Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURIYET 23NISAN1993CUMA
OLAYLAR VE GORUŞLER
Okulüstüne aykın düşünceler
MELİH CEVDET ANDAY
T
elefon çaldı, açtım
karşımda Ganı Gırgın
Ogleye doğruydu
- Senı Çı<pk Pasajı nda
beklıyorıım, dedı
Kapattı telefonu
Hep böyle yapar. ışı s<ığlama bağla-
makıçın Olumsuz yanıtsevmez
Çıçek Pasajı'nda ne anyor Ganı
Gırgm9
Içmez değıldır. dost ahbap toplantı-
sında bır ıkı kadeh atar, ama kendı
başına meyhane>e gıttığj gorülmemış-
tır \ e oldu bu çocuğa
Kalktımgıttını
Havagûzeldı Ganı açıkta oturmuş-
tu.önündebırrahbardağ; vardı Beıu
görunce,
- Şışeyı getirtelım, dcdı
Oturdum
- \ e oldu sana Ganı'' dıye sordum
- Bır şey olduğu yok Ne var bunda
şaşacak' Sen meyhanevegıtmez mısın
hıç7
- Ama sen gıtmezsın, hele boyle tek
başına
Ben de rakı aldım Kadeh vurduk
Ganı Gırgın,
- Hay>am'ın bır dönluğunü oku-
dum bu sabah, dedı Sana bu dortlu-
ğun son dızesını soyleyeyım
Jçsen de öleceksin, içmesen de.
Şaşkınlıkla yuzune baktırn
- Ben de. dıye sürdurdu sozunu,
Havyam ın sözune uyarak kalktım,
buraya geldım
- Evde bır tek aiamaz mıydın7
Tam bır cıddıyetle
- Içkı meyhanede ıçılır dedı
Sonra şu hıkâyeyı anlattı
- Adam ışınden çıktıktan sonra
meyhanesıne uğrar çakır keyıf olur
evıne yollanırmış Bır akşam eşı derruş
kı, 'Bev, evde ıçsen olmaz mı° Ben sa-
na meyhanedekı mezelen de yapanm
Aynı şey değıl mı9
" Adam raa olmuş
ertesı akşam ışınden doğru eve gelmış
bakmış kı çıhngır sofrası hazır Otu-
rup ıçmeye başlamış Kansı da dıye-
lım, cığer kızartıyor mutfakta Adam
bıras sonra seslenmış "Hanım buraya
gelsene1
' demış Gelmış kadın 'Otur
şöyle karşıma "' Kadın oturmuş "Bu-
yurbey'"
Adam, "Balkan Savaşı'nı anlatma-
ya başla" demış Kadın. "Ne bıleyım
ben Balkan Savaşı'nı1
" deyınce adam
tepsıye tekmeyı atmış. "Meyhanede
ıçerken Balkan Savaşı konuşuluyor"
demış
- Benı bunun ıçın çağjrdınsa. ben de
bılmem Balkan Savaşı'nı, dedım
- Hayır, senı, 23 Nısan Bayramı us-
tune konuşmak ıçın çağırdım, dedı
Ha şö>le, Ganı Gırgın çıksın ortaya'
Şoyle surdürdu sozunü
- Bıam evın yanında bır okul var
çocuklar gunlerce 'rampet boru çala-
rak hazırhk yapular Hep boyle olur
bu bayramdan bayrama ızahk Ça-
lışma seyrek olduğu ıçın de borulann
sesı tam çıkamıyor falsolu notalar.
