29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
t- SAYFA CUMHURİYET 19 EKİM1994 ÇARŞAMBA 10 DIŞ HABERLER DalaiLama resimlerine yasak • PEKİN(AA)-Çin, Tibet'in sürgündeki ruhani lideri Dalai Lama'nın resimlerini yasakladı. Merkezi Londra'da bulunan insan haklan örgütü Tibet Enformasyon Ağı, isminin açıklanmasını istemeyen Tibetli bir resmi kaynağa dayanarak Çin polisinin Tibet'in başkenti Lhasa'da bulunan Dalai Lama'nın bütün resimlerine el koyduğunu belirtti. İnsan haklan örgûtü, Lhasa'yı ziyaret eden Batılı turistlerin Dalai Lama'nın resimlerinin güvenlik güçleri tarafından toplandığına tanık olduklanru bildırdı. Ruanda Dışlşleri Bakanı kayıp • KİGALİ (AA) - Ruanda Dışişleri ve İşbirliği Bakanı Jean-Marie-Vianney Ndagijimana, Ruanda'nın ABD'deki diplomatik temsilcilerinin borçlannı ödemesi için kendisine verilen paralarla birlikte ortadan kayboldu. Ruanda hükümetinden adının açıklanmasını istemeyen bir bakan, pararun Ruanda adına VVashington ve New York'ta temaslarda bulunacak heyetin başkanı olan Ndagijimana'ya tesiim edildiğini, ancak heyet üyelerinin ülkeye geri dönmelerine rağmen Dışişleri Bakanı'ndan şu ana kadar hiçbir haber alınamadığmı söyledi. Ruandah bakan, Ndagijimana'nın hayatından endişe duyduğunu da belirtti. ManşTûneli14 kasımda hizmette • PARİS(AA)-Manş Tüneli'nin. 14 kasımda hizmete gireceği bildirildi. Fransa, Belçika ve Ingiliz demiryollan şirketleri tarafından önceki gün yapılan açıklamada, bu ülkelenn güvenlik komitelerinin, Eurostarhızlı tren servislerinin başlaması için geçen çarşamba günü yeşil ışık yaküklan bildirildi. Manş Tüneli'nde, ilk etapta her gün iki, pazar günleri ise bir trenin, Paris, Londra ve Brüksel arasında sefer yapması bekleniyor. TrenJe, Paris-Londra arası üç saat, Brüksel-Londra arası da üç saat 15 dakikada alınabilecek. PerryJaponya'ya IPEKİN(AA)-ABD Savunma Bakanı VVilliam Perry'nin cuma günü Japonya'ya gideceği bildirildi. Adının açıklanmasını istemeyen bir ABD'h yetkili. Perry'nin, Çin ve Güney Koreziyaretlerinin ardından Japonya'ya gitmeyi planladığını belirtti. Yetkililer, Perry'nin, Japonya'da hükümet ve askeri yetkililerle 4 günlük Çin ziyaretini değerlendireceğini, aynı zamanda Cenevre'de ABD ile Kuzey Kore arasında Kuzey Kore'nin nükleer programı konusunda oluştunılan anlaşma taslağmın da ele aknacağını belirttiler. Nijerya'daSotıley yeniden başbakan • LONDRA (AA) - Nijer'de Başbakan Abdoulaey Souley başkanlığındaki azınlık hükümetinin güvenoyu alamamasından sonra parlamentoyu fesheden Devlet Başkanı Mahamane Ousmane'nin, Souley'i yeniden başbakan olarak atadığı bildirildi. BBC tarafından dinlenen Nijer Ulusal radyosu, Devlet Başkanı Ousmane'nin Souley'i başbakan olarak atayan karan imzaladığını duyurdu. Radyoda aynca Souley tarafından önerilen yeni kabine üyelerinin de açıklandığı kaydedildi. Ousmane, aznîlık hükümetinin güvenooyu alamamasından sonra dün parlamentoyu feshetmişti. Türk Cumhuriyetleri Zirvesi Çırağan Sarayı'nda yoğun güvenlik önlemleri altında başladı Demirel: Nüfuzalamistemiyoruz GÜNSELİKARTAY/BARAN GÜNGÖRDÜ AZMİKARAVELİ Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel dün Çırağan Sarayı'nda yaptığı bir konuşma ile Türk Cumhuriyetleri 2. Doruk Toplanüsf nı açtı. Toplantıya öteki beş Türk cumhuriyetin- den devlet başkanı olarak Azerbaycan'dan Haydar Aliyev, Kazakistan'dan Nursultan Nazarbayev, Kırgızistan'dan Askar Akayev, Özbekistan'dan ıslam Kerimov ve Türkme- nistan'dan Saparmurat Niyazov katıldı. Toplantıda beş ülkenın cumhurbaşkanla- n da "2. Doruk"un önemini vurgulayan ko- nuşmalar yaptılar. Alü ülkenin diplomat- lannın ortak görüşü "2. Doruğun toplanma- sının bile önemli olduğu" ve "beklenenden daha olumlu bir hava içinde geçtiği" nokta- sında toplanıyor. Toplanunın açıkoturumunda Cumhur- başkanı Süleyman Demirel'in, Türk doru- ğuna düşen Rus gölgesine ağırlık verdiği dikkati çekti. Kapab oturumda da konuk devlet başkanlannın da konuşmalannda bu konuya önemle değindikleri öğrenildi. Demirel bu konuda aynen şöyle dedi: "Türkiye Cumhuriyeti olarak, ülkelerimizin oluşturduğu coğrafyayı müstakbel bir nüfuz alanı veya bir rekabet bölgesi olarak gönnü- yonız. Bilakis, el ele vererek bu böigenin bir işbirliği ve dayanışma alanı haline getirilmesi- nin ülkelerimizin ve bölgemizin kalkınmasına verefahına\e böy lece dün\ a barışına ve istik- ranna hizmet edeceğine içtenlikJe inanıyoruz. Banş yolunda işbirliği için sırur tanımıyoruz." İki saat 45 dakıka süren toplantıdan sonra bir gazetecinin, Rus Dışişleri Sözcüsü Mik- hail Demurin'in "ilke olarak bu tür zirvelere karşı değiliz. Ancak milliyet esasında küme- leşerek zirve yapılmasına karşıyız' sözlerine karşı görüşlerini sorması üzerine Demirel şu yanıtı verdı: "Artı bağımsız cumhuriyet bunlar. Bağım- sız demek. istediğini yapmak demek değildir. Kimseye düşmardık yok. Cepbeleşme obna- sın. Banş istikrardır. Kardeş cumhuriyetler- dir bunlar. Diller, dinler. kökenler birdir. Kimse tedirgin olmamalıdır. Düşmaniık ol- masın. Dostluk ve barış vardır. Aşırı hassasi- yet gereksizdir. Kimsenin almmasma gerek yoktur." Toplantı sonrasında Dışişleri Bakanı Prof. Mümtaz Soysal da gazetecilere "Biz ilişkileri iyileştirmede rol oynarız, bozmada değü.~ Bu ne bir Panturanizm ne de Pantür- kizm toplantısıdır" diyerek Moskova'nın kaygılannı gidermeye çalıştı. Kapıb oturumda konuşan tüm konuk devlet başkanlan özellikle "ülkelerinin ba- ğımsızlıklannı" vurgulayan konuşmalar yaptılar. Konuşmacılar üç yıl önce Rusya'- dan kazandıklan •'egemenliklerini" hiçbir biçimde yitirmek istemediklerini söylediler. Toplantıya katılan bir diplomat, 6 Türk lide- rinin, "hortlatılmak istenen emellere karşı çıkılması gerektiği" konusunda görüşbirlı- ğinde olduğunu söyledi. Avrasva Birliği önerisi Bu arada, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev.gelecekteki işbirliği- nin kapsarrunın genişletilmesini önerdi. Öneride ortak amaçlı ve Rusya'nın da ka- tılımı ile bir "Avrasya birliği"ne gidilmesi ön- görülüyor. Ancak bu birliğin kapsamı hakkındaki konuk cumhurbaşkanının ay- nntılı bilgi vermediği öğrenildi. Azerbaycan Devlet Başkanı Haydar Ali- yev, ülke topraklanrun yüzde 25'inin Erme- ni işgali alunda olduğunu söyleyerek Erme- nistan'ın kınanmasmı istedi. Daha yumuşak bir yaklaşım içinde olan öteki konuşmacılar ise Karabağ sorununun BM-AGİK süreci çerçevesinde banşçı yollardan çözümlenme- sini dile getirdiler. Bununla birlikte bugün yayımlanacak "Boğaz BildirisT'nde konu- nun yer almayacağı anlaşılıyor. Azeri ve Kazak petrolleri Demirel, kapalı oturumdaki ikinci konuş- masında Azeri ve Kazak petrollerinin Türki- ye üzerinden geçmesi konusunda işbirliğine gidilmesi istemini yineledi. Aliyev bunun üzerine ülkesinin imzaladığı son petrol an- laşması hakkında bilgi verdi ve boru hatünın Türkiye üzerinden Batı pazarlanna ulaşma- sından yana olduğunu söyledi. Bu görüşün "Sonuç Bildirisi"ne yansıması benimsendı. Türkmenistan Devlet Başkanı Niyazov ise Afganistan ve Takicikistan'daki son ge- lişmeleri aktardı ve bu konuda öteki Türk çumhuriyetlerinden destek istedi. Bu istemden sonra Demirel, Bosna-Her- sek konusuna değindi ve oradaki Müslüman topluluğuna karşı Birleşmiş Milletler'de da- yanışma içinde olunmasını önerdi. Türkiye Cumhurbaşkanı. gerek açık ve gerek kapalı oturumda "doruk" toplantılan- nın belirlı aralıklarla ve düzenli olarak yapıl- masını vurguladı. Bunun üzerine Kırgız lideri, '3. Türk Do- ruğu'nun 29-30 Ağustos 1995'te Bişkek'te evsahipliğine talip olduğunu açıkladı. Ko- nuk başkan buna gerekçe olarak, sözkonusu tarihin Orta Asya'da Türk dünyasımn kah- ramanlığını yansıtan Manas Destanı'nın 1000. yıldönümü olmasını gösterdi. Bu öneri benimsendi ve bildiriye alınması kararlaşü- nldı. Demokratikleşme Konuk beş lider, demokratikleşme ve ser- best piyasa ekonomisine geçme yolunda başlamış olan süreçte Türkiye deneyiminden yararlanmayı sürdürmek istediklerini behrt- tiler. Doruktan önce Dışişleri Bakanı Prof. Mümtaz Soysal, Türkiye'nin bu ülkelerdeki büyükelçileri ile bir saat süren bir toplantı yaptı. Toplantıda, Türkiye'nin bu ülkelerle ilişkilerinin ele alındığı bildirildi. Bu arada Türkiye ile beş Türk cumhuriye- ti arasındaki ekonomik ilişkilerin arttınlma- sı konusunda görüşmeler yapıldı. Beş ülkede Türk işadamlannın yaptıklan yatınmlann 3.7 milyar dolara ulaştığı ve bunun 1 milyar- lık bölümünün tamamlandığı bildirildi. YORUM Zirveye katılan Türk liderleri (soldan sağa) Niyazov, Kerimov, .Nazarbayev, Aliyev ve Akayev bir ara> a geldiler. (F otoğraf. H ATİCE TUNCER) Aliyev:Moskova'danizinalmayızAzerbaycan Devlet Başkanı Haydar AliyevRusya'nın Türk zirvesine gösterdiği tepkiye karşıhk olarak, "Böyle bir zirveye gelmekiçin Moskova'dan izin almamıza gerek yok" dedi. Rus\a Dışışlen Bakanhğı Sözcüsü Mihaiİ Demurindün sabah yaptığı açıklamada, "Rusya, Türkçe konuşan ülkeler arasında işbirliğine karşı değildir. Ama bazı ülkelerde, kendilerini tecrit edip. komşularına karşı politika izleme eğilimi göriiyonız" demişti. Altı Türk liderin bir araya geldiği zirve toplantısından sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Aliyev, Azerbaycan'ın Türk zirvesine büyük önem verdiğini söyledi. Aliyev, zirveden kendi adına nasıl bir sonuç beklediği yönündeki bir soruya karşıhk olarak. "Bu zirveden istisnai olarak bir sonuç beklemiyoruz, ama çok önem veriyoruz. Aynca bu toplantüarm devamlı düzenli olmasını istiyonız" dedi. Aliyev, Rusya Dışişleri Bakanhğı Sözcüsü Mihaiİ Demurin'in. Moskova'nın zirveden kaygı duyduğu yolundaki açıklamasıyla ilgili olarak şunlan söyledi: "Bu açıklamadan haberim yok, ama eğer doğruysa, böyle bir zineje gelmek için Rusya Dışişleri Bakanı'ndan izin almamıza gerek yok." Azerbaycan Cumhurbaşkanı, geçen ay imzalanan petrol anlaşmasıyla ilgili olarak ise Rusya'nın bu konuda çelişkili bir tutum izlediğini söyledi. Rusya Başbakanı Viktor Çernomirdin ve Enerji Bakanı ile konuştuğunu söyleyen Abyev, her ikisinin de petrol anlaşmasından yana olduğunu. ancak Rus Dışişleri Bakanı Andrey Kozirev'in anlaşmayı tanımayacaklan konusunda ısrarlı bir tutum izlediğini söyledi. Aliyev, Azerbaycan'daki iç kanşıklıklarla ilgili bir soruyu ise şöyle yarutladı: "Bakü'de dunım tabii ki sakin. Benim bu zirveye ne olursa olsun katılmam gerekirdi. Bütün Türk birliği cumhuriyetleri zineye katılırken Azerbaycan'ın katılmaması söz konusu olamazdı." SHATTUCKYAREVTÜRKİYE'DE ABDheyeti CDoğu'yagidiyor ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - ABD'nin insan haklann- dan sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı John Shattuck ya- nn Ankara'ya gelıyor. Shat- tuck'un ziyareti, Güneydoğu'- da bazı köylerin yakılması ve DEP milletvekillerinin yargı- lanmasına karşı Batı'nın Türki- ye üzerindeki baskıyı yoğunlaş- tırdığı bir döneme rastbyor. ABD'ü bakan yardımcısı 5 gün sürecek Türkiye ziyareti sı- rasında Güneydoğu'ya da gide- cek. Shattuck temaslan sırasmda, Türkiye'ye verilen düşük faizb kredi yardımının yüzde 10'luk şartb bölümünün İcaldınhp kal- dınlmayacağı konusunda ha- zırlayacağı insan haklan rapo- ru için de bilgi toplayacak. Demokratikleşme paketi içinde önemli maddeler arasın- da yer alan düşünce özgürlüğü konusunda koalisyon ortaklan arasında uzlaşma sağlanması- nın Shattuck'un ziyareti önce- sinde Türk dış pobtikası için olumlu bir gelişme olarak de- ğerlendiribyor. Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi'nden bir he- yetin de önümüzdeki haftalar- da Türkiye'yi ziyaret etmesi bekleniyor. Komite daha önce- ki Türkiye ziyaretinde yaptığı ani baskınlar sırasında cezaev- lerinde ele gecirdiği işkence aletlerini basına teşhir etmişti. •• ı EKOLOJİK OURAK DÜNYADA İLK ON YÖREDEN BİRİ olup, BO- ! ZULMAMIŞ DOĞASI, KAPLUMBAĞLARI, ÇEŞİTLİ KUŞ TÜRLERİ, MİLLİ PARK niteliğindeki yapısı ve KAYA MEZARLARI, TİYATRO KALE, HAMAM gibi tarihi deferlerin birarada bulunduğu DALYAN'da EVGILTERE Oıarles-Diana gerginliği kızışıyor LONDRA (AA) - Prens Charles ile Lady Di'nin evlibk serüvenleri İngiltere'yi sarsan skandallar dizisine dönüştü. Prens Charles'ın önceki gün piyasaya çıkan biyografisinde "Hiç istemediğim birevlilik yap- tmı" demesinin ardından, Dia- na'nın da bir kitap yayımlayıp olaylan kendi açısından yo- rumlayacağı bildirildi. Sansas- yonel bulvar gazetesi The Sun'a göre kitapta Diana kendisini "Dünyanın en bûyük fahisesi yaptıklannı" belirterek bu "dra- matik mecaz" ile saray çevrele- rince "kullanıldığını \e iyi ruveti- nin kasıtlı olarak göz ardı edildi- ğini" savunuyor. "Galler Prensesi" unvanını taşıyan Diana, Saray kurallan ve son skandal yüzünden hapis- hane hayatı yaşadığını ve artık "Galler Mahkumu" olduğunu yazıyor. Bu arada, karşıhklı suçlama- larla birlikte "boşanma" iddia- lan da gündeme geldi. tekne gezlleri:12 km.TABİI KANAL-KÖYCEĞİZ GÖLÜ-EGE DENİZİ yüzmeşansı :ANTİK OTEL(***) HAVUZLARI-KÖYCEĞİZ GÖLÜ- Gölü Ege Denizine bağlayan kanalı Ege Denizinden ayıran 6 km.lik KAPLUMBAĞA PLAJI. Aynı yerde is- terseniz tuzlu, isterseniz tatlı suda yüzme imkanı spor şansı :Ege Denizi ve Köyceğiz gölünde SU KAYAĞI ve SORF YAPMA şansı. TERMAL ve ÇAMUR BANYOLARI: RADYOAKTİVİTEŞİ AVRUPA'DA EN YÜKSEK olup ROMATİZMAL AĞRILAR için KESİN ÇÖZÜM. D A L Y A N • •Çocükoyunpork. • Brstklet Turlorı, Spor aktivitebri • Çevre Gezileri DALVAN : ,252)284213^7 • F«: 2842138 # f * « J lüks OdOİOf (232)4223864 -Fax:4223724 • Açık büfe kohvohı ve okşam yemeklerı • * # • Demirel 'ağabey' gibi davrandı ÖZGEN ACAR Türkiye Cumhurbaşkanı Sü- leyman Demirel, "2. Türk Doru- ğu"nda gerçekte bir "ağabey" gibi konuştu. "ağabey" gibi dav- randı. Konuşmasında "ağabeyce öğütler" verdi. önerilerde bulun- du. Demirel'in bu davranışında konuk beş. ülkenin Türkiye">i "ağabey" olarak görmesinin et- kisi büyüktü. Bunun sonucu ola- rak Türkiye Cumhurbaşkanı. toplanüyı açış konuşmasında ko- nuk beş ülkeden 29 kez "kardeş". "kardeş ülkeler" ve "kardeş cum- huriyetler" diye söz etti. Çırağan Sarayı'nda Boğaz'ın yağmurlu manzarasına bakan sa- iondaki toplanüyı merak eden bir başka "ağabey" daha vardı. "Dişli ağabey" cuma günü Mos- kova'da yapılacak Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) top- lantısında merakını giderecek ve belki de biraz kulak çekecekti. Bu nedenle, Demirel gerek beş kardeşe ve gerek Moskova'ya. "Banş yohında işbirliği icin sınır tanunıyonız" diyerek "ağabey Türkiye" adına açık seçik şu me- sajı verdi: "Türkiye Cumhuriyeti olarak ülkelerimizin oluşturduğu coğraf- yayı. müstakbel bir nüfuz alanı veya bir rekabet bölgesi olarak görmüyonız. Bilakis, el ele vere- rek bu böigenin bir işbirliği \e da- yantşma alanı haline getirilmesi- nin, ülkelerimizin ve bölgemizin kalkınmasına ve refahına böylece dünva banşına ve istikraruıa hiz- met edeceğine ictefllikJe inanıyo- ruz." Banş istikrardır • Demirel bununla da yetinme- di. Toplantı sonrasında gazeteci- lere. Moskova çıkışlı bir habere tepki olarak "Banş istikrardır. Bunlar kardeş cumhuriyetlerdir. Dilleri, dinleri, kökenleri aynı. Kimse tedirgin olmamalıdır. Düş- maniık yok. Dostluk >e banş var. Aşırı hassasiyet gereksizdir. Kim- senin alınmasına gerek yok" dedi. Dışişleri Bakanı Prof. Mümtaz Soysal da gazetecilere. "Biz ilişki- leri iyileştirmede rol oynanz, boz- mada değil..." diyerek Demirerin çizgisinde olduğunu ortaya koy- du. Geçen yıl "kunımsallaşma" konusunda çekingen olan Kaza- kistan Cumhurbaşkanı Nursul- tan Nazarbayev'in bu kez "Avras- ya birttgT'ni önermesi olumlu bir gelişmeydi. Ancak Nazarbayev bu önerinin içinde Rusya'nın da katılımını öneriyordu. Kazak ön- der Rusya için "kanbersiz düğün oimaz" demek mi istemişti? Demirel'in bir başka önemli mesajı da "laikh'k" ve "eğitim" ile ilgibydi. Beş kardeş ülkenin baa- lannda, Türkiye'den giden dinci kesimden bazı kişiler açtıklan özel okullarda dini ağırbkh eği- tım yapıyorlardı. Türkiye bu olu- şumdan rahatsızdı. Bu arada bazı ülkelerde bu okullann kapatı- Iması yolunda adımlar da atılmıştı. Demirel bu olguyla bir- likte bu ülkelerdeki tran'ın dinsel sızıntısına da şu dolayb gönder- meyi yapmış oldu: Demokrasa ve laiklik "Dünyanın bugün içinde bulun- duğu süreçte temel orensel değer- ler halini almış olan demokrasi, serbest piy asa ekonomisi >e din ve vicdan özgüriüğünün teminatı ola- rak laikliğin önemine işaret etmek isterim." Demirel "laiklik" kavramının altını çizerken konuklara "birbiri- mizle iüşkilerde bunun 'vazgecil- mez" temel olduğunu" özenle vıırguladı. Cumhurbaşkanı, "eğitim" ko- nusunda olması gerekeni de şöyle ortaya koydu: "Milli Eğitim Ba- kanliğımız, kardeş cumhuriyetler- de açtığı 13 okul ile >ine aynı (Ata- türkçü) amaca yönelik eğitim ver- mektedir." Türkiye. dünyada benzeri görülmemiş biçimde bu ülkeden 8 bin öğrenciye burs ver- mişti. Bu gençler Türkiye'de Ata- türkçü ilkeyle yetişiyorlardı. Demirel bu gençlerin kuracağı "köprü"den dolayı sevinçbydi. Ticaret Demırel'in şu sözü de dikkat çekiaydi: "Kardeş ülkelerie olan ticaret hacmi diğer komşulanmı- zla karşılaştınidtğında, Rusya ve tran'ın ardından ücüncü geuıiekte- dir." Oysa Türkiye'de genelde bili- nen. Türkiye'nin Rusya'dan son- ra ikinci geldiği idi. Böylece De- mirel, Türk işadamlannın bu ül- kede yaptığı 3.5 milyar dolan aşan yatınmlannın ve dış ticaret ilişkilerinin artmasının teşviki ge- rektiğinden de söz etmiş oluyor- du. Demirel, "kardeş"lerine bir "ağabey" olarak bir çağnda daha bulundu. Geçen yıl doruk toplanamamış, araya uzunca bir süre girmişti. Demirel, beş karde- şini şu sözlerle ciddiyete çağın- yordu: "Zirveler sürecinin düzenli bir biçimde doamında. katılan bu ülkeler bakmundan yararlar bu- lunmaktadır." Bu. bir anlamda Moskova'- daki BDT toplantısında, "3. Türk Donıj*u"nun önlenmesine yönebk girişimleri ortadan kaldı- rmayı amaçhyor olabibrdi. NOTLAR Açılış konuşmasında büyük izdiham yaşandı Türk Cumhuriyetleri 2. Zirvesi gazetecilerin yoğun ilgisine sahne oldu. 250'yeyakınyerli-yabancı gazetecinin izlediği zirvede, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in konuşması sırasında büyük bir izdiham yaşandı. Foto muhabirlerinin yarattığı kargaşa nedeniyle Demirel konuşmasına 5 dakika geç başladi. - Azerbaycan heyeti, zirveye katılan en kalababk heyetti. Azeriler, 20'si gazeteci olmak üzere 75 kişiyle zırveye katıldı. - Tasarruf tedbirleri zirvede de etkisini gösterdi. Tedbirler kapsamında, gazetecilere çay ve kahve verilmeyeceğinin açıklanması gazetecilerin tepkisine neden doldu. - Zirvenin yapıldığı Çırağan Sarayı çevresinde adeta kuş uçurtulmadı. 2.5 aydır eğitilen 60 kişiden oluşan özel güvenbk timi, heyetleri korumakla görevlendirildi. İlk kez Türk cumhuriyetleri zirvesinde görev yapan güvenbk timi 300 kişiye çıkartılacak. İki Sahil Güvenlik botu da Çırağan Sarayı'nın açıklannda bekledi. - Zirvede Türkçe, Rusça ve tngilızce olmak üzere üç ayn dilde anında ceviri yapıldı. Dil konusunda yaşanan bu güçlük. ortak alfabe oluşturulması sürecinin hızlandınlması gerektiğini ortaya koydu. - Kazakistan Cumhurbaşkanı Nur Sultan Nazarbayev'in 'Özgürlük ve Demokrasi Yolunda' adb biyografık kitabı zirveye katılan delegeler tarafından yoğun ilgiyle karşılandı. Nazarbayev, 2. baskısı yapılan kitabını isteyenler için imzaladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle