25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 NİSAN1993 CUMARTESİ 14 HABERLERIN DEVAMI GUNCEL CÜNEYT AKCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada meni saldırılarına karşı askeri müdahaleyi savunan TÛ'nün, 'Artık müzakerenin manası kalmadı. Sınırda manevra yapalım üç tane mermi Ermenistan tarafına düşerse ne olur?' dedığıni" yazdı. Hatta Tö, "Artıkdişle- rinuzi gostermenin zamanının geldığini" söylüyordu. ABD'den olumsuz tepkiler alınca, "Ne yazar" diyebi- lecek kadar savaş yanlısıydı. Yurda dönüşünde bir de ne görelim. Ûstat, Ermenistan'a yönelik sözlerine göste- rilen tepkileri, "Bunlar askeriikten de siyasetten de an- larnıyorlar" diye karşılamıyor mu? Ûstüne üstlük, zeytinyağı gibi üste çıkıyor. Tam bir sa- vaş karşıtı davranış sergiliyor. Havaalanında, henüz Bakü tozu ayağındayken şöyle diyor: "Taşıma suyla de- ğirmen dönermi? Bizim maddi manevi desteğimizolur, o ayn konu. Ama onlar namına harp edemeyiz." Hoppala... Bir hafta içinde yüz seksen derece dönüş yapabilme yeteneğine kırk bir kerre maşallah! ikinci oiay daha başka: ANAP lideriyle sabah akşam telefon görüşmeleri yaparak yazflarında sayısız ufuklar açan, bizlere ıstihbarat olanakları sağlayan yazarlanmı- zın irdelemeleri giderek ilginçleşiyor. Soru güncelliğini koruyor. 500 günün dolmasıyla birlikte atağa kalkan Mesut Yılmaz, orta ya da uzun vadede ne yapmayı he- defliyor? örneğin, bir görüşmelerinde Mesut Yılmaz'ın "Daha örtünün ucunu kaldırdık. örtüyü çeksek, hükümet düşe- cek Ama buişimizegelmiyor" dedigıni aktaranözkök'e göre, ANAP'ın amacı hükümeti dûşürmek değilmiş. Yaanketsonucu? Ya neymiş? 1994 yerel seçimlerini "reterandvma dö- nüştürmek", o seçimlerde iktidara büyük bir darbe vur- mak, 1994 yazı başında erken genel seçimi zorlamak! Robertlilerin özel boyunbağmı da takmış Mesut Yıl- maz, artık sırtı yere gelmez. llk genel seçimde tek başı- na pat iktidarda Ülkemizde ne yolsuzluk kalacak, ne Azeri davası ya da Kürt sorunu. Maşallah eski ANAP yi- yicilerıyle elbırliği yapan bir iktidar her sorunu bir birçö- zecek. Ne çare, Mesut Yılmaz'ı koruyan ve kollayan böyyük gazetelerden birindeki anket, önceki gün, halkın yüzde 81'inin iktidara karşı çıktığını, ancak... Yüzde 71 inin mu- halefeti de beğenmediğini, tutmadığını ilan ediyordu. Hem iktidar, hem Yılmaz, -tabii işlerine gelmediğin- den- tarafların içini açmayan bu anketi es geçiyor. öyleyse iktidara kim geliyor? Istikrarlı bir siyasal ya- şam kpın ANAP tek başına gelemiyor. ötekiler zaten bu- günden koalisyona alışmışlar. Şıpın işi erken seçim, pat diye tek başına iktidar nereden çıkıyor? Hangi hayali ge- niş teknisyen Mesut Yılmaz'a, olmazları, olur havasıyla anlatıyor? Elbette bilinmeyeni çok matematiksel prob- lem Bir başka nokta var ki, insan kafası takılmadan gece- miyor. ANAP -muhalefettir, kuskusuz hakkı- ülkenin çok kötü yönetildığıni, hemen hiçbir şey yapılmadığını, hiç- bir vaadın yerine getirilmedığini sürekli vurguluyor. Yıl- maz'a göre, "ellerinde daha sayısız yolsuzluk dosyalan var." Bir parti, iç ve dış siyasette ülkenin kötü yönetildiğine inanıyor, yolsuzlukların sayısını şaşırdığından söz açı- yorsa; yapacağı ilk hareket, hükümeti alaşağı etmek, ül- keyi de insanları da, demokrasıyi de baştan aşağı ka- raladığı hükümetten kurtarmaktır. Cıvaoğlu, Mesut Yılmaz'a sormuş: "Hükümeti yıkmak gibi bir ıddianız var mı?" ANAP liderinden yanıt: "Hayır, kalırlar. Düşmezler. Ama kalarak tükeneceklerdir." Savlarında içtense, bu plana göre ana muhalefet, bu hükümetle halkın da tükenmesine göz yumuyor demek- tir. Başarılar... HAVA DURUMU TORKİYE'DE DONYAOA Metoorotoıı Genel MfidüriOğû nöen alıran btgrft gfira, yurckaı kuzeydoOu ka- umferı ço* buluUu. O1» v* Dofrj KweHnız *• Doflu AnKtotu nun kuwyı fcrimato ria^r. Doflu Kjradentz ıM Akdanz'd» gûnOMsı •» locto», d0*r dt- SisliYaömuriu ıBuluttu APO'dan süresiz ateşk< ORALÇAL1ŞLAR BAR EIİAS - PKK İderi Ab- aynca Kuzey lraktaki geriua- lar» da siyasi faaüyette bukna- bilmek için Türkiye'ye gdecek- lerini açduam. PKK Hderi Abduüah öcalan'- n dnn Bar Efiasta düzenkdigi basn topiantHBa çok sayua yerti ve yabana gazetecinJn yanı s n , Irak Künhstan Yurtsever- ARDENDAKI GERÇEK duUahöcalan, Türk hükümetin- den onnmı mesajîar abnnası üzerine daha önce 15 Nisan'a kadar Uan edüen ateşkesi "süre- siz uzatma" karan venKklerin acıkladı. Ateşkesin tek taraflı ofaunayacağnı vurgulayan Öca- ler Biriiği lideri Cetal Talabani, lan,Türkiye'dendeimhaamaçb KördfetanSosyabstPartisilide- operasvonfavn durdunıhııasnı ri Kemal Burkay, Türkiye İstedL Öcalan "Ateşkes süahıbı- KDPsi Başkanı Hamreş Reşo, rakmak değOdir" diyerek hükü- HEP Genel Başkanı Ahmet metmdağdaUgerüialarnteshm Türk ve HEPteu mDletvekffleri ohnası konusundaki çağnsan Sedat Yurttaş, Hatip Dkk, Sv- reddetti. "Onlar banş sürednin n Sakık, Orhan Doğanfle Feri- dernleştirilnıea için orada buhı- dun Yazar katdduar. Abdnflab myoriar" diye konuştu. öcalan öcalan toplanüda Türk bükö- izlenimler Burada ne işimiz var? Apo, Halfetih. Kemal Bur- kay, Tuncelili. Ahmet Türk, Mardinli. Celal Talabani dışın- dakı bütün Kürt liderleri Tür- kiyeli. Bırkaç yabana gazeteci dışında hepimiz Türkiye'den geldık. Fakat Türkiye'de değiliz. Kemal Burkay'ın saçlan ağarmış. Her zamanki gibi ki- bar. Apo ondan, Sayın Burkay diye söz ediyor. Burkay'la baş- başa uzun bir sohbet yaptık. Federasyon projesını anlattı. Bunun, Türkiye'nin ve Türkle- rin de yaranna olduğunu söyle- di. Şimdilik Türkıye'ye dönme- yi düşünmüyor. Apo'yu beklerkea Bar Elias'taki odanın penceresin- den dışan baktım. Bir kadın, kayıtsızlıkla camaşır asıyordu. Yoksuldu. Yanındaki toplantı- dan haberi olduğunu sanmıyo- rum. Karşımdaki bütün Kürt li- derler Türkiye'de günlerce ha- pis yatmışlardı. Aradan yıllar geçtı. O zaman, şimdiki gibi şid- det eylemleri de yoktu. Kürt liderlerin geçmişı unut- mak istedıklerinı hissediyorum. Kürt politikacılan uzlaşma an- gefen ohmin mesajuu- üzerine daha önce 15 Nisan'a kadar Uan ettikleri ateşkesi sn- resiz uzattduanm açriuadı. An- cak ateşkesin tek taraflı oiama- yacağm vurgulayan öcalan, Türkiye'den de fnha amaçlı operasyonlam durdumknasaM istedL Ocalan ateşkesin uzun sü- reü obbikaesi için operasyonla- rm durdurufanasHun yan sara di- ğer istemlermi şöyle düe getirdi: "Halk üzerindeki işkence ve baskı dunhnnmaİMhr. Faili neçhul dnayetiere son veriuneli- dir. Eğer operasyonlar s n s m fflizı kallannz. Dağdaki gerilla- lar siyasi amaçfa olarak orada ateş- BEKAA (Lüboan)- Beyrut yı- kılmış bir şehir. Oradan dağlan aşarak Bekaa V'adisı'ne indik. Yemyeşıl, düz verimü bir ova. Bizim