Katalog

Cumhuriyet İmtiyaz sahibi: Berin Nadi Genel Ya>ın Yönetmenı Özgen Acar •Genel Yayın Koordınatörü: Hiiunet Çetinkaya •Genel Ya>ın Danıştnanr Ortıan Erinç • Yazı İşlen Müdürü. CeJal Başfongıç •Haber Merkea Mu- duru: Mustafa Balbav Gorsel Yonetmen- Ali Acar •Düzenleme: Mustafa Sağhuner Ankara Temsılcısi Cüneyt Arcavürek •Haber Müdurleri. Işık Kansu, Hakkı • îstanbul Haberlen: Şena> Kalkan »Dış Hıberler Ergm Bata Erdem Z.GökaJp Blv İnkılap S. No:19 4. TeJ. 4331141-47, Telex: 42344, Fax • lş - Ekonomı Dinç Tıyanç «Yurt Haberien Mebmet Saraç (4)4330565 • İzmır Temsılcısı Serdar Kızık, H.Ziya Blv 1352S.2 3 Tel:83123O, • Makaleler Sami Karaören »Spor Abdülkadir Yöcehnan »Dü- Telex: 52359.Fax (51)895360 «Adana Temsılası Çetin Yığenoğfa İnönü Cd zeltme Abdullab Yazıcı 119 S. Ncv 1 Kat: 1. Tel: 59 37 52 (4 hat;. Telex: 62155. Fax: (71) 59 25 78 Muessese Mudür V Erol Erknt •Koordına- tor Ahmet Konılsan •Muhdscbc Bülenl Ye- ner •Idare Hüstyin Gürer •Işlettne Önder Çeiik • Bılgı-lşlenv Nail tnal #Bilgısayar Sıs- tem: Mürüvet Çiler •Reklam: Reha lşıtnun Y avmlayan: Venı Gun Hdber Ajansı, Basın ve Yayıncılık A Ş Basm: Cumhunvet Matbaacılık veGazetecılık TAŞ Tıırkootg; Cad 39 41 Cdğaloglu 34334 Ist PK 246 kdnbul Tel 5I2O505Tek» 22246. Fa< (1)5138595 I0MSAN 1991 Jmsdfc 4 56 Güneş: 6 26 Öğle 13 10 Ikındr 16 50 Ak^am. 19.44 Yatsı 21.08 Çimleredikkat • ERZURUM(AA) Atatürk Ünıversitesı Araşiırma Hastanesi Cıldiye Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.Dr. Şevki özdetnir, ılkbahar mevsimınde çimlerle temas eden kişılerde, "çayır dermatitleri' görüldüğünü söyledi. Özdemır, çayır dermatitlennın bahar aylannda yeşil alanlara uzanan veçimlerle temas eden kışilerde görüldüğünü kaydederek, "Hassasyapılı kişiler ilkbahar mevsiırunde daha dikkatli olmak zorundalar"dedi. Çayır dennatitlennin deride kızartı ve kabarcıklar şeklinde görüldüğünü anlatan Doç.Dr. Özdemır, bu hastabğa yakalanan kişilerin kısa süreli bir tedavi ile iyıleşebıldiklerini, ancak, vücutlannda lekeler kalacağını bildirdi. kutJanıyor • İZMtR (AA) -18. yüzyılda yaşamış ünlü karegraf, dansçı, yazar ve dans reformcusu Fransız Jean Georgcs Noverre'nin doğum günü olan 29 nisanda Dünya Dans Günü, dünyada 20*nci, Türkiye'deise 6. kez kutlanacak. Bu yıl ülkemizde 6. kez kutlanacak dünya dans günü nedeniyle 29 nisanda Devlet Opera ve Balesi"nin gösterileri öncesinde "Dans Bıldirisi" okunacak. İzmır Devlet Opera ve Balesı yetkilisi Serdar Ongunlar 29 nisan perşembegünü İzmirDevlet Balesi sanatçılannın gösterileri öncesinde bildiriyi okuyarak dünya dans günününönemini vurgulayacaklannı söyledi. Anneadayları dikkat • BURSA (AA)-UIudağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Hazım Gökçen, "Toxoplazma" parazitinin hamilelikte anne ve bebek içinriskyarattığmı bebrterek, "Bu nedenle bebek sahibi olmak isteyenlerin evlerinde kedi besîememelen gerekır"dedi. AA muhabırine konu ile ilgili bilgı veren Prof.Dr. Gökçen, toxoplazma enfeksiyonunun kaynağının kedilcr olduğunu belırterek şunlan söyledi: "To.KOplazma, dünyada ve ülkemizde yaygın olarak görülen veözelîikleanne adaylan ile bebekleri sağhk açısından cıddi biçimde tehdıt eden bir enfeksiyondur. Kedilerin bağırsaklannda gelişıp çoğalan parazıt. dışkıyla dışan atıhr. Kedi dışkısının bulaştığı maddelerin abnmasıyla insankıra ve hayvanlara geçer." AIDS-ibflmiyonız •SAiMSUN (AA) - Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Halk Sağlığı Oğretim Üyesi Doç.Dr. YıldnPekşen, yapılan bir araştırma sonucu, gençlerin AIDS ve korunma yollan konusunda yeterli bilgiye sahip olmadıklannın belirlendiğiru söyledi. AA muhabırine konu ile ılgıli bilgi veren Doç.Dr. Yıldız Pekşen, 565 askeri ve polis okulu öğrencisi ile yaptıklan araştırmada, gençlerin yüzde .20'sinin, AIDS'inel sıkışma ve öpüşmekle bulaştığını ifadeettiklerini belirterek şunlan söyledi: "Araştırmada, gençlerin yüzde 95"i AIDS'in bulaşıa bir hastalık olduğunu bildiklenrü, ancak virüsün ne şekilde bulaşacağı konusunda bilgi sahibı olmadıklannı tespit ettik. Kafphastalannın IÎZMİR (AA) - Türkıye'de, koronerkalp ve kalp kapakçığı hastalıklannın tedavisinde uygulanan balonla tedavi yöntemi ile yüzde 90'ın üzerinde başan şağlandığı bildirildi. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp-Damar Hastabklan Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Hakan Küitürsay, AA muhabinne yaptığı açıklamada, ülkemizde kalp hastalıklannda balonla tedavi yönteminin 1987 yıhndan beri uygulandığını belirterek, "Yüzde 2-3 riski olan bu tedavi için yurtdışına gidip mılyonlarca Ura para harcamaya gerek yok" dedi. Kalp hastalıklannın günümüzde gerek görülme sıkbğı, gereksegenel ölüm nedenlen arasında birinci sırayı aldığjna işaret eden Doç.Dr. Küitürsay, bu nedenle çeşitli tedavi yöntemleri geliştırildiğini belirtti. Yasa dışı uygulamalar üzerine açılan soruşturmalar, yapılan suç duyurulan sonuç vermiyor Ayvalık'ta KültürBakanlığı çaresiz• Ayvalık'taki Küçükköy Belediyesı nin birinci derece SIT alanlan içinde,yasal boşluklardan yararlanarak ruhsat verdiği inşaatlar devam ediyor. ASUMAN ABACIOĞLU İZMİR - Ayvahk'ta sürege- len doğal ve arkeolojik SIT alanlan tahribatı karşısında Kültür Bakanlığı çaresiz. Yasa dışı uygulamalar üzerine açılan soruşturmalar, yapılan suç du- yurulan , alınan kararlar Kül- tür Bakanlığı açıklamasına göre, "Ne yazık ki sonuç vermi- yor". Ayvalık'taki Küçükköy Belediyesi'nin birinci derece SÎT alanlan içinde, yasal boş- luklardan yararlanarak ruhsat verdiği inşaatlar devam ediyor Dünyanın bulunmaz güzellik- teki koylan, asırlık çam orman- lan buldozerlerle yerle bir edile- rek bir kaç kişinin yaranna su- nulmak üzere villalarla dol- duruluyor. Küçükköy Belediye Başkanı, yaptığı uygulamalann "Yasa- lara aykın olmadığını" savu- nurken, Ayvalık Belediye Baş- kanı "Devlet nerede" dıye soru- yor. Bu arada Ayvalık Beledi- yesi'nin "KorumacıLkla bağ- daşmayan kararlan" yüzünden Bursa Koruma Kurulu aleyhi- ne Idare Mahkemesi'nde açtığı Av>alık"ta kısa sûre önce yeşil olan alanlan şinıdi beton doldumıuş. Dünyanın bulunmaz güzeüikteki koylan, asırlık çam ormanları buldozerlerle yerle bir edilerek bir kaç kişinin yaranna sunulmak üzere villalarla dolduruluyor. dava sürüyor. Ayvalık Belediye Başkanı Ali Nedim Gürdi, Bur- sa Koruma Kurulu'nun 1. de- rece doğal SİT alanlan içinde bazı bölgelere SİT alanı derece- s ; ni 3'e düşürerek mşaat izni verdiğjni söylüyor. Kültür Ba- kanlığı yetkilileri ise bütün bu iddıaiar ve SİT alanlan tahri- batı ile ilgıü son durumu belirle- mek üzere uzmanJardan oluşan bir ekibin yerinde inceleme ya- pacağını beliruyorlar. Ayvalık'ta yaşanan SİT alan- lan tahribatına ilişkin sorulan- mızı yanıtlayan Kültür Bakan- lığı yetkılılen, Küçükköy belde- sinde doğal SİT alanlan içinde- (Fotoğraf: ZAFER AKNAR) ki kaçak yapılaşma konusun- da, yasal prosedürçerçevesinde gerekli gınşimlerde bulunulma- sına karşın bugüne kadar olumlu bir sonuç abnamadığını söylüyorlar. Bursa Koruma Kurulu, 1990 yılında aldığı bir kararla Bahkesir Valibği'ne başvurarak kaçak yapılaşma- nın durdurulmasını istiyor. Ko- ruma Kurulu yine aynı yıl bir başka karar ile Küçükköy Bele- diye Başkanı hakkında İçişleri Bakanlığı'na suç duyunısunda bulunuvor. Kültür Bakanlığı yetkıhleri. bütün bu soruşturmalann ar- dından kaçak yapılasmanın 1992 yılında da siirdüğunü be- lirterek, Bursa Koruma Ku- rulu'nun Küçükköy Belediye yetkilileri hakkında işlem yapıl- ması için İçişleri Bakanbğı'na bir kez daha suç duyunısunda bulunduğunu bildiriyorlar. Kültür Bakanlığı'nın açıJda- ması. bu konuda Bakanlığın çaresizüğinı gözler önüne seri- yor. Çünkü şu anda SİTalanla- n ıçındeki inşaatlar hala devam ediyor. Bu arada, yöredeki SİT alan- lan tahnbauna ilışkın Ayvahk Belediye Başkanj Ab Nedım Güreb'nin de koruma kurulla- nyla ilgili çeşitb' ıddialan var. Güreli. tescilli evini onarmak ıs- teyen yoksul kışilerin dosyalan- nın yıllarca Koruma Kurulu'- nda bekletilirken, bazı müteah- hitlerin bir kaç günde inşaat ıznı aldıklannj söylüyor. Öte yandan bazı SİT alanlannın Kurul tarafından derecesmın düşürülerek ınşaata açıldığmı savunan Güreli, bu gibi neden- lerle Koruma Kurulu'nu 1989 yılında mahkemeye veriyor. O tanhten bu yana da Koruma Kurulu Ayvalık ile ilgili hiç bir dosyayı değerlendirmi>or. Ayvabk Belediye Başkanı Ali Nail Güreb'nin Bursa Koruma Kurulu'nu itham etmesine yol açan bazı uygulamalar var. Bunlardan en ilginci Cunda Adası'ndaki Patncıa bölgesi. Yaklaşık 15 bin dönümlük bu arazide, Yol-İş Sendikası'nın 500 dönümlük bir yeri var. Söz konusu alan 1. derece doğaJ SİT alanı. Ancak bu yeri sendi- kadan satın alan Acarlar A.Ş., SİT derecesinin düşüriilmesı ile Koruma Kurulu'ndan inşaat ızni ahyor. Ayvalık Beledıyesi ıse Kurulun bu karanna ıtira"' ederek Acarlar A.Ş.'ye inşa* ruhsatı vermiyor. Araştırma sonucu Ânnesütü rahat uyutuyor Haber Merkezi - Anne sütüy- le beslenen bebekler, daha sekiz haftalıkken bıle, bütün birgece uyanmamalan için eğitilebilir Doğumdan sonra kısa bırsü- re içinde, saat gece on ile gece J-ansi arasinda bebcği emzir- mek, akşamlan gürültüyü ve ışığı azaltıp, bebek uyutulduk- tan sonra, yalnızca gerçekten ağladığında ve hiçbir şekilde yatıştınla- madığında be- beğe süt ver- mek, bebeğin bütün gece uyumasını sağ- layabilir. lllinois Üni- versitesı'nde beslenme yön- temleri üzenne çalışan doktor- lara göre, amaç, uyanma ve beslenme arasındaki bağı kurarak, bebeğin gecelen mama için uyanma arahklannı uzatmak. Bebek uyandığında, anne- babalar süt vermeden önce, kundağını düzeltmeyi, bebeğe hafifçe vurmayı, altını değiştir- meyi ya da kucakta biraz gez- dirmeyi denemeliler. Araşür- macılar, bu seçeneklerin hiçbır işe yaramadığında süt verilmesi gerektığinı söylüyor. Şimdi Pennsylvania Üniver- sitesi'nde çalışan Leann L. Birch, "Çocugunu emziren an- neler için en kolay şeylerden biri ağlayan bebeğe meme ver- mektir. Ama bebek. rahatsızlık hissi ile beslenme arasında bir bağ kurarsa, gecelen de süt iste- meye başlayacaktır" diyor. Birch, çabşmalar yürütüldüğü çabşıyordu. Birch, sonucun çabşan anne- ler için tam bır felaket olabilece- ğini söylüyor: "Gerçekten acı- masızlık bu. Anne sütüyle bes- lenen bebekler, başlangıçta günde onbir kez meme ister- ler.'" Çalışmalar gece boyunca uyumasını öğrenen bebekJenn toplam olarak dahaazsütleye- tinmek zorunda kalmadıklannı, çünkü. gece açı- ğa çıkan süt ihti- yacını uyandı- ktan sonra em- dıkleri ilk sütle takviye ettıkleri nl gösterdi. Birch çab- şmanın, annele- rin bebeklerini emzinneyi red- detmesi şeklin- de yorumlan- mamaa gerekti- ğınj de belirtti: "Biz sadece, anne-babalan, ağlayan bebeği yatıştınnak üze- re emzirmenin dışında, başka seçenekJeri denemeleri için teş- \ik etmeye çalışıyoruz. Anne-babalann, bebek üç haftaük olup. normal kilosunu kazana kadar bu yönteme baş- vurmadıklannı da sözlerine ek- ledi Birch. Çocuk Hastabklan Uzmaru Dr. Barry Zuckennan ise, anne- babalara sınırlan kesin hatlarla çızilmiş öneriler veribnesinin pek iyı bir fikir olmadığını dü- şünüyor: "Anne-babalann ço- cuklanna nasıl bakacaklannın bu kadar sistemli bir hale geti- rilmesinden yana değibm. Ön- celikle, anne-babalara, bebek- lerinin kullandığı dili anlama- Avrupa nüf us konseyinin raporu 50 yılda nüAıs 100 ıııilyoıı azalacak sırada lllinois Üniversitesi'ndelan için yardımedilmebdir." T/ST a, I 3 / S I !, GecedenizmeaçıhrbahkçıGün, İstanbul'un yorgun gemilerinin yolculanna yaslanrnışkaranrken, bir balıkçı, teknesini ve küçük kayığını sularda sürükleyip ağır aksak gecedenizine açıhr. Yorgunlann yoîculuğu evlerde biterse de bir balıkçırun sulardır evi. Bütün su yolculan kendi yollanna giderken, günün son ışıklan bütün insanlara aynı gûlümserne ile veda eder...(Fotoğraf: HAYRETTİN SAĞANAK) Habtr Merkezi- Cenova'da toplanan Avrupa Nüfus Kon- sevinın yayınladığı raporda, Avrupa kıtasında yer alan 20 ülkede yaşayan nüfusun. gele- cek yüzyıbn ortalanna doğru 449 mılyondan 342 nulyona dfi- şeceğı belirtiliyor. Buna karşın, Türİaye Avrupa'da nüfusu ar- tacak altı ülke içinde yer alıyor. Tahminlenn tersıne düşük doğum hızı yalnızca ekonomik ve politik kargaşalann geniş aile oluşumunu engellediği Doğu Avrupa'da görülmüyor. İspanya ve İtalya da bu konuda Doğu Avrupa üe yanşıyor. Nü- fusu sabıt tutmak için gerekb' olan doğum hızı yüzde 2.1. An- cak bu üJkelerde ortalama kz yüzde 1.28. İtalya'da bu eğih'm devam ederse 2050 yıbnda nüfus 57 milyondan 40 milyona düşe- cek. Aynı yıllarda Ispanyollar da 10 milyon azalacak. Bu olgu uzmanlan oldukça şaşırüyor. İsveçh nüfus uzmanı Dr.VVer- ner Haug, "Kuzey İtalya'da ev- lenme hızı son derece yüksek. Boşanma ise düşük. Ancak üre- me hızı yüzde 0.9. Bunu bir tür- lü açıklıyamıyorum" dıyor. Aynı olgu Yunanistan'da da görülüyor. Son 10 yıldır üreme hızı yıizde 2.2'den 1.4'e düş- müş. Avrupa Nüfus Konseyi'- ne üye 26 ülkeden yalnızca altısı nüfus artışına yol açacak üreme hızına sahip. Bunhr Türkiye, Kıbns, İrlanda, İzlanda, Polon- >a ve İsveç. Çocuk sayısını azaltmakta en kararb insanlar ıse Güney Avrupa'da yaşıyor. Bu şaşırueı gelişmeler sonu- cunda Avrupa Konseyi ve Bir- leşmiş Milletler, hükümetlerin bakanlannı ve uzmanlannı bi- raraya getirerek nüfus artışı ve göç konusunda bır strateji sap- tamaya çabşıyor. Dr. Haug. Avrupa'run gele- ceğjni tehdit eden en önemü so- runun nüfus azalması oldu- ğunu savunarak Orta, Doğu ve Batı Avrupa'da en kısa zaman- da işbirb'ğine gidilerek önJem alınmasıru önerdi. Batı Avnıpab uzmanlar, De- mir Perde'nin yıkılışmdan son- ra, Doğu Avrupa'dan Batı'ya büyük kitleler halinde göç ola- cağını tahmin etmışlerdi. An- cak bu olgunun tahminlerinin altında gerçekleşüğini görüyor- lar. Demir PerdVnin kalkma- sıyia göç bir yana, üreme hızı- nın düştüğü izlendi. Eski ko- münist ülkelerde, aıleler ekono- mik belirsizliklerle boğuşurken çocuk sorumluluğundan kaçı- yorlar. Türkiye'de aıtıyor Doğu Alman>a'da doğan ço- cuk sayısı son iki yılda yanya ındi; Baluk eyaletleri, Slovenya, Romanya, Rusya ve Ukrayna'- da da azalma gösterdi. Bu gidi Doğu Avrupa'daki siyasetçilen açıl önlemler almaya zorluyor. Bir yandan sallanuda olan eko- nomilerini düzeltmeye çalışır- larken, bir yandan beyin göçü- ne engel olmaya uğraşıyorlar. Rusya Federasyonu Çabşma Bakanı Dr. Aleksander Kaçen- ko, "Yılda 100 bin kişi Baü'ya gidiyor. Bunlar genellikle Ya- hudi ve Alman etnik gruplan. Yine de bu göç zararb, çünkü gidenler genelde yüksek vasıfiı işçiler" diye kaygılannı dıle ge- ürdi. Hükümetlergöçe yol açan etmenlerle uğraşırlarken. bir BaDü diplomat, "Nüfus hare- ketleri pobtik, ekonomik, ticari tartışmalann odak noktasıdır. Yakuzca Türkiye, Kıbns, Po- lanya, İrlanda, İzlanda ve İs- veç'te nüfus artıyor. Bu ülkeler- de bile küçük aıleye doğru bır yönelim izleniyor" dedi. Venedikliler kentlerini bırakıp gidiyorlar. Nedeni, yüksek kiralar veiş olanaklannın azalması Âvrupa9 ııııı en romantikkeııti ölüyor • Göç bu hızladevam ederse yüzyılın sonunda kentte yalnızca 60 bin kişi kalacak. Oysa Venedik Cumhuriyeti bir zamanlar Kuzey İtalya ve Batı Akdeniz'i kapsıyor, sınırlan içinde400 bin kişiyi banndınyordu. Kentte kalan yerlilerin çoğu yaşlı. Geçen yıl 1200 kişi ölmüş; buna karşılık yalnızca 400 bebek doğmuş. İtalya'da en yüksek yaş ortalaması Venedik'te. Haber