Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18EKİM1994SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
TOBB özel sektir
• ANKARA (AA) - Türkiye
Odalar ve Borsalar
Birligi'nin(TOBB),5l İslam
ülkesinden 300'ü aşkın özel
sektör temsiltisini bir araya
geüreceği "İslam ülkeleri
Birinci Ozel Sektör
Toplantısı", İstanbul The
Marmara Oteli'nde bugün
yapılacak. TOBB'den
yapılan açıklamaya göre
toplantının açılış
konuşmasını Başbakan
Tansu Çilleryapacak. TOBB
Başkaru Yahın Erez'in
başkanlığında başlayaçak
olan toplantıda, başta İslam
ülkeleri arasındaki
ekonomik ve ticari işbirliğini
geliştirmek olmak üzere.
fınans, ulaşım,
telekomünikasyon, GATT
çerçevesinde İslam
ülkelerinin durumu ve
bölgesel ticaret konulan ele
alınacak.
Hükümete'Konut
Fonu' sorusu
• ANKARA (ANKA) -
Elvan Koop Genel Başkanj
Fazıl Ergenç, işçi ve memur
maaşlanndan 'Konut
Edindirme Yardımı' adıyla
yapılan kesintilerden oluşan
Konut Fonu'nun amaçdışı
kullanıldığını belirterek, Bu
paralar ne oldu? Açıklama
istiyoruz. Konut Fonu'na
kesilen paralar,
kooperatiflere
aktanlmalıdır'dedi. Fazıl
Ergenç yaptığı yazılı
açıklamada. çalışaniardan
kesilen konut fonunun konut
yapımı için harcandığından
kuşku duyduklannı
belirterek, hükümetin bu
konuya açıklık getirmesini
istedi.
Dış TicaretHaddi
geriliyop
• ANKARA (Cumhuriyet
Btirosu) - Ağustos a>ında
hem ihracat, hem de ithalat
fiyat endeksieri azaldı.
İhracat endeksindeki
azalmanın ithaiattan daha
fazla olması nedeniyle Dış
Ticaret Haddi de geriledi.
DİE'den yapılan açıklamaya
göre ağustos ayında ihracat
fıyat endeksi yüzde 3.3,
ithalat fıyat endeksi yüzde
l .9 azaldı. İhracat endeksi
101,3'e, ithalat endeksi 94.5'e
indi. Temmuz ayı sonunda
108.7 olan Dış Ticaret Haddi
de ağustos sonunda 107.2'ye
geriledi.
Oymapınap
devredilecek
• ANKARA (ANKA)-
Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Veysel Atasoy,
Oymapınar Hidroelektrik
Santrah'nın Etibank
Şeydişehir Aluminyum
İşletmeleri Müessese
Müdürlüğü'ne
devredileceğini bildirdi.
Atasoy, Etibank Şeydişehir
Aluminyum İşletmeleri
Müessese Müdürlüğü'ne,
enerji maliyetini düşürmek
için Oymapınar
Hidroelektrik Santralı'run
devredilmesi amacıyla
çahşmalaryapıldığını belirtti.
Esnafa2OtPilyon
kredi
• KONYA (AA) - Türkiye
Esnaf ve Sanatkarlar Kefalet
Kooperatıfleri Merkez
Birliği Başkaru Kasım
Önadım, önümüzdeki yıl,
esnaf ve sanatkarlara
verilecek kredi miktannın 20
trilyon liraya çıkanlacağını
söyledi. Önadım. Konya'da
düzenlenen bölge
toplantısında yaptığı
k&nuşmada, kooperatiflerin
kaynak tüketen kuruluşlar
olmadığmı belirterek,
"Bunu, Halk Bankası'nın
yüzde 49 hissesine sahip
olduğumuzda ispat
edeceğiz" dedi. Konya Esnaf
ve Sanatkarlar Kefalet
Kooperatifi Başkaru Ali
Kılınç da konuşmasında,
esnaf ve sanatkarlann bir
bölümünün, aldığı krediyi
faiziyle birlikte zamanında
ödeyememesinin, kredi
faizkrinin yüksek
olmasından kaynaklandığını
belirtti.
Bektriküretici
iki şirket daha
• ANKARA (ANKA) -
Elektrik üretim, iletim ve
dağıtımı alanına yeni
kurulan iki özel şirket daha
girdi. İzrnit'te kurulan "Evtaş
Elektrik Üretim ve Dağıtım
AŞ'nin sermayesi bir milyar
lira olarak belirlendi.
Amasya'da kurulan 'Sayar
Enerji Dağıtım Mühendislik
Ticaret ve Sanayi AŞ'de
Mustafa Şaibe, Hikmet ve
Ganime Sayar ile Abdullah
Hakan Açıİcer ortak olarak
\er aldı.
Türkiye'de, 'SEK üreticiye satılmasın' denirken, Portekiz'de sektÖre kooperatifler hakim
Portekiz'insanayicisi, üretîci
ISCENIN EVBENINDEN
HLXYA GENÇ
LİZBON - Türkiye'de özel
sektörün, üreticilere verilmesine
karşı çıkarak talip olduğu devle-
te ait süt fabrikalan ile ilgili ola-
rak özelleştirme tartışmalan sü-
riiyor. Avrupa'nın önemlı süt
merkezlennden Portekiz'de ise
süt ve süt ürünlerine dayalı sana-
yi, üretici birliklerinın elinde bu-
lunuyor.
Turkiye'de destek yok
Türkiye'de SEK fabnkalan-
na talip olan üretici birlikleri.
"Beceremezler" yargısıyla ciddi-
ye alınmazken, Portekiz'de hü-
İcümet tarafından desteklenen
üretici kooperatifleri, yüksek
kalıtelı süt ürünleriyle Avrupa'-
da söz sahibi oluyorlar.
Portekiz'de süt üretimini üre-
ticilere ait dört örgüt gerçekleş-
tiriyor. I988'de içme sütü ihti-
yacının yüzde 88'ini uzun ömür-
lü süt ile karşılayabilir duruma
gelen Portekiz, l990'lı yıllarda
diğer süt ürünlerinde de ayru ba-
şarıyı sağladı. 20'nci yüzyıl başı-
nda Avrupa'ya göre süt tüketimi
alışkanlığı ve üretimi az olan ül-
keler arasında yer alan Portekiz.
yıllar süren çalışmalar sonrası-
nda büyük başanlar elde etti.
Şu anda Portekiz'in süt paza-
nnı 38 kooperatiften oluşan Ag-
ros, 26 kooperatiften oluşan
Lacticoop, Süt Üretimi Koope-
ratifleri Birliği UCAL ile şimdiki
adı Proleite Mimosa olan Olivei-
ra de Azemeis Cooperative elin-
de tutuyor. Portekiz, bu organi-
zasyonlar sayesınde Avrupa'nın
endüstnleşmiş ülkelerindeki tek-
noloji ve pazarlama yöntemleri-
ni de ülkeye getirmeyi başarmış.
I964 yüında UCAL tarafından
ilkel yöntemlerle yapılan paket-
leme sistemi, 1974 yılında Tetra
Pak'la modern bir kimlik ka-
zanmış. Süt sektöründeki ye-
nilik ve teknolojilerini Portekiz'e
getiren Tetra Pak'la birlikte,
UHT süt üretimi ve tüketimi
yaygınlaşmış. Sütün ticari ve en-
düstriyel gelişimi kökten bir de-
ğışime uğrarken, lojistik ve
dağıtım sorunlan da giderilmiş.
Hijyene özel önem
Sütün hijyenik koşullarda sa-
ğılması ve enfekte olmadan fab-
rikalara ulaştınlmasını sağla-
mak isteyen Portekiz hükümeti,
süt sağma merkezlerini ülke ge-
neline yaymış bulunuyor. Sığır
yetiştiren halk, hayvanlan, sağ-
mak üzere bu tesislere getiriyor.
Görevliler. aletlerille sağılan süt-
leri, santrifüjde çevrirerek kaba
pisliklerinden anndınyorlar. Sü-
tün ısısı düşürülerek mikrorga-
nizmalann üremesi önleniyor.
Portekiz Hükümeti tarafından desteklenen kooperatiflerin
kurduğu modern fabrikalar, süt ve süt ürünleri üretinıinin
nitelik ve nicelik olarak kalitesinin yükselmesini sağlamış.
Sütün tarihi
Portekiz'de 20'nci yüzyılın
başında kurulan elleçahşan
krema ve tereyağı işletmesini,
endüstriyel süt işletmeler
takipetmiş. 20'nci yüzyılın
başında 52 süthane varken,
bu rakam 1930'dan sonra
500'e ulaşmış.Portekiz'de süt
işletmeleri, gruplar halinde
bir araya gelirken, süt
üretiminin yüzde 25'i özel
sektör tarafından _
karşılanıyormuş. İnek sü-
tünden peyniryapan ilk tesis
1930-40 yıllan arasında
Vale-de-Cambra'da üretime
başlamış. İkinci Dünya Sa-
vaşfyla birlikte yan yanya
düşen süt üretimi, hükümet
tarafından koordine
edilmeye başlanmış. Hem
savaş hem de süt
fabrikalannın rekabet ha-
lindeki süt toplama
çabşmalan, süt kalitesinin
düşmesine neden olmuş.
ülusal Süt Pazarlama
Kurumu'nun kurulmasından
sonra (JNPP) süt endüstrisi,
varlığını hissettirmeye
başlamış. Küçük süt
üreticileri karlannı arttırmak
amacıyla bir araya gelerek
örgütlenmeye başlamışlar.
İşletmelerin yüzde 98.8'ini oluşturup, kredilerden yüzde 3 pay alan KOBI'lerin güç birliği
Küçüklerdevlerebaşkaldırdı
BEHİÇ GÜRCİHAN
Küçük veorta ölçekli işlet-
meler (KOBİ)örgütlenmelerini
güçlendirerek büyük sermaye-
ye karşı atağa hazırlaruyorlar.
ANAP İzmir Milletvekili Işın
Çelebfnin ifadeşi ile, iktidara
talip olan KOBİ'ler, partilerin
içindeki en güçlü unsur haline
geldi. KOBIler buna paralel
olarak, seslerini daha fazla du-
yurmak amaayla, kendilerine
ait bir enstitü kurma hazırlığı
icındeler. Halk Bankası dahll
omak üzere, kredi kaynak-
lannın büyük sermaye için
• Türkiye'deki kredi pastasından yeteri kadar payalamamaktan şikayetçi
olan KOBİ'ler, tekelleşmeye tepki olarak. örgütlenerek büyümenin yolunu
risk sermayesi şirketlerinde anyor.
çalıştığını iddia eden KOBİ'ler
Kredi Garantı Fonu A.Ş adı
altında bir Risk Sermeyesi şir-
keti kurarak. Halk Bankası'run
istediği yüksek temınat mik-
tarlannı karşılama yoluna gitti-
ler.
"Devletin kredi mekanizması
tekelkre yanyor" şeklinde şika-
yetlerini dile getiren işletme sa-
hipleri, Türkiye'deki toplam iş-
letmelerin yüzde 98.8'ini oluş-
turduklan halde, toplam kredı-
nin sadece yüzde 3'ünü kulla-
nabilmekten >akınıyor.
Teminat sonınu
KOBİ'lenn kredi almasında-
ki en önemli engellerden bin is-
tenılen kredi miktannın en az
yüzde 200'ü kadar teminat is-
ıtenmesi. Denizlili bir işletme sa-
hibi uygulamaya, "O kadar te-
minatı olsa, niye kredi ister in-
san'" şeklinde tepkı aösteriyor.
Denızh TOSYOY Başkanı
Mehmet Ali Bilgin. küçük ve
orta büyüklükteki sana>icınin
şikavetlerini, "Devlet kredileri
yanlış yerlere yönJendirüiyor.
Büyük sermaye şirketlerine
»arıyor.Anadolu *e Trakva in-
sanı kendi kendine mücadele
vermek dunımunda kalmakta-
dır" şeklinde dıle getınyor
TOSYÖV girişimi ile kuru-
lan Kredi Garanti Fonu Ano-
nim Şirketi, kredi almak isteyen
fakat teminat gösteremiyecek
durumda olan yatınmcının ke-
faletini Halk Bankası nezdinde
üstleniyor.
Kredi Garanti Fonu Ano-
nim Şirketi'nin bu amaç ile
Halk Bankası'nda 8 milyon
markı bulunuyor. Şirket kişi
başına 25Obin mark teminat
desteği sağlıyor. TOSYÖV,
aynı zamanda. kurduğu Profil
AŞ. aracılığı ile küçük
yatınmcının projelerine danı-
şmanlık yapıyor.
Harran'a lOmilyarlık
tören yapılacak.
MEHMET
FARAÇ
ŞANLILRFA -
GAP'tan sorumlu
Devlet Bakanı Ab-
dülbaki Ataç, 9
kasım günü yapıla-
cak Fırat nehrinin
Harran ovasına
akıtılması törenle-
rine yurt dışından
1500 davetlinin geleceğini söy-
ledi. Ataç, törenlere Tamtma
Fonu'ndan 10 milyar lira har-
canacağım da açıkladı. Fırat
nehrinin Urfa tünelleri
aracıhgıyla Harran ovasına
akıtılması törenleri-
nin ön hazırlığı için
iki gün Şanüurfa'da
incelemelerde bulu-
nan Bakan Ataç,
"GAP'm bir dünya
projea" olduğunu
ve Türkiye'nin gele-
ceğini olumlu yön-
de etkileyeceğıni
belirtti. Urfa tünel-
lerinin GAP'ın
önemli bir birimi
olduğunu ve Türkiye'nin gele-
ceğini olumlu yönde etkiieyece-
ğini belirtti. Ataç, sulanacak
alanlarda üreücinin yılda üç-
dört ürün elde edebileceğine
Devlet Bakanı Ali Şevki Erek tekrarladı:
Güııırükbirliği gerekli
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Devlet Bakanı Ali Şevki Erek, Pa-
sifık'te ekonomik entegrasyonun
bir dönemde Türkiye'nin kendi sa-
nayi düzeyiyle başbaşa kalamaya-
cağını belirterek gümrük birliğinin
şart olduğunu vurguladı. Erek.
gümrük birliğjne, ardından Avru-
pa Birliği'ne girmenin teslimiyetçi-
lik anlamına gelmeyeceğine söyle-
di.
Erek, Gümrük Müsteşarlığı baş-
müdürler ikinci toplanüsında
yapüğı konuşmada, Türkiye'nin çağdaş tekno-
loji ve sanayi düzeyini yakalamak, ihraç ettiği
malın rekabet edebileceğini göstermek zorun-
da olduğunu anlatarak bu nedenle gümrük
birliği içinde yer almasının gerektiğine dikkat
cekti. Gümrük birliğine, ardından
da Avrupa Birliği'ne girmenin tes-
limiyetçilik anlamına gelmediğini
söylejen Erek. 'Bu milli ve manevi
değerlerden vazgecrnek değildir,
mocut ekonombi »e sanajiyi çö-
kertmek hiç değildir' dedi.
Gümrük birliğine girerken alt-
yapı eksiklıkleri gıderme mücade-
lesi verdiklerini belirten Erek, şöy-
le konuştu:
"DFİF tahsilatına son \erildi, ka-
çakçılıkla ilgili ulusal >e uluslara-
rası bilgi bankalan kuruldu, yabancı ve yerli uz-
manlarla uyum seminerlerine hız verildi, oto-
masyon eksiğinin giderilmesi için Dünya Banka-
sıa biriik üyeleri, Avrupa \ atırım Bankası ile
çalışmalara hız verildi,"
ToyotaSa'ya yen desteği
Otomoblllnlzln değerl <
YERLİ OTOMOBİLLER
Serçe
Şahın
Doğan
Kartal
FalTıpo
TenıpraSX
Renault12rxrocos
RenaullSpnng
RenauttBroadvray
RenaultRash
RenauttManager
RenaultConcorde
FofdTaunus16
FordTaunus20
Opel Vectra 18
1989
87-97
117-125
128-140
120-135
-
122-128
134-141
150-160
160-180
-
125-135
160-180
1990 1991
95-103 107-118
128-138 138-145
140-150 156-170
135-146 150-165
182-192 197-210
• 167-207
128-140 145-150
145-153 155-165
160-170 170-180
185-205 206-220
205-220 225-245
275-296 32(KJ50
145-160 170-180
175-180 180-200
- 311X330
ÎTHAL OTOMOBİLLER
LadaSamara
LadaNıva
NıssanSunny
NtssanNXCaıpe
Mazda323S€dan
Mazda626Sedan
VolkswagenGolf
SkodaFavorıt
BMVV31&
BMW520ı
Mercedes190E
ToyotaACoroflaGL
ToyotaCoronaXL
1990
100-110
145-155
225-245
285-325
230-245
290-320
260-290
130-140
430-470
650-740
625-680
280-300
310450
1991
120-130
160-165
250-265
330-345
260-300
310-350
300420
145-160
49<W70
1992
120-125
148-158
171-191
165-180
217-233
217-232
155-163
165-175
185-195
230-245
255-285
370-400
175-196
200-240
36CMO0
1992
130-145
170-185
280320
365-405
300-325
400-470
330-390
165-180
56O«0
750-1000 1020-1100
670-780
320*0
360-400
800-850
370410
420470
NOT Cennet Açık Oto Pazan'nda oluşan fiyatlardı
milyon TL.)
1993
127-142
165-188
196-220
200-228
233-248
237-258
170-185
180-190
205-225
28M15
3OK370
420-540
210-260
250-290
420460
1993
150-170
210-250
360410
420-530
330-390
510-590
400490
185-210
750-900
1150-1350
1000-1100
440490
560-630
OKm.
203
2504
3448
3445
385.6
443.3
252.6
273.5
322
444
707
825
419i
506
617
«Km.
2534
3708
6619
8796
4994
8974
667.2
2373
1520
2.410
1-805
560
895'
C
umartesı günü
açılışı yapılan
ToyotaSaotomobil
fabrikası ilebirilkteTürk
otomotıv sektöründe
rekabet kızışırken,
Japonlar Japon Yeni'nin
aşırı değer kazanması ile
yatırımlarını yurtdışını
kaydırıyor.
ToyotaSa AŞ Genel
Müdürü Özdemır
Sabancı, açılış öncesı
yapılan basın
toplantısında bu konuya
değinerek Japonların
kendilerinıyeni
Corolla'nın yerli oranının
daenkısa zamanda
yükseltilmesini
istediklerini belirtti.
Toyota Motor
Cooperatıon Başkanı
Tatsuro Toyoda'da kendi
ülkelerinde yenin değer
kazanmasının yatırımları
dışülkelere
kaydırmalarına neden
olduğunu belirterek,
Türkiye'nin de özellikle
Orta Asya ve Avrupa'ya yakınlığı ile konum
bakımından çok uygun bir bölgede
bulunduğunu beilirtti
Türkiye'de kurulan fabrika, dünyadaki toplam
15Toyota fabrikası arasında üretim kapasitesi
bakımından ö.sırada yer alıyor
Adapazarı'ndakı fabrıkada çalışmak üzere
300 kadar Türk mühendis, teknisyen ve işçisi
Japonya'da eğitim gördü. Yeni Toyota
Coralla'nınfiyatı ise 15kasımdaaçıklanacak.
öteyandan Türk otomotıv sektörü son
zamanlarda önemli gelışmelere sahne
oluyor. özellikle 1 Ocak 1996'da gırılmesı
hedeflenen gümrük birliği öncesı rekabet
gücünü artırmak isteyen şırketler, atılımlar
yapmayabaşladı. Türk otomotiv sektöründe
en yüksek pazar payına sahip olan Tofaş,
yaklaşık8OO milyon dolarlıkyatırımını
tamamlamayaçalışıyor ve yeni Uno modelini
piyasayasürüyor. Aynı şekilde ikinci büyük
pazar payına sahip olan Renault ise Renault
19'u Türkiye'de üretmeye başladı. Şımdı de
Toyota, Türk otomotiv sektörüne Coralla'lar ile
giriyor.
Bu gelişmeler çerçevesinde Türkiye'de yeni
otomobillerinfiyatlarındada önemli
değışmeler olması beklenıyor.
Toyota'nm ardından Honda ve Hyundai de
Türkiye'de yatırımlarını tekrar hız-
landıracaklarını açıkladı Honda ve Hyundai
ocakta çıkan mali kriz nedeniyle Türkiye'de
yapmak istediklerı yatırımlara bir süre ara
vermıştı. Hyundai ve Honda gerekli yatırımlar
içinstartbekliyor.B
ŞUKRAN SONER
Geriye Çark Yarışı
Siyasi partilerimiz, parlamenterlerimiz geriye çark et-
mede büyük bir yarışın içine girdiler. Daha çok oy, daha
büyük çıkarlar yarışında başarılı olmanın yolunun, geriye
doğru yarışta önde olmaktan geçtiğine inanılıyor. "Kim
daha çok din sömürüsü, ırkçıhk yaparsa o kadar çok oy
toplayacak" gözü ile bakılıyor.
1980'li yılların sonlarında ülkede demokrasi yarışı vardı.
12 EylCil'ün baskısından bunalan halkın önceliği demokra-
si, insan haklarıydı. Sağ partiler solun sloganları ile seçim
kampanyaları düzenliyor, herkes insan hakları, demokrasi
savunmasında yarışıyordu. DYP-SHP koalisyonu, sosyal
devlet, ülkeyi gerçek demokrasiye taşıma, 12 Eylül'ün ya-
saklı düzeninden kurtarma sloganları çerçevesinde oluştu-
rulmuştu. Seçim kampanyaları ilkeleri, önce parti prog-
ramlarına, sonra da hükümet program ve protokollerine
yansımıştı.
Gerçekleşmesi hükümetin sorumluluğunda olan ilke-
lerin çoğunluğu bugün gündemde bile değil. Yola çıktı-
ğımız noktadan akıl almaz ölçüde geride ilkeler üzerinde
bile büyük tartışmalar çıkıyor. Bırakın program ve protoko-
lü, Bakanlar Kurulu'ndan, parlamentodan geçmiş ilke ve
kararlardan çark ediliyor.
Memurlara sendika hakkına karşı çıkan siyasi parti var
mıydı? İlgili ILO sözleşmesi Meclis'ten geçmiş, yine karşı
çıkan parti olmamıştı. Çok dahaönemlisi, memura sendika
hakkı, çok yasaklı ve anlamsız boyutlarda da olsa ucundan
toplu pazarlık ve grev haklarını verecek gibi olan yasa tasa-
rısı Bakanlar Kurulu'ndan geçirilmişti. Şimdi Anayasa Ko-
misyonu'ndaki tasarıda, DYP Grubu daha önce başbakan-
ları, bakanları ile 'evet dediği tasarıdan geri dönüyor. Top-
lu pazarlık ve grev haklarının ağıza alınmasına katlanama-
yacak bir hallerı var. Dahası tek başına sendika hakkına
bile komisyon üyeleri aracılığı ile itiraz ediyorlar. Tabii bu
koroya bütün sağ partilerin temsilcileri de katılıyor. Me-
mura, grevli toplusözleşmeü sendika hakkı hak getire, sen-
dıkal örgütlenmeyi güvenceye alacak bir yasa çıkarılması
olasılığı giderek zayıflıyor.
Aylardır tartışması yapılan demokratikleşme paketinde,
tartışmalar içinde, anlaşmaya varılan konulann kap-
samının gelişmesı beklenir, değil mi? Ne gezer? Geçen her
gün, her tartışma, uzlaşma kapsamındaki ilkelerin daral-
masını getiriyor. Daha önce muhalefet partileri, koalisyon
ortakları arasında uzlaşmaya varılmış pek çok ilkeden ge-
riye dönüş yapılıyor. Gerçek demokratikleşmeye atılabile-
cekadımlardan çarkedilirken, en dar kapsamı ile, düşünce
suçlularına özgurlüğün de hayal olduğu bir noktaya gidili-
yor. Bu arada laiklığe karşı akımlara sadece taviz verıliyor.
Seçim anketleri, din ve ırk sömürüsü yapan parti oyla-
rının yükselişını gösteriyor. Refah ve MHP'nin önlenemez
görülen yükselişi, ANAP ve DYP'de, yeni sağ partilerde de
kendilerini kurtarmak isteyen politikacılan hızla sağa
kaydırıyor. Kısmi seçımde kampanyaları tümu ile ırk ve din
sömürüsüne oturtma hazırlıkları, yarışı görüluyor. Türk-
çülukle oy alınamayacak, Kürtlerin çoğunlukta olduğu böl-
gelerde, Kürtlerin aşiret ve tarikat bağlantıları gözetılerek,
din-inanç, tarikat, aşiretsömürüsü yapılarak oy toplanması
hesabı yapılıyor.
Solun, sosyal demokrasınin sloganlarını kullanan, libe-
ralleşme, demokratikleşme eğilimı içindeki sağ partiler,
bugünlerde hızla feodal, ırkçı, dincı bir zemıne kaymış bu-
lunuyor. Sol, yıllardır yürütülen "yeni dünya duzenı, solun
çöktüğü, işinin bittiği" ideolojik bonbardımanının moral cö-
küşünde, bırakınız sol, sosyal demokrat ilkeleri sağlıklı sa-
vunabilmeyi, ırk ve din sömurusune karşı duracak, insan
hakları ve demokrasi çizgisinı sağlıklı savunabılecek bir
güçlülükte görülmüyor.
Arkası kesilmeyecek gibi gözüken, düzenın kokuşmuş-
luğunu yansıtan yolsuzlukskandalları, hanedanların, türe-
di zenginlerin, eskisi, yenisi ile başbakanların, bakanların,
kilit siyasetçi, işadamı, mafyanın bulaştığı pıslikler, ılk aşa-
mada siyasetin temizlenmesinden çok, yıne din ve ırk sö-
mürüsü yapanlara yarayacakmış izlenimi veriyor.
12 Eylül'ün insan hakları, demokrasi, orgutlu toplumda
açtığı yaraların derinliği, toplumda yarattığı yozlaşmanın
bedeli şimdi daha ağır ortaya çıkıyor. 1980li yılların sonun-
da 12 Eylül'e tepki gelişen demokrasi özlemıne, 12 Eylül
hukuku ve düzeni içinde örgü'tlenmış siyasi partiler yanıt
veremediler. 12 Eylül'ün örgütlenme ve kimlik kaybına ug-
rattığı sendikalar ve demokratik örgutler de yönlendirici,
baskı gücü işlevlerıni yerine getiremediler. Toplum, med-
yanın beslediği, özal dasimgeleşen "yükselen değerler"-
in peşinde sürüklenirken, siyasi partiler, sendikalar ve tüm
örgütlenmelerde liderlık kadroları, kilit noktalar, kişisel çı-
karlarını herşeyin üstündetutan, her tür değer yozlaşması,
kimlik kaybına uğramış kişilerin, liderlerin eline geçti.
Bugün içinde bulunduğumuz geriye çark tablosunu ışte
bu kişisel çıkarlarını, iktidarlarını her şeyin üstünde tutan,
her tiir değer yargısını yitirmiş, toplumun umutsuzluğunu
din ve ırk sömürüsü ile kullanmaya kalkan liderler, politi-
kacılar, sendikacılar, siyasetçiler ve kitlelerı şaşkına çevi-
ren aynı bataklığın içindeki medya yuzünden yaşıyoruz.
Onların bu geriye çark yarışı kısa bir zaman sureci içinde,
iktidar getirici gorünse bile, toplumların uzun soluklu yol
alışı ilerrye doğru olacağına göre, sonunda doğruya, insan
haklarına, demokrasiye oynayan siyasetçi, siyasi parti,
sendikacı ancak ayakta kalacaktır.
HALOGRAM ETİKETLİ OLACAK
Çaykurtaklitlerine
savaşaçtı
• Devlet Bakanı Nafız Kurt. Çay-Kur'un
çalışmalanyla ilgili bilgi verirken, yeni bir çay yasa
taslağı haarlandığını belirtti.
ANKARA (ANKA) - Devlet
Bakanı Nafız Kurt, Çay-Kur
çaylannın taklit edilememesi
için üç bo\utlu halogram etiket
kullanılacağını bildirdi.
Devlet Bakanı Nafız Kurt,
Çay-Kur'un çalışmalanyla ilgi-
li bilgi verirken. yeni bır çay
yasa taslağı hazırîandığını be-
lirtti. 1984 yılında çıkanlan ve
çayda devlet tekelini kaldıran
yasanın günün koşullanna
yanıt veremediğini ve çaym ge-
rek üretiminde ve gerekse piya-
sasında önemli ölçüde bozul-
malara neden olduğunu kayde-
den Kurt, ANAP döneminde
b,unun düzeltilmesi için hiçbir
adım atılmadığını, 1992
yılından bu yana da yoğun çalı-
şmalar yapıldığım söyledi.
Çay borsası
Nafız Kurt, çayda üretim
dengesinin sağlanacağını, üre-
timde kalitenin düzeltileceğini
ve piyasada tüketicinin koruna-
cağını bildirerek. çaya gerçek
değerinin verilmesi ve çayda
spekülatif beklentilerin sona er-
dırilmesi için. çay- sektöründe
yer alan özel ve tüzel kişilerin
katkı ve iştirakleriyle "çay bor-
sası" kurulacağını açıkladı.
Bakan Kurt. bavul ticareti ve
TIR taşımacılığı yoluyla yapı-
lan çay kaçakçılığının önüne
geçilmesi için gerekli önlemle-
rin ahndığını belirterek şunlan
söyledi: "Poşet sahtekarlığına
karşı da Çay-Kur tarafından
sürdürülen denetim çalışmaları
arahksız devam etmektedir.
Bunun yanında sahte poşet ba-
san ve dolumunu yapan fîr-
malann tespit edilmesi halinde
defterdarlık, mali polis, beledt-
ye ve çe*Te sağlığı gibi birimler-
le işbirliği yapdmaktadır. Ayrı-
ca sahtekarlığa karşı poşet ağı-
zlannın kapatılması için, taklit
edilemeyen üç boyutiu halog-
ram etiket kuİlanımına Çaykur
tarafından önümüzdeki aylar-
da başlanacaktır."
DÖVİZ CA1MLI YAYJN
9009911104Tûrtty»'nif> h«r y«1nd—i d^dhMi 13 333 TL'dk