23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 ŞUBAT1993 PERŞEMBE CUMHURIYET SAYFA HABERLEREV DEVAMI 19 GUNCEL CUKEYT ARCAYUREK • (Baştarafı I. Sayfada) Büyük Balkan seferine bırlikte çıktığı heyette Make- donya ve Saraybosna buyükelçilerini göremeyincefena halde bozulmuş. Büyük bir gazetenin yazarı Sofya'dan bildiriyor ki Tö'ye ' Şimdidebüyükelçişoku" reva görül- müş. Makedonya Büyükelçisi'ni geziye katılmaktan inö- nü alıkoymuş fnönü gibı sadece özel yaşamında değil, resmi görevinde de her turlü nezaket kuralını asla unut- mayan bir kişinin böyle davranmasına gerek olabilir mi? Üstelik Makedonya Buyükelçisi -resmı kaynakların söy- ledığine göre- güven mektubunu henüz Makedonya Cumhurbaşkanı'na sunmamış. Saraybosna Büyükel- çisi'nin geziye katılmamasının nedeni ise kararnamesi- nin henüz çıkmamış olması. Ama haberi okuyanlar, hükümetin neredeyse TÖ'ye zulmetmek için yollar aradığına hükmedecek. Hayal gü- cünün böylesine pes doğrusu! Haber şöyle bir yorumla sona eriyor "Her ikibüyükel- çi olayında da, Özal-hükümet çelişkisinin yaşandığı ve hükümetin Özal'ın Balkanlar konusunda Türkiye adına inisiyatif kullanıyor izlenimi vermesini engellemeye ça- tıştığı 1 ilerisürüldü." Ola ki hükümet aleyhine habbeyi kubbe yapmak için hazır bekleyen ya TÖ'nün bızzat kendisi ya da çevresi aracılığıyla büyük gazeteye inanılması güç böyle bir gö- rüş bildirildi. Suç gazetecinin değil. Gazeteciye böylesi- ne inanılmaz haberi derhal yetıştirenlerde. Çankaya'dakini yüceltelim derken gülünç oluyoruz gülünç! Gezide bulunan Dışişleri Müsteşarı Özdem Sanberk bir başka konu tartışılırken dayanamamış, Tö'ye. "Sizin bazı sözleriniz bu ülkeleri çok tedirgin ediyor" demiş. Haksız mı? Deve olan pire Habbelerden kubbeler yapılırken dışarıda, son gürv lerde içeride pireden develer yaratılmaya çalışılıyor. Taze örnek, Şırnak Valisi Mustafa Malay. Bayındırlık Bakanlığı'ndan Şırnak a atanan 400 kişinin güveniik soruşturmasından geçmediğini iddia ediyor. Oysa Bakan Onur Kumbaracıbaşı. bize kesin bir dılle açıkhyor; başvuruların merkezde, genel müdürlükte de- ğerlendirildikten sonra işleme konulduğunu, güveniik soruşturmalarının ait oiduğu ilde yapılması gerektiğini ve ancak bu soruşturmadan sonra atamaların kesinlik kazandığını söylüyor. Güneydoğu'da on ile altı binini OYP'li, dört binini SHP'li bakanların kullanacağı on bin yeni kadro veril- miş. SHP kontenjanından 300'ünü elbette güveniik so- ruşturmasından sonra valiler sakıncalı bulmuşlar, atamalar derhal iptal edUmiş. 9 ilden ses yok. Sadece Şırnak Valisi'nden yakınmalar geliyor. Acaba neden? Kimine göre vali ilinde bazı kışilere iş vaat etmiş. Bakanlar Kurulu'nda savlarını sıralarken Mustafa Ma- lay'a soruluyor: "Atananlar arasında PKK'lılar var di- yorsunuz, kanıtı nerede?" Yanıt: "Kanıt yok, söylenti var." Içişleri Bakanı Sezgin'in bakan arkadaşlarına anlattı- ğına göre olağanüstü hal valileri koordinasyon toplantı- sında Malay, gümrüklerde rüşvet alındığını, kömür ocaklarından haraç toplandığını ve bunların PKK'ya git- tiğini söylüyor. Sezgin, dayanamıyor, "Sayın Vali, bun- ları önlemek sizin göreviniz değil mi?" diyor. Bir valiyle bir bakan arasındaki tatsız tartışma sürüp gidiyor. Bakan Onur Kumbaracıbaşı, hesabını kitabını bilen, adımını atarken nereyş basacağını önceden kesti- ren bir siyasetçi. Hiç kuşku yok, Vali Malay'ın savlarına karşı şöyle dört başı mamur bir dosya hazırlıyor olmalı. Fakat bir valinin, hem de Bakanlar Kurulu toplantısın- da bir bakanı itham eden konuşmalar yapmasından sonra yerinde kalması, başka tartışmaları gündeme ge- tiriyor. Kuşkusuz çeşitli söylentiler dolaşıyor. Galiba en sağ- lıklısı, bütün valileri gözden geçirip geniş kapsamlı yeni bir kararname hazırlanacağına değinen haber. Sadece SHP'nin değil, DYP'nin de yakındığı kimi vali- lerin bu kararnameyle değiştirileceği öne sürülüyor. Tabii en başta Mustafa Malay. Kaçacaklanıu herkesbiliyordıı Yurt Haberteri Servisi - Nev- şehir E Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan 18 "siyasi luiuklu 35 metrc tünel kazarak kaçtı. Ka- çanlar arasında 1990 vılında Sağmalcılar Cezacvi'nden firar eden ve fıran 23 gün sonra anla- şılan Devrimci Sol Merkez Komite üyesi oiduğu ileri sürü- len Mûrsel Göleli ile Türkiye İşçi Köylü Kurtuluş Ordusu (TİKKO) Gcnel Sckreterı oi- duğu ileri süriilen ve lOyıl önce cezaevinden firar edıp 27 Şubat 1992de>akalanan Hasan Dur- na da bulunuyor. Adalet Bakanı Seyıî Oktay. Nevşehir Cezaevi'nden firar olabileceği yolunda duyumlar aldıklannı belırterek "Cezaevı yetkililerini son 20 gün icinde iki kez uyarmışlık. bir kez de arama yapılmıştı" dedi. Nevşehir E Tipi Cezaevi'nin C Bloku'ndaki koğuşlarda kal- makta olan 18 tutuklu. dün sabah 03.00 sıralannda yakla- şık 35 metre uzunluğunda kazı- lan tüneli kullanarak kaçtılar. Tünelin kazıldığı zeminin yak- laşık 3 metre kalınlığında beton oiduğu ve kaçaklann tünel dışı- na çıktıklannda beraberlerinde taşıdıklan beyaz çarşaflara sa- nnarak karlı arazide yaklaşık 700 metre süründükleri öğrenil- " : . 18 tutuklunun sürünerek e eçtikleri arazide tünelden son çıkan kaçağın çalılarla süpüre- rek ızlerini örtmeye çalıştığı be- lirlendi. Nevşehir Emniyet Müdürü yetkılileri de Erzincan depremi sonrasında Nevşehir Cezaevi"ne sevk edilen 18 tu- tuklunun tünelden çıktıktan sonra yaya olarak Nevşehir'e bağlı Göre kasabası yönüne kaçtıklannın ayak izlerinden bejirlendiğini söylediler. İlgililer. firar olayının ne za- man ve nasıl meydana geldiğini araştırdıklannı belirterek ay- nntılı açıklama yapmadılar. Nevşehir Cezaevi Başsavcısı Zafer Yavuz yaptığı açıklama- da dün sabah cezaevinde yapı- lan savımda. 18 siyasi tutuklu- nun kaldıklan koğuşlarda bulunmadıklarının tespıt edil- diâını bildırdı. Yavuz. "Yapı- lan incelemelerde tutuklulann koğuş içinden 35 metre uzunlu- ğunda tünel kazarak firar ettik- leri belirlendı" dedi. Yavuz. firar edenler arasında Devrimci Sol Merkez Komite üyesi Mür- sel Göleli ile TİKKO Genel Sekreteri Hasan Durna'nın da bulunduğunu belirtti. Cezaevinden firar eden tu- tuklu ve hükümlülerin isimleri şöyle: TDKP: Hüseyin Yanç. Ali Kanar. Mehmet Zengin. Ah- met Vurucu. PKK: Ali İhsan Kıtay. Hüseyin Yıldınm. İbra- him Serdar Oğur. Abdullah Sönmez. Mehmet Emin Özbay. Muhammet İsa Şahin (Suriye uvruklu). Mehmet Çelik. Meh- met Sa\aş. TİKKO: Hasan Durna, Erol Özel, Gökhan Ka- ya, Yıldınm Ancan, DEV-SOL: Mürsel Göleli. Mustafa Sefer. Adalet Bakanı Seyfı Oktay olaydan sonra 3 müfettiş ile 2 Ceza ve Tevkif İşleri Genel Mü- dür Yardımcısfnın Nevşehir Cezaevi'ne gönderildiğini belir- terek şunlan söyledi: "Bu cezaevinde firar olabile- ceği konusunda duyumlar al- mıştık. O nedenle aylardan beri bu konuda her türlü duyarlıhğı gösterdik. Cezaevi yetkililerini sık sık yazılı olarak ve telefonla u>ardık. Firar eden 18 tutuklunun Er- zincan depremi sonrası Nevşe- hir Cezaevi'ne nakledildiğini belirten Adalet Bakanı Oktay. son kaçış olayırun bir kez daha Ceza İnfaz Yasası'nın çıkanl- ması gerekliliğini ortaya koy- duğunu vurgulayarak şunlan söyledi. "Bu olay da bir kez daha gös- tenyor ki cezaevleri konusunda gerek bina yapısı, gerekse bu bi- nalann teknik donanımını. ce- zaevi yönetimlerinin yeniden yapılandınlması konulan bü- yük önem taşıyor. Bu konuda reform nıteliği taşıyan, cezaev- lenni bugünkü koşullanndan anndıracak, şu anda Bakanlar Kurulu gündeminde bulunan Ceza İnfaz Yasası Taslağı'nın bir an önceTBMM'ye sevki ge- rekiyor." Duııal ıııi, kaza mı?ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Jandarma Genel Komu- tanı Orgeneral Eşref Bitlis. Diyarbakıra gitmek üzere bin- dıği Kara Kuvvetleri Komu- tanlıği'na ait Beechcraft Super King B-200 tipi uçağın, Yenı- mahalle PTT İşleme Merkezı binasının yanına düşmesi sonu- cuşehitoldu. Kazada. Bitlis ile birlikte uçakta bulunan emir subayı Pi- yade Albay Fahir Işık. Pilot Binbaşı Yaşar Erihan. Yüzbaşı Tuğrul Sezginler ve makınist Başçavuş Emin Önen şehit olur- ken, binanın girişindeki bekçi kulübesinde bulunan bina bek- çisi Ruhi Malay da ağır yaralan- dı. Beechcraft Super King B-200 lipi uçağın bakımının son dere- ce önemli olduğunu vurgula- yan uzmanlar bakımdaki en küçük aksaklığın önemli so- nuçlar yaratabileceğini vurgu- ladılar. Bu tip uçaklann 1990'- da iki kez ciddi anza yaptığı ve asken çevrelerde "sabıkalı ucaklar" olarak adlandınldık- lan belirtiliyor. Bitlis ve beraberindekileri ta- şıyan uçak dün saat 12.30 sıra- lannda Güvercinlik Askeri Havaalam'ndan hareket etti. Görgü tanıklanndan edinilen bilgiye göre, uçağı Esenboğa'ya indirmek ısteyen Pilot Binbaşı Yaşar Erihan. uçağın sağ mo- torunda yangın çıkması üzeri- ne, Esenboğa Havalimam'na ulaşamavacağını anlayınca. Yenimahalle üzerinde posta iş- leme merkezinin bahçesindeki yola inmek için çaba harcadı. Ancak uçak. yere temas etmesi- nin ardından 20 metre sürük- lendi ve patladı. Uçak sürükle- nirken yolda park edilmiş olarak duran Muithı Taşdemir'e ait 06-LNP-97 plakalı Renault marka otomobile, posta işleme merkezi binasının malzeme gi- riş kapısında bulunan betonar- me bekçi kulübesine ve PTT araçlanna çarptı. Çarpmanın ardından şiddetli bir patlama meydana gelrrken. kulübede bulunan bekçi Ruhi Malay çev- reye dağılan ve ateş alan benzin nedeniyle ağır derecede yandı. Görgü tanıklan patlamadan sonra. kulübede bulunan bekçi Ruhi Malay'ın alevler icinde "Kurtann beni" diye bağırarak dışanya fırladığını söylediler. Malay daha sonra kaldınldığı Numune Hastanesi'nde tedavi altına alındı. ""^" Kaza soruşturmasının Ge- nelkurmay Başkanlığı tarafın- dan yapılacağı belirtilirken. Başbaİcan Süleyman Demirel. sabotaj olasılığı üzerinde duru- lup durulmadığının sorulması üzerinc. "Sanmıyorum" dedi. TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk. Başbakan Süleyman Demirel. Genelkurmay Başka- nı Orgeneral Doğan Güreş ve kuvvet komutanlan olay yerine gelerek incelemede bulundular. Edinilen bilgiye göre, saat 12.20 sıralannda Orgeneral Eş- ref Bitlis ve beraberindekileri taşıyan uçak Güvercinlik Kara Havacılık Okulu'ndan Diyar- bakır'a gitmek üzere havalandı. Kalkıştan bırkaç dakika sonra, uçağın Pilotu Binbaşı Yaşar Erihan, Güvercinlik uçuş kule- sini arayarak. uçakta anza ol- duğunu ve Esenboğa Havali- mam'na zorunlu iniş yapmak istediğini bıldirdi. Jandarma Genel Komutanlığı'ndan üst düzey bir yetkili, "Uçak kalk- tıktan sonra, pilot bize "anza var Esenboğa'ya ineceğim' diye bildirmiş. 10 dakika icinde biz öğrendik. Belki 5 dakika icinde bunu bildirdi" diye konuştu. Görgü tanıklan, uçağın yere temas ettiği zaman bir patlama- nın olmadığını ve patlamanın uçağın 20 metre kadar sürük- lenmesinden sonra bekçi kulü- besinin hizasında olduğunu belirttiler. Uçak, kulübeye çarptıktan sonra, yol kenannda park etmiş bulunan PTT araç- lanna da çarparak 150 metre kadar sürüklendi. Sürüklenen uçağın parçalan çevreye dağı- lırken. uçağın bir bölümü PTTye ait kamyonlara çarpa- rak durdu. Çarpmanın şidde- tiyle Orgeneral Bitlis'in ve uçakta bulunan kişilerin ceset- leri çevreye dağıldı. Uçağın par- çalan yaklaşık 500 metrekare- iık bir alana dağıldı. Meydana gelen patlamanın şiddetiyle, posta dağıtım merkezin binası- nın giriş ve ikinci katındaki camlar parçalandı. Olayın mey- dana geldiği sıralarda. PTT ça- lışanlannın yemek yedikleri öğrenildi. Kaza nedeniyle PTT personelinden ölen ya da yara- ianan olmadı. Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Bitlis ile birlikte 5 ki- şinin ölümüne neden olan uçak kazası ile ilgıli soruşturma Ge- nelkurmay askeri savcılığı tara- fından başlatıldı. Bu arada, kazadan sonra olay yerine ge- len görevliler tarafından. Bitlis ve beraberindekilerin, enkaz arasında kalan evraklan top- landı. Gizlilik kaydı taşıyan ev- raklann bulunduğu çantalann kaza sırasında önemli ölçüde yandığı ve tahrip oiduğu belir- tildi. Evraklann sağlam kalan bölümü ise olay yerinden ilk toplananlar arasında yer aldı. Başbakan Süleyman Demi- PORTRE EŞREF BİTLİS Kıbns ve Üstün Hizmet madalyalı orgeneral Feci bir kaza sonucu yaşamını yiıiren Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Billis. 1933 yılında Malatya'da doğdu. 1952 yılında HarpOkulu'nu, 1954'tePolatlıTopçu Okulu'nu bitirdi. 1964 yılına dek Elazığ Uzunköprü ve Erzurum'da çeşitli topçu birliklcrindc batarya komulanlığı görevinde bulundu. 1966yılında Kara Harp Akademisi'riden mezun olan Bitlis 1%7'de Almanya'da Goelhc Enstitüsü'nde Almancaöğrenimigördü. 1969yılındaSilahlıKuweller Akademisi'ni bitirdi. Ardından Amasya'da Tugay Harckat ve Eğitım Şube Müdürlüğü vc Kurmay Başkanlığı. Kara Harp Akademisi'ndeöğrcıim üyeliği, KıbnsTürk Banş Kuvvetleri Komutanlığı Harckcl vc Eğılim Şubc Müdürlüğü ile Kıbns Türk Kuvvcıleri Alay Komutanlığı görcvlcrindc bulundu. Billis, Kıbns Banş Harckatı'na da kalıldı. Yurtici Balı Bölge Komulanlığı Kurmay Başkanlığı görcvindc bulunan Billis, 1978 yılında Tuğgencralliğc yükselerck Komando Tugay Komutanlığı'na atandı. 1982'dc Tümgencralliğc yükseldi ve iki yıl Kıbns'taTümen Komulanlığı görcvinı yürüttü. 1984 yılında ÜçüncüOrdu Kurmay Başkanlığı'na atandı. 1986'da Korgcneralliğe yükselerck Gclibolu ikinci Kolordu Komulanlığı'na tayin cdildi. 2 yıl Kolordu Komutanlığı yaptıklan sonra KıbnsTürk Banş Kuvvetleri Komutanı olarak Kıbns'a göndenldi I990yılında0rgencralhğe yükselen vc Jandarma Gcnel Komutanlığı'na atanan Orgeneral Bitlis, evlive 2 çocuk babasıydı Bitlis'Kıbns Harckat Madalyasf vc'Türk Silahlı Kuvvcllcn Üstün Hizmet Madalyasf sahibiydi. Ankara'dabüyükkazalar Ankara'da son 43 yılda büyük uçak kazalanna tanık oldu. Bu kazalar tarih sırasıyla şöyle: • Mart 1950: TH Y'nin "Bal" adlı uçağı Ankara'dadüştü, 11 kişi öldü. • 1 Şubat 1963: Ankaraüslündeçarpıym iki uçak Ulus semtinde düştü Olay Ortadoğu HavaYollanna ait 265 numarah 76kişilik Lübnan > olcu uçağı ile Türk Hava Kuvvcüen 12. Hava Ussüne bağlı Çubuk-28 adlı Dakola (C47) lipi uçağın çarpışması sonucu meydana geldi. Kazada 100 kişi öldü, 80 kişi yaralandı • 16Kasım 1965: Dıyarbakır'daki lalNkallandöncn askeri hcycli taşıyan uçak Yenimahalle yakınına düştü. 9subayşehiloldu. • 23 Aralık 1979: Ankara Esenboğa Havaalanı yakınında dağa carpan uçakla 39 kişi yaşamını yılirdi. • !6Ocak 1983:THY'nınA'yonadlı uçağj Esenboğa Havaalam'na düştü. Kazada 46 kişi öldü. 21 kişi yaralandı. rel. kazayı "yan ılctkcn devrc elemanlan fabrikasf'nın açılışı için bulunduğu TESTAŞa ait Eskişehir yolu 9. kilomctredcki tesislerde öğrcndi. Ancak. bu sırada Deınırel'in uçağın ıçındc Orgeneral Eşref Bitlis'in de bu- lunduğundan haberi olmadığı bildirildi. r ,Saai 12.40ta TESTAŞ icsis- lerinden aynlarak olay bolgcsi- ne gelen Başbakan. saat 13.00 sıralannda kaza yerinde kısa birincelemeyaptı. Rokelsan tc- sıslcrinde füze motoru tcst atcş- lemesini yapmak üzere. Elma- dağa hareket eden Demirel. yolda kaza hakkında ayrıntılı bilgi alırken. Orgeneral Bitlis'in durumunu öğrendi. Dcmirel. bunun üzcrine programını iptal ederek. Siteler kavşağından gcn dönüp. Yeni Başbakanlık bina- sına geldı. Demirel, daha sonra de\let bakanlan Ekrem Cey- hun. Cavit Çağlar. Ulaştırma Bakanı Yaşar Topcu. Sanayi ve Ticaret Bakanı Tahir Köse ile birlikte Genclkurma) Başkan- lığı karargâhına gitti. Demirel ile aynı sırada Cumhurbaşkanı Vekili Hüsamettin Cindoruk ile İçişleri Bakanı İsmet Sezgin de Genelkurmay Başkanlığı'na geldiler. Başbakan vc bcrabcrindcki- ler, burada Genelkurmay Baş- kanı Orgeneral Doğan Güreş ile yaklaşık 45 dakika süren bir görüşme yaptılar. Görüşmeden aynlırken basın mcnsuplanna, "Fevkalade üzgünüz. Çok de- zctccılcrin sorulanna şu yanıl- lan vcrdi: - Olayın nasıl meydana geldiği hakkında bilginiz var mı? Demirel - Hıçbir şey yok. Hiçbirşey bılmnoruz. - Uçak havadayken sonm çık- tığı belirtiliyor. Demirel - Henüz bir şey bil- ratyoruz. - Sabotaj olasılığı üzerinde du- nıluyor mu? Demirel - Görünürde. sanmı- yorum. - Pilot acil dunım alarmı vere- rek Esenboğa'ya iniş izni iste- miş... Demirel - Biraz bckleyin ba- kalım. Hepsi aydınlanır. - Soruşturma nasıl yürütüie- cek? Özel bir komisyon kurula- cak mı? Demirel - Her zaman. buçeşit işlerde ne yapıldıysa, p yapılır. Devletin ışidir onlar. İlgıli ma- kamlar yapar. - Görev neydi? Demirel - Görev. Diyarba- kır'a gidiyordu. Demirel'in verdiği bilgiye gö- re. Orgeneral Bitlis'in yanı sıra kazada Binbaşı Yaşar Erihan. Piyade Yüzbaşı T uğrul Sezgin- ler. Piyade Albir. Fahri Işık. Başçavuş Emin Önen de yaşa- mını yitirdi. Demirel, kaza ne- deniyle dün bütün programınt iptal etti. Başbakan'ın dün gece generaller ve eşleri onuruna ve- receği yeni yıl resepsiyonu da başka bir tarihe ertelendi. Llaştırma Bakanı Yaşar ğerli bir komuianımız maalesef Topçu kazada sabotaj ihümali- ebediyeteintikalcttı. Allahrah- n in bulunmadığını ve kuyruk met eylesin. Silahlı Kuvvetleri- " mize. ailesinc vc bütün milleti- mize başsağlığı diliyorum. Henüz olay hakkında bundan başka bir bilgimiz yok. Beş kişi- Kaza Meclis'te ler. Beşine dc Allah'tan rahmet diliyoruz. Şu andaki bilgimiz bu kadar" diyen Başbakan. ea- flaplannın buzlanmasını kaza- ya neden olarak gördüklerini söyledi. İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, dün TBMM Genel Kurulu'nda gündcm dışı bir konuşma yapa- rak mıllctvckıllcrinc ka/a hak- kında bılgi verdi. Çok üzgün oiduğu gözlcncn Sezgin. konuş- masında uçağın havalandıklan sonra her iki motorunda orli'va çıkan anza nedeniyle düştüğû- nü. ancak buna karşın diğcr ih- timallerin gözükmcmcsinc kar- şın, Genelkurmay vc diğcr birimler tarafından ınccleme yapıldığını söyledi. Öte yandan yurtdışında bu- lunan Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve siyasi parti liderleri ya- yımladıkları mesajlarda olay- dan duyduklan üzüntüyü dile getirdiler. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit ile HEP Genel Başkanı Ahmet Türk, Orgene- ral Bitlis'in ölümü nedeniyle başsağlığı dilcğinde bulundu- lar Sabıkalı uçak Beechcraft B-200 tipi ucaklar Türkiye'de "sabıkalı" olarak tanınıyor. Bu uçaklann en önemli eksiğini, elektrik, hidro- lik ve iniş takımlannın eskikliği oluştunıyor. Aynca bu uçakla- nn yolcu giriş kapılanndaki las- tiklerinin yırtılması sonucu. uçak içi kabin basıncı da sürckli değişkenlik göstcriyor. Askeri kaynaklann verdiği bilgiye göre Orgeneral Bitlis ile birlikte uçakta bulunan toplam 5 kişinin yaşamını yitirmesine yol açan Beechcraft B-200 tipi uçaklardan. envanterdc toplam 7 adet bulunuyor. Bu uçaklar- dan ikisinin daha önceden alın- dığı, kaza sırasında parçalanan uçakla birlikte 5 B-200'ün de geçen yıl sonunda satın alındığı saptandı. Askeri kaynaklann verdiği bilgiye göre, son olarak 1990 yı- lında Jandarma Genel Komu- lanlığı, gerek eğitim gerekse VIPolarak kullanılmak üzere 5 uçak alımı için ihaleye çıktı. Bu ihaleye Beechcraft Super King Air B-200 tipi uçağın yanı iira ABD'nin Chcyenne firmasının ürünü olan 3-A modeli ile İngi- lizlerin British Aerospace fir- masının BA-800 modeli kaiıldı- lar. Sonuçta ihaleyi B-200 kazanırken. 8 ay kadar önce. 1992'nin sonlannda 5 adet uçak Türkiye'ye teslim cdildi. Kaynaklann verdiği bilgiye göre. bu uçaklann en önemli cksikliği iniş takımlan. Aynca. uçaklann hidrolik nzası. kanat komuilan veiniş takım komut- lannda problem yaratıyor. Bu uçaklarda cn küçük bir bakım hatası tehlikcli durumlar yara- tırkcn. ana iniş takımı tekerlek- len tam olarak gövde icinde saklayamıyor. Bu da iniş ta- kımlannda anzalara yol açıyor. Jandarma Genel Komutan- lığı'nın envantcrinde daha ön- ccdcn 2 tanc bulunan bu uçak- larda flap bozukluklannın da saptandığı ve yolcu giriş kapıla- nndaki lastiklerin yırtılması sonucu. uçağın basınç kaybetti- ği de öğrenildi. Kaynaklar bu uçaklarda bakımın son derece önemli olduğunu. cn küçük bir ihmalın büyük sonuçlaryarata- cağını kaydettiler. Sabıkalı uçaklann Türkiye temsilcisinin, daha önce Lock- heed olayında adı geçen Nezih Dural'ın sahibi bulunduğu Al- tay Kolekıif Şirketi oiduğu öğ- renildi. Şirket yetkılileri olay- dan büyük üzüntü duyduklan- nı bildinrken, düşen uçağı övdüler. İsminin yazılmasını is- temeyen bir şirket yetkilisi, B- 200 uçaklann özcllikleri ile ilgıli olarak şunlan söyledi: "Bu ucaklar 50 yıldır üretilen uçaklardır. Kazanın nedenini bizim bilmememiz mümkün değil şu anda. Elbette ki Hava ve Kara Kuvvetleri'nin uzman- lan olayı inceleyecekler. Sebe- bin ne olduğunu ancak onlar ortaya çıkarabilecekler. Araba piyasasında Mercedes ne ise bu ucaklar da turboprop ucaklar icinde odur. GOZLEM UĞURMUMCU m(Ba$tarafi 1. Sayfada) lik'i bolgeler' diyor destekliyor, "teşvik belgelen' ve "yatırım indirimleri" diyor. Devlet bankalarmdan sağlanan milyarlık krediler, özel sektörü besliyor. "Ihracat kredileri" ve "garanti mektuplan" ile özel sektörün dışa açılmasına destek oluyor. Bu arada tabii, bu kredilerin bir kısmı geri gelmiyor; gelmeyince bu borçlar, devlet bankalarınca silıniveri- yor! "Hayali ıhracat" yoluyla yurtdışındaki kara para akla- nıp Türkiye'ye geliyor. Bu milyarların sahipleri, Türkiye'de siyasal güç olup siyasal sahnelerde etkinliklerini arttırıyorlar. "Hayali ihracat" sanıkları için af hükmünde yasalarçı- karılıyor; bu yetmezmiş gibi Pasaport Yasası'nda deği- şiklik yapılıp hayali ihracatçılar ile her türlü kacakçılık suçunun sanık ve hükümlülerine pasaport alma hakkı veriliyor. ûzel sektörü bu kadar cömertçe destekleyen devlet, işçiye, memura, köylüye gelince niçin bırdenbire cimri- leşiveriyor? Niçin böylesine yasakçı oluyor? Bu sorunun yanıtt ideolojik... Evet ideolojik Uygulanan bu model "liberal"değil... Bilinmesi gere- ken ilk konu bu. Liberal olsa bu yasaklar söz konusu olmaz; liberal olsa işçiler emeklerini diledikleri gibi pa- zarlarlar. Bu model hem "devlet müdahaleciliği"nin en kötü, en yoz uygulamasına dayanıyor hem de "ekonomilehn mi- litarizasyonu" adı verilen Güney Amerika modelinden esinleniyor. Dokuz yıldır hiçbir güçlükle karşılaşmadan uygulanan bu model, 26 Mart günü büyük bir engelle karşılaştı: Halk engeli. Halk bu modele, "hayır "dedi. Çünkü bu modelde işçilerin "ree/ücreWer/"azalmıştı; işçinin alım gücü azalırken aynı donemde sermayenin kâr oranı artmıştı. ' 'Harp zenginleri'' gibi devlet destekli' 'enflasyon zen- g/7j/er/"türemişti. Kamu Işverenleri Sendikası toplusözleşmelerde "Nuh" diyor, "peygamber" demiyordu. İşçilerin emeklerini pazarlama güçleri yoktu; kamu iş- verenleri adına toplugörüşme masasına oturan bürok- ratların da bu konuda yetkileri yoktu. Yetki, Başbakan'ın iki dudağı arasındaydı. Geçim sıkıntısı ve pahalılık, işçilerin dayanma gücünü sıfıraindirmişti. Bu koşullarda sendikalann etkinlikleri de azalmıştj. İşçiler; sendikalann "yürü" dediklerinde yürüyecek, "dur" dediklerinde duracak ortamı çoktan geride bırak- mışlardı. Iktidar, bu pasif direnişte "kışkırtıcı" aravscak kadar aymazlık içindedir. Her yerde "kışkırtıcı" aranıyor. "Kışkırtıcı" aranıyorsa bu kışkırtıcı, işverenin uzlaş- maz tavrında, yaşam koşullarında, enflasyonda, peynir fiyatında, liberal olmayan şu kapitalist modelde ve "eko- nomilerin militarizasyonu" adını verdiğimiz 12 Eylül cuntasından izinli ve destekli "arabesk liberalizm'de aranmalıdır. Bu koşullarda "sosyal demokrat" oiduğu ileri süriilen SHP ne yapıyor? "Demokratiksolcu"kimlikli DSP ne ya- pıyor? Dünyanın bütün demokratik ülkelerinde sosyal de- mokrat partiler, bu gibi olaylarda ağırlıklarını duyurur- larTsöz ve karar sahibi olurlar. Bizdeki sosyal demokrat partiler SHP ve DSP, bu ko- şullarda bile "Uyuyan Güzel Balesi "ni oynuyorlar. Ozal Makedonya 9 da ÜSKÜP (AA) - Cumhurbaş- kanı Turgut özal, Bulgaristan ziyaretini tamamladıklan sonra Balkan gczisinın ikinci durağı olan Makedonya'ya geldi. Cumhurbaşkanı Ozal, Ma- kedonya'nın başkenti Üsküp Havaalam'nda Makedonya Cumhurbaşkanı Kiro Gligorov tarafından törenle karşılandı. Makedonya Cumhuriyeti Mec- lis Başkanı Stoyan Andov vc Başbakan Kriste Çirvenkovski'- nin de hazır bulunduğu tören- de, iki ülke millı marşlannın dinlenmesinin ardından, Cum- hurbaşkanı Gligorov protokol- dekileri Cumhurbaşkanı özal'a tanıstırdı. Cumhurbaşkanı Özal, Üs- küp Havaalam'ndan geldiği Villa Vodno'da, Makedonya Cumhurbaşkanı Kiro Gligoro- ve ile bir saate yakın süre görüş- tü. Göriişmede, Devlet Bakanı Şerif Ercan'ın yanı sıra Make- donya Dışişleri Bakanı Denko Mateski de hazır bulundu. Cumhurbaşkanı Özal, görüş- meden sonra Devlet Bakanı Şerif Ercan'la birlikte, Üsküp - leki tarihi İshak Bey Camii'ne geldi. Camiye gelişinde Make- k -d istikrar donya Diyanet İşleri Başkanı ~ a a a ' nanlarla tek tek tokalaştı. 1475 yılında Gazi İshak Bey tarafın- dan yaptınlan camınin tarihi hakkında bilgi alan özal, Ma- kedonya Diyanet İşleri Başkanı Süleyman Recep ile birlikte ca- mide 2 rekat namaz kıldı. Cum- hurbaşkanı Özal, daha sonra aralannda Yahya Kental Be- yadı'nın annesinin de bulundu- ğu caminin mezarlık bölümün- de yatanlann ruhuna Fatiha okudu. Cumhurbaşkanı özal, bu arada, cami çevresinde topla- nan ve kendisini alkışlayan Makedonyalılar'ı selamladı. Makedonya Cumhurbaşka- nı Kiro Gligorov, Cumhurbaş- kanı Turgut özal onuruna Makedonya Meclisi Tören Sa- lonu'nda bir öğle yemeği verdi. tki cumhurbaşkanı başkanlı- ğındaki heyetler arası resmi gö- rüşmeler, dün öğleden sonra Üsküp'te yapıldı. Cumhurbaş- kanı özal, Makedonya De- mokratik Parti temsılcileri ile Kosova Demokratik Birliği Başkam'nı ayn ayn kabul etti. Kazakistaıı (Baştarafi I. Sayfada) Faeia daha da büyüyebilirdi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Jandarma Genel Komu- tanı Orgeneral Eşref Bitlıs'le birlikte altı kişinin yaşamını yi- tirdiğı uçağın çevredeki binalan aşarak boş alana düşmesinin can kaybınının artmasını önle- diği belirtildi. Bu durumun. uçağın düşeceğini anlayan pilo- tun özellikle böyle bir yeri seç- mesinden kaynaklanabileceği vurgulanıyor. Kaza yerinin çevresindeki çok katlı lojmanlar ve kamu bi- nalanyla, trafik akışının yoğun- luğu dikkate ahndığında, pilo- tun. uçağın düşeceğini anladığı anda. en az can kaybına yol açacak bir nokta aradığı izleni- mi ediniliyor. Aynı çevreler, uçağın, bahçe- sine düştüğü posta işleme mer- kezinin önünden geçen ve trafi- ğin gidiş- geliş düzeninde işledi- ği yola inme girişiminde bulunmamasının güzergâhta seyreden araçlarda bulunanla- nn can kaybına yol açmamak kaygısıyla secılmiş olabıleceğini ifade ediyorlar. Uçağın çevredeki çok katlı lojmanlara, kamu binalanna ya da yola düşmesi halinde can kaybının çok fazla olabileceğini belirten bu çevreler, "Çok bü- yük bir facia atlatıldı. Uçak çok katlı binalann ortasına dalsay- dı, can kaybı çok fazla olurdu" dediler. Uçağın düştüğü posta işleme merkezinin hemen ya- nında. Emlak Bankası'nın ka- palı spor salonu bulunuyor. Kazanın oiduğu saatlerde spor salonunda bulunan ço- cuklar. her şeyden habersiz ça- lışmalannı sürdürüyorlardı. Yenimahalle, gerek yerleşim, gerekse de uçağın bir yöla inme olasılığı göz önünde bulundu- rularak trafik açısından yoğun bir bölge. Kaza olasılığının be- lirmesi ile kazanın olması ara- sında geçen süreye ilişkin gö- rüşmeler. karakutunun açılma- sından sonra anlaşılacak. Kaza sonrasında yaşanan bu başka ılginç olay da polislerin Ankara Cumhuriyet Savcısı'nı uzun süre bulamamalan oldu. Kazanın saat 12.30 sıralannda olmasına karşın polisler, uzun süre aramalan sonucu savcıyı saat 13.34'te buldular. Savcının çağnsına saat 13.24'te mesaj ge- çildi ve savcı olay yerine 13.34'- <e hareket etti. Orgeneral Bitlis'in kaza yerinde bulunan üniforması. (AA) sonra, Azerbaycan ve Ermenis- tan üzerinden geçecek bir petrol boru hattı kurulabileceğini kaydetti. Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de önceki gün başlayan teknik toplantıya Türkiye'den BOTAŞ Genel Müdürü Mete Göknel başkanlığında bir heyet katıldı. Toplantıda Türkiye petrolün önce Karadeniz'e bo- rularla taşınması, oradan da gemilerle boğazlar yoluyla Av- rupa'ya ulaştınlması önerisine karşı çıktı. Ingiliz. Amerikan. Azerbaycan ve Türkfirmatem- silcilerinin hazır bulunduğu toplantıda, kesin sonuca 28 şu- batta yine Bakü'de yapılacak toplantıda vanlması kararlaştı- nldı. Başbakan Demirel de dün başlayan "1. Petrol Şurasf'nda yaptığı konuşmada. Orta Asya petrolünün Akdeniz'e indiril- mesi konusuna da dcğincrck "Orta Asya pctrolünü vcguzını dünyaya aktanmak açısından önümüzde parlak projclcr \ar. En uygun. Akdcnız limanlan- dır. Bu nakil ışindc. Türkive"- nin güncyindeki limanlar. cko- nomimızc büvük vararlar vıâ- layacaktır. Dün>a da bunu sezmiş vc rckabct içine gimiış- tir. Kafkasva'da bir barış olıır- sa. Kars'tan. Ka/akistan'ın. Türkmcnısuın'ın >chırlcnne ula>mak. İstanbul'a ula>nuk gıbı olacaktır Ancak or.ıl.ırd.ı ı\tcr.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle