Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Yoncimen \li \car •Du/enleme Mustafa Sağlamer Ankara Temsilcısı Cüneyt Aıcayürek •Haber Mudurlen Işık Kansu, Hakkı Erdem Muessese Muduriı ErolErkut •Koordınator
tanhul Haberlen Şena> Kalkan »Dı^ Haberler Ergun Bakı AuturkBuKanNo 125. Kaı 4. Bdkdnlıklar-Ankara Tel-4195020 (7 Hat). Teiex Ahmet Korolsan •Muhasebe Bülent Vener
I I I ö
G
p
nel Yayın Yoneımenı Özgen Acar •Genel Oorx.-
Yayın Koordınatöni Hikmet Çetinka\a -, , —„
• Genel Yayın Danı^manı Orfıan Erinç «1} - Ekonomı Dinç Tajanç • Yurı Haberlen Mehmet Saraç 42344 Fax (4>4195027 «Izmır Temsılcısı Serdar KınJt, H Zıva Blv 1352 S 2 3 Tel • Idare HüseyinGürer • Ijietme OnderÇe«k
t «Yazı İsleri'Müdüru Celal Baslaneıç * H a - •Makaleler Sami Karaorra »Spor Abdulkadir \ucclman »Du- f*il33OTelex 52359. Fa< (51)895360 •AdanaTemsılcısrÇetin Y^enogJulnönuCd »Bügı-lşlem- Nail Inal »Bılgısayar Sıstem:
ImtİVaZSahİbkBerinNadİ ber Merkezı Mudurü Mustafa BalbaV zclıme Abdullah \ u ı U9S No I Kat 1.Tel 522550-522601-522492 .Telex 62155.fcax (71)522570 MûriivetÇiler «Reklam Hehal^ıdnan
Ya>nıla>iB>eBasan. V enı Gun Haher Ajansı Bdsın 1e VdViiKilıl. A Ş
TûrkocağGKİ 39 41 Cağaloğlu 34334 Isı PK 246 Islanbul Tel 512 05 05 Telc\ 22246. F.ı 15HAZİRAN1993 Imsak: 3.24 Güneş: 5.24 Öğle 13.09 İkindı: 17 09 Akşam: 20.44 Yatsı 22.34
Sting, 'Çevre
Andı' içirecek
• Magaan/TV Servisi -
İstanbul İnönüStadı'nda 4
temmuz günü bir konser
verecek olan Sting.
izleyicilere, sponsorfirma
Benetton tarafından
haarlanan "Çevre Andı"ru
ıçırecek. Benetton Türkiye
Genel Müdürii Serdar
Sunay, müziğının yanısıra
AIDS veormanlan
kurtarma konusundaki
çabşmalanyla. felsefelerine
yakın bulduklan sanatçının.
Türk gençlenne mesaj
vermesının yararlanna
dikkatçekerek. konsere
katılacak herkesı, Sting'le
and içmeye çağırdı.
Yunanistan'a
ünlû akını
• ATTNA(AA)-
Yunanistan. yaz
mevsimınin başlamasıyla
uluslararası çapta ünlülerin
akınına uğradı. Bu yıl pek
çok yabancı sinema ya da
ses sanatçısını ağırlayacak
olanKorfuAdası,
Hollyvvood'un seks
ilahelerinden Kim
Bassınger'ı beklerken,
Hanedan dızisının kötü
kadmı Joan Collins de aynı
adada yorgunluk gıderdi.
Collins, Korfu Adası'nda
gündüzleri ıhtiyarlamak
bilmeyen vücudunu güneşın
yakıcı ışınlanna bırakırken,
geceleri tavernalarda ve
barlarda geçirdi. Elton John
19 haaranda, Bob Dylan 22
haarandd. Sting de 6
temmu^da Atına'da
konserler verecekler.
Fransa'da '
borsaalar alkolik
•STRASBOURG
(AA) - Fransa'da borsa
çalışanlann büyük bir
kısmınm alkolik olduğu ve
eşlerini dövdüğü öne
sürûlüyor Liberation
gazetesindeçıkan bir
araştırmaya göre sinirli ve
gergın çalışma koşullan
yüzünden 1992 yılında
borsacılar arasmda
alkoliklenn ve eşlerini
dövenlenn sayısının giderek
arttığı bildiriliyor. Borsada
çalışanlan tedavı eden îkı
doktor tarafından yapılan
araşürmada,ekonomik kriz
yüzünden bu sektörde
çabşanlann sayısınm son üç
yılda azaldığı hatırlatılarak
aşın rekabet ve sürekli stres
altında çalışma sonucu
borsaalann alkolik ve sinirli
olduklan belırtiliyor.
Borsada çabşanlann büyük
çoğunluğunun 'sıfırdan var
olmuş" insanlar olduğuna
dikkat çekilen araştırmada,
bir anda zengin olan
insanlann heran batma
tehb'kesıyle karşılaşmalan
vedüzensizhayat
yaşamalan yüzünden bu
sektörde çabşanlann alkol
tüketıminde başı çektiği
kaydediliyor.
Güzelin
gözyaşları
Ankara(AA)-Ankara 19
Mayıs Stadyumu'nda önceki
gün düzenlenen ''Miss
Tourism Uluslararası
Güzellik Yanşması"na
AJmanya adına katılan
güzel, ülkesinde son günlerde
mcydana gelen ırkçı saldınlar
yüzünden seyırcıler
tarafından protesto edildi.
izleyicilerin protestolannın
kesi'lmemesi üzerine
gözyaşlanru tutamayarak
uzun süre ağlayan Alman
güzeü, "Türklereyönebk
saldınlan ben de pfotesto
ediyorum. Ama benım o
olaylarla ne ilgim yar.
Protesto edilmemi
anlamıyorum"dedi.
Ispaııva'daııdost bir
İstanbul Festivali'nin açılış konserini veren 60 yaşındaki İspanyol soprano
Montserrat Caballe, 'Opera söylerken içimde duyduğum sesi çok seviyorum' diyor
AHUAJVTMEN
"Jspanya İçSavaşı'nı izleyen
günlerdi. Ben 9-10 yaşlan-
ndaydım. İspanya zor günler
geçinyordu. birçoğu gibi bizde
çok yoksulduk. Noel geldi O
gün babam eve elinde kahve-
rengi. odun kadar sert bir ek-
mekle geldi, 'Hey!' dıye
bağırdı, 'Noel'i kutlayabib-
riz..." Annem şaşkınlık ıçınde
babama baktı. Bu küçücük
bayat ekmekle mı kutlaya-
caktık noelı? Biz birşey söyle-
yemeden babam koşarak mut-
fağa girdi. Ekmeği suya
bastırdı. Bırkaç saat sonra o
ekmek, kocaman olmuştu!
Bahçeden kopardığı otlarla
ekmeğin bir bölümünden çor-
ba yaptı. Arkadaşından iste-
diği ıki yumurtayla ekmegin
ikinci bölümünden kroket
yapıverdı. Sonra gidip bir ka-
feden şeker istemiş; o azıcık şe-
kerle de bir tür ekmek tatüsı
yaptı. Babamın o küçücük ek- Montserrat Caballe -
mekten bir noel sofrası hazı-
rlayıp da bize sunarkenki heyecanını, sevincini hiç
unutamam. Bugüne dek daha iyi bir noel geçirme-
dim..."
60 yaşındaki ünlü fspanyol soprano Montserrat
Caballe, "Tanıdık kokusunu sevdiği" İstanbul'da
çok sevıldı. Yukandaki çocukluk anısmı anlattığı
toplanüda gazetecileri ağlattı. önceki gece Atatürk
KüJtür Merkezı'nde şef Jose Collado yönetimındeki
İstanbul Devlet Opera ve Bale Orkestrasryla verdiği
festival açıbş konserinde sanatseverleri büyüledı. 21.
Uluslararası İstanbui Festivali'nin açılış gecesınde.
festivalin açıbşını vapan Başbakan Vekifi Erdai İnö-
nö'den, eşi Turgnt Ozal'ın ölümünden bu yana ılk kez
bir etkinbğe katılan Semra özal
-
a, opera sanatçılan-
ndan onlarca müziksevere dek herkesin yüzünde bir
AKM'de verdiği konserle izleyenleri büyûledi.
tebessüm \ ardı. Festival, bu yıl gerçekten görkemli
bir açıbş yapmıştı.
1%5 yıbnda Amerika'daki Carnegie Hall'da verdi-
ği konserle ''tek gecede yıJdız olan" Montserrat Ca-
balle, "hıç de fena bir sesi olmadığını", 8-9 yaşian-
ndayken radyoda dinlediği şarkılan kendi kendıne
söylerken farketmış. Bugün Maria Caüas'ın mirasçısı
olarak nitelendinlen sanatçı. "'Şesıniz olağanüstü"
dendığinde, alçakgönüllülükle "Öyle mi?" diye soru-
yor. "Opera söylerken içimde duyduğum sesi çok se-
viyorum ama plaklarda dınledığim sesım o kadar
farkb gebyor kı, bana ait değil sanki..."
21. Uluslararası İstanbul Festivali'nin açılış konse-
nnde Rossini'den Massenet'ye, Gounod'dan Verdi'-
ye, alkışlarla yeniden geldiğinde de Puccini'ye dek
uzanan bir program sunan Ca-
balle. konser sırasında seslen-
direceği bir parçanın nota-
lannm orkestra elemanlannda
bulunmamasıyla yaşanan ses-
sızliğin ardından sahnede esp-
nler yaptı, kahkahalar attı.
Notalar getınlip de orkestra
elemanlanna dağıtılına dek sü-
ren bu komedi, Caballe'nin
yeniden söylemeye başla-
masıyla sonaerdi.
Herberr *on Karajan, Sir Ge-
org Solti, Eugene Ormandy.
Zubin Mehta. James Levine,
Gaudio Abbado ve Riccardo
Muti gıbı şeflerle çalışan Mont-
serrat Caballe, konser boyunca
şef Jose Collado ile de müthiş
bir uyum ıçindeydı. Her parça-
dan sonra CoUado'nun ebni
tutup teşekkür eden Caballe
bir keresınde CoUado'nun elini
öptü. bu arada sözü edilen
'kaybolan notalan' bulupgeti-
ren baş kemancıya da sanlarak
teşekkür etü.
Çocuklugunda yaşadığı
"zor günler"'i hep umutla aşa-
rak bugüne geldiğini ifade eden Caballe'nın hangı
önemli sanat merkezlerinde hangı ünlü şeflerle, hangı
ünlü tenorlarla çabşüğı, hangı ödüllen aldığı, burada
yazılamayacak denb uzun bir liste oluşturuyor. Ca-
balJe'nin dünyarun 'yaraîanna' kendince yardım ede-
bibnek için üye olduğu kurumlar bile o kadar çok
sayıda ki. Birleşmiş Mılletler. Uluslararası Af Örgütü,
UlusJararası Kjzılhaç Örgütü, UNESCO, UNICEF
ıçın gittiği ülkeleri, yaptığı çabşmalan anlaürken he-
men ekb'yor: "Bütün bu çalışmalar müziğhn kadar
önemli benim için.''
21. Uluslararası İstanbul Festivab, Montserrat Ca-
balle ıle akıllardan kolay kolay sibnmeyecek bir açılış
yaptı. Alkışlarla, ıslıklarla, "brava'iarla uğurlanan
Montserrat Caballe, "Umanm 2000 yılında Olimpi-
yatlar Türkiye'de gerçekleşir" mesajını vererek gitti.
Üstünküçüklerdenbüyükeserler
İstanbul Haber Servisi- Neler
rieler yaratmamışlar ki... Üç
boyutlu vitraylar, yüksek bır
bina maketi, seramikten dına-
zor heykeli, 'Çevreci' tablolar,
kibmler, fotoğraflar...
Petek Çocuk Evi'nde eğitim
gören üstün zekab küçûkler, bır
yılbk çabşmalannın ürünleri
sergjlediler. Çocuk Evi'run tüm
salonlan, 4-12 yaş grubundakı
30 çocuğun, resim, vitray, fo-
toğrafçılık, seramik, makel, kı-
lim dokuma, çeşitli el sanatlan
ve marangozluk konulanndaki
yapıtlanyla doldu.
Eserlerin her biri üstün zekab
küçüklerin yaratıabklannın
göstergesiydi. Sergi salonlann-
dan bırinde duvara asılmış "Bu-
rada sergilenenler fotoğraf, re-
sim, seramik değil, çocuklann
yaratma isteğjdir" yazısı da
bunu doğruluyordu.
Küçûkler, rbtoğrafçıhğı ta-
nınmış usta Isa Çelık'ten öğren-
miş, sergilenen fotoğraflan da
kendileri çekmişti. Hatta birço-
ğunun baskısıru da onlar ger-
çekleştirmiştı.
Resim sergisinde ele alınma-
mış konu yok gibiydi. Gemi,
otomobil. helikopter, luna-
park, yağmur, çöp, ev, ağaç, çi-
çek, meyve, babk. okul, Kap-
tan Merno. deniz... Hepsi tab-
lolara girmiş, duvarlan süsle-
mişti. Ama en rağbet gösterilen
konu yıne çevre oldu. Çocuk-
lar, içinde yaşamak istedikleri
dünyayı tablolara yansıtmışlar,
çevreci mesajlar vermişlerdi.
Küçüklerin, cam artıklannı
değerlendirerek oluşturduklan
kimisi üç boyutlu vitraylan, bir
dinozorun özellikle dikkat çek-
tiği seramik heykelleri de sergi-
lenenler arasındaydı. 9 yaşında-
4-12 yaş grubundaki üstün zekalı 30 çocuk bir ydlık çalışmalanm sergilediler. Çektikleri fotoğraflan da kendfleri basan çocukla-
nn gururları gözlerinden okunuyordu. (Fotoğraf: ERDOĞAN KÖSEOĞLU)
ki 3. sınıf öğrenasi Elif Enş. he-
men tüm çoculdar gibi çevreci
olduğu için resımlennde çevre
konusuna öncelik vermiş. 9.5
yaşındaki Yiğit Özbek'in tablo-
lan da, tüm renklere tutkun ol-
duğu için canlı renklerle bezeb'.
Petek Çocuk Evi yöneticisi
Nıhan Bûyüksezer, ağırbkb
olarak 4-9 yas grubundakı ço-
cuklann ürünlerinin yer aldığı
serginin, bir yıllık çabşmalan-
nın tamamını değil yalnızca bir
bölümünü yansıttığını söyledi.
Bûyüksezer. sergıyle UgiU ola-
rak "Çocuklann kendılerinin
bile farkmda oimadıklan .yete-
nekleri ortaya çıkıyor. Üstün
zekab çocuklann en çok yakın-
dıklan can sıkıntısıdır. Bu çalış-
malar sıkılmalannı önlüyor.
Hiperaktif olanlar sakinleşiyor.
En büyük rakibimiz televizyon
olacak zannettik. Ama olmadı.
Çizgi fılmlerin oynadığı saatler-
de onlar burada resim, vitray,
seramik, fotoğraf çabşmalan
yapıyorlar" dedi.
CengizHan'ın
torunıtdönüyor• Kınm Hanı Gazi Giray, Ulusal Meclis Kumltayı'na
katılmak için JCınm'a gidecek. Gazi Giray,'Anayurdum
Kjnm'a döndüğüm için çok heyecanlıyım' dedi. Giray,
ailesinin taht hakkım aramamasına kızıyor ve kendisini
Kjnm'ın çıkarlanru temsil eden birelçi olarak görüyor.
Cengız Han'ın torunlanndan Kınm Hanı Gazi Giray, yaşa^
mında ilk kez ailesinin mülklenni ve saraylannı görmek üzere
İngiltere'den aynlıp. gelecek ay Kınm'a gıdıyor.
Giray, Ulusal Meclis Kurultay'a Kınm Hanedanı'ndan 200
yıl sonra katılan ilk kişi olacak. Eski Sovyetler Birb'ği'nın cökü-
şünden sonra Kınm, Ukrayna'da yan-özerk bir devlet olmuş-
tu.
Giray, duygulannı şöyle ifade ediyor: "Ana>Tardum Kınm'a
döndüğüm için çok
heyecanlıyım. Ulusal I
Meclis'e davet edil-
mek büyük bir |
onur."
Savaşçı geçmışini ı
de şu sözcüklerle
tanımbyor Giray:
"Karanlıkta çıt çı-
kannadan at sür-
mek, daha uyanma-
ya vakit bulamadan
bütün bir orduyu
kılıçtan gecırmekle
ünlenmıştik."
Giray, ailesinin
taht hakkım arama-
masına loayor ve
kendisini Kınm'm
çıkarlanru temsil
eden, Türk, Ukray-
nab ve Rus kardeşle-
riyle uyum içinde ya-
şamaya cabşan bir
elçi olarak görüyor. '
Batı'da bar-
G a n G ı r a
> Kınm'a gidecek.
barlığın simgesi olarak görülmüştü Cengız Han. Moğollara
göre ise, bırleşüncı bır güç. Moğolistan'dan Karadeniz kjyı-
lanna kadar, Han'ın geniş ımparatorluğunun yeniden birleştı-
rilmesi, en azından kültürel anlamda, yine gündemde.
Giray, kasım ayında Moğob'stan'ın başkentı Ulan Bator'da
düzenlenecek olan ve Moğollann mirasını taşıyan insanlan bi-
raraya getirmeyi hedefleyen bir kongereye katılmayı planlıyor.
Cengiz Han, 50 yaşına gelene kadar dünyayı fethe çıkma-
rruşü. Ama 1227'de, 72 yaşında öldüğünde Çin Denizi'nden
Macaristan'a yayılan bir ünparatorluğa sahipti.
Cengiz Han'ın ikinci oğlu Batu Han, Polonya ve Macaris-
tan'ın ıçlerine sızdı. 1255'te öldü. İmparatorluk yüzyıb aşkın
bir süre torunlan, Kınm'da savaşçı Tatarlar olarak bib'nen Al-
ünordu tarafından yönetildi.
Giraylann bugün İstanbul, Kıbns ve Mısır'da gayrimenkul-
leri var. Kıbns'ta doğan Gazi Giray, 12 yaşmdan beri İngjl-
tere'de yaşıyor ve İngihz vatandaşı.
IstaıdHiTuıı altuıda tarih yabyor
Prof. Övünç, mantar gibi biten otopark ve otellerin tarihi kimliği bozduğunu söyledi
GÜNDÜZ tVlŞİR
" Şimdiye kadar ne idari yönden, ne
bir siyasetçıden ne de bağb bulunduğu-
muz herhangı bir Kültür Bakanbğı yet-
kilişinden bir baskı getoıedi. Bazen mal
sahipleri planlann kendi istedikleri gibi
çıkmasıru teklifetmiyor değil. Ama bin-
ne gerekü yanıtı verince bir çok mal sa-
hibi bunu duyuyor. Bir daha da benzeri
teklifle gelme cesaretini gösteremiyor."
Ünlü mimar ve Taşınmaz Kültür ve
Tabıat Varlıklannı Koruma Kurulu 1.
Bölge Başkaru Prof. Turgut Övünç, "İs-
tanbul'un tarihi değerlerini korumak
gibi son derece sorumluluk taşıyan bir
görevde herhangi bir baskıyla karşılaşı-
yormusunuz ?" şekbndekı sorumuzu
böyle yarutbyor.
Ovünç'e göre bu görev insanın ka-
fasında olan şeyleri uygulaması için
önemh bir fırsat. "Tam olarak uygulama
yapılmasa bile uygulamaya doğru yö-
nelmenin" de hayli anlamb olduğunu
vurgulayan Övünç. "İnsan her zaman
yenı bir şeyler öğrenmek zorundadır.
Bizler bilgi satan insanlanz. Kendimizı
yenibklere açmamız, kendimizi yenile-
memiz lazım. Görevde benim için böyle
bir olanaktı "di^or.
Prof.Turgut Övünç, görevi tereddüt-
süz kabul edişinde İstanbul sevgjsinin
da ağır bastığıru belirterek. şunlan
söylüyor:'" İstanbul'un dünya üzerinde
çok önemli bir yeri var. Coğrafyası. to-
pografyası bakjrrundan çok önemb. Ta-
rihi önemi dünyada hiç bır kentle karşı-
laştınlamayacak şekılde bü>oik. Tarihi
bakımdan dünyanın hıç bir yerinde bu
kadar çok ulusa başkentbk etmiş başka
bir şehır yok. İstanbul'un neresini ka-
zarsanız alündan çeşıtb uygarbklara ait
venler buluyorsunuz. Hemde bütün bu
buluntular tarih öncesinden başlıyor."
Prof. Turgut Övünç, koruma ku-
rullannın haftada bir gün mutlaka top-
landığını belırtiyor. Toplantılarda bı-
limsel bir çalışma yürüttüklerini söyle-
yen Övünç'e göre bu kurullara baskı
yapmak olanaksız. Böyle bir baskı gel-
diğinde zaten bilimsel çabşmanın bite-
ceğıni vurguluyor.
" Kurullar ne türçabşma sergiliyor? "
şeklindeki sorumuz ise Prof Övünç
tarafından şöyle yanıtlanıyor: "Ben
Erzurum'da ki koruma kurulunun ku-
ruluşunda da görev yaptım. Bu nedenle
bu kurullann rahat çabştıklannı söyle-
yebib'rim. Biam tek bir eksiğimiz var.
Biz bır takım kararlan düşünerek. tartı-
şarak ahyoruz. Sonuçta bir uygulama
getiriyoruz. Fakat uygulama neyazık kı
bizlerin kontrolünde olmuyor. Biz daha
çok uyguiamaya yönelik bır tasanm ge-
tiriyoruz. Bu konuda detayh bilgisı
olan, koruma ve restorasyon konusun-
da bilgısi olan mimarlar çok başanb
oluvor. "
Yaptığımız görüşmedc Prof.Turgut
Övünç'ün ömek bir bıhm adamı olarak
ortaya konmuş önemli eserlerin isimle-
nni vermekten özenle kaçındığını göz-
lemliyoruz.. "Eğer iyı şeylen sayarsak,
mimar adlannı da vermiş oluruz. Bu
bazı mımarlann ön plana çıkmasına yol
açar. Bir nevı mimar reklamı yapmış
oluruz" diyor Övünç.
Prof.Turgut Övünç'ten son olarak İs-
tanbul' un siluetını bozan yanlış uygııla-
malardan söz etmesıni istedik. " Bölge
kurullan, İstanbul "un silueti konusun-
da karar verme yetkisine sahip değil
Eskiden yetkı alanımızda siluet de vardı.
Yeni kanunda bu yetkımiz alındı. Ve bu
yetkımızin kaldınlması sonucunda
İstanbul'da ne idüğü belirsiz 'Park Otel'
gibi yapılar ortava çıkmaya başladı. Si-
luet yetkisı bızde olsaydı. Park Otel'ın bu
şekılde yapımına mutlaka karşı
çıkardık. Örneğin, Conrad oteb ya da
Swiss otel gibi yapılarda olmazdı.
Özdemir Asaf anıldı
Payiaşüamayan
yahnzhk 70yaşında
Kültür Servisi -" Yalnızbk pav laşılmaz, Paylaşılsa yalnızbk
olmaz'" dizelerini yazan şair Ozdemir Asaf 1981 yıbnda
yalnızbklann en paylaşılmazı olan ölümle tanışmıştı. Dün,
Asafın 70. doğum yıldönümünü kutlamak için Ortaköy
meydanında toplananlar, bu yalnızbğı neşeii bir bıçımde
paylaşmayı denediler. Dün akşam. 19 00'dan itibaren Ortaköy
meydanınm müdavimleri, her zaman yaptıklan gibi geb'p
geceni seyretmek yerine, Özdemir Asafın 70. doğum
yıldönümü kutlamalan için yapılan haarbklan ızİemeye
başladılar. Birçoğu program başlayana kadar, projeksiyon
perdelerinin, ses teçhizatmın, kameralann neden kurulmakta
olduğunu bılmiyordu bile. Üzerlerinde "70.Yıl" ve Asaf ın
"Sen bana bakma / Ben senin
baktığın' Yöndeolurum"
dizelerinin bulunduğu sıyah
tişörtler giymiş olan ekıbin
hâzırbklan tamamlaması saat
21.00'i bulduğundan
meraklılann. hazırbklann
içeriğini öğrenmesi hayb
zaman aldı. Bu saate kadar,
bu olay için özel olarak
gelenler de, meydana
dohnaya başladı.
Kutlamalann post-modem
bırmüzik show bıçiminde
gerçekleştinleceğı
duyurulmuştu. Yetküiler
post-modern shovvdankastın. özdemir Asaf- Anıkfı.
bellı bır program
bulunmaması. gecenin geb'şimine göre programın beürlenmesi
olduğunu açıkladılar bize. Ancak çok hoş olabilecek bu
programsızbk, kimi zaman gösterinın kesilmesi uzun aralar
verilip, yeniden başianması biçimıne dönüştü. Meydandaki
sahnenin iki yanına kurulan perdelerin birine Özderrur Asafın
fotoğraflan yansıührken diğerinde grafık ve animasyon
gösterileri gerçekleştirildi. Bu gösteriler özelbkle küçük
izleyicilerin büyük beğenisini kazandı. Ancak sıra havai fişek
gösterisine geldiğinde, küçûkler patlamalann sesinden korkup
çil yavrusu gibi dağıldılar.