Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtiyaz sahibi: Berin Nadi
Genel Ya>ın Yönetmeni: Özgeo Acar
Yayın Koordinatörii: HikmetÇetinkaja •Genel
Yayın Danışmanı: Orhan Erinç • Yaa İşleri
Müdürü: Cdal Başlangıç • Haber Merkea Mü-
dürü: Mustafa Balbay
Gorsel Yöneünen: Ali Acar »00261116016: Mustafa Sağbmer Ankara Temsilcisi: Cüneyt Arcayürek • Haber Müdürleri: Işık Kansu, Hakkı Müessese Müdür V Erol Erkut •Koordina-
• îstanbul Haberlen: Şen»y Kalkan »Dış Haberler: Ergun Bakı Erdem Z.Gökalp Blv İnkılap S, No:19<4, Tel: 4331141-47, Telex: 42344, Fax: tör: Ahmet Korulsan «Muhasebe Bülent Ye-
• Iş - Ekonomi Dioç Tajanç «Yurt Haberlen: Mehmet Saraç (4)4330565•Izmir Temsilcisi: Serdar Kıak, H.Ziya Blv. 1352S.2/3 Tel:83123O, ner • ldare: Huseyin Gürer •lşletme- önder
• Makaleler: S«mi Karaöraı »Spor: Abdülkadir Yücdmao »Dü- Telex: 52359,Fax: (51)895360 «Adana Temsilcisi: Çetin Yiğenoğhı tnönü Cd. ÇeBk »Bilgi-lşlem Nafl İnal •Bilgısayar Sıs-
zeltme: Abdullah Yazıa 119 S. No: 1 Kat. 1, Tel: 59 37 52 (4 hat), Telex: 62155, Fax. (71) 59 25 78 tem: Mürihet Çiter •Reklam: Refaa Işrtman
^ıjmlıvaıı: Yem Gün Haber Ajansı, Basın ve Yayınahk A Ş. B*am: Cumhunyet Mdtbdacıhk veGazetecıhk TAŞ
Tirkocağ] Cad 39'41 Cağaioglu34334tst PK• 246IstanbulTd:51205OSTelev22246,Fax.(1)5138595
2 6 Ş U B A T 1 9 9 3 İmsak 5.12 Güneş:6.37 Öğle: 12.22 İkindi. 15.25 Akşam: P . 5 7 Yatsr 19.16
• ADANA(AA)-Ege
Üniversitesi Tıp Fakültesi
Kadın Hastahklan ve
Doğum Ana Bilim Dalı
Başkanı Prof. Dr. Uçar
Asena, son yıllarda
yoğunlaşan ve cinsel ilişkiyle
geçen enfeksiyon
hastalıklan.ıın dış gebelik
oiaylannda da artışlara
neden olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Asena, bir
araştırma yazısında.
döllenmiş yumurta
hûcresinin rahim boşluğu
dışında herhangi bir yere
yerleşerek, gelişmesi olarak
tanımlanan dış gebeliğjn,
tedavide geç kalınrnası
halinde ölümlcre neden
olabileceğini ıfadeetti.
Beyin urlamna
dikkat
• KONYA(AA)-Beyin
urlannın en belirgin
özelliğinin kişilerdeşahsiyet
değişikliği ve his kusurlan
olduğu, şiddetli başağnsı
çekenlerin mutlaka bir
uzmana başvurması
gerektıği bildirildi. Konya
Selçuk Üniversitesi Tıp
Fakültesi Öğretim Üyesi
Doç. Dr. Osman Acar, beyin
urlannın iyi ve kötü huylu
olmak üzere iki türû
bulunduğunu belirterek
"Beynin ön lob bölgesinde
oluşan urlar, gözlerde ani
körlüklere yol açmaktadır"
dedı.
Sümerbank'm
resim yarışması
•ANKARA
(AA)-Sümerbank'ın Türkiye
çapında ilkokul öğrencileri
arasında açtığı "Türkiye ve
Sümerbank" konulu resim
yanşmasırun seçici kurulu
toplantısı yann yapılacak.
Seçici kurul üyeleri arasında
Banş Manço. Prof. Mürşide
İçrneli, Prof. Dr. Zahit
Büyükişleyen, Seda Meral,
Abdurrahman Kaplan.
Aslıhan Çelebi ve Ahmet
Baykara bulunuyor.
Yaklaşık 10 bin eserin
katıldığı bu yılki yanşmada,
birinciye 5 milyon, ikinciye 3
milyon, üçüncüye 2.5 milyon
verilirken mansiyon olarak
da beş öğrenciye 5OO'er bin
lira verilecek. Yanşmada
dereceye giren öğrencilerin
ödülleri 5 nısanda Ankara
Devlet Güzel Sanatlar
Galerisi'nde düzenlenecek
törende verilecek.
Sigara, tösemi
rtskini arttınyor
• NEWYORK(AA)-
ABD'de yapılan son
araştırmalara göre sigara
içenlerde lösemiye
yakalanma riski yüzde 30
artabilivor. Ulusal TID
Arşivleri dergisinin geçen
pazartesi günü çıkan
sayısında yayımlanan
araştırmaya göre ülkedeki
lösemili yetişkinlerin
yaklaşık yüzde 14'ünde,
hastalığın oluşmasına
sigaranın yol açmış
olabileceğı ortaya çıktı.
Araştırmayı yonetenlerden
Kolombiya'dâki Missouri
Tıp Fakültesi'nin Kronik
Hastalıklar Bölümü Başkanı
Ross Brownson, sonuçlann
sadece sigara içmekle lösemi
arasında bir ılışkı olduğunu
ortaya çıkardıgmı, sigaranın
lösemiye yol açtığıru
göstermediğini vurguladı.
Müstümanljğı
seçenler
•FRANKFURT(AA).
Almanya'da 50 bini aşkın
Alman kadının, İslam dininı
seçtiği bildirildi. DerSpiegel
dergisi, şimdiye kadar
Müslüman olan 100 bin
Almanın yansını kadınlann
oluşturduğunu bildirdi.
İslamiyeti seçen Alman
kadınlann büyük
bölümünün bir Müslüman
eşle evlenirken din
değiştirdiğine işaret eden
dergi, bu arada 8 bin
dolayında Alman kadının da
kimsenin etkisi altında
kalmadan Müslüman
olduğunu vurguladı.
Hasan Hüseyin
anılıyor
• ANKARA (UBA)- Ozan
Hasan Hüseyin, ölümünün
9. yılında anılacak. Sanat
Kurumu ve Pir Sultan Abdal
KültürveTanıtma
Derneği'nin ortaklaşa
düzenlediği anma töreni
bugün ozanın mezan
başında yapılacak. Törenin
ardından Sanat
Kurumu'nda "Hasan
Hüseyin'i Anma Günü"
toplantısı düzenlenecek.
Toplantıya Azime
Korkmazgil, İsmail
Gençtürk, Lütfıye Aydın, Al)
Balkız ve Ömer Can
konuşmacı olarak
katılacaklar.
Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği Mimarlar Odası İstanbul Şubesi ve Çevre Mühendisleri Odası'nca sakıncalı bulundu
ÇED Yönetmeliği çevre için tehlikeli• ÇED Yönetmeliği, üzerinde yapılan bazı
değişikliklerle 7 Şubat 1993 günü Resmi Gazete'de
yayımlanarak yürürlüğe girdi. Ancak yönetmelik,
daha taslak aşamasında birçok eleştiri ve öneri ile
karşılaştı. Çevre Bakanlığı'nın bu önerileri
yeterince dikkate almadığı öne sürülüyor.
Mimarlara göre yönetmeliğin içerdiği yanlışlar
HÜRRİYETUYMAZ
Resmi Gazete'de yayımlana-
rak yürürlüğe giren
Çevresel Etki Değerİendirme-
si(ÇED)Yönetmeliği, Mi-
marlar Odası İstanbul Şubesi
ile Çevre Mühendisleri Odası
tarafından çevre için "sakın-
cah" ve "tehlikeli" bulundu.
Çevre Mühendisleri, yönet-
meliğin bazı eksik ve yanhş
maddelerinin yeniden ele alın-
ması gerektiğini savunuyor.
Mimarlar ise, yönetmeliğe
egemen olan "Çevresel Etki
Değerlendirmesi" an-
layışının, bu konudaki evren-
sel politikalara ve ÇED'le ilgi-
li uluslararası sözleşmelere
aykın olmasını kaygıyla
karşıhyorlar.
Çevre Bakanbğı'nın bun-
dan bir süre önce ilgili kurum
ve kuruluşlara göndererek
tartışmaya açtığı ÇED Yö-
netmeliği Taslağı, üzerinde
yapılan baa değişikliklerle 7
Şubat 1993 günü Resmi Ga-
zete'de yayımlanarak yürür-
lüğe girdi. Ancak yönetmelik,
taslak aşamasında dile getiri-
len eleştiri ve önerilerin Çevre
Bakanlığı tarafından yeterin-
ce dikkate ahnmaksızın yü-
rürlüğe girmesi nedeniyle eleş-
tirilere hedef olmayı sürdü-
rüyor.
ÇED, umut verici
Mimarlar Odası İstanbul
Şubesi Başkanı Oktay Ekind,
Türkiye'de bir ÇED Yö-
netmeliğinin "Nihayet" yü-
rürlüğe gjrmiş olmasını umut
verici bir gelişme olarak de-
ğerlendiriyor.
Ancak Ekinci. yürürlüğe
giren yönetmeliği "Merkezi
politikalara bağlı, toplumsal
duyarlılığı dışlayan, yetki kar-
maşasını kördüğüme çeviren,
uluslararası sözleşmelere
uygulamalannı'Çevre Sorunu' olarak
görmüyor. Oysa, sürdürülebilir kalkınma
politikalannda, ÇED dısiplimnın öncelikle
kentleşme süreçlerinde uygulanması temel
koşullardan biridir.
-Uluslararası sözleşmelerde, çevrenin asıl
güvencesinin. sivil toplum duyarhlığının
-"Çevre için asıl tehlike olan ve doğrudan
hükümet politikalannın'aynası' niteliğini
taşıyan, karnu yatınmcısı kuruluşlan ve bu
kuruluşlann uygulamalannı
denetleyebilecek ve bunlann çevreyi yok
etmemesini sağlayacak önlemleryer
almıyor.
Örneğin, bu yönetmelikle, Karayollan'run örgütlenmesi olduğu ve "Denetimin'
tanm alanlan ve SİT alanlannı tahrip eden toplumsal sahiplenmeyle yapıldığı takdırde
projeleri, DSÎ'nin sulak alanlardaki doğal kaha olabileceğı kabul edilmiştir. Bu
yaşamı tehdit eden projeleri. TEK'in termik yönetmelik ise, denetimi doğrudan doğruya
ve nükleer santral projeleri bu yönetmelikle merkezi hükümet birimlerine veriyor.
bu kez ÇED'i yapılmış olarak Böylece çevre, doğrudan hükümet
gerçekleşebilecek. politikalannın kararlanna teslim ediliyor.
-Yönetmelik, çarpık-plansız ve spekülatif 'Çevrenin korunmasma' yönelik bir
kentleşme kararlannı ve buna yönelik imar eşgüdüm sağlamıyor.
aykın, çeyre için 'tehlikeli' bir
yönetmelik" olarak tanımlı-
yor.
Yönetmeliğin, Koalisyon
Protokolü ve Hükümet prog-
ramında da yer alan ve ÇED
uygulamasının dünyadaki ge-
rekçesi olan "sürdürülebilir
kalkınma" politikasını yaşa-
ma geçirme şansınm ol-
madığını vurgulayan Ekinci,
yönetmeliğin bu haliyle çevre
zenginliklerinin ekonomik
kalkınma adına yok edilmesi
sürecini durduramayacağını
belirtiyor.
Yeniden ele alınsın
Çevre Mühendisleri Odası
da, yürürlüğe giren yönet-
meliğe karşı çıkıyor. Oda Baş-
kanı Ethem Tonınoğlu, yönet-
melikteki "çevre açısından
ciddi sakıncalar oluşturan"
12,16,17 ve 30. macldeler ile
Geçici 3. maddenin yeniden
ele alınması gerektiğini savu-
nuyor.
Çevre mühendisleri, "ÇED
Raporu'nun İncelenmesi ve
Değerlendirilmesi Süresi"ni
belirleyen 17. ile 18. ve 27.
maddeleri çelişkili buluyor.
Çünkü 17. madde, bu süreyi
12 hafta olarak belirlerken,
18. ve 27. maddelerde Ba-
kanlıkça verilecek "ek süre-
ler"den söz ediliyor.
Çevre mühendislerinin en
fazla karşı çıktıklan nokta ise
vönetmeliein "Yeterlik bel-
gesi"ni belirleyen 29. madde-
si. Bu madde. "ÇED Rapo-
nı", " Revize ÇED Raporu"
ve " ÇED Ön Araştırma
Kontrol Listesi ve Değerlen-
dirme Tablosu" hazırlayacak
kurum, kuruluş ve kişileri,
Bakanhk'tan bir 'ÇED Rapo-
ru Hazırlama Yeterlik Belge-
si" almakla yükümlü" tutu-
yor.
Yeterlik belgesi istenmez
Öte yandan, geçici 3. mad-
dede ise, "Yeterlik belgesi ile
ilgili tebliğin yürürlüğe girme-
sinden önce bu çalışmalan ya-
pacak kurum ve kuruluşlar-
dan yeterlik belgesi istenmez"
deniyor.
Tonınoğlu, Çevre Bakan-
bğı'na şu sorulan yöneltiyor:
" Yeterlik Belgesi'ne ilişkin
tebliğ yayımlanana kadar
hangj kurum, kuruluş ya da
kişiye hangi standart ve ölçe-
ğe göre yeterlik belgesi verile-
cektir? Böylesine bir işleyişte,
hazırlanacak ÇED Rapor-
lannın bilimsel kriterlere uy-
gunluğu, raporu hazırlayan
kişi ya da kuruluşun sorumlu-
luğu ne olacaktır?
Bu noktalar ÇED olayında
'Yeterlilik Belgesi' konusur-
açıklık getirihnediği süre.
önemli sakıncalan ve tartış-
malan beraberinde jetire-
cektir.
Geçmiş deneyimler göster-
miştir ki, Çevre Yasası'nın
atıfta bulunduğu yönetmelik
ve tebliğler yıllar sonra yayım-
lanmıştır. ÇED Yönetmeli-
ği de böyledir. Ne zaman
yayımlanacağı belli olmayan
bir tebliğ ÇED açısından ne
kadar anlamlı olabilir?"
Çevre için son derece önem-
li olan ÇED raporlannın
hazırlanması sürecine çevre
mühendislerinin de katılması
gerektiğini savunan Tonınoğ-
lu, "Clke savunması açısın-
dan stratejik öneme sahip
askeri faaliyetlere uygulana-
cak ÇED Prosedürii"nün
Çevre Bakanlığı ile Milli Sa-
vunma Bakanlığı arasında
vanlacak mutabakata göre
belirlenecek olmasını da eleş-
tiriyor. Bu nedenle 30. mad-
denin de yeniden ele alınması
gerektiğini savunan Tonınoğ-
lu, "Sosyal devlet anlayışının
bir gereği olarak, ÇED olayın-
da askeri faaliyetlere ayn-
calık tanınmasını kabul edıle-
mez görüyonız" diyor.
Açık demderortiİstanbul Haber Servisi - Bir yelkenli açık denizlere yol ahyor. Demir ahş
tarihi 8 şubat, demir aldığı liman ise Marmaris. 21 metre uzunluğunda. dört
direkli yelkenlinin bayrağı da, mürettebaü da Türk. Bir Sıngapur kuruluşu
olan Apa İnside Guide"nin sponsorluğunu gerçekleştirdiği bu yolculuğa
katılanlar ise Ömer Koray, Akay Viran, Nurkan Yağcı. Ömer Aslan. Rising
Tide teknesının bu mürettebatına yolculuğu görüntülemek üzere fotoğrafçı
Beysun Gökçin de katılıyor. Teknenin uğrayacağı ilk liman Rodos Adası.
Mısır'da Port Sait, Yemende Aden, Hindisun'da Kuçin, Sri-Lanka'da
Galle. Taylandda Puket limanlanna uğrayacak olan Risinp Tide, Malezya
ve Endonazya"dan sonra Singapur limanında muson rüzgarlan başlama-
dan yolculuğunu sona erdirecek. Yaklaşık yedi bin mıllik bu yolculuk
üç-dört ay sürecek.
amızjnt
SAGLIK BAKANLIĞI
Doktorlara 1 yüda
17.5trilyonödedik
• Sağlık Bakanı Yıldınm Aktuna. sağlık
sistemindeki çarpıklıklar nedeniyle, 1.
basamak sağlık merkezlerinde ayakta tedavi
yoluyla iyileştirilebilecek hastalıklar için bile
vatandaşlann doktor muayenehanelerine
gittiğini söyledi.
YatağaııMa kanser taraması
ÖZCANÖZGÜR
MUĞLA - tl Sağlık Müdürlüğü ta-
ramalara başladı. Ama herkesin 'kan-
ser' diye bildiği ölüm raporlanna ise
"belirsiz' diye geçen konuyu aydınlat-
mak, Yatağan ve çevresinde kansere
yakalanıp ölümü bekleyenlerin istatis-
tigini çıkarmak... Termik santralın di-
bindeki Yeşilbağcılar ve Turgut kasa-
balannda son iki yılda nedeni 'belirsiz'
32 ölüm var. Turgut Sağlık Ocağı Dok-
toru Halil İşçi bu ölümlere 'kanser' di-
yor açık açık. Yeşilbağcılar Belediye
Başkanı Mehmet Kocagöz de bugün
beldelerinde yaklaşık 40 kışirun kanser-
le yaşama savaşımı verdiğini söylüyor.
Muğla ve Yatağan bölgesinde kan-
serli hastalann hastalıklan çevreden
gizleniyor. Hastalığın gizlenmesinin
•Termik santralın dibindeki Yeşilbağalar ve Turgut
kabasalannda son iki yılda nedeni 'belirsiz' 32 ölüm var.
Yeşilbağcılar Belediye Başkanı Kocagöz, beldelerinde yaklaşık
40 kişinin kanserle yaşama savaşımı verdiğini söylüyor.
nedeni, hastanın hastalığının nedenini
öğrenip moralinin bozulmaması ve "bi-
raz daha fazla yaşar' umudu. Bu yüz-
den yörede 'kanser' hastahğına 'öteki
hastalık' adı takılmış.
'Öteki hastalık" özellikle orta yaş
üzerindekileri kınp geçiriyor. Hastala-
ra önce 'astım bronşit' tanısı konulu-
yor, daha sonra kanser tedavisi görü-
yor.
Yatağan Termik Santralı'na 15 kilo-
metre uzaklıktaki Yeşilbağcılar kasa-
bası Belediye Başkanı Mehmet Koca-
göz, radyasyon alarmından bu yana
havanda su dövüldüğünü belirterek
"İnsanlar öteki hastalık dedikleri kan-
serden ölüp gidiyor, kimsenin kılı kı-
pırdamıyor. Uran>Tim var mı yok mu,
insana zarar veriyor mu vermiyor mu
diye zaman geçiriliyor. Son bir yılda
köyümde 6 kişi kanserden öldü. Halen
40'a yakın kanserli var. Hasta sahiple-
rinin hastalannın hastalığını gizli tut-
mak istemeleri de yetkililerin işine geli-
yor. Kanserli yok. diyorlar" dedi.
Termik santral nedeniyle ürün rekol-
teleri düşen ve bu nedenle TEK aley-
hinde dava acan üreticiler, her yıl
TEK'ten milyonlarca lira tazminatı
hak ederlerken şımdi de 'kendi sağhk-
lanna zarar verdiği için tazminat dava-
sı açmaya' hazırlanıyorlar.
Tabip Odası 'dengeyi koruyor'
Turgut Sağlık Ocağı verileri ile ilgili
kendisiyle görüştüğümüz Muğla Tabip
Odası Başkanı Opr. Dr. Osman Gü-
rün, "oda yönetim kurulunda iki sağlık
müdürlüğü yardımcısının bulunduğu-
nu, o yüzden dengeleri korumak zo-
runda olduklannı" belirterek "Biz
kimse zarar görsün istemiyoruz" dedi
ve şunlan söyledi:
"Turgut'tiki verileri aldık. Bize baş-
kaca bir veri gelmiş değil. Bu insanlar
kanserden ölmüş olabilirler. orada
kanserli hastalar olabilir.
Gazeteci Hugh Pope, Türk gümrüğünde yaşadığı bürokratik işkenceyi anlatıyor
Gümrükten ıııal çıkarmak çocuk oyuncağı!
• The Independent gazetesine bir paket çikolata için yaşadığı
işkenceyi anlatan Hugh Pope," Çikolatalan almak için akıl
almaz bir uğraş vermiştim ama bu arada Türk gümrük
görevlilerine nasıl davranacağımı da öğrenmiştim. O zamandan
beri, işlemlerin çabuklaştmlması için, görevlilerin ceplerine
birkaç binlik sıkıştırmayı ihmal etmiyorum"diyor.
Dış Haberler Servisi - "Türk gümrük
sstemiyle gercek anlamda, kayınvali-
demin bana gönderdiği birkaç İsviçre
çikoiatası sayesinde tamşmıştım. Pos-
tayla gelen taahhütlü sararmış ve ner-
deyse parçalara aynlacak mektupta.
gümrükte bana gönderilmiş bir paket
olduğu ve birkaç gün içinde gidip al-
mazsam paketin sahipsiz sayüarak,
depoya kaİdmlacağı uyansı vardı."
Bu sözler, 9 Şubat tarihli The Inde-
pendent Gazetesi'nde, Hugh Pope im-
zasıyla çıkan yazıda yer abyor. tstan-
bul'da yaşayan Hope'un yazsı şöyle
devarn ediyor:
"Mektupta verilen adres, Haliç ke-
narında içerisi yarı aydınlatılmış eski
püskü bir gümrük binasıydı ve
kapısının üzerinde 'Küçük Paket Servi-
si' yazıyordu. Raflarda duran paketle-
rin çoğunun üzerindeki toz ve sararmış
renkler, burada yülardır beklediklerini
gösteriyordu.
Birkaç çikolata için tam bir bürokra-
tik işkenceden geçiyordum. Onlarca
imza, pul ve onaydan sonra, asık yüzlü
görevli kadın paketimi getirdi. Ben pa-
ketimi alıp girmeyi hayal ediyorken,
görevli kadın, bana ait paketin kağıdını
yırtarak açtı. Masaya dağılan çikolata-
lar üzerinden uzattığı kağıtta ise, birkaç
çikolata çok yüksek sayılacak bir güm-
rük bedelini ödemem isteniyordu.
Evet çikolatalan almak için akıl al-
maz bir uğraş vermiştim ama bu arada
Türk gümrük görevlilerine nasıl davra-
nacağımı da öğrenmiştim. O zaman-
dan sonra. işlemlerin daha hızlı yü-
rümesi için, görevlilerin ceplerine bir-
kaç binlik sıktştırmayı ihmal etmiyor-
dum.
Çikolatalan gümrükten almak için
verdiğim mücadele, geçen hafta, BBC
gizli uydu yayınlannı almak için gerekli
şifre çözücü için verdiğim mücadele
yanında çocuk oyuncağı kalıyordu.
BBC'nin gizli uydu yayınlarını alan
kodlama sisteminde yapılan değişiklik,
yeni bir şifre çözücü almamızı gerektiri-
yordu. tsveç'ten ısmarladığımız şifre cö-
zücünün İstanbul Havalimam Gümrü-
ğü'ne geldiğini öğrendiğiınde, belki se-
vimliliğiyle işleri daha kolaylaştırır diye,
üç yaşındaki sartşın kıvırcık saçlı kızımı
da alarak, Havanmanma gittim. Genç
memurun, 'Eğer, firma Dış Ticaret
Müsteşarlığı'na bağlı değilse. bu maki-
neyi alamazsınız" sözlerinden sonra,
tam umudumu yitiriyordum ki, başka bir
memıır kağrtlarımı aldı ve gözden gecir-
meye başladı. "'Nedir bu? Bir telaz ante-
ni mi? Belki hediy e damgası VTirabiKriz"
dedikten sonra, bediyedir damgasuu
vurdu.
Gri boyalı ve kasvetii gümrük binasın-
da rürlü entrika veriişvetpazarlıklan
sürüyordu. Şifre çözücü için 'Hediye'
damgasuu aldıktan sonra, yine birçok
sıkıcı ve anlamsız işlemi yerine getirmek
için, binalar arasında adeta mekik doku-
duktan ve sözde bir ücreti ödedikten son-
ra, kendimi bir zafer kazanmış gibi his-
sediyordum.
Tabii ki bu zaferin daha sonra hüsra-
na dönüşeeeğinden habersizdim o an.
Şifre cözücünün gümrükten çıkması için
hazırlanan talirnat. okunmayacak ve an-
laşıunayacak kadar karışıktı. Bütün ça-
balarım boşa gitmişti.
Son olarak belki yardımcı olur diye,
BBCnin İstanbuİ'daki \etkilisini
aradım.
Yetkili benden daha şanssızdır; yeni
makineleri görememişti bile . Yetkili.
şifre çözücüyü gümrükten çıkarmak için
uğraşıyor hâlâ."
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)- Sağlık reformu projesi
çerçevesinde yapılan "sağlık
hizmetleri maliyet araştırma-
sı", Türkiye'de sağlık sis-
temindeki aksakhklan bir kez
daha gözler önüne serdi.
Sağlık Bakanlığı Müsteşar
Yardıması ve Sağlık Reformu
Proje Sorumlusu Dr. Serdar
Savaş, ayakta tedavi edilebi-
lecek basit hastalıklar için
dahi, vatandaşlann doktor
muayenehanelerine başvur-
duklannı. muayenehanelere
akıtılan paranın 1 yılda 17,5
trilyon lirayı bulduğunu söyle-
di. Savaş, "Halkımızın sağlık
konusundaki bilinçsizliği
nedeniyle. bu paranın yüzde
5-6'sı da sahte doktor, dişçi ve
üfürükçülere gidiyor" dedi.
Sağlık sistemi çarpık
Reform projesi çerçevesinde
hazırlanan yasa taslaklannın
tanıtımı amacyla Dedeman
Oteli'nde bir toplanü yapan
Sağhk Bakanı Yudmm Aktu-
na, sağlık sistemindeki çarpık-
lıklar nedeniyle, 1. basamak
sağlık merkezlerinde ayakta
tedavi yoluyla iyileşürilebile-
cek hastalıklar için dahi vatan-
daşlann hastanelere, do-
layısıyla da doktor muayeha-
nelerine gittiğini söyledi. Tür-
kiye'de, gelişmiş ülkelerin ak-
sine, sağhk amacıyla yapılan
toplam harcamanın yüzde 50*-
sinin direkt vatandaşın cebin-
den çıktıgını kaydeden Aktu-
na, "Bakanlığımız merkez teş-
kilatı ile sağlık kuruluşlan
arasında. sağlık kuruluşlannın
da birbirleriyle yeteru koordi-
nasyonu olmaması nedeniyle
bu sorunlar ortaya çıkıyor"
diye konuştu.
Bugün Türkiye'de sağlık
hizmetleri konusunda, yanlış
olmasına karşın benimsenmiş,
"gelenek" haüne gelmiş bir ta-
kun uygulamalann var ol-
duğunu kaydeden Müsteşar
Yardımcısı Dr. Serdar Savaş
ise, vatandaşın hastanelerde
tedavi görmek için o hastane-
de çalışan ve muayenehanesi bu-
lunan bir hekime gjtmekten
başka çaresinin olmadığını
vurguladı.
Halen Türkiye'de, 30 bin
pratisyen. 25 bin de uzman he-
kim bulunduğunu belirten Sa-
vaş, yasalann uzman hekimle-
re muayenehane açma yetkisi
verdiğini, bu yetkinin de za-
man zaman vatandaşlar aley-
hinde istismar edildiğıni ifade
etti. Savaş, vatandaşlann 1
yılda özel muayenehanelere
ödediği paranın yaklaşık 17,5
trilyon lira olduğunu açıkladı.
Savaş, sağlık reformu projesi
çerçevesinde yapılan "sağlık
hizmetleri maliyet araşürma-
sı" sonucunda, muayene-
hanelere akıtılan paranın yüz-
de 5-6'sının ise, "sahte doktor,
dişçi ve üfürükçülere" ödendi-
ğinin saptandıgını bildirdi.
Savaş, hazırlanan yasalarla,
aile hekımliği sisteminin geu'ri-
leceğini ve bu sistemle. muaye-
nehanesi olan bir çok hekimin,
hastanelerdeki görevlerine
geri dönmek ya da mesai saat-
lerinin tümünü hastanelerde
çalışarak geçirmek duramun-
da kalacağmı vurgulayarak,
"Bu durumda, vatandaş,
ayakta tedavi olabileceği bir
hastalık için hastanelere git-
mek yerine, birinci basamak
sağlık kunıluşlanna başvur-
mayı öğrenecek. Böylece, has-
taneler sadece ameliyat ya da
uzun süre tedavi görmeye ihti-
yaç duyan hastalara hizmet
verecek" dedi.
K A T I L I M C I 2. B N