25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 31 OCAK1994 PAZARTESİ Türkiye'de ilk TV yayınını 42yıl önce gerçekleştiren Istanbul Teknik Üniversitesi'nin yayınistasyonu 60 binlirayamal olmuştu TRT, TV yaymalığının26. ydınıkuthıyorTV Servia- 31 Ocak 1968, çar- şamba. Saatler 18.30'u gösteriyor. Ankara'da Mithatpaşa Caddesi'- ndeki bir binanın bodrum katında. az sonra aylardır süren hazırbklann sonucu yaşanacak. TRT Ankara Tdevizyonu'nun ilk deneme yayını başlamak üzere. Evlerinde televiz- yonu olanlar ekranlann karşısında aynı heyecanla beküyorlar. Ve saat 19.15. Ekrana "TRT" yazısı geliyor. 19.25. Ekranda Atatürk heykeli resmi ve ekranın sol üst köşesinde "Ankara Telcvizyonu" yazısı var. Saatler 19.30'u gösterirken yapı- lan ilk anonsun ardmdan Televiz- yon Müdürü Mahmut Tali öngören ekrana geliyor ve açılış konuşmasını yapıyor. İlk yayında beş dakika sü- ren bir anza oluyor. Daha sonra 19.35'te Prof. Dr. Afet İnan. öğrencileriyle birlikte "Türk Devrim Tarihi" adlı belgeseli sunuyor. 20.00'de gong vuruyor ve ekrana ilk haber spikeri Zafer Cilasun geli- yor. İlk haber Cumhurbaşkanı Cev- det Sunay'ın Libya dönüşü. 20.10'da Zeynep Anduru Esen hava raporunu okuyor. 20.15'te Körü Adam-tnatçı Çiçek adb çizgi fılmi yayımlaruyor. 20.38'de Antalya Ormanlan- Sulan adlı belgesel ekrana geliyor. 20.50'de kapanış anonsu yapılı- yor. 20.51'de Isıiklal Marşı söyleni- yor ve televizyon ilk günkü yayınını tamamlıyor. İTÜ'den ilk TV yayınları Aslında Türkiye"nin ilk televiz- yon yayını 9 Temmuz 1952 günü ger- çekleşü. tTÜ Elektrik Fakültesi De- kanı Mustafa Santur'un gjrişimleriy- le gerçekleştirikn bu TV yayınında. ilk görüntü gazeteci Burhan Felek olmuştu. 1953 yıhnın ortalarında, aynı zamanda Yüksek Frekans Tekniği Profesörü de olan Mustafa Santur ve Doçent Adnan Ataman m girişimleriyle "îstasyon" faaliyete geçmiş, her hafta cuma günü yapı- lan son derece smırlı yayınlar 30 ka- dar TV ahcısının getirilmesiyle bir- likte tahmini 5 bin kişilik bir izleyıci topluluğuna bile ulaşmıştı. 11 Ekim 1953 tarihli gazetemizin o dönem yayımlanan pazar ekinde Metin Er- gin imzası altmda vayımlanan bir haberde tesisatın 60 bin liraya mal olduğu belirtilmişti. Bu arada, 12 Kasım 1%1'de ilk maç naklen yayını denenmiş, ancak başansızlık ilk naklen yayının 1 Mayıs 1966'da oynanan Fenerbahçe - Beşiktaş maçmın olmasına yol açmıştı 13 Mart 1970 tarihinde ITÜ ög- rencilerinin "kapitalistleri eğlendiri- TJL u 26 yü öncesinden bir görüntü. Artık aıularda kaldı. Siyah-beyaz TV gibi. yorsunuz" diyerek durdurduğu TV yayınlan, aynı yıl TRT'nin de yayı- na geçmiş olması nedeniyle düzenle- nen bir protokol ile resmen kuruma bırakıldı. İlk düzenli TV yayınlannın 31 Ocak 1968"de başlamasmdan önce TRT'nin ilk yayını 1 Ekim 1967'de gerçekleşti. TV Eğiüm Stüdyosu"- nun o günkü yayın akışı önce TRT Haberler (Sunan: Zafer Cilasun), sonrasında da Almanya'dan Görü- nüşler (Röportaj fılm), Kadın ve Moda (Canlı yayın - röportaj) şek- linde oldu. Bu tarihten başlayarak her cuma günü kapah devre deneme prog- ramlan yapılmakta ve programlar ürkiye'ninilk televizyon yayını 9 Temmuz 1952'de İTÜ'den gerçekleştirildi. Bu ilk televizyon yaymma ilk çıkan kişi bir gazeteci, Burhan Felek olmuştu. TRT'nin 31Ocakl968'de başladığı ilk düzenli TV yayınında açış konuşmasını yapan kişi de Mahmut Tali Öngören olmuştu. stüdyonun bulunduğu binanın üst katına çağnlan konuklara sunul- maktaydı. Aynı yıl ekim ayında TRT, televizyon programcısı yetiş- tirmek amacıyla açacağı kurs için sı- navla 38 kişi seçti ve BBC'den iki uzman getirtti. Bu sıralarda televizyonun teknik bölümü başında da Semih Tuğrul vardı. Kurs sürerken Semih Tuğrul görevden alındı.ve yerine Amerika'- da Columbia Üniversitesi'nde rad- yo ve TV yöneticiliği ve prog- ramalığı eğitimi görmüş ve daha önce uzun bir süre Ankara Radyosu Program Müdürlüğü yapmış olan Mahmut Tafi öngören getirildi. TV yayınları gelişiyor 1974 yılına gelindiğinde amk TV yaymlan ülke yüzölçümünün yüzde 28'ine ve nüfusun yüzde 55'ine ulaşıyordu. Bu dönemde haftada beş gün olarak gerçekleştirilen yayı- nlar, yıl sonunda 7 güne çıkartıldı. • 1 temmuz 1984'te siyah-beyaz yayından renkli yayına geçildi. TV'de ilk sabah yayınlan "lyi Haftalar Türkiye" adıyla 30 eylül 1985 tarihinde, canlı olarak sunul- maya başlandı. 6 Ekim 1986'da tstanbul Televiz- yonu devreye girdi ve TRT 2 yayı- nlan başladı. 2 Ekim 1989'da An Stüdyosu'nda düzenlenen bir törenle TRT 3 ve GAP TV yayına başladı. TRT 5 (TRT-INT) ise 28 şubat 1990 günü Eutelsat uydulanndan kiralanan transponder ile Avrupa'- ya yönelik yayına başladı. Bu arada Telegün, sınırlı sayfa adediyle test yayınına 10 ocak 1990'da başladı. Aynı yıhn başlannda planlanan eğitim kanalı TRT 4, 30 Temmuz 1990'da İzmir Televizyonu'ndan de- neme yayınlanna başladı. 1969'da astronotlann aya ayak basışı fılminin yayınlanmasından sonra yayınlannın süresi uzatıldı. 1970 yılında yayınlar haftada dört güne çıkanldı. 1972 yılmda 12 saat süreli ilk canlı yayınla, yayınlar haftada beş güne çıkanldı. TRT, ilk tamgün yayınını ise nüfus sayımı nedeniyle gerçekleştirdi. 1974 yılının temmuz ve ağustos aylan, Kıbns Barış Harekatı nede- niyle TRT, yorum veren program- lan ekrana geürdi. 1975 yıhnda TRT'nin ilk kez ka- tıldığı 20. Eurovision Şarkı Yanşma- sı Stockholm'den naklen verildi. 1976 ocak ayında Çukurova, Gaziantep ve Diyarbakır TV verici- leri merkeze bağlandı. 1977 yıhnda Türkiye Elektrik Ku- rumu'nun uyguladığı elektrik kesin- tisi, TRT'nin günlük yayınlannın 4 saate inmesine neden oldu. 1979'da Ağrı TV vericisi hizmete girdi ve televizyondan yapılan başın reklamlanna indirim getinldi. İlk kez düzenlenen TRT Lluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği naklen ya- vınlandı. Kamerakarşısında ya da arkasında... Yaşananlar geçmişte kaldı FİGEN YANIK Televizyon yayıncılığında 26. yıh- na gjren TRT, aynı zamanda köklü bir okul. Çok sayıda yönetmen. yapıma, kameraman ve spiker ye- tiştiren TRT özel TV'ierin de yayın hayatına geçmelerinde önemli rol oynadı. Tekel olduğu dönemler- de siyasi partilerinin bir numarau hedefı haline gelen kurum, kimi dö- nemlerde özerklik savaşı verirken kimi dönemlerde baskılara yenık düştü. Küsenler de oldu, "evinT terk etmeyenler de. Ama hepsi de, kamera karşısında ya da arkasında aynı heyecanı, aynı mutluluğu, aynı ruhu hatta aynı burukluğu yaşadı- lar. İşte bu yaşanmışlığın canlı tanı- klan: Oktay Ünsal 31 ocak çarşamba gecesi, haberle- ri Zafer Cilasun sunuyor. Kamera- da ise Oktay Ünsal var. "Hepuniz heyecan içindeyiz. Ya- nunda Daire Başkanı Fahrettin Işık- çı, devamlı kolumu dürterek "Nefes almamaya gayret et. Nefes aldığın zaman kamera sallanıyor, görüntü çirkin çıkıyor' diyor. Aylarca prova- sım yapmıştık. ama ne de olsa ilk te- levizyon vayını olmasının verdiği bir heyecan vardı. Bir de o dönemlerde sık sık elektrik kısıntısı da vardı. TEK'ten devamlı telefon alırdık: 'Yayını kısa kesin, elektrik kesile- cek' diye. tlk naklen yayın 6 Nisan 1973'te TBMM'den gerçekleştirildi. İkinci ise 30 Ekim 1973'te Boğaz Köprüsü- nûn açıhşıdır. Tören sırasında Ana- dolu ve Avnıpa yakasından altı yaş grubu öğrenciler gelecek, köprünün tam ortasmdaki kurdele kesilecekti. Danny Kaye de konuktu. Rejide Zeki Sözer vardı. Ne olduğu anlaşıl- madı. Bütün bir halk, Anadolu ve Av- nıpa yakasından köprüye hücum etti. Köprii sallanıyor. Danny Kaye, bir arabaya atlayıp kaçtı. Reji odasında Zeki Sözer 'Herkes carunı kurtarsın' diye bağınnca, hepüniz kamerayı bırakıp kaçmava başladık. TRT, o dönemde canlı açdıp canlı kapanıyordu. Band yayın yapayım. sonradan montajlanm, denetimden geciririm yoktu." Varlık Özmenek TRTden aynldıktan sonra AN- KA'da gazeteçilik yaşammı sür- düren Varlık Özmenek ise ne ülke- nin geleceğinden ne de TV yayınlan- nın geleceğinden umutlu değil: "Anayasadan enflasyona, bugün, hemen her alanda Türkiye'nin 601ı yülarma bakıp "Ah!" çekilebiliyor- sanız, bugünün göstergelerinde gele- ceğe ilişkin ka>gılannızm "vah!" sesi çıkartnrniasındandır. Televizyonun ilk programcüanyu biz. 31 Ocak 1968 başlangıcı da dün gibi belleği- mizde. Ne coşkulu, ne umutlu baş- langıçtı. Nasd da, "yann'a yönelikti. Salt bir estetik faaİiyet alanı olarak ek alınsa bile Türkiye televizyoncu- luğunun "dün-bugün-yann''ına bak- mak için tarih bilinci, bilinçli beilek gereklidir. Oysa bugün Türkiye tele- vizyonculuğu belleksizdir. Kendi payıma, başlangıçtaki emeğim adı- na. kendi tarih kürsümden bugünkü "devlet-holding" bulamacı Türkiye televizyonculuğuna bakınca diyorum ki durum, açıkça "mat"! TRT tele- vizyonu 26 >ıl önce yayma başlarken "özerk"rj... Televizyonun biz ilk programcılan, sendikalıydık. Evet, başta işçi. sonra memur statüsünde, ama sendikalıydık. Hatta ilk yıllarda haklanmıza karşı direnen işverene karşı yasal sürecinde alınmış ve hede- fine varmış yasal bir grev karanmız bile vardıv. Nasıl? Eski bir uygarlık kalınnsı gibi değil mi?.. Estetik yönüne gelince... Uygar, demokrat yönetici kimliği ve tepeden tırnağa yetkin programcılığıyla bel- leklerimizdeki Mahmut Tali Öngö- ren'i kim biliyor? Haber belgesel J 31 Ocak 1968. Saat 20.00 Zafer Cilasun ilk haberleri sunuyor. Kamera arkasında Okta> Ünsal.(sol üstte) Ünsal halen TRT İstanbul Televizyo- nun'nda. (Altta soldan sağa) Ahmet Scymen, Salim Çam, Tuğfe Tezel, Oktay Ünsal ve NilayGündem. Hepsi de' 'eski 'TR"Tci. Ve gazetemiz yazarlarından Mahmut Tali Öngören (üstte). TRT televizyonunun ilk açılış konuşmasını yapan da o, ilk problemleriyle karşı karşıya kalan da. programcdık yönünden bir Örsan Öymen hala aşdabUmiş değil. Dra- ma yönetmenliğinde kaç tane Tunca Yönder'den sör edilebilir bugün? Melih Aşık'ın o yıllarda yönetmenli- ğini yaptığı dizi programlara ne içe- rik, ne estetik yönünden, gerçekten. yaklaşılabilmiş değil bugün... Örnek- İer çoğaltılabilir. Bunlar, bugün bili- niyor mu? Bilinmez. Televizyonun ilk dört >dlık programlan, 12 Mart dar- besinden sonra yok edildi..." Tunca Yönder Varlık Özmenek'in 'Drama yö- netmenliğinde kaç tane Tunca Yön- der'den söz edilebilir bugün?' diye söz ettıği Yönder "Mimar Sinan Belge- seü" ile uluslararası platformda adı- ndan söz ettirmiş bir yönetmen: "31 Ocak 1968 akşamı, 6 şubatta yayına girecek "Şair Evlenmesi" ad- lı dramanın, fragmanını vermemizi istediler. Biz de rahmetli Ali Özoğuz ve Mustafa Yalçınla küçük bir bölü- mü canlı olarak gerçekteştirdik. O zamanlar sadece 3 tane 16 mm'lik stüdyo kamerası vardı. Biri zoom'lu ikisi taretliydi. "Şair Evlenmesi"ııi, Şinasi'nin ilk Türk oyunu olduğu için seçmiştik. Bö\ lece biz de TRT'nin ilk dramasını bir ilkle gerçekleştirmiş ol- duk. 38 kişilik bir grup, BBC'den ge- len öğretmenler tarafından eğitildik. Her rejisör, kamera da öğreraniştir. Stüdyo planları Uzerinde çalıştık. Bu şimdi hiçbir televizyonda yapılmıyor. 1971'den itibaren yavın saati artınca ve dış unsurlar da katılınca pek çok şey değişti. TRT ilk yıllarında belge- sel, klasik müzik. klasik Türk müziği gibi yayınlar yapıyordu. Arabesk yapılmaması kararı vardı. Şimdi Türkiye'nin çöküşü gibi bir çöküş TRT'de de yaşanıyor. Levent Kırca TRT'ye küsenlerden biri de Le- vent Kırca. Ancak bu küskünlüğün işine yaradığını, TRT'nin yaptığı ıyıliğin "sansüre ilişkin nasıl skeç ya- panmf diye düşündürmek olduğu- nu söylüyor: "Ankara'da tiyatro yapıyorduk. 1968 yılında televizyonun kurulmak üzere olduğunu duyduk. Açılışında üç - beş tiyatrocu oradaydık. Bir pano- nun arkasından el kuklası oynatılı- yordu. Ben de o kuklaya ses veriyor- dum. Ama işim bittiğinde de gitmi- yordum. O dönemde çocuk bölümüy- İe çalışıyonlum. Yöneticisi Zulal Er- dem'di. Bugün kendi programlanmda nasıl geleneksel Türk riyatrosuna ağırlık veriyorsam. o zaman da Türk geleneğine yönelik seyirlik oyunlar oynuyorduk. Ben Türk tetevizyonu- nun canlı Nasreddin Hoca'sıyım. Canlı Karagöz-Hacivat'tdc. Benim hayatımda çok büyük öne- mi vardır devletin televizyonunun. Buradaki önemi kamerayı, montajı öğrenmem değil. Buradaki önemi sansürle tanışmam, sansürle mücade- le etmeyi öğrenmem ve denetimcüeri nasıl aşarım çabasıdır. Esasında bu mizahçuun zekasını geliştiriyor ta- bii." Halit Kıvanç Halit Kıvanç'ın bazı rekorlan var. Türkiye'nin ilk televizyonculann- dan biri. Mikrofon karşısına ilk ge- çiş tarihi 1954: "1960'larda İTÜ Televizyonu ku- ruldu. İlerki yıllarda televizyoncu olacak gençlerİe bir deneme yapıldı. O zaman orada öğrenci olanlar şim- di, gerek TRT gerek özel televizyon- larda önemli kademelere geldiler. Bazı sanatçılardan dost yardımı is- tendi. Bunlardan rahmetli Fecri Eb- cioğlu, Altan Erbulak başta geliyor- du. 1960-70 yüları arasında Teknik Üniversite Televizyonu denemeydi, ama biz orada kendimizi yetiştirdik. Ben bu arada 1%3'te bir yıl Ingilte- re'de, BBC'de çalıştım.' 1969'da TRT Televizyonu kurulunca beni aldılar. Televizyonun ilk yartşmasını da ben sundum. "'Bildiklerimiz. Gör- BenimTelevizyonum M A H M L T T . ÖNGÖREN Bir yandan TRT Genel Müdü- rü Adnan Öztrak'a "stüdyo yönet- meni" kimdir, ne iş yapar. onu an- lat. Öte yandan. Devlet Personel Dairesi Başkanlığı'nda yapılan toplantılarda de\let uzmanlanna "dekoratör" ne işe yarar. onu acı- kla. Bir başka cephede de TRT Yönetım Kurulu'nu ilk TV yayı- nlan için belli bir bütçe ayırmaya inandırmaya çalış. Derken. "Efendim, ayakkabımı boyatmaya gitmek için Lzin istiyo- nım" di>en TV görevhsi olmaya aday karayağız bir delikanlınm seninle alay edip etmediğini ölç- meye zaman ayır. Nasıl olsa daha yayın yok diye bol keseden kadro- lan doldurulmuş TRT'nin ilk TV birimindeki albay emeklisi efendi bir insanın, "Buraya atandığı- mdan ben bana bir iş vermiyorlar. Lütfen beni görevlendirin" diye ya- kanşına bir yanıt ararken bu albay emeklisinin 12 Eylül döneminde TRT Program Dairesi Başkanı olarak çok yüksekten görevlendi- rileceğini ve bu görevmin ilk gün- lerinde de stüdyo deneüm odasına gıderek. çalışmakta olan "resim seçici" arkadaşımıza. "TRT'de ta- sarruf yapacağız. Sen sabahları ge- lip resûnlerini seç, fazla çalışmaya kalma" diyebileceğini hesaba kat- ma. Ondan sonra otur, aralannda Adem Yavuz, Atilla Arsoy, Tulin Oral, Atik Çatalpınar (yiürdiği- miz ilk TV'ciler) ve Varlık Özme- nek, Melih Aşık, Tunca Yönder, Erdoğan Alkan, Yavuz Kürkçü, Gülseren Ergün, Koray Düzgören ve Yavuz Gökmen. (TRT'nin 12 Mart'ta hizmetlennden yararlan- mamakta hiçbir sakınca görmedi- ği ilk TV'ciler) ve bir de TRT'nin ve TRT Televizyonu'nun o ilk yı- llannda yanm yamalak uygula- nan özerkliğin kahramanıymış gibi ortaya atılan adlann arasında maskelenmeye çalışılan ve TRT- de gerçek özerklik için yapuğı onurlu mücadeleden ötürü içeri aülıp işkenceye çekilen ve bunun- la da yetinilmeyip "uçak kaçırdı" gerekçesiyle ikinci kez cezaevini boylayan Emil Galip Sandalcı ve diğer TV'ci arkadaşlannla yaptığın keyifli koşuşturmalan anımsa birer birer. Bodrumlara sıkıştınlmış stüdyolarda. araya fılm koyarak "canlı yay^ın" izlencelerinin dekor- lannı saniyelerle ölçülen sürelerde değiştirerek "harikalar"mı yarat- mak istersin? Yoksa "kamera açı- lan" saptamadan kameramanlar- la ilk TV yönetmenleri arasında çıkan tartışmalan dostlukla çö- zümlemeye çalışmak mı? Ya da eksik aygıtlann, binbir araç gereç yetersizliğinin yarattığı sorunlan ortadan kaldırmak için ince yön- temler keşfetmeye uğraşmak mı? Belki de para harcama yetkisi bir tek sana verildiğinden ötürü tek kör kuruşu haksız ve yersiz yere harcayıp devletin parasını so- İcağa attı demesinler diye didin- mek mi insanı yoruyordu o gün- lerde? Paraya da para mı denirdi o günkü geçici TV bütçesi ıçinde. Haftada üç ya>ın gününün, her yayın günü yapılan 3 saatlik TV yayınının aylık masrafı bir ayda yaklaşık 150 bin lira... Ama devle- tin parası bu. öyle ilk yayın günle- ri, daha televizyonun muhasebesi kurulmadan ve idari personelini atamadan yayını başlatmaya zor- B,akıyorum, bugünkü TV ile karşılaştınnca en iyisiyinede 1968-72 arasındaki 'benim televizyonum'. Varolun ilk televizyoncular. ladvk seni demezler, tek kuruşun bile hesabını sorarlar senden. Ni- tekim ilk genel müdür Adnan Öztrak, bunu bile bile. imzan olan tüm hesaplan üç TRT müfetüşine tam dört buçuk a> incelettirip sana bir de "tıırsız" damgasırun vurulup vurulamayacağıru araştı- rmadı mı? Bu arada ırkçılığa. din sömü- rüsüne, her çeşit haksızhğa ve ya- lanlara karşı yapılan yayınlar için soruşturmalar, araşurmalar ve 12 Mart sıkıyönetim mahkemelerine sarkan Türkiye'deki TV yayınalığı ile ilgili ilk davalar... Sonuç hep benden yana olumlu bir çizgi izliyor. ama yine de ilk te- levizyondan aynlma zorunluğu... Bu kez ben TRT'deki kıyıma karşı davalar açıyorum, ama an- cak tam yedibuçuk yıl sonra hep- sini kazanıyorum. Neyse, hepsi geçti. Ama bakıyorum, günümüzdeki TV yayınalığı ile karşılaştınnca, tüm eksiklerine. yanlışlanna ve yeter- sizbklerine karşın, en iyisi yine de, 1968-1972 yıllan arasındaki be- nim televizyonum. Varolun, ilk te- levizyoncular... düklerimiz. Duyduklanmız" adında bir yanşmaydı. Gerçek bir kültür ya- nşmasıydı. Halk çok ilgi gösteriyor- du. Yanşrna sundum. canlı yayınlar- da görev aldını. maçlar anlattım, bazı törenlerde görev aldım. Çok komik- tir, TRTde benim 39'uncu yılım. Hiçbir yasal bağım yok. Kadrolu me- mur olmadım. Bu kurum çatısında benden eski kimse de yok. Bir gün, Mithatpaşa Caddesi'ndeki stüdyoda çahşryorduk. O zamanlar bir deyim yaratmıştım, ""telesafir" diye. "Tele- vizyon misafırim" kısalttım, "telesa- fir" yaptım. Bu deyim o tarihte çok popiiler oldu. Yayından çıktım. Aynı anda bitişik apartmanın da kaptsı açddı. Genç bir kadın önden gidiyor, arkadan eşj ve diğer aileler geliyor. Birden döndü, yüz yüze geldik. Karşısmda beni göriince kadın, "aaaa" diyerek, hortlak görmüş gibi kocasuun kucağına yıküdı. 26 yüdır TRPden aynlmadun. Bu çok büyük bağlıhktan değil. Bir yer- de alışkanhktan. Bir de özel televiz- yonlann bana y aptıklan tekliflerin hepsini çok makul görmediğjm için." Bülent Varol 1963-66 yıllan arası radyo. son- rası TV olmak üzere 30 yıldır görev yapan Bülent Varol halen TV Daire Başkanı: "Haftada 3 gün, 3 saat ola- rak başlayan yayınımız, bugün hafta- da 560 saati geçmiştir. Demokrasinin geçerli olduğu ülkelerde özgür düşün- ce ve kamuoyunun oluşması ancak yazdı ve görsel iletişim orgarüarının çeşitüliği ve çok sesÜliği ile mümkün oünaktadır. Ancak unutulmaması gereken en önemli gerçek, kurumun Anayasa ve kanunlaria belirlenmiş hedef, ilke ve yayın esaslanyla çerçe- velenmiş yasallığvdır. Kurum prog- ram yapım ve yayın politikalannı be- lirlerken, özel yayın kunüuşlan ile rekabeti değil; çok kanallı TV ya- yıncılığının gereği olarak değişik kimlikler ile toplumumuza en iyi hiz- meri vermeyi amaçlamaktadır."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle