Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2 1 TEMMUZ1993 PERŞEMBE
KULTUR
'Maden işçileri kadar fedakanz' diyen Çağdaş Sinema Oyunculan Derneği Başkanı Halil Ergün:
Oyunculuk, hayatin ta kendisdir
AHL ANTMEN
"Oyunculuk sadcce bizım rü-
yalanmıza gırcn büy ü!ü düny a. sey ret-
liğimi/ bir film değildir. Bal gibi ha-
yatın ta kendisidir. Zor koşullarda \a-
rolan bir mcslektir" dişor Halil Er-
gün. Haksız sayılma? Sıncma afişıne
ismini yazdırmanın bir bcdcli \ar. Du-
şük ücrctlerle sigortasız çalışan. sosyal
güvcnlik yasalanndan yararianama-
yan. uzun çalışma saatlerinc karşın
mcsai alamayan. scndıka kuramayan
"oyuncu"nun -çoğu oyuncunun- ya-
şamı. mutlu fılm karclcnne benzemi-
yor. Yaklaşık bir buçuk yıl önce Sinc-
ma Oyunculan Dcrncği'nden aynlıp.
Çağdaş Sinema Oyunculan Derncği'-
tidc buluşanlar. perdcnin ölesındekı
"gerçck yaşam"da hakkını almanın
yollannı anyor.
SODERİc "aynhk". kimilcrince
hala "yıldı/Iann savaşı". "sağ dernck-
sol dernek" olayı gibı algılansa da
Çağdaş Sinema Oyuncıılan Derncğı
bu tür yorumlamalann ötcsindc bir
olay yaşandığtnı. aynlığın bir "kapris"
değil. salt "görüş aynlığı" tcmclindcn
kaynaklandığıni gösterccek çalışma-
ruldu. Bu elbet ü'kedeki değışıme de
koşut bırşey. Bu bırlikıelık. kendı kim-
lık haklannın yanında ülkcnın daha
dcmokratik. daha yaratıcı halegelme-
sı ıçın sincma oyunculuğunun üzcrine
düşen görevlen üsılenmek içın oluştu-
ruldu. A.ma aynlma karanna biraz
maga/ınel yak'kşıldı- bunu anlaya-
madık \e anlatamadık. Bir toplumda
mak daha etkili olmaz mıydı?
Sanatçılar biraraya gelsin. toplu
olarak sorunlannı dile getirsın
mantığınaşiddetlekarşıçıkıyoruz. Ta-
mam sorunlar ortak. ama ayn ayn
derneklcr olarak ortak sorunlar konu-
sunda birlikte hareket edilebılir
-SODER'le hangi noktalarda çelişti-
ğinizden yola çıkarak. ÇASOD'un işle-
çizelgesi. ÇASOD'un sanatçuıın
"hakkını almak" yoiunda attığı Uk cid-
di adım olarak göze çarpıyor...
Geçen yıl bir oyuncunun T\"de bi-
nnci dereccden bir rolde 50 dakıka ıçın
aldığı ücret 3 milyon lıraydı. Bızim
yaptığımızsaptamalara göre. 1993 yılı
olası enflasyon oranıru da gözönünde
bulundurarak 60 dakıkalık bir ya-
AJtarinema oyunculan
aç gibisinden popülist bir
yaklaşım içinde,
'ağlamayana mama yok*
türünden bir dernek
değiliz. İş. aş. ekmek
muhabbetiyle
insanlann karşısma
çıkmak, sanatçı
kavramına yakışmaz.
lar yapıyor. Sinema oyunculannın "in-
sani koşullar'da \aşayabilmeleri için
ücret politikalan belirlenmcsi. öncekı
gün ilk ke/ vcrilen o> unculuk ödüllcn.
önümüzdcki sezon başlayacak
oyunculuk eğiıimi gibi çalışmalar.
Çağdaş Sıncma Oyunculan DerneğT-
nin SODER'lc değıl ama "sistem'le bir
"alıp vcrcmcdiği" olduğunu kanıtladı.
Çağdaş Sıncma Oyunculan Demcği
liaşkanı Halil Ergün'le. 'aynlık'tan bir
buçuk yıl sonra ÇASOD'da nelerolup
bittiğini konuştuk:
-Sinema Oyunculan Derneği'nden
»yrılıp farklı bir dernek çattsı altında
huluşma geregi neden duyulHu?
Çağd.ış Sincma Oyunculan Derne-
ği, sivil loplum örgütlenmcsine ina-
nan. demokrasinin ancak sivil toplum
örgütlcnmesının üzerinde kurulup gc-
lişcccğinı düşjüncn insanlann buluş-
luğu birycr. L'lkcmizde birçok sektör-
dc olduğu gibi sincma scklöründc de
sorunlar yaşanıyor. Yasal sorunlar.
kültür sorunlan. sanatsal sorunlar.
ckonomik sorunlar ve bizim açı-
mızdan da sinema oyunculuğu sorun-
lan var bu sektördc. Bütün bunlann
kamuoyuna duyurulması vc birlikıe
çözülmesi adırıa bir birlıktehk oluştu-
İnsan bin kere ölmez. Aynca.' Yaşa-
mak yerde sürüklenmeye değrnez' dıye
bir lafı vardı bir şainmizin. Artık bir
tavır almak lazım Başka türlü gelişim
olmaz. değişım olmaz. İnsanlan kışıhk
erozyonuna sokma noklasındaki üc-
ret politikasına ne kadar ortak olacak-
lar. ne kadar olmayacaklar göreceğız.
Geçen gün bir özel TV açıklama
yapmış: Dizilerde önce güzelhk yan-
şmalanmızda dereceye gırenlen. ardı-
ndan hosteslerimizi kullanacağız. son-
ra Yeşilçam'dan adam alınz. Buna bi-
raz güldük. Ayakta kalmak için tıcari
yollara başvurulabilir ama bu gerçek-
ten çağdışı bir yaklaşım. Fransa'da,
İngıltere'de sendikalı olmayan, örgüt-
A hşkanlıklar
Son olarak "Volcu" filminde rol alan Halil Ergün, Çağdaş Sinema Oyuncuları DenıeğTnin Bevoğlu'nda, SO-
DER'le aynı binada bulunan merkezinde, ovunculuğuna ayıracağı süreyi dernek çalışmalan için harcıjor.
bir takım sorunlara. hayata. insan iliş-
kilerine. sanata insanlar ayn pencere-
ierden bakabilirler. bu çoksesliliktir.
bunun kaçınılmaz gereğiydi ayn-
lmamız.
-Türk sinemasınm içinde bulunduğu
koşullar gözönüne alındığında temel so-
run, SODER'in yeterince işlosel bir
dernek olamayışından mı kaynaklanı-
yordu?
Evet. ama bunun ora-
daki arkadaşlanmızla
bırilgisiyok. Aslında 12
Eylül'ün bütün kurum-
lannın tasfiye edilmcsi
gerekir. Demokrasinin
ılcn adım atması 12 Ey-
lül rcjiminin topluma
dayattığı yapısallığm.
örgütlenmelerin. kültü-
rcl birikimlerin. yasal
binkimlcrin tasfıyesiyle
mümkündür ancak. SODER de 12
Eylül koşullan içinde oluşturulmuş bir
örgütlenmeydi. Yapımalar için SE-
SAM oluşturulmuştu. o arada bir de
oyunculuk derneği kurulsun dendi ve
SODER ortaya çıktı. Bazı yıldızlann
başkanhk ettiği bir kurum oldu SO-
DER. fakat isteneni -bize göre- vere-
medi. Zaten yapısı da isteneni gerçek-
leştirmeye imkan tanımaz hale gelmiş-
tı. Ayn bir örgütlenme yapmaktan
başka çare yoktu. Birlik beraberlik
mantığıyla. kendimizi mahkum ede-
mezdik doğrusu.
- Sorunlara bakışta tabü ki farklılı-
klar olacaktır ama bir takım haklan
elde etmek için hep birlikte ses çıkar-
vinden söz edebilir misiniz? Siz. 'sembo-
lik' bir oyuncu derneği olarak kalma-
mak için neler yapıyorsumız?
"Sinemanın sorunlan' hıkayesini ele
alalım. Örgütlü bir davranışla bu so-
runun çöziimüne yaklaşılmamışur bir
türlü. Bir lakım spontan çıkışlar olur
ve söner. Burası bir fabrika değil. Bu-
rası sanatçmın çalıştığı, sanatın malze-
me olduğu bir yer. Ortak sorunlar dıye
A. r_Xedya,sanatıvekültürü çokkötübir
tüketim malzemesi haline getirmiştir.
Medyamn yarattığı kulvarda mı koşacağız,
yoksa sanat ve kültürde üstümüze düşen
görevi mi yerine getireceğiz?
iş, aş. ekmek muhabbetiyle insanlann
karşısına çıkmak, "sanatçı" kavramına
yakışmaz. Türk sinemasınm sorun-
lannı çözmekte oyunculuğa düşen
payda, sadece işsizlik sigortası, sigorta
hakkı meseleleri değil. Türk si-
nemasının yaratrahk ve estetik sorun-
lanna da ayn bir pencere getirmek ge-
rekir. Sinema yoksa, sinemanın üreti-
mi evrensel anlamda bir boyut ka-
zanmıyorsa. bu kavganın anlamı yok.
Türk sinemasınm estetik ve yaratıcılık
sorunlanna da oyuncu olarak katkıda
bulunmak gerekiyor. Bu yaklaşım, is-
ter istemez farklı bir örgütlenmeyi de
gctirdi arkasından.
-Geçen günlerde oluşturulan ücret
pımda birinci dereceden bir sanatçıya
ödcnecck ücret en az ve net 20 milyon
lira olmalıdır. Bu dengeyı oturtmak
için de dernek olarak elimizden geleni
yapıyoruz. Bız burada aktörlük kuru-
munun tüzel kışıliğinin ciddiyeti ko-
nusunda kafa yoruyoruz. Sinema
oyunculan aç gibisinden popülist bir
yaklaşım içinde. 'ağlamayana mama
yok' türünden bir dernek değiliz. Mil-
yarlann artık çok kolay
telafuz edildiği ülkemiz-
de şu an çok korrük bir
ücret saptaması var.
Biz. şimdi bu toplum
bize sinema yapınız. ak-
törlüğü doğrultunuz
mu dıvecektir. yoksa -
bırakınız bu işi marul
satın mı diyecektir bunu
göreceğiz. Bu noktaya
geldik çünkü. İnsanm
aktör olarak -insan olarak- ayakta
kalmasının asgari bir standartı vardır
çünkü. Bu ülkede sistemli bir sanat
politikası olmadığı için insanlann kışı-
İikleri zaafa uğratılıyor Oyuncu. para
kazanmak için tavizler veren kişi ko-
numuna düşüyor. Bizim çizelgemizde
verdiğimiz ücretler, taban fıyatlardır.
İnsanlan bunun aşağısında oynatmak
isterseniz. sokakıan insan toplamak
zonındasınız, sanatın düzeyini düşür-
mek zonındasınız ki kimsenın buna
hakkı olduğunu sanmtyorum.
-Yaşamak için bir şekilde para ka-
zanmak durumunda olan oyııncular bu
ücret politikası konusunda kararlı dav-
ranabilecek mi?
üstüne kurulmuş bir
sinemanın artık
tükendiğine ve
tıkandığına inanıyoruz.
Sadece salon yok. para
yok. senaryo yok meselesi
değildir bu. Biraz da
estetik ve yaratıcılık
sorunudur.
lü olmayan, önüne gelen adamı oyna-
tabılir misiniz? Bu dünyanın hiçbır ye-
nnde yok!
-Bu yaklaşım oyunculuk mesleğinin
sa>gınlığını da büyük ölçüde zedelivor
değil mi?
Oyoınculuk kimlığı çok büyük yara
almıştır Türkiye'de. L'lkemizde deği-
şen rüzgarlar. kültür ve sanatı çok ayn
kulvarlara taşımıştır. Medya. sanatı ve
kültürü çok kötü bir tüketırr» malze-
mesi haline getirmiştir. Bız şu an med-
yamn yaraltığı kulvarda mı koşacağız.
yoksa ülkenin çok temel sorunu olan
sanat ve kültürde üstümüze düşen gö-
revi mi yerine getireceğiz? Bu anlamda
kavgamız var bızim. Sanat ve kültür
hayatına belli biçimde müdahele etme
hakkımız olduğunu düşünüvoruz.
Çocukluğumuzda sinema oyunculuğu
bir bayram scvinci yaratırdı, çekimle-
re gittiğimizde görürdük bunu. Şimdi
gidiyoruz. biraz bıyıkaltı bir bakışla
karşılaşıyoruz. Artık önüne gelenin
sanatçı olmasına tepkı gösterilmeme-
sinden kaynaklananbir tutum var. Biz
oyunculuk kurumunu soylu bir mes-
lek olarak görüyoruz ve fedakarhk
noktasından da maden işçisıyle aynı
sırada olduğumuza inanıyoruz.
-Son olarak, Yeşilcam'ın temel soru-
nu nedir sizce?
Biz. alışkanlıklar üstüne kurulmuş
bir sinemanın artık tükendiğine ve tı-
kandığına inanıyoruz. Sadece salon
yok. para yok. senaryo yok meselesi
değildir bu. Biraz da estetik ve yaratı-
cılık sorunudur. İnsanlar. kannlannı
doyurma çabasının dışında bu anlam-
da da kafa yorma imkanı elde edebil-
meliler. Ama alışkanhklarla ne de-
mokrasi kurulur. ne bir yaratıcılık or-
tamı hazırlanabilir.
Boris
Christoff
öldüKWtür Scrvisi - Çağımızın
cn öncmli 'bas' scslerinden
biri olarak niıelcndirilen, Bul-
gar asıllı ünlü opcra sanaıçısi
Bpris Christoff (79) pazartesi
günü Roma'daki evinde
öldü. Ailesiyle birlikte yaşa-
yan sanatçmın ölüm nedcni
acıklanmadı.
40 yıldır italya'da yaşayan
vc opcrada Rus reperiuan-
nda uzmanlaşan Boris Chris-
toffun unutulmaz rolleri
arasında Modest Mus-
sorgsky'nin "Boris Godu-
nov"u geliyordu. Chrisıoff.
bu rolü en az 600 kez oy-
namıştı. Eleştirmenlcrce usta
bir Verdi yorumcusu olarak
da nitelendirilen Chirstoff,
"Don Carlos"da da unutul-
maz bir performans göster-
mişti. Bulgaristan'm Plovdiv
kentinde doğan Bons Chris-
tofTun opera dünyasına gir-
mc scrüveni son derecc ilginç.
Sanatçı, 19401ı yıllarda hu-
kuk eğitimi gördüğü sırada
Bulgaristan Kralı Boris ta-
rafından bir koroda şarkı
söyterken keşfedilmiş. Chris-
lofTun sesine hayran kalan
kral. onu hemen burslu ola-
rak Roma'ya. ünlü bariton
Rkcardo Stracciari'nın yanı-
nda cğıiim görmeye yollamış.
İlkçıkışını 1946'yılındaRo-
ma'da Puccini'nin "La Bo-
heme" operasıyla yapan Bo-
ris ChristolT, bundan üç yıl
sonra Londrada Covent
Garden'da "Boris Godu-
nov"'da rol aldı. ChristolT. bu
opcrada gösterdiğj başandan
sonra adaşı olan bu ünlü ka-
rakterle birlikte anılmaya
başladı. Ardından. Milano.
Viyana. Napoli. Vcncdik. Pa-
ris vc ABD'de başanlı kon-
scrler vcrcn ünlü bas.
çağımızın cn önemli >a-
nulçılanndan biri olarak ope-
ra larihinegcçtı.
Popun vahşi ve uslanmaz kızının yeni albümü "her anı yıllanmış bir içkT olarak yorumlanıyor
TinaTurner'ın hiçutanması yokKültür Servisi- Popun ısyankar. vahşi
uslanmaz kızı Tina Turner aynı gruba
dahil olduğu siyah kadın şarkıcılardan
her zaman farklı oldu. Resmilikten
uzak Tina Turner 19601ı ve 1970li yıl-
larda bile erkek arkadaşlannın
sözlerinı dinleyen "aci" tavırlı Arettıa
Franklin. Gladys Knight ve Tammi Ter-
rell'ın iyihğine hiçbir zaman özenmedi.
Aksine Turner sahnede Ike Turner ve
•"Rhythm Kings and The Ikettes" eşli-
ğinde "Proud Mary"yi çığlık çığlığa
söylerken püskülleri vahşice sallanır.
yüzünden ter oluk oluk akardı. Renk
renk peruklan. file çoraplan ve kısa ete-
ğiyle Turner daha çok sokaktaki sıra-
dan bir zenci kadına benziyordu.
Şarkıcı başka bir gezegenden gelmiş.
için için kaynayan bir tannça göriinü-
mü venyordu.
T_JL un
urner'm yeni albümü
eleştirmenlere göre sanatçının
kariyerini ve ruhunun
portresmı kabataslak
aktanyor.
53 yaşındaki şarkıcının yeni albümü
"NVhat's Love Got to do with it" adını
taşıyor. Eleştirmenlere göre albüm sa-
natçımn hit parçalan ya da 20- 30 yaşla-
nndaki zaptedılemez bir enerjinin ürünü
olan parçalan bir araya getıren parlak
bir koleksiyon değil. Bunun yerine Tur-
ner'ın kariyerini ve ruhunun portresini
kabaıaslak aktanyor. Albümde yer
alan parçalann yeni düzenlemeleri oriji-
nallcrinc çok benzıyor: yalnızca üç yeni
şarkının havası albümc bir şeyler katı-
yor. Yine de her şeyin ötesinde albüm
ıçın "Turner'ın farklı kişiliklerini damı-
tan. her anı yaşanmış yıllanmış bir içki"
yorumlan yapılıyor.
Müzik yuşamının u/un bır bölümü
boyunca Turner. "kölü " /cnci kı/ın bir
mısali olarak cöıüldü. Gomnümü dc
bunu desteklıyordu. Aynı Ainı.ında ba-
ğımM/ Myah kadının ımaııydı Ko-
casının her zaman 'orda" olduğunu bi-
liyordunuz ama şarkı söylemeye baş-
ladığında ondan tümüyle bağımsız ol-
duğu anlaşılıyordu. Çılgın. eğelenceli-
Tina Turner
yetenekli ve sahnede adeta aşıkmışçası-
na tutkuyla şarkı söyleyen Turner da-
yanılmaz bir biçimde baştan,
da.
Turner'ın kocasından aynldıktan
sonra bestclediği "VVhdt's love but a se-
con hand emotion" adlı şarkısı 80-
lerin aşk karşıtı parçası oldu. Daha son-
ra 1984'de yayınladığı "Private Dan-
cer" adlı albümü de 11 milyon satınca
turner 60'lann kültürüne. büyülü zencı
sitiline nostalji duyan bir toplumda po-
pun prensesi haline geldi. "Turner şim-
di eskiden ne kadar zalımce kötümserse
o kadar iyimser".
Turner'ın aşka yenılenmiş inancı al-
bümün ilk parçası aynı zamanda en iyi
yeni şarkısı olan "I don't really vvanna
fıght any more"da kendini ortaya
koyuyor. Turner bu şarkısında kötü gi-
den bir ilişkiyi sona erdırmeyi değil.
tartışmalan. tatsızlıklan bırakmayı
öneriyor. Sözcükler ve şarkıya hakim
olan atmosfer. tutkunun ve aşağıla-
manın hüküm sürdüğü bir yerde güç-
lülük ve huzuru sergiliyor. Albumün
ikina yeni parçası "\Vhy musi \\e vvaıt
until tonight" ise müzik eleşürmenlerı-
ne göre Turner'ın o kumlu sesinden
söylenmeseydi oldukca klasik bir parça
olarak yonımlanabilirdi. Üçüncü yeni
parça "Stay a vvhile" ise süslenmiş.
söylemek istedıklerini olduğu gibı orta-
ya koyan bir parça. Mclodi monoıon-
laştığında Turner'ın sesi devreye gıre-
rek parçaya renk katıyor.
Turner şimdiye kadar bır sürü
şarkıcıya esin kaynağı oldu. Janet
Jackson. Chaka Khan. Patti La Belle ve
En Vogue sanatçıyı şu ya da bu şekilde
taklit ettiler: soul ıle rock'ın çarpıştığı
şarkılanndan yararlandılar. Fakat bu
kadın şarkıcılann yaraıtıklan efsaneler
bile Turner'ın ününün gölgesınde kaldı.
Bir müzik otoritesi Turner için şu yoru-
mu yapıyor:
"Varolabildiği, ayakta kalabildiğı.
şarkı söyleyişi ve vahşi zerafetınden do-
layı hayranlık uyandınyor Turner bü-
tün dişı olmak. beyaz olmak. siyah ol-
mak. özgürlüğü tatmak tanınılannı al-
tüst ederek yeni bir ınodel. prototıp
oluşturdu. Büyük sanatçtlann suhıpol-
duğu bır özellığe sahip. Vc clki de sahip
olmalan,gcrckcnç: Tina Turncr'ın hıç
Sağlar Kazakistan 'a gidiyor
ANKARA(ANKA>-KulturBakanıFikriSağlar. 10-15
temmuz arasında gerçekleştirilecek olan Türkçe konuşan
ülkcler kültür bakanlarıtoplantısınakatılmaküzere
Kazakiskan'a gidiyor. Kükür Bakanlığı'ndan yapılan
açıklamaya göre Kazakistan'da yapılacak Türkçe
konuşan ülkeler kültür bakanlan toplantısında türki
cumhuriyetlerın latin alfabcsıne geçış surecı ıle kültürel
değişim ve işbirliği konulannın ele ahnacağı bıldinldi
Kazakistan'ınevsahıpliğı yapacağı toplantıda Kültür
Bakanı Fikri sağlar ile birlikte Azerbevcan. Türkmenıstan.
Kınzistan. Özbekistan. Tatanstan. KKTC Kültür
Bakanlan kdtılacak
Top 'un 'Eski İstanbulEvlerV
Kültür servisi- Ressam T.EnginTop'un dörduncü kışısel
resım sergisı 28 haziran'da Lsküdar Belediyesı Sanat
Galensı'nde açıldı. "Eskı İstanbul Ev leri" başlıklı sergi 9
temmuza kadar açık kalacak Eskı İstanbu! Evlerini
tablolanndayaşatmay a çalışan sanatçı uzun bir süre
Belçikada Sanat Akademisı'ndeöğrenımgördü. Engın
Top'un yıkılmış. yeri belli olmayan ahşapevlenn
resimlerinden oluşan 150-200 kadar tablo koleksiyonu var.
Ipekyolu FestivalVnde bugün
Kültür Servisi - Küitür Bakanlığı tarafından düzenlenen
İpekyolu Festivalikapsamuıdabugünsaat21.00de
AtatürkKülıürMerkezi BüyükSalon'dabırplakettörenı
gerçekleştınlecek. Avrupa Peyzaj Vakfı tarafından
düzenlenen törenc Jean Pierre Knockaert \ e Prof. Dr.
Yüksel Öztan konuşmaa olarak katılacaklar. Saat
21.30'da aynı yerde İstanbul Teknık Cnıversıtesı Korosu.
şef İnci Çayırlı yönctimınde bi r konser v erecek.
"Doğum Günün Kutlu Olsun,
Türk "sinemalarda
Kültür Servisi- Yâzar Jakob Arjouni'nin best-seller
kitabındanuyarlanan\e Alman kadın yönetmenDoris
Dörrie'ninyönettiğı "Happy Bırthday Turke-Doğum
t
Günün Kutlu Olsun Türk" 2 temmuzdan itıbaren
İstanbul'da gösterime giriyor. "Erkeklcr". "Ben veO"
filmlennin yönetmenı Dörne. fılmin aynı zamanda
senaryosuna da imza atnuş. Türkçe biİmeyen Kemal
Kayankaya ısimli bır dedektıfın Frankfurt'ta başına gelen
maceralann anlatıldığı filmde bajrolleri Hansa Czypionka,
Özay Fecht, Lambert Hamel \e Ömer Şimşek
paylaşıyorlar. Filmın gorüntü yönetmenliğını Helge
VV'eindler müziklennı ise Michael Etz üstlenmiş.
'Atatüvk, Cumhuriyet ve
DemokrasVşiirleri yarışması
Kültür Servisi - Kültür Bakanlığı Halk Kültürlerinı
AraştırmaveGeliştirmeGenelMüdurluğüıarafından
Cumhuriyet'in 70. Y'ıldönümu nedenn le. halk şarilen
arasında "Atatürk. Cumhuriyet \e Demokrası" konulu bir
şiiryanşmasıdüzenlendi. Halk şaırlenni Ataturk.
Cumhunyet ve Demokrası konulannda şiır yazmaya
özendirmek, şiir aracılığıy la bu ka\ ramlann
benimsenmesini sağlamak \ c halk şairliği gelcnoğinc
katkıda bulunmak amacıy la düzenlenen yanşmaya halk
şaıri olarak tanınan kişiler daha öne hiçbır yerde
yayınlanmamış şıirlenylc 20 eylül tarihıne kadar
başvurabilecekler Yanşmada birinci olan şiire 8 milyon.
ikınci olan şiıre 6 mıly on, üçuncu olan şııre 4 milyon ve üç
mansiyonun her bınne 2 milyon 500bınödülverilecek.
aynca ödül alan veyayımlanmaya değer bulunan şiirler
kıtap haline getirilecek.
El sanatlavı sergisi
ANKARA(AA) - Yoksullara \ ardım \c Eâtim Vakfı
(YOYAV)ueÇankayaHalkEğmmMerkezi
Müdürlüğü'nün ışbırliğı ile surdurülen el sanatlan
kurslanna katılan kursiyerler. ürünlerini V'akıfbank
Kültür Sanat Merkezi'nde sergılıy orlar.
Scrginın açıhşında. Valı Yardımcısı Dursun Ali Şahin,
Çankay a Kaymakamı Tevfık Fikret Sa> gılı ve YOY AV
Genel Başkanı Dr. İbrahim Ateş. bırer konu^ma y aptılar.
YOY AV Başkanı. Valı Erdoğan Şahinoğlu adına Vali
Yardımcısı Dursun Ali Şahın'e vakfın bir plaketıni verdı.
Vakfa maddı ve manevı desteklennden dolayı aynca Aydın
Menderes'in eşi L mran Menderes'e deçiçek sunuldu. El
sanatları sergisi 2 temmuza kadar açık kalacak 149
kursıyerin y ıl boy u yaptıkları çalışmalardan örneklerin yer
aldığı sergide. kumaş boy ama. nakış. dikiş. ipek pentür.
tezhip, vitray. boncok, makromegıbi birçok el
sanatlanndan örnekler izleyicılenn beğenisıne sunuluyor.
Trabzon 'da Kültür-Sanat
Kültür Senisi - Saray ve
Smema Sandte\i"nde bu
hafta, üç film
gösterilecek. 2 temmuz
cuma gününe kadar.
yönetmenliğıni Stephan
King'in yaptığı
"Dönüşüm" adlı fılmle.
başrollerinı Anthony
Hopkins'le F.mma
Thompsonın oy nadığı
"Hovvard's End" adlı
fılm göstenlecek. Cuma
günü ise Spike Lee'nın
yöneıtiği \e Denzel
\\ashington"ın başrolünu-
oynadığı. "Malcolm X"
adlı fılm gösierilecek.
Trabzon Dc\ lct Güzel
Sanatlar Gaierisi'ndc.
Trabzon Halk Eğitimi
Başkanlığı'nın açıığı. ıl
genelini kapsayan halk
eğitim merkezlennin. yıl Emma Thompson
sonu "kültür sanat \e
satış sergisi" perşembe gününe kadar açık kalacak.
Ressam Ozcan Danışman'ın Güneş Sanat Galcrisi'nde
.ıçtığı resim scrgisi. cuma gününe kadar gezılebilccek.
Bugün KTL Tıp Fakultcsı Aydın Inal Anfisf nde. KTÜ
Tıp Fakiıllcsi Pcdıatri Anabilımdalı başkanı Prof. Dr.
Aydın İnal. "Solunum Yolu Alcrjileri" konulu bir
•*• konfcrapsverccck