Katalog

SAYFA CUMHURİYET 11ŞUBAT1993 PERŞEMBE HABERLER Rahşan Ecevife "korkunç yenge" JBURSA(ANKA)- DemokratikSolParti Bursa İl Başkanı Mehmet Ali Yrimaz, partinin Rahşan Eeevit lidcrliğindeki "genel merkez cuntasnın diktası" altında hızla eridiğini öne sürdü. Mehmet Ali Yılmaz. "korkunç yenge" olarak nitelendirdigi Rahşan Ecevit'ın hizipçilikte Deniz Baykal'ı bitegeçüğini savunarak derhal genel başkan yardımcılığından istifa etmesini istedi. İl başkanlığından istifa eden Yılmaz, ilk kurultayda genel başkan yardımcılığına adaybğını koyacağını açıkladı. istatîstîğj •ANKARA (AA)- 1991 yılı içinde, yargılama süresi bakımından DGM'lennceza ve ağır ceza mahkemelerine göre daha hızlıçalıştıklan belirlendi. Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstaüstik Genel Müdürlüğü 1991 yılı Adalet lstatisüği yayımlandı. Buna göre DGM'lerde ortalama 168 gün olan yargılama süresi, ceza mahkemelerinde 184 günü. ağır ceza mahkemelerinde ise 243 günü buluyor. 199) yılı içinde ortalama yargılama süresi asliye ceza mahkemelerinde 258, sulh ceza mahkemelerinde 160, icra ceza mahkemelerinde 108 gün olarak gercekleşti. En uzun yargılama süresi ortalama 263 gün ileçocuk mahkemelerine, en düşük yargılama süresi ise 7 günle trafık mahkemelerine ait bulunuyor. Atama karartan •ANKARA (AA)- Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu üyeliğine Rusuhi Aydoğdu alandı. Aydoğdu'nun Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu üyeliğine atanmasına ilişkin Bakanlar Kurulu karan bugünkü Resmi Gazetcde yayımlandı. Karayollan Genel Müdürü Ali Ağaoğlu ilc Yapı İşlen Genel Müdürlüğü eski miman HalukNecipAjatsn Bayındırlık ve İskan Bakanlıı Müsteşar Yardınocüıklanna getirilirken Karayollan Genel Müdür Yardımcılan Tankut Balkır ve Vııral Ataoğlu Bakanlık Müşavirliğineatandılar. Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanan aıama kararlanna göre Bayındırlık ve İskan Bakanlığj'na, Yapı İşleri Genel Müdür Yardımcısı Muharrem Yıldız da görevinden alındı. CHPİstanbulH Kongpesi •İSTANBLL(AA)- Cumhuriyet Halk Partisi'nin, fstanbul olağan il kongresi 21 şubat pazar günü yapılacak. İl merkezinden alınan bilgiye göre Beyoğlu Fitaş Sıneması'ndaki kongrede, il-başkanı, il meclis üyeleri ve 9 martta yapılacak kurultay temsilcileri seçilecek. İstanbul olağan il kongresine. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da katılacak. SHP, Mumcu ve BirancTın "MİT için çalıştığı" yolundaki suçlamalan kınadı Erbakan: BelgeyiMİTsızdırdı PERŞEMBE ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - RP Genel Başkanı Nec- mettin Erbakan, Şcvkct Ka- zan'ın Lğur Mumcu suikasüyle ilgjli ortaya attığı belgenin MİT tarafmdan sızdınldığını ıleri sü- rerek, Gazeleci Mehmet Ali Bi- rand'a da "dikkatli ol" uyan- sında bulundu. İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, RP'nin gündeme getırdıği belgenin sahte olduğu- nu yineledi. SHP Grup Başkan- vekili Aydıo Güven Gürkan, RP'nin suçlamalannı kınadığı- nı açıkladı. RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan, partisinin dünkü TBMM grup toplantı- sında, önceki gün genel kurulda Şevket Kazan'ın ortaya altığı Uğur Mumcu suikastiyle ilgjli olarak MİT Müsteşan Sömnez Köksal imzasıyla Başbakan- lık'a yazıldığı iddia edilen bel- geye değindi. Belgenin kendile- rine posta ıle geldigini, fakat gönderen kimsenin Müsteşar Köksal'ın maaş bordrosunu da ekleyerek, "Ben içerden biri- yım" mesajını verdiğini ileri sü- ren Erbakan, İçişleri Bakanı ile Başbakan Süleyman DemireF- in hadiseyi önbas etmeye çalış- lığını iddia elti. Söz konusu bel- gede adı gcçen Haim-Bv-Lev'- in İsrail'in tanınmış komutan- lanndan, GADNA'nm ise İsra- il'in Gladyosu olduğunu ileri süren Erbakan, "Herhalükar- da Mehmet Ali Birand'ın da dikkatli olması gerekir. Onu da planın içine dahil etmişler. Bu- gün ya da yann birşey yapabı- lirler. Sayın Birand, bu siyasi • RP Genel Başkanı Erbakan, Uğur Mumcu suikastiyle ilgili ortaya atılan belgenin MİT tarafından sızdınldıgını ileri sürerek, Gazeteci Mehmet Ali Birand'ada "dikkatli ol" uyansında bulundu. SHP Grup Başkan Vekili Gürkan ise belgede, yazanmız Uğur Mumcu ile Mehmet Ali Birand'ın MİT mensubu olduğu yolundaki örtülü suçlamalan kınadı ıkıidardan koruma altına alına- cağını sanmasın" diye konuştu. Tcrör ve suikast olaylannın C1A ve Pentagon'un planlan olduğu yolundaki görüşlerinde ısrar eden RP lideri, "Kim Tür- kiye'de üç ihlilalin de arkasında ABD'nin olmadığını iddia ede- bilir?" diye sordu. Sezgin yalanladı İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, dün TBMM Genel Kurulu'na RP Grup Başkanvekili Şevket Kazan'ın açıkladığ) belgeyle il- gili açıklamalar yapü. Sezgin, "adına belge denilen bir kağj- dın incelenmeden meclis kürsü- sünden okunmasından" duy- duğu üzüntüyü dilegetirdi. Sez- gin, "Gazetelerde var. Yok mil- let uyan aruk, kaüller İsrail'- dcymiş, bunlar çıkıyor. Sayın Kazan'ın belge olduğunu iddia ettiği kağıdın altındaki imzanın bulunduğu yerdeki boşluk dik- kal çekici. Bu kağıdı kım elinc alsa. sahte, uydurma olduğunu anlardı. Bu belge olduğunu id- dia ettikleri kağıt parçası, MİT Müsteşarlığı'na ait antelli bir kağıda yazılmıştır. Bu kağıdın temin edilip, fotokopıyle ço- ğaiülması mümkündür. İmza da doğrudur. Ama başka bir belgeden alınıp monte edilmiş- tir Hitap tarzı da, tcşkilatın yazışma üslubuna aykındır" dedi. Sezgin aynca, "belge ol- duğu söylenen kağıdın allına bir de bordro eklenmiş. l'in 5. dereccsi diyor. Hcrkes bilir ki, böylc bir derecc yoktur. Allah şaşırtb mı, eline ayağma do- laştırıyor" diye konuştu. Kazan ise genel kurulda yap- üğı konuşmada, belgenin sahte olmadığını, komisyonun ince- lemesi gerckliğini söyledi. Ka- zan, "Sayın bakan meseleyi saptınyor. Bordroda 1. derece 1. kademe