Gökova'yı andınyor. Küçük otel odasının korido- runda Apo göründü. Ardında Kemal Burkay, Ahmet Türk, HEP milletvekillen, her zaman- ki gibi Celal Talabani, Türkiye KDP'sının liden Hamreş Reşo var. Ve biz Türkiye'den gelen gazetecıler... Apo ile tam 22 yıl sonra yeni- den karşılaştık. Kemal Bur- kay'la da öyle. Ahmet Türk'ü ve HEP milletvekillerini ise 4 gün önce İstanbul'da görmüş- tüm. Apo beni koridorda fark edince "Oral, bak seni hemen tanıdnn" diyerek yanıma geldi. "Kürt sorununa ek olarak se- ninle dini konulan da konuş- mak istiyorum" dedı. Zama- nım yoktu, hemen haber geçmek zorundaydım. Daha sonra uzun konuşmak üzere randevulaşarak kısa bir sohbet yor. Hükümetten aldıklan en küçük mesajlan bile değerlen- dırmek istiyorlar. Bu uzlaşma- nın Türkiye'nin de çıkanna olduğunu anlatmaya çalışıyor- lar. Apo, siyasi mücadeleyi de- rinleşürme ciheüne girdıkleri mesajını vermek istiyor. Dağ- daki mıliıanlar şimdilik dağda kalacaklar. Ama bir genel affın onlan dağdan ındirebılecegı mesajını Apo vermeye çalışı- yor. Hükümetten olumlu me- sajlar aldıklanm ve ilişkileri daha da yumuşatmak istedikle- rinı söylüyor. Kürt liderler umutlu olmak istiyorlar. Apo ile daha sonra buluşmak üzere vedajaştık. Böyle bir bu- luşmayı özeilıkle kendi de isti- yor. Umanm bundan sonraki bu- luşma daha banşçı bir ortam içinde gerçekleşir. Şimdi sıra Türkiye'de. Daha olumlu adımlar atılabilir. Tür- kiye yakaladığı bu tarihı fırsatı ınsan haklanna, özgürlük ve ÜJ * vererek daha iyi kullanabilir. Gerçekten, bizim buralarda ne işimiz var? buhnmaktadviar. Onlar kesi konryacaktanhr." öcalan, ateşkesin uzun sfirefi ohaas için koşBİIannı svaladdı- tan sonra "Acfl talepferimiz ştn- larda-" diyerek sSzkrim sflrdör- dü: "Operasyooiar derhal durdu- rnlmab, geriBa ve halka yönelik baskdara son verihneii, gend af pkarümah, kûhûrd baklanmız veramebdir. özgfir bir basn ya- yn, teJerizyon ve gazete çıkar- ma özgüriüğü istiyorum. Köyfe- re yeribniş zararlar beffi ölçüİer- de ödenmelidir. Köy koruculııga lağvedflmeiidir. CMağanustn kal kaMmbnabdn-." öcalan, Türkiye'de dağdaki gerfllalarm tesKm oiması koon- sunda yapdan çağnyı reddetti. "Onlar banş sürednin derinteş- bnbnesi için orada buhmnyor- lar. Türk hükimeti ve Tûrk dev- leti oknnlu totumunu sûrdüriine, banşçı bir geçiş için onlar daha- ztfianabilirier" diyen öcalan, gerillalarn Kuzey Irak'a çekij- mesinnı sözkonuso ofanadıgı gi- bi, Kuzey Irak'taki geriHalarn da siyasi faatfyette bnhnabfl- mek için Tirtüye'ye cetoceklert- ni acdüadL öcalan Kory Irak'- %m I> DIB gCIMU N n M M B g H B VC duğunu açAIadL öcabn koaaf- nV%CkCBmfeâavs M İ a £ M 4V^kaa\^n tt^n^^v^nm ^^^bank^nt^- sn istiyorum" dedL Basn ton- lantBnda köy komcnnmn da aflettiğini açriüayan öcalan, «Eger bvsnahneytemde sa kendiıenne Hçbarsey yacafn" diye kononta. Kârdbtan Sosyattst Parari H- deri Kemai Barkay ise fcdcra»- yon tarbsnusna saygn oaaana- s. gcrektvjjni acriüam. Şaroar duzehnedigi sirece Tnrklye'ye |~|T A VTT \ R T I V uzaklaştıracak ve soğutacak y a P u k \JMuf\.M. J-irVJLVJ_L ı her şey yapılıyor. Apo, genç. Ladvert elbise de Sonuçta adalete sırt çevir- pek yakışmış. Vakko kravatı menin, adliyeörgutunüdışla- Türkiye'den geldi. manın ve hukuku horlamanın o * l 1 1 1 J • cezasmı yaimz bugunkü top- hılatıların s u s m a s u ı a nayır a c m c y ı z lumun değil, gelecek kuşak- J •> larındaçekeceğiunutuluyor. mBaştarafi 1. Sayfada Demirel, Öcalan ile görüş- insanlann adalete teslim olma- Bu bakımdan yargı persc- süresiz ateşkes iianına ilişkin mek üzere Bekaa'ya giden HEP lan çağnsını yinelerken şunlan . . . . . . . . . nelinin özlük hakları ve ba- sorulannı yanıtladı. Devletin milletvekılleri ile görüşüp gö- söyledi: nımızı busbutun yaralamak- ğ | m s ı z y a r g | i ç j n b a ş |a t t l k |a r ı ^ ^ ^ ^ sınırlannı, halkını eylemler, yalnız onları değil, korumakla görevli olduğunu, hepimizi, bütün toplumu ve bir saldınya maruz bulunduğu- yan Burkay, "Biz Türiücrie ba- ns ve dosthık içinde yasanak is- tiyoruz" diye konuştu. Barkay u Cnmhnriyet''e venügi demeçte, federasyonun her Ori halk için de yarartı ve gerekli olduğona hnn- dgBMsoyfcdL Kürdistan Yurtseverler Bûügi Kderi Cefad Talabani ne şunlan befirtti: "Bu gefismeden çok Baştarafi 1. Sayfada tadır Neresinden tutarsanız tu- tun, gerçek bir adalet refor- ü|| ^e y a s a m ı n ı y a kmdan ilgi- nu ve saldırganlan "muhatap" muna gereksınme vardır. lendirmektedir. saymayacağmı vurgulayan Parlamentonun bu konuda- Başbakan, "Bu saldınyı defet- g Ancak böyle bir gereksin- menınönemıniyeterincetar- k i d u y a r |l ğ ı n eölçüdedır,bile-meye TC devleu kararlıdır. tabiliyormuyuz'? Köşedönücülük felsefesi- nin geçerli olduğu toplumda, hukuka ve adalete sanki hiç yer yokmuş gibi bir yaklaşım, devletin en yüksek katlann- oan başlayarak aşağıya doğ- Başka türlü bir tavır zaten dev- lete yakışmaz" değerlendinne- yapu. miyoruz. Demokratikleşme konusunda rneclisın tutumu şimdiye değin pek umut verı- ci olamadı. Eğer ülkenin çe- şitlı yerlerinde görev yapan yargıç ve savcılarm eylemle- kimselerle TC devleü 'Şu öyle ri uyarıcı olabilırse olumlu demiş, öyleyse ben de şöyle di- rüşmeyeccğı sorusuna da şu yanıü verdi: "Benım kapım sa- bahtan akşama kadar açıktır. Kım gelırse konuşurum. Hangi konuyu konuşmak ısteyeceği de benim tayın edeceğım bir şey değil Şu konuda konuşmak ıs- teyenlerle konuşunını, bununla konuşmam diye bir şey yok. Buradan da yanlış bir şey çıkar- mayın. Başbakan Demirel HEFlile- ri çağınyor da... 'Gelin konu- şalım' demiyorum ben kimseye. "Bu ülkede kan dökülmesini istemiyoruz. Dağlardaki insan- lar da bu ülkenin insanlandır. Onlann da kanının dökülmesi- istemiyoruz. Bizim yapüğı-nı y y p ğ mız çağn gayet müspet bir çağndır. Bırakın kan dökmesi- ni, hem kendi kanınızı öktürü- yorsunuz, hem de bölgenın masum insanlannın, askerlerin, polislerin kanını döküyorsu- nuz. Bunun sonu yoktur." görülmekte, mafya yöntem- lerine itibar edilmektedir. Kit- leleri adalet duygulanndan yoruz. ••• Izmir'e Uğur Mumcu parkı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü- rosu)- Kültur Bakanı Fıkn Sağ- Iar, Kıraz'da Uğur Mumcu Parkı'nı açtı. Sağlar, Mumcu"- nun laıkliğın en büyük savunu- culanndan biri olduğunu söyle- di. Kültür Bakanı Sağlar, dün lerde bulunan Sağlar, buradan Kiraz'a geçti Kiraz Belediyesı tarafından yaptınlan Cumhun- yet Meydanı, Atatürk Anıü ve Uğur Mumcu Parkı'nı açan Fıkn Sağlar, Mumcu'nun, sa- vunduğu fıkirleri yüzünden öl- dürüldüğünü belirterek, bu fi- İzmır ve ilçelennde bazı açıhşla- kirlerin mutlaka yaşaülması ra katıldı Bakan Sağlar, sabah gerektiğini söyledi. Bakan Sağ- Ödemiş'e giderek Kaymakam- lar. daha sonra Bırgj ve Şi- lığı ve beledıyeyi ziyaret etü. nnce'de çeşitli incelemeler yap- Kültür Sarayı'nda da ınceleme- tı. 1 milvon ÖSS ada "Ha şimdi diyorsa ki, 'Ben bu zamana kadar çok adam öl- dürdüm, masum insanlan, ka- dınlan, çocuklan öldürdüm, öl- dürttum. Bundan sonra öldürtmeyece- gim.' Biz buna, 'Hayır, hayır. Sen yine öldünneye deyam et' demeyiz. Ama madem ki öldür- meyi, öldürtmeyi bırakün, al sana Türkiye'nin bir parçasını da demeyiz. Şimdi TC devleti, kendisıne musallat olmuş her türlü tehdidı, tehlikeyi, saldınyı defetmeye gücü yetecek du- rumdadır. Benım meseleye bakışım budur." Sezgin: Pazarlık yok İçişlen Bakanı İsmet Sezgin, ülkenin bü- vermelerinin rum. TC devleünin hûküm- ımkansız olduğunu belirterek ranlığı hiçbir şekilde bir pa- "Apo'yla.hiçkirnseyle pazarlık zarlığın konusu olmaz." Çankaya Köşkü'nde. dün Cumhurbaşkanı Turgut Özal'- la bir araya gelen Demirel. görüşmeden aynlırken, gazete- cilerin sorulan üzerine, Öca- lan'ın açıklamalannın gündeme gelmediğıni bildirdi. Topraklanna, sınırlanna, in- sanlanna saldın olmadıkça Türkiye'nin kimseyle bir soru- nu olmadığını vurgulayan etmeyız" dedi. Bakan Sezgin, bir gazetecinın, bölücü örgüt li- dennin federal bir çerçevede Türk hükümeti ile görüşmek is- tediğını hatırlatması üzerine şöyle konuştu: "Biz, Türkiye Cumhuriyeti devleü olarak Türk devletinin tekliğini, ülkemizin bütünlüğu- nü, ulusurnuzun birliğini gözümüz gibi koruruz, sakını- nz. Yani bunlan gayri mesul kişilerin gayri mesul beyanlan Başbakan, "Âteş açan. ateş ke- olarak kabul ederiz ve bunlann siyorsa. o kendi bileceği iştir" üzerinde durmayız Bunlarada dedı. cevap vermeye lüzum duyma- Demırel, dağlardaki »lahlı yız." buhnnştar. Knrtiere birind saaf istiyomz." Türkiye KDPsi Başkam Hamreş Reşo PKK'nn ateşkes çağnsm deateklediklerin söyfcv dL BB arada Kürt Bderier yakrn- da bir Kürt oephesiınn knnnaca- g u ve bansçı geçise ortaklaşa katkıdalııdaınnt anaoylabir- Hkte hareket edeceUerkâ söyte- düer. HEP Genel Başkanı Ahnet Törk ise böyfe bk cephe içinde kendUerinifl buhnmayaca|nı çünkü kendikTMii legal orgöt oldnklamK, banş ve demolucasi- nin gerçekleanesi için euerinsen gelen çabayı gögtereceklerini söyledL Eğitimuçağı pisteçakıldı DtYARBAKIR (AA>Diyar- bakır'da bir eğitim uçağı piste çakıldı. Pilot üsteğmen şehit ol- du. Alınan bilgiye göre, dün saat 11.30 sralannda eğitimden dö- nen askeri uçak, 8. Ana Jet Us- sü pistine çakıldı. Pilot Usteğ- men Saadettin Bağcan, para- şütle atlamasına rağmen çakı- lan uçağın üzerine düşüp yanarak şehıt oldu. Uçağın düşüş nedeninin he- nüz tespit edilemediği, araştır- malann sürdüğü kaydedildi. MBaştarafi 1. Sayfada sınav soru kıtapçıklan ile yanıt formlannın güvenliğini sağlayacak. Ankara Valisi Erdoğan Şahinoğkı da varın günü yapı- lacak OSS için Ankara'da gerekli tüm önlemlerin ahndığını acıkladı. Ankara'da anava 125 bin 520 kışınin kaü- lacağını behrten Şahinoğlu, a- nava gırecek adaylara yardımo olmak amaayla olobüs terminali ve gar binasında öğrenci danışma bürolan kuruiacağım söyledi. Şahinoğlu, sınav için Ankara dışından gelecek öğrencıler için de kımı önlemler aldıklanm, ODTÜ ve Beytepe'de aday- lann sınav yerlerini önceden görmelennı sağlamak amaayla yınınotobüs seferlen düzenlendiğini söyledi. Sınav günü de bu yertere otobüs seferinin son olarak saat 08.45'te gerçekleştirileceğini söyledi. Bu yıl öğrencilere gezici danışma bürolanyla da hizmet veriüyor. Bürolar, Ulus, Kuğulu Park, 100. Yıl Çarşısı karşısı, Zafer Çarşjsı karşısı, Kızüay Gaziosmanpaşa Durağı, Kızılay üst geçidi alünda hizmet verecke. Tüm danışma bürolan aynca giriş kartını kaybedenlere yardıma olacak. Sınav giriş belgesi ile kimlik belgesi ellerine ulaşmayan adaylar, kendileri ya da yakı- nlan araalığı ile 2 fotoğrafla birlikte ÖSYM'nın Ankara Karyağı Sokak'taki merkezine başvurmalan gerekıyor. Çevre Bakanı Akyürek: Gökova Santralı'ıun bacası tüterse istifa ederim TÜREYKÖSE açılüamalariııandınabıAnnıazken.Eaenİ 5O0.güntopl ANKARA • Çevre Bakanı Doğancan Ak- yfirek, Gökovatermflcsantraunn kesiaMJÜe çaİBjbnhnayacağnı belirterek, "Santralm bacası tûterse, istifa ederim'' dedL Başba- kan Süieyman Demiref'in500. gün nedeniy- le düzeniediği basn topUnteında dağrtdan kitapta da "Gökova santraunn tamamlan- ması, fakat işktihneınesi karar- laştvrinuştn-" denfldi. Türkiye'de çevreyie flgüi ilk mücadefcain yürötüldüğü Gökova'daki termik santraln inşaata sürüyor. Santraln öç ünitesinineylül ya da ekim ayuda deneme üretimiııe geçirU- dikten sonra yedeğe alınacağı, çabştanbna- yacağnn ttişkin açıklaraalar, tedirginlikle karşdandL Bugüne dek 1 milyar dolar har- canan santrahn çauştvuınayacağına ilişkin Bakan Ersin Faralyab'an "hemen işfctfl- meyecek, donduralacak'' biçinıindeki açı- klamalan da tarHşnu yaratb. Çevredler, "BasUar nedemyte bir süre iatetmezfer, sonra, "Şu kadar masrafettik, diye devreye sokarlar. Buna daha kesin bir çSzüm buhn- mab" dedfler. Çevredler, 8 may» gttn Gö- kova içinyeni bir eykmehazaiaaırken, Çev- re Bakam Doğancan Akyürek, Camhnri- yefin bu komdaki soralamaşu yanb verdi: "AnuunıyonnB.Durupdurupbukoauye- niden gnodane getirfliyor. Başbakan söyle- di, ben bu devletin bakanı olarak söyledim, söylüyorunı: Bu santrahn bacası tüterse isti- fa ederim. Santral yapuan anlaşma gereği tatnpmi»ımi-aL Anıa kesiniikleçauşteama- yacak. Bir kez daha söylüyorum: Gökova santrabnn bacası tütmeyecek. Başbakaa da •8" Idtaptaayn şeyi söynyor. Daha ne yanatam? Zoria mı bu santraiı çahşdrtacaksnzr Başbakan Süieyman DemireTin, Başba- kaa YardnKsı Erdal Inönüflebüükte dü- zcaiediği5W.günpasntoplantendadağıtı- lan «Her Şey Tnrkiye lçta" adfa kitapta da tjtetihnemesi kararlaşterinuş, Aliağa saat- rabnn yapnundan vazgeçihniştir. Gerek luunu, gerek özel kesbn yatnvnlannda cev- reye zarar verihnemea ya da verflecek za- rarn asgariye indvümesi için modera tekno- kjfler kulbuubnası için gerekenler yapı- bnaktadr" denfldL Akyürek "Gökova sant- rafa ne olacak? Çevre mûzesi yapıhnaa için öneriler vardL Bu öneruere kâblıyor aıusu- nuz" sorusnaa da, "Evet, mûze otabilir. Baküacak" karşdığnı verdL GOZLEM UĞUR MUMCU • Baştarafi 1. Sayfada şunda da çalışmış. Başkan Carter döneminde Zbigniew Brzezinski'nin "Ulusal Güvenlik Konseyi üyesi" olarak görev yapmış... Henze'nm aynı konularda "Orta Doğu Teknik Üniversi- tesi Asya-Afrika Araştırmalar Grubu" yayınlanndan çık- mış çeşitli incelemeleri de var: - Marks'ın Ruslar ve MüsJümanlar Hakkında Yazdıkla- rından Seçmeler... - Kafkaslar'da Ateş ve Kıltç, 19. YüzyıMa Kuzey Kaikas- ya Dağ Köylerinin Direnişi... Aynı üniversiteye bağlı araşnrma grubu yayınlarında incelemeleri yayımlartan Prof. AlexandreBenningsende Istanbul'daki toplanbnın konuşmacıları arasında yer alı- yor. Paul Henze'yi Türk kamuoyu Papa suikastı olayı nede- niyle yaptığı yayınlarla tanıyor. Toplanüya kısa adı "Rabrta"olarak bilinen "Rabıtat-ÜI Alem-ÜI Islam"ad\\ Islama örgüt Genel Sekreter Yar- dımctsı Muhammet Nasır El Abudi de kaülıyor. Abudi'nin konusu, "Doğu Türkistan'ın Islam tarihindekirolünekısa birbakış..." Rabrta örgütünce yayımlanan, "A VVorld Guide to Or- ganizations of Islamic Activites" adlı kitapta, Istanbul'- daki şu kuruluşlar, Rabıta örgütüne bağlı kuruluşiar ola- rak sıralanıyor: - Doğu Türkistan Göçmenler Derneği... - Milli Türk Talebe Biriiği... • The Institute of Islamic Studies - University of Istan- 6ü/... Islami konularda Islamcı kuruluşlar ile bilim adamlan- nın araştırma yapmalan, bu amaçla seminerler düzente- meleri dogaldır. Toplantıyı düzenleyenler, hiç kuskusuz iyiniyetlerle konuyu "bilimsel açılardan" ele almayı amaçlıyorlar. Bu yüzden, kimse bu tür bilimsel toplanblara karşı çt- kamaz. Madalyonun bir yüzü böyledir, ya öteki yüzü? Madalyonun öteki yüzünde "çokuluslu siyaset"ve "ço- kuluslu stratejiler" görünmektedir. Bu siyaset, Sovyetler Birliği'ndeki Müslüman azınlığın yavaş yavaş çoğunluga dönüşmesJ karşısında ABO'nin izlediği yeni stratejilerden kaynaklanıyor. ABO açıkça, "Sovyetler'i yıksa yıksa bu azınlıklar yı- kar" görüşü ile yeni taktikler ve stratejiler izliyor. Paul Henze'nin CIA'dan aldığı yeni ve uzun erimli gö- revi, nerhalde budur. Türkiye, iki süper devlet arasındaki çıkar çataşmasın- dan uzak durmalıdır. Türkiye'nin Sovyetler Birtiği'nde yaşayan Müslüman ve Türk azınlıklann kışkırblması ve Sovyetler Biriiği yönetiminin böylece zayıflatlması veyı- kılması gibi bir duşüncesi ve planı olamaz. Olamaz, çünkü dış siyaseu'mizin yönü Atatürk tarafın- dan çizilmiştir: - Yurtta banş, dünyada banş... Böyle olmasına böyledir, ama "Islamcı" ve "Ameri- kancı" akımlar, anti-Sovyet ve anti-komünistdüşünce ve duyguları kışkırtarak yanlış izlenimler yaratabilirler. "ıslamcı've "Am&rikancı" ak»m\ann bugün için birteş- tikleri iki adres vardır. Bu adreslerden biri "Rabıta ", öteki deCM'dır. €>abıta ve CIA bu gibi konularda iç içe, yan yana ve omuz omuzadır. Rabıta, halifeliğini Suudi Krah'nın yapacağı bir "Islam Enternasyonalizmi" peşindedir. CIA ise Sovyetler Bir- liği'ndeki Müslüman azınlığı kınkırtma stratejtei uygula- maktadır. Seminerler... Toplantlar... Bunlara bir diyeceğimlz yok. Her konu böyle toplantılarda açıkça tarbşılmaltdır. Bir tek koşulla: Yabanalann Türkiye'yi ipotek edici planlanna dikkat Türkiye, bir "Islama devlet" değildir; laiktir, laik kal- malıdır. Ve laik kalacakbr. Amerikancı bütün etkitere kar- şın Türkiye, kendi bağımsız siyasetini kendisi çizecek ve bu siyaseti yine kendisi uygulayacaktr. Müslümanlıgı, bir "anti-komünist ideoloji" olarak Tür- kiye'nin komşulanna karşı kullanmak, hem Islam dinine saygısızlıktr hem de laik Türkiye Cumhuriyetfni sonu gelmez bir serüvene itmek demektir. Henze ve Henzeler'e dikkat! Cenı Karaca9 20 yıl mBaştarofil. Sayfada revaçta değil. Araya yükseten değerler de- ğil ama ufak ufak örselenen değerler giriyor. Cem Karaca- lar ve haüyle rock gazinoiardan elini eteğini çekiyor. Girizgah alkı çıkanfanış "Ne güzeldi ah o Pera" haberlerin- den birine gitmeyecek. Cem Karaca ve "alah" arkadaşlan UğurDikmen,CahitBerkay,20 yıl sonra ilk kez içki de içilen bir barda işe girdiler. Hepsi o. Ku- ruceşme Yazarlann Evi'nde cuma, cumartesı günleri, tam değil ama biraz o eski Japon Bahçesi'ne geri dönecekler. Us- ta uzaktan seslenecek, "İşçisin sen işçi kal" diyecek, resimdeki gözyaşı damlayacak, kırmızı ışıkta geçen şpforler ve boşverli türküler söz konusu edifccek, namus belasının şoku geçrne- den raptiye rap rap'la ti geçile- cek. Nazm'dan Ahmet Ariften şiirler okunacak. Yıllar öncesinin birbirine ra- kip gnıplannda çalan üç rock- çuyu kader bir araya getirdi artık. Apaçilerin Cem'i, Mo- ğollann Cahit'i, Haramiler'in Uğur'u Yiyin Efendiler'le baş- layan birlikteliği artık Yazarla- nn Evi'nde sürdürecek. 150 Hra yevmiyeyle ilk içkiU yerde şarkı söylemesinin üze- rinden onlarca yıl geçmiş. Ama Fener'e yeniışık şimdi... Şimdi, hem 20 yıl korunmuş ilke, hem de verilen tavizi bir çırpıda özetliyor Karaca: "Ben içkiü yerlerde çahşmayı içiroe sindiremedim. Bu 20 yü- hk süre içinde bir çok teküf gd- di. Şarkılanm acaba meze na oluyor gibi bir korku vardı içimde. Yazarlarevı'ni de araş- tırdık. Buranın müşteri profilı- nin bizi üzmeyecek bir yapıda olduğunu öğrendik ve çalışma- ya karar verdik. Bir kesim var lokallere giden. Bunlann cebın- de çok para var. 1 miJyon lira hesap ödediğı zaman gazinoyu garsonuyla komisiyle sanatçı- sıyla saun aJmış gibi hissediyor kendi ni." Cenı Karaca, "Beni Siz De- lirtiniz" şarkısının sözJerinde revizyon düşünüyor. "Beni, ar- tık insanlann demir döğmesi, birbirlerine yavşak demesi, 100 kuruşhık parayı haüriarken 500 binlik banknotun çjkmaa delirtiyor" diyor. Bütün dönek suçlamalamn da "Solcuyum" diye yamtıb- yor. Üstelik gecenlerde bir tele- fon atoıış: "Geçen gûn çocuğun biri te- lefon etti. Evde kasetimi dinler- ken babasından dayak yemiş, 'Bu komünisti ne dınliyorsım' diye. Beri yandan da solcular dönek diyor." • Baştarafi 16. Sayfada espn dağıtıyordu: Sakıp Sa- bancı. Sabancı, sigara dunıa- ntndan şikâyet edince, Abdul- lah Kiğılı cebinden Marlboro çıkanp "Sakıp Bey, sizin sigan- nıa içiyonız" deyinoe, "Ben ıçmiyorum, ama bunu söyledi- ğimi ortaklanm duymasın" di- ye espri yaptı. kurdeleyi kesme onurunu, dernek başkanı Mus- tafa Koç Fenerbahçe'nin ve milli takımın eski kaptanı B. Fikret'e verdi. B.Fikret kurde- leyi kesmek için bir hayli zor- landı. O sırada açılışın sunucu- luğunu yapan Halit Kıvanç'ın bir esprisi duyuldu, "Bir za- manlar lakımlann iflahıru ke- sen o B. Fikret, şimdi kurdeleyi keserken bile zorlanıyor." Evet, Fenerbahçe tarihinde kimler gelmiş, kimler geçmiş, ama şimdi Avrupa yakasında yepyeni bir Fenerbahçe ışığı parhyor. Ve yepyeni bir Fener doğuyor. 800 metrekarelik bir alanı içeren ve günlük rayiciyle 120 milyon lira kiras olan bu lokalin açılışı ile ilgili bir izleni- mimia daha burada belirtmek istiyorum, "Fenerbahçe genel kurullannda yaş ortalaması 60-70 arasındadır. Oysa 1907 Demeği'nin açılışında yaş orta- laması 30-40 arasındaydı. De- mek ki Fenerbahçe'nın geleoeği de gençlenn elinde olacak..."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle