Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 AĞUSTOS1993 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
BREZÎLYA YERLİLERİ
Yahiç
ölmediler
yasayı
saymayı
bibniyorlar
DUNYADAN
lUmut21. yüzyıldaKambocya
I lk mavibereli taburlar Kam-
boçya'yı yavaş yavaş terk
ederken Japon askeri mühen-
dıslen. kara yoluvla ağır yükleri-
nı Sıanukvil nhtımına boşaltıyor.
Himaye eylül ayı sonunda jasal
olarak sona ereceği ıçın. Bırleş-
miş Milletler"in Kamboçva'da
görevlı askerleri. bavullannı
topluyor. Böylece. 3 \ıl Kızıl
Kmerler'in teröründen. lOyıl Vi-
etnam'ın askeri işgalınden ve 18
ay BM gözetiminden sonra. eski
krallık. kendi kendinı >önetmek
için çalışmaya başladı. BM kuv-
vetlerinin çekilmesi. Kamboçva'-
da banşın sağlandığı anlamına
gelmiyor. Çünkü bölgede silah-
sızlanma tam olarak sağlanmış
değil.
Savaşa devam etme kararı ve-
ren ve Kamboç>a"daki Vıemamlı
topluluklan hedefle\en saldınla-
ra yeniden başlayan Kızıl Kmer-
ler. Kambocya'nın geçicı hiikü-
metini istemiyor. Pol Pot \e
adamlan. Kamboçya'nın. mayıs
ayında vapılan Kurucu Meciis se-
çimlcrinde rahat bir çoğunluk
sağlayan eski
müttefikleri,
kralcı FUNCİ-
NPEC ve Son
Saım'ın LDPS (Lıberal De-
mokrat Budist Parti) tarafindan
yöneulmesini îstivor. E^ki mütte-
fikleriyle Halk Partisi'nden olu-
şan bugünkü geçici koalisyon hü-
kümetini. "içi boş bir kabuğa"
benzeten Kızıl Kmerler. hükü-
meti "Vietnam'ın kuklası" olarak
tanımlıvor.
£t
Kızıl Kmerler. son 2 ay içinde,
Batı Kamboçya'yı ba^kenıe bağ-
lavan yollar üzerindeki 20 köprü-
>ü havaya uçurdu. Battambang'-
la Phnom-Penh arasındaki yol-
da. trafik birçok kez kesildi ve
10-12 ağustos arasında tamamen
trafiğe kapandı. SianukvıTden
Phnom-Penh'e gi-
den trene 2 ağus-
tosta yapılan
saldın sonucu.
yolculardan IO"u öldü. 4O'ı yara-
landı. Treni sovan Kızıl Kmerler,
yükler arasında bulunan lOOithal
motosıkleti de aldı. Bu tür saldı-
nlannın vanı sıra. özellikle Tay-
land sınınnda BM'nin Tayland"-
la olan ilışkilerinde de sorunlar çı-
kardılar. Bangkok'un jalanla-
malanna karşın. BM. 21 mavibe-
B
rezilya'da altın madencılerinin
73 verliyı öldürmesi üzerine.
Devlet Başkanı Itamar Franco.
Ulusal Savunma Konseyi'ni acil ön-
' lem için toplantıya cağırdı; ordudan
katillerin bulunması için yardım istedı.
Askeri ve sivil yetkililerden oluşan
konsey, ulusal savun-
ma konusunda Devlet
Başkanı'na bilgi ver-
mekle yükümlü.
Brezilya ordusu. yer-
li haklanna pek sıcak
bakmıyor. Ancak Bre-
zilya'nın yıllardır tanık
olduğu yerli kıyımının
bu boyutlara varması
karşısında. kamuoyu
olağanüstü tepki gösteriyor.
Ağustos ayının 15'inde altın arayan
madencilerin Venezüela sının yakı-
nlannda Yanomami bölgesinde ger-
çekleştirdigı toplu kıyımda ölenlerin
sayısı biiyük güçlüklerle belirlenebildı.
Çünkü olay yerinde yalnızca 5 ceset
bulundu. Brezılya Yerlilerini Koruma
Örgütü"nde görevli. Yanomami yerli
dilini konuşan Francisco Bezerra Di
Lima. öldürülen 73 kişinınarasında 34
çocuk ve iki hamile kadının olduğunu
belirtiyor. Di Lima. sağ kalan 4 kişiyi
sorgulayarak ölenlenn kimliklenni
saptayabildi. Tanıklar. olaydan he-
men sonra çevrede gördükleri cesetle-
rin yok olduğunu belırttiler. Yerlileri
Koruma Örgütü. madenalerin olav-
dan hemen sonra geri gelerek cesetleri
yakınlardaki bir nehre attıklannı tah-
• Ağustos ayının 15'inde altın arayan
madencilerin Venezüela sının
yakınlannda Yanomami bölgesinde
gerçekleştirdiği toplu kıyımda ölenlerin
sayısı büyük güçlüklerle belirlenebildi.
min ettiğinden. nehrin dalgıçlar tarafi-
ndan aranmasını istedı.
BreziKa'nın yüksek tirajlı gazetesi
"Sunday in Folha de Sao Paulo'da
olay hakkında görüşlerini belırten Se-
natör Jarbas Passarinho. katliamı la-
netleyerek. "Suçlular kesinükle va-
kalanıp cezalandırılmalıdır" dedı. Di-
ByORAI'l n | ( M i < İW Svrvt .
ğer bir gazetede de olay. "Be>azlann
Vahşeti" olarak yorumlandı.
Bölgede >apılan araşurma ve ince-
lemeler, Yanomami yerlilerinin gele-
nek ve görenekleri yüzünden sürekli
engellenivor. Dış dünya ile çok kısıtlı
ilişkiler ıçınde olan yerliler, ölülerinin
isimlerini \ermeye pek istekli görün-
miiyor.
Olülerını yakmalan ve ikiden fazla
sayı saymayı bilmemeleri. araştırmacı-
lann işini aüçleştiriyor.
1980 yılında altın
arayıcılannın. Yanoma-
mi yerlilerinin bulundu-
ğu ormanlık araziye el
koyması. >erlılerın so-
nunun başlangıcı oldu.
Brezılva'da ve Venezüe-
la'da yaşayan 20 bin Ya-
nomami verlisi. 1987
yılından sonra dış dün-
ya ıle ilişkne girmelen sonucu. »ıtma
ve verem başta olmak üzerc. çeşitli
hastalıklardan yaşamını vıtırdi
Aynı dönemlerde 460 madenci uçak
kazalannda ya da kendı aralanndaki
çatışmalarda öldü. Yerlilerle madenci-
lerin arasında çatışma çıkması.
sıkhkla gorülen bır durum değıl. An-
cak Adalet Bakanlığı yctkilileri. bira>
önce yerliler ve madcnciler arasında
çıkan çatışmanın. olaylara zemin hazı-
rladığını belirtiyor.
IMadenciler, yerlilerin
kökünü kazıyor
Yaym organlannın bildırdiğıne
göre. Yanomami \erlilen. Venezüela
sınır karakolunda görevli askerlere
rehberlık yaparak stnınn Venezüela
tarafında altın arayan Brezilyalı ma-
dencilerin çalışmalannı görmezlikten
gelmelerini sağlıvor. Buna karşılık as-
kerler. madendlerden büyük miktar-
larda altını. rüşvet olarak sızdınyor.
Brezilyalı madenciler. aralanndan
bazılannın kaynlmasına kızarak mi-
silleme vapıvor ve bölgedeki verlılenn
hemen hemen tümünün kökünü kazı-
yor.
Yerlilerin Şefi Antonio Yanomami.
madencilerin. köyü kuşatarak verlilen
öldürdüğünü bildıriyor ve "kadınları
karnından, göğüslerinden ve boynun-
dan bıçaklatarak parçalanmış vücut-
larını üstüste >ığdılar" diyor. Ormana
kaçanlan da kovalayarak orada öl-
dürdüklerinı ilen sürüyor.
Madencilerin. katİiamdan sonra
Venezüela sınınnı geçerek kaçtıklan
sanılıyor.
James Brooke
GEN ERAL BABANGIDA SEKIZ YILDIRIKTIDARDA
Adt 'geçişhükümeti'olıınca
demokrasiyegeçiş biraz zor
D
iktatör General İbra-
hım BahaııgiJa, 1985
yıhnda, Sijerya'daki tüm
darbelere artık son vermiş gibi
görünen bir darbeyle yönetime
geçmişti. Bir başka generah devi-
rirken otoriter tutumlara son ve-
rilmesi gerektiğinden, özgûr bir
basının öneminden söz ediyordu.
Bu sözler, Mijerya'mnsonunda
demokrasiye geçeceğine, Afri-
ka'nın en zengin ülkesi olarak kı-
taya ısık tutacağına duyulan
umutlan güclendirdi.
Babangida'mn. iklidann sivil-
lere teslim edilme\i için belirledi-
ği süre, yarından sonra, yani
cuma günü doluyor. Fakat au'ş
kırıkhklarıyla geçen bir yılın
ardından, bu tarihe degüven duy-
mak zor.
Detnokratik geçiş için yapılan
onca hazırhktan sonra (ordu. iki
rakip parti kurdıtrdu) Babangi-
da, seçimleri iki kez erteledi. 12
hazhranda seçimlerin yapılması-
na izin verdi,fakat bu kez de se-
çimlerde hazı usulsüzlüklerin ya-
sandığmı re partilerin oy satın
aUhğını öne sürerek sonuçlan
açtklamadı.
L'lke, şimdi bir çalkantmın eşi-
ğinde gibi gözüküyor. Ekonomik
sorunlar giderek hüyüyor, ordu-
da iç çekişmeler yasanıyor.
Babangida, geçen hafta
yaptığı bir konuşmada, ülkenin
askeri liderlerine istifasını rerdi-
ğini ve yeni bir hükümet kurul-
masını kabul ettiğini açıkladı.
Fakat istifasının kabul edilme-
yebileceğini açıklamadı. Bu bir
yana, yeni "geçıs hükumetı'nin
yapısı, hangigüçlerden olusabile-
ceğiyle ilgiu' en küçük bir bilgi
bile vermedi. Kısacası, hcr za-
manki Babangida 'ydı: Büyük m-
atler, küçük ayrıntılar...
Doğal olarak, konusma pek
çok Sijeryab'nuı kafasındaki
çok tetnel bir soruyu yanıtsız
bıraktı: Ordu, iktidan sivillere bı-
rakacak nu? Bölgenin en zengin
SİKüfa»JJorkEimes
ve en kalabaltk nüfuslu ülkesinde
demokrasi kurulamazsa, kıtaıun
başka yerlerinde kurulması şansı
çok azalacak. Bu yüzden Afri-
ka'ntn önemli bir kesimi, ülkede
yaşananları dikkaıle izh'yor.
Zaten haziran seçimlerinin ip-
tali.yeterince büyük hirjelaketti.
Yüzde 70'lere varan enjiasyonla
ve 32 tnilyar dolarhk dış borçla
General İbrahim Babangida
başa çıkmak için, Sijerya'nm
yardım beklediği Batılt ülkeler,
ordunun verdiği sözleriyerine ge-
tirmemesi durumunda, yaptınm
uygulama tehditleri savurdular.
Fakat ekonomik durumun kötü-
lüğü gö'zönüne ahndığtnda,
yaptırımlann cezai değil, sembo-
lik olacağı düşünülüyor.
Komşu ülkeler, ekonomik ve
politik açıdan baskın bir konum-
da olan Sijerya'daki huzursuzlu-
ğun körüklediği ayaklanmalann,
kendi topraklarına sıçraması-
ndan korktıyor.
Sijerya, bu bölgede, kendi
otomobil endüstrisine sahip olan
tek ülke. Ajaotuta 'da kurulan çe-
lik fabrikusı, Afrika'daki Japon
ve Avrupah çetik iireticilerinin
ayağtm kaydtrabilir.
Sijerya'ya poHtik birgüç olnta
firsatım veren de bu ekonomik
başanlar. Orneğin, LJberya'da
yaşanan içsavaşa banşçı bir çö-
züm getirme görevi, Sijerya'ya
düşmüştü. Sijerya, demokrotik
bir yönetime kavuşamadığı tak-
dirde, Afrika'daki otoriter dev-
letlerden birfarkı kalmayacak.
Zaire Devlet Başkanı \fohutu
Sese Seko. ülkesinin Batıh tarzda
bir demokrasi benimseyeceğini
söyledikten sonra, Belçika, Fran-
sa ve ABD'nin ısrarlanna karşın
bir arpa hoyu yol almadı.
Babangida 'nın da hatırı sayıhr
muhalijleri var. Hükümet in hazi-
ran seçimlerindeki en büyük mu-
hatifi Moshood Abiola ya, askeri
iktidan uzatmaya yönelik her
türlü planın meşruiyetine karşı
çıkacağı konusunda güvenifebi-
lir. Öteyandan Babangida, ordu-
daki huzursuzlukla ilgili dediko-
dularla da başa çıkrnak zorunda.
Sijerya flalkının, Babangida'nın
askerlerine duyduğu güvenin
sarsılması da başka bir kaygı ne-
deni. Bakahm önümüzdekihafta-
lar neler gösterecek. General, şö'z
verdiğigibi istifa edecek mi? İsti-
fa etse bile, perde arkasında
önemli bir rol üstlenecek nû?
Eğer, konseydeki yetkililer ordu
tarafindan atanırsa, geçiş hükü-
meti ne kadar özerk olabiür? Bu
durumda, muhaliflerin gözünde,
hükümet konseyinin askeri bir
cuntadan farkı kalmayacak.
Son olarak, Moshood Abiola
sorunu var. Yeni hükümet işbaşı-
na geçerse, Moshood Abiola'yı,
en önemli politik tabanı Yoruba
etnik gruhunu uzaklastırmadan
susturmanın bir yolunu bulması
gerekecek. Generalle muhah'fleri
arasında politik anlamda bir uz-
laşmaya varma olasıbğt ise, an-
cak demokratik bir yönetime he-
men geçilmesi olasıağı kadar
yakın.
Kenocth B. Noble
relinin Kızıl Kmerler tarafından
1 ağustosta 11 saat boyunca Tay-
land topraklannda tutulduğunu
ve Taylandlı askerlenn buna se-
yirci kaldığj iddiasında ısrar edi-
yor. Kızıl Kmerler. Tayland'ın
ormanlık bölgelerinde ve özellik-
le ormanlarla kaplı kuzey Kam-
bocya"da denetimi arttınyor.
BM araştırmacılan. "kraJlar"-
ın ordusunu oluşturan 10 bin sa-
vaşçının artık savaştan bıktığını
ve yorulduğunu belirtiyor. Buna
karşın kızıllar. ellennden geleni
yapıyor: İletişimi bozmak. ulaşa-
bildikleri köylere saldırmak. tren-
leri so>mak, kuzey ve batıda ağaç
ve değerli taş ticaretini kontrol et-
mek gibi. Gelişmeler karşısında.
dıyalog yanlılan bile sertleşmeye
başladı ve Kamboçya Silahlı Kuv-
vetlen saldınya geçü.
Kamboçya hükümetinin baş-
kan ortaklanndan Prens Rana-
ridh. 8 ağustosta Bangkok'a
yaptığı ziyarette, Kızıl Kremerler'in
resmi (emsilcisi Khieu Sampfaaa'-
la görüştü. Ama görüşmede so-
mut ve olumlu bır sonuç elde edi-
lemedi. Kamboçya'yla Kızıl
Kmerler arasında anlaşma sağla-
namadığından, bugünlerde yalnı-
zca sılahlarkonuşuyor. Kamboç-
ya güvenlik güçleri, özellikle Kızıl
Kmerler'in kontrolünde bulunan
kuzey bölgesine saldırma emrini
almış durumda. Geçici hükümet.
ülkede düzenı sağlama ve Kızıl
Kmerlere karşı girişüği savaşı
kazanmak için çalışmalannı sür-
dürüyor. Ama hükümetin en bü-
yük sorunu, para bulmak. Son
olarak 3 milyon dolarhk bir fonu
bu işe ayıran hükümet. askerleri
tatmin edecek bir ücret ödeyemi-
yor. Japonya'nın 4.2 milyon do-
larhk yardımına karşın, asker
maaşlan çok düşük.
IHırsızhklara karşı
acil önlem
Kamboçya yeni anayasasının
25 ağustosta meciis tarafindan
kabul edilmesı bekleniyor. Bu ge-
lişmelerin dışında. BM güçleriyle
devlet polisleri arasında yapılan
görüşmeler sonucunda, başkent-
te büyük boyutlardakı hırsızlıkla-
ra karşı acil önlemler alınmasına
karar verildi.
Geçici hükümet, bölgede gü-
venliğın sağlanabilmesi için kom-
şu ülkelerle ilişkileri gehştirmeye
çahşıyor. Hükümet, Laos'tan ve
Tayland'dan sonra, bu ay sonun-
da Vietnam'a gitmeyi planlarken
ülke içindeki sonınlar. özellikle
Kızıl Kmerler sorunu çözümlen-
rniş değil. Kıal Kmerler. kaybet-
tikleri köyleri geri almak için sa-
vaşıyor. Bir yetkili şöyle diyor:
" Aniaçları devlet güçleriyle büyük
bir savaşa girmek değil; çünkü on-
lar da yıllardır süren çatışmalar-
dan dolayı yorgun düştü."
Gözlemciler. Kamboçya'nın
yaşamını sürdürebilmesi için, ya-
bancı yardımj derhal gereksınimi
olduğunu belirtıyor. Bu gereksi-
nim. BM'nin ülkeden çekilmesiy-
le kendini daha çok gösterecek.
Kamboçya. önümüzdeki birkaç
yıl daha ciddi sorunlarla karşı
karşıya kalacak.
Jean-Claude Pomonti
Geçenyıl fırlatılan Mars Observer'dan hiçbirhaberyok
Uzayauçan 12trilyonlira
NASA'nın Mars'a gönderdiğı
"MarsObserver'N
adh uyduyla
baelantısı kesildi.
NASA. uydunun normal
yörüngesini izlediğini, ancak hiçbir
bağlantı kurulamadığını açıkladı.
Mars Obsener'ın, gezegenin üzerine
geldiği üçüncü gün olan geçen
cumartesi günü yeryûzûyle bağlantısı
kalmadı. Uçuş kontrolünü yapan
uzmanlar, bağJantının yeniden
kurulamayacağından endişe ediyor.
Uzmanlann tek umudu, anzanın.
uydunun sistemlerini çalıştıran saatte
• Amerikan Havacılık ve
Uzay Dairesi (NASA). sürekli
aksayan bilgisayan onardığını
düşünüyordu.
oiması.
Mars Observer. uzaya 11 ay önce
fırlatılmıştı. Bu türolaylar, uydunun
uzaya fırlatıldığı giinden bu yana sık
sık yaşandı. Ancak her seferinde
uydu. bağlantıvı otomatik olarak
yeniden kurdu. NASA. sürekli
aksayan bilgisayan onardığını
düşünüyordu.
NASA, bu kez uydunun
kontrolünü yeniden ele alamazsa. bu
1 milyardolarlik(12triiyonlira)bir
kayıp ve Mars gezegenini inceleme
programında önemli bırgecikme
anlamına gelecek.
1720 milyon kilometre
yol katetti
Geçen yıl. Cape Caneveral
üssünden 25 eylülde fırlatılan Mars
Observer. bugüne kadar 720 milyon
kilometre katetti. Uydunun. bir
Mars yılı süresince(687gün)
gezegenin yörüngesinde kalması
planlanıyor. Uydu, bu süre içerisinde
Mars'ın binlerce fotoğrafını çekecek,
ölçümleryapacak, meteoroloji ve
jeolojisini inceleyecek.
250 bin sayfa
buminik alette
Haber Merkezi- Giderek daha fazla
şirket. bilgisayardisketleri yerine,
600 megabyte'lık veri içerebilen
(yaklaşık 250 bin sayfa eder)
CD-Romlar kullanmaya başladı.
CD-Romlar hem daha dayanıklı
hem bilgileredahaçabuk
ulaşılmasını sağlıyor hem de
bilgisayar virüslerinden zarar
görmüyor. Oldukça ucuza
üretilebilen CD-Romlar, video klip
ve animasyonlar içerebiliyor. Bazı
CD-Romlar, şirket kayıtlannı, veri
tabanlannı saklamakta; bazılan ise
eğitim amaçlı olarak kullanılıyor.
Uzmanlar. disketlerden
CD-Romlara geçişin
kaçınılmazlığını viirgularken Apple
da. yeni makinelerinin yüzde
43'ünde CD-Rom sürücüsünün
standart olarak alındığını söylüyor.
BM'ninçokuluslulukanlayışı, birtedaviyöntemidir
Gali: BM çokulusluluğu, bölgesd. iki vanlı ve ba-
ğunsız uluslararasj etkiniiklerin yerini almayacak.
BUTROS BLTROS GALİ
BM Genel Sekreteri
Ç
okulusluluk, uzun süredir hedcf-
lenen ancak çok az gerçekleştinl-
miş bir ideali temsil ediyor: Ulus-
lann banş ve kalkınma için gö-
nüllü işbirliği. Bugün, çokulusluluk. ta-
rihte olduğundan çok daha ı> ı bır biçinı-
de işlıyor.
Birleşmış Milletler'e üye ülkeler, örgü-
teyeni sorumluluklaryükledi. Yeni ope-
rasyonlann tehlikesi. pahalılığı ve bovu-
tu, BM tanhındekı herşeyi geride bırakı-
yor ve uluslararası ılışkılenn tarihinde
ver alan ıck örneğı oluşturuyor.
Angola. Kamboçya. El Sahador.
Gürcistan. Haiti, Somali. Tacikistan ve
eski Yugoslavva gibi ülkelerde olan bi-
tenler. devlet sistcminin kurumlannı ko-
rurken soğuk savaş sonrası banş ve gü-
venlik yapısını biçimlendirmeye çalı-
şmaktan başka birçabası yok BM'nin.
Bu. uzak ve belırsız sonuçlan olan zor
bir çaba. İki tür çirkin milliyetçiliğin;
aşın milliyetçilık ve mikromilliyetçiliğin
yükselişiyle bunu başarmak daha zor
halc geldi.
Bir vöndcn aşın milliyetçilerin yö-
nelttıği saldınlargeliyor. Biryada birkaç
büyük gücün her şeyi belirlediği yıllara
özlem duyan aşın milliyetçiler, Bideşmiş
Milletler'in. bu tür çıkarlan için bır örtü
olmasını ve önceki yıllarda oynadığı
görece marjinal role geri dönmesini isti-
yor.
Bosna ve Somali gibi durumlarda. ge-
nel sckreter. politik görüşmeleri. insancıl
yardımı ve banşı sağlama operasyon-
îannı koordıne ettiği ya da askeri eyle-
min zamanını onayladığı zaman, bunu
güç ihtirasından değil. Güvenlik Konse-
yi. kendisine bu >önde bir sonımluluk
yüklediği için yapıyor.
Şu anda gerçekleştirilençok sayıda ço-
kuluslu operasyonda. Bırleşmiş Millet-
ler. devletlerin parçalanmasına neden
olan mikromilliyetçiliğin ve etnık ya da
kabilc güçlennın yarattığı tehditlerle
başa çıkmaya çahşıyor.
Somali'dc devlet. onun egemen otori-
tesi ve ülke bütünlüğü. bu baskılar sonu-
cunda artık yok. Birleşmış Mılletlerin
yapmaya çalıştığı. üyelerinden bırinin
yasallığının yeniden kurulmasını sağla-
mak.
BM, aşın ve mikromilliyetçiliğin ara-
sında, ulus devlctini uluslararası ya-
şamın temel bır unsuru olarak korumayı
ve devlctleri aydınlık bir çokuluslulukta
bırarava getirmeyi amaçlıyor. Bövlece.
bir yandan ortak bir amaç ıçın birlikte
yürünürken. öte yandan ülkelcrin özel
çıkarlannı korumalan mümkün ola-
caktır.
Bu başanlacaksa, hükümetler çok
uluslu ya da tek uluslu olarak harekete
geçmeyı umabilir. ancak bu iki yol, aynı
anda kullanılmamalıdır.
Bugün üye ülkeler. Birleşmiş Milletler
güçlerinden. kendi askerlerini gönder-
mek istemedikleri yerlere gitmesini isti-
yor. Bazı ülkeler ise, kendi çabalan ye-
terli olmadığı ya da yasal olarak kabul
edilmedikleri zaman. Birleşmiş Millet-
ler'den görüşmeleri >ürütmesini ıstiyor.
Gittıkçe artan sayıda üye ülke. bazı so-
runlann. BM'nin çabalanyla daha etkin
bır bıçımde çözülcbilcccği sonucuna va-
nyor. Böylelıkle. ortak güvenlik, düşü-
nüldüğü gibi işlemeye başhyor.
Atılan geri adımlara karşın, bu türça-
balar, işleyen bir uluslararası sistem için
umutlan canlandınyor. Bu sistem inşa
edilecek ve korunacaksa, milliyetçiliğin
çokuluslulukla birlikte yürümediği ve
çokulusluluğun gerektirdiği disiplin sağ-
lanamadığı zaman. hükümetler kökleş-
miş tutumlannı aşmalı. Etnik ve mikro-
milliyetçi gnıplann, sonu gelmeyen ayn-
lıkçı hareketler nedeniyle işlemeyen bir
dünyada. adalet ve refahın sağlanama-
yacağını anlamalan gerekiyor.
BM çokulusluluğu, bölgesel. iki yanlı
ve bağımsız uluslararası etkiniiklerin ye-
rini almayacaktır.
Dünya halkı. demokrasinin adalet
içinde ilerlemek için temel unsur olduğu-
nu anlamıştır. Çokulusluluk, uluslarara-
sı topluluğun demokrasisidir.