16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtivaz sahibi: Berin Nadi Genel Yaym Yonetmenı Özgen Acar # G e n d • Görsel Yönetmen •Mi Acar •Duzenleme Musufa Sağlamer -\nkara Temsılcısı Mustafa Balba> • Haber Mudürlen. Işık Kansu, Hakkı Erdem• MüesseseMüduru ErolErkut • Koordinator Yayın K.oordınatoru. Hikmet Çetinka>a •Genel • ktanbul Haberlen Ce»her Kantarcı «Dış Haberler Ergun Balcı AtaturkBulvan\oi25, Kat 4, Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 (7 Hat). Telex \hmet Kondsan »Muhasebe Bütent Yener Yavm Danışmanr Ortıan Erinc • Yaznşlen •U - Ekonotnı- Dinç Ta>anç •Yurt Haberlen. Mehmet Saraç 42344. Fax(4)4l95027 »Izmır Temsılcısı Serdar Kıak, H.Zıya Blv 1352 S 2 3 Tel #îdare HüseyinGürer •Işletme ÖnderÇeük Miİdürlen AvdmEngin|Sorumlu)Celal Başlangıç «Makaleler Sami Karaören «Spor Abdıükadir Yücetman »Du- 831230 Telex 52359. Fax: (51)895360 •AdanaTemsücısıÇetinYiğenoğhılnönüCd »Bıla-İşlem "\ail İnal •Bılgısa>ar Sıstem:Nail tnal Mürüvet Çikr • Reklam: Retu Işıtman Y«)«nU>»»veBasaıı: YenıCıun Haber Ajansı. Basıme Ya>ıncılık \ Ş TûrkocağıCad 39 41 Cağaloğlu 34334 ht PK 246 tsUnbul Tel 5i:O5O5Telex ::I46. Fj* O)51JS59< 20AĞUSTOS1993 İmsak 4 36 Güneş:6.U Öğle-13.12 tkındi-16.59 Akşam: 20 03 Yatsı-21.32 Dernekler kumarhane gibi • ANKARA(AA)- Ülkemizde faaliyet gösteren derneklerin büyük bölümünün kuruluş amaçlan doğrultusunda faaliyet göstermediği bil.ürildi. Başkentte faaliyet gösteren demeklerde kumar oynayanlann sayısında artış kaydedildı. Son 18 ay içensınde her 5 dernekten biri kumar oynattığı ıçin kapatıldı. Emniyet yetkıblennden alınan bilgilere göre halen ülkenuzde hukukt varlığını koruyan 50 bin 928 dernek bulunuyor. Bu derneklerden 4207'si Ankara'da faaliyet gösteriyor. Ankara Emniyet Müdürlüğü Gü\ enlik Şubesi ve Asay iş Şubesi'ne bağlı ekıplennyaptıklan denetimlerde, 1991 yılında 189 dernek kumar oynattığı için kapatıldı. 1992 yılında ise 382 derneğin kumar oynattığı tespitedildi. 1993 yılının ilk 6 ayında 368 dernek kumar oynattığı içın kapatıldı. Aşılanihmal etmeyin • ERZLRUM(AA)- Çocuk felcının bu aşının yapılmadığı çocuklarda sık görüldüğü bıldinldi. Çocuk hastalıklan doktoru Mustafa Kobanoğlu. son yıllarda çocuk aşılanna karşı bir güvensızlik başladığını ve bunun yanhş olduğunu bebrterek "Yapılması zorunlu bütün çocuk aşılan çocuklann sağlıkh yetişmelerine ve bazı hastalıklan rahat bir şekilde atlatmalanna katkıda bulunuyor" dedi Kobanoğlu, "Mıkrobualan çocuklarda. bulantı, kusma, ateş. ıshal, kann ağnsı w tabıi en kötüsü felç görülür" dedı. Kobanoğlu. çocuklara iki aylık olunca mutlaka çocuk felci aşısı yapılması gerektiğini kaydetti. Oniversite kayısı araştıracak • ANKARA (ANKA)- Kayısı ıle ünlü Malatya'da bulunan İnönü Üniversıtesı bünyesinde kuru ve yaş kayısı türlennın kalitesini yükseltmek için kayısı araştırrna merkezi kuruldu. İnönü Üniversıtesi Kayısı Araştırma ve Uygulama Merkea Yönetmeliğı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğegirdi. Düzenlenen yönetmelığe göre merkez, aa kayısı çekırdeğinin besin olarak yenıden değerlendinlmesı. kayısı çiçeklennın açmasının geciktırilmesi, kuru ve yaş kayısının tür, kalite ve dağılım ilişkilerinin açıklığa kavuşturulması. kurutmaya elvenşli kayısı türlennin geliştırilmesi amaayla hizmet verecek. Merkeze 3 yılda bir İnönü Ünıversitesi Rektörü tarafından müdür atanacak. Haşereye garantjli çözüm • ANKARA (UB A)- Haşerelere karşı TSE garantiü mücadele verilecek. Türkiye'de ilk defa Çev-Sağ Çevre Sağlık Hizmetleri Sanayi Limited Şırketi. TSE belgesi aldı. TSE'den yapılan açıklamada firma yetkililerinin ev haşereleri ile mücadele. bina içi ve çevre sağhğı ilaçlanmasının ehliyetsız ellerde olduğu, belediyelerdeki eleman yetersizıği nedenıyle de konunun yeterince önemsenmedığıne dikkat çektikleri bildırildı. Çev-Sağ firmasının ilaçlama sonrasında müşterilerine garanti belgesi vereceğı bildirildı. Ülser ameliyatı geçirenler • CHICAGO (AA) - Mide ûlseri nedeniyle ameliyat geçiren kışilerin mide kanserine y akalanma ihtımahnin, geçirmeyenlere oranla ikı ile üç kat daha fazla olduğu bildirildı. Loyola Üniversıtesı Tıp Merkezi'nce yapılan araştırmada.ülser ameliyatından sonra düşen asit oranınm bakteri gelişıminin artmasına yol açtığı bunun da kanser riskini arttırdığı ortayaçıktı. Mide asidi oranının y üksekliğinin y anı sıra baharatlı ve tuzlu gıda maddelerinin çokça tüketımınin yol açtığı ulser vakalannınileri durumlannda ameliyat gerekıyor. Başyazanmız Nadir Nadi'yi son yolculuğuna iki yıl önce uğurlamıştık Çok yönlü bir aydııııııportresi Haber Merkezi- Başyazanmız Nadir Nadi'yi son yolculuğuna uğurla- mamızın üzerinden iki yıl geçtı Nadir Nadi. ınançb ve dırençb kuşağın son temsilcılernden bıriydi O'nun yaşamı- ra. "Kuvayı Milliye ruhu, Atatürk de>- rimleri ve çağdaşJık'' sözcüklenyle özet- leyebihriz. 23 Haziran 1908'de Fethiye'nin Kava Köyü'nde dünyaya gelen Nadir Nadi, babası Yunus Nadi Abalıoğlunun gaze- teci-yazar olması nedeniyle gazetecılikle küçük yaşlarda tanıştı. Nadir Nadı'nin lise yıllannda yabancı yazaı ve müzis- yenlerle yaptığı röportajlar Cumhun- yet'te yayımlandı. Eğitıminı Vıyana"da sürdüren Nadir Nadi. 1935'te yurda döndükten sonra, Cumhuriyet'te vaa işleri yardımcılığı, habercilık \e röpor- tajcıbk dallannda çalıştı. köşe yazarbğı yaptı. Nadir Nadi. ilk başyazısmı Menemen'de yedek subaş öğretmen Kubilay'ın gericıler tarafından öldürül- mesi üzerine yazdı. Nadir Nadı'nin öne- risiyle devrim şehidi Kubilay'ın Mene- men'de heykelı dikildı. Bir süre babasıy- la birlikte başyazarbk yapan Nadir Nadi, 1945'te babasının ölümü üzenne Cumhuriyet Gazetesi'run yönetimıni tümüyle üstlendı. 1 yOö de Fethiye nin Kaya Köyü 'nde dünyayagelen Nadir Nadi, babası Yunus Nadi Abalıoğlu 'nun gazeteci-yazar olması nedeniylegazeiecilikle küçük yaşlarda tanıştı. 2 7 Mayıs 'm lideri ve o günlerin Cumhurbaşkam CemalGürsel. Nadir Nadi 'yi 9 Haziran 1964 'te kontenjan senatörlüğüne seçti. Böyleceyenidenparlaınentoya giren Nadir Nadi, senatörlük süresidolmadan 3 Nisan 1970 te bu görevinden ayrıldı. Türkiye'de çok partili demokratik yaşama geçildiği 1950'de Demokrat Parti listesinden bağımsız Muğla Mil- letvekili seçilen Nadir Nadi. 1954'te de yine bağımsız olarak îstanbul Milletve- kilı seçildi. Parlamentoya ginşınden bir süre sonra Avrupa Konseyi'ne bağımsız Türk delegesı olarak seçilip altı yıl bu görevde bulundu. 1962 yıbnda ortaklanyla anlaşmazb- ğa düşen Nadir Nadi. Cumhuriyet'tekı yazılanna bir süre ara verdi. 27 Mayıs'- ın lideri ve o günlerin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel. Nadir Nadi'yi 9 Haziran 1964'te kontenjan senatörlüğüne seçti. Böylece yeniden parlamentoya gıren Nadir Nadi. senatörlük süresi dolma- dan 3 Nisan 1970'te bu görevinden ayn- larak yine Cumhuriyet Gazetesİ'ne döndü. Nadir Nadi, 12 Mart müdahalesin- den sonra o günJerin siyasal koşullan nedeniyle bir grup arkadaşıyla birlikte 11 Temmuz 1971'de gazetenın yöneti- minden aynldı. Bunun üzerine Nadır Nadisiz Cumhuriyet'te aradıklannı bu- lamayan okuyucular, bilinçb bir dıreruş göstererek gazeteyi almamaya başladı- lar. Gazetenin durumunun gaderek ko- tüleşmesi üzerine bir kısım ortaklar, kendisini yeniden gazetenin yönetimine çağırdı Arkadaşlanyla birlikte 12 Tem- muz 1972'de yine yönetim görevine dö- nen Nadir Nadi. yaşamının sonuna ka- dar bu görevini sürdürdü. 12 Eylül dar- besınden sonra Türkiye'de aydınlann yaşadığı yazgıyı. Nadır Nadi de pay- laştı. Nadır Nadi, Atatürkün kurduğu Türk Dil Kurumu'nu sa\oınan ve 13 Nadir Nadi kemanıyla Keman Sokağı'nda (15 Şubat 1982) Fotoğraf: ARA G Ü L E R Ağustos 1961'de yayımlanan "Tuhaf Bir Tasan" başbklı yazısını 23 Ocak 1983"te yeniden yayımlayınca Sıkıyöne- tim Mahkemesi'nde yargılandı. Nadır Nadi. bu davada "Halkı yasalara karşı isyana teşvik etmek" suçundan ıkı ay 20 gün hapse mahkum oldu. Temyiz hakkı bulunmadığı ıçin karar kesınleşti. Bü- tün dunyada geniş yar'cılar uyandıran ve protestolara yol açan bu karar, 75 yaşındaki başyazanmız hapse girmeden iki gün önce Milb Savunma Bakanı'nın temyiz hakkını kullanma gereğını duy- masıyla (Bu hak yalnız Sıkıyönetim Komutanı ıle Mılli Savunma Bakanı'na tanınmıştı) Yargıtay tarafından bozul- du. Ve Nadir Nadi'nin aklanmasına ka- rar verildı. Nadir Nadi, bu dava nedeniyle yaptığı savunmada aydın sorumluluğu- nu nasıl taşıdığını şu sözlerle ifade edi- yordu. "Kendimden söz etmeyi sevmem. Atatürk devrimlerini özümseyememiş, gerici çe>relerin tüm saldırılarına karşı aydın Türk kamuoyu. benim kişib'ğiın hakkında yeterince bilgi sahibidir. Kim- seji suça teşvik etmedim. ermem de, Ama. Atatürk de>rim >e ilkelerinin tehli- keye girdiği anda, çağdışı gerici akımlar karşısında kayıtsız \e sessiz kalınmasına da karşıyım. Yirmi yıl boyunca sırası geldiğinde tekrarladığım yazılanmda o tehlikelere değinmek istedim. Vatandaş- larımı suça teşvik ne demek, ilgilileri 01- kemizde hukukun üstünlüğü ilkesinden ayrümamalan için uyarmaya çalıştun." Atatürk ilke ve devnmlerinin ödün \ermez bır savunucusu olan Nadir Nadi, hoşgörü ve özgür düşünceden ya- naydı. Türkçeyi çok iyi kullanan baş- yazanmız Nadir Nadi'nin yayımlanmış yapıtlan şunlar: Sokakta Gürültü Var (1943), Uyanlar (1961), Perde Aralı- ğından (1964). 2 Sovyet Rusya-2 Polon- ya (1967). 27 Mayıs'tan 12 Mart'a (1971), Sıl Baştan (1975), Olur Şey De- ğil (1981), Ben Atatürkçü De'ğıbm (1982), Dostum Mozart(1985). Annmış bir dilin ustası SAMİ KARAÖREN Nadır Bey. kardeşı Doğan'ın beş >aş büyüğüy- dü. Hiç önemlı olmayan bir yaş farkı. ama gelin görün ki, Doğan. "Nadir" dediğı ağabeysıne gö- nüldey saygıy la bağlıydı. Gazetede çalışanlar Na- dir Bey'in odasına gırerken Doğan'ın çeketinin düğmelerini ilikledığini söylerler. Bir gün Doğan'la Dıvan Oteb'nın bannda>dık. Günlerden pazartesi. tıyatrolann dinlence günü. saat 18 sulannda Nadır Bey çıkageldi Yakını- mızda durdu, selamlaştık. barmenden içkısıni iste- dı Sonra Doğan'a dönüp. "Doğan, sen bugün ne- redeydin" dıye sordu. Doğan, okuldan kaçmış bır çocuk korkusu ve suçluluğu içensınde. "Nadirci- ğjm biliyorsun, ben gazeteye sabahlan erken gidiyo- nım, >e tabü işlerimi bitirip. senden önce çıkıyorum. Halbuki sen ekseri akşama doğru beşte geliyorsun gazeteye. Bu sebeple bazen görüsemiyoruz" demiş- ti. Bunun üzenne de Nadır bey o ünlü nıdasını çekmişti: "Yaaaa". Nadir Bey'in bir özelliğı de keman çlmasıdır. Bir tarihte yurt dışına gidiyordum. "Nadir Bey, bir şey ister misniz?" dıye sormuştum. "Benim için bir Mozart konstri dinleyi>er" demişti. Meger Mozart en sevdiği besteciymiş. "Gazeteci olmasaydım \aşamımı müzisyen ola- rak, keman çalıp kazanmak isterdim" dcrdı. Doğan'ı ölümünden sonra bana "Yadigar" adını takmıştı. Şımdi de. onun yadıgan Cumhun- yet gazetesı, Onu yaşatmak da sevenlennın görcvi değil mi? Nadır Nadi, usta yazarbğa nasıl ulaşü, kısaca UArkau 17. Sayfada Nadir Nadi'yi anarak DOĞAN HIZLAN İnsanın yaşarrunda. anımsamak istediği ınsanlar çok azdır. Nadir Nadi benim için bu tür kişılerden biriydı. Dünyaya, ılkeli bir hoşgörü merceğınden bakardı. Onla konuşurken, hep, benden genç bır insanı dinJiyor ızlenimine kapılırdım. Bilen ama bıliyorum demeyen kişiliği bana ince kıyım mızahın en unutulmaz anlannı yaşatmışü. CahiUiş bağışladığma taruk oldum ama yan cahil- bğe ödün vermezüğini de yaşadım. Bazı bşılerin, yanbşbk ve bilgisızb'klerle. kozalanru örerken, on- lann göstenşcilik batağında debelenişlennı ızle- mekten. üzülerek kekremsi bir tad aldığmı düşün- müşümdür hep. O. iyı birdenemeyazanydı. Denemenin aynbnaz bir öğesi olan humour'u. Nadir Nadi kadar ölçülü ve etkıb kullanan çok az yazar okumuşumdur Üstelik kendini sarakaya alan. ozeleştinnin en aamasızını kendıne yönelten bir denemeci. o türün güzel örnekJenni vermiş sayılmaz mı? Ne zaman onunla bir söyleşi yapsanız. yaşama sevincine kapıbrdınız. Sıkıntının bır karabasan gibi bütün yaşamıru sardığı zamanlarda bıle bu dırenci hissederdiniz. Müzığin bır kışıbğın oluşumunda ne kadar önemü yeri olduğunu onu tanıyınca anlardınız. Öğ- renirdiniz ki. müzik ve dünya görüşü, yaşamın hışırbklannı abr götürürdü. Denemelerinin yanı sıra. Nadir Nadi'nin portre- lerinı okursanız, onun portre yazıp çizmekteki us- tabğını da kabul edersıniz. Nurullah Ataç. Yahya Kemal Beyatb. Nazım Hikmet portrelen. deneme türünün edebiyat tadını taşır. Türkiye'de siyasal ve toplumsal birçok dönemi bedellerini ödeyerek yaşayan Nadir Nadi'nin saygınhğı. okunurluğu bu gerçekten kaynaklanı- yor. Sevinçlerini büyütecin altına geürdıği zamanlar obnuştur. buna karşıbk kahramanlık gösterilenn- den kaçındığından. aalannı. sıkıntılannı hep kü- çülterek başkalanna ve topluma yansıtmıştır. Yazıyı yazarken sızin armağanınız Mozart'ın Cosi Fan Tutte'sıni dinbvorum. Bir yazısı Bir Yü Daha Elinizde tuttuğunuz bu gazete, bugün 56 yaşını tamamlıvor. Asunda bu süre daha geri- lere doğnı uzatdabilir. Mütareke yıllarının "Yeni Gün"ü şimdiki "Cumhuriyet"in öncüsü sayıldığına göre gazeteniz artık altmışını da çoktan arkada bırakmtş demektir. Yeni Gün otsun, Cumhuriyet olsun, bunca yıl ülke çıkar- lan uğruna savaşun veren iki kardeş gazete arasında ortak nokta şudur: İkisi de zor günle- rin savaşımcıları olmuşlardır. İşgal or- dulannın çizmeleri altında güzel İstanbul inim inim inlerken. Yeni Gün empery alistlere ve onlara boyun eğen Bab-ı Ali'nin teslimiyetçi işbirlikçilerine karşı v ar gücüyle "Hayır" diye bağırmaktan geri kalmamtştır. Sık sık ka- pattlmak, ikide bir basımevinde aramalar yapılmak, yazarları, yöneticileri, hatta dizici- leri karakollarda sorguya çekilmek. onu yo- lundan alıkoymaya yetmemiştir. Bu yöntem- lerle özgürtükçü basını yüdıramayacakJarını anlayan işgal güçleri, yurtsever aydırüarı Malta'ya sürmeye karar vermişler ve hemen hepsini toplayıp yaka paça bir gemiye doldur- muşlar, yola çıkarmışlardır. Bunların arası- nda yalnu Yeni Gün'ün sahibi ve başyazandn- ki oyuna gelmeyerek Ankara'ya Mustafa Ke- nıal'in yanına kaçmayı başarmış, kaçmakla da kabiıamış, binbir güçlüğü yene >ene, bir bölümünü de olsa, basımevini Türkiye Büyük MiUet Meclisi'nin toplandığı kente yeni devlet rnerkezimi/e ulaştırmıştır. Artık Kurruluş Savaşı boyunca Yeni Gün. Atatürk'ün yanında ve hi/metinde empery a- list güçlere ve o güçlerin buyruğundaki işbir- likçilere karşı "tam bağımsızlık" ilkesini bü- Nadir Nadi, tlhan Selçuk ve Uğur Mumcu(23 Haziran 1991) yük zafere değin savunmaktan yorubnayan bir bayrak olarak yurt topraklan üstünde dal- gaianacaktır. Sakarya. Dumlupınar. düşmanın Anavatan topraklan üstiinde dalgalanacaktır. Sakarya. Dumlupınar, düşmanın anavatan topraklarından kovulması... Saltanatın yıkılması Lausanne barış andlaşması, Hilafe- rin kaldırüması. Cumhuriyefin ilanı... Yeni rejimin vürürlüğe girmesinden altı ay sonra Kurruluş Savaşı gazisi Yeni Gün İstan- bul'a dönüyor, bu kez "Cumhuriyet" olarak bir başka savaşın. rejimi konıma, güçlendir- me, Atatürk devrimlerini savunma savaşının bayrağını yükleniyor. 7 Mayıs 1924'ten başlayarak uzun yıllar. Serbest Fırka'nın kendi kendini dağıttığı 1930'lara kadar "Cumhuriyet" İstanbuPda bu savaşın hemen de tek başına yürütücüsü ol- muştur. Düşününüz ki o zamanlar Cumhuri- yet'le gavurluğu layıklıkla dinsizliği eşanlamlı imişler gibi tanımlamaya çalışan sinsi bir pro- paganda halk arasında yüriitüunek isteniyor- du. Atatürk'ün önderliğinde bu propaganda sindirildi, sesi kısıldı. O öldüğu zaman arkası- nda "ülkesi ve milleti ile bölünmez" her türlü ileri akımlara acık. düşünce özgürlüğüne yatkın bir toplum bıraktı sanıyorduk. Belki de gerçekten öyle idi. Ne var ki Onun döneminde pusuya yatmış, sinmiş olan gerici güçler, çıkarcı politikacılar, bir yandan palazlanma- ya başlayan kimi sermaye çevreleri, fırsat koüuyorlardı. 1950'lerde bu fırsatı \akaladı- lar ve vakit gecirmeksizin saldırıya geçtüer. Eşit koşullar altında Batı ile işbirliği yapmak parolası öne sürülerek tam bağımsızlık ilkesi gjttikçe zedelendi. Dtşa bağımlı ekonomi poli- tikası ülkemizde tüketimi pompalayan bir montaj endüstrisine yol açtı. Hızla artan nüfu- sumuza çalışma alaıiları açamaz olduk. Borç- landık. borçlandıkça batağa gömflldük. Her yıl yüksek öğrenim görmek isteyen gençler- den vüzbinlercesini elimizle sokaklara dökü- yoruz. Bu ne demektir biliyor muyuz? Bil- meyecek ne var? tşte anarşi, işte soygun, işte kardeş kavgası. Zor günlerin gazetesi olan Cumhuriyet, tıpkı Mütareke yıllanndaki öncüsü Yeni Gün gibi bugün ülkemizde tek başına kalmış gjbi- dir. O zamanın işgalcileri Yeni Gün'ü okut- mak istemezler. Ankara'da basılanı İstan- bul'a sokmazlardı. Ne yazık ki bugün kendi içimi/.de yetişme sağlı sollu yobazlar aynı yöntemi Cumhuriyet'e karşı uygulamakta bir yandan Cumhuriyet okurlannı baskı altına almaya çalışırken. öte yandan "Satılacak, satıldı, satılıyor" fıskosları ile gazeteyi göz- den düşürmeyi denemektediıier. Hiçbir holdinge bağlı olmayan, okurlaruım ilgisinden başka hiçbir desteği bulunmayan Cumhuriyet, inanıyoruz ki bu güç dönemi de atlatacak, Atatürk'ün kurduğu rejimle birlik- te aydınlık günlere er gec kavuşacaktır. Halkın halk tarafından halk için idaresi bi- zim ülkümüzdür. Bu tümce 7 Mayıs 1924 günlü ilk sayısında kurucumuz Yunus Nadi'nin imzasıyla yayım- lanmıştır. O ülküye bugün de bağlıyız. NADİR NADİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle