23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 MAflT 1993 SALI •••• CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 GUIVCEL CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada Haberi doğrulayan kanıt, dün Kürkoğlu'ndan geliyor, 'Ya hükümet protokolü uygulansın ya da çekilelim" di- yor. Eriyen koalisyon savlarına rakamsal öğelerle yanıt veren Başbakan Demirel ise muhalefetin yanı sıra or- taklar arasında duyulan benzeri eleştirileri sanki karşı- larnak istiyormuş gibi söze "Türkiye'de aslında bir istik- rar var Bu istikrardan rahatsız olunduğu anlaşılıyor" diye başlıyor. Örnek veriyor; Rusya gibi Bulgaristan gibi Irak gibi veya Kafkaslar'daki ülkeler gibi Türkiye de "rahatsız bir ülke mi olsun, bugüne göre daha mı iyi?" Daha sonra "Türkiye yaralarını sarmaya, birçok me- seleyi oturtmaya gidiyor. istikrarsızlıktan ne kazancı olacak Türkiye'nin" diye soruyor. Destek yanılgısı Pazar söyleşimizde böyyük gazetenin son anketini ra- kamsal verilerle şöyle çürütüyor: "Bikez DYP'nin Türkiye genelinde oyu yüzde 27. An- ketin yapıldığı sekiz iideki oy oranı yüzde 24. Bu oranın yüzde 22.5'a düştüğü öne sürülüyor. Varsayalım ki anketin sekiz ilde bulduğu rakam doğ- ru. Bu hesapyüzde24egöreyapıimakgerekirken yüz- de 27ye göre yapılıyor. Yani DYP'nin sekiz ilde oyu yüzde 24ten 22.5'a düşmüş demek gerekirken yüzde 27'den yüzde 22.5'a düşmüş gibi gösteriliyor. Kaidı ki anket yüzde 2 hesap hatasını kabul ediyor. Bu da düşen oy miktarını götürüyor. SHP'nin oylarını düşürüyor anket. Ortağı savunmak banaaitdeğil, amaSHP'yi yüzde21 den yüzde 17ye in- dirirken bir noktayı göz önüne almıyor. Bizzat anket CHP'ye yüzde 4 civarında oy şansı tanıyor. SHP bölünmüş, hükümet itibar yitirdiği veya puan kay- bettiği için değil, SHP'de oy yitmesi, bölünmekten. Bu gerçeği de dikkate aldığınız zaman SHP'nin oyunun art- tığı görülebilir. Yine varsayalım ki anketin öne sürdüklerinin hemen hepsi doğru. Nereye gidiyor bu DYP ile SHP? Yüzde 48'lerden yüzde 40 lara iniyor. Koalisyonun toplam oyu yüzde 48den dört ya da sekiz puan inmiş. Yüzde 40'a düşmüş. Kardeşim, bu memlekette 1987den 1991 e kadar ikti- dar yapanlar, 87-89'a kadar yüzde 36.5 ve 290 millerveki- liyle, 89-91 e kadar yüzde 21 75le iktidar yapmadılar mı? TÖ, yüzde 21.75'le Çankaya'ya çıkıp oturmadı mı? Nesini kifayetsiz buluyorsunuz yüzde 40 desteğin, söyleyin nesini? Kaldı ki Fransa'da bir olay cereyan ediyor. Burada görülüyor ki yüzde 40 oy desteğiyle adamlar yüzde 80 parlamento desteği sağlayacaklar. Bizim yüz- de 40 desteğimizi kafi bulmuyorsun, ama Fransa'da kı- yametler kopuyor yüzde 4O'ı bulduk diye. Bütün bjnları alırsan bu koalisyon nasıl erir? Fakat sen aklına koymuşsun, bu koalisyon eriyor diye. Bu yanlış yargının altını rakamlarla beslemişsin, bes- liyorsun." Başbakan'ın yukarıdaki açıklamalarına bakarak; böy- yük bir anketin doğruluğuna. koalisyonun eriyip erime- diğine artık siz karar verin! HAVA DLRLMU TÜRKİYE'DE DUNYADA Sendikalardan hükümete • Baştarafi t. Sayfada ne "Cumhurbaşkanı veya Başba- kanı getirirsenız alan belki açı- labilir"" dendiğini aklaran Büyükkucak "Biz niye MESS- ın başkanını getirelim. Sayın Özal'ın oraya Cumhurbaşkanı olarak geleceğini bilsek çağın- nz ama eski NÎESS başkanı ola- rak gelir" diye konuştu. Türk- İş Bölge Temsilciliği. Türk-İş Genel Başkanı Bayram Meral'- ın Taksim Alanfnın açılması ıçin Başbakan Yardımcısı Er- dal İnönü'yle yapacajp görüş- meyi bekliyor. Türk-Iş bu gö- rüşmenin sonucuna göre ya Taksim için baskı yapacak ya da Abide-İ Hürriyet Alanıiçin yenıden başvuruda bulunacak. Hak-İş Konfederasyonu Ge- nel Başkanı Necati Çelik de 1 Mayıs mitingi için İstanbul Va- l ;ı |ğj'yle birlikte Başbakanlığa yaptıklan başvurunun yanıtını beklediklerini söyledi. Taksim'- in 1 Mayıs için açılmasırun siya- si iradeyi gerekürdiğini belirten Çelik "Nevruz'da halka yaiva- ran devletin, 1 Mayıs'ı kutla- mak ıstiyorum diyen insaniara müsade etmiyomz demesinın mantığı yok. Bu. siz de başkal- dınn size de Taksimi açalım gibi ters bir anlayışın doğması- na ycl açar" diye konuştu. DİŞK, Genel.Sekreteri Şüjcv: man Çelebi de Valifi'ğin Taksim Alanı için yapılan miting baş- vurusunu red etmesi üzerine idari mahkemeye başvuracak- lannı söyledi. Çelebi "12 Eylül'- ün izlerinden biri de Taksim'- dedir. İlk kitlesel 1 Mayıs"ın kutlandığı Taksim Alanı'nın yasaklanması 12 Eylül"ün ışci- lere yaklaşımının bir sonucu- dur" diye konuştu. Süleyman Çelebi. mahkeme başvurulany- la birlikte hükümete yönelik baskılan da arttıracaklannı söyledi. Geçen yıl I Mayıs'ı ortak bir salon toplantısıyla kutlayan işçi konfederasyonlan bu yıl bira- raya gelemedi. Ayn ayn miting başvurulannda bulunan ve kutlama hazırhklanru sürdüren her üç konfederasyon da diğer konfederasyonlan mitınglenne çagıracaklannı belirtiyor. Kon- federasyon yöneticileri "1 Ma- yıs'ın sendikalann değil işçile- rin birlik ve dayanışma günü olduğunu" beürterek çeşitli konfederasyonlara bağlı işçile- nn biraraya gelmesi gerektiğini savunuyor. Ancak, miting baş- vurulannda bile bir araya gele- meyen konfederasyonl'ann 1 Mayıs'da biraraya gelip gele- meyeceği tartışma konusu. NİYAZİ TUNGA'ya Ktndi kücük. yüreği büyük Bir N'iyazi Tunga vardı Bsharive'de, Bahar Gülii Sokağı'nda Bsnar Apartmanı'nda yaşardı... Stsvalist bir insan olmanın aydınlığı Eriemi ve güzelliğiyle Dmyaya ve bütün insanlığa eseniik dilevip Hizünlü bir gülünıseyişle aramızdan aynldı. Aası önünde, bütün sevenieri ve dostlanyla birlikte say- grla eğiliyoruz. fimdi Konur, Yavuz Erkoçak, Mustafa Ekmekçi, Musa U^sal, Neşet Günal, Metin Demirtaş. Muammer Soysal, Aİhsan Yalçın, Leon N'amer, Abdurrahim A. Uluğer, Işık İrunç. Bilgin Inanç, Yıimaz Atfla, Ayça Arsoy, Akay Arsoy. TarUtba ft Rez: 2563751 23514 99 BAR | RESXAUKANT Bir Manastır ortamında y «m ekJerl ve eglenceslyle hizmetinizde IROL PEKCAN ORKESTRASI Sote* : EDfBE t • Paz»r-PanrtMİ tepa ,fcartst Sanat ve Turizm etfcintılcleri A$ lcurulu^udur J A M I N E C A F E B A R U^. «X Ur,fcamınvt pUr fB&t titmrt,*M Mb$, anti »• llftkı mltzik I««-USUAT SHOW 21.00 - 01.00 | ym In4i KUOIr M«*m Jriua PU U Gdatauny 152 I* 74 Bar • Lolcanta 11 a nI a r ı n ı z i ç i n 232 64 26 «246 97 38 îrtcirli'de sahibinden DEVREN Bakkal dükkânı Tel:5060451 Meteoroioj Genel Muöurluğu'nden alınan b Igıyegore yurdun batı ve orta kesımlen cok bulutiu. Marmara Ege Balı Akdenız, k; Ana- dolu Batı ve Orta Karaaen'Z bolgelerı sağaiak ve gokgurultulu sa- ğanak yagısli geçecek Ha/a sıcaklığı yurdun batı kesımJer r>de bı- raz azaiacak doguda değışmeyecek Van Goiu'nde nava, parcalı ve az butuT u geçecek Ruzgâr, guney ve doğu yonlerden haftf. ara sıra cia kuvvette esecek j Yağmurlu Bulutlu Sisli • Iş Baııkasıııda koltuk kavgası • Baştarafi 1. Sayfada Heral'ın yanı sıra Cumhurbaş- kanhğVnca atanan Altemur Kı- lıç. Kemal Yamak. Ahmet Sel- çıık ile İ^ Bankası Sandığı'nca seçilen Lnal Korukçu (Genel Müdür). Burhan Karaeöz, Gün- gör Aydınoğlu. Onur Okten ve Halim Ayfaç bulunuyor. Genel kurul öncesinde. Cum- hurbaşkanhğVnın 3 üyeyi ata- ma yetkisinin Hazine'ye geçme- sınin banka yönetimini nasıl etkileyeceği bankaalık çevrele- rince tartışıhyor. Tartışma konusu olan ve bu- gün Hazine'ye geçtiği belirtilen hisselerin temsil ve idare hakkı 12 EylûTden önce CHP'nindi. Bankanın Yönetim Kurulu Başkanı Evliyaoğlu'nun verdiği bilgilere göre. 12 Eylül'den ön- ce Türkiye İş Bankasfnın hisse- lerinin yüzde 12.36'sı Hazine'- ye. yüzde 39.3l'i İş Bankası Munzam Sandığfna. yüzde 19. 41 "i de şahıslara aitti. Hislerin şüzde 28.92'sını ıse CHP yone- timine bırakılan Atatürk hisse- leri oluşturuyordu. 1981 "de çıkan bir kanunla, diğer parti- lerle birlikte CHP de kapatıldı ve MGK karanyla, Atatürk hisselerinin Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği tarafından temsil ve idare olunacağı hük- mü getinldi. Böylece. yönetim- deki 3 üyenin ataması o dönem- de Kenan Evren'in başında bulunduğu Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılıyordu. Daha sonra ise bu atamalar. Cum- hurbaşkanı olan Turguf Özal tarafından gerçekleştiriliyordu. Bu arada 40 milyar lira olan bankanın sermayeside aradan geçen 12 yıl sonunda 2,5 tnlyon Iiraya yükseltilmiş bulunuyor. Sermaye arlınmlan sırasında CHP kapatılmış olduğu ıçın Atatürk hisselerinin karşıhğı olan antınmlan Hazine karşılı- yor. Rüçhan haklan Hazine'ce ödeniyor. Sonuçta da. CHP'- nin yüzde 28.92 oranındakı Atatürk hisseleri 1.52'yedüşer- ken. gerisi Hazine'>e de\redilı- yor Hazınenin Türkiye İş Ban- kası'ndaki hisse oranının bu- gün yüzde 41'e çıkmış bulundu- ğunu belirten Evliyaoğlu. siyasi partilerin kapatılmasıyla ilgili kanunun geçen yıl iptal edilme- siyle. "Atatürk hisselerinin Cumhurbaşkanlığı Genel Sek- reterliği tarafından temsil ve idare olunur" hükmünün de kalkmış olduğunu vurguladı. Evliyaoğlu, Türk Ticaret Ka- nunu gereğince, Atatürk hisse- leriyle ilgili. sermaye artınmla- nnı karşılayan ve rüçhan hakla- nnı ödeyen Hazine'nin hissesi- nin yüzde 41'e ulaştığını ve doğal olarak da "Atatürk hisse- lerinin temsil ve ıdare yetkisi" hakkını Hazine'nin kullanması gerekti.einı söyledi. CHP'nin "Atatürk hisselerinin temsil ve idare hakkını. rüçhan hakkını bi/ kullanmak istiyoruz" deme- sı halınde. Hazıne'nin Atatürk hisseleri için sermaye artınmla- nnda şimdiye kadar ödediğı 800 milyann üzerindeki parayı ödemesı gerekıiğınibelirten F_\- üvaoğlu, "Hazine ~1981-8'2'den beri ödüynr. Bu arada fjı/leri de hesaba katmak lazırrf'dedı. Banka yöneıim kurulundaki Genel Müdür dahil 11 üyeden 6'sının hükümet tarafından atanmasının "kamulaştırma" olarak değerlendirilemeyeceği- ni belirten V onetım Kurulu Başkanı Evliyaoğlu. bu konuda şunlan söyledi: "Eskıden de atamalann 3'ü hükümet, 3'ü cumhurbaşkanlı- ğı makamının elindeydi. Yani 11 yönetim kurulu üyesinden 6'sını devlet atıyordu. O zaman niye bu yorumlar yapılmadı. Hisse sahibi Hazine'dir. bu işle- mi yapması normaldir. II >ö- netim kurulu üyesinden 6'sının Hazine tarafından atanması, bankanın yönetimini etkile- mez. Kuruluşundan bu yana bankaya siyaset girmemiştir. Bundan sonra da girmeyecek- tir. İş Bankası özel zihniyetle idare edilmeye alışmış bir ban- kadır. Bundan sonra da öyle olacaktır. Çünkü. görev alacak arkadaşlar. Bankalar Ka- nunu'na göre bankayı idare etmek durumundadırlar." CHP Genel Sekrcteri Ertuğ- rul Günay. CHP'nin İş Ban- kası'nın sermaye artınmından kaynaklanan 1 trilyon liralık yükümlülüğü isıer karşılasın. ısıer karşılamasın. yönetim ku- ruluna 3 üyeatamak durumun- da olduğunu söyledi. İş Ban- kasında Atatürk'ün vasiyeti uyannca yüzde 28'lik hissesi bulunan CHP'nin bu hakkının 12 Eylül yönetiminin 5'ii çetesi tarafından ">ok sayıldığY'na işaret eden Güna\. şunlan söy- ledi: "CHP'nin 12 Eylül yönetimi- nin 5'li çetesi tarafından İş Ban- kası'ndaki hisselerinin yok edil- mesı. hukukı sayılabilir mi? Herhalde sayılamaz değil mi? O halde, 12 Eylül düzenini orta- dan kaldırmayı hedenediğini söyleyen bu iktidann, bizim bu hakkımızı teslım etmesi gerekir. İş Bankası'nın sermaye artın- mından kaynaklanan 1 trilyon Mumcu sevgisi AKM'ye sığmadı liralık yükümlülük ayn bir ko- nudur. Bunu ödemek duru- mundayız, ama cumartesı günü yapılacak İş Bankası Genel Kurulu'nda bu rakamı ister ödemiş olalım, ister ödememiş bulunalım, bizim CHP olarak 3 kişiyi yönetim kuruluna ataya- bilmemiz gerekir." İş Bankası'ndaki Atatürk hisselerini geri isteyen CHP he- nüz, toplanüya pay sahibi ola- rak katılmak için her hangi bir başvuruda bulunmadı. CHP'- nin İş Bankası'nda yüzde 1.5 civannda hissesi bulunduğunu belirten bir banka yetkılisi. CHP yöneticilerinin "gözlem- ci" olarak genel kurul toplantı- sına katılmak istemelerini cleş- tirerek. "Niçın dınleyicı olarak gelsinler ki? Ortaklar. 'Hakkı- mızı istiyoruz' diyorlar. Ama, şimdiye kadar genel kurula ka- tılmak için müracaat bile yap- madılar. Pay sahibiler müraca- at etsinler, gelsin genel kurulda konuşsunlar. Böyle bir haklan \ar" diye konuştu. Aynı yetkili. hükümetin yö- netim kuruluna seçtiği üye sayı- sını 3"ten 6'ya çıkarmak isteme- si ve bu durumun bankanın bir anlamda '"kamulaştznlması" olup. olmadıgı konusunda ise şunlan söyledi: "Şimdiye kadar iktidar olan hiçbir partı banka yönetimine. özel bir takım talepleri yerine getirecek adamlar tayinetmedi. Şimdi öyle birşey olursa, ban- kaya yazık olur. Ama. böyle birşey olacağını sanmıyorum. Zannediyorum. Cumhurbaş- kam'nın atadığı 3 üyeyi de hü- kümetin atamak istemesi Baş- bakan ile Cumhurbaşkanı arasındaki özel ilişkiden kay- naklanıyor olabilir." ••• * v !Baştarafi I. Sayfada kalabalık. Türkive'de bir şeriat devleti kurmak isteyen Islamı örgüt ve her lürlü bağnaz görü- ı>e karşı. öldürülen yazann Ala- türkçü dünya görüşü altında birleşerek tepkilerinı dile getir- diler. Uğur Mumcu'nun televiz- yonda katıldığı haberprogram- fanndan. cenazesinden görün- tülerin yer aldığı kısa bir fılmle başlayan toplantıda geceye ka- tılamayan Başbakan Süleyman Demirel'in ve Başbakan Yar- dıması Erdal İnönü'nün gön- derdiğimesajlarokundu. İçişle- ri Bakanı İsmet Sezgın'in mesajı sinırli kalabalık tarafın- dan protestoedildi. •Solda birlik!', 'Katiller bu- lunsun!". "Karanlıklan kitap- larla boğacağız" gibi sloganla- nn atıldığı coşkulu toplantıda. açılış konuşması yapan TYS Başkanı Oktay Akbal'ın "Uğur Mumcu bir kuvayı milliyeciydi, ama son kuvayı milliyeci değil- di" sözlen alkışla karşılandı. Uğur Mumcu'nun öldürülme- sinden bu yana 64 gün geçmesi- ne karşın katillenn bulunama- dığını söyleyen Akbal. "Bu bizim için namus borcudur. onur sorunudur" diyen yetkili- Icrin namus ve onur anlayışını eleştirdi. Akbaldan sonra kürsüye ge- len Kültür Bakanı Fikri Sağ- lar'ın "Demokrasiyi kuracağız. katılleri bulacağız" şeklindeki sözleri tepkiyle karşılanırken konuşması. kimlıği belirsız bir boyan tarafından engellendi. Kürsüyü bir süre için Sağlar"- dan alan. hevecanlı ve kontrol- süz gözüken bayan, salondaki- lerden gelen tepkiye aldırma- dan konuşmava başladı. Yazarın katılının ne zaman bulunacağını. kimin bulacağını soran bayan, Mumcu için şiir okumaya başladığında kürsü- den uzaklaştınldı. Konuşması- na "Demokrasinin bütün kural ve kurumlannı ülkedeyerleştir- mek için çaba gösteriyoruz. Siz .ndınlarla. gençlerle birlikte bunu başaracağımıza da inanı- voruz" sözleriyle başlayan Sağ- lar'ın. "Türkıye Cumhuriyeti hükümeti ve onun vetkilileri kamuovuna bir söz vermiştir. Aradan 60 günü aşan bir za- man geçmıştir. Bütün güçleriy- le hükümetin yetkilıleri bu ola- y ın faillerini bulmaya çalışmak- tadır" sözleri üzenne. kimliği belirsiz başan "Kim bulacak?" di\e kürsüyü kaptı. Araya giren Bakan Sağlar. "Bavan arkada- şımızın üzüntüsünü anlıyo- rum" sözlenyle başladığı ko- nuşmasını şöyle sürdürdü; "Bavan arkadaşımız bugü- nün acısını ıliklerinc kadaryaşı- yor ve kendi duygusunu, dü- şüncesini dile getirmek istivor. Demokrasinin güzel tarafı da bu: Herkesin özgürce konuşa- bilmesi. özgürce konuşabilecek kürsüleri bulabılmcsi. Birbiri- mize sa>gı duyduğumuz. birbi- rimizı dinlemeve alıştığımız süre içersinde demokrasinin bütün kurallan ve kurumlan iş- leveccktir. Uğur Mumcu bize bunu öğretıi. Bugün onun öğ- rettıklen ile ayakta duruvoruz. Bizler bulamazsak sizler. aydın- lar, cumhurbaşkanları olarak yalnızca Uğur Mumcu'nun de- ğil. Bahrive Üçok'lann. Mu- Savcı, Şekerbank'tan aldığı kredıvi ödemeyerek bankayı zarara uğratttğı gerekçestjle Yahya Demirel'îı» 1-5 yd hapis cezasına çarptırıhnastnı istivor. Yahya Demirel yine yargı • Baştarafi 1. Sayfada Yargıtay'ın bozma karanna uyulmasını ve sanığjn TCK'nm 510. ve 522. maddeleri uyannca ceza alma olasılığına istinaden sanığa ek savunma hakkı veril- mesini kararlaştırdı. Duruşma- da okunan sava mütalaasında şöyle denildi: "Sanığın I988yılında Defkur İç ve Dış Ticaret A.Ş. yönetim kurulu başkanı olduğu sıralar- da. bankanın dış mıinasebeüer müdürü Cemii Özdöl vasıtasıy- la doğrudan ve yetki anlaşma- lan olmadığj halde 20 milyon dolar kredi almıştır. Tamamen banka aleyhine olan bu anlaş- ma ile Şekerbank zarara uğra- tılmıştır." Sorulara yanıt yok Savcı aynca Yahya Demirel'- in I yıldan 5 yıla kadar hapis cezasına çarptınlmasını da iste- di. Mûtalaanın okunmasından sonra. Yahya Demirel ile avu- katının yazılı savunmalannı v ermek üzere süre talebinde bu- lunmalan üzerine, yargıç du- ruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Duruşma sonrasında, gazeteci- lerin konuyla ilgili sorulannı yanıtsız bırakan Yahya Demi- rel, 1988 yılından sonra aynı suçtan dolau 2 kez yargılanmış vc beraat etmişti. Ancak terrni- ze gıden davalar. Yargıtav'ca "ceza verilmesi gerektiği" hük- müyle bozulmuştu. ammer Aksoy'lann katillerini bulurlar. Bilinçli insanlanmız demokrasiyi kuracak vekatille- ri bulacaklar." Nurettin Sözen'in katılama- dığı gecede konuşan Uğur Mumcu'nun ağabeyi Ccyhan Mumcu, \azann doğumundan son anına dek kişiliğinin geliş- mesini. amaçlannı. seçtiği yolu anlattığı konuşmasında "Üğur Mumcu'nun öldüriilmesinde IRA'nın. Kürt Federas\onu yanlılannın parmak izleri var" dedi. Ceyhan Mumcu. Tür- kiye'nin Kemalist direnme noktalanndan biri olan Mumcu'nun ülke üzerine bazı kimseler tarafından oynanan ovunlan kolaylaştırmak için Musa Anter. Bahrive Üçok ve Muammer Aksoy gibi yok edil- diğini söyledi. Ancak solda bir birlik oluştu- nılduğu ve sol iktidara ağırlığı- nı koyduğu zaman Mumcu'va layık. olunabileceğini vurgula- yan İlhan Sclçuk. "Şimdi sos- yalizmin tu kaka ilan edilmesi- ne bakmayın. Sosyalizm bir moda değil. Sakın dünyanın böyle sona ereceğiru sanmayın. Aksi takdirde Uğur Mumcu boşa ölmüş sayılır" dedi. Seî- çuk. Uğur Mumcu'nun öldü- rülmesiyle ortaya çıkan top- lumsal tepki ve'bilincin bilinçli örgütlenmelere, somut koşulla- ra dönüşerek sürmesinı diledi. Selçuk. Uğur Mumcu'nun kür- süsü olan Cumhuriyet gazetesi- nin korunmasını, devam ettiril- mesini istedi. Daha sonra konuşmacı ola- rak kürsüye gelen İstanbul Ba- rosu BaşkanıTurgut Kazan ise Uğur Mumcu'nun "hukukçu- gazeteci" özelliğinden bahsetti. Mumcu'nun öldürülmesinin üzerinden 65 gün geçmesine karşın. sürdürülen soruşturma- da cıddi bir ilerleme olmadığmı anımsatan Kazan. herkesin bu cınayetin çözülmesini sağla- mak için çaba göstermesi ve kararlıhkîa mücadele etmesi ge- rektiğini söyledi. Uğur Mumcu'ya Saygı Ge- cesi, Ankara Sanat Tiyatrosu'- nun Mumcu'nun "Sakıncalı Pivade" adlı kitabından yola çı- karak Rutkay Aziz'in oyunlaş- tırdığı "Sakıncalı Piyade'93"- ten "Buzlar Kınlıyor" bölümü- nü sihnelemesivle son buldu. DEVREVIŞEHIDI ÖĞRETMEN KUBİLAY Kemal Üstiin 4. bası 20.000 lira (KDV içinde) Çağda} Yaymlan Turkocağı Cad. 39-41 Cağaloğ/u-hlanbul Öderadi gönderilmez. GOZLEM UĞUR MUMCU • Baştarafi 1. Sayfada olduğu kısa sürede anlaşıldı. Sonra da uluslararası şir- ketlerin rüşvet ilişküeri birer birer kanıtlandı. Türkiye'ye yansıyan da budur şimdilik. Kim rüşvet almış? Kimden almış? Bütün bunlar, zaman içinde anlaşılacaktır. Temel sorun, işin özünü anlamaktaydı... Bu işlerin bir "polisiye" yanı vardır. Kamuoyu da ön- celikle işin bu yönü ile ilgilenir. Olaylarla dedikodular birbirine karışır. Dedikoduların toz bulutu altında, sapla saman birbirine karışır: - O da almış efendim... öy'e diyorlar... Geçenlerde duydum.. diyerek başlayan "Mış... Mış... Mış" diye de- vam eden bazı dedikodularla, olaylar yörüngesinden de saptırılabilir. İşin özü nedir? Birbirine olayların zinciriyle bağlanmış bulunan siya- sal gelişmeler içinde, yolsuzluğun da rüşvetin de bu düzenin kaçınılmaz yolları olduğunu akıldan hiç çıkar- mamak gerekmektedir. Rüşvet, kapitalizm aracının ça- lışmasını sağlayan bir motor yağı gibidir. Rüşvet veril- mezse, işler de yürümez. Yolsuzluk olmazsa, vergi kaçakçılığı yapılmazsa, bizim gibi, kapitalizmi de az ge- lişmiş ülkelerde hiç kimse bol kazançlı ticaret de yapa- maz kolay kolay. Mobilya yolsuzluğu ortaya atıldığmda, sağdan ve sol- dan eleştiriler geldi. Sağdan gelen eleştiriler, hemen hemen birbirlerinin aynısıydı. Az geltşmiş ülkemizin bu az gelişmiş sağcıları hemen: - Son bağımsız Türk devletini komünistlere ezdirme- yeceğiz.. diyerek yolsuzlukları demagoji saldırısıyla unutturmak istiyorlardı. Mobilya yolsuzluğunu ortaya atanların Yahya Demi- rel, Yahya Demirel'in amcası Süleyman Demirel ile kişi- sel düşmanlıkları yoktur. Amaç, düzenin nasıl çalıştığını somut örnekleriyle ortaya koymaktır. Bu amaç, olanak- lar ölçüsünde, karınca kaderince yerine getirilmeye ça- lışıldı. Bu çabalara soldan gelen eleştiriler de ilginçti: - Siz sorunu, kişiselleştirerek küçümsüyorsunuz. Mo- bilya yolsuzluğu bitse, her şey güllük gülistanlık mı ola- cak.. gibi. "Şematik" düşünce yöntemleriyle yolsuzluk dosyalarını hafife alan bazı "keskın " solcular ise bu tu- tumlanyla okudukları kitapların sadece tozlarını aldıkla- rınıdaanlatıyorlardı. Neyse.. belgeleri de belgelerin neleri kanıtladığını da eleştirileri de hep birlikte gördük... Rüşvet alınmışsa, bunu alan, toplumun belirli kesim- ierinde görev yapan bazı yetkililerdir. Yani iş özünde sınıfsaldır ama, para alıp veren kişiler de toplumumuz- da yaşayan kişilerdir. Hiçbir "manevi şahsiyet" rüşvet almaz. Rüşvet alan, belirli "gerçek "kişilerdir. Bu kişile- rin ortaya konması sorunun sadece bir yanıdır. Mobilya yolsuzluğu ortaya çıkanlmışsa, bu yolsuzluğa adı karı- şan kişilerin kimlikleri ve kişilikleri de önemlidir. Çünkü düzenin "ticari"yanı ile "siyasi'" niteliği mobilya dosya- sında somutlaşmaktadır. Bu gibi konuların bıçak sırtı gibi iki yanı vardır. Konu- nun bir yanı, kişilerle ilgilidir. Kim yolsuzluk yapmış? Yolsuzluk yapan kimin yakını? Rüşveti kim almıs 9 Kim- den almış? İşin Öbür yanı, düzenin niteliği ile ilgilidir. Eğer olayı sadece "Kim almış? Kimden almış?" düzeyinde tutar- sak, olayları anlamsız dedikodular ve söylentilerle kısıt- lartz. Bu yolsuzluklar ve rüşvet olayları ortaya atıldıktan sonra bu düzenin kapitalist düzen olduğu, rüşvetin de yolsuzluğun da bu düzenin parçalan sayıldığını anlata- bilirsek o zaman çokuluslu şirketler de mobilya yolsuz- luğu da vergi iadesi^e gerçek anlamlarmı bulur. Ve tabii ki aydınlar için kesilen cezalar, kilitlenen paslı kelepçeler, kurulan darağaçları ve işkence masalarına yatırılan devrimciler gibi konular da anlaşılabilir. Evet soru çok basittir: Kim için, ne için?.. işin özü de burada yatmaktadır... Çetin'den Ozal'a tavır • Baştarafi 1. Sayfada kanlıgı kaynaklan, Özal'ın gı- deceği uçağın kalkış saatinin belli olmadığını. ancak büyük bir olasılıkla "öğleden evvel" hareket etmesinın beklendiğini dile getiriyorlar. Bu durumda. Çetin ile Özal'ın uçaklannın za- manlaması uyuşmadığı için Çeun, Orta Asya'ya gitmemiş olacak. Cumhurbaşkanı Özal'ın 4-15 nisan tarihlen arasında yapaca- ğı Orta Asya gezisı Azerbay- can. Türkmenistan. Özbekis- tan. Kazakistan ve Kırgızistan'ı kapsıyor. Gezi sırasmda. Ozal"- ın gündeminin en başında Orta Asya'daki ham petrol ve doğal gaz kaynaklannın Türkıye üze- rinden Avrupa'va aktanlması geliyor. Özal'ın, Özellikle Türk- menistan, Özbekistan ve Kaza- kistan'da yapacağı görüşmele- rin önemli bir bölümünün bu konu üzerinde yoğunlaşması bekleniyor. Özal'm gezisi sıra- sında Orta Asya ülkeleriyle Türkiye arasındaki ikili ilişkiler ve bölgesel sorunlar üzerinde durulacak. Dışişleri kaynaklan. Orta Asya cumhuriyetlerinin bağım- sızlıklannı ilan ettikten sonra. ilk kez bir Türk cumhurbaşka- nının bu cumhunyetleri ziyaret edeceğine dikkat çekiyorlar. Kazakistan. Kırgızistan, Azerbaycan. Özbekistan ve Türkmenistan cumhurbaşkan- lanrun geçtiğimiz yıl ekim ayın- da Ankara zirvesi için toplu olarak Türkiye'ye geldiğjne dikkat çeken dışişleri kaynakla- n. Cumhurbaşkanı Özal'ın bir anlamda çeşitlı nedenlerle An- kara'ya gelen Orta Asya cum- hunyetleri devlet başkanlannm gezilerine karşıhk vereceğini be- lirti^orlar. Özal. Tacikistan'daki iç kan- şıklıklar nedeniyle yabancı ko- nuk ağırlayabilecek durumda olmaması ve daha önce Taci- kıstan'dan Türkiye'ye yönelik bir ziyaret olmaması nedeniyle. Tacikıstan'a gitmeyeceği bildi- riliyor. Dışişleri Bakanı Çetin. Özal'- ın ABD Başkanı BiIJ Clinton ile yaptığı görüşmcye de katılma- mıştı. Özal. Clinton'ın yeni baş- kan seçildiği günlerde yaptığı ABD ziyaretinin dönüşünde, bu nedenle Çetin'i ve hükümeti eleştirmişti. Çorum'da Mumcu paneli İstanbul Haber Senisi - Ge- nel Merkezi İstanbul'da bulu- nan Semah Kültür Vakfı. Uğur Mumcu'nun anısına 3 nisan cu- martesi günü Çorum Kapah Spor Salonu'nda "Laik Devlet ve Demokrasi' adlı bir panei ve "Birlik Cemi Gecesi' düzenledı. Saat 19.00"da başlayacak ge- cenin açış konuşmasını Vakfin Genel Başkanı Lütfi Kaleli ya- pacak. Gazeteci-yazar Mustafa Ekmekçi. Doç. Dr. Atilla Er- dem ile Vakıf Genel Sekreteri Cafer Özer Koç'un yapacağı konuşmalann ardından halk ozanlanndan Ali Ekber Eren türküler ve Alevi-Bektaşi nefes- leri okuyacak. YAZARLARIN EVİ Osmanbey 246 44 18 İstanbul'un son MEYHANESİNDE ERKOSE kardeşler ve saz ekibi ile HER GÜN FASIL • • • • • YAZARLARIN EVİ Osmanbey ve Kuruçeşme'den sonra artık BEYOĞLU'nda ASMALI MESCİD'de. ASMALI MESCİD'de 5 NİSAN'da Yazarların Evı'ni BAR olarak acıyoruz Tel: 293 12 99 • * • • • YAZARLARIN EVİ CATERİNG 7^eî kokteyl. müzik. ev ve iş toplanîfları; nişan. iuaun yurtıçı gezılerı. paket servisı vb hızmetler ıcın telefonunuzu beklıyoruz Tel: 257 67 87 Fax: 257 68 80
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle