Katalog

ZCŞUBAT1993CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER "Vasalar karşısında kadının durumunu belirleyen Medeni Kanun'un 153. maddesi tartışıldı Ivaclnıuı yahuz 'nıımarası var'İstanbul Haber Servisi- Yevgeni Z^amyetin'in "Biz" kkabını okuyanlar bilirler, insanlann isimleri yoktur. Nu- maralanyla çağnlırlar. Bu numarala- nyla yemek yer, bu nuınaralanyla se- 'işir, bu numaralanyla uyurlar. Ki- şilikleri, variıklan bu numaralann ara- sında gjzlidir, 368.1026...10025... TÜRK HUKUKUNDA KADININ CİNSELLİĞİ PANELİ • Kadın kocasından başka bir erkekle bir kez dahi birlikte olursa, zina suçu işlemiş sayılıyor. Erkek ise bir başka kadınla, kansıyla paylaştığı evde birlikte olması ya da ikinci bir ev açması durumunda zina işlemiş sayılıyor. 15 yaşından küçük bir kadına sarİcıntılık suç TCK'ya göre, ama 15-18 yaş arasındayşanız ırzınıza geçilmiş olması için erkek organının sizin cinsel 153... Bu numara, pek çoğunuza an- organınızla teması şart. Üstelik direndiğinizi de kanıtlamak zomndasmız. Size tecavüz lamsız ya da Zamyetın'm karakterle- ec jj]jr ken şiddetten korkarak gıkınıa çıkarmamışsanız, organlar birleşmiş de olsa tecavüze uğramış sayılmıyorsunuz. ömek ise Nevşehir cezaevi'ndeki fırar- dan sonra kadın mahkumlara hamile- lik lesti uygulanması." Erkeğin cinsi- yetinin şiddeti burada da kadına yö- neltildi" diyor. Kadın Sorunlan Araştırma Mer- kezi'nin düzenlcdiği konferanslar dizi- si kapsamında "Türk Hukuku'nda Kadının Cinselliği" konusunda bir konuşma yapan Doç.Dr. Yüoel Say- erkekle bir kez dahi birlikte olursa, zi- man, Medeni Kanunun ve Türk Ceza na suçunu işlemiş sayılıyor. Erkeği, zi- rinden biri gibi gelebilir. Oysa bu, Tür- kiye'deki bütün kadınlann numarası. Varlıklannı, kişiliklerini, kimliklerini bu numaraya göre beürlemekle yü- kûmlüler. Bu, İsviçre patentli Medeni Kanunumuzun bir maddesi. Yasalar önünde kadının durumunu ve sorum- luluklannı belirliyor. Bu maddeyle, kadın. aile içinde müşterek saadeü ko- rumak amacıyla kocanın müşavirliği görevine atanıyor. Bu maddeyi yorumlayan İ.Ü. Hu- kuk Fakültesi, DevletlerÖzel Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Doç. Dr. Yücel Sayman, Türk hukukunda kadının sorrıut bir varlık olarak görül- mediğini, kişiliğınin ve toplumsal var- lığının yok sayıldığını anımsatıyor. Yasalar, s-ddece kadına değjl erkeğe de kendi vü cuduna sahip çıkma onu öz- gürce k üllanma hakkı tanımıyor, aile- nin büıünlüğü içinde değerkndiriyor arn?! kadının payına hep aşağılanma döşüyor Doç.Dr. Sayman'a göre. Son kınlmıyor. bunun içindirki ihanete tepki gösterirken, ölçülü olmak zorun- da. Kadın, ihanet nedeniyle bir süre ayn oturma talebinde bulunursa? Ya- salar ve yorumlar buna da izdn tanımı- yor. Çünkü ihanet, kendisine karşı de- ğil, gencl ahlaka vc aile aleyhine bir suç. Yine kadının kişiliği ve kimliği yok. Eğer kadın. kocasından başka bir Yasasfnm kadına ilişkin maddelerin- den örneklerle yola çıkıyor, bu örnek- leri Yargıtay kararlanyla pekiştiriyor. Bir ihanet davasında yargının aile bü- tünlüğünü ele alıp, bu ihanetin eşleri aşan, aileye ve topluma karşı olumsuz bir hareket sayan yorumuna değinen Doç.Dr. Sayman, bu yorumun kadın üzerinde yaratacağı etkinin gözardı et- tiğini vurguluyor. Aynı yorumlara göre, ihanete uğrayan kadının onuru nadan suçlamak içinse ya bir başka kadınla kansıyla aynı evi paylaşlığı ev- de birlikte olması ya da ikinci bir ev açması şart. Gerekçe mi? Kamuoyun- da ikinci bir ilişkide koca aldaülmış ve şcrefsiz sayılıyor. Üstelik erkek. bir başka ilişkiyi yaşarken de kansına olan sevgisini koruyabiliyor. Doç. Dr. Sayman, zinanın bir suç olarak kabullenilmesine de karşı ama uygulamada cinsler arası aynma daha da karşı çıkıyor. Kadının evlilik içinde de kendi vücuduna sahip çıkamadığı- nı, kocanın izni olmadan kürtaj yaptı- ramamasıyla, kocanın zorda kullana- rak sevişmesinin tecavüz sayılmama- sıyla örnekliyor. TCK'nin 18 yaşı cinsiyet yaşı kabul ettiği, lecavüzleri, namusa tasaddileri ve sarkıntılığı bu yaşlara ve şiddellere göre düzenlediği maddelerini de anı- msatıyor Doç.Dr. Sayman. 15 yaşı- ndan küçük bir kadına sarkıntılık suç TCK'ya göre, ama 15-18 yaş arası- ndayşanız ırzınıza geçilmiş olması için erkek organının sizin cinsel organını- zla teması şari. Üstelik direndığinızi de kanıtlamak zorundasımz. Sızc ıccavüz edilirken şıddelten korkarak gıkınızı çıkarmamışsanız, organlar birleşmiş de olsa tecavüze uğramış sayılmıyor- sunuz. Bütün bunlardan yola cıkarak yasa- lar önünde erkek organının kadının bekaretinden daha önemli olduğunu vurguluyor Doç.Dr. Saylan."Bu bir erkek bakışı" diyor, "Kadına daha büyük sorumluluklar yüklüyor. Çün- kü dcvleün lemclinde de kendi cinselli- ği ve cinsel organı var". Konferansa tartışmacı olarak kalı- lan Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necla Giritlioğlu'nun, Medeni ya- sada rol aynmını değiştirmcye engel bir maddesi bulunmadığı yolundaki görüşü lepkilerc yol açıyor. Prof. Dr. Gintlioğlu. yasalarda erkeğin de soyut görüldüğünü, kadını korumacı hü- kümleri gereği Yargıtay'a teşekkür edilmesi gerektiğini savunuyor, herşc- yin yasalardan beklenmemesi gerekti- ğine ınanıyor. Erkek konuşmacı ilc kadın tartışmacının bu farklı değerlen- dirmelcri tarüşmaya dönüşüyor. Prof. Dr. Aysel Çeliker, "Hep Yargıtay'ın olumlu hükümler vcrmesini bcklcyc- ceğiz" dıye yakınırken. dinlcyicilcr, yasa değışıkliklerinin gereğini vurgu- luyor. Tartışmayı yine Doç.Dr. Sayman noktalıyor. "Yasalar ve hükümler, koruma adı altında kadını aşağılıyor. Her iki cins içinde soyutlama söz konusu olsa da erkeğin egemenliği var. Değişmesi ge- reken bu." Dikkat! grip zanuunHaber Merkezi-İnfluenza vi- rüsü iie bulaşan bir hastaltk olan grip, soğuk havalarla birlikte yaygmlaşmaya başladı. Cribal enfeksiyonlann özel- likk okullarda artması nedeniy- le Sakarya ve Iğdır Valilikleri, İl Hıfztsıhha Kurulu'nun almış oi- duğu karar gereği pazartesi gû- nüne kadar okullan kapama ka- ran aldı. Uzmanlar, soğuk havalarda vücut direncinin düşmesine bağlı olarak üst solunum yolundan gi- ren influenza virüsü'nün yol acöğı gribin önlem almmadığı takdirde ötümle bile sonuçlana- bilecek hastalıklara yol aça- cağmı belirtiyor. Haseki Hasta- nesi KBB Servis Şefı Dr. Mch- met ömfir, influenza viriisünün < ABve C tipleri olduğunu belirte- rek, şunlan söylüyor. " Grip en- feksyonlarının görülme sıklığı her yıl bu tarihlerde artar. Bu- . nun nedeni insanlann vücut di- ! rençlerini yeterli şekilde kollıya- ,- mamasıdır. Isı