Katalog

18EKİM1994SALI CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11 Ahnanya'da 170 PKK'liye gözaltı • KÖLN(AA)- Almanya'nın Köln kentinde, hafta sonunda, izmsiz gösteri yapmak isteyen yasadışı bölücü terör örgütû yandaşı 170 kişi geçici olarak gözaltına alındı. Yasadışı bölücü terör örgütü ile ilgili olarak gösteri yüriiyüşü yapılacağmı haberalan Köln polisi, kentte sıkı güvenlik önlemleri aldı ve"çok sayıda otomobili durdurarak kimlik kontrolü yaptı. Bu sırada birçok kişiyi Köln dışına çıkarttı. Şehirmerkezinde toplanan bir grup ise. polisin ikazına rağmen dağılmadı. Bunun üzerine polis ile örgüt yandaşlan arasında çatışma çıktı. Bir polis bıçakla hafıf yaralandı. Polis, olaylar sırasında 170 örgüt yandaşını geçici olarak gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar daha sonra serbet bırakıldılar. Bulgaristan'ın "DemiPLady'si •SOFYA(AA)- Bulgaristan Cumhurbaşkanı Jelyu Jelev tarafmdan kuruJan ve erken genel seçimlere kadar ülkeyi yönetecek olan teknokratlar hükümetinde başbakanlık görevinegetirilen Reneta Incova, Bulganstan'ın ilk bayan başbakanı unvanını aldı. Ekonomist olan ve daha önce Özelleştirme Ajansrnın başkanlığmı yapan 41 yaşındaki Reneta Incova, basın tarafından "Bulgar Demir Leydi" olarak değerlendiriliyor. İş hayatında kararh ve hırslı tutumuyla dikkatleri çeken Incova'nın. İngiltere'nin eski Başbakanı Margaret Thatcher'ın politikasını izleyeceği tahmin ediliyor. tutuklandı • GONAIVES(AA)- Haiti'ninbaşkenti Port-au-Prince'in 152km, kuzeybatısındaki Gonaives'te dün sabaha karşı meydana gelen şiddet ve yağma olaylannda 109 kişi tutuklandı. Bölgedeki ABD'li askeri kaynaklar, Gonaives'teki şiddet ve yağma olaylannda birçok evin yakıldığını. ABD'li Haitili güvenlik güçlerinin 109 kişiyi tutukladığını belirttiler. Denktas-Klerides buluşması • LEFKOŞA (AA) - KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile Rum yönetimi lideri Glafkos Klerides. BM Genel Sekreterfninçağnsı üzerine.resmiolmayan danışmalarda bulunmak üzere bugün bir araya gelecekler. Görüşmeler ile ilgili olarak BM Genel Sekreteri'nin KıbnsÖzel Temsilci Yardımcısı Gustave Feissel. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı dün ziyaret etti. Görüşmeden sonra açıklama yapılmadı. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş dün aynca. adada bulunan Dışişleri Bakanhğı Müsteşar Yardımcısı Tugay Uluçevik ile öğle yemeğinde bir araya geldi. Çeçenya'da • MOSKOVA(AA)- Rusya'dan tek tarafh olarak bağımsızlığını ilan eden Çeçen Cumhunyeti"nde cumartesi günü Devlet Başkanı Cahar Dudayev'e bağlı güçlerle muhalefet kuvvetleri arasında meydana gelen çatışmalarda 20kışiöldü.ITAR-TASS ajansı. ölenlerden 18'inin Dudayev'e bağlı güvenlik güçlerinden olduğunu bildirdi. Çeçen Cumhuriyeti'nde muhalefetin Dudayev'e karşı oluşturduğu Geçici Konsey'in lideri .Oumar Avtourkhanov da yapüğı açıklamada, Devlet Başkanı'na bağlı 10 askerin. muhalefet güçleri tarafından esiralınarak. Tolstoy-Iourt'a götürüldüğünü kaydetti. Fiipinler'de operasyon • COTABATO(AA)- Filipinler'de güvenlik güçlerinin güney bölgesinde bir şantiyeyi ele geçiren Müslüman gerillalara karşı düzenlediği operasyonda 20 gerilla ile bir asker öldürüldü. Bir askeri sözcü. güvenlik güçlerinin Moro Islami Kurtuluş Cephesi (MILF) gerillalannın kontrolüne geçen Güney Kore firmasma ait sulama şantiyesini önceki gün yeniden ele geçirmeleri sırasında birkayıp verdiklerini belirtti. Sözcü. gerillalann şantiyeye ateş açmalan üzerine düzenlenen operasyon sırasında Carmen bölgesinde 20 militanın öldürüldüğünü kaydetti. Almanya Başbakatu'tun FederalMeclis'teki çoğunluğu 10 sandalyeye düştü Kohl'ünzaferiMpayıDİLEK ZAPTÇIOĞLU BERIİN - Almanya'da ön- ceki gün yapılan seçimleri Baş-- bakan Helmut Kohl'ün liderli- ğindeki Hınstiyan Demokrat- lar çok az bir farkla kazandı. Koril iktadannın muhalefet karşısındaki çoğunluğu artık 10 koltuğa dayanıyor. Seçimlerin Türkler açısından ilginç yanı iki Türkün de Federal Meclis'e girmesiydi. Almanya tarihinde ilk kez iki Türk. Alman pasaportlan sa- yesinde milletvekili seçilmiş oluyor. Sosyal Demokrat Par- ti'den Leyla Onur ile yeşillerden Cem Özdemir, dün düzenledik- leri basın toplantılannda bura- da yaşayan yabanalann, özel- likle de Türklerin haklan için mücadele vereceklerini belirtti- ler. Parlamentoya iki temsilci göndermek, vatandaşlar arası- nda büyük sevinç yarattı. Katıhmın yüzde 79'da kaldı- ğı genel seçimlerde, kamuoyu yoklamalan büyük oranda doğrulandı. Başbakan Kohl li- derliğindeki muhafazakar-libe- ral koalisyon, seçmenden dört yıl daha iktidarda kalmak için onay aldı, ancak hükümetin ta- banı zayıfladı. Kohl iktadannın muhalefet karşısındaki çoğun- luğu artık 10 koltuğa dayanı- yor. Bu, Kohl'ün geçmişte, özellikle de 1990'da aldığı oy- larla kıyaslandığında muhafa- zakarlar açısından gerileme ge- tirdi. Muhafazakarlann koltuk sayısı 1990"a oranla 318'den 294 1 e düştü. Dışişleri Bakanı Klaus Kinkel liderliğindeki liberaller, yani Hür Demokrat Parti ise kıl payı meclise girmeyi başardı. FDP- nin koltuk sayısı 79'dan 47'ye düştü. Liberaller üçüncü parti konumunu yeşillere kaptırmış oldular. Ana muhalefetteki sosyal demokrat- lara gelince: SPD gerçi seçim kampan- yasını iktidara gelmek üzerine kurmuş- tu ama, gönlü pek de iktidarda değildi. Birleşmenin beşinci yılında Almanya hala büyük mali ve sosyal sorunlarla PORTRE HELMLT KOHL İktidarda rekor kırdı Almanya Başbakanı Hehnut Kohl önceki günkü seçimlerde hem iktidannı korudu, hem de dördüncü kez seçilerek AJmanya'nın 2. Dünya Savaşı'ndan sonraki ilk başbakanı Conrad Adenauer'in rekorunu kırdı. Babası köyden yetişmış bir memur olarak bılinen Kohl, Ludvvigshafen'de doğdu ve hala da eşj Hannelore ile burada oturuyor. Politikaya atılmadan önce kimya sanayıınde çalıştı. 12 yıllık başbakanlık yaşamında Almanya'yı Batı ittifakının güvenilir bir üyesi olarak tutmayı başardı; bir yandan da Avrupa'nın siyasi ve iktisadi birliği için yoğun çaba gösterdi. Yine Kohl'ün döneminde Alman ekonomısinin dünyadaki payının artmasıyla Alman Markı da giderek güç kazandı. Kohl. Berlin Duvan'nın çöküşü ve SSCB'nin dağılışıyla sonuçlanan akımı da çabuk kavradı ve muhalifleri karşı çıkarken iki Almanya'nın birleşmesine öncülük etti. Almanya'nın yeni Parlamentosu Resmi Sonuç ParlamentoFDP (liberalier) Koltuk CDU-CSU Hınstiyan \ Demokratik Birliği, ~^~--~_i._ Hınstiyan Sosyal >DS30 (eski komûnistler) Birliği 49 Yeşlller / Sosyal Demokratlar İ i Kohl seçim başansını parti merkezinde kutladı. (REUTER) CDU-CSU 41.5% SPD 36.4% FDP 6.9% Yeşiller 7.3% PDS 4.4% •2.0 (1990'dan bu yana değışen oy oranlan)\ karşı karşıya. Bu yüzden SPD'nin gönlü aslında muhafazakarlarla ortak "büyük koalisyon'Maydı. SPD bu amacına ula- şamadı. Ancak Almanya'da 12 yıldır hüküm süren Kohl iktidannın artık sal- landığı da ortada. Dolayısıyla SPD şim- dı 1998'e kadar sıkı bir muhalefet yapa- rak iktidara ürmanışını kolaylaştırabi- lir. Yeşiller, hem meclise girdiler hem de üçüncü parti oldular. Seçim öncesi tüm partilerin karalama kampanyalanna hedef olan hatta Kohl'ün "kızıl takkeli faşistler" diye küfrettiği Demokratik Sosyaiizm Partisi ise meclise 30 milletve- kili sokmayı başardı, eski Demokratik Almanyalı komünistlerin devamı niteli- ğindeki PDS, Doğu Berlin'de dört se- çim bölgesinden milletvekili çıkardı. Bunlann arasında Doğu Almanyalı ya- zarStefan Heym'de bulunuyor. Yeşillerin adayı olarak parlamentoya giren Cem Özdemir, Cumhuriyet'e konuştu: EskiIstanbufu Almanya'da yaratacağımBERLİN (Cum- I huriyet) - Alman parlamentosuna girmeyi başaran iki Türk milletvekilin- den biri olan Cem Özdemir, Cumhuri- I yet'e verdiği özel mesajda Almanya'daki yabanalann konumunun düzelmesi için çalışacağını söyledi. 1965'te Almanya'nın Bad Urah kasabasında doğan Cem Özdemir. tstanbullu bir ailenin çocuğu.Eğitimi- ni Almanya'da tamamlayan Cem, 16 yaşındayken Yeşiller'e üye olmuş. Poli- tikaya atılma fikrinin 15 yaşındayken. okuîuyla Ingiltere'ye yaptığı bir gezı es- nasında doğduğunu anlatıyor. Türk pa- saportu yüzünden ve cebinde İngiltere vizesi olmadığı için smırdan döndürül- meye kalkılan Cem. küçük yaşta ya- şadığı bu "demokrasi ayıbı"nı hiç unut- madığını ve bu tecrübenin onu politika- ya yaklaştırdığını söylüyor. 1991'den beri Yeşiller Partisi "nin Ba- den-Württemberg eyaleti yönetim ku- rulunda faaliyet gösteren Cem özde- mif. Türk olduğu için kendisini asıl ilgi- lendiği çevre konulanndan çok, Alman- ya'daki yabancılar sorununun içinde bulmuş ve faaliyetlerini o tarafa yönlen- dirmiş. Mecliste en genç milletvekil- lerinden biri olan Cem Özdemir, Al- manya'nın arük birçok ulustan ve kül- türden insanın bir arada yaşadığı bir ülke haline geldiğine inanıyor. "Eski İs- tanbul'un zengin ve çok kültüriü toplum anlayışını Almanya'da yaratmak istedi- ğini" belirten Cem, meclise şimdi ya- bancılann Alman vatandaşlığına geçi- şini kolaylaştıran ve Türklere çifte va- tandaşhğı sağlayan yeni bir "yatan- daşlık yasa tasansı" vermek ısüyor. Türkiye alevhınde yoğun kampanya- lar yürüten Yeşiller Partisi içinde Türk olduğu için olaylara farklı ve iki taraf- tan da bakmayı başardığına inanan Cem. "Biz, Türkiye'de her iki teröre de; PKK terönûne de de>let terörüne de karşıyız" diyor. "Kürt sorunuyla birükte her sorunun banşçıl, insani ve hukuki çö- zümünü sa>iındıığıınu" ve "en azından her şevin acıkca tartişdması gerektiğini" belirtiyor. Liberal-gerçekçi çizgi Cem Özdemir. Yeşiller'e artık hakim olan ve eski "köktend-solcu" politikalar yerine "liberal-gercekçi" bir çizgi izle- yen kanada yakın. Milletvekiü seçildiği için çok mutlu olduğunu gizlemeyen Cem Özdemir'in ardında, partisinde uzun yıllardır yılmadan sürdürdüğü bir mücadele var. Yeşiller'in bu seçimlerde Almanya'da üçüncü siyasi güç olması- ndan büyük mutluluk duyan Cem. Al- manya'da büyüyen ikınci kuşak bir Türk gencı olarak "her şeyin mümkün olduğunu" kanıtladığını: Türk gençleri- nın şıkayet etmeyi bırakıp haklannı sa- vunmak için aktif politikaya atılmalan gerektiğini belirtiyor. Sosyal Demokrat Parti 'den milletve- •kili olan Leyla Onur ise Cem Özdemir'- den daha yaşlı ve tecrübeli. Onur. bir dönem SPD'den Avrupa Parlamentosu milletvekilliği yapmıştı. O da Özdemir gibi mecliste özellikle Türklerin haklan için mücadele verecek. Cem Özdemir'in ve Leyla Onur'un Alman parlamento- suna girmesi, artık Almanya'daki Türklerin kendi kadrolannı oluşturma- ya başladığını gösteri\or POIJTİKADA SORUM^VR ERGUN BALCI Batı Koalisyonunda Çatlak Körfez'dekı son gelişmelerin ışığında şu gözlemler- de bulunulabılir: • ABD'nın. Saddam Hüseyin i devırmek nıyetinde olduğu anlaşılıyor. Nıtekim VVashington, Irak bırlikleri- nin Kuveytsınırından çekilmesine, Saddam'ın Kuveyt'i tanımaya hazır olduğunu bıldirmesine karşın, sertlik politikasından vazgeçmeyerek askerı yığınağı sürdü- rüyor. Clinton yönetimi, ambargonun Saddam'ın iyice canını yaktığı bir sırada, yaptırımların hafifletilmesine kesiniikle karşı olduğunu belırtmiştir. Böylece ABD'nin Irak politikasının yeni bir aşamaya geldiği anlaşılıyor. Saddam, 1990'da hayatının en büyük hatasını yapıp Kuveyt'i işgal edınceye kadar VVashington, petrol bölgesinde iran'a karşı denge unsuru olarak güçlü bir Irakınyararına ınanıyordu. Körfez Savaşı'ndan sonra güneyde Şiiler, kuzeyde de Kürtler ayaklanınca Irakın parçalanmast gündeme geldi. Bu durumda güneydeki Şiilerin İran'a yaklaş- masının bölgede dengeyi iran lehine bozacağından korkan ABD, Bağdat'ta güçsüz bir Saddam'ı Irakın ka- osa yuvarlanmasına tercıh etti. Saddam güçsüz bile olsa, iran'a karşı denge unsuru meydana getirebilirdi. Başka bir deyışle, Irak diktatörü, Amerika için hala ya- rarlı hizmette bulunabılirdı. Son krizın ardından ise, VVashington'un artık 'güçsüz Saddam'a da ihtıyacı olmadığı, Irak diktatörünü göz- den çıkardığı anlaşılıyor. Saddam nasıl devrilecek? Umutlar bir general tarafından devrilmesi. Irak'tan gelen haberlerden, ekonomik krizin, orduyu da etkile- meye başladığı anlaşılıyor. Ya bir halk ayaklanması? Gerçı Batı, Irak'ta sık sık demokrasiden söz ediyor ama, bu açıklamaları temkinli karşılamak gerekir. Irak'ta demokratik bir rejımin kurulması, ABD'nin bü- yük dostları Suudi Arabistan ve Kuveyt'i kaygılandınr. Suudi Arabıstan'da tabanda zaten kaynaşma var. Irak'ta demokratik rejim, çok tehlikeli bir örnek oluştu- rabilir. ideal çözüm, bir generaldir. Orta yaşlı, sağlıklı, de- mir yumruğunu, kadife eldıvenin altında saklayan ve tabii Batı'nın sözünden çıkmayan uslu bir general. • Körfez krızinde dikkati çeken diğer bir nokta, Fran- sa ve Rusyanın ABD ile görüş aynlığına düşmeleridir Fransa, krizın başlangıcında, ABD'nin politikasını abartılı bulduğunu belirtmişti. VVashington bu konuda Paris'le tartışma açmaktan kaçındı. Ama, Rusyanın arabuluculuğa soyunması ve Dı- şişleri Bakanı Andrey Kozirev in Bağdat'a gıtmesinın Beyaz Saray ı ciddı biçimde rahatsız ettığı görülüyor. Kozırev'ın Saddamla görüşmesinin ardından yayımlanan ortak bildiride, Irakın Kuveyt'i tanımaya hazır olduğu belirtildi. Rusya da buna karşılık, Irak'a yaptırımların hafifletilmesi için çaba harcayacaktı. Rusya, 1990da Sovyetler Birlıği'nın yaptığı gibi son anda duruma müdahale ediyordu. Başkan Clinton'un açısından bu "pişmiş aşa sukatmak"\\. Nitekim, gerek Clinton, gerekse Dışişleri Bakanı Warren Chistopher, derhal Saddam-Kozirev anlaşmasını tanımadıklarını açıkladılar. Tartışmada ingiltere de her zamankı gibi ABD'nin yanında yer aldı. Ve Amerika, Kozirev in New York'a gelmesinı bekle- meden, cumartesi akşamı BM Güvenlik Konseyi'ni toplayıp, büyük baskı yaparak Irak'ı kınayan bir karar çıkarttı. Rusya, ABD ile gerginliği tırmandırmayı göze alır mı? Moskova'nın ekonomik yardım için tüm umutlarını VVashington'a bağladığı anımsanırsa. Kremlin'in bu yola yönelmesinin zor olduğu düşünülebilir. Ancak Borls Yeltsin'ın ıçerıde mılliyetçılerle komünistlerin ağır baskısı altında olduğunu da unutmamak gerekı- yor. Şimdilik görülen, ikinci Körfez krizinde koalisyonda çatlakların ortaya çıktığı, Clinton'ın 1990'da Başkan Bush'un sağladığı uyumu sağlayamadığıdır. Bundan sonraki gelişmeleri hep bırlikte izleyeceğiz. YUNANÎSTAN Papandreu'ya yerelseçimdarbesi Dış Habeıier Senia - Yuna- nistan'da önceki gün gerçekleş- tirilen vali ve belediye başkanlı- ğı ilk tur seçimlerinde. iktıdar partisi PASOK Atina, Selanik ve Pire gibi büyük şehirlerde oy kaybına uğradı. Atina ve Sela- nik'te sağ parti adaylannın se- çimlerin ilk turunda önemli bir zafer kazandıklan bildirildi. İçişleri Bakanlığı'ndan yapı- lan açıklamada, ülke capında şu ana kadar PASOK'un 95 be- lediye ve 10 valilik. ana muhale- fetteki Yeni Demokrasi Partisi'- nin (ND)ise 72 belediye ve 4 va- lilik kazandığı belirtildi. Resmi olmayan ilk so- nuçlara ' göre sağa Yeni De- mokrasi Partisi. birinci turdan güçlenmiş ola- rak çıktı. Sol Ittifak Partisi, üçüncü sırada yer aldı. Yeni Demokrasi Partisi'nin Selanik belediye başkan adayı Oimos Kosmopulos'un ise ilk turda yüzde 50'den fazla oy alarak, belediye başkanlığını garantile- diği bildinldi. Yeni Demokrasi Partisi'nin lideri Militiades Evert, ilk tur seçim sonuçlanrun memnunluk verici olduğunu ifade ederek se- çimleri, "Yeni Demokrasi Par- tisi'ni ülkenin birinci partisi ko- numuna yükselten büyük bir za- fer" olarak niteledi. Âtina ve Pi- re'de ise adaylardan hiçbiri ilk turda gereken yüzde 50'den faz- • Seçimlerin ilk turunda. iktidardaki PASOK büyük şehirlerde oy kaybına uğradt. la oy alamadılar. Partisinin Atina ve Selanik'te uğradığı oy kaybıyla ilgili bir yorumda bulunmayı reddeden Başbakan Andreas Papandreu, "Sonuçlarla ilgili kesin yorum- larda bulunmak için pazar gün- kü ikinci tur seçimlerini bekle- memiz gerekir" dedi. Baü Trakya'da ise Gümül- cine'de PASOK. İskeçe'de de ND'nin Yunanb adaylan ilk turda belediye başkanı seçildi- ler. Seçimlerin ikinci turu pazar günü yapılacak. Olaylı geçen seçimlerde Ati- na'daki yüzlerce seçim merkezi ya çok geç açıldı ya da hiç açılmadı. Hükümetin seçim sandıklanna tayin ettiği binlerce me- murdan birçoğu Atina'daki görev bölgelerine gitme- yince bu bölgeler- deki seçim sandı- klan açılamadı ve seçmenlerin yüzde 20'si oy kullanamadı. Atina'da 68, Pire'de de 15 seçim merkezindekı oylamalar yanna ertelendi. Çoğu avukat olan 500'ün üzennde seçim gözlem- cisi. kendilerine verilen görevi protesto etmek için görev yerle- rine gitmediler. Seçimlerde meydana gelen aksaklıklar. sorumlu iki baka- nın istıfasına yol açtı. İçişleri Bakanı Konstantin Skandalikis ve Adalet Bakanı Yorgos Kuve- lakis'ın ıstıfalan, Papandreu ta- rafından kabul edilmedi. FtNTANDtYA^DAKÎ REFERANDUM AB ülkeleri sonuçtanmemnun Makedonya halkı bağımsızlığını kazandıktan sonra ilk kez sandık başına gitti. (REUTER) Makedonya:Gligorov önde ÜSKÜP(AA)- Makedonya'da bağımsızlığm * ilanından sonra ilk kez yapılan cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinde katılım oranmın yüzde 52'yi geçtiği ve cumhurbaşkanlığı seçiminde Kiro Gligorov'un açık farkla önde olduğu bildirildi. Yüksek seçim kurulu. genel katılım oranının belirlenmesi için toplam 120 seçim bölgesinin 98'inden kesin sonuçlann geldiğini açıkladı. Dün gece yüzde 41.7 olan kaühm oraru yeni gelen sonuçlarla yüzde 52.4'e yükseldi. Böylece seçimlerin iptal edilme olasıhğı ortadan kalktı. Parti genel merkezlerine ulaşan ve resmi olmayan ilk sonuçlara göre cumhurbaşkanlığı seçiminde Kiro Gügorov, açık farkla önde bulunuyor. Resmi olmayan sonuçlara göre Kiro Gligorov şu ana kadar sayılan yaklaşık 200 bin oyun 160 binini almış durumda. Siyasi gözlemcilerana muhalefet partisi VMRO-DPMNE'nin adayı Lyubişa Georgievski'nin beklenenin aksine çok gerilerde kaldığını bildirdiler. Kiro Gligorov'un ilk turda cumhurbaşkanlığını alacağına kesin gözüyle bakılıyor. Parlamento seçimlerinde ise sosyalistler, liberaller ve sosyal demokratlann oluşturduğu "Makedonya için birlik" koalisyonu. 120 seçim bölgesinin 75'inde açık farkla önde gidiyor. Makedonya için birlik koalisyonu dün öğlen saatlerine kadar 9 seçim bölgesinde milletvekili çıkarmayı garantiledi. Muhalefet partilerinden VMRÖ-DPMNE ve Demokratik Parti ilk gelen sonuçlarda beklediklerinı bulamadılar. VMRO-DPMNE lideri Lyupço Georgievski ile Demokratik Parti lideri Petar Gosev dün düzenledikleri ortak basın toplantısıyla seçim sonuçlannın geçersiz savılmasını istedıler GÜRHAN UÇKAN STOCKHOLM - Fınlandı ya halkı, Avrupa Birlığı'ne (AB) katılmaya 'evet" dedi Finlandiya'nın .AB'ye girme karan alması. İsveç ile Nor- veç'in de katılması ve bırliğm genışlemesı yolundaki umutla- n güçlendirdı. AB'ye katılıp katılmama ko- nusunda Finlandiya'da dün yapılan referandumda halkın yüzde 43"ü "AB'ye hayır' der- ken yüzde 57'sı birliğe katıl- maktan yana oy kullandı. Ülkesinin Avrupa Birliği'ne katılması için büyük çaba gös- teren Finlandiya Devlet Baş- kanı Marti Ahissari sonuçlann belirlenmesinden sonra yaptığı açıklamada. ülkesinin 'Avru- palılığı secmesinden büyük mutluluk duyduğumı' söyledi. Referandum sonucu. Avru- pa yanlısı kanat tarafından ''Finlandiya'nın, savunma ve dış politikasını Rusya ipoteğinden kurtarması' olarak değerlendı- nlıyor. Çarlık Rusyası'ndan 19İ7 yılında aynlan Finlandi- ya. 1930 ve 1940'larda iki kez Sovyetler Birliğj'yle savaşmak zorunda kaldı. Soğuk savaş yı- Uannda ise. güçlü komşusu- nun hışmına uğramaktan çeki- nen Finlandiya, Batı'dan uzak durdu. Fınlandıya'daki referan- dum. Avrupa Birliği'nin kade- ri konusunda önemli bir gös- terge oluşturuyor. Avrupa karşıtlannın önemli bir oranı oluşturduğu ülkenin AB'ye gırme karan alması. îsveç ve Ahissari - Finlandiya lideri. Nor\'eç'in de birliğe katılabile- cekleri yönündeki umutlan güçlendirdı. Ancak İsveç ve Norveç'te Avrupa Birliği karşıtlannın daha güçlü olduğuna dikkati çeken gözlemciler. iki ülkede gelecek ay yapılacak referan- dumlann Finlandiya'ya göre daha zorlu geçeceğini savunu- yorlar. İsveç halkı 13 kasım, N'orveçliler ise 28 kasımda sandık başına giderek AB'ye 'evet' veya 'hayır' diyecekler. Avrupa yanlılan, Finlan- diya'dan 'evet' karan çıkması- nın diğer iki ülkede de itici güç oluşturacağını umut ediyorlar. Gözlemciler, üç ülkedeki refe- randumlann zamanlamasının da bu amaca yönelik olduğunu bildiriyorlar. Finlandiya referandumu- nun sonucu, AB ülkelerinde de büyük memnunluk yarattı. Avrupa Birliği, 1 Ocak 1995 tarihine kadar Avusturya, Fin- landiya. İsveç ve Norveç'i birli- ğe dahil ederek smırlannı ge- nişletmeyi hedefliyor.