Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27TEMMUZ1993SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Pancara 500 Nra
• POLATLI (AA) - Pancar
alım fıyatlan Sanayi ve
Ticaret Bakanı Tahir Köse
tarafından Ankara'nın
Polatb ilçesine bağb Çokören
köyûnde açıklandı. Sanayi ve
Ticaret Bakanı Köse, bu yıl
pancar çiftçisine kilogram
başına 500 lira ödeneceğini
bildirdi. Geçen yıl, ûreticiye
330 lira ödenmişti, Alım
fiyatında geçen yıla göre
yüzde 51.5 oranında artış
sağlandı. Sanayi ve Ticaret
Bakanı Köse, bu yıl toplam
pancar iireüminin 16 milyon
ton, şeker üretiminin ise 2
milyon ton olarak tahmin
edildiğini söyledi. Köse,
üreticilere ödenecek 7.4
trilyon liranın 1 triyon 100
milyar lirasının üretim
aşamasında ayni ve nakdi
avans olarak ödendiğini
hatırlattı.
Dinçmen, Gûmrûk
mûsteşan oluyor
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu}- Cenevre'deki BM
Bürosu Türk Daimi
Temsilciliği'nde orta elçisi
olarak görev yapan Yener
Dinçmen'in Gümrûk
MüsteşarlığYna atandığı
öğrenildi. Atamayla ilgili
kararnamenin önümüzdeki
günlerde Resmi Gazete'de
yayımlanacağı öğrenildi.
Dinçmen'in, Başbakan
Tansu Çiller'in beğendiği
bûrokratlar arasında olduğu,
ve atamastna ilişkin
kararnamenin imzalandığı
öğrenildi. Dinçmen'in
önûmüzdeki ayın ilk
haftasında Ankara'ya
geleceği belirtildi.
Dinçmen'in daha önce de
Hazine Müsteşar
Yardımcılığı ve Dış
Ekonomik Ilişkiler Genel
Müdürlüğü görevlerinde
bulunduğu bildiriliyor.
İzmir'desıkı
vergi denetimi
• İZMİR(AA)-İzmir
DefterdarlığYna bağh
denetim ekipleri, vergi
mûkelleflerini kontrol
çahşmalannı yoğun olarak
sürdürüyorlar. Defterdar
Kemal Sağ, sezon itibanyla
turizme yönelik hizmet veren
işyerlerindeki denetimlere
ağırbk verdiklerini. özellikle
Kordon'daki restoranlan ve
ağırbkla gece çahşan eğlence
yerleri. bar ve tavernalan akı
biçimde denetleyip günlük
hasılat tespiti yaptıklanru
belirtti.
Çay Kanunu
değiştiriliyop
• RİZE(AA)-Çay
İşletrneleri (Çay-Kur) Genel
Müdürü Tuncer Ergüven, çay
sektörünün sağbklı bir
yapıya kavuşması için
çalışmalar yapüklanru
kaydederek "3092 sayılı Çay
Kanunu'nu değiştirmeye
yönelik çalışmalar
yapıyoruz" dedi. Ergûven,
şunlan söyledi:
"Hazırladığımız teklif, çay
akm ve üreümini yapacak
olan kişileri, çay işletmeciliği
yapabilmek için ruhsat alma
zorunluluğu getiriyor.
Aynca yaş çay yaprağı
bedellerinin ahmdan itibaren
3 ay içinde ödenmesi de
öngörülüyor."
Tanntsa!
destekteme
• ADANA (AA) - TMMOB
Zirat Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu Başkanı
Mahir Gürbüz, ülkemizde
tanma aynlan desteklerin
ileri sürüldüğü gibi
olağanüstü boyutlarda
olmadığını belirtti ve
desteklemeuygulamalannın
bütünüyle gözden
geçirilmesiııi istedi. Oda
Başkanı Gûrbûz, "Tanmda
desteklemeuygulamalan "
konusundayaptığı bir
araştırmadı, bugünkü
uygulamaknn yeniden
gözden geçrilmesinin, Türk
tanmı için \arariı olacağı
görûşünü sıvundu.
Rndıkta hazıHık
• TRABZON(AA)-1993
ürünü fındicta olgunlaşma
dönemi sor günlerini
sürdürürkea sahil
kesimlerinde ürünün
toplanmasna havalann
elverişli gitnesi halinde 15
gün sonra başlanabilecek.
Havalann dverişii gitmesi
nedeniyle fndıkta haşlanma
tehlikesi ya^nmadı.
Çiller, işçi, memur ve emeklinin
4
yuva birikimlerine' göz dikti
25 trilyön liralık kavgaOSMAN AYTX)ĞAN
ANKARA - İşçi, memur ve
emeklilerin konut edinmelerini
sağlamak amaayla I987yıbndan
bu yana toplanan yaklaşık 25 tril-
yon liranın. Başbakan Tansu Çil-
ler ve ekibi tarafından kontrol
altına alınmak istenmesine,
hükümetin SHPkanadı ve SHP-
li Devlet Bakanı Erman Şahin'e
bağlı Toplu Konut İdaresi (TKİ)
karşı cıkıyor.
Çiller'in en yakın adamı ve uy-
gulamaya geçirilmek istenen for-
mûlün yaratıası Başbakanbk
Mûsteşan Yücel Edil. baa bü:
rokratlan "elçi' göndererek. TKİ
yöneticilerini iknaya çabşıyor.
Hükümet içinde de TKÎ'nin
uyansı üzerine formüle karşı
gkan SHP'b bakanlann ikna
edilmeye çabşıldığı belirtibyor.
SHP'liler, çıkanlınak istenen ka-
ramamenin yasaya tamamen
aykın olduğunu bebrterek bü-
rokratlannın Çiller'i eksik bilgi-
lendirdiğini söylediler.
6yülıkbirikim
Konut edindirme yardımı he-
saplannda, faizleriyle birbkte, 6
yıldır biriken yaklaşık 25 trilyon
liranın Başbakan Çiller ve ekibi
tarafından Emlak Bankası yo-
luyla kontrol altına abnmak ıs-
tenmesi. SHP iJe DYP arasında
tartışmalara yol açtı. "ucuz konut
kredisi" adıyla sunulan ve Ba-
kanlar Kunılu karan abnarak
yaşama geçirilmek istenen for-
mul üzerindeSHP'nin itirazlannı
gidermek için Çiller ekibi hareke-
te geçti.
Yiğit Gülöksüz
• İşçi, memur ve emeklilere konut edindirme
amacıyla 1987 yılından bu yana toplanan
yaklaşık 25 trilyon liranın. Çiller ve ekibi
tarafından kontrol altına alınmak istenmesine
SHP ve Toplu Konut İdaresi Başkanı Yiğit
Gülöksüz karşı çıkıyor.
• SHP'li Devlet Bakanı Erman Şahin'e bağlı
olan TKFdeki trilyonlarca liranın kendisine
bağlı Emlakbank tarafından kulanılmasmı
sağlamayı amaçlayan Çiller'e TKİ'nin uyansı
üzerine cephe alan SHPIi bakanlar da hükümet
içinde iknaya çalışılıyor.
Uygulanmak istenen for-
mülün. dar gebrb kesimin kolay
ve ucuz konut edinmesini sağla-
mayacağı ve yasalara aykın oldu-
ğu gerekçesıvle Başbakan
Yardıması Erdal İnönü ve Dev-
let Bakanı Erman Şahin'e bilgi
veren TKİ Başkanı Yiğit Gülök-
süz; ekonomıyle ilgili ban üst dü-
zey bürokratlann kendileriyle
görüştüklerinı doğruJadı. Çiller'-
in istediği formülün miman olan
en yakın adamı Yücel Edil'in de
etkisi olduğu ifade edilen görüş-
meye, Kamu Finansmanı Genel
Müdürü Ayfer Yılmaz. Sermaye
Piyasası Kurulu Başkan Yardım-
ası Nermin Berki ve Başbakanbk
Müşavıri Aykuf Eksen'in katıldı-
klan öğrenildi.
Çiller ekibi görüşmede Bakan-
lar Kurulu karar taslağı üzarinde
bilgi vererek. amacının "dargelir-
li kesime düşük faizli ucuz kredi
verihnesi olduğunu" söylediler.
Gülöksüz de \ asa içinde, uygu-
lanmak istenen formülün yolu
bulunduğunu bebrterek. "Ferdi
kredi mi açmak istivorsunuz? Fer-
di kredivi yırva kredisi olarak aç-
mak gerekir. Bu zaten 1,5 yıldır
uygulanıyor. Neden Bakanlar Ku-
rulu karan çıkanlmak isteniyor"
diye sordu. Dığer TKİ yetkiîileri
de bunun Emlak Bankası ebyle
ve getirilen uygulama şekliyle ya-
salara ayın olduğunu söyleyerek
3320 Savdı Yasa'da değişiklik
yapılarak TKİ eliyle yapılması-
nın uygun olduğu görüşünü di-
le getirdiler.
TKİ yetkiîileri, Konut Edin-
dirme Yardımı (KEY) hesapla-
nnda binken paranın sağbkb kul-
lanımının ancak, yasada yapıla-
cak değişiklikle sağlanabileceğıni
belirterek "UyguJamayla valnızca
paranın netnasından yararlaml-
ması söz konusu. Sistemin işleyi-
şine ilişkin kavgıfannuz var.
Uygulama yasava aykın olacak.
Bizim sonımluluklanmız var bu
yfizden karşı çıkıvoruz. Ülkenin
konut potitikalannı beiirleyen ve
uygulayan bir kurum varken, özei-
leştirilmesi söz konusu oian bir
bankanın yetkilendirilmesi düşün-
dürücü. Biz zaten Emlakbank'la
çaltşıyoruz. Ama paranın kamu
adına tasamıf yetkisi TKİ'de.
Bumı yasayla bankaya >eririerse
bir şey denmez. Ama mevcut du-
rumda biz karşı çıkanz" dediler.
Çiller ne istiyor?
Çiller'in uygulamak istediği ve
SHP'li Devlet Bakanı Şahin'e
bağlı TKİ'nin tasarrufunda bulu-
nan 25 trilyonu DYP'nin kontro-
lüne veren kararname çabşması-
nda. yaklaşık 15 trilyon ürası
bankada bulunan paranın faizle-
n yuva edindirme kredisi altında
toplanıyor. Ana para bankanın
kullanımında dururken, valnızca
faizinden tüketicilerin yarar-
landınlması planlanıyor. Kalkı-
nmada oncebkb bölgelere yüzde
20, diğer bölgelere yüzde 35 faizle
verilmesi amaçlanan krediden,
yararlanmak istemeyen dar gelir-
blerin paralannı çektiklerinde
hıçbir faiz alamayacaklan ve
mağdur olacaklan bebrtildi.
Uygulamanın Emlakbank
ebyle yapılmasmın hedef kitle
olan dargelirlilere yardımı ol-
mayacağı endişesıni dile getiren
TKİ Başkanı Yiğit Gülöksüz.
konut edindirme yardımıyla ilgli
yasanm işlerbği olmadığinı belir-
terek, şunlan söyledi:
"Biz bununla ilgili olarak bir yıl
önce vasa teklifî hazıriadık ve
bağlı olduğumuz bakan Ennan
Şahin'e >erdik. Bu \asanın değişti-
rflmesi gerekli, ama hükütnetten
gecmedi. Sanırun, saym Şahin, o
zaman Çiller'e vermiş,"
Yüda 3 trilyon
Yasanm içinde pek çok kısıtla-
ma nedeniyle işletilemediğini ve
kredinin az olması nedeniyle tale-
bin de az olduğunu söyleyen Gü-
löksüz, "Talep az, ama yıüık 3
trilyon lira para giriyor" dedi.
Gülöksüz şöyle konuşru:
"Onlar bir Bakanlar Kurulu
karan çıkarmak isriyorlar. Bu ba-
kanlar kurulu karan hakkında bi-
zimle konuşrular. Değişmiş olabi-
ürler. Bizim gördüğümfiz şekliyle
3320 Sayılı Yasa'va aykmdır.
Onun için bizim önerimiz > asanın
değişmesidir. Yasa değişmeden
bunu Bakanlar Kurulu karanyla
yapmak doğru dcğildir. Çünkü ya-
saya aykın bir karar çıkanlamaz.
Böyle bir karar imzava sunulma-
mabdır diye dûşumiyorum."
Izmit'e 7.7 trilyonlıık Thames suyuEkoDomi Senisi - Türkiye-
deki yabancı sermaye içinde en
düşük paya sahip olan İngibz-
ler, paylannj artürmak amacıy-
la yeni projeler üstlenmeye baş-
ladılar. İngiltere Ticaret Bakanı
Richard Needham'ın çok sayı-
da İngiliz işadamıyla birlikte,
geçen hafta Türkiye'de yapüğı
görüşmeler sonucunda 7 tril-
yon 700 milyar TL'lik 'su proje-
si'yle ilgili anlaşma imzalandı.
ingiliz Thames Water Şir-
keti'nin önderliğindeki konsor-
siyumun projesi; yanm.kalmış
bir barajın tamamlanmasını.
İzmit'in su gereksiniminin tü-
münün sağlanmasını ve îstan-
bul'a kadar döşenecek yaklaşık
100 kilometrelik boru hatunın
Tekstilciler kurtuluşu çok ortaklı ihracat şirketlerinde görüyor
Nekadarortak, okadardövizİZMİR (Cumhuriyet Ege Bû-
rosu)-Özellikle tekstil ihra-
catının gerek nicel gerekse nitel
yönden gebştınlmesı amaoyla,
çok ortaklı ihracat şirketleri ku-
rulması öngörülüyor. Sektörde-
ki şirketlerin büyük çoğunluğu-
nun küçük ya da orta ölçekli ol-
ması yüzünden, dış pazarlarda
rekabet olanağı bulamadıklan-
nı belirten yetkıh'ler, çok ortaklı
ihracat şirketlerinin soruna çö-
züm getireceği inananda.
Küçûkler büyfiyecek
İhracat Genel Müdürü Os-
man Doğangü, çok ortakb şir-
ketlenn kurulmasının tekstilde-
ki konumu güçlendireceğini
söyledi. İzmir'de kurulu 99 or-
taİdı Ege Gi>im Sanayicileri ve Dış Ticaret
Aş Genel Müdürü Hasan Turiian da tekstil
ve konfeksiyon sektöründe küçük ve orta
ölçekli şirketlerin yoğunlukta olduğunu
anımsatu. Turhan, çok ortaklı şirketlerin
özellikle bu tür işletmelerin kredi, dış bağ-
lantı ve gjrdi sağjamalannda büyük yarar
sağlayacağı görüşünde.
Tekstil sanayicilerini oluşturan kuruluş-
lann genelde İcüçük ve orta ölçekli kuru-
luşlar olduğunu vurgulayan Turhan, kon-
feksiyonda bu durumun daha da belirgjn
olarak görüldüğünü söyledi. Turhan, "Bir-
takrnı sonınlarm çözumünde bu yüzden
sıknrtı yaşanıyor. Pazarlama. kavnak
bulmada bir takan yetersizlikler yaşanıyor.
Bugüne kadar geliştirilen dış ticaret mode-
linde genelde şirketler her türlü işleri yaptık-
lan için ihtisaslaşamadılar ve tüm sektör-
Jerde imalatçılannıızın bekledikleri sonın-
ların çözümlerini bulamadılar" dedi.
Hasan Turhan, ticari sorunlann sektör
bazında karşılaşılan t-n ciddi sıkıntı oldu-
ğunu vurgulayan Turhan "Drç pazarlarda
elde edilen bilgiler ortaklara aktarılacak ve
dtş piyasada gelişmelerden haberdar olma-
ları sağlanacaktn*.
Sadece iç piyasadan mal edinmek suretiy-
le dışarıdaki rekabete avak uydurmak ol-
dukça zor. Girdi rnaliyctlerini düşürebilmek
bakımından hammadeleri, ara maddelleri
edinme şansımız var. Ortaklanmızın dtş pa-
zarlan tarayarak en kaliteli ve marjinal
mallan sağlamalan mümkun degil. EGS bu
konuda da çalışmalar yapacaktır" diye ko-
nuştu.
yapımını ongoruyor.
Izmit Belediye Başkanı. Sefa
Sirmen ile Thames VVater yö-
neticileri arasında imzalanan
anlaşma, tesislerin 15 yıl süreyle
İngiliz şirketi tarafından işletil-
mesini de kapsıyor.
Thames'in, Türk ortaklan
Gama ve Güriş ile birlikte yü-
rüteceği çabşma; 1997 yıbna ka-
dar barajın tamamlamasını, iki
pompalama istasyonu kur-
masını ve 100 kilometreden
uzun ana boru hattı döşemesini
öngörüyor. Vanlan anlaş-
manın borçlanma şartlan ve
Hazine garantıleri konusuntia>-
ki aynntılar belirsiz kalrnakla
birlikte; Hazine Ve Dış Ticaret
Müsteşarlığj'nı vekaleten yürü-
ten Osman Ünsal'ın imzalama
töreninde bulunması, devletin
bu projeyi garanti alüna aldığı
şekbnde yorumlandı.
Yap-işlet-devret modeliyle
gerçeİcleştirilecek olan ve 700
milyon sterline (yaklaşık7 tril-
yon 700 milyon TL) mal olacak
yaünm, 15 yıl Thames tarafın-
dan işletilecek ve İzmit beledi-
yesi bu süre boyunca suyunu
Thames'tan satın alacak.
Karmaşık fınansman
Finansmanı İngiliz ve Japon
bankalan tarafından. Japon
yardım fonlan. ihraç kredileri,
ticari borçlar ve konsorsiyum
ortaklan tarafından ortala ko-
nulacak yüzde 15'lik sermaye
ile sağlanacak projede, İngilız-
lerin payı 264 milyar TL.
Projenin fınans danışmanü-
ğını Chase Manhattan bankası
yapıyor.
Türkiye'nin üretim performansı
1980-91 döneminde yükseldi
Dünya16/lığma
'terfi ettîk'
ANKARA
(AA) - Ulusal
toplam üretimi
gösteren gayri
safi yurtiçi hasıla
(GSYİH) artışı
sıralamasında
1970-1980 döne-
minde dünya ül-
keleri arasında
26. sırada yer
alan Türkiye,
1980-1991 döne-
minde 16. sıraya
yükseldi.
Dünya Ban-
kası verilerine
dayanılarak
yapılan hesapla-
malara göre Tür-
kiye'de GSYİH-
nın yıllık ortala-
ma artış oranı
1970-1980 döne-
minde yüzde 5.9.
1980-1981 döne-
minde ise yüzde
5.0 olarak kayde-
dildi. Orta ve
yüksek gelir dü-
zeyindeki çok
sayıda ülkede
1980-1990 döne-
minde bir önceki
10 yılbk döneme göre gözlenen
nispeten düşük büyüme perfor-
manslanna rağmen, Türkiye.
toplam üretimınde 1970-1980
döneminde yakaladığı çizgiyi 1
Ülke
Botsvvana
GörteyKore
Çin
Tayîand
Umman
Bftutan
Hong Kong
>tauritius
Singapur
Pakistan
Malezya
Endomizya
Cad
iesothö5
Hindistan
Törkiye
Ağırlıkh
ortalamalar
Düşük gelir
Ortagefir
Yüksek gelir
EKîrtya
GSYtH'de
yıllık artış
(%) 90-91
9.8
9.6
94
7.9
79
7.6 |
69
6.?
66
6.1
57
. 5.6
55
" 5.5
54
5.0
6.0
2.3
29
3.0
puanın altında
kayıpla ikinci 10
yılbk dönemde de
korudu ve üst sı-
ralara tırmandı.
Dünya toplam
üretiminde ikinci
10 yılhk dönemde
gözlenen perfor-
mans düşüklüğü
verilerde de göze
çarpıyor. Dünya
genebnde veri te-
mın edilebilen
100'den fazla ül-
keye bakıldığm-
da. GSYİH'nın
dünya ülkeleri ge-
nebnde ağırbkb
ortalaması 1970-
1980 döneminde
yılbk ortalama
yüzde 3.5 ora-
nında artarken.
artış oranı 1980-
1991 döneminde
ise yüzde 3.0'a ge-
riledi. Ülkelerin
gelir düzeylerine
göre bir araya
toplandığı grup-
lar itibanyla
bakıldığında ise
Türkiye'nin de
yer aldığı orta-gebr grubunda
1980-1991 döneminde söz ko-
nusu ülkelerin ağırbkb ortalama
GSYİH'lannın ortalama artışı
yüzde 2.3 olarak kavdedildı.
Borusan 35 yaşındaMagazin/TV Senisi- Türk sanayiinde 35. yıbnı
kutlayan Borusan Holding'e 10 ile 35 yıl
arasında hizmet veren çalışanlara şükran
plaketleri önceki gece Kuruçeşme Divan
Tesisleri'nde düzenlenen törenle dağıtıldı.
Mehmet Ali Erbil'in esprileriyle renİdenen
gecede aynca Nilûfer de bir konser verdi.
Borusan Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Asun Kocabıyık plaket dağıtımından önce
yaptığı konuşmada babası Ahmet Kocabıyık
tarafından 1944yıbnda İstikbal Ticaret adıyla
kurulan şirketin günümuze kadar yaşadığı
geb'şmeleri anlattı.
Önceleri tanm ürünleri ihraç eden şirketin,
daha sonra demir-çelik boru imalatına
yöneldiğini anımsatan Kocabıyık, Borusan
denılınce akıllara 1984 yılından beri Türkiye'de
mümessilliğini yaptıklan BMW'nin geldiğini
vurgulayarak "Bu gfizel bir şey. Ama biz
valnızca BMVV'den ibaret değiliz" dedi.
1950'deki iktidar değişikliğiyle birlikte
Türkiye'de yeni bir ekonomik dönemin
başladığını anımsatan Kocabıyık, bugüne
kadar sanayiden kazandıklan geliri yine
sanayide kullandıklannı belirtti ve böylelikle
Türk sanayisine katkıda bulunduklanm
söyledi. Daha sonra gerçekleştirilen törende ise
Borusan Grubu şirketlerine 10,15,20.25,30 ve
35 yıl hizmet verenlere birer şükran plaketi
sunuldu. 35 yıllıklararasmdaki Asım
Kocabıyık'a plaketi Borusan Yönetim Kurulu
Başkan Yardımcısı. oğlu Ahmet
Kocabıyık tarafından verildi.
Daha sonra sahneye gelen Mehmet Ali Erbil ise
yaptığı esprilerin yanı sıra Borusan çabşanlan
arasında düzenlediği "En güzel bacaklı erkek"
yanşmasıyla davetbleri eâlendirdı.
(Fotoğraf: MLHARREM AYDIN)
IŞÇEMN EVRENINDEN
ŞÜKRAN KETENCİ
Yalnızlaşma
Dün öğlen saatlerinde 600 bin kamu işçisinin toplusözleş-
me uyuşmazlığı için uzlaşma çabalan öne çıkmıştı. Sız bu
satırları okurken anlaşmaya vanlmış ya da yeniden gerginlik
artmış olabilir. Günlük gelişim ne kadar ıki zıtdoğrultudaolur-
sa olsun ilgili sendıkal ve siyasal çevreler sonucu biliyor. Ûc-
ret artış oranında uzlaşma noktasırta beş aşağı beş yukarı
gelinmiş, iş güvencesi, özelleştirme, taşeronlaştırma konu-
larında hükümetten bir jest bekleniyor.
Görüntüyü kurtaracak bir jest olabilir, ancak anlamlı bir jest
gelmesi söz konusu değil. Tansu Çiller'in katı politikasında
çok kararlı olması ile bizce hıç ilgisi yok. Sorun Çiller'in inadı-
nda değil, sorun işçi, sendıka cephesinde. Kamuoyunun du-
yarsızlığında, inanç, coşkudan eser olmayıp hareketin yal-
nızlaşmasında.
"600 bin kamu işçisi bu yaz sıcağında sokağa dökülmüş.
Bunun neresinde yalnızlık, inançsızlık" diye de düşünebilirsi-
niz. Aynı işçılerin iki sözleşme dönemi öncesi yaptıklan bahar
eylemleri, bir dönem öncesi yaz direnişlerını, havasını bir
anımsar mısınız lütfen. O havadan eser var mı?
öncelikle bahar eylemleri patlamasını büyük bir birikimin
yaratbğmı unutmamalıyız. 12 Eylül sürecınde sürekli enflas-
yonun çok altında kalan ücret artışları ile yoksullaşan işçinin
ücret ortalaması nerede ise asgari ücrete yaklaşan bir alt dü-
zeye ınmişti. O zaman da sendıkacıya rağmen patlayan ışçiyi
herkes destekliyordu. Ozal bi/e teslim olmak ve politikalannı
değıştırmek zorunda kalmışt.
Bahar eylemleri, büyük madenci dırenışı, yaz eylemleri,
belediyelerde imzalanan sözleşmelerde izlenen sosyal politi-
kalar, seçim tavizleri.. Bir bütün olarak 12 Eylül sürecinın işçi
kayıplannı tümü ile geri getirmedi. İşçi ücretlerinde gözlenen
bu iyileşme ne yazık kl beraberinde de kitleden kopmayı,
yalnızlaştırmayı geliştirdı.
Sorumsuz, ilkesiz sendikacılık görüntüyü kurtaran topliH
sözleşmelerin ötesinde hiçbir şeyle ilgilenmemişti. Masada
verilenler, katlanan işçi çıkarmaları, taşeronlaştırma uygula-
maları ile geri alınıyordu.
Toplusözleşme hakkından yararlanmak, sonrasında işini
kaybetmemiş olmak işçi için önemlı bir ayrıcalık haline geldi.
Sendikal haklarını kullanabılen işçiler giderek azınlık oldular,
yalnızlaştılar. Sendikal örgütlenmeyi geliştirmek şöyle dur-
sun, üyelerinin sendikal haklan yüzünden işlerinden olma-
larına karşı duramayan sendikalar, sonunda toplusözleşme
masalarında bir çıkmazın içine düştüler. Sendikal örgüte gü-
ven, sendikal haklann korunabileceğine olan inanç lyice yıti-
rildi.
Kamu çalışanının hiç degilse işten atılma tehdidı çok yaygın
değildi. Şimdi özelleştirme çok daha can yakıcı, korkutucu bir
tehdit olarak karşılarında duruyor. Yalnızlaşma, işıni kaybet-
me korkusunun çok ciddi. sosyal bir hastalık haline geldiğini
sosyal araştırmacılar, psıkıyatristler yapılan birkaç araştır-
manın çarpıcı sonuçları ile birlikte dile getiriyorlar. Ûzelleş-
tirmenın gündemde olduğu işyerlerinin işçileri, hep ışsiz kal-
ma korkusu altında hastalandıklannı anlatıyorlar.
Yine de 7 ay gecikmiş sözleşmeler, enflasyonla aşınmış
ücretler ağır basıyor-600 bin kamu işçisi sendika yönetimleri-
ni zorfarken hükümet uyarmak üzere sokağa dökülüyor. An-
cak bu kez dikkatler ücret artışlarında çok fazla yoğunlasamı-
yor. Özelleştirme, işten çıkarma, taşeronlaştırma tehditlerini
azaltabılecek önlemler istemi ağır basıyor. Hükümet ve Türk-
Iş yönetimi için ücretlerde anlaşma noktasına ulaşmak kolay-
laşıyor. İşçinin can damarı haline gelen ve ilk kez sözleşme-
lerde öne çıkan diğer konularda ise ne hükümetin taviz verme
eğilimi var. Ne de sendika lıderleri ısrarcı olabilme aiışkanlı-
ğında. İşçi de nasıl sağlanabıleceği konusunda bir bilinci, ka-
rarlılığı henüz edinebilmiş değil.
Parlak olmayan ücretartışlan ve geçiştirilebilecek güvence
maddeleri ile bu yılın kamu sözleşmelerini noktalamak kolay-
laşıyor. Sendikacılık, Türk-İş yönetimi, gerçek bir çöküş döne-
minde, güven bunalımında Çiller Hükümeti'ne yakalanmış
bulunuyor.
• • •
işin bir başka acıklı boyutu, sokağa dökülen, yan yana yürü-
yen işçiler kendi koşulları içinde dahi birbirlerinden koptuk-
iarını görüyorlar. Birlikte kaderdaş olarak yürüyen, aynı kı-
demdeki kamu işçılerınin bir grubunun bugünkü ücret ortala-
ması brüt 3.5 milyonda dururken bir diğerininki 5-6-9 mılyona
kadar farklıbk gösterebiliyor. 12 Eylül düzeni ile gelen yüzdeli
zam sistemi, 12 Eylül öncesinde de var ofan haksız ücret
farklılıklarını, her yeni sözleşme ile biraz daha arttırmış, uçu-
rumu büyütmüş bulunuyor. Ne Hükümet ne de sendika cep-
hesinde ciddiyetten eser olmadığından, bu farklılık yeni söz-
leşmeler ile daha da hızla büyümüş, haksızlıklar gelişmiş, iş-
çiler aralarında daha derin bölünmüş, yalnızlaşmış olacak.
İşçinin çok büyük çoğunluğunun sendikal haklan gaspedi-
lerek, sendikal haklarını kullanabilenler yalnızlaştınlarak,
azınlığa getirilerek bugün yaratılmış tabloda, imzalanan ya da
imzalanacak olan kamu sözleşmeleri ış barışı anlamında
artik bir değer taşımıyor. Çiller Hükümeti için de, sendikacıbk
hareketi için de asıl ondan sonrası gelişmeler büyük önem ve
anlam kazanıyor. özelleştirme, taşeronlaştırma uygulama-
ları, işçi çıkarmaları, sendikacılığın içine düştuğü güven bu-
nalımı ile de çakışınca önûmüzdeki günler büyük sosyal pat-
lamalara gebe görünüyor.
Dış ticarette Amerika ve
Almanya yerlerini koruyor
Büyük ortaklarda
değişiklik yok
ANKARA (AA) - Türkiye'-
nin en fazla abşveriş yaptığı ül-
keler olan Ahiıanya ve ABD
bu yılın ilk 5 aybk döneminde
de yerlerini korudular.
Hazine ve Dış Ticaret Müs-
teşarbgVnın verilerine göre, bu
yıl ocak-mayıs döneminde
Türkiye ile Almanya arasın-
daki dış ticaret hacmi 3 milyar
129.6 rnilyon dolara yükseldi.
1992 yılmın aynı döneminde
iki ülke arasındaki ticaret hac-
mi 2 milyar 764.6 milyon dolar
düzeyindeydi.
Almanya başı çekiyor
Bu yıl 5 ayda geçen yıbn ay-
m dönemine göre Almanya'ya
yüzde 23.5 oranında arüşla 1
milyar 473.3 milyon dolarlık
mal satıldı. Geçen yıl aynı dö-
nemde Almanya'ya yapılan
ihracat tutan 1 milyar 400.5
milyon dolar idi.
Almanya'dan yapılan itha-
lat için ise bu ,\ıl 5 ayda I mil-
yar 656.2 milyon dolar tutan-
nda döviz ödendi. 1992yılının
aynı döneminde Amanya'dan
gerçekleştirilen ithalat 1 mil-
yar 364 milyon dolar idi. Böy-
iece söz konusu dönemler iti-
banyla Almanya'dan yapılan
ithalata ödenen döviz miktan
yüzde 14.6 oranında artış gös-
terdi.
Türkiye'nin dış ticaretinde
ikinci sırayı alan ABD ile ara-
sındaki ticaret hacmi ise bu yıl
ocak-mayıs döneminde yû'de
11.1 artışla 1 milyar 958.7 mil-
yon dolara ulaştı. Geçen yıl
söz konusu dönemde bu ra-
kam 1 milyar 390 milyon dolar
düzeyindeydi.
Bu yıl 5 ayda ABD'ye 416.8
milyon dolarlık ihracat yapı-
lırken bu ülkeden 1 rrulyar
541.9 milyon dolarlık mal
alındı. Geçen yıl 5a>da ihracat
375.6 milyon dolar. ithalat ise
1 milyar 14.4 miJyon dolar ol-
muştu.
Bu veriler çerçevesinde bu
yıl 5 ayda geçen yıbn aynı dö-
nemine göre Türkiye'nin
ABD'ye ihracatı yüzde 6.6, it-
halatı.ise yüzde 13.6 oranında
arttı. Öte yandan Türkiye'nin
dış ticaretinde Almanya ve
ABD'nin ardından İtalya, İn-
giltere ve Fransa gibi diğer
•Batıh ülkeler ilk sıralarda yer
ahyorlar.
Bu yıl ocak-mayıs dönemin-
de. 909.9 milyon dolan ithalat,
286.3 milyon dolan da ihracat
olmak üzere Türiye île ttalya
arasındaki ticaret hacmi 1 mil-
yar 196 milyon dolar oldu.