18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HAİRAN1993 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 15 GÜNCEL CİNEYT ABCAYÜREK • hştarafi 1. Sayfada bşlar; övgüler, övgülerle desteklenir. Ancak baş- ladıjı gibi biter m'ı, geçmişte henüz böylesi olası bir so- nucı kanıtlayan bir siyasal olay yok. Kışkusuz Çiller, henüz sevinç dalgalarının, mutluluk aşılıyan gösterilerin etkisi altında. Henüz kabineyi kur- maa, henüz devlet denilen dev çarkın dişlileri arasında görsv yapmaya, çalışmaya başlamadı. Kmgreden sonra kongreden çok ayn bir dünya ve varlK olan DYP Meclis grubuna kendini kabul ettirme, dahı şimdiden olası karşı çıktşlan, aynlıklan, gruplaş- malırı önlemeye çaba gösteren bir tutum içınde. G\ıptaki irdelemelerini başka biçimde yorumlamak olaraksız. Konuşmayabirlikçağrısıylabaşlaması, birlik çağisıyla sona erdirmesi bu nedenden. Ns var ki, grup salonunu dolduran, Demirel başbakan iker "tezahürat yapmalarını istemediği" izleyicilerin herren her cümle sonunda Çiller'i alkışlamalarına kar- şın OYP milletvekilterinin önemli bölümü sessizdi, kimi- leririn alkışlara kerhen katıldıkları gözleniyordu. Osa-Çiller'egöre-Türkiye'yi 21. yüzyılınçağdaşlığı- na taşıyacak olan DYP'deki birlik abidesiydi'. Üstelik -Çiller öyle inanıyordu- sadece DYP'de değil, genel baş- karvğa seçilmesinden sonra artık "bütün Türkiye'de birli< havası es/yor"du. D V P, Çiller'le 'köydenşehreiniyor'du. "Kıratşahakal- kıycr"du. 21. yüzyılda "dünyaya sesimızi Müslüman ve Türi olarak duyuracağımıza inanılmasmı istiyor'öu. Yük Tekşeyegereksiniyordu: Uzlaşmaya, birliğeve-tabii, elindeki tek silah- "her birine uzanmaya çalışacağını" söylediği milletvekillerinin desteğine! Kuşku yok; Çiller hükümeti, DYP grubundan güveno- yu alacak. Ama, bu güvenoyu ne zamana kadar geçerli olacak, hangi önemli sorunda destek fireverecek, lastik patlayacak ya da hava kaçırmaya başlayacak. Çiller'i dinlerken bir ara gülmek zorunda kaldık. Baş- bakan adayı "50 gramlık birkâğıtla büyük sorumluluklar yükieyen başbakanlığa atandığını" söylüyordu. Bubenzetmeyi 1965 yılında Demirel, ilkkez başbakan olduğu sırada, Cumhurbaşkanı Gürsel'den görev kâğı- dını aldıktan hemen sonra gelip konuştuğu Adalet Parti- si grubunda kullanmıştı. Ya Çiller, önceki gün Çankaya'da Demirel'den bu söz- leri dinlemişti ya da öyküyü kitaplarda okumuştu. Pek çok sözü, Demirel'i anımsatıyor. Ne var ki Çiller, "Baba" Demirel kadar siyaselte kıvrak, becerili ve yer yer başarılı olabilecek mi? Göreceğiz. Şimdi, hükümet sorunu kapıda. Çiller, belki bugün inö- nü ile görüşecek. SHP lideri, zaten dün grubunda Çil- ler'eyeşil ışıkyaktı. Büyük bir pürüz çıkmayacağı sanılıyor. Çünkü, SHP'- de, hem bakanlık sayısının aynı kalacağına hem de pro- tokolde önemli değişiklikler olmayacağına dair kimi inançlar var. Belki de güvenceler alınmış. Çiller'in dün şöyle değinerek geçtiğine göre Cumhur- başkanı Demirel, hükümetin 'bir an önce kurulmasını' istemiş. Demirel, Çiller'i dinledikten sonra "hevesli göründü- ğünü ve gördüğünü" çevresine söylemiş. ANAP, kimi verilere dayanarak çıkar yol erken genel seçimden söz ediyor. DYP'de, -örneğin Mehmet ryMfln 0lh> Râ k ldkler Çiller'le "Rüzgân arkamıza aldık. Genelseçim olabi- lir" demeye başladı. Çiller de Nursun Erel'e verdiği de- meçte yadsımıyor erken seçimı. "Şimdi zamanı değil" diye geçiştiriyor. Peki, ya DYP grubu? Hazır mı? Istekli mi? Demirel'in sık sık yinelediği belli başlı irdelemeleri dün Çiller de yineledi. hk aşama, cumhurbaşkanını secmekti, seçildi. ikinci aşama, DYP'den bir genel başkan çıkmasıydı, çıktı. Şim- di üçüncü aşamadayız, hükümet kurulacak. O da bugün yarın... Ve sonra? Çiller, alacak Türkiye'yi omuzlarına, 21. yüzyıla taşıyacak. Inşallah! OLAYLAREN ARDINDAKI GERÇEK • Baştarafi 1. Sayfada rak müdahale edilemeye- cek... Sendikalarla diyalog içine girilecek ve işbirliği ya- pılacak. Inönü'nün genelgesi me- murların sendika kurma ve örgütlenme çalışmalarına bir soluk getiriyor. Ancak memur kitlesinin de- mokratik ve sendikal bilinci hangi düzeydedir? Memur 2P00 yılına doğru "Kapıkulu j)hniyeti"ni aşabilmiş midir? ralnız maaşlarının azltğın- jan yakınan ve durumunun jüzelmesini yukarı katlardan Dekleyen eziklik içinde mi- jir? Yoksa durumunu kendi ijzgür iradesiyle düzeltmek yolunda örgütlenmeyi amaç- ıayan bilinçli bir kişi midir? Memur Türkiye'de inşa edil- mesi gereken katılımcı de- mokrasideki rolünü üstlene- iek midir? Bingöl baskının ardından son 15 günün ölüm bilançosu: 178PKK'h, 40er, 26sivilHaber Merkezi - Kısmi afTın gündeme getinldiğı sırada PKK'nın Elaağ-Bingöl kara- yolunda 24 maşısia pusu kura- rak 33 er ve 5 sivili öldürmesin- den sonra bölgede meydana ge- len olaylar tırmanı>or. Son 15 günde Güneydoğu'da meydana gelen olavlarda 178 PKK mılıtanı öldürüldü. 40 er şehit oldu. 26 sivıl yurttaş da havatını kaybetti En fazla ola>. Bingöl, Elazığ. Diyarba- kır. Mardin, Van. Eruzurum, Erzincan, Kars, Siirt. Tunceli il- lerinde meydana geldi. Elazığ-Bingöl karayolunda pusu kurarak 33 erin şehit edil- mesi ve 5 sivilin öldürülmesiyle Güneydoğu Anadolu'da yeni- den başlayan olaylann geüşimi şöyle: 27 Mayts: Bingöl'ün merkeze bağlı Dallıtepe ve Ortaçanak kövlerindeki güvenlik güçleriy- le PKK mıhtanlan arasında çı- kan çatışmada 5, Silvan ve Ha- nı'deki operasyonda da 6 kişi olmak üzere toplam 11 PKK mılıtanı öldürüldü. 30 Mayıs: Silopi Çahşkan Köyü kırsal bölgedekı çatışma- da, 7 PKK mıltanı hayatını kaybetti 31 Mayıs: Bingöl Karacehen- nem Ormanı"nda 15. Bıths'in Bölükyaa bölgesinde 2 kişi ol- mak üzere toplam 17 PKK mı- litanı öldürüldü. 2 er de şehit oldu. 1 Haziran:. Olağanüstü Hal Bölge Valisi Ünal Erkan. yaptı- ğı açıklamada 33 er ve 5 sivilin öldürülmesinden sonra bölgede başlaulan operasyonlarda 68 PKK militanının öldürüldüğü- nü, 8"inin de sağ olarak ele geçı- rildiğini belirtti. 4 Haziran: Bingöl. Hakkâri ve Mardin'de üç köyü uzun namlulu silahlarla basan PKK militanlan 1 anne, 2 çocuk ve 4 korucuyu öldürdü. 25 kişiyi ya- raladı. Aynı gün Diyarbakır Silvan'da düzenlenen operas- >onlarda 6 PKK'h öldürüldü. 4 korucu da şehit oldu. 5 Haziran: PKK militanlan- nın Şırnak'a saldınsında 4 kişi yaralandı. Ayru gün Van'ın Başkale ilçesıne saldın düzenle- yen PKK'lılar, 2 eri şerut etti. 6 Haziran: Bingöl" ün Genç il- çesiyle Diyarbakır'ın Silvan il- çesinde PKK militanlanyla gü- venlik güçleri arasında çıkan çatışmada. 21 PKK militanı öl- dürüldü. 2 güvenlik görevlisi de şehit oldu. 8 Haziran: Iğdır"a baskın dü- zenleyen PKK militanlan, 10 kişiyi kaçırdı, 5 sivil yurttaşı öl- dürdü. Güvenlik gücleriyle PKK militanlan arasında çıkan çatışmada 9 PKK'lı öldürüldü. 10 Haziran: Erzurum-Erzin- can karayolunda 2 PKK'lı öl- dürüldü. PKK'nın, Bingöî'ün Solhan ilçesıne saldınsında da- bır sivil yurttaş yaşamını kay- betti. 12 Haziran: PKK militanla- nnca Diyarbakır'ın Buçaktepe Köyü'nde 2 bayan öğretmen şehit edildi. Bu arada, güvenlik güçlerince Erzurum-Erzincan operasyonlannda 20 PKK"- Lnın öldürüldüğü bıldirildi. 14 Haziran: Şırnak'ın Ulude- re ilçesinde 6. Diyarbakır'ın Hani ilçesi kırsal kesiminde 9, Elazığ ve Siirt'te 2, Tunceli'de 10 olmak üzere toplam 27 PKK militanı öldürüldü, 3 er şehit ol- du. Ortaasya'da Türk modeliııi tercih ederim ARZU ÇAKIR KÜRŞATAKYOL Inönü'nün genelgesi me- mura sendikal gelişmesi yo- lunda destek sağlıyor; ancak bundan sonrası memurun kendisine kalmış bir iştir. Demokrasi yukarıdan aşa- ğıya kurulamıyor. Bunu yakın tarihimızde de- nedik; toplum, 27 Mayıs dev- rimiyle düzenlenen 1961 Anayasası'nın sağladığı hak- lan koruyamadı ve kullana- madı. Aradan 32 yıl geçmiş- tir. Bugün memurun aşağı- dan yukarıya doğru yükselen bir eylemle sendikasını oluş- turması gerekıyor. Demokrasi ulusal gelirin hakça paylaşımına olanakta- nıyan özgürlükler ve haklar rejiminin adıdır. Memur artık yakınmaya- cak, talep edecek. Bunu tek başına yapamaz, örgütlenmeden gündeme ge- tiremez. Gazetelere yollanan memur mektupları da değişi- yor, memur, maaşının artmâ- sını istiyor; ama sendikal hak olarak bu talebi ileri sürebil- mesi başka şey, "ulûfe" gibi ıstemesi başka şey... • • • Rusya Federasyonu Parla- mentosu Başkanı Ruslan Has- bulatov Ortaasya'da İran'a karşı Türkiye'nin laik ve de- mokratik modelini tercih ettiği- ni söyledi. Karadeniz Ekono- mik İşbirliği (KEİB) Parlamen- ter Asamblesi toplantısı için İstanbul'a gelen Rusya Parla- mentosu Başkanı Hasbulatov'- la yaptığınuz görüşme şöyle: - Sizce KElB'in önemi nedir? Toplantıya katılan çoğu ülke- nin birbiriyle kavgalı olduğunu biliyoruz. Türkiye'nin böyle bir toplantıya başkanlık etmesinde ne gjbi rolü olabilir? - KEİB'in fıkri zaten bana ve Sayın Hüsamettin Cindoruk'a aittir. Diğer ülkeleri parlamen- to seviyesinde birleştirmekti amacımız. Geçen >ıl da kendi- siyle bu konuda görüştük. He- pimizin Türkiye'de buluşması çok önemlidir ve aynı zamanda Türkiye'nin bu süreçte oynadı- ğı önemli rolün bir göstergesi- dir. Burada amaamız işbirliği yapmak ve ortadaki kavgayı kaldırmayı sağlamak. Ekono- rnik entegrasvon her şeyden önce bölgesel alanda gelişrneyle başlıyor. Bu nedenle eminim ki Türkiye'nin inisiyatifı tesadüf değil, olağanchr: Türktye. yaşa- dığı siyasi ve ekonomik istikrar- h süreç sayesinde bu inisiyatifı kullanmıştır. Aynı zamanda bu hem bölgede hem dünyamızda artmakta olan Türkiye rolünün işaretidir. - Türkiye'nin Kafkasya'da oynadığı rolü nasıl değerlendi- riyorsunuz? -Olumlu bir şekilde değerlen- diriyorum. Siyaseti ve diploma- siyi dikkatle izliyorum. Tür- kiye'nin rolünün yapıcı oldu- ğundan eminim. 'Bakü'yü destekliyorum - Ortaasva'da laık Türkiye modelini İran'a karşı tercih etti- ğinizi söyleyebilir misiniz? Rusya Federasvonu Parlamento Başkanı Ruslan Hasbulatov. arkadaşmuz Arzu Çakır'a Orta- asya ve Kafkasyla'daki durumla ilgili görüşlerini açıkladı. (Fotoğraf: HATİCE TUNCER) - Tabii. Bu konuda tarafsız değerlendinlmesin. Şu anda önemlideğilim. Çünkü hatırlatmak is- terim ki aynı zamanda tüm BDT ülkelerinın parlamentola- nnın da başkanıyım. Ben bu bakımdan yalnızca Rusya'yı değil. başka'BDT ülkelerini de temsil ediyorum. Tabii ki Tür- kiye'yi tercih ediyorum bu ko- nuda. Demokratik ve dinamik bir şekilde gelişmekte olan Tür- kiye'yi terciKediyorum. - Rusya, Kafkasya'da banşın sağlanması açısından önemli bir role sahip. Türkiye'nin bu- rada Azerbaycan'ı destekleme- sını nasıl değerlendiriyorsunuz? - Bu konu her şevden önce çok nazik ve hassas bir konu. Bu problemın halledilmesine ben de katkıda bulunmak isti- yorum. Kısa bir süre önce hem Bakü'yü hem Erivan'ı zıyaret ettim. Buralarda ve Moskova"- da görüşmelerde bulundum. Şimdi meslektaşlanm İstan- bul'a gelecek. burada da görüş- melerde bulunacağız. Tabii ki Azerbaycan'ı desteklemek la- zım. Ama şunu belirtmek iste- nm ki başka taraftan kendisine yöneltilen bir hareket olarak Memura sendikal destek • Baştarafi L Sayfada dahale ederek, engellemeJeri- ni sürdürdüklerine dikkat çekil- di. Kamu görevlilerinin sendi- ka kurma ve sendikal etkinhkte bulunmalannı engelleyicı dav- ranışlann "hukuka aykın" ol- duğunun yargı organlannın ka- ranyla hükme bağlandığına dikkat çekilen genelgede.Danış- tay Birinci Dairesi'nın 22 Nı- san 1992 tarihli karanndaki "Anayasa bütünü ile incelendi- ğinde. kamu görevlilerinin sen- dika ve üst kuruluş kurma hakkının anayasal bir hak ola- rak yer almadığı, ancak buna karşın bunu yasaklayan bir hükmün de bulunmadığı"nm belirtildiğj vurgulandı. Içişleri Bakanlığı'nın 28 Şubat 1991 ta- rihinde yayımlanan genelgesi- nin, Danıştay 10. Dairesi'nin 10 Kasım 1992 tarihinde verdiği kararla iptal edildiğine de ışaret edildi. Danıştay 10. Dairesi'nin iptal karannda, anayasada kamu personelinin sendikalaş- ma hakkını kullanımını engel- leyen bir hükme yer verilmedi- ğinin vurgulandığının ak- tanldığı genelgede. "Hukuku- muzda şırketler dışındaki sen- dika. dernek gibi özel hukuk tü- zel kışiliklerinin oluşumunun ızin koşuluna bağlanmadığı, sendikalann kuruluş belgeleri- nin ılgih mercie verilmesiyle tü- zelkişilik kazandığı, idarenin anılan tüzelkişiliklerin kuruluş faahyetlerine müdahale etme- olan silahlarla konuş- masınlar. Diyalogla çözümle- meye çalışsınlar. Eminim ki Türkiye kendi nüfuzunu bu problemin halledilmesı için kul- lanıyor. Paralı Rus askerleri - Azerilerin Ermenistan'la olan çaüşmalannda Ermenile- rin Moskova'dan destek aldık- lanna ilişkin iddialan var. -Ben de duydum. Parlamen- toda bir araştırma yaptırdım. Şunu tespit ettik ki hem Erme- nistan'da hem Azerbaycan'da paralı Rus askerleri var. Bili- yorsunuz Rusya'daki durum kanşık. Eski Sovyet ordusu parçalandı, silahlardağıldı. Pa- ralı askerler için bu tür imkân- lar doğdu. - Azerbaycan'da son zaman- larda yaşanan iç kanşıkhğa iliş- kin ABD. demokratik seçimle işbaşına gelmiş Cumhurbaşka- nı Ebulfez Elçibey'i destekledı- ğini açıkladı. Bu konuda Rusya'nın tavn nedir? -Elçibey. Azerbaycan'ın rarası dayanaklan olan "İnsan Haklan Evrensel Bildirgesı, İn- san Haklan ve Temel Özgür- lükler Avrupa Sözleşmesi, Av- rupa Sosyal Şartı, Örgütlenme ve Toplu Pazarlık Hakkının Korunmasına İlişkin 98 Sayılı Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Sözleşmesi. Sendika Öz- gürlüğüne ve Örgütlenme Hak- kının Korunmasına İlişkin 87 Sayılı ILO Sözleşmesi, Kamu Hizmetinde Örgütlenme Hak- kının Korunması ve İstıhdam Koşullannın Belirlenmesi Yön-mesi esasının benimsendiği ve anılan tüzelkişiliklerin kuruluş temlerine ilişkin 151 Savılı ILO ve faaliyetlerine idarenin genel Sözleşmesi" nin Türkiye tara- fından onaylandığı vurgulandı. Anayasanın 90. maddesıne göre yürürlüğe giren uluslara- rası sözleşmelerin "kanun hük- münde" olduklannın altının çı- zildiği genelgede, bu sözleş- melerin iç hukukla bütünleşe- kolluk yetkisini kullanmak su- retiyle müdahalesinin mümkün olmadığf'nın açıkça belirtildiği kaydedildi. Uluslararası davanaklar Genelgede, sendika ve toplu pazarlık haklannı kamu görev- lilerini de kapsayacak biçimde güvcnceye alan haklann ulusla- rizmine dazlak darbesi Yurt Haberleri Servisi - Al- manya'da yaşanan aşın ırkçı eylemlerin. Türk turizmini Oİumsuz yönde etkilediği, ken- İilerine "misilleme"de bulunu- lacağı korkusu yaşayan Al- öıanlann. Türkiye'ye tatile titmekten vazgeçtikleri bildiri- lîyor. Almanya'da bazı kesim- lprce, halka "Türkiye'ye gitme- yin. Can güvenliği yok" çağnla- n yapılırken Türk Nekker- tnann fı>Tnasının haftalık bağlantılannda yüzde 35'e va- ran azalma kaydedildiği öğre- nildi. Öger Tur'un rezervasyon- lannda da geçen cuma günü 495 yatak iptal edildi. ] Solingen olayının ardından ^şın ırkçı eylemlerin giderek ya- yılması. Türkiye'ye tatile gel- ^nek ısteyen Alman vatandaşla- pnda •"misilleme" korkusu doğurdu Son günlerde Al- inan>a'dan dönen bazı turizm- cıler. çeşitli kentlerde PKK'lılar ve ırkçılar tarafından halka broşürler dağıtılarak "Tür- kiye'ye gitmeyin. orada can güvenliğiniz yok. Türkler size saldırabilir" denildiğini belirtti- yorlar. Arkadaşımız Yusuf Özkan'ın bildirdiğjne göre Türk turizmi- nin önemli merkezlerinden olan Antalya bölgesinde. rezer- vasyon iptali söylentileri dolaş- maya başladı. TÜRSAB Akde- niz Bölgesel Yürütme Kurulu Sekreteri Abdullah Tekin, söy- lentilenn kendilerine de ulaştı- de yapan Güzel Antalya Tu- rizm Şırketi Rezervasvon Bölü- mü Şefı Fatih Çorumlu, kendile- rine geçen hafta içinde 495 rezervasyon iptali geldiğini söy- ledi. Solingen olaylan sırasın- da, turizmin olumsuz etkilene- ceğini tahmin etmediklerini söyledi. Alanya Turistikîşletmeciİer Derneği (ALTİD) Başkanı Hü- seyin Hacıkadiroğlu da belirli sayıda rezervasyon ıptalleri ya- şandığını doğruladı. Hacıkadi- roğlu, •'Nekkarmann'ın hafta- lık satışlan geçen yıla oranla ğını belirterek "Alman ırkçılan yüzde 35 civannda azalmış. A>- ile PKK'lılann böyle bir girişim nca, münferit bazı iptaller de geliyor. Satışlann düşmesini Almanya'da yaşanan olaylara bağlıyoruz" diye konuştu. Mandalın Turizm Satış Mü- dürü Gaye Doğanoğlu ise fır- başlatmalan söz konusu olabi- lir" dedı. Tekin, Türkiye karşıtı propagandalann eylül-ekim aylannda Türkiye'ye gelecek turistlen etkılemesinden kaygı duyduğunu açıkladı. Öger Turizm'in temsilciliğinı malanna şu ana kadar iptal gelmediğini vurgulayarak, söy- lentilenn Tunus kaynakh oldu- ğunu öne sürdü. Bu arada, Manavgat Club Alibey Tatıl Köyü'nde ve Club Hotel Serada çok sayıda iptal olduğu öğrenildi. Ancak Club Hotel Sera yetkilileri söylentiyi doğrulamadılar. Profesyonel Otel Yönetıcileri Demeği (POYD) Genel Sekre- teri Avni Aker, satışlarda şu anda belirli oranda bir durakla- ma gözlendiğini ifade ederek. "Ancak bu durgunluk hemen her yıl yaşanır. İçinde bulundu- ğumuz aylann belirli bir özelli- ğidir. Her yıl haziranın 2. ve 3. haftalannda bu telaş yaşanır" dedi.Akdeniz Turistık Otel İş- letmeciler Bırliğı (AKTOB) Genel Sekreteri Turga> Alp, bölgede kesınlikle rezervasyan iptali olmadığını belirterek ya- şanan durgunluğu doğal olarak değerlendirdi. rek bağlayıcılık kazandığı belir- tildı. İnönü, genelgede, Danış- tay 10. Daıresi'nın karannda yer alan "İnsan Haklan Avru- pa Sözleşmesi'nın yasayla usu- lüne göre onaylanması nede- niyle iç hukuka intikal etmiş ol- duğu" hükmüne atıfta bulu- nuldu- İnsan haklarına saygı Anayasaya göre Türkıye Cumhuriveti'nin "insan hakla- nna saygılı", "demokratik". "sosyal bir hukuk devleti" ol- duğuna dikkat çeken İnönü. "değiştırilemez'" olan bu ilkele- rin. "Yasama. yürütme, yargı organlannı, idare makam- lannı, dığer kuruluş ve kişilen bağlayan temel hukuk kural- lan" olduğunu belirtti. 87.98 ve 151 sayılı ILO sözleşmelerinin "kanun hükmünde" değer cumhurbaşkarudır, kendisine savgjlıyız. Bu soruyu sormanı- za biraz şaşırdım. Niye biz ken- disinin demokratik bir cumhur- başkanı olduğuna itiraz edelim. Bunu açıkça belirtmemiz ge- rektiğine inanmıyorum. Bu Azerbaycan'ın iç sorunudur. Elçibey, çoğunluk tarafından seçilmiş bir cumhurbaşkanıdır. Azerbaycan'da polıtıkacılar bu sorunun üstesinden gelebil- mek için çaba sarf ediyorlar. İnşallah başaracaklar. Bizim tek istediğimiz bu kavgalann ve savaşlann bir an önce sona er- mesidir. Biz de gerekli çabayı göstermek istiyoruz, bu savaş- lann bitmesi için. Bu konuda biz Türkiye ile temkınli bir iş- birliği içinde bulunuyoruz. - Kafkaslar'da çatışmalann çıkmasını Sovyetler'in dağılma- sına bağlayabilir misiniz? - Tabii. Eski rejım. Dağlık Karabağ sorununu halledeme- di. Bıliyorsunuz eski Sovyetler Birlıği topraklannda ilk kavga Karabağ bölgesinde çıktı. Bu problemı zamanında halletmek imkânı vardı. ilkesi gereğince idare makamla- nnı da bağladığını" belirtti. Sendikal özgürlük İnönü, genelgede şöyle dedi: "İşçilerden başka kamu gö- revlilenne de sendika kurma ve sendikal etkinliklerde bulunma ile başka sendikal hak ve gü- venceler tanıyan bu sözleşmele- rin idare makamlannca doğru- dan doğruya uygulanması. aynı zamanda 'hukuk devleti' ılkesi- nin de bir gereğidir. Hükümeti- mız, kamu görevlilerinin sendi- kal haklannı bu sözleşmeler çerçevesinde düzenlemeyi amaçlayan hazırlık ve çalışma- lannı hızla sürdürmektedir. Ancak. tüm kamu yetkilileri- nin. bu çalışmalann sonuçlannı beklemeksizin. kamu görevlile- rinin sendika kurma. sendika- lara üye olma. sendikal etkin- liklerde bulunma yolundaki başvuru gırişimlerini engelle- memesi; sendikalann genel ku- nıl yapma, kendilerini ve çalış- malannı tanıtıcı yayınlar çıkar- ma, çeşitli toplantılar düzenle- me. kültürel ve sanatsal etkin- liklerde bulunmalannı kısıtla- yıp yasaklamaması; sendika vönetici ve üyelerine sendikal çalışmalan nedeniylc disiplin cezalan uvgulanması yoluna gitmemesi; sendikalann kuru- luş ve etkinliklerine genel kol- luk yetkisini kullanarak müda- hale etmemesi; sendikalarla di- yalog içine girerek işbirliği yap- ması. görüş ve önerilerini al- ması, hem anayasamızda yer alan insan haklanna saygı ve sos> alhukuk dev leti ılkelerinin. hem deonayladığımız uluslara- rası sözleşmeler ile adli ve ıdari yargı organlanmızca vcrilen kararlann bir gereğidir. Hükü- metimizce üzerinde önemle taşıdığını ve "iç hukukun par- çası" olduğunu da belirten Inö- durduğumuz bu konuda. her nü. ILO sözleşmeleri ile İnsan kademedeki yetkilınin kendile- Haklan Avrupa Sözleşmesi'ni nnden beklenen sorumluluk "insan haklan belgelen" olarak duygusu ile gerekli tıtızlık ve nıtelendirerek, "bu belgelerin duyarlılığı gostermesını nca 'insan haklanna saygılı devlet 1 e < te n r n GÖZLEM UĞUR MUMCU • Baştarafi 1. Sayfada Bu yoğun ilginin, Sovyetler Birliği'nin dağılması ve bağımsızlıklarına kavuşan Türk cumhuriyetlerinin Tür- kiye Cumhuriyeti ile ilişki kurmaya başladıklan döneme rastlaması ilgi çekiyor. Kırklı yıllarda Alman hükümeti, Türkiye'deki Pan-Tür- kist' siyasal akımları desteklemişti. Bu desteğin amacı, Batum ve BaKü petrollerinin ele geçirilmesiydi. Alman hükümetinin bu amacının, Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Ernst VVoermen'in 17 Eylül 1941 gün ve 'U St S. Pol No: 88' ve 27 eylül sayılı gizli yazılarında açıkça ifade edildiğini görüyoruz: -Türkiye'nin Pan-Turancı düşüncelerinin sadece Al- manya ile federaf/f bir ilişkide gerçekleşebileceği açık- tır. Bu nedenle Pan-Turancı bir Türkiye, zorunlu olarak A/manya taraftan bir Türkiye olmalıdtr. (..) Batum ve Ba- kü bölgelerinin Türkiye'ye bırakılması kesınlikle söz ko- nusu olamaz. (..) Sovyetler'in yıkılmasından sonra eski imparatorluğun geniş topraklan yabancıların değil, Al- manlarm etkisine girmelidir. Trans-Kafkasya ve Ural- Volga arasında politikalardaki tutumlarda halen bütün güçlehn bağlı olduğu Türkiye'ye bağlı olacak devletle- rin kurulması bizim çıkarlanmıza uygun değildir. O günden bugüne değişmedi. O günden bugüne 'Garp cephesinde yeni bir şey yok!' Sovyetler Birliği'ndeki Türk cumhuriyetleri, İkinci Dünya Savaşı sonrasında da soğuk savaşın ilgi odakla- rından biri oldu. Soğuk savaş yıllarında bütün anti-komünizm propa- ganda silahları, Sovyetler Birliği'ndeki Türk ve Müslü- man cumhuriyetlere yöneltildi. Bu savaştan sonuç da alındı. Şimdi Asya cumhuriyetleri, Batı kapitalizminin açık pazarıdır. Bu pazarda şimdi birçok Batılı işadamı ile ülkücü' adı verilen eski MHP militanları hep birlikte cirit atıyorlar. Türkiye, Asya'daki Türk ve Müslüman cumhuriyetler- le ekonomik, kültürel, eğitim ve teknik alanlarda işbirliği yapmak üzere TlKA'yı (Türk işbirliği ve Kalkmma Ajan- sı) kurdu. Amaç, Türk dilinin konuşulduğu ülkelerin kalkınmala- rına yardımcı olmak; ekonomik, ticari. teknik, sosyal, kültürel ve eğitim alanlarında işbirliğini geliştirmek. Tür- kiye'nin bu ülkelerle ikili, bölgesel ve küresel ilişkilerini yönlendirmek ve bütün bu işlerde eşgüdümü saglamak- tır. TİKA, geçen yılın ocak ayında 480 sayılı yasa gücünde kararname ile kuruldu. Bu kurutuşun ayrı bir tüzel kişiliği ve özerk büteesi var. TİKA Başkanı, görev alanını ilgilendiren etkinlik ve iş- lemlerinden dolayı Dışişleri Bakanı'na sorumlu. TİKA, Türk cumhuriyetlerinden gelen on bin öğrenci- nin giderlerinden tutun da Azerbaycan televizyonunun ivedi gereksinmelerine, Arnavutluk'a gazete kâğıdı gönderilmesıne, Kırgızistan'a tarım ilacı yardımına, Öz- bekistan'ın alfabe değişimi, Taşkent'e bankacılık eğitim merkezi ve bu ülkelerde Latin hartlerle baskı yapacak matbaalara kadar binbir türlü iş ile görevlendirilmiş. Başbakanın emriyle de bu ülkelerde 'Turk İşbirliği ve Kalkmma Merkezleri'n'ın kurulması çalışmalan da baş- latıldı. TİKA bütçesi, Dışişleri Bakanlığı bütçesine konulan ödenekle oluşuyor. TİKA'nın görev alanına giren işler için 3 trilyonluk ödenek aerekıyor. Bu yılın bütçesinde TİKA ya ne kadar ödenek ayrıl- mış? 20 milyar!.. Geçen yıl TİKA'ya 109 milyar ödenek sağlandı. Bu yıl Plan ve Bütçe Komisyonu, TİKA'ya 886 mılyarlık ödenek ayrılması ile ilgili önergeyi bir oyla reddetti. TBMM Genel Kurulu'nda Dışişleri ve Maliye Bakanlığı bütçeleri görüşülürken ödenek aktarması yapılmazsa TİKA, hiçbir çalışma yapamayacak. Türk cumhuriyetleri ile Türkiye Cumhuriyeti arasında ekonomik ve kültürel ilişkilerin kurulmaması için açık ya da gizli yollarla bu yakınlaşmayı ve bu bütünleşmeyi ön- lemeye çalışanlar var. Türkiye, bu bütünleşmeyi TİKA aracılığt ile yapmazsa, bu alan, Batılı işadamları ile ülkücü veTurancı siyasetle- rini Türk cumhuriyetlerinde bol kazançlı ticarete dönüş- türenlerin ellerine bırakılacak. Belki istenendebu... PKK, yaktı, öldürdü, kaçırdı Haber Merkezi - Güney- doğu'da PKK militanlan dün- kü saldınlannda aralannda bir köy imamı ve bir sağlık memu- runun da bulunduğu 10 kişiyi öldürdüler. 5 vatandaşı yarala- dılar, 3 v atandaşı kaçınp 3 ilko- kulu yakular. Operasyonlarda 1 PKK militanı öldürüldü. Sürt'in Şırvan ilçesıne bağlı Gözlüce Köyü'ne önceki gece bir grup PKK'lı militan tarafın- dan baskın düzenlendi. Saldında aynı aıleden Halit, Reşat. Şevket, Asiye, Mahfuz ve Nurettin Kalkan ile Nesibe Dicle PKK'lı militanlarca öldü- rüldü. Saldında 4 vatandaş da yaralandı. Siirt-Eruh karayolunu kesen ve kimlik kontrolü yapan bir grup PKK'lı militan. sağlık me- muru Mesut Yılda'ı öldürdü. Daha sonra olay yenne gelen güvenlik güçlenyle PKK'hlar arasında çatışma çıktı. Çatış- mada 1 militan öldürüldü. Bingöl'ün lhcalar nahıyesi Üçpınar köyüne saldın düzen- leyen PKK'Ular. bir vatandaşı öldürdüler, bir vatandaşı da ya- raladılar. Militanlar bir köy korucusu ile 2 vatandaşı kaçır- dılar. Tunceli'nın merkeze bağlı Bağlarbaşı Köyü. gece PKK militanlan tarafından başıldı. PKK'hlar köy imamı Ömer Baş'ı evınden alarak kurşuna dizdiler, ardından da köy ilko- kulunu ateşe verdiler. Daha sonra Güleç Köyü'ne gıden mi- litanlar. bu köydeki ilkokulu da ateşe verdiler. Ağn'nın Doğubeyazıt ilçesi Aşağıtelçeker Kö>oi sayılan 100 kadar olduğu bildirilen PKK mihtanlannca basıldı. Köy halkını meydana toplayan PKK'lı militanlar. ilkokulda kalan 2 öğretmeni de dışan çı- kardılar. Köyde bölücü propa- ganda yapan militanlar, daha sonra ilkokul binasını ateşe ver- diler. Radyolarm sesi, ÇiDer'in nefesi • Baştarafi 1. Sayfada mühür kıran, yasal çerçevele- ri zorlayan ve yeni başba- kanımızı hükümetin güvenoyu almasında ve kendisinın fıili olarak başbakanlık kudretini. erkini kullanma noktasına gel- mesinden önce bir emrivaki yapılmasına çok sıcak bak- mıyoruz" dedi. Ösman Ataman, konuş- masını şöyle sürdürdü: "Sayın Çiller diğer siyasi par- tilere çağnda bulunacaklar ve oluşan konsensusun Meclis'ten en hızlı biçimde çıkması için son bir kez daha gayret göstere- cekler. Biz o tarihe kadar bir ol- dubitti ile ve bir emrivakiyle bir iiLicsduıid suıebi tanımadan bir zorlama yapmayı doğru bul- muyoruz. Ancak buna rağmen tahammül sınırlannı aşmış. artık bekleşecek gücü kal- mamış çeşitli radyocu arkadaş- lanmız Anadolu'da yayına geç- tiler. Bizim onlan durdurmak, başlamış yaymlanna son ver- dinnek gibi bir çabamız da ola- maz. Sadece teîkin ve tavsiye- lerde bulunuyoruz. Genel ola- rak İstanbul radyolannın ço- ğunluğu. Ankara ve İzmir rad- yolannın tümü. bir anlamda Türkiye'deki 700'e yakın rad- yonun 500'ü aşkını bizim bu or- tak karanmıza uymuş durum- dadır. RTSYD Başkanı Ataman hükümetten beklentilerini şu sözlerle dıle getirdi: "Eğer Sayın Çiller, güvenoyla- ması öncesi ya da sonrasında bu konuyu Meclis gündemine getirirse bir sonuç alınır görü- şündeyiz. Biz bu aşamada en ciddi fırsatın güvenoylaması sı- rasında ele geçirileceğini düşü- nüyor ve bu doğrultuda bir açık- lama bekliyoruz."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle