Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
'20 AĞUSTOS1993 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Mehmet Altınsoy
ANAP'a dönüyor
• ANKARA (ANKA)-
Özalcılarlahareketederek.
partiden istifa eden Mehmet
Altmsoy, beraberinde bın kışi
ile birlikte ANAP'a girecek.
Pazar günü yapılacak törene
Mesut Yılmaz da katılacak.
ANAP kuruculanndan
Ankara Büyûkşehir eski
Belediye Başkanı Mehmet
Alünsoy diğer arkadaşlan
gibi ANAP'a dönmeyi tercih
etli. 8. Cumhurbaşkanı
Turgut Özal'ın isteği üzerin
epartiden istifa eden ve bir
süre Özalcılann parti kurma
çalışmalanna katılan
Mehmet Altınsoy'un
beraberinde bin kişiyi de
partiye getıreceği belirtildi.
Mehmet Altınsoy'un dönüşü
dolayısıyla pazar günü
ANAP genel merkezinde bir
tören yapılacak. Mesut
Yılmaz'ın da katılacağı
törende partiye girenlere üye
kartlan venlecek.
Erbakan'm temeli
tartışılıyor
• KAHRAM ANMARAŞ
(UBA)- RPGenel Başkanı
Nectnettin Erbakan'ın
Kahramanmaraş'ta attığı
cami temeli, ortalığı
kanştırdı. ANAP
Kahramanmaş İl Başkanı
Hacı Ali özal, konuyu "dine
' siyaset kanşürmak" olarak
' değerlendirirken, RP'lı
Belediye Başkanı Ali Sezal
ise "Onun attığı temelden
şerefduymak lazım"dedi.
Tartışmalarla ilgıli olarak
bılgi verirken, belediye
başkanlannın yaptığı
hızmetlerin temelini genel
başkanlara attırmanın doğal
bir olay olmadığım söyleyen
Ali Sezal, caminin temelini
atan Yahudi veya Hınştiyan
değil İslam ortak pazannı
kurmak ıçın çahşan,
Müslümanlan bıraraya
toplamaya çahşan bir
insandır. Onun attığı
temelden şerefdumak lazım"
dedi.
uyansı
• ANKARA (ANKA) -
ANAP Büyük kongresine
katılacak delege ve
konuklara salona silahsız
gelmeleri konusunda uyan
yapıldı. Kongrerun ışleyişine
kolaylık kazandırmak için
; hazırlanan kıtapçıkta
' herşey aynnü ıle yer aldı.
kitabın uyan bölümünde
salona silah ahnmayacağı,
, sılahlı gelenlerin girişte
emnıyet görevlilenne teslim
jtmeleri gerektiği bildirildi.
pigara yasağının uygulanacağı
kongrede yiyeceklerin de
salona ahnmayacağı
belirtildi. Kitapçıkta
Ankara'da gerekli önemli
telefonlar ile hastanelenn
isim ve telefonlanna da yer
verildi. 22 ayn sandıkta oy
kullanılacaİc olan kongre için
danışma merkezi. emniyet
irtibat merkezi, sağlık
merkezi, basm merkezi, PTT
hızrnet merkezi, mescid,
kafetarya, organizasyon
danıjma merkezi. kumanya
dağıum merkezi oluşturuldu.
MesutYılmaz'ın
anketine tepki
• ANKARA (ANKA) -
ANAP Genel Başkanı Mesut
Yılrraz başkanlığında
yapılan il başkanîan
toplaıtısında MKYK
adajlannı behrlemeye
yöncik anket tepkilere neden
oldu Denizli Milletvekili
Muaffer Ancı uygulamayı
."BiDİrine düşürme modeli"
olarak nitelendirirkenl
'Geıel Başkan ısteseydi
M KVK kontenjanını 10'dan
2O~y çıkarabilirdik" dedi.
An'c. çarşaf hste ile MKYK
yyekrinın belirlenmesinin
kari'laştmldığı büyük
konp-ejöncesinde anketle
isimiaptanmasına yöntem
olank karşı çıktı. Ancı
"Viıletvekilerinden kimin
a&a; olup olmadığj belli
degıken böyle bir anket
yapaak doğru değil. Aynca
ıstaıbulİl Başkanı dabir
oy si\ılıyor. Bingöl İl
Başianı da bir oy sayılıyor.
Peisge bazında baktığında
bınnn3dığerinin 133
deleşesı var. Anket ıle
fsİTnenöneçıkan
arlüdaşlar >aya kalabilir "
d
DGM Başsavcısı Demiral, hazırlanan fezlekelerin incelemeye ahndığını söyledi
IşıklaradavalıazuhğıGÖKSELPOLAT
ANKARA - Devlet Güvenhk
Mahkemesi (DGM) Başsavcısı Nusret
Demiral. Anayasa Mahkemesi'nin
HEP'in kapaülmasıyla ilgili karannda.
"eylem ve sözkriyle partinin
kapatılmasuıa sebebiyet verdiği"
beh'rtilen ve bu nedenle milletvekilliği
düşen Fehmi Işıklar'la ilgili. daha önce
hazırladıklan fezlekeleri incelediklerini
söyledi. Demiral, Cumhuriyet'e yaptığı
açıklamada. "Eylem vesözleri nedeniyle
HEP kapatıldı ama. hareketi suç teşkil
ettiği için hakkında daha önce
düzenlemiş oktuğumuz fezlekeleri
incelemey e aldık. Işıklar. şu anda sadece
SHP'nin üyesidir. Inceleme sonunda.
hakkında dava açılabilir" dedi. Demiral.
Işıklar'ın ey lem ve sözlennin Terörle
Mücadele Kanunu kapsamında
değerlendirileceğini ve davanın da bu
yasa hükümleri çerçevesinde
açılabıleceğini belirtti.
DGM Başsavcıhğı, Fehmi Işıklar'la
ilgili daha önce hazırladığı fezlekelerde.
"bölücülük propagandasT yaptığı
gerekçesiyle dokunuhnazhğının
kaldınlması isteminde bulunmuştu.
Demiral. PKK milıtanı olduğu ileri
sürülen Abdulvahap Kandemir'i evinde
banndırdığı, sahtenüfuscüzdanı
hazırladığı ve oğlu adına tedavisini
yaptırdığısavıylasuçlanan DEPŞırnak
Mılletvekili Orhan Doğan'la ilgili
fezlekenin de hazırlanarak Adalet
Bakanlığı'na aöndenldiğıni söyledi.
Fezlekede,DoğanınTCK'ın l'25.
maddesi uyannca yargılanabilmesi için
dokunulmazlığının kaldınlması istendı.
Cindoruk, karan tebliğ etti
TBMM Başkanı Hüsamettin Cindo-
ruk ise Anayasa Mahkemesi'nin ka-
rannı dün Fehmi Işıklar'a tebliğ etti.
Cindoruk imzasıyla Işıklar'a gönderilen
yazı şöyle: "Daha evvel genel başkanı bu-
Itınduğunuz Halkın Emek Partisi'nin ka-
patılması ile ilgili olarak Yargıtay Cum-
huriyet Başsavcılığı'nca Anayasa Mah-
kemesi'ne açılan dava hakkında Anaya-
sa Mahkemesi'nin vermiş olduğu gerek-
çeli karar. 18.8.1993 tarihli Resmi Ga-
zete'de yayımlanmıştır. Söz konusu ka-
rarın bir örneği de TBMM BaşkanuğTna
tebliğ edilmiştir.
Gerekceli kararın yayunlandığı Resmi
Gazete ile daha önce Anayasa Mahke-
mesi Başkanlığı'nın 15. 7.1993 tarih ve
871 sayılı yazısı ile Başkanlığımıza gön-
dermiş olduğu kararın hüküm bölümü-
nün bir ömeği ilginiz nedeniyle ilişikte
gönderilmiştir."
Karayalçın
Erzurum'da
Kiûisonmu
yöreseldeğil
Türkiye'mn
birsorunu
ŞEBNEM GÜNGÖR
ERZURUM - SHP'nin genel
başkan adayi Murat Kara-
yalcm, solda birleşmeyı sağla-
manın oldukça zor olduğunu,
ancak kendisinin "sohı birleşti-
ren adam" lakabını almak ıste-
diğini belirtti. Karayalçın,
"Kürt sonınunun" da yöresel
değil. Türkiye'nin sorunu oldu-
ğunu bildırdi.
Adayhğını açıkladıktan son-
ra ilk bölge toplantısmı önceki
gün Erzurum'da yapan Kara-
yalçın. dün sabah gazetecilerle
sohbet etti ve sorulannı yanı-
tladı. Erzurum'da düzenlediği
ilk bölge toplantısmı nasıl de-
ğerlendirdiğine ilişkin bır soru
üzerine de Karayalçın, Erzu-
rum'da kendisine gösterilen ilgi
ve sevgiden memnun kaldığını
söyledi.
Toplumsal Dönüşüm Proje-
si Kampanya Bildirgesi'nde
Kürt sorununa geniş yer ver-
mesine karşın yaptığı konuş-
malarda bu konuya neden de-
ğinmedığine ilişkin soruya ise
Karayalçın şu yanıtı verdı:
"Kürt sorunu yalnızca doğuda
dile getirilen bir sorun olmamah.
Kürt sorunu eşzamanh olarak
bir Tiirk sorunu, Türkiye soru-
nu. Bu konuyu sadece Kürt yurt-
taşlarımızm tartışmasını, savun-
masını istemiyonım. Çünkü bu
sorun sadece bölgesel değil, hepi-
mizin sorunu. Bu nedenle kam-
panya gezilerimde Kürt sorunu-
nu doğuda değil. Karadeniz'de,
Ege'de. Trakya'da yapacağım
konuşmalarda dile getirmeyi uy-
gun buldum."
Karay alçın, Aydın Güven
Gürkan ile yaptığı görüşmede
de karşıhkh olarak bu konuyu
ele aldıklannı ve partı bırlikteli-
ğine büyük önem verdiklerini
söyledi.
Bakanlara ziyaret
Genel başkanhk kampanya-
sım Erzurum'da başlatan Mu-
rat Karay alçın, Ankara'ya
dönüşünde SHP'li bakanlar
Mehmet Kahraman, Tahir Köse
ve Abdülkadir Ateş'i makamla-
nnda ziyaret ederek yakJaşık
l'er saat görüştü.
İlk olarak İnsan Haklann-
dan Sorumlu Devlet Bakanı
Mehmet Kahraman'ı ziyaret
eden Karayalçın, burada genel
merkezin 4 ilde bölge toplantısı
yapma karanndan yakındı.
Karayalçın, bu konudaki tepki-
sini Kahraman'a, "Kurultaya
25 gün kaldı. Benim toplantıla-
rm 15 gün sürecek. Geriye kalı-
yor 9 gün. Bunun da 4 günü genel
merkezin toplantüanyla geçer-
se, bana gün kalmıyor. Kurulta-
yi kaybedersem sorumlusu bu
olacak" şekhnde espn yaparak
aktardı.
T i i r h î i n « i 7 L a H ı n v n n p f i r i ANAP'tan transferolan Dr. Filiz Ergün'ü Genel Başkan Erbakan partilere takdim
1 U 1 U 4 I D U KdUUl yuııcııv.1 e
tti ve kutladı. Sağlık ocagınmaçılışındabirRP'li, başı açık kadınların yöneticiolması-
tabanda y aratacağı tepki için şunları söyledi: "Y anltş bir imaj yerleşti. Sanki saçı başı açık kadınlar RP'li olamazmış gibi.
Bazı tepkiler gelecektir belki, ama önemli değil. Bu partiyi üç beş tane sarıklı \e cübbelinin tekeline bırakmay E " dedi.
Güngören Belediyesi meclis üyesi Dr. Filiz Ergün başörtüyü reddediyor
RP'de değişimrüzgarları
• RP'lilerinde
doğruladığı gibi partide
bir imaj değişikliğine
gidilerek seçmen
yelpazesini genişletme
çalışmalan yapıîıyor.
MEHMET DEMİRKAYA
Değişim rüzgarlan sonun-
da RP'yi de iyice sardı. Deği-
şimin önemü bir belirtisı. RP
Genel Başkanı Necmettin Er-
bakan'ın geçenlerde İstanbul
Güngörende acıhşını yapüğı
sağlık ocağında yaşandı.
Sağlık ocagının açıhşı için
düzenlenen törene, Genel
Başkan Erbakan'ın yanı sıra
RP'li milletvekilleri de
kaülrmşü. Tören normal sey-
rinde devam ediyordu. Ko-
nuşmalar bittikten sonra töre-
ni yöneten kışi, mikrofondan
"Şimdi de ANAP'tan istifa
eden ve aramıza katılan beledi-
ye meclisi üyesi doktor FUiz
Ergün'e RP rozetini genel baş-
başkamnuz takacak" dedi. rjazeteciler.
kameramanlar Erbakan'ın etrafını sara-
rak beklemeye başladı. Kalabahk bir anda
ikiye yanlıp gelen mechs üyesine yol verdi-
ğinde herkes çok büyük bir şaşkınhk yaşı-
yordu.
Gelen meclis üyesi RP toplanülannda
şimdiye kadar görülen kadınlann aksine
başı açık, permah san saçh, modern gi-
yimh genç bir kadındı... Böyle bir şey nasıl
olurdu? RP kendi saflanna katılan bu
meclis üyesi kadını gjydirmeye vakit mi
bulamamıştı? Yoksa Refah Partisi'nde de
tabanın dayatmasıyla bir değişim rüzgân
mı yaşanıyordu...
Dikkat çekici bir diğer olay da Erba-
kan'ın diş hekirni Filiz Ergün'e elini uzata-
rak tokalaşmasıydı. Herkes pür dikkat
kesıldi. İslam kurallanna göre. "Bir erke-
ğin bir kadınla tokalaşması günah değil
Erbakan'm 'RP'nin ÇiUeri dediği dişhekimi Ergün her türlü
baskıva karşı başını örtmeyeceğini söy lüvor.
miydi?" Erbakan Hocanın bir kadınla to-
kalaşüğını kaç defa görmüştünüz... Üste-
lik Erbakan meclis üyesiyle tokalaşırken
gazetecılere. kameramanlara pozda verdi.
Erbakan o gün yaptığı tapu dağıüm
toplantısında da sanşın güzel diş doktoru
Filiz Ergün'ü törene katılanlara tanıttı.
'Bizim Çillerimiz'
Kara çarşaflara bürünmüş diğer kadın-
lar, uzaktaki bir inşaattın üstünden RP'-
nin bayrağını sallarken, Erbakan, "Işte
bizim ÇUlerimiz" dedi ve ekledi:
"Bizim her ilçede bir ÇiUerimiz var. Ama
arada bir fark var. DYP'nin Çiller'i ABD'-
ye hizmet ederken bizim ÇHIerlerimiz halka
hizmet edecek."
Erbakan, 1994yerelsecimlerindehedef-
lennin bın belediye başkanhğı kazanmak
olduğunu söyledi. Daha sonra görüştüğü-
müz RP'liIerin de doğruladığı
gibi partide bir imaj değişikli-
ğine gidilerek secmen yelpaze-
sini genişletme çalışmalan
yapüıyordu. Erbakan'ın,
sanşın güzel meclis üyesi ile
gazetecilerin önünde tokalaş-
ması bu amaçla yapılmıştı.
Filiz Ergün, istanbul Üni-
versitesi Diş Hekimliği Fakül-
tesi'ni 1981 'de bitirmiş bir diş
hekimi. 33 yaşındakı Filiz
Ergün, geçen yıl ANAP sat-
lannda siyasete atıldı ve Gün-
gören Belediye Meclisi üyesi
seçildi. Belediyenin tek kadın
belediye meclisi üyesi. Dokuz
yaşında bir kızı olan Filiz Er-
gün'ün eşi elektrik mühendisi.
Filiz Ergün ile Güngören
Belediyesi'nin karşısında bu-
lunan muayenehanesinde gö-
rüştük. Muayenehanesinın
duvannda modern resımler ve
Beyoğlu Rotary Kulübü'nün
flaması asılı. Yine kendisi gibi
bir sekreten ve kitaphk raf-
lannda çeşitli magazin dergi-
leri var. fşyerinde bu tür şeyle-
bulunmasında şimdilik bir sakınca
görmüyor.
Filiz Ergün, RP'ye katılmasını kısaca
"daha dürüst bir yönetim" şekhnde açıklı-
yor. Gelecek olan her türlü baskılara
İcarşın başını bağlamayacağını söyleyen
Filiz Ergün, "İnanç insaıun kalbinde ve ka-
fasındaki düşüncededir'
1
diyor. Ergun, şek-
len inanç sahıbıymiş gibi görünmenin dü-
rüst bir davranış olmadığına inandığını,
bu inancının da RP'nin büyük çoğunluğu
tarafından kabul edildiğini belirtiyor.
Adını vermek istemeyen bir RP'lı deği-
şimle ilgili, artık bazı tabulann yıkılması
gerektigini söyledi. Kuran'ın herkesin
kendi dilinde okunmasını savunan RP'li,
"Kur'an Peygambere değil, onun şahsında
tüm insanlığa inmiştir. Artık insanlar Ku-
ranı Türkçe okuyarak, okuduklannı aıua-
malıdırlar. Bazı tabular vıkılmalıdır.'" dedi.
nn
POLİTtKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET CETEVKAYA
İkiyüzlü Maskarabr...
Bugün Nadir Nadi'nin ölümünün 2. yıldönümü...
Cumhuriyet, Nadir Nadi'nin dürüstlük öğretisiyle
ayakta kalmayı başarmış bir gazete olarak Atatürk dev-
rim ve ilkelerinin savunuculuğunu yapmayı sürdürüyor.
Cumhuriyet, Kemalizmin horlandığı ve neredeyse suç
sayıldığı bir dönemde laik Türkiye Cumhuriyeti'nin, de-
mokrasi ve insan haklarının vazgeçilmezliğı ilkesiyle
gazetecilik yapmaya çalışıyor.
işte Cumhuriyet bu yüzden şeriatçıların, Türkiye'yi Or-
taçağ'ın karanlığına götürmek isteyen güçlerin, işbirlik-
çilerin, Atatürk ve laik cumhuriyet düşmanlarınınsaldırı-
sına uğruyor. Suudi ve Amerikancı bir gazetenin köse
başlarını tutmuş 'kaniçicilerçetesi'Türkiye Cumhuriyeti
ile aynı yaşta olan Cumhuriyet'in gericiliğe ve yobazlığa
karşı savaşımından tedirgin oluyor.
Bu ödlek, maskara ve zavallıiardan ne dün korkuyor-
duk ne de bugün korkuyoruz.
Yaşamımız boyunca kaniçiciler çetesi'nin kirli yüzle-
rini, aşağılık yanlarını sergiledik. Türkiye'nin çağdaş bir
hukuk devleti olması gerektigini; demokrasi ve insan
haklarının, sendikal hak ve özgürlüklerinin, din ve vic-
dan özgürlüğünün bir yaşam biçimine dönüşmesinin
gerekliliğini yazıp çizdik.
Nadir Nadi gazeteciliği, dürüstlük vesaygınlık demek-
ti. Biz tüm bunları Nadir Nadı'den öğrendik...
Iki yıldır Nadi Nadi yok aramızda. Ama bizlerin ve
okurların yüreginde yaşıyor. O'nun sevgisi kimi zaman
coşkulu bir ırmak oluyor, kimi zaman anlatılması güç
duyguları taşıyor kafamızda ve yüreğimizde.
Şeriatçılar, ümmetçiler, ayakları Suudi Arabistan'da
ve Amerika'da olan şaklabanlar, Allahları dolar' pey-
gamberleri 'mar/f'olansahteMüslümanlarörümcekleş-
miş kafalarında, kararmış yüreklerinde Cumhuriyet'e
saldırıyorlar. Tüm gün Atatürk devrim ve ilkelerıne, laik
Türkiye Cumhuriyeti'ne küfür ediyorlar.
Ve diyorlar ki:
"Cumhuriyet Müslümanlan hedef alıyor..."
Oysa biliyorlar ki bizim gerçek Müslümanlara sözü-
müz yok. Bizim sözümüz sahtekarlara, bizim sözümüz;
üçkağıtçılara, şeriatçılara, yarasalara, 'Komik Fehmı'-
lere, halkın kanını emenlere.
Günlerdir panik içındeler. Korkularından geceleri uy-
ku girmiyor gözlerine. Tıpkı şaşkın ördek gibi, tersine
dalıp şaşırıp kahyorlar. Her adım atışta Cumhuriyet'in
deyrimci duvarına çarpıyorlar.
Ümmetçi, şeriatçı, Komik Fehmi bu şaşkınlardan biri-
si. Yine 'bohçacı kadın'dedikoduculuğunu sürdürüyor.
Diyor ki
"ANAP'ın ust düzeyinden şaşırtıcı isimlerin de işin
içinde olduğunu göreceğiz. Cumhuriyet'e hortumla pa-
ra akıtıldığı oğrenildi, 29 gazeteciye ek maaş bağlandığı
da..."
İşte bu aşağılık, maskara, şeriatçı, ümmetçi ve Ameri-
kancı 'bohçacı kadın'a yanıt veriyorum:
"Cumhuriyet Gazetesi'ne İSKİ'den parasal destek
gelmemiştir. Hürriyet, Sabah, Milliyet gazetelerıne veri-
len ılan, reklam ile Cumhuriyet'e verilen ilan ve reklam-
ları, değerlerini birinci sayfamıza bakarsan göreceksin.
İSKİ'den avanta alan 29 gazeteci kimlerse araştır ve bul.
Ben araştırıyorum. Anladın mı, gençliği Nur kamplann-
da ve Bahri Baba Parkı'nda geçen Komik Fehmi, Cum--
huriyet düşmanı karayobaz..."
Başından beri soruyoruz-
"Rüşveti alan belli, verenler kim?"
işte orası belli değil. Belli olmadtğı için de her kağıt
parçası' belge oluyor, işin içine 29 gazetecinin adı karı-
şıyor.
Ama adları yok!
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Necmi Tanyolaç bu ne-
denle cumhuriyet savcılığına başvuruyor. Baktyoruz ga-
zetelerde bir küçük haber:
"Haber yalan. İSKİ'den rüşvet alan gazeteci yok..."
İSKİ'deki yolsuzluk olayı ve Ergun Göknelin açıkla-
maları SHP'yi sarsıyor. Erdal İnönü nün olayı önceden
duyduğu haberini dün Ankara'da okurken kendi kendi-
mize soruyoruz:
"Acaba doğru mu?"
Öğreniyoruz ki Inönü'nün önceden haberi yok...
Düzen üçkağıtçıların, aşağılıkların, maskaraların.
Devletten 300-500 milyar vuranlar ortalıkta. Ayakları Su-
udi Arabistan'da ve Amerika'da olan maskaralar, şe-
riatçılar, işbirlikçiler Cumhuriyet'e çamur atma yarışın-
da.
Ama yağma yok!
Kolay değil bu kadar bu ışler Cumhuriyet 70 yıldır
ayakta. Dürüst ve onurlu bir yaşamı var bu gazetenin.
Bu gazetenin ve çalışanların boğazından 'birkuruş' ha-
ram para geçmedi.
Ya siz ikiyüzlü, aşağılık şeriatçılar, maskaralar ya siz
işbirlikçi aşağılıklar, köşe dönücüler..
Daha dün Sümerbank tan ayakkabı giyiyordunuz, bu-
gün ise yalılarda yaşıyorsunuz.
Nereden buldunuz, nereden?
Söyler misiniz?
Inönü ile MYK ters düştü
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP'nin genel başkan
adaylan Murat Karay alçın ıle Aydın Güven Gürkan arasında
başlayan ve genel merkez yönetimıni de ıçıne alan bölge
toplantılan konusu, Erdal İnönü ile SHP MYK'nın ters
düşmesine neden oldu. Gürkan kanadının genel merkezin
bölge toplantılan düzenlemesi isteği, bölge toplantılanna
başlayan Karayalçın tarafından reddedilmişti. Genel merkezin
de Gürkan'ın isteği doğrultusunda bölge toplantısı düzenleme
konusunda bastırması Inönü'nün tepkisine neden oldu. İnönü,
bölge toplantılan düzenlenmesine karşı olduğunu bildirdi.
Trabzon'da bir grup öğretim üyesi, sendikaa, hukukçu ve meslek odalan temsilcisi aydın bildiri yayımladı
Herkesimdeki çürüme, toplumsalbarışıbozar
AHMET ŞEFİK
TRABZON - İçlerinde öğre-
tim üyesi. öğrenci, sendikaa,
işçi, hukukçu ve diğer meslek
gruplanndan insanlann da bu-
lunduğu bir grup. Trabzon'da
yayımladıklan bildirgede, top-
lumun her kesiminde bir çürü-
me yaşandığını, bu çürümenin
önüne geçilememesi halinde
toplumsal banşın bozulabilece-
ği uyansında bulundular.
'Kamuoyuna' başhğı altında
kaleme ahnan bildirgede, Tür-
kiye'yi yönetenlerin halkla bü-
yük ölçüde yabancılaştığı öne
sürüldü ve ekonomik, sosyal,
siyasal, kültür, sanat, eğitim ve
benzeri alanlarda Anadolu in-
sanının gözünün ıçıne bakıla-
rak çaresizüği ile alay edildiği
savunuldu. Toplumdaki olum-
suz gidışın birinci derece so-
rumluluğunun sisteme bağlı ol-
duğu behrtilen bildirgede bu gi-
dişe dur demeyenlerin de aynı
sorumluluğu paylaşacağı vur-
gulandı. Bildirgede özetle şu
görüşlere yer verildi:
- Müsebbipleri arasında yer
alan bir kurumun, İstanbul Ti-
caret Odası'nın ağzından ifade
edildiği üzere. Türkiye'deki bin
civannda rant gelirleri üzerinde
otunıp halkın gelir kaynaklan-
nı yutan sermayedar sırufı ve
onlann devlet bürokrasisini yö-
neten kalbur üstü adamlar, on-
larca milyara mal olan ve gör-
güsüzlük örneği davraruşlann
sergilendiği düğünler yapmak-
tadırlar. İşçi ve kamu çahşanla-
nnın toplusözleşmeleri, ücretle-
• 'Kamuoyuna' başlığı altında kaleme ahnan bildirgede, Türkiye'yi
yönetenlerin halktan koptuğu, insanlann çaresizliğiyle alay edildiği belirtildi.
Aynca emeği ile geçinenlerin baskı altında tutulduğu, teokratik sistem
özlemcilerinin korunduğu bir Türkiye yaratıldığı öne sürüldü.
n gündeme geldiğinde de bir
borazan haline çevirdikleri TV
ve basm yoluyla 'bütçede ne var
ki ne verefim' demektedirler.
KİT'leri arpalık ve bankalan
batık kredi kaynaklan olarak
kullanan bu güçler, halkın bun-
lardan haberi yokmuş gibi gre-
ve gitmek isteyen işçi ve emekçi-
leri referandum ile tehdit etme
cesaretini gösterebihnektedir-
ler.
- Iç ve diş borçlanma yoluyla
tekellerin sorunlarını çözmek
için her türlü işbirlikçiliği miibah
sayan hükümetler, üretici konu-
mundaki köylünün, işçi veemek-
çilerin sorunlan karşısında ise
ya oyalama taktiğini ya da her
türlü zor yöntemini kullanmak-
tan çekinmemcktedir. Bu zor
kullanma yöntemi öyle bir aşa-
maya geuniştir ki, Zonguldak,
Paşababçe ve Kağıthane beledi-
ye grevlerinde Pir Sultan Şen-
liği'ni katliama dönüştüren Sı-
vas olaylarında. sokak infaziarı-
nın yaşandığı kentlerde ve yüz-
lerce yerleşün birimlerine varan
Kürtlerin yaşadıkları köylerin
boşaltılmasında Anadolu in-
sanmı bunları kanıksar bir ruh
haline sokmak hedeflenmiştir.
En tehlikeli gelişme de budur.
Çünkü insanın afyonlaştırılma-
sından başka bir anlama gehne-
mektedir.
- Türkıye'de 3 yıldır büyük
bir uyanış ve örgütlenme süre-
cini başlatan tüm kamu çalışan-
lannın kurduklan sendıkalara
yüzlerce kez söz verilmesine
karşın yasal bir zemın kazandı-
rılmasından özenle kaçınan hü-
kümetler, işten çıkarmayı he-
defleyen özelleştirme ve taşe-
ronlaştırma politikalannı hızla
uygulamaya koymaktadırlar,
Diğer yandan da ABD ile bü-
tünleşen politikalar çerçevesin-
de işçi ve emekçilerin cebinden
kesilen vergilerle 'Kobra'lar.
bombalar alınıp Kürtlerin başı-
na yağdınlmaktadır.
- TBMM'de yaşanan olay lar
ve tekellerin desteklediği partile-
rin konumları itibarıyla büyük
bir yozlaşma >e çaresizlik ya-
şanmaktadır. Bizzat Meclis
Başkam'nın açıklamalan ve uz-
manlann araştırmaları bunu her
gün teyit etmektedir. Bu duruma
bağlı olarak Türkiye'yi Ameri-
kancı prensierden ve feslilerden
oluşan yüksek kurullar yönet-
mektedir. Halkın nabzuıı'Mec-
lis'e, kamuoyuna yansıtmaya
çahşan politikacılar. basın yaym
organları, demokratik kitle ör-
gütleri, sendikalar ve aydınlar
ise her türlü tehditte susturuhnak
istenmektedjr.
- Politıka bihneyen ve yönet-
me gücünü militarist kurumlar-
dan alan egemen güçler, Ana-
dolu insanını oluşturan kültürel
mozaiğin zenginliğini suni ay-
nmlar yaratarak düşmanlığa
dönüştürmek istemektedir. Bu
amaçla din. mezhep farkhlıkla-
nnı özellikle kullanmaktadır-
lar.
Diğer yandan bölgemiz Ka-
radeniz'i her gün biraz daha
tehdit eden fuhuş, kültürel yoz-
laşma ve göç olgulan karşısın-
da egemen güçler kâr ve tıcaret-
ten başka bir şey düşünmemek-
tedirler. Bu yozlaşmadan çıkan
yeni olumsuzluklan bile para
kaynağı olarak kullanmanın
yoîlannı aramaktadırlar.