Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 NİSAN1993 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 11
12. Uhıslararası tstanbulFilm Festivalijürisindegörevyapan İtalyan sinema eleştirmeni Umberto Rossi:
Tstanbul, Avrupa'nın 4. büyük festivali
CUMHUR CANBAZOĞLU
12. Uluslararası İstanbul Film Fes-
tivali jürisinde görev yapan İtalyan si-
nema eleştirmeru Umberto Rossi, Türk
sinemasını en iyi tanıyan Avrupalı im-
zalardan bıri. İtalyan Komünist
Partısı yayın organı Unita'da ve Segno
Cinema adh dergide yazan Rossi, ital-
yan sinemasının Holîyvvood ve TV'ye
karşı verdiği savaşın benzerinin çok
yakında Türkiye'de yaşanacağını,
sinemacılanmızın bugünkü gibi TV'ye
fazla yaslanmadan bu knzi atlatabile-
ceklerini belirtiyor.
-ltalya'da TV' ve Hollywood sine-
mayı öMürdü. Bu begemonyadan biz si-
nemanuzı nasıl konıyabiliıiz?
Bu işı düzene sok'mak gerek. Bunu
söylediğinizde ticaret özgürlüğünün
yaralanacağını ileri sürüyorlar. Ama
bir orta yol bulunabilir. Orneğin baa
ülkelerde TV pazar günleri ya da bay-
ram günlen film yayımlamıyor.
ABD'de en çok izlenen yayın kuşak-
lannda TV'lere başkalannın ürettiği
filmleri kullanma zorunluluğu getiril-
di. Yunanistan"da TV şirketlerine bi-
lançolannın yüzde l,5"u kadar film
sektörüne yatınm yapma zorunluluğu
var. Bazı çevreler sinemanın korun-
nıasına karşı çıkıp televizyonun peka-
la sinemayı yaşatabilecegini, her sek-
tör gibi sinemaya da piyasa kural-
lannın uygulanması gerektiğini söylü-
yorlar. Ancak bu doğru değil. film
kültürü günden gûne ölüyor. Insanlar
artık sinema salonlannda film seyre-
derken sürekü konuşuyorlar. Çünkü
evlerinde öyle alıştılar. TV'de film iz-
lerken bir yandan telefondasınız, ço-
cuk ağlıyor, bir şeyler yiyorsunuz. Ses
aynı değil, ekran küçük. Filmle ilişki-
niz en alt düzeyde.
-Televizyon şirketle-
rinin ürettiği filmle sine-
ma dûnyasının ürettiği
fılmler arasında ne gibi
farkvar?
Televizyon fılmini
devlet kanalı yaptın-
yorsa normal olarak
devletin idcolojisinın
işlenmesini istiyor se-
naryoda. Aile kurumu-
na karşı olmamab,
halkj başka kanala yö-
neltmemek için hafif ve
kolay anlaşılmalı Özel
TVIer ise vergilerle
desteklenmediğinden
tamamen reklam şek-
törünün elinde. Özel
kanalı bir bakıma rek-
lam şirketlerinin bası-
ndakiler yöneüyor. Or-
neğin bir kola rek-
lamını kalkıp da Go-
dard'ın filmınin arasına
sokamıyorsunuz. Bu
kola şırketiyle alay et-
mek gibi bırşey, çünkü
hedef kitlesi başka. Bu nedenle TV şir-
ketleri insanlan eğlendıren, fazla dü-
şündürmeyen, günlük gerçeklerden
hayli uzak filmler yapmak zorundalar.
-Avrupalı yönetmenlerin film yap-
maktaki zorluklannı gördükten sonra
eleşririlerinizde daha toleranslı davran-
maya başladınız mı?
Tabu eleştıri her zaman salt filme
bağlı değil, şartiar da gözönüne alı-
nmalı. Ömeğin Atrf Yılmazın "Düş
Gezginleri" sanatsal yönü yanında er-
kek bir toplumda çekilmesiyle de iş-
lenmeli. İsveç ya da ABD'de bövle iki
eşcinselin yaşamını anlatan filmin faz-
la önemi yok. Ama Türkiye için
önemli bir adım. Özgün fılmler ya-
pamama sorunu Hollyvvood'un içinde
yer almayan Amerikah yönetmenler
için de geçerli. Ekonomik sorunlar var
diye sinemayı ihmal eden, diüni iyı
oluşturmayan yönetmenlen gözardı
etmek yanlış bence.
•Türk sineması dtşardan nasü gözükü-
yor?
Türk sineması 80'li yıllann başında
Yılmaz Güney'le özdeş bir yol çizmişti.
Güney'den sonra daha da cesur adı-
mlar atıldı. Örneğin
Omer Kavur gibi bir
isim başka yollann ol-
duğunu da gösterdi.
Diğerleri de psikolojiyi,
özeli keşfettiler. Bu ara-
da sosyolojik açıdan iyi
işler yapmış Atıf
Yılmaz gıbı bir isim son
yıllarda ön plana çıka-
bildi. Çok olumlu geliş-
meler saptadığımı söy-
leyebilirim Türk sine-
masında.
-Avnıpa Türk sine-
masından hâlâ köy fim-
leri bekliyor. Yeni Türk
filmleri festi>allerde ne-
den ilgi görmüyor?
Bu bence çok ırkçı
bir yaklaşım. Avrupa,
Afrika'dan da tozlu
topraklı filmler, kabile
öyküleri bekliyor. Türk
yönetmenler şu anda
psikolojik konulan
yansıtmak endişesinde-
ler ve bunu yapmalılar.
Onlara kalkıp da "Siz
folklorik birşeyler çekin, psikolojik ko-
nulan bize bırakın" demek egoist bir
istek.
-Son yıllarda bazı Türk yönetmenleri
festivallik fılmler yaptıkları için eleşti-
riliyorlar. Feasti>allerin dünya pazan-
ndaki önemi nedir?
Örneğin biz Ömer Kavur'u festival
yoluyla tanıdık, kültüriinü anlayabil-
dik. Bugün festivaller büyük bir sine-
matek. Yalnız Türker değil. Hintliler
de Japonlar da bazı İtalyanlar da festi-
val için film yapıyorlar. Festivalin
ödülü yönetmeni zengin etmiyor, ama
tanınmasını sağlıyor. Neden Avrupa'-
da 120 filmli Atıf Yılmaz, Ömer Ka-
vur'dan daha az tanınıyor? Çünkü
Ömer Kayur festivaller konusunda
ısrar etti, iyi ilişkiler kurdu, fılmlerini iz-
lettirme şansını yakaladı.
-Türk sinemasının özgün bir dil oluş-
rurduğunu söyleyebilir miyiz?
Türk filmleri rengıyle, sıcaklığıyla
diğerlerinden kolaylıkla aynlabiliyor.
Ama yeni Türk sinemasının dili oldu-
ğunu sanmıyorum. Belki teker teker
Atıf Yılmaz ya da Şerif Gören sine-
masından söz edılebilir o kadar. An-
cak ben başka bir konunun altını çiz-
mek isüyorum. Türk yönetmenler bu
şartlara rağmen büyük bir film çekme
arzusuyla dolular. Çok önemli bu. Or-
tak dil oluşturmada bu kadar ısrar
edilmemeli. Üç tane usta olacak, etraf-
lannda da birkaç öğrenci. Aynı şcyleri
anlatacakiar. Oysa herkesin hatalany-
la, sevaplanyla kendi yolunda yürü-
mesı gerek.
-On ikinci yaşını kutlayan İstanbul
Film FestivalTnin dünya sinemasındaki
ağırlığı nedir sizce?
Söyleyeceklerimi kesinükle iltifat
kabul etmeyin. Avrupa'daki üç büyük
Berlin, Cannes ve Venedik'ten sonra
İstanbul gelıyor bence. Münihde belki
İstanbul'la aynı düzeye konabilir. Üç
büyük festivalin en önemli kartlan
sinema eleştirmenJeri, sinema ya-
şantısı. İstanbul ise şehrin dokusu ve
kültürüyle onlardan daha ilerde. Belki
zenginliic açısndan çok çok iyı değil,
ama Türkiye'nin şartlannda önemli
bir festival. Seyirci de ilginç. Gecenler-
de Orhan Oğuz'un fılmiyle (Dönersen
Ishk Çal) ve "Berlin in Berlin" konu-
sunda iki toplantı izledik. Tartışılan
konular üst düzeydeydi, etkilendım.
J. ULUSLARARASI IZMIR FİLM FESTİVALİ
Italya'dan Hindistan'a uzanan sinema şöleniİZMİR (Cumnuriyet Ege Bü-
rosn)- Dokuz Evlul Fakültesi
Güzel Sanatlar Fakültesi'nce dü-
zenlenen 5. Uluslararası İzmır
Film Festivali, Büyük Efes Oteli'-
nde yapılacak bir törenle perşem-
be günü başladı. Kültür Bakanı
Fıkri Sağbr'ın da kaükhğı tören-
de Yönetmen .Bijge CMgaç'a.
"AJtın Artemis Ödülü"venldı.
Festivalin bu yılki progra-
mında çeşitli ülkelerden seçilen
filmlerin gösterisi ve seminerler
yer alıyor. Düzenlenecek bu se-
minerler, "Frahcesco Rbsi Si-'
neması",'" Eisensteın'dan Günü-
müze Sinemada Kurgu'Y'Gele-
cegin Kjsa Fılmi" başlıklannı
taşıyor.
40 filmin sunulacağı 5. Ulus-
lararası İzmir Film Festivalı'nde
bu yıl, İtalyan filmlenne ağırhk
veriliyor. Festivalde bu yıldan
başlayarak her yü bir Akdeniz ül-
kesı sinemasına önem venleceğı-
ni belirten Festival Yönetmeni ve
Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne
ve Görüntü Sanatlan Bölümü
Ögretim Üyesi Doc.Dr.Oguz
Makal, bu yıl Dünya Sineması
ıçensınde önemli bir yer tutan
İtalyan Sinemasfnın başlangıç
olarak seçiküğini
söyledı. İtalyan Sı-
nemaa'nın 195O'li
yıllarda yaratmış ol-
duğu yeni gerçekçi-
likten bu yana, di-
nanizmini ve ya-
ratıahğını kaybet-
mediğinı belirten
Doç.Dr. Makal,
"Amaamız önemli
uygarhklann ya-
şandığı günümüzün
modern kenti
tzmir'i, tüm Ak
nız'i kucaklayan
banşcı, birleştirici
bir sanat şenliğınin
başlangıç noktası
yapmak" dedi.
Festivahn açılış
fılmı de İtalya'dan
secildi Genç İtalyan Sineması'-
ndan Italo SpineUi ve Paolo Gras-
sinfnın birlikte yönettikleri
"'Roma Paris Barcelona" nın Ita-
lo Spinelli tzmır'e geldi.
27 Nisan'a dek sürecek 5.İzmir
Uluslararası Film Festivali'nde
yer alan İtalyan Sineması'ndan
ömekler şunlan
Ettore Scob'dan "Saat Kaç",
Feuinfden "Aym Sesi". GabrieJ
SaKatores'ten "Akdenizli" ve
"Turne", Paolo Grassi ve Italo
SpineuTden "Roma, Paris Barce-
lona", Gabrieila Rosaleva'dan
"Aziz Paul'ün Gebni"ve Dino Ri-
si'den '"Yaşam Aşkı".
Dokuz Eylül üniversitesi Gü-
zel Sanatlar Fakültesi'nin Kültür
BakanlığVnın katkılanyla düzen-
lediği 5.İzmir Uluslararası Film
Festivali'nde aynca Alman.
Hint, Fransız, Amerikan sineme-
lanndan da ömekler sunulacak.
. Dünya Sinemalanndan Secmeler
adını taşıyan bu bölümdegösteri-
lecek fılmler şunlar:
David Cronenberg'den "Müt-
hiş Yemek (Naked Lunch)".
Kryzstof Kiesk>wski'den "Şarkü-
teri'.DorisDörrie'-
den "Doğum Gü-
nün Kutlu Olsun
Türk (Happy Birth-
day Türke)", Jod
Coen'den "Barton
Fink", Oliver Aus-
ten'den "Jesuit
Joe", Iili Rni Za-
nucktan "Rush",
Rarrel James Ro-
odt'tan "Sarafına",
Wim VVenders'tan
•'Dünyanm Sonuna
Kadaf (Until The
End of World)".
Paul Sdıroder'den
"Yabancı Kucak
(Comfort of Stran-
gers)", Bnıce Bres-
ford'tan "Kara
Cübbe (Black
Robe)". Bemhard VVickiden
"örümcek Ağı"ve Rainer Wer-
ner Fassbioder'den "'Lıb' Mar-
len".
Türk Sinemasından Yeni
Filmler bölümünde de; Yavuz
özkan'dan "İki Kadın". Irfan
Tözûm'dcn "Cazıbe Hanım'ın
Gündüz Düşleri", Sutan Çetin'-
den "Berlin in Berlin" ve Mustafa
Barton Fink
AhMklar'dan "Denize Hançer
Düstü" gösterilecek. Sinan Çe-
tin, Irfan Tözüm ve Seçkin Yaşar
fılmlerinin gösterimine katılarak,
izleyicilerle söyleşecek.
Aynca, 22 Nisan'da saat 14.
OO'te TAD'da GSF öğrencılerin-
ce Türkiye'de ilk kez hazırlanan
"l îğur Mumcu Bdgeseü", u
Yavu-
zer Çetinkaya BeJgesey ve "Ya-
man Okay Belgeseli" sunula-
cağını belirten Doç.Dr.Oğuz
Makal, televizyon kanalı çoklu-
ğunun izleyiciyi etkileyebileceğini
vurgulayarak, " Gündüz aynı
şeyi yaşamayız. Ancak şu sıralar
yaygınlaşan ve gerçek olan bir
slogan var. Film sinemada İzle-
nir. Filmi tanımak istiyorsanız
mutlaka salonda izlemelisiniz"
dedi. Turizm potansiyehnin sade-
ce oteller yapılarak genişletilme-
mesi gerektiğine dikkat çeken
Doç.Dr.Makal, turistin kültürel
açıdan doyacağı mekanlann.
olaylann yaratılmasını istedı.
Festival, ünlü yönetmen Fran-
cesco Rossi'nin, bin politik sıne-
madan uyarlanan "Üç Kardeş"
ile diğer bir opcra uyariaması
olan "Carmen" adlı fibnleriyle
sona erecek.
Tiyatro kamyona bindi
• ANKARA (AA)- Devlet Tiyatrolan Genel Müdürlüğü,
tiyatro sahnesi olmayan yerlere de tiyatro götürmek
amaayla "kamyon tiyatro" uygulamasına geçti. Devlet
Tiyatrolan Genel Müdürlüğü, Elizabeth İngilteresi'nde
başlayan gezgin topluluklann, oyunlannı atlann çektiği
arabalar ile ülkenin dört bir yanına taşıdıklan araba
tiyatrolan geleneğinı günümüze taşıdı. Milb Piyango
İdaresi'nin hibe ettiği ve bir tiyatro sahnesinin bütün
özelliklerini taşıyacak şekilde düzenlenen kamyon bundan
böy le bir tiyatro sahnesi olarak hizmet vermek üzere 20
nısanda yola çıkacak. Kamyon tiyatro ilk olarak
perdelerini 20 nisan sab günü Kızılcahamam'da " Yedi
Köyün Yargıa" adb çocuk oyunu ile açacak. Kamyon
tiyatro, 21 nisanda Ayaş'ta, 22 nisanda Polath'da, 23
nısanda Çubuk'ta, 24 nisanda Haymana'da, 27 nisanda
Bala'da oyunlannı sergilemek üzere yola çıkacak.
Deli Dumrul'a jüri özel ödülü
•ANKARA (AA)- Güngör Dflmen'in yazdığı. Yücel
Erten'in yönettiğt "Deli Dumrul"; "Nevruz-93
Uluslararası Tiyatro ŞenliğTnde jüri özel ödülünü aldı.
Devlet Tiyatrolan Genel Müdürlüğü'nden verilen bilgiye
göre Türkmenistan'm başkenti Aşkaabad'da düzenlenen
"Nevruz 93 Uluslararası Tiyatro ŞenliğTne davet edilen
"Deb Dumrul" 26 mart-10 nisan tarihleri arasında
Türkmenistan ve Azerbaycan'da temsiller verdi.
Yanşmaya katılmadığı halde yoğun ılgı ve istek gören oyun
jüri özel ödülünedeğergörüldü. Sahnelendiği 1991 yılmdan.
bu yana Ulvi Uraz, 1. Mersin Tiyatro Karşılaşması ve
Sanat Kurumu tarafindan 6 kez ödüllendirilen "Deli
Dumrul", geçen yıllarda Makedonya Mpt Festivali,
Avrupa Tiyatro Bienali ve İstanbul Tiyatro Festivali'ne
katılmış, kapalı gişe oynamıştı.
Ege'de Kültür Gezileri
• İZMİR (AA)- Tarih ve Toplum dergisi, ayakta
kalabilmiş birçok uygarlığın görülmesi ve onlara sahip
çıkılmasını sağlamak amaayla Ege'de kültür gezileri
düzenledi. Derginin İzmir yönetmeni Atilla Baymdır,
yaptığı açıklamada gezilerin turistik yanı da dikkate
abnarak, kültürel yanına özen gösterdiklenni söyledi.
AFSAD ayın fotoğrafı yanşması
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara fotoğraf
Sanatçılan Dernegi(AFSAD) tarafindan heraydernek
üyelen için düzenlenen " Ayın fotoğrafı" yanşması
sonuçlandı. Secıciliği, İb'ahim Demirel tarafindan yapılan
"Hareket" konulu bu aykı yanşmada 12 fotografçmın
renkb, siyah-beyaz ve saydam dallannda toplam 27 yapıü
değerlendirmeye alındı. Değerlendirme sonucunda,
siyah-beyaz baskı dalında Mahmut Turgut'un yapıü ayın
binnci fotoğrafı. Oya Özden'in yapıü ikinci, Mahmut
Turgut bir başka yapıü üçüncü, renkb baskı dabnda,
Sunay Sunar'ın yapıü ayın birincı fotoğrafı, Saide Bal'ın
yapıü ikinci ve Bal'ın bir başka yapıü üçüncü, saydam
dalında, Ulvi Kocailik'in yapıtlan ayın birinci, ikinci ve
üçüncü fotoğrafı seçildi. NılüferGökeşmeoğlu'nunyapıü
isejüri özel ödülüne değer bulundu.
Kazak sanatçının fotoğraf sergisi
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kazakıstan'da
yaşayan Azerbaycan asıllı sanatçı Bayramali Halafov'un
yapıtlan, Dışışleri Bakanlığı Türk İşbirliği Kalkınma
Ajansı(TİKA) ve Ankara fotoğraf Sanatçılan
Derneğı(AFSAD)'ın işbırlığı ile Türkıyeye gebyor. 28
nisan ve 9 mayıs tarihleri arasında Fransız Kültür
Merkezi'nde açık kalacak sergide Halafov'un 70'e yakın
yapıü hem izlenime hem de saüşa sunulacak. 1948 yılında
Azerbaycan'da düny aya geten Halafov, Moskova All
Union Üniversitesi'nin Güzel Sanatlar Bölümü'nü bitirdi.
1966 yılında Kazakistan Alma Ata'ya yerleşen Halafov,
açtığı fotoğraf stüdyosunda çalışmalannı sürdürürken,
aynı zamanda Kazakistan başkentinin tüm gazetelerine
fotoğraf katkısında bulundu. 1989 yılında ilk kişisel
sergisini açan Halafov, sergileriyle önemli başanlar elde
ettı.
Müzik Festivali'nde bugün
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-10. Uluslararası
Ankara Müzik Festivali'nde bugün, Polonya Müzik
Tiyatrosu ve Poznan Balesi'nin rock ve bale gösterisiyle,
Şirin Pancaroğlu'nun harp resitali yer alıyor. Harp resitali
saat 16.00'daDevletResimveHeykelMüzcsiSalonunda,
rock ve bale gösterisi de saat 20.30'da Milli Eğitım
Bakanlığı'nın Beşevler'deki Şura Salonu'nda izlenebilir.
Evrensel yapıtların dilimize kazandırılması sürüyor. Tüm çevirmenlere çağri:
KâzımTaşkent
Klasik Yapıtlar Dizisi
Yapı Kredi, kurucusu Kâzım Taşkent'in anısına,
edebiyat, felsefe ve bilim alanlarındaki önemli yapıtlan
yayımlamayı sürdürüyon Kâzım Tâşkent Klasik Yapıtlar
Dizisi'nin ilk bölümünde yayımlanmak üzere seçilen
yapıtların çevirmenleri geçen yıl belli olmuştu.
Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar Dizisi'nin ikinci
bölümünde de, Türkçede eksikliği duyulan ve günümüz
koşullannda ancak bir kurumun desteğiyle
yayımlanabilecek evrensel yapıtların, Avrupa kültüründen
başlayarak, dilimize kazandırılması amaçlanıyor.
Yapı Kredi. ülkemizin usta, genç tüm çevirmenlerini,
Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar Dizisi'nin
oluşturulmasına katkıda bulunmaya çağırmaktadır.
Adaylar, belirlenen listeden seçecekleri yapıttan
belirlenmiş 15 sayfahk bir bölümü çevirerek,
1 Ağustos 1993 tarihine kadar Danışma Kurulu'na
ulaştracaklardır. Can Alkor, Enis Batur,
Ahmet Cemal, Prof. Cevat Çapan ve
Prof. Tahsin Yücel'den oluşan Danışma Kurulu bu
çevirileri değerlendirecek, gerekirse Kurul üyeleri
dışında uzmanlann görüşlerine de başvurarak, her
yapıtn çevirmenini seçecek ve 1993'ün Ekim ayında
açıklayacakbr. Yapıtların, yazıldıkları dilden çevrilmesi
ilkesi benimsenmiştir. Çevirilerin zorluğu ve çeviri
sürelerinin uzunluğu göz önüne alınarak, ücretler.
ülkemiz standartlannın üstünde belirlenmiştir.
1993 Kâzım Taşkent Çeviri Ödülü: Aynca, ilk
çeviri çalışması Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar
Dizisi nde yayımlanacak bir çevirmene 2.500
ABD Doları tutannda "Kâzım Taşkent Çeviri
Ödülü" verilecektir. Birindsi geçen yıl verilen
ödülün seçici kurulu. Danışma Kurulu
ûyelerinden oluşmaktadır.
llgilenen çevirmenler, çevrilecek örnek metinleri ve
başvuru formlannı aşağıdaki adreslerden
edinebilirler:
• Yapı Kredi Yayınlan Istiklâl Caddesi No: 285-287
Kat: 5 B Blok Beyoglu 80050 İstanbul
Tel: (1)293 08 24
• Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Ankara Bölge Müdürlüğü
Kızılay 06422 Ankara Tel: (4) 431 41 OO'dan 242
• Yapı Kredi Yayınlan Kitabevi Kıbrıs Şehitleri
Caddesi No: 46 Alsancak 35220 Izmir
Tel: (51) 69 82 90
Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar Dizisi'nin ikinci
bölümünde yaytmlanması öngörülen yapıtlar:
Şlir:
Oeuvres Po«ıques (Butun Şıırlen)
Hannch von Oflerdıngen
Dıe Lehrlinge zu Sats (Saıs'lı Çömezier)
Hymnen an dıe Nacht (Ceceye llahiler)
Seçıtmiş Şıırler
Seçılmış Şıırler
Izlanda Sagalan
Roman:
Dr. FaiBtus
le Rıvage des Syrtes (Syrte Kıys)
Locus Solus
Portrart of a Lady (Bir Kadının Portresı)
Eleîtiri/Deneme:
L'Exp6nence Inteneure (Iç Deney)
Tiyatro:
Amphrtryon
The VVhıte Devıl (Ak Şeytan)
Le Soulıer de Satın (Ipek PabLÇlar)
Diibilim Incelemeleri:
De la Gramatotogıe (Yazıbılım)
Stılstudıen l-ll (Bıçem Incelemeterı l-ll)
Probiemes de ünğuısüque Gene'-ale l-ll
(Genel Dılbıhm Soaınları l-ll)
Feisefe:
Logık der Forsctıungen
(BılımseJ Araşörmanın Manttğı)
Françoıs Vıllon
Novalıs (Fnedridı von'Hardenberg)
JohnKeats
John Donne
Thomas Mann
Julıen Cracq
RayiTKînd Roussel
Henry James
Georges Bataılle
Heinrıch von Kleıst
JohnVVebster
Paul Claudel
Jacques Dernda
LeoSpıtzer
Emıle Behvenıste
Karl Popper
Dıe Gojndlagen der Arıüımetık
(Antmeüğın Temellen)
FoundatKHi und Begnff
(Iştev ve Kavram)
Sınn und Bedeutung
(Anlam ve Imlem Uzenne)
Begnff und Gegenstand
(Kavram ve Nesne Üzerıne)
GottlobFrege
Vorlesungen über dıe Aesthetık (Estetık)
Dıe Krıtık der Reınen Vernunft
(Salt Aklın Eleştinsı)
Sanat kuranu:
TTıe Art Crrtiasm
(5anat Yazılan)
Studıes ın lconology Humarıstıc
Themes ın the Art of Renaıssance
(Ikonolojı Incelemeleri Rönesans
Sanatında Insancıl Temalar)
C. W Fnedndı Hegel
Immanuel Kant
John Ruskın
Ervvın Panofsky
YAPI^CKREDi