yazıyor. Görüyoruz, DGM savcısı gazetelerde baa şcylcr söylüyor, bir gün sonra tersini söylüyor. Baskılar olu- yor. Aynı baskının MİT Müs- teşanna yapılmadığı ne ma- lum?Sizneaçıklamalara hakim olabiliyorsunuz, ne dc evrakla- ra. Ben bekledim ki. Sayın ba- kan İsrail büyükelçisini çagınp sorsun. Ama bunun için sayın bakanın cesaretı olması lazım" dcdi. SHP Grup Başkanvekili Ay- Cumhurbaşkanı Turgut Önü, Başbakaa Sukyman Demire) ve Geadkunnay Başkanı Doğan Güreş, Askeri Müze ve Kûltûr Si- tesi'nin açılışında protokolde kendilerine aynlan yere oturmaddar. (Fotoğraf: H AYRETTTN SAGANAK) Cumhurbaşkanı, Başbakan Kültür Sitesi'nin açılışına katıldı. Ozal ile Deıııirel protokol dışında İç Politika Senisi - Cumhurbaşkanı Tur- gut Ozal; Başbakan Süleyman Demird ve Gcnclkurmay Başkanı Doğan Güreş'in de katıldığı bir törenle Askeri Müze ve Kültür Sitesi'nin açüışım yaptı. Cumhurbaşkanı ile Başbakan. müzenin açdış törenine katıl- mak üzere dün İstanbul'a \anm saat ara- lıkla geldiler. Önce bacağı kırılan kardeşi Hacı Ali Demirel'i Tarabya'daki evinde zi- yaret eden Başbakan Süleyrnan Demirel, müzeye Cumhurbaşkanı'ndan 5 dakika sonra geldi. Müzenin açıltşını yapan Cum- hurbaşkanı Turgut Özal, daha sonra Baş- bakan ve Genelkurmav Başkanı ile miizevi gezerek yetkililerden bilgi aldı. \ aklaşık 2 saat süren gezi sırasında davetlilere Mehte- ran konseri verildi. Ozal ile beraberindeki- ler konserin verildiği salonda protokolde kendilerine aynlan yere oturmayıp. davetli- terin arasına katıldı. Özal'ın açılışını yaptığı Askeri Müze ve Kültür Sitesi Komutanlığı ilk olarak 1726 yılında 'Dariil Esliha' adıyla Aya İrini Kili- sesi'nde kuruldu. Fatih'in İstanbul'u fethin- den sonra toplanan objelerin sergilendiği Darül Esliha, 3. Selim ve 2. Mahmut dö~ nernlerindeki Yeniçeri ayaklanmalan sonu- cunda kısmen yağma ve saldınv a uğradığı için kapandı. 1848 yılında tekrar Aya İrini- de açılan askeri müze. bu defa yeterli ilgiyi göremediği için sergilere kapatıldı. 2. Meş- rutiyet'in ilanmdan sonra müze yeniden Aya İrini'dc açıldı. 1940 yılı sonlarında, müzenin değerli eşyalan, ikinci dünv a sa> a- şının muhtemel tehlikelerinden konınmak için Niğde'ye taşındı. Savaş sonrası İstan- bul'a getirilen eserler eski Harbiye Jünnas- tikhanesi'nde 4 ayrı salonda sergilendi. Tören sonrasında Başbakan Süleyman Demirel hemen Ankara'va dönerken, Cum- hurbaşkanı Turgut Özal trafik kazasında yaşaınını yitiren ANAP Miüetvekiü Adnan kahveci ile eşi Füsun Kahveci'nin ailelerini ziyaret ederek taziyetlcrini bildirdi. Füsun Kahveci'nûı annesi Ziynet Bekpınar'ın Kartal Cumhuriyet Caddcsi'indeki evine gi- den Özal, burada Adnan Kah\eci'nin oğlu Mehmet Kahveci ile de bir sûre görüştü. dın Güven Gürkan. RP Grup Başkanvekili Şevket Kazan'ın ortaya atlığı ve sahte olduğu anlaşılan MİT belgesiyle ilgili olarak bir açıklama yaparak, RP'yi kınadı. Bclgcde, yazan- mız Uğur Mumcu ile Mehmeı Ali Birand'ın MİTmensubu ol- duğu yolundaki örtülü suçla- malan da reddeıtiklennı belir- ten Gürkan, kendilerinin, faili meçhul cinayetlerle ilgili olarak TBMM Araştırma Komis- yonu'nun çahşmalanna büyük önem verdiklcrini ifadeetti. 'Belge düzmece' Gürkan. dün yaptığı yazıh açıklamada, RP sözcüsünün ortaya attığı belgenin düzmece olduğunun da anlaşıldığını ifa- de etti. Gürkan. açıklamasında şunlan dile gctirdi: "Bu sözde 'belge'nin doğru- luğu araşünlmadan kamuoyu- na ve TBMM'ye sunulmuş ol- ması, Refah Partisi açısından büyük bir şanssızlık olmuştur. Biz RP'nin görüşlerine katıl- mamakla birlikte, varlığını ya- sal bir siyasal kuruluş olarak saygıyla karşılıyoruz. Ancak. ondan da tüm diğer yasal siya- sal partilerimiz olduğu gibi, si- yasal cinayetlerin aydınlatılma- sında içtenlikli bir yaklaşım bckliyoruz. Eğer faili meçhul sı- yasal cinayetlerin arkasında herhangi bir biçimde silahlı ra- dikal dinci örgütlcr varsa. bun- lann ortaya çıkanlmasından RP'nin herhangi bir biçimde kaygı duymaması gerekir. Biz, SHP olarak faili meçhul cina- yctlere önyargılı ve suçluyu ka- famızda oluşturarak yaklaşmı- yoruz. Bu nedenlede kurulacak olan meclis araştırma komisyo- nunun çahşmalanna büyük bir önem veriyoruz." RP'ce açıklanan "sözae bcl- ge"de Mumcu'nun ve Sayın Bi- rand'ın MİT'li ilişkili olarak gösterilmış olmasını da büyük bir sorumsuzluk ve kötü niyet ürünü olarak nitelendiren Gür- kan, "Toplumumuzun ycıiştir- diği ender değerleri kolaya bir biçimde karalamak, toplumu- muzun güven ve birlik duygu- sunu zedeleyen çok yanlış bir tavırdır. RP sözcüsünün güve- nilir belgeler olmadan değerli iki yazara yöneluiği bu örtülü suçlamayı rcddediyor ve kını- yoruz." Almak'm dokunulmazhğı tehlikede ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - HEP Şırnak Milletvekıli Mahmut Almak'ın dokunul- mazhğı tehlikede. TBMM Anayasa ve Adalet Karma Ko- misyonu'nda oluşturulan kar- ma komisyonda Almak'ın do- kunulmazlığının kaldınlması kararlaşünldı. 5 üyeli ait komisyon, bu ka- ran alırken, üç kişi ile toplandı. Bu toplantıda komisyonun DYP'li üyeleri Afi Rca Göaül ve Bestami Teke. Almak'ın do- kunulmazlığının kaldınlması için oy verirken, RP'li Metih Gökçek ve Avni Akyol da karşı çıktı. Böylece karar. 2-2 oylarla kilitlendi. Ancak. komisyon başkanı DYP'li Hasan Namal'ı ikna etti ve Almak'ın dokunul- mazlığının kaldınlması karar- laştınldı. KAMUOYUNA Ankara Barosu avukatları olarak, hukuk devletinin ve laikliğin yılmaz savunucusu UĞUB MlMCU'nun katledilişini nefretle kınıyor, katillerin bir an önce yakaiarunasını istiyoruz. Av. H.Öıaov, Av. B.KODOT, Av. O.MU, Av. t.Levcnt, Av. N.lkix, Av. İ.Efendioflu, Av. F.Bntar, Av. K.Tttrker, Av. CXKnk>f)D, Av. N.Ofur, Av. M.Öxbarrak, Av. M.Nalçakar, Av. S.\a4a, Av. F.Kayganacıoğln, Av. S.Kahraman, Av. S.Emre, Av. N.Akyüı, Av. ChÇetinkaya, Av. L.\ai|(an, Av. M.Karahan, Av. N.Yıhnas, Av. aSedef, Av. N.Ata, Av. Ö.AraJ. Av. £.Santa«, Av. S.Hamurcu, Av. S.LI ıdeınir, Av. D.Yümaz, Av. H.Ke«i, Av. F.Ke^i, Av. K.Akkurt, Av. E.Boyacıoğln, Av. H£üravdın, Av. C.Kayıket, Av. Ü.Dinç, Av. FYılmaz. Av. K.Beyaut, Av. N.öxkaya, Av. A.H.AkıUı, Av. N.Dik Av. E-Halebi, Av. H.Ürel, Av. CTfimer, S«j. Av. YYttcel, Stj. Av. N.Kwa, Av. N.Kılıçay, Av. A.Çorapçıoflu. Av. S.Şahin, Av. S^kattı Av. E. Ulusoy, Av. S.1hlçın, Av. "Göz göre göre öldürüldük ey halkım, unutma bizi" "Onu öldürenJer bile asla unutmayacaklar" Demokrasinin ve laikliğin yılmaz savaşçısı UĞUR MUMCU Sen tüm demokratların, devrimcilerin yüreklerinde sönmeyecek, ışıldayacaksın. Bn adke dnayeti nefreüe kınıyoruz. M.Remn ÇELtK, Serpil ÇELtK, MiMtafa Zafer YEŞİLTAŞ, Farut YUMURTAa, FarnK ÖZGER, FahrflnnMa DtNÇER, Mebrnre AYDDM, Fahri DEDEOĞLU, Y.Nebakat SAĞLAM, Sedat GÜVEN Bağışla bizi Sevgili UĞUR MUMCU!..Günlerdir ağıtiar yakıyoruz senin için. Ama biz öyle Atatürkçü, laik, demokratlardık ki, yıllar yılı seyrettik tüm olan biteni; sağır-dilsiz ve kör... Sonunda hain korkaklığımız ve olanca suskunluğumuzla yine seyrettik, "Korkmadan öldük ey halkım, unutma bizi!" diyen sesinin susturuluşunu BAĞIŞLA BİZİ!.. Eğer bu UĞUR'suzluk da birleştiremezse kimilerini, uyandıramazsa 50 yıllık kış uykumuzdan bizleri, taşıyamazsa laik ve demokrat çığJığımızı kimi doruklara, yeşertemezse sevgiyi ve insanca yaşam özlemini ülkemizde, işte o zaman yeni mezarlar kazacak birileri, kimbilir hangi güzel insanlanmız için, hangi karanlık yannlara gebe... SSK KONYA HASTANESİ ÇALIŞANLARI UĞUR MUMCU'yu düşünceye saygı duyulan bir Türkiye'nin özlemi içerisinde sevgiyle anıyoruz. A.Ü.F.F. KİMYA BÖLÜMÜ OGRETİM ÜYELERİ S.ÜNERİ, Ş.GÜMÜŞ, M.TÜZÜN, Y.SARIKAYA, F.PAMUK, A.ÇALIMLI, A.ÖKTEMER, T.PEKEL, A.AKSÜT, M.CANEL, S.BİLGİÇ, S.SUNGUR, T.ALEMDEROĞLU, N.ÜNAL, S.ATEŞ Atatürk ilkeleri ve çağdaş laik cumhuriyet ve demokrasinin yılmaz savunucusu, yiğit gazeteci-yazar UĞUR MUMOPnıın meşalesi tüm demokrasi güçlerinin birliğine giden yolumuzu aydınlatacaktır. BALIKESİR/GÖNEN ŞerafcttİB Çetin SHP Üfe Bşk. Sedat Cflnay CHP adına Ttrhan Kaçttluuba«ı DİSK/Genel-U Şaban Aalan Ibrizm Dernegi ln». Mtth. Od. Ifcm. Ahmel Öıtaf Efiı-Der. Mehmet Bagcı DSP llçe B,k. Dilaver Tafçı DİSK/Olej-İ» Fıkret Borucn E*ilim4, Av.Ülktt DOnmes Baro lenuilcMİ Emirfaan Kosan Gimkoop Şemsi Kurlbay I.H.1). ttyderi adına Demokrasinin, Atatürk devrimlerinin, laikliğin, insan hak ve özgürlüklerinin yürekli savunucusu, onurlu ve dürüst insan UĞUR MUMCU'nun katledilişini nefretle kınıyoruz. TÜRKİYE CUMHURtYETt MERKEZ BANKASI DIŞ BORÇLARI tZLEME, MUHABİR ÜJŞKİLERİ, ÖDEMELER DENGESİ, SERMAYE HAREKETLERİ VE GÖRÜLMEYEN İŞLEMLER ULUSLARARASI KURULUŞLAR MÜDÜRLÜKLERt ÇALIŞANLARI ORHAN BURSALI Tüketicinin Olümü Hayatımızı kolaylaştırması için satın aldığımız ürünle- rin, evlerimizde birer tehlike tuzağına dönüşmesi sonu- cu yolaçtığı ölümler gazetelerde neredeyse "sürekli dizi yazilara' dönüştü. Şofben veya bacasız sobaların bir veya bir kaç aileyi yasa boğmadığı gün yok gibi. Ülkemizde üretici-tüketici-devlet-bilim ilişkilerinden çok iyi bir kesit yansıtıyor bu ölüm olayları. • • • Önce ölümün nedeni: Şofbenin kullandığı sıvı gazlar zehirsiz, ancak patlayıcıdır Banyoda veya odada gaz kaçırıp, herhangi bir ateş veya kıvılcım sonucu patlama- dığı sürece ölüme yolaçmazlar. Banyolarda ölüm, patla- madan çok, şofbenin yaktığı sıvı gazdan çıkan duman- daki karbon monoksiti (CO) soluma sonucu gerçekleşi- yor. Şofben bacaya bağlanmamışsa, baca iyi çekmiyorsa veya dışarıdaki rüzgar dumanı bacadan içeri geri üfler- se, CO banyoda birikiyor ve onu solumaya başlıyoruz. Ikincisi, gazın yanarken kullandığı oksijen, hava alış ve- rişi olmayan banyolarda hızla tükeniyor, azalıyor ve ye- terince oksijen alamıyoruz. Oksijensiz yaşayamayız. Soluduğumuz havadaki ok- sijen, kanımızda bulunan alyuvarlardaki hemoglobin maddeleri aracılığıyla vücudumuzun en ücra noktaları- na kadar taşınır. Bütün dokulanmtz bu sayede beslenir. Zehirli CO, bu hemoglobinleri "bağlıyor" ve dokularımı- za oksijen taşımalarını engelliyor. Yani "görevden alı- koyma" olayı. Sonuçta beyin, kalp gibi en duyarlı ve önemli organlarında rahatsızlık olanlar öncelikle bu sessiz ölümle tanışıyorlar.. • • * Gelelim olayın ilgılilerine ve seyircilerine. Üretici bu tehlikeli malının sorumluluğunu üstlenmi- yor. Onlar "görevlerini yaptıklan" inancındalar "Kulla- nım kılavuzunda, şofbenlerin takılacağı banyoların han- gi özelliklere sahip ofacağı, nasıl kullanılacakları yazıh" diyor ve tüketiciyi sorumlu tutuyor.. Aralarındaki rekabet daha ileri adımlar atmaya engel. Beyaz eşya üreticileri karar almalılar, almazlarsa zorlanmalılar: Şofben ancak satıcı tarafından takılabilir. Banyo uygun değilse satı- Imaz ve takılmaz.. Bütün bu işlemler de bir tutanakta saptanır. Auer'in, yetkili servislerine talimat geçtiğini ögrendik: Kullanma kılavuzunda belirtilen koşulların olmadığı, ke- sin güvenlikten yoksun banyolardaki şofbenleri tamir et- meyin. Tutanakla durumu saptayın..." Bütün üreticiler bu sevindirici ilk adımı izlemeli. Ayrıca durumu polise veya savcılığa da haber verecek bir zorunluluklar siste- mi kurmak gerekiyor.. Üreticiler, banyoda CO'nun arttığını veya oksijenin azaldığını bildirerek alarm veren bir elektronik ses veya ışık sinyal mekanizması takmaya zorunlu kılınmalılar. Demirdöküm sorumlusu "Dünyada böyle bir şey yok" diyor. Var. Aynca kolayca geliştirilebilir. Siz teknolojiyi hep dışarıdan satın almaya alışıksınız Koç, bir araştırma geliştirme (AR-GE) kurdu yıllarca önce, ama hemen ka- pısına kilit vurdu! Nerede, tonlarca para kazandığınız bu ülkenin bilimine ve teknolojisine katkı? Hern bir "dünya şirketi" olarak AR-GE'niz yok hem de Türkiye'de bir alarm mekanizması geliştirebilecek beyin güçlerine proje vermiyorsunuz! Bilim: Türkiye'de bilim ve teknoloji üretecek güçler atıl. Şofben olayını araştıran bir bilim yeri ve insanı bula- madık. Teknolojik beynimiz, örneğin şofbenlere hemen bir alarm sistemı geliştirip takmayı önerecek reflekse sahip değil. (Veya böyle bir merkez beyin yok) Devlet: Olaya seyirci. Sanayi Bakanlığı (Sayın Tahir Köse) duruma el koyabilir. Şofbenlere alarm sistemi ve takılacak banyoların uygunluğu zorunluluğunu üreticile- re yükleyebilir. Yılda 1000 kadar kişi bu yüzden öldüğüne göre, ortaya çıkan şu gerçeği öncelikle vurgulamak gerekir: Şofben ve bacasız sobalar, kurallarına uygun takılmaz ve kulla- nılmazsa kesin ölüm getiren tehlikeli cihazlardır. Haya- tın doğruladığı bu olgu, olaya yaklaşımda başka bir bakış gerektiriyor. Tüketici: Onlara söyleyecek bir söz bulamıyoruz! 60 milyonu bilinçlendirmek zaten dünyanın hiç bir ülkesirt- de mümkün değil. Devlet ve örgütler de zaten tüketiciyi korumak ve onun yaranna düzenlemeler yapmak için var değiller mi? Bütün bunların yanısıra bir iki öneri yapabiliriz: Şof- benler banyoya değil, mutfağa bağlanmalı. Sıcak su bir boru ile banyoya iletilebilir. Piyasada duman alarmı ve- ren elektronik algılayıcılar, ek olarak banyoya takılabilir. Bunlar arasında oksijen eksikliğini veya CO artışını ha- ber veren algılayıcı aygıtların da olduğu belirtilmekte.. Piyasadan araştırmak gerek. Para asla insan hayatjn- dan daha değerli değil... Ülkemizdeki yüzlerce sahipsiz konudan birine dönüş- tü şofbenden ölümler. Oysa o kadar çok sahibi var ki!.. ADANA SEYHAN BELEDİYESİ ORHAN KEMAL ÖYKÜ YARIŞMASI KOŞULLAR 1- Yarışma seçici kurul üyeleri dışında tüm yazarlara açıktır. 2- Yanşmaya gönderilecek yaprtlarda yazar adı yazıl- mayacak, rumuz konulacakiır. Gercek ad, özgeçmiş, adres ve bir fotoğraf; üstünde rumuz yazıh kapalı bir zarf içinde gönderilecektir. 3- Yarışmacılar, en çok 3 (üç) öyküyte yanşmaya ka- tılabilir. Birden çok öyküyte katılanlar aynı rumuzu kul- lanmak zorundadır. 4- öyküler yazı makinesiyle iki aralıklı olarak yazıl- malıdır. 5- Yanşmaya son katılım tarihi 1 Nlsan 1993 tür. 6- Yarışma sonuçlan 4. Seyhan Kültür Şenitği içinde (7-16 Mayıs tarihinde) açıklanacaktır. 7- Yanşmaya katılan yaprtlar iade edilmeyecektir. 8- Blrtndlik ödülü5.fXK)^00r TL. İMncHlk ödülü 3UWO000r TL. Üçuncüluk ödüW2.0Oa0OOr TL. 9- Yaprtlar 6 nüsha olarak "Ornan Kemal öykû Yanşması" Scyhan B^edlyMl EğWm ve Kürtür MQ- dürtöğti Seyhan/AOANA adresine iadeii taahhüöü pos- tayla ya da elden ulaştırılmalıdır. Seçlçi Kurulu: 1- Turhan ALTUNTAŞ, Emekli Öğretmen-Yazar 2- Faruk YILDIRIM, Ç.Ü. idari Bilimler Fak. Türk Dili Öğr. Gör. 3- Bedri AYDOĞAN, Ç.Ü. Fen. Edb! Fak. Türk Düi öğr. Gör. 4- Adnan YÜCEL, Ç.Ü. Fen Edb. Fak. Türk Dili öğr. Gör. 5- Çetin YİĞENOGLU, Çukurova Gazeteciler Cemi- yeti Başkanı