Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 EKİM1994 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
23 rektör
değişiyop
•ANKARA (AA)-İkisi
teknoloji enstitüsü, 21 'i
üniversite olmak üzere 23
yükseköğretim kurumu
rektörünün görev süresi 10
kasımda tamamlanacak. 23
yeni rektörün atanması için
üniversiteler, en fazla oyu
alan 6 rektör adayını YÖK'e
büdirdi. 1 kasımda
toplanacak YÖK Genel
Kurulu, bildirilen 6 aday
içerisinden 3 adayı
belirleyerek atanacak
rektörlerin listesini
CumurbaşkanlığYna
sunacak. YÖKün her
üniversiteden sunduğu 3
aday arasından 23
üniversitenin rektörü,
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel tarafmdan 10
Kasım 1994tarihinde
atanacak.
İki profesör
mahkemelik
• ANKARA (AA)-
Gazi Üniversitesi Tıp
ı Fakültesi Öğretim üyesi
Prof. Dr. Tahir
Hatipoğlu'nun, üniversitede
anatomi derslerine girmesini
engellediği gerekçesiyle
Rektör Prof. Dr. Enver
Hasanoğlu hakkında actığı
200 milyon lirahk tazminat
davasına devam edildi.
Ankara Asliye Hukuk
Mahkemesi'nde görülen
dünkü duruşmada,
mahkemeye bir dava
dilekçesi sunan Prof. Dr.
Hatipoğlu, 1402'lik olarak 5
yıl önce üniversiteye geri
döndüğunü, bu süre
içerisinde profesörlükte
uzman olduğu anatomi
derslerine, rektör Prof. Dr.
Enver Hasanoğlu'nun
engellemesi nedeniyle
giremediğini belirtti.
Tnafik kazaları
• Haber Merkezi-
Malatya ve Çivril'de
meydana gelen trafık
kazalannda 8 kişi öldü, 28
kişi yaralandı. Denizli'nin
Çivril ilçesi Hanımlar köyü
yakınlannda meydana gelen
kazada, Mehmet Ali Gündüz
yönetimındeki20FE689
plakah midibüs, hatalı
sollama yüzünden karşı
yönden gelmekte olan ve
sürücüsünün kimliği
beürlenemeyen 20 LA 099
plakalı kamyonla çarpıştı.
Bu araçlara daha sonra da
plakası ve sürücüsü
belirlenemeyen bir başka
kamyon çarptı. Kazada 5 kişi
olay yerinde hayatını
kaybederken 5'i ağır 24 kişi
yaralandı. Yolcu otobüsü ile
kamyonun çarpışması
sonucu Malatya'nın
Darende ilçesine bağlı
Yazıköy'de meydana gelen
kazada ise 3 kişi öldü, 4 kişi
yaralandı.
1.5 milyarlık
ilaç yardımı
• MALATYA
(Cınnhuriyet)- Verem Savaş
Derneği Malatya Şubesi
tarafından başlatılan
kampanyada 1.5milyarlira
değerinde ilaç toplandığı
belirtildi. Toplanan ilaçlar
yapılan bir törenle Sosyal
Yardımlaşma ve Dayanışma
Vakfı'na bağışlandı. Törende
konuşan Verem Savaş
Derneği Başkanı Reşit
Alaçık. halkın kampanyaya
büyük destek verdiğini
belirterek. ilaçlann yoksul
insanlann sağbğına katkıda
bulunacağını ümit ettiklerini
söyledi.
Zonguldak'ta
memurlar
yûpödü
• ZONGL LDAK (AA) -
Zonguldak'ta çeşitli memur
sendikalan. hükümetin 1995
yüı için açıkladığı ücret
artışlaruıa tepki olarak kent
merkezinde yürüyüş
düzenlediler. Öğle
saaöerinde toplanarak
Hükümet Meydanı'na
yûrüyen yaklaşık 600 memur
yürüyüş sırasında "hükümet
istifa", "sadaka değil, zam
istiyoruz" şeklinde sloganlar
atülar. Genel Maden-fş
Sendikası'nın destek verdiği
memur yürüyüşü olaysız
sonaerdi.
Vitamin engeline
Danıştay iptali
• İZVIIR (Cınnhuriyet Ege
Bûrosu)- Maliye Bakanlığı
', tarafmdan memur ve
emeklilerin reçetelerinde
, vitamin ve mineral içeren ilaç
' bedellerinin ödenmesinde
• sağlık kurulu raporu
istenmesine karşı Danıştay'a
. açılandavada,yürütrneyi
durdurma karan verildi.
; İzmirEczacıOdasfnın açtığı
l davada, Maliye
" Bakanlığı'nınsavunmaiçin
süre istemi de reddedildi.
1995 bütçe tasansı yasalaşırsa, gelecek yıldan itibaren enflasyondan doğan artışla ödenecek
Oğrencikredisineenflasyon faiziANKARA (Cınnhuriyet Bürosu)
-Hükümet, öğrenci kredilerine
enflasyon oranında faiz uygulanması
içinadımattı.TBMM'yesunulan 1995
bütçe tasansı yasalaşırsa, öğrenim
kredileri, gelecek yıldan itibaren
enflasyondan doğan artışla birlikte
kredi alınan sürenin yansı kadar
zamanda Yüksekögretim Kredi ve
Yurtlar Kurumu'na (YURT-KUR)
geri ödenecek. 1995 yılı bütçe yasa
tasansmda, kredi alan öğrencilerin
borcunun, öğrenim kredilerinin
verildiği yıllara ilişkin Devlet İstatistik
Enstitüsü Toptan eşya Fiyatlan
Endeksleri dikkate alınarak
hesaplanması öngörülüyor. Tasanda,
kredi borcu geri odemelerinin,
yüksekögretim programı süresinin
bitiminden iki yıl sonra başlaması ve
kredi alınan sürenin yansı kadar
zamanda üçer aylık taksitler halinde
tahsil edilmesi hükme bağlandı.
Tasanya göre. kredi borcunun
tamamını normal eğitim süresinin
bitiminden itibaren 1 yıl içerisinde
ödeyenlere yüzde 30.2 yıl içinde
ödeyenlere de yüzde 20 oranlannda
indirim yapılacak. Tasan yasalaşırsa
öğrencinin sağlık nedenleri dışında
kendi isteği ile okulunu bırakması veya
herhangi bir nedenle öğretim
kurumundan çıkanlması durumunda, 1
yıl sonra başlamak üzere kredi
borcunun tamamı, 1 yıl içinde üçer aylık
taksitlerle geri ödenecek. Halen
sürdüülen uygulamada ise öğrenim
kredisi, yalnızca yüzde 3'lük harcama
kesintisiyle kredi alınan sürenin iki katı
kadar zamanda geri ödeniyor.
İşçiler, tüm yaşananiar karşısında toplumun suskun kaldığuu vurgulayarak yürüyüşlerinin amacını anlattı (Fotoğraf: ERDOGAN KÖSEOĞLU)
Işçibu kez vurgunakarşıyürüdü
Sümerbank işçileri, dün Bakırköy Özgürlük Meydanı 'nayürüyerekyolsuzluk, hırsızlık ve
vurguna tepkisinigösterdi. tşçiler, "Hırsızkediler,memleketiyediler"diyesloganattı
İstanbul Haber Servisi • Sümer
Holding Bakırköy Haar Giyim İş-
letmesi işçileri, özelleştirmeye karşı
yaptıklan pek çok eylemin ardından
dün de Türkiye'deki "yolsuzluk, hır-
sızlık, haksızlık ve vurgunlara" karşı
tepkisinı dile getirmek için yürüdü.
Sümerbank Bakırköy işçileri, yo-
ğun yağmura karşın dün öğle saatle-
rinde işyeri bahçesinde toplanarak
Bakırköy Özgürlük Meydanı'na ka-
dar yürüdüler. Zaman zaman polisin
değil. ama yağmur suyu birikintileri-
nin engellediği yürüyüş boyunca işçi-
ler, "Hırsızlar çalıyor, adalet bakı-
yor", "İşçiler yoUarda sülükler nere-
de", "Hırsız kediler, memleketi yedi-
ler", "İşçiler elele omuz omuza",
"KİTIer halkındır, halkın kalacak"
şeklinde sloganlar atarken işyeri
temsilcisi Çetin Yelken de yürüyüşle-
rinin amacMU, megafonla yaptığı ko-
nuşmalarla Bakırköy halİcına anlat-
maya çalıştı. Yelken, yürüyüş bo-
yunca, "Biz Sümerbank işcUeri; her
gün televizyonlarınızdan izlediğiniz,
gazetelerden okuduğunuz yolsuzluğa,
hırsızlığa, arsızlığa, talana karşı yürü-
yoruz. Bütün bir toplumun suskunluk-
la izlediği olaylar karşısında Sümer-
bank işçileri, demokratik tepkilerini
göstermek için yürüyor" açıklaması-
nı yaptı.
Yürüyüşün ardından Özgürlük
Meydaru'nda toplanan işçiler, bir
basın açıklaması yaptılar. Işçiler adı-
na konuşan Çetin Yelken, Emlak-
bank olayına değinerek KİT'lerin
benzer olaylar ve yolsuzluklar nede-
niyle kriz yaşadığını savundu. Özel-
leştirmenin yolsuzluklan önlemek
için bir cözüm olmayacağını, aksine
yeni yolsuzluklara açılan kapı olaca-
ğını belirten Yelken. şunlan söyledi:
"Kamu bankalarındaki volsuz-
luklann sebebi, halkın mallarına. bu-
günlerine ve geleceklerine göz dikmiş
yağmacı, özeUeştirme yanljsı, sözde
serbest pazar zihniyetinin hamileri-
dir."
İşçiler basın açıklaması sırasında.
"Bir avuç çekkgeler. memleketi yedi-
ler, hakkımızı sonınca, deniz bitti de-
diler" ve "Dün Özal, Civaa, Şemiler,
bugün İlksan, Özer Çiller. Sen ayağa
kalkmazsan daha çok yerler" yazılı
iki bez pankart açtılar.
Polisin müdahale etmediği eyle-
min ardından, işçiler işyerlerine geri
döndüler.
Yağmur can aldı
Haber Merkezi - Kurak geçen yazın ar-
dından başlayan sağanak yagışlar yurdu
etkisi altına aldı. İzmir ve cevresinde yağış-
lar nedeniyle meydana gelen sellerde 3 kişi
öldü iki kişi de ağır yaralandı. Yagışlar,
Adana ve Mersin'de üreticiler tarafından
seviçle karşılanırken, elverişsiz hava koşul-
lan Türk Hava Yollan'nın bazı seferlerinin
aksamasına neden oldu. Meteoroloji yetki-
lileri hava sıcaklığındaki düşüşün ve yağış-
lann önümüzdeki günlerde de devam ede-
ceğini bildirdiler.
Izmir'in merkezinde. özellikle Hatay
semtiyle Kemalpaşa ilçesinde etkili olan ya-
gışlar sonucunda birçok ev, işyeri ve garajı
su basü. Kemalpaşa ilçesinin Cumalı Köyü
Akalan-Cevizli mevkiinde sele kapılan 5 ki-
şilik aileden, aralannda 9 aylık hamile bir
kadının da bulunduğu 3 kişi öldü, iki kişi
ağır yaralandı. Yağmurun dinmesinden
sonra yapılan aramada hamile Sakine Çe-
kirge'nin cesedi evinden yaklaşık 3 kilomet-
re uzakta bulundu. Bebeğin kurtanlması
için yapılan çalışmalardan bir sonuç abna-
madı. Kurtarma ekipleri çabşmalar sırasın-
da tsmail Çekirge (65) ile Zekiye Çekirge'-
nin (60) cesetlerini aynı bölgede buldular.
Sellerden, ağaç dallanna tutunarak kurtu-
lan AK Çekirge ve Mehmet Çekirge adlı
yurttaşlar ağır yaralı olarak hastaneye kal-
dınldılar. Sellerde birçok taşıtın süriiklendi-
ği, küçük ve büyükbaş hayvanın telef oldu-
ğu bildirildi.
Meteoroloji Müdürlüğü yetkilileri dün
geceden sabaha kadar Izmir'de metrekare-
ye 39.4, Aydın'da 8, Manisa'da ise 3 kilog-
ram yağmur düştüğünü bildirdiler.
Ege bölgesinde can ve mal kaybına neden
olan yagışlar Adana ve Mersin'de memnu-
niyet yarattı. Adana'da metrekareye 21,
Mersin ve çevresinde 14.3 kilogram yağış
düştü. THY'nin bazı seferleri de gerçekleş-
tirilemedi.
Hava sıcaklıkları azalacak
Meteoroloji yetkililerinden alınan bilgile-
re göre önümüzdeki 24 saat içinde yurdun
büyük bir bölümü yağışlı olacak. Hava sı-
cakhğı azalmaya devam edecek.
öte yandan Ordu'nun Çambaşı yaylası-
na mevsimin ilk kan yağdı. Kar yağışı özel-
likle Çambaşı yaylasının Karagöl, Kızıldağ
ve Yağhtepe yörelerinde etkili oldu. Kar ka-
lınlığının bölgede 10 santimetreye ulaştığı
ve kar yağışmın devam edeceği bildirildi. İzmir'de yoğun yağış nedeniyle birçok cadde ve sokağı su bastı.
Nükker santrale 'alkış'kongresi
ÜMİT OT AN
İZMİR- "Nûkleer santraller
zannedildiği kadar tehiikeli de-
ğjJdir. En emin enerji kaynak-
lanndan biri olduğu görülmekte-
dir."
Alkışlar. alkışlar. alkışlar...
"Nûkleer SantraUerin dünya-
da terk edilmekte olduğu hakkı-
ndaki söylentiler ise asılsızdır."
Yine alkışlar. alkışlar...
Kendinizi bilimsel bir
kongrede değil de, nûkleer
santral kuran fırmalann düzen-
lediği bir toplantıda sanıyorsu-
nuz. Bir cılız ses güçlükle, "Peki
radyasyonlu atık dağlan nasıl
korunacak"diye sorduğunda,
salondaki bakışlar sertleşiyor.
İTÜ Nûkleer Enerji Enstitüsü'-
nden Prof. Dr. Nejat Aybers
çok rahat yanıtlıyor:
"Çok iyi izole edilebiüyor, bu
teknik var..."
"Biz çöplerimizi konıyamıyo-
ruz, patlatıyonız, o kadar kolay
mı"diye söylenmeye kalkan
kişiyi. kimse duymuyor.
Evet, Türkiye 6. Enerji Kong-
resi sürüyor. Ilk günkü bildiri-
ler doğal olarak nûkleer ener-
jiyle ilgili. Dört ayn salonda
gerçekleştirilen oturumlann en
yoğunu birinci salonda. İşte söz
Prof. Dr. Nejat Aybers'in:
"Çevre kirliliğini önleme,
ucuz ve bol elektrik üretme gibi
öoemli yarar-
lannın yanı sıra
diğer ekonomik ve
sosyal etkiler göz
önüne alındığında
yarar/zarar anali-
zinin mlkJeer sant-
raller lehinde olduğu açıkça gö-
rülmektedir. Nûkleer santralle-
rin zannedildiği kadar tehiikeli
ounadıkları, emin enerji kay-
naklarından biri oldğu da açıkça
göriilmektedir. Yapılan araştı-
rmalar doğruvsa, 328 GW'e ku-
hastalanmasını ve 4 bin 200 kişi-
nin ölmesini önlemektedir..."
Aynı sırada Izmir'in Alsancak
yöresinde de yeşiller, antinükle-
erciler ve konunun uzmanlan
dünyada yaşanan nûkleer
kazalan, Çernobil'in hala için
için nasıl kaynadığını. dünya-
daki nûkleer kazalan içeren bil-
diriler dağıtıyorlardı. En ilginç
olay da iki nolu salonda yaşanı-
• Türkiye 6. Enerji Kongresi'nde nûkleer
santralleri öven bildiriler alkışlanırken. nûkleer
karşıtları,dünyadayaşanannükleerkazalan
içeren bildirilerle halkıuyanyordu.
Mühendisliği Bölümü'nden
Çevre Yüksek Mühendisi Oya
Gürel'in bildirisi. kimilerini
fena halde tedirgin ediyordu.
Oya Gürel. bildirisinde nüklccr
enerjinin hiç de sanıldığı kadar
ucuz olmadığını vurgulayıp, so-
mut lehlikelere dikkat çekiyor-
du: "Tam tersine, sadece nûkle-
er santrallerden kaynaklanan
radyoaktif atıklann bertaraf
edilmesinin bile
malivetleri kor-
öteyandan ıiûk-
leer enerji hiç de
güvenli değiîdir.
yordu. "Nûkleer Güç Gelecek Çûnkü yapılan araştırmalar.
îçin Bir Umut Ouna ÖzeUiğini dünyada çevre açtsmdan gövenli
Kaybediyor" başlıkh kongrenın olarak çaltşan hiç bir nûkleer
tek'nükfeer karşıü bildirisi "ho- santral olmadığını açığa
murtularia"karşılanıyordu. çıkarmıştu-. Bu konuda bilimsel
Daha bildirinin içeriği dinlen- olarak ortaya çıkan başka bir
meden, "Böyle şey olur mu" gerçek de radyoaktivitenin her
rulu nûkleer güç, hava kirliliği bağınşîan duyuluyordu. DEÜ dozunun canlılar için zararlı ol-
yaratmadığı için 656 bin kişinin Mühendislik Fakültesi Çevre duğudur. Bu nedenle ülkemizde
nûkleer santrallerle ilgili plan-
ların yeniden gözden geçirilme-
sinde yarar vardır."
Tabii bu kez alkış yok.
Kongrenin organizasyonun-
da görevli bir yetkilisi. "Bu
kongre nûkleer santral v apılmalı
kongresi mi" sorumuzu biraz
bozularak yanıtlıyor:
"Devletin yaklaşımı bizim
dışımızda. Nûkleer karşıtı bildi-
riler de gelseydi onlann tümünü
değeriendirirdik."
Kongreye sunulan 130 bildı-
ride, kömür. jeotermal enerji,
çöpler. enerji politikası gibi ko-
nular da gündeme geliyordu.
Ancak. dünkü Nükieer Enerji
Paneli'nde olduğu gibi ibre, hep
nûkleer santralden yana vuru-
yordu. Yeşiller ve anti-nükleer-
ciler de boş durmuyordu. S.O.S
Akdeniz Bürosu öncülüğünde
yurttaşlar nûkleer santrallere
karşı uyanlıyor. bildiriler
dağıtılıyor, "Yalan Kongresi"-
ne inanılmaması isteniyordu...
HAFTAYABAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Tarkan ıra, CSO mu?
Gençleri izlemek, bir anlamda geleceği izlemek gibi
bir şeydir.
Bir derste öğrencilere sormuştum: "Michael Jack-
son'ı en az bir kez dinlemiş olanlar?".. Parmaklar kalk-
tı... Sonra aynı soruyu PavarotB için yineledim... Ünlü
Italyan tenor için kalkan parmakların sayısı dahafazlay-
dı!..
Hayret etmedim desem, yalan olur...
Geçenlerde de CSO'nun Hipodrom'daki açılış konse-
rini sınıfla kaç gencin izlediğini merak etmiştim. Kalkan
ellerin sayısı epeyce çoktu... Sonradan öğrendim ki o
gece Ankara Hipodrom'da yaklaşık 60 bin kişi varmış.
Oysa birkaç gün önce aynı yerde yapılan Tarkan kon-
serinde, sadece 6 bin kişi!
Birden gerilere uzandım... Üniversite yıllarıma. Daha
CSO'nun düzenli konserlervermediği bir doneme.Hırv
cal'la (Uluç) birlikte gittiğimiz Leyla Gencer konserine.
Bir cumartesi öğleden sonraydı. Gençler, Dil Tarih ve
Coğrafya Fakültesi'nin konferans salonunu tıklım tıklım
doldurmuşlardı... Erken gitmeyenler yer bulamadılar.
Yerlere oturabilenler, ayakta yer bulabilenler bile şans-
lıydılar.
Çoğumuz bu tür bir konsere ilk kez gidiyorduk.
Leyla Gencer uluslararası bir üne kavuşmuştu. Ama-
cımız sadece gurur duyduğumuz bir ismi yakından gö-
rebilmekti... Gençlerin coşkusu karşısında, Sayın Gen-
cer'in gözyaşlarını tutamadığını anımsıyorum. (Zeynep
Oral'ın "Tutkunun Romanı'nda, bu gözyaşları kısmı
eksik kalmışL)
• • •
Sultan II. Mahmut, "Mızıka-iHümayun"u 1826dakur-
du. Mustafa Kemal onu 1924'te Ankara'ya taşıdı ve ken-
di bulunduğu makamın adını verdi. Onunla bağlantılı
olarak da bir konservatuvar oluşturdu...
Kültüre yapılan yatırım, insana yapılan yarırımdır. In-
san en zor degişen nesnedir. Kültür yatırımı, ürünlerini
çok geç verir.
Olanakları, kaynakları genellikle çok kıt olan geri kal-
mış ülkelerde ise en bol kaynak insandır. Ancak insanı
değiştirebilirseniz, geri kalmışlık kısır döngüsünü de kı-
rabilirsiniz... Bu nedenledirki "yeniinsan"\ yaratmak is-
teyen KemalistTürk Devrimi, her şeyden önce bir "kül-
tür devrimi"dir.
Belki de tarihin tanıdığı en köklü kültür devrimi...
Yıl 1926... Bazı uluslararası fuarlaraTürkiye'nin deka-
tılması gerekiyor. Ama tarım ürünleri dışında Türkiye'yi
temsil edebilecek bir ürün yok... Ve Atatürk CSO'yu yol-
luyor Anadolu'yu tanıtmak için! Kıt kaynaklar, CSO'nun
üç aylık bir turnesi için kullanılıyor...
Yıl 1994... Atatürk'ün CSO'su 70 yaşında. Geçen yılki
Kore turnesi, uluslararası yankılar yapmış. Bu yıl Japon-
ya, 1996da da Amerika turnelerinin kapısı açılmış böy-
lece... Devletin çabaları ile değil, tamamen "küreselleş-
miş"serbest piyasa koşulları içinde!..
• • •
"Türkü "sözcüğü "Türki"den (yaniTürkeait,Türk usu-
lü), "şarkı" sözcüğü de "şarki"den (yani Şark'a ait, Do-
ğu'ya özgü) gelir... Atatürk ise hem türküleri severdi
hem de şarkıları. Ama Türk müziğine bir "çokseslilik"
boyutunun katılması gerektiğine inanıyordu.
fıpkı, bir Osmanlı aydını olup Arapça ve Farsça yüklü
bir dil konuştuğu halde, Türkçenin yabancı sözcükler-
den arındırılması gerektiğine de inandığı gibi...
Çokseslilik, Türk müziğine evrenselin kapılarını açtı.
Adnan Saygun'un, "Ne demek Turk sanat müziği? Be-
nim müziğim sanat müziği mi değil, Türk müziği mi de-
ğil?" tepkisini haklı kıldı. "Yunus Emre Oratoryosu" ile
Yunus evrenselleşti.
Anadolu müziği evrenselleşti!
idil Biret'ler, Suna Kan'lar, Gürer Ayfcal'larla Anadolu
insanı yüceleşti... Anadolu'nun başı dikleşti.
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, Atatürkün ver-
diği ad ile 70. yılını geçen akşam tamamlarken, ön sıra-
da Cumhurbaşkanı Sayın Demirel vardı... Bir zamanlar
Ismet Inönü lerin, Fahri Korutürk lerın, Bülent EcevH-
lerin oturduğu koltukta...
Ve 70 yıl önce atılan tohumların yeşerip artık sığmaz
olduğu bir salonda...
Kürt kökenli şef Gürer Aykal, coşkulu kalabalığı se-
lamlarken mutluydu... Ve göğsündeki "Atatürk rozeti"
ışık saçıyordu...
Harb-îş'li işçiler
MSB'ye dava açü
• Harb-İş üyesi bir işçinin, işverenden 2.5 aylık 8-20
milyon lira arasında alacağı bulunuyor.
Toplusözleşmeye göre yüzde 51.1 oranında enflasyon
farkı alacaklannın ödemesi geciken işçiler, fark
alacaklarına gecikme faizi uygulanmasını istediler.
GÜNEŞ GÜRSON
ANKAR.4 - Askeri işyerle-
rinde çalışan 38 bin işçi, sözleş-
me farklannın ödenmesi için.
Milli Savunma Bakanlığı
(MSB) hakkında alacak da-
vası açmaya hazırlanı>or.
Türk Harb-lş Sendikası'na
üye 4 bin 500 işçinin Gölcük'te
dava açmasının ardından,
Harb-İş Ankara Şubesi'ne üye
5 bin işçinin dava hazırlıklan
tamamlandı.
Harb-lş üyesi bir işçinin, iş-
verenden 2.5 ayhk 8-20 milyon
lira arasında alacağı bulu-
nuyor, Toplusözleşmeye göre
yüzde 51.1 oranında enflasyon
farkı alacaklannın ödemesi ge-
ciken işçiler, açtıklan davalar-
la fark alacaklanna 'en yüksek
işletme kredisi faizi' üzerinden
gecikme faizi (yüzde 128)
uygulanmasını istediler.
Harb-İş Sendikası Gölcük
Şubesi'ne üye 4 bin 500 işçinin
dava açmasının ardından, An-
kara Şubesi'ne üye 5 bin işçinin
dava hazırlıklan da tamam-
landı. Harb-îş Ankara Şube
Başkanı Necmettin Doğan. iş-
çilerin eylül aymda bir maaş ve
ikramiye, ekim ayında da bir
maaş tutannda sözleşme farkı
alacaklan olduğunu belirtti.
Sözleşme gereği bir işçinin 8
milyon 314 bin 511 lira ile 20
milyon 714 bin 509 lira arası-
nda alacağı olduğuna dikkat
çeken Doğan, yaklaşık 5 bin
dava dosyasının hazı-
rlandığını, ilk olarak tamamla-
nan 1500 dosya için en kısa sü-
rede Ankara'daki iş mahkeme-
lerine başvuracaklannı söyle-
di. Doğan. üye işçilerin. işyer-
lerinde verilccek olan bono ve
taahhütnameleri kabul etme-
yerek işverene ücret ve ikrami-
ye alacaklannın eksik ödendi-
ğine dair dilekçe verdiklerin:
belirtti. Bazı işyerlerinde, işçi-
lerin dava açmayarak bonolan
almalan yönünde propaganda
faaliyetleri yürütüldüğünü ileri
süren Doğan, "Bu faaliyetler,
Türk-İş kaynaklı. İşyerlerinde
'Türk Harb-lş, DİSKe gide-
cek. Yann sözleşmeler ne ola-
cak?' diye propagandalar baş-
latıldı. Ama bunlar başarılı ol-
madı" diye konuştu.
Sendikanın avukatlan tara-
fından şubelerin olduğu yerler-
de bölgesel olarak açılan dava-
larda. 2822 Sayılı Toplu tş
Sözleşmesi Grev ve Lokavt
Yasası'nm 61. maddesinde
öngöriilen temerrüt (gecikme)
faizinin ödenmesi istendi. Di-
lekçelerde. sendika ile ba-
kanlık arasmda geçen yıl imza-
lanan 14. Dönem Toplu İş
Sözleşmesi'ne göre askeri iş-
yerlerindeki işçilere 3.8.1994
tarihinden itibaren enflasyon
oranında uygulanması gere-
ken ücret zammının ödenme-
diğine dikkat çekildi. Toplu-
sözleşme yürürlülük tarihine
göre henüz 2.5 aylık alacak-
lanndaki gecikme nedeniyle
dava açan işçilerin, kasım-
aralık-ocak-şubat aylanyla
birlikte 6 aybk ortalama net 30
milyon lira tutannda sözleşme
fark alacaklan bulunuyor.