Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET2 15HAZİRAN1993SALI
KULTUR
Bir aileye ait Fransız empresyonistlerinin yüz yıllık tablolan Londra'da açık arttırmada satılacak
EmpresyonistrcssamlaryerridenrevaçtaKültür Servisi- Fransız empresyo-
nistlerinin, tarihleri sanat akımırun
başlangıana dek giden yüz yıldan
yaşh tablolanndan oluşan özel bir ko-
leksiyonun Sotheby's'de (Londra)
yapılacak bir açık arttırmada 4.6 mil-
yon ile 6 milyon pound arasında bir fı-
yata alıa bulması bekleniyor. Kolek-
siyon 1991 yıhnda Paris'te 94 yaşında
ölen Madame Marie- Louise D'Ala-
yer'e ait. D'AJayer, empresyonistlerin
1886"da New York'ta başanya ulaş-
madan önceki 15 yıllık karanhk dö^
nemlerinde onlan destekleyen galeri
sahibi Paul Durand-RueTin tonınu.
Toplam 145 çizim, resim ve heykel-
cikten oluşan koleksiyondaki par-
çalar arasında D'Alayer'in 1898'de he-
nüz bir bebekken Renoir tarafından ve
191 l'de ergenlik çağında Mary Cassat
tarafından yapılmış iki tablosu da bu-
lunuyor. Koleksiyonda bulunan par-
çalardan pek çoğu kamuoyunda çok
az biliniyor. llk etapta 22 parçanın
satışa sunulacağı. dâha sonra kalan
123 parçanın da ertesi gün ve yıl bo-
yunca diğer artürmalarda satışa sunu-
lacağı bildiriliyor. Tablolar piyasada
bir canlanmanın yaşandığı, ulusla-
rarası koleksiyonculann empresyonist
yapıtlarla yeniden ilgilenmeye baş-
ladıklan bir dönemde arttırmaya su-
nuluyor. Sotheby's'in Fransız emp-
resyonistleri bölümünde uzman Mfc-
hel Strauss tablolar hakkında şöyle
konuşuyor:"Büyük yapıtlar arttırma-
da çok kolay alıa buluyorlar. Son saüş-
lar da bu yapıtlann özel alıalannın
olduğunu gösteriyor. Bu oldukça he-
yecan verici bir olay olacak. Saüştan
çok, bir aile öyküsüne benziyor".
Paul Durand Ruel (1831-1922) ba-
basının Paris'teki galerisini 1865 yılına
devraldı. Monet ve Pisarro'ya Lond-
Açık arttırmada Renotr'ın 'Otiarm üzerine uzanmtş güzel dilber' adlı y ağlıboya taMosunun 1 ile 1.5 milyon pound arasında aucıbulması bekleniyor.
ra'da rastlayan Ruel, savaştan sonra
ülkelerine dönen genç ressamlar
araalığıyla Renoir ve SisJey'le tanıştı.
Bu ressamlardan etkilenerek sayısız
yapıtlannı satın alan Ruel, onlann pa-
zarlayıası oldu. Ruel, resimleri sa-
tamamasına ve 15 yılda iki iflas yaşa-
masma karşın ressamlan destekleme-
ye devam etti. Son çare olarak New
York'ta düzenlenen 300 tablodan olu-
şan bir sergi ressamlann adlannı du-
yurmalannı sağladı. Yüzyıbn başmda
Ruel'in Paris'teki dairesinde 361 tab-
loluk bir koleksiyon bulunuyordu.
Arttırmada Madame D'Alayer'in en
sevdiği Renoir'ın "Jeune Femme au
Chapeau Noir" adlı yağlıboya tablosu
da satışa sunuluyor. Tablonun 1 ile 1.5
milyon pound arasında bir fiyata alıa
bulması beklenivor.
Avrupa Sineması
Enfazla
üretenülke
Fransa
Kûltûr Senisi- Avrupa Toplu-
luğu'nun Media programı kapsamın-
da yapılan araştırmanın sonuçlan
'Avrupa Sinemasında Anahtar Sayı-
,1ar' başhğıyla yayınlandı. 1989-1991
yıllan arasında 17 Avrupa ülkesinde
yapılan araştırma, yapım maliyetle-
rinden bilet fıyatianna kadar yayılan
geniş bir yelpazede bulgular elde
edilmesini sağladı.
Araştırma sonucunda Fransa'nın
en fazla film üreten ülke olduğu an-
laşüdı. 156 yapım ve ortak prodüksi-
yonun yapıldığı Fransa'da, 108 füm
de Fransızlann inisiyatifınde gerçek-
leştirildi. Bu fılmlerin toplam mabye-
tinin 3.5 milyar Fransız Frangı oldu-
ğu açıklandı. Bu arada Amerikan si-
nemasının Avrupa'daki etkileri de
bu araştirmayla belirlenmiş oldu.
Buna göre Holywood filmlerinin
Avrupa piyasasında en fazla paya
sahip olduğu ülke Hollanda. Hollan-
da'da Amerikan fılmleri, gösterime
giren filmlerin yüzde 92.5'ini oluş-
turuyor. Bu oranın trlanda'da yüzde
91.5, Yunanistan'da ise yüzde 88 ol-
duğu belirlendi. Amerikan fılmleri-
nin en az tüketildiği ülke ise Fransa.
1992 yüında Amerikan fümkrinin
Fransa film piyasasındaki genel payı
yüzde 35. Gözlemcüer bu rakamın
bir önceki yıl yüzde 30.1 olmasına
dikkatçekiyorlar.
Öte yandan genel seyirci sayısında
Fransa'da bir düşüş trendi gözleni-
yor. Fransa'da seyirci sayısında üç
yıl içerisinde yüzde 3.3lük bir düşüş
yaşanmış. Diğer ülkeler ise bu konu-
da ohımlu tablolar ciziyorlar. Bu dö-
nemde İngiltere'de yüzde 7.4, Al-
manya'da ise yüzde 18.2'lik bir seyir-
ci artışı saptandı. Bu artışlar özellilde
iki ülkenin sinema salonlan sayısın-
da da belli bir artışı beraberinde ge-
tirdi.
Bu iki ülkede 3 yıllık dönemde
yaklaşık yüzde 15'lik salon artışına
rastlanıyor. Fransa, bir düşüşün
gözlenmesine rağmen ülke çapında-
ki 4441 salonla halen bu konudaki
Avrupa liderliğjni devam ettiriyor.
Bu arada Paris'te bulunan Grand
Rex sineması, 2750 koltukla Avru-
pa'nın en büyük sineması olma özel-
liğini sürdürüyor.
'Bir rock'n roll orkestrasındaki en iyi sese sahip'olarak nitelendirilen Rod Stewart:
'Sesime sankiçocukmuş gjbi bakıyorum'
Kültür Servisi - Paul McCartney,
Eric Clapton ve Bruce Springsteen'in
ardından Rod Stewart'ın da video ka-
nahMTVtarafındanhazırlanan"LJnp-
lugged" adlı seri programda çaldığı
parçalan bir araya getiren "Rod Ste-
wart, Unplugged... and Seated" albü-
mü çıktı.
Rod Stevvart albümün tanıtım gece-
sinde aynı Unplugged programında
olduğu gibi küçük fakat gürültülü bir
davetli topluluğunun karşısında "Hot-
legs", "Tonight's the night", "Maggie
may", "Reason to believe" gibi parça-
lannı seslendirdi. Yıllarca uzun ba-
caklı manken eşleri ve sahnedeki hare-
ketli performansıyla "Hello" başta ol-
mak üzere magazin dergilerine konu
olan Stewart. eleştirmenlere göre
aslında bir rock'n roll orkestrasında
karşılaşılabilecek gelmiş geçmiş en iyi
sese sahip. Bu nedenle de Stewart ünhl
pop şarkıalann elektrikü müzik alet-
lerinden yararlanmadan parçalannı
seslendirdikleri "UnpluggecTdaki
performansıyla çok başanb bulunu-
yor.
Unplugged'da birkaç akustik alet
eşliğinde en çok sevdiği parçalan ses-
lendiren Rod Stewart da sesi konusun-
da eleştirmenleri doğrularcasına şöyle
kbnuşuyor:
"Sesimin şimdi her zamankinden
daha iyi olduğunu hissediyorum.
Daha kalın, daha yuvarlak ve daha ge-
niş bir aralıkta söyleyebiliyorum. Za-
naatınızı gebşürmek zorundasımz.
Ben 20 yıldır bu işi yapıyorum ve hala
muziğe başladığı zamandan beri sesin-
de hiçbir gelişme olmayan Roger
Daltry'ye benzeseydim kendimden
nefret ederdim. Sesime sanki bir ço-
cukmuş gibi bakıyorum. Hele turne-
deyken nemlendiricüerle sanlmış ka-
palı odalarda, konuşması yasaklanmış
sesinin mahkümu bir adam gibi hisse-
diyorum. Kendime yasaklamadığım
tek şey içki. Çünkü hiçbir zaman u>ıış-
turucu İcullanmamış, sigara içmemiş
olduğum halde içkiyi çok seviyorum,
ondan vazgeçemiyorum. Ve bu da se-
siniz için çok zararlı. Eskiden konsere
çıkmadan önce Bacardi ve kola içer-
dim. Sonra konserde neden sesimin
çıkmadığını merak ederdim."
Stevvart bu yıl sonuna doğru "Unp-
lugged" şovuyla Amerika'da turneye
çıkacak. Sanatcı Dylan ve Van Morri-
son'la sahneye çıkacağını söylüyor:
"Bu da bana Max Miller gibi bir ko-
medyen olma şansı verecek. Çünkü
her zaman kenduni Max Miller'mışım
Rod Stewart, 'Unphıgged'daki performansıyla çok başarüı bulunuyor.
gibi hayal ettim."
Şarkılannın hemen hepsinin akustik
düzene uygun olduğunu söyleyen Ste-
wart "Do you think I am sexy" adh
parçası anımsatıldığmda şöyle ko-
nuşuyon Bu beni rahatsız eden tek
şarkım. Tekrar gün ışığına çıkabilece-
ğini hiç sanmıyorum. İyi bir şarkıydı,
söylemekten de hoşlanıyordum. fakat
herkes şarkıda kendimi anlatüğımı
düşünüyordu. Oysa sözler üçüncü
şahsın ağzından çıkıyor."
Genç sinemacılar Türk sinemasının yaşadığı krizi 'dinamizmle' aşabilmek amacıyla bir araya geldi
GençSinemacılarPktformu kurulduKültür Servisi - Türk sinemasının
yaşadığı krizden en çok genç sinemaa-
lann etkilendiğine inanan ve yaşanan
krizin ancak gençlerin dinamizmiyle
aşılacağını savunan bir grup genç sine-
macı, "Genç Sinemaalar Platformu"
adı ahında bu araya geldi.
Sinemaa gençlerin Türk sine-
masının dinamık kesiminin biraraya
gelerek başta kendi sorunlan olmak
üzere sinemayla ilgili her türlü konu-
nun özgürce tartışüabileceği bir zemin
oluşturmayı amaçlayan Genç Sine-
maalar Platformu'na sinemayla ilgili
her daldan genç insanın yanı sıra sine-
ma yazarlan, kısa film, televizyon, vi-
deo gibi alanlardan gençler ve üniver-
sitelerin sinema kulübü üyeleri de katı-
labiliyor.
Sinematek Derneği Yönetim Kuru-
lu Başkanı ressam Meh-
met Gülerjüzün
çağnsıyla biraraya ge-
len Genç Sinemacılar
Platformu Girişimciler
Kurulu'nda senaryo ya-
zan Cemal Şan, oyuncu
Fikret Kuşkan, ışık şefı
Mehmet An' Gündoğdu,
yapımcı Feza Sınar,
İFSAK Kısa Film Birimi yöneticisi
Yusuf Fakoğlu, reji asistanı Değer
tskender. reji asistanı Veli Çelik, Boğa-
ziçi Üniversitesi Sinema Kulübü Yö-
netim Kurulu üyesi Bülent Görücü, İs-
tanbul Üniversitesi Sinema Kulübü
üyesi Aslı Ertürk. TV programlan yö-
netmeni Taner Çelik, sinema yazan
Tamer Baran. Sinematek Derneği Yö-
netim Kurulu Başkanı Mehmet Güler-
inemayla ilgili her türlü konunun özgürce
tartışüabileceği bir zemin oluşturmayı amaçlayan
Genç Sinemacılar Platformu'nun sloganı:
'Yannın Sineması İçin'
yüz, sinema yazan Hûlya Arslanbay,
Turkish Daily News gazetesi kültür
servisi muhabin Konuralp Sunar, çizgi
film yapıması Dursun Selim. Sinema-
tek üyesi Evşen Kayabek, montajcı
Özlem Yenihnez ve yapımcı Metin
Övfin kaühyor. Platformun oluşumu-
na öncülük eden Mehmet Güleryüz,
platformu, "Sinemayla ilgili her ke-
simden insanın katılacağı, başta kendi
sorunlan olmak üzere her şeyi Ö2gürce,
hiçbir kısıtlama olmadan tartışabile-
ceği bir organ" olarak unımhyor:
"İşlevıni, sınırlannı Platform kendisi
belirleyecek. Biz yalnızca girişimciyiz.
Her kesimden genç arkadaşa, "gelin
birlikte toplanahm, tartışabm, sorun-
lanmızı çözmeye çahşahm, birlikte ha-
reket edelim" diyoruz. Şu anda tek be-
brlenen bu. Görüştüğümüz, Plat-
form'a kaülacağmı belirten her arka-
daşın yapılacak çahşmalarla ilgili öne-
rileri var. Ancak tüm bunlan Platform
olarak tartışıp, birlikte karara vardı-
ktan sonra uygulamaya geçirmek istı-
yoruz. Kendi başımıza ortaya çıkıp,
bir çalışma yapıp, 'hadi gelen gelsin'
demiyoruz. Onernli olan kaülımm
mümkün olduğunca yüksek olması,
mümkün olabilen en fazla sayıda in-
sanı bir araya toplamak."
Güleryüz, sloganlannı da "Yannın
Sineması İçin" diyeaçıklıyor. Genç Si-
nemaalar Platformu'nun ilk top-
lantısı, 19 haziranda Sinematek Der-
neği'nde gerçekleştirilecek. Toplantı-
ya Türk sinemasma uzun yıllar emek
vermiş, dene>imli sinemacılann yanı
sıra konuyla ilgili kurum yetkililerinin
de katılması bekleniyor.
Albümde yer almayan bir başka
parça da "Sailing". Stevvart "Sailing"-
in albümde yer almamasının, parçayı
sıkıa bulmasmdan kaynaklan-
madığını söylüyor. Sailing tümüyle
İngilizlere özgü bir şeyleri anlattığı için
bu ülke dışında hiçbir şey ifade etmi-
yor.
Albümde Stewart'ın gözyaşlanna
engel olamadığı Van Morrison'ın
"Have I told you" adlı parçası da yer
alıyor. "Sözler çok içtendi. Koca Ko^ai
gözyaşlanmı tutamadım. Şarta birîliş-
kiyi anlatmasına karşın bana çocuğu-
mu ve kanmı anımsatan bir dize var."
Stewart sesi için kendine Sam Coo-
ke'un, Ottis Redding'in ve Bobby Wo-
macks'ın sesini model olarak aldığını
söylüyor. Son zamanlarda Aretna
Franklin'le de birlikte söyleyen sanatçı
yapuklan şov hakkında şunlan söylü-
yor:"Şovumuza 'düetler' adını verdik.
Elton John. ben, Gloria Estefan ve bir
de Bonnie Raitt. Her birimiz Aretha'-
yla ikişer parça çabştık. Bizim birhkte
söylediğimiz parçalar 'People get re-
ady' ve 'This old heart of mine'. Aret-
ha'nın koca cüssesini biliyorsunuz, yi-
ne de şovu sahnenin bir ucundan diğe-
rine hareket ederek götürüyordu".
Sahnedeki sıçrayışlanyla ünlü Rod
Stevvart'ı şovda bir mikrofona bağlı
hareket edemez görmek oldukça tuhaf
kaçıyor. "Sesimden daha fazla taklit
edilen bir şey varsa o da mikrofonla
birlikte sahnenin her köşesinde koşup
hareket etmemdi. Ammsadığım ka-
danyla ilk kez 60'b yıllann ortasında
Manchester'da Long John Baldry'nin
orkestrasıyla söylerken mikrofonla
birlikte sahnede hareket etmeye baş-
lamıştım. Bir keresinde anımsıyorum
The Faces'la çalıyordum, mikrofonu
attım ve ıak donanımına takıldı. Or-
kestra hâla cahyordu ve ben çok aptal
gözüküyordum."
"The Faces çok kötü bir orkest-
raydı. Kayıt yapamıyorsunuz, "pub'ın
dışında çalamıyorsunuz. The Faces'la
turnede olmak her akşam Noel yaşa-
mak gibi bir şeydi. O günlerde sesimi
bozan çiçek polenlerinden dolayı ya-
an turneye çıkamıyordum. The Fa-
ces'la her zaman Noel gösterilerine çı-
kıyorduk".
Müzik otoriteleri Stewart'ı bir ko-
medyen, boyalı basmın çok sevdiği bir
pop sanatçısı mı yoksa bir rock orkest-
rasında söyleyen bugüne kadar gelmiş
geçmiş en iyi sese sahip bir şarkıa mı
olarak değerlendireceklerini bilemi-
yorlar.
İFAD'da hazivanprogramı
Kültür Senisi - İFAD'ın (İçel Fotoğraf Amatörleri
Derneği) haziran programı çerçevesinde seminer, saydam
gösteri ve ayın fotoğrafı secimi bulunuyor. Bu kapsamda
perşembe günü 19.15'tedernek salonunda C. Gatenyo'nun
"Filtreler" konulu semineri izlenebilecek. 24 haziran
perşembe günü ise R. Demir'in "İzlenimler" başhkb
saydam gösterisı yer alacak. Demir. 19.15'teki gösteri
sonrasında izleyicilerle söyleşe<xk. 25 haziran cuma günü
"ayın gösterisi" bölümünde, Ö, Özgenal. "Serbest"
konulu saydam gösterisini sunacak. Gösteri 18.30'da
Belediye Mecbs Salonu'nda yapılacak.
tstanbulÖğretmenleriŞenliği
Kültür Servisi - "Istanbul Öğretmenleri 11. Kültür ve Sanat
Şenbği". 20-27 haziran tarihleri arasında yapılacak. Adile
Sultan Kasn Öğretmen Evi ve Kültür Merkezi'nde
yapılacak şenük kapsamında sergiler, panel ve
konferanslar. müzik dinletileri, şiir günü ve gezi gibi
etkinbkler yer abyor. Şenlik 2 haziran günü saat 14.00'te
Müzik Öğretmenleri Türk Halk ve Sanat Müziği
korolannın konserlenyle başlayacak. 15.30'daki defileden
sonra 17.30'da sergilerin açılişı yapılacak, daha sonra ise
Marmara Üniversitesi Müzik Bölümü'nün kpnseri yer
alacak. 21 haziran pazarteşi günü "Eğitim ve öğretim"
konulu panel ve İstanbul Öğretmenleri Türk Halk Müziği
Korosu'nun konseri dinlenebilecek. 22 haziran sab günü,
15.00'teki şiir gününde şiir ve hikaye yanşması ödülleri
verilecek, ardından İstanbul Öğretmenleri Türk Sanat
Müziği korosonun konseri yer alacak. Şenbk 27 hazirana
değin çeşitli etkinbklerle sürecek.
Hsk ve kaset satışlannda artış
LONDRA (AA) - Uluslararası Müzik Endüstrileri
Federasvonu (IFPI) tarafından yayımlanan raporda,
1992'de dünya genebnde 1.55 milyar kaset ile 1.15 milyar
kompakt disk saüldığı kaydedilerek, satışlarda bir önceki
yıla göre yüzde 9.3"lük bir büyüme sağlandığı bildirildi.
Dünyada disk saüşlannın, geçen yıla göre yüzde 18 ve
kaset saüşlannın da yüzde 2.8 oranında arttığı bebrtilen
raporda. bunun yanında uzunçalarlann satışında yüzde
19.5'bkbirdüşüşgözlendiğibelirtildi.Türkiye'dedel992
yibnda müzik piyasasında önemü gebşme gözlenirken,
kaset ve kompakt disk saüşlannın bir önceki yıla göre
arttığı açıklandı. Türkiye'de geçen yıl 58.7 milyon kaset ile
900.000 kompakt disk saüldığı ve saüşlarda yıllık yüzde
0.9'luk bir büyüme gözlendiğj belirtildi. IFPI raporunda,
bu alanda en fazla satışın yapıldığı ülkelerin başında 8.86
milyar disk ve kaset ile ABD'nin geldiği, bunu 4.328
milyarbk sauşla Japonya ve 2.63 milyarbk saüşla da
Abnanya'mntakıpettiğikaydedildi. Öte yandan,
Yunanistan'ın 1992 yılında kompakt disk ve kaset
sauşlannda yüzde 26.3'lük gerilemeyle Türkiye'nin çok
gerisinde kaldığı açıklandı.
Bosna-Hersekfotoğrafları
İSTANBUL (A.\) - İslam Tarih Sanat ve Kültür
Araşürma Merkezi (IRCICA) ve Kültür Bakanlığj'nın
katkılanyla gerçekleştirilen Bosna-Hersek konulu
fotoğraf sergisi, Yıldız Sarayı Çit Kasn'nda açıldı.
IRCICA Genel Direktörü Prof.Dr. Ekmeleddin
İhsanoğlu, serginin açılışında yaptığı konuşmada,
demokrasinin beşiğj Avrupa'nın ortasında bir yıldan beri
devam eden savaşın, tarihin en karanbk perdelerinden
biri olduğunu ifade etti. Prof. İhsanoğlu,
Bosna-Hersek'in insani, milb ve kültürel varbğının Sırplar
tarafından yok edilmesi faciasının durdurubnasında
milletlerarası camianın aciz kabnasının, dünyada banşın
sağlanması için beslenen ümitleri zayıfiatüğını söyledi.
Bosna-Hersek'in Ankara Büyükelçısi HairudinSoman
da, Sırplann amacının Bosna'daki tarihi mirası, anıtlan
yakıp yıkmak ve Müslümanlan yok etmek olduğunu
belirtti. Somun. Bosna-Hersek'teki katliama Sırp
fanatiklerinin yanı sıra Hırvatlar'm da kaüldığını,
Mastar'da çok büyük facialaryaşandığjnı ifade etti.
Bosna-Hersek İslam Mimarisi Koruma Projesi
sorumlusu Prof.Dr. Amir Pasiç de, katbamın esas
amaanın Müslümanlann anıt ve kitaplannın teker teker
yok edilmesi olduğunu vurguladı. 18 hazirana kadar açık
kalacak sergide. Bosna-Hersek'in önceki ve şimdiki
durumunugösterenfotoğraflar yer abyor. Açıbştabirde
slayt gösterisi yapıldı.
7.Ahm Koza 17eylülde
ADANA(CumhııriyetGüneynieriBürosu>-7. Alun
Koza Kültür ve Sanat Festivali, 17 eylül-10 ekim
tarihleri arasmda sinema ağırbkb olarak
gerçekleştirilecek. Fesüvalde, uzun metrajb ulusal Türk
fibnleri, öğrenci fılmleri, bir fotoğraf bir fıbn öyküsü ve
şiir dallannda yanşma yapılacak. Anakent Belediye
Başkanı ve Festival Yürütme Kurulu Başkanı Selahattm
Çolak, gerekli bağlanülar yapüdıktan sonra tarihlenn
kesinleştirileceğini. festival kapsamında müzik, tiyatro.
söyleşi, forum ve panel gibi etkinbklerin de yer alacağını
bildirdi. Bu arada. yanşmalardan ikisine ihşkin
yönetmelikler yayımlandı. Yıfanaz Güney anısına
düzenlenen bir fotoğraf bir fıbn öyküsü yanşmasında,
birinciye 10, ikinciye 7, üçüncüye 5 milyon bra, iki
mansiyona da plaket verileceğj, başvurulann 2 ağustosa
kadar yapılabileceği kaydedildi. Şiir yanşmasında ise
birinciye 10, ikinciye 5, üçüncüye de 2 milyon lira ödül
verüeceği, katıbnak isteyenlerin 15 ağustosa dek
başvurması gerekuği belirtildi. Başvurulann Koza
Kültür Sanat ve Turizm Hizmetleri AŞ Atatürk Cad.
113 Sk. Güven Apt. No: 1 ;9 posta kodu: 01120 adresine
gönderileceği açıklandı.
Aydın Üstüntaş,Kıyı'da
Kültür Seryisi - Trabzon'da yayımlanan ayhk kültür ve
sanat dergisi, haziran sayısında "Anadolu'da bir tiyatro
öncüsü" başbğında Aydın Üstüntaş'a yer vermiş. tbrahim
Dizman'ın, kırkbeşyıhru tiyatroya adamış Aydın
Üstüntaş'la yaptığı söyleşide, sanatçının tiyatro serüveni
anlatıbyor. Dergide yer alan diğer yazılarsa şöyle,
Gündoğdu Sanmer'den "Ordu'da bir sanat yeb", Nazif
Evren'den "Macide öğretmenin mektubundan alınülar",
Tuğrul Asi Balkar'dan "Öznesini yitiren şiir", thsan
Topçudan •RamisDara'yayarut".AhmetÖzer-Arslan
Pulathaneli'den "İlkler", Ayhan Hünalp'ten "Salah
Birsel'in dört kitabı üzerine". Mehmet Güler'den "Çağdaş.
Nasrettın Hoca: Aziz Nesin", Nazım Hikmet'ten
"Menueketimi Seviyorum" şüri, Ayhan Can'dan Enver
Gökçe". Nilgün Süzen ile Mehmet Uslu'nun öyküleri de
Kıyı'da okunabıbr.