Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 NİSAN1993 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Tarilıyağmasındageri acbıııSÎT alanlannı yağmaya açacak önerinin miman Amiklioğlu, tepkiler karşısında taşanyı geri çekmek eğiliminde
SERDARK1ZIK
İZMİR - Anadolu'nun tarihi ve kültürel mira-
sında ycni bir yağma döncmini başlatacak yasa
dcğişikliği önerisi kamuoyunda büyük bir tepkiyle
karşılandı. Şimdi, önerinin sahibi ANAP Çorum
Milletvekili Ateş Amiklioğlu geri adım atıyor, tasa-
nyı geri çekmekten söz ediyor...
Amiklioğlu yanlış anlasılmaklan yakınıyor.
"Ben vatan haini değilim, SIT alanlanm yağmaJa-
tacak. Pamukkale'yi, kıyılan, koylan bozmak ni-
yetinde değıldim. Bir çarpıklığı dile getirdim ve
dûzeltilmesini istedim. Aynca şerefım hakkı için ki-
şisel bırçflcanm olamaz."
Amiklioğlu böyle diyor. Ancak, TBMM İmar
Komisyonun'da kabul edilen ve önümüzdeki gün-
lerde Bütçe Plan Komisyonu'nda görüşülecek yasa
değişıklıği önensi, yeni bir yağmalama döneminin
kapısını aralıyor. Yasa değişikliğj önerisi şöyle:
"...Kısmen veya tamamen gerçek ve tüzel kişile-
rin mülkiyetine geçmış olan korunması gerekli ta-
şınmaz kultür ve labiat varhklan ile koruma alan-
lan Kultür Bakanlığınca haarlanacak proğramla-
ra uygun olarak kamulaştınlır. Bu kanunun
yürürlüğe gjrdiği tarihten itibaren SİT alani olarak
ilan edilecek koruma alanlannın, ilan edilen tarih-
ten itibaren 3 yıl içinde kamulaştınlması yapılır.
Kamulaşürma ve takas gerçek leştirilmediği takdir-
de özel mülkiyete konu alanlann maliklerinin mül-
kiyet haklan sırurlandınlamaz."
Korumacılar, arkeologlar, uzmanlar bu yasa
değşikliğmc büyûk tepki gösterdiler. Oyle ki, Ord,
Prof. Dr Ekrem Akurgal "Bu öneri ülkeyi mahve-
der. Kültürel varlıklan kamulaştırmaya devletin
bûtçesı yetmez. Baalan köşe dönmek istiyor. Bu
kanun çıkarsa uygar ülke olmaktan çıkıyor, Avru-
TASARININ MİMARIAMİKLİOĞLU
• BENİ YANUŞ ANLADILM Ben vatan haini değilim,
SİT alanlannı yağmalatacak, Pamukkale'yi,
kıyılan, koylan bozmak niyetindedeğildim. Bir
çarpıklığı dile getirdim ve dûzeltilmesini istedim.
Konunun uzmanı değilim, redaksiyonunda
bulunmadım. Aynca kişisel birçıkanm olamaz.
• TEKLİFİMİ GERİ ÇEKERİMTasannın gerekçesinde
konunun sadece konutlarla, me'skenlerle ilgili
olduğunu belirttim. SİT alanlan ve koylarla ilgisi
yok. Komisyonun yorumu yanhş oldu. Bütçe ve
Plan Komisyonu'nda tekrar konuşacağım.
Teklifimi, hazırladığım çerçevenin dışına çıkılırsa
geri çekeceğim.
palınm bize yakıştırdığı barbar sözcüğünü hakeder
dunıma düşüyoruz. Bunu yapmaya kimsenin hak-
kı yok" dedi.
Amiklioğlu'yla söyleşiyoruz. Yasa değişikliği
önerisi budenli açıkken, yanlış anlaşılmaktan nası!
söz etüğini soruyoruz. Şu yanıtı veriyor.
"Bakın benim verdiğjm teklif. SIT alanlanyla,
koylarlajlgili değildi. Ben sadece vadandaşlann
mesken olarak kullandıklan konuüarla ilgili teklif
vermiştim. Kamuoyuna yanlış aksetti. Tabiat Var-
lıklan Koruma Kunıüan Türkiye'de işlemiyor,
hanıal kuruluşlar. Çarpık birdüzen var. Bunu gös-
termek istedim."
Amiklioğlu'yla söyleşimiz soru yanıt biçimine
dönûşüyor
• Nasıl bir çarpık düzen?
Ifade etmek gerekirse tam bir rûşvet kapısı. Bu-
nu söylerken bu kurullarda herkes rüşvet alıyor
demiyomm. Ama mesela şöyle oluyor; kunılun bir
üyesi geliyor mahalleye veya bir sokağa. buraa eski
eserdir diyor. Parası olan bunu, gidip eski eser nite-
liğinden çıkanyor. Çıkaramayan çivi bile çakamı-
yor, devkt kredi vermiyor. Bazısı kendi cvini yakı-
yor apartman yapmak için. lşle ben bunlar önlen-
sin dedim.
• Siz böyk söylöyorsumz ama yasa öneriniz söy-
tediginiz gibi defil.
Ben komisyonda şunu dile .getirdim; tasannın
gerekçesinde konunun sadece konutlarla, mesken-
lerle ilgili olduğunu belirttim. Bu arada ben konu-
nun uzmanı değilim, bakanhğın uzmanlan var, bu
yasada noksanhk olabilir, hatalı bir şey olabilir,
dedim. Bunun redaktesi konusunda başkanhk di-
vanına yetki verelim, divan redakte etsin, dedim.
Olay da şerefim hakkı için buydu. Yani redaksi-
yonla benim hiç ilgim yok. Bu komisyonun üyesi
de değilim.
• Yani konunun redakte böfömünde sizin çizdiği-
niz çerçevenin dışına çıkılmtş oldu.
Bu düzelecek bir olay. Bu iş plan bütçe komisyo-
nuna geleoek. Ben orada yine konuşacağım. Ka-
muoyu bunu yanlış anlamıştır, yeterli açıklamayı
vermiyor, konunun uzmanlan şu şekildedüzeltsin,
diyecegim ama koruma altındaki meskenlerin du-
rurumu ile ilgili teklifimi savunacağım. Aynca be-
nim söylediğjm, bundan sonra korumaya almacak
meskenlerle ilgili, bundan öncekileri kapsamıyor.
Bu durumda, bundan sonra çıksa çaksa konımaya
almacak 300-500 ev çıkar.
• Peki Bütçe Plan KomisyoMi'nda da öoeri bo-
günkü biçimiyle kabul edilirse ne otacak ?
Orada lekrar konuşacağım. Benim teklifimi, ha-
arladığım çerçevenin dışına çıkılırsa geri alaca&m.
leklifimi çekeceğim.
• Yani siz komisyonda bir yanhşhk ytpıtdığıııdan
söz ediyorsunuz
Burada komisyonun yorumu yanlış oldu.
• Peki, siz, komisyonda tektffimzin «bşmda bir
çerçeve oluştuğunda niçin itiraz etmediniz?
Ben komisyonda konuşmamı yapüm, önerimi
getirdim, sonra da toplanü bitmeden oradan aynl-
dım. Redaksiyonunda oturup kalmadım. Aynca
ben konunun uzmanı değilim, ben sadece bİT çar-
pıklığı dile geürdim.
Ozel
yurtlara
'haberli'
denetimANKARA (Cumhuriyet Bû-
rostı) • Milli Eğitim Bakanhğı
Teftiş Kurulu, büıün ıllerdeki
özel ortaöğrenim yurtlannı
denetleyecek. Bakanlık yetki-
lilerinden alınan bilgiye göre,
3-21 mayıs tarihleri arasında
500 yurtta gerçekleştirilecek
denetim için toplam 320 mü-
fettiş görevlendirildi.
Teftiş Kurulu yetkilileri,
yurtlarda, genel "asayiş"in
kontrolünün yanısıra, baa ta-
rikatlar tarafından kurulan
:
yurttefinöncelikletteabnaca-
ğmı bildirdiler. Bu konuda
bazı ülerden şikayetler aldık-
lannı belirten yetkilüer, bu
yurtlarda öğrencilere son de-
rece konforlu hizrnet sunuldu-
ğunu, ancak, dini istismara
açık yerler olduğunu bildirdi-
ler. Ailekrin, çocuklannı bu
tür yurtlann konforuna güve-
nerek teslim ettiğini belirten
yetkililer, ancak bir süre sonra
çocuklannın kendilerinden
uzaklaşüğı yönünde yakın-
malarda bulunduklannı ifade
ettiler.
Özelükk, temizlik ve saglık
koşullan bakımından yctersiz
olan kuruluşlar hakkında so-
ruşturma yapılarak, gerekirse
bu yurtlar kapatüabilecek.
Aşı
politikası
tutmadı
ŞEBNEMGÜNGÖR
ANKARA - Bulaşıcı hastalık-
larm kontrol altına alınması ve
konıyucu saglık hizmetleri açv-
smdan bûyiik önem taşıyan aşı-
laraa faaliyetleri, aşı programla-
nnın günceUeştirilmemesi nede-
niyle etkisiz kalıyor. Uonanlar,
1986'dan bu yana doz ve şeması
değiştirilmeden uygulanan 6 n>
tin aşı progranunın biran önce
yeniden ele alınarak, kapsamı-
nın gefiştiritmesi gerektiğini be-
Krtiyorkr. Saglık Bakanlıgı
yetkilileri, bu konudaki en bü-
yük sorunun kaynak yetersiziiği
olduğunu, ancak güacelleştiril-
menin mutlaka gerçekleştirilıne-
si gerektiğini bildirdiler.
Saglık Bakanhğı Temei Sağ-
lık Hizmetleri Genel Müdüıiüğû
yetkilileri. mevcut aşılarna prog-
nunıyfaı Dünya Saglık Örgütü'-
nce 19901ı yıllar için öngörülen
yözde 801ik aşdâma oranına
ulasrnanın müınkün olmadığını
belirterek, "Bu programla, an-
cak okul öncesi çağda bulaşKi
hastalıklan kontrol altına atabi-
liyonız."dediler.
Rutin aşı programında yer al-
mayan Hepatit-B türü aşdarm,
artik programa dahil edümesi
gerektiğini vurgulayan yetkili-
ler, bu amaçla bakanlık tarefin-
dan maliyet araşnrmalan yaptt-
nldtğını, ancak gefişmtş ülkeler-
deki gibi Hepatit-B ve grip asısı
tûrö aşılann rutin programa da-
hil cdilmesinin büyük kaynak
aktanmı gerektirdjğini söyledi-
ler.
Saflık Bakanı Dr. YıMının
Aktuna tarafmdan 6 nisan tari-
hinde yayınlanan ve aşdama faa-
liyetkrinin bundan böyie iDerde,
butaşıcı hastahklar şube mödür-
lükleri yerine, ana çocuk saglığı
şube mödürlüklerince yünıtüt-
tnesini öngören gendge, aşüama
ve buna ah istatistikkrin tırtul-
masmdakarmasaya nedenoldu.
Derskitapları güncelleştirildî
AYŞESAY1N
ANKARA - Milli Eğiüm Bakanhğı,
ders kitaplannın "sadeleştirilmesi" ve
"güncelleştirilmesine" ilişkin çahşmala-
n tamamladı. Coğrafya, Tarih ve Va-
tandaşbk Bılgısi ders kitaplannda yapı-
lan sadeleştirmeyle, bilgilerin "özet"
olarak sunulması amaçlanırken, dünya
siyasi haritasmdakı değişiklikler, Tür-
kiye'de oluşumu yeni olan kurumlar da,
ders kitaplannda yer aklı. Kitaplarda
yer alan harita ve fotoğraflar ise, nere-
deyse "yok denilecek" kadar azalüldı.
Bu düzcnlemelere göre, Valandaşlık
Bilgisi derslerinde öğrencilere ilk kez,
Türkiye'de yeni kurulan "çocuk mah-
kemeleri" tanıülacak, işlevleri anlatıla-
cak. Buna karşın, öğrcnciler, Anayasa
Mahkcmesi, Yargıtay, Danıştay, Sayış-
tay ve Devkt Güvenlik Mahkemesi'nin
işlevlerini, ancak ortaöğrenim çağını bi-
tirip, üniversiteye gittiktcn ya da "haya-
la aUldıktan" sonra öğrcncbilecekler.
Yapılan düzenlemeyle, bu konular, ço-
cuklann "seviyelerinin üstünde" bulu-
narak, tümüyle kilaplardan çıkanldı.
Aynca, kitabın "anayasa" bölümü özet
halinde verilirken, "Anayasamızdaki
temel hak ve hürriyetjer" konusu ile
•'Anayasamız ve önemi" başlıkh konu
da tamamen çıkanlarak, yerine yeni
meıin oluşturuldu ve eklendi. "Aile"
konusunda verilen bilgiler de özet hale
getirilerek, ailenin tanımı, "aile bireyleri
arasındaki sevgi, saygı vc bağlılık" ko-
nıuan öğrencikrin sevıyekrine uygun
olarak sadeleşıirildi.
Lisekrde okutulan Coğrafya ders ki-
tabı da, sbn 10 yılda dünyadaki gelişme-
leri de içerecek biçimde yeniden düzen-
lendi. Coğrafya kitaplannda en büyûk
"indirim" hantalarda oldu. Haritalann
yanısıra, Sovyeller Birliği'nin dağılma-
ssndan sonra siyasi harita üzerindeki
değişiklikler dekitaplarayansıdı. Lise2.
smıf Coğrafya kitabında yer alan "Sov-
yetlcr Birliği, Açıklık vc Yeniden Yapı-
lanma Dönemi" başlıkh konu çıkanla-
rak, yerine "Rusya Federasyonu,
Kafkas Cumhuriyctlcri (Azerbaycan,
Ermnistan, Gürcistan) ve Orta Asya
Türk Cumhuriyeüeri (Kazakistan- Oz.-
bckistan, Türkmenistan, Kırgızislan)"
başlıkh yeni metinkr konuldu. Iran'ın
komşulan tanıülırken de, "Birleşik
Dcvktler Topluluğu" yerine, "Azer-
baycan, Azerbaycan'a bağlı Nahcıvan
özerk Cumhuriyeü, Ermenistan ve
Türkmenistan" yazıldı. Kitaptan ayn-
ca, "Ege Adalan" başlıkh metinde, ada-
lann Yunanca ve Italyanca adlan,
yüzölçümleri gibi bilgiler ezberc dayan-
dığj gcrekçcsiylc, kitaptan çıkanldı.
Bazı yerlerin isimkri de yenideft düzen-
lendi. Buna göre, "Islranca Dağlan"nın
adı, eski adı olduğu için "Yıldız Dağla-
n", "Munzur Irrnağı" da yine eski adı
olduğu gerekçesiyk "Mcrcan Irrnağj"
olarak değıştirildi.
Tarih kitaplannda ise Osmanlı Impa-
ratorluğu'nun adı "Osmanlı Dcvleti"
olarak değiştirilirken, 'Osmanlı Dev-
leü'nin duraklama dönemi padişahlan-
nt kötüleyici cümkler de metinden ayık-
landı.
KARACA DÖKTÜRDÜ-Hifton'da yapdan Türk Gecea'ndeisraiUi konuklar, fasıl ve alaturkaşarkdv eşRğinde Tûrk
mutfağmdanzenginyemekçeşitlerinitattıktansonra Türkkahvesindenyudumladdar. (Fotoğraf:MUHARREM AYDIN)
Israillikonuklara oryantal sürprizMagazinSeoisi- Siz hiç yıldızlann
altında, Ilgaz Dağı'nın etekkrinde,
Heybeli'de mehtaba çıkarken ya da
Üsküdar'a giderken; İzmir köfte, Adana
kebabı, kadınbudu köfte, dilberdudağı,
vezir parmağı yiyip, şarap içtinizmi?
Bununla da yetinmeyip, ielekten bir gece
çalıp, oryantal Zinnur Karaca'nm kıvrak
göbek hareketlerini seyrederek
kendinizden geçtiniz mi?
Eğer siz de önceki akşam İsUnbul Hilton
Oteli'nin 8. katındaki Marmara Süiü'nde
olsaydınız bunlann hepsini yaşardınız.
Çünkü; Tel Aviv ve Kudüs Hilton
Otelkri'nde 10 mayıs larihinde
düzenlenecek "Türk Yemekleri Günleri"
öncesinde ülkemize gelen İsrailli Mutfak
Dostlan ile basın mensuplan işte
böylcsine zengin bir mönüyle taruşülar!
İstanbul Hilton Oteli Genel Müdürü
Rico de Schepper ile Halkla İlişkiler
Müdürü Mehtap Uyguner'in evsahipliğj
yapuğı Türk Gecesi'nde aralannda
5OO.YılVakfıBaşkanı
Nedim Yahya'nın da bulunduğu
konuklar, fasıl ve alaturka şarkılar
eşjiğinde Türk mulfağindan zengin
yemek çeşitlerini tattıktan sonra ocakta
pişirilen Türk kahvesinden
yudumladılar. "Türk Gecesi olurda,
oryantal dansöz olmaz mı?" diycn Hilton
yöneıicileri İsrailK konuklanna Zinnur
Karaca adlı dansöz ile'sürpriz' yapülar.
görüşmeleri
ertelendi
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) -Anayasanın radyo-TV
tekeline ilişkin 133. maddesinin
değiştirilmesine ihşkin önerinin
TBMM Genel Kurulu'nda gö-
rüşülmesine dün devam edildi.
İlk madde üzerinde çok sayıda
değişiklik önergesi bulunması
ve parti temsilcikrinin uzlaşma
arama isteklerini dile getirmele-
ri üzerine görüşmeler geleoek
haftaya ertelendi.
Özel radyolan kapatan ge-
nelgenin ardından anayasanın
133. maddesinin değjştirihnesi
konusu ivedilikk gündeme
ahndı.
tlk madde üzerindeki görüş-
meler sırasında DYP gnıbu
adına konuşan Uğur Aksöz "fıl-
U duruma uygun olarak çıkan-
lacak" yasa hakında bilgi verdi,
TRT Yasası'run da tekrar ele
alınacağını söyledi. SHP adına
konuşan Mûmtaz Soysal, bu
anayasa değişikliğinin "hayırîı
bir başlangıç olacağına inandı-
ğını" söylerken, CHP adına
konuşan L'luç Gûrkanda DYP,
SHP ve ANAP'ın anlaşmaya
vardığı değişiklik önergesinin
kabul edilmesi durumunda
"üst kunılun sansür kurulu ha-
line geleceğini" belirtti.
Hükümet- adına konuşan
Ulaşürma Bakanı Yaşar Topçn
"Bu metin ideal bir metin midir,
tartışılıyor. Bu metin bana göre
doğrudur. Ama herkesin içine si-
necek bir metin için arayçlarda
butunulur" dedL
32 yıllıkdüşmanınıbarışırkentanıdı
Viranşehir'in iki güçlü aşireti 32yıllıkhasım. Bu sürede 18 kişi öldürülmüş. Şaban Mendanlıoğlu
kıüağına 13 yaşındayken adı fısıldanan düşmanını ancakbanş masasında görebildi.
MEHMETFARAÇ
ŞANLRJRFA - "32 yıldır ölümü karan-
lık bir gölge gibi ensemde hissetüm. Düş-
manım kim tanıyamadım. Her günüm
ölümün korkusuyla geçti. Hayatımda bir
tavuk bile öldürmedim ama dünyam rin-
dan oldu."
Siz hiç 'faili meçhul bir korkunun' esiri
oidunuz mu? Yıllarca nereden. kimden
geleceğj belli olmayan bir ölümün endişe-
siyte yasadınız mı?.. Ya da tanımadığınız
bir düşmanmız oldu mu?..
Şaban Mendanhogta Mardin-
K-ıaltepe-Şanlıurfa üçgenindeki 18 köyde
yaşayan 5 bin kişilik Mendanlı aşiretinin
lideri. 32 yıl önce mera tartışması yüzün-
den Poran aşiretiyle başlayan kan davası
yüzünden iki kardeşinı ve çok sayıda yakı-
nmı yiürmiş.
Viranşehir yörcsinin güçlü aşiretlerin-
den olan Mendanhlar'la Poran aşireti ara-
sında 32 yıldır devam eden ve 18 kişinin
ölümüne yol açan kan davasmın yeniden
alevlenmesini önlemek için harekete geçen
HEP Viranşehir ilçe örgütü, iki aşiretin
yaklaşık 2 bin bireyini Viranşehir'in Ner-
gizli Köyü'nde bir banş yemeginde birara-
ya getirdi. HEP milletvekilleri SeBm Sa-
dak, Nizamertin Toğuç, Naif Güneş, HEP
Gene! Başkan Yardıması Feridun Yazar
ve HEP tl Başkaru Muhsin MeBk'inde bu-
lunduğu banş yemeğine Şanlıurfa Valisi
Ziyaettin Akbulut. Emniyet Müdürü
Mehmet Cebe ile çok sayıda kamu kurulu-
şunun yelkilisiyle birlikte kalıldı.
Nergjzli Köyü'nün meydanında yere
yüzlerce metre uzunluğunda sofra dizil-
miş... Köylü kadınlar bir kenarda. 80 ko-
yun ve yüzlerce kilo pirinçten yapılan
yemeği hanrhyorlar... Mendanlı aşireti-
nin lideri Şaban Mendanlıoğlu yemek te-
laşında sorulanmızı yanıtlıyor. Mendanh-
oğlu'na düşmanı olan aşirel reisi Tahir
Dağdelen'le bir fotoğrafmı çekmek istedi-
ğimizi söylüyoruz. "Vallahi tammıyo-
rum" diyor. "Düşmammmı tanımıyorum.
Ben henüz 13 yaşındaydım, bu kan davası
başladı. Bana düşmanımızın Tahir Dağ-
delen olduğu söylendi" diye konuşuyor.
Şaban Mendanlıoğlu çevresindekilerin
şaşkın bakışlan arasında adamlanna emir
veriyor; "Bulun şu Tahir ağayı. Tanıyan
varsagetirsin." Ancak aşiretindiğer birey-
leri de TahİT Dağdekn'i tanıyamıyorlar.
Onlar ararken, Şaban Mendanlıoğlu an-
lauyor:
"13 yaşımdan bu yana aşiretçiliğin ce-
zasını çekiyorum. Basil bir mera tartışma-
sı yüzünden biz, 32 yıl önce Reşit Ceylan'ı
vurunca, Poranlılar da Bilal Tanış'ı vur-
dular. İşte ölüm ve korku iki aşiretin bi-
reylerinin üzerine bir kabus gibi çoktü.
Yaşamımız zindan oldu. İki kardeşimi öl-
dürdüler. Hayatımda bir tavuk bıle öldür-
memişken iki kcz müebbetle yarplandım.
Beş yılım Mardın zindanlannda geçti. Ha-
piste bile ölümün korkusuyla yaşadım.
Düşmanımı tanımıyordum. Ölümün ne-
reden geleceğini biliyordum ama, kimden
gelecekti. Bu yüzden mahkemeye gider-
ken can güvenliğim için yüzkrçe dilekçe
verdim. Düşmanlanmı hiç göremedim. 32
yıldır beni kim, ne zaman vuracak diye
korku ve endişe ile bekledim. Bu yüzden
milyarlanm gıtti. başıma ne geldiyse aşi-
retçılikten geldi..."
Nergizli Köyü'ndeki banş yemeginden
sonra Şanlıurfa valisi Ziyaettin Akbulut,
32 yıldır öldürmek için birbirkrini kolla-
yan ancak hiç tanışmayan Mendanlı aşire-
tinin lideri Şaban Mendanlıoğlu ile Poran
aşirelinin lideri Tahir Dağdelen'i yan yana
getiriyor. îki lider utangaç yüzlerle birbir-
lerine bakıyorlar. Utangaçlık ve tebüssüm
yüzlerindeki 32 yıllık korkuyu alıp götü-
rüyor. Vali Akbulut, onlan el sıkıştınyor.
banş için söz verdinyor.
ARAYIS
TOKTAMIŞATEŞ
28-29 Nisan'ın
Ammsattıkları
Yakın tarihimize damgasını vuran olgulardan bin,
gençlik eylemleri ve bu eylemlerin kimi zaman insanı
şaşırtan bir boyuta ulaşan etkileridir. Ancak öncelikle
şunu vurgulayalım ki; burada "gençlik" derken, öğrenci
gençliği ve öğrencilik statüsünü yeni tamamlamış işsiz
gençleri düşünüyoruz. Genç işçiler ve kırsal kesimde
yaşayan gençleri tanım dışı tutuyoruz. Zira bunlar çogu
kez "aile sorumluluğunu" genç yaşta üstlenmiş olan ve
bu sorumluluğun baskısı altında olan insanlardır. Yaşla-
rı ne olursa olsun.
Osmanlı tarihindeki "suhte ayaklanmalan", yani
medrese öğrencilerinin giriştikleri güdümlü bazı eylem-
ler, imparatorluğun son dönemlerinde ve işgal istan-
bul'undaki Darülfunun öğrencilerinin protesto gösterile-
ri bir yana, asıl öğrenci eylemlerini cumhuriyet döne-
minde görüyoruz. Bunun nedeni; Mustafa Kemal'in
kurduğu cumhuriyeti gençlere emanet etmesi bir yana,
her planda gençleri ön plana çıkarması ve politizeetme-
sidir. Mustata Kemal'in gözünde gençler, rejimin gü-
vencesidir.
Ve özellikle 2. Dünya Savaşı sonrasında, çok partili
yaşama geçilirken ve Demokrat Parti döneminde, gen-
ler bir dizi toplumsal hareketin öncüsü olmuşlardır.
Bunlar arasında en önemlileri, Kıbrıs mltingleridir. Ama
burada, siyasal iktidarın gençleri yönlendırmeterini de
gözardı etmemek gerekir.
27 Mayıs sonrasındaki gençlik eylemleri; getirdikleri
ve götürdükleri başka yazılarda ele alınabilir. Ben bu
yazımda 28 Nisan 1960'da İstanbul Üniversitesi'nde
başlayan ve 29 Nisan 1960'da Siyasal Bilgiler ve Hukuk
takültelerinde süren ve değişken bir tempoyla 27 Mayıs
1960 Devrimı'ne dek uzanan gençlik eylemleri üzerinde
durmak istiyorum. Zira bir lise ogrencisi olarak ucun-
dan-kenanndan katıldığım ve şimdiki öğrenci kuşağı
için "otuz yıl önceki tarih" olan "28-29 Nisan", tarihimi-
zin dönüm noktalarından birinin başlangıcı olmuştur.
Ve aradan otuz üç yıl geçti. Benim de içinde olduğum
elli yaş kuşağının ve bizden daha yaşlı olanların unut-
maması gereken bir dönemdi o günler. Ve şimdi nere-
deyse kimse hatırlamak istemiyor o günleri. Belki de
Menderes ve iki arkadaşının dramatik sonlarının sorum-
luluğunu unutmak istiyor kimileri. Oysa ki 1961 Anaya-
sası, Türk demokrasisine en az otuz yıllık bir ivme ka-
zandırmtş ve 12 Mart'ların, 12 Eylül'lerin kazıyamadıkla-
rı, çoğulcu bir bilinç oluşturmuştu. Bütün bu gelişmele-
rin başlangıcı, 28-29 Nisan öğrenci eylemleridir. Birkaç
arkadaşla birlikte Laleli'den Beyazıt'a çıkan yokuşun
köşesınde, şimdi yıkılmış bulunan Mlgros'un önünde
duruyorduk. Lise öğrencileriydik Okuldan çıkmış, evle-
rimize gkjiyorduk. Etrafımızda telaşlı bir heyecan vardı.
Üniversitede olaylar olduğu söyleniyordu. Nefes alırken
havadaki gerginliğin kokusunu ciğerlerimizde hissedi-
yorduk. Derken Fen Fakültesi'nin yanındaki sokaktan
kızlı- erkekli kalabaiık bir grubun geldiğini gördük. Elle-
rinde "kitapları ve defterleri" gırtlaklarını yırtarcasına,
"Diktatörter kahrolsun" diye bağırıyorlardı. Beyazıt'a
d«ğru döndüler ve yürümeye devam ettiler. Sonradan
emekli bir öğretmen olduğunu öğrendiğimiz yaşlıca bir
harnm, yolur» kenarında elinde bir bayrak "... yavrutfr-
nm:.," diye bağınyordo. Ben ve arkadaşlafuti. rîeplmîz
birden ağlamaya başladık. Gözyaşlannı tcrtamayanla)-
âadece biz değildîk. 0ok yakından tanıdığım bir uhlver-
stte hocasi yanıbaşımda.'Daha ölmerMfşfctf' diyor ve6
da hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.
Bu gençler Beyazıt Meydanı'na ulaştıklarında polis
ateş açacak ve Orman Fakültesi öğrencisi Turan Emek-
siz yaşamını, Hukuk Fakültesi öğrencisi Hüseyin Onur
bacağtnı orada yitirecek ve değişik fakültelerden bir dizi
öğrenci polis kurşununu orada tadacaktı. Zaten çok kı-
sıtlı bulunan özgürlüklere yeni sınııiamalar getirtlmek
istenmesi karşısında sıkılan kurşunların yanıtı da 27 Ma-
yıs'ta gelecekti.
Ah, geçmişin o heyecan, umut ve duygu dolu günleri.
Şimdi 33 yıl sonra, buruk bir hüzünle anımsanıyor. Ama
büyük usta Nazım Hikmet'in o günü ölümsüzleştirdiği
şiirinde dediği gibi,
... Daha gün o gün değil,
Derlenip dürülmesin bayraklar.
Uzaktan duyduğumuz
Çakalların uğultusudur...
Ne hazindir ki; demokrasi yolunda elde ettiğimiz tüm
kazanımlara karşın, korkarım bugün çakalların sesi çok
daha yakınlarda duyulmaktadır. Acaba bayraklar biraz
erken mi derlenip dürüldü.
Trafîk 10 can aldı
•SIVAS (Cumhuriyet) -Sivas'ın Imranlı ilçesindeotobüsile
minibüsün çarpışması sonucu 8 kişi öldü. 18 kişi de yaralandı.
Dün akşam saat 18.00 sıralannda AB Rıza Çmar yönetimindeki
58 EF 072 plakalı minibüs, İmranh ilçesi yakınlannda, karşı
yönden gelen ve asker taşıyan Ahmet Bingöl yönetimindeki 34
JU 270 plakalı otobüşje çarpıştı. Kazada, minibüste bulunan
Ali Rıza Çmar, Etem L nsal, Nazmiye Karaman, Bektaş Cnal,
Yusuf Karaman, Bektaş Erdemir, Elif Altıııtaş, Elif
Erdemiryaşanunı yıürirken, otobüsteki 18 asker yaralandı.
Yarahlann Sıvas Numune Hastanesi'nde tedavi altına alındığı
bildirüdi. Öte yandan İstanbul Yeşilyurt'ta, bir otomobilin
çarpması sonucu devrikn askeri araçtaki astsubay üstçavuş ile
bir sivil memur öldü, bin ağır 4 kişi de yaralandı.
F-16 döştür
piiot kurtuldu
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Müned 4. Ana Jet
Üssü'nden önceki gece eğiüm uçuşu yapmak üzere kalkan bir
F-16 uçağı düştü. Ankara'nın Kayaş ilçesi yakınlanndaki
meskun bir araziye düşen uçağın pilotu atlayarak kurtuldu.
Edinilen bilgiye göre önceki akşam, saat 22.30 sulannda
Mürted 4. Ana Jet Üssü'nden gece eğitimi amaayla iki F-16
uçağı havalandı. Lıderlik eğitimi yapan uçaklardan, geride
uçmakta olan F-16, önündeki uçağı geçerken, kanadı bu uçağın
yakıt tankını parçaladı. Yakıt tankeri parçalanan uçak, yedek
yakıt tanklannı devreye sokarak, Mürted'e geri dönerken,
kanadından yara alan diğer F-16 ise, Kayaş yakınlanndaki
meskun bir araziye düştü. Uçağın pilotu ise, düşüşten kısa bir
süre önce atlayarak kurtuldu. Alınan bilgiye göre. önceki gece
düşen F-16, bugüne kadardüşen beşinci uçak oldu. Türk Hava
Kuvvetleri'nin elinde ise halihazırda 110 F-16 uçağı bulunuyor.
Etektrîk kesintîsi
• ANKARA (Canhuriyet Bürosu) - Kentin elektrik dağıüm
şebekesinde yapılacak onanm calışmalan nedeniyle, yanna
kadar bazı semtlere elektrik verilemeyeceği bildirildi. Yapılan
açıklamaya göre, bugün 09.00-17.00 saatleri arası, Keçiören'c.
bağlı, Kuşcağız ve Büyükdere Sokak ile Kanuni Mahallesi 74.;
ye 79. Sokak'lara, yarîn da, 09.00-17.00 saatleri arası Mamak
İlçesi'ne bağlı Şahintepe MahaUesi 54.88,94,94 ve 114.
Sokak'lara elektrik verilemeyecek.
DÜZELTME
• 24 nisan larihli Cumhuriyet'te A&B Halkla İlişkiler
fırmasının Borusan Oto (BMW) ile hizmet sözleşmesini
yenıleyeceği konusundaki haberde bir yanhşhk olmuştur. A&B
Genel Müdürü Sibel Asna bir açıklama yaparak Borusan Oto
ile sözleşmekrinin sona erdiğini, yenilenmenin söz konusu
olmadığını beliıtü.