20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1EYLÜL1993ÇARŞAMBA 12 DIZIYAZI Montreux Sözleşmesınin bugünü Burcu AKAN - Baki TEZCAN Türkiye'nin eli kolu bağk naÜMT frafli veartan 196O SSCB 2364 Yunarusfen: 1332 Italya: 1242 ToplanıgOTi:9H4 • Toplam lonaı 197O SSCB: Yunanıstan: Italya: 28 735 726 7071 317.1 1181 17911 198O 1 SSCB: 7656 SSCB: Yunantstan: 3362 Romanya Ftomanya: 1470Buigaristan: 20780 989 9196 2108 1206 21235 63 630.897 126896.485 160.522.887 Başka bir sorun da. son yıl- larda Boğaz trafiğinde gözle- nen büvük artıştan kaynak- lanıyor. Sunduğumuz tablo- da da göfülebıleceği üzere Boğazlar"dan geçen genulerin sayısı I960"lardan bu yana üç katına çıkrruştır. 1989 \ihnda geçen gemılenn toplam to- najı, 1960 yılındaki toplamın beş kaüdır. Bu yüksek artışta Sovyet gemilerinin. özellikle de Sovyet savaş gemilerinin payı büyüktür. (5')Dışişleri Bakanlığı"nın bir deklaras- yonunda belirtildiği gibi, de- niz traflğinin yoğunluğu ve özellikle Boğazlar'ın jeolojik ve fıziksel yapısı. deniz ka- zası tehlikesini ciddi bir bi- çimde arttırmaktadır. (6') Konuvla ilgili bir uzmandan aldığımız bilgiyegöre Boğaz- lar'dakı akıntılar. 6 mile va- ran hızlanyla gemılerin seyri- ni tehlikeye sokar. Yeniköy gıbı gemılenn 90 derecelik dönüşler yapmasını gerektı- ren nskli noktalar da vardır. Sineye çekilen kazalar Tüm bu faktörler, başta herkesce bilinen 1979 "Inde- pentcnta" olayı olmak üzere çok sayıda tehlikeli kazaya yol açtı. Daha yakın tanhlere bakarsak, 14 Ekım 1991"de Lübnan bandıralı "Rab-L'ni- on". Filipiri bandıralı bir ge- mıyleçarpıştı vc battı. Gemi- nin içinde bulunan 22.000 koyunun şu anda deniz alü- nda çürüyerek çıkardığı gaz- lar. Boğaz sulannı oksijen yetersizliği tehlikesiyle karşı îcarşıya bırakmakta. Boğaz- lar'daki çevre sorunlan ka- zalarla sınırlı değıl elbette. petrol tankerleri de çeşitli atı- klanyia sulan kirletiyorlar. Marmara Denizi'nde yaşa- yan birçok balık türünün nesli çoktan tükendi. Mont- reux, bu sorunlann çözümûndc yeter- yacak hiçbir madde yoktur. Bir kaza siz kalmaktadır. Kazalan önleyebi^e- olduğunda tazrninaî almak hcr za- cek olan pılotaj ve römorkaj sözleş- man mümkün olamamaktadır (Bu meye göre zorunlu değildir. Gemi yü- konuda, 12.8.1993 tarihli Cumhuri- kü içeriğınin kontrol edilmesini sağla- yet gazetesinde çıkan Sn. Gûndüz Ay- Silah yüklü Cape Maleas ve koyun yükü Ue batan Rab-Union gemüeri Montreux'nün artık yet- mediğini simgeledi. bay'ın makalesi aydınlatıcıdır). Üste- lik tazminat alırısa bile. çevreye veri- len zarann genişliğini ölçebilecek hiç- bir mekanizma bulunmamaktadır. İstanbul Boğazı'nda, Tiırk yetkılileri tarafından Ekim 1991'- de el konulan silah yüklü Kıbns Rnm bandıralı "Cape Maleas" ise silah kaçakçılığı sorununu gündeme geü'rmiştı. Her ne kadar Iran. silahlann kendısınc ait olduğunu iddıa ettiyse de bulunan silahlann gerilla savaşı- nda kullanılan cinsten olması. bu silahlann Türkiye"nin toprak bü- tünlüğüne karşı kullanı- labileceği olasılığını akla getirdi. Ancak olayın ya- rattığı diplomatik kriz, geminin serbest bırakı- lmasıyla sonuçlandı. Kimyasal ve biyolojik silahlann üretımi ve kul- lanımına karşı bir ant- laşmayı imzaladığı hal- de. Montreux'nün tica- ret gemilerine koşulsuz serbest geçiş sağlayan ikinci maddesi. silah ve uyuşturucu kaçakçılığı konulannda Türkiye'- nin elini kolunu bağla- maktadır. Montreux Sözleşmesi. 29. maddeye göre, her beş yılda bir değiştirilmeye açık. Bu da 1996 yılında sözleşmenin yenilenebi- leceği anlamına geliyor. Işte bu tarih yaklaşırken bazı akademik çevreler- de, büyük bir knz ortaya çıkmadan çevresel ve diplomatik problemleri çözecek koşullann elde edilmesi amacıyla sözleşmenin yenilenmesi fıkri ortaya atıldı. Sn. İsmail Soysal (7 7 ) gibi baa eski diplomatlar ve akademisyenler ta- rafından bugünkü uluslararası or- tam. böyle bir değişiklik ıçin çok uy- gun göriilüyor. Sovyetler BirliğTnin dağılmasıyla Rusya'nın işbirliğjne daha açık hale geîdıği. Karadeniz'e kıyıdaş olan diğer devletlerin de ken- dileri için yaşamsal önemi olan Bo- ğazlar söz konusu olduğunda. Türki- ye ile iyi ilişkilennı sürdürmçk isteye- ceklen belirtiliyor. YARI1V. IVeler değişmeU? KAYSAKLAR 5. Rappurt Annuel sur le Mouvemenıdes \'a\ires a Travers le.s Detroils Turcs, Re- pı/blu/ue de Turyuıe-Mini'iiere des Affaires Elrtmgeres. 1960. 1970, 1980.1989. 1991. 6. İstanbul Boğazı'ndaki Traftk Hacmı ve Bu Su Yolurnm Orta-Asya ve Kafkas Petrolü ile Doğat Gazımn Taşınnıasında KuUanılmau Çalışmaları Hakkında Soru- lan Bir Suale Cevahen Yapılan Açıklama. Dısişleri Bakanhğı Denizcilik Dairesi, 9.2.1993. 7. Sn. îsmail Soysal'utgörüşlerini, Cum- hunyet gazetesinde 22.23 >•? 24 Ocak 1992 lahhlerinde yaymüanan makaleleri ve Bil- kenl Üniversitesi'nde 1993bahar dönemin- de \ aptığı konuşmadan derledik. BoğazJardan 'Zaravh geçiş'engeUenebîür Dr.M.TEVTİK ODMAN(Deniz Hakim Albaj, Askeri Yargıtay 5. Daire Cvesi) Özellikle Montreux Konferansı tutanaklan incele,ndiğınde Türkiye'nin egemenliğine dayalı yetkilerinin saklı tutulmasını gösteren bir hük- mün sözleşmeye konulmasını talepettiği. ancak sözleşmenin hükümleri saklı kalmak kaydıyla ülkesi ve karasulannda egemenliğınin ve do- layısıyla Boğazlar'dan geçen gemiler üzerinde bazı yetkilerinin devam etitği ve geçişın "za- rarsız geçiş" olması koşulunda bir tereddüt ol- madığı ıçin böyle bir hükmün düzenlenmesine gereksınim duyulmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda "zararsız geçiş" kavramına açıklık getirmek gerekmektedir. 1930'da La Haye Kodlaştırma Konferansı'- nda düzenlenen metnın 3. maddesinde za- rarsız geçiş menfi yönden ele alınarak "Gemi bir sahil devletinin karasulannı bu devletin gü- venliğine, kamu düzenine ya da mali çıkarlanna zarar verecek bir fiil ika etmek amacıyla kul- lanıyorsa, geçiş zararsız sayılmaz" şeklinde tanımlamış. 1958 sözleşmesinin 14. fıkrasında da "geçiş kıyı devletinin bartşına, düzenine ya da gihenliğine bir halel getirmediğı sürece za- rarsızdır" şeklinde açıklanmıştır. Birleşmiş Milletler 1982 Deniz Hukuku Söz- leşmesinin 2. kısmının 3. bölümü. karasulan- ndan zararsız geçişi düzenlemekte v e 19. mad- desi "zararsız geçiş" kavTamına açıklık getir- mektedu. Bu maddenin 1. fıkrası 1958 sözleş- mesinin 14. maddesine paralel olarak "Geçiş, kıyı devletinin bartşına. düzenine veya güvenliği- ne zarar vermedikçe zararsızdır. Geçiş bu sözleş- menin hükümlerine ve uluslararası hukukun di- ğer kurallanna uygun şekilde gerçekleştirilecek- tir" şeklinde düzenlenmiştir. Bu açıklamalar ışığı altında, geçişin zararlı hale dönmesi veya büyük tehlikeler arzetmesi ve kıyı devletinin güvenliğine zarar verecek bo- yuta ulâşması halinde. artık zararsız geçişten söz edilmek mümkün olamayacağıhdan buna müdahaleye ve geçişi engellemeye kıyı devleti olan Türkiye'nin hakkı olduğu kabul edilmeli- dir. Egemen eşitlik Bir kez daha vurgulamak gerekirse, Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'nin 2. maddesine göre Bir- leşmiş Milletler Teşkilatı. üyelennin egemen eşitliği üzennekurulmuştur. Sözleşmedeki "ege- men eşitlik", devletlerin hukuki bakımdan eşit olduklannı; her devletin, haklanndan tam ege- men olarak istifade ettiğjni; devletin şahsiyeti- ne, ülke bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına saygıyı: devletin uluslararası görev ve yükümfü- ters akıntılar bulunan. kışm zaman zaman yo- ğun sis tabakasıyla kaplanan İstanbul Boğazı'- nın son yıllarda gemi tonajlanndaki büyüme ve artan deniz trafıği yanında aynca devasa petrol tankerlerinin geçişini sağlaması pratik açıdan mümkün değildir. Bu çerçevede hükümetin; Azerbaycan, Kazakistan ve Rusya petrolünün Boğazlar'dan taşınmaması için yoğun temas içinde bulunması ve bu amaçla Dünya Denizci- lik Örgütü'nden bir karar çıkarmaya çalışması takdir edilmesi gereken çabalardır. Basından edinilen bilgilere göre Türkiye'nin Boğazlar'- dan petrol taşınmasının sakıncalan konusunda BOTAŞ'a yaptırdığı araştırma sonuçlannı ukukun, tüm devletlere istisnasız tanıdığı serbest geçiş ilke- sinden yararlanma hakkı için Türkiye'nin güvenliği açısmdan egemenlik hakkına dayalı bazı yetkileri kaldırdığını ileri sürmek mümkün değildir. Zira, haklı çıkarlann korunması, tüm ulusal ve uluslararası hukukun görevidir. lüklerini uluslararası düzen içerisinde yerine ge- tirmesini; ifade etmektedir. Sözleşmede vurgu- lanan egemenlik ve bağımsız hakkı ve bunlarla aynlmaz bir bütün oluşturan eşitlik ve varlığını koruma ve geliştirme haklan devletlerin vazge- cemeyecekleri asli haklannı oluşturmaktadır. Bu bakımdan salt bazj devletlerin kendi çıkar- lan doğrultusunda Türkiye'nin güvenliği aley- hine Kafkasya petrolünü tankerlerle Boğazlar'- dan geçirmeye kalkışması, yukanda belirtilen asli haklann ihlali ve ortadan kaldınlması nite- liğinde mütalaa edilmelidir. 1993 yılı itibariyle elli bin civannda geminin transit geçtiği, şehir hatlan vapurlan, deniz oto- büsleri ve dolmuş motorlannın her gün karşılıklı binden fazla sefer yaptığı. özellikle dar bir su yolu olan ve bazı kesimlerinde kuvvetli almasından ve petrol ile ilgili konsorsiyumun bağımsız bir îngiliz şirketine yaptırdığı araştı- rma sonuclanrun almaandan sonra bu şırketin de "Kesinlikte Boğazlar'dan gemi ile petrol taşına- maz" raporu vermesı Türkiye açısından büyük değer taşımaktadır. Başbakanın, Rusya Büyükelçisi Albert Çer- nişe\ e "İstanbul Boğazı'nın Orta Asya petrolle- rinin sevkini kaldıramavacağını" belirterek "Bo- ğazlar'dan geçiş yok" mesajını vermesi, hükü- metin bu kararlılığını sürdürmesi halinde. gerek hukuki gerekse fiili olarak Boğazlar üzerindeki hak ve yetkilerimiz yönünden avantaj bizde ka- lacaktır. Kaldı ki. ",Montreux'yü değiştirmek için masaya oturaıayız" şeklinde beyanda bulu- nan Çernişev'e, Türkiye'nin sözleşme>i 28. maddesi uyannca her zaman feshetme hakkı ol- duğunu hatırlatmakta yarar umulmaktadır. Anılan madde uyannca her zaman yapılabile- cek fesih ihbannın Fransa'ya bildirilmesinden ikı yıl sonra sözJeşme kendılığınden feshedilece- ğinden Çernışev'in masaya oturmama iradesı herhangi bir hukuki değer taşımamaktadır. Amacı. karşıt görüşlerin ve çıkarlann bağ- daştınlması olan hukukun, tüm devletlere istis- nasız tanıdığı serbest geçiş ilkesinden yararlan- ma hakkı için Türkiye'nin güvenliği açısından egemenlik hakkına dayalı bazı yetkileri kaldırdığını ileri sürmek mümkün değildir. Zira. haklı çıkarlann korunması, tüm ulusal ve uluslararası hukukun görevidir. Başta Rusya olmak üzere petrolün tankerler- le taşınmasında ısrar eden diğer devletlerin, kısa vadeli çıkarlann bir yanı bırakarak konuyu, Türkiye ve Montreux Sözleşmesi yanında özel- likle uzun vadeli olarak geniş bir perspektif için- de değerlendirmeleri, Boğazlar'dan geçişin her- hangi bir nedenle engellenmesi durumunda bu- nun dünva ekonomisine yansımalannı gözö- nünde bulundurmalan gerekmektedir. BİTTİ KAYN4KL4R ' 1- Aydoğan Ozman ,'Çevin) Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözkşmesi. İstanbul Deniz Ticaret Odası Ya\ı- nlart. No. 5. İstanbul 1984. 2- F.Edtp Çe/ik. Milletlerarası Hukuk. İkinci Kitap. İstanbul, 1987. 3- Herbert A .Smith f Çeriri. Ahmet Kerse- Yüksel ÖnelJ Deniz Hukuku \v Teamülü. 3..B.. İstanbul 1967. 4- John Colombos. The Intermı'tonal Law of the Sea. Sıxth Edition. Edınburg. 1967. 5- Reha Parla. Belgelerle TC'nin Vluslararası Temelle- ri Lozan Montrö. Türkhe'nin Komsulamla İmzaladığı Belgeler. Lefkoşa. KKTC. 1985. 6- RichardR.Ba.xter, The Law of Inlematıonal H'aler- H'ays, Han\ard Vniversity Pres, Cambridge, 1964. 7- Seha L.Meray, Monteux Boğazlar Konferansı Tuta- naklar-Belgeler. 1976. 8- Yiiksel İnan. Türk Boğazlarınm Siyasal ve Hukuki Rejimi. Ankara, 1986. CALISANLARIN SORULARI-SORUNLARI / YILMAZ SİPAL Babam Devlet Memuru Emeklisiydi SofU!\912 yılı sonları ile 1973 yılı sonlarına ka dar, 1 yıla yakın süre özel bir bankada çaltştım. Daha sonra çalışmaya ara verdim. Ekim 1980'de verüdcn iş hayatına başladım. So- rularım: 1) Emekliliğe hak kazanacağım yıl ve hangi şartlarda olacağı? (Vani borçlanma olup olmayacağı) 2) Sigortalı olarak çalıştığım sürece, hep en üst kade- meden sigorta primim ödendi. Halen de en üst kademeden ödenmektedir. Emekli olduğumda hangi kademeden ve ne miktarda aylık alacağım. 3) Şu an dulum. Eşimden boşandım. Babam devlet me- muru emeklisiydi. Başvuruda buluııduğum takdirde, ça- lıştığım halde bana herhangi bir aylık bağlanr mı?(M.K.) YANIT: 1) Sosyal Sigortalar Yasası'nîn "Yaşltlık aylığından yararlanma şartları"na ilişkin 60. maddesi uyannca. vaşlılık aylı- ğına hakkazanabilmek için sigortalılann: "c) Kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını doldurmuş olmakla beraber. ludın ise 20. erkek ise 25 yıldan beri sigortalı bulunması ve en az 5.000 gün, Malulluk. yaşlıîık ve öliim sigortalan primi ödemiş ol - nusı şart tır. Bir kadın sigortalı olarak, sigortaya girişinizin üzerinden 20 tam yılın gecmesi ve bunun yanı sıra da bu 20 yılhk süre içinde en az 5.000 gün (13 yıl 10 ay 20 gün) Sosyal Sigortalar Kurumu'na malulluk, yaşhlık ve ölüm sigortalan da ödemiş olmanız gerek- mektedir. Sosyal Sigortalar Kurumu'nda borçlanma hükümleri yalnızca askerlik süresi için geçerlidir. Askerlik süresi dışında gerek çalışarak. gerek işsizlikte geçen sürelerin borçlanılması olanaksızdır. 1972 yıhnda sigortaya giriş yapıp, yaklaşık 14 yıl da (5.040 gün) malulluk, yaşhlık ve ölüm sigortası ödeyen kadın sigortalı- lar. yaşhlık aylığı almaya hak kazanmıştır. 1993 yıbnda son 5 yılın primlerinı (1 Ocak 1988-31 Aralık 1992) tavan göstergeden ödeyip, 5 yılhk sigorta primine esas ka- zanç ortalaması 24 milyon 68 bin 160 liraya ulaşan özel sektör çalışanlan. en yüksek gösterge olan, 6.650 T den yaşhlık aylığı al- maya hak kazarurlar. 20 yılhk sigortalılık süresi içinde, 13 yıl lOay 20 gün (5.000 gün) prım ödeyen kadın sigortalılara, 1 Temmuz-30 Eylül 1993 arasın- da 6.650 göstergeden ve %50 orandan, 835 katsayı ile 1 milyon 225 bin lira sosyal yardım zammı ile birlikte, 4 milyon bin 375 lira yaşlıhk ayhğı ödenmektedir. Hesabı: 6.650 (gösterge) x 835 (katsayı) x %50 (ayhk baâlama oranı) = 2.776.375 TL. (Yaşhlık aylığı) + 1.225.000 TL. (sosyal yardım zammı)= 4.001.375 TL. (toplamyaşhhk aylığı) 3) Sosyal güvenlik yasalan (5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Yasası, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası ve 1479 sayıh Bağ-Kur Yasası) birbirleriyle çelişmektedir. Dul ve yetim aylıklanna ilişkin hükümler de çelişkilidir. Babası devlet memuru emeklisi olan bir yetim. aynı zamanda kendi çahşmalanndan dolayı SSK'dan hak kazandığı yaşhhk ay- lığını alabilmekte, buna karşılık SSK'dan emekli olan birsigorta- lının karşısına Sosyal Sigortalar Yasası'nîn 68. maddesi çıkmak- ta ve yetim aylığı almasını engellemektdir: "Yaşları ne olursa obun evli olmayan. evli olmakla beraber son- radan boşanan veya dul kalan ve Sosyal Sigorta') a, emekli sandık- lanna tabi bir işte çaltşmayan, buralardan gelir veya aylık almayan kız çocuklann her birine" yetim aylığı bağlanabilmektedir. Kısaca, Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan yaşhlık aylığı alma- nız, T.C. Emekli Sandığı'ndan yetim aylığı almanıza engel değil- dir. Babanız SSK emeklisi olsaydı, yasa, yetim aylığı almanızı engellerdi. POIİTtKA VE ÖTESİ MEHMED KEMAL Gazetecilfğini Göster... Osmanlıca bir mesel var: "Herkesin birderdi var, asi- yabîninki âb!.." Bizim Türkçeye aktaracak olursak, "Herkesin bir derdi var, değirmencinin de su derdi var" diyeceğiz. Herkes su saatlerinden şikayetçi, biz de yakı- nacağız. İstanbul Belediyesi'nin (ISKİ imparatorluğunun) ba- şında bunca dert varken bizim su saati derdini açmak olur mu? ilkin "olmaz" diye düşündüm. Bundan önce belediyeyle ilgili bir işimiz olunca oradaki arkadaşlara söyler, hemen de yanıtını alırdık. Nitekim geçen kış apartmanın kanalizasyonu patladı. Eksik olmasınlar bir telefonumuzla hemen çözümlediler. Adamlar, kamyon- lar, vidanjörler, aletler göndererek, bizi patlayan kanali- zasyondan kurtardılar. Allah kimsenin başına vermesin, adı üstünde "pis iş", hemen temizlendi. Bu kez başımıza gelenler su derdiydi. Sular Idaresi'- yle gül gibi geçinip gidiyorduk. Son makbuzlar gelince şaşırdık kaldık.^Bir su saati var, durmadan yazıyor. Efendim, bizim apartman 15daire, dörtdükkan. Daire- ler aşağı yukarı birbirinin eşi. Dükkanlar kasap, bakkal, elektrikçi ve berber (kuaför)... Şimdiye değin gelen mak- buzları itiraz etmeden ödüyorduk. Ama son makbuz odenir gibi değil.. Komşularımızın hemen yarısından çoğu yazlıkta, kalanlar da aşırı su kullanmayan birkaç aile olunca 20 milyonluk bir fatura bizi şaşırttı. Gözleri- mizfaltaşı gibi açıldı. Bizim durumumuzda bulunan (19 dairelik) öteki apartmanlara bu kadar su faturası kesil- memişti. Sağa başvurduk, sola başvurduk derdimize derman olacak birini bulamadık! Yönetici Sular Idaresi'ne gitti, orada da bu "keşme- keş" sırasında yanıt verecek birini bulamadı. Hadi, bu keşmekeş diner de. derdimize bir kulak veren bulunur dedikse... Gene olmadı... Bir iki dilekçe yazıp bir ilgiliye vermek istedik. Hiçbir ilgili bizim dilekçemizi almadı. "Dilekçemizialmıyorlar" diye bir dilekçe daha yazdık- sa da, ona da yüz veren olmadı. Becerikli yöneticimiz, elinde dilekçe (dilekçeler) o makam senin bu makam benim dolaşıp duruyor. Bakalım ne zaman bir yanıt ala- cağız? Serde gazetecilik var ya. konu komşu, "Hadi gazeteciliğini göster!.." diyorlar. Gazetede yazılanları dinleyenler varmış gibi benim de işe karışmamı istiyorlar. Sağdan soldan tanıdıklarım var, onlarıntelefon numaralarınıçeviriyorum, "yazlıkta" diyorlar. Adı dillere destan İSKl'de de benim tanıdığım yokmuş; ama ihbarcıların sayısı göklere erişiyor. Ko- caeli milletvekli eski dost Ibrahim Bey var, İSKl'de yöne- tim kurulu üyesi sanıyorum, onu aradım. Meğer İSKİ- den yakınanlar arasında o da varmış, bir türlü ulaşama- dım. Her gördüğümde "Bir işin olursa bana haber ver" derdi. Haber vereceğim ama, bulamıyorum. Başvuracak bir dost, dilekçe verecek bir muhatap ararken yeni su makbuzu gelmez mi? Bu sefer de 10 mil- yon istiyorlardı. Bu işte bir yanlışlık var. Şimdi ilgililer- den rica ediyoruni, adresimiz şu: "Akatlar, Zeytinoğlu Sok. Tüzün Apartmam No. 76." Birtek saatimiz var, baş- kası yok. Gazete yazarsa düzelir diyorlar, bakalım dü- feltilecek mi? İşte gazeteye yazıyoruz. BULMACA 1 2 3 4SOLDAN SAĞA: 1/ Deniz sigortacıhğında. ilgililerin yükümlülükle- rini belirten belge... Bir soru eki. 2/ Omurgahlar- da kol ve bacaklar... Olaylann düzenli aralık- larla yinelenmesi niteliği. 3/ Japon lirik dramı... Si- nir hücrelerinin. en belir- gin ve uzun olanı. 4/ Bi- rim... Satürn gezegeninin bir uydusu. 5/ Kırma, melez. 6/ Önder... Yan memnunluk belirten bir ünlem... Bir gösterme sıfatı. 7/ Bir görevın yürütülebilmesi için mer- kez olarak seçilen yer. İzin. 8/ Hı- ristiyanhkta. insanın Tann'ya ve başka insanlara duyduğuna inanı- lan doğaüstü aşk. 9/ Bir v üzü sırh ve genellikle çiçek motifleriyle süs- lü, kilden yapılmış levha... Yaşa- mak bir — gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine'bu hasret bizim" (Nâzım Hikmet). YTKARIDAN AŞAĞ1YA: 1/ Birbirlerine göre kan kocanın analannın her biri. 2/ Bir ya da daha çok artı ya da eksi elektrik yüklü atomlann ortak adı... Çoktan beri var olan. 3/ Tavlada bir sayı... Uluslararası Para Fonu'nun simgesi... Tarla sırun. 4/ Dinsel inançlan olmayan... Oylumlu. 5/ Argoda dikızci. 6 / Kimi bitk.ilerden sızan ve katı- laşarak sanmtırak bir cisim durumuna gelen bir çeşit şekerli özsu... Sarma. kuşatma. 7/ Gövde heykeh... Bilenmiş kesici bir aracın vüzünde kalan ve bileği taşıyla giderilen metal çapağı. 8/ Atıf Yılmazın. Necati Cumalı'nın aynı adlı oyunundan sinema- ya aktardığı fılm... Arnavut yemini. 9/ Parola... Inatçı. ... İnsan haklan için barışa çağrı gecesi Açık hava TİYATROSU KATILAN B i | s e s u E r e n u s CALiATnı An Deniz TJrkali • DuyEU SANATÇILAR . . c .. ... r e y Ankara • Edıp Akbayram Ferhat Tunç • Füsun Demirel • Grup Kızılırmak • Güzin Çorağan • Hadi Çaman Hale Soygazi • Halil Ergün • Haluk Bilginer Jülide Kura! • Koma Denge Azadi • Koma Mezra Botan • Levent İnanır • Meral Çetınkaya Melike Demirağ • Necmettin Çobanoğlu • Necdet Şen • Rutkay Aziz Serap Aksoy • Şanar Yurdatapan • Tayfun Çorağan Sunucular Nur Siirer & Orhan Aydın NOT: Biletler Dernek Bınamızdan veya gece lıyatronun gişesınden temın edilebilır. İNSAN HAKIARI DERNEĞI İSTANBUL ŞUBESİ llk Beledive Cd. Küçük Tünel Hn. 5/5 Tünel/Beyoglu Tel: 244 44 23-251 35 26 ROMAN VE YAZARLIK OYUNU Samim Kocagöz 30.000 (KDV içinde) Çağdaş Yayınları Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-İsıanhul Ödentdi gönderilmez
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle