29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 EKİM 1994 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER SHP-CHP anlasmazkğı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-SHP-CHP bütünleşmesi bir kez daha tıkandı.SHPMerkez Yürütme Kurulu'nun (MYK), "4 aralıktan önce ön kurultay yapümasın. Ön kurultay seçimlerden sonra, bütünleşme kurultayı da 1995 Ocak ayında yapılsın" karan, ara seçime girip girmemeyi bile bütünleşmeye bağlayan CHP'de şaşkjnlık yarattı. SHP Genel Başkam Murat Karayalçm, "mekanik değil, ideolojik birlik istediklerini", 29 ekimde iki üderin birleşme protokolûnü açıklayabileceğini belirtirken,CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin, sert eleştiriler yönelttiği SHP'yi, "akşam aldığı karara sabah sahip çıkmamak ve bütünleşmeyi tıkamakla" suçladı. komisyonda •ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dışişlen Bakanı Mümtaz Soysal'ın, düşünce özgürlüğü düzenlemesi ûzerinde uzlaşmaya vanlmasından sonra imzaladığı özelleştirme yasa tasansı dün TBMM'ye sunuldu ve Plan ve Bütçe Komisyonu'nda DYP'nin yasa teklifiyle birleştirilerek görûşülmesine başlandı. ANAP'ın, tasannın önce Anayasa Komisyonu'nda görüşülmesi önerisi reddedilirken, görüşmelere SHP'li üyelerin katılmaması dikkatçekli. Komisyonda tasannın tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanırken, maddelennin görüşülmesi bugünekaldı. Anayol sinyali • tstanbul Haber Servisi - DYP Bursa Milletvekili Cavit Çağlar, Dedeman Oteli'nde dün gece düzenlenen 'İstanbul Sohbetleri' adlı toplantıya gelişindeyaptığı açıklamada, "Koalisyon da her canlı gibi doğar, yaşar ve ölür. AN AP'la yapılacak yeni bir koalisyonlaî996yılıria '\'^ kadar çok iyi şeyler yapılabiur" dedi. Çağlar aynca, Güneş Taner'le olan kırgınlığı üzerine sorulan bir soruya da, "Siyasette böyle kırgınlıklar olur. Şu anda Taner'le aramızda herhangi bir kırgınlık yok" açıklamasınıyaptı. 1.5milyap yakacak yardıım • İSTANBLL(AA)- Bahçelievler Belediye Meclisi, oybirliği ile memurianna toplam 1.5 milyar lira "kış mevsimi yardımı" yapma karan aldı. Bahcelievler Belediyesi'nden yapılan yazıh açıklamada, yardımın bu ay içinde ödeneceği ve 6 milyon liraya kadar maaş alan memurlara 4'er milyon, 6-10 milyon lira arasında maaş alan memurlara 2"şer milyon ve 10 milyon liradan fazla maaş alan memurlara da birer milyon liranın nakit olarak ödeneceği bildirildi. ANAP, Yılmaz'm partisi okkı • ANKARA (AA) - Yeni Parti Genel Başkan Yardımcısı Nihat Akpak, son günlerde Özal devrini ve ailesini karalama kampanyası başlatıldığını bildirerek "Geçmişi çabuk unutan, geleceğe sağlam bakamaz" dedi. Akpak, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında. gerek yazılı gerekse görsel medyada yolsuzluk iddialannın en çok tartışılan konular haline geldiğini söyledi. "IÇKt İÇF.RKF.N SANAT ve POLMKA KONIIŞMAYIN" Oftu/ AKAL UD & SAZ RUŞEN RUŞHR Ana (et) yeme§i * Tereyağ / Lavaş/ Pıde Sl'MRölZ İCKÎ Rez:246 44 18 SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, 'uzlaşma' metinleri için destek istedi Düşiinceye özgürKik yok •SHP lideri 'ne özelleştirme tasansının DYP'nin istediği gibi, •Karayalçın, tasanyla düşüncenin tümüyle özgür ne de düşünce ifade özgürlüğü taslağının SHP'nin istedıği gibi olamayacagını, komısyonun çahşmalannı sürdüreceğini olduğunu' vurgulayarak grubundan 'uzlaşmalar' doğrultusunda belirterek, "SHP terörle mücadele adı altında, düşünceyle destek istedi. mücadele edilmesine izin vermeyecektir" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Ka- rayakjm. partisinin TBMM grup toplantısında, "ne özelleştirme ta- sansının DYP'nin istediği gibi, ne de düşünceyi ifade özgürlüğüne ilişkin taslağtn SHP'nin istediği gibi" olduğunu vurgulayarak, bu düzenlemeler için "uzlaşmalar" doğrultusunda destek istedi. Ka- rayalçın, uzlaşmaya vanlan dü- zenlemeyle "düşüncenin tümüy- le özgür olmayacağına" dikkat çekerken, Grup Başkanı Seyfi Oktay, uzlaşılan metni sert bir dılle eleştirerek, "Bu düzenleme ile düşüncenin suç olduğu kabul edilmiştir. l.aiklikle ilgili hiçbir önlem yok, DYP'nin güdümüne girildi. Bu düzenlemeler bize onur ve yarar getirmez" dedi. SHP liden, partisinin TBMM grup toplantısında geçen hafta hükümet bunalımına yol açan olaylarla ilgili değerlendirmeler yaptı. Hükümeti kuran partiler arasında güven ve karşılıklılığın önemine dikat çeken Karayalçın, özelleştirmenin hükümet tasan- sı olarak TBMM'ye sunulması- nın ardından, düşünceyi ifade öz- gürlüğünün de birkaç gün içinde tasanya dönüşerek TBMM'ye SHP'nin, düşünce özgürlüğü ve özelkştirmenin görüşüldüğü grup toplanüsına Onursal Başkan Erdal İnönü de katıldı. sunulmasının beklendiğini bil- dirdi. SHP lideri, koalisyon ortaklan ara- sındaki son bunalımla ilgili olarak, şu de- ğerlendirmeleri yaptı: "Ne özelleştirme tasansı DYP'nin iste- diği gibi, ne de düşünceyi ifade özgürlüğü taslağı SHP'nin istediği gibi. Her iki par- nem başlayacak. Bu yasa, kuşkusuz iste- diğimiz gibi değü. Tıpkı CMUK'da oldu- ğu gibi, burada da istediğimizi yapmış de- ğiliz. 80'li yıllarda yaşanan haksızlıklann parasal yönüyle telafisi sağlanamıyor " dedi. rjdetekbaşınaiktidarolsa>dı.farklıtasa- i, . . . _ _ I ^ _ J nlarhazırtanırdı.SHPgrubundasanınm " e n D1T nOKtaaaVTZ hiçbir konu ûzerinde, özelleştirme konu- su kadar dunılmadı. SHP özelleştirmeyi sosyalize etti. Şimdi grubumuzdan bu ta- san için destek istiyorum." Karayalçın, 5 ay önce açıklanan de- mokratikleşme paketı konusunda da bıl- Düşünceyi ifade özgürlüğü konusun- da çok ileri bir noktaya gelindiğine dik- kat çeken Karayalçın, sözlerini şöyle sür- dürdü: "Takdir gruplanndır, takdir TBMM'nindir. Gelecektasanvla.düşün- gi vererek."Yann (bugün)güvenlik sonış- ce tümüyle özgür olacak değildir. Düşün- turması yasasının çıkmasıyla yeni bir dö- cenin tümüyle özgür ohnası, bir-iki tasa- nyla olacak iş degil. Oluşturulan komis- yon bu yöndeki çahşmalannı sürdürecek. SHP, terörün her çeşidine karşıdır. Terör, bizim için, ideolojik olarak da suçtur, in- sanlık suçudur. Ancak SHP, 'terörle mü- cadele' adı altında düşünceyle mücadele edilmesine izin vermeyecektir. Bunun için uğraşük. Gelinen nokta, çok öneıııli, çok ciddi bir adım ama yeterli değil. Sadece bu dü/enlemeyi yapıp, tamam düşünce öz- gür kılındu diyemeyiz." Grubun basına kapalı bölümünde ise, Grup Başkanı Seyfi Oktay "ın düşünceyi ifade özgürlüğüne ilişkin olarak anlaşma- ya vanlan taslağa sert eleştiriler yöneltti- ği ögrenildi. Edinilen bilgiye göre, Oktay. "Bu düzeniemeyle, düşünce suç olmak- tao çıkmamış, düşüncenin suç olduğu ka- bul edilmiştir. Laiklik konusundaki dü- zenleme ile DYP'nin güdümüne giriyoruz. Laiklikle ilgili bir önlem, kriter, kıstas yok Günü kurtarmak için yapılan bu düzen- leme bize onur ve yarar getirmez" dedi. Bu sözler üzerine, konunun, hafta içinde olağanüstü toplantıya çağnlacak grupta tartışmaya açılması kararlaştmldı. Top- lantıda aynca, komisyonlarda yapılan se- çimlerde "DYP'nin kazıklan" anlatılır- ken, Karayalçın'ın "Başbakan ile görü- şüp, bunlan çözeriz" dediği ve grubun iş- leyışı ile ilgili bılgi alamamaktan yakın- dığı ögrenildi. UZLAŞMA GECESÎNDENNOTLAR... Ve önce 'Mümtaz Hoca' imzaladıTUREY KOSE ANKARA-SHP'nin Cinnah Caddesi ûzerinde Willy Brandt Sokağı'ndaki genel merkezinin ışıklan, önceki gece hiç sönmedi. Saatlerce süren "birleşme" tartışmasının karara bağlanmasından sonra, saat 19.30'da SHP lideri Murat Karayalçın. Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev onuruna verilen yemeğe giderken, bakanlara "Saat 22.00'de genel merkeze gelin" çağnsı yapıldı... Dışişlen Bakanı Mümtaz Soysal, düşünceye ifade özgürlüğü konusunda ortaklanyla "vuruşa vuruşa" anlaşmış ve özelleştirme yasa tasansına günlerdir peşinde koşulan değerli imzasını atmaya karar vermişti. Saat 22.00'den sonra Karayalçın ile SHP'li bakanlar teker teker genel merkeze gelirken, herkes neşeli görünüyordu. Başbakanlık'tan özelleştirme yasa tasansı istendi. Saat 01.00'de kararname geldiğinde SHP'li bakanlar yüzlerinı Mümtaz Soysal'a çevirdiler. Turizm Bakanı Şahin Ulusoy, "Hoca imzalamadan ben imzalamam" diye espri yaptı.. Ve kahkahalar arasında Mümtaz Soysal ilk imzayı attı. Arkasından da diğer SHP'li bakanlar. Yurtdışında olan Devlet Bakanı Önay Alpago'nun yerine, kendisine vekalet eden Kültür Bakanı Timurçin Savaş imza attı. Mardin'de bulunan Devlet Bakanı Mehmet Gükegün de imzasını faksla gönderdi. Karayalçın. hemen Başbakan Tansu Çiller'i arayarak "İmzalandr müjdesini verdi. Daha sonra da karamame Başbakanlık Müsteşar Vekili Ali Naci Tuncer'e iletilmesi için Özel Kalem Müdürü Ertuğrul Yücel'e teslim edildi. Böylece, hem "sorun yaratan kişi" olarak görülmekten rahatsız olan "Hoca" rahatladı, hem Karayalçın, hem de daha koltuğu ısınmamış yeni SHP'li bakanlar. "Olmaması gereken şeyi düzeltmek demek, sorun değil, sonuç demektir" diyenSoysal, "ortak"lanyia yapılan toplantıda düşünce özgürlüğü konusunda anlaşmış, üstelik toplantıya katılan DYP'nın 5 temsilcisine imzalatarak işini sağlama almıştı. Soysal, düşünce özgürlüğü konusunda anlaştıktan sonra da SHP Genel Merkezi'ne gelerek, günlerdir esirgediği tarihsel imzayı attı. Soysal, dün sabaha karşı 01.15'te genel merkezden çıkarken rahattı. Gazetecilere "Onlar imzaladı. Altutda 7 tane imza var. Biz de imzaladık" dedi. SHP lideri Karayalçın da saat 02.15'te genel merkezden çıkarken hem rahatlamış, hem de neşeli görünüyordu. Karayalçın espriler yaparak gazetecilere takılırken. "Başbakan'dan düşünce suçu konusunda işaret aldınız mı?"sorusuna "Işarete gerek yok. Çok açık bir taahhüt var" yanıtını verdi. Karayalçm, özelleştirme yasa önerisinin geri çekilip çekilmeyeceğine ilişkin bir soruya da, "Bu aşamada çok önemli degiL Bilmiyorum" karşılığını verdi. Dün sabaha karşı SHP Genel Merkezi'nin ışıklan sönerken, aylardır "sallanan" koalisyon, "saliandıkça yerleşiyor" yorumlannı haklı çıkanrcasına bir bunalımı daha atlatmıştı... DYP düşünce özgürlüğüne karşı Milletvekilleri özgürlük metnine ve Soysal'a sert eleştiriler yöneltti Nüfuscüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. NURAKSOY ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Koalisyon ortaklan DYP ve SHP arasında önceki gece va- nlan uzlaşmaya karşın "düşün- ceye ifade özgürlüğü" ile ilgili bunalım aşılamadı. DYP grubu, Terörle Mücadele Yasası'ndade- ğişikliköngören uzlaşma metni- ni benimsemedi. DYP milletve- killeri, grupta, SHP'li Dışişleri Bakanı Mümtaz Soysal'a ağır eleştiriler yöneltirken düşünce- yi ifade özgürlüğüne karşı çıktı- lar. DYP milletvekilleri, partili bakanlann imzalamalan bekle- nen tasanyı, TBMM 'deki görüş- meler sırasında değiştirecekler. Başbakan Tansu Çiller'in, uz- laşmaya vanlan metni "doğru bir yaklaşun" diye nitelemesine karşın, geçen hafta parti yöneti- mine karşı deklarasyon yayımla- yan DYP'li muhalifler, anlaşma- ya karşı çıktılar. Çiller, dün DYP grubunun basına açık bölümün- de, özelleştirmenin de, demokra- tikleşmenin de bayraktarlığını kendilerinin yapacağını bildirdi ve bu konudaki düzenlemeleri çıkarmak için TBMM'de gece gündüz çalışacaklannı söyledi. Ulke bütünlüğünü tehlikeye sok- mayacak, din ve vicdan özgürlü- ğüne dikkat edecek bir ifade öz- gürlüğünü savunduklannı belir- ten Çiller, ûzerinde uzlaşmaya vanlan düzenlemenin eski met- ne açıklık getirdiğıni söyledi. Çiller, bu konudaki görüşlerini açıklarken demokrasinin bir uz- laşma sanatı, koalisyonun da bu- nun bir sınavı olduğunu vurgu- ladı. Çiller, muhalifierin eleştiri- lerine de dolaylı yanıt verdi ve Cumhurbaşkanı Süleyman De- mirelden. "Demokrasi destanı yazmış kişi" diye söz ede- rek,"Başbakanlık elbette güzel şey. Ama, DYP'nin genel başka- nı olmak paha biçUmez" dedi. Çiller'in konuşmasından son- ra basına kapalı olarak sürdürü- len DYP gnıbunda, Terörle Mü- cadele Yasası'nda, ifade özgür- lüğüne olanak sağlayacak dü- zenlemelere arka arkaya sert eleştiriler geldi. Grupta ilk eleş- tirileri gündem dışı söz alan Er- sin Faralyalı, ekonomi bürokrat- lan konusunda yaptı. Daha son- ra düşünce özgürlüğü tasansı tartışmaya açıldı. DYP grubun- da dile getirilen eleştiriler şöyle: Ersin Faralyalı: Hükümet için- de komediyle kanşık bir trajedı yaşanıyor. Mümtaz Soysal, Ber- lin Duvan ile yıkılan bir ideolo- jinin temsilcisi. Bazı üst düzey bürokratlar da bu ideolojiyi taşı- yor. Başbakan ihracatı teşvik ediyor, DPT müşteşan ihracatın enflasyonu arttıracağını söylü- yor. Maliye Müsteşan, Türki- ye'nin ihracat yapmadan da >a- şayabileceğini söylüyor. Hazine Müsteşan yap-işlet-devret yeri- ne. Türkiye'nin borçlanarak alt- yapı yapmasını ve dış ticaret müsteşarlığının gereksiz olduğu- nu söylüyor. Bu müsteşarlar ayak bağı oluyor. Coşkun Kırca: Terörle Müca- dele Kanunu'nun getirilmek is- tenen bu şekli federasyon istek- lerinekapıyı açıyor. Bu düzenle- me ile federasyon için propagan- da serbest bırakılıyor. Proganda cezalandınlmıyor. Koalisyon bu şekliyle gitmiyorsa gitmesin, bı- rakalım bozulsun. İsmail Amasyalı: Türkiye'nin Dışişleri Bakanhğı'na komü- nizm propagandasından mah- kum olmuş bir adamı getirdinız. Adam getirmiş, şartlannı daya- tıyor, dediğini yaptınyor. Çünkü Türkiye'nin ûzerinde emelleri var. Yaptığı PKK'nin yaptığın- dan farksız. Bu getinlen demok- ratikleşme değil, hedefi DYP' Çiller grup toplantısında, her iki tasannın da bayraktarlığını kendilerinin yapacağını söyledi. (Fotoğraf: AA) nin tabanını parçalamak. Yüzde 99.5'i Müslüman olan ülkede 163 yeniden getirilmek isteniyor. Bölgemizde birçok sıcak olay yaşanırken Dışişlen Bakanı baş- ka şeylerle uğraşıyor. Böyle gi- derseniz DYP seçimlerde yüzde 15'in altınadüşer. Osman Seyfi: Bu düzenleme ile bölücülük propagandası suç olmaktan çıkanlıyor, 163 geri getiriliyor.Buna karşıyım. Böy- le bir düzenlemeyi kabul etmek mümkün değil. Yaşar Topçu: Biz koalisyon protokolûnü Mümtaz Hoca ile değil, SHP ile yaptık. Bu hükü- met bozulursa bozulsun. Hükü- met bozulursa başımıza taş düşe- cek değil. Kendisi zorla ayakta duran bu hükümet, ülkeye ne ve- recek? Terörle mücadele konu- sunda getirilmek istenen düzen- lemede terörün tanımı yanlış. Suç tüm şiddetiyle uygulanıyor- sa, ceza indırilmez. Bu düzenie- meyle 8. madde getiriliş amacı- nı sağlamaz. Bu düzenleme anarşi ve terör ortamını körükler. Bölücülük propagandasına ze- min hazırlanır. DYP gnıbunda milletvekille- rinin düşünce özgürlüğü ile ilgi- li eleştirilerini hazırlık komisyo- nunda yer alan Adana Milletve- kili Ali YalçmÖğütcan yanıtladı. Öğütcan, "Eğer konunun içinde olmasam, nasıl haarlandığını bil- mesem, bu konuşmalan dinleyin- ce, ben de ülke bölünmek isteni- yor diye düşünüp karşı çıkabilir- dkn"dedı. Komisyon seçimi DYP, SHP'yi yine aldattı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-DYP'liler, TBMM ihtisas komisyonlanndaki görev bölü- münde, koalisyon protokolünde- kı ilkeleri göz ardı ederek SHP'ye bir "kazık" daha attılar. Grup Başkanı Seyfı Oktay. uya- nları dikkate almazken, Genel Başkan Murat Karayalçın'ın, "Başbakan ile görüşüp çözece- ğim" dediği saatlerde, DYP'liler. TBMM Hesaplarını inceleme Komisyonu'nda boş bulunan de- netçiliğe, ANAP ve RP'lilerleit- tifak yaparak kendi partilerinden Burdur Milletvekili Şeref Er- dem'i seçtiler. Böylece Sanayi ve Ticaret Komisyonu Başkanlı- ğı ile Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanvekılliği seçiminden son- ra DYP'liler üçüncü kez koalis- yon ortaklannı yalnız bıraktılar. Edinilen bilgiye göre. SHP Grup Yönetim Kurulu'nun ön- ceki günkü toplantısında, üyeler Grup Başkanı Seyfi Oktay'dan gerekli girişimlerde bulunarak komisyonlarda yaşanan sorunu çözmesini ve Genel Başkan Ka- rayalçın'ı bilgilendirmesini iste- diler. Ancak Oktay, Karayalçın'a gerekli bilgiyi sunmazken, dün- kü grup toplantısında, milletve- killeri, "Ortağımızdan sürekli kazık yiyoruz, koalisyon proto- koiünün aksine başkan ve vekil seçiminde muhalefetle işbirliği yapıyorlar" dediler. Karayalçın ise kendisınin bılgilendirilme- mesinden yakınarak "Bu geliş- melerden ve iç işleyişten haberim yok. Başbakan ile görüşüp çöze- ceğim"dedı. DYP'lilerin, Cemal Şahin ın istifasıyla boşalan Adalet Ko- misyonu Başkanlığı için de ken- di partilennden bir milletvekili- nin seçilmesini kararlaştırdıklan bildirildi. POLÎTİKA GUNLUGÜ HÎKMET ÇETİNKAYA Nagehan Polat... Cana yakın, insanları seyen, çalışkan bir kişiliğe sahipti Nagehan Polat. Üniversite yıllannda onu tanıyanlar, 'zor koşullan aşan' bir kız öğrenci olarak anımsıyorlardı. Hiç- bir zaman 'uçarı olmamıştı' ya da öyle gözükmemişti. 1982 yılında Edirne'den Istanbul'a geldi. Marmara Üni- versitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Biyoloji Bölümü'ne gir- di. Vezneciler Kız Öğrenci Yurdu'nda kalıyordu. Edirne'nin merkeze bağlı köylerinden Hacıumur'da doğan Nagehan 'sıcak ilişkileriyle' tüm kız oğrencilerin sevgisini topladı. 1962 dogumlu Nagehan Polat'ı neden yazıyoruz? Çünkü Nagehan Polat, 11 Ekim 1994 günü Edirne Se- limiye Camii'nin yanındaki boş bir mezarda ölü olarak bu- lundu. Büyük gazetelerimiz, özel televizyonlar bu olayı duymadı. Nagehan Polat Edirne Trakya Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Botanik Anabilim Dalı'nda asistan olarak çalışı- yordu, bu ay içinde doktorasını verecekti. Nagehan Polat'ı kim ya da kimler öldürdü? Edirne polisi, önceki gün bir açıklama yaptı: "Nagehan Polat'ın katilleribulundu. Yann (pazartesigü- nü) açıklama yapılacak." Polis, dün sabah yerel gazetecilere yakaladığı kişiyi gös- terdi. Sanık fazla bir şey söylemedi. Edime'de yaşayanlar polisin bu açıklamasına nedense pek inanmadılar. Kiminle konuştuysak şöyle dedi: "Bu olayın değişik boyutlan var. Cinayetin nedeni ide- olojik olabilir." ••• 10 Ekim 1994 akşamı saat 18.30'da evine gekji Nage- han Polat. Oldukça yorgun görünüyordu. Bir süre dinlen- di. Ekmek almak için dışanya çıktı. Bir daha geriye dön- medi. Ailesi polise haber verdi. 11 ekim günü Nagehan Po- lat'ın ceseti Selımiye Camii'nin yanındaki tarihi mezarlıkta bulundu. Nagehan Polat'ın üniversite yıllannda ve daha sonra bir- likte olduğu kız arkadaşlarına sorduk: "Nagehan güzel bir kız mıydı? Erkeklehe ilişkisi nasıldı? Şu yanıtı aldık: "Frapan giyinen bir kız değildi. Güzel de değildi, ama şirindi." Kız arkadaşlanna "Öçjrenc/Mcyıllannda sol birörgütlefi- lan ilişkisi oldu mu" diye sorduk. Arkadaşları, "1982yılın- da üniversiteye başladı" deyip eklediler "Demokrat bir insandı. Okumayı severdi. Sol bir örgüt- le zaten o yıllarhiç kimsenin ilişkisi olamazdı. 12 Eylül'den ikiyıl sonra üniversiteye girmiştik." Nagehan Polat'ın babası Şevket Polat Hacıumur Kö- yü'nde çiftçilik yapıyordu. Dört kız, üç erkek çocuğu var- dı. Nagehan'ın ikizinin adı ise Ümmühan; iki ablası ve iki ağabeyi bulunuyordu. Öğretmen olan ağabeyler ise şim- dilerde Edirne'de ticaretle uğraşıyorlardı. Edirne, demokrasiye öncülük etmiş kentlerimizden bi- riydi. Edirne, Türkiye'nin Avrupa'ya açılan kapısıydı. Ama Edirne'de son bir yıldır ilginç olaylar yaşanıyordu. öğrenci olmayan kişiler Trakya Üniversitesi'nde olaylar çı- kanyorlardı. Son 15 gün içinde Mimariık-Mühendislik ve Fen-Edebiyat fakültelerinde taşlı, sopalı ve bıçaklı çatış- malar meydana gelmişti. Nagehan Polat olaylann yoğun yaşandığı Fen-Edebiyat Fakültesi Botanik Anabilim Dalı'nda asistan değil miydi? Belki bu bir raslantı olabilir... Polisin sanık olarak çıkardığı 33 yaşındaki Orhan Dinç Kırklâreli'nin Vize ilçesi doğumlu. Negahan Polat'a önce 'söz/e sarkıntılık' yapıyor, sonra 'etkisiz hale' getirerek Se- limiye Camii yanındaki Islam Eserleri Müzesi'nin yakının- da, kazı yapılan mezarlıkta tecavüz edip iple boğuyor. Acaba tek basına mı yapıyor sanık Orhan Dinç bunu? Yoksa yanında başkaları da bulunuyor mu? Bir başka soru: Saat 19.00 sıralarında Edirne'nin mer- kezinde meydana gelen bu olayı kimse görmüyor mu? • • • Edirne Trakya Üniversitesi'ndeki olaylan pazar günü ay- nntılarıyla yazmıştık. Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Poyraz Ülker bir açıklama gönderdi: Dedi ki: "Bir arkadaşımız hunharca öldürüldü. Içimiz kan ağlı- yor..." Ardından da öğrencilere bir yazılı açıklama yaptı: "Ûniversitemizin 1994-1995 akademik yılına girdiği şu günlerde, Mimariık-Mühendislik ve Fen-Edebiyat fakülte- lerinin bulunduğu kampusta bazı gruplar, öğrencilikle il- gisi olmayan kişileri kullanarak olaylar çıkarmışlardır. Hiç- bir siyasi grubun, başka bir siyasi gruba tahakkümü kabul edilemez. Türkiye Cumhuriyeti kanunlan çerçevesinde te- rör nereden gelirse gelsin, karşısında olacağımızın herkes tarafından bilinmesini isterim. Çağdaş eğitimi, laik de- mokrasiyi, ülke bütünlüğünü hedef alan olaylardan kaçı- nınız..." Demek ki Trakya Üniversitesi'nde çağdaş eğitimi ve la- ik demokrasiyi hedef alan gruplar bulunuyordu... Vahşice öldürülen 32 yaşındaki Nagehan Polat, demok- rat, yurtsever, çağdaş eğitimden yana, laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti'ne 'tozkondurmayan' bir öğretim gö- revlisiydi. Kim öldürdü onu? Hırsızhktan sabıkah, 33 yaşındaki Orhan Dinç mi? Sayın Başbakan Tansu Çiller, Başbakan Yardımcısı Sa- yın Murat Karayalçın, içişlerı Bakanı Sayın Nahit Men- teşe, insan haklanndan sorumlu Devlet Bakanı SayınAzi- met Köylüoğlu, gözlemlerimiz ve izlenimlerimiz şu bizim: "Nagehan Polat'ın öldürülmesi, basit bir ırza tecavüz olayı değildir. Sanık Orhan Dinç 'in arkasındaki kişilerin kim olduğu ortaya çıkanlmalıdır." Bakınız Edirne Yıldınm Mahallesi'ndeki Atatürk büstü 17 ekim akşamı 'kaidesinden' sökülüp atıldı. Bu tür olaylar ye- ni yeni başlıyor Edirne'de. Edirne'de bir şeyler oluyor, farkında mısınız? GALERI • ATÖLYE 293 89 78 (3HAT) Gencler... Çoğdos b» neskt veya MMOfUıve6neiS«oHor Fakiiltes«N girmek ÎÇM eğttîm GARANTİLİ İÇ MİMARLIK 0 RA F İ K R E S İ M Kvrı Kayrtlannıız Basfamışhı. K,;(« C«i. Tel: 341 65 30 Kodıkoy lsto^«l U M: S43 12 42 lok.koy lobaros Cd.W: 259 54 12 kt»los riOBİ sarMt ^alerisi ŞEVGİ DİVİTÇİOĞLU Çiçekler Resım Sergısi 17EKım-3 Kasım VılifconaAı Cd. Pataı 73 Nışaniı» T»l. (0212) 225 23 37 < I < . < . < > Galeri Atölye ılanlarınız ıçın: 293 89 78 (3 hat) 4 u u Nüfus kâğıdımı ve Ankara Üniversitesi doktora öğrencisi kimliğjmi kaybettim. Hükümsüzdür. ŞEHSUVARAKTAŞ Romanlannız ve Ansiklopedileriniz yerinizden alınır. Tel: 554 08 04
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle