Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 AĞUSTOS1993 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI 11
Madencüik
ödülü
• Ekonomi Servisi - İstanbul
bölgesindelinyit
işletmeciliğinin öncülerinden
Hüseyin Ökten'in anısına her
yıl verilmek üzere Hüseyin
Ökten Madencilik Ödülü
oluşturuldu. Türkiye'de
madenciliğin gelişmesine
katkıda bulunacak bilimsel,
sosyal ve ekonomik
aktiviteleri teşvik etmek ve
desteklemek amacı taşıyan
ödül, bilim, hizmet ve özel
girişim dallannda verilecek.
Bilim ödülüne. maden.
jeoloji. jeofızik, petrol
mühendislığı disipürüeri
çerçevesinde bilimsel nitelikli
orijinal çalışmalar yapan
Türk vatandaşı
araştırmacılar aday
olabilecek.
Rusya'yaşeker
fabrikası'
• MOSKOVA(AA)-
Türkiye Şeker Fabrikalan
AŞ ile Sutek İnşaat arasında
oluşturulan konsorsiyum,
Rusya'nın Orenburg
bölgesinde bir şeker fabrikası
kurmak ıçin sözleşme
imzaladı. Orenburg Bölgesi
yerel yönetimiyle
konsorsiyum arasında
imzalanan lOOmilyondolar
tutanndaki anlaşma
çerçevesinde, Sutek. günde 3
bin ton pancar işleme
kapasiteli şeker fabrikasının
yanı sıra tüm altyapısı ve
sosyal tesisleriyle birlikte 200
konutluk bırsitedeınşa
edecek.
Nissan
Meksika'dan
otomobil alıyor
•TOKYO(AA)-
Japonya'nın ikinci büyük
otomobil üreticisi Nissan,
yenin dolar karşısındaki
anormal yükselişi nedeniyle
maliyetlerdeki artışı
karşılıyabilmek için
Meksika'dan otomobil ithal
etme karan aldı. Nissan
şirketinin sözcüsü Koji
Okuda, aralık ayından
itibaren heray 3 bin adet
kamyonet tipi AD Vans ithal
edeceklerini bildirdi. Nissan
her ay Japonya"da fıyatlan
812 bin ile 1 milyon 412 bin
yen arasında değişen (7 bin
850-13 bin 655 dolar) 5 bin
adet AD Vans satıyor.
Şeker işçisinden
tepki
• ANKARA (AA) - Türkiye
Şeker Fabrikalan ile Şeker-İş
Sendikası arasında dün
imzalanan toplu iş sözleşmesi
kapsamında. işçilere maaş
farklanna mahsuben
ödenecek avanas miktannda
sorunyaşandı. îşçiler, 10
milyon lira net yerine brüt
ödeme yapılmasına tepki
gösterdiler. Şeker
Fabrikalan'naait
işyerlerinde çahşan yaklaşık
150 işçı, genel müdürlük
binasına gelerek. işverenin
verdiğı" 10 milyon lira net
avans" sözü yerine
getirilinceye kadar buradan
aynlmayacaklannı
söylediler. İşçiler, "10 milyon
lira net para vereceklerini
söylediler. Aynca söz
verdikleri haîde geçici işçilere
de ödeme yapmıyorlar"
dediler.
Tataristan'dan
saat ihracaü
• MOSKOVA (AA) - Rusya
Federasyonu'nda yan özerk
cumhuriyet Tataristan,
şaatleriyle dünyaca ünlü
tsviçre'ye saat ihraç edecek.
'Delovoy Mir" adlı iş ve
ekonomi gazetesinin
haberine göre
Tataristan'daki Vostok
fabrikasında imal edilen
askeri kullanım amaçlı 1.5
milyon adet saat eylül ayı
sonundan itibaren partiler
halinde İsviçre'ye ihraç
edilmeye başlanacak.
Tataristan'daki Vostok saat
imalatı tesisi ile İsviçre
sermayeli BN adlı firma
arasında imzalanan sözleşme
uyannca İsviçreli BN fırması,
hru saatlerin Batı Avrupa'da
pazarlanmasında imtiyaz
hakkına sahip olacak.
NPPGrubukar
etti
• LONDRA (AA) - Reklam
dünyasının dev kuruluşlan
Ogilvy ve Mather Worldwide
şirketlerinin de sahibi,
dünyanın en büyük reklam
grubu J Walter Thompson
Co geçen yıl 9 milyon dolar
zarar ettikten sonra, yıhn ilk
altı ayında cirosunun 1.05
milyardolara ulaştığını ve
17.2 milyan dolar kar ettiğini
açıkladı. Şirket gelirinin
ABD'de yüzde 9. Latin ve
Asya-Pasifık bölgesinde
yüzde 10'dan daha fazla
arttığı, buna karşılık İngiltere
ve Avrupa'da yüzde 3
oranında gerilediği de
kaydedildi.
'Köktenci önlemler almazsanız enflasyon artarak sürer, dış borçlanma zorlaşır'
DünyaBankası'ndangizlirapor
• Başbakan Çiller ile bakanlar ve yüksek
bürokratlariçinhazırlanan 11903-TUkodlu
raporda Türkiye'nin ekonomik durumu için "ka
ramsar" bir tablo çiziliyor ye fatura her zamanki
gibi gene işçi ücretleri ile KİT'lere çıkartılarak
"köktenci önlemler" öneriliyor.
• TEK. TMO. TCDD, PTT ve Tekel'in mutlaka
özelleştirilmesi gerektiğini vurgulayan rapora göre
işçi ücretlerindeki artış frenlenmeli.
Özelleştirilemeyen KİT'lerin kapatılması ya da
tasfiyesi gibi köktenci önlemler için sadece bir yıllık
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Dünya Bankası, Türkiye ekonomısınin
içinde bulunduğu durumu ve önündekı
seçenekleri değerlendirirken "karam-
sar" >aklaşımlar ortaya koyarak"Tür-
kiye bir >ıl içinde mali disiplini sağlaya-
mazsa zincirleme sorunlara boğulur, enf-
lasyon artarak sürer, dış borçlanmada
güçlükler baş gösterir" yorumunu yaptı.
Dünya Bankası'nın Başbakan tansu
Çüler'e, ekonomiden sorumlu bakanlar
ve bürokratlara da gönderilen 119 say-
falık son "gizli" raporunda, bir an önce
alınması gereken önlemlere yer verildi.
Raporda "Ücret arttşiannın frenlenme-
si, KÎT sorununun radikal biçimde çözül-
mesi, \ergide yeni y aklaşımlar ortaya ko-
nulması" istendi.
Önlem gereği ortadadır
Bankanın 13 Temmuz 1993 tarihli,
"Türkiye, Son Gelişmeler ve 1993 Eko-
nomik Programı" başhğını taşıyan ra-
porunda. geçen yılia ilgili ekonomik
performans üzerinde dunılurken "Tür-
kiye'nin kredibilitesi hâlâ gecerli, ancak
ekonomide önlem ihtiyacı ortadadır. Bu
önlemlerin alınması ve başlatılması için
ise bir v ıldan fazla sfire kalmamıştır. Çö-
zümler ertelenemez. Eğer çözûmler baş-
latılmazsa, Türkiye zincirleme sorunlara
boğulur, enflasyon artarak sürer, dış
borçlanmada güçlükler baş gösterir" de-
nildi.
Alınması gereken önlemler
Dünya Bankası uzmanlannın An-
kara'da yaptıklan göriişmeler sonucun-
da hazırladıklan "gizli" raporda alın-
ması gereken önlemler üzerinde de du-
rularak şu üç çözüm vurgulandı:
1- Bütçe açıklan ekonomik perfor-
mansı kötüye götüren unsurlann başın-
da gelmektedir. Bu kaldınlması güç açı-
ğa yol açan en önemlı etkenlerden biri
de personel harcamalandır. Özellikle
1989-1990 sonrasında enflasv onun üze-
rine çıkan ücret artışlannın önlenmesi
gerekir. Ücretlerde reel artışa engel
olunmalıdır. Meseleye sadece memurlar
açısından bakılmamalı. sendikalarla da
uzlaşma aranmalıdır.
2- Kamu açıklannın en önemli diğer
etkeni ise KİTlerin bozuk bilançolan-
dır. Türkiye ekonomısinin kaldırama-
yacağ noktalara gelmış bulunan KİT
zaman var.
açıklannın köktenci önlemlerle sona er-
dinlmesinın zamanı gelmiştir. KİTler
mutlaka elden çıkanlmalı. kapatılması
gerekenler kapatılmalı. kimi bağlı kuru-
luşlarda tasfıyelere gıdilmeli. kapsamlı
özelleştirme programlan başlatılmah-
dır. Bu reform başlatılacaksa KİTaçığı-
nın yüzde 58"ini meydana getiren 5 bü-
yük KİT kesinlikle kapsam dışı bıra-
kılmamalıdır (TEK. TMO. TCDD.
PTT.TEKEL).
3- Özellikle Kurumlar Vergisi'nde ye-
ni bir yaklaşım ortaya konulmalı. istis-
na ve muafiyetler tümü ile kaldınlmalı.
vergi ıdaresinin ıyileştilmesi yolu ile tah-
silat performansı arttınlmalıdır.
1993 Programı'nın bu sorunlara çö-
züm getirmekten uzak olduğu. gerçekçi
olmadığı açıktır. Bir parasal program
ortaya konulmamış olması..programın
inanılırlığına da set çekmektedir. Nite-
kim bütçe açığının 53 trilyon lırada kal-
mayacağı. bunun çok üzerine çıkacağı
belli olmuştur.
Oysa Türkiye ekonomisinin geldiği
noktada sorunlann ertelenmesinin
mümkün olmadığı açıktır. Eğer I yıl
içinde mali disiplin sağlanamazsa, Tür-
kiye zincirleme sorunlarla karşılaşabilir.
Enflasyon artarak sürer. dış borçlanma
tıkanır."
El yakıyor
Dünya Bankasfnm "11903-TL" ko-
duyla yayımladığı ve yeşil kapak konu-
larak "gizli" olduğu vurgulanan rapo-
runda. Türkiye'de sosyal sorunlara da
dikkat çekilerek eğitim ve sağlık harca-
malannın GSMH'den aldığı paydakı
gerilemeler eleştınliyor, bu alana yöne-
lik yatınmlann arttınlması isteniyor.
Ekonomi bürokrasisinde. "el yakı-
yor" diye nitelenen rapor üzerindeki gö-
rüşler şöyle: "Dünya Bankası'nın son ra-
ponmdaki tanıları gerçekçidir. Bu teşhis-
lere bizlerle yaptıklan konuşmalann
ardından varıvorlar. Biz de bu görüşleri
paylaşıyonız, 1994 yılı, eğer Türkiye
ekonomisinde köktenci yaklaşımların
gündeme geldiği bir y ıl olmazsa önümüz-
deki yılları kaybedebiliriz diyoruz. An-
cak bu raponın tarihine bakacak olur-
sanız 13 Temmuz 1993 yaztsın; görecek-
siniz. Yeni bir hiikümct söz konusu oldu-
ğu için daha narik olup biraz daha zaman
tanıma, bu ağır eleştiriiere ondan sonra
yer verme yoluna gidebilirierdi."
Ulaştırma yatınmlannın kaymağını karayollan yiyor
Otoyollar ıızar gidertSTANBLL (AA) - Türki-
ye'de ulaştırma sektöründe
İ987 yılından 1992 yılına kadar
geçen 5 yıllık süre içinde en bü-
yük gelişme karayollannda ger-
çekleşıi. 1987 yılında sadece 115
kılometre olan otoyol uzunluğu
1992 yılına kadar 7.5 kat arta-
rak 862 kilometreye ulaştı.
Çeşitli kaynaklardan derle-
nen verilere göre 1987 yılında
115 kılometre olan
otoyol uzunluğu. 5
yılda 747 kilometre
artarak 862 kilomet-
reye ulaştı.
Aynı dönemde 373
kilometre uzatılan
devlet yollan 31 bin
62 kilömetreden 31
bin 435 kilometreyi
buldu.
27 bin 853 kilometre olan il
yollan ise 554 kilometre artarak
28 bin 407'ye ulaştı.
Böylece bin 674 kilometre ar-
tan karayollannın toplam
uzunluğu 59 bin 30 kilömetre-
den 60 bin 704 kilometreye
yükseldi.
Demıryollannda ise 1987 yı-
lında 8 bin 439 kilometre olan
ana hat uzunluğu sadece 7 kilo-
metre aratarak 1992 yılında 8
bin 446 kilometreye ulaştı.
Motorlu kara taşıtlannda
son 5 yılda yüzde 99.75'lik bir
artış oldu. 1987 vılında 1 mil-
yon 976 bin 670 adet toplam
motorlu taşıt sayısı geçen yıl 3
milyon 539 bin 59 adede ulaştı.
Bu dönemde en büyük artış
otomobil sayısında eerçekleştı.
1987 yılında' 1 milyon 239 bin Deniz
1987-92 döneminde otoyol
uzunluğu 7.5 kat artarak 862
kilometreyi bulurken yatınmlanna
hız ve ağırlık verilen toplam
karayollan uzunluğu da 59 bin 30
kilometreye ulaştı.
112 olan otomobil sayısı. 1992
yılında 2 milyon 4% bin 177'ye
çıktı. 112 bin 739 olan minibüs
sayısı 177 bin 490'a. 61 bin 326
olan otobüs sayısı 93 bin 668'e.
213 bin 297 olan kamyonet sa-
yısı 313bm92'ye. 347 bin 196
olan kamyon sayısı da 458 bin
632'ye yükseldi.
Denizyollanndaki 18 ton ve
daha fazla GRT'ye sahip (gross
ton) deniz aracı sayısı ise 5 yıl
içinde bin 798'den'2 bin 19Î'e
yükseldi. Kamuya an deniz
aracı sayısı 176'dan 18l'e. özel
sektörc ait deniz aracı sayısı ise
bin 622'den 2 bin 10'a çıktı.
Böylece 1987 yılında denız
araçlannda yüzde 9.8"lik paya
sahip olan kamunun payı. 8.3'e
indı.
araçlannın toplam
yük kapasıtesi de 5
milyon 435 bin 855
DVVTden (Deight
VV'eıeht Ton) 6 mil-
yon "406 bin 439
DNVT'a yükseldi.
Devlet sektörü bir
milyon 226 bin
D\VT olan yük ka-
pasıtesi bir milyon
158 bin 459
DWT'a düşerken. özel sektö-
rün yük kapasitesi 4 milyon 208
bin 918 DWT"den 5 milyon 247
bin 977 DWT'ye çıktı.
Havayollannda 1987 yılında
45'i kamu kesimınde. 45'i özel
kesime an olmak üzere 90 olan
hava aracı sayısı, 1992'de 359'a
ulaştı. 1992 yılında kamu kesi-
mi araçlan 185'e. özel kesim
araçlan 174"e yükseldi.
Bin 674 kilometre artan karayoliannın toplam uzunluğu 59
bin 30 kilömetreden 60 bin 704 kilometreye yükseldi.
En kârlı iş, 'serbest piyasada' döviz alım-satımı
Yugoslavya karaborsa batağında
• Yugoslavya
yüksek enflasyonla
iç içe yaşamaya
çalışıyor. Aylık
ücretin 6-12 dolarda
seyrettiği
Yugoslavya'da
karaborsada döviz
alım-satımı günde
30-70 dolar
kazandınyor.
BELGRAD (AA) -
Bosna-Hersek'teki sa-
vaşta kan gövdeyi götü-
rürken Sırbistan ve Ka-
radağ'dan oluşan yen
Yugoslavya Cumhun-
yeti'nde halk. hiperenf-
lasyonla iç içe yaşamaya
alışü.
Bankadan para çek-
mekten, sınırh miktarlar-
da temel gıda mali alımı-
na kadar uzun kuyruklarda bekle-
yen Yugoslav vatandaşlan. kahve
ve sigara gibi mallar ile bankalarda-
ki paralannın ellerinde kalan son
kısmını kullanıyorlar. Kahve bir
yana, et gibi temel gıda mallannın
fıyatlan bile füze hızıyla yükselince,
Halkın çoğunluğu bir aydır bu mal-
lan alamıyor. Ekonomideki kaos ve
hiperenflasyon nedeniyle. halkın
yüzde 97'si yoksulluk çizgisinin altı-
nda yaşam sürüyor. Resmi verilere
göre yaşam standartlan geçen
Halkın yüzde 97'si yoksulluk çizgisinin aitında
yıldan beri hayatını idame ettirme
seviyesine düştü.
Aylık ücretin 6 ila 12 dolar arasın-
da seyrettiği Yugoslavya'da, bu or-
tamda en kârlı iş, karaborsa döviz
piyasasında döviz alım-satımı yap-
mak. Ayda 6 dolar veya altındaki
ücretle. ancak bir kilogram kahve
ya da üç şişe asprin satın alınabili-
yor. Bosna-Hersek savaşındaki rolü
nedeniyle Yugoslavya'ya uygula-
nan ekonomik yaptınmlann da iyi-
ce çığınndan çıkardığı hiperenflas-
yaşam sunryor.
yon, Merkez Bankası'nın kaynakla-
nnı eritti. aylık ücretler ve bankalar-
daki tasarruf mevduatlan ödene-
mez hale geldi. Yugoslavya'da fıyat-
lar günde iki kez değişiyor. Nakit
darüğı içindeki bankalar, mevduat
sahiplerine nakit yerine çek veriyor-
lar, hiperenflasyon .nedeniyle borç-
lannı ödeyemeyen milyorlarca kişi
hakkındaİci soruşturmalardan vaz-
geciliyor. Bankalar. bunu 'müşteri-
lere gayriresmi biçimde kredi aç-
mak" diye adlandınyorlar.
Türkiye-Libya Karma Ekonomik Komisyonu görüşmeleri
Dış müteahhitlerin alacakları ıııasaya konuldu
ANKARA (ANKA) - Ikili sıyası ve
ekonomik ilişkilerdeki pürüzler nede-
niyle üç yıldır yapılamayan Türkiye -
Libya Karma Ekonomik Komisyonu
toplantısı bugün Ankara'da başlaya-
cak. Bayındırlık ve İskân Bakanı Onur
Kumbaracıbaşı ve Türkiye ile Ekono-
mik İlişkilerden Sorumlu Libya Bakanı
Muhammed Maruk'un başkanlığında
gerçekleşecek toplantıda en önemli gün-
dem maddesini 600 milyon dolan bulan
müteahhitlenn alacaklannın tasfiyesi
oluşturacak. Bu borçlann petrol ile tas-
fıyesinin ödeme takvimine bağlanması
için iki hükümet arasında perşembe
günü bir anlaşma imzalanması bekleni-
yor. Yıllar önce ODTÜ'de doktora ya-
'pan, eğitim. mesleki öğrenim ve sporla
görevli bakan Matuk'un başkanlığın-
daki Libya heyeti 21 kişiden oluşacak.
îki günlük KEK toplantısında ana
konuyu, müteahhitlerin alacaklannın
ödeme takvimine bağlanması oluştura-
cak. Libya yönetimi 30 aylık bir ödeme
programını önerirken müteahhitler bu
sürenin 10 aya indirilmesini istiyor. Ba-
kanlık yetkılileri, sürenin müteahhitle-
rin istekleri doğrultusunda kısaltıl-
masını sağlamak için çaba gösterileceği-
ni belirttiler. Ödeme programı konu-
sunda sorun çıkmaması halinde iki he-
yet arasında perşembe günü bir anlaş-
manın imzalanması öngörülüyor. Lib-
ya yönetimi. daha önce alacaklann pet-
rolle tasfıyesine ilişkin olarak Türk mü-
teahhitleriyle ikili protokolleri yapmaya
başlamıştı.
Libya'da İş Yapan Türk Müteahhit-
leri Birlığı Başkanı Barlas Turan'ın An-
kara'ya verdiği bilgiye göre Türk şirket-
leriyle vanlan ikili anlaşmalann sonu-
cunda Libya yönetimi. geçen ayın so-
nunda ilk petrol teslımatını yaptı. 11
milyon dolarhk. parti. BTK ve Mintaş'-
ın alacaklannın bir bölümünün kar-
şıhğını oluşturuyor, Barlas Turan, 11
milyon dplarlık ikinci partınin ay so-
nunda TÜPRAŞ tarafından Rauf Bey
tankerine yükleneceğini, bu petrolün
bedelınin BTK, Mintaş, Nomaş. Enteş.
Soyak ve Yapı Ticaret şirketlerine öde-
neceğini anlattı.
TÜRK-IŞ araştırması
Mutfak enflasyonu
hafıfledi: Yüzde67.8
• Ağustos ayında gıda
harcamasındaki binde 5'lik artış, son
5 yılın en düşük düzeyinde gerçekleşti.
ANKARA (AA) - Türk-İş Araştırma Merkezi
tarafından. çalışanlann yoğun olarak alışveriş
yaptıklan yerler dikkate ahnarak yapılan araş-
tırmaya göre ağustos ayında gıda harcaması tu-
tan bınde 5 oranında arttı.
Türk-İş araştırmasının sonuçlan. yeterli ve
dengeli beslemeyi sağlayacak asgari gıda harca-
ma tutanndaki artışın. sebze ve meyvenin yardı-
mıyla uzun bir aradan sonra yavaşladığını orta-
ya çıkardı. Ağustos ayında binde 5 oranında
gerçekleşen gıda harcaması tutanndaki artış son
beş yıbn en düşük oranı olarak kayıtlara geçer-
ken aynı dönem içinde dördüncü kez yüzde 1
oranının aitında kaldı.
Enflasyon durmuyor
Araştırmaya göre ağustos ayı içindeki gıda
harcaması tutan geçen aya oranla yalnızca 12
bin 500 lira artarak 2 milyon 396 bin 500 liraya
Çiktı.
Türk-İş araştırmasında gıda maddeleri baz
ahnarak yapılan saptamalara göre mutfaktaki
yıllık enflasyon ise yüzde 67.8 oranında gerçek-
leşti.
Farklı yaş gruplanndaki dört kişilik bir aile-
nin yeterli. sağlıklı ve dengeli beslenmesi için
yapılması gereken aylık gıda harcaması göz
önünde bulundurularak sağlanan verilere göre.
yılın ilk sekiz ayındaki artış tutan yüzde 33.3 dü-
zeyinde oldu. Ağustos 92-Ağustos 93 arasındaki
son 12 aylık dönemdekifiyatartışı oranı ise yüz-
de 67.8 düzeyinde gerçekleşti.
EKONOMİYE BAKIŞ
TANERBERKSOY
ISKI'nin Düşündürdûkleri
ISKİ skandalı günlerdir gündemin baş köşesinde. Bu
konuda fazlasıyla yazıldı, çizildi. Çarpıcı iddialar ortaya
atıldı. Hiç gereği yokken, olayın belden aşağı bölümleri
manşete çıktı. Modya, sanık konumundaolanların yasal
haklarını çiğneyerek olayın cıvığını çıkarttı. Temiz top-
lum yaygaraları içinde neyin, neden, nasıl temizlenmesi
gerektiği bile anlaşılamadı.
Olayın özü dikkatlerden kaçırıldı, önemsiz ayrıntılar
ön plana taşındı.
Olayın özü, Türkiye'de oturtulmak istenen kapitalist,
piyasacı sermaye birikim modelinin vahim boyutlarda
çarpıtılmış ve özel çıkarlara tutsak edilmiş olmasının
pek çok örneğinden sonuncusu olmasıdır.
• • •
Kapitalizm bırey tercıhlerini ve bireysel çıkarları ön
planda tutan ve sistemi bu iki öğe üzerine kuran bir ser-
maye birikimi yöntemidir. Kapitalist sermaye birikimi bi-
reysel girişimlerle sürdürülmek durumundadır. Ser-
maye özel ellerde birikir.
Bu iddianın gerçekleşmesinin bir dizi koşulu vardır.
Sistemin özü bireysel girişimlere dayalı olduğu ıçin ilk
koşul girişimcilerin eşit koşullarda ve eşit olanaklar için-
de olmalarıdır. Girişimcilerin mevcut bilgi ve olanaklara
eşit ölçüde sahip olmaları ya da ulaşabilmeleri temel
koşuldur.
Kapitalist sermaye birikiminin ikinci koşulu, bilgi ve
olanaklara eşit ölçüde sahip olanların, birbirleriyle ya-
rışmaları, rekabet etmeleridir.
Rekabet kapitalist sermaye birikiminin ana motoru,
özel çıkar hesaplarından toplumsal refaha ulaşmanın
en önemli öğesidir.
Rekabet edilen alanlar piyasalardır. Piyasalara ilişkin
bilgileri fıyatlar taşır. Rekabetçi fiyatlar doğru bilgileri
taşırlar. Rekabet koşulları dışında oluşan ya da empoze
edilen fiyatlar eşitsız olanaklar yaratan yanlış fiyatlardır.
Rekabet koşullarının bozulması ve bilgi taşıyan fiyat-
ların çarpıtılması belli kişi ya da merkezlere özel çıkar
sağlar. Ama kapitalist sermaye birikiminin temel öngö-
rüsünün, bireysel servet birikiminin sonuçta toplumsal
refahı azamileştireceği savının havada kalmasına da
yol açar.
Kapitalizmin uygulamada ideal işleyişinden uzaklaş-
maya yatkın bir birikim rejimi olduğu görülür. Uygula-
madaki bozulma genellikle iki etkenden kaynaklanır.
Bunlardan birisi piyasa işleyişinin neredeyse doğal ola-
rak özel tekelleşmeye neden olmasıdır.
Tekelleşme hem rekabetçi fiyatları çarpıtır, bozar
hem de piyasalara giriş ve çıkışları denetleyerek eşit
olanaklar ilkesini yok eder. Rekabetçi sermaye birikimi
yerini tekelci birikime bırakır. Özel servet birikimi top-
lumsal refaha yaosımaz. Toplumda ekonomik ve top-
lumsal eşıtsizlik büyür.
İşleyişi bozan ikinci öğe devlettir. Tanım gereği otori-
Jesi ve yetkileri merkezileşmiş devlet, ekonomiye mü-
dahale ederek özel fiyatlar ve özel olanaklar yaratabilir.
Devletin destek fiyatı oluşturması, temel fiyatları belirle-
mesi, gümrük, fon, vb. araçlarla ithal fiyatlarını etkileme-
si özel fiyatlara örnektir. Devlet ihaleleri ise özel olanak-
ların en belirgin örneğidir.
Devlet müdahalesinde genel ilkefcuşkusuz toplumsat
çıkarların kollanmasıdır. Ama uygulamada bunun bo-
zulduğu, özel fiyatlar ve özel olanakların bütünüyle özel
çıkarlara hizmet ettiği görülür.
Fiyatları rekabet dışı koşullarda oluşan. girişimcilere
rekabeti bozucu özel olanaklar yaratan piyasacı ekono-
milerde bireysel girişim özel servet birıkimini hızlandı-
rır. Bunun toplumsal refaha dönüşmesi ise çok sınırlı
kalır.
Bu tür bir piyasacı düzeni, ekonomi açısından olduğu
kadar, ahlak açısından da savunmak olanaksızdır.
Kapitalizmin karşıtları kadar kendi ideologları ve uy-
gulayıcıları bunun farkındadırlar kuşkusuz. Sistemin
ideal işleyişinden kopmayaçok yatkın olduğunu, bunun
da savunulması olanaksız bir sermaye birikim süreci
yarattığını bılirler.
Karşıtlarının alternatif sistem önerilerine karşı, kapi-
talizmin ideologları sistem içi düzenlemeleröngörürler.
Antitekelci yasal düzenlemeler bunun bir örneğidir. Re-
kabetten ürken, tekele yatkın girişimcileri hizada tırt-
maya yöneliktir bu önlemler. Devletin ekonomiye müda-
halesini sınırlamak. gereken müdahaleleri şeffaf ve net
bir biçimde düzenlemek de rekabet dışı olanaklar yara-
tılmaması için öngörülür.
Türkiye'de diretilen kapitalist, piyasacı sermaye biri-
kimi rejimi çarpık ve bozuk bir kapitalizmin tipik örneği-
dir. Yaygın tekellerin yanı sıra devlet olanaklarının özel
çıkarlara peşkeş çekilmesi sermaye birikim rejimimizin
belirgin özellikleridir. Özel servet birikiminin böylesine
derirî toplumsal uçurumlara ve yaygın bir ahlak dejene-
rasyonuna kaynaklık etmesinin de nedeni budur.
ISKİ bu bozulmanın son örneğidir. Genel müdürün
özel yaşamı olayın özünü gizleyen ayrıntıdır. Isterseniz,
fırsattan istifade, biraz olayın özünü tartışalım. Esas te-
mizlik orada gerekli çünkü.
Okul giysileri mağazalarda 3
milyon, Sümerbank'ta 700 bin lira
Çocuklarve velilere
devletten 'babalık'
ANKARA (UBA)-Okul kı-
yafetlerinde her mağaza farklı
fiyat uygularken öğrenci veli-
leri Sümerbank'ın yolunu tut-
maya başladı.
Baa mağazalar bir öğrencı-
yi 3 milyon liraya gıydirirken
orta direğe seslenen Sümer-
bank'ta öğrenci giyimi
600-700 bin liraya mümkün
olabiliyor.
Kitap, 'defter, yol parası.
gibi harcamalann dışında, sa-
dece okul kıyafetleri için büt-
çelerinden ağır özveride bu-
lunmak durumunda kalan ve-
liler Sümerbank'a yönelirken,
her mağazada değişik fiyatlar-
la karşılaşmayı da tepkiyle
karşılıyorlar.
Ogreneı kaça gıyınır
MağaHtotte fTL) Sömertsank'ö fTL)
Öriûkfkız)
CWük (erkek)
ÇfflSa
Matara
Yaka(iaz)
Yakajefkek;
Pantdon
CeKet
Ömfek
Kravat
Ayakkat»
Spor^akkabı
Çorap
Beslecıme çanîaa
3^«0bİJî
11W14bin
1^-400bin
80-100bin
S^63bin
54-55 bîn
245-275 bin
©öbin-1mtlyon
î15-î8Sttn
^•55bın
240-450 bin
150 bin-î milyon
15-32 bm
55-100 bin
145 bin
110-115 bin
4MB-110 bin
-
Onfiftfiy^tnadaM
ûrrfücffyaîjnadand
149-235-3î5bin
215380440 bm
90 bin
-
t15-185bin
260 bm
. -