Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2 31 OCAK1994 PAZARTESİ
Türkiye'de ilk TV yayınını 42yıl önce gerçekleştiren Istanbul Teknik Üniversitesi'nin yayınistasyonu 60 binlirayamal olmuştu
TRT, TV yaymalığının26. ydınıkuthıyorTV Servia- 31 Ocak 1968, çar-
şamba. Saatler 18.30'u gösteriyor.
Ankara'da Mithatpaşa Caddesi'-
ndeki bir binanın bodrum katında.
az sonra aylardır süren hazırbklann
sonucu yaşanacak. TRT Ankara
Tdevizyonu'nun ilk deneme yayını
başlamak üzere. Evlerinde televiz-
yonu olanlar ekranlann karşısında
aynı heyecanla beküyorlar.
Ve saat 19.15. Ekrana "TRT"
yazısı geliyor.
19.25. Ekranda Atatürk heykeli
resmi ve ekranın sol üst köşesinde
"Ankara Telcvizyonu" yazısı var.
Saatler 19.30'u gösterirken yapı-
lan ilk anonsun ardmdan Televiz-
yon Müdürü Mahmut Tali öngören
ekrana geliyor ve açılış konuşmasını
yapıyor. İlk yayında beş dakika sü-
ren bir anza oluyor.
Daha sonra 19.35'te Prof. Dr.
Afet İnan. öğrencileriyle birlikte
"Türk Devrim Tarihi" adlı belgeseli
sunuyor.
20.00'de gong vuruyor ve ekrana
ilk haber spikeri Zafer Cilasun geli-
yor. İlk haber Cumhurbaşkanı Cev-
det Sunay'ın Libya dönüşü.
20.10'da Zeynep Anduru Esen
hava raporunu okuyor.
20.15'te Körü Adam-tnatçı Çiçek
adb çizgi fılmi yayımlaruyor.
20.38'de Antalya Ormanlan-
Sulan adlı belgesel ekrana geliyor.
20.50'de kapanış anonsu yapılı-
yor. 20.51'de Isıiklal Marşı söyleni-
yor ve televizyon ilk günkü yayınını
tamamlıyor.
İTÜ'den ilk TV yayınları
Aslında Türkiye"nin ilk televiz-
yon yayını 9 Temmuz 1952 günü ger-
çekleşü. tTÜ Elektrik Fakültesi De-
kanı Mustafa Santur'un gjrişimleriy-
le gerçekleştirikn bu TV yayınında.
ilk görüntü gazeteci Burhan Felek
olmuştu. 1953 yıhnın ortalarında,
aynı zamanda Yüksek Frekans
Tekniği Profesörü de olan Mustafa
Santur ve Doçent Adnan Ataman m
girişimleriyle "îstasyon" faaliyete
geçmiş, her hafta cuma günü yapı-
lan son derece smırlı yayınlar 30 ka-
dar TV ahcısının getirilmesiyle bir-
likte tahmini 5 bin kişilik bir izleyıci
topluluğuna bile ulaşmıştı. 11 Ekim
1953 tarihli gazetemizin o dönem
yayımlanan pazar ekinde Metin Er-
gin imzası altmda vayımlanan bir
haberde tesisatın 60 bin liraya mal
olduğu belirtilmişti. Bu arada, 12
Kasım 1%1'de ilk maç naklen
yayını denenmiş, ancak başansızlık
ilk naklen yayının 1 Mayıs 1966'da
oynanan Fenerbahçe - Beşiktaş
maçmın olmasına yol açmıştı
13 Mart 1970 tarihinde ITÜ ög-
rencilerinin "kapitalistleri eğlendiri-
TJL u
26 yü öncesinden bir görüntü. Artık aıularda kaldı. Siyah-beyaz TV gibi.
yorsunuz" diyerek durdurduğu TV
yayınlan, aynı yıl TRT'nin de yayı-
na geçmiş olması nedeniyle düzenle-
nen bir protokol ile resmen kuruma
bırakıldı.
İlk düzenli TV yayınlannın 31
Ocak 1968"de başlamasmdan önce
TRT'nin ilk yayını 1 Ekim 1967'de
gerçekleşti. TV Eğiüm Stüdyosu"-
nun o günkü yayın akışı önce TRT
Haberler (Sunan: Zafer Cilasun),
sonrasında da Almanya'dan Görü-
nüşler (Röportaj fılm), Kadın ve
Moda (Canlı yayın - röportaj) şek-
linde oldu.
Bu tarihten başlayarak her cuma
günü kapah devre deneme prog-
ramlan yapılmakta ve programlar
ürkiye'ninilk
televizyon yayını 9
Temmuz 1952'de
İTÜ'den gerçekleştirildi.
Bu ilk televizyon
yaymma ilk çıkan kişi
bir gazeteci, Burhan
Felek olmuştu. TRT'nin
31Ocakl968'de
başladığı ilk düzenli TV
yayınında açış
konuşmasını yapan kişi
de Mahmut Tali
Öngören olmuştu.
stüdyonun bulunduğu binanın üst
katına çağnlan konuklara sunul-
maktaydı. Aynı yıl ekim ayında
TRT, televizyon programcısı yetiş-
tirmek amacıyla açacağı kurs için sı-
navla 38 kişi seçti ve BBC'den iki
uzman getirtti.
Bu sıralarda televizyonun teknik
bölümü başında da Semih Tuğrul
vardı. Kurs sürerken Semih Tuğrul
görevden alındı.ve yerine Amerika'-
da Columbia Üniversitesi'nde rad-
yo ve TV yöneticiliği ve prog-
ramalığı eğitimi görmüş ve daha
önce uzun bir süre Ankara Radyosu
Program Müdürlüğü yapmış olan
Mahmut Tafi öngören getirildi.
TV yayınları gelişiyor
1974 yılına gelindiğinde amk TV
yaymlan ülke yüzölçümünün yüzde
28'ine ve nüfusun yüzde 55'ine
ulaşıyordu. Bu dönemde haftada
beş gün olarak gerçekleştirilen yayı-
nlar, yıl sonunda 7 güne çıkartıldı. •
1 temmuz 1984'te siyah-beyaz
yayından renkli yayına geçildi.
TV'de ilk sabah yayınlan "lyi
Haftalar Türkiye" adıyla 30 eylül
1985 tarihinde, canlı olarak sunul-
maya başlandı.
6 Ekim 1986'da tstanbul Televiz-
yonu devreye girdi ve TRT 2 yayı-
nlan başladı.
2 Ekim 1989'da An Stüdyosu'nda
düzenlenen bir törenle TRT 3 ve
GAP TV yayına başladı.
TRT 5 (TRT-INT) ise 28 şubat
1990 günü Eutelsat uydulanndan
kiralanan transponder ile Avrupa'-
ya yönelik yayına başladı. Bu arada
Telegün, sınırlı sayfa adediyle test
yayınına 10 ocak 1990'da başladı.
Aynı yıhn başlannda planlanan
eğitim kanalı TRT 4, 30 Temmuz
1990'da İzmir Televizyonu'ndan de-
neme yayınlanna başladı.
1969'da astronotlann aya ayak
basışı fılminin yayınlanmasından
sonra yayınlannın süresi uzatıldı.
1970 yılında yayınlar haftada
dört güne çıkanldı.
1972 yılmda 12 saat süreli ilk canlı
yayınla, yayınlar haftada beş güne
çıkanldı.
TRT, ilk tamgün yayınını ise nüfus
sayımı nedeniyle gerçekleştirdi.
1974 yılının temmuz ve ağustos
aylan, Kıbns Barış Harekatı nede-
niyle TRT, yorum veren program-
lan ekrana geürdi.
1975 yıhnda TRT'nin ilk kez ka-
tıldığı 20. Eurovision Şarkı Yanşma-
sı Stockholm'den naklen verildi.
1976 ocak ayında Çukurova,
Gaziantep ve Diyarbakır TV verici-
leri merkeze bağlandı.
1977 yıhnda Türkiye Elektrik Ku-
rumu'nun uyguladığı elektrik kesin-
tisi, TRT'nin günlük yayınlannın 4
saate inmesine neden oldu.
1979'da Ağrı TV vericisi hizmete
girdi ve televizyondan yapılan başın
reklamlanna indirim getinldi. İlk
kez düzenlenen TRT Lluslararası
23 Nisan Çocuk Şenliği naklen ya-
vınlandı.
Kamerakarşısında ya da arkasında... Yaşananlar geçmişte kaldı
FİGEN YANIK
Televizyon yayıncılığında 26. yıh-
na gjren TRT, aynı zamanda köklü
bir okul. Çok sayıda yönetmen.
yapıma, kameraman ve spiker ye-
tiştiren TRT özel TV'ierin de
yayın hayatına geçmelerinde önemli
rol oynadı. Tekel olduğu dönemler-
de siyasi partilerinin bir numarau
hedefı haline gelen kurum, kimi dö-
nemlerde özerklik savaşı verirken
kimi dönemlerde baskılara yenık
düştü. Küsenler de oldu, "evinT
terk etmeyenler de. Ama hepsi de,
kamera karşısında ya da arkasında
aynı heyecanı, aynı mutluluğu, aynı
ruhu hatta aynı burukluğu yaşadı-
lar. İşte bu yaşanmışlığın canlı tanı-
klan:
Oktay Ünsal
31 ocak çarşamba gecesi, haberle-
ri Zafer Cilasun sunuyor. Kamera-
da ise Oktay Ünsal var.
"Hepuniz heyecan içindeyiz. Ya-
nunda Daire Başkanı Fahrettin Işık-
çı, devamlı kolumu dürterek "Nefes
almamaya gayret et. Nefes aldığın
zaman kamera sallanıyor, görüntü
çirkin çıkıyor' diyor. Aylarca prova-
sım yapmıştık. ama ne de olsa ilk te-
levizyon vayını olmasının verdiği bir
heyecan vardı. Bir de o dönemlerde
sık sık elektrik kısıntısı da vardı.
TEK'ten devamlı telefon alırdık:
'Yayını kısa kesin, elektrik kesile-
cek' diye.
tlk naklen yayın 6 Nisan 1973'te
TBMM'den gerçekleştirildi. İkinci
ise 30 Ekim 1973'te Boğaz Köprüsü-
nûn açıhşıdır. Tören sırasında Ana-
dolu ve Avnıpa yakasından altı yaş
grubu öğrenciler gelecek, köprünün
tam ortasmdaki kurdele kesilecekti.
Danny Kaye de konuktu. Rejide
Zeki Sözer vardı. Ne olduğu anlaşıl-
madı. Bütün bir halk, Anadolu ve Av-
nıpa yakasından köprüye hücum etti.
Köprii sallanıyor. Danny Kaye, bir
arabaya atlayıp kaçtı. Reji odasında
Zeki Sözer 'Herkes carunı kurtarsın'
diye bağınnca, hepüniz kamerayı
bırakıp kaçmava başladık.
TRT, o dönemde canlı açdıp canlı
kapanıyordu. Band yayın yapayım.
sonradan montajlanm, denetimden
geciririm yoktu."
Varlık Özmenek
TRTden aynldıktan sonra AN-
KA'da gazeteçilik yaşammı sür-
düren Varlık Özmenek ise ne ülke-
nin geleceğinden ne de TV yayınlan-
nın geleceğinden umutlu değil:
"Anayasadan enflasyona, bugün,
hemen her alanda Türkiye'nin 601ı
yülarma bakıp "Ah!" çekilebiliyor-
sanız, bugünün göstergelerinde gele-
ceğe ilişkin ka>gılannızm "vah!" sesi
çıkartnrniasındandır. Televizyonun
ilk programcüanyu biz. 31 Ocak
1968 başlangıcı da dün gibi belleği-
mizde. Ne coşkulu, ne umutlu baş-
langıçtı. Nasd da, "yann'a yönelikti.
Salt bir estetik faaİiyet alanı olarak
ek alınsa bile Türkiye televizyoncu-
luğunun "dün-bugün-yann''ına bak-
mak için tarih bilinci, bilinçli beilek
gereklidir. Oysa bugün Türkiye tele-
vizyonculuğu belleksizdir. Kendi
payıma, başlangıçtaki emeğim adı-
na. kendi tarih kürsümden bugünkü
"devlet-holding" bulamacı Türkiye
televizyonculuğuna bakınca diyorum
ki durum, açıkça "mat"! TRT tele-
vizyonu 26 >ıl önce yayma başlarken
"özerk"rj... Televizyonun biz ilk
programcılan, sendikalıydık. Evet,
başta işçi. sonra memur statüsünde,
ama sendikalıydık. Hatta ilk yıllarda
haklanmıza karşı direnen işverene
karşı yasal sürecinde alınmış ve hede-
fine varmış yasal bir grev karanmız
bile vardıv. Nasıl? Eski bir uygarlık
kalınnsı gibi değil mi?..
Estetik yönüne gelince... Uygar,
demokrat yönetici kimliği ve tepeden
tırnağa yetkin programcılığıyla bel-
leklerimizdeki Mahmut Tali Öngö-
ren'i kim biliyor? Haber belgesel
J
31 Ocak 1968. Saat 20.00 Zafer Cilasun ilk haberleri sunuyor. Kamera
arkasında Okta> Ünsal.(sol üstte) Ünsal halen TRT İstanbul Televizyo-
nun'nda. (Altta soldan sağa) Ahmet Scymen, Salim Çam, Tuğfe Tezel,
Oktay Ünsal ve NilayGündem. Hepsi de' 'eski 'TR"Tci. Ve gazetemiz
yazarlarından Mahmut Tali Öngören (üstte). TRT televizyonunun ilk
açılış konuşmasını yapan da o, ilk problemleriyle karşı karşıya kalan da.
programcdık yönünden bir Örsan
Öymen hala aşdabUmiş değil. Dra-
ma yönetmenliğinde kaç tane Tunca
Yönder'den sör edilebilir bugün?
Melih Aşık'ın o yıllarda yönetmenli-
ğini yaptığı dizi programlara ne içe-
rik, ne estetik yönünden, gerçekten.
yaklaşılabilmiş değil bugün... Örnek-
İer çoğaltılabilir. Bunlar, bugün bili-
niyor mu? Bilinmez. Televizyonun ilk
dört >dlık programlan, 12 Mart dar-
besinden sonra yok edildi..."
Tunca Yönder
Varlık Özmenek'in 'Drama yö-
netmenliğinde kaç tane Tunca Yön-
der'den söz edilebilir bugün?' diye söz
ettıği Yönder "Mimar Sinan Belge-
seü" ile uluslararası platformda adı-
ndan söz ettirmiş bir yönetmen:
"31 Ocak 1968 akşamı, 6 şubatta
yayına girecek "Şair Evlenmesi" ad-
lı dramanın, fragmanını vermemizi
istediler. Biz de rahmetli Ali Özoğuz
ve Mustafa Yalçınla küçük bir bölü-
mü canlı olarak gerçekteştirdik. O
zamanlar sadece 3 tane 16 mm'lik
stüdyo kamerası vardı. Biri zoom'lu
ikisi taretliydi. "Şair Evlenmesi"ııi,
Şinasi'nin ilk Türk oyunu olduğu için
seçmiştik. Bö\ lece biz de TRT'nin ilk
dramasını bir ilkle gerçekleştirmiş ol-
duk. 38 kişilik bir grup, BBC'den ge-
len öğretmenler tarafından eğitildik.
Her rejisör, kamera da öğreraniştir.
Stüdyo planları Uzerinde çalıştık. Bu
şimdi hiçbir televizyonda yapılmıyor.
1971'den itibaren yavın saati artınca
ve dış unsurlar da katılınca pek çok
şey değişti. TRT ilk yıllarında belge-
sel, klasik müzik. klasik Türk müziği
gibi yayınlar yapıyordu. Arabesk
yapılmaması kararı vardı. Şimdi
Türkiye'nin çöküşü gibi bir çöküş
TRT'de de yaşanıyor.
Levent Kırca
TRT'ye küsenlerden biri de Le-
vent Kırca. Ancak bu küskünlüğün
işine yaradığını, TRT'nin yaptığı
ıyıliğin "sansüre ilişkin nasıl skeç ya-
panmf diye düşündürmek olduğu-
nu söylüyor:
"Ankara'da tiyatro yapıyorduk.
1968 yılında televizyonun kurulmak
üzere olduğunu duyduk. Açılışında üç
- beş tiyatrocu oradaydık. Bir pano-
nun arkasından el kuklası oynatılı-
yordu. Ben de o kuklaya ses veriyor-
dum. Ama işim bittiğinde de gitmi-
yordum. O dönemde çocuk bölümüy-
İe çalışıyonlum. Yöneticisi Zulal Er-
dem'di. Bugün kendi programlanmda
nasıl geleneksel Türk riyatrosuna
ağırlık veriyorsam. o zaman da Türk
geleneğine yönelik seyirlik oyunlar
oynuyorduk. Ben Türk tetevizyonu-
nun canlı Nasreddin Hoca'sıyım.
Canlı Karagöz-Hacivat'tdc.
Benim hayatımda çok büyük öne-
mi vardır devletin televizyonunun.
Buradaki önemi kamerayı, montajı
öğrenmem değil. Buradaki önemi
sansürle tanışmam, sansürle mücade-
le etmeyi öğrenmem ve denetimcüeri
nasıl aşarım çabasıdır. Esasında bu
mizahçuun zekasını geliştiriyor ta-
bii."
Halit Kıvanç
Halit Kıvanç'ın bazı rekorlan var.
Türkiye'nin ilk televizyonculann-
dan biri. Mikrofon karşısına ilk ge-
çiş tarihi 1954:
"1960'larda İTÜ Televizyonu ku-
ruldu. İlerki yıllarda televizyoncu
olacak gençlerİe bir deneme yapıldı.
O zaman orada öğrenci olanlar şim-
di, gerek TRT gerek özel televizyon-
larda önemli kademelere geldiler.
Bazı sanatçılardan dost yardımı is-
tendi. Bunlardan rahmetli Fecri Eb-
cioğlu, Altan Erbulak başta geliyor-
du. 1960-70 yüları arasında Teknik
Üniversite Televizyonu denemeydi,
ama biz orada kendimizi yetiştirdik.
Ben bu arada 1%3'te bir yıl Ingilte-
re'de, BBC'de çalıştım.' 1969'da
TRT Televizyonu kurulunca beni
aldılar. Televizyonun ilk yartşmasını
da ben sundum. "'Bildiklerimiz. Gör-
BenimTelevizyonum
M A H M L T T . ÖNGÖREN
Bir yandan TRT Genel Müdü-
rü Adnan Öztrak'a "stüdyo yönet-
meni" kimdir, ne iş yapar. onu an-
lat. Öte yandan. Devlet Personel
Dairesi Başkanlığı'nda yapılan
toplantılarda de\let uzmanlanna
"dekoratör" ne işe yarar. onu acı-
kla. Bir başka cephede de TRT
Yönetım Kurulu'nu ilk TV yayı-
nlan için belli bir bütçe ayırmaya
inandırmaya çalış.
Derken. "Efendim, ayakkabımı
boyatmaya gitmek için Lzin istiyo-
nım" di>en TV görevhsi olmaya
aday karayağız bir delikanlınm
seninle alay edip etmediğini ölç-
meye zaman ayır. Nasıl olsa daha
yayın yok diye bol keseden kadro-
lan doldurulmuş TRT'nin ilk TV
birimindeki albay emeklisi efendi
bir insanın, "Buraya atandığı-
mdan ben bana bir iş vermiyorlar.
Lütfen beni görevlendirin" diye ya-
kanşına bir yanıt ararken bu albay
emeklisinin 12 Eylül döneminde
TRT Program Dairesi Başkanı
olarak çok yüksekten görevlendi-
rileceğini ve bu görevmin ilk gün-
lerinde de stüdyo deneüm odasına
gıderek. çalışmakta olan "resim
seçici" arkadaşımıza. "TRT'de ta-
sarruf yapacağız. Sen sabahları ge-
lip resûnlerini seç, fazla çalışmaya
kalma" diyebileceğini hesaba kat-
ma.
Ondan sonra otur, aralannda
Adem Yavuz, Atilla Arsoy, Tulin
Oral, Atik Çatalpınar (yiürdiği-
miz ilk TV'ciler) ve Varlık Özme-
nek, Melih Aşık, Tunca Yönder,
Erdoğan Alkan, Yavuz Kürkçü,
Gülseren Ergün, Koray Düzgören
ve Yavuz Gökmen. (TRT'nin 12
Mart'ta hizmetlennden yararlan-
mamakta hiçbir sakınca görmedi-
ği ilk TV'ciler) ve bir de TRT'nin
ve TRT Televizyonu'nun o ilk yı-
llannda yanm yamalak uygula-
nan özerkliğin kahramanıymış
gibi ortaya atılan adlann arasında
maskelenmeye çalışılan ve TRT-
de gerçek özerklik için yapuğı
onurlu mücadeleden ötürü içeri
aülıp işkenceye çekilen ve bunun-
la da yetinilmeyip "uçak kaçırdı"
gerekçesiyle ikinci kez cezaevini
boylayan Emil Galip Sandalcı ve
diğer TV'ci arkadaşlannla
yaptığın keyifli koşuşturmalan
anımsa birer birer.
Bodrumlara sıkıştınlmış
stüdyolarda. araya fılm koyarak
"canlı yay^ın" izlencelerinin dekor-
lannı saniyelerle ölçülen sürelerde
değiştirerek "harikalar"mı yarat-
mak istersin? Yoksa "kamera açı-
lan" saptamadan kameramanlar-
la ilk TV yönetmenleri arasında
çıkan tartışmalan dostlukla çö-
zümlemeye çalışmak mı? Ya da
eksik aygıtlann, binbir araç gereç
yetersizliğinin yarattığı sorunlan
ortadan kaldırmak için ince yön-
temler keşfetmeye uğraşmak mı?
Belki de para harcama yetkisi
bir tek sana verildiğinden ötürü
tek kör kuruşu haksız ve yersiz
yere harcayıp devletin parasını so-
İcağa attı demesinler diye didin-
mek mi insanı yoruyordu o gün-
lerde?
Paraya da para mı denirdi o
günkü geçici TV bütçesi ıçinde.
Haftada üç ya>ın gününün, her
yayın günü yapılan 3 saatlik TV
yayınının aylık masrafı bir ayda
yaklaşık 150 bin lira... Ama devle-
tin parası bu. öyle ilk yayın günle-
ri, daha televizyonun muhasebesi
kurulmadan ve idari personelini
atamadan yayını başlatmaya zor-
B,akıyorum,
bugünkü TV ile
karşılaştınnca en
iyisiyinede 1968-72
arasındaki 'benim
televizyonum'.
Varolun ilk
televizyoncular.
ladvk seni demezler, tek kuruşun
bile hesabını sorarlar senden. Ni-
tekim ilk genel müdür Adnan
Öztrak, bunu bile bile. imzan olan
tüm hesaplan üç TRT müfetüşine
tam dört buçuk a> incelettirip
sana bir de "tıırsız" damgasırun
vurulup vurulamayacağıru araştı-
rmadı mı?
Bu arada ırkçılığa. din sömü-
rüsüne, her çeşit haksızhğa ve ya-
lanlara karşı yapılan yayınlar için
soruşturmalar, araşurmalar ve 12
Mart sıkıyönetim mahkemelerine
sarkan Türkiye'deki TV
yayınalığı ile ilgili ilk davalar...
Sonuç hep benden yana olumlu
bir çizgi izliyor. ama yine de ilk te-
levizyondan aynlma zorunluğu...
Bu kez ben TRT'deki kıyıma
karşı davalar açıyorum, ama an-
cak tam yedibuçuk yıl sonra hep-
sini kazanıyorum.
Neyse, hepsi geçti. Ama
bakıyorum, günümüzdeki TV
yayınalığı ile karşılaştınnca, tüm
eksiklerine. yanlışlanna ve yeter-
sizbklerine karşın, en iyisi yine de,
1968-1972 yıllan arasındaki be-
nim televizyonum. Varolun, ilk te-
levizyoncular...
düklerimiz. Duyduklanmız" adında
bir yanşmaydı. Gerçek bir kültür ya-
nşmasıydı. Halk çok ilgi gösteriyor-
du. Yanşrna sundum. canlı yayınlar-
da görev aldını. maçlar anlattım, bazı
törenlerde görev aldım. Çok komik-
tir, TRTde benim 39'uncu yılım.
Hiçbir yasal bağım yok. Kadrolu me-
mur olmadım. Bu kurum çatısında
benden eski kimse de yok. Bir gün,
Mithatpaşa Caddesi'ndeki stüdyoda
çahşryorduk. O zamanlar bir deyim
yaratmıştım, ""telesafir" diye. "Tele-
vizyon misafırim" kısalttım, "telesa-
fir" yaptım. Bu deyim o tarihte çok
popiiler oldu. Yayından çıktım. Aynı
anda bitişik apartmanın da kaptsı
açddı. Genç bir kadın önden gidiyor,
arkadan eşj ve diğer aileler geliyor.
Birden döndü, yüz yüze geldik.
Karşısmda beni göriince kadın,
"aaaa" diyerek, hortlak görmüş gibi
kocasuun kucağına yıküdı.
26 yüdır TRPden aynlmadun. Bu
çok büyük bağlıhktan değil. Bir yer-
de alışkanhktan. Bir de özel televiz-
yonlann bana y aptıklan tekliflerin
hepsini çok makul görmediğjm için."
Bülent Varol
1963-66 yıllan arası radyo. son-
rası TV olmak üzere 30 yıldır görev
yapan Bülent Varol halen TV Daire
Başkanı: "Haftada 3 gün, 3 saat ola-
rak başlayan yayınımız, bugün hafta-
da 560 saati geçmiştir. Demokrasinin
geçerli olduğu ülkelerde özgür düşün-
ce ve kamuoyunun oluşması ancak
yazdı ve görsel iletişim orgarüarının
çeşitüliği ve çok sesÜliği ile mümkün
oünaktadır. Ancak unutulmaması
gereken en önemli gerçek, kurumun
Anayasa ve kanunlaria belirlenmiş
hedef, ilke ve yayın esaslanyla çerçe-
velenmiş yasallığvdır. Kurum prog-
ram yapım ve yayın politikalannı be-
lirlerken, özel yayın kunüuşlan ile
rekabeti değil; çok kanallı TV ya-
yıncılığının gereği olarak değişik
kimlikler ile toplumumuza en iyi hiz-
meri vermeyi amaçlamaktadır."