Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 ŞUBAT1993 PERŞEMBE CUMHURIYET SAYFA
HABERLEREV DEVAMI 19
GUNCEL
CUKEYT ARCAYUREK
• (Baştarafı I. Sayfada)
Büyük Balkan seferine bırlikte çıktığı heyette Make-
donya ve Saraybosna buyükelçilerini göremeyincefena
halde bozulmuş. Büyük bir gazetenin yazarı Sofya'dan
bildiriyor ki Tö'ye ' Şimdidebüyükelçişoku" reva görül-
müş. Makedonya Büyükelçisi'ni geziye katılmaktan inö-
nü alıkoymuş fnönü gibı sadece özel yaşamında değil,
resmi görevinde de her turlü nezaket kuralını asla unut-
mayan bir kişinin böyle davranmasına gerek olabilir mi?
Üstelik Makedonya Buyükelçisi -resmı kaynakların söy-
ledığine göre- güven mektubunu henüz Makedonya
Cumhurbaşkanı'na sunmamış. Saraybosna Büyükel-
çisi'nin geziye katılmamasının nedeni ise kararnamesi-
nin henüz çıkmamış olması.
Ama haberi okuyanlar, hükümetin neredeyse TÖ'ye
zulmetmek için yollar aradığına hükmedecek. Hayal gü-
cünün böylesine pes doğrusu!
Haber şöyle bir yorumla sona eriyor "Her ikibüyükel-
çi olayında da, Özal-hükümet çelişkisinin yaşandığı ve
hükümetin Özal'ın Balkanlar konusunda Türkiye adına
inisiyatif kullanıyor izlenimi vermesini engellemeye ça-
tıştığı
1
ilerisürüldü."
Ola ki hükümet aleyhine habbeyi kubbe yapmak için
hazır bekleyen ya TÖ'nün bızzat kendisi ya da çevresi
aracılığıyla büyük gazeteye inanılması güç böyle bir gö-
rüş bildirildi. Suç gazetecinin değil. Gazeteciye böylesi-
ne inanılmaz haberi derhal yetıştirenlerde.
Çankaya'dakini yüceltelim derken gülünç oluyoruz
gülünç!
Gezide bulunan Dışişleri Müsteşarı Özdem Sanberk
bir başka konu tartışılırken dayanamamış, Tö'ye. "Sizin
bazı sözleriniz bu ülkeleri çok tedirgin ediyor" demiş.
Haksız mı?
Deve olan pire
Habbelerden kubbeler yapılırken dışarıda, son gürv
lerde içeride pireden develer yaratılmaya çalışılıyor.
Taze örnek, Şırnak Valisi Mustafa Malay.
Bayındırlık Bakanlığı'ndan Şırnak a atanan 400 kişinin
güveniik soruşturmasından geçmediğini iddia ediyor.
Oysa Bakan Onur Kumbaracıbaşı. bize kesin bir dılle
açıkhyor; başvuruların merkezde, genel müdürlükte de-
ğerlendirildikten sonra işleme konulduğunu, güveniik
soruşturmalarının ait oiduğu ilde yapılması gerektiğini
ve ancak bu soruşturmadan sonra atamaların kesinlik
kazandığını söylüyor.
Güneydoğu'da on ile altı binini OYP'li, dört binini
SHP'li bakanların kullanacağı on bin yeni kadro veril-
miş. SHP kontenjanından 300'ünü elbette güveniik so-
ruşturmasından sonra valiler sakıncalı bulmuşlar,
atamalar derhal iptal edUmiş. 9 ilden ses yok. Sadece
Şırnak Valisi'nden yakınmalar geliyor. Acaba neden?
Kimine göre vali ilinde bazı kışilere iş vaat etmiş.
Bakanlar Kurulu'nda savlarını sıralarken Mustafa Ma-
lay'a soruluyor: "Atananlar arasında PKK'lılar var di-
yorsunuz, kanıtı nerede?" Yanıt: "Kanıt yok, söylenti
var."
Içişleri Bakanı Sezgin'in bakan arkadaşlarına anlattı-
ğına göre olağanüstü hal valileri koordinasyon toplantı-
sında Malay, gümrüklerde rüşvet alındığını, kömür
ocaklarından haraç toplandığını ve bunların PKK'ya git-
tiğini söylüyor. Sezgin, dayanamıyor, "Sayın Vali, bun-
ları önlemek sizin göreviniz değil mi?" diyor.
Bir valiyle bir bakan arasındaki tatsız tartışma sürüp
gidiyor. Bakan Onur Kumbaracıbaşı, hesabını kitabını
bilen, adımını atarken nereyş basacağını önceden kesti-
ren bir siyasetçi. Hiç kuşku yok, Vali Malay'ın savlarına
karşı şöyle dört başı mamur bir dosya hazırlıyor olmalı.
Fakat bir valinin, hem de Bakanlar Kurulu toplantısın-
da bir bakanı itham eden konuşmalar yapmasından
sonra yerinde kalması, başka tartışmaları gündeme ge-
tiriyor.
Kuşkusuz çeşitli söylentiler dolaşıyor. Galiba en sağ-
lıklısı, bütün valileri gözden geçirip geniş kapsamlı yeni
bir kararname hazırlanacağına değinen haber.
Sadece SHP'nin değil, DYP'nin de yakındığı kimi vali-
lerin bu kararnameyle değiştirileceği öne sürülüyor.
Tabii en başta Mustafa Malay.
Kaçacaklanıu
herkesbiliyordıı
Yurt Haberteri Servisi - Nev-
şehir E Tipi Kapalı Cezaevi'nde
bulunan 18 "siyasi luiuklu 35
metrc tünel kazarak kaçtı. Ka-
çanlar arasında 1990 vılında
Sağmalcılar Cezacvi'nden firar
eden ve fıran 23 gün sonra anla-
şılan Devrimci Sol Merkez
Komite üyesi oiduğu ileri sürü-
len Mûrsel Göleli ile Türkiye
İşçi Köylü Kurtuluş Ordusu
(TİKKO) Gcnel Sckreterı oi-
duğu ileri süriilen ve lOyıl önce
cezaevinden firar edıp 27 Şubat
1992de>akalanan Hasan Dur-
na da bulunuyor.
Adalet Bakanı Seyıî Oktay.
Nevşehir Cezaevi'nden firar
olabileceği yolunda duyumlar
aldıklannı belırterek "Cezaevı
yetkililerini son 20 gün icinde
iki kez uyarmışlık. bir kez de
arama yapılmıştı" dedi.
Nevşehir E Tipi Cezaevi'nin
C Bloku'ndaki koğuşlarda kal-
makta olan 18 tutuklu. dün
sabah 03.00 sıralannda yakla-
şık 35 metre uzunluğunda kazı-
lan tüneli kullanarak kaçtılar.
Tünelin kazıldığı zeminin yak-
laşık 3 metre kalınlığında beton
oiduğu ve kaçaklann tünel dışı-
na çıktıklannda beraberlerinde
taşıdıklan beyaz çarşaflara sa-
nnarak karlı arazide yaklaşık
700 metre süründükleri öğrenil-
"
:
. 18 tutuklunun sürünerek
e
eçtikleri arazide tünelden son
çıkan kaçağın çalılarla süpüre-
rek ızlerini örtmeye çalıştığı be-
lirlendi. Nevşehir Emniyet
Müdürü yetkılileri de Erzincan
depremi sonrasında Nevşehir
Cezaevi"ne sevk edilen 18 tu-
tuklunun tünelden çıktıktan
sonra yaya olarak Nevşehir'e
bağlı Göre kasabası yönüne
kaçtıklannın ayak izlerinden
bejirlendiğini söylediler.
İlgililer. firar olayının ne za-
man ve nasıl meydana geldiğini
araştırdıklannı belirterek ay-
nntılı açıklama yapmadılar.
Nevşehir Cezaevi Başsavcısı
Zafer Yavuz yaptığı açıklama-
da dün sabah cezaevinde yapı-
lan savımda. 18 siyasi tutuklu-
nun kaldıklan koğuşlarda
bulunmadıklarının tespıt edil-
diâını bildırdı. Yavuz. "Yapı-
lan incelemelerde tutuklulann
koğuş içinden 35 metre uzunlu-
ğunda tünel kazarak firar ettik-
leri belirlendı" dedi. Yavuz.
firar edenler arasında Devrimci
Sol Merkez Komite üyesi Mür-
sel Göleli ile TİKKO Genel
Sekreteri Hasan Durna'nın da
bulunduğunu belirtti.
Cezaevinden firar eden tu-
tuklu ve hükümlülerin isimleri
şöyle: TDKP: Hüseyin Yanç.
Ali Kanar. Mehmet Zengin. Ah-
met Vurucu. PKK: Ali İhsan
Kıtay. Hüseyin Yıldınm. İbra-
him Serdar Oğur. Abdullah
Sönmez. Mehmet Emin Özbay.
Muhammet İsa Şahin (Suriye
uvruklu). Mehmet Çelik. Meh-
met Sa\aş. TİKKO: Hasan
Durna, Erol Özel, Gökhan Ka-
ya, Yıldınm Ancan, DEV-SOL:
Mürsel Göleli. Mustafa Sefer.
Adalet Bakanı Seyfı Oktay
olaydan sonra 3 müfettiş ile 2
Ceza ve Tevkif İşleri Genel Mü-
dür Yardımcısfnın Nevşehir
Cezaevi'ne gönderildiğini belir-
terek şunlan söyledi:
"Bu cezaevinde firar olabile-
ceği konusunda duyumlar al-
mıştık. O nedenle aylardan beri
bu konuda her türlü duyarlıhğı
gösterdik. Cezaevi yetkililerini
sık sık yazılı olarak ve telefonla
u>ardık.
Firar eden 18 tutuklunun Er-
zincan depremi sonrası Nevşe-
hir Cezaevi'ne nakledildiğini
belirten Adalet Bakanı Oktay.
son kaçış olayırun bir kez daha
Ceza İnfaz Yasası'nın çıkanl-
ması gerekliliğini ortaya koy-
duğunu vurgulayarak şunlan
söyledi.
"Bu olay da bir kez daha gös-
tenyor ki cezaevleri konusunda
gerek bina yapısı, gerekse bu bi-
nalann teknik donanımını. ce-
zaevi yönetimlerinin yeniden
yapılandınlması konulan bü-
yük önem taşıyor. Bu konuda
reform nıteliği taşıyan, cezaev-
lenni bugünkü koşullanndan
anndıracak, şu anda Bakanlar
Kurulu gündeminde bulunan
Ceza İnfaz Yasası Taslağı'nın
bir an önceTBMM'ye sevki ge-
rekiyor."
Duııal ıııi, kaza mı?ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Jandarma Genel Komu-
tanı Orgeneral Eşref Bitlis.
Diyarbakıra gitmek üzere bin-
dıği Kara Kuvvetleri Komu-
tanlıği'na ait Beechcraft Super
King B-200 tipi uçağın, Yenı-
mahalle PTT İşleme Merkezı
binasının yanına düşmesi sonu-
cuşehitoldu.
Kazada. Bitlis ile birlikte
uçakta bulunan emir subayı Pi-
yade Albay Fahir Işık. Pilot
Binbaşı Yaşar Erihan. Yüzbaşı
Tuğrul Sezginler ve makınist
Başçavuş Emin Önen şehit olur-
ken, binanın girişindeki bekçi
kulübesinde bulunan bina bek-
çisi Ruhi Malay da ağır yaralan-
dı.
Beechcraft Super King B-200
lipi uçağın bakımının son dere-
ce önemli olduğunu vurgula-
yan uzmanlar bakımdaki en
küçük aksaklığın önemli so-
nuçlar yaratabileceğini vurgu-
ladılar. Bu tip uçaklann 1990'-
da iki kez ciddi anza yaptığı ve
asken çevrelerde "sabıkalı
ucaklar" olarak adlandınldık-
lan belirtiliyor.
Bitlis ve beraberindekileri ta-
şıyan uçak dün saat 12.30 sıra-
lannda Güvercinlik Askeri
Havaalam'ndan hareket etti.
Görgü tanıklanndan edinilen
bilgiye göre, uçağı Esenboğa'ya
indirmek ısteyen Pilot Binbaşı
Yaşar Erihan. uçağın sağ mo-
torunda yangın çıkması üzeri-
ne, Esenboğa Havalimam'na
ulaşamavacağını anlayınca.
Yenimahalle üzerinde posta iş-
leme merkezinin bahçesindeki
yola inmek için çaba harcadı.
Ancak uçak. yere temas etmesi-
nin ardından 20 metre sürük-
lendi ve patladı. Uçak sürükle-
nirken yolda park edilmiş
olarak duran Muithı Taşdemir'e
ait 06-LNP-97 plakalı Renault
marka otomobile, posta işleme
merkezi binasının malzeme gi-
riş kapısında bulunan betonar-
me bekçi kulübesine ve PTT
araçlanna çarptı. Çarpmanın
ardından şiddetli bir patlama
meydana gelrrken. kulübede
bulunan bekçi Ruhi Malay çev-
reye dağılan ve ateş alan benzin
nedeniyle ağır derecede yandı.
Görgü tanıklan patlamadan
sonra. kulübede bulunan bekçi
Ruhi Malay'ın alevler icinde
"Kurtann beni" diye bağırarak
dışanya fırladığını söylediler.
Malay daha sonra kaldınldığı
Numune Hastanesi'nde tedavi
altına alındı. ""^"
Kaza soruşturmasının Ge-
nelkurmay Başkanlığı tarafın-
dan yapılacağı belirtilirken.
Başbaİcan Süleyman Demirel.
sabotaj olasılığı üzerinde duru-
lup durulmadığının sorulması
üzerinc. "Sanmıyorum" dedi.
TBMM Başkanı Hüsamettin
Cindoruk. Başbakan Süleyman
Demirel. Genelkurmay Başka-
nı Orgeneral Doğan Güreş ve
kuvvet komutanlan olay yerine
gelerek incelemede bulundular.
Edinilen bilgiye göre, saat
12.20 sıralannda Orgeneral Eş-
ref Bitlis ve beraberindekileri
taşıyan uçak Güvercinlik Kara
Havacılık Okulu'ndan Diyar-
bakır'a gitmek üzere havalandı.
Kalkıştan bırkaç dakika sonra,
uçağın Pilotu Binbaşı Yaşar
Erihan, Güvercinlik uçuş kule-
sini arayarak. uçakta anza ol-
duğunu ve Esenboğa Havali-
mam'na zorunlu iniş yapmak
istediğini bıldirdi. Jandarma
Genel Komutanlığı'ndan üst
düzey bir yetkili, "Uçak kalk-
tıktan sonra, pilot bize "anza
var Esenboğa'ya ineceğim' diye
bildirmiş. 10 dakika icinde biz
öğrendik. Belki 5 dakika icinde
bunu bildirdi" diye konuştu.
Görgü tanıklan, uçağın yere
temas ettiği zaman bir patlama-
nın olmadığını ve patlamanın
uçağın 20 metre kadar sürük-
lenmesinden sonra bekçi kulü-
besinin hizasında olduğunu
belirttiler. Uçak, kulübeye
çarptıktan sonra, yol kenannda
park etmiş bulunan PTT araç-
lanna da çarparak 150 metre
kadar sürüklendi. Sürüklenen
uçağın parçalan çevreye dağı-
lırken. uçağın bir bölümü
PTTye ait kamyonlara çarpa-
rak durdu. Çarpmanın şidde-
tiyle Orgeneral Bitlis'in ve
uçakta bulunan kişilerin ceset-
leri çevreye dağıldı. Uçağın par-
çalan yaklaşık 500 metrekare-
iık bir alana dağıldı. Meydana
gelen patlamanın şiddetiyle,
posta dağıtım merkezin binası-
nın giriş ve ikinci katındaki
camlar parçalandı. Olayın mey-
dana geldiği sıralarda. PTT ça-
lışanlannın yemek yedikleri
öğrenildi. Kaza nedeniyle PTT
personelinden ölen ya da yara-
ianan olmadı.
Jandarma Genel Komutanı
Orgeneral Bitlis ile birlikte 5 ki-
şinin ölümüne neden olan uçak
kazası ile ilgıli soruşturma Ge-
nelkurmay askeri savcılığı tara-
fından başlatıldı. Bu arada,
kazadan sonra olay yerine ge-
len görevliler tarafından. Bitlis
ve beraberindekilerin, enkaz
arasında kalan evraklan top-
landı. Gizlilik kaydı taşıyan ev-
raklann bulunduğu çantalann
kaza sırasında önemli ölçüde
yandığı ve tahrip oiduğu belir-
tildi. Evraklann sağlam kalan
bölümü ise olay yerinden ilk
toplananlar arasında yer aldı.
Başbakan Süleyman Demi-
PORTRE EŞREF BİTLİS
Kıbns ve Üstün Hizmet
madalyalı orgeneral
Feci bir kaza sonucu yaşamını yiıiren Jandarma Genel
Komutanı Orgeneral Eşref Billis. 1933 yılında Malatya'da
doğdu. 1952 yılında HarpOkulu'nu, 1954'tePolatlıTopçu
Okulu'nu bitirdi. 1964 yılına dek Elazığ Uzunköprü ve
Erzurum'da çeşitli topçu birliklcrindc batarya komulanlığı
görevinde bulundu. 1966yılında Kara Harp Akademisi'riden
mezun olan Bitlis 1%7'de Almanya'da Goelhc Enstitüsü'nde
Almancaöğrenimigördü. 1969yılındaSilahlıKuweller
Akademisi'ni bitirdi. Ardından Amasya'da Tugay Harckat ve
Eğitım Şube Müdürlüğü vc Kurmay Başkanlığı. Kara Harp
Akademisi'ndeöğrcıim üyeliği, KıbnsTürk Banş Kuvvetleri
Komutanlığı Harckcl vc Eğılim Şubc Müdürlüğü ile Kıbns
Türk Kuvvcıleri Alay Komutanlığı görcvlcrindc bulundu.
Billis, Kıbns Banş Harckatı'na da kalıldı. Yurtici Balı Bölge
Komulanlığı Kurmay Başkanlığı görcvindc bulunan Billis,
1978 yılında Tuğgencralliğc yükselerck Komando Tugay
Komutanlığı'na atandı. 1982'dc Tümgencralliğc yükseldi ve
iki yıl Kıbns'taTümen Komulanlığı görcvinı yürüttü. 1984
yılında ÜçüncüOrdu Kurmay Başkanlığı'na atandı. 1986'da
Korgcneralliğe yükselerck Gclibolu ikinci Kolordu
Komulanlığı'na tayin cdildi. 2 yıl Kolordu Komutanlığı
yaptıklan sonra KıbnsTürk Banş Kuvvetleri Komutanı
olarak Kıbns'a göndenldi I990yılında0rgencralhğe
yükselen vc Jandarma Gcnel Komutanlığı'na atanan
Orgeneral Bitlis, evlive 2 çocuk babasıydı Bitlis'Kıbns
Harckat Madalyasf vc'Türk Silahlı Kuvvcllcn Üstün
Hizmet Madalyasf sahibiydi.
Ankara'dabüyükkazalar
Ankara'da son 43 yılda büyük uçak kazalanna tanık oldu. Bu
kazalar tarih sırasıyla şöyle:
• Mart 1950: TH Y'nin "Bal" adlı uçağı Ankara'dadüştü,
11 kişi öldü.
• 1 Şubat 1963: Ankaraüslündeçarpıym iki uçak Ulus
semtinde düştü Olay Ortadoğu HavaYollanna ait 265 numarah
76kişilik Lübnan > olcu uçağı ile Türk Hava Kuvvcüen 12.
Hava Ussüne bağlı Çubuk-28 adlı Dakola (C47) lipi uçağın
çarpışması sonucu meydana geldi.
Kazada 100 kişi öldü, 80 kişi yaralandı
• 16Kasım 1965: Dıyarbakır'daki lalNkallandöncn askeri
hcycli taşıyan uçak Yenimahalle yakınına düştü.
9subayşehiloldu.
• 23 Aralık 1979: Ankara Esenboğa Havaalanı yakınında
dağa carpan uçakla 39 kişi yaşamını yılirdi.
• !6Ocak 1983:THY'nınA'yonadlı uçağj Esenboğa
Havaalam'na düştü. Kazada 46 kişi öldü. 21 kişi yaralandı.
rel. kazayı "yan ılctkcn devrc
elemanlan fabrikasf'nın açılışı
için bulunduğu TESTAŞa ait
Eskişehir yolu 9. kilomctredcki
tesislerde öğrcndi. Ancak. bu
sırada Deınırel'in uçağın ıçındc
Orgeneral Eşref Bitlis'in de bu-
lunduğundan haberi olmadığı
bildirildi.
r
,Saai 12.40ta TESTAŞ icsis-
lerinden aynlarak olay bolgcsi-
ne gelen Başbakan. saat 13.00
sıralannda kaza yerinde kısa
birincelemeyaptı. Rokelsan tc-
sıslcrinde füze motoru tcst atcş-
lemesini yapmak üzere. Elma-
dağa hareket eden Demirel.
yolda kaza hakkında ayrıntılı
bilgi alırken. Orgeneral Bitlis'in
durumunu öğrendi. Dcmirel.
bunun üzcrine programını iptal
ederek. Siteler kavşağından gcn
dönüp. Yeni Başbakanlık bina-
sına geldı. Demirel, daha sonra
de\let bakanlan Ekrem Cey-
hun. Cavit Çağlar. Ulaştırma
Bakanı Yaşar Topcu. Sanayi ve
Ticaret Bakanı Tahir Köse ile
birlikte Genclkurma) Başkan-
lığı karargâhına gitti. Demirel
ile aynı sırada Cumhurbaşkanı
Vekili Hüsamettin Cindoruk ile
İçişleri Bakanı İsmet Sezgin de
Genelkurmay Başkanlığı'na
geldiler.
Başbakan vc bcrabcrindcki-
ler, burada Genelkurmay Baş-
kanı Orgeneral Doğan Güreş
ile yaklaşık 45 dakika süren bir
görüşme yaptılar. Görüşmeden
aynlırken basın mcnsuplanna,
"Fevkalade üzgünüz. Çok de-
zctccılcrin sorulanna şu yanıl-
lan vcrdi:
- Olayın nasıl meydana geldiği
hakkında bilginiz var mı?
Demirel - Hıçbir şey yok.
Hiçbirşey bılmnoruz.
- Uçak havadayken sonm çık-
tığı belirtiliyor.
Demirel - Henüz bir şey bil-
ratyoruz.
- Sabotaj olasılığı üzerinde du-
nıluyor mu?
Demirel - Görünürde. sanmı-
yorum.
- Pilot acil dunım alarmı vere-
rek Esenboğa'ya iniş izni iste-
miş...
Demirel - Biraz bckleyin ba-
kalım. Hepsi aydınlanır.
- Soruşturma nasıl yürütüie-
cek? Özel bir komisyon kurula-
cak mı?
Demirel - Her zaman. buçeşit
işlerde ne yapıldıysa, p yapılır.
Devletin ışidir onlar. İlgıli ma-
kamlar yapar.
- Görev neydi?
Demirel - Görev. Diyarba-
kır'a gidiyordu.
Demirel'in verdiği bilgiye gö-
re. Orgeneral Bitlis'in yanı sıra
kazada Binbaşı Yaşar Erihan.
Piyade Yüzbaşı T uğrul Sezgin-
ler. Piyade Albir. Fahri Işık.
Başçavuş Emin Önen de yaşa-
mını yitirdi. Demirel, kaza ne-
deniyle dün bütün programınt
iptal etti. Başbakan'ın dün gece
generaller ve eşleri onuruna ve-
receği yeni yıl resepsiyonu da
başka bir tarihe ertelendi.
Llaştırma Bakanı Yaşar
ğerli bir komuianımız maalesef Topçu kazada sabotaj ihümali-
ebediyeteintikalcttı. Allahrah- n
in bulunmadığını ve kuyruk
met eylesin. Silahlı Kuvvetleri- "
mize. ailesinc vc bütün milleti-
mize başsağlığı diliyorum.
Henüz olay hakkında bundan
başka bir bilgimiz yok. Beş kişi- Kaza Meclis'te
ler. Beşine dc Allah'tan rahmet
diliyoruz. Şu andaki bilgimiz
bu kadar" diyen Başbakan. ea-
flaplannın buzlanmasını kaza-
ya neden olarak gördüklerini
söyledi.
İçişleri Bakanı İsmet Sezgin,
dün TBMM Genel Kurulu'nda
gündcm dışı bir konuşma yapa-
rak mıllctvckıllcrinc ka/a hak-
kında bılgi verdi. Çok üzgün
oiduğu gözlcncn Sezgin. konuş-
masında uçağın havalandıklan
sonra her iki motorunda orli'va
çıkan anza nedeniyle düştüğû-
nü. ancak buna karşın diğcr ih-
timallerin gözükmcmcsinc kar-
şın, Genelkurmay vc diğcr
birimler tarafından ınccleme
yapıldığını söyledi.
Öte yandan yurtdışında bu-
lunan Cumhurbaşkanı Turgut
Özal ve siyasi parti liderleri ya-
yımladıkları mesajlarda olay-
dan duyduklan üzüntüyü dile
getirdiler. DSP Genel Başkanı
Bülent Ecevit ile HEP Genel
Başkanı Ahmet Türk, Orgene-
ral Bitlis'in ölümü nedeniyle
başsağlığı dilcğinde bulundu-
lar
Sabıkalı uçak
Beechcraft B-200 tipi ucaklar
Türkiye'de "sabıkalı" olarak
tanınıyor. Bu uçaklann en
önemli eksiğini, elektrik, hidro-
lik ve iniş takımlannın eskikliği
oluştunıyor. Aynca bu uçakla-
nn yolcu giriş kapılanndaki las-
tiklerinin yırtılması sonucu.
uçak içi kabin basıncı da sürckli
değişkenlik göstcriyor.
Askeri kaynaklann verdiği
bilgiye göre Orgeneral Bitlis ile
birlikte uçakta bulunan toplam
5 kişinin yaşamını yitirmesine
yol açan Beechcraft B-200 tipi
uçaklardan. envanterdc toplam
7 adet bulunuyor. Bu uçaklar-
dan ikisinin daha önceden alın-
dığı, kaza sırasında parçalanan
uçakla birlikte 5 B-200'ün de
geçen yıl sonunda satın alındığı
saptandı.
Askeri kaynaklann verdiği
bilgiye göre, son olarak 1990 yı-
lında Jandarma Genel Komu-
lanlığı, gerek eğitim gerekse
VIPolarak kullanılmak üzere 5
uçak alımı için ihaleye çıktı. Bu
ihaleye Beechcraft Super King
Air B-200 tipi uçağın yanı iira
ABD'nin Chcyenne firmasının
ürünü olan 3-A modeli ile İngi-
lizlerin British Aerospace fir-
masının BA-800 modeli kaiıldı-
lar. Sonuçta ihaleyi B-200
kazanırken. 8 ay kadar önce.
1992'nin sonlannda 5 adet
uçak Türkiye'ye teslim cdildi.
Kaynaklann verdiği bilgiye
göre. bu uçaklann en önemli
cksikliği iniş takımlan. Aynca.
uçaklann hidrolik nzası. kanat
komuilan veiniş takım komut-
lannda problem yaratıyor. Bu
uçaklarda cn küçük bir bakım
hatası tehlikcli durumlar yara-
tırkcn. ana iniş takımı tekerlek-
len tam olarak gövde icinde
saklayamıyor. Bu da iniş ta-
kımlannda anzalara yol açıyor.
Jandarma Genel Komutan-
lığı'nın envantcrinde daha ön-
ccdcn 2 tanc bulunan bu uçak-
larda flap bozukluklannın da
saptandığı ve yolcu giriş kapıla-
nndaki lastiklerin yırtılması
sonucu. uçağın basınç kaybetti-
ği de öğrenildi. Kaynaklar bu
uçaklarda bakımın son derece
önemli olduğunu. cn küçük bir
ihmalın büyük sonuçlaryarata-
cağını kaydettiler.
Sabıkalı uçaklann Türkiye
temsilcisinin, daha önce Lock-
heed olayında adı geçen Nezih
Dural'ın sahibi bulunduğu Al-
tay Kolekıif Şirketi oiduğu öğ-
renildi. Şirket yetkılileri olay-
dan büyük üzüntü duyduklan-
nı bildinrken, düşen uçağı
övdüler. İsminin yazılmasını is-
temeyen bir şirket yetkilisi, B-
200 uçaklann özcllikleri ile ilgıli
olarak şunlan söyledi:
"Bu ucaklar 50 yıldır üretilen
uçaklardır. Kazanın nedenini
bizim bilmememiz mümkün
değil şu anda. Elbette ki Hava
ve Kara Kuvvetleri'nin uzman-
lan olayı inceleyecekler. Sebe-
bin ne olduğunu ancak onlar
ortaya çıkarabilecekler. Araba
piyasasında Mercedes ne ise bu
ucaklar da turboprop ucaklar
icinde odur.
GOZLEM
UĞURMUMCU
m(Ba$tarafi 1. Sayfada)
lik'i bolgeler' diyor destekliyor, "teşvik belgelen' ve
"yatırım indirimleri" diyor.
Devlet bankalarmdan sağlanan milyarlık krediler,
özel sektörü besliyor. "Ihracat kredileri" ve "garanti
mektuplan" ile özel sektörün dışa açılmasına destek
oluyor.
Bu arada tabii, bu kredilerin bir kısmı geri gelmiyor;
gelmeyince bu borçlar, devlet bankalarınca silıniveri-
yor!
"Hayali ıhracat" yoluyla yurtdışındaki kara para akla-
nıp Türkiye'ye geliyor.
Bu milyarların sahipleri, Türkiye'de siyasal güç olup
siyasal sahnelerde etkinliklerini arttırıyorlar.
"Hayali ihracat" sanıkları için af hükmünde yasalarçı-
karılıyor; bu yetmezmiş gibi Pasaport Yasası'nda deği-
şiklik yapılıp hayali ihracatçılar ile her türlü kacakçılık
suçunun sanık ve hükümlülerine pasaport alma hakkı
veriliyor.
ûzel sektörü bu kadar cömertçe destekleyen devlet,
işçiye, memura, köylüye gelince niçin bırdenbire cimri-
leşiveriyor?
Niçin böylesine yasakçı oluyor?
Bu sorunun yanıtt ideolojik... Evet ideolojik
Uygulanan bu model "liberal"değil... Bilinmesi gere-
ken ilk konu bu. Liberal olsa bu yasaklar söz konusu
olmaz; liberal olsa işçiler emeklerini diledikleri gibi pa-
zarlarlar.
Bu model hem "devlet müdahaleciliği"nin en kötü, en
yoz uygulamasına dayanıyor hem de "ekonomilehn mi-
litarizasyonu" adı verilen Güney Amerika modelinden
esinleniyor.
Dokuz yıldır hiçbir güçlükle karşılaşmadan uygulanan
bu model, 26 Mart günü büyük bir engelle karşılaştı:
Halk engeli.
Halk bu modele, "hayır "dedi.
Çünkü bu modelde işçilerin "ree/ücreWer/"azalmıştı;
işçinin alım gücü azalırken aynı donemde sermayenin
kâr oranı artmıştı.
' 'Harp zenginleri'' gibi devlet destekli' 'enflasyon zen-
g/7j/er/"türemişti.
Kamu Işverenleri Sendikası toplusözleşmelerde
"Nuh" diyor, "peygamber" demiyordu.
İşçilerin emeklerini pazarlama güçleri yoktu; kamu iş-
verenleri adına toplugörüşme masasına oturan bürok-
ratların da bu konuda yetkileri yoktu.
Yetki, Başbakan'ın iki dudağı arasındaydı.
Geçim sıkıntısı ve pahalılık, işçilerin dayanma gücünü
sıfıraindirmişti.
Bu koşullarda sendikalann etkinlikleri de azalmıştj.
İşçiler; sendikalann "yürü" dediklerinde yürüyecek,
"dur" dediklerinde duracak ortamı çoktan geride bırak-
mışlardı.
Iktidar, bu pasif direnişte "kışkırtıcı" aravscak kadar
aymazlık içindedir.
Her yerde "kışkırtıcı" aranıyor.
"Kışkırtıcı" aranıyorsa bu kışkırtıcı, işverenin uzlaş-
maz tavrında, yaşam koşullarında, enflasyonda, peynir
fiyatında, liberal olmayan şu kapitalist modelde ve "eko-
nomilerin militarizasyonu" adını verdiğimiz 12 Eylül
cuntasından izinli ve destekli "arabesk liberalizm'de
aranmalıdır.
Bu koşullarda "sosyal demokrat" oiduğu ileri süriilen
SHP ne yapıyor? "Demokratiksolcu"kimlikli DSP ne ya-
pıyor?
Dünyanın bütün demokratik ülkelerinde sosyal de-
mokrat partiler, bu gibi olaylarda ağırlıklarını duyurur-
larTsöz ve karar sahibi olurlar.
Bizdeki sosyal demokrat partiler SHP ve DSP, bu ko-
şullarda bile "Uyuyan Güzel Balesi "ni oynuyorlar.
Ozal Makedonya
9
da
ÜSKÜP (AA) - Cumhurbaş-
kanı Turgut özal, Bulgaristan
ziyaretini tamamladıklan sonra
Balkan gczisinın ikinci durağı
olan Makedonya'ya geldi.
Cumhurbaşkanı Ozal, Ma-
kedonya'nın başkenti Üsküp
Havaalam'nda Makedonya
Cumhurbaşkanı Kiro Gligorov
tarafından törenle karşılandı.
Makedonya Cumhuriyeti Mec-
lis Başkanı Stoyan Andov vc
Başbakan Kriste Çirvenkovski'-
nin de hazır bulunduğu tören-
de, iki ülke millı marşlannın
dinlenmesinin ardından, Cum-
hurbaşkanı Gligorov protokol-
dekileri Cumhurbaşkanı
özal'a tanıstırdı.
Cumhurbaşkanı Özal, Üs-
küp Havaalam'ndan geldiği
Villa Vodno'da, Makedonya
Cumhurbaşkanı Kiro Gligoro-
ve ile bir saate yakın süre görüş-
tü. Göriişmede, Devlet Bakanı
Şerif Ercan'ın yanı sıra Make-
donya Dışişleri Bakanı Denko
Mateski de hazır bulundu.
Cumhurbaşkanı Özal, görüş-
meden sonra Devlet Bakanı
Şerif Ercan'la birlikte, Üsküp -
leki tarihi İshak Bey Camii'ne
geldi. Camiye gelişinde Make- k
-d
istikrar
donya Diyanet İşleri Başkanı ~
a a a
'
nanlarla tek tek tokalaştı. 1475
yılında Gazi İshak Bey tarafın-
dan yaptınlan camınin tarihi
hakkında bilgi alan özal, Ma-
kedonya Diyanet İşleri Başkanı
Süleyman Recep ile birlikte ca-
mide 2 rekat namaz kıldı. Cum-
hurbaşkanı Özal, daha sonra
aralannda Yahya Kental Be-
yadı'nın annesinin de bulundu-
ğu caminin mezarlık bölümün-
de yatanlann ruhuna Fatiha
okudu.
Cumhurbaşkanı özal, bu
arada, cami çevresinde topla-
nan ve kendisini alkışlayan
Makedonyalılar'ı selamladı.
Makedonya Cumhurbaşka-
nı Kiro Gligorov, Cumhurbaş-
kanı Turgut özal onuruna
Makedonya Meclisi Tören Sa-
lonu'nda bir öğle yemeği verdi.
tki cumhurbaşkanı başkanlı-
ğındaki heyetler arası resmi gö-
rüşmeler, dün öğleden sonra
Üsküp'te yapıldı. Cumhurbaş-
kanı özal, Makedonya De-
mokratik Parti temsılcileri ile
Kosova Demokratik Birliği
Başkam'nı ayn ayn kabul etti.
Kazakistaıı
(Baştarafi I. Sayfada)
Faeia daha da büyüyebilirdi
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Jandarma Genel Komu-
tanı Orgeneral Eşref Bitlıs'le
birlikte altı kişinin yaşamını yi-
tirdiğı uçağın çevredeki binalan
aşarak boş alana düşmesinin
can kaybınının artmasını önle-
diği belirtildi. Bu durumun.
uçağın düşeceğini anlayan pilo-
tun özellikle böyle bir yeri seç-
mesinden kaynaklanabileceği
vurgulanıyor.
Kaza yerinin çevresindeki
çok katlı lojmanlar ve kamu bi-
nalanyla, trafik akışının yoğun-
luğu dikkate ahndığında, pilo-
tun. uçağın düşeceğini anladığı
anda. en az can kaybına yol
açacak bir nokta aradığı izleni-
mi ediniliyor.
Aynı çevreler, uçağın, bahçe-
sine düştüğü posta işleme mer-
kezinin önünden geçen ve trafi-
ğin gidiş- geliş düzeninde işledi-
ği yola inme girişiminde
bulunmamasının güzergâhta
seyreden araçlarda bulunanla-
nn can kaybına yol açmamak
kaygısıyla secılmiş olabıleceğini
ifade ediyorlar.
Uçağın çevredeki çok katlı
lojmanlara, kamu binalanna ya
da yola düşmesi halinde can
kaybının çok fazla olabileceğini
belirten bu çevreler, "Çok bü-
yük bir facia atlatıldı. Uçak çok
katlı binalann ortasına dalsay-
dı, can kaybı çok fazla olurdu"
dediler. Uçağın düştüğü posta
işleme merkezinin hemen ya-
nında. Emlak Bankası'nın ka-
palı spor salonu bulunuyor.
Kazanın oiduğu saatlerde
spor salonunda bulunan ço-
cuklar. her şeyden habersiz ça-
lışmalannı sürdürüyorlardı.
Yenimahalle, gerek yerleşim,
gerekse de uçağın bir yöla inme
olasılığı göz önünde bulundu-
rularak trafik açısından yoğun
bir bölge. Kaza olasılığının be-
lirmesi ile kazanın olması ara-
sında geçen süreye ilişkin gö-
rüşmeler. karakutunun açılma-
sından sonra anlaşılacak.
Kaza sonrasında yaşanan bu
başka ılginç olay da polislerin
Ankara Cumhuriyet Savcısı'nı
uzun süre bulamamalan oldu.
Kazanın saat 12.30 sıralannda
olmasına karşın polisler, uzun
süre aramalan sonucu savcıyı
saat 13.34'te buldular. Savcının
çağnsına saat 13.24'te mesaj ge-
çildi ve savcı olay yerine 13.34'-
<e hareket etti. Orgeneral Bitlis'in kaza yerinde bulunan üniforması. (AA)
sonra, Azerbaycan ve Ermenis-
tan üzerinden geçecek bir petrol
boru hattı kurulabileceğini
kaydetti.
Azerbaycan'ın başkenti
Bakü'de önceki gün başlayan
teknik toplantıya Türkiye'den
BOTAŞ Genel Müdürü Mete
Göknel başkanlığında bir heyet
katıldı. Toplantıda Türkiye
petrolün önce Karadeniz'e bo-
rularla taşınması, oradan da
gemilerle boğazlar yoluyla Av-
rupa'ya ulaştınlması önerisine
karşı çıktı. Ingiliz. Amerikan.
Azerbaycan ve Türkfirmatem-
silcilerinin hazır bulunduğu
toplantıda, kesin sonuca 28 şu-
batta yine Bakü'de yapılacak
toplantıda vanlması kararlaştı-
nldı.
Başbakan Demirel de dün
başlayan "1. Petrol Şurasf'nda
yaptığı konuşmada. Orta Asya
petrolünün Akdeniz'e indiril-
mesi konusuna da dcğincrck
"Orta Asya pctrolünü vcguzını
dünyaya aktanmak açısından
önümüzde parlak projclcr \ar.
En uygun. Akdcnız limanlan-
dır. Bu nakil ışindc. Türkive"-
nin güncyindeki limanlar. cko-
nomimızc büvük vararlar vıâ-
layacaktır. Dün>a da bunu
sezmiş vc rckabct içine gimiış-
tir. Kafkasva'da bir barış olıır-
sa. Kars'tan. Ka/akistan'ın.
Türkmcnısuın'ın >chırlcnne
ula>mak. İstanbul'a ula>nuk
gıbı olacaktır Ancak or.ıl.ırd.ı
ı\tcr.