Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 NİSAN1993 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
ANAPH Başkan
DYP'ye geçti
•KONYA (Crnnhuriyet) -
Bozkır ılçesi Dereiçi kasabası
Belediye Başkanı Mahmut
.zlı, ANAP'tan istifa
ederek DYP'ye geçti. Yeni
adı Dereiçi ve eski adı
Gederet olan kasabarun
Belediye Başkanı Nazlı'run
DYP'ye geçiş beyannamesini
DYP Konya İl 2. Başkanı
Musa Uyaraslan, Mevlüt
Dağlıoğlu, ömer Faruk
Ekinci ve Bozkır DYP İlçe
Başkanı imzaladı.
ANAP'tan islifaa
konusunda biraçaklama
yapan Dereiçi Belediye
Başkanı Mahmut Nazlı,
ANAP'ın kalesi olan
Dereiçi'nın bundan sonra da
DYP'nin kalesi olacağını
belirtti veyuvaya tekrar
dönmekten memnun
olduğunu sözlerine ekledi.
DİSK İnönû'ıten
yardm istBdi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bârosu)- DİSK Yönetim
Kurulu, 1 Mayıs'ı kutlamak
için Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardıması Erdal
İnönü'den yardım istedi. 1
Mayıs kutlamalannda
İstanbul Valiliği'nin sadece
Tûrk-lş'e öncelikli kullama
izni vermesine karşı çıkan
DİSK Yönetim Kurulu,
İnönü'den, İstanbul
Valiliği'nin işleminin iptaüni
istedi. Inönü'nünde 1
Mayıs'ın, o tarihte
kutlanması gereküğini,
konuyla ilgileneceğıni
söylediğibelirtildı.DİSK
Genel Başkanı Kemal
Nebioğlu, Genel-tş
;ndikası Genel Başkanı
lsmail Hakkı Önal ve bazı
yönetim kurulu üyelen ile 1
Mayıs kutlamalannı
DİSK'lebirlikte
düzenleyecek olan kamu
çalışanlân platformu ve Türk
Mimar ve Mühendis Odalan
Birligi temsikisinin de
kaükhğı görüşmede,
İstanbul ValiliğTnin DİSK'in
başvurusunu "yanlı" olarak
reddettiği belirtildi.
CHFden
memurlar jçsı
önerî
• ANKARA (ANKA)-
CHP, ılk ve orta dereceli
okullardan mezun olan
memurlann da üni versite
mezunlan gjbi bmnci
dereceye kadar
yükselebilmeleri ıçin yasa
önerisi verdi. CHP Grup
Başkanvekili Alı Dinçer
parlamentoda düzenlediği
basın toplanüanda, Denızli
Milletvekili Adnan Keskin
taraftndan haarlanan yasa
önerisi konusunda bilgi
verdi. Dinçer, devlet
memurlan yasasma göre
memuriyete girişin, derece ve
kademe almanın öğrenim
durumuna göre dcğişüğini
belirterek, "öğrenim1
urumundan kaynaklanan
a durum memuriyete
başlarken kabul edılebilir,
fakat bir kere memuriyete
başladıktan sonra memunın
önünü öğrenim durumuna
bakarak kapatmak
haksızlıkur" dedi.
SaM taznünat
ödeyecek
•ANKARA (AA) - Sabah
gazetesi, yayımladığı bir
haberde Devlet Bakanı
Orhan Kikrdoğhı'nun özel
Kalem Müdürû Necdet
Topçooğhı'nun kişilik
haklanna hakaretettiği
gerekçesiyle 5 milyon lira
tazminat ödemeye mahkum
edildi. Ankara 21. Asliye
Hukuk Mahkemesi aynca,
bu paranın haberin
yayımladığj tarihten
itibaren yüzde 30 yasal
faiziyle bırlikte ödenmesini
de karara bağladı. Sabah
gazetesinde geçen yılın ekim
ayında, "Yolsuzluk
bakanlığı'nda yolsuzluk"
başhklıbır haber
yayımlanmış ve bu haber
içinde, "Özel kasalarda
saklanan yolsuzluk
dosyalannın para
karşıbğında satıldığı";
ddialanna yer verilmişti.
\ynı konuda Devlet Bakanı
Orhan Kilercioğlu ıle Basın
Danışmanı Setçuk Nurettin
Korkmaz'ın açuğı tazminat
davalan ise halen asliye
hukuk mahkemelerinde
devam ediyor.
Milli Eğitim, Sanayi ve Ticaret ile Maliye Bakanlığı tüm işlemleri ve akçeli konulan incelemeye aldı
3 bakanlıkILKSAN'ınpeşinde
• İLKSAN'm bütün işlemleri incelemeye alınıyor. Eğitim sendikalannın
tepkisi sürûyor. Mesut Yılmaz'm yolsuzluk iddialannı yanıtlayan Demirel,
"Bizi 'yolsuzluk yaptılar' iddiasıyla muhatap kılanlar, Türkiye'de mahkemeler
var, Meclis var. Oralara gitsinler. Ama, bunlann evvela kendilerini Yüce
Divan'da paklayıp gelmeleri lazım" dedi.
Türkiye, basını, mahkemesi,
Meclis'i ve insanlan serbest"
diye konuştu.
ILKSAN'ın dogrudan bağlı
olduğu Milli Eğitim Bakanlığı'-
nın, bu kuruhışun statüsü ıçine
giren tüm işlemlerini. Sanayi ve
Ticaret Bakanhğı'nın, kurulan
yedi şirketin durumunu, Mali-
ye veGümrük Bakanhğı'nın ise
akçeli konulan inceleyeceği öğ-
renildi. Sanayi ve Ticaret Ba-
kanı Tahir Köse, gelen ıhbarlar
üzerine, şirketlerdc inccleme
yapmalan için Teftiş Kurulu'-
na talimat vcrdiğini belirtcrck,
"Suç bulunursa, savahga inti-
kal etürilecek" dedi.
Eğitim-İş Genel Başkanı Ni-
yazi Altunkaya imzasıyla dün
SHP Genel Başkanı ve Başba-
kan Yardıması Erdal İnönü'ye
gönderilen yazıda, bugün bir sı-
yasi tartışma konusu olarak or-
taya aulan İLKSAN'daki yol-
suzluklann daha önce Milli
Eğitim Bakanlığı'na defalarca
duyurulduğu, ancak hiçbir so-
nuç alınamadığı vurgulandı.
Bugünkü yönetimin statüye
aykın olarak ve çeşitU baskı
yollan kullanılarak işbaşına ge-
tirildiğı de belirtilen yazıda,
mevcut yönetimin en kısa za-
manda görevden alınması, öz-
gür sccimli genel kurul yapı-
lması ve İLKSAN'ın hesap-
lannın Sayıştay, şirketlerinin de
Ticaret Bakanlığı tarafından
denetlenmesi istendi.
İLKSAN'da yolsuzluk yapıl-
dığı iddialanndan sonra Eğjt-
Sen Edirne Şubesi üye ve yöne-
ticileri dün Cumhuriyet Sava-
hğj'na suç duyurusunda bulun-
dular. Eğit- Sen üye ve yönetici-
leri daha sonra topluca PTTye
gıderek, Milli Eğitim Bakanı
Köksal Toptan'a olayı protesto
edıci telgraflar cektiler.
Narin'e 'baUı9
ödemeplanıHazine'de
ANKARA (Cumhuriyet Bö-
rosu)-İLKSAN'ın öğretmenle-
re konut yaptırmak için İstan-
bul'da saün aldığı arsa olayı da-
hil, bugüne kadar yaptığı tüm
işlemler ilgili bakanhklar tarafı-
ndan incelemeye alınıyor. Eğit-
Sen ve Eğitim-İş Sendikası'na
üye öğretmenler yurt çapında
protesto eylemlenni sürdünlr-
ken, Eğitim-İş Genel Başkanı
Niyazj Altunya, Başbakan
Yardıması Erdal İnönü'ye baş-
vurarak, İLKSAN yönetıtileri-
nin görevden uzaklaşünlma-
lannı ve hesaplannın Sayıştay
denetiminden geçirihnesini iste-
di.
