23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27TEMMUZ1993SAU OLAYLAR VE GORUŞLER Demokrasi içinulusal uzlaşma, ama nasıl? Türk bağımsızlık ve ulusal egemenlığının sembolu, uygar ve gönenç düzeyı yüksek ulusal bır toplum ıdealının mıman olan Atatürk'ün ve Türk halkırun benımsedığı temel laıklik ılkesını yok etmek isteyen, bu yolda ınsanlan katledebılen bağnazhğa karşı, yasalann öngördüğu kesın tavirlar ıçtenlıkle alınmahdır TANJU ERDEM EmekliAmiral 1 985 yılı bahannda Federal Al- manya'nın Ausburg kentınde, Turkıye'ye yapılan savunma vardımlanna ılışkın toplantı tanhıran. İkına Dunva Sa- vaşı nın Kıta AvrupaM nda Almanva'nın teslımı ıle sonuçlandığı gûne raslaması dolayısıyla. Federal Almanva Hevet Başkanı toplantıyı açış konuşmasmda bu tanhe değın- rruş, "Bugün, biz yaştaki Alman kuşak- larına acı vermekte: yuzkarası. çdgınlık günlenni ammsafmaktadır. Bundan 40 «yıl öoce, Hitler'üı şefiiğinde nasvonal sosyalizmin, otoriter ve ırkçı jeni duze- nüıi dünyada kabul ettirmek içın başlat- tığı 2. Düma Sataşı, arkasında 50 milyonu aşan oiu, \ahudi sojkırımı dramını bırakarak \lman\a'nın ağır yenilgisi ve ıki\e bölunmesiyle sona er- mişti. Alman milletinın bır ferdi olarak Nazı rejimınin insanlık dışı davranışla- rmın utancını yaşıyorum Dileğım bir daha Almanya'nın bir diktatönın pen- çesine düşmemesi >e Atman demokrasi- sinin sağlıklı bir ortamda gelişerek güclenmesidir" demıştı Konuşma sı- rası bana geldığınde ben de şunlan soylemıştım "Sayın Başkan, siziıı bu yıldönümü vesilesiyle duyduğunuz üzûntüyuanlavışlakarşılıyoruz. \ncak kanımca bugiın varılan noktada teseüi ve ovunç duymanız gereken bir gerçeği de belırtmek istenm. Siz savunma bü- rokrasisınde bu ust düzey > önetim göre- vini almadan once SosyaJ Hıristiyan Birliği (X) Başkanı FJ Strauss'un uzun vıllar \akınında bulunup ona hiz- met >ermiş birisiniz. Bu siyasaJ eğHuni- nizle Hitler AlmanvasTnırı ırkçı otori- ter duzenine, emperyalist savaş eylem- lerine, soykınmına karşı çıkıyor ve bu >ıllan çılgınlık ve utanç yıllan olarak nitelendırip suclu.vorsunuz. Davranışı- nız. \lman demokrasisinin geleceğine olan gınenın sgortasıdır. Bakmız, biz- ler 1977-1980 yülan arasında ülkemiz- 4e terörizm ortamı yaratan aşm sağ-sol kutuplaşmasuu ve çattşmasını yaşadık. Teror her gûn ortalama 20 can alırdı. tç savaşın yaklaşan ayak seslerini duyu- yorduk. Meydan adeta eylemci anar- şistlere >e devlete destek olduğunu ifade eden faşizan güçlere kalmtştı. O ortam- da halkın en az %80'ini tetnsil eden demokratik sol ve özelükle merkez sağ parn'Jen kutsaJ vaşama hakkı. insan haklan, demokratik rejiınin savtınul- ması için bir araya gelemediler, uzlaşa- madılar. Ülkede kargaşa günden güne arttı. Sonunda Silahlı Ku»etler ulke yoneümine el koyarak anarşi >e teror düğûmünü kıİKiyla çözdu. Bugun bura- da aşın sağ Nazi rejiminı sızin suçlama- nız, demokratik uzlaşıya giden isabetii bir saptamadır. Sizi kutluyonım." Bu anıyı nakletmemın nedenı, Sı- vas'ta laık cumhunyete başkaldıran bır grup ınsanın otel yakarak, 37 ûlke aydınını katletmesme karşı, bazı ust duzey devlet sorumlulannın, basının, TV yorumculannın, kıtle üetışım araa (medya) oluşturan organlann takındı- ğı tavırdır Bunlara göre olaylann aslı faıhsankı yazar AzizNesiıı'dır Sıvas'a gıtmış, şenhklere kaülmış, konuşma yapmış, halla tahnk etmıştır Anlaşılıyor kı, bunca acı deneyım- den sonra, bız yeterh dersı alamamışız Demokratik bıhnçlenme, demokrası- nın temel ılkelennde uzlaşma olgunlu- ğuna erememışız Turkıye ozgur. demokratik. sosyal, laık bır hukuk devletıdır Burada her- kes goruşlennı ozgurcevıfade eder Yasalar ıçınde kalmak koşuluyla her- kes ıstedığı toplantıya katılır, goruşle- nnı bıldınr Buna karşı bazı çevreler çağdaş bır hoşgoru ıle yaklaşmayabı- lır Ama hangı gonışun sahıbı olursa olsunlar. devletı yonetenler. kamuoyu onunde medya oluşturan aydın gıiç- ler, gerçekten demokratik duzene, fı- kır ozgurluğüne ınanıyorlarsa fıknnı ıfade eden herkese hoşgoru gostenne. onlann demokratik haİdannı koruma durumundadırlar Kundaklama yolu ıle aydınlann vakıhnasına karşı, o kat- lıamı duzenleyen ve uygulayan odak- lann eylemlenru doğrudan İanetleme- den, adeta bu insanlık suçuna mazeret anyormuşçasına bır tutum ıçıne gınle- mez "Şeriat isteriz" dıyerek uygarlı- ğın kahcı sımgelen olan heykellen yıkan, cumhunyetımızın kurucusu, Turk bağımsızlık ve ulusal egemenhğı- rıın sembolu. uygar ve gonenç duzeyı yuksek ulusal bır toplum ıdealının mı- man olan Atatürk'ün ve Turk halkı- nın benımsedığı temel laıkhk ılkesını yok etmek isteyen. bu yolda ınsanlan katledebılen bağnazhğa karşı, yasala- nn öngordüğu kesın tavırlan ıçtenlıkle almahdır Demokrasi ıçın ulusal uz- laşma bu davranış bıçımının kurum- sallaşmasıyla sağlanabılır Yoneüa kadrolardan, medyadan, aydmlardan etkılenen halk da bu $ekılde aklın ger- çeklennı gorur Özgurce duşunmeye başlar Tabular yıkıhr Özgurluğü her- kestadar Kımse krmseyı fanatık dog- malann arkasına gızlenıp suçlayamaz Sındıremez Ulke aydınlanır Çaresız- hkJer bıter, çozumler gehr Tersı du- rumda, rejımın adı demokrasıdır ama, yonetım otonter rejımlenn tarzında ve tavnnda olur Boyle bır ortamda ger- çek bır gelışmenın ve güçlenmerun sağ- lanamayacağı açıkür Bu topraklarda bır ulus olarak ba- nş, ozgurluk, gonenç ıçınde, uygarlık ve teknolojı ureterek ve de hakça pav- laşarak kardeşçe yaşamak ıstıyorsak, esasen sosyo-ekonomık sıstem ve du- zenlenn kuresel uzlaşmaya gıttığı bır evrede, yönetım üstyapısında sorum- luluk taşıyanlar. medya ve aydınlar bu olaylardan sonra çağdaş demokratik standartlan yakalama çabası ıçıne gır- meh, uzlaşma ve hoşgoru kavramlan uzennde duşunmebdır Ülke bırlığının pekıştınlmesı, ulkemızın ıstıkrar ıçın- de esenlıklı gehşmesı ıçın, bu kavram- lann yaşama geçınlmesı çozumleyıa bır gereksınım olarak goruluyor (X) Sağ uç eğılıralı bır ayaa partıdır ARADABtR İLHANMİMAROĞLU Ne\v York'tcm Parkta Suna Kan ve Gürer Aykal Henry James ın gunlerınden bu yana VVashıngton Square Park çok değışmış olsa gerek Bıldığım ancak benım gunlerımden bu yana değışmış olduğu "Benım gunlerım dedığımde bugunlerı artık benım olarak gör- medığım anlaşılmıştır sanırım Bugunlerı çağdaşlık ko- şuluna gıtgıde aykırı saydığım ıcın benım olmayan gun- lerde gunlerımı geçırıyorum Benım olmayan bugunlerde VVashıngton Square Park deyınce yalnız benım değıl çoğu kışının gozunun onu- negelenuyuşturucusatıcıları evsızler dılencıler, sokak çalgıcıları Boyle bır yerde nasıl olur da Gurer Aykal orkestra yonetır Suna Kan da keman çalar 7 Olmayacak şey değılmışkı.oldu Hemdeıyıoldu Nevv York ta açıkhava etkınlıklerının başlıca yerı Cent- ral Park tır Işte Pavarottı nın unlu dınletısı 400 bın kışı- nın Pavarottı yı dınlemek ıçın oraya dolustuğu soylenı- yordu Öncekı bır yazımda o gun oranın semtıne uğra- mayacağımı belırtmıştım Uğramadımda Televızyonda ızledım dınletıyı llgılenmıyor ıdıysem nıye mı ızledım"? Dınletıden once okuduğum bırkaç yazıda hep Pavarottı - nınsesınınçatlayabıleceğı uzerındeduruluyordu Catla- yacak mıydı acaba sesı gerçekten'' Bunu merak ettığım ıçın dınledım Catlamadı Catlamadığı ıçın de dınletının gerı kalan ılgınclığı lyı bıldığım ama bestecılerının adla- rını bıleduymadığım Italyan sarkılarının orkestraduzen- lemelerıylesınırlandı 'MeğersuBıxıo Lazzaro Sıbella denen kışıler orkestra yazısı ustalığı olan bestecıler- mış dıye duşunurken orkestra duzenlemelennı Henry Mancını nın yapmış olduğu açıklandı Bunlar dısında, kendımı ıkı saat sureyle tabak tabak makarna yemek zo- runda bırakılmış sandım VVashıngton Square Park'takı dınletıde 400 bının yuz- de bın sayıda dınleyıcı belkı vardı Parkın bır bolumu kuçuk bır dınletı salonuna donuşturulmuş oturacak yer- ler bıle konmuştu Tumuyle doldu o bolum Ayakta ka- lanlar da polıs barıkatlarının arkasına dızıldıler Hem sayıca hem de nıtehkçe yeterlı bır dınleyıcı topluluğu ız- lemış oldu boylece dınletıyı Parkın alışılmıs sakınlerı ortalıkta gorunmuyorlardı lyı ışleyen ses dızgesının de yardımıyla, trafık gurultusu muzığı ortmedı Gurer Ay- kal, Festıval Orkestrası adını taşıyan Nevv York un seç- me çalgıcılarından kurulmuş topluluktan ıstedığını elde edıyordu Kısacası baştan sona her sey yolunda gıttı Yolunda gıtmeseydı her şey terslıklerle dağılan ılgım çalınan muzıklerın benım ıçın taşıdığı değerlere ve de- ğersızlıklere yonelemezdı Dınletı FerıtTuzun'un prog- ramda adı İngılızce olarak ' Inspıratıone dıye yazılı hem de yaylı orkestra ıçın olduğu belırtılen oysa orkest- rasında başka çalgıları da olan, uç bolumlu yapıtıyla basladı Yenı bestelenmısken çeyrek yuzyıl once, be- nım gunlerımde, bır ya da bırkac kez dınlemış olmalıy- dım kı bu muzığı yenıden dınlerken adını bıle unutmuş olduğum eskı bır dost karşıma çıkmış gıbı sevındım Şa- kacı, tatlı dıllı sozune sohbetıne doyum olmaz o eskı dostun adı "Esıntıler' değıl mıydı'' Sıra sonra, Suna Kan ınsolıstlığıyle Mozart ın uçuncu keman konçertosuna geldı Onun ardından da Schu- bert ın uçuncu senfonısıne Sevıncın yerını sıkıntı almış oldu boylece benım ıçın Mozart ve Schubert unutmuş olduğum eskı dostlar değıl sabah aksam karsıma çıkan, hıç de dost saymadığım usanc verıcı bırçok tanıdıktan ıkısı Dınletıden sonra sahne gerısıne gıttığımde Suna Kan, ' Mozart bu kez senın ıçın bır anlam taşıdı mû dıye sor- duğunda Schubert'ın bu kez de benım ıcın hıcbır anlam taşımadığınısoyledım Sorusunauygunbıryanıtgerekı- yor ıdıyse, bu sıralarda burada gene başlamak uzere olan yıllık 'Mostly Mozart festıvalıne Musallat Mo- zart" adını verdığımı soyleyebılırdım Sormadığı başka sorulara da yanıtlarım var Benım gunlerımden bu yana sahnedekı gorunusunun hıç de- ğışmemış olduğu Calışının da, nasıl bılıyor ıdıysem, oyle kaldığı Venus de Mılo gıbı Onarım gerektırmeme- sı bakımından NOT Bu yaztyı S vaso aytndan onceyazdım Olayınetks ve gerekttrdıg ey lemlerın bıl ncı yer ne calgıöan soz etmenın ozuru olarak bunu belırtmek ıste- dım TARTIŞMA Bar • Lokanffa 232 64 26 • 246 97 38 C'est lcı vie ! E S K I Y A L I R E S T A U R A N T K a y ı k h a n e b a r * + * Çrş - Cuma - C tesı gecelerı canlı tnuzık KH/C;iNCLK-ISKKI,KVANI :333 01 77 'Aile hekimKği' ve yabana dil I keklıvorum I ITabanlar I «•eformlar ^L Jtek\ızyon şovlan ^ ^ ^ ^ arasında bınlen çıkıp da "aıle hekımlığı' konusuna bıraçıklık getırecek mı dıye Ancak anladığım kadanyla aıle hekımı adaylannın kendılen de bu konuya pek ılgı duymuyor olmalılar kı tartışma gundemlenne ahnmıyor Benım merakım. pek çok ulkede yenne oturmuş bır "ılk başvuru" kurumu olan aıle hekımlığı kavramının ulkemızdekı ışlevınden çok, adaylann seçılış bıçımlen Uzmanlık suresınce venlen eğıtımın nıtelığı goz onune alındığında, aıle hekımlennın Batı'dakı benzerlen gıbı bır ışleve sahıp olacaklan çok açık Ancak açık olmayan nokta, aıle hekımlennın neden bılım puanlanna bakılmaksızın, valn'zca yabancı dıl puanlan ıle seçıldıklen Bılındığı gıbı "Tıpta Uzmanlık Sınavı" ıkı aşamah olarak gerçekleştmh) or v e ılk aşama olan dıl sınavını geçen adaylar, ıkıncı gun yapılan bılım sınavına katılma hakkını elde edıvorlar Aıle hekımlığı adaylan ıçınse yalnızca dıl sınavma katılmak veterh sayıhyor Işte bu aşamada da •karmaşa"başhvor Sorulması gereken sorular şunlar bence Aıle hekımlığı, tıp bılgısı gerektırmeyen bır uzmanlık dalı mıdır 0 Bılım puanınız ne olursa olsun yalnızca yabancı dıl puanınız onemlı olduğuna gore belkı de bu uzmanlık "vabancı dıller yuksekokulu" \ a da "kultur derneklen" taratından venlmelıdır(') Adaylar zaten doktordur ve altı yılda aldıklan tıp eğıtımı yeterh dıyebıhrsınız Oyleyse neden ""goz hastalıklan" "çocuk hastalıklan" ya da "patolojı" gıbı bılım dallannda uzman IMF esirgesin! •^^- "y azarTaha ^ k / Akvol'un ^ / 217 1993tanhlı W Mılhyet I gazetesınde _^L- çıkan "Çıller'ın Üç Hedefı" başlıkh yazısının son ıkı paragrafı şoylevdı "Gonışmemızde Çıller, çok onemlı bulduğumuz bır cumleyı söyleyıp geçıyor 'Biziın bu ücret, özeüeştirme, vergireformugibi programlarımız bö> lesine kararlı bir şekilde ortava konulmasaydı. IMF >e Dun>a BankasıTdrkıveM stabihzasyona sokacakü.' Bunun ne demek olduğunu anlatmav a gerek yok' Evet. ekonomı, çok ağır amehyatlara maruz kalmamak ıçın. gerçekten 'aa ılaçlar' gerekünyor Reformlarda nukumetı desteklemek lazım " Benım mantığım ne Başbakan ' Sayın Çıller'ın mantığıyla. ve ne de Yazar Sayın Akyol'un mantığıyla bağdaşıyor' IMF ve Dunya Bankasf nın Turkıye'yı stabıhzasy ona sokması tehdıdıne karşı koyamayıp. ıstemlenlen yenne getırmeyı "kararhhk" olmak ısieven doktorlarçok zorlayıcıbırbılımsel><inşın ıçındedırler de, aıle hekımlen ıçınbusınav valnızca>abana dılle sınırlı tutulmuijtur' 7 Tıbbın daha doğrusu uzman doktorluğun v alruzca ılgı alanı jle sınırlı kalmaması gerektığı. tıbbın butunuy le oğrenılmesı gereken bır nos>on olduğu ve bırdoktorun kendı uzmanlık alanı dışındakı konularda da en azından hastasına zarar vermeyecek >a da onu ılgılı uzmanayollayacak tıbbı baza sahıp ohrıası gerektığı goz onune alındığında, Tıpta sozcuğüyle nıtelemek -eğer aldatmaca deâlse- duşunce zaafıdır "Bınkmışborcumu ödemezsem bakkalın beru mahalleden geçırmeyeceğı habennı alınca. çoluk çoçuğun rızkından kesın. büyük bir kararulıkla bakkahn borcunu odedım" dıyene şaşılmaz mı, gulunmez mı 9 Yazar da, "Ne demek olduğunu anlatmaya gerek yok" drv e başlayıp '"çok ağır amehyatlara maruz kahnmaması ıçın", "acı ılaçlara" katlanmamız gereğını söyleyıp "hükumetı destelemek Uzmanlık Sınavı sorulannın tum tıp bılımlennı ıçermesının doğru bır vaklaşım olduğu sonucuna kolavca vanlabıhr Kuşkusuz. uzmanlık suresı ıçınde bır nosyon kazanılacaktır Ancak neden boyle bır uvgulama farkhlığına gerek duyulmaktadır r> Neden ada> lar bılım puanlan^ozardı edılerek. hıçbır baraj konmaksızın. bıhm sınav ına katılma zorunluluğu bıle olmaksızın. "fıle ın the blanks" turu sorulara yanıt vererek belırlenmektedır Neden'' Hastalar İngılızler. Fransızlar. •\lmanlar ya da İtalyanlar mı olacaktır ( <>l ) Ya da v alnızca yabana dıl bılen Turk hastalara mı bır aıle hekımıne sahıp olma şansı tanınacaktır ( 9I ) Hastaya ılk tanıyı koyma. tedavı etme ve gereğınde bır ust merkezegondermegıbı çok onemh bır ışlev yüklenmesı beklenen aıle hekımlennın çozmelen gereken problem hastalık tanı ve tedavısı değıl de. gramer bılgısı mıdır 9 Yoksa bu da yata\-dıkey geçışler. Turkı cumhunyetler va da Kıbns transferlen. bır uzmanlıktan oburune yurtdışı bağlantılı uçuşlar, "ben yaptım oldu' turunden başlangaçta bınlenne ıkram edılen, sonra da gen donuş yapılamayan ovunlardan bır tortu mudur 9 Dr.MEHTAPPASİN laam" buyuruyor Yazara bakılırsa ozelleştırme "aa ılaç" sayılacak. pekıyı "ağır amehyat" ne oia 9 Ulusun ozvenlenyle kuruhnuş KIT'lenn ozel sektore ehven fı> atla peşkeş çekıknesı. bütun emekçı kesımın gerçek ucretlennın düşunılmesı amehvelennı "acı ılaç" savan ve ' Allah ve IMF esırşesın daha neamelıyatlarvar 1 ' dıyeöğut v eren mantıkla bağdaşmak olası mı 9 PENCERE Gündüz Aybay Sıvaskatliamınıngerçekyüzü tznikgölü kenannda sahibmden satıhk 43 dönüm çiftlik arazısi Tel: 265 78 35 S ıvas taotuzyedı ınsanımızın toplu kıyımıyla sonuçlanan olaylar ortaçağ barbarhğıdır Bu olaylann baş sorumlusu olarak > azar Azız Nesın'ı gostermek, ya dar goruşlulukturya da hedef sapürmadır "Tahnkçı ve suçlu Azız Nesın'dır" demek, "Kubılay'ın katledıldığı Menemen olaymda tahnkçı v e suçlu Mustafa Kemal'dır" dıyen anlayışla aynı noktada buluşmak demektır Çunku Mustafa Kemal hılafetı kaldırmış, Turkıye Cumhunyetrnı kurmuş. laıkhğı ve demokrasıyı ulkenın kımlığıne koymuştur' Bu ve benzen olaylan el y ordamı v e sığ değer > argılan île yorumlayamayız' Laık Turkıye Cumhunyetf ne duşman olan fanatıkler. çok uzun yıllardır sınsı ve planlı bır eylem ıçındedırler Bıryandan TC'nın anav asal ve > asal olanaklanna sığınarak, TBMM'nın kursusunden bıle Ataturk'e. demokrasıye ve laıkhğe kınlennı kusarken, ote yandan nereden sağlandığı meçhul buvuk maddı kavnaklarfa beslenen sıvıl orgutlen araalığıyla da ılkokul çağından ıtıbaren genç beyınlen kendı emellen doğrultusunda yıkamakta, laık v e demokraük Turkıye Cumhunyetı'nıyıkmayı planlamaktadırlar Bunlann, aynı dının farklı mezheplennın mensuplanna bıle tahammullen ve ınsam yaklaşımlan yoktur Alevı duşmanlığı Osmanh'dan bu yana surup gehnıştır Bu duşmanlık, "'ınsanca bır > aşam" ozlemını hep bır kenara ıtmış, hoyrat ve çırkın bırbarbarhğıtaşımıştır Bu yoldaınsanlar katledılmışlerdır Bunlardan bın de. buyuk halk ozanı ve duşunur Pır Sultan Abdal'dır Nıtekım son Sıvas olavlannda. dınsıyle başedemedıklen ıkı büyük ınsanın manevı" gorüntulenyle uğraşılmış. V\\ Sultan ve Ataturk'un bust ve hev kellenne saldınlmıştır Sıvas olay lannın "tahnkçılen" belhdır Bunlardan bın, TC'nın demokratik hakve ozgurluklennden > ararlanarak Sıvas'a beledıye meclısı uyesı olmuştur Olaylardakı hedef, Mustafa Kemal ve O'nun kurduğu Turkıye Cumhunyetı'dır, Pır Sultan AbdalveAlevılıklır Gensı bahanedır Turkıye Cumhunyetfnın ve onu oluşturan halkın ekonomık ve toplumsal açıdan gehşmesını ıstemeven "çokuluslu tekeller", >enı emperyahzm anlayışlanna gore laıkhk ve demokrasi duşmanı orgutlen maddı açıdan bonkorce desteklemektedırler Halkının çoğu ya da tamamına yakını Müsluman olan ulkelerde şenat esasına davah bırduzen kurulması ıçın organıze.bır çalışma ıçındekı Rabıta Örgutu'nün en buyuk fınans kaynağı Suudı Arabıstan"da faalıv et gosteren Amenkan kokenlı çokuluslu tekellerdır Bunlann tek amaa, "daha çok kâr v e daha çok somuru 'dur Dın ve vıcdan ozgurluğu yenne. fanatızmın egemen olduğu bır duzen kurmanın asıl ve gızlı hedefı, ınsan somurusudur Insanlanmızı meslekı becen ıle donatılmış, çagın ıhtıyaçlanna uygun "uretken bırer ınsan" olarak yetıştırmek yenne. bu dunya ıle ılışkılennı keserek. "gudulebılen". "duşunme yetısınden voksun" bırer kul, kole robotyapma hedefı Turkıye yı b'ugunlere taşımı^tır Nüfusumuzun yuzde 10'u ışsız, eâtımsızveçaresızdır Bu üTkemn yansından çoğu. gen kalrruş ulke ınsanlannın mıllı gehr paylannın da altında olan. 180 dolarhk gehr duzeyı ıçındedır Amaçokkanallı TY'lenn tüm programlannda, yabana dızılennde v e gunluk yaşamlannda. çev reye baktıklannda. bazılannın nasıl bır farklı yaşam ıçınde olduklannı gormektedırler İşte bu yuzden. bu ınsanlar zaten "surekh bır tahnk" altında yaşamaktadırlar Evet. bu toplumun yansından çoğu surektı tahnk altındadır, ışsızlıkten. yetersız ekonomık olanaklardan, yannlanna guv en duyamamaktan, eğıtım ve sağlık olanaklanndan yoksun ohnaktan. çocukluktan ıtıbaren bılınçlı ve planlı bır "bev ın v ıkama" ışlemıne manız kalmaktan dolavi tahnk altındadırlar Azız Nesın, Sıvas olaylannın tahnkçısı ve suçlusu olamaz O'nun "bırey sel tahnk gucu', "otuz >edı ınsanın cayır cayır > akılması v ahşetı" ıçın yeterlı olamaz' "Oldurmeveceksın" dıyen, "dınde zorlamayı" reddeden bır dının mensuplan. boyle bır cınayete kanşamaz Bunu v apan eller Islamıyete de, ınsana da duşmandır Asıl suçlu, bu ulkedekı "adaletsız duzendır" Suçlu olan. çokuluslu tekellenn "yenı duny a düzenı" dıye yutturmaya çalıştıklan "yenı emperyalizm" programıdır Mustafa Küpçü Türk Duşmanlığı insan yazgısıyla bırlıkte doğar, bebek kendısıne belle- tılen dılle konusmaya başlar çocuk buyuduğu ortamı seçmekte ozgur değıldır, varoluşumuzu belırleyen ko- şullar, bızım dışımızda oluşuyor Gozlerımı hangı çevrede açtım ben? Babam bır su- baydı Yasamıbırseruven Bırıncı Dunya Savaşı Kuvayı Mıllıye Istıklal Harbı Şark Cephesı Surıye Cephesı Ege ve Uşak Cumhurıyetten sonra eşkıya takıbı. Evde kulağıma çalınan marşlardan dızeler Kafkas dağlannda çtçekler açar Altın gumuş sırma yıldızlar saçar Bozulmuş Yunanlı sel gıbı kaçar. Çocuk ruhumu en çok okşayan marşlardan bır başka- sı Aydın Turk'un anayurdu Vermez onu altınordu Duşman Izmır e gırerken Butun mıllet ağlıyordu Babamın kışılığı yaşadıklarıyla yoğrulmuştu Dunya bızı mezara gommek ıstemıştı, Mustafa Kemal baskal- dırmıştı, ınsanlığımızın gereğını yapmış, onurumuzu kurtarmıştık, lamı cımı yoktu, bu böyleydı Ilk bakışta yuzeysel ya da kaba gıbı görunen bu yakla- şımın derınlığını anlamak ıçın babamın yaşadığı hayatın ıçerığını algılamak gerekıyordu 20'ncı yuzyıl başlarında bır fırtına kopmuştu Içerde Ermenı, Rum bırden duş- manlaşmış ingılız, Fransız Italyan Yunan dışardan te- pemıze bınmış, tam bır kâbus başlamıştı Babam yırmı yaşına basmadan Şark cephesınde Rus la dovuşuyor Surıye de İngılız'ın karşısına çıkıyor, Mutareke den son- ra Muğla da Italyan'la karşılaşıyor, Uşak cephesınde Yunan'la hesaplaşıyor Boyle yaşanan bır hayatın aıle- yı etkılemesı doğal • Sonradan çok duşundum, yeryuzunde Batı uygarlığı- nın butun temsılcılerını ışgalcı duşman dıye kendı yur- dunda goren bır başka ulke var mıydı'' insan yaşadıkça oğrenıyor okudukça aydınlanıyor, çevresınden kurtuluyor, koşullanmaların çemberlerını kırıyor, olabıldığınce ozgur duşunmeye çalışıyor Ancak okuya okuya varılacak nokta şudur Bat da tarıhsel derınlıklerden gelen bır "Turk duş- manlığı 'yaygın Neden'' Muslumanlık-Hırıstıyanlık çelışkısının elbette bu mı- rasta bır payı var, ama yeterlı değıl Batılı'nın gozunde Turk'un yerı çok ozeldır En sevdığımız Rus Fransız Al- man, İngılız yazarlarında Turk e duşmanlığın onyargıla- rınarastlanabılır Iranlı Arap Afganlı, KurtyadaMısırlı- ya karşı bu nıtelıkte bır duşmanlık Batı11 da gorulmuyor Bırıncı Dunya Savaşı ndan sonra ingıltere'nın onde gelen hukumet adamla'rında ortak sıyaset neydı - Turk un cezası verılmelı' Turk mahvedılmelı, Av- rupa dan atılmalı, bır daha belını doğrultamayacak bı- çımde ezılmelı Geçmış yuzyıllafda Vıyana'ya kadar dayanan Turk'e Avrupah'nın gozunde tum Muslumanlardan ayrı bır yer verılıyor Batılıbızı Anadolu yuışgaletmışbarbarlargıbı gormek eğılımınden vazgeçemedı Bızans ve Yunan'- dan mıras kalan bu duşuncenın ızlerıne hıç umulmadık çevrelerde rastlanılabılır • Batılı, ınsanın ınsanlaşması yolunda doğuludan ve guneylıden ılerde görunuyor, ama çoğu konuda ılkaJlı- ğınden sıyrılamadı onyargıh yaklaşımını asamadı Türk'e bakışında yansızlaşamadı KAMUOYUNA Sıvas ta kendı desteğı ıle buyuttuğu gerıcı-yobaz katıllerınkatlıamınaseyırcıkalarak37 ınsanımızın olumune neden olan devlet, bugun ıse emekçı halkımızın en kuçuk bır hak arama mucadelesınde bıle polısını uzerıne salmaktadır Sıvas ellerınde ınsan emeğının kutsallığı ıçın turkuler haykıran sazçalıphalaylarçeken, ulkenın kurtuluşu ıçın yazıpçızen 37fıdanımızı koparıp bızden aldılar Fakatkoparılan herfıdanın yerıneyenılerınınfılızlenıpdahagurveendamlı bırşekılde boy vereceğını duşunemedıler Fıdanlarımızı saygı ıle anıyor, tum ılerıcı demokratları bu tutumu gormeye ve suskun kalmamaya çağırıyoruz Ankara Hava İkmal Bir Grup Çalışanı adına MUHARREMSAHİNER BURÇELİK BURSA ÇELİK DÖKÜM SANAYİ A.Ş.NİN 1992 DÖNEMJNE AİT BAĞIMSIZ DENETÇİ RAPORU Burçelık Bursa Çelık Dokum Sanayı A Ş nın 31 Aralık 1992 tarıhlı ıtıbarıyle duzenlenmıs bılançosunu ve bu tarıhte sona eren hesap donemıne aıt gehr tablosunu ıncelemış bulunuyo- ruz Incelememız genel kabul gormus denetleme ılke esas ve standartlanna uygun olarak yapılmıs ve dolayısıyla hesap ve ışlemlerle ılgılı olarak muhasebe kayıtlarının kontrolu ıle gereklı gorduğumuz dığer denetleme yontem ve teknıklerını ıçermıştır Gorusümuze gore soz konusu malı tablolar Burçelık Bursa Çelık Dokum Sanayı A Ş nın 31 12 1992 tarıhındekı gerçek malı durumunu ve bu tarıhte sona eren hesap donemıne aıt faalıyetsonucunu mevzuata ve genel kabul gormuş muhase- be ılkelerıne uygun olarak doğru bır bıçımde yansıtmaktadır Bursa 1202 1993 GÖZET YEMINLI MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş. Seracetn'n ÖZAĞAÇ Başdenetçi ^KARGI ÖNÜNDE SAVUN3IA Abdullah Başturk 30 000 Iıra (KDV ıçınde) Çagduş Yaıtnları Turkocağı Cad 39 41 Cagaloğlu htanbut Odemelı gonderılmez ÖZGÜRLEŞME EYLEMİ: KÖY ENSTİTÜLERİ Mehmet Başaran 30 000 hra (KDV ıçınde) Çağdaş Yayınlan Turkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu-tstanbu. Odemelı gonderılmez.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle