Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28EYLÜL1993SAU • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLEREV DEVAMI 17
Sığınmacı parası
• Baştarafi 1. Sayfada
mahkemede, "Maalesef Di-
varbakır VaKsi Cengiz Bulut ve
dönemin Emniyet Müdürii Nec-
det Menzir ile konuyla ilgili bir-
kaç kişinin bügisi dahilinde dı-
şarda sığınmacüara gelen
v anton parası ve daha sonra de* -
İet bütçesinden karşılanan pa-
ranın usulsüz olarak Emniyet
Müdürlüğü kantinine ak-
tanldığını saptadım" ıddıasında
bulunduğu ortaya çıktı. Yıldız"-
ın, konuyla ilgili dönemin İçiş-
leri Bakanı Abdülkadir Aksu'ya
da dilekçeyle bilgi verdiği öğre-
nildi.
1989 yıhnda Şanlıurfa'nın
Akçakale ilçesi Kaymakamlığı
görevinden İçişleri BakanlığY-
nın emriyle Diyarbakır Vali
Yardımcılığı'na atanan Caner
Yıldız, dönemin Diyarbakır
Valısı tarafından 5 bini aşkın sı-
ğınmacının yaşadığı geçici ba-
nnma merkezınde kaymakam
olarak görevlendirildi. Yıldız,
göreve başlar başlamaz 5 bini
aşkın sığınmacıya her gün veri-
len tonlarca gıda malzemesinin
Emniyet Müdürlüğü kantinin-
den fahiş fıyatla sağlandığını
saptadı. Konuyu hemen Diyar-
bakır Valisi Cengiz Bulut'a ilet-
ti. Yıldız. aynı zamanda Emni-
yet Müdürlüğü kantınınden fa-
hiş fiyatla mal alımını durdu-
rarak piyasadan teklıf usulüyle
daha ucuza gıda malzemesi
sağladı.
Bu gelişmenın yaşandığı gün-
lerde Diyarbakır Valisi Cengiz
Bulut, yardımcısı Caner Yıl-
dız'ı "disiplinsiz ve uyumsuz bir
kişf" olarak niteleyip sicilini
bozdu. Yıldız ise İçişlen Bakan-
lığı'na itırazda bulundu, ancak
bu itırazı üç ay gecikmeyle red-
dedildı. Bu arada Vali Yardım-
cısı Yıldız'ın tayıni Bıtlis'in Hi-
zan ilçesine çıktı. Burada Kay-
makam olarak aöreve başlayan
Yıldız. 18 Haziran 1990'da "si-
cil bozma işleminin iptali" için
Diyarbakır İdare Mahkemesi'-
ne dava açtı.
Yıldız: Sicilim bozuldu
Yıldız. İdare Mahkemesi'ne
verdiği altı sayfalık savunma
dilekçesinde, "usulsüzlüğü orta-
ya çıkardığı için sicilinin bozul-
duğunu" öne sürdü. Yıldız'ın
savunmasmda şu görüşlere yer
verdiği öğrenildi:
"Bir memurun sicilinin bozul-
ması için amiriyle en az altı ay
çalışması gerekiyor. Oysa ben
Cengiz Bulut'la sadece 2 ay 10
gün çalıştun. Bu nedenle uygula-
mâ nnkuka ve mevzuata tama-
men aykındır. Geçici bannma
merkezınde çalıştığun süre için-
de düriistlük ilkesinden taviz ver-
medim. Canla başla çalıştım.
Görev yaptığun süre içinde Vali
Bulut'tan ne yazılı ne de sözlü
tek bir uyarı almadım. Bir tek
konu hariç. maalesef Diyarba-
kır Valisi Cengiz Bulut, dönemin
Emniyet Müdürii Necdet Men-
zir ve konuvla ilgili birkaç kişi-
nin bilgisi dahilinde, kampa alı-
nan yiyecek maddelerinin dışarı-
daki piy asa fıy atlarının çok üze-
rinde emniyet kantininden sağ-
landığını saptadım. Konuyu
Cengiz Bulut'a aktararak bunun
bir skandal olduğunu, sonımlu-
luk alamayacağunı belirttim.
Vali Bulut, bu fazla paranın em-
niyet hizmetlerinde kullanıldığı-
nı. tefrişat. diğer giderler gibi ne-
reye sarf edildiği belli olmayan
alanlara aktarıldığını. dışarıda-
ki fîyatlar ucuz bile olsa emniyet
«antininden mal alımının sürdü-
Tİlmesini istedi. Konu üzerine
artıştık, yazılı emir vermesini
stedim. Bunu şiddetle reddetti.
îunun üzerine olayın farkına
ardığımız tarihten itibaren alı-
nların, ilgili alrnı komisvonuna
lışardan teklif usulüyle yapı-
masını ilettim. Emnivet kanti-
linden alışveriş. teklif almanın
Uşında kesildi. Hatta Emniyet
•lüdürü Necdet Menzir, benim
le buiunduğum bazı ortamlarda,
iulann kesıldığıne' dair bazı
özler sarfetti. Daha sonralan
''ali Cengiz Bulut. emniyet kan-
ininden mal alunı yapılması yö-
ünde baskılarını sürdürdü.
)aha sonra da gezi için ABD'ye
itti. Yalinin gidişinden 18.5.
989 tarihinde görevden aynlışı-
ıa kadar, alımlarda benim di-
ekt sorumluluğum obnasına
arşın, ilgili alım komisyonuna
;ulüne uygun tekliflerle piyasa-
an ucuza mal aldırttım. Tah-
ıın ediyorum, işin başından beri
eellikle dışardan gelen para-
xın Kızılay kanalı ile ilgili ko-
lisyonca harcanmasından yüz
ilyımlarca liralık usulsüz fazla
ıra emniyete aktarılmıştır. Si-
limin bozulmasının ardında
mamen bu olay yatmaktadır."
ddialar asılsız'
Yıldız'ın tayıninin Bitlis'in
ızan ilçesine çıkması nedeniy-
Diyarbakır İdare Mahkemesi
dosyayı yetkisizlık karanyla
Mart' 1991 tarihinde Van
are Mahkemesi'ne gönderdi.
ın İdare Mahkemesi İçişleri
kanlığı'ndan sa\ unma istedi.
şlen Bakanlığı Hukuk Mü-
.in Sefer Cansu. mahkemeye
nderdıği savunmada. Yıl-
•'ın usulsüzlükle ilgili iddiala-
ı sadccc "asılsızdır" diyerck
;iştirdi. Bakanlık savunma-
da Yıldız'la ilgili şu iddialar-
da bulundu:
'Yıldız, barınma merkezinde
göreve başlamasından sonra ba-
nnma merkezindeki yönetiminin
bozulmaya yüz turruğu, alan il-
çesinde sık sık toplu gösteri ha-
reketlerinin vuku bulduğu ve
Yıldız'ın birkaç kez daha dik-
katli hareket etmesi. oradaki gü-
venlik güçleriyle daha sıkı işbir-
liği yapması hususunda uya-
nldığı. davacının güvenlik güçle-
rinden ziyade barınma merke-
zindekilerle doğnıdan Uişki içine
girdiği ve oradaki yerli personel-
den tercüman olarak istifade et-
tiği görülmüştür. Bannma mer-
kezinde yasadışı faaliyetlerin
artmasına ve bazı apartmanlann
bodrum katında Kürtçe eğitime
göz yumduğu saptanmıştır. Bun-
lar Emniyet Müdürlüğü'nün tut-
tuğu istihbarat raporlarında da
mevcuttur."
'Uyan almadım*
Caner Yıldız. bakanlığın bu
savunmasına verdiği yanıtta id-
dialan reddederek özetle şöyle
diyor:
"Kamp yöneticiliğim boyunca
şifai ve olumsuz hiçbir uyarı al-
madım. Benim zamanunda
kampta toplu gösteri de olmadı.
Gerek MİT, gerekse emniyetçe
davalı tarafından iddia edildiği
gibi hiçbir şekilde bodrum katla-
rında Kürtçe eğitim yapıldığı
veya herhangi bir yasadışı faali-
yetin olduğu tarafıma bildirüme-
miştir. Tercüman olarak da ta-
mamen emniyet mensuplarından
yararlandım. İddia edildiği gibi
yanlış davranışlar içinde ol-
saydım, o zaman Cengiz Bulut
beni niye görevden almadı? Tüm
mesele emniyet kantininden baş-
ka yerden devletin menfaatini
gözönünde tutarak haksız. usul-
süz yere para aktanmını önie-
mek için yaptığun faaliyeder so-
nucu maİ alımının olması, em-
niyeün suyunun kesilmesi, bu-
nun Emniyet Müdürü Menzir
tarafından bana açıkça söylen-
mesi, Vali Bulut'un bu konuda
ısrarla her yerden pahalı bile ol-
sa emniyet kantininden mal alı-
mının yapılmasını istemesinden
kaynaklanmıştır."
Caner Yıldız Hizan Kayma-
kamlığı'na atandıktan sonra
Bitlis Valiliği araalıgıyla.döne-
min İçişleri Bakanı Abdülkadir
Aksu'ya da kişıye özel damga-
sıyla aynntılı bir dilekçe gön-
derdi. Yıldız, bu dilekçede de
iddialanm yineleyerek şu gö-
rüşlere yer verdi:
"Şimdiye kadar sadece benim
>e konuyla ilgili karşı taraftaki
şahısların bildiği. ancak açıklan-
ması ülkemizin itibarını, güve-
nirliliğini, gerek içerde ve gerek-
se dtşarda son derece sarsacağı
kesin olan bir konuda \ ali'nin
usulsüz isteği doğrultusunda iş
yapmadığım, çok önemli gördü-
ğüm ve son anda zorunluluk duy-
duğum için açıklamaktan büyük
esef duyduğum bir olay mevcut-
tur. Maalesef Diyarbakır Valisi
Cengiz Bulut, Emniyet Müdürü
Necdet Menzir ve konuyla ilgili
birkaç kişinin bilgisi dahilinde
dışardan sığınmaeılar için gelen
y ardun parası \e bütçeden karşı-
İanan paranın usulsüz olarak
emniyet kantininde çeşitli hiz-
metlerde kullamldığını sapta-
dım. Yüz milyonlarca liralık
para, usulsüz olarak kulianılmış-
tır. Konu çok hassas olduğu için
ülkenin itibarını ilgilendirdiği
için ve o anın şartlan bunun açı-
klanmasında herhangi bir ne-
ticeyi almama engel olduğu için
memur olmam nedeniyle bunu
açıklayamadım. Konu araştırıl-
dığında belgeler üzerinde incele-
me yapıldığında gerekçe derhal
ortaya çıkacaktır. Bunidan kuş-
kunuz olmasın. Hakkımda vapv-
lan sicil bozma değerlendirmesi-
nin düzeltilmesini arz ederim."
Yıldız'ın bu dilekçeyle birlik-
te Bakan Aksu'ya konuyla ilgili
bazı belgeler de gönderdiğı, an-
cak Bakan Aksu'nun usulsüz-
lük iddialanyla ılgıb Yıldız'a
yanıt verip vermediğı öğrenile-
medi.
Van İdare Mahkemesi 9 Ni-
san 1992'de davayi sonuçlan-
dırdı. Yıldız'ın 3 aydan kısa bir
süre Vali Bulut'la çalıştığını. si-
cil bozma için bu sürenin çok
kısa olduğunu belırterek işle-
mın iptaline karar verdi. Caner
Yıldız böylece aklandı.
Van İdare Mahkemesi dava
boyunca en az üç kez İçişleri
Bakanlığı' ndan usulsüzlük id-
dialanyla ilgili bilgi istedi. An-
cak İçişleri Bakanlığı buna
yanıt vermedi. İddialar konu-
sunda mahkemeye yansıyan bir
soruştuıma açılmadığı gibi Yıl-
dız'ın savlan dosyada kaldı.
TÜRKİYEDE DÜNYADA
Meteoroloı Genel Mûdurlğu'nden alınan bılgıye göre, yurdun Kuzey
kesımlerı parçalı bulutlu, Doğu Karadenız ıte Doğu Anactolu'nun ku-
zey doğusu yağmurlu, otekı yerler az bulutlu ve açık geçecek Ruz-
gar kuzey ve batı yonlerden hafıf, ara sıra orta kuvverte esecek De-
nızlerımızde ruzgar, Ege ve Marmara da yıldız ve poyraz. otekı de-
nızlerımızde günbatsı ve karayelden 2-4 kuvvetınde, saatte 4-16 de-
nız mılı hızla esecek Van Golü'nde hava, az bulutlu ve açık geçecek
Adana
Atyon
A»ı
AlAara
Anlalya
Avdın
Bursa
ÇanakkaJe
Dıyartakır
Edıme
Erzurum
Esktçehır
Istanbul
Izmır
Kars
Konya
San«un
Trabzon
Zonguldak
A 33 :
A 23'
, 2 S '
A 29'
A 30'
A 34'
A 33'
A 27'
A 3 2 '
A 2 9 '
Y 2 4 '
A 29
A 26'
A 32'
Y 24'
A 2 9 '
B23'
Y23'
A 24'
1
17'
1
4 '
1
3 '
1
10 •
' 17*
1
15'
• 12'
1
14"
• 16"
• n '
• o '
• a '
• 15'
' 17 '
1
2 '
' 7 '
' 16'
1
16'
1
16 -
OslO r
•Zürıh
/;/ J
:LHelsınkı
t| \ ^ 3 tft PetersBurg
J
• Vıyana
•Belgrad l
• Mosnova
t
Cezayv •
Amsterdafr
Anynan
Atına
Bağdat
Bonn
Bfuksel
C«nevre
Cezayır
Franklurt
Lelkoşa
PMersburg
Londra
Madrıd
Mılano
Mcskova
Münıh
Oslo
Parıs
Prag
Rryad
Roma
Vıyana
Y 13
A34
A28
A 35
Y 12
Y 13
Y 18
A 31
Y 14
A34
Y 9
Y 13
B 21
Y 24
Y 7
Y 17
Y 9
Y 15
B23
A 37
Y27
Y22
Yağmurlu ı Bulutlu Sıslı ^P Guneşlı K a r ! l
Sözleşmeli subaylık askıda
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Türk Silahlı Kuvvetlen-
nde (TSK) profesyonelleşme-
nin ilk adımı olarak da tanımla-
nan, "sözleşmeli subay" uygula-
masına ilişkin kanun hükmün-
de kararname taslağı, Anayasa
Mahkemesi'nin Yetki Yasası'-
nı iptal etmesi nedeniyle askıya
alındı.
Genelkurmay Başkanhğı-
ndan alınan bilgiye göre düzen-
lemenin yasalaşması durumun-
da, ordunun profesyonelleşti-
rilmesiçerçevesinde.TSK'ya 15
yılhk plan dahilinde 14 bin kişi
abnacak.
TSK'da, daha çok küçük
rütbeli subay gereksinimini
karşılamaya yönelik alımlar
teğmen, üsteğmen ve yüzbaşı
seviyesindeki subaylann, kıt'a
görevlerini yapmalanna da ola-
nak tanıyacak. 15 yıllık plan
dahilinde, Kara Kuvvetleri Ko-
mutanlığı'nda 8 bin, Deniz ve
Hava Kuvvetleri'nde ise 3'er
bin sözleşmeli subay istıhdam
edilebilecek.
Sözleşmeli subaylar, yüksek
öğrenim görmüş adaylar arası-
ndan seçilecek.
Yasa, yedeksubaylara oran-
la, sözleşmeli subaylann daha
uzun süre istihdam edilebilme-
lerine olanak tanırken birçok
hizmetin de profesyonel kişiler
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Güreş'e Türkmenistan Devlet Başkanı tarafından bir
at hediye edildi. Kara Harp Okulu Atltspor alanında yapılan teslim töreninden sonra Güreş,
Doğan adı verilen ata şeker yedirdi.
tarafından yürümesini sağlaya- meleri içeren KHK taslağımn
askıya alınmast sonucunu doğ-cak. Sözleşmeli subay alımı ile
TSK'nın personel mevcutlann-
da da indirime gidilebilecek.
Aynca bu yasanın çıkması, ye-
deksubaylığın kaldınlmasını da
gündeme getirecek.
Kaynaklar, Yetki Yasası'nın
Anayasa Mahkemesi tarafın-
dan iptali sonucu. bu düzenle-
rubileceğini söylediler.
Öte yandan Türk Silahlı
Kuvvetleri'nde kadın subay
alımına hız verilirken okullara
alınan bayan öğrenci sayısı.
plantamalan da geçti. Alınan
bilgiye göre 1992 yıhnda kara
için 20, deniz için 12, hava için
de 12 kadın subay öğrenci alımı
planlarurken kara için 38. deniz
için 25, hava için de 14 bayan
subay öğrenci alındı. Bu yıl
kara için 20, deniz için 10. hava
için de 15 kadın subay alımı ta-
sarlanırken uygulamada, kara
için 25. deniz için 10. hava için
de 13 bayan subay öğrenci
alımı gerçekleşti.
Bakan Şahin'in Acaristan'a gidişinden Çiller habersiz
'Kardeşimin işlerini takip etmedim' gerf acbnı
AHMETŞEFİK
TRABZON - Gürcistanın
Acaristan Özerk Cumhuriyeti'-
ne petrol ihraç eden kardeşinin
işlerini takip ettiği öne sürülen
Tanm Bakanı Refaettin Şahin,
iddialan reddetti. "Kardeşim
petrol işiyle uğraşıyor. Böyle bir
iş yapamaz mı? Bunun benimle
ne Ugisi var?" diyen bakan Şa-
hin, kendisini Acaristan Cum-
hurbaşkanı Yardımcısı Aslan
Abaşidze'nin davet ettiğmi. sa-
vaştan kaçan 20 bin kişi ile ilgili
görüşmeler yaptıklannı söyle-
di. ancak Başbakan Tansu Çil-
ler'in konudan haberdar olup
olmadığı yolunda net bir açık-
lama yapmadı.
Geçen cumartesı. gazetemiz-
de "Bakan Şahin, kardeşinin iş
takipcisi" başlığıyla yayımla-
nan haberde. Tanm Bakanı
Refaettin Şahin'in Acaristan'la
petrol işi yapan kardeşı Saba-
hattin Şahin'in işlerini takip et-
mek için bu ülkeye gittiğinin
öne sürükiüğü beürtilmiştı. Ba-
kanın, bu konuya ıb'şkin iddia-
lan yanıtlaması istenmiştı.
Cumhuriyet'in sorulannı ya-
nıtlayan Bakan Şahin. "Kime
söylemişim? Kimin işini takip et-
mişim? Acaristan'a gittim. Ya-
nımızda konsolos da «ardı. Dev-
letin bakanı olarak gittim. gö-
rüştüm. Öyle şeyler konuşulur
mu" diye sordu. "Kardeşinizin
Acaristan'la petrol Uişkisi yok
mu" şeklindeki soruya. "Karde-
şim Kanada'da da petrol işi yapı-
yor. Burada da yapıyor. Onu gi
dip kardeşime sorun. Yani, kar-
deşim böyle bir petrol işi ya-
pamaz mı? Yapmamalı mı? Be-
nimle ne Ugisi var? Bunun ispatı
için mahkemeye başvuracağım"
diye karşılık veren bakan Refa-
ettin Şahin, şöyle konuştu:
"Ben iş takipçisi değilim. Dev-
lete 20 sene hizmet ettim. 2 defa
genel müdürlük vaptım. Herkes
iş yapmak hakkına sahiptir.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı
olarak iş yapma hakkı vardır.
Ne oldu yani? "
"Gidişinizden, Başbakan
Tansu Çiller'in haberi var mıy-
dı" sorusuna net bir karşılık
vermeyen bakan Şahin. kendi-
sini Acaristan Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Aslan Abaşidze'nin
çağırdığını. Gürcistan'da 20 bin
kişinin savaştan kaçtığmı ve
bunlann sınıra dayandığını.
bunlann arasında 400 de çocu-
ğun bulunduğunu, bu nedenle
görüşme talep ettiğini savundu.
Adapazaııııda Devlet vekâletle yönetiliyor
Suhumi sevinci
İLHAN UYGUN
ADAPAZARI - Abhazya -
nın başkenü Suhumı'nin Ab-
hazlar tarafından ele geçirilme-
si Adapazan'nda sevinç yarattı.
Sakarya Kafkas Kültür Derne-
ğı Başkanı Mecdi Cengiz, "Se-
vincimiz büyük. Zafer hepimiz
için kutlu olsun" dedi.
Sakarya'da yaşayan yaklaşık
90 bine yakm Abhaz ve Kafkas
kökenli vatandaşın sevınçleri
dün büyüktü. Haftalardır sü-
ren Gürcü-Abhaz çatışması
Abhazya'nın başkenti Su-
humi'nin ele geçirilmesiyle do-
ruk noktasına ulaşü. TV ve
radyolann Suhumi'nin Abhaz-
lann eline geçtiği haberlerinden
sonra Sakarya bir anda sevince
boğuldu.
Sakarya Kalkas Kültür Der-
neği Başkanı Mecdi Cengiz,
"Anavatanımızdaki Gürcü işga-
linin sona ermesi bizi çok mutlu
etti. Savaş sırasında şehit düşen
kardeşlerimizin acısını yüreği-
mizde taşıvoruz, ama biz inanı-
yoruz ki şehitler öunez, onlar
tüm Abhazlann kalbinde yaşar-
lar. Asıl savaş bundan sonra baş-
hyor "dedi.
• Baştarafi 1. Sayfada
ren" getirilmiş bulunan Osman
Ünsal için de aynı soru gün-
demde. Ünsal, kamudaki çalı-
şma süresi yeterli olmadığı için
bu göreve önce "vekaleten" ata-
namamış, Başbakan Çiller ta-
rafından "tedvir" (yürütme) ile
görevlendirilmişti. Ancak daha
sonra bir kanun hükmünde ka-
rarname ile üst düzey görevliler
için kamuda geçirilmesi gere-
ken süre. 4.5 yıla indirilmişti.
Bunun ardından Ünsal'ın
HDTM'ye "asaleten" atanabil-
mesi yolu açıldı, ancak Başba-
kan Çiller, şu ana değin Ünsal'-
ın atamasını yapmadı.
Görevıni "vekaleten" sürdüren
bürokratlardan birinin. Cumhu-
riyet'e. "Başbakanımız çok yo-
ğım. Henöz atamalara ftrsat bula-
madı" demesıne karşın, bürokra-
si çevrelennde şu yorumlar yapı-
lıyor.
"Başbakan, göreve geldiği ilk
günlerde, 'Bürokratlan bir süre
deneyıp, ondan sonra asaleten
atayacağım' demişti. Eğer bu sozii
veri kabul ederseniz, şu anda Baş-
bakanlık Müsteşarı Yücel tdil'in
denenmekte olduğu sonucuna ta-
rırsınız. Oysa örtülü ödenek dahil,
Başbakan'm en kritik konuları
emanet ettiği biri için böyle bir du-
rum onur kıncıdır."
Spekülasyonlar
"Atamalann Başbakan'm yo-
ğun programı nedeniyle yapılama-
dığı" gerekçesıne karşı çıkan bü-
rokratlar, şu yorumu yapıyorlar:
"Başbakan, Gelirier Genel Mü-
dürii Zekeriya Temizel'i tam iki
saat içinde görevden alarak, yeri-
ne yeni bir atama vaptı. İstelik
hiç tanımadığı bir ismi bu göreve
asaleten atadı. Demek ki burada
zaman bulamamak, bürokratı de-
nemek geçerli değil. Başka bir ne-
den olsa gerek. Bu atamalann
bazılannın Köşk'ten onay alama-
yacağı endişesinin mevcut olduğu,
Sayın Başbakan'm bu nedenle
atamalan yapmadığı gibi duvum-
iar geliyor. Atamalann gecikmesi-
ni, kasım ayında yapılacak DYP
kongresine bağla\ anlar da var. Ne
olursa olsun. bu önemli göre\lerin
vekâletle yürütüünesi, devlet adı-
na büvük eksikliktir."
FATİH 2. SULH HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
EsasNo 1992 364
KararNo 1993 464
Davacı Malıye vc Gümrük Bakanlığı İstanbul Muhakemat Mü-
dürlüğü V'ekılı Av. Müeyjet Sevım tarafından. davalı A. Sabn Ba-
voğlu alc\hine mahkcmcmızde açılan alacak davasının yapılan du-
ruşmalurı sonunda.
II) 5 1993 günu verılen kararla da\alı A. Sabri Bayoğlu'nun ibraz
cdilen bclgclcre gore 13 2 1990 tanhınde ıhale ile muhlelıf eşvaları 5
3(K) (XX).- TL salın almı^ olduğu. ancak 7 gün ıçındc bcdclını ödcmc-
dığınden. a\nı eş>aların 18.5 1990 tarihinde ycnidcn ihaleycçıkarlıl-
dığı \c 3 XX() 000.- TL'yc Mustafa Doğanalp adındaki ^ahsa satılmış
olduğu. aradakı 1.420.Ö00.-TL. furktanyatırmı^olduğu 63 0(X).-TL.
güvcncc bcdclı duşuldükten sonra. I.357 0OO.-TL Hazinc >c zarar
\crmi!; olduğu. toplanan delillcrlc sabit olduğundan 1.357 (XX).- TL'-
nın IX 5 1990iarıhındcn ılıbarcn \asul laıziylcbirlıkledavalıdan lah-
sılı ile davacıya venlmesınc. I35'7(H).- TL.'ucrciı vckalcl. 554 000.-
TL. \argılamagıderınındavalıdanalınarakdavacıvavenlmcsınedaır
temvızı kabıl olmak üzere vcrilmıij bulunan sonuç karann Sofular
Mah. Açıklar Sok. No: I6'2 Falıh adresındc bulunmayan davalı A.
Sabrı Bavoğlu'na karar tcblığı ycnne kaım olmak üzere ilanen tebliğ
olunıır 21 7 1993 Basın: 405X4
T.C. PENDİK ASLİYE1. HUKUK
MAHKEMESİ
Esas 993 44
Dasacı Arsa Ofisi Gcncl Müdürlüğü tarafından mahkememizde
açılan 2942 sayılı yasanın 16-17 maddelerı gcreğince lcscıl davasının
yapılan açık yargılaması sırasında
A^ağıda ısim veen son bıldınlen adresleri vazılı bulunan da\alılara
mahkemcmız tarafından tcblıgat >apılması mümkün olmadığı gibi.
yapılan lüm yazışmalara ve tahkıkatlara rağmen davalıların teblıgata
yarar açık adreslcrınin lespitı mumkun olmadığından. davalılara du-
ruşmagünu vesaatının ılancn teblığıne kar.ırverilmiştir.
Aşağıda hüviyetlen \cen son bıldınlen adresleri vazılı bulunan da-
valılarınduru^ma günu olan 26 10.1993 tarihinde s;ıal 10 (XVda mah-
kememız duruşma salonunda lıa/ır bulunmaları. dava ile ılgılı her
turlü >.ızılı belgc ve delıllerinı dosyanııza durusrruı gıınune kadar ıb-
raz etmeleri. delillennı ıbraz elme/ler ve mazereı gosıeımeksızın du-
ruşma günu ve saatinde mahkenıemızde hazır bulunmazlarsa >argı-
lamanın gıvaplannda yapılarak karar venleccği. davalılara davelıve
ycnnc kaım olmak uzere ilanen teblıü olunur.
2.9 1993
Davalılar:
1 NunyeÇakar Kartallepe M.ıh.ıllcsı. Atalurk Caddesı. No 112
Pendık İslanbul
2 Casım Boyral (Po>nız). Kavnarca Caddesı. Kılıç Sok Bulas
Karşısı Pendık Ktanbul
Hukuk Hûkimı: IX59X
Tcseılı ı^tenen dava konusu ta^ınmaz Pendık ılecsı Şevhlı koyıı. I
pal'la,94l parsel sayılı tasınmaz
Basın: 405X0
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - KİTlerde çalıştınlan ge-
çici işçilerin 15 Ekim 1993 ta-
rihine kadar işten çıkanlması
için genclgeyayımlayan Başba-
kan Tansu Çiller. bu girişimin-
de geri adım attı. Genelgenin
"yenklen düzenleneceği" bildı-
nldi. .
Türk-îş Genel Başkanı Bay-
ram Vleral. geçici ışçi genelgesi
konusunda dün Başbakan
Tansu Çiller ile görüştü. Meral.
Başbakanlık konutunda yakla-
şık 15 dakika süren görüşme-
den aynlırken. "Bu genelge dü-
zeltilecek, bundan önceki vıllar-
da işin seyri. akışı neyse aynı du-
rum devam edecek" dedi. Me-
ral, KİT'lerde uzun süredir dai-
mi kadroya işçı alınmadığını da
anımsatarak. "20 yıllık işçi var.
15 yıllık işçi var. Maliye Bakan-
lığı'nca hazırlanan bir genelgey-
le bunlann ekim ayının 15'inden
itibaren iş akdine son verilecekti.
Başbakan yurtdışmdaydı, dönü-
şünü sabuia bekledik.
konuştu
Hükümette
• Baştarafi I. Sayfada
yenıden gündeme geldı. SHP'de.
PTT'nin özelleştirilmesi konu-
sunda farklı görüşler savunan
grup ve parti yönetimi dün top-
landı. Grup Başkanı Aydın Gü-
ven Gürkan başkanhğında topla-
nan Grup Yönetim Kurulu ve
Genel Başkan Murat Karayalçın
başkanlığında toplanan MYK"-
da. "T"nin satışı ve koalisvona
ilişkin tartışmalar yapıldı. Top-
lantıda, Murat Karayalçın'ın,
MYK üyelerine, "Gensoru konu-
sunda sorun çıkarmayın. Bu konu-
yu aramızda konuşalım. İletisûn
eksikliği var. Bazı bakanlar, yan-
lış anlaşılıyor. Bu bir özelleştirme
değil. kamu ortaklığıdır** dedığı
öğrenildi. Grup Yönetim Ku-
rulu'nda ise. bir grup mılletvekılı-
nın gensoru önergesıne "evet"
oyu \ermesi ve koalisyon ortağı-
nın "sıkıştınlması" görüşünu dıle
getırildiği öğrenildi.
Hükûmet bozulabilir
MYK toplantısında, PTT'ye
ilişkin tartışma açan Genel Sek-
reter Yardıması Hilmi Yükseien.
kararnamenin iptali için hazırla-
nan başvuruya. özelleştirmeyi
Türkiye'nin güvenliğini zedeleyi-
a gördüğü ve Ulaştırma Bakanf-
nı duyarlı olmaya çağınnak için
imza attığını belırterek, grup top-
lantısında bu konunun tartışıla-
cağjnı ve grup yönetiminin.
Karayalçm'a karşı görüşleri sa-
vunabileceğini ifade etti. Bu ara-
da ismınin açıklanmasını ısteme-
yen bir parti yöneticisı. SHP'nin
kurultayı bitirmesine ve bazı so-
runlan aşmasi gerekmesine rağ-
men son dönemde oldukca sıkın-
tdı bir dönem yaşadığını belırte-
rek. "PTT konusu hükümeti
bozma nedeni olabilir. Bu dunırn-
da. koalisyon ortağımızı sıkıştu-
ma dunımunda kalabiliriz. Grup
yönctimiyle. parti yönetimi farklı
görüşler savunuyor. Bunlann dü-
zeltilmesi lazım. Partiye yeni bir
i\me kazandırmanuz gerekiyor"
diye konuştu.
Demiral: Yanlışlığı
saptamaya çalışacağız
GÖKSEL POLAT
ANKAR.4 (Cumhuriyet Bü-
rosu) - DGM Başsavcısı Nusret
Demiral. yazanmız Lğur
Mumcu'nun öldürülmesiyle il-
gili soruşturmada. İslami Hare-
ket Örgütü üvesi militanlannın
İstanbul'daki operasyonda ya-
kalanma tarihlenndekı tahri-
fatlar ıçın. "Ben bir kasıt olabi-
leceğini sanmıyorum. Ama bu
hatalar yapılır mı? Yapılmaz di-
ye bir şey yok. O tutanağı düzen-
İeyen kişinin kendisine sormak
lazım, nedir bu diye?" dedi. De-
miral. konunun araştınldığını
ve tutanaklardakı yanlışlığı be-
lirlemeye çalıştıklannı beürtti.
Sonılan yanıtladı
Demiral. Cumhuriyet'in ko-
nuyla ilgili sorulannı yanıtlar-
ken, Vlehmet Ali Şeker ve diğer
şeriatçı terönstlenn Ankara'da
sorgulandıklan sırada.
Mumcu'nun öldürüldüğü ta-
rihte gözlem ahında olduklannı
söyiedıklennı belirterek şunlan
soyledi:
•"İstanbul'a sorduk, gözlem
altındaydılar diye yanıt geldi.
Ben o adamları gördiim. Yani o
adamlar. ancak örgüt içinde ola-
bilirler. Aynı örgüt içinde değer-
lendirilebilirler. Ama bombayı
koydu mu. koymadı mı onu ke-
sin olarak bugün hemen söyle-
mek imkansH. Konuyu araştın-
yoruz. Arkadaşunız, yeni bir
değerlendirme yapacak elbet."
'Hafızam almıyor'
Demiral, tanık Ayhan Ay-
dın'ın ıfadesinin hayal mahsulü
olduğunu da ileri sürerek, söz-
lenni şöyle sürdürdü:
"Bize soylendiğinde o zaınan
dedik ki, 'Bu adam hayal mahsu-
lü.' Yanlış hatırlamıyorsam,
rahmetli Lğur Mumcu arabasını
cuma akşamı bırakmış. Olay
saatine kadar hemen hemen 36
saat veya daha fazla zaman var.
Bu arada geçen zaman içinde
hangi saatte, hangi zamanda ko-
nulduğu belli değil bombanın.
Tanığın anlattığı şekilde olay-
dan 15 dakika evvel konulması-
nı, benim hafızam pek almıyor."
Demiral. gelişmelere göre ta-
nık Ayhan Aydın'ın yeniden
ifadesıne başvurulabileceğini
belirterek, "Dondurduk, ama bu
demek değil ki biz bu adamı bı-
raktık. tekrar çağırmayacağız.
En geçersiz iddia dahi değerlen-
dirilir. Zaman gelir o itham defa'l
dilimi içinde yerini bulabilir" de-
di
Hukukçular: 'Coşkun,
işkenceyle ifade alan savcıdır
9
Haber Merkezi- Ankara
DGM Savcısı Ülkü Coşkunun.
Lğur Mumcucinayeti soruştur-
masında kendisine gönd«rilen
sanıklann "hırpalanmış" olma-
lan nedeniyle ifadelerine itibar
etmediğinı belirtmesi. hukuk-
çular tarafından "şaşkınluVla"
karşılandı. Hukukçular, "Ülkü
Coşkun'un, önüne gelen birçok
sanığı. sırf polisteki ifadesini
reddettiği için yeniden işkence
y apılmak üzere defalarca Emni-
yete gönderdiğine tanık oldukla-
nnrbelırttıler.
Gazetemize konuya ilişkin
görüşlerini açıklayan Avukat-
lar. mahkeme dosyalannda.
DGM binası altında birçok sa-
nığın polıs ifadesini kabul etme-
si için Savcı Coşkun tarafmdan
dövdürüldüğüne ilişkin. belge.
ve tanık açıklamalan olduğunu
belirtiyorlar.
ğş ; ğ
Genel Sekreteri Avukat Aydın
Erdoğan:
" Ankara DGM Savcı Yar-
dımcısı Ülkü Coşkun. Emniyet
Müdürlüğünden önune geîen
ve Emniyet ifadesini kabul et-
meyen sanıklan. Emniyete ifa-
desini yeniden alın ve bir daha
burada reddetmesın diyerek iş-
kenceye gönderen savcıdır.
Coşkun. sanıklann mahkeme
huzurunda dövulmesıne neden
olan. bizzat kendısı ifade sırası-
nda sanıklan döven savcıdır.
Sanıklann poliste hırpalanmış
olmalannı. ifadelenne itibar et-
memeye gerekçe olarak göster-
mesi. ınanılmaz birdavranıştır.
Şimdiye kadar böyle bir tutum-
lanna rastlamadık Ne Ülkü
Coşkun ne de DGM'nin diğer
savcıları. işkence ile alınmış ifa-
deye itibar edılmez gibi birdav-
ranış içine girmedıler. Uğur
Mumcu cinayetinde böyle
hareket etmelen. ancak bu so-
ruşturmayı savsaklamak ve
saptırmak şeklinde yorumlana-
bılir. Soruşturmanın üstü örtül-
mek isteniyor, başka türlü yo-
rum yapabilmek mümkün de-
l
Birdal: Soruşturma
açmalıydı
İnsan Haklan Derneği Genel
Başkanı Akın Birdal:
"DGM'nin bugüne değin
hukukun üstünlüğünü geçerli kı-
labilecek, adil vargı ve savunma
hakkını kullanılmasına olanak
tanıyan bir tutumuna tanık ol-
madık. Eğer Ülkü Coşkun bu
sanıklann işkence gördüğünü
saptadıysa o zaman, bu konuda
sonışturma açmalıydı. Bunu
halka açıklamalıydı. Ama ne
yazık ki. DGM Savcılannın iş-
kencelere davalı ifade alma
konusunda genel bir alışkanlı-
klafi var, ne hikntettir Lğur
Mumcu olayında bu kez 'hırpa-
lanmış" sanıklann ifadelerine iti-
bar etmiyorlar. Bunu anlayabil-
mek mümkün değil. Şimdiye ka-
dar bunlann bu konuda hiçbir
duyarlığına şahit olmadık."
İnsan Haklan Demeği Genel
Sekreteri Avukat Hüsnü Öndül
de benzer görüşleri açıkladı-
ktan sonra Kınkkale Mühim-
mat deposunun havaya uçurul-
ması davasında, Coşkun'un
sanıklara polis ifadelerini kabul
ettırmek için yeniden dövdür-
düğünün. mahkeme kayıtlan-
na geçtiğını bıldırdı.
İstanbul Barosu avukatlann-
dan Ergin Cinmen: "ÖzeUikle
Ülkü Coşkun'un önüne giden
hazırlık soruşturmasındaki sanı-
klann büyük çoğunluğu işkence
gördüklerini belirtirler, ama hiç
bir soruşturmada bu ifadelerin
tahkiki yapılmaz. Kutlu-Sargın
da\ası bunun en iyi örneklerin-
den birisidir."
îtiraflar ciddiye alınmadı
• Baştarafi I. Sayfada
madıysa bu, ağır bir ihmaldir" dıyen avukat Mumcu. sanık-
lann bitap olup olmadığının. hırpalanıp hırpalanmadığının
ayn olarak değerlendınlmesı gerektığinı söyledi.
Avukat Mumcu. sözlerinı şöyle sürdürdü:
"Ortada böyle ciddi bir konuda itiraf varsa bu ifadeler zabta
geçirilir. Sanıklar hırpalandılar mı. bitap mıydılar, yoksa taklit
mi yapıyorlardı. bu sonra değerlendirilir. Adalet Bakanı, bir
müfettiş göndererek bunu inceletmeüdir.'"
Soruştuımadakı bu ciddiyetsizlıklerden sonra savalıklar-
ca. mahkemelerce yürütülmesi gereken soruşturmaya
TBMM'nin el koymasını anık doğal bulduğunu söyleyen
avukat Mumcu. "Görevli savcılık, Adalet Bakanlığı. işini tam
yapsa anlanm, ama bu durumda iş. TBMM'ye düştü anlaşı-
lan" dedi.
Soruşturmayı Coşkun
• Baştarafi I. Sayfada
"Cey han Mumcu'nun eleştirilerini bir serzeniş olarak kabul
ediyorum. Benim bu konuda ne kadar duy arlı olduğumu
herkes bilir. L ğur Mumcu dav ası adun adım izlediğim
dav aların başında gelir. Son gelişmeler üzerine sanık olarak
gösterilen bir kişinin cezae» inde bulunduğunu gösteren
evrakta yapılan tahrifat konusu İstanbul DGM Savcılığı'nda
sonışturuluyor. Aynca soruşturmanın genişletibnesi için
Ankara DGM Savcılığı'ndan da bir savcı İstanbul'a gön-
derildi. Ben DGM savcılannın yapacakları soruştumıadan
umutluyum."
PENCERE
• Baştarafi 2. Sayjada
Olabilir...
Sonuçta sorumluluk doğrudan doğruya Ankara Cum-
huriyet Başsavcıhğı'ndadır.
•
Uğur öldürulmeden önce yazmış:
- Ankara DGM Başsavcısı Nusret Demiral görevden
alınmalı, bu kişiye güvenilemez.
Uğur'un dosyası, şimdi bu adamın masasında ve eli-
nın altında bulunuyor..
Ve dosyada tahrifat yapılıyor.
Allahaşkına: ınsanlarla. kamuoyuyla, Türkiye ve dün-
ya âlemle alay mı ediliyor?..