düşmesiyle birlik- • te burun mukozasında daralan '< damariar virüsün buruna kolay- ! ca girmesine yol açarlar. Daha ; sonra hastalık ilerteyerek bütün ' solunum yolu orgaıüarına >av> I bnaya başlar. Daha sonra has- ! tanm bumu akar, hapşırma ve öksürükle de>am eder. ORta ; kulak iltihaplan, sinüzit. menen- • jh gibi son derece önemli hastalı- I klar yine gribin yol açüğı has- ; talıklar arasındadır." I \4nuijnuum \sımrdışı \ ettibnesine \ tepki * EDtRNE (AA) - Diyanet Iş- * leri Başkanlığı ve Dışişleri Ba- î kanlığı'nca 19 şubatta, Yuna- \ nistan'ın Baü Trakya kesimin- « deki Türk cemaaüna dini bilgi- ' ler vermek üzere Atina'ya gönderilen, ancak Yunanistan tarafından smır dışı edilen din görevlilerinden Gaziantep İl MüftüsüZekiSoydal, Yunanlı- lann kendileriyle pazarlık et- mek istediklerini söyledi. Dışiş- kri Bakanlığı olayı tepkiyle karşıladı. İpsala Kaymakamı Muhittin Varol'un misafiri olarak geceyi v burada geçiren din görevlileri, v bu sabah karayoluyla İstan- !; bul'a hareket ettiler. > Dışişleri Bakanlığı tarafın- •* dan yapılan açıklamada, söz '? konusu müftülerin, Türk azın- v lıfmın özel daveti üzerine ve sadece dini konularla ilgilen- . mek amacıyla bu ülkeye gittik- v leri hatırlatılarak Yunan ma- '.; kamlannın bu davranışının > anlayışla karşılanmasının ;- mümkün olmadığı kaydedildi. Uludağ'da kaybolan 18 dağcının başına gelenlerin ortaya çıkardığı gerçek DağatDnıanmayıbibnek gerek •Dağcılık amacıyla dağlara giden insanlann teknik bilgi ve donanı- mlardan yoksun olduğu sürece yaşamı her zaman rizikodur. Teknik do- nanım ve bilgi iseberabe- rinde oldukça yüklü bir maddi gereksinimi de or- taya çıkanr. • Güvenli bir tırmanış için bunlann sağlanması da yetmez. Bu işi bilenlerle bolca konuşmak, aynntılan ağrejamek, okuraak, araştırmakve her şeyden önemlisi her an tetikte olmak gerekir. HAYRETTtN SAĞANAK Insanoğlundaki "zirveye" ü- rmanmak tutkusu yalnızca dağalık sponıyla ifade edilebi- lir mi? Tırmanış aynı zamanda doğaya ve onun zor şartlanna karşı bir mücadele biçimidir. Ancak bu mücadele bilinçli ya- pıldığı sürede kendisini lehlike- den uzak tutar... Z^irvesine ulaş- mak için Urmanışa geçilen dağ- da kaza bazen de "geliyomm" der! Bunun en son örneği ise ka- muoyunu günlerdir merak için- de bırakarak endişeye sürükle- yen Yıldız İJniversitesi Dağcılık Şubesi'ne üye 18 dağa oldu. Dağalık amacıyla dağlara gi- den insanlann teknik bilgi ve donanımlardan yoksun olduğu sürece yaşamı her zaman rizi- kodur... Teknik donanım ve bilgi ise beraberinde oldukça yüklü bir maddi gereksinimi de ortaya çıkanr. Güvenli bir tır- manış için bunlann sağlanması da yetmez. Bu işi bilenlerle bol- ca konuşmak, aynntılan öğren- mek, okumak, araşürmak ve her şeyden önemlisi her an te- tikte olmak gerekir. Dağcılık, ülkemizde ne yazık ki tam anlamıyla oturmuş bir spor dalı değil. Eğitim yetersiz- liğine bir de devlet desteğinden yoksunluk eklenince dağcılar her ürmanış öncesinde veya sonrasında ya da zorlukla ulaşı- labilen bir zirvede kcndilerini "yapayalnız" hissetmek duru- muyla karşı karşıya kalıyor. "LJludağda kaybolan" Yıl- dız Üniversitesi Dağcılık Kulü- bü üyesi 18 dağcının "ibret veri- ci" öyküsü ise dağcılann bu "yalnızlığını" bir kez daha gün- demegetirdi. Kayboluşun öyküsü Yaşayanlar" kayboluşla- nnf'şöyle anlatıyor: Geçen cumartesi sabahı Ulu- dağ'a ayak basan 35 dağcı ilk iş olarak jandarmaya gereken belgeleri verirler. Dağcı grubu daha sonra, kazma ve krampon 35 ktşilik grubun kaybolan 18 kişiyle aynldıklan yer burası. Volfram Tesisleri'nde ilk gelen kurtarma ekibiyle buluşuluyor. Buluşanlar eve dönüş yolunda. Ya diğeıieri onlardan da sağsalim haberleri gelecek. eğitimi yapmak üzere Volfram madeninin bulunduğu bölge- de kamp kurarlar. Geceyi çadırlarda geçiren dağcılar pa- zar sabahı uyandıklannda eği- tim çalısması için uygun olma- yan bir havayla karşılaşırlar. Ancak acemilerin çoğunlukla olduğu 18 kişilik grup zirve mınlülanyla yola koyulur. Aradan üç saat geçmesine karşın kampa dönmeyen 18 dağcı için kamptan bir grup oteller bölgesine yardım çağı- rmaya gider. İlk olarak Beden Terbiyesi'nden kar aracı iste- nir ancak aracın bozuk olduğu söylenir. Yardım ekibi ay-nı is- teği olellere götürür kimisi kar araçlannın bozuk olduğunu söyler kimi para ister. Son ola- rak da jandarma karakoluna giden yardım ekibi nefesi alkol kokan komutandan arkadaş- lannın aranmalannı ister. Dağcılan pek ciddiye alma- yan komutan "Milyarlık araç- lar oralara çıkarnaz'V'Onlar şimdi zirvede çay içiyorlardır" "Siz gidip bakın" gibi sözler söyleyerek olayı geçişürir. Geceyi beden terbiyesinde geçiren yardım ekibi, pazarte- si sabahı kayak hocalanyla ilişkiye geçer. Kayak hoca- lannın çabalan sonucu Pl'l - nin kar aracıyla Volfram tesis- lerineçıkılır. 18 dağcının kam- pa dönmediğı anlaşılınca ka- yak hocalan 10 kişilik deslek isteyerek çalışmalara başlar. İstanbul'dan gelen kurtar- ma ekibi de küçük zirvedeki kulubede bir istasyon kurarak çalışmalara yardımcı olur. Bu arada 18 kişinin peşinde olan kayak hocalannı merak eden ikinci grup kayak hocalan ara- ma çalışmalanna başlar. Kay- bolan 18 dağcının ayak izlerine rasllayan birinci grup kayak hocalan izleri takip etmeye ko- yulur. İzlerın Derekızık köyü- ne doğru ilerlediğini anlayan kayak hocalan tclsizle yukan- ya bulunduklan haberini verir. Bu telsiz mesajından sonra ikinci grup kayak hocalan kar aracını alarak kamp yerinden ayphr. İstanbul. Ankara ve Bursalı dağalann kaüldığı kurtarma öyküsünün sonunu 18 dağcı- dan biri olan 4 >illık deneyimli dağcı Recep İnce şöyle anlatı- yor: '"17 arkadaşımla birlikte Ke- şiştepe'ye doğru eğilim amacıy- la yürüyüşe başladık. Hava ol- dukça açık ve güneşliydi. Yak- laşık 1 saat 20 dakika sonra Ke- şiştepe'ye vardık. Foloğraflar çekildi. Molanın hemen ar- dından dönüşc geçtik. Bu srra- da tecrübeli iki arkadaşımız ise tam teçhizatlı bir şekilde önce- den planladıklan zirvc için gruplan aynldı. Biz ınişimize geçtiğimizde hava giderek boz- maya başladı. Yola devam ede- bilmek için izleri takip ediyor- duk. Ancak bir süre sonra yo- ğunlaşan tipi yüzündcn izlcr kaybolmuştu. Pusulamız ma- den ocaklannın elkisiyle çalış- mıyordu. Her yanımız uçurum olduğu için Volfram ilc Keşişte- pe sırlı arasını bağlayan boyun- dan geçmek zorundaydık. Fakat bir süre sonra sırttan da kopunca rotamızı kaybeltik. Bu arada havanın bozmasm- dan endişe duyarak geri dönüp gruba katılmak istcyen iki ar- kadaşımızla buluşluk. Grupta- ki arkadaşlanm bana ve bize katılan diğcr iki arkadaşımıza güvendikleri ıçm hcThangi bir panik yaşanmadı. Sırtı referans alarak rotayı bulmaya çalışük ancak sis ve fırünanın da etki- siyle yanlış rolaya girdik. Bu durum bizi kamp yennden ol- dukça uzaklaşlınp, sürekli de aşağıya indiğimizden bir yerle- şim ycrine rasllayabilcccğimizi düşünüyorduk. Kar mağarası Hava kararmadan kendimizı daha güvende hisscdeceğimiz bir sığınak aramaya başladık. Bunun nedeni ise yanımızda yc- terli kamp malzemesinin bu- lunmayışıydı. Havanın karar- maya başlaması üzerine elimiz- dcki çadın kurup. yorgun olan arkadaşlan buraya aldık. Hep bcraber kar mağarası yaparak içıne girdik. Fırtına yüzündcn geceyansı yırtılan çadırdaki ar- kadaşlan da bulunduğumuz kar mağarasına getirdik. Sabaha kadar uyumamaya çalışarak, şarkılar söyledik. Er- tesi gün sürekli durum dcğcr- lcndirmesi yaparak kurtuluş yollan aradık. İkinci günümüz- de tüm gıda malzemclerimiz tü- kcnmişti ve bu ncdenlc bir an önce irtifa kaybedip ormana girmemiz gerekiyordu. Böylece fırtınanın etkisinden de kurtu- lacaktık. Uzun bir yürüyüşlen sonra 15.00 sıralannda kayak hoca- lannın arkamızdan geldiklerini gördük. Bununla birlikle ka- zandığımız moralin dc yardı- mıyla hep birlikte Demirkızık Köyü'ne ulaşlık. Köye geldiği- mizdc ailelerimizin bizleri hcye- can ve endişeyle beklediğini gördük. Daha sonra kontrol için loplu olarak Uludağ Üni- versitesi Tıp Fakültesi'ne götü- rüldük. Yüzlcrdcki endişe vc korku yerini sevinç ve mutlulu- ğa bırakmıştı..." Çocuklann hakkını çocuklar savunacak ; UNICEF'in katküarıyla düzenlenecek zirvede Çocuk Hakları Sözleşmesi 'nin maddeleri tartışılacak İstanbul Haber Servisi - Çocuklar, bugün yapılacak "1993Türkiye Çocuk Zirvesi"nde kendi haklannı savunup, Çocuk Haklan Sözleşmesi'nin maddelerini tartışacaklar. UNICEFin katkılanyla Özel Yeni Yıldız Lisesi'nce bugün AKM'de düzenlenecek Çocuk Zirvesi, İstanbul Üniversitesi Devlel Konservaluan Bale Bölümü ilk bölüm öğrencilcrinin sunacağı "Kardeşliğe Çağn" adlı bale gösterisiyle başlayacak. Açılış töreninde "UNICEF-çocuğun bckaası madalyası" sahibi Semra Özal da bir konuşma yapacak. Bir grup çocuğun "Geçmişten Günümüze" adlı dans gösterisinden sonra Prof. Dr. Özcan Köknel'in yöneteceği oluruma.aralannda Özel Musevi Karma Ana ve İlkokulu, Özel Semerciyan Cemeran İlkokulu, Bemar Nahum İlkokulu, Özel Rum İlkokulu'nun da bulunduğu birçok ilkokulun öğrencisi, Bosna Hersek'len özel temsilci öğrenci, Çocuk Esirgeme Kurumu, Bolluca Çocuk Köyü Korunmaya Muhlaç Çocuklar Vakfı, Çocuk Dostlan Demeği, Türk Spastik Çocuklar Derneği temsilcilerinin oluşturduğu loplam 40çocuk kaülacak. Zirvede aynca, Çocuk Deklarasyonu Çalışma Grubu, Çocuk Haklan Sözleşmesi maddelerini tartışacak, Çocuk Haklan Çocuk Komisyonu da raporhazırlayacak. Çocuk Zirvesi'nın son bölümünde, Çocuk Haklan Sözleşmesi'nin TBMM onaymdan geçmesı ve Çocuk Haklan Çocuk Komisyonu'nun hazırladığı raporun ilgüilerce öncmle dikkaic alınması istekleri vurgulanacak. Banş Manço'nun TürkiyeÇocuk Haklan Fahri Büyükelçisi scçilmesi kararlaştınlacak. 'Spectrum Superstore' • İstanbul Haber Servisi - Türkıye'nın ilk ofıs ahşveriş merkezi "Spectrum Superstore" yann İkitclli. TEM Otoyolu üzerindeki modern binasında hizmetegirecck. 3 bin metrckarclik alana kurulan Spectrum Supcrtorc'un Gcnel Müdürü Vedat Aydın ilc yönetım kurulu üyelen Hasan Saraç, Nadir Patırvc Ersin Poroy dündüzenlcdik'leri basın toplanlısında kırlasiyc donanımından bilgisavara dck ofıs donanımında kullanılan 5 bin çeşıı ürünün sergileneceği merkczhakkında bilgi vcrdilcr. İşdünyasının ihliyaçlannı karşılayacak bir'alışvcrişccnneti' olarak nitelendirilen Spectrum Supcrstore'un ofıs ürünleri ise Maide Erçclebi. Yasemin Baradan ilc Eyşan Özhim adlı mankenler tarafından tanıüldı(Fotoğraf:MUHARREM AYDIN > Mumcu ölümünön 1. ayııtda amlıyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bombalı suikast sonucunu yaşamını yitiren gazetemiz yazan L'ğur Mumcu, ölümünün birinci ayında. Edebıyatplar Derneği tarafından düzenlenen," Uğurlamamızın 1. ayında Ugur Mumcu yazarlığj-insan yönü " konulu panel ile anılacak. Jülide Gülizar tarafından yönetilecek panale konuşmacı olarak, Ceyhan Mumcu. Emin Çölaşan, Aydın Köymen ve Dr. Çağlar Kırçak katılacak. Panel. Kıalırmak Sinem&sı'nda bugün saat 19.00"da gerçekleştirilecek. Uğur Mumcu yann da Peyzaj Mimarisi Derneği Ankara Şubesi urafından. Gençlik Parkı Ceyhun Atuf Kansu salonunda saat 14.00'da düzenlenecek bir panel ile anılacak. Panale konuşmacı olarak, Ceyhan Mumcu, Prof.Dr. Cevat Geray, Emin Değer. Erbil Tuşalp. Özgür Ecevit, Rutkay Aziz ve deniek başkanı Betül Uyar katılacak. Uğur Mumcu'nun adı Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde bir salona venliyor. Hukuk Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Özcan Çelebican tarafından dün yapılan açıklamada. Uğur Mumcu'nun fakültenin öğrencisi ve öğretim görevlisi olduğu belirtilerek, anısının yaşaülması amaayla. Mumcu'nun adının fakültenin bir salonuna verileceğini bildirildi. Ad verme töreni 3 mart çarşamba günü yapılacak ve tören öncesinde Prof. Dr. Hikmet Şimşek yönetimindeki Anadolu Oda Orkestrası biT konserverecek.OrtaDoğu Teknik Üniversitesı'nde, Mumcu anısına öğrencilere burs verilecek " Uğur Mumcu Saygı Bursu " adıyla ODTÜ Öğretim Elemanlan Demeği larafından karşılanacak olan burs. İktisadi ve İdari Bilimler Faküliesi Kamu Yönetimi ve Siyaset Bölümü 3 ve üst sınıföğrencılenne verilecek. • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Mülkiyeliler Birliği urafından organize edilen "Sosyal Demokratlann Birliği" konulu toplantı, 28 şubat pazar günü Siyasal Bilgiler Fakültesi büyük anfıde gerçekleştirilecek. Saat 13 00'de başlayacak toplanUya, SHP Grup Başkanvekilı Aydın Güven Gürkan, gazeteci-yazar Ahmet Taner Ktşlalı ve CHP İstanbul Mtlletvekili İsmail Cem konuşmacı olarak katılıyorlarlari • . Özd okullara basvuru • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -16 Mayıs 1993 günü uygulanacak özel okullar sınavı için başvuru tarihı bugün sona eriyor. Sınava müracaat etmeyen öğrenciler. sınavla öğrenci alan okullann hazırlık sınıflanna hiçbir şekilde alınmayacak Buyıl, Istanbul'da 51. Ankkara'da 11. İzmır'de 5. İçel'de4, Karadeniz Ereğlisi'nde 1. Zonguldakta î okul olmak üzere toplam 73 okul sınavla öğrenci alacak ve özel okullar smavı bu 6merkezde yapılacak. Sınava kaıılan okullann sınav sonucuna göre alacağı öğrena sayısı 8160 olarak belirlendi. Ankara okuüanmn okul kontenjanı bu yıl yeni katılan okullar ile (Büyük Kolej, An Lisesi. Atılım Lisesi. Ayşe Abla Lisesi. Bilim Lisesi, Fatoş Abla Lisesi. Evrensel Lisesi. TED.Tevfik Fikret Lisesi, Yükseliş Lisesi I ve II) 2189'a yükseldi. Sınav sonuçlan 14 Haziran 1993 günü açıklanacak, veliler tercıhlerinı ise 30 Haziran -1-2 Temmuzgünleri sınava girdiği özel okul müdürlüğüne teslim edecekler. Üniversitelilerden zamma dava • tstanbul Haber Servisi- Yukseköğrenim harçlanna zam karanna karşı. ıdare mahkemesine yürütmenin durdurulması iştemiyledavaaçıldı. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğrenci Derneginin (İHFÖD) girişimiyle 500 Hukuk Fakültesi öğrencisi, 1992-1993 öğretım yılında harçlann yüzde 400 zamla 600 bine kadar yükseltilmesınin sosyal hukuk dev leti ilkeleriyle uyuşmadığını savunarak yürütmenin durdurulması ve uygulamanın iptali istemiyle idare mahkemesine başvurdu. İHFÖD'den yapılan açıklamada. harçlann paralı eğitim olayının yalnızca bir yanı olduğu belirtilerek '"Geoe üniversiteleri, yurtlardaki fahiş fıyatîar, yemek zamlan. medikolann paralı hale getirilmesi, kantin fıyatlan üniversitelerin ticarethaneler haline getirildiğini göstermektedir" denildi. Mumcu-Yeni Asya davası •ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yazanmız Uğur Mumcu'nun ölümünden bir süre önce, yayımladığı bir köşe yazısı ve karikatürle kişilik haklanna hakaret ettikleri gerekçesiyle Yeni AsyaGazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Sebahattin Aksakal, köşe yazan Mustafa Kaplanıle karikatürist Şaban Ok hakkında açtığı ceza davasına devam edildi. Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dün yapılan dunışmada, sanıklardan Mustafa Kaplan'ın hâlâ ifadesinin alınamadığı belirtilerek. sanığın ifadesinin ahnabılmesi için İstanbul ilgili asliye ceza mahkemesine tekrar talimat yazılması kararlaşünldı. Yeni Asya gazetesınin 1990 vılının mart ayında yayımlanan bir sayısı »da. "Sırası Gelmişken" adlı bir köşe yazısı yayımlanmış ve"Çuvaldız" başlıklı bırkarikatürile yazanmız Uğur Mumcu. cami duvanna işeyen köpeğe benzetilmişti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı. gazetenin sorumlu Yazı İşleri Müdürü Sebahattin Aksakal. köşe yazan Mustafa Kaplan ve karikatürist Şaban Ok hakkında 3 aydan 1 yıla kadar hapiscezalan istemiyle dava açmıştı. ILO sözleşmeleri yûrürlûkte • ANKARA (AA)- Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) uluslararası sözleşme nıtelığindeki 6 sözleşmesi yürürlüğe girdi. Söz konusu sözleşmelerin onaylanmasına ilişkin karar Resmi Gazete'deyayınlanarak yürürlüğe gjrdi.Onaylanan sözleşmeler şöyle: İşçi temsilcilerinin korunması ve onlara sağlanacak kolaylıklar. Sendika özgürlüğüne vc örgütlenme hakkının korunması. Kamu hizmetinde örgütlenme hakkının korunması vc ıstihdam koşullan. Sanayı işycrlcrinc alınacak çocuklann asgari yaş sının. İnsan kaynaklannın değerlendirilmesinde mesleki eğitim veyönlendinne. Uluslararası çalışma normlannın uygulanması ve geliştirilmcsi. Dûzeltme • Gazctcmizın 23 Şubal sayısında 3 sayfada ycralan "Hak yolunda kızını kaybetli"başlığı altında yayınlanan haberde Ahmct İşbılir'inodönemkimüdüryardımcılarıolan Müfıl Çctincrilc Bahaltin Ercıycs'inycnnc Mustafa KılıçilePamuk Karakuş'unadlarıyazılmıştır. üüzcltirözürdileriz.