Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 MAflT 1993 SALI •••• CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 17
GUIVCEL
CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
Haberi doğrulayan kanıt, dün Kürkoğlu'ndan geliyor,
'Ya hükümet protokolü uygulansın ya da çekilelim" di-
yor.
Eriyen koalisyon savlarına rakamsal öğelerle yanıt
veren Başbakan Demirel ise muhalefetin yanı sıra or-
taklar arasında duyulan benzeri eleştirileri sanki karşı-
larnak istiyormuş gibi söze "Türkiye'de aslında bir istik-
rar var Bu istikrardan rahatsız olunduğu anlaşılıyor"
diye başlıyor.
Örnek veriyor; Rusya gibi Bulgaristan gibi Irak gibi
veya Kafkaslar'daki ülkeler gibi Türkiye de "rahatsız bir
ülke mi olsun, bugüne göre daha mı iyi?"
Daha sonra "Türkiye yaralarını sarmaya, birçok me-
seleyi oturtmaya gidiyor. istikrarsızlıktan ne kazancı
olacak Türkiye'nin" diye soruyor.
Destek yanılgısı
Pazar söyleşimizde böyyük gazetenin son anketini ra-
kamsal verilerle şöyle çürütüyor:
"Bikez DYP'nin Türkiye genelinde oyu yüzde 27. An-
ketin yapıldığı sekiz iideki oy oranı yüzde 24. Bu oranın
yüzde 22.5'a düştüğü öne sürülüyor.
Varsayalım ki anketin sekiz ilde bulduğu rakam doğ-
ru. Bu hesapyüzde24egöreyapıimakgerekirken yüz-
de 27ye göre yapılıyor. Yani DYP'nin sekiz ilde oyu
yüzde 24ten 22.5'a düşmüş demek gerekirken yüzde
27'den yüzde 22.5'a düşmüş gibi gösteriliyor.
Kaidı ki anket yüzde 2 hesap hatasını kabul ediyor. Bu
da düşen oy miktarını götürüyor.
SHP'nin oylarını düşürüyor anket. Ortağı savunmak
banaaitdeğil, amaSHP'yi yüzde21 den yüzde 17ye in-
dirirken bir noktayı göz önüne almıyor. Bizzat anket
CHP'ye yüzde 4 civarında oy şansı tanıyor.
SHP bölünmüş, hükümet itibar yitirdiği veya puan kay-
bettiği için değil, SHP'de oy yitmesi, bölünmekten. Bu
gerçeği de dikkate aldığınız zaman SHP'nin oyunun art-
tığı görülebilir.
Yine varsayalım ki anketin öne sürdüklerinin hemen
hepsi doğru. Nereye gidiyor bu DYP ile SHP?
Yüzde 48'lerden yüzde 40 lara iniyor.
Koalisyonun toplam oyu yüzde 48den dört ya da sekiz
puan inmiş. Yüzde 40'a düşmüş.
Kardeşim, bu memlekette 1987den 1991 e kadar ikti-
dar yapanlar, 87-89'a kadar yüzde 36.5 ve 290 millerveki-
liyle, 89-91 e kadar yüzde 21 75le iktidar yapmadılar mı?
TÖ, yüzde 21.75'le Çankaya'ya çıkıp oturmadı mı?
Nesini kifayetsiz buluyorsunuz yüzde 40 desteğin,
söyleyin nesini?
Kaldı ki Fransa'da bir olay cereyan ediyor.
Burada görülüyor ki yüzde 40 oy desteğiyle adamlar
yüzde 80 parlamento desteği sağlayacaklar. Bizim yüz-
de 40 desteğimizi kafi bulmuyorsun, ama Fransa'da kı-
yametler kopuyor yüzde 4O'ı bulduk diye.
Bütün bjnları alırsan bu koalisyon nasıl erir? Fakat
sen aklına koymuşsun, bu koalisyon eriyor diye.
Bu yanlış yargının altını rakamlarla beslemişsin, bes-
liyorsun."
Başbakan'ın yukarıdaki açıklamalarına bakarak; böy-
yük bir anketin doğruluğuna. koalisyonun eriyip erime-
diğine artık siz karar verin!
HAVA DLRLMU TÜRKİYE'DE DUNYADA
Sendikalardan hükümete
• Baştarafi t. Sayfada ne
"Cumhurbaşkanı veya Başba-
kanı getirirsenız alan belki açı-
labilir"" dendiğini aklaran
Büyükkucak "Biz niye MESS-
ın başkanını getirelim. Sayın
Özal'ın oraya Cumhurbaşkanı
olarak geleceğini bilsek çağın-
nz ama eski NÎESS başkanı ola-
rak gelir" diye konuştu. Türk-
İş Bölge Temsilciliği. Türk-İş
Genel Başkanı Bayram Meral'-
ın Taksim Alanfnın açılması
ıçin Başbakan Yardımcısı Er-
dal İnönü'yle yapacajp görüş-
meyi bekliyor. Türk-Iş bu gö-
rüşmenin sonucuna göre ya
Taksim için baskı yapacak ya
da Abide-İ Hürriyet Alanıiçin
yenıden başvuruda bulunacak.