Merkezi- Yolculann yavaş ya- vaş batan bır gemıyi terk ettiİderi gıbı, Venedikliler de sevgilı kentlerini bırakıp gidiyor. Kentin nüfusu 75 bine inmiş bulunuvor. Venedıkb'ler, Avrupa'nın bu en romantik kentinin ölmekte oldu- ğunda görüş birliğinde. Kentm Belediye Başkanı Ugo Berga- mo, yerel yönetim komitesine başvura- rak, göçün engellenmesini istedı. Bunun için. en etkili çözümün, vergi indirimine gidilerek yerli halkı kentte kalmaya özendirmek olduğu inancında. Her yıl ortalama 1,500 kişi kentı terk ediyor. Bunun nedeni yalnızca sık sık yaşanan ve Venedikliler'i bezdiren sel baskinlan değil. Yüksek kıralar. ış ola- naklannın kısıthbğı gerçek etmenler. Nüfus son 40 yılda yanya ındı. Göç bu hızla devam ederse yüzyıljn sonunda kentte yalnızca 60 bin kişi kalacak. Oysa Venedik Cumhunyeti bır zamanlar Kuzey İtalya ve Batı Akde- niz'i kapsıyor, sınırlan içinde 400 bin kişiyi banndınyordu. Kentte kalan yerülerin çoğu yaşb. Geçen yıl 1200kişi ölmüş: buna karşılık yalnızca 400 bebek doğmuş. İtalya'da en yüksek yaş ortalaması Venedik te. Mezarbk olarak kullanılan San Mıchele adasında yavaş yavaş yer kalmıyor. Venedikliler göç ededursun, günde 100 bin kişi turist olarak kente geliyor. İtalya'nın tanhi ve kültürel mırasını ko- ruma amaanı güden İtaba Nostra adb dernek ise kentin bır müze konumuna girdığinı savunuyor. Castello gibi tarihi semtlerde bulunan dükkanJann çoğu kepenklerinı kapatmış. Gece hayatı ne- redeyse ölmüş. yalnızca ıki sinema ayakta kalmış, lokantalar ise geceleri en geç 10.30'da kapıyor. Bir Venedikb ken- tin ayakta öldügünü belirtiyor. Kentte kiralann çok yüksek obnası, genççıftlerin kentten aynlmasına neden oluyor. Kentin merkezınde restore edi- len binalar genellikle zengin yabanalara ya da cebı dolu İtalyanJara kiralamyor. Biraz daha ucuz olan evlerde de turistler ve öğrencıler oturuyor. Genç çiflerin kenti bu nedenle terk ettığini savunan Bergamo. "Kent çılgın turistlerin ve zengin ev sahiplennin ınsafına terk edıl- dı" dıyor. Venedikliler, yerel ekonominin yn'- nızca turizme dayanmasıru da eleştiri- yor. Önceleri denız ticareti en fazla işçi çalıştıran iş kolu iken, tersanelerin ka- patıbnası. bmanın işlerbğini kaybetme- siyle sonradan önemini yitırmış. Yakın- daki Marghere bölgesindeki petrol işleme tesislerine çalışmak için gıden Ve- nedikliler, petrol sektöriinün de knze girmesiyle Trieste, Padova ve Udine'de şanslannı deniyor. Kentten göçü bir felaket olarak gör- meyenler de var. Harry'nin bannı işle- ten Arrigo Cipriani oluk oluk gelen yabancılan keyifle karşılayıp "insanlar dışandan gelen herşeyin kendılenne kö- tülük edeceğini sanjyor. Bu bence çok dar kafab bır bakış. Inşallah kentın yüz- de 90'ı gider" şeklinde konuşuyor. Venedik'ten göç edenlerin çoğu "ka- rada yaşamağa" uyum sağlayamamış. Kenti 20 yû önce terk eden Paolo Benzo, her zaman Venedıkli kalacağını belirte- rek "Cadde geçerken arabalardan sa- kmmamak ya da komşunla konuşur- ken geçen bir kamyonun sesıyle rahatsız edilmemek dünyarun en büyük keyfi imiş" diyerek özlemini dile getınyor.