Başbakan Süleyman Demi-
rel, ANAP lideri Mesnt
Ydmaz'ın hükümete yönelik
yolsuzluk iddialannı yanıüar-
ken, "Bizi 'yolsuzluk yaptılar'
TSŞ&C TS&eieftr; Teftiş Kurulu, Vakıfbank'm Narin'in 27 milyarhk borcunu 2000yılına
' ' ': kadar erteleyerek, 1 milyon 400 bin dolarlık kredi açmasını soruşturuyor
Mensucat, Narin
Pazarlama ve Fan-
teks fırmalannın
Vakıflar Bankası
İstanbul MerkezŞu-
besi'ne ait 26 milyar
385 milyon, 160 bin
liralık borcunun
dava ve icra masraf-
lannın eklenmesiyle,
27 milyar 62 milyon
liraya ulaşan tutann
18 arabk 1990 tari-
hinden 30 haziran
1992 tarihine değin
yüzde 50 oranında
basit faiz uy-
gulanması,
2- Bu yeni tutann 30 haziran
1992 tarihinden itibaren 1.5 yılı
ödemcsiz dönem olmak üzere
30 haziran 1999 tarihine kadar
7 yılda ödenmesi, ilk taksidi
mart 1994 ayından başlamak
üzere, 1994 yılında yüzde 10,
1995 yılında yüzde 12, 1996 yı-
hnda yüzde 15, 1997 yılında
yüzde 18, 1998 yılında yüzde
20, 1999'da yüzde 25 oranında
olmak üzere ücer aylık taksit-
lerle tahsil edilmesi.
3- Bu konsolidasyon uygula-
masının başanya ulaşabilmc-
nin, Narin'in şirkeüennin
ayakta tutuhnasına bağlı oldu-
ğu dikkali alınarak, vergı borç-
İannı ödeyebilmesı için işada-
mına aynca 1 milyon 400 bin
dolarlık kredi açılması karar-
laşünldı.
rini Yüce Divan'da paklayıp
gelmeleri lazım" dedi. İktidar-
da bulunduklan 500 gün içinde
Türkiye'nin dünyanın en temiz,
en dürüst ülkesi olduğunu sa-
vunarak, "Kimse havanda su
dövmesin" diyen Demirel, söz-
lerini şöyle sürdürdü:
"Ne bana, ne de başında bu-
lunduğum hükümete kimse toz
konduramaz. Bizi birdürüstlük
savunmasına. birtakım dosya-
larla malul olanlar sokamaz.
Ne aranıyor Türkiye'de? Yani
Türkiye'nin itibannı illaki boz-
mak için birtakım kimseler şah-
si garezlennı, itirazlannı ve suç-
luluk psikozlannı ortadan
kaldırmak için birtakım kara
buluüar çekmesinler Türkiye'-
nin üzerine."
"Türkiye İtarya ile falan kı-
yaslanamaz" dıyen Demirel,
Türkiye'de açık bir rejim ve dü-
rüst bir siyasi iktidar bulundu-
ğunuönesürdü.Demirel,"Mey-
dan okuyorum, hiç kimse ağzı-
nda gevelemesin hiçbir şeyi. lşte
ANKARA (Cı
hurivet Bürosu) -
Başbakanhk Teftiş
Kurulu, Vakıflar
Bankası'nın işadamı
Haht Narin'in 27
milyar liralık borç-
lannı yüzde 50 basit
faizle 2000 yılına de-
ğin ertelenmesi, ayn-
ca 1 milyon 400 bin
dolarlık kredi açması
olayını "soruşturul-
mak üzere" Hazine'-
ye sevk etti. Halit
Narin'e Vakıfbank
tarafından yapılan
özel uygulama, Yük-
sek Denetleme Kurulu tarafı-
ndan "usulsüz" bulunarak
banka yöneticileri hakkında so-
ruşturma yapılması istenmişti.
Bu istemin ulaştığı Başbakanhk
Teftiş Kurulu da iddialan "ye-
rinde' bulunca, Hazine bünye-
sindeki Bankalar Yeminli Mu-
rakıplan Kurulu görevlendiril-
di.
HaütNarin
• Başbakanhk Teftiş
Kunılu'nun raporunda,
Vakıfbank'm Çağlar'ın
şirketlerine açüğı
kredilerdekonu
ediliyor. Ama "bu
işlemlerin incelenmesi"
temennisine yer verildiği
için, bu konunun
"soruşturmasf'na gerek
duyulmadığı
kaydedHiyor.
CavitÇağlar
Başbakanhk Teftiş Kurulu'-
nun Hazine'ye sevk ettiği ra-
porlarda, Vakıfbank'm Devlet
Bakanı Cahit Çağlar'ın şirket-
leri Polylen ve Sifaş'a açüğı kre-
diler de konu edilmekle birlikte,
sadece "bu işlemlenn incelen-
mesi" temennisine yer verildiği
için, bu konunun "soruştur-
masf'na gerek duyulmadığı
kaydcdiliyor. Çağlar'ın şirket-
lerine aglan kredilerle ilgili te-
reddütler üzerinde, Vakıfbank
yönetıminin Yüksek Denetle-
me Kurulu'na "savunma yapa-
cağı" bildirildi.
Vakıfbank'm Narin'in borç-
lannı ertelemesi şu protokolle
gcrçckleşti:
1- Halit Narin'e ait, Narin
SBP, yerel temsilcilerin oluşturacağı çözüm için çahşma forumu önerdi:
4
Küıt sorununa çözüm, genel af'
Haber Merkezi - Sosyalist Birlik Partisi
Genel Yönetim Kurulu, 10-11 nisan tarih-
lerinde Ankara'da yapbğı toplantıda,
"uluslararaa durum, dış polıüka, hükünıc-
tin 500 günü, Kürt sorunu ve 1 Mayıs kut-
lamalan" konulannı tartıştı.
Bu konuda çeşiüi kararlar alan SBP
GYK, Kürt sorununun çözümüne demok-
ratik koşullarla yönelıncbileceğini belirtti.
Aynca, Olaganüstü Hal'in kaldınlarak ko-
niculuğun tasfıye edilmeye başlanmasını,
genel bir affın çıkanhnasını öneren SBP
GYK, silahlann tam olarak terkedibnesi
gerektiği görüşünü aakladı. Bu konuda,
Kürt nüfusun yoğun olarak yaşadığı illerin
secibniş temsilaleri olarak, miUetvekilleri,
belediye başkanlan, il ve belediye meclis
üyelen, tüm muhtarlar ve ihtiyar hayeti
üyelerinin oluşturacağı bir "Kürt sorunu-
nun çözümü için calışma forumu"nun
oluşturulmasını da önerdi.
Toplantı sonrasında yaymlanan altı say-
falık "Sonuç bildirgesi"nde Bosna-Hersek
ve Azerbaycan olaylanna da değinıldi. Sır-
bistan ve Ermenistan yönetimlennin Bos-
na-Hersek ve Azerbaycan'daki tehb'keli ve
insanlık dışı askersel eylcmlerine son ver-
melerini sağlamak için çok yönlü çabalann
artınlması istenilen bıldirgede, Türkıye'nin
her iki sorunda da askersel planda taraf ve
müdahaleci olmaması gerektiği belirtildi.
SBP GYK, hükümetin 500 gündeki ba-
şansız performansının en ağır yükünü yine
emekçi sınıflann çeküğini öne sürerken,
Türk-iş, DİSK ve Hak-iş'in 1 Mayıs'ı bir-
likte kutlamalannı istedi. Bildirgede, 1
Mayıs'ın enlernasyonalisl özü ile uyumlu
olmayan milliyetçi çarpıtmalara karşı dik-
katli vc uyancı olunması gerektiği de kay-
dedilerek, şöyle denildi:
"1 Mayıs 1993'te özellikleTİSK'in nisan
ayı içinde Cumhurbaşkanı özal'a ilelüği
raporunda yansıyan 12 Eylül'cü işci, sendi-
ka düşmanı ıstem, tutum ve girişimleri kar-
şı dikkatleri çekerek, endikal örgütlenmeyi
ve birliği geliştırrnek, işçı emekçi ve me-
murlannm sendikal hak ve özgürlükleri
için etkinlikler olarak kutlanması doğrul-
tusunda caba harcanması konusunda SBP
MYK'sini ve tüm parti örgüüerini görev-
lendirir."
YDK raporu
Yusufîslam
Cindoruk'la
gorüştu
TBMM Başkan Hüsamettin
Cındonık, Müstüman olarak
Yusuf tslam admı alan eski pop
möziği sanatosı Cat Stevens'ı
kabul ederek, bir sâregörüştü.
Göröşmesnrasuıda Yusuf
tsbm, tslam aleminin
Türkiye'denbugünlerde
beklediğiönemliroOer
olduğunu söyledi. İslam, "Bir
yıldır Bosna-Hersek'deceryan
edenolaylara,
AzerbaycaB'daki zukan
ekkndi. Yakmda Kosova'da
. daönemliolaylarparJak
verebOir. Türk hükümetinden
öoderlik beklryoruz" dedi.
DiptontatikcevreJerdegerekli
girişimkrdebuhınulduğunu
be&rtenCindorukise
Türkiye'nin gücüoun tek
başma bütün tslam
dünyasmdaki olaylarm önüne
geçmeye yetmeyeceğini
söykdL (Fotoğraf: AA)
Yüksek Denetleme Kunılu'-
nun raporunda, "crtclemcope-
rasyonunun gerekli teminaûar
abnmadan yapılması, faizler-
den adeta vazgeçilmiş olması,
ödeme planının çok uzun bir
vadeye yayıhnış olması, bunlar-
la yeünılmeyerek işadamına 1
milyon 400 bin dolar tutannda
kredi açılmış olmasının banka-
ya zarara ugratüğı" belirtiliyor
ve bu zarar nedeniyle yöneüci-
ler hakkında soruşturma açıl-
ması isteniyor.
Çifte standart
Bankaalık çevrelerinde,
"Aynı erteleme imkanlan Dev-
let Bakanı Çağlar'a da tanmmış
olmasına karşılık, teftiş organ-
lannın bunu soruşturulmaya
değer bulmaması bir çifte stan-
darttır" görüşü ileri sürülüyor.
Bu görüşleri aktardığımız Baş-
bakanhk Teftiş Kurulu üyelen,
şunlan söylediler.
"Bankalan denetleyecek en
ciddi mercilerden biri Yüksek
Denetleme Kurulu'dur. Gidip
hem Ziraat Bankası'nda, hem
Vakıfbank'ta bu incelemeleri
yapmışlar, ancak Sayın Çağ-
lar'ın şirketlerine açılan kredi-
ler üzerinde herhangj bir soruş-
turma istemine yer vermemiş-
ler.
Sadece durumun incelenmesi
temennısini gündeme getirmış-
ler. Bu değerlendirmelere itibar
etmek laam, ortada soruştur-
maya mesnet oluşturacak bir
iddia yoksa bunu zorla mı oluş-
turacaksınız? Bu görüşlere katı-
lmak mümkün değil."
Yargı personelinin, özlük haklan ve bağımsız yargı için başlattığı eylemler giderek büyüyor
12 Eylül Anayasasıyargıyı gölgeledi
Haber Merkezi- Yargı men-
suplannın maaşlannın arttınl-
ması ve çalışma koşullannın
iyileştinlmesi için birbirinden
bağımsız olarak başlattıklan
eylemler yayılarak sürüyor.
Yargı mensuplan özlük hakla-
nnın yanısıra, yargı bagımsızlı-
ğı, yargıç bağımsızlığı ve yargı
güvencesine gölge dûşüren
1982 Anayasası'nın değişüril-
mesini, Adalet Bakanhğı'nın
hazırladığı yeni yargı rcformu-
nun biran önce yasalaşmasını
istiyorlar. Dün bazı adliyelcrde
de yargı hizmetlerinin yavaşla-
dığı gözlendi.
Adıyaman Cumhuriyet Sav-
ası AB Sami Arlı gazciemizc
gönderdiği faks metnindc diğer
• Yargı personelinin bir süredir eylemlerledile getirdiği huzursuzluk yurt
çapında yayılma eğiliminde. Yargı üyeleri, özlük haklannın düzeltilmesinin
yanı sıra yargı bağımsızlığı, 1982 Anayasası'nın değiştirilmesi ve yargı
reformunun yasalaşmasını istiyor.
illerde başlayan eylemlere olduğu ve sorunun yalnız mev-
cut iktidann değil, tüm ülkenin
sorunu olması gerektiği inan-
cındayız. Bu sorunun sık sık ka-
muoyunda gündeme getiril-
mesinin ve yargıya ilişkin prob-
lemlerin çözümünün idarenın
inisyatifine bırakılmasınm, yar-
omuz vermek istediklerini be-
lirterek, yargı reformunun Ba-
kanlar Kurulu'ndan ve Meclis'-
ten de geciktirilmeden, engel-
lenmeden ve değiştirilmeden
geçmesi gereküğini söyledi. Arlı
tüm yargı personelinin Adalet
Bakanlığı'na ayn ayn telgraf gının saygınlığını ve güvenilirli-
çekerek bu konudaki isteklerini ğini zcdelcdıği ve gücünü zayıf-
Telgraf lattığmı düşünmekteyiz."
Tekirdağ Adliyesi'nde de ha-
kim ve savalann sorunlannın
çözülmemesi nedeniyle yargı-
nın tıkanma noktasına geldiği-
sıraladığını söyledi.
metni özetle şöyle:
"Yargının içinde bulunduğu
sorunlann çözümünün hukuk
devleünc olan inanan bir gereği
ni söylediler. Buradaki adliye
görevlileri başbakan, tüm ba-
kanlar ve TBMM Başkanhğı'-
na bir dilekçe göndererek yar-
dım istedilcr. Dilekçede özetle
şu değerlendirme yer aldı:
Yargı bağımsızlığı, yargıç ba-
ğımsızlığı, yargı güvencesi 1982
Anayasası ile gölgelenmiştir.
Meslek çekiciliğini yitirmiş-
tir. Mevcuduyla bile yeterli ol-
mayan hakim ve sava kadrola-
n bugüne kadar doldurulama-
mışür. Nice yetkin yargıç ve
savcı mesleklerinin en verimli
döneminde görevlerinden ayn-
lmak durumunda kalmıştır.
Yasalar toplumun sosyal ve
ekonomik değişımine ayak uy-
duramamıştır. Hızlı nüfus artışı
ve gelişen sosyo-ekonomik ya-
şam, adliyelere gelen iş yükünü
arttırmışür. Sonuç olarak yargı
tıkanma noktasına gclmiştir.
Anayasal degişimden başla-
narak yargı bağımsızlığjnı,
yargıç bağımsızJığını yargıç gü-
vencesini sağlayan yenilikler
yapıhnalıdır.
Adana Barosu Başkanı Ay-
dın Coşar da yargı mensuplan-
nın maddi açıdan huzura ka-
vuşması gerektiğini, bunun
daha iyi ve adil yargı için kaçı-
nılmaz olduğunu söyledi.
POLÎTÎKAGtJNLtJĞtJ
HtKMET ÇETtNKAYA
Baharla Gelen Umut...
Memurların sendikal hak ve özgürlükleri sanırtz "bir
başka bahara" kaldı. ILO sözleşmeleri Meclis'ten geçti
ama henüz yaşama geçmedi.
Çalışan kesimin sosyal ve ekonomik sorunları gide-
rek artarken DYP-SHP hükümeti iyileştirmeye yönelik
somut adımları ne yazık ki atamadı.
Türkiye bir sorunlar ülkesi...
On yılda bir askeri darbelerin yaşandığı Türkiye'de
demokratikleşme de öyle kolay olmuyor. Baskıların, iş-
kencenin, yargısız infaz tartışmalarmm yaşandığı ülke-
mizde tepeden tırnağa bir özgürlüğün, bir başka deyişle
demokrasinin yaşama geçmesi gecikiyor.
Gazetelerin birinci sayfalarına şöyle bir göz attığınız-
da yolsuzluk haberleri, "siyasalsomürü" kokuyor. Rad-
yoların kapatılmasına her siyasal parti bir başka kılıf uy-
duruyor.
Fırtınalı bir denizde yelken açan bir tekneye benztyor
bizdeki demokrasi...
Dün sabah yazarımız Erdal Atabek beni görünce takıt-
dı. Atabek, "Bak Hikmet" dedi ve ekledi:
"Ağaca baka baka yaprakları yeşile dönüştü..."
Gülümsedim:
"Aylar ve yıllar ne çabuk geçiyor değil mi?"
Erdal Atabek gûldü:
"Sen ağaca bakmayı sürdür. Ay sonuna dek çiçekleri-
ni deaçacak..."
Bizim gazetenin bahçesindeki o ulu ağaç geçen yıl
geldiğimizde yeşile dönüştü sonra ciçek açtı. Ardından
yaprakları sarardı. Sonbahan onunia yaşadık, kimi sev-
gileri ve hüzünleri de.
Bizim işimiz beklemek Zor olsadadirenmek...
Belki toplumumuzun alın yazısı bu. Çalışan kesim de
yıllardır inatla bekliyor demokratikleşmek için. Temel
hak ve özgürlüklerine kavuşmak için direniyor. Onlara
seçim alanlannda sözler veriliyor. Söz verenler ardın-
dan iktidarageliyor...
Çalışan kesim bekliyor...
Soruyortar.
"Ne zaman kalkacak sendikamızm önündeki sendikal
engeller?"
Yanıt veriyorlar
"Bekleyin, sabırlı olun, direnin, kalkacak..."
Pencereden bahçeyi seyrediyorum. Sonra üst kata çı-
kıyorum.
Palmiye ağacı kışı yorgun geçirmisti. Siyah gül kışa
yenik düşmüştü.
Baktım, siyah gül ağacı dirilmiş, palmiye kendine gel~
miş...
Zaman su gibi akıp geçiyor işte...
Kimi sevdalar baharla başlar kışla biter. Kimi tutkular
onanlması güç yanlışlıklan getirir insan yaşamına.
Ama siyasal yaşamda atılan her yanlış adım her yan-
lış karar kişiye değil, topluma zarar verir...
Toplumumuz demokratikleşmeyi bekliyor, iç barışı
bekliyor. ,
PKK lideri Apo (Abdullah öcalan) dün Bar Elias'ta dü-
zenlediği basın toplantısında diyor ki:
"Tek taraflı ateşkesi süresiz uzattım..."
%po'nun bu kez yanında Celal Talabani'nin yanısıra
Kemal Burkay ile HEP Genel Başkanı AhmetTürk, HEP
miUetvekilleri Sedat Yurttaş, Hatip Dicle, Sırrt Sakık ve
Orhan Doğan bulunuyor.
Kemal Burkay, basın toplantısı sonrası arkadaşımız
Oral Çalışlar'la konuşurken "sevgiden, birliktelikten"
söz ediyor. Burkay daha sonra şunlan söylüyor:
"Biz Türklerle barış ve dostluk içinde yaşamak istiyo-
ruz."
Ne demiştik yazımızın başında?
Türkiye bir sorunlar ülkesi...
Biz ne zaman sorunlarımızı çözümleyeceğiz, demok-
rasiyi içimize sindireceğiz, işte o zaman barışı, sevgiyi
yakalayacağız güle oynaya.
İşte o zaman ne yargısız infazı tarnşacağız ne işken-
ceyi ne de memur sendikalannın önündeki engelleri...
Hava pırıl pırıl...
Gök yüzünün mavisi insanda çocuksu bir coşku yara-
toyor. O bitmeyen sevdalar belki eski zaman masalların-
da kaldı ama uçarılık böyle günlerde, baharda, hüznün
sırtını yere yapıştırıyor.
Gazetenin bahçesindeki ağaç, o siyah gül, o palmiye
ağacı bize zamanı yasaoyor...
Artık beklemek bizim işimiz olmasın...
Bahartoplumumuzunumudu olsun...
Radyo-TV Yasası
]!^ aıııacı
tek celsedeözgürlük
• Özel radyo ve televizyonlara özgürlük
sağlayacak Anayasa'nın 133. maddesinin
değiştirilmesi, en az 1 ayda gercekleşecek. Üç
partinin protokol imzalayarak anlaşmaya vardığı
taslak, 21 nisanda oylanacak. Oylamada 300 oy
çıkmaması referanduma neden olacak.
ANKARA (Cumhuriyet Bâ-
rosu) - özel radyo-televizyon-
lara yasallık kazandıracak
yasa düzenlemeleri için en az
bir aylık süre gerekiyor. Ana-
yasının 133. maddesinin değiş-
tirilmesi ve Cumhurbaşkanı
Turgut özal tarafından onay-
lanmasının ardından, DYP,
ŞHP ve ANAP'ın bir protokol
imzalayarak uzlaşmaya vardı-
ğı yasa da Meclis gündemine
geürilecek. Anayasa dcğişikliği
için yapılan oylamada 300 ra-
kamının bulunamaması duru-
munda, referandum gündeme
gelecek. Cumhurbaşkanı
özal'ın da referandum yolunu
açabileceğine dikkat çekilir-
ken, iktidar partileri grup yö-
neticileri, "Özal bunu yaparsa
doğru davranmamış olur. Bu
referandumu öyle havaya so-
kanz ki, kendisine karşı bir re-
feranduma çeviririz, perişan
olur" dediler. DYP, SHP ve
ANAP grup yöneticileri, 133.
madde ile ilgili değişikliğin gö-
rüşüleceği 21 nisan günü Mec-
lis'te olmalan konusunda mıl-
letvekillerini uyardılar.
Anayasa'nın 133. maddesi-
nin değiştirilmesi ile ilgili yasa
önerisinin TBMM'de görüşül-
mesi sırasında, maddelere ge-
çilmesinın oylanmasının ar-
dından 300 rakamının bulun-
mavacağı anlaşılınca, iktidar
partilerinin miUetvekilleri salo-
na ginrıeyerek, görüşmelerin
crtelcnmesini sağladılar. Bir
sonraki gün de 300 rakamına
ulaşılamayacağı anlaşıbnca,
önerinin görüşülmesi 21 nisan
gününe ertelendi. 21 nisan gü-
nü ilk görüşmenin tamamlan-
masmın ardından, anayasa ge-
reği en az 48 saat sonra ikinci
görüşme yapılabileceğinden,
bu görüşmenin de 28 nisan gü-
nü yapılması öngörülüyor.
DYP Grup başkanvekillerin-
den Güneş Müftüoğlu, "300'ün
altında bir rakamla değişiklik
geçerse, referandum olur.
Ama bu sayıyı bulacağmuzı
sanıyorum. Sonra cumhurbaş-
kanının imzası heklenecek.
14-15 gün de orada bekkr. lm-
zalamayacağını sarmıyorum.
Referanduma gitmez. O za-
man perişan ederiz. O havaya
sokanz ki, kcndısi için bir refe-
randuma döner iş" dedi.
Partilcrarası komisyonun
hazırladığı "kamu ve özel rad-
yo televizyonlann kuruluş ve
işleyişi hakkında kanun tas-
lağı" DYP, ANAP ve SHP
grup başkanvekiUeri tarafı-
ndan bir protokole bağla-
nırken, CHP ile RP bu proto-
kole imza koymadı. RP ile
CHP, anayasa değışikliğine de
destek vermeyecek. DYP grup
başkanvekıllerinden Güneş
Müftüoğlu. yasanın gündeme
gelmesinden sonra en kısa za-
manda çıkanlacağmı bclirte-
rek, "Bitinceye kadar görüş-
mekri sürdürürüz. ANAP da
bizimle hareket edecek.