Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 OCAK1994 PERSEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOM 11
OSD'de yünetlm
değişmedi
• Ekonomi Servisi -
Otomotiv Sanayii
Derneği'nin önceki gün
yapüan genel kurulunda
Otosan Genel Müdürü Ali
İhsan İlkbahar yeniden
dernek başkanlığına seçildi.
Başkan vekilliğini Ziya
Özkan'ın üstlendiği dernek
yönetim kurulunun görev
dağılımı şöyle belirlendi.
Başkan Yardımcılan;
Bedirhan Çelik, Pierre
Poupel, Muhasip üye; Erdem
Bektaş, üyeler; Temel Aktay,
llkin Erkutun. Vural Ergun,
Tunç Koman, Teoman Ukin.
Mehmet Demirpençe.
Kemal işık'a
fahri doktorluk
• Ekonomi Servisi -
TÜPRAŞ Genel Müdürü
Kemal Işık'a Kocaeli
Üniversitesi tarafından fahri
doktorluk unvanı verildi.
Sabancı KültürMerkezf nde
düzenlenen törende konuşan
Işık dünyanın hızla
değiştiğini, değişen dünyada
statikliğe yer kalmadığını
belirterek. "bilgiyi aramak,
bilgiye ulaşmak zorundayız.
Tüpraş'ın başansında eğitim
anlayışının katkısı büyüktür.
Türkiye sanayiinde yılda
ortalama 0.8 işgünüyapılan
eğitim, Tüpraş'ta beş iş
günü, yani 40 saattir" dedi.
Vakıfbank'tan
VDMKsatışı
I Ekonomi
Servisi- Türkiye
Vakıflar
' Bankası 15'inri
tertip 503 milyar
695 milyon lira nominal
değerli Varlığa Dayalı
Menkul Kıymeti dün satışa
çıkardı. Ankara. İstanbul.
Ege Menkul Kıymet
MerkezleriyFeTüm <
Vakıfbank şubelerindesatışa
çıkanlan VDMK'lann brüt
faiz oranlan vadelerine göre
yüzde 60 ile yüzde 78
arasındadeğişiyor.
Otoyol projesinde
yeni ışık
• Ekonomi Servisi -
Türkiye ile
Pakisıaniptalidüşünülen
Bayındır İnşaat'ın 644
milyon dolarlık otoyol
projesi için masaya oturuyor.
Geçen mart ayında eski
Başbakan Nawaz Şerif
döneminde açılan, ancak
Butto'nun iktidara
gelmesivle tek taraflı iptali
söz konusu olan otoyol
projesinin sonuçlan
değerlendirilecek.
Pakistan'ın Ekonomik
İşlerden Sorumlu Bakanı
Shahid Hasan. ulaştırma
müsteşan Aitezazuddin
Ahmet ve Dışişleri Temsilcisi
büyükelçi Zafer Hilali.
Devlet Bakanı Nafız Kurt ve
diğer yetkililerle görüşmek
üzere bugün Türkiye'ye
geliyor.
Işçi hakları 30 yıl
önceki dûzeyde'
• ANKARA(AA)-DSP
Genel Başkanı Bülent Ecevit.
12Eylüll980askeri
harekatından sonra askıya
alınan işçi haklannda beîirli
bir ilerleme kaydedildiğini.
ancak bu haklann hala 30 yıl
önceki düzeyde bulunduğunu
söyledi. Ecevit. Köy
Hizmetleri Genel
Müdürlüğü'ndeçalışan bir
grup mevsimlik işçiyi kabul
etti. İşçileryılın birkaçayı
çalıştıklannı geri kalan
aylarda ise bu çaliştıklan
dönemdc kazandıklan ile
geçinmek zorunda
kaldıklanru söylediler.
ŞİRKETLERDEN
BEMEK
ŞİGORTA,
Özdil Şirketler
Grubu
V tarafından
İzmir'de kurulan 101 FM'in
elektronik tesisatı ve büro
donanımını teminat altına
aldı.
^ ^ ^ ^ . •LMVER
İ^^SAL
I I | SIGORTA
1 I I Dışbank'ın
I iştiraki
konumuna geçti. Yüzde 92'si
Dışbank'a ait olan Universal
Sigorta. hayat hariç diğer
bütün sigorta dallannda
hızmet veriyor.
Ekonomideki büyümenin kaynağı olan tüketim gerileyince imalat sanayi 1994'te hız kesti
Talep daıalclı, üretimfrenebasü
ek<
DİE verilerine göre. son beş yıün en yüksek kapasite kullanım
oraruna erişen imalat sanayi. yılın son ayını da üretim artışı ile
tamamlamasına rağmen. iç ve dış pazann daralması nedeniyle
ocak ayında frene basmayı planlıyor.
Vergi beklentileri nedeniyle bu yılki tüketimin de geçen yılın
sonuna kaydığını belirten İSO Başkanı Hüsamettin Kavi, talebi
canlandırmak üzere başta ihracat teşvikleri olmak üzere gerekli
ekonomik önlemlerin alınmasının şart olduğunu savunuyor.
BÜLENT KIZANLIK
Ekonomide geçen yılki canlanmanın
ocak ayına nefesi yetmedi. 1993'te tüke-
timin şahlanmasıyla. yüksek kapasite
kullanımlanna erişen ve üretimde
önemli artışlar gerçekleştiren imalat sa-
nayi, aralık ayından ilibaren talepte da-
ralma hissedilmeye başlayınca frene
basü.
Iç pazardaki hareketliliğin yavaşla-
masına rağmen. 1993'ün malivetleri ile
üretim yapma arzusu. aralık ayında da
yüksek kapasite kullanımına yol açtı.
Ancak yeni yılın ilk ayında talepteki dü-
şüşle birlikte kapasite kullanımı ve üre-
timde de düşüş bekleniyor. Ancak. hü-
kümetin yerel genel secimler nedenivle
izleyeceği seçim ekonomisinin dozajı ile
vergi uygulamalan ve ihracatın teşviki-
ne ilişkin alacağı önlemler. iç ve dış pa-
zarda yaratacağı sonuçlar nedeniyle
üretim kapasitelerinde de belirleyici
olacak.
DİE'nin ımalat sanayi ile ilgili veri-
lerine göre. üçer aylık dönemler itiba-
riyle 1993 yılında. son 5 yılın en yüksek
kapasite kullanımlan gerçekleşti. 1993'-
ün ilk çeyreğinde, önceki yılın aynı dö-
nemine göre 3.2 puanlık bir artış sağ-
layarak toplam yüzde 77'lik bir kapasi-
te kullanımı gerçekleştiren imalat sana-
yi, temmuz-eyjül döneminde aradaki
farkı korudu. Üçüncü üç ayda kapasite
kullanımı yüzde 80.6 oldu.
DİE. 1993'ün son çeyreğini yansıtan
kapasite kullanım oranlanna ilişkin ve-
rileri henüz açıklamadı. Bu konudaki
değeriendirmelere gelecek haftadan
sonra başlanacağı bildirildi. Ancak.
DİE'nin ağjrlıklı üretim konulannı baz
alarak heray tekrarladığı İmalat Sanayi
Eğilim Anketi, aralık ayı sonuçlan iti-
bariyle, geçen yılın nasıl tamamlandığı
ve yeni yılın ilk aylanna ilişkin beklenti-
ler konusunda önemli ipuçlan verdi.
Aylık eğilim anketi 93'ün, üretim
artışıyla sonuçlandığını. ancak 94
yılında tüketimle bırükte kapasite kul-
lanımlannda da düşüş beklendiğini or-
taya koydu.
Geçıiğimiz aralık ayında imalat sana-
yinin kapasite kullanımı yüzde 80.4
oldu. Bir önceki yılın aynı ayında ise
yüzde 78.4'lük kapasite kullanımı ger-
çekleşmişti. Yine 1993'ün Aralık ayı
eğilim anketi. üretimin artmasının yanı
sıra, önceki yıla göre hammadde ve satış
fıyatlannın yükseldiğini, buna karşın
yurtiçi satışlannın düştüğünü gösterdi.
Üretim kapasitesindeki artışa karşın,
sanayi kuruluşlanndan ankete verilen
yanıtlar. iç ve dış pazarlardaki talebin
1992 yılındakine oranla daha hızlı bir
daralma içinde olduğunu ortaya koy-
du.,
Önceki yıl aralık ayında tam kapasite
ile üretim yapmamanm gerekçesi top-
lam yüzde 53.9'luk bir oranda iç ve dış
pazardaki talep yetersizliğjyle açık-
lanmıştı. Geçen ay ise sanayi kuruluş-
lannın yüzde 80.4'ü. iç ve dış pazardaki
talebi yeterli görmedikleri için tam ka-
pasite ileçalışmadıklannı bildirdiler.
1994 ümitsiz
1994'e yönelik beklentiler ise üretim
açısından daha ümitsiz bir görüntü ya-
rattı. İmalat sanayi eğilim anketini
yanıtlayanlann yüzde 44.3'ü üretimde
düşüş beklerken, üretim artışı bekleyen-
lerin oranı 21.4'tekaldı.
DİE'nin imalat sanayi verileri, eko-
nomideki büyümenin ne denli tüketime
dayalı olduğunu bir kez daha ortaya
koydu. İmalat sanayinin yılbaşındaki
görüntüsü iç ve dış pazardaki daralma
nedeniyle, üretimde inişe geçildiğinin
sinyallerini vermiş oldu.
istanbul Sanayi Odası Yönetim Ku-
rulu Başkanı Hüsamettin Kavi, geçen
yılın ikinci yansında özellikle vergi pa-
ketine yönelik beklentilerin talepte bü-
yük bir artış yarattığını, bununla yük-
sek kapasite kullanım oranlan ile birlik-
te üretimde önemli artışlar sağlandığını
belirtti. Piyasalardaki bu vergi öncesi
canlanma ile 1994 başındaki tüketimle-
rin de 1993 sonuna kaydığını anlatan
Hüsamettin Kavi, bu nedenle yılın ilk
aylanndaki durgunluğun doğal oldu-
ğunu söyledi. Kavi, ihracatın destek-
lenmesinin şart olduğunu vurgulaya-
rak. "Hükümetin alacağı iç ve dış pazar-
daki talebi etkileyecek diğer ekonomik
önlemler de imalat sanayindeki üretimin
geteceğini belirleyecek" dedi.
Alo cep' Çiller'incebinde• Ulaştırma BakanıKöstepen. ilk cep telefonunu Başbakan Tansu Çiller'e ve-
receklerini. sistemin ise 15 şubatta halkın kullanımına açılacağını söyledi. Bu
süre içinde Çiller. Başbakanhk yakınına kurulan bir santral sayesinde cep tele-
fonu ile yalnızca milletvekili arkadaşlanyla konuşabilecek
YAKUP BİLGE
Ulaştırma Bakanı Mchmel Köslepen.
Bruksel programına göre bügün vcya vann
ilk cep telefonunu Başbakan Tansu Çiller'e
vereceklerini söyledi. Köstepen. vatandaş-
lann şubat ayının 15'inden sonra cep telefonu
ile konuşabileceklerini. ancak Çiller'in bu ta-
rihe kadar Başbakanhk yakınlanna kurduk-
lan santral sayesinde cep telefonunu kulana-
bileceğinı belirtti.
Köstepen. aynca milleivekilleri ile üst bü-
rokratlara da cep telefonu dağıtılacağını. an-
cak ücrei konusunda bunlara hiçbiravncalık
yapmayacaklannı vurguladı. Köslepen. Baş-
bakalık yakınlanna kurduklan santral saye-
sinde bazı milletvekillilerinin de cep telefonu
ile konuşma yapabileceklerini. ancak şubat-
ın 15'ine kadar fazla yüklemenin olmaması
gerektiğine dikkat çekti.
PTT Genel Müdürlüğü yetkilileri de vatan-
daşlann I şubattan itibaren cep telefonu için
telefon müdürlüklerine başvuracaklannı be-
lirttiler. Yetkililer, ilk etepta vatandaşlardan
tesis ücreti olarak 6 milvon lira alacaklannı.
telefonun toplam maliyetinin 30 milyona
yakın olacağım bclirttiler.
Cep telefon sisteminin önce İstanbul. An-
kara ve İzmir'de çalışacağını yakın bir tarih-
te de Antalya'da santralın faalıyete geçeceği-
nı ıtade ettıier Çalışmalann devam etmesi ile
sistemin tüm vurda yayılacağını belirttiler
Yetkılcr. valandaşlann cep telefon makinele-
rinin PTT'nin onay verdiği ithalatçı firmalar-
dan alabileceklerini belirterek. makinelerin
GSM (Global System For Mobil Communi-
catin) sisteme uygun olmasının önemli oldu-
ğunu vurguladılar. Yetkililer, PTT'den
onaylı ithalatçı firmalann sattığı makinelerin
sisteme u\gun olduğunu belirterek. Uzak-
doğu ülkcjerinde üretilen bazı makinelerin bu
sisteme uvgun olmadığına dikkat çekcrek va-
tandaşlan uyardılar.
Yetkililer. vatanduşlann aynca PTT'nin
cep telefonlanna vereceği vc üstünde kul-
lanıcının jifreii olacağj birkarı sayesinde yurt
dışı çıkışlanndu bulundukaln ülkeden kira-
layacaklan cep makinesi saşesinde konuşabi-
leceklerini belinıiler.
istanbul Balık Hali'nde durum:
Ista\ı*it üzecek, hamsi güldürecek
DENİZŞAHİN
Bu kış hamsi, mezgit ve sardal-
ya dışındaki balıklan pahalı yiye-
ceğiz. Özellikle hamsi ve mezgitte
bolluk yaşanırken. hamsiyle bir-
likte kış mevsiminin geleneksel
bahklanndan olan istavnt mik-
tan. son iki yıldır. eski se\iyesinin
yüzde 40'ına düştü.
Kış döneminde Kumkapı Ha-
li'ne aylık onalama 400-500 kilo
istavrit gelirken. bu miktar 1993
Ocağfndan itibaren 170 bin kilo
seviyesinde kaldı. Eskiden ham-
siyle başa baş giden istavrit artık
ucuzluk sıralamasında3. sırada.
Bu aylarda Kumkapı Hali'ne
gelen toplam balık miktannın
yansını hamsi oluşturuyor. Son
iki yıldır, kış aylannda hale gelen
aylık ortalama hamsi miktan bir
milyon 400 bin kilonun altma
düşmedi. Bu bollukla birlikte
hamsinin hal fiyatı da neredeyse
sabit kaldı. Son bir kaç gündür
hamsinin toptan fiyatı en az bin.
en çok 10 bin lira arasında değiş-
ti. Piyasada ise 10 bin liradan 50
bin liraya kadar hamsi bulunu-
yor. Marmara hamsisine göre
nispeten daha küçük olan Kara-
denız hamsisi 10-20 bin liraya.
Marmara hamsisi de 'Karadeniz
hamsisi1
adı altında bir kat fazla
fıyatla. 30-50 bin liraya satılıyor.
Karadeniz hamsisi. yıllardır
erken avlanma nedeniyle birtürlü
9 santimetrelik ideal boyunu ula-
şamazken. 10-11 santimetreyi
bulan Marmara hamsileri tüketi-
Kutniccıpı Hali'nde bafık flyatları
Türü
Hvnsi
Mezgrt
istavrit
Sardalya
Ifcrfan
Çinekop
Kafcan
Mercan
Barixınya
Uskumru
Çupra
1993,ocak
aylık miktar
(*g)
1.484.640
20104
170.400
38363
23.716
14 460
Z598
606
981
3360
45©
1993 ocak
fiyatı (TL)
enaz
1.000
1000
1.600
1.000
4.200
8300
37.000
15.000
16.600
35 000
50.000
1993aralık
aylık miktar
(kg)
1.430.140
333 339
176.955
38.571
20.412
16 032
8096
1 154
1125
974
789
1993 aralık
fiyatı (TL)
enaz
1.000
1.000
2.000
1.000
4500
8.300
30.000
60.000
33.300
60 000
50.000
cilere daha cazip göründüğü için
pirim yapıyor.
Bu dönem hamsiden sonra en
bol balık mezgit. Hale gelen mez-
git miktannda geçen yıla göre
önemli ölçüde artış oldu. Geçen
aralık ayında hale 333 bin 339
kilo mezgit gelirken. bu miktar
bir önceki yıl aralık ayında 294
bin 359 kiloydu. Mezgit bu gün-
lerde halde en az bin. en fazla 38
bin liradan işlem görüyor. Piya-
sada ise 15-40 bin liraya satılıyor.
Ancak bazı satıcılar mezgitin adı
daha çok bilindiği için mezgit adı
altında 80-120 bin lirava mırlan
satıyorlar.
İstavrit ise bu yıl hamsi ve mez-
giıe göre nispeten pahalı kalaı
Halde de geçen ay en az 2 bin lira-
dan işlem gören istavritin en dü-
şük fiyatı son günlerde 8 bin 500
liraya kadar çıktı. İstavrit piyasa-
da ise 30- 50 bin liradan satıİıyor.
T'nin
özelleştirme
yasası lıazır
Ulaştırma Bakanı Mehmet
Köstepen. Cumhuriyet'e
yaptığı açıklamada, PTT'nin
Tsinin özelleştirilmcsi için
yeni biryasa hazırladıklannı
ve yakın bir tarihte bunu
Meclise yollayacaklannı
söyledi.
Köstepen. daha önce
SHP'nin itirazlanna neden
olan cskı yasada'bazı
değişiklikleryapıldığını
belirterek. SHP'nin yeni
yasaya biritirazı olmadığını
vurguladı. T'nin
özelleştirilmesi ile kon-
sorsiyumdan bir milyar dolar
alacaklannı belirıen
Köstepen. "Aynca gelirin
yüzde I5'nıdealacağız"dcdi.
Köstepen. özelleştirmenin
tamamlanmasına kadar
geçecek süredeise tahsilatın
PTT tarafından yapılacağını
\c gelirin yüzde 67.1 "nin
PTT'dc kalacağmı açıkladı.
Coats'a
Türk
yönetidEkonomi
Senisi- Dün-
ya tekstil en-
düstrisinin
fskoçyalı dc\i
Coats" Vi-
yella'mn
Avrupa-
Ortadoğu Bölümü Genel
Müdürlüğü'nc Meriç tigen ge-
tirildi. Coats grubunun dünya-
nın 100'den fazla ülkesindeki
kuruluşlannda İngiliz olmayan
ilk genel müdür olarak dikkat
çekti. Bütün bölümleri
Londra'dan yönetilen Coats'-
da Meriç Ülgen. kendi bölüm
merkezini de İngiltere'den
İstanbula gctirmeyi başardı.
Avrupa'yı İstanbul'dan \ö-
nelmek için. Coats Türkiye'nin
olağanüstü başanlannı göstc-
rerek patronlannı ikna edcn 53
yaşındaki Ülgen. ODTÜ me-
zunu bir elektrik mühendisi.
1%9'da o zamanki adı Santral
Dikiş olan bugünkü Coats
Türkiye'de fabrika mühendisi
olarak görevc başladı. 1977'de
ise fabrikanın müdürü oldu.
Ülgen'in başında bulunduğu
Avrupa bölümü. yılda 250 mil-
yon sterlin ciro >apıyor. Ara-
lannda Fransa. İtalya. Alman-
ya gibi ülkelerinde bulunduğu
17 ülkedeki operasyonlardan
sorumlu. Bu 17 ülkedeki Coats
şirketlerinin genel müdürleri.
üç koordinator aracılığı ile Ül-
gen'c bağlı çalışıyor.
Asil Nadir hııkıık atağına kalkıyor
EDfP EMİL ÖYTVIEN
LONDRA- AsU Nadir, İngiltere'de hu-
kuk sisteminin önde gelen iki kişisi; ceza
muhakeme usulünün işleyişinden sorum-
lu. bir anlamda Adalet Bakanı sayılan Sir
Nkholas Lyell ile Başsavcı Barbara Mills
ve yaklaşık 20 yetkili aleyhinde dava açı-
yor. Bu amaçla. ülkenin en tanınmış iki
ceza avukatını görevlendirdi. Biri. Asil
Nadir'i 1990-93 döneminde, aleyhinde
açılan ceza davasında temsil eden eski
baro başkanı Anthony Scrivener, öbürü
ise >ine tanınmış bir a\ııkat olan Da»id
Panniek. Her iki avukat da, Ingiliz hukuk
sisteminde erişelebilecek en yüksek rütbe
olan "Kraliçe'nin hukuk danışmanı"
düzeyindeler. Bu hukukçular ve açılacak
davanın aynntılan ile ilgilenecek "a»ııkat-
lar ordusu"nun masrafîannın, Asil Na-
dir'in "yakın arkadaşlan" tarafından öde-
neceği agklandı.
Asil Nadir, aleyhinde İngiltere'de bir
komplo kurulduğunu. Polly Peck şirketi
hisselerindeki hızlı düşüşün bu komplo-
dan kaynaklandığını öteden beri öne sü-
rüyordu. Bu iddiasını kanıtlaması ise.
• Times' gazetesine demeç
veren Asil Nadir, İngiltere'de
çok pahalı olan adalet
işlemlerini yürütebilmek için
"dost ve arkadaşlan sayesinde
parası olduğunu" söyledi.
• Nadir, "Allah'tan başka
korkum yok. Çok rahatım, ve
kendimi çok da güven içinde
hissediyorum" dedi.
aleyhindeki ceza davası soruşturma
aşamasından çıkamadığı ve duruşması
başlayamadığı için mümkün olmamıştı.
I992'de Asil Nadir aieyhinde bir söylenti
daha dolaştı: Dava yargıcı Sir Ricbard
Tueker'a, Asil Nadir'in pasaportunu iade
etmesi ve kcfalet koşullannı yumuşatması
için rüşvet önerilmişti. Bu iddia üzerine.
Asil Nadir'in duruşması bir kez daha erte-
lendi. Ardından da Asil Nadir KKTC'ye
gitti. Daha sonra ortaya çıkan bilgiler. bu
rüşvet iddiasınındüzmeceolduğunu, iddi-
ayı ortaya aian iki kişinin yalan söyledik-
lerini gösteriyordu. Bunun üzerine Asil
Nadir. hakkında yeni bir komplo kurul-
duğunu, bunun da İngiliz polisi \e adale-
tinden kaynaklandığını savunarak. dava
açacağını açıkladı. Şimdi ülkenin iki
tanınmış hukukçusu ile yeniden temasa
gcçmesi, bu amaca yönelik.
Asil Nadir'in iddiası sadece komplo de-
ğikyargılanmasınıngeciktirilerek 1990-93
arasında "evinde bir anlamda göz hapsinde
tutulduğunu" da öne sürerek. insan hak-
lannın çiğnendiği gerekçesiyle de dava
acacağı bildiriliyor. Bu gelişmeler arası-
nda, Polly Peck'e bir numaralı kayyum
olarak atanan Michael Jordan'ın. Polly
Peck'in yan kuruluşu olan deniz nakliyat
şirketi PPI Lines hesabından tatil yaptığı
şeklindeki son iddia. aynı kişinin Polly
Peck işlemleri için Türkiye'de rüşvet ver-
mek için fon ayırdığı şeklindeki bulgular
ile birleştiriliyor.
Kayyurnlann Polly Peck'i kurtarmak
yerine. kuruluşlannı satıp hisse sahiplerini
zarara soktuklan gerekçesiyle bir üçüncü
dava daha açılabilecegi beli'rtildi.
"Times" gazetesine demeç veren Asil
Nadir, İngiltere'de çok pahalı olan adalet
işlemlerini jürütebilmek için "dost ve ar-
kadaşlan sayesinde parası olduğunu" söy-
ledi. "Allah'tan başka korkum yok. Çok
rahatım, ve kendimi çok da güven içinde
hissedivortım" dedi.
İŞÇEVİN EVRENINDEN
ŞÜKRAN KETENCİ
Yükselen Değerler
Yükselen değerlere göre oluşan insan ilişkilerinde
sevgi, saygı, dostluğa yer yok. ilişkileri çıkarlar, güç,
para biçimliyor. Özveri, inanç, sekse, maddi çıkara da-
yalı olmayan sevgiye dudak bükülüyor. istediğini elde
etmek için her yola başvuranlara değer veriliyor. Çarpık
ikili ilişkiler, toplumsal ilişkilere daha da çarpılmış ola-
rak yansıyor...
Adam elindeki medya aracını, özel çıkarları , haksız
vurgunlar, devleti yağmalamak için kullanıyor. Serveti-
ne servet katarken, toplumda kabul görüyor.—
Adam, insanların kişilik haklarına saldırıyor. Demok-
rasiyi, sadece kendisinin başkalarına saldırı hakkı ola-
rak görüyor. Kişiler kendi haklarını korumaya kalkışö-
klarında, ya da yasalar uygulandığında akıl almaz bir
demogoji ve gerçeği ters-yüz etme ile, hergün katlettiği
insan hakları, demokrasinin sahibi imiş gibi oynuyor.
Edepsizliğinden korkan politikacı, bürokrat karşısında
boyun eğerken, kitleler neyin olup bittiğini kavrayamı-
yor. Demokrasiyi savunma adına, demokrasinin katle-
dilmesinin yanında yer alıyor.
Adam, işçinin parası ile sefahat düzeni yaşıyor. Hak-
sız yüksek ücretler, tazminatlar, harcırahlar, harca-
malar yetmiyor. işçiyi satmak üzere işverenden rüşvet
alıyor. Astronomik paralar karşılığı, işçinin örgütlendiği
işyerini terk ediyor. Sendikal güvence adına kendini or-
taya atan işçi ortada kalıyor. Ya işten atılma ile ceza-
landırılıyor, ya da işveren tarafından kul köle ediliyor.
Kendine, işçi sınıfına, sendikalaşmaya olan inancını, bü-
tün değerlerini, umutlarını yitiriyor. Ve isçisini satan
sendika başkanı toplumun karşısına işçi haklarının, de-
mokrasinin, insan haklarının sahibi rolündeçıkıyor...
Toplum içinde kasıla kasıla büyük işadamı, büyük
gazeteci, sendikacı olarak dolaşan ve ne yazık ki kabul
de gören bu bildik kişileri, içimiz sızlayarak izliyoruz.
Büyük işadamının servetine servet katması adına ne
çok insanın canı yanıyor. Satılık kalem ortalıkta dolaşı-
rken, gerçek ne kadar çok gazeteci işsiz kalıyor, ya da
kenar köşeye itiliyor. Ve kendini gerçekten işçi sınıfına,
çıkarlarını kollamaya adamış. işçiye yararlı olabilecek
ne çok insan sendikal yaşamda devre dışı kalıyor.
işçiyi işverene satacak kadar kirlenmemiş sendikacı-
lar yine bu suçlamaya kızacaklar. Kendilerinin haksız
hırpalandığını düşünecekler. Ne kadar çok yanılıyorlar?
Bile bile öylelerini aralarında barındırmakla, kendileri-
nin de ne ölçüde kirlendiğini, yozlaşmadan, çarpık de-
ğerlerden pay aldıklarını göremiyor, ya da görmek is-
temiyorlar. En azından nasıl bir çıkmazın içine düştükle-
rini, kirlenmenin içinde olunmadığını gösterme adına,
içine düşülen korku ile, çarpıtılan ölçülerle, sonunda
hep işçinin zarar gördüğü işler yaptıklarını algılamıyor-
lar. Sonunda haklı ile haksız birbirine karşıyor. Nerede
işçinin hakkını kollama, nerede işçiyi satma olduğu an-
laşılamıyor.
TGS'nin Genel Eğitim Sekreteri iken bu türden bir sap-
lantı ile düştüğümüz bir tuzağı anımsıyorum. Yağma ile
ünlenen, medya araçlarını çıkarları için kullanan işa-
damının henüz böylesine zengin olamadığı yıllarda
çalıştırdığı bir işyerinde greve çıkmamız söz konusu idi.
Adam işyerini kapatmaya ve sendikayı tasviyeye ka-
rarlıydı. Akılcı sendikacılık, olabilecek en iyi koşullarda
sözleşmeyi imzalamayı gerektiriyordu. İşyerini kapatsa
da çalışanların bir süre ücretlerinin yükselmesi veçıkar-
mada tazminatlarının büyük ölçüde artması sağlanmış
olacaktı. Gelin görün ki, işçi gelişmenin algılamasında
olmadan bizi greve zorluyordu. Sonunda sarı sendi-
kacılıkla damgalanmaktan korkan çoğunluk sendika yö-
neticisiarkadaşımızkolayı seçti. Greve çıktık. 11 ay son-
ra kırılan işçi arkadaşlarımızın, eski ücretleri ile ve 11
ayları boşta geçmiş olarak tazminatlarmı almakla grevi
kaldırmak, daha doğrusu sendikacı deyimi ile "cenazeyi
kaldırmak" zorunda kaldık. Kendi adı ma greve çıkma-
makta direnmekle birlikte, yeterince direnememiş ol-
manın utancı hâlâ içimdedir.
Ünlenen işadamının, star olan gazetecinin yükselen
değerler içinde yer alması kolay da, sendikacının ki, ezi-
lenin temsilcisi olmak nedeni ile daha bir göze batar ve
bağışlanamaz oluyor. O nedenle de isçisini satmamış
sendikacılara, aralarındaki pisliğe bulaşmışları temizle-
mek, yanlış yapmamak, komplekse kapılmamak an-
lamında çok daha fazla sorumluluk düşüyor.
OTOMOTİV SA\AYİCİLERİ DER.NEĞİ;
Önce AB'yc üyelik,
sonra gümrük birliği
• Devletin en büyük gelir ka\ nağı olan Toplu Konut
Fonu"na. ithalat nedeniyle 3.5 milyar dolar ka\ nak
aktanldığına da dikkat çekildi.
NAZMİ AKDAĞ
MERSİN - Türk Otomotiv
Sanayicileri I3erneği Genel
Sekrcteri Prof. Dr Ercan Te-
zer, sektörolarak Avrupa Bir-
liği (AB) ile Gümrük Birliği'ne
karşı olmadıklannı belirterek.
"Türkiye olarak önce tam üye-
lik. arkasından Gümrük Bir-
liği'ne gidibneli veya ekonomik
sistemimizi AB ekonomik siste-
mine entegre etmemiz gereki-
yor" görüşünü sav undu.
Mersin Üniversitesi ve Mer-
sinTicaret ve Sanayi
Odası tarafından
düzenlenen "Avrupa
Birliği ile Gümriik
Birliği Karşısında
Otomotiv Sanayimi-
zin Rekabet Gücü" konulu
konferansta konuşan Prof.
Dr. Ercan Tezer. bugünkü ko-
şullarla Ab'yle Gümrük Birli-
ği'ne gidilmesinin yarar yerine
zarar getireceğini savundu.
'Zarar getirebilir'
I995'te sağlanacak Güm-
rük BirliğTnin Türkiye'nin ko-
şullan değişmeden zararlara
neden olacağım öne süren
Otomotiv Sanayicileri Genel
Sekreteri Prof. Tezer. şu gö-
rüşleri savundu:
"AB ülkeleri kendi araların-
da Gümriik Birliği'ne gecme-
den önce tam üyeliklerini elde
etmişlerdi. Türkiye'nin tam
üveliği ise bugünkü koşullara
göre hiç olmai acak gibi gözük-
mektedir. AB toplantılarında
Türki>e'nin ü> eliği için sadece
"hayır" sözcüğü kullanılma-
mış. ama bu sözcük anlamına
gelecek tüm cevaplar \erilm'*>-
tir. Bu da gösteri>or ki Tür-
kive'nin tam üveliği sürckli
askıda turulmaktadır. Tüm ül-
keler sanav ilerini korurken. biz
hiçbir koruma tedbiri almadan
sınırlarımızı arkasına kadar
açmak isliyoruz. Bö\ le bir or-
tamda gelişmekte olan sanayi-
miz yok olacaktır.
Otomotiv sanayimiz
de kapanacaktır.
Otomotiv sanayimiz-
de 1993'te I müyar
dolarlık vatırım yapı-
Imaya başlanmıştır. Gümrük
Birliği'ne geçtiğimiz takdirde
yatırımlar duracağı için sektör-
de 500 bin insan işsiz kala-
cakhr."
Devletin en büyük gelir kay-
nağı olan Toplu Konut Fo-
nu'na. ithalat nedeniyle 3.5
milyar dolar kaynak ak-
tanldığına da dikkat çeken
Prof. Tezer. Gümrük Birliği'-
ne girdiğimiz zaman bu kay-
nağın kuruyacağını öne sürdü.
Tezer. "Aynca oluşturulacak
ortak fonda toplanan paralar
da Brükserde toplanacaktır.
AB've tam üye olmadığımız
için fonda toplanan paralann
kullanımında etkili olamaya-
cağız" diye konuştu.