u>durma bır ızcılık
Sozünü kestım
- Benı bura>a Balkan Savaşı'nı ko-
nuşmak ıçın çağınnamış mıydın0
Duymazlıktan geldı bu sorumu, ra-
kısından bır yudum alarak sürdurdu
sozunu
- Izcılık ne demektır, bıhr mısın''
Benım yanıtımı beklemeden cebın-
den bır kagıt çıkardı, ordan okumaya
başladı
- 'Gençlenn ıyı ahlaklı bıreryurttaş
ve durust naak. comert, dısıpîınlı ın-
sanlar olarak yeüşmelennı, avnca çe-
şıtlı acık alan etkmlıklennde becen ka-
zanmalannı amaçlayan kuruluşlann
yuruttuğu çahşmalar
Kâğıdı katlayıp cebıne koydu
- Bu guzel amaç, >ılda uç gun boru
örtturmekle gerçekleşır mı hıç> Dahası
var 1980'de otekı derneklerle bırlıkte
Turkıye Izcılen Bırlığı de kapaülmış-
tır Bundan habenn v ar mıy dı^
- Hayır, dedım
Ganı Gırgın, bu>uk bır cıddıyetle,
- Okullan neden kapatmıyorlar9
dı-
>e sordu
- Anlamadım, dedım
- Okullan neden kapatmıyorlar dıye
soruvorum Çünku bugünkü durumu
ıle okul hıçbır ışe yaramamaktadır
Daha doğrusu, çocuklarda kışılığı ez-
mektedır 4
Bıze komşu olan okulda çocuklar
her sabah her akşam asker gıbı sıraya
gınyorlar, "haar ol', "dıkkat", "ra-
hat" komutlan duyuluyor Kışla mı
bu okul mu' Sonra hep bır ağızdan
bır and ıçme başlı>or Ne oluyoruz
yahu' Savaş mı çıktı9
Çocuklar askere
mı gondenyoruz9
Bu asker dısıplını
ıçınde demokratık ruh beslenebılır mı
ruç9
Aranan ne9
Bırorneklık Çocuk-
lar bırbınne benzesın Oysa bırörnek-
hkten hıçbır şey kazanılmaz Bak.
Bruegel'ın bır resmı vardır (*) bır köy
alanında oyun oynayan çocuklan gos-
tenr oyunlann hıçbın otekıne benze-
mez, çocuklann gıysılen de başka baş-
kadır Anlıyor musun. bırornekJığe
karşı bır tavır Bıam geçmışımız ıse ın-
sanlanmızı hep bırbınne benzer
kılmıştır, böylece bırey oluşması ge-
akmıştır Şu dıkmızden düşmeyen de-
mokrası yok mu, süru ıçınde oluşa-
maz
- Ama sen demm okullan kapat-
maktan soz edıyordun Şımdı soyle-
dıklenn ıse başka bır konu. eğıtım bıçı-
mını değışürmeye ılışkın bır konu
- Dostum, dedı Ganı Gırgın, okul
çağdışı bır kurumdur Tatıl geldığınde
çocuklann sevınmesı sana bır şey soy-
lemıyor mu9
Okul guzel, sevımlı, tatlı
bır yer olsaydı boylesıne sevınırler
mıydı7
- Tatıl her yerde sevındıncıdır
Ganı Gırgın
- Sana bır şey soracağun Sınıfta bı-
rakmanın anlamı nedır9
Neden kor-
kutuyoruz çocuklan9
Platon'un, Ans-
toteles'ın okullannda sınıfta kalmak
yoktu
- Oğrenalen çalıştırmak ıçın bır ça-
re
- Anlamsız bır çare Kaldırahm sı-
nıfta kalmayı, oğreünenın başanlı
olup olmadığı o zaman ortaya çıkar
Her şey dersı sevdıraıekle başlar Yok-
sa okul ışkence olur çocuğa Bak, Or-
son Welles, kızını okula göndermemış
Ganı Gırgın cebınden bır gazete ke-
sıü çıkanp okumaya başladı
- Geçen hafta Istanbul a g^len Beat-
nceVVellesSmıth şoyle dıyor "Babam
okula ınanmıyordu, zaman kaybı ola-
rak göruyordu
Bır doktor ya da avukat olamaya-
caksan okula gıtmerun ne anlamı var
dıye duşunurdu Okumayı bılmek ye-
terlıydı onca Bu dünyada yaşamayı
öğrenmek daha onemlıydı Bu yûzden
benı okula gondermek ıçın zorlamadı-
lar"
Kadehımı kaldtrdım
- Bunlar yeru düşünceler değıl dos-
tum Sen ılle sıvn olmak ıstersın her
zaman
- Toplumla bağdaşmak ağır bır has-
talıkür, bır tür delılık
(*) ChıMrcns games, 1560 Viyana Gûx) Sanatlar
Muzcsı
ARADABIR
SACfT SOMEL Emeklielçi
İran'la İlişkilerimiz...
Uğur Mumcu nun oldürulmesının uzerınden uç aya
yakın zaman geçtı Menfur cınayetın faıllerı hâlâ buluna-
madı Cınayetın soruşturmasını İran'la bırlıkte yurute-
cek olan Yüksek Güvenlık Komıtesı de Iran'ın erteleme-
sı sonucu zamanındatoplanamadı Oysa Turk kamuoyu
olayın ılk gunundekı duyarlılığını bugün de aynen koru-
makta ve katıllerın bır an once bulunup adalete teslım
edılmelerını beklemektedır Cumhurıyet gazetesınde
her gun gorulen Uğur Mumcu ıçın yazılmıs uzuntulu şı-
ırler, yıne Mumcu ıçın duzenlenen anma gecelerı bunu
yeterınce kanıtlamaktadır
Bılındığı gıbı Uğur Mumcu nun oldürulmesınden son-
ra ulkemızde yakalanan ve bazı cınayetlerı kabullenen
İslamı örgut uyelerının Iran da koruma altındakı bır as-
kerı okulda eğıtıldıklerını ıtıraf etmelerı Turk hukumetı-
nın ve kamuoyunun kuşkularını iran a yoneltmış bu da
ıkı ulke arasındakı ılışkılerde ıstenmeyen bır gergınlık
yaratnıştı Gerçı bugun İslamı orgut uyelerının ıtırafları
dışında Iran aleyhıne ılerı surulebılecek hıçbır suç kanıtı
yoktur Fakat son yıllarda Doğu ve Batı ulkelerınde ışle-
nen cınayet ve teror eylemlerının arkasında hep Iranlı
fedaılerın görulmesı, yıne dınsel nedenlerle fedaılere
adam öldurtmenın Iran'da on bırıncı yuzyıla gıden bır
Sabbahı' geleneğı olması bu kuskuları kuvvetlendır-
mektedır 1090 yılında Iran'da Hasan Sabbah tarafından
kurulan Sabbahı' mezhebının lıderlerı kendı dınsel du-
şuncelerını paylaşmayan kımselerı fedaıler aracılığıyla
oldurtmekte ıdıler Sabbahıler çevreye o denlı korku sal-
mışlardı kı, cınayetlere aracılık ettırdıklen fedaıler, haş-
haşla uyuşturuldukları ıçın 'Haşhaşın sozcuğu 'Katıl
anlamında 'Assassın şeklını alarak F^ansızca'ya dahı
gırmıştır Sabbahılerın bu suretle oldurduklerı pek çok
devlet adamı arasında Buyuk Selçuklu Imparatorluğu -
nun unlu vezırı Nızam-ul Mulkdebulunmaktadır Sabba-
hıye mezhebı, 1255 yılında Cengız Han'ın torunu Hulagu
tarafından ortadan kaldırılmısör Fakat Molla'ların iran -
da yonetımı ele aldıklarından bu yana,islamı orgutler
aracılığıyla gerçekleştırdıklen eylemler, Sabbahıye lı-
derlerının yaptıklarını anımsatmaktadır Bugune dek
"Şeytan Ayetlerı' yazarı Salman Ruşdu olume mahkûm
edıimış anılan yapıtı başka dıllere çevırenlere suıkast
duzenlenmıştır Aynı yıllarda eskı Iran Başbakanı Şah-
pur Bahtıyar da Parıs'te surgun yaşamı yaşarken fedaı-
ler tarafından oidurülmuştur Salman Rüşdu'nun olum
fetvasının yerıne getırılmesı ıçın Londra ya gonderıldığı
saptanan ıkı iranlı dıplomat ıle bır Iranlı oğrencı 1992 yı-
lında Ingıltere'den sınırdışı edılmıştır (HeraldTrıbune 9
Şubat 1993) Bız bu benzerhğın yarattığı kaygıda haksız
olmamızı dılıyoruz
Iran hükumetı, İslamı Cıhat orgutlerının eylemlerın-
den kendısını soyutlamakta ve Uğur Mumcu nun oldü-
rulmesınden sonra Iran ıle memleketımız arasında
meydana gelen gergınlıkten basınımızı sorumlu tutmak-
tadır Onlara gore Turk basını aramızı bozmaya çalış-
maktadır Oysa bugune kadar ıkı ulke arasındakı ılışkıyı
bozmaya çalışanlar Turk basını değıl, sureklı olarak
Ataturk e hakaret eden ve Turk hukumetıne saldırıda
bulunan gudumlu iran basını ve radyo ıstasyonları ol-
muştur Eğer Iran ıkı ulke arasındakı ılışkılerın bozulma-
sından bızım duyduğumuz kadar endışe duymakta ıse
basın ve radyolarındakı hakaret ve saldırıları hemen
durdurmalı, başta Uğur Mumcu'nun katılı olmak uzere
bugune kadarkı teror eylemlerının henuz bulunamayan
faıllennın bulunup yakalanmalarına yardım etmelıdır
Çunku ancak boyle bır hareket, Turk kamuoyunda iran a
karşı duyulan kuskuları yok edıp ıkı ulkeyı bırbırlenne
yaklaşttracaktır
Iran, uygarlığa ve dunya kultur zengınlıklerıne katkıla-
rı olan, parlak geçmışe sahıp bır Ortadoğu ulkesıdır
Cumhurıyetımızın kuruluşundan ben de dostluğuna bu-
yuk onem verdığımız, kendı lerıyle çeşıtl ı alanlarda ışbır-
lığı anlaşmaları yapbğımız bır komsumuzdur Umudu-
muz sorumluluklarının bılıncınde hareket etmesı ve ul-
kelerımız arasındakı ozen gosterdığımız dostluğa
golgeduşurmemesıdır
OKÜRLARDAJV
Solun birliği şarttır
Soldarmadağın Sosyalıst sol da dcmokratık sol da
Nedenı fikıraykınlıklan mı lıdersultası mı9
Belkı herıkısı
de
Sağdadağınıkalabıldığıne AmaheranRPdışındakıler
bırleşebılır
Sosyalıst solun da, demokratık solun da bırıeşmest ve sıyası
yelpazede daha guçlu bır şekılde yerlennı alması gerek
Aksı halde Turkıye uygulanan yağmd ekonomısındc lyıce
yağmalanacak daha fakırlığe, sıyası veduşunselolarakda
Ortaçağ karanlığına gomulecektır
Av.Sadi Hasan Ayna
İstanbul
TARHŞMA
Yaşam ve yasa...
Y
argısız İnfaz
konuiu
tarttşma
programını.
özelT\'lerden
HBB'de 14
Nisan 1993 çarşamba gecesi
izfedik.
Içişleri Bakanı Savın İsmet
Sezgın'in duşuncelerinı, "hukuk
de>letı s atandası" olarak,
k
*uıpererek"öğrendık. Baro
Başkanımız Sa> ın A\. Turgııt
Kazan'ı da, yurekten
destekleyerek dınledik.
Anayasa. bir de\ letın temel
kunıluşunu ve > atandaşlarm hak
ve ozguriuklerin< duzenleyen
temel y asadır.
Turkıye Cumhuriyeti... adalet
anlay ışı ıçinde, ınsan haklarına
saygılı.. sosyalbir hukuk
doletidır. (AN. madde 2).
Hukuk devietınde v aşamak hak
y aşatmak gore>dir.
L lusal sınırianınız ıçınde, hangı
gerekçe ıle olursa olsun "Sav aş
Hukuku" kural \e vontemlerı
uygulanamaz.
FJerkes.. yaşama.. hakkına
sahıptir (Anayasa madde 17).
"Kmvetten yoksun adalet aciz,
adaletten yoksun kuv>et
zalimdır."
Acız bır adalet, once hukuk
devleti ve ınsan haklan için
tehukedir. Guven duvulan ve
kuşkudan arındırılmış güclü bir
adalet sıstemi ıse yine once
hukuk devleti ve insan haklan
içınguvencedir.
Adaletı guçlu kılmak arzu ve
iradesı ıle de olsa, "sıv asal
otontc"nin, insanı hedef alan
eylem ve işlemleri, ancak
"hukuk devletı" olabılmek
koşullarıy la bağdaştığı oranda
toplumsal kabul gorebılu-
Bir demet çiçek
B
uyuk Turk Şaın
Nazım Hıkmet
Ran'ınolumünun
30
yıldonumunde,
şaınnTurk
vatandaşlığına yenıden
alınması ve "vasıyetı" gereğ)
mezannın Anadolu'ya
taşmması ıçın başlaülan
kampaı.yalar, buyuk
katılımlarla desteklenmekte ve
surmektedır
Nazım Hıkmet herkesın bıldığı
bır gerekçeyle, "vatana ıhanet"
nedenıyle vatandaşhktan
çıkanlmıştır Ganptır
Nazım'ın vatandaşhktan
çıkanlması ıçın, kararnameyı
ımzalayan şahıslar, aynı
gerekçelerle, yanı "vatana
ıhanet" ıle suçlanmış,
yargılanmış ve bır kısmı ıdam
edıimış, bır kısmı da çeşıtlı
hapıs cezalanna çarptınlmıştır
Gerçek bır yurtsever olan
Nazım'ı 'vatan haınhğı' ıle
suçlayan zıhnıyet. ulkemızı
ABD çıkarlanna peşkeş çeken
Mhruyetür
Nazım'ın v atandaşbğa
alınması ıstemı, görecelı
olmakla bırlıkte yenndedır
Çunku Nazım, Turk ve Dunya
halklannın kalbınde yaşayan
en buyük Turk şaındır
Ehveniser, şer'den daha körü ve
tehlikeli olduğu için, hukuk
bilincı gelişmış toplumlarda
vatandaşlar, "şer/ehvenışer"
(kotu/kötünün lyisi) seçimini
yapmakzorunda
bvakılamazlar.
Polısın gorev ını y apması Ue
gorevıni y aparken ızlediğı yol ve
Nazım'ın vatandaşhktan
çıkanlması ıçın duzenlenen
karamameye ımza koy an
sahıslara devlet, "ıade-1 ıtıbar"
da bulunmuştur Nazım'ın
ıtıban yenndedır Onedenle
"ıade-ı ıtıbar" gıbı bır
düzenlemeye kanımca gerek
yoktur Ancak şeklendeolsa
devlet, bu yanlış ugulamasıru
duzelterek Nazım'a
vatandaşlığını ıadeedıpondan
ve sevenlennden ozur
dılemelıdır
O, yurdumuzun bınlerce
kılometre otesınden yurt ozlemı
ıle yanıp tutuşmuş, kalbı her
zaman Turk halkı veyurdu ıçın
yontem. birbırinden tümüy le
ayn konulardır.
Polis, "kanunun hukmünü icra"
ya da "amınn etnrını ıfa"
ederken. bağlı olduğu ast-ust
ilişkısi ıçınde, sonuçta sıyasal
otonteye (Içışlen Bakanı'na)
karşı sorumludur.
Sıv asal otontenın topluma karşı
sorumluluğu ıse v alnızca
yasalan uv gulamaktan ıbaret
değildir. Yasaların. hukuk
devletı ılkekrıne gore "'kuşkusuz
adaletle" uvgulanmasını
sağlavabılmek gerekır. Bu
sorumluluk anlayışı, "hukuk
devleh"nde"iktidar"
olabılmenın "'olmazsa olmaz"
koşuludur.
" Yurttaşın devlete >e yasalara
saygısı hukukun uygunluğuyla
sağlanır. V aşam-y asa uyumunu
sağlamışhukuk, gerçek
hukuktur." (Sn. Y ekta Güngör
Özdcn, Anayasa Vlabkemesı
Başkanı "Hiıkuktm
L stunluğune Savgı", Kasım *90,
sayfa53).
Toplum, 'insan haklarına
saygılı devlet" kavramından
"insan haklanna davanan
devlet" kavramına ulaşma
özlenıındedır.Bu ozlemı
kavrav ıp pav laşamadan, Içişleri
Bakanı olarak gorev
yapabilmek zordur.
Av.HULLSİVIETTN
İstanbul
çarpmış, ulusal kurtuluş
savaşımız ıçın destansı nıtelıkte
yazılmıs, en gorkemlı yapıtın
sahıbıdır O, bu toprağın
msanına çok uzaklardan,
ozgurluk ve bağımsızlık ateşı ıle
yoğurduğu sevgısını haykırmış,
gerçek bıryurtseverdır
Dıleğımız, bır gun, ona olan
ınanç ve sevgımızı. ozgurluk ve
bağımsızlık ateşının olanca
sıcaklığı ıle ışlenmış, bır demet
çıçekle, "Anadolu'da bır koyde
Çınar altındakı mezara"
sunabılmektır
PENCERE
Demirel ve Inönü'yeAçık Mektup
S
erbest pıyasa
ekonomîsı
uyguluyoruz
dıyerek Iran'dan
elma ıthalıne ızın
verdınız
Oylannı aldığınız uretıa,
elmalannı satamadı
Depolarda çurumeye terk ettı
Şımdı güluyor, ama neden
9
Bu sorumun cevabını gülmece
vazan Azız Nesın'ın Vıetnam
"Edebıyat' gazetesı ıçın
Vıetnamlı okurlanna yazdığı 7
Kasım 1982tanhlıbır'
yazısında buldum Tamamı,
yazann "An bız odlek
aydınlar adlıkıtabında
yayımlanan yazının bır
bolümunu aktarmak ıstenm
Vıetnam
halkının gülmesının nedenı,
tıpkı Turk halkının gülmesının
neuenı gıbı kendını
savunmaktır Bızler,
yoksulluğumuzu ve
Buyrun geneleve...
G
enelevler, bazı
durumlar
dışında pek
söze. yazıya
alınmıyorsa da
genelevlenn,
bır toplumun
sosyal sevıyesmı gerçeğe en
yakın bıçımde belırttığı, su
gotürmez bırgerçektır
Belkı de dunyanın hıçbır
yennde "hayat kadınlan",
bızım toplumumuzda olduğu
kertede aşağılanmıy ordur
Türk erkeğının yüzde seksenı,
ılk deneyımını "hayat
kadınlan"yla
gerçekleştırmektedır Buna
karşm, bu kadınlar toplumda
hıçbır saygınlık gormezler
Aılelennden, mahallelennden,
dostlannın arasından
dışlanırlar burokratık
.şlemlerde, çocuklannı
okutmakta zorlanırlar "Hayat
kadınlan", satın alınan bıreşya
durumunda gorûlur toplum
yonünden Insanın tınsel
yonuvle nesnel yonu bır
bütundur Bunlan bırbınnden
ayırdığıruzda ınsan, ınsanlıktan
kopma çızgısıne gelır
Duşununûz, bu kadınlar bu
kopuşu her gun, her saat
duyumsamaktadırlar Bu
ınsanlann, bu konuma
gelmelennın sorumlusu ve
suçlusu toplumdur. ekonomık
zorluklardır, kadının
guvencesızlı|ıdır ve kadının
bırkaç bın yıldır erkeğın
egemenlığı altmda ıkıncı sınıf
ınsan olarak nıtelenmesıdır
İnsan varoldukça, hayat
kadınlan ve genelevler de
varolacaktır Şımdı değmmek
ıstedıâm nokta "buyuk"
adamlanmız ve
yoksunluğumuzu, acılanmızı,
dertlenmızı. uzunçlenmızı.
gozyaşlanmızı, hatta
umarsızlıklanmızı
guluşlenmızın arkasına
gızleyerek, kendımızı yaşamın
sert ve katı koşullanna
acımasızlığına, kıyıalığına
karşı korur ve savunuruz,
boylece yaşama gucu kazanınz
Bızlere yaşama gucu
verdığınden bızım ıçın gulmek,
tıpkı besın gıbı, hava. su ve ışık
sıyasaalanmızla ılgılı Bugune
dek hıçbır tanınmış kışı genelev
açılışı yapmamıştır Belkı de
yaşamlan süresınce bır kez
olsun geneleve gıdıp de "hayat
kadınlan 'nın sorunlanru
dınlememışlerdır Sosyal eşıthk
soylevIen vermek, bazı sosyal
kurumlarla yakından
ılgılenmek gerçek sosyallığı
belırtmez
Genelevler, en duşuk soyal
sevıyede olan yerlerdır ve
yaşamın en ağır ezıcılığını
yaşayan ınsanlar "hayat
kadınlan"dır İmdı, ılk sosyal
yaklaşım buralara olmalıdır
Sıyasacılanmıza ve büyuk
adamlanmıza onenyorum
Bu yerlere gıdınız, desteğe en
çok gereksınmesı olan bu
kadınlara yardımcı olunuz
Bu kadınlardan, çocuklan
olanlar vardır Annelennın ı$ı
gıbı bırgereksınmedır
Gulmeden yapamayız
Gulmek, yaşama gucumuzun
kaynagıdır "
Bu yaamı okumaya fırsat
bulmuşsanız urnanm sız de
fulmüşsunuzdür Sızın
oylünuzun, sızın çıftçınızm ve
sızın demokrasınıan halıne
bakarak Saygılanmla
A>.HazımMengi
Bor
vuzunden suçsuz çocuklann
ezılmelennı engelleyınız
Buyerlen kurumlaştırarak. bu
ınsanlann sosyal haklardan
yararlanabılmelennı
saglayınız En yuksek vergıyı
elde ettığınız yerlere "ocü" gıbı
bakmayı bırakınız ve sosyal
ennçle gıdıp buralann
açılışlannı da yapınız Sıstemın
baskı altında tuttuğu ansel
eğıtımı, gençlere burası
vermektedır İşte, insanı ve
sosyal duşunceyı gerçekten
savunanlara, bunu
fostermenın en anlamlı yolu
ivet beyefendıler,
hanımefendıler Buyrun
geneleve
Varol Günaç
Özgür Düşünce Gnıbu
adına
Aynadaki Muöuhık...
StefanZvveıg 1924'te "mektup yazma sanatı artık kay-
bolmaya yuz tutmuş gıbı' dıye yazıyor Neden9
Mektup
temelde haberleşme aracı değıl mı' Gazete cıkınca bu
gereksınım azaldı Yazı makınesı, el yazısını mektuptan
kaldırarak bu sanata ıkıncı darbeyı vurdu Telefonun ıca-
dı yıkıcı oldu
Zvveıg bugunlerı gorse ne duşunurdu'' lletışım devrı-
mı her şeyın ustune tuz bıber ektı Oysa mektup, edebı-
yatın en guzel turlerınden bırıydı, unlulerın yaşamoyku-
lerı de mektuplarıyla ete kemığe burunebılıyor
•
Raıner Marıa Rılkeçağının gereklerıne uyarak dostla-
rına çok mektup yazmış bır şaır Prenses Marıe von
Thurn und Taxıs-Hohenlohe'ye 21 Mart 1913 te yazıyor
Sevgılı Prensesım, mektubunuz bana bır yaşam ıksı-
n gıbı geldı o guzel mektubunuz ve verdığı tum lyı ha-
berler ıçın teşekkur ederım Bu ara, her şey benı yavaş
yavaş etkısıne almakta, mektubunuzu daha bırçok kez
okuyacağım, şımdılık bırkaç kuçuk ıstısna dışında, çok
ezık bır ruh halı ıçınde dolaşmaktayım ' (Seçme Mek-
tuplar, Cem Yayınevı, çevıren Melahat Togar)
öyle bır zaman ve yaşam kı bır mektup ' yaşam ıksırı'
yerıne geçebılıyor Pekı, Rılke'nın mektuplaştığı prense-
sın mektubunda ne var? Aylardan martayı llkyaz kapıyı
vurmakta Prenses Marıe von Taxıs şaıre yazıyor
'Bakın ben bır kadınım Benım yaşımda bır kadın ay-
naya bakmayagorsun, aklına hemen saçlarını teltelyol-
mak ve elıne geçırdığı ıpı boynuna geçırıp kendını
asmak gelır ( ) Boyleyken yıne de çıçekaçmış bırmey-
ve ağacı, altın gıbı pırıldayan bır akşam guneşı benı
zevkten çılgına donduruyor' Ama, kımbılır, belkı de sız
boyle desperat (mutsuz-umutsuz) olmasaydınız boyle
harıka şeyler yazamazdınız Madem oyle, ne yapalım,
mutsuz olun, daha mutsuz, olabıldığınızce mutsuz "
Pekı, mutsuzluk edebıyatın ıtıcı gucu mu' Huzun mu-
dur sanatın kaynağı? Bu soruları bır yana bırakalım, ben
prensesın şu satırlarına takıldım
"Benım yaşımda bır kadın aynaya bakmayagorsun,
aklına hemen saçlarını tel tel yolmak ve elıne geçırdığı
ıpı boynuna geçırıp kendını asmak gelır "
Zavallı prenses'
Yaşlanmanın yarattığı duyguların ağırlığına katlan-
mak kadına guç gelıyor Gunumuzde bu anlayış değıştı
mı' Tersıne bır oluşum var Guzellık endustrısf, gençlığı
korumak.ve yaşlanmayı gecıktırmek ıçın çalışıyor, ılaç
ustune ılaç turetıyor, reklam ustüne reklam yapıyor
Hepsı boşi Yıllar geçtıkçe ınsanın önünde ıkı seçenek
ağır basar Ya yaşlanacaksın ya da oleceksıni Hangısını
yeğlersın' Ama erkek uygarlığında kadının ılle de genç
ve guzel olması uzerıne bır kultur benımsenmış Kadın-
lar buna koşullanmış gıbıdır Goz kenarındakı her yenı
kırışığın yarattığı mutsuzluğun baskısı altında yaşayan
bır kadının da hayatı cehenneme donuşmez mı'
Prenses Marıe von Thurn und Taxıs-Hohenlohe'nın
şatoları var Dalmaçya dakı Duıno Şatosu'nda Rılke'yı
konuk edıyor, prenaesın yedığı onunde, yemedığı arka-
sında, ama, aynaya baktığı zaman kendısını asacak
kadar mutsuz
Acımaz mısınız prensese'
Uygarlık 21 'ıncı yüzyıla yaklaşırken bıle yaşama sana-
tının koşullarını akla uygun bıçımde saptayamadı, sıra-
dan guzellık kavramıyla estetık arasındakı bağıntıları
saydamlaştıracak bır külturun temellerını atamadı Gu-
zel sanatlarda estetığı benımsemış nıce kışı, yaşamın
kesıtlerınde kadına bakarken ılkel koşullanmanın kalıp-
larını kırabılmış değıl Kadın ılle de genç ve guzel olma-
nın zorunluğunu duyumsayarak yetıştırılıyor, Hollyvvood
kalıplarına bağlamyor
Yaşam boyu aynanın kolesıdır kadın, ıster hızmefçı ol-
sun ıster prenses Gelecek yuzyıllarda bu ılkel koşul-
lanma elbette aşılacak, ama, o günlere kadar mılyonlar-
ca mutsuzluğu bırtırıne ekleyerek
1
Nıce kadın gerçek hayarta değıl, aynalarda yaşamak
ıçın çırpınıp duracak
Oysa aynada yaşanan mutluluk, bır ömur boyu düşu-
nulduğunde, o kadar kısa kı
BAŞSAĞUĞI
Türkiye'nin 8. Cumhurbaşkanı
Sayın
TURGUT
ÖZAÜın
ani vefatından duyduğumuz tizüntü
büyüktür. Merhuma Allah'tan rahmet,
kederli ailesine başsağlığı diierim.
AHMET NACİ AKGÜN
Eminöntt Merkez tlçe Belediye Başkanı
IKONONİK VK
TARİH VAKFI
V
KUŞAKLAR BULUŞMASI
TOPLANTI DİZİSİ 11
Vedat GÜNYOL
24 NİSAN 1993 CUMARTESİ SAAT 14.00
MARMARA BEL£DİYEL£R BİRLİĞİ KONFERANS SALONU
İstanbul Tıcaret Odası Yanı,
Zjndankapı, Değırmen Sok 15
34460 Emınönû, İSTANBUL
Tel 513 52 35
Ansiklopedileriniz,
romanlannız yerinizden alınır.
554 08 04