Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 31OCAK1994 PAZARTESİ
.' t OLAYLAR VE GORUŞLER
Gümrük Birliği'ne geçiş sürednde
Türk gümrük idaresinde ciddi biçimde reorganizasyona
gidilmesi bir zorunluluktur. Türk gümrük idarelerinin
Öte yandan Türk gümrük idaresin- rebilecektir.
de ciddı bıçımde reorganizasyona gi-
dılmesı bır zorunluluktur Türk güm-
bugünkü envantennebak^
ile teknık donanım eksikliğı goze çarpmaktadır.
& y v
*
RAMAZAN ULUDAĞ Gümrükler Genel Müdürü
995 yıhnda geçılmesı planla- ması'nda öngörülen yükümlülükleri
1 y g
nan Gümrük Bırlığı tartış-
malannda, Gümrük Birliği'-
ne dahil olmanın ışlem bazın-
da hukukı ve fıziki sorumlu-
luğunu üstlenecek olan
gümrük ıdarelerirun altyapi. personel
ve teknık donanım açısından yetersız-
liginin gündeme getinlmemesı, sanki
bu işlemJenn Gümrük Birliğj'ne geçiş-
te fazla önem arzetmediğı ızleniminı
vermektedır.
Gümrük Bırlıği demek, basit bir
gümrük ındınmının yapılması demek
değildir. Sanayı mallan arasında ser-
d l l ü
yenne getırebilecek duruma gelmiş
bulunmaktadır. 1994 yılı Ithalat Reji-
mi Karan ile 12 yılhk listede yer alan
mallarda % 90, 22 yılhk listede yer
alanlarda % 80 oranında indirirn ve
uyum taahhütlerini yerine getirmiş ve
eşya bazında % 98 oranında bir uyum
yapmış olacağını 10 Aralık 1993 tari-
hinde yapılan 4. yönlendirme komitesi
toplanlısında dıle getirmişür.
1995 yıh içinde Gümrük Birliği'ne
Türkiye'nin dahil olması, 1.1.1993 ta-
rihi ıtibanyla kendi aralannda her tür-
P5r
-
sonel ile teknik donanım eksikliğı göze
çarpmaktadır. Bu sorunlann halli ise
tümüylc bütçe olanaklanna bağlı gö-
rünmektedır. Bununla bırlıkte. mev-
zuat uyumu konusunda ciddı çalışma-
lar başlatılmış ve halen sürdürülmek-
tedir.
Avrupa Topluluğu ile Gümrük Bir-
liği'ne geçildiğinde;
- Türk gümrük mevzuatı ile toplu-
luk gümrük mevzuatı uyumlaştınla-
cak ve Türk Gümrük Tarifesı yenne
topluluğun gümrük tarifesi uygulan-
maya başlanacaktır.
- İthalat ve ihracat prosedürleri re-
jim kararlanyla topluluktan bağımsız
olarak düzenlenmeyecek. topluluğun
uyguladığı esaslar göz önünde bulun-
durulacaktır. Dolayısıyla, dış ticarete
ilişkin lisans, izin ve yasaklama konu-
_.„ J lü fızıkı, mali ve teknik engelleri kaldı-
best dolaşımı sağlamak içın, üçüncü ran ve tek pazar oluşturan Avrupa ile
ülkelere karşı ortak bır tıcaret politı- kapsamlı ve dengelı bır uyumun sağ-
kasınm uygulanması, ortak gümrük lanmasına bağlıdır Özellikle, gümrük lanndakı tek taraflı yetkıler ortadan
tarifesınenayetedılerek ortak gümrük vergisi indirimi ve ortak gümrük tari- kalkacak ve topluluğun dış ticaret il-
fesine uyum dışında ortak tanm politi-
kası, ortak tıcaret politıkası, transit,
rekabet, kamu alımlan. devlet yardım-
lan ve teşvikler, patent yasası, fıkri ve
sınai mülkiyet yasası, işçilerin serbest
dolaşımı, hizmetler ve sermaye akımı-
nın serbestleştirilmesi ele ahnması ge-
reken başlıca konular olmaktadır.
y g
Î ve koruma İcoşullannın tarafı olmak
- anlamına gelır Gümrük Bırlığı, güm-
> rük mevzuatı uyumu olgusunun ya-
- nında. öbür ulusal mevzuatın son
derece kanşık, teknik yapısırun uyum-
laştınlması demektır. Uyumlaştınlan
mevzuat ve gümrük tekniklennın uy-
• gulama yen gümrük ıdareleridir
Gümrük ıdarelennın üstleneceği gö-
. rev yetkı ve sorumluluklann önemi,
Gümrük Birhğı'ne dahıl olunduğunda
•' daha da farklılaşacaktır.
Gerçekten. Türkiye Ortaklık Anlaş-
keleri uygulanacaktır.
- Türk Gümrük Kanunu yenne,
topluluğun ortak gümrük kanunun-
daki esaslara uyulacaktır.
- Topluluğun ortak gümrük tarife-
sindekı gümrük vergileri oranlan Tür-
kiye içinde bağlayıcı olacak, madde
politıkası veya iç pıyasanın düzenlen-
Bunun dışında ortak karar alma süre- mesi gibi gerekçelerle sık sık vergı
cıne katılma, sorunlann çözüm yolla- oranlan ile oynanmayacaktır. Türkiye
n,kuramsalvemaliişbirliği,konulan- bakımından herhangi bir maddenin
na da açıklık getirilmesi gerekmekte- gümrük vergisi oranında sorun olursa,
dir. topluluk konsey toplantılanna götü-
Gelişmiş sanayı ülkelennde ve bu
arada Avrupa Topluluğu'nda olduğu
gibi gümrük vergisi yerli sanayinin ko-
runması ıçin tek araç olmaktan çıka-
cak ve mah amaçh olarak kullanıla-
mayacaktır Bunun yanı sıra, ycrlı
sanayı "tarife dışı engeller" ile koruna-
caktır. Mıktar kısıtlamalan, kalite
kontrolleri ve çevre koruma önlemleri
gibi unsurlardan oluşan tarife dışı en-
gellerin düzenleyiasi ve uygulayıcısı.
topluluk üyelerinde olduğu gıbı Türk
Gümrük İdaresi olacaktır.
Türkıye neden 1995 yılında Avrupa
Topluluğu ile Gümrük Birliği'nı ger-
cekleştırme çabası içindedir?
Türkıye. 1968 yılında Ankara An-
laşması'na ımza koyarken hep Avru-
palıhk düşüncesinden hareket etmiş-
tır. Avrupa ile bütünleşmek, Türkiye
ıçin dünya ile bütünleşmekle eş anlam-
lıdır. Çünkü. Avrupa sadece coğrafı
bır kavram olmaktan öte başta de-
mokratik etkileşım olmak üzere, mal-
lann, kişilerin. hizmetlenn ve serma-
yenin serbest dolaşımı anlamına
gelmektedır.
Öte yandan, yüzyıhmızın son çeyre-
ğınde meydana gelen ekonomik, sos-
yal ve polıtık gelışmelerin ışığında,
küreselleşme yenı ve çok önemli bir
kavram olarak karşımıza çıkmakta-
dır.
Bilindığı gıbı 15 Aralık 1993 tanhi
itibanyla Uruguay Round görüşmele-
rinın başanyla sonuçlanması, önü-
müzdekı 10 >ıl içinde dünyanın adeta
bir tek pazar halıne getınlmesını
amaçlamaktadır
İşte tüm bu gelişmelenn ışığında
Türkiye, önümüzdekı dönemde gerek
küresel, gerek bölgesel olanaklan en
iyı şekilde değerlendirmek zorunda-
dır. Dolayısıyla sorulması gereken so-
ru: Küresel ve bölgesel olanaklardan
yararlanmak ıçin Türkıye nasıl bır
stratejı ızlemelıdir?
Bu sorunun yanıtını verebilmek içın
dünyada mevcut ve muhtemel enteg-
rasyon hareketlerini ve Türkıye'nin bu
hareketler içindekı yerinin ne olacağı-
nı iyi analiz etmek gerekır. Bir tarafta
Kuzey Amerika'da NAFTA, diğer ta-
rafta Asya-Pasifık kuşağında APEC,
Avrupa'da AT bloklaşması dünyada-
kı ticari entegrasyonlan ve dünya tica-
retındeki Managed Trade (Menıcd
Treyd) eğilimini göstermektedir. Do-
layısıyla bu entegrasyonlann dışında
kalmak. dünya teknoloji ve refah tre-
nını kaçırmaİc demektir.
Sonuç
1995 yılında Gümrük Bırliğı'ni ger-
çekleştırmek, şüphesız kolay ve basit
bir ış değildır. Ancak, ortaya çıkan ve-
ya çıkacak sorunlar. aşılmaz nıtelikte
de görülmemektedır. Çünkü, bugüne
kadar gerçekleştinlen yapısal değışık-
likler, Türkıye'yi, altyapi yatınmlan.
dış tıcaret, mali sektör ve sermaye ha-
reketlen bakımından dünya ekonomı-
sıyle entegre olacak konuma getırmış-
tır Bu nedenle yapılması gereken
şeyler topluluk istedi diye değil, dünya
ticaretindeki yukanda bahsettığımiz
entegrasyon ve rekabet nedenıyle ya-
pılması gereken ışler olarak algılan-
makta ve bu çerçevede yapılmaktadır.
ARADA BIR
BEKİR ÖZGEN Eğitimci
Eğitimde Nereye Koşuyoruz...
Turkıyenınçağı yakalayab.lmesı,erınç vegonencekavu-
şabılmesı, bır toplumsal değışım ve kalkınma sorunudur Bu
da, nıtelıklı ınsan gucu yetıştırılmesıyle olanaklıdır. Başkabır
deyışle, gunun getırılerıne egemen olabılmek, belırlı bır bılgı
bırıkımını elde edebılmek ve gelışen teknolojıyı yaratacak
güce ulaşabılmekle ozdeş gorunmektedır. Bu erının bır adı
da "çağdaş eğıtım"dır
Eğıtımı çağdaş duzenlemde ışlevsel kılan değışkenler var-
dır. "Akılcılık, bılimsellık, yenı teknoloji, yaratıcılık, ozgur
duşunce, laıklık ve demokrası" gıbı.
Bu dısıplınlerın yaşama geçırılebılmesı, eğitimde nıtelık
gelıştırmenın uygar olçutlere uyarlanabılmesınden geçmek-
tedır OysaTurkıyenın, eğıtımındekı kımı darboğazları aşa-
bıldığını söylemek guçtur örneğın: - Turkıye, okullaşma
durumuyla, kalkınmış ulkelerden yaklaşık %50 gerıde görul-
mektedır. - Turkıye'dekı okulların yarısından çoğunda ıkılı
öğretım, kımılerindeyse üçlu oğretım uygulaması bulunmak-
tadır - Turkıye'dekı hemen tum orgun eğıtım kurumlarının
derslıklerınde aşırı yığılmalar gozlenmektedır Sınıflar aşırı
dşrecedekalabalıktır. -Turkıyedeeğıtım-oğretımortamları
sağlıklı değildır Gerekti fızık ortamlar sağlanamamıştır
Çağcıl teknolojık yenılıkler ve donanımlar okullarımızayete-
rınce gırememıştır. - Zorunlu
eğıtım, Turkıye'de 5-8 yıl; ılerı
ulkelerde 10-12 yıl surelıdır. -
Turkıyede oğretmen başına
duşen oğrencı sayısı, ılerı
toplumlardakınden oldukça
fazladır Sozgelımı ılkoğre-
tımde oğretmen başına Tur-
kıye'de 32. Avrupa ülkelenn-
de 22; ortaöğretımde Tür-
kıye'de 31, Avrupa toplumla-
rında 14 oğrencı duşmekte-
dır
ilköğretım aşamasında, bır
oğretmenlı ve beş sınıflı
14 546 okulumuz bulunmak-
tadır - Turkıye'de okul çağın-
da olup da, Turkçe bılmeyen
oğrencılerın sayısı kabarıktır.
Ustelık bu kesımde nufus ar-
tış hızı da %4'u geçmektedır
Bu çocukların eğıtımı, sorun-
ları arttırmaktadır - Turkıye-
de ilköğretım çağında olma-
larına karşın oğrenım dışında
kalan ıkı mılyona yakın çocuk
bulunmaktadır Bunların
okullaşabılmelerı ıçm once-
hkle 11 000 yenı okula; 45 000
yenı derslığe 51 000 yenı oğ-
retmene gereksınım bulun-
maktadır.
Turkıye, tum bu açıkları ka-
patabılır mı?
Ulkemızde,1924'ten bu ya-
na nüfus 4.5 kat artarken, oğ-
rencı sayılarr a) llkokullarda
20, b) Ortaokullarda 243, c)
Genel hselerde 720 kat art-
mıştır Buna karşın beklenen
okullaşma standartları yaka-
lanamamıştır Başka bır yak-
laşımla, oğrencı sayısındakı
artış oranı %35'ı aşarken;
okul sayısındakı artış oranı
%13.7'de kalmıştır. Bu tıka-
nıklığın temel nedenı, Tur-
kıye'dekı "aşırı nufus artışı"-
dır.
TARTIŞMA
Türkçe'nin aşığı ÖmerAsımAksoy
T
ürkdılının
yorulmak
bilmez ustası,
vaklaşık
vüzvıllıkçınar.
Ömer Asım
Aksoy'udayıtırdık L'zun
süredirevınde hasta yatıyordu
Aksoy olaylara ve sorunlara
hep yalın, bılimsel ve manüksal
bır b^ığlamda yaklaşırdı. Butün
ömrünü Türk dılınm gelişmesı
yolunda harcadı Benlığını,
özleşmış Türkçe'yle özdeş bır
anlama ulaştırmıştı
tlışkilennin yumuşak. ınce ve
çelebıce bir yanı vardı Olgunve
alçakgönülfü tavnyla.
karşısındaki kimselere hep
saygınlık aşılardı
Türkçe'nın özleşmesı,
güzelleşmesı ve zengınleşmesı
yolunda lam 43 yıl çaJıştL
Gençlığinde Antep-Fransız
savaşına katıldı. L'ğraşı alanı
olarak bulunduğu savcilık.
avukatlık.edebiyat
öğretmenlığı vemılletvekıllığı
donemlerınde bile kendısını
Türk dilınin hizmetıne
adamıstı. Çevresının onu
"hoca dıyeanmasından büyük
mutlulukdu>ardı. Dılcı.
eleştirmen.derlemecı.yavıma.
dernekçı ve v onetıcı olarak
başanlanyla ülkemızde haklı
bırunvaptı.
Değerlı vazar Ömer Asım
Aksov, Türk ulusuna bırçok el
kıtapfan yanında: 11 cıltlık
Derleme Sözlüğü. 8 cıltlık
Tarama Sözlüğü. 3 cıltlik
Atasözlcn ve Dcyımlcr
Sözlüğü. 2 cıltlık Bolge
Ağızlannda Atasözlen ve
Deyımler. Gazıantep Ağzı gıbı
dev yapıtlarjtnraktı.
Gaziantep Üniversitesı
kendısıne "fahri doktor" sanı söyledi: "Hizmet-i devlette
verdı 15Haziran 1993
tarihınde. Türk Eğıtım Derneğı
Bılım Kuruiu.değerlı bılgıne.
"Ömriinün hemen tümünü
ulusal dil, eğitim \e kültüre
adaması dolay ısıvla" Ankara
Hılton Otelı'nde bır törenle.
Eğıtım Hızmet Ödülü sunup. 6
oğretmen kuruluşu da onu
şükran plaketıy le onurlandırdı.
26Ekiml980'deeskıTDK
konferans salonunda bır
kutlama törenı yapılacaktı.
Herkes yer kapmak içın salona
koşuşunca. ameliyattan daha
y eni kalkmış olan Ömer Asım
Aksoy. kurumun gınş katı
kondorunda tek başına
kalakalmıştı. Kolunagirip
yavaşvavaş. konferans
salonunaındık Bana;"Senin
de koluna girenkrin olsun,
aydın!.." dıyerek, şu dörtlüğu
erdim Asım'a son
rütbeye/Zevk-i hürriyet nedir
gördüm esaret kimdedir/ Azli
v ok, tenzili > ok, tahvili > ok,
tes>ili yok/ Şimdi mcmuriyetim
yalnız benim emrimdedir."
Ö, bılıme ve sanata tutkun çok
vonlübırınsandı Türk
kültürünü varlığına tam
anlamıylasındırmıştı Ne
mutlu y urduna köklü hızmet
görevını yenne getırerek
ölene.
Değerlı Ömer Asım Aksoy.
böyle bır gönül erincıyle
aramızdanaynldı. Dılseverler
onun anısını. hep vüreklennde
yaşatacaklardır Dılenmtemız
ruhu sonsuza değın ışıklarla
dolugeçsın.
Mehmet Aydın
Emekli Yazın Öğretmeni
Bir toplumda eğıtımın nıcel
ve nıtel gelişmesı, ulusal ge-
lırdekı artış oranının, nüfus
artış oranından yuksek olma-
sına bağlanmaktadır. Tur-
kıyede 1950 sonrasında nü-
fus artış hızı, ortalama, %2 5
çevrınınde kalmıştır Oysa,
ulusal gelırden (GSMH) eğıtı-
me aktarılan pay, çoğu oğre-
tım yıllarında bu artış oranı-
nın gerısıne düşmüştur.
örneğin 1983-1990 yılları ara-
sındakı 8 yılda, GSMH ıçınde-
kı MEB (Mıllı Eğıtım Bakanlı-
ğı) butçesının ortalama payı,
yıl başına %1.95'dır.
Hızlı nüfus artışı, okullas-
mayı yavaşlatan ve eğıtımın
nıtelığını olumsuz yonde etkı-
leyen oğelerın başında gel-
mektedır Turkıye nın çağ-
daşlığı yakalayamama şans-
sızlığı da, oncelıkle buradan
başlamaktadır Sırtındakı2 5
kıloluk nufus kamburuyla bu
yarışı başanyla bıtırmesı
guçtur
Mavi gezegen
Dünyamız, mavı gezegen dıye
anılır. Dışbank'ın kurumsal rengı de
mavıdır ve Dışbank, dış tıcaret ış-
lemlerını dünyanın her köşesınde ba-
şanyla yürutur
Dışbank'ın kurumsal rengınm
mavı olması, rastlantısal değildır
Çunku Dışbank, mavının gücune ınanır
Mavının sembolızeettıklerı, Dışbank'ın
kurumsal ılkelerıdır
Dışbank, kuruluşundan bu
yana, gelecegı gozetmeyı ve guve-
nihrlığı ön planda tutmuş, ozellıkle son
yıllarda, Turkıye ve dunya ekono-
mısının yaşadığı hızlı gelışmelere ve
degışım ruzgârlarına, yenılıkçı, ama ıl-
kelerınden ödün vermeyen polıtıka-
DIŞBANK" M a v i n i n g ü c ü "
sıyla ayak uydurmayı başarmıştır.
Yenı atılımlann içindekı Dış-
bank, dunyadakı gelışım surecının bı-
lıncınde ve ızleyıcısı durumundadır
Açıklık, bılgı akışkanhğı, ış dunyasının
sınyallerıne duyarlııık, yuksek per-
formansa dayalı bır güç ve her zaman,
her koşulda guvenılırlık
işte bu degışmez ılkelenyle
Dışbank, kalıcı başarılara koşmaya
devam edıyor
Sız de dunyadakı gelışımı ız-
leyın Dışbank'ı ızleyın
Dışbank. bır Lap'S Holdıng kuruluşudur
PENCERE
Zeli Kampı'nın bombalanmasındansonratelevizyona
çıkan Başbakan Tansu Çiller:
"-6u"dedi "siyasibirkarardır."
Sonra "siyasi karar" deyişinin altını çizmek ister gibi
tümceyi bır kez daha yineledi.
Ne demek istiyordu?..
Söylenmesinde bir yarar ya da zorunluk bulunmayan
bu gibi sözler, kişiyi düşündürür; "asker ile sivil arasın-
da, daha başka deyişle, Hükümet ile Genelkurmay ara-
sında, bir görüş ayrılığı mı var" sorusunu gündeme
getirir "Siyasi karardır" tümcesınin üstüne basarsan,
"asfceri karar değil mi?" ikirciklenmesi başlar. Acaba
askerlerZelı'yebirhavasaldırısınıgereksizmigörüyor-
lardı? Ya da zamanlama konusunda bir çekinceleri mi
vardı? Teröre karşı sonuç alma bakımından harekâtın
yetersiz kalabıleceğinı mı hesaplıyorlardı? Hukümet
bastırınca mı "evet" demek zorundakalmışlardı?
Bir Başbakan harekâtın "siyasikarar"oiduğunu üstü-
ne basarak söyleyınce her şey akla gelebılir.
•
Terörün yuvalarını kurutmak için elbette hava harekâ-
tı da yerinde ve zamanında gerekli olabilir; bu işin kara-
da ve toplumun yapısında bitirıleceğinı bilmek için aske-
ri uzman olmaya da hiç gerek yok...
Hava Kuvvetlerinin ılk harekâtı Zeli'ye yapılmadı, da-
ha önce bu yöntemler denendi.
Ancak kimi çevrelerde Başbakan Çiller'in tutum ve
davranışlarma artık bır başka bıçımde bakılıyor, Tansu
Hanım'ın "gerçeklerle temas" yetilerinm ölçüleri konu-
sunda derın kuşkular dile getirilıyor, "ayakları yerden
kesik ve hayallerıyle yaşayan bır hanımın Başbakanlığı
surecını mı yaşıyoruz?" kuşkusu ortalığı sarmaya baş-
ladı.
Zalim bır kuşku, değil mı?.
Genelkurmay Başkanı Başbakanın yamacında durur-
ken, Sayın Çiller'in "bu bır siyasi karardır" tümcesinin
altını çizmesı anlamlıdır; Tansu Hanım her zamanki
"benci" yaklaşımıyla demek istiyor kt
- Ben karar verdim!..
Başbakan koltuğa oturduğundan ben ne DYP var, ne
DYP Meclis Grubu, ne Koalisyon ortağı SHP, ne Koalis-
yon Hükumetı, ne Bakanlar, ne de çalışma arkadaşları...
Yalnız Tansu Çiller var.
Yaptıklarıdaortada!..
•
Tansu Çiller'in Başbakanlığında bir açmaz oluştu,
DYP'nın sıkıntıdan kıvrandığı goruluyor, Koalisyon orta-
ğı SHP batağa saplanmıştır, DYP-SHP Hükumeti'ne ta-
rıhsel anlamını veren ve kıymet-i harbıyesini sağlayan
"demokratikleşme programı" suya düştü, ekonomide
başıboşluk -daha doğrusu başıbozukluk- bunalıma dö-
nuştu, toplumun her kesımını karşısına almakta Çiller
rekor kırdı, ışçıler, memurlar, esnaf, koylüler, işadamla-
rı ve aydınlar hoşnutsuzlukla kopuruyorlar
Medyanın belli takımı başlangıçta Tansu Hanım'a ta-
kılmıştı, Tansu Hanım da bu takıma takılmıştı.
Sonu duş kırıklığı oldu
Pekı, Tansu Çiller'ı elinden tutupçok kısa surede Baş-
bakan yapan kuvvet neydı?..
•
Eğer Tansu Çiller'in, ekonomide patlayan bunalımı ve
başarısızlığını örtmek ıçm Zelı Kampı'na saldırı düzen-
lendıyse, pes
1
Saldırının zamanlaması Çiller'in takvi-
mıne gore ayarlandıysa, yıne pes!. Yok Tansu Hanım
kamuoyu karşısında bu harekâtı ben duzenledim" ha-
vasını basıyorsa...
Onadapes!..
ATILLA COŞKUN
UĞUR MUMCU
CİNAYETİ
L'ğur Mumcu'yu kım ya da kımler öldürdü?
Aınaçlan neydı?.
Cınay etın soruşturması ne ölçüde addı yüriitülüyor?
Mumcu cınayetının uzenndekı esrar perdesı
kaldınlabılecek ve İcatılleryakalanabılecek mi? . Türkıye
Cumhunyeti Devletı veılgılı kuruluşlan, bucinayeti
aydınlatmay a gerçekten kararlı mı?
Atılla Coşkun'un tıtız bıraraştırma ve ınceleme sonucunda
hazırladığı bu yapıtı, Uğur Mumcu cınayetını çeşitlı
boyutlany la kamuoy unun gündemine getınyor, oynanan
oyunlaradıkkatçekıyor
60.000 TL
'e 243 05 50 2^3 2C 23 • Foks lii 5 33
Odetneli gönderenıivonc. Lütfen ederi kadar posta pulu gönderiniz.
ACIKAYBIMIZ
SHP Adalar ilçe üyesi ve delegesi
ÖNDER ÇİDAM
vefat etmişlir. Merhuma Tann'dan rahmet kederli
aılesine sabır ve başsağlığı dileriz.
SHP AD ALAR İLÇE BAŞKA1NTJĞI
İyilik ve dürüstlük simgesi
ÖM)ERÇİDAM'ı
yiğit ve onurlu yaşamında kaybettik.
Dostlannın başı sağolsun.
HEYBELİADALI ARKADAŞLARI
BOLU ASLİYE HUKÜK
HÂKtMLtĞİ'NDEN
1992 887
Davacı Mekk Gokaşan tarafından davalı Şerafettin Gökaşan
dlevhıne davalı ile uzun sureden ben anlaşamadıklannı. 10 yıl kadar
ayn yaşadıklannı, ancak sonra tekrar bır araya geldıklenru, davalı-
nın kendısı ile hıç ılgılenmedığıni. aıle bırbğıne hıçbır zaman uyum
göstermedığını. halen de ayn yaşadıklannı bıldırerek açtığı boşanma
dayasında.
İstanbul Tarlabaşı Kardeşler Kıraathanesı Tarlabaşı Bulvan adre-
sınde çalıştığı -ıkamet ettığı bıldınlen- davalı Şerafettın Gokaşan'ın
adresme >apılan teblıgat ıade edılmış \ezabılaca da adresı tespıt edı-
lemedığınden.
Duruşmdnın 17 3 1994 gunu saat 10 00'a bırakıldığırun dava di-
lekçcsı vennedavalıya teblığı ılan olunur Basın 45591