03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyel Imtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Vayın Yönetmenr Orhan Erinç 9 Genel Vayın Koordınatöriı Hiknıet Çetinkaya • Yazıışlen Mudurlen fbrahim Yıldız(Sorumlu). Dinç Tayanç 0 Haber Merkezı Müdürir Hakan Kara • Görsel Yönetmen Fikret Eser Dış Haberler Ergun Balcı #lstıhbarat YalçınÇakır • Ekonomı Bülent Kızanlık • Radvo-TV Uygar Eremektar • Kulrür Handan Şenköken # Spor \bdulkadir Yücelman • Yurt Haberler Mehmet Saraç # Makaleler Sami Karaören • Çe\ın Sevfettin Turhan # Ouzeltme Abdullah Yazıcı Yayın Kurulu llhan Selçuk (Başkan). Orhan Erinç, Okta> Kurtböke Özgen Acar, Hikmet Çetinkava. Şükran Soner. Ergun Balcı, Dinç Tayanç, Ibrahim Yıldız. Orban Bursalı, Muslafa Balbay. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay # Haber Müdürü Doğan Akın Ataturk Buhan No 125, Kat 4. Bakanlıkiar-Ankara Tel 4I95020(7hat).Tdeks 42344. Faks 4195027 •Izmır Temsılcısı SerdarKızık.H Zı>aBK 1352 S 2 3Tel 4411220Teleks 52359, Faks 4419117 • Adana Temsılcısı Çerin Yigenoglu, Jnönü Câ 119 S No I Kat 1. Tel 3522550. Teleks 62155. Faks 3522570 Muessese Müdunr Erol Erkut # Koordınatör Ahmet Konılsan 9 Muhasebe Bülent Yener 9 Idare Hûseyin Gürer • Işletme Önder Çelik • Bılgı- Işîem !Vail İnal • Bılgısayar Sıstem: Mürüvet Çiler • RekJam Reha Işıtman Yayımlavın ve Basın: Y c n ı Gûn Haber Ajansı. Basm ve Yayıncılık A Ş Turkocagı cad 39 41 CagaJoglu 34334 lst PK 246 tstanbul Tel (0'212) 512 05 05 (20 hat) Teleks 22246 Faks (0 212ı 513 S ' 9 5 10EKİM 1994 Imsak- 4.38 Güneş-6 02 Öğle: 11.56 ikındı: 15.05 Akşam: 17.40 Yatsı: 18.59 Rembpandfm tablosu çalındı • AMSTERDAM (AA) - Hollandali ressam Rembrandt'ın ûnlü "Sakallı Adam" tablosu çalındı. Hollanda haber ajaxısı ANP, resmın büyük ustası Rembrandt'ın 1647tanhlı "Sakallı Adam" adh yağlıboya tablosunun, bu sabah Amsterdam'daki Rembrandt Müzesi "nden çalındığmı duyurdu. Hırsız ya da hırsızlann, mtizeye ön camı balyozla kırarak gırdıklen ve balyonın soygundan sonra olay yerinde bırakılmış oldufu lcaydedildi. 5 milyarlık tablo • İstanbul Haber Servisi - Koleksiyon Sanat ve Müzayecle Organizasyonu'nca Çırağan Sarayfnda düzenJenen müzayedede. Aivazovsky'nin "Feodovsiya'dan Görünüm" adJı tablosu 5 milyarlirayasatıldı. Gençliğln kopkuları • ERZURUM(AA)- Türkıve'de gençierin yüzde 89'unun. yoğun bır şekilde "dünya savaşı korkusu"nu yaşadığı bıldınldi Atatürk Ünıversıtesı Fen Edebiyat Fakültesı uzman psikoloğu Dr. Mahır Özkan, "Ünıversıte Gençliğinın Korku ve Kaygılan" konulu bır araştırmada, 300 "ü aşkın öğrencıye 29 soru yöneltıldığını söyledi. Dr. Ozkan korku ve kaygılann gençlen, degişik tonlanyla bir kabus gıbı sardığını kaydederek. kız öğrencılenn yüzde 92'sinden, erkekJenn yüzde 89'undan "Bir dünya savaşı çıkabilır" yanıtının alındığını anlattı "Yıkıcı bılım ve teknolojı kaygısf'nın, kız ve erkeklerde yüzde 89 olarak saptandığını belirtti. Rahat ve sağbklı uyku için • BURSA(AA)-Güne zınde başlamanın ılk şartının rahat uyku olduğu, rahat uyumanın da ancak sağhklı, standartlara uygun yatak seçimıyle mümkün olabıleceği bildirdi. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesı Travmatoloji ve Ortopedi Anabılım Dalı öğretım üyesı Prof Dr. Gayyur Kurap. ınsan ömrünün üçte bırınin uykuda geçtığini hatırlatarak, uykunun kışılenn günün yorgunluğunu atmalan için gereklı oldugunu söyledi. Ünlü ruh hastaları • ANKARA (AA)- Resımlen, bestelen, buluşlan, fikirleri ya da devlet yönetımlen ile insanlık hayatında önemli etkileri olan bir çok ünlünün, çeşitli dönemlerde ruhi bir hastalık geçirdiklenni biliyor muydunuz? ABD'de bir üniversite bünyesinde araştırmalannı sürdüren Susan ve Deborah Jaffe, 10 ekım "Dünya Ruh Saglığı Günü" dolayısıyla ruh hastası dünyaca ünlü 15 kışınin yer aldığı broşür ve posterler hazırladı. Gemim geliyor başta • LONDRA(Reuter)- Ingiltere'nin baskentinde dün sona eren "Moda Haftası"nın odak noktasını, şapkalar oluşturdu. Bunlann içinde en ilginci ise tasanmcı Philip Treacy'ninkiydi. (Fotograf: KJERAN DOHERTY) Hızla büyüyen kentin piramitlere ulaşması durumunda, bu büyüleyici yapılar, güzelliğinden çok şey yitirecek Piraıılitler yapdaşma kıskacmda Çeviri Servisi - Dünyanın Ye- dı Harikası'ndan bugün ayakta yalnızca Mısırpıramitleri kaldı. 4 bin 700 yıldır zamana ve yağ- macılara inatla direnen piramit- ler, bugün başkent Kahire'nin süreldi yayılmaeğilimı karşısın- da gökdelenler ve gecekondular arasında sıkışıp kalma tehlikesı ıle karşı karşıya. Sonsuza dek yaşayacağı düşünülen bu gör- kemlı eserler, bugün hala insan- lan büyülemeye devam ediyor. Ancak yüzyılın sonuna geldiği- miz bugünlerde gereken önlem- ler alınmaz ıse pıramitler çarpık kentleşmenin kurbanı olacak. Bugün Kahire'yi tehdit eden en önemli sorun nüfus artışı. Son 20 yıl içinde nüfusu 13 milyona ulaşan başkente ülkenın dört bir yanmdan oluk oluk insan akını devam ediyor ve bu ınsanlar kor- kunç bir yoksulluk içinde yaşı- yor. Dığer taraftan piramitlenn bulunduğu bölgenın 3 kilomet- re yakınlanndan geçmesı planla- nan yenı yol tamamlandığı za- man, piramitler kente daha da Nazlat-al- Samman banlıyösü rPiramıtlenn bulunduğu Gıza Bölgesfni kuzeyden kuşatan yoi Yeni yol piramitlenn güneyinden de geçecek. Bu yol kentin yayılmasını hızlandıracak. Böylece Gizi pıramrtlen her yönden kuşatılmış olacak. • 4 bin 700 yıldır zamana ve yağmacılara inatla direnen ve sonsuza dek yaşayacağı düşünülen piramitler, bugün başkent Kahire'nin sürekli büyümesi nedeniyle gökdelenler ve gecekondular arasında sıkışıp kalma tehlikesi ile yüz yüze geldi. • Piramitler, çöl ile çevrili bir platoda bulunuyor. Plato,- doğu ve kuzeyden mezarlık, büyük bir otel ve Kahire'nin banliyölerinden Nazlat-al-Samman ile çevrili. 1950'li yıllarda bir-iki evden oluşan küçük bir köy görünümünde olan Nazlat-al- Samman, şimdi yüzlerce yol ve binanın oluşturduğu kalabalık bir yerleşim bölgesi. yakınlaşacak ve kolaylaşan ula- şım, plansızyapılaşmayı hızlan- dıracak.Birleşmiş Milletler'in kültürkolu UNESCO. Mısırhü- kümetı ile işbirlıği yaparak kent- sel yayılmanın piramitlere zarar vermemesi için önlem almasını istiyor. Ancak Afrika'nın en ka- labalık kentı olan Kahire, soluk almak için yayılmak zorunda. Bugün birmusluğun kapatılma- sı gibi nüfus artışına son verilse dahi, Kahireliler otomatik ola- rak yayılmaya devam edecek. Bugün Kahire, dünyanın en ka- labalık kentlerinden biri olma- nın yanı sıra en sıkışık yerleşim bölgelerinden biri. Milyonlarca Kahireli havasız, ahırgibi evler- de üst üste oturuyor. Piramitler, çöl ıle çevrili bir platoda bulunuyor. Plato, doğu ve kuzeyden mezarlık, büyük bir otel ve Kahire'nin banliyölerin- den Nazlat-al-Samman ile çev- nlı. 1950'li yıllarda bir-iki ev- den oluşan küçük bir köy görü- nümünde olan Nazlat-al-Sam- man, şimdi yüzlerce yol ve bina- nın oluşturduğu kalabalık bir yerleşim bölgesi. Nazlat-al- Samman giderek 'Sfenks'ın 200 metre yakınına kadar ulaştı. Kentin giderek yaklaşmasıyla piramitler çok şey yitiriyor. Böl- geyı görmeye gelen turistler. eserlerin büyüsünü yaşayabil- mek, fıravunlann gizini sindire- bilmek için dinginlik, temizlik, bilgi ve açık alan istiyor. Eğer büyüyen kent piramitlere ulaşır ıse zamanımızın gecekondulan arasında sıkışan bu büyüleyici yapılar, güzelliğinden çok şey yitirecek. Bu olumsuz gelişme- len ızleyenler, iyımserliklerini korumakta güçlük çekiyor. Kentleşme o denlı çarpık ki, ge- cekondu ve gökdelenlenn yer al- dığı bölgelerde kanalızasyon, yol ve su dağıtim şebekesı gibi altyapı yatınmlan ya hıç yok ya dayetersız. Kahırelilennbirkıs- mı 'ÖlülerŞehn' denilen mezar- lıklarda yaşıyor. Mısır Eski Eserler Yüksek Konseyi. pira- mitlenn bulunduğu plato bölge- sinde mılyarlarca dolarlık bır restorasyon projesı ıle harabele- n bu ıstiladan kurtarmayı plan- lıyor. Uzmanlar başkentin engelle- nemeyen yavılması karşısında bu projenin başanlı olup olma- yacagını tartışadursun, her du- rumaa pirarnitlerin gelecek yüz- yıla taşınabilmesi için platonun üzerindeki 20. yüzyıla aıt tüm vapılann yerle bıredilmesı gere- kiyor. Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mûbarek'in bıle bir vıl- lasının bulunduğu platoda, ulus- lararası örgütler ve yerel yöne- timler işbirlıği yaparak kurtar- ma çalışmalanna başlayacak. 1996'da toplanacak Habitat-II zirvesine doğru mağdurlar belli oluyor Kahire ve îstanbuPun yazgı birliğiOKTAY EKİNCİ İçinde bulundugumuz yüzyı- lın en büyük uluslararası 'kent doruğu' olarak tanımlanan, 1996'da Istanbul'da yapılacak 'Habitat-II Konferansrnın ılk hazırlık toplantısında konferan- sı düzenleyen Birleşmiş Millet- ler'in Genel Sekreteri Dr.Butros Gali şunlan söylemiştı: • Kitlesel göç ve 'kentsel alanlardaki çarpıcı büyüme' Avrupa yadaABD'deki birçok kentin gündeminden çıkalı neredeyse yüzyıl oldu. Asimov'un belirttiği 'uygarlığı tehdit eden' kentler de herhalde yine Avrupa ve ABD'dekiler olmasa gerek "Bugün insanlık tarihindeki en büyük göçolayını>aşamakta- >T2. Kitlesel göçün en açıkça görii- len sonucu kentsel alanlardaki çarpıcı büyümedir. („.) tstan- bul'96'ya doğru ilk adımlannu- B atarken uluslararası toplulu- ğun birükte yol alması zorunlu- dur. Her geçen gün, görevin aci- fiyetiniarttınyor_''(Cene\Te, 11 Nisan 1994) Gali'nin altınj çizdiği bu 'aci- liyeti' Rus kökenli ünlü ABD'li bi1ım ve ütopya yazan Isaac Asi- mov ıse yıne 'Habitat-II'ye ait tanıtım broşürlerinın kapağına alınan şu çarpıcı sözüyle vurgu- luyor: "Şimdi harekete geçmezsek, u> garhğuı kaynağı olan kentteri- miz uygarlığı yok edebilir." Bürün bu gerçekçi gözlem \ e uyanlar, aslına bakıhrsa dünya- nın bütün kentleri için pek ge- çerli değil. Gali'nin sözünü ettiği kitlesel göç ve 'kentsel alanlardaki çar- pıcı büyüme' örneğin Avrupa ya da ABD'deki birçok kentin gün- deminden çıkalı neredeyse yüz- yıl oldu. Asimov'un belırtıği 'uygarlı- ğı tehdit eden' kentler de herhal- de yine Avrupa ve ABD'dekiler olmasa gerek. Tam tersine, tarih boyunca uygariık denilince bu aynı anda 'kent' anlamına da geliyorsa, günümüzde de bu gerçefe tanık olabilmek için özellikle Avru- pa'nın 'gözügibi koruduğu' bir- çok tarihsel kentı görmek yeter- li... Kentsel yoksulluk Evet; kitlesel göç ve Gali'nin yine aynı konuşmasında vurgu- ladığı 'kentsel yoksulluk". bugün dünyanın genel bir sorunu ol- makla birlikte, temelde yoksul dünyanın ve üstelik en yaşamsal sorun olarak insanlığı 'alarma' geçirmiş durumda. Bu alarmın 'paniğe' yol aç- maması ve yine insanhğın ortak sorunu olarak 'dayanışma için- Yapılaşmanın artması nedeniyle, piramitler gecekondu ve gökdelenlerin arasma sıkışma tehlikesiyle yüz yüze geldi. (Fotograf: MUSTAFA BALBAY) Kahire, 'üstün gelen' anlamını taşıyor Yaklaşık 1000 yıldır aynı adla anılan Kahire, 'üstün gelen' anlamına geliyor. İS 130 ile 19. yüzyıla dek zengin bir tarihin ürünlerini taşıyan kent, bugünkü yerleşim çekirdeğini 641'de kazandı Arapknn bu tarihte kurdugu El-Fustat kasabası zamanla gelişerek, çevresındekı yenı yerleşmelerle de bütünleşip, Kahire'yi oluşturdu. 973'te Fatimiler'in merkezı olunca da 'el-Mansuriye' adı yerine Kahire denilmeye başlandı. Kenfte ılk planlı imar düzenini Fatımı komutan Cevher 969"da kurmaya çalıştıysa da Kahire'nın asıl büyümesi Eyyubiler'ın lıden Selahaddin döneminde olmuşrur. Ortaçağdaki en parlak çağını ıse Memluklann yönetiminde yaşamış, 1300'lerin ortalannda 500.000 nüfusla dünyanın sayılı büyük kentlen arasına girmıştır. Yine bu dönemdeki El-Ezher Üniversitesi de Islam uygarlığının bir bilim \e kültür merkezi olmasına neden olmuştur. Kahire, Osmanlılann 1517"de Mısır'ı almasıyla bir eyalet merkezı oldu 1798-1801 arasında kısa bir 'Napolyon devrinden' sonra 18O5'te valılığe atanan Mehmed Ali Paşa'nın hanedanı 1952'de I. Faruk'un krallıktan düşmesıne kadar sürmüştür. Kentte tanhı boyunca. MüslümanJann yanı sıra Mısırlı Hınstiyanlar ve bir kısım Yahudı cemaatı de birlikte yaşamışlardır.. de' çözüm aranması için de 180 ülkeden 25.000 kişi, 'Habitat-n Konferansı' nedeniyle Hazıran 1996'da İstanbul'dabıraraya ge- lecek. Tarihsel dönüşüm mü? Kitlesel göçü \ e 'kentsel yığıl- mayı' tüm yıkıcı sonuçlanyla birlikte yaşamaya başlayan yok- sul ülkeler, aynı anda yeryüzü- nün en köklü 'tarihsel birikimle- rini' taşıyan kentlenne sahipler. Yüzlerce ve bınlerce yıl ınsanlı- ğa 'görkemli uygarfaklar' arma- ğan eden bu ülkeler ve bu kent- ler, 3. Binyıl'a doğru sanki tarih- sel bir dönüşümün eşığındeler Son birkaç yüzyıldıryeryüzü- ne egemen olan 'Baü sömürge- ciliği' ve bu sürecin günümüz- deki doruğu sayılabilecek 'Yeni Dünya Düzeni', insanlık tarihi- nm en zengin mirasını yaratan 3. Dünya'yı uygarlığından da ko- panyor Buna karşılık, örneğin tanh sahnesine yıne şu son bir- kaç yüzyıllık dönemde çıkan ve zenginliğini de 'sömürgeciliği- ne' borçlu olan kimi yeni kent- ler ise aynı 3. Binyıl'a uygar kentler olarak gırmeye hazırla- nıyorlar. Tarihin bu belki de en yıkıcı çağının yaşanmasına yol açan böylesine bir dönüşüm içersin- de, yıne 3. Dünya'nın köklü • Son birkaç yüzyıldır yeryüzüne egemen olan 'Batı sömürgeciliği' ve bu sürecin günümüzdeki doruğu sayılabilecek 'Yeni Dünya Düzeni', insanlık tarihinin en zengin mirasını yaratan 3. Dünya'yı uygarlığından da kopanyor. kentlerinde yok olmaya yüz ru- tan değerler ise aslında insanlı- ğın 'evrenseF ortak malı olan zenginlikler. Bu nedenle kitlesel göç ve kentsel yoksullaşmanın kıskacına giren bir Kahire'de. kentin 1300 yıllık tarihsel doku- suyla birlikte hemen yakınında- ki 4700 yıllık 'piramit'leri teh- dit eden gelişmeler, salt Mısır'ın ya da Arap-lslam dünyasının de- ğil, tüm insanhğın bir sorunu- dur; benzer tehdidı hemen tüm tarihsel kentlerinde yaşayan '3. Dünya'nın ise öncelikle ve ive- di olarak dayaruşma içersine gir- melerini gerektiren ortak sorun- landır Göç ve sömürgeci poütika Tıpkı, yine Kahire'de de göz- lendiği şekliyle. 2600 yıllık is- tanbul'un da biryandan kitlesel göç, öbür yandan sömürgecı po- lıtıkalar yüzünden 'gecekondu- lar ve gökdelenler arasında' sı- kışıp yok olan kımlığının aslın- da 'dünya mirasr olması gıbı. Gecekondular ve gökdelenler Bugünkü kentsel yerleşme kökeni, 641 yılında Araplann kurdugu 'el-Fustat' kasabasına dayanan Kahire, hemen yakının- daki Memphis \e Babil gibi an- tik yerleşmelerle de tarihsel bir akrabalığa sahip. Nıl Nehn'nin çöl ortasmda yarattığı büyük uygarlıklann zengin birikimlerinı günümüze taşıyan Kahire, 400'den fazla tescıl edılmiş tarihsel anıtı ve özellikle eski kent dokusuyla Mısır, Roma, Arap v e Osmanlı mımansının 'ortak sanat müze- si' gibidır Bu müzenın kuşkusuz en ha- nka parçalannı oluşturan. dün- yanın 7 harikasından ayakta ka- îabilen tek yapıtlar olarak pira- mitler, Kahire"dekı sağlıksızbü- yümenin yine tıpkı "İstan- bul'dakine benzer" gelişmelen yüzünden 'öldürücü kentleşme- nin' kuşatması altına girmışler. Sfenkse 200 metre yaklaşan yerleşim yeri Gecekondulu ve gökdelenlı ımar düzeni kent ıçindekı kim- liği talan ederken, sıra şimdi kent dışındakı tanhe geimiş. Cumhuriyetin Çeviri Servisı'nın derledığı habere göre yüzlerce yol ve binadan oluşan 'IVazlat - al-Samman' adlı otuz yıllık bır yerleşme bölgesi Sfenks'e 200 m. kadar yanaşmış durumda. Ye- nı planlanan ve piramitlenn 3 km. yakınından geçecek olan 'çevre yolu' ise kentleşmeyı de bu güzergaha taşıyıp. tanhsel mırasa son darbeyı vuracak ya- pı ıstılasını yaratacak. İstanbul'un yaşadıklan göder önünde... Dikkat edilirse, bütün bu ge- lişmeler. aslında "İstanbul'un yaşadıklan gözler önünde oldu- ğu için" ne gibi tehlıkeler yara- tacağı da bılinerek hemen kav- ranabılıyor ve dahası yorumla- nabiliyor. lstanbul'a da aslında en bü- yük darbeyı, çevresınde yarattı- ğı kaçak ve yağmacı yapılaş- mayla 'TEM Çevre Yolu' ındir- medı mi? Kentin yaşaması için titizlık- le korunması gereken kuzeyin- deki su havzalan ve ormanlar, bu doğal kaynağı 'ezipgeçen' bir karayolu projesiyle bugünkü can çekişen durumuna getirilmedı mi? Karayolu aşkı Ve örneğin Tarlabaşı. 'tarihi yanmada' ve Haliç'te olduğu gı- bı, aynı 'karayolu aşkı' kent içın- deki operasyonlara da gınşerek tanhsel mırası paramparça et- medi rrır?.. Kahire'den gelen haberler, 1996 Haziranfnda Istanbul'da toplanacak olan 'Dünya Zirve- si'ne doğru, bu büyük buluşma- da öncelikle hangı ülkelerin ve hangı kentlerin 'Yeni Dünya Dü- zeni'ne karşı kol kola gırmelen gerektıgıni bır kez daha gösteri- yor. Kahıre ve istanbul, 3. Binyıl'a doğru tam bır yazgı birlığıni ya- şıyorlar. Turizmde örnek uzlaşma • Sorunlan mahkeme kapılannda çözemeyen turizmciler, Türkiye'de ilk defa Fethiye'de sorunlannı 'tahkim' yoluyla çözmek üzere anlaşmaya vardılar. TÜRSAB ile Fethiye Otelciler Derneği tarafından hazırlanan 'Tahkimname'ye ilk imzayı eski Turizm Bakanı Çulhaoğlu attı. ÖZCAN ÖZGÜR ML'ĞLA - Başta çıfte rezer- vasyön ve rezenasyon ıptalle- nnde olmak üzere pek çok alanda uyuşmazlıklannı mah- keme kapılannda çözemeyen tunzmcıler Türkiye'de ılk de- fa Fethiye'de sorunlannı 'tah- kim'ıle çözüyor. Türkiye Se- yahat Acentalan Birliği (TÜR- SAB) ve Fethiye Otelciler Der- neği (FODER) tarafından ha- zırlanan tahkimnameye, ma- nevi anlamda ilk imzayı eski Tunzm Bakanı Çulhaoğlu attı. 'Tahkimname' ile kendi hu- kuklannı yaratma yoluna gı- ren Fethıyelı runzmcılenn bu alanda atılan ılk adım nedeniy- le düzenledıklen törende ko- nuşan eski Tunzm Bakanı Ha- lıl Çulhaoğlu. tunzmin bir ba- nş yolu oldugunu anımsatarak, "Bu yoldaki uzlaşmazhklann giderilmesi için bulduğunuz ve uygulamaya koyduğunuz yön- temin kısa zamanda bütün Türkiye'de uygulanmasını diüyorum" dedı. Izmır Barosu avukatlann- dan tunzm hukukçusu Av. tl- ker Ünsever'ın dört yıldır gün- demde tutruğu ancak, bugüne dek tunzmciler tarafından sı- cak bakılmayan 'tahkim' ilk kez Fethiye'de sahiplenildi ve TÜRSAB Bölge Yürütme Ku- rulu Başkanı Inci Tan ile FO- DER Başkanı Mustafa Şık- man tarafından uygulamaya kondu. TÜRSAB Bölge Yürütme Kurulu Başkanı Inci Tan'ın verdığı bılgıye göre bundan böyle Fethiye'de otelciler ve acentalar. rezervasyon öncesı bir 'tahkimname' imzalaya- caklar. Taraflar arasında her- hangı bir uyuşmazlık doğdu- ğunda, mahkemeye değil, Tah- kim Heyetı'ne başvurulacak. Bunun kısa zamanda bütün Türkiye tunzmcileri tarafın- dan benimsenmesıni bekledık- lennı belırten Tan, "Bu uygu- lama ile gerek otelcikr gerekse acenteler birbirierini aJdata- mayacaklar. Karşüıkh güven ortamı doğacak" dedı. Tahkim uygulamasının Tür- kiye'de yıllardır holdingler ta- rafından dış ilişkilerde kulla- nıldığına ışaret eden Av. İlker Ünisever, konuya ilişkin soru- lanmızı yanıtlarken şunlan söyledi: -'Tahkim, aslında 1930lu yıllardan beri var. Uygulanmı- yor. Sadece yurtdışında hol- dinglerin Uişkilerinde kullanı- lan bir yöntem. Turizmde de bunun uygulanmasıyla sorun- lar mahkemelerde üç-beş yıi- da çözümlenmeye çalışılmaya- cak. Fethiye'de başlatilan uy- gulamayla otelci ile seyahat acentesi arasında anlaşmazlık doğduğunda, bu tahkim- nameye dayanılarak sorun çözülecek."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle