18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURIYET 18ŞUBAT1993 PERŞEMBE OLAYLAK VE GORUŞLER Türk Özelleştirmesi Işte ozelleştirme ışlennın kanunsuzluk, usulsuzlük, yolsuzluk ve haksızlık şaıbelennden annmış olarak yürütülebılmesı de, konunun boyle bır yaklaşım ve yontemle ele alınıp, başından sonuna etraflıca >enıden duzenlemesıne bağlıdır Prof. Dr. LÜTFİ DURAN T ürkıye'de altı-yedı yıldır sık sık sözu edılen ve sa- yılı da olsa. uygulaması yapılan 'özdkştirme' operasyonunun bugune kadar yeterlı duzenleme- lerle hukuksa! bır çerçeveve oturtula- mamış olduğu ve bu yuzden bırtakım guçluklere ve sakıncalara yol açtığı ıle- n surulmektedır (*) Meğer, ozelleştir- me konusundakı eksıklık bundan ıba- ret değılmış Enerjı ve Tabıı Kaynak- larBakanı'nın açıklamasınagore.'Fik- ri altyaptsı oimayan bir meflıum (ımış) bu Turİuye'de ' O nedcnle. hukumete geldıklennden ben ozelleştırme ıçın, bakanlığına bağlı kuruluşlarda 'dü- şünme ve planlama' yapılmakta ımış (Cumhunyct, 'Santrallara Yabancı Ortak Aranıyor', 31 Arahk 1992, s 1) Oysa, ANAP ıktıdan donemı bır yana bırakılsa bıle, bır yıldır ulkeyı yöneten DYP-SHP hükümetının, koalısyon protokolü ve hükumet programma al- dığı ve kımı uygulamalannı da gerçek- leşürdığı ozelleştırme kdvramını hala daha nasıl algılamamış ve uzennde an- laşmaya varamamış olduğu sorulabı- lır Ne yazık kı, sayın bakanın dedığı doğru ve yennde bır saptamadır Bu- na kanıt sayılabılecek duşunce ve or- neğı, avnı açıklamada, kendısı ortaya koymaktadır Şoyle kı, sayın bakana göre, ozelleştırme. kesmlıkle yalnı: satış değıldır Hedef devletın pay ını kü- çültme \e ras\onel ışletme Bunun çe- şıtlı metotlan var Bolum bolüm saüş- lar olabılır. ortaklıklar kurulabıhr nudakı dûzenlemelere kısaca goz at- makgeTekır ANAPıktıdandonemın- de yapılan tum duzenlemeler gıbı, özelleştırmeye ıhşkın olanlar da. arap- saçına benzeyen bır kurallar vumağı- dır Ozeüeştırme' tenmı ılk kez. 1986'da çıkanlan 3291 numaralı, uzun başüklı mozaık kanunda (m 13-16) kul- lanılmışsa da, bundan once ve sonra yürurlüğe konulan bırçok kanun ve kanun hükmünde kararname (KHK) ıle bu husustakı mevzuat makıbk halı- ne gelmış bulunmaktadır Bu konuda- kı karmaşa o denlı yoğunlaşmış kı, bu- gun ozelleştırme karan almaya hangı organ ya da makamın yetkılı olduğu noktasının bıle tartışmaya açık olduğu soylenmektedır (•) Ozelleştırme sayılabılecek bır ışlem, 1984 tanhlı 'tasarruflann teşvıkı ve kamu yatınmlannm hızlandınlması hakkındakı 2983 numaralı kanun'da 1985'te yapılan değışıklıkle, "KÎrier- le, bunlara aıt tesıslere hakıkı ve hük- mı şahıslann ortak olması ıçın çıkan- lacak" hısse senetlendır Buna karşılık, aynı konumda öngo- ruten ışletme hakkı venlmesı, ozelleş- tırme nıtelığı taşımayıp, yenne göre kamu hızmetı ya da bayındırlık ımtı- yazı >a da sıradan kıra sozleşmelendır ve bunlar farkh hukukı rejımlere bağlıdır Ozelleştınlmesıne karar venlen KİTler ve bağlı ortaklıklan doğrudan doğruya, müessese, ışletme ve ışletme bınmlennı ıse, anonım