Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16HAZİRAN1993 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
SHP'ninfotoğraf
yamşması
•İZMIR(AA)-
Sosvaldemokrat Halkçı Parti
Kocaeli l Örgütü Sosyal ve
Kültürel Etkinlikler
Komisyonu tarafından
dlüzenlenen "Kadının
Toplumdaki Yeri" konulu
fotoğrafyanşmasında
dereceye girenler belli oldu.
'Kadının Toplumdaki Yeri'
konulu fotoğraf yanşmasına
17 kişi toplam 55 renkli eserle
katıldı. Seçici Kunıl'un
yaptığı değerlendirme
sonucu Ahmet Ergül'ün
'Gözlemci Kadınlar" adlı
eseri birinciliğe değer
bulundu. Barbaros Gürsel
'Nalbanta Yardım' adlı eseri
ileikinci. Fahri Canöz de
'Doğada Manken' adlı eseri
ik üçüncü oldu.
TeftişKurulu
Yönetmeliği
•ANKARA (ANKA)-
Başbakanlık Teftiş Kurulu
Yönetmeliği yeni baştan
düzenlendi. Yönetmelikle
mûfettişlerin bakanlar veya
başbakanlık müsteşanyla
görüşmelen kurul
başkanının iznine
bağlanırken mûfettişlerin
icraya müdahaic
edemeyecekleri. teftişe tabi
kişilerle özel ilişki
kurmayacaklan hüküm
ailtına alındı. Yürürlük
ıhaddeleriyle birlikte 66
ıtıaddeden oluşan
3aşbakanlık Teftiş Kurulu
Yönetmeliği Resmi
Gazete'nin dünkü sayısında
yayımlanarak yürûrlüğe
girdi. Başbakanlık Teftiş
K-urulu Başkanının yasada
belirtilen diğeT koşullan
taşıyan müsteşar veya
yardımcılan arasından
seçileceğini belirleyen
yönetmelik uyannca
başkana yardımcı olmak
üzere refakat müfettişliği
oluşturulacak. Bunagöre
Teftiş Kurulu Başkanı
kendisine yardımcı olmak
üzere yeterli sayıda refakat
müfettişi seçebilecek.
Yönetmelik te mûfettişlerin
icraya müdahale
edemeyecekleri evrak, kayıt
ve defterlere şerh koyup ilave
veyadüzeltme
yapamayacakJan konusu
yeniden düzenlenirken teftişe
tabi kişilerle özel ilişki ve gizli
bilgi ve belgeleri açıklama
yasağı da korundu.
Solda birlik
k ANKARA (ANKA) - SHP
lideri Erdal İnönü'nün genel
başkanlıktan çekilme karan
sonrası sol partiler arasında
karşılıkh birlik tezleri
tartışması sürüyor. SHP
Genel Başkan Yardıması
İstemihan Talay, tartışmaya
birliğin kişiler arasında
Sağlanmasına karşı çıkarak
katıldı. Talay, partisini
•'Baykal partisi değil kadro
partisi" şeklinde
tanımlayarak "Sosyal
demokrasiyi halka yeni
mevzisi olan CHP'deen
güzel şekilde
pazarlayabiliriz" diye
konuştu.
Selvi-Karayalçın
görüşmesi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - SHP'de genel
başkanlığa aday olmak için
girişimlerini sürdüren
Ankara Anakent Belediye
Başkanı Murat Karayalçın.
bugün SHP Genel Sekreteri
Cevdet Selvi ile bir görüşme
yapacak. Edinilen bilgiye
göre, Karayalçın. dün
Selvi'yi telefonla arayarak,
kendisinden randevu istedi.
Selvi ile Karayalçm
a,rasındaki görüşmenin
bugün SHP Genel
Merkezi'nde yapılması
bekleniyor.
SHP çevrelerinden edinilen
bilgiye göre, Karayalçın,
Selvi dışında ban Merkez
Yürütme Kurulu ve Parti
Meclisi üyeleri ile temas
ederek, göriişmek istediğini
bildirdi.
Yenibosna Zafer
Parkı• HaberMerkezi-
Halkevleri, Yenibosna Zafer
Parkı'nın, Bahçelievler
ilçesinin RP'li Belediye
Başkanüğı'nca yıkılmak
istendiği belirtildi. Halkevleri
1. Bölge Temşilcisi
Dr.Hüseyin Özkahraman
yaptığı yaalı açıklamada,
F990 yıljnda dönemin
Bakırköy Belediye Başkanı
Yüdırım Aktuna ile
Halkevleri arasında yapılan
anlaşma sonucu Yenibosna
Zafer Parkı'nın işletmesinin
Halkevleri'ne kira
fcarşılığında verildiğini
Bildırdi. Özkahraman,
Bahçelievlerin, Bakırköy'den
aynlıp belediyenin de RP'nin
elinegeçmesinden sonra
belediyenin kendilerine
süreklı baskı yaptığını
dün de yıkmaya
ğeldiklerini söyledi.
İnönü, SHP grubunda, 'en yararh hükümefe katkıda bulunacaklannı söyledi
Koalisyonuhalk istiyor• Başbakan Vekili İnönü,
hükümet konusunda
görüşlerini açıklarken * Henüz
bir teklif gelmedi. 1.5 yıllık
başanlı koalisyon denemesi
var. Koalisyonun devamını
halk da istiyor. Bize böyle bir
teklifgelirse, iyiniyetle
katkımızı yapanz' dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
SHP Genel Başkanı ve Başbakan Vekili
Erdal İnönü. kendilerine henüz koalis-
yon teklifi gelmediğini, gelince "en ya-
rarlı hükümet şekli nasıl olur diye katkı
yapacaklannı" söyledi. İnönü, SHP
Genel Başkanlığı'na yeniden aday ol-
mayacağı yolundaki karannı değiştir-
mediğini de tekrarladı.
Başbakan Vekili Erdal İnönü, dün
partisinın TBMM grup toplantısında
çeşitli konularda haftaük değerlendır-
melerde bulundu. İnönü. DYP Genel
Başkanlığı'na seçilen Tansu Çiller'i teb-
rik ettiğini söyledi. İnönü, kendisınin
Cumhurbaşkaru SüJeyman Demirel ile
yaptığı görüşme hakkında da bilgi verir-
ken, yeni hükümet kurma çalışmalann-
da yararlı olması durumunda istifa et-
meyi önerdiğini, ancak Cumhurbaş-
kanı'nın kendisine yeni kabine kurulun-
caya kadar görevde kalmasını istediğini
anlattı. Kendisinin Cumhurbaşkanı
Demirel ile yaptığı görüşmeden sonra
Tansu Çiller'e Cumhurbaşkanı'nın yeni
hükümeti kurma görevini verdiğini de
belirten İnönü, "Sayın Çiller yaptığı ko-
nuşmada ilk teklifi bize getireceğini açı-
kladı. Ancak bize henüz bir teklif gel-
medi. Bugün veya daha sonra gelebilir.
1.5 yıllık başanlı koalisyon denemesi
var. Koalisyonun devamını halk da isti-
yor. Bize böyle bir teklif gelirse. iyiniyet-
İ n ö l i Ü B l Z İ m T©P©*Cİ©İnömV'Siyasetebelkibakan olarak
devam ederim" dedi. önceki gün Robert Kolej Mezunlan Derneği'nin Bizim Tepe
LokalTndeki yemekli toplantısına katılmak üzere istanbuTa gelen İnönü, "Muhale-
fet erken seçim bekliyor" sorusuna. "O zanıan muhalefete başarılar" yanıtını verdi.
İnönü, daha sonra eşi Sevinç İnönü ile Florya Başbakanlık Konutu'na gitti. İnönü.
Bizinı Tepe'de gazetecilerin "SHP Genel Başkanlığı için işaret verecek misiniz?" so-
rusunu, "Demirel kimseye işaret vermedi, ben de vermeyeceğim" şeklinde yanıtladı.
le 1.5 yıllık koalisyon deneyimimizi de
haürlayarak, en yararlı bir hükümet
şekli nasıl olur, katkımızı yapanz" dedi.
İnönü, koalisyon görüşmelerinin çok
dikkat istediğini, koalisyon protokolü-
nün büyük dikkatle hazırlanması gerek-
tiğini, partililerden de bu dikkati bek-
lediğini belırtirken, aynca kendisinin
kabineye girmeyeceği yolunda yapılan
yorumlarla ilgili olarak da "Ben henüz
bir şey söylemedim. Çünkü bir istek gel-
medi. Yorumdur, yakıştırmadır. Ben-
den veya yetkili organlanmızdan çıkmış
deâjldir" diye konuştu.
Terorle fnsanlan bırbınnden zorla
ayırmanın nerede olursa olsun yanlış ve
beyhude olduğunu. ıstırap vermekten
başka bir şey olmadığıru, görüşerek de-
mokratik yollardan insanlan bir arada
yaşatma yollannın aranması gerektiğini
belirten İnönü. Diyarbakır'da iki bayan
öğretmenin terör örgütlerince öldürül-
melerini kınadı. İnönü, güvenlik güç-
lerinin gayretiyle terörün önlenmesi
konusundaki görüşlerinde bir değişiklik
bulunmadığmdan da bahsetti.
Kıbrıs-Bosna
SHP Genel Başkanı Erdal İnönü,
parli grubuna Kıbns görüşmelen hak-
kında bilgi verirken, KKTC ile Güney
Kıbns arasında kalıcı banşın sağlanma-
sının toplumlararası anlaşmalara bağlı
olduğunu, banş görüşmeleri uzuyor di-
ye başka ülkelerin sıkılması sonrası iki
tarafın nzasının aünmadan zorlamayla
şonuca gitmenin yanlışlığını dile getirdi.
İnönü, BM Genel SekreterliğTnden
adaletli yaklaşım beklediklerini de kay-
detti.
İnönü, Bosna-Hersek faciasının ar-
tan tempoyla sürdüğünü, her gün yeni
katliamlann yaşanmaya devam ettiğini,
dünyanın ise konuşmaktan başka bir
şey yapmadığını da anlatırken, havadan
yapılan denetlemelenn faydasının ol-
madığını, BM askerlerinin olduğunu,
ancak müdahale edilemediğini belirtti.
İnönü. Azerbaycan'da yaşanan olay-
larla ilgili olarak, "Yönetime karşı bir
ayaklanma devam ediyor. Halkın oyu
ile iktidara gelen Elcibey'in yönetimi
kritik aşamada. Dışanda saldınlar var.
İçende kargaşa sürüyor.
Azerbaycan'ın saldın ve kargaşadan
kurtulmasını diliyoruz" dedi.
Baykal:DYP grup başkanvekilleri eski başkan modelini önerdiler
Çiller'e 'DemirePi örnek aP öğüdü Çiller
HAKKIERDEM
ANKARA - "Demirel, 1965'te genel baş-
kan seçildiginde. partide yine genel baş-
kanlık yanşından kaynaklanan çekişme
vardı. Ama, Sayın Demirel. hükümeü ku-
rarken kimseyi dışlamadı ve partide bütün-
lüğü sağlayarak başanya gitti..."
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tara-
fından hükümeti kurmakla görevlendirilen
DYPGenel Başkanı Tansu Çiller'e. bu söz-
ler. dün grup başkanvekilleri tarafından
söyleniyor. Çiller'in, "birlik" söylemlerini
seslendirdiği grup toplanüsından sonra ya-
pılan görüşmede. grup başkanvekilleri söz-
İerin devamını da getiriyorlar:
"Sayın Demirel, 1969"a kadar bu şekilde
başanlı gitti. Ama, 1969'dan sonra öbür
ekibi dışlayınca, hem güvenoylamasında
sorun çıktı, hem de parti çatladı".
Mesajı alan DYP'nin yeni genel başkanı,
grup başkanvekillerine bu anımsatmalan
nedeniyle teşekkür ediyor, "Hiç merak et-
meyin, kimseyi dışlamayacağız. Bu işi bir-
likte götüreceğiz. önümüzdeki günlerde
sizlerle sık sık görüşeceğim" diyor.
Ancak, grup toplantısı dağılırken. söy-
lemlerdeki "parti içi birlik"in gerçekte ol-
madığını gösteren bir tablo dikkau çeki-
yor. Çiller. grupta konuşurken. kongrede
karşısındaki adaylara destek vermiş ban
milletvekilleri. hem alkışlannı esirgiyor
hem de öteki milletvekilleri ayağa kalkma-
sına karşın, oturmayı yeğliyorlar. Toplan-
tıdan çıkarken ise, gruplaşmalar gözleni-
yor.
Grup başkanvekilleri ile TBMM'deki
genel başkanlık odasına çıkan Çiller ise ba-
kanlannı belirleyebilmek için milletvekille-
rini tanımaya çalışıyor.
Milletvekıllerini tanıma çalışmasına
grup başkanvekillerinden başladıgı anlaşı-
lan Çiller, grup başkanvekilleri Güneş
Müftüoğlu, Turan Ta>an \e Bekir Sami
Daçe'y
e
isimleri ile hitap etmesiyle dikkat
çekiyor.
Çiller, vaatleri doğrultusunda 133. mad-
denin bir an önce deşştirilmesi için grup
başkanvekillerinden istekte bulunuyor.
"İsterseniz "hemen ne yapabiliriz?' diye hu-
kukçulara soralım" diyor. Bu sözler üçü de
hukukçu olan grup başkanvekillerini biraz
da şaşırtıyor. Durumun hukuki değil, siva-
si olduğu anlatıhyor.
Erken seçim isteyen Yılmaz, Çiller'in foyasının yakında çıkacağını söyledi
^Kurtarıcı bacılardan lıayır yok
9
• Doğu Karadeniz
gezisinin 4. gününde
Rize ve Artvin'in çeşitli
ilçelerinde konuşan
Mesut Yılmaz, "Şimdi
"kırat'lı bir hamm
süvariyi buldular. Ama
"kırat'ın kurtulacak
değil, yürüyecek hali
yok" dedi.
AHMET ŞEFÎK
RİZE/ARTVTN- ANAP Ge-
nel Başkanı Mesut Yılmaz, er-
ken seçim çağnsını yineleyerek
"Tansu Hanım'a fazla dokun-
mayın. En az üç dört ay orada
kalmalı, foyasının meydana
çıkması lazım. Ne kurtancı ba-
balardan ne de kurtancı bacı-
lardan size hayır yok" dedi.
Doğu Karadeniz gezisinin
dördüncü gününde Rize ve
Artvin'in çeşitli ilçelerinde ko-
nuşan Mesut Yılmaz, "Tür-
kiye'de başbakanlık yapıp da
meydanlann sesini dinlememek
mümkün mü?" diye başladıgı
konuşmalannda 19 ay boyomca
koalisyon hükümetinin hiç bir
vaadini gerçekleştiremediğini,
terör ve ekonomik sorunlann
ANAP lideri Yılmaz, Karadeniz gezisinde vatandaşlarla sık sık sohbet etti. (Fotoğraf: AA)
Sizi aklı sıra cezalandırmaya
çalışıyorlar. Cmun için seçime
davet ediyorum. Kaçacaklar-
dır. Ama en fazla dokuz ay ka-
çabilirler. Dokuz ay sonra
sandık önünüze geldiğinde asıl
cezayı onlara siz verirsiniz.
Tansu Hanım'a fazla dokun-
mayın. En az üç dört ay orada
kalmalı, foyası meydana çık-
malı. Ne kurtancı babalardan.
ne kurtancı baalardan size ha-
yır yok. Başkalanrun babalan-
nı, bacılannı bırakıp kendi ev-
ladınıza sahip çıkın."
magazın
olarak
çekiciANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - CHP Genel Başkanı De-
niz Baykal, Türkıye'de ilk kez
bir kadının başbakan olma-
sınm magazin yönünden ilgi çe-
kici olduğunu belirterek, "An-
cak bu ilgi çekicilik, önemli so-
runlan eözardı ettirmemeli"
dedi. DYP Genel Başkanı Tan-
su Çiller'in kuracağı hüküme-
tin. sıyasi kadrolann yanı sıra
teknik kadrolan da değiştirece-
ğini belirten Baykal, bu geçiş
döneminin sıkıntılara neden
olacağını kaydetti. Baykal, yeni
hükümetin kuruluşu sırasında
koalisyonun yapısının mutlaka
değiştirilmesi gerektiğini sa-
vundu.
Baykal, dün yapılan CHP
TBMM grup toplantısında, ko-
alisyon hükümetinin 19 aylık
uygulamalannın iyi değerlendi-
rilmesi gerektiğini söyledi. Hü-
kümetin. 19 ayda enflasyonu
aldığı noktadan daha kötü du-
ruma getirdiğini. iç ve dış borç-
lann hızla artüğını. dış ticaret
dengesinin her geçen gün daha
kötüye gittiğini, sanayi yatınm-
lannın düştüğünü, Türkiye'nin
kredibilitesinin azaldığını anla-
tan Baykal şöyle konuştu:
"Böyle bir ortamda hükümet
kunıluyor. Yeni hükümetin ilgi
çekici olaylarla birlikte başla-
ması. bir kadın başbakanın
Türkıye'de ilk kez göreve gel-
miş olması ilgi çekici bir olay-
dır. Magazin açısından değer-
lendirilmesi gereken çok yönü
vardır. Bütün bunlar, olayın
özünün göz önünden kaçınl-
masına neden olursa, çok yanlış
olur."
Yeni hükümet kurulurken
koalisyonun yapısının mutlaka
değiştirilmesi gerektiğini savu-
nan Baykal. "Bu yapının değiş-
memesi halinde ülke sıkıntıla-
nndan kurtulamaz" dedi.
maz şöyle devam etti:
"Sayın Demirel "sizi ben kur-
taracağım' dedi. 'Tansu Hanım
kurtaracak' demedi. Ama ken-
dini kurtardı. Şimdi "kırat'lı bir
hanım süvariyi buldular. Ama
"kırat'ın kurtulacak değil, yürü-
yecek hali yok.
Tansu Hanım yeni bir sayfa
açacağını söylüyor. Öyle yağ-
ma yok. Onun iktidan 20 kasım-
da başladı. Demirerin vaatle-
ri ile başladı.
Yeni sayfa açmak millete git-
mekle, seçimle olur."
Yılmaz, bölgenin en önemli
tanmsal ürünlerinden biri olan
çay konusuna da değinerek hü-
kümetin çaya enflasyonun yüz-
de 15 altında fıyat verdiğini be-
lirterek konuşmasını şöyle sür-
dürdü:
"Hani devlet müşfık devletti,
babanın devleti idi. Bu hükü-
met sizin hükümetiniz değil.
Çiller'in Başbakan seçilmesi ANAP kurmaylannca değerlendiriliyor
ANAP'tan üç ortaklı koalisyona evet
OSMAN AYDOĞAN
ANKARA - Tansu Çiller'in
DYP Genel Başkanı seçilmesi
ve hükümeti kurma çakşmala-
nna girmesi, ANAPcephesinde
çok yönlü değerlendiriliyor.
Genel Başkan Yardıması Ek-
rem Pakdemirli. Çiller'in eko-
nomik çizgi ve anlayış açısın-
dan ANAP'a paralel vaatlerde
bulunduğunu belirterek bu söz-
lerine uyumlu her olumlu çalış-
masını alkışlayacaklannı söv-
lerken ANAP kurmaylan daha
önce 1994 yılında bir erken se-
çim şartı getirdikleri DYP'ye
destek önerisine ek olarak er-
ken seçime kadar anayasa deği-
şikliklerini gerçekleştirebilecek
300 milletvekili sayısına sahip
en az 3 ortaklı bir büyük koalis-
yona 'evet' denilebileceğini bil-
diriyorlar.
Çiller'ın DYP Genel Baş-
kanbğı ve başbakanlığına
ANAP tarafından 'erken se-
çim' koşuluyla ılımlı yaklaşılı-
yor. ANAP Genel Başkan
Yardıması Vehbi Dinçerler.
Çiller'in seçilmesiran erken se-
çimı kesinleştirdiğini ve
ANAP'ın seçim isteyen politi-
kalanna hizmet ettiğini söyledi.
İktidar partileri DYP ve SHP-
nin ya da kurulma ihtimali olan
yeni bir koalisyonda yer alan
partilerin verel secimde başan-
lannı görmeden bir erken seçim
karan almalannın zor olduğu-
nu, ancak bugün gelinen koşul-
lann erken seçimi kaçınılmaz
hale getirdiğini ifade etti" diye
konuştu.
Mesut Yılmaz ile erken genel
seçime gittiğini hatırlatan Ge-
nel Başkan Yardıması Ekrem
Pakdemirli de DYP'nin aynı
gereksinimi duyarak ekim
a\ ının ikinci yansında bir erken
seçime gideceğini söyledi.
Büyük koalisyon hesabı
Süleyman Demirel'in cum-
hurbaşkanı seçilme sürecinden
itibaren merkez sağda rakibi
DYP'deki her gelişmeyi izleyen
ANAP>öneüdleri, olası bir er-
ken seçime kadar en kazançlı
çıkmanın yollannı anyor.
DYP'nin içinde iktidara geçen
'hareketçi' unsurlarla, koalis-
yonun yürütülmesinde güçlük-
ler olduğunu hesaba katan
ANAP lideri Yılmaz'ın kur-
maylannca, daha önce sunulan
erken seçim protokolü imza-
lanması koşuluna yeni bir şart
eklendi. ANAP yöneticileri. er-
ken seçime kadar pek çok
önemli anayasa değişikliğini
gerçekleştirebilecek ve anaya-
sadaki anti-demokratik unsur-
lan kaldırabilecek 3 veya daha
fazla partinin bulunduğu bir
büyük koalisyon önerisini şe-
killendiriyor. Olası büyük koa-
lisyonun sayısal hesaplannı da
yapan ANAP yöneticileri,
bağımsız milletvekillerini ve hü-
kümete dışandan destek veren
MHP'yi de göz önünde tutu-
vorlar.
POLTTIKA GIMLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Değişim Rüzgârı...
Ne denli sevinsek az...
70 yıllık TürkiyeCumhuriyetitarihinde ilk kadın başba-
kanımız oldu...
Üstelik güzel, zengin, diplomalı ve kültürlü...
Değişim denilen o 'yükselen değerler'hâlâ kendilerini
'kentsoylu'sanan belirli birkesimi, yani Anadolutosun-
lan'nı da etkilemiş olacak ki bas bas bağırıyorlar:
"Değişim rüzgârı Doğru Yol'u da etkiledi..."
Kimi okurlar telefon ediyor gazeteye...
Diyorlar ki:
"Biz çok sevindik Tansu Hanım'ın seçildiğine, siz hiç
sevinmemişe benziyorsunuz..."
Nasıl bir yanıt verelim istersiniz?
Diyoruz ki:
"Vallahi biz de çok sevindik..."
Demokrasi, temel hak ve özgürlüklerin simgesi olan
özel radyolar, sabahın köründe denizlihorozu gibi ötü-
yorlar:
"Hür düşünce, demokrasi, insan hakları..."
Oh be Tansu Hanım sayesinde demokrasiye kavuş-
tuk, özgürlüklerimizi yakaladık...
"Canlanm şimdi size Emrah 'tan..."
Emrah'ı dinliyoruz gözlerimiz kapalı...
"Ne güzelmiş şu özgürlük..."
Tansu Hanım'a övgüler döktürmemiz gerekiyor. Bu
kararla oturuyorum masaya...
Neler yazmalıyım?
Şöyle:
"Türkıye'de tarihi değişiklik..."
Tutmadım...
Şunu yazabilirim:
"Avrupalı kadına moral verdi... Güzel,. ool diplomalı,
iki dil bilen, üstelik zengin..."
Eh beğendim...
işte tam bu sırada telefon çaldı. Bir okur şöyle sesleni-
yor:
"Demokrasi ve özgürlükler yasadışı özel radyolann
yayına başlaması mı demektir..."
Okurumuz yanıtını almadan sürdürdü konuşmasınc
"Bakın Turkiye'de sendikasızlaştırma hızla sürüyor.
Türk Hava Yotları 'nda onlarca çalışan işten atılıyor hiç
gerekçe gösterilmeden. Milli Eğitim'de çağdışı kafalar
önemli yerlere getiriliyor..."
Birden aklıma geldi: Gerçekten şu Türk Hava Yollan'n-
da neler olup bitiyordu? Onlarca insan niçin hiçbir ge-
rekçe gösterilmeden kapı önüne bırakılıyordu?
Okurumuza şunu söyledim:
"Vallahi Tansu Hanım çağdaş, demokrat, sendikal
hak ve özgürlükleresaygılı birpolitikacı. Sanırım ilk işi
şu Türk Hava Yolları 'na el atmak olacaktır tıpkı özel rad-
yolarda olduğu gibi. Gerçekten neler olup bittiğini, onca
çalışanın salt sendikal ve dernek çalışmalarından ötürü
kovulduğunu öğrenecektir..."
Değişim rüzgârlanndan etkilenen bir Türkiye...
Ama nasıl bir Turkiye?
1990,1991,1992 ve1993'ün ilk beş ayında yaklaşık 400
bin sendikalı işçi işten çıkarılmış. İşten çıkarmalar yeni
tiünya düzeni' içinde 'yükselen değerlere' koşut olarak
yapılmaktadır. Yine 'çağdaşlaşma masalı'yla gerekçe-
lersıralandığında 'fefcno/o//yegeç/£'kılıfı kullanılmakta-
dır. Böylece ekonomik ve siyasal nedenler de bu kılıfın
içine girince sendikalarımız da olaya izieyici kalmakta-
dır...
5 milyonu aşkın işsiz sayısına her yıl yüz binler ekteni-
yor. 1984'ten bugüne değin sanayi yatırımlan durdurul-
muş, iş alanları kısıtlanmış, işsizlik duracağı yerde art-
maya başlamış.
Türkiye değişim rüzgârlarıyla dalgalanan, ama bir
türlü ekonomik bunalımdan kurtulamayan bir ülkedir.
Bunun için de ekonominin ağır faturasını emekçiler ve
yoksullar ödemektedir.
Acaba genç, güzel, iki dil bilen. eğitimli, zengin başba-
kan adayımız 'iş güvencesiyasası'n\ bir çırpıda çıkara-
bilecek mi hükümet kurulduğunda? Yoksa sermaye ve
işçi sınıfı çelişkilerini çok yakından bildiği için 'zenginler
kulübü'nün yanında yer alarak kendi zenginliğine yakı-
şır bir tavır mı sergileyecektir?
Eğer Tansu Hanım çağın getirdiği yenileşmeyi salt
'yükselen değerlere' koşut 'vahşi kapitalizm' olarak de-
ğil de devleti ve toplumuyla yakalamak istiyorsa, diye-
ceğimiz bir şey yok.
Ekonomideki serbest piyasa düzeni tüm acımasızlı-
ğıyla sürerken sosyal devlet kavramı bu, yeni düzenin
dışına taştı günümüzde. Devletin, yurttaşın doğumun-
dan ölümüne dek her türlü sosyal güvenceyi sağlaması
düşünülmez, özel sigorta şirketleri düşünülür oldu. Dev-
letin sağlık hizmetleri yerildi, özel hastaneler övülür ol-
du.
Çokseslilikle birlikte uzlaşma, gelişen evren ile bütün-
leşme asıl amaç olmalıdır. Hoşgörü ve sosyal barış ise
bunun temelini oluşturur. Ardından ise sosyal ve ekono-
mik huzurun sağlandığı bir toplumsal dayanışma gelir.
Bilmem; genç, güzel, iki dil bilen, eğitimli ve zengin
Tansu Hanım neler düşünüyor?
TheTimes
Çilleryeni'Jön Türklef
kuşağının temsildsi
• TheTimesgazetesi, Tansu Çiller'in Başbakan
seçilmesi konusunda, 'Türk politikasında iktidar
yeni bir kuşağa devrediliyor' yorumunu yaptı.
İngiltere'nin önde gelen gaze-
telerinden The Times. başyazı-
sını Tansu Çiller'in başbakan
seçilmesine ayırarak Çiller'i
"Türkiye'nin Thatcher'ı" ola-
rak nitelendirdi. Makalede şu
görüşler yer aldı:
"Bugün bile bir kadının baş-
bakan olarak seçilmesi olağan-
dışı bir olaydır. Tansu Çiller'in
Turkiye'de hükümetin başı ola-
rak seçilmesi bir başka acıdan
daha önem taşıyor: Bu, Türk
politikasında iktidann yeni bir
kuşağa devredilmesidir.
Çiller'in, birisi Cumhurbaş-
kanı Süleyman Demirel tarafın-
dan desteklenen iki aday karşı-
sındaki zaferi oldukça şaşırtıa-
dır, çünkü Amerika'da eğitim
gören ekonomi profesörii, poli-
tikaya görevli olarak çok daha
yeni girmiştir. Pakistan'daki
desteği büyük ölçüde babasının
ismınc bağlı olan Benazir But-
to">Ti saymazsak, Müslüman
bir ülke ilk kez bir kadını baş-
bakan olarak seçiyor.
Çiller'in seçilmesinde, Thatc-
her'la yapılan karşılaştırmala-
nn da yardımı oldu. Thatcher.
İslam dünvasında oldukça ünlü
ve bunun kadınlann kamu ya-
şamına kabulünde de önemli
bir yeri var. Çiller. devletin ro-
lünün azaltılması. enflasyonun
indirilmesi. kamu açıkİannın
kontrol altına alınması ve özel-
leştirmeninj hızlandınlması ge-
rektiğini düşünüyor. Hükümet.
şimdiye kadar ekonomik he-
deflerinde başanya ulaşamadı.
Bu, Çiller'in karşısındaki ilk so-
run. Fakat başa çıkması gere-
ken daha başka sorunlar var.
Türkiye, Kürt gerillalanyla
neredeyse açık bir savaş duru-
mu yaşıyor. Bu da nüfusun
önemli bir bölümünü Kürtlerin
oluşturduğu Güneydoğu'da
bölgesel kalkınma umutlannı
baltahyor. Çiller, Doğru Yol
Partisi ile Sosyaldemokrat
Halkçı Parti'nin kurduğu istik-
rarsız koalisyonu bir arada tut-
mada ağır baskı altında kala-
cak, tartışma içındeki sağı di-
sipline sokması için karizmasını
kullanması gerekecek. Hepsin-
den önemlisi, öfke içindeki hal-
kı, Almanya ve Bosna'daki
Müslümanlann çıkarlannı ko-
rumakta kararlı olduğuna ikna
etmesi gerekiyor."