Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27TEMMUZ1993SAU
OLAYLAR VE GORUŞLER
Demokrasi içinulusal uzlaşma, ama nasıl?
Türk bağımsızlık ve ulusal egemenlığının sembolu, uygar ve gönenç
düzeyı yüksek ulusal bır toplum ıdealının mıman olan Atatürk'ün
ve Türk halkırun benımsedığı temel laıklik ılkesını yok etmek
isteyen, bu yolda ınsanlan katledebılen bağnazhğa karşı, yasalann
öngördüğu kesın tavirlar ıçtenlıkle alınmahdır
TANJU ERDEM EmekliAmiral
1
985 yılı bahannda Federal Al-
manya'nın Ausburg kentınde,
Turkıye'ye yapılan savunma
vardımlanna ılışkın toplantı
tanhıran. İkına Dunva Sa-
vaşı nın Kıta AvrupaM nda
Almanva'nın teslımı ıle sonuçlandığı
gûne raslaması dolayısıyla. Federal
Almanva Hevet Başkanı toplantıyı
açış konuşmasmda bu tanhe değın-
rruş, "Bugün, biz yaştaki Alman kuşak-
larına acı vermekte: yuzkarası. çdgınlık
günlenni ammsafmaktadır. Bundan 40
«yıl öoce, Hitler'üı şefiiğinde nasvonal
sosyalizmin, otoriter ve ırkçı jeni duze-
nüıi dünyada kabul ettirmek içın başlat-
tığı 2. Düma Sataşı, arkasında 50
milyonu aşan oiu, \ahudi sojkırımı
dramını bırakarak \lman\a'nın ağır
yenilgisi ve ıki\e bölunmesiyle sona er-
mişti. Alman milletinın bır ferdi olarak
Nazı rejimınin insanlık dışı davranışla-
rmın utancını yaşıyorum Dileğım bir
daha Almanya'nın bir diktatönın pen-
çesine düşmemesi >e Atman demokrasi-
sinin sağlıklı bir ortamda gelişerek
güclenmesidir" demıştı Konuşma sı-
rası bana geldığınde ben de şunlan
soylemıştım "Sayın Başkan, siziıı bu
yıldönümü vesilesiyle duyduğunuz
üzûntüyuanlavışlakarşılıyoruz. \ncak
kanımca bugiın varılan noktada teseüi
ve ovunç duymanız gereken bir gerçeği
de belırtmek istenm. Siz savunma bü-
rokrasisınde bu ust düzey > önetim göre-
vini almadan once SosyaJ Hıristiyan
Birliği (X) Başkanı FJ Strauss'un
uzun vıllar \akınında bulunup ona hiz-
met >ermiş birisiniz. Bu siyasaJ eğHuni-
nizle Hitler AlmanvasTnırı ırkçı otori-
ter duzenine, emperyalist savaş eylem-
lerine, soykınmına karşı çıkıyor ve bu
>ıllan çılgınlık ve utanç yıllan olarak
nitelendırip suclu.vorsunuz. Davranışı-
nız. \lman demokrasisinin geleceğine
olan gınenın sgortasıdır. Bakmız, biz-
ler 1977-1980 yülan arasında ülkemiz-
4e terörizm ortamı yaratan aşm sağ-sol
kutuplaşmasuu ve çattşmasını yaşadık.
Teror her gûn ortalama 20 can alırdı. tç
savaşın yaklaşan ayak seslerini duyu-
yorduk. Meydan adeta eylemci anar-
şistlere >e devlete destek olduğunu ifade
eden faşizan güçlere kalmtştı. O ortam-
da halkın en az %80'ini tetnsil eden
demokratik sol ve özelükle merkez sağ
parn'Jen kutsaJ vaşama hakkı. insan
haklan, demokratik rejiınin savtınul-
ması için bir araya gelemediler, uzlaşa-
madılar. Ülkede kargaşa günden güne
arttı. Sonunda Silahlı Ku»etler ulke
yoneümine el koyarak anarşi >e teror
düğûmünü kıİKiyla çözdu. Bugun bura-
da aşın sağ Nazi rejiminı sızin suçlama-
nız, demokratik uzlaşıya giden isabetii
bir saptamadır. Sizi kutluyonım."
Bu anıyı nakletmemın nedenı, Sı-
vas'ta laık cumhunyete başkaldıran
bır grup ınsanın otel yakarak, 37 ûlke
aydınını katletmesme karşı, bazı ust
duzey devlet sorumlulannın, basının,
TV yorumculannın, kıtle üetışım araa
(medya) oluşturan organlann takındı-
ğı tavırdır Bunlara göre olaylann aslı
faıhsankı yazar AzizNesiıı'dır Sıvas'a
gıtmış, şenhklere kaülmış, konuşma
yapmış, halla tahnk etmıştır
Anlaşılıyor kı, bunca acı deneyım-
den sonra, bız yeterh dersı alamamışız
Demokratik bıhnçlenme, demokrası-
nın temel ılkelennde uzlaşma olgunlu-
ğuna erememışız
Turkıye ozgur. demokratik. sosyal,
laık bır hukuk devletıdır Burada her-
kes goruşlennı ozgurcevıfade eder
Yasalar ıçınde kalmak koşuluyla her-
kes ıstedığı toplantıya katılır, goruşle-
nnı bıldınr Buna karşı bazı çevreler
çağdaş bır hoşgoru ıle yaklaşmayabı-
lır Ama hangı gonışun sahıbı olursa
olsunlar. devletı yonetenler. kamuoyu
onunde medya oluşturan aydın gıiç-
ler, gerçekten demokratik duzene, fı-
kır ozgurluğüne ınanıyorlarsa fıknnı
ıfade eden herkese hoşgoru gostenne.
onlann demokratik haİdannı koruma
durumundadırlar Kundaklama yolu
ıle aydınlann vakıhnasına karşı, o kat-
lıamı duzenleyen ve uygulayan odak-
lann eylemlenru doğrudan İanetleme-
den, adeta bu insanlık suçuna mazeret
anyormuşçasına bır tutum ıçıne gınle-
mez "Şeriat isteriz" dıyerek uygarlı-
ğın kahcı sımgelen olan heykellen
yıkan, cumhunyetımızın kurucusu,
Turk bağımsızlık ve ulusal egemenhğı-
rıın sembolu. uygar ve gonenç duzeyı
yuksek ulusal bır toplum ıdealının mı-
man olan Atatürk'ün ve Turk halkı-
nın benımsedığı temel laıkhk ılkesını
yok etmek isteyen. bu yolda ınsanlan
katledebılen bağnazhğa karşı, yasala-
nn öngordüğu kesın tavırlan ıçtenlıkle
almahdır Demokrasi ıçın ulusal uz-
laşma bu davranış bıçımının kurum-
sallaşmasıyla sağlanabılır Yoneüa
kadrolardan, medyadan, aydmlardan
etkılenen halk da bu $ekılde aklın ger-
çeklennı gorur Özgurce duşunmeye
başlar Tabular yıkıhr Özgurluğü her-
kestadar Kımse krmseyı fanatık dog-
malann arkasına gızlenıp suçlayamaz
Sındıremez Ulke aydınlanır Çaresız-
hkJer bıter, çozumler gehr Tersı du-
rumda, rejımın adı demokrasıdır ama,
yonetım otonter rejımlenn tarzında ve
tavnnda olur Boyle bır ortamda ger-
çek bır gelışmenın ve güçlenmerun sağ-
lanamayacağı açıkür
Bu topraklarda bır ulus olarak ba-
nş, ozgurluk, gonenç ıçınde, uygarlık
ve teknolojı ureterek ve de hakça pav-
laşarak kardeşçe yaşamak ıstıyorsak,
esasen sosyo-ekonomık sıstem ve du-
zenlenn kuresel uzlaşmaya gıttığı bır
evrede, yönetım üstyapısında sorum-
luluk taşıyanlar. medya ve aydınlar bu
olaylardan sonra çağdaş demokratik
standartlan yakalama çabası ıçıne gır-
meh, uzlaşma ve hoşgoru kavramlan
uzennde duşunmebdır Ülke bırlığının
pekıştınlmesı, ulkemızın ıstıkrar ıçın-
de esenlıklı gehşmesı ıçın, bu kavram-
lann yaşama geçınlmesı çozumleyıa
bır gereksınım olarak goruluyor
(X) Sağ uç eğılıralı bır ayaa partıdır
ARADABtR
İLHANMİMAROĞLU
Ne\v York'tcm
Parkta Suna Kan
ve Gürer Aykal
Henry James ın gunlerınden bu yana VVashıngton
Square Park çok değışmış olsa gerek Bıldığım ancak
benım gunlerımden bu yana değışmış olduğu "Benım
gunlerım dedığımde bugunlerı artık benım olarak gör-
medığım anlaşılmıştır sanırım Bugunlerı çağdaşlık ko-
şuluna gıtgıde aykırı saydığım ıcın benım olmayan gun-
lerde gunlerımı geçırıyorum
Benım olmayan bugunlerde VVashıngton Square Park
deyınce yalnız benım değıl çoğu kışının gozunun onu-
negelenuyuşturucusatıcıları evsızler dılencıler, sokak
çalgıcıları Boyle bır yerde nasıl olur da Gurer Aykal
orkestra yonetır Suna Kan da keman çalar
7
Olmayacak
şey değılmışkı.oldu Hemdeıyıoldu
Nevv York ta açıkhava etkınlıklerının başlıca yerı Cent-
ral Park tır Işte Pavarottı nın unlu dınletısı 400 bın kışı-
nın Pavarottı yı dınlemek ıçın oraya dolustuğu soylenı-
yordu Öncekı bır yazımda o gun oranın semtıne uğra-
mayacağımı belırtmıştım Uğramadımda Televızyonda
ızledım dınletıyı llgılenmıyor ıdıysem nıye mı ızledım"?
Dınletıden once okuduğum bırkaç yazıda hep Pavarottı -
nınsesınınçatlayabıleceğı uzerındeduruluyordu Catla-
yacak mıydı acaba sesı gerçekten'' Bunu merak ettığım
ıçın dınledım Catlamadı Catlamadığı ıçın de dınletının
gerı kalan ılgınclığı lyı bıldığım ama bestecılerının adla-
rını bıleduymadığım Italyan sarkılarının orkestraduzen-
lemelerıylesınırlandı 'MeğersuBıxıo Lazzaro Sıbella
denen kışıler orkestra yazısı ustalığı olan bestecıler-
mış dıye duşunurken orkestra duzenlemelennı Henry
Mancını nın yapmış olduğu açıklandı Bunlar dısında,
kendımı ıkı saat sureyle tabak tabak makarna yemek zo-
runda bırakılmış sandım
VVashıngton Square Park'takı dınletıde 400 bının yuz-
de bın sayıda dınleyıcı belkı vardı Parkın bır bolumu
kuçuk bır dınletı salonuna donuşturulmuş oturacak yer-
ler bıle konmuştu Tumuyle doldu o bolum Ayakta ka-
lanlar da polıs barıkatlarının arkasına dızıldıler Hem
sayıca hem de nıtehkçe yeterlı bır dınleyıcı topluluğu ız-
lemış oldu boylece dınletıyı Parkın alışılmıs sakınlerı
ortalıkta gorunmuyorlardı lyı ışleyen ses dızgesının de
yardımıyla, trafık gurultusu muzığı ortmedı Gurer Ay-
kal, Festıval Orkestrası adını taşıyan Nevv York un seç-
me çalgıcılarından kurulmuş topluluktan ıstedığını elde
edıyordu Kısacası baştan sona her sey yolunda gıttı
Yolunda gıtmeseydı her şey terslıklerle dağılan ılgım
çalınan muzıklerın benım ıçın taşıdığı değerlere ve de-
ğersızlıklere yonelemezdı Dınletı FerıtTuzun'un prog-
ramda adı İngılızce olarak ' Inspıratıone dıye yazılı
hem de yaylı orkestra ıçın olduğu belırtılen oysa orkest-
rasında başka çalgıları da olan, uç bolumlu yapıtıyla
basladı Yenı bestelenmısken çeyrek yuzyıl once, be-
nım gunlerımde, bır ya da bırkac kez dınlemış olmalıy-
dım kı bu muzığı yenıden dınlerken adını bıle unutmuş
olduğum eskı bır dost karşıma çıkmış gıbı sevındım Şa-
kacı, tatlı dıllı sozune sohbetıne doyum olmaz o eskı
dostun adı "Esıntıler' değıl mıydı''
Sıra sonra, Suna Kan ınsolıstlığıyle Mozart ın uçuncu
keman konçertosuna geldı Onun ardından da Schu-
bert ın uçuncu senfonısıne Sevıncın yerını sıkıntı almış
oldu boylece benım ıçın Mozart ve Schubert unutmuş
olduğum eskı dostlar değıl sabah aksam karsıma çıkan,
hıç de dost saymadığım usanc verıcı bırçok tanıdıktan
ıkısı
Dınletıden sonra sahne gerısıne gıttığımde Suna Kan,
' Mozart bu kez senın ıçın bır anlam taşıdı mû dıye sor-
duğunda Schubert'ın bu kez de benım ıcın hıcbır anlam
taşımadığınısoyledım Sorusunauygunbıryanıtgerekı-
yor ıdıyse, bu sıralarda burada gene başlamak uzere
olan yıllık 'Mostly Mozart festıvalıne Musallat Mo-
zart" adını verdığımı soyleyebılırdım
Sormadığı başka sorulara da yanıtlarım var Benım
gunlerımden bu yana sahnedekı gorunusunun hıç de-
ğışmemış olduğu Calışının da, nasıl bılıyor ıdıysem,
oyle kaldığı Venus de Mılo gıbı Onarım gerektırmeme-
sı bakımından
NOT Bu yaztyı S vaso aytndan onceyazdım Olayınetks ve gerekttrdıg ey
lemlerın bıl ncı yer ne calgıöan soz etmenın ozuru olarak bunu belırtmek ıste-
dım
TARTIŞMA
Bar • Lokanffa 232 64 26 • 246 97 38
C'est lcı vie !
E S K I Y A L I R E S T A U R A N T
K a y ı k h a n e b a r
* + *
Çrş - Cuma - C tesı gecelerı canlı tnuzık
KH/C;iNCLK-ISKKI,KVANI :333 01 77
'Aile hekimKği' ve yabana dil
I keklıvorum
I ITabanlar
I «•eformlar
^L Jtek\ızyon şovlan
^ ^ ^ ^ arasında bınlen
çıkıp da "aıle hekımlığı'
konusuna bıraçıklık getırecek
mı dıye Ancak anladığım
kadanyla aıle hekımı
adaylannın kendılen de bu
konuya pek ılgı duymuyor
olmalılar kı tartışma
gundemlenne ahnmıyor
Benım merakım. pek çok
ulkede yenne oturmuş bır "ılk
başvuru" kurumu olan aıle
hekımlığı kavramının
ulkemızdekı ışlevınden çok,
adaylann seçılış bıçımlen
Uzmanlık suresınce venlen
eğıtımın nıtelığı goz onune
alındığında, aıle hekımlennın
Batı'dakı benzerlen gıbı bır
ışleve sahıp olacaklan çok açık
Ancak açık olmayan nokta,
aıle hekımlennın neden bılım
puanlanna bakılmaksızın,
valn'zca yabancı dıl puanlan ıle
seçıldıklen Bılındığı gıbı
"Tıpta Uzmanlık Sınavı" ıkı
aşamah olarak
gerçekleştmh) or v e ılk aşama
olan dıl sınavını geçen adaylar,
ıkıncı gun yapılan bılım
sınavına katılma hakkını elde
edıvorlar Aıle hekımlığı
adaylan ıçınse yalnızca dıl
sınavma katılmak veterh
sayıhyor Işte bu aşamada da
•karmaşa"başhvor
Sorulması gereken sorular
şunlar bence Aıle hekımlığı, tıp
bılgısı gerektırmeyen bır
uzmanlık dalı mıdır
0
Bılım
puanınız ne olursa olsun
yalnızca yabancı dıl puanınız
onemlı olduğuna gore belkı de
bu uzmanlık "vabancı dıller
yuksekokulu" \ a da "kultur
derneklen" taratından
venlmelıdır(') Adaylar zaten
doktordur ve altı yılda aldıklan
tıp eğıtımı yeterh dıyebıhrsınız
Oyleyse neden ""goz
hastalıklan" "çocuk
hastalıklan" ya da "patolojı"
gıbı bılım dallannda uzman
IMF esirgesin!
•^^- "y azarTaha
^ k / Akvol'un
^ / 217 1993tanhlı
W Mılhyet
I gazetesınde
_^L- çıkan "Çıller'ın
Üç Hedefı" başlıkh yazısının
son ıkı paragrafı şoylevdı
"Gonışmemızde Çıller, çok
onemlı bulduğumuz bır
cumleyı söyleyıp geçıyor
'Biziın bu ücret, özeüeştirme,
vergireformugibi
programlarımız bö> lesine
kararlı bir şekilde ortava
konulmasaydı. IMF >e Dun>a
BankasıTdrkıveM
stabihzasyona sokacakü.'
Bunun ne demek olduğunu
anlatmav a gerek yok' Evet.
ekonomı, çok ağır amehyatlara
maruz kalmamak ıçın.
gerçekten 'aa ılaçlar'
gerekünyor Reformlarda
nukumetı desteklemek lazım "
Benım mantığım ne Başbakan
' Sayın Çıller'ın mantığıyla. ve ne
de Yazar Sayın Akyol'un
mantığıyla bağdaşıyor'
IMF ve Dunya Bankasf nın
Turkıye'yı stabıhzasy ona
sokması tehdıdıne karşı
koyamayıp. ıstemlenlen yenne
getırmeyı "kararhhk"
olmak ısieven doktorlarçok
zorlayıcıbırbılımsel><inşın
ıçındedırler de, aıle hekımlen
ıçınbusınav valnızca>abana
dılle sınırlı tutulmuijtur'
7
Tıbbın daha doğrusu uzman
doktorluğun v alruzca ılgı alanı
jle sınırlı kalmaması gerektığı.
tıbbın butunuy le oğrenılmesı
gereken bır nos>on olduğu ve
bırdoktorun kendı uzmanlık
alanı dışındakı konularda da en
azından hastasına zarar
vermeyecek >a da onu ılgılı
uzmanayollayacak tıbbı baza
sahıp ohrıası gerektığı goz
onune alındığında, Tıpta
sozcuğüyle nıtelemek -eğer
aldatmaca deâlse- duşunce
zaafıdır "Bınkmışborcumu
ödemezsem bakkalın beru
mahalleden geçırmeyeceğı
habennı alınca. çoluk çoçuğun
rızkından kesın. büyük bir
kararulıkla bakkahn borcunu
odedım" dıyene şaşılmaz mı,
gulunmez mı
9
Yazar da, "Ne demek
olduğunu anlatmaya gerek
yok" drv e başlayıp '"çok ağır
amehyatlara maruz
kahnmaması ıçın", "acı
ılaçlara" katlanmamız gereğını
söyleyıp "hükumetı destelemek
Uzmanlık Sınavı sorulannın
tum tıp bılımlennı ıçermesının
doğru bır vaklaşım olduğu
sonucuna kolavca vanlabıhr
Kuşkusuz. uzmanlık suresı
ıçınde bır nosyon
kazanılacaktır Ancak neden
boyle bır uvgulama farkhlığına
gerek duyulmaktadır
r>
Neden
ada> lar bılım puanlan^ozardı
edılerek. hıçbır baraj
konmaksızın. bıhm sınav ına
katılma zorunluluğu bıle
olmaksızın. "fıle ın the blanks"
turu sorulara yanıt vererek
belırlenmektedır Neden''
Hastalar İngılızler. Fransızlar.
•\lmanlar ya da İtalyanlar mı
olacaktır (
<>l
) Ya da v alnızca
yabana dıl bılen Turk
hastalara mı bır aıle hekımıne
sahıp olma şansı tanınacaktır
(
9I
) Hastaya ılk tanıyı koyma.
tedavı etme ve gereğınde bır ust
merkezegondermegıbı çok
onemh bır ışlev yüklenmesı
beklenen aıle hekımlennın
çozmelen gereken problem
hastalık tanı ve tedavısı değıl
de. gramer bılgısı mıdır
9
Yoksa
bu da yata\-dıkey geçışler.
Turkı cumhunyetler va da
Kıbns transferlen. bır
uzmanlıktan oburune yurtdışı
bağlantılı uçuşlar, "ben yaptım
oldu' turunden başlangaçta
bınlenne ıkram edılen, sonra
da gen donuş yapılamayan
ovunlardan bır tortu mudur
9
Dr.MEHTAPPASİN
laam" buyuruyor
Yazara bakılırsa ozelleştırme
"aa ılaç" sayılacak. pekıyı
"ağır amehyat" ne oia
9
Ulusun
ozvenlenyle kuruhnuş
KIT'lenn ozel sektore ehven
fı> atla peşkeş çekıknesı. bütun
emekçı kesımın gerçek
ucretlennın düşunılmesı
amehvelennı "acı ılaç" savan ve
' Allah ve IMF esırşesın daha
neamelıyatlarvar
1
' dıyeöğut
v eren mantıkla bağdaşmak
olası mı
9
PENCERE
Gündüz Aybay
Sıvaskatliamınıngerçekyüzü
tznikgölü kenannda sahibmden satıhk 43
dönüm çiftlik arazısi
Tel: 265 78 35
S
ıvas taotuzyedı
ınsanımızın
toplu kıyımıyla
sonuçlanan
olaylar ortaçağ
barbarhğıdır
Bu olaylann baş sorumlusu
olarak > azar Azız Nesın'ı
gostermek, ya dar
goruşlulukturya da hedef
sapürmadır
"Tahnkçı ve suçlu Azız
Nesın'dır" demek, "Kubılay'ın
katledıldığı Menemen olaymda
tahnkçı v e suçlu Mustafa
Kemal'dır" dıyen anlayışla
aynı noktada buluşmak
demektır Çunku Mustafa
Kemal hılafetı kaldırmış,
Turkıye Cumhunyetrnı
kurmuş. laıkhğı ve demokrasıyı
ulkenın kımlığıne koymuştur'
Bu ve benzen olaylan el
y ordamı v e sığ değer > argılan
île yorumlayamayız'
Laık Turkıye Cumhunyetf ne
duşman olan fanatıkler. çok
uzun yıllardır sınsı ve planlı bır
eylem ıçındedırler Bıryandan
TC'nın anav asal ve > asal
olanaklanna sığınarak,
TBMM'nın kursusunden bıle
Ataturk'e. demokrasıye ve
laıkhğe kınlennı kusarken, ote
yandan nereden sağlandığı
meçhul buvuk maddı
kavnaklarfa beslenen sıvıl
orgutlen araalığıyla da ılkokul
çağından ıtıbaren genç
beyınlen kendı emellen
doğrultusunda yıkamakta, laık
v e demokraük Turkıye
Cumhunyetı'nıyıkmayı
planlamaktadırlar
Bunlann, aynı dının farklı
mezheplennın mensuplanna
bıle tahammullen ve ınsam
yaklaşımlan yoktur
Alevı duşmanlığı Osmanh'dan
bu yana surup gehnıştır Bu
duşmanlık, "'ınsanca bır
> aşam" ozlemını hep bır
kenara ıtmış, hoyrat ve çırkın
bırbarbarhğıtaşımıştır Bu
yoldaınsanlar
katledılmışlerdır Bunlardan
bın de. buyuk halk ozanı ve
duşunur Pır Sultan Abdal'dır
Nıtekım son Sıvas olavlannda.
dınsıyle başedemedıklen ıkı
büyük ınsanın manevı"
gorüntulenyle uğraşılmış. V\\
Sultan ve Ataturk'un bust ve
hev kellenne saldınlmıştır
Sıvas olay lannın "tahnkçılen"
belhdır Bunlardan bın, TC'nın
demokratik hakve
ozgurluklennden > ararlanarak
Sıvas'a beledıye meclısı uyesı
olmuştur Olaylardakı hedef,
Mustafa Kemal ve O'nun
kurduğu Turkıye
Cumhunyetı'dır, Pır Sultan
AbdalveAlevılıklır Gensı
bahanedır
Turkıye Cumhunyetfnın ve
onu oluşturan halkın
ekonomık ve toplumsal açıdan
gehşmesını ıstemeven
"çokuluslu tekeller", >enı
emperyahzm anlayışlanna gore
laıkhk ve demokrasi duşmanı
orgutlen maddı açıdan
bonkorce desteklemektedırler
Halkının çoğu ya da tamamına
yakını Müsluman olan
ulkelerde şenat esasına davah
bırduzen kurulması ıçın
organıze.bır çalışma ıçındekı
Rabıta Örgutu'nün en buyuk
fınans kaynağı Suudı
Arabıstan"da faalıv et gosteren
Amenkan kokenlı çokuluslu
tekellerdır Bunlann tek amaa,
"daha çok kâr v e daha çok
somuru 'dur
Dın ve vıcdan ozgurluğu
yenne. fanatızmın egemen
olduğu bır duzen kurmanın asıl
ve gızlı hedefı, ınsan
somurusudur
Insanlanmızı meslekı becen ıle
donatılmış, çagın ıhtıyaçlanna
uygun "uretken bırer ınsan"
olarak yetıştırmek yenne. bu
dunya ıle ılışkılennı keserek.
"gudulebılen". "duşunme
yetısınden voksun" bırer kul,
kole robotyapma hedefı
Turkıye yı b'ugunlere taşımı^tır
Nüfusumuzun yuzde 10'u ışsız,
eâtımsızveçaresızdır Bu
üTkemn yansından çoğu. gen
kalrruş ulke ınsanlannın mıllı
gehr paylannın da altında olan.
180 dolarhk gehr duzeyı
ıçındedır Amaçokkanallı
TY'lenn tüm programlannda,
yabana dızılennde v e gunluk
yaşamlannda. çev reye
baktıklannda. bazılannın nasıl
bır farklı yaşam ıçınde
olduklannı gormektedırler İşte
bu yuzden. bu ınsanlar zaten
"surekh bır tahnk" altında
yaşamaktadırlar
Evet. bu toplumun yansından
çoğu surektı tahnk altındadır,
ışsızlıkten. yetersız ekonomık
olanaklardan, yannlanna
guv en duyamamaktan, eğıtım
ve sağlık olanaklanndan
yoksun ohnaktan. çocukluktan
ıtıbaren bılınçlı ve planlı bır
"bev ın v ıkama" ışlemıne manız
kalmaktan dolavi tahnk
altındadırlar
Azız Nesın, Sıvas olaylannın
tahnkçısı ve suçlusu olamaz
O'nun "bırey sel tahnk gucu',
"otuz >edı ınsanın cayır cayır
> akılması v ahşetı" ıçın yeterlı
olamaz'
"Oldurmeveceksın" dıyen,
"dınde zorlamayı" reddeden
bır dının mensuplan. boyle bır
cınayete kanşamaz Bunu
v apan eller Islamıyete de,
ınsana da duşmandır
Asıl suçlu, bu ulkedekı
"adaletsız duzendır" Suçlu
olan. çokuluslu tekellenn "yenı
duny a düzenı" dıye
yutturmaya çalıştıklan "yenı
emperyalizm" programıdır
Mustafa Küpçü
Türk Duşmanlığı
insan yazgısıyla bırlıkte doğar, bebek kendısıne belle-
tılen dılle konusmaya başlar çocuk buyuduğu ortamı
seçmekte ozgur değıldır, varoluşumuzu belırleyen ko-
şullar, bızım dışımızda oluşuyor
Gozlerımı hangı çevrede açtım ben? Babam bır su-
baydı Yasamıbırseruven Bırıncı Dunya Savaşı Kuvayı
Mıllıye Istıklal Harbı Şark Cephesı Surıye Cephesı
Ege ve Uşak Cumhurıyetten sonra eşkıya takıbı.
Evde kulağıma çalınan marşlardan dızeler
Kafkas dağlannda çtçekler açar
Altın gumuş sırma yıldızlar saçar
Bozulmuş Yunanlı sel gıbı kaçar.
Çocuk ruhumu en çok okşayan marşlardan bır başka-
sı
Aydın Turk'un anayurdu
Vermez onu altınordu
Duşman Izmır e gırerken
Butun mıllet ağlıyordu
Babamın kışılığı yaşadıklarıyla yoğrulmuştu Dunya
bızı mezara gommek ıstemıştı, Mustafa Kemal baskal-
dırmıştı, ınsanlığımızın gereğını yapmış, onurumuzu
kurtarmıştık, lamı cımı yoktu, bu böyleydı
Ilk bakışta yuzeysel ya da kaba gıbı görunen bu yakla-
şımın derınlığını anlamak ıçın babamın yaşadığı hayatın
ıçerığını algılamak gerekıyordu 20'ncı yuzyıl başlarında
bır fırtına kopmuştu Içerde Ermenı, Rum bırden duş-
manlaşmış ingılız, Fransız Italyan Yunan dışardan te-
pemıze bınmış, tam bır kâbus başlamıştı Babam yırmı
yaşına basmadan Şark cephesınde Rus la dovuşuyor
Surıye de İngılız'ın karşısına çıkıyor, Mutareke den son-
ra Muğla da Italyan'la karşılaşıyor, Uşak cephesınde
Yunan'la hesaplaşıyor Boyle yaşanan bır hayatın aıle-
yı etkılemesı doğal
•
Sonradan çok duşundum, yeryuzunde Batı uygarlığı-
nın butun temsılcılerını ışgalcı duşman dıye kendı yur-
dunda goren bır başka ulke var mıydı''
insan yaşadıkça oğrenıyor okudukça aydınlanıyor,
çevresınden kurtuluyor, koşullanmaların çemberlerını
kırıyor, olabıldığınce ozgur duşunmeye çalışıyor
Ancak okuya okuya varılacak nokta şudur
Bat da tarıhsel derınlıklerden gelen bır "Turk duş-
manlığı 'yaygın
Neden''
Muslumanlık-Hırıstıyanlık çelışkısının elbette bu mı-
rasta bır payı var, ama yeterlı değıl Batılı'nın gozunde
Turk'un yerı çok ozeldır En sevdığımız Rus Fransız Al-
man, İngılız yazarlarında Turk e duşmanlığın onyargıla-
rınarastlanabılır Iranlı Arap Afganlı, KurtyadaMısırlı-
ya karşı bu nıtelıkte bır duşmanlık Batı11 da gorulmuyor
Bırıncı Dunya Savaşı ndan sonra ingıltere'nın onde
gelen hukumet adamla'rında ortak sıyaset neydı
- Turk un cezası verılmelı' Turk mahvedılmelı, Av-
rupa dan atılmalı, bır daha belını doğrultamayacak bı-
çımde ezılmelı
Geçmış yuzyıllafda Vıyana'ya kadar dayanan Turk'e
Avrupah'nın gozunde tum Muslumanlardan ayrı bır yer
verılıyor Batılıbızı Anadolu yuışgaletmışbarbarlargıbı
gormek eğılımınden vazgeçemedı Bızans ve Yunan'-
dan mıras kalan bu duşuncenın ızlerıne hıç umulmadık
çevrelerde rastlanılabılır
•
Batılı, ınsanın ınsanlaşması yolunda doğuludan ve
guneylıden ılerde görunuyor, ama çoğu konuda ılkaJlı-
ğınden sıyrılamadı onyargıh yaklaşımını asamadı
Türk'e bakışında yansızlaşamadı
KAMUOYUNA
Sıvas ta kendı desteğı ıle buyuttuğu gerıcı-yobaz
katıllerınkatlıamınaseyırcıkalarak37
ınsanımızın olumune neden olan devlet, bugun
ıse emekçı halkımızın en kuçuk bır hak arama
mucadelesınde bıle polısını uzerıne salmaktadır
Sıvas ellerınde ınsan emeğının kutsallığı ıçın
turkuler haykıran sazçalıphalaylarçeken,
ulkenın kurtuluşu ıçın yazıpçızen 37fıdanımızı
koparıp bızden aldılar Fakatkoparılan herfıdanın
yerıneyenılerınınfılızlenıpdahagurveendamlı
bırşekılde boy vereceğını duşunemedıler
Fıdanlarımızı saygı ıle anıyor, tum ılerıcı
demokratları bu tutumu gormeye ve suskun
kalmamaya çağırıyoruz
Ankara Hava İkmal
Bir Grup Çalışanı adına
MUHARREMSAHİNER
BURÇELİK BURSA ÇELİK DÖKÜM SANAYİ
A.Ş.NİN 1992 DÖNEMJNE AİT BAĞIMSIZ
DENETÇİ RAPORU
Burçelık Bursa Çelık Dokum Sanayı A Ş nın 31 Aralık 1992
tarıhlı ıtıbarıyle duzenlenmıs bılançosunu ve bu tarıhte sona
eren hesap donemıne aıt gehr tablosunu ıncelemış bulunuyo-
ruz Incelememız genel kabul gormus denetleme ılke esas
ve standartlanna uygun olarak yapılmıs ve dolayısıyla hesap
ve ışlemlerle ılgılı olarak muhasebe kayıtlarının kontrolu ıle
gereklı gorduğumuz dığer denetleme yontem ve teknıklerını
ıçermıştır
Gorusümuze gore soz konusu malı tablolar Burçelık Bursa
Çelık Dokum Sanayı A Ş nın 31 12 1992 tarıhındekı gerçek
malı durumunu ve bu tarıhte sona eren hesap donemıne aıt
faalıyetsonucunu mevzuata ve genel kabul gormuş muhase-
be ılkelerıne uygun olarak doğru bır bıçımde yansıtmaktadır
Bursa 1202 1993
GÖZET YEMINLI MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.
Seracetn'n ÖZAĞAÇ
Başdenetçi
^KARGI
ÖNÜNDE
SAVUN3IA
Abdullah Başturk
30 000 Iıra (KDV ıçınde)
Çagduş Yaıtnları Turkocağı
Cad 39 41 Cagaloğlu htanbut
Odemelı gonderılmez
ÖZGÜRLEŞME
EYLEMİ: KÖY
ENSTİTÜLERİ
Mehmet Başaran
30 000 hra (KDV ıçınde)
Çağdaş Yayınlan Turkocağı
Cad 39-41 Cağaloğlu-tstanbu.
Odemelı gonderılmez.