18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23ŞUBAT1993SAU HABERLER Aydın Menderes: Laikdegim •GAZİANTEP (CiMnhuriyet Güney llkri Bürosu)- Veni parti kurma çalışmalannı sürdüren Aydın Menderes, Gaziantep'te yaptığı açıklamada, "laik" olmadığını söyledi. Gaziantep'te düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin çeşitli sorulannı yanıtlayan Aydın Menderes, laiklik konusundaki dûşüncelcrle ilgili olarak "Fertlerin laik olup olmaması diye birdurum söz konusu değildir. Ben laik değilim. Elhamdülillah Müslümanım. Laiklik dinin devletten aynlmasıdır. Eğer fertleri laiktir, değildir diye bir aynma tabi tutarsam Türkiye de yapay bölünmeye maruz kalır" dedi. Aydın Menderes, bir gazctecinin "Sağda birçok parti bulunuyor. Neden böyle bir parti kurma çalışmalanna girdiniz" konusundaki sorusunu şöyle yamtladı: "Sağda pek çok parti var. Ama bir b(itünleşme yok. Bizim kuracağımızpartinin çatısı altında toplanılırsa Türkiye'de tek başına iktidar alternatifi olabilecek bir parti oluşacaktır. Biz bu iddia ile ortayaçıktık." Anadol Samsun'da •SAMSl N (Cumhuriyet) - CHPGYKüyesıKemal Anadol, "Sayın İnönü'nün Demirel'in bastonu gibi onun icraatçısı olmasına üzülüyoruz'" dedi. CHP Samsun II Meclisi'nin kongresinde bir konuşma yapan Anadol, baa Avrupa üikelerinde oy yüzdeleri düştüğü için görevlerinden ve partilerinden istifa eden siyasilerden söz ettikten sonra "Ancak iki lider kaldı. Tabanm desteğini yitirdikleri halde hala yerlerinde duran iki kişi var. Biri Saddam, diğer ise Inönü" diye konuştu. Mectis'e ramazan özd ppogram •ANKARA (ANKA)- Mecliste ramazan ayı süresince milletvekillerinin çoğunluğunun oruç tutacağı dikkale alınarak özel bir çalışma programı düşünülüvor. DYPTBMM Grup Başkanvekili Güneş Müftüoğlu konuya ilişkin bilgi venrken genel kurulda ramazan ayı süresince akşam iftar zamanına kadar sadecc sözlü sorulann bakanlan tarafından yanıtlanmasını düşündüklerini belirtti. Müftüoğlu, akşam iftar yemeğinden sonra da yasa lasanlannın görüşülmesini planladıklannı bildirirken böylelikle Meclise devam sorununun bir ölçüde çözümlenebileceğini, gündemde bekleyen insan naklan bakanlığı ve by-pass tasanlannın ramazan ayında Meclisten geçirilebileceğini söyledi. Mahkemenin kapatma karanna karşı, milletvekilleri partide kalarak mücadele edecek HEP'tendirenmekararıANKARA (Cumhurivet Biro- su)-HEPinkapa- tılmasıyla ilgili da- vanın Anayasa Mahkemesi'nde karara bağlanmasına az bir za- man kala, parti yönetimiyle isti- fa eden milletvekilleri arasında- ki tartışma tırmanıyor. HEP parti meclisinde milletvekilleri- nin partide kalarak kapatmaya karşı sonuna kadar direnmesi karan alınırken, kısa süre önce partiden istifa eden Şırnak Mil- İetvekili Mahmırt Alınak ve Muş Milletvekili Muzaffer De- mir, genel başkan Ahroet Tiirk- ün eleştirilerine "timsahın göz- yaşlan" suçlamasıyla yanıt ver- diler. HEP Genel Başkanı Türk'- ün, istifalannı "ahlaki bir oyun" diye nitelediği Alınak ve Demir, dün de HEP il başkan- lan tarafından kınanırken. suç- lamalara bir açıklama ile yanıt verdiler. İstifalann yarattığı tartışma ortamında önceki gün toplanan HEP parti meclisinde de partinin kapaülması karşı- sında izlenecek strateji göriişüJ- • HEP Parti Meclis'i, Anayasa Mahkemesi'nin kapatma karan vermesi halinde, milletvekillerinin partide kalarak direnmesini ka- rarlaştırdı. HEP'ten aynlan Alınak ve Demir'in istifalanyla başla- yan tartışmalar dün de karşılıklı suçlamalarla sürdü. dü. HEP PM, partinin kapatıl- masının "demokrasi ve insan hakları adına vahim sonuçlar doğuracağı" görüşünden hare- kel ederek, kapaiılmaya, dü- zenlenecek etkinliklerle karşı konulması karan aldı. HEP parti meclisinde alınan kararlar dün, Genel Başkan Ahmet Türk'ün Anayasa deği- şikliği için toplanan "liderlcr zirvesi"ne katılması nedeniyle, Genel Başkan Yardımcısı Ha- rip Dide tarafından açıklandı. Dicle, milletvekillerinin parti- den aynlmayarak kapatma ka- ranna karşı direneceklerini bil- dirdi. PM'de, aynca, faili meç- hul cinayetler ile, "iç harekat adı altında sürdürülen köy bo- şaltma ve gözaltı olaylan"nın Kontrgerilla Eylül-Der: Iddialar araşbnlsın ANKARA (ANKA) - 12 Ey- lül'den sonra re'sen emekliye sevkedilen subay ve astsubayla- nn kurduğu Eylül Emeklileri Derneği, kontrgerilla iddialan- nın TBMM tarafından araştı- nlması için verilen önergelerin kabul edilmesi çağnsında bu- lundu. Eylül-Der Yönetim Kunılu- nun aldığı karar üzerine, Genel Başkan Süleyman Ülker vc Ge- nel Başkan Yardımcısı Rahmi YıldınmımzasıylaTBMM Baş- kanlıgı ile Meclis'te temsil edi- len siyasi partilerin genel baş- kanlanna, kontrgerilla araştır- ma önergelerinin kabul edilme- si için birer dilekçe gönderildi. Dilekçede, dernek üyelerinin, Ordu İstihbarat ve Diî Okuhı'- nda kendilerini kontrgerilla olarak tanıtan ve doğrudan Ke- nan Evren'den emir aldıklannı söyleyen kişilerce sorgulandıgı anlatıldı. Hasan Esat Işık ile Bülent Ecevit'in kontrgerillaya ilişkin acıklamalanna da yer verilen di- lekçede, kontrgerilla denilince Türk Silahlı Kuvvetleri bünye- sindeki Özel Kuvvetler komu- tanlığı'nın (eski adıyla özel Harp Dairesi) akla geldiği belir- tildi. Dilekçede, "TBMM kan- sz bir gelecek için geçmışteki kanı silme, kontrgerilla ıddiala- nnın rejim üzerindeki gölgesini kaldırma ve devleti bir şaibeden anndırma gibi tarihi bir sorum- lulukla karşı karşıyadır" denildi. HEP KürtreaKtesisempozyumuna katılmıyor ANKARA (ANK A) -HEP Genel Başkanı An- met Tirk ve üç HEP milletvekilinın Kürt Aydm İnsiyatifi'nin 27 şubatta Istanbul'da düzenleye- oeği "Kürt realitesini tanımarun gerekleri" top- lanusma davetli olduklan halde kaüJmayacak- lan öğrenildi. Sempozyum HEP'lüerce "HEP'i dışlayan yeni bir siyasi oluşumun zemini" olarak degerlendirilirken. sempozyuma davetli olan HEP MYK üyesı Remri Kartal, "HEP't dışla- yan niyette bir değışiklik olmadıği takdirde sem- pozyuma katılmayız" dedi. Kürt ve Türk kökenli yazar, cdebiyatçj, sa- natçı, siyasetci 324 davetinin çağnldığı sempoz- yuma HEP'ten yalnızca Gerjel Başkan Ahmet Türk ve Mehmet Erain Sever, Remzi Kartal ve Leyia Zana'nın çağniması HEP cephesinde par- tiye ağırlığı oranında yer verilmemesi şeklinde yorumlara yolaçü. Sempozyumun açış konuşması eski Baymdırlık Bakanı Şerafettin Elçi tarafından yapılacak. Bülent Tartor. Turgut Tarhanlı, Morat Beige, Asaf Savaş Akat ve ScnerTaniffi'nin birer tebliğ sunacaklan sempozyumda Taha AkyoJ, Mehmet Altan, Mehmet Ali Birand, Ali Bulac, Ümh Fırat, Enver Sezgin, Cemal Sönmez, Ahmet Zeki Okçuoğlu ve Mete Tımcav bu tebligler üze- rinde yorum yapacaklar. Sempozyuma DYP'den Mehmet DiBger, CHP adına AJgan Hacak>ğlu, SHP'den Ercan Karakaş, RPden Bahri Z ^ ANAP'dan da Eyöp Aşık kaülacak. değerlcndirildiğini de bildiren Dicle, Nevruz'un "banş ve kar- deşlik içinde kutlanmaa"na yö- nelik ctkinliklcrin de görüşül- düğünü söyledi. PM loplantısı- nnda, Nevruz'un kutlanma bi- çimine yönelik karar aiacak- lannı anlatan Dicle, "Yaklaşan Nevruz Bayramı nedeniyle HEP'in alacağı tavır. il örgülle- rimizin yapacağ) etkinlikler ve bölgede 'Nevruz'da kan ak- masın, Nevruz bir banş ve kar- deşlik günü olsun' anlayışıyla, düzenlcyeccği etkinlikleri lcsbit edecektir." HEP PM'nin dün il başkanlannın da katılımıyla yaptığı genişletilmiş toplantısı- nda da Nevruz kutlamalan ve partinin kapatılmasına karşı gerçekleştirilecek etkinliklerin biçımi görüşüldü. Bu arada Alınak vc Dcmir, öteki partilere geçecekleri yo- lundaki iddialan da yalanladı- lar. İki milletvekili, en doğru, en yararlı örgütlülüğü buluncaya kadar politik yaşamlannı bağımsızsürdüreceklerini belir- terek, amaçlan doğrultusunda bir kitle partisi yaratmak için çaba harcayacaklannı bildirdi. Avukatlara yıniihşından destek Halkm Hukuk Bürosu avukat- lannın Devrimci Sol örgütüne yardun ettikieri iddiasıyla yar- gılanmalanna başlandı. Hak- lannda 6 ile 10 yıl arasında ağır hapis cezası istenen avukatlar sorgulannda "Zulme karşı dire- nenlerin saflarında yer aldığanız için hedef oiduk, sıiçiandık de- diler. İstanbul 1 Numaralı Dev- let Güvenlik Mahkemesi'nde tu- tuksuz yargılanan avukatlar bu dava ile büronun savunduğu ilke- lerin hedef alındığını soylediler. Dumşmaya Çağdaş Hukukçu- lar Derneği üyesi avukatlann yanı sıra İngiltere, Fraosa. Hol- landa. Belçika, İspanya, Alman- ya, A>ustur\a'dan da demokra- tik kitle örgütlerine üye avukat- lar katıldı.(Fotoğraf: MEH- MET DEMIRKAYA) Siirt'te incelemeler yapan ANAP heyeti, ilçeyle ilgili şikayetleri araştırdı Güçlükonak'a ambargosürüyor ERGÜN AKSOY SİİRT- Şırnak'ın Güçlükonak İlçcsi'ne vc köylerine gıda ambargosunun sürdüğü bildirildi. Siirt'te incelemelerini sürdüren ANAP heyeti, Güçlükonak konusunu gündeme getirerek, ambargo uygulanıp uygulanmadığını araşürdı. İHD Siirt Şube Başkanı Hacı Oğuz, koruculuğu bı- rakan Güçlükonaklılara güvenlik güçle- rince gıda ambargosu uygulandığını belir- terek, "Yılbaşından bu yana Güçlüko- naklılar aç bırakılıyor" dedi. Güneydoğu'daki incelemelerini sürdü- ren ANAP Milletvekilleri Eyûp Aşık, Şerif Bedirhanoğlu, Yusuf Pamuk, Yaşar EryUmaz, Edip Gaydalı ve Hasan Çakır, dün Siirt'te Güçlükonak İlçcsi'ne uygu- landığı önc süriilcn gıda ambargosu başta olmak üzcre insan haklan ihlalleri, işsiz- lik ve Olaganüstü Hal Bölgc Valılığı kap- samına giren illere tahsis edilen kadro olayını araştırdılar. ANAP il örgütünde toplanan yurtlaşlar, milleivckillerine çe- şitli konulardaki yakınmalan dile gctirdi- ler. İHD Siirt Şube Başkanı Hacı Oğuz, ANAP milletvekillerine Güçlükonak'a gıda ambargosunun halen sürdüğünü söyledi. Oğuz, "Yılbaşından bu yana Güçlükonak ve bu ilçeye bağlı köyler açlı- ğa mahkum edildi. Çelik Karakolu'nda durdurulan araçlardaki gıda malzeme- lerine keyfı olarak el konuluyor. Güçlü- konak vc 30'a yakm köyün dünya ile bağ- lantısı sadece Siirt ile sağlanıyor. Çelik ka- rakolundaki askcrler de ambargo uygu- layarak insanlan açlığa terkediyor. Güç- lükonak'a ambargo uygulanmasının ne- denlerinin başında bu ilçede bir yıl önce 300'e yakm köy korucusu vardı. Ancak bu insanlar koruculuğu bıraktılar. Bı- raktıktan sonra da gıda ambargosu başta olmak üzere çeşitli baskılara maruz kaldı- lar" diye konuştu. İSO İSTANBUL SANAYİ ODASI ve MARMARA ÜNÎVERSİTESİ AVRUPA TOPLULUĞU ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI SEMPOZYUMLAR DİZİSİ •İŞLETMELERİN ÖDEME GÜÇLÜGÜ SORUNLAR1 - BANKA tLİŞKİLERİ VE KONKORDATO HLKUKU (25-26 ŞUBAT 1993) -REKABET POLİTtKALARl VE HUKUK OÜZENİ (11-12 MART 1993) İstanbul Sanayi Odası, Tilrkiye'nin gündeminde bulunan ekono-, mi hukukunu ilgılendiren konularla ilgili olarak düzenlediği seminer, konferans ve sempozyumlar dizisine "ödeıtıe Güçlüğü Sorunları ve Banka Ilişkileri" ile "Rekabet Hukuku" konulu iki uluslararası sem- pozyumla devam etmektedir. 25 Şubat 1993 Perşembe günü yapılacak "lşletroelerin ödeme Güç- lüğü Sorunlan ve Banka Ilişkileri" sempozyumunda, özellikle AT ve ABD hukuk sistemlerinde yer alan reorganizasyon düzenlemeleri ve işletmelerin idamesi için öngörülen hukuk sistemleri incelenecektir. Bu amaçla Teksas Üniversitesi'nden Prof. Jay VVESTBROOK, Londra Universitesi University College'den Prof. Alison Clarke ve Dünya Bankası uzmanlanndan Dr. Izak Atiyas Torkiye'ye gelecek- ler ve üJkemizin önde gelen bilim adamlan ve uzmanlanyla konuyu tartışacaklardır. Dünya Bankası iktisatçısı Dr. Izak Atiyas ödeme güçlüğü içindeki işletmelerin yeniden yapilandanlması (reorganizasyon) konusunun ik- tisadi verimlilik açıstndan inceleneceği bir tebliğ sunacaktır. lkinci sempozyumda ise AT ülkelerinde uygulanan rekabet politi- kaları incelenecektir. Bu amaçla Unlfl iktisatçı Prof. Alexis Jacque- ıuin, AT Sanayi ve Rekabet PolitikaJarı konusunda bir tebliğ suna- cak, ltalya Rekabet Hukuku ve uygulaması ile ilgili olarak AT Ko- raisyonu Rekabet eski Genel Müdürü Prof. Dr. Aurelio Pappalardo açıklamalarda bulunacaktır. Aynca AT ve ABD'de mali sektörlerde (özellikle bankacıkk alanında) rekabet konusunda AT Komisyomı gö- revlilerinden Dr. Uğur Müldür tebliğ sunacaktır. Sempozyumun daha sonrakı bolümlerinde ise ülkemizde son ola- rak hazjrlanan Rekabet Kanun Tasansı hükümleri incelenecek, ko- nunun uzmanı bilim adamlan ve uzmanlar açıklamalarda buluna- caklardır. Toplanülar İstanbul Sanayi Odası Odakule Iş Merkezi Toplantı Sa- lonu'nda yapılacaktır. NOT Toplantılar ücretsiz olup tüm ilgilenenlere açıktır. AT. ABD VE TÜRK HUKUKUNDA İŞLETMEIJERİN ÖDEME GUÇLÜCÜ SORUNLARI VE BANKA ILİŞKİLERİ SEM- POZYUMU 25 Şrtat 1993 Peışemb* 9.30 . Açılış konuşmaları Birinci bolüm: Konkordato hukuku Oturum Başkanı: Prof. Dr. Ömer Faruk BATIREL^ Marmara Universitesi Rektörü 10.00-11.15 ABD Şirket Kurtarma Usulü Kanunu - Şirketlerin "Going Concern" Olarak Alacaklılara Karşı Korun- ması, Prof. Jay L. WESTBROOK, Teksas Austin Uni- versitesi Ticaret Hukuku Bölüm Başkanı 11.15-11.30 Ara Oturum Başkanı: Prof. Dr. Ergün ÖNEN, Marmara Universitesi Hukuk Fakültesi Dekanı 11.30-12.45 lngiliz ve Avrupa Topluluğu Hukukunda Sermaye Şir- keüerinin tflası ve özellikle Konkordatosu ile İlgili Dü- zenlemeler Prof. Alison CLARKE, Londra Universitesi "Univer- sity College London" Hukuk Fakültesi, Iflas Huku- ku öğretim Uyesi. 12.45-13.15 Sanayi lşletmelerinin ödeme Güçlüğü Sorunlan ve Türk Konkordato Hukuku Ali Cem BUDAK, İstanbul Universitesi Hukuk Fa- kültesi Araştırma Görevlisi. 13.15-14.00 Ara lkinci bölüm: Banka Alacaklanmn Cebri lcra Yoluy- la Tahsili Oturum Başkanı: Prof. Dr. Hayri DOMANİÇ, istan- bul Universitesi Hukuk Fakültesi öğretim Uyesi. 14.00-14.30 Yurt Dışından Alınan Yaünm Kredilerinin Cebri lcra Yoluyla Tahsilinde Ortaya Çıkan Sorunlar Prof. Dr. Mahmut T. BİRSEL, Dünya Bankası Avu- katı, Dokuz Eylül Universitesi Hukuk Fakültesi Emekli öğretim Üyesi. Y. Doç. Dr. Ercüment ERDEM, Dokuz EyHll Univer- sitesi Hukuk Fakültesi öğretim Üyesi. 14.45-15.15 Banka Kredi Sözleşmelerinden Doğan Alacakların Cebri lcra Yoluyla Tahsili - Yürürlükten Kalkmış olan 3332 Sayılı Şirket Kurtarma Kanunu ve BaşansızJık sebepleri Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ, İstanbul Universitesi Hukuk Fakültesi öğretim Üyesi. 15.30-16.00 Bankalann Genel lşlem Şartlan Şeklinde Düzenledik- leri kredi sözleşmelerinin özellikleri ve Hükümleri Doç. Dr. Hasan NERAD, LL.M. (Columbia). Dokuz Eylül Universitesi Iktisadi ve Idari Bilimler Fakültesi öğretim Üyesi, Egebank Eski Yönetim Kurulu Üyesi ve Baş Hukuk MUşaviri. 16.15-16.45 tcra ve Iflas Kanunu'nun Yeni 68b ve 150ı Maddeleri- nin Banka Alacaklanmn Tahsiline Getirdiği Kolay- hklar. Prof. Dr. Ramazan ARSLAN, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim Üyesi. 17.00 PANEL TÜRK, tNGİLİZ VE ABD HUKUKUNDA ÖDEME GÜÇLÜGÜ iÇtNDEKİ İŞLETMELERİN REHABtLİTASYONU İLE İLGİLİ UYGULAMA ÖRNEKLERİ 26 Şabat 1993 Cuna 10.00-12.30 Prof. Jay L. WESTBROOK, Teksas Austin Universi- tesi Ticaret Hukuku Bölüm Başkanı. Prof. Alison CLARKE, Londra Üniversitesi "University College London" Hukuk Fakültesi, Iflas Hukuku öğretim Üyesi. Dr. Izak AT1YAS, Dünya Bankası "Senior Eco- nomist". Doç. Dr. Hasan NERAD, LL.M. (Columbia). Dokuz Eylül Üniversitesi Iktisadi ve Idari Bilimler Fa- kültesi öğretira Üyesi, Egebank Eski Yönetim Kuru- lu Üyesi ve Baş Hukuk Müşaviri. Doç. Dr. Selçuk ÖZ- TEK, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mede- ni Usul ve lcra Iflas Hukuku öğretim Üyesi. Yer: İstanbul Sanayi Odası Odakule lş Merkezi AVRUPA TOPLULUĞU REKABET POLTTİKALAR1 HUKUK DÜZENt ve TÜRK REKABET KANUN TASAR1SI 11 Mart 1993 Persembt 9.30 Açılış Konuşmaları: Memduh HACIOGLU İstanbul Sanayi Odası Yöne- tim Kurulu Başkanı, Tahir KÖSE Sanayi ve Ticaret Bakanı. 10.00 Avrupa Topluluğu Sanayi ve Rekabet Politikaları, Prof. Dr. Aleu's JACQUEMIN Louvain Üniversite- si, Sanayi Işietmeleri Iktisadi ve Hukuk Araştırmala- rı Merkezi Müdürü ve AT Komisyonu Ekonomik Iş- ler Genel Müdürlüğü Başdanışmanı, "The New Indust- rial Organization" Yazarı 11.00 Ara 11.20 Avrupa Topluluğu Rekabet Hukuku ve Uygulaması, Prof. Dr. Aurelio PAPPALARDO Avrupa Topluluk- lan Komisyonu IV. Rekabet Genel Müdürlüğü Eski Genel Müdüril, Slena, Brüksel Üniversiteleri ve Bruges-College of Europe Rekabet Hukuku öğretim Üyesi. 12.20 AT Rekabet Hukuku ve Üye Devletler Rekabet Yasa- lan Dr. Pierre DELSAUX/John Temple LANG AT Komisyonu Rekabet Genel Müdürlüğü 13.00 Ara 14.30 Avrupa Topluluğu ve ABD'de Mali Sektörlerde Reka- bet ve Bankacılık, Dr. Uğur MÜLDÜR AT Komisyo- nu, Bilim, Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü 15.45 Ara 16.00 Ulusal Yasalarda Rekabet: ltalyan Rekabet Hukuku, Prof. Dr. Aurelio PAPPALARDO 17.00 Sorular Yer: İstanbul Sanayi Odası Odakule lş Merkezi TÜRKİYE İÇİN NASIL BİR REKABET HUKUKU? 12 Mart 1993 Cuma 9.30 Türk Rekabet Kanun Tasansı: Genel llkeler ve Tasa- rının Amaçlan, Prof. Dr. Nurkut İNAN, Ankara Üni- versitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi, Rekabet Ka- nun Tasansını Hazırlayan Heyetin Başkanı. 10.45 Piyasaya Hâkim İşletmelerin Bunu Kötüye Kullanma- lan, Doç. Dr. 1. Yılmaz ASLAN, Uludağ Üniversite- si, İktisadi ve Idari Bilimler Fakültesi. 11.15 Ara 11.30 Rekabet Kurulu: Yapısı, Yetkileri ve Özerklik Sorunu, Yard. Doc. Dr. Ateş AKINCI, Marmara Üniversitesi Avrupa Topluluğu Enstitüsü. 12.00 Rekabet Kanun Tasansına İlişkin Sorular ve Cevap- lar, Prof. Dr. Nurkut İNAN, Doç. Dr. 1. Yılmaz AS- LAN, Yard. Doç. Dr. Ateş AKINCI. 13.00 Ara 14.30 önceki Rekabet Kanun Tasanlan ve Yeni Tasan, Prof. Dr. Ergun ÖZSUNAY, istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi. 15.15 Ara 15.30 Türkiye İçin Nasıl Bir Rekabet Hukuku? Kanun Ta- sansı ve öneriler, Prof. Dr. Alexis JACQUEMIN, Lo- uvain Üniversitesi, AT Komisyonu, Prof. Dr. Eurello PAPPALARDO Siena ve Brüksel Üniversiteleri. Dr. Uğur MÜLDÜR, AT Komisyonu. Dr. Pierre DELSA- UX, AT Komisyonu. Doç. Dr. Erol KATIRC1OĞLU, Başbakan Yardımcılığı Danışmanı, Marmara Üniver- sitesi AT Enstitüsü ve Ingılizce tktisat Bölümü Öğre- tim Uyesi. Doç. Dr. Refık ERZAN, Dünya Bankası, "Senior Economist" ve "Competition Policeis for Turkey" konulu Araştırma Projesinin Yöneticisi, (I.S.O., UNIDO ve Dünya Bankası Işbirliği ile Kasım 1992'de yapılan Sempozyum Sonuçlan) 17.00 Kapanış Yer: İstanbul Sanayi Odası Odakule lş Merkezi Basın: 20788 GÜNDÜZ GÖZÜYLE MELİH CEVDET ANDAY Aydınlanma Nedir? Başlıktaki soruyu soran okur mektupları çoğaldıkça çoğalıyor. Bugün kısaca yanıtlarnaya çalışacağım. Klasik felsefe tarihlerinde XVIII. yüzyıl felsefelerıne ay-* dınlanma felsefesi adı verilir. (Fr. Philosophie des lumie- res) Aydınlanma (Fr. Eclairement, Ing. Enlightment) İnsa- nın insanlığına dönüşü diye tanımlanır. Kavram, Alman düşunürü Immanuel Kant tarafından "Aydınlanma Ne- dir?" adlı yapıt4nda ortaya atılmıştır. l.ö. Beşinci yüzyıl- da da bir aydınlama dönemi yaşanmıştır, buna antik aydınlanma denir. ikisi arasında benzerlikler vardır. Şimdi gelelim Kant'ın bu konudaki yazısına... (Prof. Dr. Macit Gökberk'in bir yazısından.) "Aydınlanma, insanın kendi suçu ile düşmüş olduğu ergin olmayış durumundan, yani kendi aklınr bir başka- sının kılavuzluğu olmadan kullanamayışı durumundan kurtulmasıdır. Demek ki ergin olmayışımn nedeni, aklın kendisinde değil, aklı kendisi kulllanmayı göze alama- yan, kullanma kararı veremeyen insandadır. Bundan dolayı Aklını kendin kullanma cesaretini göster' sözü Aydınlanma'nın parolası olmalıdır Doğa, insanları bir yabancının kıtavuzluğuna bağlı olmaktan çoktan kurtar- mıştır, ama insanların çoğu ömürleri boyunca erginliğe erişememiş kalırlar. Çünkü tembel ve korkaktırlar, çürv kü ergin olmayış çok rahattır. 'Benim yerime düşünen bir kitabım, vicdanım yerine geçen bir papazım, perhiz- lerimi bildiren bir hekimim oldu mu, artık kendimin zah- mete katlanmasına hiç gerek kalmaz.' Ayrıca insanların çoğu erginliğe doğru bir adım atmayı sıkıntılı, hatta tehli- keli bulurlar. Bu yüzden bu gibileri yönetmeyi lütfen üzerlerine almış olan vasiler, bu konuda gerekeni yap- mada himmetlerini esirgemezler; önce güttükleri hay- vanları aptallaştırırlar; bu sessiz yaratıkların kapatıldık- ları yerden dışarı çıkmalarını şiddetle yasak ederler, sonra da onlara tek başına yürümeye kalkışırlarsa baş- larına gelecek tehlikeyi anlatırlar. Gerçi bu tehlike öyle pek büyük değildir, onu göze alan, bir iki düştükten son- rapekâlâkendibaşınayürüyebilir.amaböylebirörnekür- kütüverir, başka denemeleri önler. insanda ergin ol- mayış doğal bir durum olmuş; bundan kurtulmak çok güçtür. Aynca, yasalar, mevzuat, ergin olmayı sürekli olarak engeller. Bütün bu nedenlerden ergin olmayıştan kurtulup kendi başına güvenle yürüyebilen pek az kişi vardır Ancak, bağımsız düşünen birkaç kişi her zaman bulunabilir. Bunlar önce kendi boyunduruklarını atacak, sonra da, bağımsız düşünmenin insan için bir ödev ol- duğu düşüncesini çevrelerine yayacaklardır." Kant bunları 1784 yılında yazmış, ben de bir yazımda bunlara şunu eklemişim: "Bizse aydınlanmanın gereği- ni Cumhuriyetle algılamaya başladık. Çünkü bunun için her şeyden önce, Tanrı Devleti'nden Dünya Devleti'ne geçmemiz gerekiyordu. Cumhuriyet'in laik olması ile aydınlanma sıkı bir birliktelik içindedir ve kendini başlı- ca eğitim alanında gösterir. Ancak laik bir eğitim inan- ma ve araştırma özgürlüğünü sağlayabilir." SSK BUgisoyarihalesinde ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - tmren Aykut'un bakanlı- ğı döneminde, SSK'mn bilgisa- yar yazılım ve işletim ihalesinde. ihaleye katılan Kalafatoğlu Kompiter Teknoloji AŞ'ye ayn- calık tanındığı bildirildi. * Başbakanhk Yüksek Denetle- me Kunıiu raporunda, olumsuz birçok faktöre ve daha ucuz tek- lif \eren bir diğer firmanın \ arlı- ğına karşın ihalenin konusunda yeterli olmayan Kalafatoğlu fir- masına verildiği belirtildi. SSK Yönetim Kurulu üyesi Kubilay Atasayar, bilgisiyar işktmeciliği konusunun, kunımun "yumuşak karnı" olduğunu söyledi. Atasa- yar, Kalafatoğlu firması ile yapı- lan sözleşmede bir çok kalemin kapsam dışı bırakılmasının siste- mi işlemez hale gerirdiğini söyle- di. Başbakanlık Yüksek Denetle- me Kurulu raporunda, 1BM fir- masından sağlanan bilgisayarla- nn yazılım ve işletim hizmetleri için SSK tarafından açdan ihale- ye teklif verme süresinin k«sa ru- tulduğu, uzatma isteklerinin geri çevrilmesi nedeniyle de bir çok firmanın teklif veremediği ifade edUdi. Rapora göre, ihaleye katılan EMİ firması, Kalafatoğlu fir- masmdan 1 milyar 611 miryon lira daha ucuz teklif verdi. An- cak kurum. 7.5 milvarla Kalafa- toğlu nrmasını seçti. Teknik ve- rilerde firmanın programlama ve analiz konulannda yetersiz ol- duğunun yeralmasına karşoı ihalenin bu firmaya verilmesinin u tutarsut 1 bulunduğu raporda, ^Kalafatoğlu fırmasının teklif verme süresi sonu olan 23 Şubat 1990 tarihinden sonra teklifinde değjşiklik yaptığı, bu değişikli- ğin de kunım tarafından kabu- lüyle firmaya ayncalık tanındı- ğı" ifadesi yer aldı. Raporda kunım uygulamala- nna göre yabancı para cinsinden teklifte bulunan fırmaların, ihale dışı bırakılmasının gelenek oMu- ğu, ancak Kalafatoğlu firması- run dolar bazında verdiğn tekb- fin Türk lirasma dönüştürûMöğü kaydedildi. Yönetim Kuruhı'na ihalenin iptali için öneri gittiği ve kabul görmediğinin belirtildiği raporda, "Kunımun merkez ve şubelerinde mevcut bilgisayar sistemlerirûn yazılım ve işletim hizmetlerine ait ihale karan ile ilgili tereddütlerin açıklığa ka- vuşturuhnası için konunun. ku- nımun bağlı olduğu bakanlıkça incelenmesi temenni olunur" de- nildi. Türk Ocaklan tarafından dilzenlenen yemekte konuşan E>emirel: ^Türkiye'nin sıkıntısı önce yargıdadır' ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başbakan Süleyman Demirel, cezaevlerinde meyda- na gelen fırar olaylannı değer- lendırirken sık sık başvurulan " a f uygulamasıru eleştirerek "Zaten biraz daha bekleseler adamlar, af gelir yine çıkarlar- dı. Bu kadar çok af çıkaran bir devletin, devleti işletebilmesi mümkün değildir" dedi. Başbakan Demirel, dün ak- şam Türk Ocaklan tarafından düzenlenen yemekli toplantıda. "1993 başında Türkiye'nin ko- numu, imajı ve amaa" konulu bir konuşma yaptı ve sorulan yamtladı. Demirel. cezaevlerin- de son günlerde meydana gelen firar olaylannın nedeninin so- rulması üzerine, bu tür gelişme- lerin Türkiye'de ve dünyada ne ilk ne son olduğunu belirterek şunlan söyledi: "Bu, bugünün meselesi değil- dir. Hapishaneler, Türkiye'nin fevkalade zor bir meselesidir. Türkiye'nin sıkıntısı hapisha- neden evvel yargıdadır. 6 bin kişiyi öldürdüler, 80 öncesinde. 80 sonrasında da 4-5 bin kişiyi öldürdüler Türkiye'de. Kaç ki- şiye ne ceza verdi Türkiye? Ben gözünü kan bürümüş falan bir adam değilim. Ben de insaf sa- hibiyim. "Türk devleti. ceza veremt yen devlet haüne geldi" diye yakınan Demirel, " Arkasın- dan af, af,af,af. Ondan sonra hapishanede adam bırakmadı- nız. Zaten biraz daha bekleseler adamlar, af gelir yine çıkarlar- dı. Bu kadar çok af çıkaran bir devletin devleti işletebilmesi, mümkün değildir" dedi. " Cezaevlerinden fırar mese- lesi, bizim devleti işletmedeki zorluğumuzu gösteren bir uç- tur" diyen Demirel bir Başba- kanhk genelgesi ile cezaevi yöneticilerini 3 şubat tarihinde kendisinin de uyardığını. bu- nun üzerine 19 kişinin imzasını taşıyan bir raporda, "Burada bir şey olrnaz " içerikli bir ifade- ye yer verildiği anlattı. Demirel, askeri dönemlerde bile yeterli sayıda cezaevleri icin inzibat sağlanamadığını vurguladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle