25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1TEMMUZ1993 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Avrupa tam abtnyor • Avrupa Konseyi- Parlamenterler Meclisi, Türklerin önerisine karşın yabana düşmanlığını acil gündemine almayınca, konunun Türkiye-Almanya çekişmesine dönüşmesini önlemek isteyen Türk parjamenterler öneriyi geri çekti. STRASBOURG(AA)- Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisı'nin, Türk milletvekilleri tarafından getirilen öneriye sıcak bakmaması. yabancı düşmanhğı konusunu acil gündemine sokmayı ve tarüşmayı reddetmesi eleşiiriliyor. Türk Heyeti Başkanı DYP Ankara MılletvekiliSait Kemal Mimaroğlu. Solıngen olaylannınveırkçılık konusunun aciller gündemine sokulması yönündeki talebin gerialindığmı belirtirken şunlan söyledı: "TeklifkabuledilmedT "Mölln olaylanndan sonra Solingen vahşeti yaşanınca, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanf na yazdım ve konunun gündeme alınmasını ıstedim. Grup liderleriylede temas kurdum. Strasbourg'a gelince ırkçılık meselesinin aciller gündemine alınmasını ıstedik.Buteklifkabul edılmedı. Konuyla ilgılı tartışma yapılabileceğj, ancak aciller gündemi çerçevesinde somut bir kararçıkmayacağı anlaşıldı. Sonuçsuz tartışmalara girerek olayın Almanya ıle Türkiye arasında birçekişmehalinde görülmesinı engellemek ıçin önerimizi geri çektik. AKPM'nin eylül avındakı toplantılannda ırkçılık konusu geniş kapsamlı bir rapor çerçevesinde ele alınacakür." "Biz bu konuya Almanya ile Türkiye arasında bir rnesele olarak bakmıyoruz" diyen Mimaroğlu. "Yabana düşmanlığını küresel bir sorun olarak görüyoruz. Almanya'yı değil, ırkçılık akımını mahkum etmek istiyoruz. Irkçıhğa. kime ve nerede yapıürsa yapılsın karşı çıkıyoruz" şeklinde konuştu. / Mimaroğlu. Türk heyeıi adına AKPM huzurunda yaptığı konuşmada yabana düşmanlığına yönelikegılımle- rin artarak yayıldığına dikkat çekerek bunun ınsan haklannın ihlali olduğunu. tepki göstermek. somut önlemler öngörmek gereküğj- ni vurguladı. Türk milletvekil- leri, AKPM'nin eylül ayı toplantılannda konunun geniş kapsamlı incelenmesi umudunda olduklannı belirttiler Eleştiriler Türk önerisinin AKPM'de gereken ilgi>i görmemesini eleştiren basın mensuplan ve gözlemciler. Avrupa Konseyi'nin insan haklannı savunan bir organ olarak tanıtıldığını. ırkçılık ve yabancı düşmanlığmın ise insan haklannın en bariz ihlali olduğunu hatırlatarak "Solıngen olaylanndan sonra somut bir tepki göstermekten kaçınan AKPM'nin itibar kaybetmeyi sürdürdüğünü" savunuyorlar. • Strasbourg'da,Türk önerisinin geri çevrilmesive ırkçılık konusunun gündem dışı bırakılması yönünde yoğun caba harcayan Alman parlamenterler ise kendilenne yönelik eleşürilen yanıtlarken "Irkçılık sorununun sadece Almanya'da kaynak bulmadığıru" savunuyor, Mölln ve Solingen isımlerinin * ömekgöstenlereksüreklı gündemde kalmasına karşı çıktıklannı belirtıyorlar. Irkçılık ve yabana düşmanhğı konulan Avrupa Konseyi'nde ön ümüzdeki cuma günü başlavacak bir panel çerçeve- sinde tartışılacak. OZGURLEŞME EYLEMİ: KÖY ENSTİTÜLERİ Mehmet Başaran 30.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymları Türkocağt CaeL 39-41 Cağaloğlu-htanbul Ödemefi gÖBderiunez. Nulus cuzdanımı kd>bemm Hukıınısuzdur. CEMILE MELTEM CÖYMEN Taleplerine olumlu yanıt verilmezse, elçilikteki üç diplomatımızm dokunulmazlığının kaldınlacağı açıklandı Isviçre'den dokıuııılıııazlık telıdidiANKARA/BERN (Cumhuriyef)- İsviçre Hükümetı. Bern büyükelçilık görevlilerinın silahlannı teslim etmeleri ve olaylarla ilpili bilgı vermeleri konusunda. Türk Hükümetı' nin olumlu bir yanıt vermemesı halınde elçı liktebulunanüçdıplomaündokunulmazlık- lannın 48 saat içinde kaldınlmasını istedı. Dışışlen Bakanlığı'ndan yapılan açıklama- da konunun değerlendirilmekte olduğu be- lirtilirken. elçilik önündeki polis ablukasının dün kaldınldığı bildirildi. İsviçre Bakanlar Kurulu toplantısının ar- dından dün bir basın toplantısı düzenleyen Hükümet Sözcüsü Achille Kazanova. Tür- kiye'den, İsviçre Hükümeıi taleplcnne olumlu yanıt verilmemesi durumunda Bern Büyükelçilığindeki üç diplomatının doku- nulmazlıklannın 48 saat içinde kaldınlması- nın istendığını açıkladı. Örgüt üyelerine engel Sözcü, İsviçre Hükümetı"nin bundan sonra PKK'nın faalıyetlerinın daha yakından iz- lenmesiyle. PKK, Dev-Sol ve Dev-Yol gibi örgütlenn liderler ve üyelerinin İsviçre'ye gi- riş çıkışlannın engellenmesi karan aldığını bildirdı. Sözcü aynca İsviçredeki Türk ve Kürtlenn silah almasının ve taşımasının 1 temmuzdan itibaren yasaklanmasınıa da kararlaştınldığmı kaydetti. Dışişleri Bakanlığı'ndan konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada da İsviçre Hükü- meti'nın üç Türk diplomatının dokunulmaz- lığının kaldınlmasını istediği doğrulanırken. konunun değerlerdığildiği belırtıldi Bakan- lık açıklamasında İsviçre Hükümeti tarafın- dan Bern Büyükelçüiğine giriş-çtkışlardaki kontrollenn tamamen kaldınldığının iletil- dığı kaydedildi. Açıklamada şöyle denildi: "Ola\ı gerçek boyutlanyla saptamak de- ğerlendirme yapmak ve talimat almak ama- cıyla Bern'deki hevetimizin Başkanı 29 Ha- ziran 1993'de Ankara'ya gelmiştir* Bugün (dün) İsviçre Dışişlen Bakanlığı. Ankara ve Bçrn'de yaptığı eşzamanlı giri- şımlerle teröre karşı alınmakta olan diğer önlemlerle birlikte Büyükelçiliğe giri-çıkış- lardakı konrollerin tamamen kaldınloığını belirtmişlerdır. Aynca Bern Büyükelçiliğİ- mizdeki üç görevlinin yargı bağışıklığının kaldınlmasını istemişlerdir. Konu değerlen- dirilmektedir" Vural: Her seçeneğe açığız Dışişlen Bakanlığı sözcüsü VoJkan Vural, Büyükelçi Kaya Toperî nin geri çağnlması ve lsviçre'ye karşı bir misillemenin söz konu- su olup olmadığı yolundaki bir soru üzerine "Hiçbir seçeneği dışlamıyoruz" yanıtını ver- di. Türkiye'nin isviçre ile ilışkılere önem ver- diğinı belırten Vural. ancak hukuk kurallan çerçevesinde Türkiye'nin haklannı koruma- ya devam edeceğinin de altmı çizdı. İlk bulgulann. "Havaya ateş açma sırasın- da kurşunlardan birinin sekerek bir kişinın kazayla ölümüne yol açtığı" doğrultusunda olduğunu kaydeden Vural, İsviçre polisinin büyükelçilik giriş ve çıkışlannı kontrol etm'e- sinin Viyana sözleşmesine aykın bir tutum olduğunu da belirtti. Vural. Almanya'daki PKK teröristleri ve sempatizanlannın yine geçen hafta çeşitli Türk temsilciliklerine giriştikleri eylemler nedenıyle Tûrkiye'ye iadeleri içın girişimle- rinsürdüğünü söyledi. Bonn Büyükelçisi OnurÖymen'in, ön'ceki gün Alman Dışişlen BakanlığVna giderek, birnota verdiğini bildiren Dışişlen Bakanlığı Sözcüsü Volkan Vural, Başbakan Tansu Çiller'in de birkaç gün önce Almanya Baş- bakanı Helmut Kohl'e bir mektup gönder- diğını söyledi. Naziler 3kentte Türklere saldırdı Köln ve Nürnberg'te iki apartman dairesi, Mannheirrf da birbakkal dükkanı ateşe verildi DtLEK ZAPTÇIOĞLU BERLİN - Türkler, ırkçı sakünlann hedefı olmaya devam ediyor. Öncekı gece Almanya"nin üç ayn yerindekı kundaklama olaylannda şans eseri ölen olmadı, ikı kişi yaralandı. Köln'ün Mülhelm ilçesindeki yangın. dört kath bir binanın üçüncü katında. bir Türk ailenin oturduğu dairede çıktı. Gece saat ıki buçuk sulannda dumanla uyanan 43 yaşındaki baba. 18 yaşındaki oğlunu. 19 yaşındaki kızını ve küçük çocuğunu alarak evden kaçmayı ba- şardı. Daıre yangından ve itfaiye sön- dürme çalışmalan sırasında tamamen tahrip oldu. Olay yerinde incelemede bulunan Köln polisi. yangının oturma odasında çıktığını saptadı. Evin önün- deki bahçede. boş bir benzin bidonu bu- lundu. Kundakçılar hakkında henüz hiçbir ıpucuyok. Benzine bulanmış bez Mannheim yakınlanndaki Ludvvigs- hafen'de ise, bir Türk bakkal dükkanı kundaklandı. Gece saat 00.30'da cam kınlma sesine uyanıp pencereden bakan bir Alman kadın, karşı bınadaki dük- kanın önünde, elinde yanıa bir madde tutan iki kışi gördü ve hemen polisi ara- dı. Bır dakıka sonra olay yenne gelen devriye arabası. kundakçıların bır oto- mobıİe binip kaçtıklannı saptadı. ama faillen yakalayamadı. Yangın yayıl- madan söndürüldüğü içın. cüzı bir maddi hasar oluştu. Dükkanda kimse bulunmadığından. yaralanan olmadı. Polıs ilk incelemeler sonucu. yangının benzine bulanmış bir bezle çıkartıldığmı saptadı Failler hakkında yine hiçbir ipucu yok. Üçüncü olay ise Nürnberge 70 kilometre uzaklı- ktaki Erbendorf Köyü'nde mey- dana geldi. Saat gece iki buçuk sulannda. on dai- reli bir apartmanın gınş kalmda yangın çıktı Dairedcki yatak odasında. her iki- si de 29 yaşındaki Türk bır kan- kocay- la. 5 ve 6 yaşlanndaki iki çocuğu uy>ı- maktaydı. Dumanı hıssedıp uyanan baba. çocuklanyla kansının zehırlen- mesını önlemek içın pencere camlannı kırdı ve bu arada hafıf yaralandı. Türk- ler kaçıp kurtulurken. karşı daırede bu- lunan 22 yaşındaki hamıle bir Alman kadtn. şok geçirdı. Hastaneye kaldınlan kadının. erken doğum yapması beklenı- yor. Soruşturmayı üstlenen Bavyera Eyaleti Ağır Ceza Dairesi yetkilileri. bu- rada da failler hakkında bir ipucu bu- lunmadığını. y angının muhtemelen içen fırlatılan bir mololof kokleylıyie çıkartıldığmı bıldırdiler. Aynı gece üç yerde bırden Türklerin saldınya uğraması. olaylannkoordineh olarak gerçekleş- tirildiğinı akla ge- tiriyor. Alman polisinin clindeki verilere göre, Neo-Nazıler ülke çapında gizlı bir telefon ağıyla bil- gi alışverişinde bulunuyor ve ey- lemlerini koordi- ne edıyorlar. Gızlı numaralara bağla- nan telesckrcterler yoluyla mesaj alış- venşi sağlanıyor. Türklere suçlama 29 kasımdakı Mölln olayından sonra. Türklere saldınlar uzun kısa fasılalarla sürerken. bazı kundaklama olaylannı Türklerin kendısının çıkarttığı söylcnti- sı yayıldı. Hatıingen'de 5 haziranda. ürk aileler ölümden şans eseri kurtuldular. Kundakçılar hakkında ipucu yok Yaşar Cnver'e aıt bir evde yangın çıkmış, kocası gece vardiyastnda olduğu için beş çocuğuyla evde yalnız kalan kansı. yangından kurtulmayı ba- şarmıştı. Savalık olaydan on gün sonra. evın kadın tarafından ateşe verildiğini iddia etmişti. Savalığın ağır suçlaması üzenne bütün şehır. Türk ailenin aleyhı- ne döndü. Yaşar Ünver. çocuklannı okula gönderemez. kansıyla sokağa çı- kamaz oldu. Naziler mahkûm oldu Aimanya'nın Lübcck kentindc. ırkçı saldınlarda bulunduklan içın yargıla- nan bin kadın 10 Neonazi genç çeşitli hapis cezalanna çarptınldılar. Mölln vahşetmden kısa bir süre önce geçen yı- lın eylül ayında Gudon ve Kullovv kasa- balanndakı sığınmacı yurtlanna saldır- dıklan ve molotofkokteyli atarak kundaklamaya teşebbüs ettikleri iddia- sıyla yargılanan Alman Naziler. 16 ay ile 3 yıl arasında hapıs cezalan aldılar. Mölln davası ise dün de devam etti. Dünkü duruşmada, saldırganlan teşhıs eden. olayın sürpriz tanığı 9 yaşındaki Alman kız çocuğunun tanıklığı tartışıl- dı. Mahkeme heyeti tartışmalardan sonra tanıem şahitbğini kabul etti. Ellerindeki zincirle sırtlarına vuruyorlar Şiiler Hüseyîn'e ağladılar • Kerbela'nın, Hazreti Hüseyinile71 yakmının öldürülüşünün 1353. yıldönümünde Zeynebiyecamii tören için günler öncesinden hazırlanmış. İstanbul Haber Servisi- Çok değil, C ağaloğlu'na yirmibeş ki- lometre uzaklıktalar. Yani İs- tanbul'dalar ama farklı bir za- mana, farklı bir ülkeye götü- rüyorlar sizi. Fantastik bir fil- min figüranları gibjkr. Kadınlar baştan aşağı sivaha bürünmüş- ler. Erkekler de öyle. Başlannda arapça, türkce yazıiı bantlar... Ya Hüseyn... Ya Zehra... Bütün alan ölüm kokuyor. Şüler'in vas günü bugün. Ker- bela'nın, Hazreti Hüseyin ile yetmişbir yakınmın öldürülüşü- nün 1353. yıklömimü. Halkalı'- da Zeynebiye Camü'nin vakını- ndaki alan y as töreni için günler öncesinden hazırlanm«ş."AH battlefıelds are Karbala /All months are muharram/ All days are ashura" jazılı pankart alanın gözalıcı noktasına verleş- tirilmiş. Her yer Kerbeia, ber yer muharrem, her gün aşura... İngilizce pankartlar İngilizce pankartlar, havala- nan ya da inen ucaklar. bir de biucin markalan tarihi bugüne taşıyor. Zeynebiye Camü'nden dağılanların kadın-erkek ayn güzergâhlarda alana yürümesiy- le başlıyor tören. Sol elin altı- ndaki, sağ elin göğüse \iınıl- masıyla çıkan ses. ilahilere, dua- lara kanşıyor. Alana önce kadı- nlar giriyor. Yaşlan beşten baş- layıp yetmişlere uzanan kadınlar "Hazreti Zeynep Desdesi" altı- nda toplanıyor. Ilahiler kesilmi- yor. "Elem kara'' geldi, Hüseyin yaralı geldi"... Zeynep Beyazıt > irmibeşinde, genç bir kadın. Vanında beş yaşındaki kızı Sara. İkisi de si- yah çarşafiar içinde. Kocası da erkekler bölümünde. On beş gün önceden tören merasimlerine hazırlandıklarını anlatıyor Zey- nep. İnançlarına göre daha eİIi gün eğlenmeyecek, gülmeyecek- ler. Evlenmelere de kalktşmaya- caklar. Meydanm girişine bı- rakılan, Hüseyin'in yeğeni, Ha- san'ın oğlu, Kasım'ın damatlık odası da işte bu nedenle boş. Ker- bela'da Yezid'in adamlannca öl- düriilen Kasım'ın bu simgesel Kerbela'nm, Hazreti Hüseyin ile 71 yakınını öldürülüşünün 1353. yıldönümünde Zeynebiye camii önündeki tören önce yaş- lan beşten başlayıp yetmişlere uzanan kadınlar.ardından da er- kekler giriyor. Kerbela'nm temsili canlandırılması sırasında bin- lerce kişinin yası, gözyaşına dönüşüyor. (Fotoğraf: ERDOĞAN KÖSEOĞLU) damatlık odasına kadınlar, ku- maşlar adıyorlar. Tören bittiğin- dc- bu kumaşlar yoksullara dağıtılacak. Aşura ve aşure Aşura'yla aşure kanştınlma- malı. Aşura. Arapça'da onuncu gün demek. Aşure ise sünnilerin Nuh'un gemisi'nde ilk yenilen yemek adına yine Muharrem ayınm onuncu gününde yaptı- kları yedi çeşit yiyecekten olu- şan bir tatlı. İki güniin denk düş- mesinin, bir de isimlerde tek har- fin dışında uyumun anlamı ne ola? Tören Komitcsi'nin basın sözcüsü Adalet Çıngıl, "Hü- seyin'in katlinin insanlann bey- ninden silinmesi için egemen sis- temin bir oyumı" diye yanıtlıyor- busoruyu. Üzerine ok saplı, akan kan süsü verilmiş beyaz örtü atılmış bir at meydana giriyor. Genç ölümleri anlatan. lilizlendirilmiş buğdayın etrafuıda mumlar yakıbnış. Büyük bir pano güneşi simgeliyor. Merkezde Imam Hüseyin. Hakikatten şefkate, adaletten özgürlüğe, cesaretten cömertliğe herşeyi taşıyor bün- yesinde. Simgelerle yüklü meydanda sıra zincir >urmaya geüyor. Karşılıklı dizilmiş gençler oku- nan duanın eşliğinde ellerindeki zinciri bir sağ, bir sol omuz- larının üstünden sırtlarına indiri- yorlar. Kızaran, kabaran sırtla- ra, kısa süreli duraklamalarda pudra sürülüyor. Zincir >ur- manın amacı, Hüseyin'in ya- şadığı acılann hiç oûnazsa bi- razını yaşabilmek. Ama sırtlan kızaran, inceden kanamay a baş- layan yüzlerde acıdan eser yok. Zincirin her \urusunda tenden çıkan ses. vücudun kokusuna kanşıp daha da ağıriaşıyor. Yüzlerde acı yok Hüccet'ül İslam. Şeyh Sela- haddin Özgündüz'ün konuş- masına geliyor sıra. Irak. Ne- certe eğitim görmüş, Türkiye1 - deki Şüler'in temsilcisi, kendi deyimleriyle "büyük kardeş" Özgündüz, Kerbela'yı, Hüse- yin'i ve kıyamı anlatıyor. Lze- rinden yüzlerce yıl gecnıesine karşın hala Hüseyin'e yas tut- malarını anlamayanlara çatı- yor. Konuşması sık sık tekbirler- İe, "Lebbeyk Hüseyin" sesleniş- leri\le kesilivor. Kerbela'nın temsili canlan- dınlması sırasında binlerce kişi- nin yası. gözyaşına dönüşüyor. Abbas'ın. Kasım'ın öldürüldüğü sahnelerdeki ağlamalar, Hüse- yin'in altı aylık oğluna geldiğin- de hıçkırıklara dönüşüyor. Hü- seyin'in eline kafası kesilmeden önce mikrofon tutulması. mizan- seni gerçeklikten uzaklaştırsa da kimse farkında değil. Ağla- malar artıyor. Hüseyin'in ardından yapılan duayı. yeniden zincir vurulması izliyor. Derilerden kan sızıyor ama yine yüzlerde acı yok. Bu kez Zeynebiye Cemaati yalnız değil. İstanbul'un değişik semt- lerinden katılanlar onlara eşlik ediyor. Sine vurma ya da eza- darlık denilen bu eylemle tören sona eriyor. Facialan KohlhazırladıGÜNTER WALLRAF Hayat. olağan akışına geç- meden önce -basında, medya- da korkunç facialann zaman aşımına uğraması birkaç hafta sürer ki- Solingen olaylannın siyasi ve kışisel sonuçlan üze- rinde durmaya çalışacağım. Hoyersvverda. Rostock. Mölln ve Solingen olaylannın toplumsal koşullannı haarla- yan kimlerdir. 1989 yıhnda Berlın duvannın yıkılmasın- dan hemen sonra televızyon kameralanna "Ülkemızde ya- şayan Türklerin sayısı çok yüksektir, bu sayının düşürül- mesi gerekir" diyen Başbakan Helmut Kohl değil miydi? Bayern Eyaleti Başbakanı Stoiber'in başını çektiğı Ger- menlik havarilerinin eskilcr- den kalmış nasyonal sosyalist savlarla san ırkın üstün oldu- ğunu söylemelerinin üzerinden ne geçti ki? Güya hoşgörü kal- dınnayacak boyutta bir ırk kanşımı ortaya çılanış gibi Iricçı şiddetin gelişip boy saldı- ğı temeller böyle atılmış oldu. Abes açıklama Almanya Başbakanı, Solin- gen cinayetlen konusunda ka- muoyuna bir açıklama ya- pabihnek için birkaç gün dü- şünmek zorunda kaldı. Bu "toplum dışı bir şiddettır". ama Almanya, yabanalara karşı ızleyeceğı ılımlı politıkay- la açık bir ülke olmaya devam edecektir. Çok abes bir açıklama. Bu şekilde işlenen cinayetlerin vahşıliği yalnız küçümsenmek- le kalmıyor. aynı zamanda da onaylanmış oluyor. Baş- bakanın Köln'- de düzenlenen anma törenine katılmaya bile tenezzül etme- mesine sevin- mek gerekiyor. Bari ikiyüzlülü- ğünü görmek- ten kurtulmuş olduk. M Eylemlerin etkisi İnsanlık var olalı beri. ey- lemlerin etkisi- ni, Almanya'da ideolojilerde ve mücadele haykınşlannda hissettik. Bağnaz politikaalar ve yardakçılan mülteci dalga- lannın önüne bir set çekmek gerektiğini 'Kassandra' çığlı- klanyla haykırarak zihinsel kundakçılık delisi işlevi görü- yorlar. Bayern devlet avukat- lanndan Manfred Ritter mese- leye 'çekırge sürüsü' dıye bir yaklaşımda bulunurken kışkırtıcıhktan başka bir şey yapmamaktadır kanımca. Ke- limesi kelimesine alıyorum: "Her şeyi ve herkesi çökerten, toplumumuzu çöle dönüştü- ren birçekirge sürüsünden söz etmek, böylc bir karşılaştırma yapmak hıç de' abartılı sayı- lmaz. Bu işin tek bir çözümü vardır: Cçüncü Dünya ülkele- nnden gelen ınsan akınına karşı Avrupa'hın önüne mut- lak bir perde çekmek." Kibirlı, refah azmanı, sosyal refah devletimiz, özünde ken- dini beğenmişlik kuruntusuna kapılan üstün Alman esasına dayanır. Birkaç yıl önce Türk işçisi kılığında bir kahvede mil- liyetçi Alman ayyaşlara bura- ya göç etmiş. vergilerini öde- yen biz Türkler olmadan 21. yüzyıla doğru soyu tükenen, çocuk düşmanı. ıhtiyarlamış bir ulus olacaklannı ve bunun sonucu olarak da Almanya'- nın biz yabanalara (onlara de- ğil) kalacağı yönünde bir he- sap yaptığımda az kaldı angar çıkacaktı. Solingen'dc hayatlannı yiti- rcn insanlar için düzenlenen torenlerde korkuya kapılmış. kaygı dolu Türk gençlen. defa- larca bana endişelerinı dile ge- tırdiler. Çocukluklanndan beri nasıl muamele gördükleri- nı. ışlerinde. devlet dairelerin- de dış görünümlerinden ve ku- lağa egzotik gelen isimlerindcn ötürü nelerle karşılaştıklannı anlalülar. Uzun yıllar bunu si- neyeçekmek zorunda kaldılar. Yıllann horgörülmüşlüğünün izlerini taşıyorlar. Yapılan bir kamuoy u yoklaması sonuçlan Almanya'da yaşayan Türkle- rin % 10'undan küçük bır kesi- minin Almanlarla dostluk iliş- kıleri içinde olduğunu gösier- mıştır. İflasetti Yabana hemşerilerimizin % 60'hk bir kesimi lOyılı aşkın bır süredir. bir çeyreğı ise yir- mibeş yılı aşkın süredir Al- manya'da yaşamaktadır. Bu- güne kadar sürdürülen ya- bancılar politikası iflas etmiş- tir. Artık somut yasal önlemle- rin alınmâsı gerekmcktedır. Hangi partiden olurlarsa ol- sunlar, bütün banşcı ve sağdu- yulu vatandaşlar Solingen'i yeni bir dönemin başlangıa olarak görmck zorundadırlar. Hangi bıçımde olursa olsun. işi oluruna bırakmanın her türlü- sü aşın sağo leröristlere ödün vermek anlamına gelecektir. Artık yabanalann da biz Al- manlar gibi aynı insan haklan- na ve vatandaşlık haklanna sa- hip olmalannın zamanı gel- miştir. O hakie: 1. Yıllardan beri fülen bir göç ülkesi olan Almanya, bu konuda gerekli yasal dayanaği yaratmalı ve bu işlerden so- rumlu bakanlığı kurmahdır. 2. İlk başta Almanya'da do- ğanlar olmak üzere, ülke- mizde yaşa- yan yabancı- lara çifte va- tandaşlık hakkı tanı- nmalıdır. 3. Şimdi- den beş yıldır Alman top- raklannda yaşayan ya- banalara önce -pasif ve aktif- yerel seçimlerde seçme hakkı verilmeli, ile- riki aşamada ise bunu eyalet parlamento se- çimleri ve ulusal parlamento seçimlerinde verilecek pasif ve aktif seçme hakkı izlemelidir. 4. Şımdıden ana okullannda ve ilkokullarda. çocuklann et- nik azınlıklara karşı hoşgörühl olma temelinde eğitilmesi ge- rekmektedir. 5. Yabanalar sorunu, olum- suz düzlemde ve savunmaya geçilerek değil. ama yeni, in- sanal ve gerçek çok kültürlü bır toplumun her alanına katı- lımlannı sağlamak için onlann da görüşü alınarak irdelenme- lidir. Zehra Çırak'tan alıntı 1963 yılından ben. iki yaşın- dan bu yana Federal Alman- yftda yaşayan Türk kökenli şair Zehra Çırak'tan bir alıntı yapıyorum: "Gönlüme kalsa İapon geleneklerince bü- yümek isterdim. bir hasır üs- tündc, saydam-kamış kapılar ardında. Ve ardından bir Çinli gibi kannca kadar çahşkan, işime gitmek için, bir İngiliz gj- bi kahvaltı etmek isterdim. Gönlüme kalsa bir Fransız gi- bi yiyip içim ferah, bir Romah gibi hamam sefası sürmek is- terdim. Gezintıyi Bayergeleneğinde, dansı Afrikalı gibi yapmak is- terim. Bir Amerikalı gibi para kazanmamak uğruna, Rus sabın için neler vermezdim ki, Hindistanlı gibi uyuyup fıl sırtında bir kuş misali durur- ken Türk gibi Boğaziçi'ni düş- lerdim." Harika bır düş. size de tavâ- yc ederim. ölln ve Solingen olaylannın toplumsal koşullannı hazırlayan kimler? 1989yılındaBerlin Duvan'nın yıkılmasından hemen sonra 'Ülkemizde yaşayan Türklerin sayısı çok yüksek, düşürülmesi gerekir' diyen Kohl değil mi?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle