20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 EYLÜL 1993 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DÖVYADAN Duvarlaryıkıldı, köstebekler ortahğa yayıldı Slje jNîrtüJjork Simcs K omünizmın çöküşü. Alman- ya"da etkiniik gösteren ca- suslann çalışmalannı engel- Jemedı. Soğuk Savaş döneminde başlannı kaşıyacak vakti olmayan karşı casusluk örgütlerinin son üç yılda yakaladıklan casus sayısı, Doğu Almanya'nın ve SSCB'nın varolduğu yıllarda yakaladıklan- ndan daha fazla. Almanya'nın güvenlik ve karşıca- susluk örgütü tarafından yayınla- nan yıllık raporda, "Almanya, ya- bancı haberalma örgütlerinin en belli başlı hedeflerinden biri olmava de- \am edivor; çiinkü ekonomik giicü, bilimsel ve teknik kavnakları, casus- lan hala cezbedivor"*denılıyor. IPeşine düşüien 30 diplomat Geçen hafta karşıcasusluk örgütü yetkjlılen. eskı Komünıst Doğu Al- manya adına çalışan 30 yüksek rüt- dost olmalanna karşın, Aimanya'- Ianıyor. Gclişmekte olan ülkelcrin beli dıplomatın peşinde olduklannı dakı temsilcılıklerinin casus kay- bazılan.düşmanlanylaaralanndaki açıkladı. Casus romanlan yazan nadığı ileri sürülüyor. Son yıllarda sıyasi sorunları Alman topraklan- JohnleCarre, komünızmin I9l7'de casuslann çalışmalanna tüm hızıyla ndaçözümeulaştırmakiçıngizliser- başlayıp 1989'- 91 yı- llannda bıtti- ğini. ancak dünyanın en eski meslek- lerinden bin • Köln'de bulunan Anayasanın Korunması Federal Bürosu. geçen yıl 1737 kuşkulu olayın üzerine gitti. Yakaladığı 56 casusun 38'i eski Doğu Almanyalı. biri Polonyalı, biri de İranlı'ydı. Bunlardan 22'si mahkum oldu. vıse başvuru- yor. Geçen ey- îül ayında İranlı 4 Kürt lı- der. suikasta uğradı. Al- manlar. sui- Romanya ve Bulganstan, her ne pa- hasına olursa olsun sıyası, ekono- mik ve teknik bılgileri elde etme ça- basında. İran, iki ajanını Bonn Ha- beralma Örgütü'ne sızdırmayı ba- şardıysa da geçen yıl ikisi de ya- kalandı. olan casusluğun devam ettiğini söy- devam etmesı. uluslararası silah ti- kastın. İran Haberalma Örgütü ta- lüyor. Söz konusu raporda. Rusya caretının Doğu Avrupa ülkelen ıçin rafından işlendiğini tahmin ediyor. ve Poloma'nın artık Almanva ile hala önemli olmasından kaynak- Alman karşıcasus örgütlenne göre. IEUeriyle koymuş gibi buluyorlar Tarihin tozlu sayfalanna kanşalı 3 yıl olan Doğu Almanya, Bonn'- Rossiyskaya gazetesi: 6. Pavel'e verilen ipucunu 2. Pavel kullandı S ahip olduğunuz güciin nelere kadir olabileceğini herhalde siz bile tam olarak bilemivorsu- nuzdur... Bu sözleri, 1970 > ılında. dö- netnin Sovyet Dtşişleri Bakanı And- rey Gromiko, Vatikan'ın o zamanki lideri 6. PauTesöylemisti. Aradan 23 \ıl geçti ve gücünün ne- lere kadir olduğunu çok iyi bilen Papa 2. Pavel (Ruslar, 2. Jean Paul'ii böyle adlandınyor), Baltık ülkelerini ziyaret etti. Vatikan'm 1870'ten beri ordustı bile yok; yalnızca İsviçre birlüderin- den kiralanan yüz kadar askeri var. Ama yine de giicü, pek çok ülkeyle karşılaştırümaz bile. Papa'nuı Bakık üikelerine gitmesi, sıradan bir ziyaret değildi. Çünkü bu, eski Sovyetler Birliği topraklarına ilk gelişiydi. Yine de gezi, Papa'nın, komüniz- min yıkıunası için yaptıklannı unut- turamaz. Hatta onun v aptıklannm. tüm Batılı haberalma örgiitlerinin yaptıklarının toplamından bile fazla etkisi oldu. IDoğu Cephesi'nde oynanan oyun Bu anlamda, gelişi, çabalarının sonucunu görme gibi bir anlam da taşıyordu. Papa, kendinden önce V atikan'ın başında bulunanların "Doğu Cephe- a"ndeo>nadıkları ihriiatlı diploma- tik oyundan farklı bir rurunı seçtî. "Doğu Bloku" ülkeleri yöneticileriy- le hiçbir uzlaşmaya girmedi. Bu re- jimlerle mücadelenin tetnelini, insan hakları konusu oluşturdu. 2. Pavel, 1522'den sonra İtalyan olmayan ilk papaydı. Eğer onun des- teği olmasaydı, Polonya'daki olavlar kimbilir hangi yönde gelişirdi! Yur- duna vaptığı zharetler sırasında, de- falarca komünizmle mücadele mesaj- lan verdi. Onun "Dayanışma"ya yapfığı yardım, sendikava dışarıdan gönderilen bilgisayar ve fakslardan çok daha etkilj rol oynadı. Ve Polonya'da komünist rejim • çökrü. Onun ardından da, öteki "Doğu Bloku" ülkelerinde >önetim- ler. iskambü kağıdı gibi devriliverdi. Vatikan'da 1989'da yapılan Papa- Gorbaçov görüşmesi sırasında. Şe- vardnadze şöyle demisri: "Siz olma- savdjpız, bütün bunlar oünazdı!" Ama komünist rejimlerin çökmesi, Vatikan'm sorunlannı azaltmadı. Soğuk savaş dönetninin kapanması- ndan sonra yeni bir tehlike gündeme geldi: Yoziaşma ve dine karşı kaygısızlasma. Papa, Baltık ülkele- rinde, ruhsal yozlaşmaya karşı savaş açtı. IVatikan'm Truva Atı Ancak, ateizmden kurtulan top- raklara Katolikliğin atağı, Rus Orto- doks kilisesi^ni oldukça rabatsız et- mektedir. Ortodoks Kilisesi, Vari- kan'ın faaü'vetini. kendi geleneksel etki alanına bir müdahale olarak gör- mektedir. Bu iki akım arasındaki iliş- kilerdeki gerginlik, Uniat (Doğu Kst- tolikler) sorununu olumsuz etkile- mektedir. Ortodoks liderler. bunlan "Vatikan'm Truva Atı" olarak gör- mektedir. Ayrıca bazılan, eski Yu- goslavya'daki çattşmayı, Ortodoks- iukla Katoliklik arasında bir müca- dele olarak değerlendirmektedir. Bu koşuilarda, Papa'nın Orto- dokslara yönelik ve gittikçe sıklaşan açıklamalarını, kimileri, olası bir Nİoskova ziyaretinin habercisi say- maktadır. Ancak, 9 yiizyıllık ayrılıfc da kendini hissettiriyor. Vatikan yet- kilileri. böyle bir zivaretin, ancak bu iki kilise arasındaki ilişkilerin \oluna koyulmasından sonra gerçekleşebile- ceğini açıklamaktadır. Böyle bir du- rumun olması da. herhalde Papa'nın komünizme karşı Haçlı Seferleri'nin noktalanması aıilamına gelecektir. Aleksev Bausin Batı kamuo\u. Reagan'la Thatcher'ın, soğuk savaşı anti-komünist saldırganlıga dönüştürdüğü o korkunç 1983 sonba- hannın getireceği tehlikelerin farkuıa hiçbir zaman \armadı. Brejnev'in ölümünden sonra, yenilikçi hedeflerle işbaşına gelen Yuri Andropov (solda), durgun Sovyet ekonomisini canlandırınavı, Batı'yla gerilimleri azaltmayı amaçlıyordu. daki haberalma örgütünü, köste- beklerin ve kimlikleri açığa çıkan eski casuslann peşine takıyor. Köln'de bulunan Anayasanın Korunması Federal Bürosu, geçen yıl 1737 kuşkulu olayın üzenne gitti. Yakaladığı 56 casusun 38'ı eskı Do- ğu Almanyalı, biri Polonyalı, biri de Iranh'ydı. Bunlardan 22'si hüküm giydı. Büro. eski Devlet Güvenlik Bakanlığı'ndan devraldığı dosyalan inceleyerek 2 bın 200 eskı Doğu Al- manya casusunun peşine düştü. So- ğuk savaş döneminde izlennı bul- makla güçlük • Rus haberalma örgütleri, artık Uzakdoğu ve Afrika'yla ilgilenmiyor, giderleri iyice kısmak zorunda kaldığından konsolosluk ve temsilciliklerde bulundurduğu yasal casuslannı yüzde30 oranmda azaltıyor. çektıği casus- lan. söz konu- su dosyalann ortaya çı- kınasıyla he- men teşhıs etti. İçi'jleri Ba- kanı Manfred Kanther. "Ko- müniznı kor- kusunun dün- yadan kalk- ması, yerel gü- venlik örgiitJe- rinin gereksiz ve işlevsiz kal- ması anlamına gelmez'* dı- yor. Ba- kanlığın büt- çesini savun- maktan öte gerçekleri de dıle getiren İçişleri Bakanı. karşı casusluk örgü- tunün hıç bir zaman bu kadar yo- ğun çalışmadığını belirtiyor. Bonn'dakı haberalma örgütü, gizlılığe İngilizler kadar önem ver- miyor. Ancak gızlilik konusunda çok rahat olmalan. bazı espnlerin orta>açıkmasmayolaçıyor. 1970'li yıllarda örgütün bir elek gibi bilgi sızdırdığı ilen sürülüyordu. 1985'te karşıcasusluk masasından Hansjo- achim Tiedge. Doğu Almanya'ya sığındığında. yüklü mıktarda sırn da beraberinde götürdü. 1991de SSCB damJdığı zaman. KGB kendi kendini feshettı. Yerine kurulan dört ayn haberalma örgü- tünün, KGB'nın izinden gittiği öne sürülüyor. Rus casuslan bugün, Almanya'yı hala ılgi çekici bulup sahte isımler ve kişılikler altmda bılgı toplamaya de- varn ediyor. Özellikle sanayi casusluğuna so-, yunan Rus ajanlar. 1991'den sonra bağlı olduklan örgütten çıkarak bağımsız ya da özel sektörde çalı- şmayı yeğliyor. Rus haberalma ör- gütleri. artık Uzakdoğu ve Afrika'- yla ilgilenmiyor, giderleri iyice kısmak zorunda kaldıklanndan konsolosluk ve temsılcılıklennde bulundurduklan yasal casuslannı yüzde 30 oranmda azaltıyor. Geriye kalan clemanlar ise son derece sıkı çalışmak zorunda kahyor. Ne var kı, Alman karşıcasusluk örgütü, tüm Almanlan uyararak dost bildıkleri Ruslarla konuşurken dikkatli olmalannı istiyor. Craig Whitney On yddıruzatmalan ya^yomz oğuk savaş boyunca. GB'nın Mosk'ovadaki merkezi. Batı baş- kentlerindeki birimlerine, anı bir saldıraya karşı önlem alınması ge- rektiğini bildiren iki "Molinya" (çok acil) mesaj göndermişti. Mesajlardan ilkı, Küba'daki füze kri- zinin doruk noktasına denk geliyordu. İkincısi, ki hiç kuşku yok, otuz \ıl için- de dünyanın tehlikeye en çok yak- laştığı anlardan biriydı: bundan on yıl önce, 1983sonbahanndagönderil- mişti. Batı kamuoyu, Ronald Reagan ile Margaret Thatcher'ın, soğuk savaşı anti-komünist saldırganlıga dö- nüştürdüğü o korkunç 1983 son- bahannın getireceği tehlikelerin hjçbirzaman farkına varamadı. Moskova. tek kelimeyle paniğe kapıldı. 1983 sonbahannda Sovyetler Bırliği, öndersız kalma tehhkesiyle karşı karşıyavdı. Komünist Parti'nin yenı Ge- nel Sekreteri Yuri Andropov. NATO'nun saldırgan söyleminden. silahlanma prog- ramlanndan ve Batı'nın. önerilerini ciddiye almamasından yorgun düşmüş, vaktinin ço- ğunu. Kremlin, Kuntsevo kliniğindeki diya- liz makınesine bağlı geçiriyordu. IÖneri, Batı kamuoyunu etkiledi Leonid Brejnev'inyenni alan Andropov'un göreve başlamasının üzennden bir yıl geç- meden, yerini kimin alacağı tartışmalan başlamıştı. Andropov'un ilk aylan. >enı bir Doğu- Batı zirvesi ve silah ındınmi önerileri için görüşmelerle geçti. ilk önen. Avrupa'daki SS-20 füzelerinin, İngıltere ve Fransa'nın yerleştirdiği sav aş başlıklanyla aynı sayıya indinlmesiydi. Ikıncisi. stratejik bölgelerdeki askeri do- nanım depolannda. ABD ve Sovyetler Bırli- ği'nın yüzde 25 oranında indirime gitmesiy- dı. Andropov. 1983 ocağında Prag'da düzen- lenen Varşova Paktı toplantısında daha da ılen giderek, askeri donanmalarda indi- nm yapılmasmı. nüklecrdenemelere son verilmesini önerdı. Batı, toplantıdaki en önemli öneriyi kavramakta aciz kalmıştı. Andropov, NATO ve Varşova Paktı üyelerinin, iki bloğun üyelerine ve üçüncü dünyaya. hepsinden önemlisi kendi müttefiki olan birine karşı güç kullanmasını önleyecek bırsaldırmazhk paktı öneriyordu. Batı, bunu kabuletmedi;amaöneri. Batı Avrupa kamuoyunu etkilemeyi başardı. Önerileren çok da Batı Almanya'daki mart seçimlerini etkiledi. Oylann önemli bir bölümü Sosyal Demokratlarla. Rea- gan'ın "Zero Option" önerisini destekle- yen Hıristiyan Demokratlar arasında bölünüyordu. Sosyal Demokrat hükümet, Brejnev'in öldüğü kasım 1982'deçökmüş- tü. Helmut Kohl'ün et- rafında bırleşen Hıristi- yan Demokratlar, geçi- ci bir hükümet kurdu. Reagan'ın Andropov'- un önerilerine karşılık vermesi de seçim döne- minerastladı. Reagan, 23 martta, "Stratejik Savunma İnisiyatifı" projesini açıkladı. Hem yere hem uzaya dayalı bu sistem, gözü dön- müş bir araştırmanın ürünüydü. Teknoloji, istemesi durumunda, Sovyetler Bırliği'ne de verilecekti. Reagan öylediyordu. Sistemın adı hemen kondu: Yıldız Savaslan. Başkan Reagan'ın açıklamalanndan dört gün sonra, Andropov'un verdıği yanıt şuydu' "Sovyetler Birliği üzerinde egemenlik sağlama girişimlerinin hepsi sonuçsuz kalacaktır. Kazanmak umuduy- la nükleersavaş başlatma projeleri, so- nımsuzluktan öte, çılgınhktır." Sovyetler. Amerikalılann bu kadar geliş- kın bir teknolojıyi kendilerine sağla>a- cağına hiç güvenmivordu. Yıldız Savaş- lan projesi, ABD üzerindeki bir savun- ma kalkanının, kendilerini, Sovyet nük- Jeersilahlannın tek hedefi kılacağını far- keden. ABD'nin Avrupa'daki müttefiklen- ni de korkuttu. Amerika'ya asla zarar gel- meyeceğini göstermeyi hedefleyen proje. NÂTO müttefiklerini tam kalbinden vuru- yordu. Reagan'ın en sadık dostu Thatcher bile, planı, müttefikleri de içine alacak şekil- de değiştirmesi için ikna edebilmek üzere terdöktü. Sovyetler, Reagan'ıncömert önerisine kuşkuyla yaklaşan dığer Ameri- kalı yetkilileri de dikkate aldı. Reagan'm komünizm karşıtı acıklamalannın baş- lattığı alarm durumunun tek önemli sonu- cu, kısaca "Ryan" denen. "Raketno- Yademoye Napadeniye" (Nükleer Roket Saldınsı)oldu.s Batı'daki Sovyet ajanlan. artık herhangi ola- ğandışı bir harekete karşı tetikte bekliyordu. Korku. korkuyu besledı. Andropov'un banş öne- rileri korkuyu azaltmaya yöne- likti, ama Reagan'ın buna verdi- ği karşılık. Helmut Kohl'ün se- çimlerdeki zaferi ve Thatcher'ın Muhafazakar Partisi'nin İngiite- re'de iktidara gelmesi, Mosko- va'dakı korkuyu arttırdı. Sovyetler'deki gerginlik, I Eylül 1983'te Sovyet Hava Kuvvetle- ri'nin Sahalin Yanmadası üze- rinde uçan bir Kore uçağını (KAL-007) düşürmesiyle doruğa ulaştı. Baü'nın şiddetli tepkisi. KGB'- nin Batrdakielçılıklerdekibüro- lanna üç molinya mesaj gönder- mesine yol açtı. Mesajlardan iki- si, bunun bir casus uçağı olduğu şeklinde karşıt propaganda yü- rütülmesi için emir nıteliğindey- di. Fakat ilki, bütün Şovyet uçaklannın, ge- milefinin, personelinin olası birsaldınya karşı korunması için bir uvanydı. Sovyet Dışişleri Bakanı Andrey Gromiko, 8 eylül- de, "Dünya, çok tebJikeli bir uçunımun eşi- ğinde" diyor ve ekliyordu: "Dünj a gün- deminin ilk sırasında nükleer savaşı önlemek bulunu>or." Artık diyaliz makınesine bağlı olan Andropov'u. Reagan yönetimince "çirkin militarist psikozu" olarak adlandın- lan savaş tehdidi. yılgınlığa uğratmışlı. Andropov'un korkusu, KGB'nın, NATO tatbikatı "Able Archer83"ün Sovyetler Birliği'ne karşı bir nükleer savaş başlat- mak için zemin oluşturduğundan kuşku duymasıyla iyice arttı. Tatbikat, nükleer silahlar üzerine kuruluydu. Nobel Banş Ödülü'nün. öekimde Dayanışma lideri Lech H'alesa'ya gitmesi ve 23 ekımde bir ABDdenizalüsının Lübnan'da bomba- lanması üzerine Orta Doğu'daki ABD güçlerinin alarma geçti ve gerilim doruğa tırmandı. 25 ekimde, ABD birliklerinin, CIA'in, "Marksist birdarbe" olarak nıte- lediği olaylardan sonra Granada'yı isti- lası, Kraliçe ve Thatcher'ın, îngiliz Ulus- [arTopluluğu'na üye olan bir ülkeye İngiltere'nin en yakın müttefiki tarafı- ndan yapılan bu müdahaleyi öfkeyle karşılamalanna neden oldu. Able Archer tatbikatı bile Sovyetler'deki paruğin teti- ğıni çekmek için hesaplanmış olabılırdi. • Reagan ve Bush I tatbikata katılmıyor Kısa bir radyo sinyalinden sonrâ, NATO güçleri, farklı alarm durumlanna geçı- yordu. Başkan Reagan, Başkan Yardımcısı George Bush ve Pentagon, tatbikata çağnlmıştı. Bunlar kesinlikle Sovyet haberalma servisinin, Ryan başlığı altmda dikkate alması gereken işaretlerdi. KAL-007 olayından sonra, Sovyetler'deki sinirlerin gerildiğinı far- keden ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert McFarlane. son anda, böyle üst düzeydeki bir katılımın provokatif olabi- leceğini söyleyerek bu karann değişmesi- ni sağladı. ABD haberalma örgütündeki elektronık donanımlann, Doğu Alman- ya'nın hava üslerindeki nükleer başlıklı uçaklann hazır hale geçinldiğini haber vermesı üzenne, Sovyetler, alarm duru- munda kalmaya devam etti. 8-9 kasım akşamı. KGB, Avrupa'daki birimlerine başka bir acil mesaj gönderiyor ve ABD üslennin alarm konumuna geçinldiğini bildiriyordu. Bu doğru değildi; ama belli kı. Sovyetler'de sinirler patlama noktası- na gelmışti. Tatbikatın sona ermesi. Mos- kova'nın denn birohçekmesini sağladı. Çünkü Moskova, Reagan yönetimındeki ABD'nin nükleer bır saldınyı başlata- bıleceğınden emindi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle