Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
&AYFA CUMHURİYET 26 NİSAN1993 PAZARTESİ
14 HABERLERIN DEVAMI
yıllık
National Geographic:ll ıııilyoıılıık dev tiıaj•National
Geographic'i dünyanm
en büyük "popüler
bilim" dergisi haline
getirenGHG, yayın
politikasını "yedi demir
kuraF'a bağladı. Eger bu
yedi kura], günümüze
hiç değişmeksizin
ulaşaydı belki de
Cıjmhuriyet, National
Geographic'le işbirliğine
gitmez,O'nun
Türkiye'deki yayın
hakkını satm almazdı.
• Haber Merkezi-Kısa bir an
için okul sıralanna dönün ve
anımsayın: Mississıppı IrmağY-
nın uzunluğu ne kadardır?Tek-
tonık yer şekillerine üç örnek
veriniz. Alp Dağlan'nın bitki
önüsünü anlaünız. Alüvyon
ovalan naal ve neden oluşur?
Taıga nedir, nerededir?
Sıkıcı değil mr? Sankı binleri
bir araya gelmişler, kafa kafaya
vcrip "Şu öğrencileri Coğrafya
denen dersten nasıl soğuturuz"
dıye düşünmüşler ve bulmuşJar
gibi...
Nitekim ünlü kamuoyu araş-
tırma enstitüsü Gallup'un
Amerika'da birkaç yıl önce
yaptığı bir anket. okullarda
okututan klasik coğrafya ders-
lerinin işe yararlığıru (!) çarpıcı
sonuçlaria sergjliyor.
Î988Bağdat
Olimpiyadan
Anket sorulannın yöneltıldi-
ği lise ve üniversite ögrencileri-
nin yanıtlan arasında şunlar da
vardı: Panda ayılan Panama'-
da yaşarlar. 1988 yaz olimpi-
yallan Irak'ta düzenlendi.
Contra'lar, Norveç Hükümeü'-
ne karşı savaşan gcnllalardır.
Çad, Isviçre'de bir kenttir. Tür-
kıye, Kuzeybaü Afrika'da bir
ülkedir...
Amerikah avukat (coğrafya-
cı fılan değil, bildiğimiz avukat)
Gardiner Green Hubert de
böyie düşünüyordu. Üstelik
tanı JOOyıİ önce. "Ben", diyor-
du, "coğrafya'nın demokratik-
leştirilmesi gerektiğine inanıyo-
rum."
Hubert gibi düşünen 33 say-
gın Amcrikah 13 Ocak 1888'de
National Geographic Founda-
tion'ı kurdular. Türkçesi: UIu-
sal Coğrafya Vakfı. Vakfm
baştna ne bilim adamı, nede uz-
man olan Gardiner Green Hu-
bert geçti ve National Geograp-
hic (Ulusal Coğrafya) Dergisi
doğdu. Kuruluşunu ızleyen ilk
on yıl boyunca, çoğu "hatır
için" abone olmuş sadece bin
okuyucusu olan National Ge-
ographıc'in bugün 11.000.000
yanınen yüksek tepea'Everest'eilk tırmanıktığında, Atlantik'in derinliklerindeki Titanic'eilk ulaşıldığmda, insanoğhıııunbilinen ilk atasınınikdetibuiunduğunda, insanoglu ay vüzevineUk
ayakbastığındaNatıona] Geographic oradaydı. &• J J J
(doğru okudunuz: On bir mil- çokoakıcıgelmed..O"icaÜan" sine bir coğrafya dera işkence- Aires'ten National Geograp- GHG yayın poliükasım "yedi
ile ılgılenmek ıstıyordu. O yuz- sıne uğrayanlar, sonunda coğ- hic'e gönderilen bir okuyucu demirkural"a bağladı. Eğerbu
den Naüonal Geographic ın rafyadan tümüyle kopuyor- mektubunda, 17 yaşmdaki bir yedi kural, günümüze hiç değiş-
yon) abonesi var.
Cumhunyet okurlannın, uz-
man olmayanlann anlayacağı
bir dille ve fakat kılı kırk yaran
bir bilimsel ütizlikle hazırlan-
mış yazılannı ve soluk kesicı
fotoğraflannı yakında Türkçe
olarak izleme olanağma kavu-
şacaklan National Geograp-
hic'ın 105 yılı bulan öyküsü de
kendisi kadar ilginç.
Dergi'nin ilk yönetmeni Hu-
bert'ti. Onu damadı izledi.
Damadın adı kayınbabadan
çok daha ünlü: AJexander Gra-
hamm Bell. Hani telefonu "icat
eden" ünlü bilgin Graham Bell.
Ancak dergi yönetmek Bell'e
yönetimi bu kez de Bell'in da-
madı Gilberl H. Grosvenor'a
gecti. Hubert kurucuydu.
Ama etsaneyı başlatan Gros-
venor oldu. Adının baş harfle-
riyle kısaca GHG diye anılan
Grosvenor bir öğrctmcndı.
Ama sezgi gücü, deha sınınnda
dolanan bir öğretmen. Ortala-
ma Amerikah'nın, sokaktaki
adamın bir "coğralya dergisi -
nden ne beklediğini çok iyi sap-
tadı. "Okullarda okutulan
coğrafya ölümünc can sıkıcı"
diyordu GHG, "Okulda böyle-
lar."
GHG'ye göre coğrafya
maceraydı; yaşanan çevreyi
kavramak için girişilen bir öğ-
renme serüveni; bılinmeyene
duyulan susuzluğu giderecek
bir pınardı. Mıssıssippi lr-
mağı'nın uzunluğunu öğren-
mek elbette sıkıcıydı. Ama
okuduğu dergide Mıssissippi
boyunca -neredeyse- gczinen,
ırmak boyunda yaşayan insan-
lar, kentler, kuşlar, otlar, balık-
lar, ağaçlarla "tanışan" okurlar
bir "dersi" değil, yaşamın ta
kendisinı izlıyorlardı. Buenos
Arjantinli delikanîı şöyle diyor-
bir du:
y g ç ğş
meksizin ulaşaydı belki de
"Taiga'yı gördüm bugün. Si- Cumhuriyet, Naüonal Geog-
.irya'yı kaplayan iğneyapraklı ^ P ^ IŞbırhğıne gmnez, O -
nunTurkıyedekı yayın hakkını
satın almazdı.
GHG, yedi demir kuralından
bçjincısınde şöyle diyordu:
"Üstüne tarafîar oluşmuş ve
tartışmalı hiçbir konu dergide
yer alamaz." Alüncı kural ise
daha da katı: "Ülkeler ve insan-
Iar üstüne salt hoş, güzel olan
yazı ve resimler basılabiür. öl-
çüyü aşan ve hoşa gıtmeyecek
her türlü eleştiriden kaçınıla-
birya'yı kaplayan iğneyaprakl;
ağaçlann sonsuz denizini. Rus
ayısını ben hep bir karikatür sa-
nırdım. Şimdi neredeyse sesini
bile takliı edebilirim. Coğrafya
kıtabım, I aıga'yı "Sibirya'daki
çam ormanlanna verilen ad"
diye tanımlıyor. Ama Taiga bir
orman değil ki. Taiga, Sibirya'-
nın ta kendisi bence..."
National Geographic'i dün-
yanın en büyük "popüle"r bi-
lim" dergisi haline getiren
cakür."
GHG'nin yüzyılın başındaki
Amerikalılarda bolca rastla-
nan, politikadan bu çocukça
kacışı, derginin bilimsellikten
ödün vermeyen olumlu yanıyla
bir araya gelincc, Naüonal Ge-
ographic'te sadece "hoş ülke-
lerden" ya da "insansız", el
değmemiş, vahşi doğanın gü-
zelüklerinden söz eden yazı ve
resimler yer alabilıyordu.
Yaşamla temelden çelişen bu
yayın (?) ilkcsinın aşılabilmesı
için neredeyse 90 yıl gecmesi ge-
rekti. GHG'nin torunu Gilbert
Melville Grosvenor (onu da
GMG kısaltmasıyla anıyorlar),
1970'lenn başında derginin yö-
netimini babasından devrajdı-
ğında artık milyonJarla ölçülen
okuyuculara, "Gerçegin mace-
raalar, gezgin ve bilginler ka-
nalıyla ulaşılamayacak yanlan-
nın da sunulması gercktiği"ni
savunmaya başladı. Bir dia
protestoya, tutucu okuyucu ve
vakıf üyelerinin istifa tehditleri-
ne ve hatta toplu istifalara rağ-
men çağdaş yayıncılık ilkelerini
inatla savunan GMG, 1975'te
Bangladeş'teki açlığı fotoğraf-
larla ve ürkütücü yalınlıktaki
röportajlarla okuyucuya sundu
ve onlara can aha birpoHtik so-
ru yönellti: "Dünyamız, üstün-
de yaşayan insanlan besleyebi-
lir mi?" Soruya "Evet" yanıtıra
veren okuyucu, hemen ardın-
dan ikinci bir soruyla karşılaşı-
yordu: "O halde niye milyon-
larca kişi aç yeryüzünde?"
Dede GHG'nin 90 yıllık gele-
neğinin yıkılması anlamına ge-
len bu açılımı daha sonra "Har-
lem'de yaşam" başlıklı röportaj
izledi. Burada ırkçılık, uyuştu-
rucu, yeraltı dünyası, karaderili
Amerikahlar arasındaki ınanıl-
maz boyuttaki işsizlik sergileni-
yordu. Yani National Geog-
raphic'te "hoş ve siyasal olma-
yan konular" tabüsu yıkılmıştı.
Daha sonra yayımlanan "Bu-
günkü Küba", "Gûnay Af-
rika'nın Ikilemi" gibi röportaj-
lar bir yandan "hoş haberciük"
afyonunun defterini iyice dü-
rerken, bir yandan da coğrafya
biliminde "insan" boyutu önc
çıkıyordu.
Bu kökten değişikliği sindire-
meyen birkaç yüz abone dergiyi
terketti. Ama dergı aynı hafta-
larda birkaç milyon yeni abone
kazanmıştı. 1978 yılında Dedc
Grosvenor'un yedi ilkesi, yerirri
tek bir yayın ilkesine bıraktı:
Objektiv (nesnel) gazeteciliğe
koşulsuz bir ıman!
Ancak Dede Grosvenor'un
(GHG) yedi ilkesinden birincisi
bugün de "asla çiğnenmeye-
cek" bir yayıncılık ilkesi olarak
Naüonal Geographic'in yolu-
nu çiziyor: "Mutlak güveniür-
lik. Gerceği tarn olarak yansıt-
mayan hiçbir yazı ya da fotoğ-
raf dergide yer alamaz!.."
önümüzdeki günlerde Cum-
huriyet okurlannın birçok seç-
rne yazı, röportajı kendi dilfe-
rinde okuyup, fotoğraflan izfc-
yebilecekleri National Geog-
raphic, 11 milyoniuk tirajıyfa
bugün yeryüzünün en büyük
dergisi. Coğrafyayı sıkıcı bir
ders değil, yaşadığımız gezegeni
ve evreni tanıma, kavrama, öğ-
renme açhğı çeken çağdaş insa-
na seslenen, az sayıdaki saygın
kitle ileüşim araçlannın en iyi,
en güvenilir ve en ilginçlerinden
biri. Cumhuriyet'in, yenı aüh-
mına başlarken işbir&ği yapa-
cağı ilk üç yayından biri olarak
National Geographic'i secme-
sinin ana nedenı de bu zaten...
Türk
filosuna
Yunan
takibi
Rıısya'da* Yeltsîn^în kaderi oylandı tşadamiarmdan
EVRENDEĞER
ANKARA - Bosna-Hersek'te
Sırplara karşı konulan hava ya-
sa^n denetlemek amacıyla,
NATO cercevesinde başianiao
operasyona kablmak için
Italya'ya giden Türk ucakian,
ikinci kez Yunan engeUetnea ile
karşıiaştı. İtalva'daki Ghedi ns-
sünde konuşianmak için, Yuna-
aistan'ın hava sahasmı kapat-
ması nedeniyie uluslararası hava
sahasuıı kuilanmak zorunda ka-
bn Türk ucakian, burada da
Yunan uçakiarnca takip edildi.
Edinilen bilgiye göre,
NATO'muı harekat komutasına
katılmak üzere hafta başmda
Ankara'dan İtaiva'ya hareket
eden ve Girit'üi güneyindeki
nhıslararası hava sahasnıı kulla-
nanan Türk uçaklan, Yunan
ucaklannca takibe aJındı. Geçti-
ğuniz pazartesi günü hareket
eden4 F-l6 vesalıgûnö yolan çı-
kan ikinci 41ü grup da Yunan
•çaklarınca iziendi. Bunun üze-
rine, yine geçtiğimiz çarşamba
günü yola çtkması pianlanan 10
F-l6 uçağmın gidişleri ertetendi.
Uçaklar, Yunan
öaiüne geçmek için öoceki gün
Hava Kurvederi Komutanı Or-
general Haüs Burhan'm katddı-
p basuıa kapalı bir törenle
Italya'ya gönderfldL
YımanisUn bilimngi gibi, \ A-
TO çerçevesinde bölgede göre>
yapacak Türk uçaklanna engel
olabilmek için ilk olarak hava
sahasmı kapatroıştı. Yunanis-
tan, bunun gerekçesini, "Bölge
ilkelerinin bu hîr operasyonlara
kadlmasuıa karşı olması" şek-
Snde açıklarken, uluslararası
kara sanasında da Türk uçakla-
ran takip etmesi Ankara'da tep-
ki yaratn.
Alınan bilgiye göre, Milano
yakınlanndaki Ghedi üssünde
kouuslanan uçaklar, NATO'-
nun harekât komutasuıa gûtü.
HAKANAKSAV
MOSKOVA - Rusya'da dört
aydır beklenen referandum.
dün yapıldı. Yaklaşık 106 mil-
yon seçmenin yandan fazlası-
nın sandık başına gittiği
kesinleşti. Referandum sonuç-
lanna ilişkin ilk venler. Devlet
Başkanı Boris Yeltsin'in oylann
dörtte üçünü alacağı yönünde.
Rusya'da dün yapılan refe-
randuma katılma oranının
yüksek olduğu gözlendı. Seç-
menlerin önemli bölümü san-
dık başına gjderek kendilerine
uzaülan dört pusulayı doldur-
dular. Birinci ve €n önemli
pusulada. "Devlet Başkanı
Yeltsin'e güveniyor musunuz"
sorusu bulunuyordu.
Diğer pusulalarda. uygula-
nan sosyo-ekonomik politika-
ya güven duyulup duyulmadığı
ile devlet başkanı ve milletvekil-
leri seçimlerinin öne alınıp
alınmaması üzerine seçmenle-
rin görüşü soruluyordu.
O> kullanma işlemleri sıra-
sında ciddi bir olay çıkmadığı
açıklandı. Ancak ceşitli bölge-
lerden gelen haberlerde, sandık
kurullannın oylama ve sa>nm
sırasında hileye başvurduklan
iddia edildi.
İlksonuçlar
Referandumdan ilk sonuçla-
nn en erken bugün alınması
beklenırken, Yeltsin'ı destekle-
yen baa yayın orgaıılannın
secmenler arasında yaptıklan
anketler Devlet Başkanı'nın
oylann dörtte üçünü almasının
beklendigini ortaya koydu.
Rusya radyosunun haberine
göre, Amerikan ABC ve Rusya
televizyonlannın referandum
sırasında 20 kentteki 3.500 seç-
•men arasında yaptığı araştır-
ma. Yeltsin'in oylann büyük
bir oranıru elde edeceğini gös-
t«rdi. Bu kamuoyu yoklaması-
na göre, oy kuüanan seçmenie-
rin dörtte üçü Yeltsin'e
güvenoyu verirken, yüzde 80'ı
de 1992 ocak avında başlatılan
ekonomik reformlann sürmesi-
ni destekledi.
İnterfax ajansı da Sibirya'nın
Irkutsk kentinden alınan resmi
olmayan ilk sonuçlann Yelt-
sin'in oylann yüzde 70'ini aldığı
yönünde olduğunu bıldirdi. Si-
bırya'nın diğer kentlerinden de
gelen resmi olmayan ilk sonuç-
lar, Yeltsin'in yüzde 58 ile 70
arasında bir desteğe sahip oldu-
ğunu ortaya koydu.
İnterfax ajansı, Yakutsk,
Novosibirsk Anadyr kentlerin-
deki seçmenlerin, oy pusulası-
nın ikinci sorusu olan reformla-
nn devam edip etmemesi
konusunda yüzde 55 ile 65 ara-
sında "evet" oyu kullandıklan-
nı bildirdi.
BağımsLZ Devletler Toplulu-
ğu (BDT) televızyonunun 16
bölgede 2.400 seçmen arasında
yaptığî araşürma da seçmenin
yüzde 75'inin Devlet Başkanı'-
nı desteklediği sonucunu verdi.
Halk oylaması arifesinde ön-
ceki gece televizyonda konuşan
Devlet Başkanı Boris Yeltsin,
seçmenlerin, ülkenın geçmişıyle
geleceği arasında bir secim yap-
mak sorumluluğuyla karşı
karşıya olduklannı söyledi. Ge-
cenin ikinci konuşmaası Parla-
mento Başkanı Ruslan
Hasbulatov ıse referandumun
yararlı olacağından kuşku duy-
duğunu ifade ederek Yeltsin'i
eleşürdi. Özellikle de Başkan'ın
kendini "tek alternatif' ilan et-
mesinin, geçmış Sovyet lıderle-
rini anımsattığını ve öteki
Rusya politıkacılanna saygısız-
lık olduğunu" vurguladı.
Öte yandan referandum ön-
cesinde başkent kulıslen çok
sayıda söylentıyle doldu. Oyla-
ma sonuçlanna göre, gerek
Yeltsin'in gerekse de kongre ve
parlamento yönetiminin, karşı-
tını safdışı bırakmak için güç
Refah Partİ8İ9
den birlik
Haber Merkezi- RP yöreti-
mi, muhafazakar sağda birlik
plaru hazırladı. DYP ve
ANAP'ın birleşme /ormülüne
karşıhk RP'nin de Özaka mil-
letvekilleri ve BBP (Büyük Bir-
lik Partisi) ile temaslarda bulu-
nacağı öğrenildi.
ANKA'nın haberine göre,
ANAYOL formülünü kendisi-
ne karşı bir hareket olarak de-
ğerlendiren RP yönetimi, Cum-
hurbaşkam Turgut Özal'ın ce-
naze törenlerine katıianlann
tekbir geurmesini "muhafa-
zakar bir birlik oluşumu isteği"
olarak değerlendirdi. Bu amaç-
la, önce ANAP'tan aynlan
özalcı milletvekilleriyle ardm-
dan da Muhsın Yaacıoğlu'nun
partisi BBP ile görüşülmesi ka-
rarlaşünldı. RPnin hedefi, i!k
olarak Cumhurbaşkanlığı se-
çimlerinde ortak hareket et-
mek. Bu gerçekleşmese bile
RP'nin 1994 yerel genel seçim-
leri ve olasj bir erken genel se-
çimde birlikte hareket etmekte
ısrarb olacağı öne sürüldü.
BBP Kahramanmanş Millet-
vekili Saffeü Toktaş da, ANA-
YOL projesinin sermaye ve dış
dünya tarafından toplumdaki
muhafazakar geliş;mi engelle-
mek için uygulamaya konula-
cağını belirterck, "Biz öteden
ben muhafazakarlann birliğin-
den yanayız. Cumhurbaşkanı'-
nın da halkla bülünieşmiş bir
isim olmasını istiyoruz, Demi-
rel değil. RP de dahil sağda bir-
SHP
ANKARA İL BAŞKANLIĞINDAN
DUYURU
ÜYELERİMİZİN DİKKATİNE !
Üyelerimizden ilçelerimize başvurularından
sonraki tarihlerde adres değişikliği yapmış
olanların yeni ikatmetgahlarını gösterir muhtar-
lık belgeleriyle birlikte 26 Nisan - 2 Mayıs 1993
tarihleri arasında ilçe başkanlıklarına başvur-
maları gerekmektedir. Aksi takdirde bu durum-
da bulunan üyelerimiz parti içi seçimlerde oy
kullanamayacaklardır.
DUYURULUR
kullanımıru da içeren çeşitli se-
naryolar hazırladığı öne sürül-
dü. özellikle Başkan Yeltsin'in
referandumun hemen sonrasın-
da televizyondan halka hitap
edeceği ve bir dizi yasa yayım-
layarak, oylamanın kesın
sonuçlannı beklemeden muha-
lefetı politik arenadan uzaklaş-
ürmaya çalışacağı üzenne gizh
olduğu iddia edilen belgeler
açıklandı. Başkan'a yakın çev-
reler, Yeltsin tarafından hazır-
lanan Rusya Anayasası'nın da
yayımlanacağını duyurdular.
liğe hazınz ve önümüzdeki gün-
lerde bu doğrultuda önemli adı-
ırûar atılacağma inanıyorum"
dedi.
Yeni parti hazırlığı içinde
olan özalcı 14 milletvekili ise
yaptıklan degerlendirme top-
lanüsında parünin başına Yu-
suf Bozkurt Özal'ı getirme ka-
ran aldı. Milletvekillerinin bu
karan, önümüzdeki günlerde
Semra Özal, Yusuf Ozal ve
Hüsnü Doğan ile görüştükten
sonra acıklayacaklan öğrenildi.
Hüsnü Doğan ise partinin teş-
kilat başkanlığına getirilecek.
Yeni oluşumculann bu kara-
nnda, özal'ın ölümüyle 'Hane-
dan' suçlamalannın ortadan
kalkmasının etkili olduğu belir-
üldı.
ANAP'la hiçbir şekilde te-
masa gecmeme karan alan yeni
oluşumculann, partinin kuru-
luşu ve kuruluşundan sonraki
asamalarda, Semra Özal ve
özal aılesi ile temaslanru sür-
dürecekleri bildırikü.
DemîreFe tam destekHaber Merkezi- TİSK Ge-
nel Sekreteri Kubilay Atasayar
ile Yöneüm Kurulu Üyesi Ha-
Bt Narin, DYP lideri Demird'-
in cumhurbaşkanlığına sıcak
baküklannı acıkladılar.
TİSK Genel Sekreteri Ata-
sayar, işveren topluluğu için
Demirel'in hiçbir zaman red-
dedilemeyecek bir isim oldu-
ğunu söyledi. Cumhurbaşkan-
lığına en yakın ısmin Demirel
olduğunu da ileri süren Atasa-
yar, siyasi parti liderlerinin
cumhurbaşkanı olması gibi bir
geleneğin yerleşmesinde yarar
olduğunu ifade etti. 'Tarafsız
olacak diye dışardan adam
aramanın yanbşlıgına" deği-
nen Atasayar, Demirel'in ta-
rafsız davranıp, davranama-
yacağı konusunda ise "Taraf-
sızlık subjeküf bir kavram.
Tarafsız diye getirdiğiniz bir
kişi de taraf oîabilir. Önemli
olan cumhurbaşkanlığı maka-
mına oturacak kişinın tarafsız-
lığa inanmasıdır" dedi.
TİŞK Yönetim Kurulu
Üyesi Halit Narin de, "Bu ije
Demirerden daha yatkın bır
şahsı göremiyorum" diye ko-
nuştu. Cumhurbaşkanlığının,
büyük özveri isteyen bir görev
olduğunu ileri süren Nann,
koalisyonun Demirel'in cum-
hurbaşkanı olmasından etki-
lenmeyeceğıni beürtti-
Hak-Iş DemirePe karşı,
DISK ise ılımlı bakıyor
ANKARA (ANKA) - Başba-
kan SüJeyman Demirel'in cum-
hurbaşkanlığı adaylığı tartış-
malanna. işçi konfederasyonla-
n da kauldı. Hak-tş, Demirel'in
cumhurbaşkanlığına karşı ça-
karken Türk-İş ile DİSK, ılımlı
bakü.
Türk-fş Genel Başkanı Bay-
ram Meral, bugünkü MecÜs
antmetiği içinde Süleyman De-
mirel'in cumhurbaşkanlığına
kesin gözüyle bakmak gerekti-
ğini belirtti. Meral, ANKA'ya
yapuğı açıklamada, Demirerin
muhalefetteyken ve hükümet
olduktan sonra verdiği sözleri
haürlatarak "Biz bu sözlerin
gerçekleşmesini istiyoruz.
Yeğen Yahya HEP'lüerle
ANKARA (ANKA)- HEP, Türk ve bazı miltetvekilleri ile
Süleyman Demirel'in Cumhur- saunada görüşerek destek iste-
başkanlığı'na adaylığı konu-
sundaki tavnru, bugün MYK
toplanüsmda belirleyecek.
HEP Genel Başkan Yardıması
Mehmel Emin Sever, Demirel'-
in adaylığına sıcak bakmadığı-
nı ve oy vermeyeceğini açıkladı.
di. Demirel'in yeğeni Yahya
Demirel de, HEP'lılerle yemek
vedi.
Demirel'in cumhurbaşkanlı-
ğı makamına çıkanlması yo-
lundaki girişimlere yeğen Yah-
ya Demirel de kaüldı. Yahya
DİSK yönetıcılerinden Ke-
mal Daysal, cumhurbaşkamnın
tarafsız ve toplurnun tüm ke-
simlerinin onayını alan bir isim
olmasını istedıklerini söyledi.
Hak-İş Genel Eğiüm Sekre-
teri SaMm Uslu, Süleyman
Demirel'in 500 günlük icraatı
ile çızdıklen cumhurbaşkanı
profiline uymadığını ifade etti.
Uslu, hükümetin 500 gündür
emekten yana bir politika üret-
mediğini öne sürerek "500 gün
boyunca 7 kez sermaye ile görü-
şen, buna karşıhk bir kez bile
sendıkalarla oturup konuşma-
yan bir başbakan, cumhurbaş-
kanı olsa ne olacak" dedi.
miltetvekilleri Orhan Doğan,
Sırn Sakık ve Mahmut Uyanık
ite birlikte Anadolu Klübü'nde
yemek yedikleri öğrenildi. Gö-
rüşmede, Yahya Demirel'in de
Süleyman Demirerin Çan-
kaya'ya çıkması konusunda
HEP'lilerin desteğinin gerekli
olduğunu bildirdiği, HEP'lile-
Devlet Bakanı Ömcr Barutçu, Demirerin önceki akşam HEP rin de bu olumlu destegin verile
HEP Genel Başkanı Ahmet Genel Başkanı Ahmet Türk, ceğini ima ettiklen bildirildi.