18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 HAZİRAN1993 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Sirketlerden haberler •SKODAyeniliklerine devam ediyor. Favorit ve Formen'de gerçekleştirilen 548 yenilik ve yaratılan Sport-Line ve Silver-Line modellerind.en sonra şimdi deözel birçizgiye sahip Black-Line'ı piyasaya sunuyor •ŞEKERBANK, Üsküdar Şubesi'ni yeni binasına taşıdı. • BOYUTSATIŞ HİZMETLERİ, şirket merkezinde verdiği kokteylle açılışını kutladı. Bilgi işlem müşavirlik kuruluşu olarak hizmet verecek şirket, bilgisayar, elektroruk büro malzemeleri ve yaalımlan pazarlayacak. • DEPARDETEKS'in geçen hafta Uşak'ta düzenlediği 'deri kimyasallan sernineri'ne' UşakJı deri üreticileri kaüldı. • YASAD Genel Kurulu The Marmara İstanbul'da düzenledi. Emrehan Halıcı'nıntekrar başkanlığa seçüdiği toplantıda I994yılı faaliyet programı da belirlendi. • HALICIBılş İşlem AŞ, Doğru Yol Partisi'nin üç aşamalı 'bilgisayar ve otomasyon projesi'ni üstlendi. • ŞARKHAYAT SİGORTA, sağlık sigortası alanında iki yeni uygulama başlattı. Böyleceyıl sonunda sigortalısına en az üç yıl poliçe yenileme imkanı taruyacak ve poliçe kapsamında bulunan 'yatakh tedavi' teminatlannı yılük yüzde 50 artışa kadar dövize endekslevecek. • EGE SİGORTA, Petrokent Side ve Abant tesislerini tümrisklerekarşı sigortaladı. Aynca bu tesislerden yararlanacak kişileri her türlü kazaya Jcarşı sigorta teminatına aldı. • INTERBANK, Yurtdışından 40 milyon dolar tutannda sendikasyon kredisi aldı. Sendikasyon işlemlerinin hepsi tamamlandı. • MERCEDES-BENZ Türk Aş yeni otobüs fabrikasının temelini lstanbul Hoşdere'de attı. MERKEZ SİGORTA'nın Bursa Kervansaray Termal Otel'de düzenlediği Marmara Bölge Acenteler Toplantısı'na tüm acenteleri ve üst düzey veıkililen kaüldı. • ULUSOY OTOBÜS İŞLETMESİ'nin, mayıs ayında Kuşadası. Bcxlrum ve Marmaris'e başlattığı yeni haüardan sonra, Izmir-Antalya arası tarifeli seferlere de başlandı. BAR RESTAURAJNT ÇANU TERAS 7 GÜN AÇK 18.3O-02.0O Yemek müziğinde GRUP SENTEZ SolisfcSERAP & ÇILER-ULUG TEMEL İ ClİSl M)KN 11)1' Mİ7.İK AjiRızaTannŞefliğinde TÜRK-FRANSIZMVrFAĞI PJI* / t.ttâ I Salt % 20 rtrimli Bw • Lokanta 232 64 26 «246 97 3 YAZARLARIN EVİ Osmanbey MEYHANEMÎZDE Hergün fasıl Rez: 2464418 ORMAN-DENIZ-SESSİZLIK nıcıcn OTCI AKÇAKOCA O.K. 175.OOO.- TL R«staurant*Havuz*Pİ8J Jtoz: Akfokoco: ».4614.2574 Istonbul: 9.1.265 29 65 AKTAŞ'ın 'borsa kalkaıır• Daha önce yetki belgesinin Danıştay'ca iptal edilmesine karşın Aktaş Elektrik'in SPK'yabaşvurarak27 Mayıs'tan itibaren halka açılması tasarruf sahiplerinin gücünü kullanarak kendini kurtarma taktiğine bağlanıyor. Ekonomi Servisi - Danıştay- ın 28 nisanda yetki belgesini ip- tal etmesine karşıhk Aktaş Elektrik'in Sermaye Piyasası Kurulu'na başvurarak 21 ma- yıstan itibaren halka açılması, "tasarruf sahiplerinin gücünü yaruna alarak kendini kurtar- ma taktiğine" bağlanıyor. Aktaş'ın. yetki belgesinin ip- tal edilmesinin ardından hükü- metle pazarlığa oturup yine aynı bölgenin elektrik dağıtîmı- nı abnak için küçük tasarruf sahiplerinin mağduriyetini kal- kan olarak kullanabileceği be- lirtiliyor. Aktaş yöneticilerinin bunu yapmasa dahi. halka açıl- mayla ilk fıyatı üzerinden en azından 20 rnilyar maliyetsiz para topladığına ışarei ediliyor. Bu arada Cumhuriyet'i ara- yan ve adının açıklanmasını is- temeyen bir borsa broken, ta- sarruf sahiplerini çaresiz bıra- kan bu durumdan önoelikle şirket yönetiminin ve Sermaye Piyasası Kurulu'nun sorumlu olduğunu söyledi. "Şirket yö- neticilerinin ve Sermaye Piyasa- sı Kuruiu'nun halka açılma sırasında tasarruf sahibini ay- dınlatması ve bu konuda bilgi- lendirmesi gerekirdı. Borsa'da broker olmama rağmen benim bile böyle bir davadan haberim yoktu" diyen broker. bugüne kadar 4 rnilyar lira değerinde Aktaş hissesi sattıgını söyledi. Aktaş yöneticilerini bu durumu bile bile halka açılmış olabilece- ğini savunan broker, sözlerini şöylesürdürdü: "Halka açılırsa, sözleşmesi- nin iptal edilmeyeceğini düşün- müş olmalılar. Bunun başka bir izahı olamaz. Burada Aktaş'ın suçu ayn, Sermaye Piyasası Kurulu'nunki daha da ayn." Sürekli bundan sonra ne ola- cagıru soran ve bizden aynnülı bilgi almaya çahşan broker, his- selerin büyük bir bölümünün emniyel mensuplannın elinde olduğunu belirterek, "Ne yapa- cak bu kadar insan? Hepimiz mahvolduk'* diye yakındı. Sermaye piyasası hukukçusu Prof. Ünal Tekinal ise Aktaş Elektnk hisselennden mağdur olacaklann. halka arz ılanında eksik bilgilendirmeden dolayı Aktaş Yönetim Kurulu üyeleri ile aracüık eden bankayı so- rumlu tutabileceklerini söyledi. Tasarruf sahiplerinin mağduri- yetı halinde tazminat davası açarlarsa kazanma ıhtımallen- nin yüksek olduğunu belirten Tekinalp, '"Böyle bir davanın varlığmı, ancak şirket yönetici- leri bilebilirler. Ve gizlememele- ri gerekliydi. Yönetim kurulu ve haika açılmaya aracıiık eden banka direkt sorumludur." Tes-Jş Sendikasından Oktay Işleker, Aktaş Elektrik'in abo- nelerinden başka, "giderayak halkı dolandırdığını" belirterek şu noktalara dikkat çekti: "'Da- nıştay'da bu karar 29 Nisan 1993 tarihinde alınmış. Aktaş, bu karardan bir ay sonra, yani 27 mavısta hisse senetlerini hal- ka açtı. Bunu kim bir rastlan- tıyla açıklayabilir? Aktaş'ın o gün 6 bin liradan satmaya baş- ladığı hisse senetlerinin değeri bugün 39 bin lira, dolayısıyla şirket, 18 milyarhk hisse sene- dinden 150 milyar gjbi bir para topladı. Giderayak, üstelik bi- lerek yaptı bu işi. Hisse senetle- rini alanlann bu saatten sonra yapacaklan bir şey yok. Bu 150 milyar lira artık bu adamlann cebinde. Eğer hisse senedi sahi- bi Aktaşzedeler, ille de bir şey yapmak istiyorlarsa, orada mağdur olan arkadaşlara katıl- sın, ortak yürüyüş yapalım." Vurgun dediğinböylevurulurİstanbul Haber Servisi - AKTAŞ Eiektrik, TEK'ten elektriği kalkınmada öncelikli Ulere verilen elektrik fnatından çok daha ucuza aldı. Ancak aboneye, elektriği çok daha pahalıya alan TEK ile aynı fıyattan sattı. Şirket üç yıl boyunca 'Elektrik Tarife- leri YönetmeliğTni çiğneyerek, abonele- rinin sntından haksız kazanç sağladı. AKTAŞ'ın usulsüzlükleri 'özetle' şunlan • Anadolu vakasındaki eiektrik dağı- tnn hizmetini devTaldığı 1 Eylül 1990 ta- rihinden bu yana; kompanzasvon tesisle- rini (reaktif enerji üreten tesis) kuracağı- m söyleyerek, TEK'e reaktif enerji bedelierini ödememe iıntiyazı aldı. An- cak şirket, bu tesisi kendisi kurmayıp, TEK'e yaptırttı. Şirketin bu >olla sağla- dığı haksız kazanç 884 milyar lira dola- ymda. • Her ay yayımlanan Elektrik Tari- fekri Listesi'nde, *Sözleşmede bağlantı gücü 6 kilovata kadar olan abonekrden reaktif bedel alınmaz' deodiği halde, AK- TAŞ, bağlantı gücü 3 kilovatı aşmayan aboneierinden bile bu bedeli aldı. • Yönetmelikte, 'Abone malı olan sa- yaçiardan, sayaç kirası alınmaz' kea'n hükmüne karşın AKTAŞ, bir milyon aboneden 'sayaç kirası' ya da 'bakım üc- reti" adı altında abonelerilen yaklaşık 128 milyar 400 milyon lira civarında haksız kazanç sağladı. • Geç ödemeleri v a da abonelere gon- dermediği halde göıiderdiğini öne sürdü- gü faturaları. elektriğin tüketildiği tarife- deki fivattan değil, o günkü zamlı tarife üzerinden fatura etti. Anta kendisi TEK'e olan borcunu, en son tarifeden de- na ait borçlan ödemeyen yeni abonelere elektrik bağlamadı. • AKTAŞ 'Enerji Müsaadesi' komı- sunda da yönetmelik hükümlerini ciğne- di. TEK lstanbul Dağıtım Müessesesi'- nde bin 600 kilovata kadar olan enerji isteklerinde. abone trafo yerinin irtifa hakkmı (kullantmını) vermekle veya 49 yduğına kira sözlcşmesi yapmakla >ü- TEK'ten çok ucuza aldığı elektriği, abonelerine TEK'infîyatmdanbile pahalıya satan AKTAŞ'ın elde ettiği 'haksız kazanç' trilyonu aştı. ğil, ne zaman tüketmişse o döneme ait fiyat üzerinden ödedi. • Yönetmelikteki 60. maddenin son paragrafında, "Borcunu ödemeden ayn- İan abonelerden sonra, aynı yere abone olacaklardan hatta mülk sahiplerinden eski aboneye ait borçlaruı ödenmesi tale- bi ve şartı koşulmay acaktır" denmesine karşm şirket; "Eski borçları ödemezseniz elektriğiniz bağlanmaz" dedi. Başkaları- kümlü tutuyor. AKTAŞ'taki uygulama- da ise bin 600 kiloıat saat sınırlaması, TEK u\gulamasından farklı olarak bunu 200 kilovata düşfirdü. • AKTAŞ, vatandaşı yasal haklann- dan mahrum bıraktı. Trafodan sonra abone tarafından yapılması gereken şe- beke tesislerini, 'Kendim yapacağım' di- yerek mesnedi belli olnıayan birim fiyat- İarla bu işi > an şirketlerine > aptırdı. • TEK uygulamasında 'usul gereği' hicbir şekilde gece ya da hafta tatili önce- sinde elektrik kesilmezken AKTAŞ 'zor- la ve baskıvla' gece yanlarında ve hafta soniannda vatandaşın elektriğini kesti. • Yönetmelikte belirtildiği gİDİ TEK, AKTAŞ'ın 'usulsüzlükleri saymakla bit- meyecek gibi ama en önemlisi; abonelerin sırtından, hem de tam üç yıl boyunca, haksız kazanç sağlaması.ilk kez elektrik bagiatacakların ödemesi gereken kaülım paymı yüzde 2.5 ile takside bağlıyor. AK- TAŞ ise önceikle bu ödemeyi takside bağlamaya yanaşmayarak vatandaşı, borcunu peşin ödenıeye zorladı. • Hektrik Tarifeteri Listesi'nde Ha- yır kurumları ve kamu yararına çahşan demekler ve spor tesisleri ile resmi ve ka- mu kuruluşlarından elektrik ücreti alın- maz' denmesine karşm AKTAŞ camile- rin elektriğini kesti. •. ••••.•• • Elektrik birimfiyatJannmbakanlık tarafmdan her ay otomadkman yiizde 3 zam gördüğü bir döneriıde, AKTAŞ, "kazançlannın denetlenmeyeceğinin ga- rantisi içinde'" bunu yüzde 100lere çıkar- dı. Elektrik Mühendisleri Odası 'Mücadeknüz şimdibaşhyor* • EMO İstanbul Şubesi'nin basın toplantısında biraraya gelen elektrik aboneleri ve muhtarlar, Eneni ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile TEK'e, karann bir an önce uygulanması için telgraf ve faks çekmeye başladılar. LÜ. 'den aknış olduğum pasomu ve okul kimliğimi kaybettım. Hükümsüzdür. TUFANASLAN Nüfus cuzdanımı kaybcttim. Hükümsüzdür. TÜRKAN GÖYNÜ lstanbul Haber Servisi - Da- nıştay'ın, İstanbul'un Anado- lu yakasında hizmet veren •imtiyazlı' şirket AKTAŞ Elektrik'in sözleşmesini iptal etmesinden sonra elektrik abo- neleri ve muhtarlar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile TEK'e, karann bir an önce uy- gulanması için telgraf ve faks çekmeye başladılar. Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi ise dün bir basın toplan- tısı düzenledi. Oda yetkilileri, "Danıştay karan derhal uygu- lansın. Bir milyon abone, yak- laşık 4 milyon kişi, AKTAŞ Elektrik'in haksız kazancın- dan ve keyfiliğinden kurtanl- sın. 'Hukuk Devleti var' diyor- lar. Eğer varsa TEK gelir, işlevi biten AKTAŞ'ı devrahr. Bu karara uyulmadığı takdir- de, AKTAŞ'ı Danıştay'ın da üzerinde bir yere oturtmak ge- rekecektir. Bunun yanıtım kim verecektir"' diye soruyorlar. Elektrik mühendisleri ayn- ca, İLKSAN olaymda fırüna koparan bakan ve milletvekil- lerinin hiçbirinin, denetlenme- yeceğinin garantisi içinde. vatandaşın üzerinden sağladı- gı haksız kazançlarla 1.5-2 tril- yonu götüren AXTAŞ konu- sunda tek laf etmediğine dikkat çekiyorlar. AKTAŞ yetkililerinin bugüne dek yap- tığı vurgunlann rakamsal tuta- nnı soran gazetecüere de "Bize bir haftahğına yaünmlannı. hesaplannı açsınlar, size he- men söyleyelim" diyorlar. Elektrik Mühendisleri Oda- sı Kadıköy Şubesi binasında dün 'AKTAŞ bayramı' yaşan- dı. Toplantıda konuşan oda başkanı Mefamet Turgut, AK- TAŞ'a karşı, odalar, sendika- lar, tüketici dernekleri ve elekt- rik aboneleriyle dayanışma içinde sürdürdükleri mücade- leyi bir maça benzetti. Danış- tay'ıp karanndan sonra "ma- çın birinci devresi'ni bitirmiş olduklanru söyleyen Turgut, "Ancak, asıl mücadele bundan sonra başhyor. TEK bu uygu- lamayı durdurabüme çaresi arayacakür. Ama sivil toplum örgütleri kararlıkla bu müca- deleyi sürdürdüğünde, sonuç- ta kazanacak olan yine huku- kun üstünlüğü ve demokrasi olacakür. Danıştay karannın uyguJanmasını istiyoruz. Bu konuda kamuoyunu bize des- tek vermeye ve duyarh olmaya çağınyoruz" diye konuştu. Elektrik enerjisi altyapı yau- nmlan içinde ve temel mal ni- teliğinde olduğu için hizmet unsurunun kar unsurundan önde geldiğini, bunun da an- cak hizmetin kamu ehnde bu- lunması ile olanaklı olduğunu vurgulayan Turgut şunlan söyledi: "Serbest piyasa koşul- lannın en önemli unsuru olan rekabeti elektrik sektöründe sağlamak, yatınm maliyeti çok yüksek olduğu için olanaksız- dır. .. Ozelleştirmeden amaç; re- kabet ise elektrik sektöründe bu rekabetin oluşturulması imkansızdır. Öyleyse amaç, devlet tekellerinin yerine, özel tekeller tni oluşturmakür? Bu bağlamda olaya bakıldığında, kamuya ait elektriğin kaliteli sunumu özelleştirme ile müm- kün değildir. Kaldı ki bizdeki özelleştirme değil, peşkeştir; si- yasi tercihlerle, buralan kendi- lerine yakın kişilere bırakmak- tır. Özelleştırilen yerler de 'batan' kuruluşlar değil, en iyi durumda olanlardır. Bugün TEK'in özeHeştirilmesi kapsa- mında, özel girişimcilerin talep ettikleri yerler, hep Batı'da, altyapının son derece iyi, sana- yinin de bol olduğu, çok fazla elektrik tüketilen yerlerdir. Vahap Eycan 'özlük haklan için' dava açtı, dava şirketin sözleşmesinin iptaliyle sonuçlandı Işvereımıi ^işsiz 9 bırakb • 39 yaşındaki, 5 çocuk babası Eycan, bundan üç yıl önce açtığı davanın toplumsal birkararla sonuçlanmasının şaşkınlığı içerisinde. HÜRRtYETUYMAZ Danıştay'ın AKTAŞ Elekt- rik'in sözleşmesini oybirligi ile • iptal etmesıyle sonuçlanan da- vayı açan TEK çabşanı Vahap Eycan, AKTAŞ Elektrik ele- manı. TEK'in, İstanbul'un Anadolu yakası elektrik iletim ve-dağıtım hizmetlerinin 1990 yılında özel şirket AKTAŞ'a devredilmesinden sonra, 'özlük haklannın gasp edildiği' gerek- çesiyle dava açan elektrik işçisi Eycan, o tarihten bu yana AK- TAŞ Elektrik'te çabşıyor. Eycan, "Biz bu davayı açar- ken amacımız, AKTAŞ olayı değildi, TEK'ti. Devir teslimle, TEK'teki özlük ve yasal hakla- nmızın, gasp edilmesi yüzün- den biz bu davayı açtık" diyor. Bunlan anlaürken de son üç yıldır aynı konumdaki 650 ar- kadaşıyla verdiği mücadelenin sonunda, gazetecilerin kendisi- ni soru yağmuruna tutması ve ansızın TV kameralannın kar- şısında boy göstermeye davet edilmesinden duyduğu şaşlunlı- ğı gizlevemivor. Danıştay tarafından alınan karardan da oldukça memnun görünen Eycan, AKTAŞ'ın TEK ile sözleşmesinin iptaliyle sonuçlanan davayı nasıl açtığı- nı şöyle anlatıyor: "Ben 1978 senesinden beri TEK'te çahşan bir işçiydim. Türkiye'nin ekonomik politi- kasından kaynaklanan ve önü- müze sürülen KİTlerin özelleş- tirilmesi olayı var, biliyorsunuz. Siyasal iktidann KİT'lerden kurtulmak gibi bir sorunu var. ANAP iktidan sorun olarak gördüğü KİT'lerden kurtul- mak için, öncelikle TEK'in Anadolu yakasındaki elektrik hizmetlerinden başlandı. Ben orada şöför olarak çalışıyor- dum. TEK, usulsüz bir şekilde 650 iş arkadaşımızın iş akdini feshederek, bu özelleştirmeyı gerçekleşürdi. Biz de buna isti- naden, kamuda çahştığımız için özel şirkete devrolduğumuzda yasal birtakım haklanmızın kaybolacağına dayanarak bir dava acma zaruretini hissettik. Davayı benim adıma açtık. 850 kişi bu davaya müdahil olarak kaüldı." Eycan, davayı açuktan sonra AKTAŞ_ Elektrik'te çahşmaya devam etmişti. Bu üç yıl içinde kazanmaya çalıştığı davanın, halen çalıştığı işyerini altüst edeceğini. işverenini 'işsiz' bıra- kacağını bir an bile aklından geçirmediği her halinden belliy- di. Buna karşın Eycan'a, yeni işyerinde bu üç yıl boyunca hiç iş yaptırtılmadı. Maaşı da dü- zenli olarak ödendi. Eycan'a AKTAŞ yetkilileri- nin gösterdiği bu tutumun ne- denini anlamak için, dava di- lekçesine göz atmak yetiyor. Avukat Kenıal Keleşoğlu, 12 Nisan 1990 tarihinde Ankara îdare Mahkemesi'ne açtığı da- vanın başvurusunda, müvekki- linin özlük haklannın yanı sıra TEK ile AKTAŞ Elektrik ara- sında yapılan sözleşmeye ilişkin şu savlara da yer veriyordu: "Toplu Konut ve Kamu Ortak- lığı Kurulu, devri yapılacak olan iş birimlerini ve yerlerini belirlememiştir. - İhale açılmamıştır. - Gazete ilanı yapılmamışür. Böylece başka şirketlerin katıl- ması önlenmiştir. - Sözleşme 15 yıl yerine 30 yıl- lık yapılmıştır." Eycan. Danıştay karanna göre TEK, AKTAŞ'ı devral- dıktan sonra özlük haklanna yeniden kavuşmayı bekliyor. Dünden bu yana karan duyan vatandaşlann çok sevindikleri- ne taruk olduğunu belirten Ey- can, "Hem kendi adıma hem 650 arkadaşım adına hem de 970 bin AKTAŞ abonesi adına karan memnunlukla karşılıyo- rum" divor. IŞÇENINEVRENINDEN ŞÜKRANKETE1VCİ. Güneş Balçıkla Sıvanmaz Gündemde bu kadar sıcak sorun varken, yine ILO mu diyenler olacağını bile bile, ILO Genel Kurulu'ndaki Türki- ye görüşmesinin yayımlanan tutanağı ile bağlantlı bazı köylü kurnazlıklanmızın üzerinde durmayı anlamlı bulu- yorum. Sorunların asıl bu kafalar. bu anlayiş değişmediği için çözümlenemeden devleştiğine inanıyorum. Türkiye 12 Eylül uygulamaları nedeni ile ILO gündemi- ne 1982 yılında girmişti. Bu yılın genel kurulundaki Türki- ye tartışması, yayımlanan tutanaklar da gösteriyor ki ILO sözleşme ve ilkelerine aykırı anayasa ve yasa rtükümleri değişmedikçe gündemden düşmeyecek. ILO'ya hesap vermekten kurtulamayacak. Birinci koalisyon hükümeti döneminde başta 87, önem- li yeni ILO sözlesmelerinin imzalanmış olması, Türkiye'- nin ILO düzeyinide saygınlık kazanmasını sağlamıştr. Ancak daha önce imzalamış olduğu ve ihlal ettiği sozleş- meler nedeni ite hesap sorulması konumunda bir değt- şiklik olmamıştır. Çünkü Türkiye ILO'da görüşüldüğü 96 ve 111 sayılı ILO sözleşmeleri ile ilgili yasa ve uygulama- daki ihlallerini ortadan kaldırmamıştır. 12 Eylül hukuku ve uygulama düzeni olduğu gibi yürûr- lüktedir. Üstelik Türkiye önümüzdeki yıllarda yeni imzala- dığı sözleşmelerle ilgili aykırılıklar anlamında da hesap verme yükümlülüğünü üstlenmiştir. 87 sayılı ve yeni im- zalanan diğer ILO sözleşmeleri ile ilgili yükümlülükleri, 98den çok daha önemlidir. Artık sadece meslekte ayrım- cılık ve toplusözleşme hakkına ilişkin değil, asıl sendikal özgürlüklerin tüm alanlanna ilişkin yasaklamaları orta- dan kaldırmak durumundadır. Yeni koalisyon pıotokolü- ne konulmuş olan ILO standartları ilkesi artık çok daha ciddi bir zorunluluk halini almıştr. 1982'den bu yana ILO'da hesap veren Türk hükümetle- ri, özelikle. değişik bakanlar dönemlerini kapsayan ANAP hükümetleri izledikleri politikalar ile ILO ve ulusla- rarası platformlarda Türkiye'yi olduğundan da daha kötü bir konuma sokmuşlardır. Günü kurtarmak üzere, ILO'da hesap verilirken, resmen yalan söylenmiştir. Bir bakan, "Bana süre verin, anayasa ve yasalardaki yasaklı düzeni, sadece 98 sayılı sözleşme anlamında değil, 87'yi de kap- sayacak biçimde ortadan kaldıracağız" demiştir. Hükü- metin resmi beyanı ciddiye alınıp sevinçle karşılanarak işçi grubunun önerisi ile o yıl Türkiye görüşme günde- minden çıkarılmıştr. Bir yıl sonra hiçbir şey yapılmadan gidildiğinde yalan ortaya çıkmış, Türkiye çok daha büyük bir tepki almıştr. Türkiye'nin ILO'da çok ağır eleştirilere hedef olması, sa- dece sendikal hak ihlallerinden değil, güvenilir olmama- sından da kaynaklanmıştır. Türkiye'nin özel paragrafa, kara listeye girmesinde bu köylü kurnazı, yalancı politika- ların katkısı da önemlidir. Çünkü ANAP hükümetleri ba- kanlannın ILO'yu aldatması sürüp gitmiştir. ILO için yapıl- mış, makyaj yasa değişikliklerinin içeriği hakkında yalan bilgi verilerek, ILO'nun atlatılması denenmiştir. O da tırt- mayınca bir sonraki yıl, çifte barajlar konusunda "Hazır- lanmış yasa tasarımız yar" denilerek yalan söylenmiştir. Aslında böyle de bir tasarı yoktur. Aslında bu yıl ILO'nun en yetkili uzman kadroları, bü- rokratlarının eğilimi Türkiye'nin genel kurul gündeminde kalması, ancak görüşme gündemine alınmamasıydı. 12 Eylül düzenini ortadan kaldırmayı program ve protokolü ile vaat etmiş yeni bir hükümet vardı. ILO için çok önemli yeni sözleşmeleri imzalamıştı. Bunlan da içerecek biçim- de, köklü, anayasayı da kapsayan düzenlemeler ve hak- lar sözünü veriyordu. Ona şans tanınmalıydı. Ancak işçi grubu, geçmiş hükümetlerin atlatmalann- dan, yalanlarından Türk hükümetlerine güvensiz bakıyor- du. Yeni sözleşmelerin imzalanmasını sevinçle karşıla- makla birlikte, eski sözleşmelerden doğan yükümlülükle- rin yerine getirilmemiş olmasına, üstelik geçmişte verilmiş sözlerdururken ILO'da hükümetlerin devamhlığı esas alındığına göre hoşgörü ile bakılamayacağı görüşü- nü taşıyordu. Gerek işçi grubunun yaklaşımı, gerekse Türkiye görüş- mesinde ortaya çıkan sonuçtan, 'Türkiye'de yasa ve uy- gulama arasında mevcut her çelişkinin ortadan kaldınl- masının sağlanmasını" diyen sonuç karardan artık ders almamız gerekiyor. Sadece sorumlu hükümetler olarak mı? Bizce ILO'da açtğa düşen ve ders alması, utanması ge- reken asıl taraf Türk-lş olmalı. Sadece 35 kişilik en kala- balık turistik heyetle gidip komisyonlarda, çalışma grup- lannda hiçbir iş yapmayıp, işçinin parasını boşuna yedikleri için de değil. Türkiye nin gündeme girmesi üze- rine sonradan lütfedip katıldıkları Türkiye'nin durumunun tartışıldığı ILO Aplikasyon Komitesi'ndeki konumlanndan da. ILO'nun ve ilgili sözleşme ilkesinin, işçi grubundaki bütün katılımcıların önemli bir hak ihlali olarak gördükleri çifte barajlan savunarak işçi değil, hükümet cephesinde yeraldılar. Bunu örtbas etmek için, gerçek bir köylü kurnazlığı ile yaptıkları 12 Eylül'e yönelik sert eleştirilerle prestijlerini kurtardıklarını sanıyorlarsa çok yanılıyorlar. Yanıldıklan ILO görüşmesi tutanakları ile sabü Onlardan sonra söz alan bütün işçi grubu sözcüleri, dahası işverenler, Türk- Iş'in söz konusu aykırı konumu üzerinde durmuşlar. So- nuç kararda da çifte barajlann gündemden çıkmasını sağlayamadıkları gibi, hükümetin Tûrk-iş'in oluruna rağ- men, barajları kaldırma yükümlülüğü ortadan kalkma- mış. Dahası Türk-lş'in üzerinde durduğu diğer hak ihlalle- ri, belli ki Türk-lş dersine iyi çalışmadığı için, görüşmeler- de hafif geçmiş. Koalisyon hükümetinin yasalardaki yasakları kaldırmanın ötesinde, uygulaması ile ek ayıp iş- lediği grev yasaklamalan düzeni. "yasaklama niteliğin- deki ertelemeler ve grev oylaması uygulamaları", hükü- met lehine olarak sonuç karara, "istisnai hallerde" başvurulduğu kaydı ile geçmiş. Evet görüldüğü üzere ILO'da olup bitenler, anlayanlar için "güneşin balçıkla sıvanamayacağı" atasözüne uy- gun bir ders olabilir. Anlayanlar, anlamak isteyenler olur- sa tabii ki.. 1SKI, AKTAŞ'a dava açmaya haznjanıyor Haber Merkezi - İstanbul'un Anadolu yakasına elektrik da- ğıümı yapan AKTAŞ Elekt- rik'in sözleşmesinin Danıştay tarafından iptalinden sonra, AKTAŞ'a borcu olan kişi ve kurumlar borçlannın geleceği- ni ve şimdiye kadar ödedikleri paranın akıbetini düşünmeye başladılar. AKTAŞ'a en çok borcu olanlardan İSKİ Genel Müdürii Ergun Göknel, geç- mişte ödedikleri paralar için dava açabileceklerini söyledi. AKTAŞ Elektrik ile İSKİ arasında elektrik borcu nede- niyle şimdiye kadar birçok kez tartışma çıkmış ve 40 milyar li- raya ulaşan borç bir süre önce bir protokole bağlanmıştı. AKTAŞ sözleşmesinin Danış- tay tarafından iptali üzerine^ İSKİ şimdiye kadar ödenen paralan ve ödenmesi gereken borç üzerine incelemelere baş- ladı. İSKİ Genel Müdürü Er- gun Göknel. Danıştay'ın iptal karannın henüz AKTAŞ Elektrik'e tebliğ edilmediğini söyleyerek karann kendi elleri- ne de gecmediğini söyledi. Ka- rann tebliğinden hemen sonra hukuk danışmanlanyla birara- ya gelerek sorunu yeniden in- celeyeceklerini belirten Gök- nel, bu süre içerisinde borçlan- nı protokole uygun olarak ödeyeceklerini bildirdi. Gerekirse şimdiye kadar ödedikleri parayı almak için dava açacaklannı da açıkladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle