Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 NİSAN1993 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 11
Nisa Serezli
Ödili
• KültürServisi - Geçen yıl
yitırdiğimiz usta tiyatro
sanatçısı Nisa Seredi'nin
nısını yaşatmak amaayla
eşi Tolga Aşkmer tarafından
«iüzenlenen ödül bu yıl Bedia
Mtrvahhit ile Yıldc Kenter'e
-verildı. Tolga Aşkıner,
Cöksel Kortay. Oya Başar,
Seçkin S*Ivi, Hanii Çağdaş,
> aşar llksavaş, Hadi Çaman,
Amil Kurt ve Can Şengel'ın
oluşturduğu seçıa kurul, bu
yıl 70. sanat yılını kutlayan
Bedia Muvahhit'e Türk
tiyatrosuna yaptığı katkılan
nedeniyk "Nisa Serezli Onur
Ödülü", Yıldız Kenter'e de
"Konken Partisi" ve "Çok
Uzak Fazla Yakın"
oyunlanndaki başansı
nedeniyle"Tiyatroda Yılın
Kadını ödülü" verdi.
Muvahhit ve Kenter'e
ödülleri bu akşam, Dormen
Tiyatrosu'nda Nisa Serezli
Aşkıner Sevgi Birliği'nin
sunacağı "Carum" oyununun
galasında verilecek.
Sağlar'dan çağrı
•ANKARA (AA)-Kültür
Bakanı Fıkri Sağlar, mayıs
ayı içinde İstanbul resimleri
yapmak üzere Rusya'run
ünlü iki ressamını Türkiye'ye
davet etti. Sağlar, Karadeniz
Kültür Bakanlan
Toplanüs'na kaülan diğer
ülkelerden ressamlan da ayru
amaçla İstanbul'a davet etti.
Konuk ressamlann
Istanbul'da üretecekleri
yapıtlann tüm Karadeniz
ülkelerinin başkentlerinde
sergileneceği, "İstanbul Yıh"
etkinlikleriyle bağlantılı
gerçekleştirilecek serginın
Türkçe, İngilizce ve Rusça
olarak basılacak
.vataloglannın tüm dünyaya
dağıtılacağı öğrenildi.
Tûrk
bestecilerinin
CD'leri
• ANKARA (AA) - Dışişleri
Bakanlığı tarafından
haarlanan Türk bestecilen
compact-disc'lerinin
dokuzuncusuda
tamamlandı. Türk bestecileri
sensinin hazırlanan son
CD'sindeUlviCemal
Erkin'in itu yapıtı, devlet
sanatçısı şef Hikmet Şimşek
yönetiminde, Macar Devlet
Senfoni Orkestrası
tarafından seslendirildi.1 y
>'
CD'de Urvi Cemal Erkin'in
"2.Senfoni"si ile "Senfoni
Konçertant"ı yer ahyor.
Cevat Dereli
sergisi• ANKARA (AA) - Ressam
Cevat Dereü'nin sergisi,
Türkıye İş Bankası'nda
açıldı. 1989yıhnda
yitirdiğimiz Dereli'nin özel
bir koleksiyondan alınan 23
tablosunun yer aldığı sergi,
28 nisana dek görülebilecek.
1900vıhndadoğan, 1915
ydınd'a Sanayi-i Nefıse
Mektebi'ne giren ve Hikmet
OnatıleİbrahimÇaJlı
atölyelerinde çalışan ressam
Dereli, 1923 yıhnda
Îkadaşlanyla Yeni Resim
Cemiyeti'ni kurdu. 1924'te
MaarifVekaletı tarafından
Paris'egönderilen, 1928
yılında Güzel Sanatlac
Akademisi'nde öğretim
üyebğine başlayan Dereli,
yurtiçi ve dışında çok sayıda
sergi açtı, değişik
yanşmalarda odüller
kazandı.
"Osmanlı
KıyafetteıH"
Konferansı
• ANKARA (Cumhuriyet
Burosu) - Prof. Dr. Günsel
Renda, ARS Sanat
Galerisi'nde bugün saat
16.00'da"Osmanlı
Kıyafetleri" konulu bir
konferans verecek. 16. ve 19.
yüzyıl gravürlerinde Osmanlı
kıyafetlen sergisine paralel
olarak gerçekleştirilen
etkinlik, Galeri ARS'ın.
Köroğlu Caddesi 79-2 Gazi
Osman Paşa adresinde
izlenebilir.
"Kapital üzerine"
• ANKARA (Cumhuriyet
Burosu) - Kapital çevirmeni
Maattin Bilgi'nin "Çeviri
sanatı ve Kapital Üzerine"
konulu söyleşisi çarşamba
günü.saat 18.00'de,
Çankaya beledıyesi
Mıthatpaşa Konferans
Salonu'nda
gercekleştirilecek. Bilgi,
konferanstan sonra
kitaplannı imzalayacak.
ÖNÜ1NDE
SAVUNMA ,
Abdullah Baştiirk
20.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yaymlan Turkocağı
Cad. 39-41 Cağaloglu-tstanbul
Feyyaz Kayacan Türkiye'ye duyduğu özlemi Türkçe'de yaşayarak dindirebiliyordu
Kendıne özgü bir gurbetçiydi
CEVAT ÇAPAN
İkınci Dünya Savaşı'nın ka-
ranhk ve karartmah yıllannda
Türkiye'de sınemaya gidenler.
asıl fılmden önceki haberleri
açıklayan bir sesin tirkakisi ol-
muşlardı. Ankara Radyosu'-
nun haber spikerlerinden abştı-
ğınuz resmı sese hiç benzeme-
yen, daha canlı, anlatım incelik-
len daha zengın bir sesti bu.
En güvenilir dost yanı
1953'te Londra'da B.B.C.
Türkçe Yayın Servisi'ne ilk uğ-
radığım gün, bu sesın sahibini
tanıdım: Yaalannda Feyyaz
Kayacan adını kullanan Fey-
yaz Fergar'dı beni karşılayan.
Daha sonra 1956- 57 yıllannda
benim de bir süre program yar-
dımcısı olarak çalıştığım bu ser-
viste, Feyyaz Kayacan'ın yal-
nızca bir ses aşınalığıyla sürdü-
rülecek bir ilişkiyle yetinmeye-
ceği hemen ortaya çıktı. Izğan
Baz, özcan Ergüder, Can Yü-
cel, Tektaş Ağaoğlu, Hilmi Ya-
vuz, Ahmet Levendoğhı, Ragıp
Duran, Edip Emil Öymen ve be-
nim gibı B.B.C. Türkçe servi-
sinde bir süre çahşmış olan
daha niceleri, Feyyaz'ı değişik
yönleriyle tanımış, ama sanınm
onu hiç değişmeyen, en güveni-
lir dost yanıyla sevmişlerdi.
Onunla iş arkadaşlığı etmiş
olanlar arasında yazı - çiziyle
uğraşanlar ise son derece öz-
gün, kültürlü ve korkusuz bir
sanatçıyla dostluk etmenin
mutluluğuna erişmişlerdi.
Meddah ve Kafka
Kendine özgü bir gurbetçiydi
Feyyaz. Moda'da Saint Jo-
seph'ı bitirdikten sonra siyasal
bilimler okumak içın Paris'e
gitmiş, Ikinci Dünya Savaşı çı-
kınca, İngiltere'ye geçerek öğ-
renımini orada sürdürmüş, bir
İngiliz kızıyla evlenerek çoluk
çocuğa kanşmıştı. B.B.C.de
çabşırken Gestes a la Mer adlı
Fransızca bir şiir kitabı yayın-
lanmışü. Feyyaz îngilizceyi de
aynı ustahkja kullanabilen bir
şair, bir hikayeciydi. Ama onun
Son derece özgün, kültürlü ve korkusuz bir sanatçıydı.(Fotoğraf: CENGİZ CIVA)
bir yanı Kafka" olan bir yazar
kimliğiyle okurlanru ve hayran-
lannı şaşırtmayı sürdürdü.
Somut tstanbul anıları
asıl "Penelope"si Türkçeydi.
Çeşitü nedenler yüzünden uzun
süre uzak kaldığı Türkiye'ye
duyduğu özlemi Türkçe'de ya-
şayarak dindirebiliyordu. Bunu
en çarpıcı biçimde dile getirdiği
öyküsünün adı "İstanbul Zey-
beği"ydi.
Feyyaz Kayacan savaş yılla-
nnın karabasanını anlattığı Sı-
ğınak Hikayeleri'inde, "Hiçoğ-
lunun Serüvenleri"ni dile getir-
diği Şişedeki Adam'da, "Canı-
mızaTak DemişliğinÖnsözü'-
yle başlayan GibicUer'de. anı-
lannın kaynağına döndüğü Ço-
cuktaki Babcede, Kaşık Havast
ve A Talent for Shrouds gibi şiır
kitaplannda çok sevdiğı dil
oyunlanyla "bir yanı meddah.
1960'lann ortalannda Fey-
yaz uzun bir aynhktan sonra
Türkiye'ye dönme olanağı bu-
lunca, kendısi için yepyeni bir
coşku dönemı başladı. Yıllardır
şiirlerinden, öykülerinden, ro-
manlanndan tanıdığı birçok
İstanbullu sanatçıyla yüzyüze
gelmek. onlarla köklü dostluk-
lar kurmak, onun içın büyük
bir mutluluk kaynağı oldu. B.
B.C. Türkçe Servisi müdür yar-
dımcılığı ve müdürlüğü görev-
lerinı üstlendiği yıllarda da fır-
satlar yaratarak İstanbul'a
daha sık gelmeye, Londra'daki
hayatını daha somut İstanbul
anılanyla zenginleştirmeyi ba-
şardı.
B.B.C. Türkçe Servisi, Tür-
kiye'den Londra'ya giden ya-
zarlar için, Feyyaz yüzünden
vazgecilmez bir uğrak yeriydi.
Türkçe Servisi'nin yayınlan,
Feyyaz'ı görmeye gelen sa-
natçılarla yapılan röportajlann
renkliliğiyle B.B.C.'nin öteki
servislenni kıskandıracak bir
zengınliğe kavuştu.
Şaşırtıcı cörnertligi
Feyyaz'ın şaşırtıcı cömertligi,
en anlamlı ürünlerini, onun
Türk şiirinden yaptığı çeviriler-
le verdi. Geçen yıl fngiltere'de
yayınlanan Modern Turkish
Poetry adlı antoloji, Feyyaz'ın
derlediği Veysel'den Kemal
Kale'ye elü dokuz şairin yapıt-
lannı ve nicedir eksikliği duyu-
lan bir şiir damannı. ingilizce
konuşulan dünyaya tanıtıyor-
du. Bu kitabvn yayımlanışını
kutlamak üzere geçen yılın so-
nuna doğru Türk-Ingiliz Kül-
tür Derneği'nde düzenlenen şiir
geceleri Feyyaz Kayacan'ın ça-
balannı bir ölçüde taçlandıran
coşkulu bir şenlik olmuştu. Bu
toplantılar, ne yazık ki, birükte
kutladığımız son şcnlikmiş.
Londra'dan gelen bir kara ha-
berle Feyyaz'ın bir gün* önce,
çalışma odasında uyurken bu
dünyadan aynldığını ögrendik.
Onu en iyi gene kendi sözleri
anlaüyor:
•'Içimizden çok biriydi. Yedi
türlü gırgınliğı vardı yaşamaya.
En beyaz ekmeği o indirmişu
denizlere. Bir iyiliğı kaçıracak
olsa. okumamışa dönerdi en
sivri kitaplan. Öyle bir adamdı
çok."
l X
Sevda-Cenap And Vakfı Başkanı Başman:
'Festivali mucizieyle
gerçekîeştıriyoruz'
ANKARA (AA) - '10. Uluslararası Ankara Müzik Festivab'-
ni organize eden Sevda-Cenap And Müzik Vakfı'nın başkanı
Mehmet Başman, birçok kuruluştan maddi ve manevi destek al-
malanna karşın birtakım bürokratik nedenlerden dolayı festi-
vali 'mucize denebilecek şartlar alünda' gerçekleştirdiklerini
söyledi.
10. Uluslararası Ankara Müzik Festivab'ni değerlendıren
Mehmet Başman, 4 nısan pazar günü başlayan festivale ılginın
büyük olduğunu ve bu yıl kullanılmaya haşlanan Mılli Eğitim
Şûra Salonu'nun büyük obnasının izleyiciler v»sanatçılar açısı-
ndan memnunluk verici olduğunu bildirdi.
Festivalin açılış töreni ve konserinın muhteşem olduğunt
kaydeden Başman, "Festival hem 10. yıla yaraşır bir programla
atak yapü hem de yıldız sanatçılan getirerek Ankaralılan mutlu
ettik. Chick Corea ile festivale hızb bir giriş yaptık ve bu hızla da
festivalin sonunu getireceğimizi umuyonım" dedi.
Festivalin düzenlenmesi sırasında maddi ve bürokratik zor-
luklann yanı sıra uluslararası niteliklere sahip salon bulmakta
da zorlandıklanru ifade eden Başman şöyle konuştu:"Ankara'-
da uluslararası bir festival düzenlemek için dünya stardartlan-
nda kültür merkezine ihtiyaç var. Gerek konser salonlanyla ge-
rekse bale salonlanyla. Karşılaşüğımız bir başka önemli sorun
da müzik aletlerinin teminindeki güçlükler oldu."
Ankarah müzikseverler festivalde en büyük ilgiyi ünlü cazcı
Chick Corea'ya gösterdiler. 'Chick Corea and Acistic Band'dan
sonra en çok ilgiyi de 'Skylight Opera Theatre' ile 'Viyana Mo-
zart Üçlüsü' topladı.
Festival programına göre 13-14 nisanda 'Ballet Nancy'nin
modern bale gösterisi, 16-17 nisanda 'Polonya Müzik Tiyatrosu
ve Poznan Balesi' rock-bale gösterisi sunacak. 19-20 nisanda
'English Chamber Orchestra', 5, 6, 7 mayısta da 'Le Prestige
Orchestra' konser verecek.
' •
Festivalde, Küba rüzgarı...
ANKARA (Cumhuriyet Burosu) -10. Ankara Müzik Festıvaü
çeşitli konser ve gösterilerle sürüyor. 7 mayıs cuma günü sona
erecek festival programında ünlü orkestralann konserleri ve
dünyaca tanınmış bale topluluklannın gösterileri yer ahyor.
Bunlardan biri, bugün saat ve yann saat 20.30'da Milli Eğitim
Bakanlığı Şura Salonu'nda bir gösteri sunacak olan "Ballet Na-
cional De Cuba". 1964 yılında Paris Uluslararası Dans Festi-
vali'nde "Grand Prix" ödülünü "Gıselle" temsibyle alan
topluluk baş balerini Alicia Alonso ile Ankaralılar'm karşısına
çıkacak. 70 yaşında olmasına karşm hala sahnelerden kopma-
yan Alonso'nun ilk kez Türk seyircisiyle tanışacak. Bir başka
ünlü bale topluluğu "Ballet Nancy" ise Salı ve çarşamba günleri
izlenebilecek. 'Rock bale'den ilginç örnekler sunacak "Polonya
Müzik Tiyatrosu ve Poznan Balesf'nin gösterisi, cuma-cumar-
tesi günleri aynı yer ve saatte yer alacak.
Şirin Pancaroğlu'nun arp resıtali cumartesi 16.00'da Resim
Heykel Müzesı'nde, İstanbul Devlet Senfoni Orkestrasfnın
konsen ise pazar günü 20.30'da şura salonunda dinlenebilecek.
Şef Alexander Schvvinck yönetimindeki orkestra konserini
"U.S. Herald Trumpets" grubuyla birlıkte verecek.
Festival programı kapsamında, 19-20 nısan günleri "English
Chamber Orchestra". 21 -22 nısan günleri "Skylight Opera The-
atre". 23 nisanda "Kırgızistan Çocuk Korosu", 24 nisanda
"Padova ve Veneto Oda Orkestrası", 25 nisanda "Boğaâçi Üç-
lüsü" yer alıyor.
26-27 nisan günleri "Fairport Convention" grubu, pop-folk
türünde yapıtlar seslendirecek. 28 nisan günü "VViener Mozart
Tno", 29 nisanda "Arcata Stuttgart", 30 nisan günü "Cumhur-
başkanbğı Senfoni Orkestrası" konser verecek.
Cem Ertekin yönetimindeki "Çağdaş Bale Topluluğu"nun
gösterisi 1 mayıs günü görülebilecek. "Quintette Pro Arte" ve
"Ankara Çok Sesli Müzik Korosu" konserleri 2 mayıs, Per
Tengstrand pıyano resitali ve "Belarus Devlet Simbal Orkestra-
sı". "De\lct Akademik Folklor Korosu ve Dans Topluluğu" 3
mayıs günü izlenebilecek.
Festivalin son etkinlıği ise "Le Prestige Orchestra"nın 5,6. ve
7 mavıs günleri vereceği caz konserleri olacak.
Ülkemizin tek kadın orkestraşefı özdil:
'Zoru başarmakta
kararlıyım'
ADANA (AA) - Türkiye'nin tek kadın orkestra şefı Inci öz-
dil. çok büyük bir sorumluluk altında bulunduğunu beürterek,
"Benden sonra bu kapı ya açılacak, ya da sonuna dek kapana-
cak. Tek'im ama bunu değıştirmek için çaba harcıyorum" dedi.
Kültür Bakanbğı Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası'nın
(ÇDSO) hafta sonu verecegi konserleri yönetmek üzere Ada-
na'ya gelen İnci Özdil, müziğe piyanoyla başladığını ve giderek
beste yapmaya yöneldiğini anlattı.
Özdil daha sonra bestelediği eserle-
n yönetme isteğiyle yurtdışında şef-
lik üzerine eğitim gördüğünü ve dö-
nüşünde bu konuda yoğunlaşüğını
bildirdi.
Halen İstanbul Devlet Senfoni
Orkestrası'nın şef yardımcıbğını
yürüten Özdil, yurtiçi ve dışında
yörettigi bütün konserlerde büyük
ilgi gördüğünü belirterek, şöyle de-
vam etti: "Hiçbir erkek şefe yapı-
bnayan profesyonelb'k dışı davranı-
şlarla İcarşılaşıyorum. Sözgebmi
tek provayla konsere çıkmak zo-
runda kabyorum. Ama zoru ba-
şanycrum, başarmaya da ka-
rarbyım. Bu konuda halkın desteği bana güç veriyor."
Dünyada kadın şef sayısı azbğının işleri daha da güçleştirdi-
ğini söyleyen 32 yaşındaki Özdil, genç olması nedeniyle küni
zaman peşin bir "deneyımsizb'k" yargısıyla karşı karşıya
kaldıgını, ancak önyargılan yönettiği başanlı İconserlerle silece-
ğini vurguladı. İnci Özdil, "genç ve çalışkan" ÇDSO'yu çok
sevdiğini de bebrterek. ÇDSO'da herşeyin sıfırdan kurulduğu-
nu ve dinamizmin hâkim olduğunu söyledi.
AzizNesin,
örnekgösterildi
BONN (AA) - Abnama'da yayımlanan Die Zeit gazetesi, Aziz
Nesin'in "demokratik ve laik bir Tûrkiye için sürdürdûğü mücadeie-
yi" övdü >e yazarın mücadclesinin Almanlar tarafından örnek au-
nması gerektiğini yazdı.
Klaus Liebe-Harkort'un kaleme aldığı makalede, Aziz Nesin'in
Salman Rüşdi'nin "Şeytan A\etleri"ni Türkiye'de yayimlaınak iste-
diği beürtifcrek, ünlü yazann aşın dincfler tarafından ölümle tehdit
edildiği anımsatıklı.
Gazete, Türkiye'de son zamajdarda bazı kesünlerin "Osmanlı dü-
şüncesf'ni yeniden canlandırmaya çalıştıklanna işaret ederek, hükü-
metin, laik devlet düzeninden uzaklaştınlmak istendiğini iddia etti.
Aziz Nesin'in asıl amacmın si> asetçikre laik devleti korumak zorun-
da bulunduklannı anunsatmak olduğunu savunan gazete, "Şeytan
Ayetleri"nin yavunlanmasmın yazann "Demokrasivi savunma giri-
şüninin bir parçası" olaak değeriendirilmesi gerektiğini kaydetti.
Makalede aynca Aziz Nesin'in demokratik alanda sürdürdûğü
mücadeleflin Almanya'da yaşayan 2 milyon Türk'ü de > akından ilgi-
lendirdiğine işaret edilerek, "Ülkemizdeki 2 milyon Türk'un ilgi duy-
duğu konulara bizler de aynı ilgiyi göstermek zorundayız" sözleri
kıdjanıku.
10. ULUSLARARASI ANKARA MUZIK FESTİVALİ
Rusya Federasyonu Devlet Akademi Senfoni Orkestrası iddiasız ama duyarli bir konser sundu
Bir güzelliğin erozyoııa ıığrayışı
• İki yıl önceki festivalde Svetlanov'la konuk olan
U.S.S.R. Akademi Orkestrası, bu yıl 25- 30 ele-
manını yitirmiş olarak karşımızaçıktı.Yine de sağ-
lam bir ekolün uzanüsı olan Rus orkestrası sade,
gösterişsiz ama son derece duru konserler sundu.
VEFA ÇtFTÇİOĞLU töre rağmen Başman ailesinin
— özverili çabşması ve bazı ku-
ANKARA - Bir kültür baş- rumlann da kendilerine katıl-
kenti olmak için didinen An- masyla 10. festivab Ankara'ya
kara'da, pek çok olumsuz fak- kazandırdılar. Sanatseverler
adına kendilerine teşekkür et-
mek ısüyorum.
Hiç şüphe yok ki festivalin en
önemli etkinhklerinden biri eski
U.S.S.R. Akademi Orkestrası,
yeni adıyla Rusya Federasyonu
Devlet Akademi Senfoni Or-
kestrası'ydı. İki yıl önceki festi-
valin Svetlanov'lu konuğu olan
toplululuk, Rusya'daki kanşık-
lıktan nasibini almış olarak
karşımıza çıktı. Kendisi ile ko-
nuşmamda "Hayatırrun en boş
salonuna çaldım" diyen Svetla-
nov, nedense bu kez orkestra ile
birbkte değildı. Topluluk ise
çok luymetb 25-30 elemanını
kaybetmiş olarak karşımıza
çıkü. Müzisyenlere sorduk, pek
de şaşırmadığımız cevaplarla
karşılaşük. Çoğu ülke dışındaki
ünlü senfoni orkestralanna git-
miş, bazılanrun ise nerede oldu-
ğu biünmiyor. St. Petersburg
(eski Leningrad) Filarmoni Or-
kestrası ile birUkte ülkesinin yıl-
İdil Biret, akoru bozuk piyanoya karşın resitalinde izkyicikri büyük piyanistierin gizli evreniiK götürdü.
lO.yıbndaki Ankara Müzik Festivali, kurumsallaştı ve kendini kabul ettirdi
Teknik ötesindeki büyüleyici âlem
ERHAN KARAESMEN
Moskova Devtet Orkestrası ile Svetianov;
İdil Biret ve Chick Corea...Bu büyük ismıler
yetmiş iki saate sığmış ardarda üç musiki gece-
snin sonımlulan olduğunda, bu durum, dünya-
daki en prestijli müzik festivalkri için bfle etki-
leyki bir etkinlikler dizisi nitdiği taşır. Türki-
ye'mizûeki festivaller için ise çok üshîn bir
programlanıa göstergesidir.
Ankara Müzik Festivali on yıUık geçmişinde
mutlu sürprizler, olağanüstii doyurûculukta
dinletkilere müzik sevgUflerini bir ötcüde
altştırmtşrı. Ama 1993 nisanında ulaşılan dü-
zey, Ankara Festivalfnin kunımlaşmasındaki
ve kendini kabul ertirmiştiğindeki tartışmasız
bir nirengiyi oluşturmaktadır. Gelecek dönem-
ler için bu yılın göçlü, özendirici bir örnek oluş-
turması dileğiyle >e umuduyla ulaşüan başan-
da payı olaıdara alkış rutmak gcrekiyor.
Tekniğin ötesine geçildiğinde bir büyüleyici
âleme girilir. Normal algılamaıun, alışılmış
mantık dürtülerinin gündelik görev nitetiğinde-
ki aceleci dinleme tüketimi kurallannuı artık
pek geçerli olmadığı bir değişik uzaydır, bu-
rası. Ruhsal derinlik, kültür sentezi, zekânın
üst sınırlannın zorlamnası ve anlık yaratıcılık
yoğunhığu gibi, müzik yonımculuğunu çok
yüce bv etkinliğe çeviren üstün sanatsal nite-
liklerin dili konuşulur, burada.
Günümüzde uluslararası konser piyanisdiği
ile stûdyoda band dokjurma kariyerini birükte
yürüten bir kaç yûz piyanist bulunduğu söyfe-
nebflir. Piyanoyu mitralyöz sürari ve gücüyle
tarayan, makine trik traklığıyla darbeleyen
düzayakçı bir büyük çoğuniuğun > anında, tek-
nik ötesi kapıyı aralayabilenler çok köçük bir
azmlık oiuşturuyor. Ama ne oluyor?
Geriye sadece bunlardan iz kalıyor. EUi bin
kadar yetmiş sekizlik tarihi plağın koleksiyon-
cusu müzisyen dostlar Harden ailesinin 1930'-
lardan kakna plaklarmı geçen gün huşu içinde
kanşürırken, gününde alkış almış o kuvvetli
teknikçflerin hiçbirinin adına saygı du-
yamadığını farkediyorsun. Ama, bir Backhaus
ya da Cortot ptağuıı eline aldığında kendinden
geciyorsun. tdil Biret'in CD'deki kompk Cho-
pin, Rachmaninof ve Brahms dizileri de, çok
ünlü ve ciddi uluslararası bir haftalık derginin,
Le Nouvel Observateur'un, yakınlarda geniş
bir değerlendirmeyle değindiği gibi, oruz yd
sonraki meraklısınuı eline aidığında okşamak
«steyeceği kültür hazineierinioiuşturuyor Aynı
tdil Biret Ankara Festivali'nde >er alan resita-
bnde akoru çaldıkça may ışan talihsiı bir piya-
noya rağmen bizi birtiğinde bir yertere götür-
dü. Teknik ötesi büyük pi> anistlerin o gizli ev-
renine.
O çok ünlü Evgeni Svetianov hastalamp
gelemedi. Yerine otuz küsurandaki taptaze bir
Igor Golovchin gecti, son saniye değişiküği ile.
Sonucu ne kadar etkOedi tam bilemiyonız.
Ama, Moskova Devlet Orkestrası (yeni adıyla
Rusya Akademi Orkestrası) iki > d önceki per-
formansını aratmavan bıçak gibi iki konser
çıkarttı. 100. ölüm yılında Çaykovski 5. sen-
foni>i bir süre önce denk düşurüp Leningrad
Filarmoni (yeni adı Sankt Petersburg Şostako
viç FUarmonik Senfoni)'li üstadlardan dinle-
miştim. Aynı günkrde Moskova kuzeyindeki
Çaykovski evini ve müzesini ziyaret Ûe Bot-
şoy'daki "Maçı Kızı" gösterili tam bir Çay-
kovski yetmiş iki saati geçirirken senfonisin-
den de çok etkilenmiştim. Ancak genç ve se-
vimli Igor'un az bilinen 2.senfoni dahil, 4. ve 5.
senfonilerde Moskova'lılara çıkarttığı dolu,
duyarli, doğru seslerin kulaktaki olağanüstii
çınlaması ve hele dünv anın en iyi komo grupla-
nndan biriyle kendimizden geçiş de kolay unu-
tulacak türden değildi.
dız topluluğu olan orkestra ne
yazık ki eski çizgisinde değildi,
hele Svetlanov'un olmayışı top-
lulukta bir moralsizbk yarat-
mıştı. Svetlanov'un yerine
onun öğrencilerinden biri olan
tgor Golovchin gelmişti. Acıbş
konseri işte bu şartlar altında
oldu.
Sağlam bir ekol
Çaykovski yorumlan ile ün
yapmış orkestra, ıkı konseri de
Çaykovski'nin 100. ölüm yıb
nedeni ile bu bestecinin sevilen
4. Senfonisi'neayırmışü.
İlk gün bestecinin taslak-
lannı 17 yaşında hanrladıgı
"Kış Rüyalan" başhk senfonisi
ile açıldı. O plaklarda dinlediği-
miz orkestra ne yazık kı
karşımızda değildi, ama her
şeye rağmen bir Rus orkest-
rasıydı sahnedeki. Ölümü bile
sağlam bir ekolün uzantı-
lanydı. Sade, iddiasız gösteriş-
siz ama son derece duru ve du-
yarh Çaykovski yorurnlan her
iki gece de bizlerde derin etkiler
bıraktı.
Çaykovski senfonilerini ne
kadar abartıb dinlediğimizi bir
kez daha anladık.
Hava atmaktan çok orkest-
rayı yönetmek için eğitildiğini
gösteren şef İgor Golovchin'ın
adını ise iki üç yıla kalmaz hep
beraber duyacağımızı sanıyo-
rum. Eforlan ile dağdevıren şef-
lerimizin hareketlenne abşan
bazı müzisyenlerimizin şef
hakkındaki olumsuz fikirlerine
katılmadığımı da ifade etmek
istiyorum.
Salon sorunu
Rusya Federasyonu Devlet
Akademi Senfoni Orkestrası
bir ihtisas topluluğuydu. Ama
ne yazık ki değişim rüzgarlan
Rusya'da olumsuzluklan yok
ederken en azından bizim de
bildiğimiz iki yıl önce çok daha
değişik bir formda izlediğimiz
bir güzelliği de erozyona uğra-
mıştı. Üzübnemek elde değil.
flk gece dikkat çeken bir baş-
ka konu, Milli Eğitim Bakanb-
ğı Şûra Salonu'ydu. Gündemden
çıkanldığı söylenen yeni konser
salonu projesi kabul edilse bile
uzun yıllar Ankara'nın salon-
suz kalacağı bir gerçek. Biraz
masrafla başkent güzel bir mü-
zik salonuna kavuşacaktır.
Yeni salonu yapmamak için
binbir dereden su getirenler; hiç
degılse bu güzel binayı gerekJi
restorasyonlarla Ankarablann
hizmetine sunup gelen yabancı
topluluklara bizi rezil etmekten
kurtarmayı akıl ederler uma-
nm.