Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtiyaz sahibi: Berin Nadi
Genel Ya>ın Yonetmeni Özgen Acar #Genel
Yayın Koordinatoru: Hiknıet Çetinkava •GeneJ
Yayın Danışmanı Orhan Erinç • Yazı tşlen
Müdürü: Celal Başlangıç • Haber Merkezi Mü-
dürü: MusUfa Balbav
Gorsel Yönetmen Ali Acar ODuzen\eme Mustafa Sağlamer Ankara Temsılcısr Cüneyt Arcayürek • Haber Müdürlen. lşık Kansu, Hakkı
• Istanbu) Haberien Şeaay Kaltan • » $ Haberler Erpm Bakı Erdem Z.Gökalp Blv.İnkılap S. No:l9<4. Tel: 433114M7, Telev 42344, Fax:
• Iş - Ekonomı Dinç Tayanç • Yurt Haberien Mehmet Saraç (4)4330565• Izmır Temsilası: Serdar Kızık, H.Zıya Blv. 1352S 2'3 Tel 831230.
• Makaleler: Sami Karaören »Spor: Abdülkadir Yücetman »Dü- Telex: 52359.Fax: (51)895360 «Adana Temsilcisı: Çetin Yiğeooğhı Inönü Cd
İ AbduUah Yancı 119 S No. 1 Kat: 1, Tel. 59 37 52 (4 hat), Telex: 62155, Fax (71) 59 25 78
Muessese Müdur V Erol Erkut • Koordına-
tör Ahmet Konılsan •Muhasebe: Bülent Ye-
oer •Idare. Hüse>in Gürer •tşletme: Önder
Çelik •Bılgı-lfflem- Nail Inal »Bılgısayar Sis-
tem: Mürövet Çiler •Reklam. Reha Işıbnan
1 i y m j ; Yenı Gun Haber Ajansı, Basın v« Yayıncılık A Ş Bıtsan: Cumhunyet Mdtbaaalılc ve Gazetcalık TAŞ
Turkocagı Cad 39/41 Cağaloglu34334ist.PK 246IstanbulTe] 5120505Telex 22246.Fax (1)5138595 23ŞUBAT1993 İmsak 5 16 Guneş.641 Öğle: 12 22 Ikındı: 15 23 Akşam:1754 Yatsı 19.13
Kırmızı şarap
kalbe iyi
•STRASBOLIRG (AA)-
Fransa'nın önde gelen
gazetelerinden Le Figaro'da
çıkan bir araştırmada,
kırmıa şarabın kalp
hastalığına karşı olumlu
etkisi olduğu öne süriildü.
Avrupa'nın gelişmiş ülkeleri
arasında en az sayıda kalp
hastasının Fransa'da
olduğuna dikkat çekilen
haberde, ortalama olarak
günde 1 '41itreoranını
aşmayacak şekilde alınacak
kırmızı şarabın kalp
hastalığına iyi geldiğı iddia
ediliyor. Araştırmada,
Fransız Profesör Serge
Renaud'un. kırmızı şarabın,
kan hücrelerinin
p'htılaşmasını önlediği ve
bunun da kalp hastalığına
karşı olumlu etkisi olduğu
yolundaki görüşlen ile
birlikteABDveİsrailli
uzmanlann kırmızı şarabın
içindeki fenolün, kalp knzine
yol açan yağlann
oksitlenmesini engellediğı
yolundaki görûşlere yer
veriliyor.
Slikona
alternatif
• İZMİR(AA)-Silikonlu
göğüslerin zararlı olup
olmadığı tartışmalan
güncclliğini korurken,
piyasaya yeni sürülen ve
tamamı doğal bıtkilerden
hazırlanan "göğüsjeli"nin,
hanımlar tarafından büyük
ılgı gördüğü bildırildı.
İthalatçı fırmanın Izmirbayii
SevgiSerbesterAA
muhabirine yaptıgı
açıklamada. göğüsün, kol
altından gelen tek bir kas
tarafından tutulduğunu
anlatarak şöylededi: "Jel, bu
kası güçlendirmek için
haarlanmış, hafîf serinletıci,
kasın sağlamlığı ve formunu
koruvucu özellikte olup
hatlann daha belirgin olarak
şı:killenmesıne yardımcı
oluyor. Losyon kıvamındakı
jel, göğüslerin dayanıklılığını
sağlayıcı sardunya yağı,
güçlendirici soya ve avakado
yağı. sıkıştıncı şerbetotu özü
ve limonotu ıle dolaşımı
uyancı atkestanesi vecildi
yumuşatıp nemlendirici
denizyosunundan oluşuyor.
Jel. aynca cildı tazeleyici
mürverçiçeği ile besleyici
kavısıyağı içeriyor."
AIDS'te verem
aldatmacası
• CALIFORNIA(UBA)-
AI DS'li hastalarda çeşıtlı
bulaşıa hastalık belirtilerine
rastlanırken, veremin,
AIDS'in ilk ortaya çıkış
belirtisi olduğu öne sürüldü.
California'dal981-1985
yıllan arasında 287 veremli
erkek hasta ûzerinde yapılan
araştırmada, hastalann
yüzde 12'sindeAIDS olduğu
saptandı. AIDS'li 643 hasta
ûzerinde yapılan incelemede,
16 vakada verem saptandığı
ortaya çıktı. Araştırmayı
gerçekleştiren uzmanlar. iki
hastalığın iç içe olabileceği
gibi, iki hastalığın aynı
belirtileri taşıyabileceğini de
söylüyorlar.
Floreksikliğine
çareI ANKARA (ANKA)-
Sağlık Bakanlığı bünyesinde
olusturulan Flor
Komisyonu, diş sağbğmı
korumak amaayla,
dişlerdeki flor eksikliğinin.
bireylerin florhaplan ve
gargarası kullanma
konusunda eğitilerek
giderilmesıne karar verdi.
Tedavi Hizmetleri Genel
Müdür Yardıması Füsun
Sayek, ANKA'ya yaptığı
açıklamada, Flor
Komisyonu'nun
"Türkiye'de dişlerdeki flor
eksikliğınin giderilmesi için
hangi yöntemin
kullanılacağı'" konusunda
yaptığı birdizi toplantı
sonunda, Türkiye için en
uygun yöntemin "hap ve
gargara" olduğuna karar
verdiğinibildirdi.
'Prezervatif
sepeti'önerisi
• İZMÎR (AA) - Doğum
kontrol yöntemlennden olan
prezervatife ulaşılması için,
büyük mağazalarda, satışa
yönelik olarak "prezervatif
sepeti" oluşturulması
önerildi. Dokuz Eylül
Üniversitesi Kadın Doğum
Hastalıklan Anabilim Dalı
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ata
Önvural, AA muhabinnin
sorulannı yanıtlarken,
Türkiye'deki yılhk nüfus
artışı oramnın yüzde 2-2,5
dolayında olduğunu ve bu
oranın düşürülmesi için
doğum kontrolünü
gelişürmek gerektiğini
söyledi.
Ümraniye Yerel Kadın Kurultayı'nda yüzlerce kadın kendi sorunlarmdan yola çıkarak tartıştılar
6
Yeni kadın' tüııı kapıları zorluyor
TOPLUMSPL MUT
YENİ K
Ümraniye'de biraraya gelen kadınlar,' Dinamik bir Usimiz, gelişmeye açığız, kimliğimizi bul-
mak istiyoruz, engeUemeyin' dediler.(Fotoğraf. İBRAHİM GÜNEL)
İstanbul Haber Servisi - Ka-
dını yok saymakla insanlığın
çok şev yitirdığine inanıyorlar-
dı. İnsanbğı bu kusurlu bilincı
düzeltmeve çağırmanın. kadın
ve erkeğin bırUkte yeni bir uy-
garlığın kapışını açmasının za-
manıydı. "Şimdı" diyorlardı,
"Şimdi, mutluluk ve özgürlü-
ğün, yenı bir kadın tanımının
zamanıdır".
İşte bu düşünceyle biraraya
geldi yüzlerce kadın biraraya.
Istanbul'un göçle kurulmuş.
henüz kentleşme alfabesinin ilk
harflennı altedememiş bir ilçe-
sinde. Ümraniye'de
toplandılar. Kendi
yaşamlanndan, so-
runlanndan yola çı-
karak pobükadan,
sağbğa, eğıtimden
üretıme ne
istediklerini söyledi-
ler, çekincesiz ve
yabn. Adına "Ümra-
niye Yerel Kadın Ku-
rultayı" dense de
Türkiye'nin ilkiydi-
ler. Kendilerini politik çekişme-
lerden. hiziplerden uzak tutu-
yor, bütün kapılan zorluyor-
lardı.
Neredeyse tümü göçmendi.
Köyün değerlennı, abşkanlık-
lannı beraberlennde getirmiş
olmalanna karşın, her türlü de-
ğışime açık görüyorlardı kendi-
lerini. Kimlik sorunlan vardı,
kent kültürünün ne demek ol-
duğunu bilmiyorlardı. Hala bü-
yük ailelerde yaşıyor, hala da-
yak yiyorlardı. Köyün göreceli
özgürlüğünü yitirmışlerdi, er-
keğin kente uydurmaya çalış-
üğı namusu altında eziliyorlar-
dı. Onlann adına Sevgi Inceoğ-
lu, konuştu," Dinamik bir kesi-
miz, gebşmeye açığız, kimli-
ğimizi bulmak ıstiyoruz. engel-
lemeyin."
Sağlık sorunlan vardı, evde
hala kendi kendilerini doğum
yapıyor, çocuk düşürüyorlardı.
Erkek doktora muayene olmak
hala günahtı. Ümraniye çöp-
lüktü. çocuklan hastalıktan
kurtulamıyordu. Doğumeviyle
birlikte yüz yataklı devlet has-
na dile getiriyordu ısteklennı,
"Eşit şans, kendi irademızle oy
vermek hakkımız."
İki yüz kadının ortaklaşa
ürünü komisyonlar bırer birer
taleplerini dillendiriyordu. İs-
tihdam komisyonu, ev içi üreti-
min değerlendinlmesınden, dı-
şarda çalışmak isteyen kadına
istihdam sağlanmasından ya-
naydı. Bir vakıf kuracak, ka-
dının çalışma yaşamına katılı-
mını sağlayacak, çalışma koşul-
lanrun iyileştinlme için çabala-
yacaklardı. Ümranıyeli genç
kızlar, toplumun artık bekaret
• İki gün süren kadın kurultayında yüzlerce kadın
biraraya geldi. Kendi yaşamlanndan, sorunlanndan yola
çıkarak politikadan sağlığa eğitimden üretime
istediklerini çekingesiz ve yahn bir biçimde anlattılar.
Sağlık sorunlan da vardı. Köyün göreceli özgürlüğünü
yitirmişlerdi, erkeğin kente uydurmaya çalıştığı namusu
altında eziliyorlardı.
tanesi açılmahyd:; hemen. Üm-
raniye çöplüğü kapatılmab,
ağaçlandınlmalıydı; hemen.
Eğitim sistemi değiştirilmeliydj.
İlk ve ortaderecelı okullarda
ansel eğitim, zorunlu ders ol-
mahydı, üniversiteye ginşte kız
öğrenciler için puanlar düşürül-
meliydi. Politikaya kaüJmak ıs-
tıyorlardı. Tüm partilen uyar-
dılar, "Kota uygulamayan par-
üye bizden oy yok". Yerel yö-
netimlerde her mevkıye adaydı-
lar. Gülşen Metinöz, tümü adı-
saplantısından kurtulmasını ıs-
tiyordu. Baba, ağabey kıska-
cından evde oturup koca bekle-
mekten bıkmışlardı. Kendilen-
ne kültür merkezi açılmabydı.
yeteneklennı geliştirmelerine
olanak tanınmalıydı. Medya'-
nın kendilerine dayatüğı kadın
kimliğinı reddedıyorlardı. Tü-
ketimin artması için cinsellikle-
rinin kullanılmasına karşıydı-
lar.
Balonlarla, "Yeni Kadın"
pankartlanyla süslenmış salon-mak istiyoruz. engeUemeyin' dedfler.(Fotoğraf. İBR.A.HİM GUNEL) yak yiyorlardı. Köyün göreceli lar. Gülşen Metinöz, tümü adı- pankartlanyla süslenmış salon-
İngilizler'in bugünlerde en çok tartıştıklan konu, üçüncü bir Charles'm kral olup olamayacağı
Itıgilizmonarşisi2000lerigörecek mi9
• İngilizler kralivet fesh ^^ :
^ f
^f
da, onlar sorunlannı dile geti-
rirken bıne yakın kadın da din-
liyordu. Henüz 31 yaşında
v
i
çocuk annesi Seher Ersoy,. -
leyenler arasındaydı. Duldu, ni-
şanhyken aynlmasına, "na-
musumuz" diye karşı ailesine
öfkeliydi. Bu öfkesini yabtma-
nın yolunu, çocuklannı rahat
bırakmakta görüyordu. Kızı,
"fazla ileri gitmeden" evlilik
öncesi ihşkiyi yaşayabilirdi. Ya
kendısine yeniden yaşama baş-
lamak için bir olanak tanısalar?
Daha iyi bir eğitim görür, mes-
lek sahibi olurdu. Şükran Ke-
tenci, anlatıyordu
bu arada. artık çe-
yiz hanrlayan kı-
zlara pek rağbet
yok diyordu. Por-
nografiyle yaraü-
lan kadın lipınin
peşine katılacaktı
erkekler, birkaç yıl
içinde çeyizin hük-
mü kalmayacak,
kapının önüne ko-
nulacaklardı. İki
gün sürdü kurultay. Kadınlar,
kuracaklan platform için Bele-
diye Başkanı Şinası Öktem'den
Halk Okulu'nun kendilerine bı-
rakılmasını ıstediler. Başkan
Halk Okulu'yla yetinmedi, be-
lediye evlerinden bir bölümü,
dispanseri de kadınlara verdi.
O İstanbullu'nun pek beğen-
mediği, kentimizi bozdu diye
burun büktüğü kadın, yakında
kendi sığınma evini açaca'
hastanesıni kuracak, iş için, p
litika için örgütlenecek.
•İngilizler kraliyı
edilirse. ülkenin simgesi-
nin ne olacağı konusun-
da endişeleniyor. Aineri-
ka gibi cep telefonu taşı-
yan zenginlerin ülkesi mi
olacak, yoksa Belçika
gibi kişiliksiz mi olacak?
Haber Merkezi - İngiüz krali-
yetinin geleceği ne olacak? İn-
giltere iki binli yıllara bir kral ya
da kraliçeyle girecek mi? Krali-
yet ailesinin prestijlerini yok
ohna noktasına getıren aşk
skandallanndan sonra İngiliz-
ler monarşiye inananı kaybet-
miş gözüküyor.
Kral II. Charles restoranında
duvardaki bir plakette, İngiltere
İç Savaşında Charles'm OBver
C'romwell'den nasıl kaçtığı an-
lauhyor. Ancak Ingüizkr'in bu-
günlerde en çok tartıştıklan ko-
nulardan biri, üçüncü bir Char-
les'ın kral olup olamayacağı.
İngilizler, kralıyet aılesine gü-
venlerini kaybetti. Kralıyet aile-
sine para ödemek konusunda
ise oldukça duyarlılar. Bazılan
şatolann bakımı dışında kralı-
yet aüesine ödenek aynlmama-
sını savunuyor.
Bununla birlikte, İngilizler
kraliyet fesh edilirse, ülkenin
simgesinin ne olacağı konusun-
da endişeieniyor. Amerika gibi
cep telefonu taşıyan zenginlerin
ülkesi mi olacak. yoksa Belçika
gibi kişiliksiz mi olacak?
Charles kral olmalı mı?
Yapılan kamuoyu araştırma-
lannda halkın monarşiye ne ka-
dar olumsuz baktığı açıkça or-
taya çıkıyor. Gallup'un bir
araştırmasına göre, halkın yüz-
de 38'i Prens Charles'm kral ol-
maması gerektiğini düşüriüyor.
Halkın yalnızca yüzde 69'u ge-
lecek yüzyılın başında da mo-
narşinin süreceğine inanıyor.
Bugünlerde İngiltere'de en çok
satılan kitaplar listesinin başın-
daki kitap. cumhunyetci bir
Gallup'un bir araştırmasına göre, halkın yüzde 38'i Prens Charles'ın kral obnaması gerektiğini düşünüyor. Halkın yalnızca yüzde 69'u gelecek >ü/vılın başında da
monarşinin süreceğine inanıyor.Bugünlerde İngiltere'de en çok satılan kitaplar listesinin başındaki kitap, cumhuriyetçi bir İngiltere'nin nasıl olacağını anlatıyor.
İngiltere'nın nasıl olacağını an-
laüyor.
"ingiltere'nin Değişen Ana-
tomisi" adb kitabın yazan Ant-
hony Sampson, kraliyet krizini
kollektif sinirsel bırçöküşe ben-
zetiyor ve "Kim olduğumuz
hakkında güvensizliğe ve kan-
şıklığa düşüyoruz" diyor.
Monarşi pis bir yalan
İngiltere'nin batısındaki mu-
hafazakâr bir kent olan Wor-
cester'da insanlann ne kadar
şaşkın bir halde olduklan açık-
ça görülüyor. Magna Carta'yı
imzalayan Kral John Worces-
ter'da gömülü. 1652 >ıbnda,
Kral Charles Şövalyeleri,
Cromwell'e karşı son savaşlan-
nı burada yapülar ve kaybetti-
ler. Üç yüzyıl sonra, kent halkı
Cromwell"in zaferini anmayı
reddetti ve yenilen Charles'ı
onurlandıran bir plaketin ko-
nulmasım tercih etti.
Şimdi, skandallar karşısında,
Worcester halkının da kraliyet
ailesine ınancını yitirdıği görü-
lüyor. 66 yaşındaki Marjorie
Jones, krabçenin taç giyme tö-
renini izlemeye gıtmiş ve daha
sonra kraliyet ailesinin bu tür
törenlerini kaçırmamaya çalış-
mış. Jones "Yaşamım boyunca
inandığım bir şey, bugün pis
bir yalan gibi gözüküyor" di-
yor.
Simgesel bir monarşi
Gallup araştırmasına göre,
halkın üçte ıkısi krabyetın sıra-
dan ınsanlardan iyice uzaklaştı-
ğau düşünüyor. Hollanda'daki
gibi bütün gücünü. parasal
kaynaklannı yitırmiş daha sim-
gesel bir monarşi ıstiyorlar.
Kraliçenin tahta geçmesin-
den bu yana 41 yıl geçti. Yaşb-
lar. ülkelerinin simgesi olarak
monarşiyi göriirken, gençler
kraliyete karşı daha duyarsız.
Krabçeyi, soğuk, halktan uzak
bir kişi olarak görüyorlar. Kra-
liçenin ulus için özvenye çağır-
dığı konuşmalar gençleri hiç et-
kilemiyor. Monarşi için har-
canan paranın boşa gittiğini
dü^ünüyorlar.
ingiltere'de monarşinin hal-
ka mabyeu yılda 100 milyon
dolar (930 mılyar lira). Bu. Hol-
landa. İsveç, Ispanya, Belçika,
Danimarka ve Norveç'ın mo-
narşileri için aynlan toplam pa-
ranın iki katına eşit.
Şimdı. Kraliçe Elizabeth'in,
Prens Charles'm 10 yaşındaki
oğlu William büyüyünceye ka-
dar yaşamını sürdürmesi umut
edibyor. Böylece. Charles ara-
dan çıkarak yerine oğlu tahta
geçebilecek. Monarşisiz bir
ingiltere'nin daha iyi olacağını
düşünenlerin oranı şu anda yüz-
de 20, ancak bu görüştekilerin
sayısı her geçen gün artıyor. Ba-
hısçiler de kraliyete güvenlerini
yitırmiş durumda. Yılbaşında,
2000 yıbna kadar monarşinin
kaldınlacağı bahsine bire yüz
veriyorlardı. Şimdi. bire sekiz
veriyorlar.
Yeni bulus
Hemofıli
hastalan
içinumut
BOSTON - Yapay olarak
üretilen bir kan pıhtılaştıncı
faktörün, hemofıli hastası ço-
cuklarda yapılan uzun süreü
denemelerde güvenli ve etküi
bulunduğu bildinldi.
Kanın pıhtılaşmasına ne-
den olan 13 faktörden biri,
kanlannda eksık olan hemofi-
li hastalannın. iç ve dış kana-
malan durdurulamıyor.
A tipi hemofibde eksik olan
ve pıhtılaşmayı engelleyen
VIII diye bilinen faktör şimdi-
ye kadar sağlam kişilerin sağ-
ladığı kan bağışlanyla karşı-
lanıyordu.
Ancak AIDS'in ortaya
çıkması, kan bağışını güvensiz
hale getirmişti.
Kalsiyum tedavisi
New England Journal of
Medicine adü tıp dergisinde
yayımlanan bir habere göre
araşürmacılar Miles Inc şirke
ti tarafından genetik olarak
üretilen virüssüz faktör VIII'-
in, daha önce hiç hemofıli te-
davisi görmüş çocuklar arası-
nda daha önce yapılan deney-
lerde de faktör VlII'in etkib ve
güvenb' olduğu beliıienmişti.
Michıgan Çocuk Hastane-
si'nden Dr. Jeanne Lusher
başkanlığında yürütülen
araştırmada, 95 çocuğa 1
ocak 1989 ile 1 temmuz 1992
arasında faktör VIII verildi.
Tüm deney süresince toplam
3.315 doz kullanıldı ve sadece
üç kez ters etkiye rastlandı.
Dr. Ian Reid başkanlığı-
ndaki 5 Yeni Zelandab araşb-
rmacı, 122 hastaya iki yıl sü-
reyle ortalama günde 750 mi-
bgramlık kalsiyum verirken
başka bir grup hastaya ilaç
icermeyen tabletler verdiler.
İki yıllık süre sonunda kalsi-
yum alan hastalarda kemik
bozulması yüzde 43 oranında
azaldı.
ABD'de gelecek ay başlıyor
Yeni doğan bebeklere AIDS aşısı
Haber Merkezi - AIDSe ya-
kalanma tehlikesi olan bebek-
lerde yeni bir aşı denenecek.
ABD'de. anneleri HIV virüsü
taşıyan yeni doğmuş bebekler
için gelecek aydan iü'baren bir
aşı programı uygulanacak.
ABD'de. her yıl. AIDS virüsü
taşıyan 6 bin kadının 1500
AIDS'b bebeği oluyor. Afrika'-
da ıse rakam tüyler ürpetici bo-
yutlarda. Her yıl AIDS virüsü
taşıyan 150 bin Afrikab çocuk
dünyaya geliyor.
Yûzde 95 önlenecek
Massachussetts Üniversi-
tesi'nden pedıyatri profesörü
John Sulliv an, bebeklerin dörtte
üçünde doğum kanabndan ge-
çerken AIDS virüsünün bulaş-
• İmmünoglobin ilaç, dünyanın önde gelen iki bi-
yoteknoloji şirketi tarafından geliştirildi. Aşı, yüz-
den az bebekte denenecek. Doğduklan gün bir
iğne, dört haftalık olduklannda bir iğne. sekiz haf-
tahk olduklannda birer iğne olacaklar.
üğını belirtiyor. Sanlık hastab-
ğı da aynı biçimde geçiyor, an-
cak bugün doğumlann yüzde
95'ınde hastahğın çocuklara
geçmesi önlenebib'yor. Bibm
adamlan benzer bir yöntemle
AIDS virüsünün geçmesini en-
gelleyebileceklerini umuyor.
Gelecek ay yapılacak deney-
lerde, bebeklere, genetik mü-
hendislik yöntemleriyle üretil-
miş aşılar verilecek. Aşının,
HIV-1 virüsü yerleşme şansı
bulamadan bebeğin bağışıklık
sistemini harekete geçirmesi
umuluyor.
İmmünoglobin ilaç, dünya-
nın önde gelen iki biyoteknoloji
şirketi tarafından geliştirildi.
Aşı, yüzden az bebekte denene-
cek. Doğduklan gün bir iğne,
dört haftalık olduklannda bır
iğne. sekiz haftalık olduklann-
da birer iğne olacaklar. Dene-
melerde, ilacın ne kadar etkib'
olduğunun yaru sıra, ne kadar
güvenb olduğu da belirlenecek.
Bebeklenn tümüne AIDS vi-
rüsü bulaşmıyor. Bu nedenle,
bebeklerin kaçına doğum sıra-
sında virüs bulaşüğını belirle-
mek mümkün değil. Bılim
adamlan virüsün nastl bulaştı-
ğını da kesin olarak bilmiyor,
ancak Prof. Sulbvan, bebeğin
mukus zannın, yetişkinlerde ol-
duğundan daha fazla geçirgen
olduğunu belirtiyor.
S-ezaryen çözfim degil
Bebeklerin. midedeki hücre-
leri enfekte eden virüsleri yut-
malan da mümkün. Virüs bu
şekilde bulaşıyor olabilir, çün-
kü bebeklerin mideleri virüsü
öldürecek kadar asit üretmiyor.
Sezaryan yöntemiyle doğum
bır koruma sağlayabiür, ancak
bu yöntem, annenin kanında ve
mukusta virüs olmasına karşı
bir çözüm getıremiyor.
Bu&un Bu
\