Hak-İş Konfederasyonu Ge-
nel Başkanı Necati Çelik de 1
Mayıs mitingi için İstanbul Va-
l
;ı
|ğj'yle birlikte Başbakanlığa
yaptıklan başvurunun yanıtını
beklediklerini söyledi. Taksim'-
in 1 Mayıs için açılmasırun siya-
si iradeyi gerekürdiğini belirten
Çelik "Nevruz'da halka yaiva-
ran devletin, 1 Mayıs'ı kutla-
mak ıstiyorum diyen insaniara
müsade etmiyomz demesinın
mantığı yok. Bu. siz de başkal-
dınn size de Taksimi açalım
gibi ters bir anlayışın doğması-
na ycl açar" diye konuştu.
DİŞK, Genel.Sekreteri Şüjcv:
man Çelebi de Valifi'ğin Taksim
Alanı için yapılan miting baş-
vurusunu red etmesi üzerine
idari mahkemeye başvuracak-
lannı söyledi. Çelebi "12 Eylül'-
ün izlerinden biri de Taksim'-
dedir. İlk kitlesel 1 Mayıs"ın
kutlandığı Taksim Alanı'nın
yasaklanması 12 Eylül"ün ışci-
lere yaklaşımının bir sonucu-
dur" diye konuştu. Süleyman
Çelebi. mahkeme başvurulany-
la birlikte hükümete yönelik
baskılan da arttıracaklannı
söyledi.
Geçen yıl I Mayıs'ı ortak bir
salon toplantısıyla kutlayan işçi
konfederasyonlan bu yıl bira-
raya gelemedi. Ayn ayn miting
başvurulannda bulunan ve
kutlama hazırhklanru sürdüren
her üç konfederasyon da diğer
konfederasyonlan mitınglenne
çagıracaklannı belirtiyor. Kon-
federasyon yöneticileri "1 Ma-
yıs'ın sendikalann değil işçile-
rin birlik ve dayanışma günü
olduğunu" beürterek çeşitli
konfederasyonlara bağlı işçile-
nn biraraya gelmesi gerektiğini
savunuyor. Ancak, miting baş-
vurulannda bile bir araya gele-
meyen konfederasyonl'ann 1
Mayıs'da biraraya gelip gele-
meyeceği tartışma konusu.
NİYAZİ TUNGA'ya
Ktndi kücük. yüreği büyük
Bir N'iyazi Tunga vardı
Bsharive'de, Bahar Gülii Sokağı'nda
Bsnar Apartmanı'nda yaşardı...
Stsvalist bir insan olmanın aydınlığı
Eriemi ve güzelliğiyle
Dmyaya ve bütün insanlığa eseniik dilevip
Hizünlü bir gülünıseyişle aramızdan aynldı.
Aası önünde, bütün sevenieri ve dostlanyla birlikte say-
grla eğiliyoruz.
fimdi Konur, Yavuz Erkoçak, Mustafa Ekmekçi, Musa
U^sal, Neşet Günal, Metin Demirtaş. Muammer Soysal,
Aİhsan Yalçın, Leon N'amer, Abdurrahim A. Uluğer, Işık
İrunç. Bilgin Inanç, Yıimaz Atfla, Ayça Arsoy, Akay Arsoy.
TarUtba ft Rez: 2563751
23514 99
BAR
| RESXAUKANT
Bir Manastır ortamında
y «m ekJerl ve eglenceslyle hizmetinizde
IROL PEKCAN ORKESTRASI
Sote* : EDfBE
t • Paz»r-PanrtMİ tepa
,fcartst Sanat ve Turizm etfcintılcleri A$ lcurulu^udur
J A M I N E C A F E B A R
U^. «X Ur,fcamınvt pUr fB&t
titmrt,*M Mb$, anti »• llftkı mltzik
I««-USUAT SHOW 21.00 - 01.00 |
ym In4i KUOIr M«*m Jriua
PU U Gdatauny 152 I* 74
Bar • Lolcanta
11 a nI a r ı n ı z i ç i n
232 64 26 «246 97 38
îrtcirli'de sahibinden
DEVREN
Bakkal dükkânı Tel:5060451
Meteoroioj Genel Muöurluğu'nden alınan b Igıyegore yurdun batı
ve orta kesımlen cok bulutiu. Marmara Ege Balı Akdenız, k; Ana-
dolu Batı ve Orta Karaaen'Z bolgelerı sağaiak ve gokgurultulu sa-
ğanak yagısli geçecek Ha/a sıcaklığı yurdun batı kesımJer r>de bı-
raz azaiacak doguda değışmeyecek Van Goiu'nde nava, parcalı
ve az butuT u geçecek Ruzgâr, guney ve doğu yonlerden haftf. ara
sıra cia kuvvette esecek
j Yağmurlu Bulutlu Sisli
•
Iş Baııkasıııda koltuk kavgası
• Baştarafi 1. Sayfada
Heral'ın yanı sıra Cumhurbaş-
kanhğVnca atanan Altemur Kı-
lıç. Kemal Yamak. Ahmet Sel-
çıık ile İ^ Bankası Sandığı'nca
seçilen Lnal Korukçu (Genel
Müdür). Burhan Karaeöz, Gün-
gör Aydınoğlu. Onur Okten ve
Halim Ayfaç bulunuyor.
Genel kurul öncesinde. Cum-
hurbaşkanhğVnın 3 üyeyi ata-
ma yetkisinin Hazine'ye geçme-
sınin banka yönetimini nasıl
etkileyeceği bankaalık çevrele-
rince tartışıhyor.
Tartışma konusu olan ve bu-
gün Hazine'ye geçtiği belirtilen
hisselerin temsil ve idare hakkı
12 EylûTden önce CHP'nindi.
Bankanın Yönetim Kurulu
Başkanı Evliyaoğlu'nun verdiği
bilgilere göre. 12 Eylül'den ön-
ce Türkiye İş Bankasfnın hisse-
lerinin yüzde 12.36'sı Hazine'-
ye. yüzde 39.3l'i İş Bankası
Munzam Sandığfna. yüzde 19.
41 "i de şahıslara aitti. Hislerin
şüzde 28.92'sını ıse CHP yone-
timine bırakılan Atatürk hisse-
leri oluşturuyordu. 1981 "de
çıkan bir kanunla, diğer parti-
lerle birlikte CHP de kapatıldı
ve MGK karanyla, Atatürk
hisselerinin Cumhurbaşkanlığı
Genel Sekreterliği tarafından
temsil ve idare olunacağı hük-
mü getinldi. Böylece. yönetim-
deki 3 üyenin ataması o dönem-
de Kenan Evren'in başında
bulunduğu Cumhurbaşkanlığı
tarafından yapılıyordu. Daha
sonra ise bu atamalar. Cum-
hurbaşkanı olan Turguf Özal
tarafından gerçekleştiriliyordu.
Bu arada 40 milyar lira olan
bankanın sermayeside aradan
geçen 12 yıl sonunda 2,5 tnlyon
Iiraya yükseltilmiş bulunuyor.
Sermaye arlınmlan sırasında
CHP kapatılmış olduğu ıçın
Atatürk hisselerinin karşıhğı
olan antınmlan Hazine karşılı-
yor. Rüçhan haklan Hazine'ce
ödeniyor. Sonuçta da. CHP'-
nin yüzde 28.92 oranındakı
Atatürk hisseleri 1.52'yedüşer-
ken. gerisi Hazine'>e de\redilı-
yor
Hazınenin Türkiye İş Ban-
kası'ndaki hisse oranının bu-
gün yüzde 41'e çıkmış bulundu-
ğunu belirten Evliyaoğlu. siyasi
partilerin kapatılmasıyla ilgili
kanunun geçen yıl iptal edilme-
siyle. "Atatürk hisselerinin
Cumhurbaşkanlığı Genel Sek-
reterliği tarafından temsil ve
idare olunur" hükmünün de
kalkmış olduğunu vurguladı.
Evliyaoğlu, Türk Ticaret Ka-
nunu gereğince, Atatürk hisse-
leriyle ilgili. sermaye artınmla-
nnı karşılayan ve rüçhan hakla-
nnı ödeyen Hazine'nin hissesi-
nin yüzde 41'e ulaştığını ve
doğal olarak da "Atatürk hisse-
lerinin temsil ve ıdare yetkisi"
hakkını Hazine'nin kullanması
gerekti.einı söyledi. CHP'nin
"Atatürk hisselerinin temsil ve
idare hakkını. rüçhan hakkını
bi/ kullanmak istiyoruz" deme-
sı halınde. Hazıne'nin Atatürk
hisseleri için sermaye artınmla-
nnda şimdiye kadar ödediğı
800 milyann üzerindeki parayı
ödemesı gerekıiğınibelirten F_\-
üvaoğlu, "Hazine ~1981-8'2'den
beri ödüynr. Bu arada fjı/leri
de hesaba katmak lazırrf'dedı.
Banka yöneıim kurulundaki
Genel Müdür dahil 11 üyeden
6'sının hükümet tarafından
atanmasının "kamulaştırma"
olarak değerlendirilemeyeceği-
ni belirten V onetım Kurulu
Başkanı Evliyaoğlu. bu konuda
şunlan söyledi:
"Eskıden de atamalann 3'ü
hükümet, 3'ü cumhurbaşkanlı-
ğı makamının elindeydi. Yani
11 yönetim kurulu üyesinden
6'sını devlet atıyordu. O zaman
niye bu yorumlar yapılmadı.
Hisse sahibi Hazine'dir. bu işle-
mi yapması normaldir. II >ö-
netim kurulu üyesinden 6'sının
Hazine tarafından atanması,
bankanın yönetimini etkile-
mez. Kuruluşundan bu yana
bankaya siyaset girmemiştir.
Bundan sonra da girmeyecek-
tir. İş Bankası özel zihniyetle
idare edilmeye alışmış bir ban-
kadır. Bundan sonra da öyle
olacaktır. Çünkü. görev alacak
arkadaşlar. Bankalar Ka-
nunu'na göre bankayı idare
etmek durumundadırlar."
CHP Genel Sekrcteri Ertuğ-
rul Günay. CHP'nin İş Ban-
kası'nın sermaye artınmından
kaynaklanan 1 trilyon liralık
yükümlülüğü isıer karşılasın.
ısıer karşılamasın. yönetim ku-
ruluna 3 üyeatamak durumun-
da olduğunu söyledi. İş Ban-
kasında Atatürk'ün vasiyeti
uyannca yüzde 28'lik hissesi
bulunan CHP'nin bu hakkının
12 Eylül yönetiminin 5'ii çetesi
tarafından ">ok sayıldığY'na
işaret eden Güna\. şunlan söy-
ledi:
"CHP'nin 12 Eylül yönetimi-
nin 5'li çetesi tarafından İş Ban-
kası'ndaki hisselerinin yok edil-
mesı. hukukı sayılabilir mi?
Herhalde sayılamaz değil mi? O
halde, 12 Eylül düzenini orta-
dan kaldırmayı hedenediğini
söyleyen bu iktidann, bizim bu
hakkımızı teslım etmesi gerekir.
İş Bankası'nın sermaye artın-
mından kaynaklanan 1 trilyon
Mumcu sevgisi AKM'ye sığmadı
liralık yükümlülük ayn bir ko-
nudur. Bunu ödemek duru-
mundayız, ama cumartesı günü
yapılacak İş Bankası Genel
Kurulu'nda bu rakamı ister
ödemiş olalım, ister ödememiş
bulunalım, bizim CHP olarak 3
kişiyi yönetim kuruluna ataya-
bilmemiz gerekir."
İş Bankası'ndaki Atatürk
hisselerini geri isteyen CHP he-
nüz, toplanüya pay sahibi ola-
rak katılmak için her hangi bir
başvuruda bulunmadı. CHP'-
nin İş Bankası'nda yüzde 1.5
civannda hissesi bulunduğunu
belirten bir banka yetkılisi.
CHP yöneticilerinin "gözlem-
ci" olarak genel kurul toplantı-
sına katılmak istemelerini cleş-
tirerek. "Niçın dınleyicı olarak
gelsinler ki? Ortaklar. 'Hakkı-
mızı istiyoruz' diyorlar. Ama,
şimdiye kadar genel kurula ka-
tılmak için müracaat bile yap-
madılar. Pay sahibiler müraca-
at etsinler, gelsin genel kurulda
konuşsunlar. Böyle bir haklan
\ar" diye konuştu.
Aynı yetkili. hükümetin yö-
netim kuruluna seçtiği üye sayı-
sını 3"ten 6'ya çıkarmak isteme-
si ve bu durumun bankanın bir
anlamda '"kamulaştznlması"
olup. olmadıgı konusunda ise
şunlan söyledi:
"Şimdiye kadar iktidar olan
hiçbir partı banka yönetimine.
özel bir takım talepleri yerine
getirecek adamlar tayinetmedi.
Şimdi öyle birşey olursa, ban-
kaya yazık olur. Ama. böyle
birşey olacağını sanmıyorum.
Zannediyorum. Cumhurbaş-
kam'nın atadığı 3 üyeyi de hü-
kümetin atamak istemesi Baş-
bakan ile Cumhurbaşkanı
arasındaki özel ilişkiden kay-
naklanıyor olabilir."
••• * v
!Baştarafi I. Sayfada
kalabalık. Türkive'de bir şeriat
devleti kurmak isteyen Islamı
örgüt ve her lürlü bağnaz görü-
ı>e karşı. öldürülen yazann Ala-
türkçü dünya görüşü altında
birleşerek tepkilerinı dile getir-
diler.
Uğur Mumcu'nun televiz-
yonda katıldığı haberprogram-
fanndan. cenazesinden görün-
tülerin yer aldığı kısa bir fılmle
başlayan toplantıda geceye ka-
tılamayan Başbakan Süleyman
Demirel'in ve Başbakan Yar-
dıması Erdal İnönü'nün gön-
derdiğimesajlarokundu. İçişle-
ri Bakanı İsmet Sezgın'in
mesajı sinırli kalabalık tarafın-
dan protestoedildi.
•Solda birlik!', 'Katiller bu-
lunsun!". "Karanlıklan kitap-
larla boğacağız" gibi sloganla-
nn atıldığı coşkulu toplantıda.
açılış konuşması yapan TYS
Başkanı Oktay Akbal'ın "Uğur
Mumcu bir kuvayı milliyeciydi,
ama son kuvayı milliyeci değil-
di" sözlen alkışla karşılandı.
Uğur Mumcu'nun öldürülme-
sinden bu yana 64 gün geçmesi-
ne karşın katillenn bulunama-
dığını söyleyen Akbal. "Bu
bizim için namus borcudur.
onur sorunudur" diyen yetkili-
Icrin namus ve onur anlayışını
eleştirdi.
Akbaldan sonra kürsüye ge-
len Kültür Bakanı Fikri Sağ-
lar'ın "Demokrasiyi kuracağız.
katılleri bulacağız" şeklindeki
sözleri tepkiyle karşılanırken
konuşması. kimlıği belirsız bir
boyan tarafından engellendi.
Kürsüyü bir süre için Sağlar"-
dan alan. hevecanlı ve kontrol-
süz gözüken bayan, salondaki-
lerden gelen tepkiye aldırma-
dan konuşmava başladı.
Yazarın katılının ne zaman
bulunacağını. kimin bulacağını
soran bayan, Mumcu için şiir
okumaya başladığında kürsü-
den uzaklaştınldı. Konuşması-
na "Demokrasinin bütün kural
ve kurumlannı ülkedeyerleştir-
mek için çaba gösteriyoruz. Siz
.ndınlarla. gençlerle birlikte
bunu başaracağımıza da inanı-
voruz" sözleriyle başlayan Sağ-
lar'ın. "Türkıye Cumhuriyeti
hükümeti ve onun vetkilileri
kamuovuna bir söz vermiştir.
Aradan 60 günü aşan bir za-
man geçmıştir. Bütün güçleriy-
le hükümetin yetkilıleri bu ola-
y ın faillerini bulmaya çalışmak-
tadır" sözleri üzenne. kimliği
belirsiz başan "Kim bulacak?"
di\e kürsüyü kaptı. Araya giren
Bakan Sağlar. "Bavan arkada-
şımızın üzüntüsünü anlıyo-
rum" sözlenyle başladığı ko-
nuşmasını şöyle sürdürdü;
"Bavan arkadaşımız bugü-
nün acısını ıliklerinc kadaryaşı-
yor ve kendi duygusunu, dü-
şüncesini dile getirmek istivor.
Demokrasinin güzel tarafı da
bu: Herkesin özgürce konuşa-
bilmesi. özgürce konuşabilecek
kürsüleri bulabılmcsi. Birbiri-
mize sa>gı duyduğumuz. birbi-
rimizı dinlemeve alıştığımız
süre içersinde demokrasinin
bütün kurallan ve kurumlan iş-
leveccktir. Uğur Mumcu bize
bunu öğretıi. Bugün onun öğ-
rettıklen ile ayakta duruvoruz.
Bizler bulamazsak sizler. aydın-
lar, cumhurbaşkanları olarak
yalnızca Uğur Mumcu'nun de-
ğil. Bahrive Üçok'lann. Mu-
Savcı, Şekerbank'tan aldığı kredıvi
ödemeyerek bankayı zarara uğratttğı
gerekçestjle Yahya Demirel'îı» 1-5 yd hapis
cezasına çarptırıhnastnı istivor.
Yahya Demirel yine yargı
• Baştarafi 1. Sayfada
Yargıtay'ın bozma karanna
uyulmasını ve sanığjn TCK'nm
510. ve 522. maddeleri uyannca
ceza alma olasılığına istinaden
sanığa ek savunma hakkı veril-
mesini kararlaştırdı. Duruşma-
da okunan sava mütalaasında
şöyle denildi:
"Sanığın I988yılında Defkur
İç ve Dış Ticaret A.Ş. yönetim
kurulu başkanı olduğu sıralar-
da. bankanın dış mıinasebeüer
müdürü Cemii Özdöl vasıtasıy-
la doğrudan ve yetki anlaşma-
lan olmadığj halde 20 milyon
dolar kredi almıştır. Tamamen
banka aleyhine olan bu anlaş-
ma ile Şekerbank zarara uğra-
tılmıştır."
Sorulara yanıt yok
Savcı aynca Yahya Demirel'-
in I yıldan 5 yıla kadar hapis
cezasına çarptınlmasını da iste-
di. Mûtalaanın okunmasından
sonra. Yahya Demirel ile avu-
katının yazılı savunmalannı
v ermek üzere süre talebinde bu-
lunmalan üzerine, yargıç du-
ruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Duruşma sonrasında, gazeteci-
lerin konuyla ilgili sorulannı
yanıtsız bırakan Yahya Demi-
rel, 1988 yılından sonra aynı
suçtan dolau 2 kez yargılanmış
vc beraat etmişti. Ancak terrni-
ze gıden davalar. Yargıtav'ca
"ceza verilmesi gerektiği" hük-
müyle bozulmuştu.
ammer Aksoy'lann katillerini
bulurlar. Bilinçli insanlanmız
demokrasiyi kuracak vekatille-
ri bulacaklar."
Nurettin Sözen'in katılama-
dığı gecede konuşan Uğur
Mumcu'nun ağabeyi Ccyhan
Mumcu, \azann doğumundan
son anına dek kişiliğinin geliş-
mesini. amaçlannı. seçtiği yolu
anlattığı konuşmasında "Üğur
Mumcu'nun öldüriilmesinde
IRA'nın. Kürt Federas\onu
yanlılannın parmak izleri var"
dedi. Ceyhan Mumcu. Tür-
kiye'nin Kemalist direnme
noktalanndan biri olan
Mumcu'nun ülke üzerine bazı
kimseler tarafından oynanan
ovunlan kolaylaştırmak için
Musa Anter. Bahrive Üçok ve
Muammer Aksoy gibi yok edil-
diğini söyledi.
Ancak solda bir birlik oluştu-
nılduğu ve sol iktidara ağırlığı-
nı koyduğu zaman Mumcu'va
layık. olunabileceğini vurgula-
yan İlhan Sclçuk. "Şimdi sos-
yalizmin tu kaka ilan edilmesi-
ne bakmayın. Sosyalizm bir
moda değil. Sakın dünyanın
böyle sona ereceğiru sanmayın.
Aksi takdirde Uğur Mumcu
boşa ölmüş sayılır" dedi. Seî-
çuk. Uğur Mumcu'nun öldü-
rülmesiyle ortaya çıkan top-
lumsal tepki ve'bilincin bilinçli
örgütlenmelere, somut koşulla-
ra dönüşerek sürmesinı diledi.
Selçuk. Uğur Mumcu'nun kür-
süsü olan Cumhuriyet gazetesi-
nin korunmasını, devam ettiril-
mesini istedi.
Daha sonra konuşmacı ola-
rak kürsüye gelen İstanbul Ba-
rosu BaşkanıTurgut Kazan ise
Uğur Mumcu'nun "hukukçu-
gazeteci" özelliğinden bahsetti.
Mumcu'nun öldürülmesinin
üzerinden 65 gün geçmesine
karşın. sürdürülen soruşturma-
da cıddi bir ilerleme olmadığmı
anımsatan Kazan. herkesin bu
cınayetin çözülmesini sağla-
mak için çaba göstermesi ve
kararlıhkîa mücadele etmesi ge-
rektiğini söyledi.
Uğur Mumcu'ya Saygı Ge-
cesi, Ankara Sanat Tiyatrosu'-
nun Mumcu'nun "Sakıncalı
Pivade" adlı kitabından yola çı-
karak Rutkay Aziz'in oyunlaş-
tırdığı "Sakıncalı Piyade'93"-
ten "Buzlar Kınlıyor" bölümü-
nü sihnelemesivle son buldu.
DEVREVIŞEHIDI
ÖĞRETMEN
KUBİLAY
Kemal Üstiin
4. bası 20.000 lira (KDV içinde)
Çağda} Yaymlan Turkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğ/u-hlanbul
Öderadi gönderilmez.
GOZLEM
UĞUR MUMCU
• Baştarafi 1. Sayfada
olduğu kısa sürede anlaşıldı. Sonra da uluslararası şir-
ketlerin rüşvet ilişküeri birer birer kanıtlandı. Türkiye'ye
yansıyan da budur şimdilik. Kim rüşvet almış? Kimden
almış? Bütün bunlar, zaman içinde anlaşılacaktır.
Temel sorun, işin özünü anlamaktaydı...
Bu işlerin bir "polisiye" yanı vardır. Kamuoyu da ön-
celikle işin bu yönü ile ilgilenir. Olaylarla dedikodular
birbirine karışır. Dedikoduların toz bulutu altında, sapla
saman birbirine karışır:
- O da almış efendim... öy'e diyorlar... Geçenlerde
duydum.. diyerek başlayan "Mış... Mış... Mış" diye de-
vam eden bazı dedikodularla, olaylar yörüngesinden de
saptırılabilir.
İşin özü nedir?
Birbirine olayların zinciriyle bağlanmış bulunan siya-
sal gelişmeler içinde, yolsuzluğun da rüşvetin de bu
düzenin kaçınılmaz yolları olduğunu akıldan hiç çıkar-
mamak gerekmektedir. Rüşvet, kapitalizm aracının ça-
lışmasını sağlayan bir motor yağı gibidir. Rüşvet veril-
mezse, işler de yürümez. Yolsuzluk olmazsa, vergi
kaçakçılığı yapılmazsa, bizim gibi, kapitalizmi de az ge-
lişmiş ülkelerde hiç kimse bol kazançlı ticaret de yapa-
maz kolay kolay.
Mobilya yolsuzluğu ortaya atıldığmda, sağdan ve sol-
dan eleştiriler geldi. Sağdan gelen eleştiriler, hemen
hemen birbirlerinin aynısıydı. Az geltşmiş ülkemizin bu
az gelişmiş sağcıları hemen:
- Son bağımsız Türk devletini komünistlere ezdirme-
yeceğiz.. diyerek yolsuzlukları demagoji saldırısıyla
unutturmak istiyorlardı.
Mobilya yolsuzluğunu ortaya atanların Yahya Demi-
rel, Yahya Demirel'in amcası Süleyman Demirel ile kişi-
sel düşmanlıkları yoktur. Amaç, düzenin nasıl çalıştığını
somut örnekleriyle ortaya koymaktır. Bu amaç, olanak-
lar ölçüsünde, karınca kaderince yerine getirilmeye ça-
lışıldı. Bu çabalara soldan gelen eleştiriler de ilginçti:
- Siz sorunu, kişiselleştirerek küçümsüyorsunuz. Mo-
bilya yolsuzluğu bitse, her şey güllük gülistanlık mı ola-
cak.. gibi. "Şematik" düşünce yöntemleriyle yolsuzluk
dosyalarını hafife alan bazı "keskın " solcular ise bu tu-
tumlanyla okudukları kitapların sadece tozlarını aldıkla-
rınıdaanlatıyorlardı.
Neyse.. belgeleri de belgelerin neleri kanıtladığını da
eleştirileri de hep birlikte gördük...
Rüşvet alınmışsa, bunu alan, toplumun belirli kesim-
ierinde görev yapan bazı yetkililerdir. Yani iş özünde
sınıfsaldır ama, para alıp veren kişiler de toplumumuz-
da yaşayan kişilerdir. Hiçbir "manevi şahsiyet" rüşvet
almaz. Rüşvet alan, belirli "gerçek "kişilerdir. Bu kişile-
rin ortaya konması sorunun sadece bir yanıdır. Mobilya
yolsuzluğu ortaya çıkanlmışsa, bu yolsuzluğa adı karı-
şan kişilerin kimlikleri ve kişilikleri de önemlidir. Çünkü
düzenin "ticari"yanı ile "siyasi'" niteliği mobilya dosya-
sında somutlaşmaktadır.
Bu gibi konuların bıçak sırtı gibi iki yanı vardır. Konu-
nun bir yanı, kişilerle ilgilidir. Kim yolsuzluk yapmış?
Yolsuzluk yapan kimin yakını? Rüşveti kim almıs
9
Kim-
den almış?
İşin Öbür yanı, düzenin niteliği ile ilgilidir. Eğer olayı
sadece "Kim almış? Kimden almış?" düzeyinde tutar-
sak, olayları anlamsız dedikodular ve söylentilerle kısıt-
lartz. Bu yolsuzluklar ve rüşvet olayları ortaya atıldıktan
sonra bu düzenin kapitalist düzen olduğu, rüşvetin de
yolsuzluğun da bu düzenin parçalan sayıldığını anlata-
bilirsek o zaman çokuluslu şirketler de mobilya yolsuz-
luğu da vergi iadesi^e gerçek anlamlarmı bulur.
Ve tabii ki aydınlar için kesilen cezalar, kilitlenen paslı
kelepçeler, kurulan darağaçları ve işkence masalarına
yatırılan devrimciler gibi konular da anlaşılabilir.
Evet soru çok basittir: Kim için, ne için?.. işin özü de
burada yatmaktadır...
Çetin'den Ozal'a tavır
• Baştarafi 1. Sayfada
kanlıgı kaynaklan, Özal'ın gı-
deceği uçağın kalkış saatinin
belli olmadığını. ancak büyük
bir olasılıkla "öğleden evvel"
hareket etmesinın beklendiğini
dile getiriyorlar. Bu durumda.
Çetin ile Özal'ın uçaklannın za-
manlaması uyuşmadığı için
Çeun, Orta Asya'ya gitmemiş
olacak.
Cumhurbaşkanı Özal'ın 4-15
nisan tarihlen arasında yapaca-
ğı Orta Asya gezisı Azerbay-
can. Türkmenistan. Özbekis-
tan. Kazakistan ve Kırgızistan'ı
kapsıyor. Gezi sırasmda. Ozal"-
ın gündeminin en başında Orta
Asya'daki ham petrol ve doğal
gaz kaynaklannın Türkıye üze-
rinden Avrupa'va aktanlması
geliyor. Özal'ın, Özellikle Türk-
menistan, Özbekistan ve Kaza-
kistan'da yapacağı görüşmele-
rin önemli bir bölümünün bu
konu üzerinde yoğunlaşması
bekleniyor. Özal'm gezisi sıra-
sında Orta Asya ülkeleriyle
Türkiye arasındaki ikili ilişkiler
ve bölgesel sorunlar üzerinde
durulacak.
Dışişleri kaynaklan. Orta
Asya cumhuriyetlerinin bağım-
sızlıklannı ilan ettikten sonra.
ilk kez bir Türk cumhurbaşka-
nının bu cumhunyetleri ziyaret
edeceğine dikkat çekiyorlar.
Kazakistan. Kırgızistan,
Azerbaycan. Özbekistan ve
Türkmenistan cumhurbaşkan-
lanrun geçtiğimiz yıl ekim ayın-
da Ankara zirvesi için toplu
olarak Türkiye'ye geldiğjne
dikkat çeken dışişleri kaynakla-
n. Cumhurbaşkanı Özal'ın bir
anlamda çeşitlı nedenlerle An-
kara'ya gelen Orta Asya cum-
hunyetleri devlet başkanlannm
gezilerine karşıhk vereceğini be-
lirti^orlar.
Özal. Tacikistan'daki iç kan-
şıklıklar nedeniyle yabancı ko-
nuk ağırlayabilecek durumda
olmaması ve daha önce Taci-
kıstan'dan Türkiye'ye yönelik
bir ziyaret olmaması nedeniyle.
Tacikıstan'a gitmeyeceği bildi-
riliyor.
Dışişleri Bakanı Çetin. Özal'-
ın ABD Başkanı BiIJ Clinton ile
yaptığı görüşmcye de katılma-
mıştı. Özal. Clinton'ın yeni baş-
kan seçildiği günlerde yaptığı
ABD ziyaretinin dönüşünde,
bu nedenle Çetin'i ve hükümeti
eleştirmişti.
Çorum'da Mumcu paneli
İstanbul Haber Senisi - Ge-
nel Merkezi İstanbul'da bulu-
nan Semah Kültür Vakfı. Uğur
Mumcu'nun anısına 3 nisan cu-
martesi günü Çorum Kapah
Spor Salonu'nda "Laik Devlet
ve Demokrasi' adlı bir panei ve
"Birlik Cemi Gecesi' düzenledı.
Saat 19.00"da başlayacak ge-
cenin açış konuşmasını Vakfin
Genel Başkanı Lütfi Kaleli ya-
pacak. Gazeteci-yazar Mustafa
Ekmekçi. Doç. Dr. Atilla Er-
dem ile Vakıf Genel Sekreteri
Cafer Özer Koç'un yapacağı
konuşmalann ardından halk
ozanlanndan Ali Ekber Eren
türküler ve Alevi-Bektaşi nefes-
leri okuyacak.
YAZARLARIN EVİ
Osmanbey 246 44 18
İstanbul'un son MEYHANESİNDE
ERKOSE kardeşler ve saz ekibi ile HER GÜN
FASIL
• • • • •
YAZARLARIN EVİ
Osmanbey ve Kuruçeşme'den sonra artık
BEYOĞLU'nda ASMALI MESCİD'de.
ASMALI MESCİD'de 5 NİSAN'da Yazarların
Evı'ni BAR olarak acıyoruz
Tel: 293 12 99
• * • • •
YAZARLARIN EVİ CATERİNG
7^eî kokteyl. müzik. ev ve iş toplanîfları; nişan.
iuaun yurtıçı gezılerı. paket servisı vb hızmetler
ıcın telefonunuzu beklıyoruz
Tel: 257 67 87
Fax: 257 68 80