Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30MART1993SAU
12 DIZIYAZI
Bektaşi her şeye hoşgörüyle bakar
Hıristiyanve
İslamDünyası
Arasındaki Köprü:
BEKTAŞİLİK
Dr. BELKIS TEMREN
Öroeğin erişkin otmak (en az 16-17 yaş-
larında olmak) şarttır. Çünkü Bektaşilik,
doğuştan elde edilen bir üyelik değildir. Bir
Bektaşinin çocuğu Bektaşi olarak doğmaz.
Sadece bir Bektaşi çocuğudur. Bektaşi ola-
bilmesi için erişkin yaşa gelmesi. kendi iste-
ğiyle hiçbir baskı altında kalmadan, özgür-
ce. Bektaşiliğe kaydolmayı istemesi gerek-
mektedir. Bektaşiler için reşit sayılma
yaşuıın alt suurı 16-17 yaşlandır. Bektaşi-
Bektaşikimleredenir?
ler, insanları doğuştan bir inanç mensubu
yapmaya karşı olduklannı belirtirler.
"İnsan ergin yaşa gelmeli >e bir şeye inana-
caksa, inanabilecek seviyeye ulaşmalıdır"
düşüncesini dile getirirler. Doğduğu anda
insanın bu seçimi yapmasının mümkün ol-
madığını savumuiar. Böylece Bektaşilik
miras kalan bir kimlik değildir. Bir etnik
grup üyeliği de değildir. Bir 'geleneksel eği-
tim kurumu üyeliği'dir. Ancak bu kuruma
F
etih böigelerinde yer alan
Bektaşi merkezlerinde
değişik zamanJarda,
hizmet görmüş çeşitli
Bektaşi azizlerinin
mezarlan da sonralan
haJk tarafmdan ziyaretgâh olarak
kullanılmıştır. Bu bölgelerden
bazılarında tekkeier bulunmakta,
bazüarında ise sadece aziz mezarlan
bulunmaktadır. Y öre halkının bu aziz-
lere ilişkin anlattığı çeşitli efsanelere
rastlamak mıimkündür. Bektaşi olsun
olmasın pek çok kişi. birer "yatır"
nıtelığı kazanmış olan bu Beklaşı
azizlerinin mezarlannı bugün de
zıyaret etmektedir.
Nasılbir insan?
Yapısal özelliklenni, 'eğitim verme'
temeli üzerine inşa eden Bektaşilik,
yaklaşimlanyla. bakış açılanyla,
prensıplenyle. bu eğıtım sonucunda
nasıl bir insan oluştunnayı
hedeflemektedir? Bu eğitimden nasibini
alan Bektaşi kimdir? Nasıl bir insandır?
Bektaşi, her şeyden önceeğitiıne
gereksinme duyandır, öğrenmek,
bilgısıni arttırrnak ve daha olgun,
daha yararh bir kişi olmak isteğinı
taşıyan kişidır. Bu nedenle. Bektaşi
üirn, irfan sahibi olmalıdır. Bektaşiler,
"düşünen beyin istiyoruz"
demektedırler. Tarihte Bektaşilenn
gönüllerinde taht kurabilmış her
büyük ısım. ılım ve irfanıyla bu tahtı
kurmuştur ve mirasını bugün yaşayan
ncsıller kendı beyınlerinde
taşımaktadırlar. Bu büyük ılim, irfan
mırası. beyınden beyne. eğitim yoluyla
aktanlarak ve hep üstüne bir şeyler
eklenerek iletilmış ve bugünlere
şe'mıştir. Bektaşi; düşünmeli,
soruşturmalı. araştırmahdır 'Akıl
fıkırıssı olmalıdır' "Birsaatlik
tefekkür (düşünme. zıhın yorma).
yetmiş yülık ibadetten hayirlıdır" sözü
Bektaşilenn bu konudaki görüşünü
açıklayıa nıteliktedir.
Bektaşi, yumuşak huylu (halim)
olmaltdır. Kaba kuvvet taraftarı
ohnamalıdır. İnsanlarazorla bir şeyler
yapürmayı amaçlamamalıdır. Yıkıcı
davranışlar, sözler sarfetmek yenne
yapıcı davranışlar, sözlerle amacına
ulaşmayı tercih etmelidir. Bu nedenle
eleşttnlerini. inatmeden. yazdığı
şiırlerde. oluşturduğu fıkralarda dile
getirir. Bektaşi edebıyatı bu tür
örneklerle doludur
Meydan'da mürşid postunda flhami Teoman Güre Babaerenler (Ankara, Gaziler)
B
ektaşi, ileri derecede
hoşgörü sahibi olmalıdır.
İnsanlannseçmış
olduklan ınanç. düşünce
şekillenne, yaşam
tarzlanna hoşgörüyle
bakmalıdır. Tam anlamıy la
özgürlükçüdür. Herkes dılediğı yaşam
tarzını sürdürmek. ınandığı şeyleri
korumakta serbesttir; ancak serbestlik
kurallara bağlılığı içermektedir; bu
kurallar. insanın birbaşkasını rahatsız
etmeme sınırlandır. Birinin özgürlüğü
diğer kişilerin özgürlüğüyle sınırlıdır.
Bu durumu "Bektaşi serbesttir, ama
ser azad değildir" di> erek dile
getirirler. Bektaşf nin başı
"erkanname" ile "yolun kurallanna
bağlıdır.
Bektaşi, berkese saygılı olmalıdır.
Hiçbir ayınm yapmadan ınsana, insan
olmasından ötürii saygı duymalıdır.
"Kimsey i kendinden aşağı görmemek"
üzere ıkrar vermıştır (yemın
vermiştir).
Bektaşi, bütün yaratılmışlara sevgi
ve dostluk duygulan beslemelidir.
Allah'ı sevmenın yanı sıra, Allah'm
sevdiklerinden olduğunun bilinciyle
gönlündeki yüce duygularla tüm
çevresine sevgı \e dostluk ıle bakar.
Bektaşi, alçakgönüllü, kibirsiz
olmalıdır. "Kıbirsızbk ınsaru yüceltir'
görüşündedir. Kibir, insanın "benlik"
duygulannın tutsağı olması demektır.
Kendini başkalanndan üstün gören
kişinin, çevresine hep olumsuz
nazarlarla bakacağı ve bu durumdaki
bir insanın iyi düşünüp iyilik yapmaya
mecalı kalmayacağı
düşüncesındedirler. Kabirle ibadet
olmayacağını da belirtirler.
Bektaşi. edeb sahibi olmalıdır. Eline,
diline, beline sahiptir. El-dıl-bel
sözcüklennın baş harfleri, eski Arap
harflerine göre' Edeb' sözcüğünü
vermektedir. Üçünüberaberahnca
eline. diline, beline sahip olmak.
Bektaşi için edeb sahibi olmak
anlamıru taşımaktadır.
El, oluşturucudur, kudrettir. İnsan
pek çok şeyi "eli" ile yapar. Eline sahip
olmak bu kudreti. iyı işler için, iyi
amaçlar için kullanmak anlamını
taşır. Avuç, Bektaşılıktc-vericüiğin-
sembolüdür. Eline sahip olmak tenmı
ayru zamanda verici olmak anlamını
daiçermektedir.
Düşünen insan
Vencilik konusunda hassas
olduklan bir nokta da verici olan
insaniann "'hürmete layık
olduğu"dur. "Layık olmayana edilen
hürmet. olana hakarettir" diye
düşündüklen için verici olmayan
kişilere de hürmet eünekten sakınırlar.
DD, beynin uzantısıdır. Düşünen
insan, diÛyle düşüncesini
ölümsüzleşürir. Bektaşilenn sıkça
kullandığı bir terimle, "zahir
kendi isteğiyle, bu isteği dile getirecek reşit
yaşa ulaştıktan sonra, talepte bulunarak,
uygun görülmüş ve kaydobnuş ise o kişiye,
"Bektaşi** denilebilmektedir. Bektaşiiikte
bir tek miras söz konusudur. O da eğitim
mirasHİır. Eğitim de sonraki nesillere ancak
irşad' y oluyla gecebilir. Bu nedenle, Bekta-
şilik soy gütmez.
-Sürecek-
mekanına getirir.' Düşünce ve hayal
halindeki oluşum, olgu şeklınde
göriinürlük, algılanılabilirlik kazanır.
Bu nedenle Bektaşüer. "Kelam
Hak'tır''demektedirler Aynca,dil,
eğitim için en önemli gerectir. Bu
nedenle insan, dihru özenli
kullanmalıdır. Bunun yanı sıra diline
sahip olmak, güzel sözler söylemek,
kimseye kötü söz söylememek gibi
anlamlan da içerir.
Beline sahip olmak. "düşünceden
kötülüğü çıkarmak", "iyi niyet içinde
olmak" anlamlannın yanı sıra şehvete
kapılıp taşkın duygularla hareket
etmemek, sorumluluklanna sahip
olmak anlamını da içermektedir.
Bektaşi. nefsine hakim olabilmelidir.
Tüm kötülüklerden annma çabası
içinde olmalıdır. Bu. onun kutsal
ülküsüdür. Nefsini yok etme
(mücahede) amacıyla girdiği savaşta
çaba sarfetmelidir.
B
ektaşi. deogeli olmalıdır.
Bektaşi için her şeyde,
msan davranışlan dahil
tüm evrende denge
esasür. Bektaşi bu
dengeyi koruyucu
olmahdır. Kendisi de herdavranışında
dengeli olmabdır.
Bektaşi. çalışkan olmalıdır. Hacı
Bektaş Veh'nın üğüdü "Gündüz şevk
ile dünya işine, gece aşk ile ahiret
işıne"; çahşmaya, emeğe verileo önemı
vurgulamaktadır Bektaşi kendi
nzkını çıkarmanın yanı sıra kimseye
muhtaç olmayıp ihtiyaa olana
verebilecek gı'bi hazırhklı olmahdır.
Bunun için günün ekonomik
şartlannın gereğine uymah, çahşmalı
ve kazanmalıdır. Bol kazancı hiçbir
zaman küçümsemez. Sadece, paranın
<kazancın) kölesi olmamabdır.
Bektaşinin görüşüne göre mal, mülk
gjbı olanaklar ancak, "insana hizmet"
için olmabdır. İnsan, onlara kul köle
olmamabdır.
Bu anlayış içinde her zaman
çabşkanlıktan yanadır. "Eski
dergâhlarda. dergâhta bannanlann
gecımıni sağlayacak çabşma alanlar» -
bulunmakta idı ve üretilenler bu
amaçla satılarak dergâhlara kâr
amaçlanmaktaydı. "Dergâhta da
herkes, bir işin ucundan tutardı"
denilmektedır.
-Sûrecek-
O NB I N L E R
İÇİN YAZD1
Lcrikdüzm süvecek
Se\gili aydın kişi, bizi aydınlalan
Sayın Uğur Mumcu. bunca sene
sessız kaldığımız için artık özür
dilemek bılmiyorum ne kadar
ar.lamb ama bundan sonra böyle
olmayacak1
Seni sürekb
yaşatacağız!
Ozlem Erol
Uğur Ağabey,
Bir süre önce televizyonda bir
açıkoturumunu izlemiş içimden
sana sanbp öpmek gelmişti. Aynı
duyguyu yanımdaki
arkadaşlanm da paylaşmıştı.
Bir türlü söyleyemediklerimizi
sen dile getirmiş ıçimızdeki
duygulan adeta haykırmışün.
O an bu ülkeyi. ülkemizi Uğur
Mumcu gibi insanlaryönetmeli
diye düşündüm. devletin her
kademesinde Uğur Mumcu'lar
olmakydı. Ancak o zaman bu
ülke, bizim ülkemiz bir yerlere
gelebitirdi.
Işte bu duygulanmı sana bir
mektup yazarak anlatmak
istemiştım. Ayru duygulan
yanımdaki arkadaşlanmda dile
getirdi ama bir türlü elim vanp da
sana mektup yazamadım.
yazamadık. Şimdi bu
duygulanmı geçte olsa sana
iletıyorum. Gözün arkada
kalmasm. Demokratik ve laik
düzen yıkılmayacak.
Atatürkçüyüz, rahat uyu.
Kemal Okur
Sevgilı Uğur Abı,
Bizler her zaman demokrasi
yolunda, özgürlük ve laiklik
yolunda mücadeleetmeye
çalıştık. Ancak hiçbir zaman
senin kadar inançlı ve kararlı
olamadık. Zaman zaman
yılgınbğa düştük, üzüldük,
elimizden hiçbir şeyın
gelmeyeceğıni düşündük Gene
böyle bir ortamdı. Laiklik karşıtı
güçler çok iyi çabşıyor, bizler ise
uyuyorduk. Böyle uyanmak
istemezdik! Yaşamın çok
acımasız olduğunu gördük.
Senin ölûmün üzerine kış
uykusundan uyandık. Tekrar
inançlanmızı, doğruluğa,
güzelbğin erdemine sanldık.
Susmayacağız diye bağırdık.
Yaşamımızın değennı anladık.
Ancak bu duygulan devam
ettırmeliyiz. Eğergene uykuya
dalarsak (ki biliyoruz) gene böyle
cenazelerde uyanmak zorunda
kalacağız Bugün herkes söz
vermek zorundadır. Ben bu sözü
buraya yazmak istiyorum. Her
zaman bu fıkirlen yaşatmak için
mücadeleedeceğim. Senin
Gözlem'ini hep arayacağım.
Abdullah Kdınç
Sevalı Ueur abı, ölümün sadece
Türkiye'yi değil bizleri de yani
yavru vatan KKTC'ndeki tüm
insanlan, tüm gençleri sarsmıştır.
Ancak senin canına kıymakla
seni susturamamışlaraksine
karşılanna bir o kadar daha
insan almışlardır. Şimdi
kullanacağım sözler için kusura
bakma ama ben bu insanlan bir
hayvan, bır manyak olarak
nıtelendıriyorum. Senöbnedın,
her zaman yüreğimızdesin.
Kanın yerd'e bırakılmayacaktır.
Rahat uyu.
Kartal Harrnan
Cesur savaşçı, cephede karşında
durmaya cesaret edemeyenler.
seni ancak böyle kahpece
susturabildiler. Ama senin bizlere
bıraktığın bu yüce onuru sonuna
kadar, eğilmeden taşıyacağımıza
and ıçeriz.
Mehroet Oğuz Hiikûm
Atatürk'un ızınde, senin
yolundayız. Sen ölmedin.
Saygılanmızla. Özgfir Müfrüoğlu
Seninle yüceleşti ülküler.
ölümsüzleştı; sonsuza kadar
yaşayacak. Rahat uyu!
LTküOzsoy
Sayın Mumcu, Türkiye ve Türk
halkı var oldukça sen daıma
yaşayacaksın.
Salim PeUt
Senin ıçın bırşeyler yazmak o
kadar zorki, sadece çok üzgünüm
demek yeterlı olmıyacağını da
biliyorum. Anma ne yazayım
yoksun. Sebahattin Bekiroğhı
Bedenin aramızdan aynbşının
haftasında hâlâ içimiz kan ağbyor.
Ama fıkirlerin bizimle.
Mumlann sönmeyecek.
Karanfıllerin solmayacak.
Duygu Yalçmtepe
Korkma Uğurum korkma
Biz oldukça bu vatanda
Hakimiyet milletin
Huzur demokrasinin
Laiklıkde bu vatanın evlatlannın
İlkesı olarak sonsuza dek
yaşatılacak. Serhat Yalçmtepe
Onurlu politikaya davet
TAHİR ÇALGÜNER
Sevgili Uğur Ağabeyimizin aynlışı onursuz po-
litika geleneği ile zenginleşen geçmişimizin
aşağılık kompleksli duygularını bir defa daha yü-
zümûze acı bir şekilde vurdu. O, onurlu bir insan
ve katıksız bir laik ve Atatürkçü olarak ölümü ile
son makalesini yazdı. Belki de hiç bir makalesin-
de bu kadar etkili olamazdı. Milyonlar harekete
gecti... Suskun, sessiz, laik halk patlamıştı.
"Artık yeter*' diyordu. Uğur Mumcu'nun öldii-
rüldüğû gün evinin önünde gözyaşlarunı ruta-
madım. Suikastın olduğu yerde yüzlerce kişi el ele
tutuşup halka yaptığınuzda yanımdaki bir kişinin
eli titriyor ve olağan gücüyle elimi sıkıyordu. Yü-
zündeki ifadenin karmaşıklığı sanki enerji nakli
olmuş gibi tüm benliğimi sarstı. Halka tamam-
landığında sanki bir bütün gibiydik. O an ölmek
istedim. İçinde bulunduğum duygu yoğunluğu
omuzlarunı ağırlaştınyor ve ölmek Lstemiyor-
dum. İçimden bir şey yapmak geliyordu. O gün
sokaklarda gözüm yaşlı, gece geç vakitlere kadar
dolaştım durdum... (AUah onları ıslah etsin!)
"Mevcut politikacı yapunız ve siyasi an-
laytşontz Uğur Mumcu'vu yaşarken öidürmüş-
tür. O, dışarıda aşın İslamcı kesime karşı mûca-
dele verirken içeride de arkasından din uğnma
yapılan pazaıiıklann, parti- din propaganda-
larının mezesi ohnamış mıdır?
İşte bu onursuz ve kimliksiz \e belki de bize Os-
manlı'dan gelen: taht, koltuk uğnına yapılan ve
genetik yapunıza kadar işleyen pazariıklar veri-
len tavizier... Ve sonuç ortada demokrasi ya-
şantımızda kimliksiz ve onursuz bir politika geç-
mişimiz. Gerçekten yazık! Bakınız Menemen
olayları sırasında (1 ocak 1931"de) Denizli Mil-
letvekili Mazhar Vlüfit Bey >e arkadaştarının ir-
tica oiayı ile ilgili hükümerin ne gibi tedbir aldığı
ve alacağına dair sonı önergesine ilişkin İnönü'-
nün verdiği cevap aynen şöyledir. "Siyasette
aranılan şey birtakım adamların >e bilhassa poli-
tikacıların dini ahar fertlerin hürriyeti aleyhine ve
devletin kanunları aley hine bir vasıtai taarruz ola-
rak kullanmamalarjdır... Memnu olan şey budur.
"Bu hareketler Devlet ve cumhuriyet aleyhine fıi-
len tecavüz ve kast mahiyetindedir."
Aradan altmış iki yıl geçmesine rağmen bu tür-
de bir siyasi olgunluğu gösteremeyen politikacı-
lanmız için bu belge ibret alınacak ve dafalarca
rüyalanna girecek bir kabus niteliğindedir.
Laik kesim olarak yapacağımız şey çok
açıktır. İlk önce, serinkanlılığımızı korumak ve
terörü aciz ve hastalıklı ideolojikrin son çaresi
olarak tanunlamak büyük bir adımdır. Laik bir
birey toplumda üretken, bilgili, güçlü, saygılı ve
geniş yiirekli bir kişidir. Bu özelliklerimizden hiç-
bir zaman taviz termeyelim. "Molla bozuntulan-
na" şefkatlı \e kızmadan, onlann toplum içerisin-
deki yerlerini göstererek toplum tarafından ceza-
lannın verilmesini sağlayalım. Kemalist \e laik
öğretileri sevdirelim. Türkiye'yi bir laik-anti laik
tartışmasına çekmek istey enlere fırsat vermeye-
lim. Bu bizim birey olarak yapmak zorunda oMu-
ğumuz, vatandaşlik görevimizdir.
Bu bakundan, Uğur Mumcu'nun ölümüyle aynı
zamanda, aşırı İslamcı düşüncenin de cenaze na-
mazı küınmıştır. İşin ilginc yanı cenazenin defne-
dilmesinde de meftanın cemaatı laik kesimden
başkası olmayacaktır. Belki de bu laik düşünce-
nin son, onurlu ve dini bir görevi olacakbr.
Unutmayalım ki "Hakimiyet kayıtsız şartsız Al-
lahındır" diyerek kendi varlığını ve mevcudiyetini
yok sayan bir zihniyet Allah katında günah işle-
meye devam ediyor. Ahiret giinü geldiğinde onlar
için dua edelim. Çünkü, gerçekten buna ihriyaç-
lanolacak.
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇİ
Yeni Osmanlılar Okusun!
Olayı Rasih Nuri ileri anlatmıştı; ocakayı ortalarmday-
dı. Sosyalıst Birlik Partisi'nin Ankara'da Bel-Pa'nın alt
katında verdiği ikinci yıl yemeğindeydik. Avustralya'ya
gitme hazırlıklarındaydım. Sadun Aren, Avustralya'ya
gideceğimi duyunca şaşırmıştı:
- Böyle kalın ayakkabılar giy, dedi, bastığın zaman
düşme!
- Aya değil Sadun Bey, Avustralya'ya gidiyorum!
Sadun Aren, Yusuf Mazhar Bey'in oğlu, Yusuf Mazhar
Bey, bir süre Yunus Nadi'nin basımevınde çalışmış. Na-
dir Nadi, ilk sosyalizm derslerini Yusuf Mazhar Bey'den
almış.
Geceye katılanları gözlüyordum, şöyle gözucuyla.
Istanbuldan gelenler vardı o gece. Tektaş Ağaoğlu,
Rasih Nuri ileri, Fatma Hikmet İşmen. Uzaktan kadeh
kaldırıyor, gülümsüyorduk. Rasih Nuri İleri, bir yaşayan
tarih. Elimde kadehım masalarına vardığımda, Rasih
Nuri İleri ilginç bir öyküyü anlatmaktaydı.
"- Ekmekçi geldi, yeniden anlatayım baştan... dedi,
başladı anlatmaya: Birinci Dünya Savaşı 'nda, Türk or-
dusunda, bazı yüksek rütbeli subaylar, Alman karargâ-
hında çalışıyorlardı. O sıra ahbaplıklar doğuyor; bir
Prusyalı albayla bir Muşlu -aslında Kürt- Turk albayı çok
dost oluyorlar. Prusyalı albay, savaşta ölüyor. Türk al-
bay, eski milletvekillerinden Sabur Sami Bey'in kardeşi
Hayri Bey. Alman albayı ölmeden önce, kansını, çocu-
ğunu Hayri Bey'e emanet ediyor. Hayri Bey, Alman ka-
dınla evleniyor. Kadının ailesi soylu, asilzade! Dallı
budaklı bir aile. Ispanyol kolu da var ailenin, şatolar ma-
tolar... Ispanyol bayan da Osmanlı hanedanmdan bir
prensle evli. O prens de Ispanyol bayanın tüm servetini
yiyip bitiriyor. Sonra hepsi, kendilerini Istanbul'da bulu-
yorlar. Bunlâr, bizim Levent'te komşumuzdular.
Prusya terbiyesi görmüş olan bizim Kürt Albay Hayri
Bey, tutuyor, oğlu 18 yaşına gelince:
- Senin görevin, gidip vatanında askerlik yapmaktır,
deyip bunu Hitler'in ordusuna subay olarak yolluyor.
Çocuğun adı Hans, Hans Bey! Hans da bütun Alman se-
ferlerine; Belçika. Hollanda, Fransa, Rusya seferlerine
katılıyor. Almanlar yenilince, Ruslar bunu yakaiıyorlar,
savaş tutsağı olarak beş yıl Rusya'da inşaatta çalıştın-
yorlar. Beş yılın sonunda sürgünü bitip kurtulunca, yeni-
den Türkiye'ye geliyor. Bir ilaç şirketinde yüksek aylıklı
bir görev alıyor. Almancayı çok iyi bildiğini soylemeye
gerek yok. İlaç şirketinde Ermeni sekreteriyle evleniyor.
Karısının adı: Madam Marina. Ermeni kadından iki ço-
cuklan oluyor: Rudolf'la, Manfred! Bu iki çocuk da Le-
vent'in, bizim mahallenin çocukları! Sarışın, boyle tam
tipik Alman. Baba da çok dostumuz. Ancak tüm kalbiyle,
Nazilerle birlikte olduğuna yüzde yüz eminim. Hitler'in
kitabı 'Mein Kamf baş köşede. Ama hiç öyle konulardan
konuşmazdık. Çocuklardan biri Almanya ya gitti, orada
bir Türk kızıyla evlendi. Adam aşırı Türk milliyetçisi! Al-
manlara karşı öyle bir tavrı varadamın; bu Rudolf. Öteki,
Manfred; Fransa'ya gitti, Fransız bir kadınla evlendi.
Sonra baktık ikisi de Turk milliyetçisi! Garip bir sonuç;
aslan gibi çocuklar. Sanıyorum askerliklerini de gelıp
Türkiye 'deyaptılar. Almanyalara gidip Türk pasaportuy-
la dolaşıyorlar. Bu, Almanlara çok ters geliyor; şoyle
dtyorlar:
- Adam sarışın, bize benziyor, bizim gibi konuşuyor,
Türk milliyetçisi!..."
• • •
işnit'te domniçifiüğini yöneten Oralp Basım, Çin'e
gitti. Pekin'de, Çln radyosunun Türkçe yayınları şefi ol-
du. izmit'te domuz çiftliği duruyor, ama domuzların sayı-
sını azalttı, çiftliği arkadaşlarına bıraktı. Oralp Basım,
Çin'de bir yıl kadar kalacak.
Konyadan yazan Mustafa Karaçiftçi, Kadınhanı'nın
Atlantı kasabasında domuz yetiştiriciliği yapmak istiyor,
yolladığı faksta şöyle diyor:
"Mustafa Ekmekçi'nin dikkatine,
Ben Mustafa Karaçiftçi, Konya 'ilke Kitabevi'nden ta-
nıyorsunuz bizleri. Konya da gericiliğe, bağnazlığa kar-
şı geçmişte verdiğimiz uğraşlarımız konusunda, bir
köşe yazınızm konusu olmuştuk. İlke Kitabevi'ni önü-
müzdeki günlerde yeniden açacağız. Bunun tüm dostla-
ra ilk müjdesini sizin iletmenizi bekleriz. Hem de İlke
Kitabevi'n/, kapatıldığı yerde ve olağanüstü hukuk sava-
şımı sonucunda açıyoruz.
Mustafa Abı, domuz yetiştiriciliği konusunda sizin du-
yarlığınızı biliyoruz. Bu konuda, sizin yazılarınızdan
sonra duyarlı olmaya başladım.
Biz şu anda birkaç arkadaşla birlikte domuz yetiştir-
meye karar verdik. Ahırlarımız ve biz bu işe hazırız.
Bekliyoruz. Bu işi yapacak önce teknik bilgiyi, sonra di-
ğer olanaklan nasıl sağlayabiliriz? Bunlar şunlar:
. Domuz yetiştiriciliği konusunda yayımlanmış eser
var mı?
. Anaç domuzları nasıl sağlayabiliriz?
. Beslenme, başlıca domuz sayrılıklan (domuz sağlı-
ğı) nelerdir?
Bu konularda bilgi bekliyoruz. Bu işi yapan herkesten
destek bekliyoruz; dostça selamlar.
Adres: Mustafa Karaçiftçi, Atlantı Kasabası, Kadın-
hanı-Konya. Tel-Faks: 9-3446-1277"
ingiliz bilginlerin, domuz genlerinin insan genlerine
uyduğuna ilişkin buluşları, çok kişiyi heyecanlandırdı.
Domuz karacığeri, insanlara takılabilecek; insan yaşa-
mı uzatılabüecek böylece. Domuz kapakçıkları, insan
yureğine coktandır takılıyor. Bakalım dinciler buna ne
diyecekler?
BULMACA
SOLDANSAĞA: 1 2 3 4
1/ Sabahattin Ali'nin bır
öykü kitabı. 2/ Bir hay-
van .. Kıdemlilik bakı-
mından başta gelen dip-
lomat. 3/ Toplardamar
genişlemesi... Anadolu'-
da kurulmuş eski uygar-
lık.*4/ Kuran'da bır su-
re... Havaya fırlatılan bir
plakanın \urulmasi ilke-
sıne dayalı atıalık dalı. 5/
Afnka'da yetişcn ve par- 8
lak kerestesi mobılyacı- g
lıkta kullanılanbırağaç...
Kuzu sesı. 6/ Şöhret... Tantal ele-
mentinin simgesi... Saçı dökülmüş
olan. 7/ Teknelerle suyun dibinde
sürüklenerek çekilen geniş ağızlı
balık ağı. 8/ Mahsul.. İşyeri. 9/
Dört tekerlekli ve hafıf bir gezintı
arabası.
YUKARIDAN AŞAĞ1YA
1/ Franz Kafka'nın. dılımıze de
çevrilmiş bir romanı... Halk dilın-
dc soğıık algınlığına verilen ad. 2/
Ağırlık ve uzunluk ölçüleri için ka-
bul edilmış yasal ölçü modeli... Arjantin'in plaka ışareti 3/
Üzerine yazı yazılan tabaklanmış ceylan derisi... "Yeşil pence-
rcndcn bir — at bana Işıklarla dolsun kalbımin içı" (Ahmeı
Mııhıp Dıranas).4/ Uvgurhükümdarlanna verilen san... Han-
gi şcv. 5/ Rulcti vc salatası vardır. Donuk renkh. 6/ Su.. Bir
cctvel türü . Saırançta özcl bir hareket. 7/ Bınek hayvanlannın
sırtındaki otuımalık .. Saz. kamış. 8/ Gizlı bir tehlıİcesı olduğu
sanılan. 9/ İki buğlantı parçasını birbirine yakın olarak ekle-
mcktc kullanılan özcl parça . Kenar süsü.