Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28OCAK1994CUMA CUMHURİYET2 SAYFA
KULTUR
Chaplin'in yaşamını aktaran fılme ilgisiz kalmak mümkün mü?
SUNGU ÇAPAN
ıllarca beyazperdede farklı ku-
şaklardan milyonlarca seyirciyi
güldüren, ağlatan, düşündüren
ve insan olduğunu duyumsatan
büyük Şarlo'yu yeni kuşaklara
tanıtacak ve eskilere, orta yaşbla-
ra da anımsatacak nitelikteki
"Chapfin" filmini, yüzyıl başında yapılıp şimdi
yeniden düzenlenerek açılmış olan Beyoğlu'nun
en eski sinemalanndan birinde, Batı'daki ben-
zerlerini, makinistin en arkadaki koltuklara ula-
şan filmsarma sesi dışında pek aratmayan mo-
dern bir salonda, Alkazar-Avrupa'da seyretme-
yi yeğledim. Çünkü Şarlo bu seçkin sinemaya
yakışırdı. Ve yaşamımıza yeni(den) giren yüzyıl
başlannda yapılmış Alkazar Sineması'nın Av-
rupa Saionu'yla Chaplin araahğıyla tanışmış ol-
duk (Meraküsı için not: Alkazar'ın büyük balo-
nu da bugünden itibaren, Claude Berri'nin ge-
çen yıl Fransa'da olay haline gelen "Germtaar
filmini göstererek faaliyete geçiyor).
Sinemayı sinema yapan büyük usta...
"Chaplin" sinemayı sinema yapan büyük us-
talardan birinin (belki de birincisinin) yaşam öy-
küsü: Chaplin'in "Otobiyografim" adb arular ki-
tabıvla tanınmış İngiliz sinema yazan David Ro-
binson'un "Chaplin, His Life and Art" adlı ince-
lemesinden uyarlanan bir senaryoya dayanan
filmi, "GandhT, "özgürlük Çığüğı" gibi göste-
rişli, epik üstün yapımlann yönetmenliğiyle ak-
törlüğünden daha saygın bir konuma erişmiş.
"Sir" unvanıyla taltif edilmiş Richard Attenbo-
rough çekmiş. Bir zamanlar nerdeyse sinemayla
özdeşleşmiş olan bu unutulmaz sanatçının ya-
şamını, 19frTte yayımlanan Chaplin biyografısi-
nin yazan George Hayden'le, İsviçre'de dünya-
dan elini ayağını çekmiş, son dönemindeki Şar-
lo'nun karşılıklı konuşmalanna dayanan anah-
tar niteliğindeki bazı 'anılara, geçmişe dönüş'
bölümleriyle toparlayarak vermeyi seçmiş yö-
netmen Attenborough. Yazar rolündeki Ant-
Ağlatan
şarkıcisı annesinin yerine gösteriye çıkmasıyla 5
yaşında aülıyor "show biz" alemine. Alkolik ba-
basının aynı yıl ölümü ve sonrasında da darlığa
düşüp iki çocuğunu bile doyuramamanın da et-
kisiyle kafayı üşüterek hastaneye kaldınlan an-
nesinin "deliliğj" yüzünden. son derece yoksul
koşullarda, yetimler yurdunda büyüyen Chap-
lin. hem menajeri hem de (ana bir, baba ayn)
abisi Sydney'in çabasıyla Fred Karno kumpan-
yasına katılarak tumelere çıkıyor yüzyıl başlan-
nda. 1914'teyse Hollyvvood-Keystone stüdyo-
lannda. Mack Sennet'in komedileriyle sinema
denilen yeni icada kanşıyor.
Çenesi fazla çalışan 'küçük serseri'...
Sessiz kısa filmleri giderek dünyayı kınp geçi-
riyor. Pandomim. bale, akrobasi becerisiyle mü-
zikolden yetişmesi, nerdeyse yüzüyle bedenini
Menuhin'in kemanı çalışı kadar ustalıklı kullan-
ması, bireysel küçük anarşistçe panltılar saçan
yonımu. sempatisi, "küçük serseri"nin tüm dün-
yanın gönlünde taht kurmasına yetiyor.
Hollywood'un 1920'lerdeki ışıltısımn
yansıdığı. aktör arkadaşı Douglas Fairbanks'm
çılgınca partilerinden, Nazi temsilcilerinin elini
sıkmadığı, dönemin en popüler "Birleşmiş Ar-
tisÖer"iyle (Chaplin, Fairbanks, küçük alımlı
bir yosma gibi ortalarda salınan Mary Pickford
ve yönetmen Griffıth), sonradan Orson VVelIes'-
in de "Yurttaş Kane"için esinlendiği ünlü medya
kralı Hearst ya da FBI patronu J.Edgar Hoover
gibi düzenin iktidar ve nüfuz sahibi ünlülerini
bir araya getiren sosyal davetlere kadar Chaplin
efsanesini oluşturan anekdotlan peş peşe diziyor
Attenborough. Hoover bu davetlerde mimleyip
zıtlaştığı, çenesi fazla çalışan Chaplin'e "kızıP
çamurunu atarak yaklaşık 25-30 yıl pusuda bek-
leyip uzaktan adım adım izlettiği ustanın açığını
yakalıyor nihayet 1940'larda.
Dillere düşen fırtınalı evlilikleri...
Genç kız tutkunluğu. fırtınalı evlilikleri ve dil-
lere düşen aşk skandallanyla kamuoyundaki iti-
bannı giderek yitiren ve üstündeki poütik baskı-
dan bunalıp yılarak 1952'den sonra Ingiltere,
Avrupa ve İsviçre'de yaşayıp kök salan sine-
manın "soytarı-şair"inin yaşamöyküsünden se-
çilmiş bölümlerden bütünlenen fılm, Chaplin'in
İ972'de. özel birOscar'ı kabulederck 83 yaşında
ABD'ye gidişiyle noktalanıyor.
"Fırsatlar üikesi"ndc zirveyeçıkan. uzun süre
ve güldüren "küçük adam"a dair...hony Hopkins'in, ustanın artis-
tik ve özel yaşamına ilişkin bazı
karanlık noktalan eşeleyen so-
rulanyla, Şarlo'nun açıklama-
lanyla yüzyılımıza ve yedinci
sanata damgasını vurmuş sa-
natçının sinemayla birlikte geli-
şip büyüyerek olgunlaşan
sıradışı yaşamını ve tüm "eseri-
ni" yeniden kurarak canlandı-
ran karakteristik bölümlerle
karşımıza getiriyor Attenboro-
ugh. İki buçuk saate sığdınlmış,
gerçekten "hayah fflm!" dene-
bilecek renklilik ve yoğunlukta-
ki. benzersiz bu yaşamöy-
küsünde. yazar soruyor. Şarlo
da mınl mınl cevap veriyor.
Yoksul çocukluğundan, tiyat-
ro-müzikol oyunculuğuna ça-
baladığı, dogup büyüdüğü
Londra-lngjltere yıllanndan
yüzyılımızın başlannda henüz
kurulmakta ve oluşmakta olan
'HoUywoodland'ı fethedeceği
başan dönemine, 'fırsatlar ûl-
kesi'nin kodamanlannca başı-
na öriilen çoraplardan ötürü
ABD'yı terk edip zoraki Avru-
pa sürgünlüğüne çıkacağı İsviç-
re münzeviîiğine ve Corsier-
sur-Ve\ey'deki evinde, 1976'yı
1977'ye bağlayan yılbaşı gece-
sindeki mutlu ölümüne kadar.
53 yıllık sinema uğraşı...
Dünyanm kuşkusuz hakkı-
nda en çok yazılmış, yığınla
inceleme-araştırmaya. eleştiri-
ye ve yüzlerce kitaba konu edil-
miş ilk büyük komple sine-
macısının, nerdeyse markası
haline gelmiş o bumburuşuk
üstünden dökülen giysili-ters
giyilmiş kocaman ayakkabılı,
melon şapkalı ve bastonlu ünlü
siluetinin çarpık çurpuk yürü-
yüşü ve sallapati davranışlany-
la bütün sınırlan geçip milliyet,
renk, dil farklanru aşarak dün-
yanın dört bir bucağına ulaşüğı
dönemlere her ne kadar yetişe-
mediysem de sonradan sinema
kulüpleriyle çeşitli sinematek-
• S a r l O (Chaplin) Yönetmen: Richard Attenborough / Senaryo: \Villiam Boyd, Tom Stoppard,
Bryan Forbes, William Goldman Kamera: Sven Nykvist, Müzik: John Barry Oyuncular:
Robert Dovvney, Jr. Dan Aykroyd, Geraldine Chaplin, Anthony Hopkins, Milla Jovovich, Moira
Kelly, Kevin Kline. Diane Lane, Penelope Ann Miller, Marise Tomei, James Woods, Nanc Travis /
1992 ABD (Özen Film) Şişli Site, Çemberlitaş Şafak, B. Karya, B. Alkazar-Avrupa sinemalannda.
Ierde Chapbn susuzluğumu gi-
derme fırsatını buîmuştum
1960'larda. Hem de kana kana
(Sonradan aynı hayranlığı sev-
gili Buster Keaton komedileriy-
le de yaşadık).
Yıllar öncesinin o peş peşe
gag'lann birbirini izlediği sü-
rekli harekete, düşme-
kalkmalara, kaçma-kovalama-
calara dayanan, dayanılmaz
komikükteki ilk sessiz fılmlerinı
hatmettikten sonra "Altına Hü-
cum", "Şehir Işıklan", "Asri
Zamanlar", "Büyük Diktatör",
"Sahne Işıklan" vb. gibi baş-
yapıtlanna iman ettiğim Chap-
İin sineması. mizahın eleştirei
gücünü kuşanmış. hümanist
içeriği ve yedinci sanatı tüm
dünyada genış yığınlara
ulaştınp sevdiren özüyle favo-
rim olmuştu uzun süre.
Oyuncu. senaryo yazan.
yapımcı. müzikçi. montajcı. yö-
netmenlik vb. uğraşlan koltu-
ğunun altına sıkıştırmış Şarlo'-
nun 1914'ten 1967'ye kadar
uzanan 53 yıllık kariyerinin
ürünü olan uzunlu-kısalı-orta
metrajlı filmleri. sinemayla ner-
deyse özdeşleşmişti yıllar yılı.
Sokaktaki basit, küçük adam
tipi> le ev renscli vakalamış. aşın
ahlakçılığa. toplumsal iki> üzlü-
lüğe karşı çıkmış. mizahla
kanşık eleştiri ve yergileriyle
düzenin başını tutan egemen
sınıflann tepkisinı çekmiş. her
zaman için ezilenden yana tavır
koymuş ölümsüz filmleri ve
çoğu bugün de kullanılan an-
latım klişelerini bulup geliştire-
rek sinema diline yaptığı katkı-
lanvla kuşkusuz yedinci sa-
natın üç-beş büyük yaratıcısı-
ndan biri olagelen Chaplin'i.
gcnç kuşaklara tanıtıp sevdir-
mek amacıyla kollan sıvayıp ışe
koyulmuş yönetmen Attenbo-
rough.
1889 Londra doğumlu Char-
les Spencer Chaplin, ana baba
mesleği gereği küçük yaşta sah-
nenin tozunu yutarak i 894'te
sahnede sesi kısılan vodvi!
sesli sinemaya karşı direnen,
30'una varmadan dünyanm en
ünlü zenginlerine katılan, olaylı
evliliklerin ardmdan (ilk kansı
Mildred Harris'le 1918-20,
ikincisi Lita Grey'le 1924-27 ve
ona parası için değil de sevdi-
ğinden yaklaşan' üçüncü kansı
Paulette 'Levy' Godard'la da
1933-41 arasında evli kalmıştı)
sonunda aradığı mutluluğu ya-
zar Eugene O'Neill'in kızı Do-
na'da bularak çoluk çocuğa,
toruna kanşan Chaplin'in ya-
şam öyküsünü seyretmek.
kaçınılmaz şekilde sinemanın
ve Hollyvvood'un da dehlizleri-
ne dalmak demek. Bu açıdan
tüm sincmaseverlere öğütlene-
cek nitelikteki film. başyapıt ol-
masa da "umutsuzca hoşa git-
mek ve beğenilmek isteyen"
özenli yaklaşımı. zengin o\un-
cu kadrosu. oyunculuğu. Sven
Nykvist'le John Barry'nin usta
işi görüntü ve müzik çalışması
ve konusuyla seyre ve ilgiye de-
ğer bir üstün vapım.
Genç Robert Downe\ Jr.'ın
övgüye layık bir Chaplin ola-
geldiği filmde. ustanın yakı-
nlannı ve yaşamına girmış tip-
leri canlandıran geniş bir oyun-
cu kadrosu içinde kimler yok
kı? Akılda kalanlar öncelikle
babaannesi rolündeki Geraldi-
ne Chaplin ve Douglas Fair-
banks'ı oynayan Ke>in Kline.
Mack Sennett-Dan Aykroyd,
Sydney Chaplin-Paul Rhys,
Pauledde Goddard-Diane
Lane. yazar George Hayden-
Anthony Hopkins dc cski usul.
akademık sinemanın soluğuvla
gerçcklcştırilmiş. bu cpik-
biyografık fılmin sivrilen öteki
oyunculan Richard Attenbo-
urgh'un ağır. oturaklı \c düze\-
li anlatımı her ne kadar yalın
bir Chaplin klusığinin coşku-
sundan yoksun olsa da kuşku-
suz öncelikle sinemanın mut-
fağına/tarihine ilgi duvanlara
kesinkes salık verilecck bir film
"Chaplin."
TRT-DTişbirtiği
ANKARA (Cumnuriyet Bürosu) - TRT ve Devlet
Tiyatrolan'nın yapacaklan işbirliği sayesinde bazı tiyatro
oyunlan televizyon için çekilecek. Devlet Tiyatrolan
sahnelerinde sergilenen oyunlann daha geniş bir kitleye
hitap etmesi için TRT ile Devlet Tiyatroîan önümüzdeki
günlerde bir protokol imzalayacaklar. Devlet
Tiyatrolan'nın 1994-95 sezonunda sergilenen yaklaşık 10'a
yakın oyunun televizyona çekilmesini öngören protokol
için öngörüşmeler yapılıyor. DT yetkilileri. protokolün
imzalanmasından sonra TRT'nin oyunlann çekimi için
mekan çalışmasına başlayacağını ve Ankara dışında
bulunan diğer sahnelerde de çekim gerçekleştireceğini
kaydettiler.
Zühtü Müritoğlu anısına sergi
Kültür Servisi - Heykelüraş Zühtü Müritoğlu anısına,
Mine Sanat Galerisi'nde belgesel ağırlıklı bir sergi açıldı.
Sergide, Zühtü Müritoğlu'nun kağıt üzerine karakalcm,
suluboya ve pastel desenlerinin yanı sıra, tahta ve bronz
heykelleri ile Prof. Dr. Adnan Çoker'in koleksiyonunda
bulunan birheykeli yer alıyor. Serginin birözelliği de.
Müritoğlu'nun tamamlayamadan öldüğü bir heykelinin
yer alması. Aynca sergide, Zühtü Müritoğlu'nun nüfus
kağıdı veaskerlik belgesi de dahil olmak üzere fotoğraflan
ve ödüller gibi kişisel eşyalan da yer alıyor. Sergi. 21 şubat
gününe kadar gezilebilir.
BUKA T'tan karikatür sergisi
TRABZON (AA)-Trabzonlu 6 karikatürcünün
oluşturduğu Büyüteç KarikatürcülerTopluluğu
(BUKAT), 29 ocak cuma günü masa üstü karikatür sergisi
açacak. Sanatı, izleyiciye ulaştırmanın sanatçının görevi
olduğu inancıyla Ganita Çay Bahçesi'nde masa üstü sergi
düzenlediklerini belirten topluluk üyesi Muammer
Kotbaş, şunlan söyledi: "Günümüzde insanlar
koşuşturmaktan galerilere gidemiyor. Biz de. insanlara
'gaİeriye gelin' diye duyuru yapmaktansa Ganita'ya çay
içmeye geldiklerinde masalarda karikatür bulmalannı
istedik. Topluluğumuz üyesi 6 karikalürcünün. 48 adet
karikatürünü fotokopi ileçoğaltık."
Minik ressamdan çevre ve doğa
sergisi
İZMf R (AA) - Uluslararası ve Türkiye'de çeşitli
kuruluşlar tarafından düzenlenen yanşmalarda 20"ye
yakın ödül alan 8 yaşındaki minik ressam Beril Ninat.
"Çevre ve Doğa" konulu ilk kişisel sergisini İzmir'de
açıyor. Hakimiyet-i Milliye Ilkokulu 2. sınıf öğrencisi
Ninat. çevre kirliliğini, kendisinin çok üzdüğü için
resimlerineyansıttı. 1993yıhnda Finlandiya"da45 ülkenin
katıldığı yanşmada madalya alan minik ressam. a\ nı yıl.
Roche fırması larafmdan düzemenen vanşmada Türkiye
birincisi oldu. I992yılındaTrabzonBelediyesi'nin
düzenlediği resim ve çocuk yanşmasında Türkiye
ikinciliğini alan minik ressama aynca çeşitli kuruluşlar
tarafından düzenlenen yanşmalarda ikıncilik, üçüncülük
ve mansiyon ödüllen ile 20"ye yakın onur belgesi verildi.
"Çevre ve Doğa" konusunun ağırlıklı olarak işlendiği
resim sergisi 29 ocak cumartesi günü Konak Belediyesi
Kültür ve Sanat Merkezi'ndeözelliklc minik izlevicilerin
beğenisine sunulacak.
Renda Gülay'ınfotoğvafsergisi
Fransız Kültür MerkezVnde...
Kültür Servisi - "İlk bakışta illüzyon havası sezınlenen
yapıtlar bunlar, izleyici göriirgörmez "bunımasıl yapmi!>?'y
diye düşünüyor: fotoğraflanmınforrnehanıöndegibi ' —
geüyor izleyiciye. Sonra ikinci dalga: İçerik. Bu kez mesaj
algılanıyor ve yapıtın biçimi içeriği ile örtüşüyor. Yani ilk
bakışta algılandığı gibi soyut değil bu fotoğraflar. hcpsınin.
hem deçok yoğun olarak nitelendircbıleceğim bir mesaj
kaygısı var." Bu sözler bugünlerde 3. kişisel fotoğraf
sergisini Fransız Kültür Merkezi'nde fotoğrafseverlerin
beğenisine sunan Renda Gülay'ın yapıtlan üzerine
söyledikleri.24Ocak 1994 günü açılan sergide 21 tane
fotoğrafını sunan Gülay. fotoğrafa 20 yaşında başlamış.
Önceleri amatör olarak ilgilendiği fotoğraf çalışmalannı
kısa bir süre içinde profesyonel olarak sürdürme karan
alan Gülay, sanat yaşamı boyunca gelişen teknolojınin \ c
yeniliklerin takipçisi olmuş. Î970yıllann hcmen başında
kurduğu renkli baskı vediapozitif laboratuvarlan ile
yenilikçi kişiliğini somutlayan Gülay. fotoğraf
çalışmalannı 12 yıldır çreative still-life biçiminde
sürdürüyor. Gülay'ın İzmir'de kendi adını taşı\an bir
tanıtım fotoğraflan atölyesi bulunuyor.
AFSAD1L UlusalFotoğraf
Sergisi sonuçlandı
Kültür Servisi - Kısa adı AFSAD olan Ankara_Foioğraf
Sanatçılan Derneği tarafından her yıl düzenlenen \e bu \ıl
I l.'si gerçekleştiriîen ""Ulusal Fotoğraf Sergisi"
yanşmasmın secimi 25 Aralık 1993 Cumartesi günü
Ankara'da AFSAD lokalindevapıldı.SeçiciliğınıTanju
AkdenİA İbrahim Demirel. Ahmet ÖnerGezgin. İsa
Özdemır ve Kaya Özsezginin yaptığı ""Zaman" konulu ilk
bölümde sanatçılann 3'lü seri fotoğraflan değerlendirildi.
Bu bölüme 34 sanatçı 171 fotoğrafilekatıldı.
Değerlendirmc sonucunda si\ah-be\az baskı dalında
AFSAD ödülünü Mehmet Arslan öü\en. FDÇK
ödülünü ise Özcan Taras kazandı. Renkli baskı dalında
AFSADödülünü Sunay Sunar FDÇK ödülünü Ö7cun
Taras kazandı. Saydam dalında ise ödüle \e sergilenmeşe
değcr eser bulunamadı. Bu bölümde topLım 54eser scrgı>c
alındı. Secıciliğini MahmutTali Öngören. İsaÖzdemirNC
Özcan Yurdalan>aptığı"BilimSanalİnsanlan-3" konulu
ikinci bölümde ise49 sanatçının 194cscri değerlendirildi.
Değerlendirrrre sonucunda AFSAD ödülünü Doğanaş
Sevindik. FDÇK ödülünü ise Naide Çıılfa kazandı. Renkli
baskı ve savdanı dalında ise ödüle deecr eser bulunamadı
Öyle BirKadınki...Yanyı! tatili nedeniyle ortalığı
kaplamış olan çoluk-çocuk film-
leri arasında Kim Basinger'ın
varlığıyla çekicileşen "The Real
McCoy", bayat gerilim klişelerini
kullanan, kadın ağırlıklı bir soy-
gun. aşk ve intikam serüveni çe-
şitlemesi. Dışalımcı firmanın fıl-
me uygun bulduğu isme cuk otu-
ran bir biçimde, büyük olçüde
Kım Basinger faktörüne bağlı
olarak tezgahlanmış "öyte Bir
Kadın ki... , rock-video" kliple-
riyle ünlenmiş ve "Highlander
1-2", "Ricochet" gibi fılmleriyle
yeteneğini kanıtlamış, son dö-
nemin parlak yönetmenlerinden
Avustraiyalı Russell Bukahynin
imzasını taşıyor.
. 17 yıllık kariyerinde "Fool for
Love" ya da"Dokuz Buçuk Haf-
ta" gibi nispeten dişe dokunur
çok az filmi bulunan Kim Basin-
ger'in ufaktan ufaktan artık
yıllann aşındırmasına uğramaya
başlayan, olgun ve dolgun güzel-
liğınin sergilendiği filmde, son de-
rece planlı programh çalışan, da-
kikası dakikasma hesaplanmış
• (The Real MCCOy) Yönetmen: Russell
Mulcahy/ Senaryo: William Davies, William Os-
borne/ Kamera: Denis Crossan Müzik: Brad Fie-
del/ Oyuncular: Kim Basinger, Val Kilmer. Teren-
ce Stamp, Zach English, Nick Searchy. Gailard
Stern/1993 ABD (Standard Film)
banka soygunlannın uzmanı ve
ustası bir kadın gangsteri oynu-
yor Kim Basinger.
Soygun sırasmda ihanete uğ-
rayıp yakalanarak 6 yılmı kodes-
te geçiren, eski kocasının yüzüstü
bıraktığı. çocuğunun dahi tanı-
madığı Karen McCoy admdaki
bu yaman kadın soyguncunun,
hayranı amatör bir gangster
müsveddesıyle (Val Kilmer) bir
olup, içeri düşmesine sebep ol-
muş, güç sahibi, ensesi kalın bir
"suç babasTndan intikamını al-
masını göriintüleyen Mulcahy,
yeteneklerini, eksantrik olmaya
çalışan böylesi kıytınk bir "yıldız
(itaıi"nde heba etmiş.
Şık villasının bahçesinde Sibir-
ya kaplanlannın gezindiği fılmin
'zengin kötü adamı'nda eskiler-
den Terence Stamp. çocuğunu
kaçınp şantajla McCoy'u Atlan-
ta Union Bank'ı soymaya razı
ediyorsa da kabak başma paüı-
yor sonunda. Bankanın kalın çe-
likten kasasmın ışınlar saçan
matkaplarla delınıp tüm alarm
sıstemlerinin devre dışı
bırakıldığı. teknolojik gövde gös-
terisine dönü^müş acayip bir soy-
gun bölümünde kasada kilitli
kalıveriyor çetesiyle birlikte.
Yığınla benzerini izlediğimiz tür-
den. oldukça şık kotanlmış. an-
cak hiçbir kı>meti harbiyesi
olmayan, "köfteden" bir action-
macera vapımı. Ancak Kim Ba-
singer tutkunlannın keyif alacağı
bir film "Övle Bir Kadın ki..."
Birbuçuk Poüs
(Cop and a Half) Yönetmen:
Henr> \V inkler : Yarıyıl taıılı ne-
Jenivle hıra: akıl \a$ı gerileven
vizyondaki fllmlerden "Birbuçuk
Polis", TV deki şiddet ağırlıklı
di:i ve Jtlmlerden etkilenerek ka-
fayı polis olmaya takmış, sckiz ya-
şındaki bir zenci yumunakla,
yaşlı, hezgin ve aksi ama feleğın
çemberindengeçnıiş, denevinılibir
po/isin zoraki beraberliğini konu
edinerck, matrak ve sevimlı bir eğ-
lencelik olmaya çalışan bir güldü-
rüdenemesi.
"48 Saat'in Eddie Murphj'-
sinin ufak bir kopyası gibi çenc-
baz, çok bilmiş bir zamane vele-
diyle (>Jorman D. Golden 3), ha-
yata küskün, çocuklardan hıç haz-
zetmeven, münzevi modern şehir
kovboyu', sert bir polisin (Burt
Reynolds) zoraki beraberliği, taa
Chaplin'in "The Kid-Y umurcak'-
ından başlayıp günümuze kadar
süregelen bîldik kalıplarmı yinele-
yen bir güldürü havmmda uktarı-
yor "Birbuçuk Polis". Bir çoıu-
ğun kısa sürehğme de olsa polis
olnuı fantezisinden ynla çıkan yö-
netmen Henry Winkler, birliktesi-
dik yarıştırıp korktııkiarmdu da
şarkı söyleyerck, sonunda ııvııştu-
ruıv satııısı gangster çetesiyle
şarkıeılığa merak sardırımş
"kötü" çete reisinin I Ray S/ıar-
key matrak bir kompozisvon iizi-
yor! hakkımlan gelen iki kalıra-
manımızm serûvenlerini, alışıla-
geldiği üzere. büyük ölçüde çutı-
şma ve karşıtlıklara dayanan, ha-
fif. kolay ve eğlendiriei birgüldürü
tarzında hikâve ed'nor Henry
VVİnkler.
Ekrandan ezherlediğimiz, ö'nee
zıtlaşıpsonra sevişen T\'dizilerin-
den farksız "Birbuçuk Polis",
yarım pansiyon afacan kalıra-
manıyla çocuk sevircilere.
kadınsız. sevgisiz vatnız bir Flori-
da polisini, alıştığmuz mmıikleriy-
le. jestleriyle oynayan Burt Rej-
nolds'urfa da y.-tişkinlere hitap
ediyor. Yer <\>r yvimli ama ova-
layıı ılıktan öte\ egeçemeyen, yine
şimdiye dek surüsepet örneklerini
seyreıtığimiz cinsıen.fasla mace-
rafibni türleri arasma sıkışmış bir
çoluk-çocuk güldürüsü.
'Alaaddin'in Sihirli Lambası'
• Aladdllt/Yönetmen: John Musker. Ron
Clements/Senaryo: R. Clements. J. Musker. Ted
Eliott. Terry Rossio / Müzik: Alan Menken, Ho-
ward Ashman, Tim Rice'Seslendirenler: Robin
Williams, Scott VVeinger, Linda Larkin. Jonat-
han Freeman 1993 ABD (UIP) Beyoğlu Fitaş.
Kadıköy, Moda, Maslak Mövepnicİc. Etiler Ak-
merkez, Altunizade Capitol sinemalannda.
Yıllardır genç seyircı kesiminin
olduğu kadar yetişkinlerin de
rağbet ettiği Wah Disney yapı-
mı. canlandırma sineması ürü-
nü fılmlerin etki alanındaki
dünya pazannda. son dönem-
de bir "çizgi film" patlaması
yaşanıyor.
"Deniz Kızı", "Hayvan ve
Güzei", "Tom and Jerry" vb.
gibi örneklerin gışe bakımı-
ndan iyi çalışması. aslında
uluslararası alanda ve Avrupa
kültürü üzerindeki Walt Dis-
ney etkisinin, sanıldığindan da
yoğun olduğunu örneklemi-
yor mu? (Bu konuyla ilgilen-
mek isteyenlcre en son Ant-
rakt dcrgisinin Ocak 1994
sayısmdaki Walt Disney-can-
landırma sineması bölümünü
sahk verebiliriz.) 1988-92
arasında hazırlanan. 100 çize-
rin emeğinin ürünü olan ve
Walt Disney tarzı canlandırma
sinemasınm mükemmel ve
yeni bir örneği niteliâindeki,
iki Oscarh "AJaaddin", Binbir
Gece Masallan'ndan ünlü Ala-
addin'in Sihirli Lambasfna
dayanıyor. Amerikalının Or-
tadoğu'ya yönelik, bildik, eg-
zotik bakış açısının kolav çiz-
gilerle. şen şakrak renklerle bir
kez daha sergilendiği. cıv ıl cı\ ıl
bir masal atmosferine daya-
nan filmi çocuklara öğütlcve-
biliriz. Kahramanımı/ Alaad-
din karakteri yaratılırkcn Tom
Cruise'dan fiziğini ve sevimlih-
ğini. Michael J. Fox'dan ka-
rakterini \e M.C. Hammer-
dan da kıvraklığını almış.
Filmin konusu kısaca şöyle:
Genç ve yoksul Alaaddin'in
tek rüyası Sultan'ın güzel kızı
Jasminc'le evlenmektir. Ha-
rikalar Mağarası'ndaki Sihirli
Lamba ve bunun içinde yaşa-
yan Cin'in de yardımıyla Ala-
addin. Sultan'ın kötü kalpli
vezirini alt edip. rüyasını ger-
çekleştirecektir... Dublajda
Çin'i seslendiren ünlü oyuncu
Robin VVilliams'ın sesi ve esp-
rili diyaloglanyla neşesini bu-
lan büyüklerle tüm küçük sc-
yircilerin hoşnut kalacaklan
bir masal çizgi filmi...