16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 AĞUSTOS1993 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 11 Madencüik ödülü • Ekonomi Servisi - İstanbul bölgesindelinyit işletmeciliğinin öncülerinden Hüseyin Ökten'in anısına her yıl verilmek üzere Hüseyin Ökten Madencilik Ödülü oluşturuldu. Türkiye'de madenciliğin gelişmesine katkıda bulunacak bilimsel, sosyal ve ekonomik aktiviteleri teşvik etmek ve desteklemek amacı taşıyan ödül, bilim, hizmet ve özel girişim dallannda verilecek. Bilim ödülüne. maden. jeoloji. jeofızik, petrol mühendislığı disipürüeri çerçevesinde bilimsel nitelikli orijinal çalışmalar yapan Türk vatandaşı araştırmacılar aday olabilecek. Rusya'yaşeker fabrikası' • MOSKOVA(AA)- Türkiye Şeker Fabrikalan AŞ ile Sutek İnşaat arasında oluşturulan konsorsiyum, Rusya'nın Orenburg bölgesinde bir şeker fabrikası kurmak ıçin sözleşme imzaladı. Orenburg Bölgesi yerel yönetimiyle konsorsiyum arasında imzalanan lOOmilyondolar tutanndaki anlaşma çerçevesinde, Sutek. günde 3 bin ton pancar işleme kapasiteli şeker fabrikasının yanı sıra tüm altyapısı ve sosyal tesisleriyle birlikte 200 konutluk bırsitedeınşa edecek. Nissan Meksika'dan otomobil alıyor •TOKYO(AA)- Japonya'nın ikinci büyük otomobil üreticisi Nissan, yenin dolar karşısındaki anormal yükselişi nedeniyle maliyetlerdeki artışı karşılıyabilmek için Meksika'dan otomobil ithal etme karan aldı. Nissan şirketinin sözcüsü Koji Okuda, aralık ayından itibaren heray 3 bin adet kamyonet tipi AD Vans ithal edeceklerini bildirdi. Nissan her ay Japonya"da fıyatlan 812 bin ile 1 milyon 412 bin yen arasında değişen (7 bin 850-13 bin 655 dolar) 5 bin adet AD Vans satıyor. Şeker işçisinden tepki • ANKARA (AA) - Türkiye Şeker Fabrikalan ile Şeker-İş Sendikası arasında dün imzalanan toplu iş sözleşmesi kapsamında. işçilere maaş farklanna mahsuben ödenecek avanas miktannda sorunyaşandı. îşçiler, 10 milyon lira net yerine brüt ödeme yapılmasına tepki gösterdiler. Şeker Fabrikalan'naait işyerlerinde çahşan yaklaşık 150 işçı, genel müdürlük binasına gelerek. işverenin verdiğı" 10 milyon lira net avans" sözü yerine getirilinceye kadar buradan aynlmayacaklannı söylediler. İşçiler, "10 milyon lira net para vereceklerini söylediler. Aynca söz verdikleri haîde geçici işçilere de ödeme yapmıyorlar" dediler. Tataristan'dan saat ihracaü • MOSKOVA (AA) - Rusya Federasyonu'nda yan özerk cumhuriyet Tataristan, şaatleriyle dünyaca ünlü tsviçre'ye saat ihraç edecek. 'Delovoy Mir" adlı iş ve ekonomi gazetesinin haberine göre Tataristan'daki Vostok fabrikasında imal edilen askeri kullanım amaçlı 1.5 milyon adet saat eylül ayı sonundan itibaren partiler halinde İsviçre'ye ihraç edilmeye başlanacak. Tataristan'daki Vostok saat imalatı tesisi ile İsviçre sermayeli BN adlı firma arasında imzalanan sözleşme uyannca İsviçreli BN fırması, hru saatlerin Batı Avrupa'da pazarlanmasında imtiyaz hakkına sahip olacak. NPPGrubukar etti • LONDRA (AA) - Reklam dünyasının dev kuruluşlan Ogilvy ve Mather Worldwide şirketlerinin de sahibi, dünyanın en büyük reklam grubu J Walter Thompson Co geçen yıl 9 milyon dolar zarar ettikten sonra, yıhn ilk altı ayında cirosunun 1.05 milyardolara ulaştığını ve 17.2 milyan dolar kar ettiğini açıkladı. Şirket gelirinin ABD'de yüzde 9. Latin ve Asya-Pasifık bölgesinde yüzde 10'dan daha fazla arttığı, buna karşılık İngiltere ve Avrupa'da yüzde 3 oranında gerilediği de kaydedildi. 'Köktenci önlemler almazsanız enflasyon artarak sürer, dış borçlanma zorlaşır' DünyaBankası'ndangizlirapor • Başbakan Çiller ile bakanlar ve yüksek bürokratlariçinhazırlanan 11903-TUkodlu raporda Türkiye'nin ekonomik durumu için "ka ramsar" bir tablo çiziliyor ye fatura her zamanki gibi gene işçi ücretleri ile KİT'lere çıkartılarak "köktenci önlemler" öneriliyor. • TEK. TMO. TCDD, PTT ve Tekel'in mutlaka özelleştirilmesi gerektiğini vurgulayan rapora göre işçi ücretlerindeki artış frenlenmeli. Özelleştirilemeyen KİT'lerin kapatılması ya da tasfiyesi gibi köktenci önlemler için sadece bir yıllık ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dünya Bankası, Türkiye ekonomısınin içinde bulunduğu durumu ve önündekı seçenekleri değerlendirirken "karam- sar" >aklaşımlar ortaya koyarak"Tür- kiye bir >ıl içinde mali disiplini sağlaya- mazsa zincirleme sorunlara boğulur, enf- lasyon artarak sürer, dış borçlanmada güçlükler baş gösterir" yorumunu yaptı. Dünya Bankası'nın Başbakan tansu Çüler'e, ekonomiden sorumlu bakanlar ve bürokratlara da gönderilen 119 say- falık son "gizli" raporunda, bir an önce alınması gereken önlemlere yer verildi. Raporda "Ücret arttşiannın frenlenme- si, KÎT sorununun radikal biçimde çözül- mesi, \ergide yeni y aklaşımlar ortaya ko- nulması" istendi. Önlem gereği ortadadır Bankanın 13 Temmuz 1993 tarihli, "Türkiye, Son Gelişmeler ve 1993 Eko- nomik Programı" başhğını taşıyan ra- porunda. geçen yılia ilgili ekonomik performans üzerinde dunılurken "Tür- kiye'nin kredibilitesi hâlâ gecerli, ancak ekonomide önlem ihtiyacı ortadadır. Bu önlemlerin alınması ve başlatılması için ise bir v ıldan fazla sfire kalmamıştır. Çö- zümler ertelenemez. Eğer çözûmler baş- latılmazsa, Türkiye zincirleme sorunlara boğulur, enflasyon artarak sürer, dış borçlanmada güçlükler baş gösterir" de- nildi. Alınması gereken önlemler Dünya Bankası uzmanlannın An- kara'da yaptıklan göriişmeler sonucun- da hazırladıklan "gizli" raporda alın- ması gereken önlemler üzerinde de du- rularak şu üç çözüm vurgulandı: 1- Bütçe açıklan ekonomik perfor- mansı kötüye götüren unsurlann başın- da gelmektedir. Bu kaldınlması güç açı- ğa yol açan en önemlı etkenlerden biri de personel harcamalandır. Özellikle 1989-1990 sonrasında enflasv onun üze- rine çıkan ücret artışlannın önlenmesi gerekir. Ücretlerde reel artışa engel olunmalıdır. Meseleye sadece memurlar açısından bakılmamalı. sendikalarla da uzlaşma aranmalıdır. 2- Kamu açıklannın en önemli diğer etkeni ise KİTlerin bozuk bilançolan- dır. Türkiye ekonomısinin kaldırama- yacağ noktalara gelmış bulunan KİT zaman var. açıklannın köktenci önlemlerle sona er- dinlmesinın zamanı gelmiştir. KİTler mutlaka elden çıkanlmalı. kapatılması gerekenler kapatılmalı. kimi bağlı kuru- luşlarda tasfıyelere gıdilmeli. kapsamlı özelleştirme programlan başlatılmah- dır. Bu reform başlatılacaksa KİTaçığı- nın yüzde 58"ini meydana getiren 5 bü- yük KİT kesinlikle kapsam dışı bıra- kılmamalıdır (TEK. TMO. TCDD. PTT.TEKEL). 3- Özellikle Kurumlar Vergisi'nde ye- ni bir yaklaşım ortaya konulmalı. istis- na ve muafiyetler tümü ile kaldınlmalı. vergi ıdaresinin ıyileştilmesi yolu ile tah- silat performansı arttınlmalıdır. 1993 Programı'nın bu sorunlara çö- züm getirmekten uzak olduğu. gerçekçi olmadığı açıktır. Bir parasal program ortaya konulmamış olması..programın inanılırlığına da set çekmektedir. Nite- kim bütçe açığının 53 trilyon lırada kal- mayacağı. bunun çok üzerine çıkacağı belli olmuştur. Oysa Türkiye ekonomisinin geldiği noktada sorunlann ertelenmesinin mümkün olmadığı açıktır. Eğer I yıl içinde mali disiplin sağlanamazsa, Tür- kiye zincirleme sorunlarla karşılaşabilir. Enflasyon artarak sürer. dış borçlanma tıkanır." El yakıyor Dünya Bankasfnm "11903-TL" ko- duyla yayımladığı ve yeşil kapak konu- larak "gizli" olduğu vurgulanan rapo- runda. Türkiye'de sosyal sorunlara da dikkat çekilerek eğitim ve sağlık harca- malannın GSMH'den aldığı paydakı gerilemeler eleştınliyor, bu alana yöne- lik yatınmlann arttınlması isteniyor. Ekonomi bürokrasisinde. "el yakı- yor" diye nitelenen rapor üzerindeki gö- rüşler şöyle: "Dünya Bankası'nın son ra- ponmdaki tanıları gerçekçidir. Bu teşhis- lere bizlerle yaptıklan konuşmalann ardından varıvorlar. Biz de bu görüşleri paylaşıyonız, 1994 yılı, eğer Türkiye ekonomisinde köktenci yaklaşımların gündeme geldiği bir y ıl olmazsa önümüz- deki yılları kaybedebiliriz diyoruz. An- cak bu raponın tarihine bakacak olur- sanız 13 Temmuz 1993 yaztsın; görecek- siniz. Yeni bir hiikümct söz konusu oldu- ğu için daha narik olup biraz daha zaman tanıma, bu ağır eleştiriiere ondan sonra yer verme yoluna gidebilirierdi." Ulaştırma yatınmlannın kaymağını karayollan yiyor Otoyollar ıızar gidertSTANBLL (AA) - Türki- ye'de ulaştırma sektöründe İ987 yılından 1992 yılına kadar geçen 5 yıllık süre içinde en bü- yük gelişme karayollannda ger- çekleşıi. 1987 yılında sadece 115 kılometre olan otoyol uzunluğu 1992 yılına kadar 7.5 kat arta- rak 862 kilometreye ulaştı. Çeşitli kaynaklardan derle- nen verilere göre 1987 yılında 115 kılometre olan otoyol uzunluğu. 5 yılda 747 kilometre artarak 862 kilomet- reye ulaştı. Aynı dönemde 373 kilometre uzatılan devlet yollan 31 bin 62 kilömetreden 31 bin 435 kilometreyi buldu. 27 bin 853 kilometre olan il yollan ise 554 kilometre artarak 28 bin 407'ye ulaştı. Böylece bin 674 kilometre ar- tan karayollannın toplam uzunluğu 59 bin 30 kilömetre- den 60 bin 704 kilometreye yükseldi. Demıryollannda ise 1987 yı- lında 8 bin 439 kilometre olan ana hat uzunluğu sadece 7 kilo- metre aratarak 1992 yılında 8 bin 446 kilometreye ulaştı. Motorlu kara taşıtlannda son 5 yılda yüzde 99.75'lik bir artış oldu. 1987 vılında 1 mil- yon 976 bin 670 adet toplam motorlu taşıt sayısı geçen yıl 3 milyon 539 bin 59 adede ulaştı. Bu dönemde en büyük artış otomobil sayısında eerçekleştı. 1987 yılında' 1 milyon 239 bin Deniz 1987-92 döneminde otoyol uzunluğu 7.5 kat artarak 862 kilometreyi bulurken yatınmlanna hız ve ağırlık verilen toplam karayollan uzunluğu da 59 bin 30 kilometreye ulaştı. 112 olan otomobil sayısı. 1992 yılında 2 milyon 4% bin 177'ye çıktı. 112 bin 739 olan minibüs sayısı 177 bin 490'a. 61 bin 326 olan otobüs sayısı 93 bin 668'e. 213 bin 297 olan kamyonet sa- yısı 313bm92'ye. 347 bin 196 olan kamyon sayısı da 458 bin 632'ye yükseldi. Denizyollanndaki 18 ton ve daha fazla GRT'ye sahip (gross ton) deniz aracı sayısı ise 5 yıl içinde bin 798'den'2 bin 19Î'e yükseldi. Kamuya an deniz aracı sayısı 176'dan 18l'e. özel sektörc ait deniz aracı sayısı ise bin 622'den 2 bin 10'a çıktı. Böylece 1987 yılında denız araçlannda yüzde 9.8"lik paya sahip olan kamunun payı. 8.3'e indı. araçlannın toplam yük kapasıtesi de 5 milyon 435 bin 855 DVVTden (Deight VV'eıeht Ton) 6 mil- yon "406 bin 439 DNVT'a yükseldi. Devlet sektörü bir milyon 226 bin D\VT olan yük ka- pasıtesi bir milyon 158 bin 459 DWT'a düşerken. özel sektö- rün yük kapasitesi 4 milyon 208 bin 918 DWT"den 5 milyon 247 bin 977 DWT'ye çıktı. Havayollannda 1987 yılında 45'i kamu kesimınde. 45'i özel kesime an olmak üzere 90 olan hava aracı sayısı, 1992'de 359'a ulaştı. 1992 yılında kamu kesi- mi araçlan 185'e. özel kesim araçlan 174"e yükseldi. Bin 674 kilometre artan karayoliannın toplam uzunluğu 59 bin 30 kilömetreden 60 bin 704 kilometreye yükseldi. En kârlı iş, 'serbest piyasada' döviz alım-satımı Yugoslavya karaborsa batağında • Yugoslavya yüksek enflasyonla iç içe yaşamaya çalışıyor. Aylık ücretin 6-12 dolarda seyrettiği Yugoslavya'da karaborsada döviz alım-satımı günde 30-70 dolar kazandınyor. BELGRAD (AA) - Bosna-Hersek'teki sa- vaşta kan gövdeyi götü- rürken Sırbistan ve Ka- radağ'dan oluşan yen Yugoslavya Cumhun- yeti'nde halk. hiperenf- lasyonla iç içe yaşamaya alışü. Bankadan para çek- mekten, sınırh miktarlar- da temel gıda mali alımı- na kadar uzun kuyruklarda bekle- yen Yugoslav vatandaşlan. kahve ve sigara gibi mallar ile bankalarda- ki paralannın ellerinde kalan son kısmını kullanıyorlar. Kahve bir yana, et gibi temel gıda mallannın fıyatlan bile füze hızıyla yükselince, Halkın çoğunluğu bir aydır bu mal- lan alamıyor. Ekonomideki kaos ve hiperenflasyon nedeniyle. halkın yüzde 97'si yoksulluk çizgisinin altı- nda yaşam sürüyor. Resmi verilere göre yaşam standartlan geçen Halkın yüzde 97'si yoksulluk çizgisinin aitında yıldan beri hayatını idame ettirme seviyesine düştü. Aylık ücretin 6 ila 12 dolar arasın- da seyrettiği Yugoslavya'da, bu or- tamda en kârlı iş, karaborsa döviz piyasasında döviz alım-satımı yap- mak. Ayda 6 dolar veya altındaki ücretle. ancak bir kilogram kahve ya da üç şişe asprin satın alınabili- yor. Bosna-Hersek savaşındaki rolü nedeniyle Yugoslavya'ya uygula- nan ekonomik yaptınmlann da iyi- ce çığınndan çıkardığı hiperenflas- yaşam sunryor. yon, Merkez Bankası'nın kaynakla- nnı eritti. aylık ücretler ve bankalar- daki tasarruf mevduatlan ödene- mez hale geldi. Yugoslavya'da fıyat- lar günde iki kez değişiyor. Nakit darüğı içindeki bankalar, mevduat sahiplerine nakit yerine çek veriyor- lar, hiperenflasyon .nedeniyle borç- lannı ödeyemeyen milyorlarca kişi hakkındaİci soruşturmalardan vaz- geciliyor. Bankalar. bunu 'müşteri- lere gayriresmi biçimde kredi aç- mak" diye adlandınyorlar. Türkiye-Libya Karma Ekonomik Komisyonu görüşmeleri Dış müteahhitlerin alacakları ıııasaya konuldu ANKARA (ANKA) - Ikili sıyası ve ekonomik ilişkilerdeki pürüzler nede- niyle üç yıldır yapılamayan Türkiye - Libya Karma Ekonomik Komisyonu toplantısı bugün Ankara'da başlaya- cak. Bayındırlık ve İskân Bakanı Onur Kumbaracıbaşı ve Türkiye ile Ekono- mik İlişkilerden Sorumlu Libya Bakanı Muhammed Maruk'un başkanlığında gerçekleşecek toplantıda en önemli gün- dem maddesini 600 milyon dolan bulan müteahhitlenn alacaklannın tasfiyesi oluşturacak. Bu borçlann petrol ile tas- fıyesinin ödeme takvimine bağlanması için iki hükümet arasında perşembe günü bir anlaşma imzalanması bekleni- yor. Yıllar önce ODTÜ'de doktora ya- 'pan, eğitim. mesleki öğrenim ve sporla görevli bakan Matuk'un başkanlığın- daki Libya heyeti 21 kişiden oluşacak. îki günlük KEK toplantısında ana konuyu, müteahhitlerin alacaklannın ödeme takvimine bağlanması oluştura- cak. Libya yönetimi 30 aylık bir ödeme programını önerirken müteahhitler bu sürenin 10 aya indirilmesini istiyor. Ba- kanlık yetkılileri, sürenin müteahhitle- rin istekleri doğrultusunda kısaltıl- masını sağlamak için çaba gösterileceği- ni belirttiler. Ödeme programı konu- sunda sorun çıkmaması halinde iki he- yet arasında perşembe günü bir anlaş- manın imzalanması öngörülüyor. Lib- ya yönetimi. daha önce alacaklann pet- rolle tasfıyesine ilişkin olarak Türk mü- teahhitleriyle ikili protokolleri yapmaya başlamıştı. Libya'da İş Yapan Türk Müteahhit- leri Birlığı Başkanı Barlas Turan'ın An- kara'ya verdiği bilgiye göre Türk şirket- leriyle vanlan ikili anlaşmalann sonu- cunda Libya yönetimi. geçen ayın so- nunda ilk petrol teslımatını yaptı. 11 milyon dolarhk. parti. BTK ve Mintaş'- ın alacaklannın bir bölümünün kar- şıhğını oluşturuyor, Barlas Turan, 11 milyon dplarlık ikinci partınin ay so- nunda TÜPRAŞ tarafından Rauf Bey tankerine yükleneceğini, bu petrolün bedelınin BTK, Mintaş, Nomaş. Enteş. Soyak ve Yapı Ticaret şirketlerine öde- neceğini anlattı. TÜRK-IŞ araştırması Mutfak enflasyonu hafıfledi: Yüzde67.8 • Ağustos ayında gıda harcamasındaki binde 5'lik artış, son 5 yılın en düşük düzeyinde gerçekleşti. ANKARA (AA) - Türk-İş Araştırma Merkezi tarafından. çalışanlann yoğun olarak alışveriş yaptıklan yerler dikkate ahnarak yapılan araş- tırmaya göre ağustos ayında gıda harcaması tu- tan bınde 5 oranında arttı. Türk-İş araştırmasının sonuçlan. yeterli ve dengeli beslemeyi sağlayacak asgari gıda harca- ma tutanndaki artışın. sebze ve meyvenin yardı- mıyla uzun bir aradan sonra yavaşladığını orta- ya çıkardı. Ağustos ayında binde 5 oranında gerçekleşen gıda harcaması tutanndaki artış son beş yıbn en düşük oranı olarak kayıtlara geçer- ken aynı dönem içinde dördüncü kez yüzde 1 oranının aitında kaldı. Enflasyon durmuyor Araştırmaya göre ağustos ayı içindeki gıda harcaması tutan geçen aya oranla yalnızca 12 bin 500 lira artarak 2 milyon 396 bin 500 liraya Çiktı. Türk-İş araştırmasında gıda maddeleri baz ahnarak yapılan saptamalara göre mutfaktaki yıllık enflasyon ise yüzde 67.8 oranında gerçek- leşti. Farklı yaş gruplanndaki dört kişilik bir aile- nin yeterli. sağlıklı ve dengeli beslenmesi için yapılması gereken aylık gıda harcaması göz önünde bulundurularak sağlanan verilere göre. yılın ilk sekiz ayındaki artış tutan yüzde 33.3 dü- zeyinde oldu. Ağustos 92-Ağustos 93 arasındaki son 12 aylık dönemdekifiyatartışı oranı ise yüz- de 67.8 düzeyinde gerçekleşti. EKONOMİYE BAKIŞ TANERBERKSOY ISKI'nin Düşündürdûkleri ISKİ skandalı günlerdir gündemin baş köşesinde. Bu konuda fazlasıyla yazıldı, çizildi. Çarpıcı iddialar ortaya atıldı. Hiç gereği yokken, olayın belden aşağı bölümleri manşete çıktı. Modya, sanık konumundaolanların yasal haklarını çiğneyerek olayın cıvığını çıkarttı. Temiz top- lum yaygaraları içinde neyin, neden, nasıl temizlenmesi gerektiği bile anlaşılamadı. Olayın özü dikkatlerden kaçırıldı, önemsiz ayrıntılar ön plana taşındı. Olayın özü, Türkiye'de oturtulmak istenen kapitalist, piyasacı sermaye birikim modelinin vahim boyutlarda çarpıtılmış ve özel çıkarlara tutsak edilmiş olmasının pek çok örneğinden sonuncusu olmasıdır. • • • Kapitalizm bırey tercıhlerini ve bireysel çıkarları ön planda tutan ve sistemi bu iki öğe üzerine kuran bir ser- maye birikimi yöntemidir. Kapitalist sermaye birikimi bi- reysel girişimlerle sürdürülmek durumundadır. Ser- maye özel ellerde birikir. Bu iddianın gerçekleşmesinin bir dizi koşulu vardır. Sistemin özü bireysel girişimlere dayalı olduğu ıçin ilk koşul girişimcilerin eşit koşullarda ve eşit olanaklar için- de olmalarıdır. Girişimcilerin mevcut bilgi ve olanaklara eşit ölçüde sahip olmaları ya da ulaşabilmeleri temel koşuldur. Kapitalist sermaye birikiminin ikinci koşulu, bilgi ve olanaklara eşit ölçüde sahip olanların, birbirleriyle ya- rışmaları, rekabet etmeleridir. Rekabet kapitalist sermaye birikiminin ana motoru, özel çıkar hesaplarından toplumsal refaha ulaşmanın en önemli öğesidir. Rekabet edilen alanlar piyasalardır. Piyasalara ilişkin bilgileri fıyatlar taşır. Rekabetçi fiyatlar doğru bilgileri taşırlar. Rekabet koşulları dışında oluşan ya da empoze edilen fiyatlar eşitsız olanaklar yaratan yanlış fiyatlardır. Rekabet koşullarının bozulması ve bilgi taşıyan fiyat- ların çarpıtılması belli kişi ya da merkezlere özel çıkar sağlar. Ama kapitalist sermaye birikiminin temel öngö- rüsünün, bireysel servet birikiminin sonuçta toplumsal refahı azamileştireceği savının havada kalmasına da yol açar. Kapitalizmin uygulamada ideal işleyişinden uzaklaş- maya yatkın bir birikim rejimi olduğu görülür. Uygula- madaki bozulma genellikle iki etkenden kaynaklanır. Bunlardan birisi piyasa işleyişinin neredeyse doğal ola- rak özel tekelleşmeye neden olmasıdır. Tekelleşme hem rekabetçi fiyatları çarpıtır, bozar hem de piyasalara giriş ve çıkışları denetleyerek eşit olanaklar ilkesini yok eder. Rekabetçi sermaye birikimi yerini tekelci birikime bırakır. Özel servet birikimi top- lumsal refaha yaosımaz. Toplumda ekonomik ve top- lumsal eşıtsizlik büyür. İşleyişi bozan ikinci öğe devlettir. Tanım gereği otori- Jesi ve yetkileri merkezileşmiş devlet, ekonomiye mü- dahale ederek özel fiyatlar ve özel olanaklar yaratabilir. Devletin destek fiyatı oluşturması, temel fiyatları belirle- mesi, gümrük, fon, vb. araçlarla ithal fiyatlarını etkileme- si özel fiyatlara örnektir. Devlet ihaleleri ise özel olanak- ların en belirgin örneğidir. Devlet müdahalesinde genel ilkefcuşkusuz toplumsat çıkarların kollanmasıdır. Ama uygulamada bunun bo- zulduğu, özel fiyatlar ve özel olanakların bütünüyle özel çıkarlara hizmet ettiği görülür. Fiyatları rekabet dışı koşullarda oluşan. girişimcilere rekabeti bozucu özel olanaklar yaratan piyasacı ekono- milerde bireysel girişim özel servet birıkimini hızlandı- rır. Bunun toplumsal refaha dönüşmesi ise çok sınırlı kalır. Bu tür bir piyasacı düzeni, ekonomi açısından olduğu kadar, ahlak açısından da savunmak olanaksızdır. Kapitalizmin karşıtları kadar kendi ideologları ve uy- gulayıcıları bunun farkındadırlar kuşkusuz. Sistemin ideal işleyişinden kopmayaçok yatkın olduğunu, bunun da savunulması olanaksız bir sermaye birikim süreci yarattığını bılirler. Karşıtlarının alternatif sistem önerilerine karşı, kapi- talizmin ideologları sistem içi düzenlemeleröngörürler. Antitekelci yasal düzenlemeler bunun bir örneğidir. Re- kabetten ürken, tekele yatkın girişimcileri hizada tırt- maya yöneliktir bu önlemler. Devletin ekonomiye müda- halesini sınırlamak. gereken müdahaleleri şeffaf ve net bir biçimde düzenlemek de rekabet dışı olanaklar yara- tılmaması için öngörülür. Türkiye'de diretilen kapitalist, piyasacı sermaye biri- kimi rejimi çarpık ve bozuk bir kapitalizmin tipik örneği- dir. Yaygın tekellerin yanı sıra devlet olanaklarının özel çıkarlara peşkeş çekilmesi sermaye birikim rejimimizin belirgin özellikleridir. Özel servet birikiminin böylesine derirî toplumsal uçurumlara ve yaygın bir ahlak dejene- rasyonuna kaynaklık etmesinin de nedeni budur. ISKİ bu bozulmanın son örneğidir. Genel müdürün özel yaşamı olayın özünü gizleyen ayrıntıdır. Isterseniz, fırsattan istifade, biraz olayın özünü tartışalım. Esas te- mizlik orada gerekli çünkü. Okul giysileri mağazalarda 3 milyon, Sümerbank'ta 700 bin lira Çocuklarve velilere devletten 'babalık' ANKARA (UBA)-Okul kı- yafetlerinde her mağaza farklı fiyat uygularken öğrenci veli- leri Sümerbank'ın yolunu tut- maya başladı. Baa mağazalar bir öğrencı- yi 3 milyon liraya gıydirirken orta direğe seslenen Sümer- bank'ta öğrenci giyimi 600-700 bin liraya mümkün olabiliyor. Kitap, 'defter, yol parası. gibi harcamalann dışında, sa- dece okul kıyafetleri için büt- çelerinden ağır özveride bu- lunmak durumunda kalan ve- liler Sümerbank'a yönelirken, her mağazada değişik fiyatlar- la karşılaşmayı da tepkiyle karşılıyorlar. Ogreneı kaça gıyınır MağaHtotte fTL) Sömertsank'ö fTL) Öriûkfkız) CWük (erkek) ÇfflSa Matara Yaka(iaz) Yakajefkek; Pantdon CeKet Ömfek Kravat Ayakkat» Spor^akkabı Çorap Beslecıme çanîaa 3^«0bİJî 11W14bin 1^-400bin 80-100bin S^63bin 54-55 bîn 245-275 bin ©öbin-1mtlyon î15-î8Sttn ^•55bın 240-450 bin 150 bin-î milyon 15-32 bm 55-100 bin 145 bin 110-115 bin 4MB-110 bin - Onfiftfiy^tnadaM ûrrfücffyaîjnadand 149-235-3î5bin 215380440 bm 90 bin - t15-185bin 260 bm . -
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle