25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18EKİM1994SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Seçmen listeleri askıya çıkarıldı • ANKARA (AA) - Sandık seçmen listeleri 4 aralıkta yapılacak milletvekili ara seçimi için bugün askıya çıkartılacak. Yüksek Seçim Kurulu'nun belirlediği takvime göre. sandık seçmen listeleri 26 ekim çarşamba günü askıdan indirilecek. Yapılan itirazlann karara bağlanmasından sonra sandık seçmen listelen 28 ekim cuma günü kesinleştirilecek. Sandık seçmen listelerine sadece askerlik hizmetinden terhis ölanlarla, seçimin yapılacağı yerlere memur olarak tayin edilenler ilave olarak yazılabilecekler. Sandık seçmen listelerine yazılmak üzere yapılacak başvurularda askerlik hizmetinden terhis olanlar ter- his evraklannı, memur olarak tayin olanlar da tayin evrakı ile alacaklan ikamet ilmuhaberi- ni ibraz edecekler. Demirel'in rejim uyarısı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, demokrasiye alternatif rejim arayışlan içine girilmemesi gerektiğini belirterek, "Sıstemi. eksiğini, noksanını tamamlayarak çalıştırmak. çareyi sistemin içinde aramak gerekir" dedi. Demirel, dün MHPGenel Başkaru Alparslan Türkeş ve parti yönetidlerini Çankaya Köşkü"nde kabul etti. Kabulde konuşan Demirel. "Dünyayı yeniden keşfetmeye gerek yok. İnsanlar gay retler sonucu. mevcut sistemlerin en az kötüsü olarak demokrasiyi seçmiştir"dedi. Refah 'Türküm' sözünden rahatsız • AiNKARA (UBA) - Refah Partisi Van Milletvekili Fethullah Erbaş tarafından hazırlanan Güneydoğu raporunda. "Ne Mutlu Türküm Diyene" sözünün GüneVdoğu'da dağlara ve okullara yazılması eleştirildi. HADEP'te .. açlık grevi • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Güneydoğu Anadolu'daki köy yakma olaylan ve Diyarbakır Cezaevi'ndeki tutuklu ve hükümlülere karşı uygulanan baskılan protesto amacıyla HADEP İzmir il ve ilçe örgütlerinin yöneticileri 4 günlük açlık grevine başladı. İzmir CHP'de istiîa tehdidi • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)-CHPİzmır II Başkanı Erol Güngör, SHFylekurumsal birleşmeye gidilmesi durumunda görevinden istifa edeceğini açıkladı. SHP'nin 3 yıldır verdiği hiçbir sözü yerine getiremediğini belirten Güngör, "Bütün bu günahlanyla CHP'ye gelecekler. Ben bunu içime sindiremem" dedi. Karayalçın'ın adaylığı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP Genel Başkaru ve Başbakan Yardıması Murat Karayalçın'ın. 4 arahk ara seçimlerinde. Adıyaman'dan ya da Ankara'dan aday gösterilmesi bekleniyor. Karayalçın'ın kurmaylan, en yakın seçeneğin Adıyaman olduğunu bildirdiler. İnsan Itaklarımm •••• ••••• şııre dokuhıyop • ANKARA (ANKA)- Insan Haklan Derneği'nce düzenlenen iki yanşmada, insan haklan; şiir ve deneme alanında dile getirilerek insan haklan haftası dolayısıyla düzenlenen şiir ve deneme yanşmasının ödüllerinin plaket ve kitap seti olacak. Son başvuru tanhi 28 kasım olan yanşmalardan deneme alanındakine katılmak isteyenler, insan haklan konusunda en az dört, en çok sekiz sayfalık yazılannı, şiir dalında ise serbest konulu yayımlanmamış beş yapıtıyla başvurabilecek. Deneme alanında seçici kurul ise Varlık Özmenek, Alaeddin Şenel, Mahmut Tali Ongören, Erbil Tuşalp ve Şenal Sanhan'dan oluştu. Şiir yanşmasının seçici kurulu da Ahmet Telli, Ahmet Erhan, Şükrü Erbaş, Salih Bolat ve Hüseyin Atabaş olarak belirlendi. Karayalçın, son gelişmeler konusundaki görüşlerini Cumhuriyet 'e anlattı: Karayalçm SoysaPı suçladıANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Ka- rayalçın. Dışişleri Bakanı Müm- taz Soysal'ın. özelleştirme yasa tasarısını imzalamamasının. "aralannda güven sorunu doğur- duğunu" belirtirken, DYP'nin. ANAP'la işbirliğine gitmesinden de Soysal'ı sorumlu tuttu. De- mokratikleşmede hedefin, 2'şer 3'er kalemlik alt paketlerle tuttu- rulacağını belirten Karayalçın. düşünceyi açıklama özgürlüğü konusunda, "llk kez böyle bir ge- üşme elde ediyoruz, kıv anç duy u- yorum"dedi. Karayalçın, SHP- CHP bütünleşmesinin kaçınıl- maz bir süreç olarak gündeme geldiğini vurgulayarak, "Bu sü- reç tek kurşun, hedefe gitmeli" değerlendirmesini yaptı. SHP Genel Başkanı Karayal- çin, Cumhuriyet'in son gelişme- lere ilişkin sorulanna, şu yanıtla- n verdi: - Sayın Mümtaz Soysal'ın isti- fasını veya azlini istediğiniz doğ- nı mu? - Bir güven sorunu doğduğunu söyledim. Çünkü Sayın Soysal, bana özelleştirme yasa taslağını imzalayacağını 4 kez söyledi. Ayrıca bir de Mehmet Moğul- tay'a imzalayacağını. Paris'ten faksla im- zasını geçeceğini sö>lemiş. Doğrusu bu ciddi bir sorun yarattı. Bunlann değer- lendinnesini yaptim. ama istifasını iste- medim. Ondan sonra da MYK'ye bilgi \erdim ve böyle bir talepte bulunmadığı- mı söyledim. Bunlardoğru değil. Aynca telefonlanma çıkmamış falan gibi akıl al- maz bir şey söz konusu değil. - Sayın Soysal'ın direnmesiyle doğan so- run çözüldü mü? -Sayın Soysal'la bir sorun yok kı. çö- zülsün. Özelleştirme konusunda biz çok büyük birçalışmayı kaçırdık. Bizim için çok önem taşıyan bir düzenlemeydi bu. Çunkü özelleştirme zaten şu anda da ya- pılıyor. Şimdiye kadar Türkiye'de kamu tesislerinin satışıyla ilgili bir sorun ya- şanmadı. Işte çimento fabrikaları satıİdı. Biz özelleştırmenin çok ciddi bir hukuki altyapıyaorurmasını istiyorduk. Bu konu- da bir yasal düzenleme yapılmasını isti- yorduk. Bunu talep eden bizdik. Biz. deyim yerin- deyse. özelleştirme yasa tasansındaki katkılan- mızla özelleştirmeyi sosyalize ettik. Çünkü. bizaltınhisseuygulama- sını, işsizlik tazminatını getirdik. Hisse senetleri- nin öncelikle işçilere sa- tılmasını ve mülkiyetin tabana yayılmasını getir- dik. Özelleştirme sosya- lize edilmiştir ya da sos- yal demokratikleştiril- miştir. O nedenle sonuç- ta bunun bir arkadaşımız tarafından imzalanma- ması nedeniyle teklif şekline dönüştürülmesi bizim için bir kayıptır. - Bugünkü gruplarda Terörie Mücadele Yasası değişikliği çerçevesinde, terör tanımı ele alınacak. Burada bir sorun yaşa- nırmı? Karayalçın-Soysal çekişmesi SHP'de tartışılıyor Onur Kumbaracıbaşı: Sorumlu Murat Karayalçın IŞIK KANSL' Erman Şahin ANKARA - SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın ile Dışişleri Bakanı Mümtaz Soysal arasında tırmanan çekişme. partide tartışmalara yol açtı. Ba> ındırlrk vejskan eski Bakanı Onur Kumbaracıbaşı. Karayalçın'ın aynı kabinenin içinde, kendi bakan yaptığı bir arkadaşıyla bu kadar ters düşüyor- sa, işin yürümeyeceğinin "çokaşikar" olduğunu belirterek. "Bunun çaresine biranevvelbakjlmasılazım" diye konuştu. Kabinedeki birbakanın tek başına a>n bir politika yürütüyor görüntüsü içinde olmasını yanlış bulduğunu ak- taran Kumbaracıbaşı. "Bu durum; paıtiyi, genel başkanı yıpratır. Bövle bir duruma düşülmesinin sorumlusu genel başkandır. Bir partinin genel poli- tikasını, genel başkanı yüriitür. Eğer, genel başkan bunu yapamayacaksa, o zaman başka çö/ümler aranması gerekir" dedi. Turizm eski Bakanı Ab- dülkadir Ateşde. koalısyonlarda bir grubun. dığer bir gruba "Arkadan dolanıp iki puan alayım" anlayışıyla yaklaşmasını doğru bulmadığını ifade etti. Kumbaracıbaşı. 49. hükümet döneminde. özellikle demokratikleşme konusundaki tasanlann TBMM'ye sevkedildiğini anımsatarak, DYP'nin bu tasanlarda bazı değişiklikleryapmak istedıgi için. işin yokuşa sürüldüğünü kaydetti. Ateş, Karayalçın ile Soysal arasındaki çekişme konusundaki sorulara da bir vorum yapmak istediğini belirtti. SHPGrup Başkanvekıli Erman Şahin de. SHPgrubunun. Dışişleri Bakanı Mümtaz Soysal'ı başından beri desteklediğini söyledi. - Orada biz sorun yaşama>acağımızı umuyoruz. Görüşmeler dev am ediv or. Te- rörle mücadele yasa tasansı konusunda bir sorun olmayacağı kanısındayım. As- lında teknik çalışmalar yürütülüyor. - Son gelişmeler. koalisvonda dönüp do- laşıp aynı noktava gelindiğini gösteriyor. Çok zaman ka>bedikliği kanısında mısı- nız? - Burada temel sorun, bizim 29 eylül ta- rihinde açıkladığımız paketin. özelleştir- meyle ilgili imza işlemlerinin tamamlan- maması nedeniyle gecikmesi Orada bir gecikme olmasaydı. bu >orunlar da ya- şanmayacaktı. Çünkü bunlar hızla çıka- caktı. Fakat ımzalandı. ımzalanmadı tar- tışmaları çok zaman kaybettirdı Sizin kaygı duyduğunuz noktaya gcldik. Ama ışte şimdi gerı kalan tasanlan çıkannaça- bası ıçındeyiz. inşallah da bunu vapaca- ğız. Bu hafta ben güvenlik soru^turması- nın tamamlanacaüına inanıvorum. Bu hafta çıkacağı umudunda>ım. Düşünce özgürlüğü konusu da çıkar, antitekel ya- sa tasansı görüşülmeye başlanırsa. özel- leştirme konusunda yöntemde farklılaş- maolmasınaraömen.tutturabilmışolaca- ğ.z. - Bugün demokratikleşmenin 5. a> dö- nümü. Pakette gelinen nokta açısından iyi şeyler söylemek çok zor. Neden bu kadar gecikildi? - Demokratikleşme paketinde 62 tane tasarı vardı. Binnci, ikinci maddelerde anayasa değişiklikleri öngörülüyordu. Üçüncü maddede İLO sözleşmesi. dör- düncü maddede gü\enlık soruşturması \ardı. Bu 5 ayın. 2 a\ında TBMM tatil- deydi. TBMM'nın tatilde olması şu açı- dan önemlı: 5 nısan paketı hükümet ka- rarlan>la >ürütülmesıne karşın. 1X mayı.s paketi TBMM çalışmalamla yürütülebi- liyor. Demokratikleşme paketi içinde Ba- kanlarKurulu ta.sansı olan hiçbır^e\ yok. ÇİZMEDEN YUKARI / MUSA KART Tümü yasa. ikis.i de anayasa hat- ta. Dolayısıyla böyle yapısal bir farklılık var. Bunun birinci ve ikinci mad- desinde yer alan anayasa deği- şikliği konusunu milletvekilleri- mizTBMM'yegetirdiler. Ancak TBMM'de bizim sandalye sayı- mız. anayasa değişikliği için ön- görülen özel çogunluga yetmi- yor. O nedenle bir mutabakat arayışına girmemiz gerekiyordu. Maalesef laiklikle ilgili madde üzerinde tıkanıklık yaşanması nedeniyle bu işi aşamadık. Ora- da durdu. Ama biz demokratik- leşme paketinin I \e 2. madde- sinin gereklerini yerine getirip, bunu meclısc sunduk. 158 sayılı İLO sözleşmesi çıkjtı. 4. madde- de yer alan güvenlik soruşturma- sı mecliste görüşülmekte ve bu hafta çıkcagını umuyorum. 18 mayıs günü düzenledigim basın toplantısında, demokratikleşme paketinin temel eksikliğinin dü- şünce özgürlüğü olduğunu söy- lemiştim. Düşünce özgürlüğü konusunu gündeme getirdik ve onun üstünde çalışmaktayız. Eğer bu çıkarsa, Türkiye demok- rasisi çok büyük bir kazanım el- de etmiş olacak. Şimdi buradan hareketle söylüyorum. Bunlar son derece önemli ve ılk kez böyle bir ge- lişme elde ediyoruz. Bundan sonra da eğer buşekıldegiderse. demokratikleşme paketi içindeyeralan kalemleri. DYP'nin de öngördüğü öteki düzenlemelerle bir- likte böyle 2-3 aylık sürelerle \e 2'şcr 3'er kalemlik alt küçük paketlerle yürüt- mek istiyoruz. Stratejimızbu. Bu son de- rece de önemlı. - Özelleştirme >asa teklifi konusunda AIN'AP'la işbirliğine giren DVP, size gü\ en veriyor mu? - Ozelleştirme konusunda ANAP'la iş- bırliği yapılıyorsa. sonuçta bu. tasarının ımzalanmamasından kaynaklanıyor. Ya- pacaklar ını. yapmayacaklar mı bıltnıyo- nım. Ama herhalde destek arayacaklardır. çünkü bu teklif olarak geliyor. Bu bızım imzamızı taşıyor bü> ük ölçüde. Fakat bu- na ragmen teklif olarak gitmesi ciddi bir şanssızlık. - DYP tekJifi tek başına TBMM den ge- çirirse sizin açınızdan bir handikap olma- yacak mı? - Hayır. Bırevsel olarak benim için bir handikap değil. Sadece bir şansızlık ola- rak nıtelivorum. - Solda birlik çalışmalan bu defa daha mı istikraıiı gidiyor? - O konuda kesin olarak kararlı bırçiz- gi içindeyiz. Her iki partı de öyle bir çiz- gi içinde. Ikı partinin birleşmeleri kaçınıl- maz bir süreç olarak önümüzde durmak- ta. O konuda SHP'de tereddüt >ok. CHP'de de tereddüt olmadığını görüyo- rum. Dönüşü olmayan. terkedilmesi mümkün olmayan bir sürecın içındeviz. - SHP ve CHP'de karşılıklı gü\en sağ- landı mı? - Bir ön kurult'ay yapılsın mı. yapılma- sın mı tartışma.sı yaşanıyor. Bu da gü\e'n gerekçesine dayanıyor. PM bu kararı al- mış. PM'lerin bu karan alması son dere- ce önemli. Ben güvenın daha da pekişmesi için şu- nu önerdim; iki parti yönetimi ortak bir basın toplantısı düzenleyebilirler. genel başkanlar bir protokol metnini kamuoyu önünde imzalayabilirler. Düşünceyi ifade özgürlüğüne getirilecek sınırlamalarda uzlaşma Soysal, metni tek tek imzıdattı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Koalisyonda, düşünceye ifade özgür- lüğüne getirilecek sınırlamalann ölçü- tü konusunda yaşanan kriz. dün akşam geç saatlerde sağlanan uzlaşmayla aşıldı. Dışişleri Bakanı Mümtaz Soy- sal'ın isteği doğrultusunda taslağın 8. maddesinin 2. fıkrasında yapılan deği- şiklikle. düşünce özgürlüğünün sının. "Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak amacıyla, ince- leme, tartışma ve eleştiıme sınırlannı aşarak, açık veya yakın tehiike > arata- cak biçimde veya terör örgütlerini destekle- mek için propaganda yapmak" olarak belır- İendi. Soysal. DYP grubu- nunolası birdeğişiklik manev rasına karşı. uz- laşma metnini Adalet Bakanlığı'nda gerçek- leştirilen toplantıya katılan tüm DYP SHP temsilcilerine im- zalatarak "işini sağlama" aldı. DYP'li deklarasyoncu milletvekillerinin ise. "SHP'den gelen öneri ne olursa olsuru reddetme eğUiminde" olduklan ögre- nildi. DYP ve SHP gruplannda bugün ele alınacak taslak, koalisyon ortakları arasındaki "düşünceye ifade özgürhl- ğünün sınırian" konusundaki anlaş- mazlık nedeniyle ancak dün akşam geç saatlerde son şeklini aldı. Hükümet or- taklan arasındaki uzlaşma arayışı dün • Koalisyon ortakları arasında dün akşam geç saatlerde sağlanan uzlaşma çerçevesinde, düşünce özgürlüğünün sının, "Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak amacıyla; inceleme, tartışma ve eleştirme sınırlannı aşarak açık veya yakın tehiike yaratacak biçimde veya terör örgütlerini desteklemek için propaganda yapmak" olarak belirlendi. öğle saatlerinde başladı. DYP kurmay- lan TBMM'de gerçekleştirdikleri top- lantıda, SHP'ye götürülecek öneri metninde. düşünce özgürlüğünün sı- bir araya geldiler. Akşam geç saatlere kadar süren tartışmalı toplantı sonu- cunda. taslağın düşünce özgürlüğünün sınınnı belirleyen 8. maddesinin 2 fık- Dışişleri Bakanı Soysal. gecen pazar günü Hürriyet gazetesindeki köşe ya- zısında öngördüğü ölçütlerin büyük bölümde yansıtıldığı metni. DYP gru- bunun olası birdeğişiklik mane\rası- na karşı, toplantıya katılan tüm DYP ve SHP temsilcilerine de imzalattı. Çelenk: Olumlu bir adım Hukukçu Halit Çelenk Cumhuri- yet e yaptığı değerlendirmede. madde metninin son halinin. daha önceki öne- rilere göre daha nitelikli ve olumlu ol- duğunu söy- ledi. Çelenk. şu görüşleri dile getirdi: "Daha ön- cekilcre oran- la daha olum- lu bir metin. Ancak mad- de metnine POLITIKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Havanda Su... Dışişleri Bakanı Mümtaz Soysal 'Özelleştirme Yasa Ta- sarısı'nı imzalamıyor... Mümtaz Soysal yakın çevresine şöyle diyor "Ben ilkelerisavunurum. llkesizlikle biryere vanlmaz..." Dışişleri Bakanı Mümtaz Soysal, 'düşünceyi ifade özgür- lüğü' ile ilgili yasa taslağının uzlaşmaya aykın bir biçimde degiştirilmesıni eleştiriyordu. Çünkü düşünceyi ifade öz- gürlüğünün sının 'terör tehlikesi'yle dondurulmuştu. Aslında tartışma 'terör' ile 'terör örgütü' üzerinde çıkmış- tı. Dinci basın 'terör örgütü' sözcüğünden rahatsızdı. Çalışma Bakanı Mehmet Moğultay ile Devlet Bakanı Bekir Sami Daçe bu konuda çalışmaya koyulmuşlardı. Terörie Mücadele Yasası'nın 8. maddesi 'özgürlükçü de- mokratik düzeni ortadan kaldırmak' diye başlıyor ve şöy- le devam ediyordu: "... Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak amacıyla teröre açık ve yakın destek sayılabile- cek şekilde propaganda yapanlar f yıldan 3 yıla kadar ha- pis ve 200 milyon liradan 500 milyon liraya kadar para ce- zasıyla cezalandırılırlar..." Terör kavramını tamamlayan birinci madde hükmüne "Anayasanın 2. maddesindeki niteliklere karşı eylemler" de eklendi. Böylece günlerdir 'tartışma konusu' olan laik- lik karşıtı eylemler de terör kapsamına alındı. Işte asıl sıkıntı burada başlıyordu. Aylardır 'dinci basın' ile 'tarikat odakları' DYP ve ANAP üzerinde baskı kuruyor; RP de 'bu işe karşı' olduğu için işler bir anda karışıyordu. Ne diyor Mümtaz Soysal? Dinleyelim: "Sayın Moğultay ve Sayın Daçe, değiştirilen metin üze- rinde yeniden çalışmaya başlamışlardı. Önceki gün ben de bu çalışmalara davet edildim. Daha önce anlaştığımız metinde terör örgütüne açık ve yakın destek vardı. Ancak DYP, 'terör örgütü' ibaresini çıkarmış. Önceki akşam 'te- rör örgütü' ibaresinin yerine 'terör' ibaresini ve anayasa- nın 2. maddesindeki nitelikleri koyduk. Böylece 8. mad- de hükmüne terör ve laiklik unsuharı da konulmuş oldu..." • • • Aslında dünyanın hiçbir ülkesinde böyle terörie müca- dele yasası yoktur... Kim söylüyor bu sözleri. istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çetin Özek. Diyor ki: "Düşünce açıklamayı sınırladığımızda, bilgilenme ol- maz, saydamlık olmaz. Düşünce özgürlüğü sınırsızdır. Sa- dece eylem suçtur. Görüşü ne olursa olsun düşünce ey- lem sayılmaz..." 1991 yılında kaldırılan TCK'nin 141 ve 142. maddeleri daha ağır biçimde işlemeye başlamıştı. Polis solcuları ya- kaladığında tutanağa 'silahlı çete' ibaresini koydu mu za- ten iş bitiyordu. Yakalananlar dertlerini anlatana dek 23 ay cezaevinde kalıyorlardı. DYP 'terör örgütü' ibaresini kaldırmakla 'dinci kesime' göz kırparken SHP'nin anayasanın 2. maddesindeki nite- likleri koyması neyi değiştirecektir? Hiçbir şeyı!.. Bir de şunun altını çızmek gerekir: 'Yakın ve açık des- tek'ten doğacak olan tehlikeyi kim saptayacak? Terör nedir, bir de ona bakaltm: "Açıktan adam öldürmek, uçak kaçırmak, bir yeri bom- balamak..." Açık ve yakın tehlikeyi saptamak hangi verılere göreolâ'' caktır? • • • Demokrasi bir yaşam biçımidir. Sağcısıyla solcusuyla, dincisiyle dınsızıyle önce •demokrasiyi içimize sındirmek' zorundayız. Demokrasi bireyın değil toplumun yaşam biçimi oldu- ğuna göre 'tazıya tut. tavşana kaç' yöntemiyle demokra- si olmaz. Bugün 'şeriat bayrağı'nı dalgalandıranlar demokrasiyi kendi siyasal eylemlerinde araç olarak kullanmaktadırlar. Onlar 'düşünce ve inanç özgürlüğü'nü, amaçladıkları nok- ta olarak görüyorlar. Acaba Başbakan Tansu Çiller ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın 'bu gidişi' görebiliyorlar mı? Memura sendika hakkı PTT'ciler Daçe Papuççuoğlu Ercan nınnın "De\letin ülkesi ve milleth le bö- lünmez bütünlüğünü bozmak amacıj- la, açık ve tehiike yaratacak biçimde propaganda yapmak" olarak korun- ması görüşü benimsendi. Dev let Baka- nı Bekir Sami Daçe. DYP Grup Baş- kanvekili Nevzat Ercan ve düşünce ko- misyonu üyesi Balıkesir Millet\ekili Melih Papuççuoğlu daha sonra Adalet Bakanlığı'nda Dışişleri Bakanı Soysal ve Adalet Bakanı Mehmet Moğultav "la rası şöyle değiştirildi: "Devletin ülkesi ve milletiyle bölün- mez bütünlüğünü bozmak amatıyla. inceleme. tartışma \e eleştirme sınırla- nnı aşarak açık ve yakın tahlike yara- cak biçimde ve\a terör örgütlerini des- teklemek için propaganda yapanlar, bir yıldan üç y ıla kadar ağır hapis vt iki yüz miKon liradan beş yüz milyon liraya kadar ağır para cezası ile cezalandın- lıriar." Moğultav P gandanın ince- leme, tartışma ve eleştirme sınırlarını aşıp aşmadığına mahkemeler karar ve- recek. Mahkemelerin. hangi propagan- danın inceleme, tartışrna ve eleştirme sınırlannı aşıp aşmadığını ya da açık ve yakın tehiike oluştump oîuşturmadı- ğını belirlemesi her zaman kolav olma- yabilir. Mahkemeler yanılgıya düşebilir. Madde metni, bu sakıncalara karşın düşünceye ifade öıgürlüğti açısından ileri bir adım." TEŞEKKUR Sevgili kızımızTuba'nın rahatsızhğını zamanında teşhis edip, başanlı bir ameliyatı gerçekleştirerek sağlığına kavuşturan, ÖZEL HLZUR HASTANESİ doktorlarından KBB uzmanı Op. Dr. B ü l e n t Bİbercİ'y e Anestea uzmanı Dr. Iniren Ozer'e Ameliyat hemşiresi Leyla Şengül'e Servis hemşiresi Serihan Canbeyli'ye özellikle çok yakın ilgüerini bizden esirgemeyen Op. Dr. M l l S t a f a Ş e n e r ' e teşekkürü borç bilinz. LÜTFÜBALKAYA medyanm soluğunu kesecekANKARA(Cumhuriyet Bürosu)- Kamu çalışanlarının örgütlenme hakkının önündekı anayasal engelin nasıl aşılacağı. yarın toplanacak olan TBMM Anayasa Komisyonu'nda belirlenecek. Kamu çalışanlan sendikalan yöneticileri de daha önce Anayasa Alt Komısyonu'nun "Kamu çalışanlannın sendikalaşması anayasava avkındır" şeklindeki karannı tanımadıklannı belirtınek üzere vann f BMM'e yürüyecek. Eylemler kapsamında Tüm Haber-Sen üyesi binlerce PTT çalışanı ise yarın. sorunları karşısında duyarsızlıkla ;>uçladıklan basın kuruluşlarının. gazete. radyo \e TS'lerin telefonldrını kitleyecek. Memurlara grev-toplusözleşme verilmesıni öngören yasa tasansının ilk olarak Adalet Komisyonu'nda görüşüldüğünü. Anayasa Komisyonu'na ise "göriiş alınmak üzere" gönderildiüini anınısatan Matkap. Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada. "Alt koınisyonun avrı bir tasarı hazırlaması. Meclis Iç Tüzüğü'ne ve genel tcamüle avkın" dedi. Matkap. tasarının. Anayasa Komisyonu'nun karanna göre şekilleneceğini söyledi. Sendika yöneticileri yürüyecek Kamu Çalışanlan Sendikalan Platformu üyesi sendikalann yöneticileri. koalisyon hükümetiyle yaşıt olan kamu çalışanlannın sendikalannın yasal güvenceye kavuşfurulması sorunu için yeniden TBMM'ye yürüveeek. Kamu çalışanlanna gre\ ve toplusözleşme hakkı verip vermeme üzerinde koalisyon ortakları arasında tartışma sürerken. taslağın havale edıldiği TBMM Anayasa Alt Komısyonu'ndan çıkan "Kamu Çalışanlannın sendikalaşması anayasava a>kındır" karan. kamu çalışanlan ile hükümeti bir kez daha karşı karşıya getırdi. Ocak ayında üç günlük ış bırakma da dahil olmak üzere bir dizi ey lem karan alan kam'u çalışanlan sendikalannın yöneticileri yann TBMM'ye yüriiyecek. Kamu Çalışanlan Sendikalan Yasa Taslağı. alt komisyondan çıktığı biçimde 27 ekimde TBMM Anayasa Komisyonu'nda görüşülmeyi beklerken kamu çalışanları sendikalannın genel merkez ve şube yönetcileri yann TBMM'ye giderek Anayasa Alt Komisyonu'nun karannı tantmadıklarını ve en kısa zamanda "grev v« toplusözleşme hakkını da içeren" bir yasanın Meclis'ten çıkartılmasını ısteyecekler. Kamu Çalışanlan Sendikalan Platformu adına konuyla ilgili yazılı bir açıklama y apan Tüm Bel-Sen Genel Başkanı Vlcdan Baykara. kamuoyuna açıklanan "Devlet Personeli Meslek Teşekkülleri Kanun tasansrnın. kamu çalışanlannın sendikalarını ortadan kaldırmaya çalıştığını söyledi. Tüm Haber-Sen üenel Merkez Yönetim Kurulu üyesi Bekir İnsallı, 90 PTTçalışanınııı <S5 bininin sözleşmeli olarak çalıştırıldığmı. hem ücret hem de sosyal haklar açısından çalışanlara arasında bir uçurum bulunduğunu belirterek 26 ekimde ise bütün PTT hizmetlerinin durdurulmasını hedefleyen iş bırakma eylemine hazırlandıklannı vurguladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle