Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 EYLÜL1993ÇARŞAMBA
HABERLER
Osmanlı dönemini abartılı bir şekilde öven tarih kitaplannda, öğrencilerin anlamakta zorluk çektiği eski Türkçe kelimelere yer veriliyor
Ders kîtaplarında Osıııaıılı\a özleııı var
• Milli Eğitim BakanlığYnın yazdınp yaymladığı
lise tarih kıtaplan Cumhuriyet ilkelerine ters
düştüğü gibi. dizgi yanlışlan ve mantık hatalanyla
da dolu. Birinci Dünya Savaşı'nda Çanakkale'ye
gelen Alman zırhlılan Goben ve Breslav Boğazlar'ı
geçip Marmara Denizi'ne giriyor. 1914*teki
nüfusun cemaatlere göre dagıhmında Müslüman
nüfus yüzde 18.12 gösteriliyor.
DENİZSOM
Birçok lise öğretmeninin,
içındeki anti-laik unsurlar ne-
deniyle öğrencilerine okutmak
istemediği tarih kitaplannda
dızgı yanlışlan ve cümk bozuk-
lukîanndan doğan "maddi" ha-
talar da bulunuyor.
Osmanh dönemini gerek
siyasal yönetim gerekse sosyal
yaşam bakımmdan abartılı bir
şekilde öven tarih kitaplannda,
öğrencilerin anlamakta zorluk
çektiği eski Türkçe kelimelere
yer verilmesi de dikkat çekiyor.
Milli Eğitim Bakanlığı tara-
fından. yazdınhp yayımlanan
"Tarih 2"nin "Osmanlı Dev-
leti'nde Nüfusun Cemaatlara
Göre DağılnnT tablosunda
1914 yılında yüzde I8.88"lik
Müslüman olmayan nüfusa
karşılık Müslümanlann genel
nüfus içındeki payı yüzde 18.12
olarak gösteriliyor.
Milli Eğitim BakanlığYnın
karan ile ders kitaplannda Os-
manlı İmparatorluğu yerine
Osmanlı Devleti olarak anılan
Osmanlılann Birinci Dünya
Savaşı'na gjrişi de öğrencilerin
kafasını kanştıracak bir şekilde
kalemc alınmış. İngilızlerden
kaçan iki Alman savaş gemisı
Goben ve Breslav'ın Çanak-
kale'ye geldikten sonraki duru-
mu şöyle anlatılıyor: "Bu gemi-
ler. Boğazlar'dan geçerek Mar-
mara'ya girdiler."
Kuzey Afrika yerine "Şimali
Afrika" gibi abartılı bir dil kul-
lanılan "Tarih 2"de. "vakıf sis-
temi"nin açıklaması ise aynen
şöyle yapılıyor: "İslam hukuku-
na göre bir mümininin ahnteri ile
kazandığı maJından bir bölümü-
nü, insanlarm haynna olacak bir
iş için ebediyyen tahsis ve tevkif
etmesidir.""
Osmanlı İmparatorluğu'nun
batış nedeni olarak Tanzimat'-
la başlayan Batılılaşma hare-
ketleri gösterilirken, "Yeni Ha-
yat Tarzı" başlığı ile şu görüşler
savunuluyor:
"19. yüzyılda, İstanbul ve di-
ğer büyiik şehirlerde hayat tar/ı
önemli ölçülerde değişmekre uğ-
ramıştır.
10 yazarın 7'si profesör
Tarih 2 ninyazarlan
Prof.Dr. Kazım Ya§ar Kopraman (Talim ve Terbiye
Kurulu Üyesi- Gazi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi
Tarih Bölümü Başkanı- Türk Tarih Kurumu Üyesi)
Prof.Dr. Bahaeddin Yediyıldız (Hacettepe Universitesi
Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi- Türk Tarih
Kurumu Üyesi)
Yurdagül Alpaslan (Tarih Ögretmeni)
Prof.Dr. H.Yavuz Ercan (Ankara Üniversitesi. DTCF
Tarih Bölümü Öğretim Üyesi- Türk Tarih Kurumu Üyesi)
Prof.Dr. Özer Ergenc (Ankara ÜmversitesiDTCF Tarih
Bölümü Öğretim Üyesi- Türk Tarih Kurumu Üyesi)
Prof.Dr.Reşat Genç (Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim
Fakültesi Öğretim Üyesi- Türk Tarih Kurumu Üyesi)
Prof.Dr. Özkan İzgi (Hacettepe Üniversitesi Edebiyat
Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı- Atalürk Araştırma
Merkezi Üyesi)
Halil Metin (Tarih Ögretmeni)
Prof.Dr. Rifat Önsoy (Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üye-
si)
Rifat Turgut (Talim Terbiye Kurulu Uzmanı- Tarih Ög-
retmeni)
Tarih 2den alıntılar
Osmanlı'yı batıran sosyalnedenler
Dine dayali mahalle kültür bütünlüğü
bozuldu, dini ve etnik gruplann hayat
üsluplan birbirine kanştı. Üst seviyedeki
müslümanlar arasında kadın-erkek birara-
daeğlenme modası başladı.
Namaz vakitlerinin beklendiği kah-
vehanelerde kerevetlerin yerini san-
dalye aldı, fıskiyeli havuzlann yerine tiyatro
sahneleri kuruldu.
Camiden çıkınca tiyatroya gidilmeye
başlandı.
Külliye sistemi parçalandı, camiler
çok yönlü fonksiyonunu yitirdi.
Haydarpaşa gan, Adliye binası, Seli-
miye kışlası gibi büyük yapılar yü-
zünden camilerin abidevi karakteri ezildi.
Modern okullar medreseyi geri plana
itti.
Hacıbektaş gibi velilerin mucizelerini
gösteren resimlerin yerine hürriyet
Battalname gibi kahramanlık des-
tanlannın dinlendiği kahvehaneler
kahramanlannın portreleri asıldı.
eğlence yerine döndü.
s
Mesire yerlerindeki eğlencelerin yeri-
ni Boğaziçi'nde mehtap alemleri aldı.
10
Avrupa malı kullanmak müslüman-
lar arasında sosyal statü sembolü
oldu. Avrupavari vitrinler önünde piyasa
yapan insan tipi ortaya çıktı.
Her şeyden önce, nüfus artışı,
küçük yerieşme birimierinin
ekonomik yetersizliği, Tanzi-
mat'la iskan ktsıtlamalarının
kalkması gibi sebeplerden dinle-
re dayalı mahalle kültür bütün-
lüğü bozulmuş. etnik ve dini
gruplann hayat üsluplan birbiri-
ne karışmaya başlamıştır. Külli-
ye sistemi parçalanmtş, cami
çok yönlü fonksivonunu yitir-
mişrir. Modern okullar medrese-
yi geri plana itmiştir. Sağlık ku-
ruluşları devletin hizmet alanı
içine alınmıştır. Cami mimarisi
abidevi karakterini kaybeder-
ken Selimiye kışlası, Adliye bi-
nası ve Haydarpaşa tren gan
gibi binalar ön plana çıkmıştır.
külliye çevresindeki kahveha-
neler, namaz vaktinin beklendi-
ği, Danişmendname ve Battal-
name türii kahramanlık destan-
lannın dinlendiği. fıskiyeli >e ke-
revetli bir mekan olmaktan
çıkmıştır. Kerevetlerin yerini
sandalveler. havuzun yerini de ti-
yatro temsil edilen sahneler al-
mıştır. Hacıbektaş gibi \elilerin
mucizelerini gösteren resimlerin
yerine hürriyet kahramanlannın
portreleri asıtmçtır. Levanten
kahvehaneleri pastahaneye,
Türklerinki ise eğlence yerlerine
dönüşmüştür. Din dışı eğlence
günlük hayatın içine girmiş, ca-
miden çıkınca tiyatroya gidilme-
ye başlanmıştır. Eski mesire ge-
lenekleri Boğaziçi mehtap alem-
lerine dönüşmüştür. Sefaretlerin
düzenlediği balolar, üst seviye-
deki Müslümanlar arasında da
kadın-erkek bir arada eğlenme
modasım doğurmuştur.
Ekonomik hayat da değişmtş-
tir. Geleneğe dayalı meslekler.
Batı tesiriv le gelişen ze* kleri tat-
min edecek bir dinamizm göste-
remediğinden çöküntüye uğra-
may a başlamış. dolay tsıyla piya-
sayı ithal mallar istila ermişrir.
Üst tabaka nazarında Avrupa
menşeli mal kullanunı sosyal
statü sembolü haline gelmiştir.
Avrupa\ari \irrinler önünde pi-
yasa yapan insan tipi ortaya çık-
mıştır.
Klasik dönem Osmanlı ma-
hallelerinde zengin fakir aynı
gündelik hayatı paylaşırken,
XIX. yüzyıldaki iktisâdi farkb-
laşma sonucu, zenginler Boğazi-
çi gibi ayrı mekanlara yerleşmiş-
lerdir. Ârtan nüfus yüzünden alt
tabaka olumsuz yönde etkilene-
rek, yahudihane denen ve oda
oda kiralanan bitişik düzen ev-
lerde oturmava başiamıştır."
Osmanlı tahünda bir "sul-
tan"dan çok diktatör olarak
oturan ve ülkeyi 33 yıl baskıa
birdüzenle yönclen II.Abdülha-
mid ise. "'Tarih 2"de çok daha
farklı bir şekilde anlatılıyor. Ki-
taba göre Padişah olur olmaz
bir anayasanın hazırlanması di-
rektifini veren II.Abdülhamit,
daha önce verdiği sözü tutarak
Meşrutiyet'i de ilan ediyor. Yi-
ne kitaba göre, 11. Abdülhamid,
Meclis'in etnik yapısı çalışma-
lan aksattığı için anayasanın
kendine verdiği yetkiye daya-
narak Meşrutiyet'e son veriyor.
30 yıl sonra I[.Meşrutiyet'i de
ilan eden Abdülhamid'ın taht-
tan indirilmesi ise 31 Mart
Ayaklanması'na bağlanırken şu
ifade kullanılıyor. "Padişah II.
Abdülhamid avaklanmayı yatış-
tırma girişimiıide bulunduysa da
sonuç alınamadı... Il.Abdülha-
mid'in bu olav da ne tür bir ctkisi
olduğu bilinmediği halde tahtta
kalması sakıncaiı görüldü ve
tahttan indirildi."
Almanca sınav
•
Istnııbullu
öğrencilerin
başarısı
• Almanya'mn
İstanbul
Başkonsolosluğu'nca
düzenlenen lisan
sınavında başanlı olan
109 ögrenciye diploma
,verildi«.,' :..•.»•-• .-•, ,;;••
tstanbuJ Haber Servisi - Al-
manya'nın İstanbul Başkonso-
losluğu tarafindan düzenlenen
dünya çapındaki lisan sınavın-
da, ıstanbullu öğrenciler büyük
başan kazandı. Diploma alma-
ya hak kazanan 109 ögrenciye
diplomalan, dün törenle verildi.
Almanca lisan diploması için
açılan sınavlara, dünyanm çeşit-
li ülkelerindeki 58 değişik okul-
dan toplam 1338 öğrenci katıldı.
Bunlardan 1009'u sına\ı ka-
zandı. Türkiye'deki sınâvlar. Al-
manca eğitim veren 11 Anadolu
Lisesi ile İstanbul Lisesi'nde
yapıldı. Almanya'mn istanbul
Başkonsolosluğu'ndan verilen
bilgjye göre, yurt çapında sınava
giren Türk öğrencilerin yüzde
83'ü başanh oldu. İstanbul'da,
İstanbul Lisesi, Üsküdar Ana-
dolu Lisesi. Bahçelievler Ana-
dolu Lisesi. Cağaloğlu Anadolu
Lisesi, Kartal Anadolu Lisesi ve
Haydarpaşa Anadolu Teknik
Lisesi'nden sınava kaülan 135
öğrenciden 12 l'i, yani yüzde 9O'ı
diploma almaya hak kazandı.
Sınavda başanU öğrenciler-
den 109'una diplomalan, Baş-
konsolosluk'ta düzenlenen tö-
rende, Başkonsolos Dr. Thflo
Rötger ve Kültür Ataşesi Jens
Kraus-Masse tarafindan verildi.
Norveç Öğretmen Sendikası Norsk Larerlag >öneticileri, Eğitim-İş Sendikası'ndan bir heyetle gazeîemizi ziyaret ederek ya-
zanmız Şükran Ketenci ile görüştüler. (Fotoğraf: ERDOGAN KÖSFOĞLL)
Norveçli öğretmenlerden Türk öğretmenlere destek
Oğretmenler sendikalı olmahtstanbul Haber Servisi - Norveçli oğret-
menler. Türk öğretmenlerin sendikal mü-
cadelelerine destek veriyor. Türkiye'de,
kamu çalışanlan sendikalannın henüz ya-
sallaşmamaşını 'inanılmaz* diye nitelendi-
ren Noneç Oğretmen Sendikası yöneticileri.
ülkelerinde bu konuda kamuoyu oluştu-
racaklannı söyiediler.
Norveç'in en büyük öğretmen sendikası
"Norsk Larerlag" yöneticileri Karen Marg-
rethe, Aud Wasa Assebane. Helga Hjetland,
Aage Kuendseth vc ToriU Schaming Lund.
Eğitim-fş Sendikası'nın konuğu olarak Tür-
kiye'de bulunuyorlar.
Norsk Larerlag yöneticileri. Eğitim-İş
Sendikası'ndan bir heyetle gazetemizi ziya-
ret ettiler. Türkiye'deki eğitim sistemi ve
sendikalaşma üzerine bilgı alan Nor\eçlı öğ-
retmenler, kendi ülkeleriyle ilgili sorula-
nmızı da yanıtladılar.
Norsk Larerlag'ın ikı bölge şubesinden
bıri olan Hedmark Larerlag Başkam Karen
Margrethe, aynı şubenin uluslararası ilışki-
ler sekreten Aud Wasa Assebane, ötekı şu-
besi Sogn of Fjordane Larerlag başkanı
Helga Hjetland. bu şubenin uluslararası iliş-
kiler sekreten Aage Kuendseth \e sendi-
kanın uluslararası eğitim Avrupa komitesi
başkan yardımcısı Torill Schaming Lund,
Türkıye'deki eğitim sistemi. öğretmenlerin
durumu ve sendikalaşma çalışmalan ile ya-
kından ilgililer.
Görüştükleri öğretmenlere. "Sendikalı
mLsınız'' diye sorduklannda aldıklan "Sendi-
ka üyesi olsak ne değisecek?" yanıtına çok
şaşırdıklannı belirten Norveçli sendikacılar.
Türkiye'de örgütlenme bılınanin henüz ye-
terince yerleşmemiş olmasının kaygı verici
olduğunu sövlediler.
Norsk Larerlag jöneticilerinin verdikleri
bılgiye göre 100 yıtlık geçmişi olan bu sen-
dıkanın 70 bın üyesi bulunuyor. Sendikanın
uluslararası platformda öncelikli amaa.
öteki ülkelerde sendikalaşma ve insan hak-
lan konulannda mücadele veren meslektaş-
lan desteklemek.
Konuk öğretmenlerin anlattıklanna göre
Norveç'tekı öğretmenlerin yüzde9O'ı sendi-
ka üyesi ve isterlerse öğrenimleri sırasında
da sendikalara üye olabiliyorlar. Norveç'te
oğretmenler, yalnızca öğretmenlik yapmı-
>or.
Eğitimin yanı sıra kamuyu ilgilendiren
öteki konularda da öğretmenlere danışılı-
yor. Öğrelmenlerin koşullannı daha da iyi-
İeştirme çabasmda olan Norsk Larerlag ile
hükümet arasında yeni yapılan bir anlaşma.
öğretmenleri sevindirmiş.
Bu anlaşma. öğretmenlerin kendi aralan-
nda daha çok işbirliğine gitmelerini öngörü-
yor. Örneğin. özel eğitim gerektiren ya da
sorunlu çocuklann bulunduğu sınıflara iki
öğretmen bırlikte giriyor ve yardımlaşabili-
yorlar.
Noneç'teki okullara ve sınıf mevcutlan-
na gelince. genelde 13 yaşma kadar. sjnıftaki
öğrenci sayısı en çok 28 olabiliyor. Bu sayı
13-16 yaşlan arasında 30'a kadar çıkabili-
yor. Ancak, 10 kişilik sınıflar da var.
Milli Eğitim Şurası'nda eğitim vergisi de önerildi
Eğitimde,yap-işkt-devretmodcli
• 1994 yılı. Okulöncesi eğitim yılı" olarak ilan edilecek,
anaokulu açmak isteyen özel girişimciler teşvik edilecek,
okulöncesi eğitimin yaygınlaştmlması için yap-işlet-devret
modeli uyguîanacak, bağımsız anaokullannın
yaygınlaştınlması için kent imar planlannda yeni
düzenlemeler yapılarak, parklann yanında okul arsalan
avnlacak.
ANKARA (Cumhuriyet Bü~
rosu) - Okulöncesi eğitimin geliş-
tirilmesi için "eğitim vergisi" alı-
nması ve "yap-işlet-devret" mo-
delıne geçilmesı karara bağlandı.
1994 yılının "Okulöncesi eğitim
yıh" olarak ilan edildığı 14. Milli
Eğitim Şurası'nda. "Kendi anao-
kulumı kendİD yap" kampanya-
lannın başlatılması ve özel sektö-
rün teşvik edilmesi önerildi.
Şura'mn ikinci gününde top-
lanan "Okulöncesi Eğitim için
Kaynak Temini ve Kullaıumı"
Komisyonu. eğitimin bu aşa-
masının "nitel ve nicel olarak ge-
Ustirilmesi"nın önemıni vur-
gulayarak, alınması gereken ön-
lemleri karard bağladı. Okulön-
cesi eğitimin okullarla sınırlı kal-
maması. öncelikle anne ve ailele-
rin eğitiminin yaygınlaştı-
nlmasının önerildiği komisyon
toplantısında. bu amaçla "özendi-
rici önlemler" alınması gerektiği
belinildi. Komisyonun aldığı ka-
rarlara göre. "19M yıh, 'Okulön-
cesi eğitim yılı' olarak ilan edile-
cek, anaokulu açmak isteven özel
girişimciler teşvik edilecek, oku-
löncesi eğitimin vavgınlaştınlması
için yap-işlet-devret modeli uygu-
îanacak, bağımsız anaokullannın
yaygınlaştınbnası için kent imar
planlannda veni düzenlemeler
yapılarak, parklann vanında okul
arsalan avnlacak" Okulöncesi
eğitimin kurumsallaşmasını sağ-
lamak üzere, "belediye, mevduat.
Okulöncesi eğitimin "okuuann
dışma taşınması"nı öneren ko-
misyon. bu amaçla öncelikle
anne ve ailelehn eğitilmesi ve yurt
çapında "ev yuvalan" açılmasını
kararlaştırdı. Okulöncesi eğitimi
evlere ve ailelere tasımak amacıy-
la alman bu kararla. eğitimi an-
nelerin evkrde vermesi teşvik edi-
lecek. Küçük il ve ilçelerde. özel-
likle de gecekondu bölgelerinde
"ikili eğitim veren anaokullan"
açılacak. Kamu kurumlannın
boş binalan onanlarak. okulön-
cesi eğıtime kazandınlacak. İlko-
kullar kapsamındakı ana
sınıflann velilerinden ve Kız
Meslek Lisesi Müdürlüğü kap-
samındaki uygulama ana
sınıflan velilerinden "katkı pay-
Ian"alinacak.
Komisyonun kararlan şöyle:
- Okulöncesi eğitim. yatınm ve
işletme fınansının sağlanmasında
bir kamu bankası göreviendinle-
cek.
- 'Okulöncesi Eğitimi Kanunu'
çıkartılacak.
- Okulöncesi eğitim yatınm-
lannda tasarrufu sağlamak
amaayla. özel tip projeîer ha-
zırlanacak.
- \'eni oluşturulacak toplu ko-
nut bölgelerinde. okulöncesi eği-
tim kurumu yapılması zorunlu
hale getirilecek.
- Okulöncesi eğitimin önemi
konusunda aileler ve halk. basın
aracılığıyla bılinçlendinlecek
gönüllü katkılan sağlanacak.
ve
TSE Ükokullariçin
standart belirledi
KAYSERİ (AA) - Türk Stan-
dartlan Enstitüsü (TSE). şehir-
lerdeki ilkokullar için de stan-
dart belirledi.
TSE Kayseri Bölge Müdürü
Mustafa Düek, şehir ilkokullan
için belirlenen standartta, oku-
lun arsasından sırasına kadar
36 maddede bir ilkokulun nasıl
olması gerektiğinin açı-
klandığını belirterek şunlan
söyledi:
"İlkokullar için belirlenen
standartta. 'okul, istasyon ya da
otobüs duraklarına \a\a olarak
hazine bonosu, tahvil ve eğitim ençok5dakikamesafede,veyo-
alanında gelir sağlayan kunıluş- ğun taşıt trafiğinden uzak "ol-
lann gelirlerinden ve eğitim \akı- m
alıdu-' ibaresi bulunuvor. Oku-
flarından sağlanacak mali katkı- l u n g i r i şi > o g u n trafığin bulun-
dan" oluşan bir fon kurulacak. du
ğa c a d d
; v e
açdmamalı. Avn-
ca okullar. mecbur kalmma-
dıkça tek kat üzerine inşa edil-
meli." Dilek. standarda göre en
çok 40 öğrenciye bir dershane.
öğrenci başına da en az 1.50
metrekarelik net alan düşmesi
ve tavan yüksekliğinin de en az
3 metre olması. dersliklerdc
kapılann en az 90 cm genişliğin-
de olması. dershaneler önünde-
ki koridor genişliğinin 25 öğ-
renci için 1.50 metre. sonrası
her öğrenci için de 0.30 metre
arttınlması gerektiğini söyledi.'
Dilek. dershanelerin duvar-
lannın ilk sınıflarda mekanı kü-
çültücü canlı renklerle. üst
sınıflann ise sakin bir renk ar-
monisi veren renklerle boyan-
ması gerektiğini belirtti.
"Eğitiııı; milli» laik, çağdaş,eşitlikçive işlevselolmah9
• Atatürk, 16 Temmuz 1921 'de Ankara'da
toplanan Maarif Kongresi'nin açüışmda ve daha
sonra çeşitli vesilelerle yaptığı konuşmalarda
çağdaş Türkiye'nin yaratılmasında ve sağlıklı
olarak yaşatılmasında etkili olacak eğitim
sisteminin temel niteliklerini sıralamıştı. Yeni
toplumun eğitirn sistemi, milli. laik, çağdaş bilime
dayalı, genel- eşitlikçi ve işlevsel olacaktı.
Bugün de cumhuriyetimizin
70. yıldönümünü kutlamaya
hazırlanırken yirmi yıl önce ol-
duğu gibi. toplumumuzda "du-
baracılardan". "yüzsüzlerden''.
"köşe dönmeciUkten". "İLK-
SAN, İSKİ yolsuzluklanndan".
"gemisini kurtarmakta profes-
yonelleşnıiş kaptanlardan",
"hakkına razı olmayan, vergisi-
ni gereğince ödemeyen isada-
mından". "görev ve sorumluluk
duygusundan yoksun olan ay-
dııidan". "direksiyona geçince
saygıyı unutan, kelle götüren,
can alan süriicüden". hatta "sat-
tığı malm fışini kendiliğinden
kesmeyen, fiyatlarla satKiya
şanuj yapan esnaftan" sürekli
olarak yakınılmakta, eğitimle
kazandınlan davranışlann kur-
nazlık. hilebazlık. düzenbazlık
koktuğu ıma edilmektc, "siya-
sal kokuşmuşluktan". "bölücü
terörden" söz edilmekte ve "es-
ki güzel günlerin". "temiz toplu-
mun". "temiz ellerin" özlemi çe-
kilmektedir.
Kısacası, trilyonlar yatırdığı-
mız eğitim sistemi. topluma
"derlet kapısma hücum etmek-
ten başka seceneği olmayan bir
niteliksiz insangücü ordusu",
"yurtdışına akan beyinler".
"halktan kopan aydınlar" ka-
zandırmış ve bir "değer bunaln
mına" yol açmıştır. Eğitim sis-
teminin ilk kademesinden ünı-
versitenin sonuna kadar; öğ-
rencilere çelişkili fıkirler em-
poze edilmekte, farklı okullar-
dan çıkanlar. ülkemizde ulusal
birliği zedeleyen farklı değerler
kazanmakta ve hiçbir eğitim
kurumunda düşünmeyi öğre-
nememektedirler.
Kısaca özetlemck gcrekirse
eğitim sistemimiz. sosyal. siya-
Eğitim
Sisteminin
Acıklı
Durumu
Prtf. Dr. Yahya
Kemal Kaya
sal ve ekonomik görevlerini ye-
terince başaramamıştır. Sosyal
bakımdan bencil, başkalannın
hakkına saygı göstermeyen.
rüşvet alabilen ve verebilen,
adam kayıran insanlann gide-
rek çoğaîması. eğitim sistemi-
mizin Türk kültürünün temeli
olan ban yeteneklerin eğitilen-
lere kazandınlamadığını gös-
termektedir.
Siyasal bakımdan eğitim sis-
temimiz. cumhuriyete ve ulusal
bütünlüğümüze bile tam sada-
kati sağlayamamış. devlet,
cumhuriyet ve demokrasi dışı
siyasal düzen getirme çabası
içinde olanlarla. ulusal bütün-
lüğe karşı olan öğelerle sürekli
olarak savaşm'ak zorunda kal-
mıştır.
Ekonomik bakımdan eğitim
sistemimizin durumunu anlat-
mak bile gereksizdir. Sadece
sınıfta kalanlann. topluma yıl-
lık maliyeti 3-4 trilyon lira ka-
dardır. Eğitim sistemimizden
geçenler ürelici değil, tüketıci
insanlar olarak topluma dön-
mektedirler.
Daha da kötüsü. eğitim siste-
mimiz, toplumdaki manevı
kaynaşmayı da sağlayamamış-
tır. Dindarlara gerici. ilericilere
komünıst diye saldıran, karşıt
görüşlere asla hoşgörüylc bak-
mayan eğitilmiş bir kuşak ya-
ratmışız. Uygulayageldiğimiz
yöntemler ve programlarla eği-
tim kurumlanmızda yetiştirdi-
ğimiz insanlarda kımlik bunalı-
mı, davranış bozukluklan ya-
rattığımız hemen hemen herkes
tarafindan kabul edilmektedir.
Oysa Türkiye. köklü eğitim ge-
leneği olan bir ülkedir. Duru-
mu kısaca gözden geçirmek.
bugünü değcrlendirmek açısı-
ndan yararlı olacaktır.
Bugünkü Türk eğitim
sisteminin temelleri
Türk toplumunda eğitim ku-
rumlanna daima önemli, saygı-
değcr \c scvilen kuruluşlar ola-
rak bakılmıştır. Eğitim alanın-
daki devlet sorumluluğu ve ön-
derliği. Türk tarihi boyunca de-
vam etmiş, eğitim kurumlannın
açılmasında ve yaşatılmasında
halk desteği daima önemli bir
rol oynamıştır.
On sekizinci yüzyıl başlann-
da, imparatorluğun teknoloji
ve özellikle askeri alanda Batf-
ya göre çok gen kaldığı anlaşı-
lınca. devlet adamlan. bu soru-
nun medrese ve enderun okulu
gibi geleneksel eğitim kurumla-
nmızın rönesanstan sonra Av-
rupa'da başlayan gelişmelere
ayak uyduramayışlanndan
kaynaklandığını sezmişlcr ve si-
yasal. sosyal vc ekonomik gcliş-
menin bir aracı olarak eğitim
sisteminin yenileştirilmesine
-Batı'nın eğitim sistemine- yö-
nelmişlerdir.
Gerçekten de Türk-Osmanh
toplumunda. Sultan III. Selim
döneminde başlayan ve 18. ve
19. yüzyıllarda birbirini izleyen
bütün yenileşme hareketleri.
Avrupa'nın hasta adamını sağ-
lığa kavuşturmak amaayla eği-
tim alanında girişilen yeni dene-
melerdi. Yeni değerler. yeni ide-
olojiler, yeni insanlar, kısacası
yeni Türkler nasıl yaratılacaktı?
Atatürk'ün eğitim göriişü
III. Selim dönemınden beri
bir yenileşme süreci içine giren
eğitim sistemimizi. toplumu-
muzun özellik ve gereksinmele-
riyle uyumlu duruma getirmek
amacıyla özellikle cumhuriyet
döneminde sürekli bir arayış
içine girilmiştir. Hatta: cumhu-
riyetimizin kuruluşundan iki yıl
kadar önce. Kurtuluş Savaşı sı-
rasında düşman toplannın ses-
lcri duyulurken 16 Temmuz
192l'de Ankara'da bir Maarif
Kongresi toplanabilmiş ve
Mustafa Kemal Paşa. başta bu
kongrenin açılış konuşması ol-
mak üzerc çeşitli vesilelerle yap-
lığı konuşmalarda, çağdaş Tür-
kiye'nin yaratılmasında ve
sağlıklı olarak yaşatılmasında
etkili olacak eğitim sisteminin
temel niteliklerini sıralamıştır.
Çünkü o geri kalmışlığın "şjm-
diye kadar süriip gelen eğitim
yanlışlanndan" kaynaklandığı-
na inanıyordu ve yeni toplu-
mun eğitim sistemi bu yanlışla-
nndan anndınlmış olmalıydı.
Bu yüzden. yeni toplumun eği-
tim sistemi: '<
• Milli olacaktı.
• Laık olacaktı.
• Çağdaş bilime dayalı olacak-
tı.
• Genel ve eşitlikçi olacaktı. :
• İşlevsel olacaktı. \
Maarif Kongresi'nin açılışı
dolayısıyla yaptığı konuşmada
Mustafa Kemal Paşa. 16 Tem-
muz 192l'de. "... yüzvılların
yüklediği derin bir idare ihmali-
nin devlet varlığında açtığı yara-
ları gidermeye çalışacak çabala-
rın en büyüğünü eğitim yolunda
bol bol harcamamız gerekmek-
tedir" diyordu. Çünkü o geri
kalmışlığın "şimdiye kadar sü-
riip gelen eğitim v anlışlarından"
kaynaklandığı kanısındaydı.
YARIN: İ m p a r a t o r t u k
d ö n e m i n d e n k a l a n