Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10 NİSAN1993 CUMARTESİ
14 HABERLERIN DEVAMI
Karunlıaziııesi içiıı iadepazarlığıMBtftarafil.Sayfada
Nevv York Türk Başkonsolosluğu'-
ndan bir yetkili "Mahkeme devam
ediyor. Anıtlar ve Müzeler Genel Mü-
dürü Prof. Engin Özgen New York'ta
çeşıtli konularda lemaslar yapu. Bu
arada Metropolitan'daki konuyu da
görüştü. Kendisinin görüşmelerini biz
iztemedik. Bize bir bilgi vermedi. Her
şeyi K.ültür Bakanlığı'na iletti" dedi.
Metropolıtan Müzesi'nin sözcüsü
Harold Holzer, Leurs'un açıklamasma
paralel olarak "tki tarafın beyeüeri
arasında görüşmeler sürüyor" dedik-
ten sonra "Mahkeme devam etligj için
şu aşamada başkaca bir şey söylene-
mez" dedi.
Türk hükümcünın, New York Fe-
deral Mahkemesi'nde açüğı davayı
kaybedeceğini anlayan müzenin, som-
nu mahkeme dışında çözme yolunda
aldığı karan Ankara'ya resmen ilettiği
ve iki taraf heyetleri arasında 'pa-
zarlık' görüşlerinin sürdüğû anlaşıh-
yor.
Müzenin eski müdürû Thomas Ho-
ving aracıhğı ile görüşlüğümüz MET'-
in Başkaru Büyükelci Leurs, Cumhu-
riyet'e yaptığı açıklamada "Türk hü-
kümeti yetkilileri ile konuştuk. Görüş-
meler sürüyor. Şu anda daha fazla bil-
gi veremem" dedi.
Buna karşıük müzeden bir başka
kaynak, konu hakkında şu bilgiyi ver-
di:'
"Türk hükümeünin açüğı davanın
kaybedileceği anlaşıldı önceTürk hü-
kümeti ile bir arabulucu aracıhğı ile te-
masa geçilmesi kararlaşünldı. Bu
amaçla eski ABD Dışışlen Bakaru
Cyrus Vance ile bir anlaşmaya vanldı.
Vance'ın bakanlığı sırasında sekreter-
liğıru yapan Leurs'un eşi bu konuda
rol oynadı. Kaam ayinda Vance'ın
Ankara'ya gidişi sırasında Türk
basınında çıkan haberler ûzerine eski
bakanın arabuluculuğu da askıya
alındı.
Bunun üzerine Leurs, müzenin mü-
dürû Philip Montebello, Yunan-
Roma Bölümü Yöneücisi Carlos Pi-
con ve Hukuk Danışmanı Ashton
Hawkins'ten oluşan yüksek düzeyde
Karun Hazjnesfnden bir çift büezflc.
bir heyet aralık ayında Ankara'ya gi-
derek Türk hükümeti yetkilileri ile
araasız olarak göriiştü."
METteki kaynak üç ayı aşkın bir
süredir yapılmakta olan görüşmeler
hakkında aynca şunlan söylcdi:
"Başlangıçla müze, Lidya eserleri-
nin (Karun Hazinesi) Türk hükümeti
ile yan yanya paylaşılmasını, escrlenn
belirli aralıklarla New York'ta sergi-
lenmesini ve bunun karşılığında Türk
müzelerinc bazı maddi olanaklar sağ-
lanmasını önermişü.
Türk hükümetinin bu öneriyi red-
detmesi üzerine müze, 'Hazinc'nin
üçte birinin Nevv York'ta kalmasını,
bazı yeni ek olanaklarla birlikte Türki-
ye'ye önerdi. Bu öneri de Ankara la-
rafından reddedildi.
Ankara ve New York'ta sürdürûlen
görüşmelerde müze, yaklaşık 275 eser-
den oluşan 'Hazine'den daha önccki
döneme ait 37 parçanın dışındakilerin
hcpsini Federal Mahkeme'nin ka-
ranru beklemeden Türkiye'ye gcri ver-
mcyi önerdi. Şimdi bu konuda Anka-
ra'nın karan bekleniyor.
METteki kaynak, bir sorumuza
yanıt olarak "Kendisinin 'Hazine'nin
ancak bir bölümünü gördüğünü ve 37
eserin neler olduğunu bilmediğini"
söyledi.
Yetkili, "Eserlerin tarihi itibanyla
mı yoksa müzeye giriş tarihine göre mi
daha eski döneme ait olduğu" yolun-
daki sorulanmızı da yanıtsız bırakü.
Bununla birlikte yetkili şu noktaya
da dikkati cekti:
"önemli bölümü müzedeki kasalar-
da korunan Lidya eserlcrinin tüniü,
Federal Mahkeme'nin karanyla Türk
hükümetinin oluşturduğu Türk-Ame-
rikan uzmanlar heyeüne birkaç yıl
öncc gösterilmişti.
Bu 37 parçanın gerçekten Lidya
eserleri denilen gruba ait olup ol-
madığını herhalde yinc en iyi o heyct
mcnsuplan bilir."
New York Federal Mahkemesi'nin
karanyla Türk hükümeti adına uz-
marflardan oluşan bir heyet, önceki yıl
müzede bu eserleri inceleyerek bir ra-
por vermişü.
Heyel, Ord. Prof. Dr. Ekrem Akur-
gal, Prof. Dr. Güven Bakir, Eski Eser-
ler ve Müzeler Eski Genel Müdür
Yanjımcısı ve arkeolog Burhaneftin
Tezcan, Uşak Müze Müdürii Kazırn
Akbıyıkoğhı, Elmalı Kazılan Hafıri
Prof. Dr. Machteld Mellink, Sart
Kaalan Heyet Başkanı Prof. Dr.
Crawford H. Greenewalt Jr.'dan olu-
şuyordu.
Müzeler tehükede
Türk hükümeti, Metropolitan Mü-
zesi aleyhindc New York'ta dava aç-
madan öncc sorunu banşçı yollardan
çözmeyi önermiş, ancak müze bunu
reddederek 'mahkeme yolunu' göster-
mişli.
Şimdi Metropolilan Mûzesi'nin bir-
den fikir değiştirmesini ve mahkeme
dışında çözüm öncrmesini New
York'taki sanat çevreleri şöyle yorum-
luyorlar
"Birincisi, Türkiye,, bu davayı ka-
zandığında larihsel ve kültürel miras
kaldınlmış ülkelcrc örnek olacak ve
bu hükümetler gerek Metropolitan ve
gerek öteki Amerika müzeleri aleyhin-
de dava açabilecektir.
Böylece kapaklan acıldığında bir
barajın suian birden boşaimış gibi
Amerikan müzeleri de bu emsal karar-
la boşalma tehlikesıyle karşı karşıya
kalacakür.
İkıncisi, Türkiye bu dava için Ame-
rika'da tuttuğu avukatlık şirketine bir-
kaç milyon dolar ödemiştir. Federal
Mahkeme, gereğinde, bu avukatlık
masrafını müzeye ödetebilecektir.
Müze de bu yükten kurtulmayı amaç-
lamışola bilir."
'Karun Hazinesi'
1965-68 yıllan arasında Uşak-
Manisa yöresindeki bazı anıt-mezar-
larda yapılan kaçak kazılarla Türki-
ye'den kaçınlan ve 'Karun Hazinesi'
denilen Lidya uygarlığına ait yaklaşık
255 parça New York Metropolitan
Sanat Müzesi'nce satın alınmıştı.
Müzenin depolanndaki çelik kasa-
larda 18yılgizlenençoğunluğuhâlâsakh
olan Hazme'yı Genel Yayın Yönetme-
nimiz özgen Acar 16 yıibk bir izleme
ve incclemcdcn sonra ortaya
çıkarmışü.
Türk hükümeti, Acar'm kanıt ve
belgelerine dayanarak 1987 yılında
New York Metropolitan Müzesi
hakkında dava açmış ve mahkeme,
müzenin itirazlannı reddederek 1990
yılında Türkiye lehinde bazı ara karar-
lar vermişü.
Müze, yaklaşık çeyrek yüzyıl önce
'Karun Hazinesi'ne 1.7 milyon dolar
ödemişti. Bugün Hazine'nin birmüza-
yedeye çıkması halinde 30 milyon do-
lara (yaklaşık 300 milyar lira) müşteri
bulabıleceği öne sürülüyor.
'Hazine'de çesitli değerli taşlarla
süslenmiş ve altından yapılmış çeşiüi
mücevher, dönemin en değerli usta-
lannın alün kaplama, gümüş ve bakır
ile tunçtan eserteri ile sfenks heykeller
ve duvar resimleri yer alıyor.
NaltcMuısvüiına
sahrahastanesiKENAN BtLİZ
KARS/1ĞDIR - Ermeni-
Azeri çatışmalan sürerken,
Türkiye Azarbaycan'dan gele-
bilecek yaralılar için Nahcıvan
sınınna yalun Çiftlik bölgesin-
de bir sahra hastanesi kurma
hazırlıklanna başladı. Kars-
Iğdır arasındaki "askeri hare-
ketlilik" ise bütün hızıyla de-
vam ediyor.
Türkiye Nahcıvan üzerinden
gelebilecek Azeri yarahlar için
Iğdır'da Nahcıvan sınınna yak-
laşık 20 kilometre uzaklıktaki
Çiftlik bölgesine bir sahra has-
tanesi kurma çahşmalanna
başladı. Bu amaçla Kızılay'dan
Iğdır'a kan toplamak için bir
ekip gönderildi. Aynca çok sa-
yıda çadır ve battaniyenin böl-
geye sevki yapıldı.
Sahra hastanesi için Erzu-
rum Sağlık Müdürlüğüne bağh
sağlık ocaklan ve hastanelerde
görevli sağlık tekniksiyeni,
hemşire ve cerrahi doktor ]ğ-
dır'a sevk ediliyor.
6
01ağan haP içîn 2 koşul• Haparafi 1. Sayfada
uygulamasına gidilmesi dunı-
munda ortaya çıkacak mali
tablo konusunda çalışma yap-
malan için Devlet Bakanı Tan-
$u Çiller ile Maliye ve Gümrük
Bakanı Sümer Oral'a talimat
verdı.
Başbakan Süleyman Demi-
ıd, önceki gece Bakanlar Ku-
rulu sonrasında gazetecilerin
sorulannı yanıüarken, Güney-
doğu'da "teslim ol" cağnsı ya-
pılanlar için hükümetin "özel
bir süre" öngördüğüne ılışkin
olarak "Daha kesin bir şeyimiz
yok" değerlendirmesıni yapar-
ken, Devlet Bakanı ve hükümet
sözcüsü Akın Göoen, Pişrnanlık
Yasası ya da af konulannda ye-
ni bir düzenleme yapümasına
ilişkin olarak"Onlar, kanun ha-
kimiyeti yüzde 100 sağlandık-
tan ve suçlular Türk adaletine
teslim olduktan sonra yetkili
organlarca düşünülecek konu-
lar" değerlendirmesini yaptı.
PKK liden AbdulUh öca-
fam'ın 15 Nisan 1993 tarihine
kadar ilan ettiği gecıa ateşkesin
ardından bölgede devam eden
sessizliğin sürmesi, haziran ayı-
nda süresi bir kez daha dolacak
olan olağanüstü hal uygu-
lamasına son verilmesini gün-
deme getirdi. Başbakan Demi-
rel başkanlığında önceki gece
toplanan Bakanlar Kurulu'-
nda, 2 günlük Güneydoğu gezi-
sinde edinilen izlenimler değer-
lendırildı. Halkın gösterdıği il-
giden duyduğu memnuniyeti,
"Balkonlar bile gülüyordu"
sözcüklenyle dile getiren Baş-
bakan, devletin Günevdoğu'ya
yeni iddialarla gitmek zorunda
olduğunu vurguladı. Demirel
bölgede en önemli sorunun "iş-
sizlik" olduğuna dikkat çeke-
rek, Doğu ve Güneydoğu Ana-
dolu bolgelerine yöneltilecek,
"yoğun yatınm programı" için
teknik bir heyetin yerinde ince-
leme yapmasını istedi.
^ — ^ — * m v^ r n IM — —
Güneydoğu halkı dflek ve şfltayederini Başbakan Demird'e küçük kağıtlara >anlı olarakflettiier.(Fotoğraf: RIZA EZER)
1ki koşul
Dernirerin, terör bölgesinde
asgari ücretin vergi dışı bırakıl-
ması ve işsizlik sigortası uygula-
masına gidilmesi durumunda
ortaya çıkacak mali tablonun
bütçeolanaklan açısından ince-
lenmesi için Bakanlar Sümer
Oral ile Tansu Çiller'e talimat
verdiği toplantıda, haziran ayı-
nda süresi bir kez daha dolacak
olağanüstü hal uygulamasına
son verihnesi için 2 koşul belir-
lendi. Buna göre, terör böl-
gesinde Nevruz öncesinden beri
süren huzur orlamının devam
etmesi ve bütün valiler ile kay-
makamlara önemli yetkiler ta-
nıyan idari reforma ilişkin tas-
laklann haziran ayına kadar
yasalaşması durumunda, ola-
ğanüstü hal uygulamasına son
venlecek. İl Jdaresi ve Jandar-
ma Teşkılatı yasalannda deği-
şiklik öngören yasa taslaklann-
da, bütün vali ve kaymakamla-
ra "süper yetkiler" verilmesi,
jandarmanın sıcil aminnin ıller-
de vali, ilcelerde kaymakam ol-
I ması öngörülüyor. Devlet Ba-
kanı ve hükümet sözcüsü Akm
Göoen, son şekli verilen taslak-
lanaTBMM'ye gönderileceği-
Tazminatlar-Korucular
Bakanlar Kurulu'nda beliren
eğilimlere göre, olağanüstü hal
yönetimine son verilmesi duru-
munda bölgede kamu persone-
line venlen "olağanüstü hal taz-
minatlannın" ödenmesine de-
vam edilecek. Olağanüstü hal
yönetimi kaldınldıktan sonra
koruculann da "kamuda ça-
bşmalanm sürdürecek" bir dü-
zenlemeye gidilmesi bekleni-
yor.
Demirerin izlenimleri
Başbakan Süleyman Demi-
rel, Güneydoğu gezisinden dö-
nerken, ATA uçağında geziye
katılan bir grup gazetecinin so-
rulannı yanıtladı. Demirel, ge-
zinin çok önemli olduğunu ve
bölgeyle ilgili değerlendirmeler
açısından çok yararlı geçüğini
kaydetti.Gezide en küçük bir
"münasebetsizlik" ile karşılaş-
madığını ifade eden Demirel,
bir ara yüreğinin ağzına geldiği-
nı ifade ederck, bu olayı şöyle
anlattı: "Batman'da meydanda
baktım bir bayrak duruyor.
Birden irkildim ne oluyor dıye.
Hemen yanımdaki arkadaşlara
sordum, 'O bayrak nedir?' diye.
'Azerbaycan bayrağı' dediler.
Ben tanınm tabii Azerbaycan
bayrağını, ama ay yıldızı yok
üzerinde. Çok şükür o kadar
meydan gezdik ne bir bayrak,
ne bir renk , ne bir söz duyduk.
Bu gcadc onbinlerce insan,
devleüe kucaklaştı. En küçük
bir münasebetsizlik olmadı. Bu,
çok önemlidir"
Demirel, bölgede koruculuk
sisteminin devam edeccğini, bu
kitlenin olağanüstü halin kalk-
masının ardından da çabşmala-
nm sürdüreceğini ifade ederek,
" Bu insanlara İşiniz bitti' der-
seniz, olmaz. Bunlar, terör kar-
şısında elinizdeki hazır güç"
diye konuştu.
Bölgede yaraulacak kalkın-
ma hamlesiyle dağdaki adam
ile şehirler ve köylerdekinin irti-
baünın kesilmesinin önemli ol-
duğunu kaydeden Demirel,
bölgede sosyal bütünlüğün ko-
runmasının büyük önem taşıdı-
ğını kaydeltı.
Devlet meselesi
Demirel, hükümetin güveno-
yu almasının hemen ardından
bölgeye geldiğini , bölgenin ve
terörizmin Türkiye-'nin en
önemli işi olduğunu vurgulaya-
rak, "Biz, bu işi devlet meselesi
yaptık" diye konuştu.
Ordunun devletin en düzenli
birimi olduğuna dikkat çeken
Demirel, basının teröre karşı
verdiği desteğin, sadece hükü-
mete değil "ülkenın kahraman
general ve subaylanna" oldu-
ğunu da dile getirdi. Başbakan,
askerlerle ilgili olarak şunlan
ifade etli:
"Bu adamlan zaman zaman
siyasete ittiler. Fakat bırakmak
lazım. Ordu, ilk kez Mustafa
Muğlalı kompleksi içindc değil.
Bunu, koalisyon sağlamışlır.
Şimdi düğmeye bassak, ordu
bu dağlan hallaç pamuğu gibi
alar. Buna hazırlar. İşte şimdi
dcvlet işliyor. Yoksa devlet, bu
işin içindcn 8-9 yılda gelmez
olur mu?"
Demirel, Şırnak'ta halkın
konuşmalan tepkisiz dinlediği-
ne ilişkin soruyu yaruüarken,
"Bizim son gezımizden bu yana
18 ay geçmiş. Bu zaman içınde
hadıseler olmuş. Bu halkın tep-
ki göstermesı yerine kucakla-
ması önemli" dedi. Demirel,
şöyle konuştu:
"Şırnak'tan fevkalade mem-
nunum. Ben kasketli adamın
yüzünden anlanm. Dağ ahalisi
sakındir, alkışlamayı ayıp sa-
yar. Ona rağrnen mesajlanmı
çok iyi aldı. Bu gezinin adı, hal-
kın devleüe kucaklaşmasıdır.
Size karşı itimadı yoksa, birşey
istemez, 'Lanet oisun, hizmetini
başına çalsın' der. Ama halkın
hızmet istemeye başlamış olma-
sı, bu kan dökülmesinden artik
bir medet ummadığıdu."
Bölgede gecen 10 yüın birik-
tirdiği işsizlik ve hizinetsizliğin
bulunduğunu belirten Dmirel,
10 ile 34 trilyonluk yatınm ol-
duğunu, 5 yılda 26 ile 234 tril-
yonluk yatınm düşündüklerini
söyledi. Yatınm seferberliğine
girişeceklerini aktaran Demi-
rel, "Ben, Şırnak'a bir kalkın-
ma heyeü kuracağun. Gelecek,
Şırnak'ın nesi var, nesi yok be-
Ürleyecek. Projelendirmeye gi-
deceğiz. Şırnak'a kaç para la-
zım, yapıp çıkacaksınız. İşte
devlet" diye konuştu.
Bir sıklet merkezi kurulacağı-
nı da anlatan Demirel, "Birşe-
yin üzerine tam varacakanız,
bilecek, nemasıru alacaksınız"
dedi. Demirel, artık işsizlik si-
gortası uygulamasına yavaş ya-
vaş geçme zamanının geldiğini
de büdirdi.
Hakkari ve Şırnak'ta geliş-
meyı çok cabuk sağlayacaklan-
nı, Mardin, Diyarbakır ve Bat-
man için devletin güzel projeleri
bulunduğunu dile getiren Baş-
bakan, 2 ay zarfında bir kalkı-
nma kervanının ayağa kalka-
cağını söyledi. Başbakan, gezi-
de bölgedeki askerlerı son dere-
ce moralü bulduğunu da sözle-
rine ekledi.
İZLENİMLER
'Insanca yaşamak istiyoruz'
mBaştarafi 1. Sayfada
ruz", "Yol istiyoruz, su ıstıyo-
ruz, okul istiyoruz", "Geçici iş-
çilik kadrolanmn serbest bıra-
kılmasını istiyoruz" pankartla-
nyla, "Insanca yaşamak istiyo-
ruz" sloganlanyla dile getirdi.
Bölgenın insanlan, olağanüs-
tü halin kaldınlması mesajının,
kansız günlenn devamı konu-
sunda önemli bir adım olduğu
görüşünde. Bundan duyduklan
memnuniyeti sık sık dile getir-
dıler. Ancak asıl sorunun, dağ-
daki insanlan aşağıya ındirmek
ve bunlann bir daha dağa çık-
masına olanak tanımamak ol-
duğunu dile geüriyorlar. Bu ko-
nuda Diyarbakır'da yıllardır
poliüka ile uğraşan, ancak adı-
nın açıklanmasını ıstemeyen bir
kaynak, şu görüşleri dile getır-
di "Dağdaki insanı aşağıya ın-
dirmek için yeni düzenlemeler
gerek. Onlar, bu yörenin insan-
lan, bu insanlann çocuklan.
Bunlann öldürûlmesi, yeni ya-
ralar acar. Bunun için, af dahil
herşeyi düşünmek gerek. Çün-
kü, PKK'ya artık yöre halkı
bundan bir yıl önceki gibi bak-
mıyor. Hele Kuzey Irak hare-
katının ardından kimse çocu-
ğunu dağa göndeımek islemi-
yor. Ancak, buradaki sorun
ekonomiktir. Yörenin kültürü-
ne saygı ve ekonomik açıdan
yapılacak düzenlemeler sorunu
çözer. Halk, artık kandan bıktı
ve normal yaşama dönmek isti-
yor. Diyarbakır Belediye Baş-
kam'na sorun, kaç kişiyi işe ala-
rak, açhktan kurtararak. dağa
çıkmalannı engelledi. Genç, ge-
üyor ve diyor ki,*Ya bana iş, ya
dağa çıkacağım.' Adam oğ-
lunun ye/ine geliyor, 'Yardım
edin, iş verin, yoksa dağa çıka-
cak.' Sorunun bu boyutunu
görmeden, bu yükün altından
kalkılamaz."
Diyarbakır'da insanlar kan-
sız günlerin verdiği güvenle ye-
niden ekonomiye yönelmişler.
Dicle Konut Kooperatifi, 2 bin
kişi için tasarlanmış, ama üye
sayısı 364 kişiyi aşamamış. Ateş
kesin ardından metrekarcsı 20
bin lira olan kooperaüfe, ilgi
birden arunış. Yer bulabilmek
için melrekare fıyatını 40 bin b-
radan ödemek isteyenler ol-
muş. Yöre halkının bütun bu
iyileşmeler arasında moralini
bozan soru şu:
"Kansız ortam sona erer
mi?"
Bu soruya, Başbakan ile Baş-
bakan Yardımcısı'nın "'düzel-
menin devam etmesi" koşuluy-
la olağanüstü hal uygulamasını
kaldıracaklannı söylemeleri ve
pışmanlık yasasının yeniden
düzenlencceğini açıklamalan,
bir ölçüde yanıt verdi. Şimdi bu
mesajlar karşısında, PKK ve
Apo'nun takınacağı tutum mc-
rak ediliyor. Yöre insanı, yıl-
gınlığının PKK tarafından da
bihndığini söylüyor. ArtıK si-
lahlann susması gcrektiğini be-
lırtıyor.
Bölgenin kalkınması için ge-
rcklı düzcnlcmelerin yapılması
Bu arada sınır boyundaki as-
keri hareketlilik de devam edi-
yor. Sıvas'tan Erzurum'a 300
yük vagonu askeri amaçlı kul-
lanım için gönderildi.
Bölgedeki olağanüstü durum
nedeniyle Devlet Demiryolla-
nnda izinlcr iptal edildi. Diğer
yandan 3. Ordu'ya bağiı Kars
154. Mekanize tuğayı tank bir-'
liği Doğukapı sınır bölgesine
kaydınldı. Yine 3. Ordu'ya
bağlı Erzurum, Sankamış, Ka-
ğızman, Tuzluca ve Erzincan'-
daki secme birlikler bulunan
çok sayıda tank, top ve arhb
birliğin önceki gece trenlerle Iğ-
dır, Aralık ve Arpaçay sınır böl-
gelerine gönderildiği öğrenildi.
Yol bayonca geçtiğimiz yer-
lerde bulunan askeri birliklerde
tank, top ve zırhlı araçlann ye-
rinde obnadığını gözledik. Bu
birliklerde adeta in cin top oy-
nuyor. Askeri birliklerin sınıra
kaydınlmalannınözellikle ak-
şam saatlerinde başlaması .ve
gündüz sevkiyat yapılmamasj
dikkat çekiyor.
Ozal Kazakistctn'da
gerektiğini isteyen halk, olağa-
nüstü hal bölge valilığinin silah-
lı yüzü yerine ekonomik çehresı
ile karşılaşmak istediğini vur-
guluyor. Bu istek, bölge vaüliği-
nin kaldınlmayarak, bir ekono-
mik koordinasyon kurulu hali-
ne dönüştürülmesini ve böl-
genin kalkınması için çalışma-
lara bir an önce başlanmasını
içeriyor.
Başbakan Demirerin yöre-
nin kalkınması için yeni bir
ekonomi idaresi oluşlurubnası-
na ilişkin görüşlerini bu isteği
dikkate alarak şekillendirmesi,
hem olağanüstü hal valilığinin
görüntüsünün değişmesi.hem
de bölgeye yapılacak yaünmla-
nn hızlanması açısından büyük
önem taşıyor.
'Anadohtanayurt
OrtaAsyaatayurt'ALMATl(AA) - Curahur-
başkanı Turgut özd'ın Orta
Asya cumhuriyetleri gezisinin
3. durağı Kazakistan'a resmi zi-
yareti başladı. Kazakistan Par-
lamentosu'nda bir konuşma
yapan Özal'ı Almaü'da yaşa-
yan Ahıska Türkleri gjttiğj her
yerde takip ettiler. özal, Ahıska
Türkleri'ne isteyenlerin Tür-
kiye'ye alınacağmı söyledi.
Kırgıastan'daki temaslannı
tamamlayan Cumhurbaşkanı
özal, dün Kazakistan'a geçti.
özal, Almatı Havaalanı'nda
Kazakistan Cumhurbaşkanı
Nnrsultaıı Nazarbayev tarafın-
dan resmı törenle karşılandı.
Cumhurbaşkanı Özal, ha-
vaalaru çıkışında kendisini bir
grup Ahıska Türkü'nün bekle-
diğitu gördü. Cumhurbaşkanı
Nazarbayev ile birlikte bu gru-
bun yanına giden Özal, Ahıska
Türklerinin sorunlannı bildik-
lerini belirterek bu sorunlann
peyder pey çözüleceğini kay-
detti. özal, Ahıska Türklerinin
Türkiye'ye alınacağıru bildirdi.
Cumhurbaşkanı özal, daha
sonra Kazakistan Cumhurbaş-
kanı Nazarbayev ile birlikte Al-
matı'daki cumhurbaşkanbğı
sarayında bir süre baş başa gö-
riiştü. özal ve Nazarbayev, gö-
rüşmelerin lamamlanmasından
sonra onak bir basın toplanüsı
düzenlediler.
Nazarbayev, basın toplantı-
sında, ülkesınde bağımsızlıga
kavuşulmasından bu yana ge-
çen süre ıçensinde çok ışler ya-
pıldığını belirterek Türkiye ile
Kazakistan arasındaki ticaret
hacminin bu dönemde 13 kat
arttığını söyledi.
1 urkiye de 80'b yıllarda baş-
latılan reformlan kendilerine
örnek aJdıklarmı ifade eden
Nazarbayev, Türkiye ile dış po-
litika konusunda aynı doğrul-
tuda olduklannı kaydetti.
Cumhurbaşkanı Özal da söz-
lerine, "Anadolu anayurdu-
muz, buralar atayurdumuz" di-
yerek başladı. Cumhurbaşkanı
özal, halen iki ülke arasında
imzalanmış bulunan 22 anlaş-
ma olduğunu, Türkiye ile Ka-
zakistan arasındaki bu ilişkile-
rin ileriki dönemlerde daha da
artacağını tahmin ettiğini be-
lirtti.
Özal, Türkiye, Pakistan ve
İran'ın kurduğu, daha sonra
Kazakistan'ın da üye olduğu
ekonomik işbirliğj zirvesi top-
lanüanın önümüzdeki temmuz
ayında İstanbul'da yapılacağını
haürlatü.
Ermeni-Azeri ihtilafına deği-
nen Özal, Türkiye'nin, Erme-
nistan'ın Azerbaycan toprakla-
nnın işgabne karşı olduğunu
tekrarlayarak, bu durumun so-
runlan çözmeyeceği gibi daha
Taîabani'den
Apo'ya çağn
ANKARA (AAMrak Kür-
distan Yurtsever Birhği Partisi
(KYP) lideri Cetol Talabani,
PKK'ya 15 Nisan'da sona ere-
xk ateşkesi uzatma çagnsında
bulundu.
Talabani, dün AFFye verdi-
ği demeçte, PKK lideri Abdul-
btfı Öcalan'dan, "geri döndürü-
lemez hale gelen banş sürecine
devam etmesini isteyeceğini"
bildirdi.
Arabuluculuk yapmadığını
kaydeden Talabani, Türk ka-
muoyu ile diyaloğun, basın ara-
cıbğıyla korunması gerektiğini
söyledi.
Ankara'da, TBMM Başkanı
ve Cumhurbaşkanı vekib Hü-
samettin Cindomk, Başbakan
Süleynuuı Demirel, Devlet Ba-
kanı ve Başbakan Yardımcısı
Enlai lnâaü larafından kabul
edilen Talabani, bugün Suriye'-
yegidecek.
büyük boyutlara tırmandıraca-
ğına dikkat çekti. Cumhurbaş-
kanı Özal, bir soru üzerine Orta
Asya işbirliği girişimlerinin
kuvveüe desteklendiğıni ve bu
ginşımin içınde yer aldığını söy-
ledi.
Bu arada, geziye katılan
Türk işadamlan, cumhurbaş-
kanlan başkanhğındaki top-
lantıda Kazakistan'da karşılaş-
tıklan sorunlan dile geürdiler.
Kazakistan Cumhurbaşkanı
Nazarbayev, işadamlannın ba-
zı yakınmalanna karşılık verir-
ken Türkiye'nin petrol ve do-
ğalgaz konusundaki gjrişimle-
rine karşı obnadıklannı, ancak
bu konuda ciddi bir tehdidin
gelmediğini söyledi.
Cumhurbaşkanı özal, top-
iantıdan sonra cuma namazını
Almatı Camii'nde kıldı. özal,
carru içerisindeki cemaate hita-
ben yaptığı konuşmada, burayı
daha önce kendisinin açtığını
belirterek carrulerin Kazakıs-
tan'da yaygınlaşması dikğinde
bulundu. Ozal, "İnsan burada
70 yıl sonra tekrar yeşeriyor.
Yalnız İslam orta yoldur. Her
konuda olduğu gibi dinde de
aşınlık olmamah. Ümit edenm
Orta Asya'da İslam tekrar güç-
lenir" dedi.
OLAYLARDV
ABDINDAKİ
GERÇEK
mBoftm-ofil. Sayfada
kolay olmayacaktı. Ekonomik.
durum, yolsuzluklar ve dış
politika alanlarında ANAP'ır.
ileri sürdüğü eleştiriler, bir
ölçüde gerçekleri yansıtsa da
gümbür gümbür bir muhale-
feti vurgulamaktan çok uzak-
takaldı.
Ancak bu yüzden ANAP
Genel Başkanı Mesut Yıl-
maz'ı suçlamak da haksızlık
olur. Yaşananlar, iktidar-
muhalefet ilişkilerinin doğa-
sından kaynaklanmaktadır.
Eski ANAP'lı bakanlar 'Yüce
Oivan'a sevk edilirken Sayın
Yılmaz'm da koalisyon hükü-
metıne yönelik yolsuzluk id-
diaları beklenen etkiyi yara-
tabilir miydi?..
Ustelik 1993 bahartnda top-
lumu ilgilendiren birincil so-
run terörde odaklanmakta-
dır. Bu konuda koalisyon
hükümeti başannın eşiğinde-
dir; büyük bir hata yapılmaz-
sa, toplumun özlediği huzura
kavuşmanın koşulları yaraü-
labilecek gibi görünüyor Ni-
tekim Başbakan Demirel
kimi yasalardaki değişiklikle-
rin gerçekleşmesi durumun-
da haziran ayında Güney-
doğu'daki 'olağanüstü hal'in
kaldırılacağmı söylemiştir.
500'üncü gün müjdesi mi-
dir bu ya da gerçekleşmesi
olanaksız bir niyet midir? (
Göstergeler terörün gerile-
tildiğini ve özellikle Güney-
doğu'da halkın huzuru özle-
diğini vurguluyor. Halk, terör
batağında bir yere ulaşıla-
mayacağını anlamıştır. Bu
elverişli ortamdan hüküme-
tin yararlanmasında saymak-
la bitmez yararlar var.
Başbakan, 500'üncü gûnde
'olağanüstü hal'in kaldırılabi-
leceğini söylemekle bir iyim-
serlik ortamı yaratmışlar.
Halk -hangi etnik kesimden
olursa olsun- iç barışın oluş-
ması konusunda sabırlı ve
kararlı bir beklenti içindedir.