07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURIYET 6 OCAK1994 PERŞEMBE GENÇLIK - EGITIM Sistem, üniversite yolunukapattı Kredili sistemin uygulanamamasıyüzünden öğrencilerin zamanında mezun olma ve üniversiteye girme hakları tehlikeye girdi. Genelgeyle verilen haklar, geri alınıyor ŞÜKRANKETENCİ Kredı sıstemi; öğretmen açığı, dershane yetersizliği, öğrenci ve aile- sinin. hatta öğretmenlerin sistemi kavramamalan, yanlış seçimler ne- deni ile öğrenci aleyhine bir arapsa- çına döndü. Önemli bir öğrenci kit- lesi. üniversite sınavlannı kazansa bile. yeterli kredi alamadığı için üni- versiteye girememe tehdidi altına girdi. Bakanhk. bir genelge ile öğret- men açığı, dershane yetersizliği gibi, okullann sorumluluğundan kay- naklanan kredi kayıplan nedeni ile kredı açıklan olan son sınıf öğrenci- leri için, ders saatleri dışında ek kre- di sağlayacak ders programlannın düzenlenmesi için okullara bir ge- nelge gönderdi. Ancak öğrenci ve aileleri bu genelgeden habersiz. Okullara da, ders saatleri dışında hafta sonlannda ek ders programla- n düzenlemek zor gelmiş ya da ge- nelge anlaşılmamış olmalı İci, öğren- ci ve aileleri uyanlmıyor. Genelge ile tanınan kredi tamamlama hakkı, uygulaması yapılmayarak öğrenci- nin elinden fiilen abnıyor. Öğrenci- lerin bu yıl mezun olmalanna ola- B nak verebilecek önlemlerin alı- nmasını isteyen bakanhk genelgesi. 17 kasım tarihini taşıyor. Ancak okullarda yaptığımız araştırma, öğ- rencilerin çok büyük çoğunluğu için kredi eksikliği sorunu tamamen okullardan kaynaklandığı halde, bu türden hiçbir önlemin ahnmadığını ortaya koyuyor. Bakanhk 27 aralık tarihinde, son aşamada yapılacak ek ders, kredi tamam- lama uygulama- lannın bir işe yara- ması için, ilk dönem kredilerine bakı- lmaksızın, yani 72 krediyi tamamlaya- mamış öğrencilerin de, üniversite sınav- lanna başvuru hak- lannı tanıyan bir ge- nelge daha yayımlamış bulunuyor. Okullarda yaptığımız araştırmada bu genelgenin de ne öğrenciler, ne aileler, ne de öğretmenler tarafından bilindiğini, uygulanması için gere- ken duyurulann da yapılmadığını saptadiK. Milli Eğitim Bakanlığı'nın 17 ara- lık tarihini taşıyan genelgesi, okul- larda bir türlü anlaşılamayan ve sü- rekli yanlış uygulanan kredi siste- minin nasıl uygulanacağına açıklık getirirkcn, yönetimden doğmuş ve öğrenciyi mağdur eden sonuçlar için, lise son sınıflarda önlem alın- masını istivor. Genelgenin ilgili 5. maddesinde aynen şöyle deniliyor: "Öğretmensizlik, doğal afetler gi- bi öğrencilerin kendi istek ve iradeleri dışındaki sebeplerden dolayı okutula- akanlık bir genelge ile liselerin ders dışı saatlerde kredi tamamlama derslen açmalannı istedi. Ancak genelge ile verilen hak, öğrenci ve ailelerce bilinmiyor. Okullar da uygulamıyor. mayan ortak veya ortak olmavan meslek dersierinin bulunması halin- de, ilgili okul müdürlüklerinin müra- caatı üzerine, Milli Eğitim Müdür- lükleri'nce gerekli tedbüier almarak bu dersierin açılması sağlanacaktır. Bu gibi dersler, ilgili yönetmeliğin 29.maddesinin (e) bendi de dikkate alınarak haftada almabilecek en faz- la kredi sayısma bakdmaksızın, ge- rektiğinde mesai saatleri dışında da, cumartesi-pazar günleri dahil olmak iizere telafı programları şeklinde \e- rilebilecektir. Bu programlar, o der- sin bir dönemdeki ders saati sayısı toplamından az olmayacak şekîlde düzenlenecektir." Ancak okullarda yaptığımız tara- mada, lise son sınıfta birinci yanyıl için en az 72 ve ikinci yanyıl sonu için de 132 krediyi tamamlayamama konumunda olan öğrenciler için. bu türden ek ders prog- ramlannın uygula- masına tanık ola- madık. Daha da kö- tüsü, öğrencilerin çok büyük çoğunlu- ğu için, okullann eksiklığinden kaynaklanan eksik kredilerinin tamamlanması hakkı- nın bilinmediğini, gerekli duyuru, uyan ve hazırlıklann yapılmadığını saptadık. Şubat tatili dönemi ve ikinci y anyıla yönelik hazırhklan da öğrenemedik. Öteyandan bakanhk, bu konumdaki öğrencilerin üniver- site sınavlanna kayıt haklannın doğması için ikinci bir ek genelge yayımladı. Daha önceki genelgeler hükmü gereği öğrenciler ve aileler. birinci yanyıl için 72 krediyi, ikinci vanyıl sonunda da 132 krediyi ta- mamlayamama konumunda olan öğrencilerin üniversite sınavlanna ve kayıtlara katılma haklannın ol- madığını sanıyor. Genelge uygulanmıyor Bakanhğın 27 Aralık 1993 tarihli genelgesi, üniversite sınavlanna kayıt için 72 kredinin tamamlanmış olması koşulunu ortadan kaldın- yor. Genelge aynca, ders yıhnın iki döneminde okul türlerine göre en fazla almabilecek kredi hesabına göre başvurulann kabul edilmesini öngörüyor. Bu durumda okullann eksik krediyi tamamlama doğrultu- sunda ek ders programlannı hemen düzenlemeleri ve öğrencilere hak tanımış ohnalan gerekiyor. Ne yazık ki okullarda 12 ocakta başla- yacak ve 21 ocakta sona erecek üni- versite sınavlanna ve kayıt tarihleri- ne uygun bir hazırlık söz konusu de- ğil. Oğrencilere genelgeler ile tanı- nan kredi tamamlama hakkı, uygu- laması yapılmayarak öğrencinin elinden alınmış oluyor. • Halk oyunlan şov dünyasının etkisinde İZ.MİR (Cumhuriyet Ege Bûrosu) - Şov dün- yasının eğlenceli renk ve estetik anlayışı, halk oyunlannı da etkisine aldı. Kültürel mirasm bir parçası olan halk oyunlannın doğasalhğı- ndan hızla uzaklaşılarak yozlaştınlması, konu- ya bilimsel açıdan yaklaşan öğretim elemanlan ve öğrencileri endişelendiriyor. "Halk oyunlarında kültürel nitelikler yerine estetik ve sanatsal arayışların ağır basması, ge- lecek kuşaklara kalacak mirası yozlaştınyor. Çağdaş sahne sanatlan arasında yer alan halk oyunlan, sahne tekniklerinden, ışıktan, renkten yararlanılarak estetik anlayış gözardı edilme- den sahnelenirken, bunu eğirimsiz insanların y apması. kültürel motifleri yozlaştırıyor. Yoksa değişime karşı değiliz..." Tüm bunlan söyleyen ve Devlet Halk Dans- lan Topluluğu'nu olumsuzjuklann başını çek- mekle eleştirenler Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuvan Halk Oyunlan Bölümü öğrencilerinden Mefamet Tannverdi, Farih Yıldız, Tülin Ergin, Cenk Aydın, Ayten Kavaz ve Neslihan Keltok... Bu kaygıyla bir gösterihazırlayıpsahneyekoyuyorlar:"Eğrisiy- le Doğmsuyla Halk Öyunlarımız ve Çeşme- başı". Gösteri, üç bölümden oluşuyor. "Doğ- rusuyla" başhklı ilk bölümde, oyunlann özgün biçimlen örnekleniyor. "Eğrisiyle" bölümün- de ise adım bozukluğu, form yanhşlan, hız ya- nşı sonucu oluşan yozlaşma örnekleri sahnele- niyor. Çeşmebaşı bölümünde de koreografi- siyle senaryosu Dame Ninettede VALOİSe ait Çeşmebaşı fantezisi sahnelenıyor. Müziği Ferit TÜZÜD tarafından yapılan eserde, Türk Halk Oyunlan'ndan esinlenilmiş. Esen sahneye uyarlayan öğretim üyesi Suna Eden Şenel. ese- rin bu özelliği nedeniyle, halk oyunlan bölümü öğrencileri tarafından kolaylıkla sahnelenebil- diğını bclirtıyor. Bu eserle, bir anlamda, deği- şim, yenilik ve yaratıcılık gündeme gelirken, halk oyunlannın esin kaynağı olarak nasıl kul- lanılabileceği, böylelikle de halk oyunlannın nasıl yozlaştınlmayacağı aktanlmak istenmiş son bölümde. Bölüm Başkanı Dr. Cengiz Aydın. halk oyunlannın yozlaştınldığını vurgulayarak. "İsteyen istediği gibi oynasın ama adına halk o>ıınu demesin. Yeni halk oyunu mu denir, yeni dans mı denir... Ne denirse densin ama halk oyu- nu denmesin, kültür yozlaştırılmasın. Müzikte nasıl bir arabeskleşme yaşıyorsak, yaşadıysak bugün de halk ovunlarında yaşanıyor. Çoğu kimse farkında olmasa da, hoşlansa da yozlaş- ma yaşanıyor" dedi. Tülin Ergin de aynı kaygılan taşıyor. Türk Halk oyunlannda arabesk bir içeriğe doğru hızla gidildiğini vurgulayarak. yanşmalan ve jürileri eleştiriyor. Kültür Bakanlığı tarafından 15 günlük bir kurs programı ile halk dansian yanşmalanna jüri elemanı "yetiştirdiğinF'' söy- leyen Tülin Ergin. "Ben 5 yıl konservatuvarda bu işin eğitimini alacağun, yıllanmı vereceğün... Kültür Bakanlığı'nın 15 günlük kursunda bir belge alan adam, gelip beni ve ekip arkadaşlan- mı değerlendirecek; akşama da gidip çay ocağı işletecek. Bu oiacak iş değil" derken. işin bir dı- ğer yönüne dikkatleri çekiyor. Kostümlerde kolaya ve abartıya kaçıldığını behrten Ergin, şöyle konuşuyor. "Kültürümüz çok zengin diyebilmek için ne bulunursa üstüste giyiliyor. Zaten jüriler ma- lum; çok giyene, sıkı giyinene çok puan veriyor- lar." Mehmet Tanrıverdi. Devlet Halk Danslan Topluluğu'na diğer arkadaşlan gibi "çok bozu- luyor". Şöyle devam ediyor: "Zeybek kostümü ile Kafkas oyunu, Ege kos- tümlü Van oyunu oynuyorlar. Gerçekten ne yaptıklaruu, ne yapmak istediklerini anlay amı- yoruz." Tüm öğrenciler, insanın doğasında değişim, çok seslilik ve yenileşmenin olduğu konusunda görüşbirliğinde. Doğal ortamından alınarak sahneye kondu- ğu anda, halk oyunlannın otantik özelliğinin kaybolduğunu biliyorlar. Halk oyunlannda koreografıye değil sahne düzenlemesine yer ol- duğunu da. Tek çabalan. otantik değen müm- kün olduğunca koruyarak. gelecek kuşaklara yaratılannda esin kaynağı oiacak kültürel bir değer olarak halk danslannı yozlaşmadan ak- tarabılmek... • E.Ü. Halk Oyunlan Bölümü öğrencileri, 15 günlük kurslara karşı. (Fotoğraf: ALİ BİZDEN) Muğla Üniversitesiİktisadi ve İdari Bilimler FakültesiDekanı Prof. Dr. Aslan Eren, görevinden istifa eîti Islamcı yapılanma, dekanı istifaya itti ÖZCAN ÖZGÜR ML'ĞLA-Muğla Cniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aslan Eren dekanlık görevinden istifa etti. İstıfas:. üniversitedeki "Türk-lslam sentezci" yapılanmanın sonucu olarak değerlendirilirken. "Hem fiziki, hem de gönül olarak yorgunum. Dinlenmek istiyorum" dıyegerekçegösteren Prof. Eren. bir sorumuz üzerine, "Ben bûrokratım, ortalığı karıştırmak gibi amacım yok" dedi. Vaklaşık iki ay önce birinci kuruluş yıldönümünükutlayan Muğla Üniversitesi'ndeki sancılı yapılanma ilk ürününü verdi. Üniversitenin kuruluşundan önce Dokuz Eylül Üniversitesi'ne bağlı olarak Muğla İşletmecilik Yüksek Okulu Müdürlüğü'nü yapan ve sekiz yıl bu görevi başan ile sürdüren İktisadi ve idari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aslan Eren. görevinden istifa etti. Prof. Dr. Eren'in istıfası. Muğla'da değişik yorumlara neden olurken, üniversitedeki yapılanma nedenışle istifalann ardının geleceği belirtildı. İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aslan Eren'in isüfası Muğla'da büyük yankı uyandınrken. üniversite çevresinden görüştüğümüz kişiler. Eren'in istifasının nedeninin "fiziki ya da gönül yorgunluğu" değil. üniversitedeki "emir komuta zinciri" yönetim anlayışı ve Türk-İslam sentezci yapılanma olduğunu öne sürdüler. Üniversitedeki yapılanmanın önünc geçilmemesi halındc. başta üniversite içinde tecrit cdilmiş konumda olan İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi olmak üzercyeni ıstifaların yaşanacağı belirtiliyor. Bu arada kendisıyle görüştüğümüz Prof. Dr. Aslan Eren, sorulanmıza yanıt vermekten kaçınarak. "Ben hâlâ bir bûrokratım. Ortalığı karıştırmak gibi bir amacım olamaz. Şu kadannı sö> le\cbilirim. ben bu göreve seçimle değil, atama ile geldim. Beni, bu göreve atayan kişi de sayın rektör Prof. Dr. Ethem Ruhi Fığmalı. Kendilerinin çalışma biçimine ayak u>duramadım. Sav uı rektörün güvenioi sağlav amadım. Zaten fiziken ve gönül olarak yorgundum. Dinlenmeye ihri\ acım var" demeklc vetindi. • Insan haklannda 'kravat' sorunu Bir lise öğrencisinin, desenli kravat taktığı için dövüldüğü öne sürüldü İZMİR (Cumhuriyet Ege Biiro- su)- Ortaöğretımde disiplin kıskacı- ndan bunalan liseli gençliğin otur- ması suç kalkması suç. Bu kez taktığı kravatın deseni de suç... Bolcova Özel Salih Dede Lisesi "kravat"sorununun ortaya çıktığı düne kadar, sıradan bir okuldu. Şımdi adı "kravat"ile anıhr oldu. Sorun, lise son sınıfta okuyan bir öğrencinin geçen yılın son günü taktığı bir kravattan doğdu. Düz si- yah yerine renkli ve puanlı kravat takan hse son sınıf öğrencisi okul yönetimine göre "yönermeliklere uymamış, disjplinsiz"davranm]şu. Müdür Yardımcısı İlyas Babayiğit. bu "disiplinsiz" öğrenciyi odasına çağırdı. Arkadaşlannın savlanna göre biraz da tartaklayarak, kaba sözlerle "düz siyah kravat" takma- masmın cezasını verdi... Kimilerine göre bu kravat mese- lesinden kimilerine göre de bu öğ- rencinin idareyle sürtüşmesinden doğan bu sorun bir grup öğrenci ta- rafından protestoedildi. İHD İzmir Şubesi'ne giden bir grup öğrenci ar- kadaşlannın bir kravat yüzünden dövüldüğünü, hakarete uğradığını savundular. Ardından da gazetecı- lere şunlan anlattılar: "Bir kravat yüzünden arka- daşunızın başına bunlar geldi. Disip- lin yönebneliğinin cenderesinde ka- lan bizler, bu tür davranışlarla karşı- laşmak istemiyonız. Böyle idareciler istemiyoruz. Disiplin yönetmeliği bü- tün öğrencileri bunaltmaktadır.Tek tip kıyafetler istemi\oruz. Bu ve bu- nun gibi olaylar, biz öğrencilerin bi- limsel eğitim istemlerimizi durdur- mavacaktır." Öğrenciler açısından konunun boyutu böyle sergileniyordu. Ya okul yönetimi nasıl bir değerlendir- me yapıyordu? Görüşlerini aldığımız Okul Müdürü Ahmet Akıncı" tartaklanma ya da dayağın söz konusu olmadığını belirterek şunlan söyledi: "Bu öğrencimizin dayak yediği ya da tartaklandığı doğruİtusûnda her- hangi bir şikayeti yok. Daha sonra velisivle birlikte geldiler ve müdür yarduncısından şikayetçi oldular. Müdür yardımcısı arkadaşı çağırdım. Öğrencinin kravatının düzgün olmadığını, elinde tesbihle dolaştığınısöyledi. Lyardığını belirt- ti. Herhangi bir dayak olayının ve kötü şözün sözkonusu olmadığını an- lattı. İdareci arkadaşımızın bu sözle- ri üzerine öğrencimiz özüı diledi ve konu kapandı." • KONFERANS "Diinya ve Türkiye'deki değişim riizgarlannın perde arkası" Prof. Dr. Mahir Kaynak Bugün saat: 13.30 Bilkent Mıthal Çulha Amfısı 'Tea Talk" sohbet toplantası Cem Boyner Bugün saat 13 00-15 00 Marmara Society Kulubu Mannara Üuversıtesı Göztepe Kampiisu On yıl sonra gelen çıplak model Dokuz Eylül Üniversitesi'ne, sonunda ilanla bir modelbulundu İZMİR (AA) - Türkiye'de resim ve heykel öğrenimi gö- ren öğrencilerin en büyük sı- kıntılanndan biri de çağdaş sanatın vazgeçilmez unsuru olan çıplak model ile çalışa- mamak... 10 yıldan bu yana resim ve heykel eğitimi veren Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi. şim- diye kadar çıplak model ol- maksızın eğitim verirken. bu yıl ilk kez bir erkek modele kavuştu. Fakülte, öğrencileri için kadın nıodel aramaya devam ediyor. Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Re- sim-İş Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fahri Sümer, Batı sanatı- nı anlamak ıçın çıpiak mo- delle çalışılması gerektiğini ve sanatın temel unsuru olan in- san fızyolojisi üzerinde çalış- manın şart olduğunu belirte- rek. "Şimdiye kadar tüm ça- balanmıza ragmen bu müm- kün olmadı" dedi Çıplaklık ile cinselliğin farklı olduğunu. ancak top- lumda bunun birbirine kanş- tınldığını söyleyen Prof. Dr. Sümer, şöyle devam etti: "L'zun süre hem kadın, hem de erkek çıplak model aradık. Gazeteiere ilanlar verdi k. Okulun bütçesinde dört model için tahsisat ayrümasına kar- şın, şu ana kadar bir tane bile çıplak modclimiz yoktu. Bu yıl verdiğimiz ilanlar ve ara- malar sonucu ancak bir erkek model talip oldu. Kadın model aramayı ise sürdürüyoruz. Ne yazık ki, kimse model olmak- ta istekli davranmıvor. Bunun da nedeni toplumdaki bakış açısı. Ancak, çıplaklık >e cin- selliğin yanyana konulması bizi üzüyor." "Ücretdüşük" Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ile Buca Eğitim Fakültesi'nde model olarak çalışmaya baş- layan 20 yaşındaki Özgür Gür, resim kurslanna devam ettiği sırada kendisine gelen talep üzerine modellik yap- maya başladığını söyledi. Li- se mezunu olan ve üniversite sınavlanna haarlanan Gür, üniversitede resim öğrenimi görmek istediğini belirtti. Al- tı ay önce çalışmaya başladı- ğını. haftada 10 saat modellik yaptığmı. ilk zamanlarda modellik yapması nedeniyle tepki aldığını vurgulayan Oz- gür Gür. şöyle konuştu: "Batı ülkelerinde çok yay- gın olan modellik nedense Türkiye'de çok yadırga.ııyor. İlk sıralarda bundan rahatsız- lık duyan öğrenciler. dekanİH) ğa başvuruda bulunmuşlar.' Ancak olay fazla büyütülme- den kapandı. Şu an herhangi bir sorun yok.. Model olarak çaltşmaktan rahatsızlık duy- muyorum. Bu işe öğrenimime katkısı olması için başladun, sürdürmeyi düşiinüyorum." Özgür. model olarak saat başına 35 bin lira ücret aldı- ğını kaydederek. "Bu para çok düşük. Türkiye'de çıplak model olarak çalışümaması- nın bir nedeni de, >erilen ürct- lerin az olması divebilirim" • Merhaba; Öncelikle tüm Cumhuriyet ga:etesi çalışanlarının yeni yıllarmı en içten dileklerimle kutkımak istivorum. A vnca gazetenizde biz gençlere ve sorunkınnuzcı vönelik bir savfa ayırdığınız için çok teşekkürederim. Ben lise son sınıfta ve kredilisistemde okuyan bir öğrenciyiın ve bu sene üniversite sınavlanna lıazırlanıyorum. Ancak dördüncü dönem sonunda 72 kredi alabilenlerin üniversite sınavlanna girebileceğini öğrendim. Oysabenim 71 krediın var. Anlayacağınız. bu tek bir krediden dolayı hem üniversite smavınagiremivorum hem de koskoca biryılım boşa gidivor. Sö'zde kredili sistem öğrencilerin yaranna bir sistemdi. Şu anda ne yapacağınu bilnüyorum. Ancakgazetelerde okuduğııın kadarıvla seçimler dolayısıyla 5-10 kredilik bir indirim yapılacakmış. Aynca veliler imza kampanvaları düzenleyip, Milli Eğitim Bakanlığı 'na baskı yapıyorlarmış. Acaba. tüm bunların bir vararı olur mu? Ya da bu konuda herhangi bir <, alışına var mı? A vnca Milli Eğitim Bakanımızın hemen bir açık lama vapması gerekiyor. Çünkübildiğinizgibi 12Ocak I994'teüniversite sınavmabaşvuruformlandağıtılacak. l e<,okazzaman kaldı. Eğer birgelisme olursa lütfen gazetenizin eğitim bölümünde bir yer ayırın. Emin olıın ki. bu konuda vereceğiniz herhangi bir haber benimgibi birçok öğrenciyi mağdur olmaktan kurtaracaktır. Şimdiden çok teşekkürler... CEYDA UTKU Salih Dede Lisesi öğrencileri, basın açıklaması yaptılar. (NECATİ AYGIN) BURSA ASLÎYE İKİNCİ HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo:I991 750 Davacı M ustafa Özbay (ölü) mirasçılan Lütfiye Özbay vs. vekili A\. Ayhan Terzioğlu tarafından davalılar Mehmet Hilmi Turan \e Samiye Aydın aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasınm yapılan yargılaması sonunda: 1991,750 E. 1993,626 K. sayıb ve 14 9 1993 tarihli hükümle. Bur- sa. Yıldınm ilçesi, Eğitim Mahallesi, 8273 ada. 8 parsel sayılı davalı Samiye Aydın adına. yine aynı yerde kaın 7 parsel savılı davalı Meh- met Hilmi Turan adına kayıtlı taşınmazlann tapu kayıtlannın iptali ile her iki tapu kaydının Mustafa Özbay mırasçılan davacılar adına Bandırma Sulh Hukuk Mahkemesı'nin'l992 204 E. 1992 144 K. sa- yıb ve 142' 1992 tanhli veraset ilamındaki sehimlere nazaran tapuya tesciline karar vcrilmiştir. Tüm araştırmalara rağmen davalılardan Samiye Aydın'ın tebb'ga- ta yarar açık adresi tespit edilemediğinden karann gazetede ılanen tebliğine karar verilmiştir. İ;bu ilan tarihinden itıbaren adı geçen davalının mahkeme karannı yasal süre içerisinde temyiz etmeye hakkı bulunduğu hususu karar teblıği yerine kaim olmak üzere ılanen teblığ olunur Basın: 17068
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle