Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28EYLÜL1993SALI
8
Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, Washingîon'da cuma günü yapılacak Filistin'e Yardım toplantısınadavet edildi
FilistiıdilerGfler'denkastaneistedi
DIŞ HABERLER
Clinton BM'de
konuştu
• BİRLEŞMİŞ
MİLLETLER (AA) - ABD
Başkanı Bıll Clinton,
ülkesinin dünya olaylannda
oynadığı küresel rolü
sürdüreceğinı bildirdi ve
Washıngton"ın kıtle imha
sılahlannın yayılmasını
önlemek konusundaki yeni
polıtikalannı açıkladı.
Clinton, BirleşmışMilletler
Genel Kunılu"nda yaptığı ilk
konuşmada, nükleer bomba
yapımında kullanılan
plüton>Tim ve zengjnleşmış
uranyum maddelerinın genış
mıkıarda stoklanmasına yol
açacak şekilde üretiminin
yasaklanması için,
uluslararası biranlaşma
haarlanmasına öncülük
edeceklerini söyledi.
SriLanka'da
Tamil operasyomı
• COLOMBO (AA) - Sn
Lanka'da hükümet
kuvvetlerinin Tamil
genllalanna karşı bir
operasyon başlattıklan
bildirildı. Savunma
Bakanhğjndan yapılan
açıklamada, ülkenın
kuzeybatısındaki Tamil
genlla üslerine hava
kuvvetlen ve topçu
birhkleriyle operasyon
düzenlendiği belirüldi.
"Hava kuv-vetlenne bağlı
ııçaklarve topçu
bırliklerinden kaçan
terönsüer ağır kayıplar
vermişlerdır" denılen
açıklamada. operasyon
sırasında 5 askerin de öldüğü
bıldirildi. Tamiller, Sri
Lanka'nın kuzey ve doğu
kesımlennin bağımsızlığı için
savaşıyorlar:
İranlı komutan
meydan okudu
•TAHRAN (AA)-İran
Devrim Muhafızlan Kara
Kuvvetlen Komutanı
General Muhammed Ali
Caferi. "Hiçbırgücün İran'a
saldırmaya cesaret
edemeyeceğıni" söyledi.
Kargar gazetesinin haberine
göre general. "Kutsal
Savunma Haftası" nedeniyle
yaptığı konuşmada, Devrim
Muhafızlan'nın İran
halkının tam desteğine sahip
olduğunubelirttı. General
Caferi, şu anda Dev rim
Muhafızlan'nın büyük
bölümünün dini lider Ali
Hamaney'in isteğiyle
Kürdistan eyaletinde görev
yaptığını ve bu ey alette
güvenliğın yeniden
sağlandığını ifade etti.
Bıdgaristan
ordusu laçka
• SOFYA(AA)-
Bulganstan ordusu tarıhinin
en büyük krizini yaşıyor. Son
bir yılda ordu mensuplannın
cinayet, intihar, hırsızlık gibi
olaylara kanşmasının
ardından Savunma Bakanı
Valentin Aleksandrov,
Genelkurmay BaşkanlığVnı
uyararak, ordunun artık
tamamıyla denetımden
çıküğım bildirdi.
Aleksandrov, "Ordumuz
tam anlamıy la laçka oldu.
Emir komuta zincin
işlemiyor. Askerlerarasmda
uyuşturucu. alkol, fuhuş
almış başını gidiyor.
Komutanlann bu
gidişe son vermesı lazım.
Böyle başıbozukluk
dünyanın hiçbir ordusunda
yok"dedi.
VValesa, Yeltsin'i
önnek aldı
• Dış Haberler Senisi -
Polonya Devlet Başkanı
Lech Walesa, ülkedeki
ekonomik reformlann
engellenmesi halinde
Yeltsin'in uyguladığı
metotlara başvurabileceğini
açıkladı. Haftalık Wprost
dergisine verdiği demeçte
Walesa. iktıdara geleneski
komünistleri imaederek,
hiçbir hükümetin 4 yıldır
süren ekonomıde
liberalizasyon prograrrunı
engellemesine müsaade
etmeyeceğini söyledi.
ÖZGENACAR
BAKICI
Üniversiteli genç kız, kendi
evındeçocuk bakmak istiyor.
Tel:3399I78
NEW YORK - Filistinli kadmlann, Baş-
bakan Tansu Çiller'den dispanser niteliğinde
"mütevazı" bir kadın hastanesi istedikleri
bildiriliyor. Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin,
ABD ve Rus hükûmetlerinin ortak çağnsı
üzerine. New York'taki ikılı görüşmelerden
bazılanru iptal ederek "Filistin'e Yardım"
toplantısına katılmak amaayla cuma günü
Washington'a gidecek.
BM Genel Kurul toplantısı nedeniyle pa-
zar akşamı Nevv York'a gelen Çetin'in sekiz
günlük Nevv York programında, Genel Ku-
rul'da bir konuşmanın yanı sıra 35 kadar iki-
li görüşme ve uluslararası toplanülar bulu-
nuyordu.
ÂBD Başkanı Bill Clinton'm dün sabah
yaptığı "ABD Başkaıu'nın gekneksel BM
Genel Kurulu'nu açış konuşmasını" dinleyen
Çetin Türkiye'nin dış polıukasını perşembe
akşamı Kurulda anlalacak.
Çetin'in, konuşmasında özellikle Kafkas-
ya ve Balkanlar'dakı savaşlann sona erdiril-
mesıne ilişkin görüşlere ağırlık vereceğj.
Ortadoğu'da banş sürecınin başlamasmın
bölgeye getireceği yeni açılımlar üzerinde
duracağı bildiriliyor.
Çetin, bu arada BM Genel Şekreteri, Yu-
nan, İsrail, Irak ve AT Dışişleri Bakanlan ile
görüşecek ve bazı uluslararası toplanülara
da katılacak.
Çetin dün aynca Mısır Dışişleri Bakanı
Anir Musa, Hollanda Dışişleri Bakanı Pie-
per Kodjmans, Bulgar Stanislav Daskalo,
Arjantinli Juidodi Teila ve İran Dışışlen Ba-
kanı Ali Ekber Velaveti ile de görüştü. Çetin
BM Genel Şekreteri Butros Gali'nin devlet
ve hükümet başkanlan ile heyet başkanlan
onuruna verdiiğ öğle yemeğine de katıldı.
Atina ve Tel A\iv ziyareti
Bu sonbaharda Çetin"in Atina'ya yapaca-
ğı resmi zıyaretin kesin tarihi. Yunanlı mes-
lektaşı ile New York'taki görüşmede sapta-
nacaktı. Ancak, Yunanistan'daki erken
seçimler nedeniyle bu ziyaretın daha ılen bir
tarihe erteleneceğj anlaşılıyor.
İki kez ertelenen Çetin'in Tel Aviv ziyare-
tinin kesin tarihi Türk-İsrail Dışişleri Ba-
kanlan'nın BM koridorlannda yapacaklari
görüşmede saptanacak.
Irak Dışişteri Bakanı Tarık Aziz ile Çetin'-
in yapacağı görüşmede iki ülke arasındaki
ılişkilerin normalleştirilmesi. BM ambargo-
su ve petrol boru hattının devreye sokulması
gibi konulann yer alacağı bildırihyor.
Çetin'in ABD ve Rus meslektaşlan ile cu-
ma günü yapacağı ikili görüşmeler ise "Fîlis-
tine Yardrnı Tahsisi" toplantısı nedeniyle
iptal edildi Ancak programda yapılan ani
bir değişiklikle Çetin ve Rus Dışişleri Bakanı
Andrei Kozirev dün BM koridorlannda ya-
nm saat süren bir görüşme yaptılar. Çetin'in
Amerikalı meslektaşı VVarren Christopher ile
özellikle "Başbakan Tansu Çiller'in 15 ekim-
de VVashington'da Clinton'a yapacağı resmi
ziyaretin içeriğini** gorüşmesı beklenıyordu.
tsrail ve Filistin arasında imzalanan banş
anlaşmasından sonra. Filistin'de yeni yapı-
lanmayı ekonomik açıdan desteklemek
amacıyla Amerika ile Rusya'nın öncülük et-
tiği yardım toplanüsının 1 ekim cuma günü
Washington*da ABD Dışişleri BakanlığT-
nda yapılacağı açıklandı.
Clinton ya da Yardımcısı Al Gore'un açış
konuşması ile başlayacak olan "FiHstine
Yannm" toplantısına AT ve İskandinavya
ülkeleri, Körfez bölgesi adına Suudi Arabis-
tan. Magrip'i temsilen Tunus, Ortadoğu'-
dan Türkıye, Mısır ve İsrail, Uzakdoğu'dan
ise Japonya dışişleri bakanlan katılacak.
ABD-Rusya ortak girişimi
Toplantıyı ABD ve Rusya ise ortak ola-
rak düzenliyor. Dünya Bankası'nın da lop-
lantıda önemli rol oynayacağı bildiriliyor.
Katılımcı ülkelerden. Fibstin'in kuruluş ve
yapılanma süreci içinde gereksinimi olan ek
finans kaynaklannı harekete geçirmek için
ayni ve nakdi bağış istenecek. Çetin'in top-
lanüda Türkiye adına yapacağı bağış mikta-
n ise henüz açıklanmadı.
Bununla birlikte. Türk diplomatik çevre-
leri "Türkiye'nin doğal afetter ve komşu ülke-
lerden olan göcler nedeniyle süratli konut
yapımında deneyimli olduğu için bu alanda
ayni yardım yapabileeeğini" de söylüyorlar.
Bu arada konuştuğum bir Filistin kaynağı
ise şunlan söyledi:
"Yapılacak nakdi yardımlan her yönetim
gibi Filistin vönetimi de elbette tercih edecek-
tir. Ancak, Filistinli kadınlann yıllardır duy-
duklan en önemli eksiklik sağlık tesisJeridir.
Türkiye'nin yapacağı, kadınlara özel bir dis-
panser daha çok makbule gececektir.
Nakdi yardımlar geçid, dispanser ise kah-
cıdır. Türkiye'nin kadın başbakanı Tansu Çil-
ler'in, Müslüman Filistinli kadmlann gereksi-
nimi olan bir kadın dispanserinin yapım ve
donanunıra üstlenmesi, Türkiye açısından Fi-
tistin'de >ıllarca unutulmayacak çok önemli
bir yardım ve yatmmı oluşturacaktır."
Filistin Devlet Başkanı, Ankara'nın Ortadoğu banş sürecini takip etmesini istedi
ArafatTürkiye'dendestekbeklîyor
HALUK GERAY
ANKARA - Filistin Devlet
Başkanı Yaser Arafat'ın Türki-
ye ziyareti, Filistinlilerin ılımlı
kanadındaki bazı kuşkulan or-
taya çıkardı. Arafat Türkiye'-
den siyasi ve maddi destek ister-
ken, kafasında İsrail'le yap-
tıklan anlaşmanın yürütülme-
sine ilişkin soru işaretleri oldu-
ğunun da ipuçlannı veriyordu.
Arafat. diplomatik destek
olarak, İsrail'in verdiği sözleri
tutması için Türkiye'nin devre-
de olmasını istiyordu. İsrail'in,
yaptığı anlaşmalara uymaması
herhalde beklenemez. Ancak,
banş süreci içerisinde, taraf-
lann "zunnen" kabul ettikleri
noktalar da var. Örneğin.
bağımsız bir Filistin devletinin
kurulması ve bu devletin baş-
kentinin Kudüs olması gjbi bir
koşul. anlaşmalann içinde yer
almıyor. Sadece, üç yıllık geçiş
dönemi içinde, "nihai çözünı"
için görüşmelerin başlaması
sözü var.
Aktif diplomasi
Arafat'ın Türkiye'den isteğı,
hem bu tür uzlaşma nokta-
lannın Türkiye tarafından ta-
kip edilmesi. hem de anlaşmada
yazılı sözlerin mümkün olan en
kısa sûrede sonuçlandınlması
olarak özetlenebilir. Zaten Ara-
fat'ın önceki gün yaptığı basın
toplantısında "silahlara hâlâ
gerek duyduğu" ve bağımsız Fi-
listin devletinin başkenünin
Kudüs olacağı noktalannı vur-
gulaması bu tür kaygılann
yansıması olarak değerlendirili-
yor.
Türkiye'nin, hem Araplarla
olan iyı ilişkisi hem de İsrail'le
ilişkilerini geçmişte de sürdür-
müş olmasından kaynaklanan
güvenilirlıği, Arafat'ın doğru
bir kanal seçtiği izlenimini veri-
yor. Dışişleri Bakanı Hikmet
Çetin'in kasım ayında Israil'e
yapması beklenen gezi, Anka-
ra'ya Arafat'ın istediği doğrul-
tuda girişimler için bir fırsat su-
ANKARA
Filistin Devlet Başkanı Arafat ziy areti sırasında SHP Genel Başkanı ve Başbakan \ ardımıcısı Murat Karay alçın'la da görüştû.
nacak.
Türkiye, Ortadoğu banş sü-
recinin çok taraflı görüşmeler
boyutunda yer abyor. Ancak,
şimdiye kadar ikili göriişmeler-
de aktif bir rol almak ısteğinde
olmadı. Türkiye'nin bu konu-
daki tek koşulu, her iki tarafın
da Türkiye'nin "arabuluculuk"
rolünü istemesiydi. Arap-İsrail
kutuplaşması ve Türkiye'nin
ekonomik ilişkileri nedeniyle
Araplarla İsraılliler arasındaki
ilişkilerde bir denge kurması ge-
reği. Ankara'nın arabuluculuk
rolüne soyunmasmı "ağırdan
afanasma" yol açu.
Yeni kamplaşma
Ortadoğu banş sürecinde bu-
gün ulaşılan sonuç. Ankara'nın
bu tür kaygılardan uzak karar
vermesini kolaylaşünyor. Ayn-
ca, su sonınu, Suriye-İsrail iliş-
kilerinin normalleşmesi gibi
olasılıklar, Türkiye'nin aktif ol-
masını da gerektiriyor. Çünkü;
Ürdün, Sunye başta olmak
üzere, dığer Arap ülkeleriyle
İsrail ilişkilerinin normalleşme-
si, Ortadoğu'da yeni kamplaş-
malara yol açabilir. Bu durum-
da, su ihtıyacı içinde olan Arap
ülkeleri ve İsrail'in hep birlikte
Türkiye'ye baskı yapma
olasılığı, senaryo düzeyinde bile
olsa, ortaya çıkıyor.
Türkiye'nin. Filistin'e yapa-
cağı maddi ve teknik yardım
yanında, altyapı ışlerinı de üst-
lenmesi, aslında Arafat'ın eline
bir koz daha veriyor. Çünkü,
gelişmelerin hızlanmasında
Türkiye'nin de çıkan olacak.
Cumhurbaşkaru Süleyman De-
mirel ve Arafat'ın başkanlık et-
tiği Türkiye-Filistin heyetler
arası görüşmelerinde su konu-
sunda Türkiye'nin teknik
yardımının gündeme gelmesi
de. Ortadoğu'da diplomasi
denkleminde suyun önemli bır
yer tuttuğunu gösteriyor. Filıs-
tinlılere özerklik verilecek böl-
geler. İsrail'in yeraltı su kay-
naklannın bol olduğu bölgeler.
Türkiye, teknik yardım yapa-
rak. suyun bollaşmasını ve ve-
rimli kullanılmasını sağlayabi-
lirse, Türkiye'ye karşı kurulabi-
lecek bir iuifakta ılk çatlak ya-
ratılmış olabilir.
Arabuluculuk fırsatı
İsrail-FKÖ gizlı görüşmeleri-
ni gerçekleştirenlerin Norveçli-
ler olduğu gözönüne alınırsa.
Türkiye, arabuluculuk yap-
mayarak bir fırsatı kaçırmış
gibi gözüküyor. Bütün dünya-
dan gizlenen görüşmeler İco-
nusunda, Türkiye'nin de hiçbir
bilgisi olmadığı anlaşılıyor.
Norveç eskı Dışişleri Bakanı
Stoltenberg. bır NATO top-
lantısı sırasında Dışişleri Ba-
kanı Hikmet Çetin c. "Bunları
gizlice bir araya getirmek
lazım" diyor. Türkiye'ye
sızdınlan bilgi sadece bu. Tür-
kiye'nin arabuluculuk yap-
mayarak. fırsatı Norveç'e
kaptırdığı yolundaki görüşlere,
Dışişlen yetkilileri katılmıyor.
Üst düzey bir Dışişleri yetkilisi,
bu konuda şöyle konuşuyor:
"Norveçliler bütün dünyadan
gizlemeyi başarddar. Herhalde
Norveç basını çok güçlü değil.
Ya da, Norveçli gazeteciler, ba-
kanlarının 'yazmayın'dedikleri-
ni yazmıyorlar. Bizde ise, gaze-
teciler her koşulda yazarlar.
Onun için de hiçbir şey gizli kal-
maz. Türkiye'nin girişimi ortada
kalırdı."
Tahran, yanıltıa
politikaizliyor
LALE SARIİBRAHtMOĞLU
ANKARA - Türk ve İran İçişlen Bakanlan önümüzdeki ay
Tahran'da biraraya gelmeye hazırlanırken, son Güvenliİc
Komitesi toplantısı, somut bır sonuç alınamadan sona erdi.
İran'ın Ankara'daki Büyükelçisi Muhammed Rıza Bagheri'nin.
Ankara ile ters düşen görüşlere yer vermesı, bır kez daha, Tah-
ran'ın izlediği "y anütıcı polirikasını" sürdürmesi olarak yorum-
landı.
Bagheri'nin, son güvenlik komitesi toplantısı sırasında, PKK
kamplannın bulunduğundan kuşku duyulan bölgeye Türk
heyetinin götürüldüğünü söylemesıne rağmen. Ankara, gerçek-
te Irakh mültecilenn banndığı kampın ziyaret edildiğinı söyle-
di.
Cumhuriyet'in sorulannı yamtlayan Bagheri, 23-29 ağustos
tanhlen arasında Tahran'da yapılan 6. Ortak Güvenlik Ko-
mitesi toplantısı sırasında Türk heyetinin, PKK'run üslendiğinı
belirttiği Urumiye'de bir bölgeye götürüldüğünü ve Türk ta-
rafının gözlemlerinden tatmin olduğunu söyledi. Büyükelçi,
Türk tarafının. bölgeye giderken, PKK kamplannın bulundu-
ğundan şüphelenilen nok-
tayı İran tarafına bildir- • İran BÜVÜkelçİSİ, Türk
m
ASliptmilik kay- heyetinin PKK kamplan
naklar. Türk tarafının, bulunduğundan
PKK kamplannın varhğı- kuşkulanılan bölgeye
ndan şüphelenilen yçrlen götürüldüğünü SÖVİerken, \
gorme yolunda bır talepte A ı ^ i * T ı i •'
bulunmadığım kaydmi- Ankara, gerçekte Iraklı
ler. mültecilenn banndığı
tran'dan da benzer bir kampın ziyaret edildiğini
talep gelmesi olasılığına bildirdi
karşı, Ankara'nın. PKK
teröristlerinin üslendiğın-
den şüphe ettiği İran topraklan içindeki noktalara gitme tale-
binde bulunmadığı öğrenildi.
Gözlemciler. İran Büyükelçisi'nin bu açıklaması ile Tahran
yönetiminin, "yanıltıcı ÎAİgi" verme politıkasının bir kez daha
ortaya çıktığını belmerek, bu ülke ile yapılan görüşmelerde so-
mut sonuca ulaşmanın zorluklannı bir kez daha dile getirdıler.
Türkiye ve Iran arasında geçen ay sonunda Tahran'da
altıncısı ve sonuncusu yapılan Ortak Güvenlik Alt Komite top-
lantısında da, Türkiye'nin PKK teröristlerinin İran'dan Türkı-
ye'ye sızmalan ve bu ülkede PKK kamplannın bulunduğu yo-
lundaki rahatsızlığıyla ilgili somut bir sonuca ulaşılamadığı öğ-
renildi.
Ancak. diplomatik kaynaklar, iki ülke arasında görüşmele-
rin devam etmesinin, sınırdaki terör hareketlerinin önlenmesı
açısından önem taşıdığını bir kez daha dıle getirdiler.
Türkiye ve İran arasında, 6. Güvenlik Komitesi toplantısı-
ndan sonra yüksek düzeyli toplantılann yapılması yolundaki
uzlaşma çerçevesinde, İçişleri Bakanı Mehmet Gaziogiu'nun
ekim ayının ilk yansında İranlı meslektaşı Muhammed Beşare-
ti'nin davetlisi olarak Tahran'a gitmesı bekleniyor.
BOSNA-HERSEK
Parlamento
banşplanını
oyluyor
Dış Haberier Servisi - Bosna- Hersek
Parlamentosu ülkenin üç etnik cumhuri-
yete bölünmesıni öngören uluslararası
banş planını ele almak üzere bugün top-
lanıyor.
Parlamentoda yapılacak oyiamadan
banş planına "koşullu evet" çıkması bek-
leniyor. Bosnah bır parlamenter Reuter'e
verdiği demeçte "Parlamento, planı büyük
olasılıkla kabul edecek, ancak Boşnaklara
bırakılacak topraklarla ilgili görüşmelerin
sürdürülmesi koşuluvla" dedı.
Banş planı son biçimiyle Boşnaklara.
Hırvat topraklan üzerinden bir koridorla
Adriyatik'e çıkış olanağı sağlıyor. Aynca
Boşnaklar 2 Hırvat limanını 99 yıllığına ki-
ralayabilecekler.
Zor karar
Cumhurbaşkaru Alia Izzetbegoviç planı
yetersiz bulduğunu, ancak banşla savaş
arasında seçim yapmak zorunda bulun-
duklannı söylüyor.
Bu arada Bosna-Hersek'te çatışmalann
sürdüğü bildiriliyor. Saraybosna radyosu-
nun haberine göre orta bölgelerdeki Gorni
Vakuf ta Boşnak ve Hırvatlar arasmda gö-
ğüs göğüse çarpışmalar yaşanıyor. Gorni
Vakuf yakınlanndaki Konjiç ve Jablanika
Hırvat topçusunun ateşi altında. Bosna'-
nm kuzeymdeki Brcko ve Doboj'da da
Boşnak mevzilerine önceki gece Sırplarca,
havan topu saldınsı düzenlendi. Zavidovıc
ve Maglaj'da, Sırplarla Hırvatlar arasında
çıkan çatışmalarda 2 kişi öldü.
Bu arada Hırvat radyosu son günlerde
Boşnaklarla Hırvatlar arasında şiddetli
çatışmalann yaşandığı Mostar'da dün. sa-
kin bır gün yaşandığını bildirdi.
KONUK YAZAR Prof. Dr. TÜRKKAYA ATAÖV
Mostar çevresindeki çatışmalardan kaçan 300 kadar Hırvat sivil Mostar'a yaklaşık
30 kilometre uzaklıkta kurulan mülteci kampında kalıyor. (Fotoğraf: REljTER)
Azeriordusunundurumu
A
zerbaycan topraklannda Erme-
nilerin durmadan ilerlemelerinin
ardından oradaki ırkdaşlanmız
içinde bazı sorumlu kişilerin sı-
lahlannı. giderek toprağı sattı-
klan bıçimindekı yaymlara iliş-
kin olarak, söz konusu silahlı çatışmada bazı
bilinmeyenler ya da az bilinenler üstüne bir
takım bilgiler sunmayı yararlı buluyorum.
Önce, tüm Kafkas halklanrun çocuklan eski
Sovyet silahb kuvvetlerinde, her örnekte
olmamakla birlikte genellikle. savaş birlikle-
rinde değil. gen ya da yan hizmetlerde görev
yaparlar, askerlik borçlannı öyle öderlerdi.
Giderek. gene genelde Sovyet ordusunda Slav
kökenli olmayan subaylar ^ — ^ ~ ^ - ^ —
tarihinde. eski dönemin uzantısı Başkan Ayaz
Muttalibov bir Savunma Bakanlığı kuran ve
başına da Tuğgeneral V. Barsath'yı getıren iki
kararname imzalamıştı. Bu sonuncu kişi eski
Sovyet askeri önderliğinin yakınıydı. 9 ekim-
de de Azerbaycan Silahlı Kuvetleri'nin kurul-
ması yasası geçirilmişti ama. ordu "Başkomu-
tan" sıfatıyla doğrudan Başkan Muttalibov'a
bağlanıyordu. Ertesi gün Azerbaycan top-
rağındaki Sovyet Dördüncü Ordusu'nu milli-
leştirme karan da alınmış ve başka yerlerdeki
Azeri askerlen de geri çağnlmıştı ama. bu ka-
rardan yaklaşık altı ay sonra bile "Ulusal Or-
du"nun toplamı 150 kişiyi geçmıyordu. Kara-
bağ'dakı Şuşa kentini savunanlann elindeki
top ve makineli tüfeklerde ma-
azdı. Bununsonucu olarak as- p r m p n i W k T a r n h ; ı ö nevra ve eğitim ûşeklerinden
kerlik eğitımi görmüş ve dene- ^ " " c ı ı ı ı c ı ı v a ı a u a g b a ş
j < a b j r
^ y o
î;t u
sov
^,et
.
yimli Kafkaslılann sayısı dü- S O m n u n U İlan '
e rm
Çökmesıyle birlikte Er-
şüktü. Ancak, bu Kafkaslı- . meniler Karabağ sorununu
lann içinde. biraz Çarlık uygu- e a i l m e m i Ş bir Savaşa ilan edilmemiş bir savaşa dö-
lamasının bir mirası ve biraz nüştüdüklnd A r b a
Azerbaycan böyle
bir savaşa hiç hazır
değildi.
lamasının bir mirası ve biraz
da Hıristiyan-Müslüman kül-
tür farklılaşmasının bir sonu-
cu olarak, Ermenı toplumun-
da meslekten subaylann oranı
ve askerlik deneyimı daha faz-
laydı.
Ermenilerin durumunda ^""^™"'~"™""
Karabağ sorunu, Sovyetler Birliği çaürdama-
ya ilk başladığı sırada, resmi olmayan ve ya-
sadışı, ama Ermeni tarihinde başka örnekleri
bulunan "yan-askeri" birliklerin oluşmasına
yol açtı. Hatta. kendıne "Ermeni Ulusal Ordu-
su" diyen ve daha 1989'da kurulmuş olan
kuvvet bile gayri resmiydi. 1990 ortasında
Gorbaçov bu türlü birliklerin tümünü yasak-
layan emri verdikten sonra bunlann en az beş
türlüsü Karabağ'da silahlı eylem sürdürüyor-
lardı. Herbirinin bir siyasal İcuruluşa bağlı ol-
duğu bu birliklerin toplam sayısını Sovyet as-
keri otoriteleri. 1992 ortasında. (belki de biraz
abartmalı olarak) 140 bin diye verdiler.
Azerbaycan'da durum farklıydı. 1918-20
dönemini anımsatacak bir bağımsızlığı geri
getirme karannın verildıği 30 Ağustos 1991
ş ş
nüştürdüklennde. Azerbay-
c a n
^ y ] c b i r a v a ? a h ı ç h a z ı r
değildi. Toplam güç birkaç ta-
buru aşmıyor, on kişıye bir tü-
fek düşüyor, birlikler arasında
bir bağlantı kurulamıyordu.
Bu dengesiz durumun bede-
^ — ^ " ^ ^ ^ lini eli silah tutmaya başlay an
Azerilerle sivil halk çok ağjr ödedi. Ermenile-
rin HocaL'da yaptıklan katliam Muttalibov'u '
iktidardan düşürdü, Şuşa'nın kaybedilmesiy-
le Karabağ'ı Ermenistan'a bağlayan Laçın
koridorunun Ermenilerin eline geçmesi de
Halk Cephesfni ve Ebulfez Elçibey'i kansız
birdarbeyle iktıdara getirdi. Ermenılenn Aze-
ri katliamını yığın halinde kaçışlar ızledi. Aze-
riler yalnız köylerden. kentlerden değil, cephe-
lerden de kaçmaya başladılar.
Ermenı hükümetı yan-askeri birliklere en
azından lojistik destek verdığini saklamıyor.
Özellikle Kelbecer'in işgalinden sonra deste-
ğin çok daha genış olduğuna ilişkin inanç bir-
çok yabancı çevrelerde de artık yerleşmış bu-
lunuyor. Ermeniler tanklar, zırhlı araçlar, ağır
toplar ve füzeler kullanıyorlar.