Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26 HAZİRAN1993 CUMARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER
Gümrük hizmetlerindeyeniden örgütlenme
PENCERE
îki ayn dönemin somut sonuçlan dıkkate alındığında. Maliye ve
Gümrük Bakanlığı modelinin. başlangıçta kamuo\ıına sunulduğu
gibi gümrük hizmetlerinde reform değil, tersine, gerileme getirdiği
vedarboğazlara neden olduğudur.
OĞUZ ANTER Emekli Gümrük ve Tekel Bakanlığı
Müsteşar Yardımcısı
B
üindiği gibi 1983 yılında
ANAP hükümetinin uy-
gulamaya koyduğu "Ba-
kanhklann Kuruluş ve
Görev Esaslan Hakkın-
da Kanun Hükmünde
Kararname"' ile bazı bakanlıklar kal-
dınlarak ya da birleştirilerek. devlet
teşkilatında önemli degjşiklikler yapıl-
mıştır.
Maliye'ye bağlama \ anlışlığı
Bakanlık sayısını 14 olarak belirle-
yen bir dizi kararlar sonunda: Gençlik
ve Spor, Kültür gibi oldukça genç ba-
kanhklann yanı sıra cumhuriyetimizin
kuruluşunu izleyen yıllarda kurulan
köklü bir bakanlık olan Gümrük ve
Tekel Bakanlığı da kaldınlmış. güm-
rükler. Maliye Bakanlığfna bağlana-
rak Maliye ve Gümrük Bakanlığı oluş-
turulmuştur. - , , . . . , - . - . . . ,
Uygulamava konulurken. kamuo- Çok degış.k ugraş alanlanndan sadece
yuna reform olarak sunulan bu karar- b ı n d ı r K a l d l kl
- o b u r v c t
» sıstemle-
Gümrûkler konusunda ise 1983 yı-
lında yapılan ve Maliye Bakanlığı'na
bağlanmasıyla sonuçlanan düzenle-
meler. birinci DYP-SHP koalısyon
hükümeti döneminde de aynen devam
ettirilmiştir. Ancak ikinci kez DYP-
SHP koalisyon hükümeti kurma çalış-
malannın sürdüriildüğü bu günlerde.
Maliye ve Gümrük Bakanlığı modeli-
nin. gümrük hizmetlennde meydana
getirdiği darboğazlan, bir kere daha il-
gililerin ve kamuoyunun gündemine
getirmekte yarar görülmüştür. Bu-
günkü sorunlara degınmeden önce
son yüzyılda yaşanan ekonomik olay-
lann. gümrük kavramına kazandırdı-
ğı yeni içerik iizerinde kısaca durmak
gerekmektedir.
Gümrük kavramı uzun yıllar, güm-
rük vergisi ile eşdeğer anlamda anlaşıl-
mıştır. Oysa bir vergj türü olarak
gümrük vergisi. gümrük mevzuatının
İann bir kısmından. yine ANAP hü-
kümetleri döneminde vazgeçilmiş.
Gençlik ve Spor. Kültür. Orman HLz-
metleri tekrar eski konumlanna. ba-
kanlık haline dönüştürülmüştür. Bu
durum, başlangıçta yapılan düzenle-
melerin. ülke gereksınımlerini tam ola-
rak belirleyen ciddi. sürekli ve bilimsel
araştırmalara dayandınlmadan. sade-
ce siyasal etkenlerle yapıldığı kuşkusu-
na kesinlik kazandırmıştır.
rinden farklı teknik bilgilere dayanan
gümrük vergisinin, mali nıtelıklı bir
vergj türü olmadığı da. günümüzde
açıklık kazanmıştır.
Özellikle sanayi devriminden itiba-
ren. gümrük vergisi ve bir rejiınler top-
luluğu olarak gümrük politikalannın,
sanayi ve dış ticaret politikalanyla iliş-
kisi ön plana çıkmıştır. Bir yandan,
dışalım ve dışsatım işlemlerinin kolay-
laştınlmasında, ulusal ekonominin
uluslararası ticaretten daha fazla pay
almasında. öte yandan. ulusal sanayı-
nin gelişmesinde. faaliyetlerinin teşvik
edilmesinde. gümrük rejımleri önemli
bir araç olarak kullanılmaya başlan-
mıştır.
Bu gelışmelere koşut olarak ülke-
mizde de. geçen yüzyılın başından iti-
baren, gümrüklere ilişkin önemli dü-
zenlemeler yapılmış, kendi içinde etki-
li. verimli. ekonomik politikalarla
uyumlu bir hizmetin. nasıl bir örgüt-
lenme içinde sağlanabileceği tartışıl-
mış ve araştınlmıştır. Nitekim. ilk kez
1859 yılında. Maliye Bakanlığı'ndan
aynlarak Rüsumat Emaneti adı altın-
da sadrazamlığa bağlanan gümrükler.
1931 yılında da ayn bir bakanlık ha-
lınde örgütlenmiş. Gümrük ve Tekel
Bakanlığı kurulmuştur.
Başlangıçta da belirtildıği gibi bu
uygulamava 1983 yılında son verilmiş.
bir kısmından. beş yıl gibi kısa bir süre
sonra vazgeçilen kararlar sonunda
Gümrük ve Tekel Bakanlığı kaldınla-
rak gümrükler. Maliye Bakanlığı'na
bağlanmıştır.
On yıhk uygulama sonuçlan göster-
miştir ki. Maliye ve Gümrük Bakanlı-
ğı modeü; gümrük hizmetlerinde, et-
kinliği. vehmliliğı ve süraü azallmıştır.
Yine bu dönemde gümrükler, uygula-
nan sanayi ve dış ticaret politikalanyla
uyumlu bir şekilde yönetilememiş,
gümrük rejimlerinin, bu politikalann
başansını arttıracak hükümlerine iş-
lerlik kazandınlamamıştır.
Sistemin yanhş oluşturulmasının
yanı sıra gümrük örgütünün üst yöne-
tim kadrolanna. konunun gerektirdiği
uzmanhkla ilişkısi bulunmayan. hiç
kuşkusuz kendi alanında bir değer
olan maliye bürokratlannın atanması
da bu sonucun doğmasında etkili ol-
muştur. Bakanlık içinde meslek taas-
subu egemen olmuş. mevcudiyeüne
ARADABIR
Prof. Dr. METE TAPAft
Aydın Sorumluluğu
Günümüzde en çok üzerinde durulan kavram, hepimi-
zin bildiği gibi "demokratikleşme'dir. Ancak bu kavra-
mın hızlı bir biçimde hayata geçirilmesi konusunda,
aydın kesimin rolü ya da bu süreçte aydına düşen görev-
ler nedir gibi sorular yazık ki havada kalmıştır.
Hangi parti başkanı ya da parti başkan adayı partisinin
programını ya da yapmak istediklerini açıklarsa, "de-
mokratikleşme sorunu" birinci sırayı almaktadır. Üzüle-
rek belirteyim ki, bu kavram yazık ki olur olmaz her
yerde çok dile getirilmektedir. Çoğu kez de anlamının
tam tersine kullanılmaktadır. Kaçak bina yapan da, ka-
çak ticaret yapan da, "Efendim arsamızda -tabii imarı
olmayan arsasında- bina yapamayacak mıyım?" ya da
işportacıtık yapan vatandaş, "Aç mı kalalım, bu ne bfçjm
sosyal adaletyadademokrasi" diyebilmekte, tümyasal
düzenlemeleri sözde "demokrasi" uğruna birtarafa ite-
leyebilmektedir.
Demokrasi kavramı, toplumun büyük bir kesimince ki-
şisel yararı sağlamak aracı olarak kullanılan bir araç. bir
yöntem ve yanlış bir betimleme olgusu olarak değerlen-
dirilmektedir. Özetle, Batı rasyonelliğinin, aydınlanma-
sının kabul ettiği "demokrasi" tanımı, çarpık. günümüze
dek süre gelen ülkemizdeki ekonomik ve toplumsal,
yanlış politikalann uygulamalarıyla dejenere olmuştur.
Bu dejenerasyonun en ilginç yönü, sağduyu (aklıselim)
sahibi kişileri gerçek demokrasi kavgasına küstürmüş
olmasıdır. Bu küskünlüğün en çarpıcı örneği, demokrasi
savaşının verildiği politika arenasından aydın kesimin
uzak durması ve bu arenayı yazık ki büyük bir kesimi
demokrasiyi ağızlannda sakız yapan, toplumsal uzlaş-
madan uzak, burjuva kültüründen pek nasibini almamış
kişilerin oluşturmasıdır. Bugün siyasal platformlarda rol
alan kişiler. hangi nedenlerle olursa olsun, toplumsal
bir boşluğu doldurmakta ve toplumumuza yön vermek-
tedir. önemli olan, bu boşluğu dolduracak olan insan
potansiyelinin niteliğidir. Bu nitelik önemlidir. Hangi ya-
sayı, hangi düzenleme yöntemlerini getirirseniz getirin,
bunlan gerçekleştirecek olan insandır. Özetle bu boşlu-
ğun, gerçek aydınlar taratından doldurulmasına çalış-
mamız gerekmektedir.
Bu yazımı okuyanlar, belki beni "elitist" olmakla suç-
layabilirler. Ancak bir kez daha görüşümü belirtmek isti-
yorum; ülkemiz ne çekmişse, uygarlık savaşımızdaki
elitizme yapılan düşmanlıktan çekmiştir. Edebiyat ala-
nında, sanatta, basınımızda, bilim dünyasında, bürokra-
simizde ve politik arenamızda, hep elitler, başka deyişle
çağdaş kültürü özümsemiş, ve onu öz kültürümüzle
sağlıklı bir biçimde yoğuran, toplumsal yararı her türlü
kişisel yarardan üstüntutan, toplumsal gelişmeleri nes-
nel bir gözle irdeleyen ve değerlendiren. toplumsal ba-
rışı, sosyal adaleti savunan, laik vatandaşlarımız, aydın-
larımız itilip kaktlmışlardır. Hatta hapislerde süründürül-
müşlerdir.
Tüm aydınlara seslenmek istiyorum: Özellikle ülkemi-
zin bugünkü durumunda, "aydınlara", dünden bugüne
oranla daha büyük bir sorumluluk düşmektedir. Politik
platformlardaki boşuklan doldurmakta, aydınlarımız da-
ha duyarlı, daha özverili, daha gerçekçi olmalıdır. De-
mokrasi savaşı, salt masabaşı veyasohbettoplantılarıy-
la olmuyor, Aydınlar bu demokrasi savaşında belirleyici
rol almalıdırlar. Soyut önerilerle ya da kulaktan duyma
haberlere dayanarak yapılan eleştirilerle, demokrasi-
miz yeterince yeşeremiyor. Bugün. ülkemizde her alan-
da büyük reformlara gereksinme vardır. Bu reformlar,
ister yönetimsel, ister ekonomik alanda olsun, gerçek
demokratik kafaların kararıyla biçimlenmelidir. Bugün
ülkemizde bu kafalar vardır, ancak yeterince örgütlene-
memiştir. Siyasal partilere. bu örgütlenmede büyük gö-
revler düşmektedir. Gerçek demokrasinin, bu kafaların
politik arenada ağırlığıyla sağlanacağı kanısmda oldu-
ğumu bir kez daha vurgulamak ister ve her aydının yu-
karıda sözünü ettiğim boşluğu doldurmada özveri gös-
termesini dilerim.
son verilen bakanlığın eğitilmiş ve uz-
manlık kazanmış kadrolan saf dışı bı-
rakılmıştır.
Gümrük hizmetlerinde bugün yaşa-
nan sorunlan şöylece özetlemek ola-
nakhdır,
1- Gerek iş sahipleri gerek taşra
gümrük idarelerince. bakanlığa intikal
ettirilen pek çok sorun çözümleneme-
miş. bazen de gerçekçi olmayan ve işle-
meyen tahmatlara bağlanmıştır. Yetki
kullanmaktan ve sorumluluk almak-
tan kaçınılmış. en basit konular için
dahi "bakan "olur'u"' almması yönte-
mi geliştirilmiş. her bin ekonomi ile
ilgili olan pek çoksorunun çözümüiçin
aylar ve hatta yıllarca beklenilmıştir.
Üst yönetim kadrolannın karan ile
oluşacak işlemler adeta kilitlenmiştir.
2- Yine bu dönemde. dışalım, dışsa-
tım ve dışsatımı teşvik kararlannın
uygulanmasından doğan boşluklar
zamanında tespit edilip gümrüklerde
etkili düzenlemeler yapılamadığı için
büyük ekonomik kayıplar meydana
gelmiştir. Nitekim. teşvik kararlanna
amaçlan doğrultusunda uygulama ye-
terliliği kazandınlmadığından. bu
dönemde gümrükler. büyük suçlama-
lara maruz kalmış. "hayali ihracat"
olarak adlandınlan yolsuzluklann
önü alınamamıştır. Özellikle bu konu-
da, belirli ve etkili çevrelcre ters düş-
memek için sessiz kalınmıştır.
3- Dış ticarette tehditlerin kaldınldı-
ğı. döviz kazandına sanayi ve ticari
faaliyetleri teşvik eden politikalann
uygulanmaya çalışıldığı bir dönemde.
ekonomik gümrük rejimleri. bu polıti-
kalan destekleyen bir araç olarak kul-
lanılmamış, dolayısıyla gümrüklerin
ekonomiye katkısı en alt düzeyde ol-
muştur.
Gümrük veTekel Bakanhğı'nın kal-
dıntarak, gümrüklerin Maliye Bakan-
lığı'na bağlanmasıyla oluşturulan yö-
netim modelinin, gümrük hizmeılerin-
de ortaya çıkardığı sorunlan, çok
çarpıcı örneklerk, daha da çoğaltmak
\ e vurgulamak olasıdır.
Sonuç olarak söylemek gerekir ki.
kamu hizmetlerinin etkili. süratli ve
verimli bir şekilde yürütülmesi ama-
cıyla oluşturulan Maliye ve Gümrük
Bakanlığı modeli. gümrük hizmetleri-
nin yürütülmesinde. tam larsi bir uy-
gulama ortaya çıkarmıştır. Bu aşama-
da. geçen yüzyılda başlayan ve gelişen
ekonomik ilişkilerin yeni bir boyut ka-
zandırdığı gümrük hizmetlerinin ve
politikalannın. nasıl bir örgütlenme
modeli içinde uygulamava konulması
sorusu gündeme gelmektedir.
Hiç kuşkusuz, 1859 yılından baş-
layarak günümüze kadar gelen süreç
içinde uygulamava konulan ve sonuç-
lan bilinen iki ayn örgütlenme modeli-
nin dışında, günümüzdeki gelişmeleri
dikkate alan, benzeı- hizmetleri. yetki
ve sorumluluğu olabildiğince tek elde
toplayan yeni ve değişik örgütlenme
modelleri aeliştirilebılir ve tartışılabi-
lir.
Ancak bugün için kesinlik kazanan
ve tartışılması mümkün olmayan ko-
nu ise gümrüklerin, biri 1931-1983 yıl-
lannı kapsayan ayn bir bakanbk.
öbürü de 1983 yılından itibaren Mali-
ye Bakanlığı bünyesi içinde yönetildiği
iki ayn dönemin somut sonuçlan dik-
kate alındığında, Maliye ve Gümrük
Bakanlığı modelinin. başlangıçta ka-
muoyuna sunulduğu gibi gümrük hiz-
metlerinde reform değil. tersine, geri-
leme getirdiği ve darboğazlara neden
olduğudur. Umanm bu gerçek. iktida-
ra talip olan siyasal partilerimizin so-
rumlulan tarafından da anlaşılacak ve
aerekli önlemler ahnacaktır.
UyanL.
ILAN
T.C.
CEYHAN SULH HUKUK MAHKEMESİ
Sayı: 1991 715
Davacı Necla Diliballı'nın davalılar Fayman Eroğlu ve ark,
aleyhine açtığı taksim davasmm yapılan açık duruşmast sonunda;
Tüm aramalara rağmen adresı tesbit edilemeyen davahlardan Me-
diha Azman'a ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiş olup iş bu
ilam dava dilekçesi ve davetiye yenne geçmek üzere adı geçenin du-
ruşma günü olan 20.9.1993 günü sat 9'da hazır bulunması veya bir
vekille kendvsinı tem&il euirmesi hususu 7201 sayılı tebligat kanunu-
nun 21. maddesı gereğince ilanen tebliğ olunur. 17.6.1993
Basın: 49360
Helloalmayı unutmayın, fısıltıları kaçırmayın!
L\/;IİİİİÎJ
İttihatçı-İtilafçı çatışması, yakın tarihimizin bugüne de-
ğin sürmüş kan davasıdır. Çok partili rejime-demokrasi-
ye değil- gectiğimiz günden beri bu düşmanlığı sürdü-
ren iki akımın, DYP-SHP koalisyonunda "tarihsel uz-
laşma'ya varması, çoğu kişiyi sevindirmiş, umut
yaratmıştı.
Ne umudu?
Demokrasi umudu!..
20 Ekim 199Vde yapılan seçimle 12 Eylül aşılıyordu,
"83 Rejimi'ru geride bırakıp 21'inci yüzyıla demokrasiy-
ie girmek olanağı doğmuş; bu amaç DYP-SHP Koalis-
yon Hükümeti'nin programına da konmuştu.
Ne yazık ki aradan bir buçuk yıl geçmesine karşın
umutlar boşlukta sallanıyor.
Koalisyon Hükümeti'nin Başbakanı Demirel, bir bu-
çuk yıl süren çabalarına karşın sözünü DYP Grubu'na
dinletemedi. terazinin kefesine bütün ağırlığını koyma-
sına karşın başarı kazanamadı; oysa tarihte yıldızın par-
ladığı anlar vardır.
Yıldızparlayamadı.
Bugün Sayın Demirel, Çankaya'dadır.
inönü de çekiliyor.
•
Tansu Çiller'in DYP Genel Başkanlığı'na seçilmesi
tam bu aşamada gerçekleşti.
DYP ile SHP arasındaki ortaklığa da bu zamanlama-
nın mantığında yaklaşmak gerekiyor; çünkü 26 Mart
1994teyapılacakyerel seçimlereşununşurasında8ay
kaldı.
8 ay çok kısa bir süre..
Koalisyon ortakları 26 martta sandıktan yenikçıkarlar-
sa, 27 martta hükümetin işi bitiktir.
Peki, bu 8 ayda ne yapılabilir? Bir buçuk yıldır demok-
ratikleşme programını savsaklayan DYP birdenbire
imana mı gelecektir? Yoksa "özelleştirme" siyaseti
"demo/craM/eşme'Yıin önüne mi geçecektir?
26 marta kadar yaşanacak 8 ayın takvimini SHP'nin
çok iyi saptamasında yarar var.
Çünkü:
1) Demokratikleşme konusundaki bütün yasa ve
anayasa değişiklikleri Meclis'ten geçecek..
2) Özelleştirme'den baş-
layarak bütün ekonomik
kararlarda Meclis devre dı-
şı kalacak..
DYP ve SHP'nin oylarıyla
önceki gece Meclis'ten ge-
çen "Yetki Yasası" bu so-
nucu sağlıyor. ipler, başba-
kanlık koltuğuna oturacak
Tansu Çiller'in elindedir.
Yetki Yasası, Anayasa'-
ya uygun mudur? Ters mi
düşüyor? Yasa metnini
görmediğimiz için birşey
söyleyemiyoruz; ama, de-
mokrasilerde parlamento
denetiminden uzakta bir
hükümet hoşgörülemez,
geçmişte bu yollara sapan-
lar olumsuz örnekler sergi-
-.,•: ,v., ledilerveeleştirildiler..-•10
EARKAH
rjjr vı
•ıtı
EGLb.
iLUİl İİUÎIİU x**t
f
DİSCpLARIN I JAPON PRENSİ'NİN
I ÇÖZDE MUHTESEM DÜĞUNUNDEN
6 " " ^ » ' COK ÖZEL FOTOĞRAFLARJEL
Mehmet Barlas: "Bana saldıranın zeka düzeyine bakarım" • Playboylar bu kızların peşinde.. .
_ Ona meslek dayanmıyor, sinemaya aşık bir balerin "Alev Baymur" • Hepsinin kaynağında bir hikaye
bir gerçek var... Batıl inançlar. "Şeytan kulağına kurşun ya doğru ise" • Nermin Bezmen'in Jonker
Roelants ile özel söyleşisi • Sosyetenin gözte mekanı mahkemelik oldu: Kuruçeşme Divan • Asi kız
evleniyor: Yaşlı sevgilisi için ailesini karşısına aldı • Ahmet Özal ve
Cem Uzan uyuşmazlığının astrolojik perde arkası...B Enerji tüket
menin en iyi yolu Let's step ! • Fenerbahçe'ye kadın eli değiyor.
• Sosyetenin Susam Sokağı...BJamie Lee Curtis:" Artık soyunmayacağım."
Şimdi neolacak?
Çiller:
- Ekonomi dar boğazda-
dır, diyecek, "ac;7 tedbir-
ler" almak gerekiyor.
Ve Bakanlar Kurulu'na
bir dizi önlem getirecek,
SHP özelleştirme yağması-
na yol açacak kararları bile
kuzu kuzu imzalayacak,
Çiller'in ekonomi politika-
sına teslim olacak; ama,
deneyimsiz bir başbakanın
acı reçetesinin sonucu halk
kitlelerinde ne gibi tepkiler
yaratacak?
Demokratikleşme ne ola-
cak?
DYP Grubu'ndan ve bu
Meclis'ten, demokrasinin
gereği yasalarçıkacak mı?
SHP hiçbir şey almadan
mı verecek? DYP'nin
"stepne"si mi olacak? Se-
kiz ay kullanıldıktan sonra
elleri böğründe mi kala-
cak?...
•
DYP-SHP koalisyonunun
anlamını veren ve değerini
oluşturan "tarihsel uzlaş-
ma" demokrasiye dayanı-
yordu. "Demokratikleşme
programı" askıda kaldtkça,
bu ortaklığın da kıymet-i
harbiyesi kalmayacaktır.
SHP önündeki büyük sa-
kıncaları görmezlikten ge-
lerek "almadan vermek"
saflığını yapacak mı?
Göreceğiz.
T.C.
DEVELİ ASLtYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Sayı: 1993/86
Davaa Hazine tarafından açılan Develi ilçesı Millidere köyünde
kain. 113 ada. 98 parsel nolu taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazi-
ne adına tesciline ilişkin davada davalı Mustafa Özdemir tüm arama-
lara rağmen adresinde bulunamadığından dava dilekçesi tebliğ edile-
memiştir; adı geçen davalıya dava dilekçesinin tebliği yerine kaim
olmak üzere ilan olunur.
Basın: 49362
Yeni santral numaramız: 227 62 43 (PBX)
FENİŞ ALÜMİNYUM
SANAYİ VE TİCARET
ANONİM ŞİRKETİ
YÖNETİM KURULU
BAŞKANUĞINDAN
KÂR PAYIDAĞITIM DUYURUSU
ŞirkeHmizin 1992 yılı
kazancından doğıblması
karariajhnian kâr paylarının
ödenmesine," 1992 YIU KÂR
PAYI" kuponu karşılığında
Stad Han, Büyükdere Cad.
No:85 Mecidiyeköy-İstanbul
adresinde, 30.06.1993
larihinden itibaren
başlanacaktır.
Sayın Paydaşlarımıza
duyurulur.
126 Hazhan 1993, Cumartesi gününden itibaren)
k JHi& ^H& ^Bife J^H& ^ ^ ^ ğ/^m £/âj& 4 H ^ MİBL J İ i
\n\i\i\i\i\i\i\i\i\BR Birleşik Reklamcılar A.Ş. Teşvikiye Caddesi 101/6 80220 Istanbul
KİRALIK
EV ARANIYOR
Kale içinde
(Topkapı, Fındıkzade,
Fatih)
Tel.: 631 03 48