ortaklık hahne Örneğın, elektnk santrallannın venm- getınldıkten sonra satılabıbr iı çalıştınlabılmesı ıçın, yap-ışlet-dev- Bu kurala göre, müessese, ışletme ve ret modehnden esınlenen bır formülle. bu ışletmelenn 'yuzde 51'ın altında hısselennın' yabancı gınşımalere dev- n bıçımınde özelleştınlmesı yoluna gı- dılebılır Bu yontemde Hazıne sadece kefil olarak gorunecektır "Kapı- mızda, bu modcl çerçevesınde yatınm yapmak ıçın sıraya gjren yerb-yabancı konsorsıyumlar var, sıra beklıyorlar Onun ıçın, bızı ızlemeye devam edın" (Cumhunyet, aynı sayı, s 17, Kamu Ortaklığı Idaresı Başkanı da aynı dü- şuncelen paylaşıyor Cumhunyet, 3 Ocak 1993.s 7veınterStarTV'deavnı günkü 'Kırmızı Koltuk" söyleşısı) Türk ozelleştirme düzeni Elektnk santrallannı özelleşürmeye hazırlanan ılgıh bakanın anlayış ve nı- yetını değerlendırebılmek ıçın, bu ko- ışletme bınmlen hısse senetlenne bağ- lanıp satılabıldığı halde. bunlann bır tur holdıngı durumunda olan KİTler, ancak butun halınde devredılebılecek- tır "Kamu Ortakhğı Fonu"nu du- zenleyen 1984 tanhb yonetmelık (m 16-18), hısse senetlen satışı hakkında bırtakım hükümler ıçermekte ıse de, KİTlenn ve ortakhklannın butün olarak satışı daha sonra çıkanlan KHK'lerle öngorülmuş olduğu ıçın, yönetmelıkte hıçbır kurala bağlanmış değıldır Anılan yonetmelık, hısse senedı sa- tışlannda. tesıste çalışanlara ve yöre halkına öncelık ve özel şartlar tanma- bıleceğını, gerçek ve tûzelkışılere belh oranlardan fazla hısse satılmamasına karar venlebıleceğını kabul etmekte- dır (m 18) Yönetmehğın hısse senedı satışlan ve ışletme hakkı venlmesı (m 23) konusunda ıdareye takdır vetkısı tanıyan bu hukumlen dışında, ozelleş- tırme operas> onuna ısteklı olarak ka- tılanlara ve ahcı sıfatını kazananlara yasal düzenlemelerde herhangı bır hak ve guvence ongorûlmemıştır Özelleş- tırmeye ıhşkın mevzuatın hemen tü- mü, ıdarenın ıç duzen ve ışleyışıv le ılgı- lı ve üçüncu kışıler bakımından yaptı- nmı bulunmayan şekıl ve usul huküm- lennden ıbaretür Böyle olunca. bu konudakı keyfı davranışlan onlemek ve haksız ışlemlen engellemek pek ko- la> gorunmemektedır özelleştinnenin degeriendirilmesi Gerçekten, Turkıyedekı ozelleştır- meler, 197O'lı yıllann sonunda başla- yıp, 1990'lann ılk yıllanna kadar Batı demokrasılennde ve dağılan Doğu Bloku ulkelennde süren devletsızleş- tırme ve hberalleşürme akımının bır taklıdı olarak, düşunmeden modaya uyma bıçımınde orta> a çıkmış ve bıraz da uluslararası ekonomık kuruluşla- nn (IMF, Dûnya Bankası, OECD) dayatması ıle ıvedıbkle uygulamaya geçınlmek ıstenmıştır Bu arada. ko- munıst rejımlenn çoküşunden sonra bırleşen Batı ve Doğu Almanya'da gı- nşılen buyük çaptakı ozelleşürme ope- rasyonunun yakın zamanda durdu- rulmuş olduğunu ışaret etmekte yarar vardır Aynca, ılen sanayıleşmış ulke- lerle az gehşmış Türkıye'nın ıçınde bu- lunduklan tanhsel, ekonomık, sıyasal, sosyal ve kultürel koşullar arasındakı buyük farklar gözonüne abnmadan gınşılen ozelleşürme operasyonu, Batı demokrasılennde gorülen genış ve gu- venceü yasal kural ve usullere benzer ya da yakın duzenlemeler dahı yapıl- madan, boluk porçuk ve sık sık değış- tınlen, dağınık ve kanşık baa hukum- lerle gerçekleşünlmek ıstenmıştır Bu bakımdan, Enerjı ve Tabıı Kaynaklar Bakanı'nın, Türkıye'de ozelleşürme- nın 'fikn altyapısı olmadığı' ve 'duşun- me ve planlama' gerektırdığı gorüşu ısabetlıdır Belkı bu yuzden. belkı de yurûtme ve ıdareye ısteyerek ve bılerek, tam bır serbestbk tanımak ıçın, ozelleştırme- nın \asal duzenlemelennde bu operas- yonun ne tanımı yapılmış ne konusu veya konulan ne amaç ve>a amaçlan bebrlenmış ne de prosedurû güvenceb esaslara bağlanmışür Örneğın, ozel- leşürmenın "hedefı(nın) devletın payı- nı küçultme ve rasyonel ışletme" oldu- ğu, hıçbır kurumda veya KHK'de yer almamakta ve sadece sayın bakanın kendmce uygun gordüğu bır amaç olarak ortaya çıkmaktadır Ozelleştır- me ıle çok çeşıtb amaçlar gudulebıbr, uvgulamada bu kaynak toplu konut ve otoyol yapımcılannın finansmanın- da ya da butçe açıklannın bır olçüde yamanmasında kullanılmaktadır Elektrik santrallannın . özeUeştirilmesi Bununla beraber, sayın bakanın ön- gorduğu hedefler doğrultusunda ozel- leştırme yapılması ıçın yasal bır engel yoktur Ancak satış yapılmadan. yanı mülkıyet devredılmeden özelleştırme- den soz edılemez Nıtekım sayın baka- nın elektnk santrallannın ozelleştınl- mesı ıçın önerdığı modelde, bu ışlet- melenn yuzde 51 ın (50 olsa gerek) altında hısselennın yabancı gınşımcı- lere devn kabul edılmektedır Şu hal- de. elektnk santrallanrun yanya kadar mulkıyetının yerlı ve yabancı yatınm- alara satışı ongorulmektedır Oysa elektnk santrallan ve ıletım tesıslen, Turk hukuku sıstemınde, kamusal mal nıtelığındedır ve nealım-satıma ne de başka ozel aynı hak kısıtlamasına konu olabıbr Bu ıtıbarla, elektnk santrallannın sadece "ışletme hakkı', daha doğrusu ışletme görevı belırb bır sure ıçın. ozel gerçek ve tûzelkışıle- re venlebıbr Ashnda bu ışletme hakkı ya da gorevı, kamu hızmeu olan elekt- nk konusunu ıçerdığınden, -bana ıletı- len bılgıler doğru ıse- Danıştay'ın kısa süre once hukumete ılettığı bır ısüşan karannda da belırttığı üzere, anayasa- ya ve ılgılı kanunlara gore bır kamu hızmeü ımtıyazından başka bır şey de- ğıldır Bu statudekı bır tesısın ve ışlet- menın asıl sahıbı ve sorumlusu devlet- tır Gınşımcı ıse, ımtıyaz sozleşme ve şartlaşması her zaman ve her noktada, yetkılı organ ve makamlarca, kamu yaranna değıştınlebılecek ve uygula- malan surekb denetlenebılecek bır dü- zen ıçensınde, kamu hızmeünı kesıntı- sız ve gereğı gıbı yurutmekle yukumlu- dûr Böylesı bır kamusal hukuk rejımın- de, sayın bakanın tasarladığı gıbı, Ha- zıne'nın kımseye kefıl' olması soz ko- nusu edılemez Meğer kı. Osmanhnın 19 yüzyıl ortalannda demıryolu yapımı ve ışletılmesı ıçın, yabancı yatı- nnra ve gınşımcılere verdığı kılometre garantısı sıstemıne donulsün 1 Aynca. sayın bakanın basına yaptığı aynı açık- lamada, AKTAŞ olayında hatanın, ışletmeden değıl. sıstemden kavnak- landığı yolundakı belırlemesı de doğru sayılamaz Çunku ımüyaz sıstemı uyannca gorulen kamu hızmetlennde ıdare, daha once bağıtlanan sozleşme, şartlaşma ıle öngorülmemış olsa bıle, kamu yarannın gerektırdığı onlemlen almak ve yapünmlan uygulamak yet- kısıne sahıpür Butün bu nedenlerle, elektnk santrallannın ve ışletmelen- nın ozelleştınlmesı mumkün olmayıp. ancak ışletme gorevı' adı altında kamu hızmetı ımüyazına bağlanması söz konusu olabılır Bugun Türkıye'de ozelleştırme ko- nusunda yururlükte bulunan yasal hu- kümler o denb yetersız vc karmaşıktır kı, elektnk enerjısı tesısı, üretımı, dağıtım ve satışı gıbı çok buyük ve ya- şamsal onemı olan kamu mallan ve hızmetlennı duzenlemek şöyledursun, tamamen tıcan, sınaı ve mab nıtebkte- kı müessese, ortaklık, ışletme ve ışlet- me bınmlennın ve hatta Hazıne port- fbyünde bulunan hısse senetlennın satış yolu ıle özel kışılere devnnı bıle sağlıkb ve geçerb bıçımde gerçekleştı- rebılmekten uzaktır Bu durum, yanı yetersız düzenleme. Fransa Devlet Şu- rası'nın ıçtıhadına göre, başlı başına bır hukuka aykınlık nedenıdır Turk ozelleştırme rejımınde yasa kurallan- nın eksıkbklen serbestbğe yetmıyor- muş gıbı ÇİTOSAN çımento fabnka- lan ıle USAŞ'ın ozelleştınlmesmın muhalefet mıUetvekıllennce dava ko- nusu yapıhnası uzenne, o dönemde yetkıb olan Yüksek Planlama Ku- rulu'nun (YPK) aldığı, satış yöntemle- nnı behrleyen 7 Mart 1990 tanhlı ve 90/2 sayılı karannın sonlanna doğru, "Ozelleştınlecek kuruluşun nıtelığıne göre ozelleşürmede hangı yöntem ve hangı öncelıkle uygulama yapılacağı- nın yukanda yaalı sıraya bağlı olmak- sızm YPK tarafından aynca bebrlen- mesı" kabul edılmekle, yapılmak ıste- nen düzenleme anlamsız ve etkısız kılınmışür Üstehk, bu ve benzen özel- leştırmeye ıbşkın duzenleyıcı genel ış- lemler, Resmı Gazete'de ya da başka resmı bır organda yayımlanmadığın- dan, ılgıblenn bılgısıne ulaşmamakta ve ıdarenın dosyalannda kapab kal- maktadır Oysa hukuk devleünde açıklık (ale- nıyet). günümüzde saydamlığa (şeflfaf- bk) vardınldığı gıbı, kamu ışlennın ve ışlemlennın sağbklı ve geçerb olabtl- mesı ve çeşıtb denetımlerden geçınle- bıbnesı ıçın, her şeyden önce konula- nn, yürütme ve ıdareye açık bono oluşturmayacak şekılde, esaslı ve cıddı olarak yasayla duzenlemesı ve onemlı aynnülann da, yönetmelıkte ya da herhangı bır kırsal kuruldan değıl, Da- nıştay'dan geçınlerek Bakanlar* Ku- rulu'nca çıkanlacak tüzüklerde yer al- ması gerekır tşte ozelleştırme ışlennın kanunsuz- luk, usulsuzlük, yolsuzluk ve haksızlık şaıbelennden annmış olarak yürütule- bılmesı de, konunun böyle bır yak- laşım ve yontemle ele alınıp, başından sonuna etraflıca yenıden duzenltmesı- nebağlıdır Yoksa,Osmanb'dakı"kon- ser' müsıllü, "Turk özelleştırmesı de böyle olur 1 " demekten kımse alıkona- maz (*) Turgut TAN -RtTlenn Ozelleştınlmesı ve Sorynlar Amme Idaresı Dergısı alt 25 sayı 1 Mart 1992 5 27-64 ARADA BIR AHMET ENÖN Marmara ve Boğazîan Belediyeler Birliği Kurucu Başkanı AdabraÖzelYönetim Biçimi Denızı kırletenlerden alınacakceza vetazmınatlardan Adalar'da yaşayanlara faızsız ve teşvıklı kredı venlmesı gerekır Ada ınsanlan da denızlerde yaşayan oburcanlı- lar gıbıdır Yaşamları denıze bağlıdır Doğal bır feiaket gıbı gorunen balık azalması ve azalan balığın, avcılığını sınırlamâkla korunmaya çalışılması, haksız bır rekabet- ten kaynaklanmaktadır Yıllardır gereklı onlemlen alma- dan mal uretırken denızlerı alabıldığınce kırleten ırılı ufaklı sanayı kuruluşları ve gormemışlığe varan kıyı yer- leşmelerıne kımse dur dıyemezken, garıban balıkçıya yıl ıçınde toplam sekız ay Marmara da avlanmak yasak denılebılmektedır Ulkemızın ırılı ufaklı sayıları yırmıye varan adası var Bunlann uzennde dort ılçe, altı beledıye, yırmı uç koy kurulu, bırınde açık cezaevı, bırınde denız eğıtım tesısle- rı bır ıkı tanesınde denız fenerı var ozetle ışe yarama- yanı yok Ancak yaşam koşulları ve ulaşımı ıle ozellıkle açık denızde olanlan dışlanmtştır Başka ulkelerde ada- larda yaşayanlara ayrıcalıklar tanınırken bızde adalar- da yaşamak suç gıbıdır Bız adalarda yaşayanları dolay- lı olarak cezalandınlan ulkeyız Kuçuk bır ornek, istan- bul'dan Bandırma altmış beş denız mılı, Denızyolları seksenbeş bın lıra navlun alır, Marmara Adası yetmış denız mılı ve aynı kurum yuz beş bın lıra navlun alır, kışı başına istanbul'dan hafta sonu Marmara ya da Avşa'ya anne ve babasını gormeye gıden ıkı çocuklu bır aıle, Is- tanbul ıçı taksı paraları ve gemıdekı uç bın lıralıkçaylar- la gıdış gelış bır mılyon lıra harcaması gerekır Hanı de- nız taşımacılığı daha ucuzdu? Marmara adalarından bırı olan Paşalımanı adasında- kı bazı köyler, kapı kapamacasına evlerını boşaltıp koy- lerınden goç etmışler ve bu koylerde, tek tuk bulunan yazlık evlerın bekçılen kalmıştır Okullar kapalıdır Bu koylerdekı goçün nedenı teror değıldır Bu köylerle ya- kında buna eklenecek koylerın ozellıkle Izmır e goçlerı balıkçılık yapmak ve karın doyurmak ıçındır Bu ada Er- dek e bağlıdır Yetkılıler Erdek Kaymakamlığı'na tele- fonla sorup çare arayabılırler, tabıı yetkılıyseler' Buyük kentlerın daha once foseptıklerle ıdare eden kanallarını bırleştırıp hazırlık yapmadan seçım bağlantı- ları yapıp Marmara ya akıtırsan, fabrıka temelınden once arıtma temelı ısteyıp açılış ve ıskanı bırlıkte veren beledıye kuramazsan yapılanmada yıkım karan ıle ce- zayı verıp kaynak arttırıyormuş gıbı yalnız para cezaları- nı alıp aflarla kotu kentleşmeyı yasallaştınrsan, bakan- lıkların denetçılerı hala dokuz yuz kırk modelı denetle- meler yaparsa, turızm sezonu yaklaştıkça onune gelen basında öne çıkmak ıçın Marmara'da denıze gırılıp gırıl- meyeceğını tartışırsa, balıkçılıkta kuçuk balıkçıyı eğıt- meden sılahla onlemler alıp savcılara gıdersen, adalar- da orman kadastrosu yaptırıp meraları, otlakları, ıkı bın yıllık kültur mırası bağ yerlerı teraslarını çam ekeceğım dıyerek dozerlerle surer, her tarafı yerlıye yabancıya dı- kenlı tellerle kapatırsan, yılın 9 ayında ancak hava lyı olursa haftada ıkı gun gemı gonderebılırsen ve bır kışı- den yuz beş bın lıra navlun alırsan bu gemı de açık de- nızde altı buçuk saatte yetmış mıl gıdebılırse, bu kadar olumsuzluklar ıçınde sağlık ışlerıne hıç para ve zaman ayıramazsan, adalarda yenı bır yönetım bıçımı ve başka ulkeler gıbı özel yasalar çıkarmazsan herkes goç eder ve ılerıde burada oturacak ınsanlara Yunanıstan'ın bazr adalarında uyguladığı gıbı ucretodersın TARHŞMA Zararlı uygulamalar engellenebilir S ayın Sema Ozkava'nın lQ=148'başbklı yazısı ulkerruzde psıkolojık hızmetlere ıbşkın yasa! denetım boşluğundan kaynaklanan sorunlara dıkkatı çekmesı açısından çok onemlıdır Bu sorun, hem IQ kavramının zaman ıçınde v e kulturden kulture değışebılen bır değer olması hem de kendılenne "psıkolog" dıyen ancak psıkolojı ve psıkologlukla ılgılen oimayan yetersız ve bılgısız kışılenn, tıcarethane mantığı ıle hatab ve zararb u> gulamalar yapmalanndan kaynaklanmaktadır Bu kışıler, buyuk bırolasıbkla. çocuklan modası gecmış, eskımış ve kulture uygun obnavan test normlannı knter alarak değerlendırmekte, 1990 lann kıtle ıletışım araçlan ve bılgısayarlanyla buyuyen normalçocuklarbıle 1930'lann ortalama (tıpık) olan dav ranışlannın çok çok ustünde performans göstermekte, kendını ve sınırlannı bılmez bu yetersız kışılerce "deha' olarak etıketlenmektedırler Aynca bu kışıler değerlendırmenın >orumunu >apmayı ve sonuçlann nasıl rapor edıleceğmı de bılmedıklennden, bu hatalı sonuçlan "tukenmez kalemle' karalayıp veblenn ellenne tutuşturmaktadırlar SonuçtaSn Özkaya'nın dıle getırdığı gıbı, ellennde çocuklannın "IQ"lan ıle kapı kapı dolaşan vehlere sıklıkla rastlanmaktadır Oysa yorumu özel bır eğıümle öğrerulebılen zekâ değerlendırmelennın sönuçlannın ıleübnesi ve raporlannın yazılması konusunda psıkologlann uyması gereken uluslararası etık kurallar mevcuttur (*) Testlenn savısal değerlennın rapor halınde aılelenn ellenne venlmesı bır suçtur Butur suçlar cınayet ve hırsızlık gıbı somut sonuçlardoğurmaz Ancak boyle hatalı bır euketleme gerek çocuk gerekse dıeer kışılenn beklentılennı etkıleyerek yanlış yonlendırmelere yol açar, yapılan hatanın bedellen ıse tum yaşam boyunca bıreyın peşını bırakmaz Gelışmış ulkelerde, böyle hatab uygulamalar 'Psıkologlar Bırhğı" gıbı kuruluşlarca engellenmekteve denetlenmektedır Maalesef Türkıye'de psıkologlann verdıklen hızmetlen denetleyebılecek yasal bır kuruluş yoktur Buboşluktan doğan hatalı ve zararlı uygulamalann önune geçmek amacıyla Psıkologlar Hakkında Kanun Tasansı hazırlanmış,yasada Psıkologlar Ödası ve Psıkologlar Bırbğı'run kurulması onenlmıştır Bu yasanın temel amacı basına çarpıtılarak yansıtıldığı gıbı pazar paylaşımı>la da başka mesleklenn alanına gırmek değıl, psıkologlann meslek kımlıklennın bebrlenmesı ve örnektekı hatalı uygulamalara engel olacak denetlemeyı geürmekür Bu hassas konuyu fark ederek kamuoyunun dıkkatıne sunan Sn özkaya'nın duyarlılığına Türkıye'dekı Psıkologlar adına teşekk'üredenz Dr.NtLHANSEZGİN Psıkologlar I>erneğı Başkanı (*) Amencan PsyhoiogKal Assoaatıon (APA) (1989) EthıcalPnnapksor Psychologısts V> ashıngton DC Ülke zor günlerde A nladık kı Turkıye ıçınenbuvuk tehlıke, boluculuğekoşut dınsel temele davalı devlet kurmak ısteyen, şenat heveslılen ve elı sılahlı tankat mıbtanlanymış 12 Eylul'ün muzafTer komutanının, mıfng me>danlannda Atatürk soylevlennın arasına. sankı çağdaşbğı Kemalızmı sav unuyormuşçasına becenlı bır bıçımde serpıştırdığı Kuran ayetlennın, o zamanlar ne amaçla soylendığını şımdı daha ıyı anlıyoruz Darbenın başkomutanının o zamanlar bıze çok ıçtenhkh ve Kemalızm savunucusu bıçımınde gelen soz ve davTanışlan, çok savıda Türk v atandaşı gıbı bızı de etkılemış Marmans sakını sayın orgeneral hakkında övucu > azılar y azmamıza neden olmuştu Sa>m Evren'ın, şahsına venlmış bulunan 2 5 mılyar değenndekı armağanlan. asken muze demırbaşına kaydetürmesı, tabıı kı ulke kamuoyu gıbı o zaman bızı de heyecanlandırmış ve darbenın genelkurmay başkanım her yonuv le dengeb ve ulkeyı bolmek ıçın uğraş veren tum şer guçlere karşı aynı duyarbbkta sanmışük Yıllar geçtı, koyu perdeler aralandı ve sayın orgeneral gazetelerde yayımlanan hatıratının satır aralanna sıkıştırdığı, "Odama çekıldım ve namazımı kıldım" bıçımınde, bır hatıratta yazılması ve gereğı hıç obnayan açıklamalarla karşımıza çıkmca asıl gerçeğı ve 12 Eylul'ün nıçın >apıldığını daha ıyı anladık Tabıı kı bugunun penceresınden geçmışe sağduyuyla bakınca da Burada Sayın Evren'e soruyoruz 12Evlüldüzenın beş generale getırdığı yasalar ustu gucedayanaralc" veto koprusunden geçırdıklen, Turkıye'nın bugunkü zor gunlennın nedenı olan kışı ve kışıler kımlerdı acaba, şımdı açık yurekblıkle soyleyebılır nu 1 » 1993 Türkıyesı, şımdılerde îran ya da Cezayır olma yolunda çok kntık noktaya gelmış ya da getınlmısse, bu, tehlıke karşısında hâlâ susmayı ve sınmeyı uyanıkbk sayan tabansız aydınlarla, beş generahn destek ve güç verdığı ve TBMM'de ettığı yemıne sadık kalmayan zamanın çırkın polıtıkaalannın esendir. Umanz bu buyuk aymazbk, bombalarla parçalanan vucutlardan sonra üzenne ölü toprağı ortulu halkımızın uzennden kalkar. BurhanÖzbey SEKATeftiş Kurulu Başkanı PENCERE Anadolu Müslümanı... Bır sureden berı bu koşede ıkı tumceyi -altını çızerek- yınelıyorum Anadolu Muslumanı, islamı bırey ıçın duşunuyor Şerıatçı ıçın islam devlet demek Ozellıkle yıneledığım bu ıkı tumce Kemalıst devrımın ıçerığını de aydınlatır • Batı da "Reform , 16'ncı yuzytlda yaşandı O döneme kadar Hırıstıyanlık uzerınde duşunmeye kımse curet edemezdı Roma kılısesı oylesıne egemendı kı, dtn adamlarının sılsıle-ı meratıbı dışına çıkmak olanaksız- dı Reform, 18 ıncı yuzyılda gundeme gırecek Aydınlan- ma felsefesı nın tohumlarını ektı Reform, bır dınsel devrımdır Oevrımde çok kan dökuldü Ama ortaya yenı ınanç bıçımlerı çıktı, eğer deyış yerın- deyse dınsel çoğulculuk' Avrupa da benımsendı, 'ruh- ban sınıfının otorıtesı yıkıldı, Aydınlanma devrımı'n\n şafağı sokuyordu ınanç yerıne aklın devreye gırmesı ıçın daha bır sure beklenecektı ama demokrası ancak bu yontemle gerçekleşebılırdı Yeryuzunde Aydınlanma devrımı'm yaşamamış hıç- bır ulkede demokrası kurulamaz • İslam dunyasında Reform 1 yaşanmadı, çoğunlukla bu kanı geçerlıdır Pekı, Osmanlıda yenılıkçı akımlar ve Kemalıst devrım- lerı nasıl açıklamak gerekıyor'' Dün 'Turk Yurttaşlık Ya- sas/'nın yıldonumuydu Eskı adıyla 'Medenı Kanun' 17 Şubat 1926 da kabul edıldı Kımılerının burjuvadevrımı' dıye dudak buktuğu bu yasa çoğu ılkesınde ve madde- sınde şerıata ters duşmektedır 67 yıl once Anadolu ka- dınına Isvıçre dekı kadınla eşıt haklar sağlayabılen bu yasanın Islamayenı bıryorum getırdığı soylenebılır mP Yurttaşlık Yasası, aradan geçen surede tutmuştur, bu- gun Anadolu da aklını yttırmemış bır kadın, kazandığı hakları gerı vermek ıstemez Gerçek şudur kı Anadolu'da Ronesans-Reform- Aydınlanma bır arada yaşandı Ve yaşanıyor. • Anadolu Muslumanı, Kemalıst devrımle islam ınan- cında yenı bır aşamaya ulaştı Kuçuk Asya da bu donu- şümun 'tasavvuf'tan kokenlenen bır halktabanı davardı Alevı, Muslumandır, ama şerıata karşıdır Islamın koşu- lu sayılan kurallardan tumünu yerıne getırmez, beş vakıt namaz kılmayı ve hacca gıtmeyı, Islamın olmazsa ol- maz' şarb saymaz, 'feseffur'u benımsemez, kadının ye- n, Alevılıkte daha onurludur Oysa bugun Türkıye'de bır sıyasal akıma donuşen şe- rıatçılık kışının ozel yaşamının gozeneklerıne kadar gır- mekle kalmıyor, devlet bıçımını de saptıyor Musluman- lığın katı yorumunda, İslam devlet demektır ve Turkıye - yı Iran'a ya da Suudı Arabıstan'a çevırmek ısteyenlerın kıtabtnda ozgurluğun Û'sunun bıle yerı yoktur Anadolu yu dar-ul harp (savaş ulkesı) sayanların amaçları Ortaçağ deyletını kurmaktır • Bır de şu masal soytenıyor "- Amerıka buyuk şeytandır, şerıatçılar ABD'ye karşı- dırlar, Batı ya kafa tutuyorlar ' Pekı, nasıl"? Ham petrolunu Batı ya satmadan ayakta duramaya- cak bır sürü şerıatç 1 ! ötke, Batı'ya nasıl kafa tutacakmış? Bırbırlerıyle durmadan çatışan İslam ulkelerı, mezhep- lerın, tarıkatlann, tekkelerın körduğumlerınde ıtışıp kakı- şıyorlar, ABD bugun Ortadoğu da şenat karanlığında yaşayan islamcılann baştacıdır Musluman coğrafyasında Aydınlanma devrımı'nı ya- şayan ulke Turkıye'dır Az buçuk demokrasının ışlemesı de bu yuzdendır; yoksa Ortaçağ karanlığına gomuluruz UĞUR MUMClTya yenni bulur alkış yennı bulur yergı eklenır adımlar adımlara eller ellere ırmaklar nehırlere nehırler denızlere kavuşur gıbi öfkeler ofkelere kavuşur bır gun tutar bu aşı bılırım bildırırım kı yerde kalmaz dökulen kan çiçeklenır dallanır anlatır bır gun beş gıderse çarşamba perşembe on beş gelir tutar bu aşı ÖZEL KALAMIŞ LİSESİ ve İLKOKULU ÖĞRETMENLERİ Emperyalizmin Taşeronu | Birleşmiş Milletler HPERYAUZMINİ BIRLEŞMIŞ MILLETLER! * U. Mumcu Cinayetinin Perde Arkası Belediyelerde Yaşanan İşçi Kıyımları * Son «Satış» Sözleşmeleri ve Düşündürdükleri CUMHURÎYET YOLUNDA Yanns Nadi 20.000 lira (KDV ıçınde) Çağdaf Yoymlan TOrkocağt Cad. 39-41 Cağatoğhı-tstanbut ödcmdi londeiümez.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle