Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7MAYIS 19S3CUMA • • * * CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
GLTVCEL
CUNEVT ARCAYUREK
• Baştarai 1. Sayfada
Ne çare, resmj duyurumları duymazlıktan gelen bir
kesım si>asetçı. ozeilikle Demıreİ'i önlemeye çalışan
ana muhclefet. amaca ulaşmak için saldırı üzerine sal-
dırıtazelı.or.
Amaç Cindoruk unniteliklerindenyararlanmak değil,
DYP yi i>ömek. Bulanık suda balık avlamak ya da hem
; üzümü yenek herrı de bağcıyı dövmek!
Cindorık'u cumhurbaşkanlığma aday gösterme he-
vesleririr kaynağı. ınterStar muhabirlerinden birinin,
başbakan ığa aday olmadığını duyuran yazılı açıklama-
sını dıkkate okumaması, ayaküstü yorumlarında TBMM
Başkanf n n "cumhurbaşkanlığma açık kapı bıraktığını"
birkaç kez üzerine basarak söylemesi.
Tabii, basın âlemi dahıl pek çok kimse Cindoruk'un
dağıttığı netni dosyadan çıkarıp bir kez daha okuma
zahmetıne katlanrradı.
Açığaçıkacakolan
O metınde, başbakanlık ile bir partinin genel başkanlı-
ğına aday olmayacağını söylerken; Cindoruk, "dönem
sonuna, yani Kasım'a kadar TBMM Başkanlığı görevini
onurla sürdureceğıni" açık bir dille ifade ediyordu.
Daha önceki beyanlarıyla açıklamalar, nihayet son
duyurumları bir araya getirildiğinde, Cindoruk'un cum-
hurbaşkanlığına, başbakanlığa ve de "bir parti" diye
tanımladığı DYP'ye genel başkanadayı olmayacağı açık
seçik biçimde ortaya çıkıyor.
Cindoruk'un kararlarını, DYP GİK'te sekiz ile verilen
zamanından önce kongre iznine bağlamak; bize göre,
Cindoruk gibi mantık adamına ve siyasetle pişmiş bir in-
sana doğrudan haksızlık yapmak, demek.
TBMM Başkanı, eski delegelerle genel başkan seçil-
se bugün dışladığı söylenen yeni delegelerin karşısına
Kasım ayındaki olağan kongrede çıkacağını bilmeyecek
kadar siyasal erdemden uzak bir politikacı mıdır?
Eskiyle bugun birlik olurken, yarın yeniyle hesaplaşa-
cağını duşjnemeyecek kadar dar görüşlü bir siyasetçi
midir?
Başbakan Demirel'in söylediği gibi; Cindoruk, "eski
delegenın oy vereceği, yeni delegenin vermeyeceği"
mantığıyladavranıyorsa, en azından '"Nereden biliyor-
sun?' sorusuna muhatap" olmayacak mı?
Cindoruk olayını kongre öncesi görülen, ancak sakın-
caları saptandığmda düzeltilen ayak oyunlarına bağla-
mak doğru değil.
Daha derinlere inmek gerekiyor.
Duygularla düşüncelerin iç içeliğindeki kimi bilinme-
yenleri öğrenmek zorunlu hale geliyor
Kısacası Cindoruk'un cumhurbaşkanlığından sonra
başbakanlık ve genel başkanlığa aday olmamasının ar-
dında, öne sürülen öğelerin dışında gerekçelerle ne-
denler yatıyor.
Elbette gün gelir, kişisel istekler dahil pek çok bilinme-
yen gerçek açığa çıkar.
Bir de bakarsınız, bugünkü yorumların hepsi havada
kalmış.
TÜRKİYEDE DÜNYADA
M6teoro«ojı Gene* Mudunuğu r><}en aiınan tnigıye gore Ooğu ve
Anaöoiu nun doğusu sa$anakyağış'ı yurdunbatıtesımienparçalı, yer yer çok
buiutiu otekı yerler az bulutlu ve açık geçecek Hava stcakoğt t>raz artacak
Ruzgar guney vedoğuyonierdenrtafı! arastraortakuvverteesecefc Oenızlerı-
mızderuzgar Guney EgeveAkden zdekıble veteşışleme otefcı denızierırrız-
de gundoğusu ve poyrazdan 3-5 kuvvetınde saatte 10-21 denız mıiı hızla ese-
se* Van Goiu nrt*> hava sağanak yağışlt geçecek
j" Yağmuriu ı Bulutlu Sıslı
Nadirdönersemucize olurEPtPEMfLÖYMEN
LONDRA- Asil Nadir'in ka-
çışındaki macera fılmlerini
aratmayacak unsurlar. kılıkırk
yaran. çok titiz İngıliz adalet
sistemiyle açıkça alay etmiş ol-
ması. renkli özel hayatının ma-
gazinlik aynntılan. dünkü İngi-
liz gazetelennde çok geniş işlen-
di.
En ciddi gazetelerden en po-
püler bulvar gazetelerine kadar
hepsi, okuyucu profıllerine uy-
gun biçimde yayınyapular. "In-
dependent" gibi ağırbaşlı bir
gazetede "İyi ki gilti ve bizi ağır
mahkeme masraflanndan kur-
tardı" gibi bir yoruma rast-
landığı gibi, "Sun" gibi. 4 mıl-
yona yakın tirajını "sokaktaki
adam"ın nabzıru tutarak. çoğu
asparagas buğulu cinsellik "ha-
ber"Ieriyle sağJayan bir gazete-
de de" Kuzey Kıbns Yönetimı,
aşağılık üçkâğıtçılar çetesidir"
şeklinde görüşlere de rasilandı.
Ancak basının üzerinde durdu-
ğu ortak nokta, Asil Nadir'in
geri getirilmesinin bir mucizeye
bağlı olduğu şeklinde.
Asil Nadir aleyhindeki iddi-
alann mahkemede açıkça ele
ahnmasının neden süreklı erte-
lendiğine ise basın doyurucu
\anıt veremedi. Davaya ilişkın
yayın yasağı halen sürüyor.
Tutuklama kararı
Yüksek Mahkeme, dün sa-
bah. Asil Nadir hakkında tu-
tuklama emri çıkarttı. Ancak,
tutuklama emri, sadece lngilte-
re için geçerli. Yani, Asil Nadir
eğer İngiltere'ye "dönerse" tu-
tuklanacak.
Nadir için kefil olan Kıbnslı
işadamı Ramadan Güney'in I
milyon Sterlin (15 milyar Lira)
tutanndaki kefalet parasını
nasıl ödeyeceği de 15 Haziran'-
da belli olacak.
Cezası 10 yü hapis
Ramadan Güney, kefalet pa-
rasını nakit ödemek zorunda.
Mahkeme sonucuna göre Gü-
ney, kefaletin tümünü ya da bir
kısmını ödemekle yükümlü tu-
tulabilecek. Ödememenin ce-
zaşı 10 yıla kadar hapis.
İkinci kefıl Ayşegül Teci-
mer'in durumu da aynı. Mah-
keme. Tecimer'i kefıl olduğu
500 bin Sterlinın tümünü ya da
bir kısrrunı ödemekle yükümlü
tutacak.
Özetlenemeyecek kadar yo-
ğun bilgi ve haber aktaran gaze-
teler arasında, Asil Nadir'in
geri getirilrnesini savunan
"Sun" şöyle diyor:"
Kıbns Türk Yönetimi kendi-
sini iade eımezse, bundan böy-
le. bu yönetime, hak ettiği bi-
çimde davranılmalıdır. Yani.
aşağılık ückağıtcılar çeiesine
nasıl davranüacaksa..;'^Bn gö-
rüşleri, ciddi basının "erf saygın
örneklerinden "Guardian" da
paylaştı: "Türkiye üzerinde bu
konuda ısrarla
baskı uygulanmalı
Asil Nadir'in 50 bin Sterlin
bağışta bulunduğu iktidar par-
tisine yakınlığı ile tanınan "Da-
ily Telegraph". Asil Nadir'in
kaçacağına ilişkin bilginin poli-
se bildirildiğini, ancak önlem
alınmadığını iddia etti.
Gazeteler, Asil Nadir'in
KKTC'ye gittigi gece, Rum
kesiminde yapılan bir hukuk
panclinde, tamamen tesadüf
eseri, Ingiltere Adalet Bakanı
Lord Mackay, Başsavcı Barba-
ra Mills, Ağır Yolsuzluk Daire-
si Başkaru George Staple ve
il N d i ' i
diplomatik nın başlayamayacağı da öne sü-
rülüyor.
Nasıl kaçtı?
. Asil Nadir'in İngjltere'den
nasıl kaçtığı tam anlaşılamadı.
Tek anlaşılan, küçük bir özel
havaalanından kalkan uçakla
gittiği. 8 kişilik böyle bir ucağm
otomobil kiralar gibi kiralana-
bildıği ve hiç yakıt ikmali yap-
madan Kıbns'a kadar gidebile-
ceği belirtiliyor. "Times" gaze-
u^si. V\r". ı'-crptinin 15 bin Sterlin
(225 milyon Lira) tutacağını he-
sapladı. Türk medyasında iddia
Asil Nadir'in savunmasını üst- edilenin aksine, İngiltere'den çı-
lenen avukatlık firmasmın baş- kışlarda pasaport kontrolü ya-
kanı Rodger Pannone'nin de
bulunduğunu da açıkladılar.
Asil Nadir'in kaçarak İngiliz
adalet sistemine "nanik
yaptığını" yazan gazetelerden
"Times". olay hakkındaki ilk
tepkileri, böyiece Lefkoşa'da
İngiliz adalet sisteminin en yet-
kili kişılennden aldı.
Asil Nadir aleyhinde ilk suç-
lamalan getiren ve bunlann
sayısmı bir ara 76'ya kadar
yükselten Ağır Yolsuzluk Dai-
resi'nin eski başkanı şimdiki
başsava bayan Barbara Mills,
"Bizim burada bulunmamız tu-
haf bir tesadüf" demekle yetin-
di. Mills, "İngiliz Uluslar Top-
luluğu'nda Artan Suç" konulu
paneli yönetiyordu. Asil Nadir
geri getırilemezse. 13 Eylül'de
başlaması gereken duruşması-
Kıbrıs Nadir'i bırakmıyor
İLKİN AYDIN
LEFKOŞA- Gözetim akmda'
lutulduâu Londra'dan
KKTC>e kaçan Asil Nadir,
dün suskunluğunu bozdu. Lap-
ta'daki evinde basın önüne
çıkan Asil Nadir. bugün biraçı-
klama >apacağını söyledi.
Asil Nadir'in Lapta'dakima-
likanesı. \erli ve yabancı yakla-
şık 50 gazeteci tarafından adeta
kuşatıldı. İlk gün bazı gazeteci-
leri te\p \e fotograf makinalan
olmadan yanına alan Asil Na-
dir. dün gazeiecilerin kapının
önünde ısrarlı beklemeleri üze-
rine basının karşısına çıktı. Asil
Nadir. gazetecilere İngilizce
olarak. "Şu anda hiç bir soru-
nuzu ce\aplamıvorum. Soru
sormayın. Yann(bugün) 11.
30'da bütün sorulannıa ce\ap-
layacağım" dedi. Asil Nadir'in
KKTC'ye gelişi vatandaşlar ve Asil Nadir'in avukatlan.
arasında sevinç yaratırken, ga-Nadir'in KKTC'den Avrupa
znlılıı MİMjn fjıhii yiıiftılan MnMnmcsi'ne başvuraeağı yo-
Nadir'ingazetesiKıbns "Nadir lunda. Nadir'in Avrupa Mah-
vatanında" diye verirken, Yeni kemesi'ne başvurma gerekçesi
Düzen Gazetesi "Ne olacak olarak İngiliz mahkemelerınin
şimdi?", Halkın Sesi de "Asil kendisine suçu kanıtlamadan
krizi" başhklan ile verdi. suçlu muamelesi yapmasının
î~~, ^~~. 7~7T, göstermesi bekleniyor.
IadesozkonusudegÜ Kıbns Rum Toplumu'nca
Kıbnslı sade vatandaş, Asil yapılan açıklamada. KKTC-
Nadir'ın bugüne kadar Kıb- nin "Yasadışı bir rejim", Asil
ns'a yatınm yapan tek kişi ol- Nadir'in "Yasadışı bir adam"
duğu ve yurda dönmesinin ye- olduğu idia edilerek, "Bu hare-
rinde olduğu görüşünde birleşi- ket uluslararası hukukun bü-
vor. Cumhuriyetçi Türk Parti- tün ilkelerini hiçe sayan bir ha-
si'nin olayı "KKTC suçlulann rekettir.
sığınağı damgasını yedi" şeklin- Kıbns hükümeti. Asil Na-
deki değerlendirmesine rağ- dir'in teslimi için gerekli önlem-
men, kamuoyundaki genel gö- leri işgal yüzünden alamadığı
rüş, Kıbns'ta hiç kimsenin Asil için üzgiindür. Bu, ilgili herkesi
Nadir'i iade etmekten yana ol- düşündürmesi gereken bir ko-
madığı şeklinde. nudur" denildi. Açıklamada
KKTC'deki hukuk cevreleri aynca, KKTC'ninresmentanı-
nmasının gündeme gelebileceği
endişesi belirtildi.
nacağı endişelerine karşılık
olarak da Menteş Aziz şunlan
ş p p y
sal bir zorunluluk değil. Geçerli
pasaport ve vize, ancak ülkeye
girerken şart. Aynca, küçük
öz«l uçaklann ülke hava sariası
dışına çıkmasmı engelleyecek
bir durum da yok. Pilotun,
klasik bir kaç bilgiyi en yakın
hava trafık kontrol kulesine bil-
dirmesi yeterli. Sivil Havaalık
Dairesi'nin merkezi bilgisayan
da küçük özel havaalanlann-
dan yapılan uçuşlara ilişkin bil-
giyi sadece 12 saat saklıyor,
sonra hafızasından aüyoY. Kal-
dı ki Asil Nadir'in kaçışı sıra-
sında gerçek bilginin resmi ma-
kamlara verildiği de sanıl-
mıyor.
Fransız basuıı
Fransa'da yayımlanan Libe-
ratıon gazetesınde çıkan bir ha-
berde, Asil Nadir'in gözetim
alünda bulunduğu Londra'dan
KKTC'ye kacmasının, Türkiye
ve Jngiltere arasında uzun bir
d i l k ldiplomatik tartışmaya yol aça-
Asil Nadir'in avulcatı Mçnjeş söyledi: . „ „ . ^ . ._ ffl^ffl^jflM" Gazete,î
n
©'-
Aziz, olayla ılgih olarak "Bü- "İngiltere gibi medeniyetin tere nın KKTCyı resmı olarak
tün hikâye İngiltere'de adaletin beşiği olan bir ülke butüryaptı- tanımadığını haürlatarak,
nmlara girmeye gerek duyma- Londra'nın Asil Nadir'in iadesi
yacaktır. Kıbns da, KKTC de, konusunu Ankara ile çözmek
Asil Nadir olayına vanncaya zorunda kalacağını ileri sürdü.
kadar çok daha büyük krizİer —
yaşamışveatlatmıştır." Yunan DaSUll
Menteş Aziz, Asil Nadir'in
bundan sonra bir ticaret adamı
olarak yatınmlannı sürdürme-
gecikmesidir" dedi.
Menteş Aziz, Asil Nadir'in
2,5 yıl, suçu ispatlanmadan ce-
zalanclınldığını belirterek 8
Mart 93'te yapılan mahkeme-
nin de ileri bir tarihe ertelendi-
ğini haurlattı. Aziz, Asii Na-
dir'in sabnnın, tngjltere baro
d İ h k
g
başkanı düzeyindeİu hukukçu-
lann "Bu olay 1994 Mart ayına
sarkar" şeklindeki beyanlan
üzerine taştığını söyledi.
Menteş'inkonuşmalan
Kıbns vatanda§lannın kendi
kendilerine sorduğu "Acaba
İngiltere, KKTC'ye ambargo
uygular mı?" sorusuna ve İngil-
tere'ye gjrişte zorluklann yaşa-
Çemberlitaş
9
!devletkazacak
y
sini beklediklerini behrterek,
Kıbns'la sırurb kalamayacağı-
nı, İngiltere dışında Türki cum-
huriyetler ve Türkiye gibi yatı-
nm alanlannın rahat olduğunu
söyledi. Menteş Aziz, Asil Na-
dir'in Kıbns'ta ne kadar süre
kalabileceği sorusuna da, "öyle
bir zorunluluk yok. Onu bağla-
yan hiçbir şey yok. Her an Tür-
kiye'ye gidebilir"dedi.
İZ
Magazin/TV Servisi - Kültür
Bakanlığı. Çemberlitaş'ta yapı-
mına başlanan çok katlı oto-
park inşaatının durdurulması-
nın kararlaştınldığını, bölgede
başlatılan temel kazma çalış-
malannın, çok daha geniş bir
alanı kapsayan arkeolojik kazı-
>a dönüştürüleceğini açıkladı.
Açıklamayı yapan Müsteşar
Emre Kongar. ilk aşamada, bi-
limsel sondaj çahşmalanna baş-
lanacağını da ekledi. Kongar,
İstanbul Saraçhane'de de geniş
çaplı bir arkeolojik kazı çalış-
ması başlatılacağını bildırdi.
Tarihin katledilmesini pro-
testo amaayla dün inşaat alanı-
nı çevrele\en çinko levhalara
pankart asmak isteyen İstanbul
Üniversıtesi Arkeoloji Kulübü
üyesi 20 öğrenci. inşaat görevü-
leri tarafından tekme tokat dö-
vüldü. Bu arada olaylan izleyen
vaşlı bir kadın da saldırganlann
itmesi sonucu yere düşerek ya-
ralandı.
Temel kazma cahşmalan bir
haftadır devam eden inşaatın
bır "tanh lü>ımı" olduğu yo-
lundaki tepkiler sürüyor. Çeşit-
li kurum, kuruluş ve kişiler. dü-
zenlenen panellerde yaptıklan
âçıklamalarla. projeye karşı ol-
duklannı belırtiyorlar.
Tepkiler sürüyor
Mımarlar Odası İstanbul Bü-
yükkent Şubesi'nde yapılan
toplantıda. ilgili tüm kurum ve
kişiler davanışmaya çağnlarak
tarihin kıvımına yönelık büyük
bir projenin ilk halkası olan
Çemberlitaş katlı otopark çarşı
projesının acüen durdurulması-
nın gerektiği bildırdi Toplantı-
da Arkeoloji ve Arkeologlar
Demeğı yönetim kurulu adına
bır açıklama vapan Şeniz Arik.
Türkıve vc onun tüm dünya ta-
rafından bılınen en önemli tem-
îilcisi İsıanburun. önleneme-
yen göç, nüfus artışı vc sana>i-
Çemberlitaş'taki inşaat aianına pankart asmak isteyen öğrenciler, müteahhit firma görevüleri
tarafından tekme tokat dövüldü. Olayı izleyen yaşlı bir kadın da. saldırganlann iteklemea sonucu
düşerek yaralandı.(Fotoğraf: ABDULLAH EKŞİOĞLU)
leşme gibi nedenler sonucunda. bıldiriyoruz." Mimarlar Odası
bugün artık tüm tarihsel ve kül- İstanbul Büyükkent Şubesı
türel kimliğini yitirdiğini savun- Başkanı Oktay Ekinci. olayın,
du. Atik, şunlan söyfedi: yıllardır yeraltında geüşen. tüm
"İstanbul'un Suriçi Tarihi tarihi yanmadanın yok edilme-
Yanmadası gibi. UNESCO'- sineyönelik sinsi birplanınyal-
nızca bir halkası olduğunu be-
lirtti.
nun dünya kültür mirası liste-
sinde yer alan bu çok önemli
bölgesi bile, böylesıne hercai bır
amaç için gözden çıkartılabil-
mektedir. Bu, diğer bir deyişle,
'İstanbul'un kalbine hançer
saplamaktır.' Burada kamu ku-
rum ve kuruluşlan olarak karar
verrnek durumundayız. Ya bu-
na izin vereceğiz ve tüm İstan-
bul'u gözden çıkaracağız, ya da
kültürel varlıklanmızı koruma
konusunda kararlı davranıp,
bundan sonraki sorumsuz uy-
gulamalann da önüne geçece-
ğiz. Bu konuyla ilgili tüm ku-
rum, k uruluş ve kent sakinlerir.ı
göreve davet cdiyoruz. Biz
olaylara kişisel va da kurumsal
olarak değil, toplumsal ve ev-
rensel sorumluluklanmız adına
yaklaşıyoruz ve bu bakış açısıy-
la üzcrimizc düşcnlcri yapma
kcnusundaki kararlılığımızı
Nasıl onayladı?
Otopark çalışmalannın Be-
Sam Projesi'nın ilk adımı ol-
duğunu belirten Ekinci, "Bir ta-
rih katliamı projesi olarak ad-
landınlabilecek bu proje, 1990'-
da nasıl oldu da Büyükşehir Be-
lediyesi tarafından onayla-
nabildi. Büyükşehir Belediyesi.
şu aşamada, 'Bu alanın tapusu
bizim' diyor ve korkanm olay
bir tapu kavgasına dönüşecek.
Bizce acılen yapılması gereken.
bu baştan sona yanlış imar pla-
nının iptal edilmesidir. Sözko-
nusu imar planına aktanlmış
olan vc "Be-Sam (Beşiktaş-
Samat>a) Projesi' adıyla bilinen
ulaşım sıstemi. eski Bclcdıve
Başkanı Bedrettin Dalan'ın. 3.
Boğa/ Köprüsü projesiylc en-
tegre olarak Beşiktaş üzerinden
Samatya'ya bağlamak istediği
'kent içi hız yollan' planıdır. Bu
plan gereğince, Suriçi Bölgesi
bir 'iş merkezi' gibi düşünül-
mekte ve özel otomobil ulaşı-
mının bu merkeze "kesintisız"-
bağlanabilmesi için, Haliç üze-
rinden iki yeni köprüyle tarihi
vanmadaya girilip, Fatih tepe-
sinin altından "tünellerle' geçile-
rck yanmadanın diğer merkez-
lerine ulaşım öngörülmektedir.
Aynı sistemin "tamamlayıcı'-
projeleri ise. Çemberiitaş'ta
vapımına başlanan ve tarihi
yanmadanın daha bır çok yeri
için planlanmış olan yeraltı oto-
parklandır.
Bu inşaat, tarihe olduğu ka-
dar hukuka ve şehircilik bilimi-
ne de açıkça meydan oku-
maktır ve İstanbul'a hakaret-
tir" dedi. Toplantıda yer alan
öteki konuşmacılarda Çember-
litaş'ın larihsel önemini, daha
önce >apılan bilimsel çalışma-
lar bonucunda düzenlenen bel-
ge, bilgı vc buluntular ışığında
vurguladılar.
ANKARA (Cımhuriyet Bü-
rosu) - İçişleri Bakanı İsmet
Sezgin, Kıbnsh işadamı Asil
Nadir'in Londra'dan Kuzey
Kıbns Türk Cumhuriyeti'ne
kaçışıyla ilgili bakanlığına her-
hangi bir bilgi gelmediğinı söy-
ledi.
Sezgin, Cumhuriyetin konu-
ya ilişkin sorusunu yanıtlarken,
olayı gazetelerden öğrendiğini
ve bılgısirun de gazete haberlen
kadar olduğunu belirterek, şöy-
le dedi:
"Bunun dışında bir bilgi ne
bana, ne de bakanhğıma geldi
ve şu anda Kıbns Türk Cum-
huriyeti'nde Kıbns pasaportu
taşıyarak. Kıbnslı Türk olarak
orada bulunduğunu biliyorum.
Bunun dışında herhangi bir bil-
giye sahip değilim."
Sezgin, Asil Nadir'in Lond-
ra'dan kaçışıyla ilgili İngiliz hü-
kümetinden Türk hükümetine
bir talepte bulunulmadığını ifa-
de ederek. "Bulunulmasına da
imkan yoktur. Çünkü bizimle
ilgisi yoktur" diye konuştu.
Sezgin. Asil Nadir'in Tür-
kiye'ye gelmesi halinde Türk
h ü k i i
ğı konusundaki soruya da,
"Türkiye'ye gehneyen bir kişi
için İngiliz hükümetinin bir ta-
lebi olacağını sanmıyorum.
Türkiye'ye gelirse ne olur? Onu
şu anda bilemem. Onu ilgili ma-
kamlar inceler, ona göre ne ge-
rekiyorsa yapılır" yaruünı ver-
di.
Başbakan Süleyman Demi-
rel. Asil Nadir'in kaçışıyla ilgili
bizim yaptığımız bir şey var mı
şeklindeki soruya "Şu anda bizi
alakadar eden bir konu yok or-
tada. Asil Nadir Kıbns vatan-
daşıdır. Kıbns'a gelmiş. İngiliz-
Ier önemsiyor, geri istiyorlar.
Kıbns'tan istemeleri önemli bir
olaydır. İngilizler meseleyi fev-
kalede ciddiye alıyorlar. Baka-
lım önümüzdeki günlerde ne
gelişir" karşılığını verdi.
Ayşegül Nadir
Eski eşinin KKTC'ye kaç-
masıyla ilgili olarak görüşlerini
almak üzere aradığımız Ayşe-
gül Tecimer, sekreteri aracılı-
ğıyla önce her Hangı bir açıkla-
hükümetinin tavnnın ne olaca- mada bulunmadı.
GOZLEM
UĞUR MUMCU
• Baştarafi 1. Sayfada
versitelerde verdiği derslerle topluma uygar ve çağ-
daş olmanın yollarını göstermişti.
Son yılların çalkantılı, kavgalı ve çrkar hesapfarına da-
yalı dünyasından hep kaçmak isteyen. barış dolu günleri
özleyen ve yüreği böyle bir dünya için atan bir "İstanbul
efendisi"yd\ Haldun Taner.
- Bir ada arıyorum. Rakamlardan uzak mı uzak. Para
pul, kâr-zararhesabıkonuşmakyasak. Biradakibankeri
yok, yüksek faiziyok; tahvil, senet, karşılıksız bono, ser-
tifika, çifte faiz bilinmez. O adada akıllılar yolunu bulup
safdilleri sömürmez. Dar gelirli her fırsatta okkanın altı-
na gitmez. Dar gelirli yok ki zaten, herkes eşit, tokgözlu.
Tüketim hırsı yok edilmiş. Doğanın verdiği yeter. Aç açık
yok ki ortada. Açıkgözlük bilinmez.
Bir ada arıyorum. Polrtikadan uzak. İktidar hırsı yok.
Kendinden başka düşünene tahammülsüztük yok. Her-
kes eşitadasever. Kimikıyısmı, kimiyamacını, tepeleri-
ni, çamlıklannı... "Madem ki benden değilsin, öyleyse
bana karşısın" ham görüşü uğramamış adaya. Seçim
sorunu, oy dalgalanmalan, partiler, koalisyon, Çince
sözcükler ada sakinlerince. Siyaset yok ki siyasi suç kal-
sın...
Alçakgönüllüğü, derin kültürünün anlamlı bir yansı-
ması gibiydi sanki... Uygar ve sevecen kişiliğinin ardın-
da ödün vermez bir aydın tavrı; bu aydın tavrı içinde de
herkese açık, sevecen bir yürek taşırdı.
Haldun Taner gibi aydınlar kolay yetişmiyor.
- Hareket halinde olmak yanlış yapmayı da içerir. Dı-
şarıdan etliye sütlüye kanşmayanlar ise daha avantajlı
gibidirler. Oturduklan yerden rahat rahat ahkâm çıkarıp
şunu bunu suçlayabilirler. Insanlar galiba iki sınıf; iş gö-
rüp de bu arada yanlış yapanlar, hiçbir işe girmeyip de
dışandan ahkâm çıkaranlar. Ben bu ikincilerden olmayı
istemedim.
Mithat Paşa için bir belgesel oyun yazmayı tasarlayan
Haldun Taner, Paşa'nın bütün iyi niyetine karşın "büyük
politika tannlarının bir aracı olmaktan" kurtulamadığı,
bu yüzden Mithat Paşa'nın içine sürüklendiği durumları
yazmak istemediğini anlatırken bunları söylüyordu.
- Kim ki güç durumda harekete geçecek, kim ki yarım
bir ortamda kendi başına bir seyler yapmaya çalışacak,
elbet onun birtakım yanlışlan, aldanışları, naiflikleri, ha-
taları, gafletinden ya da mizacından gelen yanılgıları
olacaktır.
insancıl duygularla dolu bir tarih anJayışıdır bu. Tarih-
te hep "kahramanlar" ve "hainler" olduğuna inandırıl-
mış bir toplumda ne kadar gerçekçi bir bakış acısıdır bu.
Bu çalkantılı toplumda, Haldun Taner gibi aydınların
ne kadar önemli oldukları, arkalarında bıraktıklan boş-
luklardan daha iyi anlaşılmaktadır
Aramızdan ayrılan, yalnızca bir öykü ve oyun yazarı,
gazeteci değil; bir kültür ve uygarlık anıtıdır.
Mıuııcu davasında tahliye
-Sayfada
yayınlanan Etnos ga-
JDnslı Türk Koskotas
Atina'da ^
zetesi "Kı1
Jngiltere'den kaçtı", başlıklı ha-
bennde . "Nadir, banker Kos-
kotas'ın Atina'dan kaçtığı gibi
Londra'dan kaçü. Nadir, önce
bazı kişilere rüşvet vererek gizli-
ce Londra'dan İskoçya'ya gitti,
İskoçya'dan da özel bir uçakla
Türkiye'den geçerek Kuzey
Kıbns'a ulaştı" dedi.
Elefterotipia gazetesi de
"Denktaş, kaçak Nadir'i koru-
yor" başlığını kullandı.
... , , . var. Aynca galeriyedeğişik ve-
Ugur Mumcu nun katledıl- s i l e l e r ] e g e je n je r v a r . örgütsel
mesı olayı ile hiçbir ılgısı olma- bir bağım yok, ama bu arada
dığını behrten Aslan, yargıcın, tanışmış olabilirim."
Sen ıfadenı işkence ile verdiği- r j • •
ni soylüyorsun. Eğer öyle ol-
A s l a n
-
lfa
Ses' sırasında. Isla-
saydı, Mumcu'nun öldürülmesi "^ Hareket Örgütü adında bır
olayını da sana yıkabilırlerdi. °rg"
t u n
olmadığını da soyledı.
Aynca emniyctte 20 kişinin is- Yargran, "Nereden bılıyorsun
mini vermi§çin. Bunlar nedir?" ^ y k
b ı r or
g
ü
,
t
olmadığmı?
sorusuna, "Birinci konuda bir- sorusuna da Aslan,' Benım bıl-
şey bulamadıklan için vapama-
d l
&
m
kadanyla yok. Baskı ve
dılar. 20 kişinin isimlen ise bana zorlamalarla boye bır orgut
zorlateyitetürildi'-yanıtınıver- oiuşturulmaya çalışılıyor ya-
di. Aslan, daha sonraki sorulan
m u n ı v e r d l
-
A s l a n
- geÇüg
111112
yanıtlarken de, Mumcu suikas- ^rda, "'askeriığını yapma-
ti ile ilgili olarak aranmaku ™
Sİ n
.«iemyle Şefık Polat ın
olan Şefik Polat'ı tanıdığmı be-
k a r d e
5 '
H a m d l
P°J
at
^
d ı n a p a
~
lirterek. "Kendisini ticari mü- saport çıkartarak İran a gıttığı-
nı ve bır sure kaldığıru belirtti.
Aslan'dan sonra söz alan sa-
nık avukatı Hüsamettin Demır,
Mumcu'nun öldürülmesinden
sonra, toplumda bir infıal
uyandınldığını belirterek,
"Mumcu'nun sevilen bir kişi ol-
ması, sanıklannın yakalanama-
ması emniyeti bir kısım yerlere
yöneltti. Her iki müvekkilim
de, ne İslami Hareket, ne de İs-
Jami Cihad örgütü üyesidirler.
lirterek, "Kendisini ticari mü
nasebet dolayısıyla tanıyorum.
Kendisi galericidir. Bizden ara-
ba aldı. Aynca bir konuda ken-
disine avukat bulunmasında da
yardıma oldum" dedi. İstan-
bul'da yakalanan İslami Hare-
ket Örgütü davası sanıklannın
isimlerinin okunmasından son-
ra da Aslan, "Ben bu kişileri
tanımıyorum. Belki Şefik'in ar-
kadaşlan olabilirler" diye ko-
nuştu.
Aslan'ınifadesi
Kendi adına ruhsatlı taban-
cası olduğunu kaydeden Aslan,
ifadesinin işkence altında alın-
dığını belirtmesine karşın. Adli
Tıp raporunda herhangi bir
bulgunun bulunmadığımn bil-
dirilmesi üzerine ise, "ilk 5 gün
ağır işkence gördüm. Sonraki
günler psikolojik işkence yaptı-
lar" dedi. Aslan, örgüte maddi
katkı sağlanması için araba sa-
tıp satmadığına ilişkin soruya
ise, "Şefik'in arkadaşı Abdül-
baki Çifti ki, kendisi Batman'-
da oto alıp satar, bana iki araba
getirdi ve bunlan satmamı iste-
di. Ben, bunu komisyon karşılı-
ğı yapabileceğimi, ancak getir-
diğı Tempra ve Concorde türü
arabalann Ankara'da fazla alı-
cı bulamayacağını söyledim.
Tempra satıldı. diğeri ise Van'-
da bulunan kardeşim İdris As-
lan'daydı" dedi. Mahkeme
başkanının. İstanbul'da yaka-
lanan İslami Hareket Örgütü
üyesi saruklann "neden Necmi
Aslan'ın ismini verdiklerine"
ilişkin soruya da Aslan, şu kar-
şıliğı verdi:
"Ben bu kişilerin hiçbirini ta-
nımıyorum. Biz aslen Beytülşe-
bap'lıyız. Ertoşi aşiretindeniz.
Bu nedenle geniş bir çevremiz
AsilNadir KKTC Içişleri'ncekorunuyor
İZZETRIZAYALIN
LEFKOŞA - KKTC Bakanlar
Kurulu. ingiliz hükümetinin
Kıbnslı işadamı Asil Nadir'ın
geri verilmesi isteğini reddetti.
içişleri Bakanlığı da isteği üzerine
Asil Nadir'i koruma altına aldı.
KKTC Bakanlar Kurulu'nun
dün yapılan olağanüstü top-
lanüsından sonra bir açıklama ya-
pan hükümet sözeüsü Dışişleri ve
Savunma Bakanı Kenaıt Atakol.
Asil Nadir'in normal koşullarda
KKTC'ye gırdiğini belirterek.
"Hiç bır yurttaş isteği dışında
ülke sınırlan dışına çıkmaya zor-
lanamaz" dedi.
Atakol. yüriirlükteki yasalar
uyannca KKTC vatandaşlannın
gezı, yerleşme ve yurt dışına gidip
gelme özgürlüğüne sahip olduğu-
nu söyledi.
Atakoi, KKTC'yi tanımayan
İngıltere'nin iade talebinde bulu-
namayacağını, hükümetinin de
vatandaşını. isteği dışında yurt
dışına gönderme yetkisinin bu-
lunmadığını belirtti.
Atakol, gazetecilerin sorulannı
yanıtlarken de. İngiltere'nin Tür-
kiye araalıgıyla iade talebinde
bulunması olasılığı konusuna de-
ğınirken, hiçbir şeyin değişmeye-
ceğini. KKTC vatandaşı olan
Nadir'in iadesinin mümkün ol-
madığını söyledi.
Atakol, Asil Nadir'in kaçın-
lacağı söylentılerinin haürlatıl-
ması üzerine. "KKTC yurttaşlan
devletin himayesi ve güvencesi
altındadır.' Yabancı ülkelerin
böyle bir ginşimdc bulunmalan
korsanlık olarak nitelendirilir"
dedi.
Atakol aynca, Asil Nadir'in
içişleri BakanlığYndan koruma
talebinde bulunduğunu ve gere-
kenin yapıldığını kaydetti.
fngıltere Yüksek Komiserligi'-
nde görevli Andrevv Paetrick'in
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş'ı ziyaret ettiği ve istekle-
rinın yerine getirilmemesi halinde
bundan sonra atacaklan adımı
saptayacaklannı söylediği öğre-
nildi.
g yr
Aynca bugüne kadar. İslami
Hareket adı altında. açıkça faa-
liyet gösteren bir örgüte de rast-
lanmış değildir, var mı, yok mu
belli değildir. Tümü varsayım
ve tahminlere dayanmaktadır.
Bu nedenle, tutuklu olarak yar-
gılanan Necmi Aslan'ın tahli-
yesini talepediyorum."
Avukat Demir'den sonra,
aynı davada tutuksuz olarak
yargılanan, ancak duruşmanın
başında hazır bulunmayan Ab-
dürrahim Aksoy duruşma salo-
nuna girdi. Aksoy ifadesinde,
emniyette işkence gördüğünü,
basb ve zorlamayla ifade verdi-
ğini belirtti. Aksoy, Aslan'la
"Mustafa Kalayaoğlu'nun
araba galerisinden oto alırken
tanışüğını". İslami Hareket Ör-
gütü ile herhangi bir ilgisinin
olmadığını söyledi. Emniyet
ifadelerinin tümünü reddeden
Aksoy, poliste verdiği isimlerin,
zorla teyit ettirildiğini de kay-
detti.
Sanıklann ifadelerinin abn-
masından sonra, savcı Aslan'ın
tutukluluk halinin devamını is-
tedi. Ancak mahkeme, Aslan'ın
tahliye edilmesine karar verir-
ken, askerlik durumunun da
askerlik şubesine bildirilmesini
kararlaştırdı. Sanıklann dunış-
ması, 24 haziran gününe bıra-
kıldı.
KKTC'de Meclis dışındaki
muhalefet partileri, "Asil Nadir'-
in Kıbns'a gelişiyle Kıbns Türk
toplumunun yeni sorunlarla
jcarşılaşacağı kaygısın> " belirte-
rek, Türk toplumuna yönelik
İngiliz politikasında sertleşme ve
ticaretinde daralma tehlikesi ola-
bileceğine, ek sorunlar yaratabi-
lecegine dikkati çekmeye başladı.
Cumhuriyetçi Türk Partisi. bu
konudaki açıklamasında. Asil
Nadir'in Londra'dan kaçıp
KKTC'ye gelmiş olmasının,
Kıbns Türk tophımunu yeni du-
rumla karşı karşıya getirdiğini,
"KKTC'nin suçlulann sığınağı
damgasını yemiş olacağmı" vur-
guladı.